deðerli isimlere denk geldim, elbette þanslýyým.



Benzer belgeler
TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ünite1 Sosyal Bilgiler

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.


Ýstanbul hastanelerinde GREV!


7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

Simge Özer Pýnarbaþý


mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý



GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

Kanguru Matematik Türkiye 2015



KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi


01 Kasým 2018

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1


ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek rnek rnek Sýnýf / Sayý..

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI


DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

17 ÞUBAT kontrol


ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Gelir Vergisi Kesintisi

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.


T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði


MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek


SENDÝKAMIZDAN HABERLER

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý


Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý


Kanguru Matematik Türkiye 2015

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

BASIN DUYURUSU ( ) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7


Transkript:

Ankara KESK Ankara Þubeler Platformu nun yaklaþýk 500 kiþi saat 12.30 da Ýnsan Haklarý Anýtý nda bir araya gelerek operasyonlarý protesto etti. KESK Genel Baþkaný Lami Özgen tarafýndan okunan basýn açýklamasýnda emek ve demokrasi güçlerinin hiçbir dönemle kýyaslanamayacak düzeyde kuþatma altýna alýndýðý belirtildi. Özgen, AKP nin fiili meþru mücadele çizgisinden duyduðu korkunun operasyonlarla açýða çýktýðýný ifade etti. 21 Aralýk ta greve çýkan, 4688 sayýlý yasadaki deðiþikliklere sessiz kalmayan KESK in 8 Mart öncesi kadýn mücadelesini ile ilgili mücadele programýný oluþturduðunun altýný çizen Özgen, MÝT operasyonlarýnýn gündemde olduðu bir süreçte emekçilere yönelik gözaltý terörünün manidar olduðunu da söyledi. Özgen, Sendikal mücadelemiz üzerinde þaibe yaratarak, KESK ve baðlý sendikalarý kamuoyu nezdinde yýpratma amacý taþýyan baskýlarýn bir parçasý olan bu operasyonlar amacýna ulaþamayacaktýr dedi. Özgen, arkadaþlarýnýn serbest býrakýlmasýný talep ederek açýklamasýný sonlandýrdý. Devamý 2 DE Baþbakanýn katýldýðý Hopa mitinginde çýkan olaylar sýrasýnda hayatýný kaybeden Emekli Öðretmen Metin Lokumcu nun biber gazý sonucu öldüðü ortaya çýktý. Türk Tabipleri Birliði (TTB) Bilimsel Araþtýrma Kurulu tarafýndan, yapýlan inceleme sonucu, Lokumcu nun, olaylar sýrasýnda maruz kaldýðý kimyasal gazýn etkisiyle, akciðer hasarý oluþtuðu tespit edildi. Adli Týp Kurumu Trabzon Adli Týp Grup Baþkanlýðý Morg Ýhtisas Dairesinin 20. 06. 2011 tarihli raporunda, Lokumcu nun kalp ve akciðer hastalýðý yüzünden öldüðü bildirilmiþti. Ancak TTB nin hazýrladýðý raporda, Lokumcu nun ölümüne neden olacak bir kalp ve akciðer hastalýðý olmadýðý açýklandý. Raporun sonuçlarý, Ýstanbul Tabip Odasýnda düzenlenen basýn toplantýsýyla açýklandý. Nevþehir Özel Kardelen Ýlköðretim Okulu Nevþehir de düzenlenen küçük erkekler basketbol müsabakasýnda final maçýnda Altýnyýldýz Koleji ni 21-17 maðlup ederek Nevþehir Þampiyonu oldu. Nevþehir Milli Eðitim Müdürlüðü ve Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürlüðü tarafýndan 2011 2012 Eðitim Öðretim yýlý içerisinde düzenlenen minik erkekler basketbol þampiyonasýnýn final maçý Nevþehir in Avanos ilçesinde oynandý. Final maçýnda Özel Kardelen Ýlköðretim Okulu rakibi Altýnyýldýz Ýlköðrerim okulunu 21 17 maðlup ederek Nevþehir Þampiyonu oldu. Maçtan sonra ise Özel Kardelen Ýlköðretim Okulu öðrencilerinin sevinci görülmeye deðerdi. TBMM ye sunulan 2B Tasarýsýyla, devletle vatandaþ arasýnda ihtilaflar çözülecek, kentsel dönüþüm saðlanacak, çiftçiler ölçek büyütebilecek. 2B alanlarý hakkýnda Hazine tarafýndan kiþiler aleyhine açýlmasý gereken davalar açýlmayacak, açýlan ve devam eden davalar durdurulacak. Proje alanýnda öncelik ise TOKÝ nin olacak. Adana da gerçekleþtirilen masa tenisi müsabakalarýnda il birincisi olan Burç Okullarýna baðlý Özel Özgören Anadolu ve Fen Lisesi öðrencileri, Adana yý Nevþehir de temsil etmeye hazýrlanýyor. GÜLÞEN ÝÞERÝ Arkasýndan gelen Murat Saraçoðlu nun 72. Koðuþ u ve Yangýn Var filmleri Zaza yý hayallerine biraz daha yaklaþtýrmýþ. Zaza oynadýðý filmler nezdinde de þanslý bir genç, iyi yönetmenler ve iyi oyuncularla yan yana gelmiþti. Kendisi de ayný kanaatteydi: Buraya ilk geldiðimde doðru insanlara karþýlaþtým, ama þansým iyi gitmeseydi Dersim e geri dönerdim. Ahmet Mümtaz Taylan ya da Yavuz Bingöl gibi çok deðerli isimlere denk geldim, elbette þanslýyým. Nevþehir e 2012 yýlýnda yapýlacak spor yatýrýmlarý için Bakanlýk tarafýndan 2 milyon 475 bin TL lik ödenek verildiði bildirildi. Nevþehir Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürlüðü nden alýnan bilgiye göre, Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürü Mustafa Ünlüer ile milletvekillerinin birlikte koordineli çalýþmalarý sonucunda Gençlik ve Spor Bakanlýðý tarafýndan 2012 yýlý içerisinde bir adet kapalý...

Ýçiþleri Bakaný ve Emniyet Müdürü'nün açýklamalarýndan anlýyoruz ki kurumlar arasýnda sorun var, koordinasyon yerlerde ve her þey yolundan çýkmýþ Memleketimizde siyaset ve bürokrasinin kullandýðý ve herkesin bildiði þifreli bir dil vardýr. Mesela bir suikasttan sonra bir devlet yetkilisi menfur bir hadise diyorsa, bilin ki hayatýný kaybeden hiç umurunda deðildir, ancak suikasttan da rahatsýz olmuþtur. Çünkü suikasttan rahatsýz olmazsa zaten onun adý münferit bir vaka dýr. Bu dendiði zaman biliriz ki iþ kesinlikle münferit deðil, örgütlüdür ve bu beyanda bulunan kiþi de iþin arkasýndaki örgüt hakkýnda gayet kapsamlý bir istihbarata sahiptir. Özellikle bu menfur ve münferit açýklamalarý neredeyse hiç þaþmaz bir þekilde hedefini bulur. Son MÝT meydan muharebesinde bu sebeple siyaset ve bürokrasinin devlet geleneðini özümsemiþ makamlarýný iþgal edenlerin açýklamalarýna bakmak gerek. MÝT Müsteþarý Hakan Fidan ýn ifadesinin alýnmak istenmesi üzerine Ýçiþleri Bakaný Ýdris Naim Þahin þunu dedi mesela: Kurumlar arasý sorun yok. Koordinasyon ileri düzeyde. Her þey mecrasýnda ve yolunda ilerliyor. Peki, Hakan Fidan, Emre Taner ve Afet Güneþ in de içinde bulunduðu fezlekeyi hazýrlayan emniyet görevlileri pasif görevlere atanýrken Ýstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkýn ne dedi: Bu bizde rutin bir uygulamadýr, bir çeþit nöbet deðiþimi. Ýçiþleri Bakaný ve Emniyet Müdürü nün açýklamalarýndan anlýyoruz ki kurumlar arasýnda sorun var, koordinasyon yerlerde sürünüyor, her þey yolundan çýkmýþ ve olanlar rutin dýþýnda. Herkes çarþýnýn fena halde karýþtýðýnýn farkýndayken devlet geleneðiyle hamurlarý yoðrulmuþ olan yetkililerin bu tarz beyanat vermeye devam etmesi, piyesçi, tiyatrocu devlet anlayýþýnýn da bir göstergesi. Olan biten hakkýnda neredeyse her türlü teori ortaya atýldý. Hükümet ile cemaatin etki alaný paylaþýmý kavgasý diyen de var, muhtemel bir Suriye operasyonu öncesi bilek güreþi diyen de, Kürt meselesinde güvenlikçilerle diyalogcular arasýndaki kavga diyen de. Ýhtimal, devletliler bu teorilerden hangisini ya da hangilerini yalanlarsa, o teorinin saðlamasýný da yapmýþ olacaklar. Karþýlaþýlanýn, bütün bu teorilerin iç içe geçtiði bir siyasi kavga olmasý ihtimali de çok yüksek. Bunlar hep tartýþýlacak. Fakat bunlarýn hiçbiri, siyasi ve hukuki sistemin pamuk ipliðine baðlý olduðu gerçeðini deðiþtirmez. Ýktidarýn ve iktidara yakýn gazetelerin bu kavgadaki tutumu, yargýya güvensizliklerinin de göstergesi. Ýktidar belli ki olanlara, Hakan Fidan üzerinden kendisinin hedef alýndýðý bir siyasi operasyon olarak bakýyor ve bu nedenle emniyet görevlileri ve savcýya iþten el çektiriyor. Bu durumda son MÝT operasyonunun emniyet ve yargýnýn bir kesiminin ilk siyasi operasyonu olup olmadýðý sorusu akla geliyor. Baþbakan ýn güvenip iddianameyi dahi beklemeden yargýya müdahale etmesi, bundan sonra özel yetkili mahkemelerin el attýðý siyasi içerikli her davayý zan altýnda býrakacaktýr. Hele bu hafta bir kurtarma operasyonu ile MÝT Kanunu deðiþtirilir ve Baþbakan ýn özel görev verdikleri neredeyse bir mutlak yargý baðýþýklýðýna kavuþursa, hukuki güvenlik ilkesi iyice sarsýlacaktýr. Baþbakan belki MÝT bürokratlarýný kurtarmayý baþaracaktýr. Fakat bundan böyle özel yetkili mahkemelere güvenilmesi gerektiðini, yargýnýn baðýmsýz olduðunu neye dayanarak söyleyecek? Þayet yargý ve emniyet bazý siyasi amaçlarla iktidarý hedef alabiliyor, sonra da hedef alanlar iktidar eliyle kýzaða çekilebiliyorsa yargý baðýmsýz mýdýr? Deðilse de kime baðýmlýdýr? Sorun yoksa yargýnýn baðýmsýz olmasý deðil de sadece bir yere baðýmlý olmamasý mý? Bu güreþ müsabakasýnda ne olup bittiðini anlamak için bürokratlarýn ve bürokrat kökenli siyasetçilerin demeçlerine dikkat. Neyse, Üste çýktým diye sevinme, altta kaldým diye yerinme. Farklý renklerin dostça mücadelesi, maksat fair play kazansýn. (Radikal) Baþbakanýn katýldýðý Hopa mitinginde çýkan olaylar sýrasýnda hayatýný kaybeden Emekli Öðretmen Metin Lokumcu nun biber gazý sonucu öldüðü ortaya çýktý. Türk Tabipleri Birliði (TTB) Bilimsel Araþtýrma Kurulu tarafýndan, yapýlan inceleme sonucu, Lokumcu nun, olaylar sýrasýnda maruz kaldýðý kimyasal gazýn etkisiyle, akciðer hasarý oluþtuðu tespit edildi. Adli Týp Kurumu Trabzon Adli Týp Grup Baþkanlýðý Morg Ýhtisas Dairesinin 20. 06. 2011 tarihli raporunda, Lokumcu nun kalp ve akciðer hastalýðý yüzünden öldüðü bildirilmiþti. Ancak TTB nin hazýrladýðý raporda, Lokumcu nun ölümüne neden olacak bir kalp ve akciðer hastalýðý olmadýðý açýklandý. Raporun sonuçlarý, Ýstanbul Tabip Odasýnda düzenlenen basýn toplantýsýyla açýklandý. Gaz bombalarýyla ölüm arasýnda nedensellik baðýný ortaya koymasýyla bir ilk olan Hopa Raporu, TTB Ýkinci Baþkaný Prof. Dr. Özdemir Aktan, Adli Týp Uzmaný ve Türkiye Ýnsan Haklarý Vakfý (TÝHV) Baþkaný Prof. Dr. Þebnem Korur Fincancý, Göðüs Hastalýklarý Uzmaný Prof. Dr. Tunçalp Demir, Kardiyoloji Uzmaný Doç. Dr. Murat Sezer, Patoloji ve Adli Týp Uzmaný Dr. Ümit Ünüvar tarafýndan hazýrlandý. LOKUMCUNUN ÖLÜMÜYLE MARUZ KALDIÐI GAZ ARASINDA ÝLÝNTÝ VAR Basýn açýklamasýnda söz alan BDP milletvekili Sýrrý Süreyya Önder ve EMEP Genel Baþkaný Selma Gürkan operasyonlarýn mücadelelerine engel olmayacaðýný belirtirken, TMMOB Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Soðancý ile TTB Merkez Konsey Baþkaný Eriþ Bilaloðlu da operasyonlarýn tüm toplumsal muhalefete yönelik olduðunu vurguladýlar. Eylemde son sözü alan Devrimci 78 liler Federasyonu ndan Hüseyin Esentürk ise Mehmet Özer in yanýnda olduklarýný söyledi. Açýklamaya BDP milletvekilleri Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata ve Ertuðrul Kürkçü, Halkevleri MYK üyesi Dilþat Aktaþ, Dev Saðlýk-Ýþ Genel Baþkaný Arzu Çerkezoðlu ile çok sayýda kurum yöneticisi ve temsilcisi de destek verdi. Adana Adana da da Ýnönü Parký nda buluþan KESK Þubeler Platformu adýna basýn açýlamasýný SES Kadýn Sekreteri Gülistan Atasoy okudu. KESK in mücadelesinin yükseldiði bir dönemde gelen AKP operasyona dikkat çeken Atasoy, 4688 sayýlý yasadaki deðiþikliklere atýf yaptý ve KESK in 8 Mart programýný aktardý. AKP nin büyük baský ve gözaltý düzenine karþý barýþ, özgürlük, demokrasi mücadelesinden asla vazgeçmeyeceklerini de dile getiren Atasoy, arkadaþalarýný derhal serbest býrakýlmasýný talep etti. Mersin KESK e yönelik operasyonlarýn bir diðer adresi Mersin de de kamu emekçileri eylemdeydi. Taþ Bina önünde yapýlan açýklamayý Eðitim-Sen Þube Baþkaný Remzi Çiftçi okudu. AKP TTB Ýkinci Baþkaný Prof. Dr. Özdemir Aktan tarafýndan yapýlan açýklamada, Lokumcu ailesi adýna 342 avukatýn TTB ye yaptýðý baþvurusu üzerine incelemenin baþlatýldýðýný söyledi. Metin Lokumcu nun 31. 05. 2011 tarihli hastane evraký, ifadeler, Hopa C. Savcýlýðý soruþturma dosyasý ve 01. 06. 2011 günü Trabzon Adli Týp Grup Baþkanlýðý Morg Ýhtisas Dairesinde yapýlan otopsi bulgularýnýn bir arada ve bütünlüklü olarak deðerlendirildiðini ifade eden Aktan, Lokumcu nun ölümü ile maruz kaldýðý kimyasal gaz arasýnda bir nedensellik iliþkisinin olduðuna dikkat çekti. Aktan otopsi bulgularý sonucunda biber gazýnýn sebep olabileceði hipertansif kriz sonrasýnda akciðerde meydana gelen ödem ile Lokumcu nun hayatýný kaybettiðini belirlediklerini söyledi BÝBER GAZI YASAKLANMALI Türkiye de toplumsal olaylarda biber gazý kullanýmýnýn nerdeyse gündelik bir uygulama haline geldiðini söyleyen Aktan, Ne yazýk ki sokaklardan, meydanlara, tutukevlerinden hastane bahçelerine dek uzanan, bir yelpazede halka ve hak arayanlara karþý kullanýlan bir silaha dönüþmüþtür dedi. Aktan, TTB nin hazýrladýðý raporun ýþýðýnda, Lokumcu nun hayatýna kaybetmesine yol açan biber gazý kullanýmý konusunda sorumlularýn cezalandýrýlmasý gerektiðini, insan saðlýðýna etkileri sebebiyle göz yaþartýcý gazlarýn, Hiçbir durumda kullanýmýnýn yasaklanmasý gerektiðini kaydetti. ADLÝ TIP KURUMU DEVLET ÞÝDDETÝNÝ MÝ ÖRTMEYE ÇALIÞIYOR Lokumcu hakkýnda Adli Týp Kurumu ikinci ihtisas kurulunun hazýrladýðý raporun kabul edilemez olduðunu operasyonlarý sonucu Mersin de 6 kiþinin gözaltýna alýndýðý bilgisini paylaþan Çiftçi, 2009 yýlýna ait bir soruþturma sonucunda bugün operasyon yapýlmasýnýn KESK in 8 Mart programýný hedef aldýðýný ifade etti. Çiftçi, KESK in meþru mücadelesinden vazgeçmeyeceðini söylerken, gözaltýna alýnan 6 kiþinin Ankara ya götürüldüðü açýklandý. Ýstanbul KESK Ýstanbul Þubeler Platformu ile Ankara Kadýn Platformu üyeleri, KESK'e yönelik baskýn ve gözaltýlar düzenledikleri yürüyüþle protesto ederek, KESK'li kadýnlarýn serbest býrakýlmasýný istedi. KESK Ýstanbul Þubeler Platformu, "KCK" adý altýnda KESK Genel Merkezi, SES ve Tüm-Bel-Sen genel merkezlerine düzenlenen baskýný ve sendikacýlarýn gözaltýna alýnmasýna iliþkin Taksim Tramvay Duraðý'ndan Galatasaray Lisesi önüne yürüdü. Yürüyüþe emek ve demokrasi güçleri de destek verdi. Yüzlerce kiþi yaðmur altýnda bir araya gelirken, kadýnlar, "Baskýlara gözaltýlara karþý kadýnýz sendikalýyýz" pankartý açarak, "KESK'e dokunma! dövizleri taþýdý. Ýstiklal Caddesi üzerinden yürüyen kitleye, çevredekiler de destek verdi. Yürüyüþte sýk sýk, "Sendika KESK'tir KESK onurumuzdur", "Yaþasýn kadýn dayanýþmasý", "KESK'li tutsaklar onurumuzdur", "Jin jîyan azadî", "Bijî biratîya gelan", "Özel Yetkili mahkemeye hayýr", "Kadýnlar sokaða özgürleþmeye" sloganlarý atýldý. Yürüyüþün ardýndan Galatasaray Lisesi önüne gelen KESK'liler burada vurgulayan TÝHV Baþkaný Þebnem Korur Fincancý, mahkeme belgelerine raðmen adli týp kurumunun Lokumcu nun kalp ve akciðer hastalýðý yönünde rapor vermesinin iki ihtimal doðurduðunu söyledi. Birinci ihtimalin Adli Týp Kurumunda, bütün raporlara raðmen doðru yorumu yapabilecek kabiliyette uzmanlarýn olmadýðý, ikinci ihtimalin ise, Adli Týp Kurumunun böyle bir yorumla, devletin þiddetini örtbas etmek istediðini söyledi. Lokumcu nun akciðerinde bulunan bulgularýn, gaz bombalarýnýn etkisiyle ortaya çýkacak bulgular olduðunu ifade eden Fincancý, Adli Týp Kurumunun bilimsel bir inceleme yapmadýðýný ortaya çýktýðýný aktardý. KASTEN ÖLDÜRMEYÝ GÖZETEREK SALDIRMAKTIR Gaz bombasý sonucu ölüm oranýnýn, Dünya ülkelerine göre en yüksek oranýn Türkiye de olduðunu belirten Fincancý, gaz bombasý kullanýmýnýn, öldürmeyi kasten gözeterek saldýrmak olduðunu kaydetti. Ölümlerin sadece gazdan etkilenerek yaþanmadýðýný kaydeden Fincancý, Gaz bombasý fiþeklerinin bir insanýn kafatasýný kýrýp içeriye girecek kadar ciddi bir kinetik enerjiye sahip olduðuna dikkat çekti. Bu yüzden, bu gazlarýn kesin olarak yasaklanmasý gerektiðini kaydeden Fincancý, bununla ilgili hem ulusal hem de uluslararasý düzeyde giriþimlerde bulunacaklarýný açýkladý. Yakýn zamanda, BM de adli týp uzmanlarýyla bir toplantý düzenleneceðini kaydeden Fincancý, bu toplantýda, Ýstanbul Protokolü nün bütün ülkeler için baðlayýcý olmasý yönünde bir görüþme olacaðýný bu görüþmeye, Lokumcu nun raporunun da taþýnacaðýný söyledi. (Ýstanbul/EVRENSEL) basýn açýklamasý yaptý. Grup adýna açýklama yapan Eðitim Sen 2 Nolu Þube Baþkaný Güllü Taþkýran, konfederasyona yönelik istifaya zorlama, görevden çýkrama gibi engellemelerin yanýnda bir de gözaltý ve tutuklamalarýn artýþýna dikkat çekti. 8 Mart Dünya Kadýnlar Günü'nün resmi tatil olmasý temel talebi ile 8 Mart programýnýn hazýrlandýðý bir dönemde gerçekleþen gözaltýlarýn manidar olduðunu belirten Taþkýran, kadýn mücadelesine yönelik bu baskýyý kýnadýklarýný söyledi. KESK'in ayrýca 4688 sayýlý yasaya tasarýsýna karþý mücadelesinin de bu baskýnlarda etkili olduðunu belirten Taþkýran, konfederasyon çalýþaný Semahi Aydýn'ýn polis olduðunu söyleyen kiþiler tarafýndan aranarak taciz edildiðini bu konuya iliþkin suç duyurusunda bulunacaklarýný açýkladý. KESK'in emek ve demokrasi mücadelesini yükselterek, tutuklanan üyelerinin haklarýný savunmaya devam edeceklerini ifade eden Taþkýran, "Konfederasyonumuz ve baðlý sendikalarýmýz üzerindeki baskýlara, yýldýrma ve sindirme uygulamalarýna son verilmelidir" çaðrýsý yaptý. Sendika.Org - Ankara - Adana - Mersin, ANF-Ýstanbul 13 Þubat 2012

Ýlköðrerim okulunu 21 17 maðlup ederek Nevþehir Þampiyonu oldu. Maçtan sonra ise Özel Kardelen Ýlköðretim Okulu öðrencilerinin sevinci görülmeye deðerdi. Özel Kardelen Ýlköðretim Müdürü Özgül Saygýlý yaptýðý açýklamada minik erkekler basketbol þampiyonasýnda Nevþehir Þampiyonu olmaktan dolayý son derece mutlu olduklarýný ifade etti. Saygýlý, Özel Kardelen Ýlköðretim Okulu olarak namaðlup grup maçlarýný kazandýk. Daha sonra ise final maçýnda Altýnyýldz Ýlköðretim Okulunu öðrencilerimiz baþarýlý bir oyun sergileyerek maðlup etmeyi baþardý. Ben bu þampiyonlukta emeði geçen öðrencilerimiz, öðrenci velilerimizi ve beden eðitimi öðretmenlerimizi kutluyorum dedi. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hüseyin KAÝM Nevþehir Özel Kardelen Ýlköðretim Okulu Nevþehir de düzenlenen küçük erkekler basketbol müsabakasýnda final maçýnda Altýnyýldýz Koleji ni 21-17 maðlup ederek Nevþehir Þampiyonu oldu. Nevþehir Milli Eðitim Müdürlüðü ve Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürlüðü tarafýndan 2011 2012 Eðitim Öðretim yýlý içerisinde düzenlenen minik erkekler basketbol þampiyonasýnýn final maçý Nevþehir in Avanos ilçesinde oynandý. Final maçýnda Özel Kardelen Ýlköðretim Okulu rakibi Altýnyýldýz Sulucakarahöyük/UÇHÝSAR Hasan KANKAL 179 metrelik yükseltisi ile dünyanýn ilk ve tek doðal gökdeleni olarak da bilinen Uçhisar Kalesi'nin gece de gezilebilmesi için çalýþmalarýn baþlatýldýðý bildirildi. Uçhisar Belediye Baþkaný Osman Süslü yaptýðý açýklamada, Kapadokya bölgesinin en önemli ziyaret merkezleri arasýnda yer alan ve günümüzden 5 bin yýl öncesine kadar uzanan köklü bir tarihe de sahip olan Uçhisar Kalesi'nin gündüz saatlerinin dýþýnda, gecede yerli ve yabancý turistler tarafýndan ziyaret edilebilmesi amacýyla çalýþmalar yaptýklarýný söyledi. Süslü, Hititler döneminde koruma amaçlý olarak kullanýlan ve 1960'lý yýllara kadar da bölge insanlarýnýn gerek normal yaþam ve gerekse de depo olarak yararlandýðý Uçhisar Kalesinin Kapadokya bölgesinin önemli ziyaret merkezlerinden biri haline geldiðini kaydetti. Turizm hareketinin sadece gündüz deðil, gece de Uçhisar beldesinde devam etmesi düþüncesinden hareketle Uçhisar Kalesi çýkýþýnda kullanýlan merdivenlerin daha korunaklý hale getirilmesinin yaný sýra, kale ve Güvercinlik Vadisi'nin de ýþýklandýrýlmasýna yönelik proje geliþtirdiklerini vurgulayan Süslü " 179 metrelik yükseltiye sahip Uçhisar Kalesi ile Güvercinlik Vadisi'nin ýþýklandýrýlmasý projesi kapsamýnda kaleye çýkýlan merdivenlerin daha korunaklý hale getirilmesi yönünde çalýþmalar yürütüyoruz. Kale merdivenlerinin korunaklý hale getirilmesine yönelik çalýþmalarýn Nisan ayý içerisinde tamamlanmasýný planlýyoruz. Kalenin ve Güvercinlik Vadisi'nin ýþýklandýrýlmasýna yönelik olarak da çeþitli üniversite ve özel sektör yetkilileri ile de görüþmelerimiz devam ediyor.proje tamamlandýðýnda Uçhisar kalesi, sadece gündüz deðil, gece 23.00'a kadar yerli ve yabancý turistlerin ziyaretine açýk kalacak.böylelikle beldemizdeki turizm hareketliliði daha da etkin hale gelecek." dedi. Bütün evren semah döner Aþkýndan güneþler yanar Aslýna ermektir hüner Beþ vakitle avunmayýz Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Eyüp Þubemizin Semahçýlarýndan Yusuf Bulut can Hakk a yürüdü. Ey Yusuf Can Yaþam bitimli, acýlar bitimsiz Sevgi acý ile kardeþ, yaþam, ölümle eþ. Yer anamýz, gök atamýz Doðada doðduk, topraktan var olduk Bir tende can bulduk, bir nefesle özgür olduk Tanrý kalanlara uzun esenlik dolu yaþam versin. Erenlerin, evliyalarýn ruhu sinsin. Hacý Bektaþ Veli, Hatayi Sultan, Pir Sultan ruhunu pak etsin. Gerçeðin demine hû! Ruhun þad, mekânýn aydýnlýk olsun! Bulut ailesine ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Eyüp Þubesi üyelerine baþ saðlýðý dileriz. Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Genel Yönetim Kurulu Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Cuma Onur ÞAHÝN Adana da gerçekleþtirilen masa tenisi müsabakalarýnda il birincisi olan Burç Okullarýna baðlý Özel Özgören Anadolu ve Fen Lisesi öðrencileri, Adana yý Nevþehir de temsil etmeye hazýrlanýyor. Takým halinde Adana birincisi olan öðrenciler, Okul Müdürü Adem Ceylan ile ziyaret ettikleri Yüreðir Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Ahmet Özdemir e çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdiler. Öðrenciler, 17-29 Þubat tarihlerinde Nevþehir de gerçekleþtirilecek grup müsabakalarý için þampiyonluk hedefinde olduklarýný belirterek, "Adana yý ve okulumuzu en iyi þekilde temsil edeceðiz. Adana ya kupa ile dönmek için elimizden gelen tüm çabayý göstereceðiz." dediler. Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Ahmet Özdemir ise bundan hiç kuþkusu olmadýðýný ve Özgörenli öðrencilere güvendiklerini belirterek, "Her baþarýnýn temelinde yoðun bir emek ve özveri vardýr. Bu çabalarýnýzýn boþa çýkmayacaðýný ümit ediyor, baþarýlar diliyorum." diye konuþtu. Okul Müdürü Adem Ceylan da eðitim öðretim kadar sosyal aktivitelerinde kendileri için büyük önem taþýdýðýný belirterek, "Öðrencilerimiz, bu tür faaliyetler sayesinde derslerine daha fazla motive oluyorlar." dedi. Okul bünyesinde 16 kulübün faaliyet gösterdiðini vurgulayan Ceylan, þunlarý söyledi: "Bu kulüplerin 6 sý sportif amaçlý faaliyetlerden oluþuyor. Lisemizden mezun olan öðrencilerimiz, en az bir spor dalýnda kendilerini en iyi þekilde yetiþtirmiþ olarak okulumuzdan ayrýlýyorlar. Spor, ilerleyen dönemlerde çocuklarýmýzýn yaþam biçimi haline geliyor Akademik baþarýdaki etkinliði de tartýþýlmaz olan sportif faaliyetler en az bir matematik dersi ya da fen dersi kadar bizim için önemlidir."

GÝRÝÞ Amacýmýz; Coca-Cola dan yola çýkarak Amerikan tekellerinin yayýlmacý politikalarýný deðerlendirmek ve anlamlandýrmaktý. Bunu yaparken de Coca- Cola temelinde toplumlarýn nasýl asimile edildiðini ve sosyal yaþamýn her alanýnda nasýl bir McDonaldslaþtýrma sürecine girdiðinin bir analizini vermeye çalýþtýk. McDonaldslaþmaya baktýðýmýzda daha net görebildik ki ülkeler küresel kapitalizmin birer diþlisi halinde çarkýn dönüþünü hýzlandýrmýþtýr. Amerika temelinde gerçekleþen bütün bu süreçlerin farkýndalýðýna erme isteðimizdiþlilerin bir parçasý olmamak için- de bizi bu çalýþmaya yönlendirdi. Evrensel bir nitelik oluþtururken izlenen politikalarýn reklam ve pazarlama boyutuyla ilgilendik. Araþtýrmamýzý yaparken daha önce yapýlmýþ çalýþmalara göz attýk. Coca- Cola nýn politikalarýný ve McDonaldslaþtýrýl-ma süreçlerinin nasýl gerçekleþtiðini ve nasýl izler býrakýldýðýný bire bir söylenen alýntýlarla, kanýtlara ulaþtýk. Aslýnda bu konularýn tahmin ettiðimizden de iç içe geçmiþ bir þekilde olduðunu fark ettik. Çok uluslu þirketlerin görünen pazarlama politikalarýnýn arkasýnda çok daha farklý ve güçlü bir düþüncenin yattýðýný, sonucunun da Amerikan olma düþüncesinin ete kemiðe bürünmüþ hali olduðunu gördük. Anahtar Kelimeler: Coca-Cola, McDonaldlaþma, Küresel Kapitalizm, Amerika, Reklam ve Pazarlama Politikalarý. Anahtar kelimelerimizden yola çýkarak bunlarýn tarihine indik, nasýl meydana geldiklerine ve birbirlerini nasýl etkilediklerine, aralarýndaki iliþkiye baktýk. Bu çerçevede sorunumuzu anlamlandýrmaya çalýþtýk. A- 125 Yýldýr Bitmeyen Mutluluk Coca-Cola nýn icat edilme sürecine bileþenlerindeki maddelerin ortaya çýkýþýndan baþlayarak, oluþturulan küresel þiþenin geliþim sürecinin tarihine baktýk. B- Buzdolaplarýmýzdaki Amerikan Kültürü Amerika nýn kendi sýnýrlarýný aþarak dünyaya nasýl açýldýðýný ve bundan hangi olaylarýn etkili olduðunu inceledik. Ayný zaman da Coca-Cola mitinin savaþ esnasýnda nasýl ve ne amaçla kullanýldýðýný gördük. C- Coca-Cola nýn Reklam Stratejileri Amerika nýn pazarlama ve reklam konusunda nasýl bir politika izlediðini ve bunu gerçekleþtirirken yayýlýmcý hareketini uygulamak istediði toplumlarýn açýklarýna nasýl hitap ettiðinin örneklerini verdik. Genel olarak kullandýðý sübliminal reklam tekniði ile bilinçaltýna Coca-Cola miti ve Amerika çaðrýþýmlarýný kodlamýþtýr. Bunun görsel açýdan örneklerini paylaþtý. D- Coca-Cola Politikasýnýn Türevi Olan McDonaldlaþma Coca-Cola nýn McDonaldlaþmanýn en öne çýkan örneði oluþu, Coca-Cola yý incelerken bizi Mcdonaldlaþma nýn gerçekleþtiði tüm diðer örneklere yönlendirdi. McDonaldlaþmanýn içine aldýðý tüm sektörlerin Coca-Cola ile nasýl bir iliþki içerisinde olduklarýný gördükten sonra aslýnda farkýnda olmadan nasýl bir Amerikanlaþma sürecine girdiðimizin deðerlendirmesini yaptýk. KÜRESELLEÞMENÝN ÖZETÝ: COCA- COLA kýrmýzý metin A. 125 Yýldýr bitmeyen mutluluk Tek baþýna Coca-Cola küreselleþme yönelimini özetlemesinin yaný sýra, Amerika nýn sýnai gücünün temelini oluþturur ve onu yeniden üretmiþtir. Peki bu her zaman böyle miydi? Sanayi ve tüketim kavramlarýnýn çýkýþ noktasý Ýngiltere olmasýna raðmen, yeni bir sýnai üretim politikasý yaratýp, geliþip, güçlenen devlet Amerika Birleþik Devletleri oldu. Amerika, Ýngilizlerden farklý olarak imalatý montajdan ayýrarak ilerlemiþti. Oysa Ýngiliz sanayi yaklaþýmýnda imalat süreçlerini evrelere bölüp, insan emeðini geride býrakacak makineler kullanmaktaydý. Sýnai gücünü saðlam bir temel üzerinde yapýlandýran Amerika, 19. yy da Avrupa dan farklý olarak, yerel beðenileri kazanmak zorunda kalmadan, geniþ tüketici kitlelere hitap edebilen bir ürün meydana getirmiþtir. Ýngiliz imparatorluðunun öyküsü bir fincan çayda görülebildiði gibi, Amerika nýn küresel üstünlüðe yükseliþinin öyküsü de Coca-Cola nýn, o kahverengi, tatlý ve fýþýrtýlý içeceðin öyküsüyle paraleldir. 1 Coca-Cola ve diðer tüm karbonatlý alkolsüz içkilerin üretiminin temelinde Ýngiliz bilim ve din adamý Joseph Priestley vardý. Bir bira fabrikasýnýn yanýnda yaþayan Priestley, o dönemde sabit hava olarak adlandýrýlan gazdan etkileniþi fermantasyon teknelerini incelemesi sayesinde oldu. Priestley, formülünde sabit hava* bulunan bugün soda olarak bildiðimiz içeceðin temellerini atmýþtýr. 1772 yýlýna geldiðinde Priestley sodalý su yapmakla ilgili verilerini paylaþtýðý Suyu Sabit Havayla Doldurma adlý bir kitap yayýnlamýþtýr. O dönemin sabit hava hakkýndaki teorilerinden biri antiseptik olduðuydu. Yapýsýnda sabit hava barýndýran bir içkinin saðlýk açýsýndan faydalý olabileceði hakkýnda düþünceler vardý. Hatta günümüzdeki maden sularýnýn saðlýk verici olduðu fikri buradan gelmektedir. Priestley hiçbir zaman bulgularýný ticarileþtirme amacý gütmemiþtir. Ancak 1770 li yýllarýn baþýnda yapay karbonatlý suyu ilk defa ilaç olarak satýþa sunan biri vardý; Manchester da yaþayan kimyacý ve eczacý Thomas Henry. Ardýndan 1790 larda maden suyu yapýp halka satma fikri Avrupa nýn her tarafýnda bilim insanlarý tarafýndan yaygýnlaþtýrýldý ve sodalý suyun piyasasý kurulmuþ oldu. Coca-Cola nýn yaratýlýþ mitinde ön ayak olan sodalý suyun ardýndan, 1886 yýlýnýn Mayýs ayýnda John Pemperton baþ aðrýsýna iyi gelen bir ilaç geliþtirmeye çalýþýrken, çok da farkýnda olmadan doðru malzemeleri karýþtýrarak, zamanla dünyanýn her bir noktasýnda ulaþacak olan tatlý, fýþýrtýlý ve dinçleþtirici olarak adlandýrýlan içkiyi yarattý. Ancak bu durum gerçekte daha farklý vuku bulmuþtur. Aslýnda, Pemperton kocakarý ilaçlarý üzerinde deneyimli biridir. Balsamlardan, haplardan, kremlerden, þuruplardan oluþan bu kocakarý ilaçlarýnýn bazýlarý zararsýz olmakla birlikte geneli yüksek miktarda alkol, kafein, afyon ya da morfin içerdiðinden ötürü saðlýða oldukça zararlýydý. Ancak bu durum, eczacýlýðýn, reklamcýlýðýn önünde olmasýna yeterli olmamýþtýr. Çünkü, o dönemde gazete reklamlarýyla satýlan kocakarý ilaçlarý, ayný zamanda iç savaþtan sonra, savaþ gazilerinin kendi kafalarýna göre kullandýklarý maddeler haline gelmiþtir. Pahalý ve etkisiz olarak görülen resmi ilaçlar karþýsýnda, kocakarý ilaçlarýnýn popülerliði gitgide artarak, üretimi geniþleyen bir sanayi haline dönüþmüþtür. Bu ilaçlarýn üretimi oldukça ucuza mal olduðu için, pazarlamaya yatýrým yapmayý anlamlý bulan giriþimciler markanýn tanýtýmý üzerine eðildiler. Bunu oluþturduklarý esnada önlerinde hiçbir engel teþkil etmeyen bir ortamýn saðlanmýþ oluþu, ilaçlarýn etkililiðini arttýracak sýra dýþý iddialara olanak veriyordu. Örneðin; Elixir of Life adýndaki bir kocakarý ilacý hakkýnda bilinen her rahatsýzlýðý tedavi etme; topallar iki üç denemeden sonra koltuk deðneklerini bir tarafa atýp yürüdüler romatizma, nevralji, mide, kalp, böbrek, kan, akciðer ve deri hastalýklarý sihirli bir deðnek deymiþ gibi yok olur. gibi reklamlarý yayýnlayan gazetelerin bunu sorgusuz sualsiz yapmalarý reklam gelirlerinden oldukça memnun olmalarýyla baðlantýlýydý. Ancak hiçbir þey Pemperton ýn istediði doðrultuda gerçekleþmedi. Ürettiði her kocakarý ilacýndan beklediði yüksek geliri kazanamamýþtýr. 1870 lerde þansý daha da kötüye gitmeye baþlamýþ, 1872 de iflas etmiþ ve tekrar ayaða kalkma giriþimleri baþarýsýz olmuþtur. Ancak yýlmadan denemeye devam ediyor ve 1884 te yeni ürettiði bir kocakarý malzemesi olan kokayla aþama kat ediyor. Güney Amerika halklarý arasýnda eskiden beri bilinen koka, uyarýcý bir etkiye sahipti. Az miktarda koka yapraðý çiðnendiðinde, yine çok az miktarda, alkaloit bir uyuþturucu olan kokain salgýlanýr. Kokain küçük dozlarda alýndýðýnda týpký kafein gibi zihni uyanýk tutup, iþtahý bastýrarak, çok az yiyecekle ya da uykuyla And Daðlarý ný aþmayý olanaklý kýlar. 2Batýlý bilim insanlarý ve doktorlarý kokainin koka yapraklarýndan yalýtýlmýþ halinin afyon baðýmlýlýðýný engelleyeceðini öne sürmüþlerdir, ancak unuttuklarý bir þey vardý ki kokain de afyon kadar baðýmlýlýk yapan bir maddeydi. Pemberton kokainle kocakarý ilaçlarýnýn karýþýmýndan oluþan sayýsýz denemenin sonunda Mayýs 1886 da kendisini tatmin eden iksire ulaþmýþ oldu. Geriye bu iksirin adýný koymak kalýyordu. Frank Robinson adýndaki iþ arkadaþýnýn önerisiyle Coca- Cola ismi ilk defa ortaya çýkmýþ oldu. Ýsim iksirin iki ana bileþeninden oluþuyordu; koka ve kola. Robinson un düþüncesine göre iki C reklamda daha iyi görünürdü. Coca- Cola ilk piyasaya sürüldüðü zamanlarda formülünde az miktarda da olsa koka maddesi bulunuyordu. Bu da, dolaylý bir yolla da olsa kokain maddesini içerdiði anlamýna geliyordu. 20. yy ýn baþlarýnda bu madde formülden çýkarýlsa da geri kalanlar varlýðýný korudular. Priestley nin, sodayý bulmasý tesadüfi ve amatörcedir. Ama Pemberton ýn durumunda bu tam tersidir;- her ne kadar Coca-Cola Company bunu halen reddetse de- formül, gayet bilinçli ve profesyonelce çalýþmalar sonucu elde edilmiþtir. Pemberton daha sonra imalat ve pazarlama iþini, Coca-Cola nýn isim babalýðýný da yapan Robinson a devretti. Daha önceki pazarlama politikalarýnda olduðu gibi Coca-Cola,, eczanelere ilaç olarak lanse ediliyordu. Çünkü baþ aðrýsýna ve melankoliye iyi geldiði konusunda çýkan iddialar Coca-Cola nýn saðlýk boyutuna vurgu yapmaktaydý. Ancak Robinson, basit ama vurucu reklam sloganlarý üreterek içkinin tanýtýmýný çeþitli yöntemlerle yaptý ve Coca-Cola piyasasýnýn geliþiminin ön ayaðýný oluþturdu. 1895 e gelindiðinde Coca- Cola Amerika nýn tüm eyaletlerinde satýlýr hale gelmiþti. Þirket bültenlerinde bile Coca-Cola ulusal bir içki olmuþtur tarzýndan ibareler yer almaktaydý. 1895 e kadar týbbi yönüyle ön plana çýkartýlan içki için sadece ilaç vurgusu yapýlýyordu, bu da talep alanýný iyileþme hayali kuranlarla sýnýrlýyordu. Ancak geliþtirilen ve deðiþtirilen politikalarla ilaç konumundan, serinletici bir içki konuma geçen Coca-Coca, evrensel bir boyut kazanmýþtýr. Ne de olsa herkes hasta deðildir, ama herkes susar! Tam da kocarý ilaçlarýna olan güven azaldýðý sýrada bu serinletici içkinin satýþlarý tavan yapmýþtýr. Bu dönemde, sahte ilaçlarýn çocuklara zarar verdiðini düþünen Harvey Washington Wiley, kocakarý ilaçlarýna savaþ açtý. Bir süre sonra kafein içerdiði gerekçesiyle Coca- Cola yý da bu savaþa dahil etti. Wiley e göre çocuklar Coca-Cola içerek farkýnda olmadan uyuþturucu almýþ oluyorlardý. Wiley, 1911 de Kýrk Varil Yirmi Fýçý Coca-Cola ya karþý Amerika Birleþik Devletleri adlý bir davayla Coca-Cola yý yargýlamýþtýr. Davacýnýn görüþleri, bilimsel temelden çok ahlaki temelliydi. Bilim çocuklara zararlý olmadýðýný söylese de, Wiley böyle düþünmüyordu. Davanýn sonucunda Coca- Cola nýn bileþeninde yer alan kafein yarý yarýya azaltýldý ve reklamlarda çocuklarýn oynatýlmayacaðýna dair söz verildi. Bu politika 1986 ya kadar böyle sürse de Coca- Cola her zamanki gibi reklamlarda istediði mesajý vermenin bir yolunu buldu. Örneðin; reklamda çocuk kullanamýyorsa noel baba kullanarak çocuklarýn ilgisini çekmeyi baþardý. 1930 larýn sonunda Coca-Cola her zamankinden daha güçlüydü. Tartýþmasýz bir ulusal kurum olan ve Amerika daki tüm kabarcýklý alkolsüz içki satýþlarýnýn yaklaþýk yarýsýndan sorumlu olan Coca-Cola; kitlesel üretilen, kitlesel pazarlanan, hem yoksullarýn hem zenginlerin tükettiði bir üründü. 1938 de ünlü ve saygýn bir sosyal yorumcu, emektar gazeteci William Allen White, Coca-Cola yý Amerika nýn temsil ettiði tüm þeylerin arýtýlmýþ özü; dürüstçe imal edilen, evrensel daðýtýmý yapýlan ve yýllarca titiz bir biçimde geliþtirilen temiz bir þey ilan etti. Coca-Cola Amerika yý ele geçirmiþti: Artýk, Amerikan nüfusunun yayýldýðý her yere giderek dünyayý ele geçirmeye hazýrdý. 3 B. Buzdolaplarýmýzdaki Amerikan kültürü Amerika Birleþik Devletlerinin ulusal içkisi haline gelen Coca-Cola, 20.yy boyunca tüm bu var etme süreçlerin ardýndan kademeli olarak Amerikan Kültürünü ve unsurlarýný evrensel bir boyuta taþýdý. Coca-Cola nýn gerçekten küresel bir marka haline geliþi 2. Dünya Savaþý sonrasýnda ABD nin yalýtýmcý politikasýndan sýyrýlmasýyla ortaya çýktý. 1. Dünya Savaþý sýrasýnda ABD nin müdahaleci tavrý yalýtlanmacý vatandaþlarý tarafýndan hoþ karþýlanmadý ve bundan sonra olacak durumlarda tarafsýz bir tutum takýnmayý planladýlar. Ama 2. Dünya Savaþý sýrasýnda Japonya nýn Pearl Harbor a saldýrmasýyla Amerika bu tutumundan vazgeçiyor ve bu noktadan sonra Amerika nýn yurt dýþýna gönderdiði silahlý kuvvetler ve bir takým personelle birlikte Coca-Cola ülke dýþýna açýlmýþ oldu. Coca-Cola Company nin baþkaný Robert Woodruff un ülke içindeki seferberlik sýrasýnda emri þu þekildeydi: Üniformalý herkes, nerede olursa olsun ve þirkete maliyeti ne olursa olsun 5 sente 1 þiþe Coca- Cola elde eder. Askerler arasýnda popüler olan Coca-Cola nýn ferahlatýcý, sarhoþ etmeyen bir içki olarak askerlere daðýtýlmasýndaki esas amaç, Coca-Cola ve yurtseverlik iliþkisini kurmanýn dýþýnda savaþ sýrasýnda vatanýnýn yanýnda olduðu mesajýný vermeye çalýþmasýdýr.... KAYNAKÇA - STANDAGE, Tom, Altý Bardakta Dünya Tarihi, Ýst: Turkuvaz Kitap, 2005. - RITZER, George, Toplumun McDonaldlaþtýrýlmasý, Ýst: Ayrýntý Y., 2011. - E.R. Shipp. The McBurger Stand That Started It All. New York Times, 27 Þubat 1985, 3. bölüm, s. 3. - Wedge of Americana: In Moscow, Pizza Hut Opens 2 Restaurants. Washington Post, 12 Eylül 1990, s. B10. - ORAL, Necdet, Tarým ve Gýda Sektöründe Yabancýlaþma - TIÐLI, Mehmet, Ýstanbul Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Dergisi, sayý: IX, Bilinçaltý Reklamcýlýk, 2002, s.355-373 1 Tom Standage, Altý Bardakta Dünya Tarihi, Ýst: Turkuvaz Kitap, 2005, s.188 *(?)Sabit hava; o dönemde karbondioksit gazýna verilen ad. 2 Tom Standage, Altý Bardakta Dünya Tarihi, Ýst: Turkuvaz Kitap, 2005, s.196 3 Tom Standage, Altý Bardakta Dünya Tarihi, Ýst: Turkuvaz Kitap, 2005, s.206. Devam Edecek

Türkiye Tiyatrosunun en önemli baþyapýtlarýndan biri olan Keþanlý Ali Destaný müzikali 2012 yýlýnda da yine sahnede. 42 kiþiden oluþan dev kadrosuyla Sadri Alýþýk Tiyatrosu tarafýndan sahneye konulan ve Haldun Taner in ölümsüz eseri Keþanlý Ali Destaný Sahnelendiði ilk üç günde 5 bin kiþiye ulaþtý neredeyse Haldun Taner in bu ölümsüz eserini televizyon dizisinde görmek de mümkün ama dünyanýn pek çok ülkesinde sahnelenmiþ bir oyunu tiyatro sahnesinde izlemenin keyfi de bambaþka Orijinal müzikleri Yalçýn Tura ya ait. Ahmet Mümtaz Taylan ýn yönetmenliðini, Çiðdem Erken in müzik direktörlüðünü yaptýðý müzikal oyunun provalarý prömiyerinden üç ay önce baþladý. Oyunun kostümleri Baþak Özdoðan, dekoru Barýþ Dinçel tarafýndan hazýrlandý. Keþanlý Ali büyük kentin eteklerinde yer alan varoþlarda yaþayan ezilen yoksul insanlarýn öykülerini ele alýrken gündelik hayatýn yaný sýra iktidar, çýkar, aþk iliþkileri dolayýnda geliþen, olaylara da eðlenceli bir yaklaþýmla deðiniyor. Keþanlý Ali Sinekli Dað mahallesinin kahramaný bir yanýyla bakarsak da Türkiye nin gecekondularýnda yaþayan yoksul kesime tekabül ediyor. 60 lý yýllarýn kült tiyatrosu olan bunca yýl geçmesine raðmen hem bir televizyon dizisine uyarlandý hem de hala tükenmeyen seyircisiyle Türkiye nin dört bir yanýnda sahnelenmeye devam ediyor. Biraz geriye gidelim, Keþanlý Ali Destaný ilk olarak 1964 yýlýnda Gülriz Sururi ve Engin Cezzar Tiyatrosu nda sahnelendi Yönetmen ise Genco Erkal dý, Engin Cezzar Keþanlý Son günlerde müzikleriyle ilgili tartýþmalar çýktý ama biz hiç deðinmeyelim ona Elbette Keþanlý Ali Destaný müzikalini ölümsüz yapan unsurlarýndan biri müziðidir. Yalçýn Tura nýn müzikleriyle hayat buldu Keþanlý Ali Bu müzikali, kapalý giþe oynamaya devam eden, baþrollerinde Yavuz Bingöl, Songül Öden, Kerem Alýþýk, Tuba Ünsal, Mustafa Üstündað, Kayhan Yýldýzoðlu ve SAKM Akademi den yetiþmiþ gençlerin yer aldýðý oyunun müzik direktörü de Çiðdem Erken e ait Oyunun kadrosu oldukça zengin ve baþarýlý DERSÝM DEN KEÞANLI ALÝ YE UZANAN BÝR HÝKÂYE Sözünü ettiðim 42 kiþilik kadroda öyle biri var ki adeta bir azmin baþarý öyküsünü anlatýyor. Keþanlý Ali yi izleyenler onu iyi biliyor, Sinekli Dað mahallesinin zayýf polisi o. Bütün hayallerini tiyatro üzerine kurup Ýstanbul un yolunu tutmuþ Turan Selçuk Yerlikaya, bir diðer adýyla daha doðrusu herkesin söylemiyle Zaza Zaza nýn ilk tiyatro deneyimi çocukluðuna dayanýyor. Ýlkokul da müsamerelerde hocalarý güldürmek için sahneye çýktýklarýný anlatýyor keyifli bir þekilde. O zamandan bu yana içinde hep bir uhde olarak kalan tiyatro için Dersim de çok çaba sarf etmiþ. Zaza adýndan da anlaþýlacaðý gibi Dersimli. Dersim den Keþanlý Ali ye uzanan uzun ince bir yol Zaza nýn ki Sadri Alýþýk Kültür Merkezi nde bir araya geldiðimiz Zaza, bizim oraya tiyatro gelmezdi, geldiðinde en ön sýralarda olurdum. Oyuncularýn yanýna gitmek dünyanýn en büyük keyfiydi benim için diyor. Ýlkokuldan sonra lisede, kendi tarifiyle daha profesyonel bir yol izlemiþ. Liseyi bitirince Ovacýk Belediyesi nin çatýsý altýnda Yýlmaz Erdoðan ýn Bana Bir Þeyler Oluyor oyununu sahnelemiþler, yýl 2006, bu oyundan sonra kendini daha da yakýn hissetmiþ tiyatroya. Dersim de oynamak iyi hoþtu da Zaza nýn hayalleri daha da büyüktü. Askerden sonra müzisyen amcasý Seyfi Yerlikaya nýn teþvikiyle Sadri Alýþýk Kültür Merkezi nde akademik eðitim aldýktan sonra baþarý ve azmi herkes tarafýndan fark edilince Keþanlý Ali nin de yolu görünmüþ Zaza ya Bu kadar kýsa sürede bu baþarýnýn sýrrýný soruyorum, çok istemek diyor sadece çok istemek. DERSÝM DE METÝN CEBÝM DOLAÞIYORDUM Keþanlý Ali ye baþlama serüvenini bakýn nasýl anlatýyor: Keþanlý Ali Destaný için seçimler olacaktý, Dersim deydim çalýþma metnim cebimde geziyordum. 42 kiþi vardý onlardan biri de bendim. Geldim Ahmet Mümtaz Taylan tarafýndan bu oyunda oynamaya hak kazandým. Profesyonel olarak ilk adýmým bu. Dersim yaþayýp o zorlu coðrafyanýn acýlarýný iliklerine kadar hisseden biri için zor bir süreç elbette Keþanlý Ali. Yabancýsý olmadýðý bir hikayenin içinde yer almak da onu ayrýca motive ediyor. Zaza ýn ailesi önceleri karþý çýkmýþ Ben aileme oyuncu olacaðým dediðim de annemin ilk söylediði ne oyuncusu git oku öðretmen ol dedi diyor Zaza. Ve ekliyor: Ýleride de anýlacaksam tiyatroyla anýlmak istiyorum Biraz Dersim deki yýllarýný anlatmasýný istiyorum Zaza dan Bugün bambaþka bir sahnedeydi, Dersim de ise bambaþka bir ruh. Konuþmamýz sýrasýnda çok kilit bir þey söylüyor: Hozat ta oynarken kimin oðlu diye bakarlardý, merak ederlerdi, burada sahnede görüldüðünüz de hangi okulu bitirmiþ diye soruyorlar. Gülümseyerek anlatmaya devam ediyor: Dersimde Dersimlilere oynadým. Hata yaparým gibi kaygýmýz yoktu, tabi ki sahne disiplini, oyuna ve seyirciye saygýmýz vardý ama hepimiz bir birimizi tanýyorduk. Ama burada o kadar baþka ki, Türkiye de çok önemli yerlerde oynuyoruz, herkese ulaþýyoruz Sahne üzerindeki herkes bilinen oyuncular, riski ve yükü çok ayrý Tabi Dersim de tiyatro yapmanýn da bedeli vardý. Geçim derdi, hayatýný idam ettirme vs Tiyatroyla olmuyor, Zaza nýn da Dersim de bir iþi varmýþ Kýrtasiyede çalýþýyordum. Çalýþtýðým yerden kovulmadým ama kovulmayý göze alarak provalara gittim Bu arada çok iþ yaptým, otobüslerde çalýþtým otelde de çalýþtým, hayatta bir insanýn yapacaðý her iþte çalýþtým desem yeridir diye anlatýyor Aslýnda Zaza zor bir iþe giriþmiþ ama içinde büyüttüðü tiyatro aþký, azmi onu bu uzun yolun baþýna çoktan getirmiþ Bu yolun baþýna da öyle kolay gelmemiþ elbette: Ben hep emin adýmlarla yürüdüm, evet engeller çýktý ve hepsini de aþmaya çalýþtým, þimdi tek hedefim Türkiye de iyi bir oyuncu olmak diye ifade ediyor ÞANSIM ÝYÝ GÝTMESEYDÝ DERSÝM E GERÝ DÖNERDÝM Zaza sadece müzikalde deðil sinema filmlerinde de rol aldý. Ýlk sinema filmi kuzeni olan Volga Sorgu nun Kaledeki Yalnýzlýk filmiydi. Ayný mahallenin çocuklarý, birlikte top oynayýp gezdikleri Volga da Zaza için etkili olmuþ oyunculuða adýmda Arkasýndan gelen Murat Saraçoðlu nun 72. Koðuþ u ve Yangýn Var filmleri Zaza yý hayallerine biraz daha yaklaþtýrmýþ. Zaza oynadýðý filmler nezdinde de þanslý bir genç, iyi yönetmenler ve iyi oyuncularla yan yana gelmiþti. Kendisi de ayný kanaatteydi: Buraya ilk geldiðimde doðru insanlara karþýlaþtým, ama þansým iyi gitmeseydi Dersim e geri dönerdim. Ahmet Mümtaz Taylan ya da Yavuz Bingöl gibi çok deðerli isimlere denk geldim, elbette þanslýyým. Evet, þanslýydý Zaza ama yetenek ve baþarý bu þansý ona getirmiþti. Peki, Oyunculuk Zaza için ne anlam ifade ediyordu? Zaza ya göre hayatýn taa kendisiydi oyunculuk: Okumakla oyuncu olunmuyor. Hayatý boyunca yaþadýðý her þeyi alýp biriktirmek, oradaki seyyar satýcýdan tutun, pilotuna doktora gözlemleyerek, kendi bedeninde bunlarý barýndýrýp, ayrýþtýrýp doðru þekilde Kanalize etmektir oyunculuk Oyunculuk doðal olmaktýr, samimiyettir, içinizde biriken her þeyi ortaya koymaktýr Oyunculuk hayatýn bir parçasýdýr doðru ama hayat daha serttir diyorum Zaza ya... Bam teline basmýþ gibi oluyorum Zaza nýn ACILI COÐRAFYAM BENÝ TETÝKLEDÝ Dersim üzerine konuþmaya baþlýyoruz: Dersim farklý bir coðrafya biz 38 i yaþamýþ bir neslin torunlarýyýz. Çok acýlar görmüþ bir nesiliz Bu yaþanmýþlýklar belki de sahnede daha da baþarýlý olmamý saðladý. Sahnedeki baþarým Dersim in acýsýdýr. Benim orada tanýk olduðum, okuduðum her þeyi bugün açýða çýkartýyorum. Acýlý coðrafyam beni tetikledi. Malzeme geçmiþimden geliyor. Bir enerjiyi toplarsýnýz bir yerde patlar, bizimkisi enerji deðil acý Þimdi yavaþ yavaþ ortaya çýkýyor Bu kez perdenin en öndekileri deðil en öne aday olan Zaza yla sohbetimiz sýrasýnda Kerem Alýþýk ve Yavuz Bingöl le de ayaküstü sohbet ediyoruz. Sohbet bizde kalsýn ama oyunu görmek isteyenler bugün Maslak Tim de izleyebilir. 16 ve 17 Þubat ta Ýzmir AKM de oynayacak oyun 29 Þubat ta yeniden Ýstanbul Kozyataðý Kültür Merkezi nde olacak BirGün

Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Bilginin en önemli temel kalkýnma sistemi olarak kabul edildiði günümüzde,bilgiye ulaþýlan en temel araç haline gelen bilgisayar kullanýmýnýn yaygýnlaþtýrýlmasý için önemli çalýþmalara imza atan Nevþehir Belediyesi Kapadokya Eðitim Merkezi KAPEM,her eðitim döneminde açtýðý bilgisayar kurslarý ile bu alandaki etkinliðini artýrýyor. Geçtiðimiz yýllarda okullarýn bilgisayar sýnýflarýnýn oluþturulmasýnda önemli oranlarda bilgisayar desteði saðlayan Nevþehir Belediyesi, örgün eðitim alanýnda kurumsal bir yapýya ulaþan KAPEM kanalýyla da her eðitim döneminde açtýðý Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hüseyin KAÝM Nevþehir e 2012 yýlýnda yapýlacak spor yatýrýmlarý için Bakanlýk tarafýndan 2 milyon 475 bin TL lik ödenek verildiði bildirildi. Nevþehir Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürlüðü nden alýnan bilgiye göre, Gençlik Hizmetleri ve Spor Ýl Müdürü Mustafa Ünlüer ile milletvekillerinin birlikte koordineli çalýþmalarý sonucunda Gençlik ve Spor Bakanlýðý tarafýndan 2012 yýlý içerisinde bir adet kapalý olimpik yüzme havuzu, bir adet çok amaçlý modern gençlik merkezi, bir adet spor salonu, iki adet uluslar arasý standartlara uygun sentetik yüzeyli çim futbol sahasý, bir adet kapalý sentetik halý saha, projelerini yatýrým programýna aldýrýldý. bilgisayar kurslarýyla, çaðýn en önemli iletiþim araçlarýndan biri olan bilgisayar ve buna baðýmlý olarak internet kullanýmý konusunda örnek bir çalýþmalara imza atmayý sürdürüyor. Uzman eðiticiler kanalýyla bilgisayar eðitimi veren Nevþehir Belediyesi nin düzenlediði bilgisayar iþletmenliði kurslarýna hemen hemen her eðitim döneminde 200 e yakýn kiþi katýlýyor.i katýlýyor. Öðrencilere 4 ay süreli bilgisayar eðitim kursunda bilgisayarýn kullanýmý yanýnda Ýnternet kullanýmý konusunda bilgiler veriliyor. Bilgisayar kursuna genç kýz ve erkeklerin yaný sýra, ev hanýmlarý ile farklý meslek gruplarýndan kiþiler büyük ilgi gösteriyor. Tesislerin 2012 yýlý içerisinde ihaleleri yapýlacak. Yatýrým kararý öncesinde mevcut Nevþehir Merkez Damat Ýbrahim Paþa spor kompleksi içerisinde Bakanlýðýn teknik elemanlarýnca inceleme yapýldý. Bunun sonucunda tesis içerisine yüzme havuzu, modern gençlik merkezi, futbol sahasý, açýk voleybol - basketbol sahalarý, tenis kortlarý, yürüyüþ parkuru ve dinlenme alanlarýnýn bulunduðu yeni proje yapýlmasý kararlaþtýrýldý. Bu amaçla; Gençlik Merkezi yapýmý için 1 milyon TL, Hacýbektaþ ilçesine Uluslar arasý standartlara uygun sentetik yüzeyli çim futbol sahasý için 550 bin TL, yapýmý devam etmekte olan Kozaklý ilçe Spor salonu için 675 bin TL, Acýgöl ilçe spor salonu için 250 bin TL ödenek çýkartýldý. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hüseyin KAÝM Nevþehir'in Ürgüp Ýlçesi'nde, geçmiþten günümüze uzanan bir çizgide ortaya konulan tekstil ürünleri ile halýkilim ürünlerinin tanýtýldýðý müze ilgi görüyor. Türkiye'de Kütüphaneciliðin köylere kadar yaygýnlaþtýrýlmasýný saðlamak için merkep üzerinde köylere kitap taþýyan ve bu nedenle de 'Merkepli Kütüphaneci' olarak da tanýnan Mustafa Güzelgöz' ün oðlu Murat Güzelgöz tarafýndan Melekgirmez Sokak'daki kendine ait halý, kilim satýþ maðazasýnýn üst katýndaki alanda oluþturulan Halý-Kilim Tekstil Müzesi, günümüzden 100-200 yýllýk tarihi süreçte el emeði göz nuru olarak dokunan tekstil ürünlerinin yaný sýra halý ve kilimler sergileniyor. Murat Güzelgöz, el sanatlarýnýn oldukça Yaygýn olduðu bir merkez olarak da bilinen Ürgüp'te bu deðerleri günümüze kadar uzanan tarihi çizgi içerisinde ortaya koyabilmek amacýyla böyle bir çalýþma içerisine girdiðini söyledi. Güzelgöz, Ürgüp Melekgirmez Sokak'daki halý maðazasýnýn hemen üst katýnda oluþturduðu Halý-Kilim Tekstil Müzesi'ni isteyenlerin ücretsiz olarak ziyaret ederek yararlanabileceðini söyledi.müzede sergilenen eserlerin yaklaþýk 40 yýllýk bir birikimin eseri olduðunu anlatan Murat Güzelgöz, þöyle dedi: "Aralarýnda ülkemizin deðiþik yörelerinde dokunan halý ve kilimlerin yaný sýra 180 yýllýk Özbekistan Suzamisi, iðne ile iþlemeli Hindistan þal desenli suzami ile 75 eser sergileniyor. Müzemizde hangi þekilde olursa olsun satýþ yapýlmýyor. Amacýmýz önemli bir el sanatlarý merkezi de olan Kapadokya bölgesinin bu yönü ile de gerçekten zengin bir birikime sahip olduðunu genç nesillere aktarabilmek. Bölgemizdeki kadýnlarýn uzun uðraþlar ve göz nurlarý dökerek yaptýklarý diðer el sanatlarý ürünleri de müzemizde özen ile sergilenmektedir."

Bu söz yýllardýr o kadar çok kullanýlan bir sözcük ki ancak bu olmazlara bir bakalým. Yýl 1980 ve adýna sað- sol çatýþmasý, Alevi- Sünni çatýþmasý ne dersen de bir çatýþmalar ortamý her gün 10 larca insan ölüyor ve bir gece bir düdük bütün bunlarýn hepsinin bitmesine neden oluyor. Düdüðü öttüren malum 5 apoletli. Bu sihirli deðneðiyle bir günde her þeyi düzenleyenler padiþahým çok yaþa diyen Anayasa Hukuk profesörlerine kendi yaþamlarýný güvence altýna alan ve elbette bugünün iktidarýnýn yolunu açan bir Anayasa hazýrlatýyorlar. Kendi güvenceleri için yazýlan bu Anayasa ne yazýk ki bugün gelindiðinde DÝN DEVLETÝ Anayasasýnýn da yazýlmasýnýn baþlangýç tarihini oluþturuyor. Nedir durum 80 li yýllarda; 12 Eylül sonrasý; 650 bin kiþi gözaltýna alýndý, 1 milyon 683 bin kiþi fiþlendi, açýlan 210 bin davada 230 bin kiþi yargýlandý, 7 bin kiþi için idam cezasý istendi, 517 kiþiye idam cezasý verildi, haklarýnda idam cezasý verilenlerden 50 si asýldý (18 sol görüþlü, 8 sað görüþlü, 23 adli suçlu, 1'i Asala militaný), idamlarý istenen 259 kiþinin dosyasý Meclis e gönderildi, 71 bin kiþi TCK nin 141, 142 ve 163. Maddelerinden yargýlandý, 98 bin 404 kiþi örgüt üyesi olmak suçundan yargýlandý, 388 bin kiþiye pasaport verilmedi, cezaevlerinde toplam 299 kiþi yaþamýný yitirdi, 144 kiþi kuþkulu bir þekilde öldü, 14 kiþi açlýk grevinde öldü, 16 kiþi kaçarken vuruldu, 95 kiþi çatýþmada öldü, 73 kiþiye doðal ölüm raporu verildi, 43 kiþinin intihar ettiði bildirildi, 30 bin kiþi sakýncalý olduðu için iþten atýldý, 14 bin kiþi yurttaþlýktan çýkarýldý, 30 bin kiþi siyasi mülteci olarak yurtdýþýna gitti, 300 kiþi kuþkulu bir þekilde öldü.171 kiþinin iþkenceden öldüðü belgelendi, 937 film sakýncalý bulunduðu için yasaklandý, 23 bin 677 derneðin faaliyeti durduruldu, 3 bin 854 öðretmen, üniversitede görevli 120 öðretim üyesi ve 47 hâkimin iþine son verildi, 400 gazeteci için toplam 4 bin yýl hapis cezasý istendi, Gazetecilere 3 bin 315 yýl 6 ay hapis cezasý verildi, 31 gazeteci cezaevine girdi, 300 gazeteci saldýrýya uðradý, 3 gazeteci silahla öldürüldü, Gazeteler 300 gün yayýn yapamadý, 13 büyük gazete için 303 dava açýldý, 39 ton gazete ve dergi imha edildi. Solu, demokratlýðý, özgürlük ve barýþý þiar edinmiþ Üniversite öðretim görevlileri, öðrenciler, kamu kurumlarýnda çalýþan emekçiler, sanatçýlar, yazar, çizer herkesi ve her þeyi yok ettiler. Ve onlar yok olurken birileri baþladý derin derin yayýlmaya Kuran kurslarý, Ýmam Hatip Okullarýyla ve elbette Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn boþ bulduðu meydanda örgütlenmeye. Sinsi baþlayan örgütlenme artýk palazlanýyordu ve aleniyet kazanýyordu. Açýlýþlar dualar eþliðinde yapýlýyor, okullarda çocuklar din derslerinde hurafelerle büyütülüyordu. Sol ve sosyalistler karþýsýnda diþlerini gösterenler sadece kendi düzenleri ve rahatlýklarý için asla görmüyorlardý bu deðiþimi ayni masalarda muhabbetleri derinleþtiriyorlardý. Toplumun büyük bir bölümü, korku ile hemen elleri havaya kaldýranlar teþekkürler diziyorlardý apoletlilere. Açýlýþlar yaptýrýlýyordu ülkede bu kadar insanýnýn kanýna girenlere. En özel yerler, en baþköþelerde yaþamlarýný idame ediyorlardý. Hem bedava yaþam hem de hangi iktidar olursa olsun tüm nimetleriydi ellerindeki. Kopuyorlardý sosyal ve kültürel çevre dedikleri duvarlarla örülü dünyalarýnýn dýþýndaki dünyadan hiç haberleri yok gibiydi veya bu günleri her halde hiç düþünmeden bir saltanat sürüyorlardý. Ayrýca görseler ne olacaktý ki onlar için önemli olan salt kendi sürdürdükleri yaþamlarýydý. Acaba hiç düþünürler miydi biz böyle yaþýyoruz, çocuklarýmýz böyle yurt dýþýnda tahsil yapýyor, lojmanýmýz bedava, kamplarýmýz var ve bize hizmet eden binlerce halk çocuðu askerler hangi koþullarda yaþýyor diye. Ülkenin beyinlerini yok edenler, ülkenin onur kaynaðý ODTÜ öðrencilerini teker teker zindanlara atanlar bugünün nakýþýný iþliyorlardý. Geliþen din eksenli kadrolaþma, eðitim kurumlarýndaki uygulamalar elbette gelecek günlerin hazýrlýðýydý. Bizler yoktuk bu süreç içinde kimimiz 80 li yýllarýn ürkekliðini hala atamadan, kimimiz sütten aðzý yanýp yoðurdu üfleyerek yiyelim edasýyla, kimimiz kiþisel kaygý, kimimiz ömrümüzün kalan kýsmýný rahat! Geçirelim kaygýsýyla, bozulan aile düzenleriyle zaten yok edilmeye çalýþtýðýmýz sokaklardan iyice evlere çekilmiþtik. Birçoðumuz anýlarýmýz olarak geçmiþ yaþamýmýzla ancak içtiðimiz içki kadehlerinde yoldaþ olduk. Büyüyor ve geliþiyordu tehlike; arkadaþlarýmýzý ondan bir þey olmaz o þu bölgenin insaný ona güvenilmez, o þu mezhepten bunlarý onunla paylaþamayýz diyerek kendimize yarattýðýmýz bu dünyadan çýkamadýk ve grup grup yalnýzlýklarý seçtik. Küçük aile sohbetlerinde geçmiþi anlattýk, aðladýk çoðunlukla ama dýþarýyý çok göremedik. SHP ile bu süreçten çekip çýkarak dýþ dünyayý tam olarak görmesek de eski dostluklarý, eski yoldaþlýklarý hatýrladýk. Sýcak bir liman, sýcak bir yuva gibi görünüyordu dýþtan bakýldýðýnda içine girelim diyenler oldu benim gibi. Ayni Alevi örgütlenmesinde olduðu gibi koþturmaca baþladý 20 saat o sokak benim, bu sokak senin. Mutlu olduk biraz, acýlarýmýz içimizde duruyordu ama bir umut olabilir miydi? Onu da çok geçmeden yýktýlar. Doymayan, aç gözlü, hep benim olsun diyen beyaz Türkler. Ýl örgütü yetmedi, ilçe olsun, ilçe belediye yetmedi, Büyükþehir olsun, Büyükþehir yetmedi parti benim olsun. Farkýnda olmadan zaman umutla sarýldýðýmýz partinin de yavaþ yavaþ küçülmesini getirdi görüyorduk tükeniyordu parti. Biz küçülüyorduk onlar büyüyor ve geliþiyorlardý. Sivas Katliamý bir dönüm noktasýydý. Yaþanan katliamdý ve seyircileri vardý elbette birde uygulayýcýlarý. Uygulayýcýlar her zaman ki ezan sesinden aldýklarý güçle saldýrdýlar, siyasi iktidar ve askerde seyircileriydi. Ortak iktidarýn her iki tarafý da uzaktan uzaða izledi yandý kavruldu insanlar tükendi Tugay komutaný otelin önünde arkasýný otele dönmüþ resmiyle yerleþti belleklere. Ardýndan çok geçmeden Gazi yaþandý acýlar ayni ama ne hikmetse Sivas ta sýrtýný dönen asker Gazi de alkýþlandý bunu hala anlamýþ deðilim. Biz öldürülüyorduk birileri seyirci kalýyorlardý ve bir diðerleri de büyüyordu. Kimdi bu büyüyenler dinci ve ýrkçý bezirganlardý. Ýnançlarla ve insanlarýn ýrklarýyla siyaset yapanlardý. Bu topraklarýn renklerini tanýmayanlardý, bu renklerden rahatsýz olanlardý. O günler devam ederken ülkenin bir yerinde kesintisiz Sýkýyönetim uygulanýyordu. 80 öncesi ideolojik ufak farklýlýklarý olan insanlar ne yazýk ki bu süreç nedeniyle hýzla farklý bir çizgiye sürükleniyorlardý. Artýk topraklarýn Doðusunda yaþayanlar ve Batýsýnda yaþayan sosyalistlerin büyük bir bölümü birbirlerini anlamaya çalýþma ve destek olma yerine milliyetçi çizgilere doðru yol alýrken elbette en akýllý biçimde örgütlenen Din tacirleri oldu. Sade, inançlý insanlarý dýþlayarak veya onlarýn duygularýný sömürerek devletin bütün imkanlarýný kullanarak saman altýndan su yürütüyorlardý. Topraklarýmýz da Ýki cephede artýk aleniyet gösteriyordu ve sesli dile geliyordu çocukluk yýllarýmdan bugüne hiç zihinlerden eksik olmayan Muhafazakar Milliyetçi Cephe. Bu tanýmlama çok genç yýllarýmýn tanýmlamasý ve ilk aklýma Erbakan la kazýnan bir fotoðraf. Ama bu fotoðraf ne yazýk ki bizleri yanýlttýðý bu gün su gibi aþikar Erbakan ýn suyun üstünde görünen isminin ve resminin dýþýnda binlerce Erbakan yetiþtiði göz ardý edilerek bugün yaþanmaya baþladý. Sorun bu gün saltanatýn el deðiþtirmesi diye algýlanabilir ama ne yazýk ki sadece o deðil bu gün sorun topraklarda yaþayan insanlarý birbirine kýrdýrýlma sorunu. Dün 80 li yýllarda asker eliyle yaptýrýlan bugün baþka bir elle yaptýrýlmaktadýr. Dünyanýn tek sahibi görünen Amerika bu sefer kendi ülkesinden talimatý Obama ile verdiriyor, bir maðdur görüntüsünde olan Obama ile. Sonuç tek; dünya Beyaz Saray dan yönetiliyor bu gün birini kullanýyor yarýn kimi kullanacak bakalým. Bu topraklar da her þey olur eðer Amerika isterse. KCK operasyonu kapsamýnda çeþitli illerde ev baskýnlarý var. KESK ve baðlý sendikalarýn kadýn yöneticileri de gözaltý alýnýyor. KESK Genel Baþkaný Lami Özgen, bunun 8 Mart Kadýn Günü eylemlerini engellemeye dönük olduðunu söyledi. Ankara BÝA Haber Merkezi Kürdistan Topluluklar Birliði (KCK) operasyonu kapsamýnda Ankara'daki Kamu Emekçileri Sendikalarý Konfederasyonu (KESK) ve ona baðlý sendikalarda arama yapýlýyor. Ýstanbul, Muþ, Van, Diyarbakýr, Ýzmir, Batman, Adana, Antep'te evlere baskýn düzenlendi. Yaklaþýk 100 gözaltý var. bianet'e konuþan KESK Genel Baþkaný Lami Özgen, TÜM Bel Sen, BES, Eðitim Sen gibi deðiþik iþ kollarýndaki kadýn yöneticilerinin evine baskýn yapýlýp gözaltýna alýndýklarýný söyledi. "Operasyon 8 Mart eylemlerine yönelik" Özgen, bazý kadýn sekreterlerin de sendikadaki odalarýnda arama kararý mevcut olduðunu, þu anda arama devam ettiðini ancak arama gerekçesinin kendilerine bildirilmediðini belirtti. KESK'e yönelik uzun süredir sindirme ve baský politikasý uygulandýðýný söyleyen Özgen, bu aramalarýn da 8 Mart Kadýn Günü ile ilgili eylemlerin engellenmesine yönelik olduðunu ifade etti. KESK MYK üyesi ve Kadýn Sekreteri Canan Çalaðan gözaltýna alýndý; gözaltý sayýsý henüz bilinmiyor. Van Belediye Baþkan yardýmcýsý da gözaltýnda Dicle Haber Ajansý (DÝHA) Diyarbakýr Muhabiri Ýsmet Mikailoðullarý, evine düzenlenen baskýnda gözaltýna alýndý. Ýstanbul, Van, Diyarbakýr, Muþ, Antep, Adana, Batman, Ýzmir'de de çok sayýda eve baskýn düzenledi. Van Belediye Baþkan Yardýmcýsý Gülbahar Orhan'ýn evine düzenlenen baskýnda gözaltýna alýndý. Saat 14:00 Gözaltý sayýsý 140'a çýktý. Yaklaþýk 40 kiþinin gözaltýna alýndðý Ýstanbul'da, BDP üye ve Ýstanbul ilçe yöneticileri de var; ayrýca eski DÝHA muhabiri yazar yönetmen Mizgin Müjde Arslan da gözaltýna alýndý. KESK'e baðlý SES, Eðitim Sen, Tüm Bel Sen sendikalarýndan 15 yönetici gözaltýna alýndý. (NV)13 Þubat 2012

Ali Ekber Yýldýrým Türkiye Ýstatistik Kurumu 2011 in dýþ ticaret rakamlarýný açýkladý. Türkiye, 2011 yýlýnda 135 milyar dolar ihracat yaptý. Biliyorsunuz her ay ihracatta rekor kýrdýk diye övünürken ithalatýn lafý bile edilmez. TÜÝK rakamlarý açýklayýnca asýl rekorun ithalatta olduðu görüldü. Türkiye nin 2011 ithalatý 240.8 milyar dolar oldu. Dýþ ticaret açýðý da 105.9 milyar dolarla rekor kýrdý. Tarýmda dýþ ticaretin görünümü nasýl? Tarýmda dýþ ticaretin durumu biraz karýþýk. Tarým ihracatý konusunda rakamlar havada uçuþuyor. Tarým ihracatýný 17 milyar dolar olarak açýklayan da var, 5 milyar dolar açýklayan da. Türkiye Ýstatistik Kurumu nun açýkladýðý verilere göre, Türkiye nin tarým ihracatý 5.1 milyar dolar. Balýkçýlýk ihracatý ise 186 milyon dolar. Buna karþýlýk tarým ithalatý 8.8 milyar dolar. Balýkçýlýk ithalatý ise 48 milyon dolar. Geçen yýl tarým ihracatý yüzde 4.8 artarken ithalat yüzde 37.8 oranýnda artýþ gösterdi. Ýthalattaki bu yüksek artýþýn temel nedenlerinden birisi kasaplýk, besilik canlý hayvan ve karkas et ithalatýdýr. Ekonomik faaliyetlere göre Türkiye Ýstatistik Kurumu nun açýkladýðý bu veriler, Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý ile Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi nin verileri ile birbirini tutmuyor. Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý nýn verileri gerçekten kafa karýþtýrýcý. Bakanlýðýn internet sayfasýnda ihracatla ilgili iki farklý rakam var. Bakanlýðýn resmi internet sayfasýnda Tarým Ürünleri Dýþ Ticareti rakamlarý düzenli olarak güncelleniyor. Bakanlýðýn sayfasýnda 2011 Yýlý Ocak- Aralýk Dönemi Tarým Ürünleri Dýþ Ticareti baþlýðý altýnda aynen þu bilgiye yer veriliyor: Tarým ürünleri ihracatýmýzýn % 93 ünden fazlasýný, ithalatýmýzýn da % 57 sini oluþturan gýda maddelerinde, 2010 yýlý Ocak-Aralýk döneminde ihracatýmýz 11 Milyar 868 Milyon Dolar olarak gerçekleþmiþ olup, 2011 yýlý ayný döneminde gýda maddeleri ihracatý %19,8 artarak 14 Milyar 214 Milyon Dolara yükselmiþtir. Baþlýkta dýþ ticaret denilmesine raðmen Bakanlýk hiçbir zaman ithalat rakamlarýný vermiyor. Sadece ihracat rakamlarýný yayýnlýyor. Oysa dýþ ticaret ihracat ve ithalatý kapsýyor. Bakanlýðýn internet sayfasýnýn manþetinde ise Tarýmsal ürün ihracatý 17 milyar dolar baþlýðýyla bir haber var. Habere göre, özel bir firmanýn temel atma töreninde konuþan Gýda, Tarým ve Hayvancýlýk Bakaný Mehmet Mehdi Eker, Türkiye nin geçen yýl 17 milyar dolar civarýnda tarým ürünleri ihracatý gerçekleþtirdiðini söylüyor. Haberin devamý ise þöyle: Geçen yýl tarým ürünü ihracatýnýn toplam ihracat içerisinde oranýnýn biraz yükseltildiðini ve yüzde 12-13'ler seviyelerine çýktýðýný vurgulayan Bakan Eker, Bu da 17 milyar dolar civarýnda. Yani Türkiye, 74 milyon insanýný besliyor. Bu ülkeye yaklaþýk 30 milyon da turist geliyor. Onlar da besleniyor. Üstüne de Türkiye 17 milyar dolarlýk gýda maddesi ihraç ediyor diye konuþtu. Bakanlýðýn resmi internet sitesinde yan yana iki haber. Birisinde tarým ihracatý 14 milyar 214 milyon dolar deniliyor, diðerinde 17 milyar dolar. Hangisi doðru? Türkiye Ýhracatçýlar Meclisi verilerine göre ise, Türkiye nin 2011 tarým ihracatý 17 milyar 887 milyon dolar oldu. Tarýma iliþkin bir çok veride olduðu gibi dýþ ticaret konusunda da veriler ne yazýk ki güvenilir deðil. Bakanlýðýn kendi internet sayfasýnda bile iki farklý rakam yer alabiliyorsa gerisini siz düþünün. Elbette farklý hesaplama yöntemleri var. Uluslararasý Standart Sanayi Sýnýflamasýna(USSS-Rev.3) göre dýþ ticaret verileri hesaplandýðýnda ayrý bir tablo ortaya çýkýyor. Standart Uluslar arasý Ticaret Sýnýflamasý (SITC-Rev.3)na göre hesaplandýðýnda ise farklý bir tablo ortaya çýkýyor. Gerçek o ki, herkes iþine geldiði tabloyu kullanýyor. Bakanlýk ihracat rakamlarýný açýklýyor ama ithalat rakamlarýný aðzýna almýyor. Net bilgiler olmadýðý için her zaman kabaca hesaplamalar yapýlýyor. Kabaca bir hesap yapýldýðýnda Türkiye nin tarým ürünleri ithalatýnda öne çýkan kalemler var. Ýlk sýrada yaklaþýk 3 milyar dolarla yaðlý tohumlar ithalatý var. Yem hammaddeleri ithalatý da 2 milyar dolarýn üzerinde. Pamuk ithalatý yýllýk ortalama 1 milyar dolar. Canlý hayvan ve et ithalatý 1.5 milyar dolar civarýnda olduðu tahmin ediliyor. Tütün ithalatý 600 milyon dolar. Bu kaba hesap bile Türkiye Ýstatistik Kurumu verilerini kýsmen de olsa doðruluyor. Tarým ürünleri ihracatýnda ise 1.7 milyar dolar ile fýndýk öne çýkýyor. Yaþ sebze ve meyve, kuru meyveler ihracatý da önemli bir yer tutuyor. Özetle, üretim, tüketim, dýþ ticaret verilerini net olarak bilinmiyor. Bu veriler bilinmeden, saðlýklý bir tarým politikasý uygulanabilir mi? Kaynak : Tarýmdunyasi.net TBMM ye sunulan 2B Tasarýsýyla, devletle vatandaþ arasýnda ihtilaflar çözülecek, kentsel dönüþüm saðlanacak, çiftçiler ölçek büyütebilecek. 2B alanlarý hakkýnda Hazine tarafýndan kiþiler aleyhine açýlmasý gereken davalar açýlmayacak, açýlan ve devam eden davalar durdurulacak. Proje alanýnda öncelik ise TOKÝ nin olacak. AA muhabirinin tasarýdan derlediði bilgilere göre, tasarýyla, orman niteliðini kaybettiði için Hazine adýna orman sýnýrlarý dýþýna çýkartýlan yerlerin, rayiç deðeri üzerinden satýlmasý öngörülüyor. Buradan saðlanacak mali kaynak, öncelikle nakledilecek orman köylülerine ait taþýnmazlarýn kamulaþtýrýlmasý, orman dýþýna çýkarýlan yerlerin ýslah, imar ve ihyasý, naklen iskan, orman köylülerinin kalkýnmalarýnýn desteklenmesi, yeni orman alanlarýnýn tesisi için kullanýlacak. Hak sahipleri ve ödeme koþullarý Yasanýn yürürlüðe girmesinden önceki kadastro tutanaklarýna göre 2B alanlarýný kullandýklarý belirlenen kiþiler, belirlenen satýþ bedeline itiraz etmemek kaydýyla hak sahibi sayýlacak. Kadastro tutanaklarý yasadan sonra da güncellenecek. Baþvurular, hak sahipliði durumuna göre, 3 ile 6 ay içinde yapýlabilecek. Hak sahiplerine doðrudan satýlacak taþýnmazlarýn satýþ bedeli, rayiç bedelin yüzde 70'i olacak. Belediye ve komþu alan sýnýrlarý içinde olanlardan 2 bin lira, bu alanlarýn dýþýnda olan yerler için ise bin lira baþvuru bedeli istenecek. Peþin satýþlarda yüzde 20 indirim yapýlacak. Bu bedel, tebligat tarihinden itibaren en geç 2 ay içinde ödenecek. Satýþ bedeline itiraz edilemeyecek, dava açýlamayacak. Taksitli satýþlarda ise satýþ bedelinin yüzde 20'si, tebligat tarihinden itibaren 2 ay içinde, kalaný ise belediye ve mücavir alan sýnýrlarý içinde en fazla 3 yýlda 6 eþit taksitte, belediye ve mücavir alan sýnýrlarý dýþýnda ise en fazla 4 yýlda 8 eþit taksitte faizsiz ödenecek. Satýþ bedelini ödemeyenlerin, doðrudan satýn alma haklarý düþecek. Ancak taksitlerden ikisinin vadesinde ödenmemesi, yükümlülüklerin ihlali anlamýna gelmeyecek, gecikme zammý uygulanacak. Herkes, üzerinde hak sahibi olduðu taþýnmazý satýn alamayacak. Eðer hak sahiplerine doðrudan satýlmasý gereken taþýnmazlar aðaçlandýrýlmak üzere Orman Genel Müdürlüðüne tahsis edilmiþse, kamu hizmetine ayrýlmýþsa, özel kanunlar gereðince deðerlendirilecekse, bu taþýnmazlarýn satýþý yapýlmayacak. Maliye Bakanlýðýnca belirlenen taþýnmazlar da hak sahiplerine satýlmayacak. Hak sahipleri, bu taþýnmazlarýn yerine taþýnmazýn rayiç deðerine eþdeðer, öncelikle ayný il sýnýrlarý içinde bulunan 2B alanlarýndan taþýnmaz alabilecek. Ýdarenin teklifini kabul etmeyen hak sahipleri, doðrudan satýþ hakkýndan yararlanamayacak. Hak ve tazminat talep edemeyecek, dava açamayacak. Proje alanýnda öncelik Proje alaný, 2B alanlarýný ve gerekli görüldüðünde bu alanlarýn dýþýnda kalan yerleri de kapsayan gecekondu ve kentsel dönüþüm projesi uygulanacak bölgeleri kapsýyor. Proje alanýnýn sýnýrlarýný Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý, Toplu Konut Ýdaresi Baþkanlýðý (TOKÝ) ilgili büyükþehir belediyeleri ya da diðer belediyeler belirliyor. Ayný proje alaný içinde birden fazla teklif olursa ve Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý, o alan üzerinde proje belirlememiþse öncelik sýrasý TOKÝ ye veriliyor. Böylelikle, kentsel dönüþümün önü açýlýyor. Antalya, 2B zengini En fazla 2B arazisinin bulunduðu il Antalya iken, Antalya da 41 bin 7 hektar 2B arazisi bulunuyor. Bu ili Balýkesir ve Ankara izliyor. Ýstanbul ise 15 bin 825 hektar 2B arazisine sahip. Türkiye deki 2B alanlarýnýn toplamý 410 bin hektarý bulurken, bu alanlarýn 110 bin hektarý kamu yatýrýmlarýndan oluþuyor. Antalya yý 35 bin 58 hektar ile Balýkesir izlerken, Ankara da 30 bin 106 hektarlýk 2B arazisi bulunuyor. Sakarya da 29 bin 675, Mersin de 21 bin 931, Muðla da 21 bin 784, Samsun da 21 bin 686, Ýstanbul da 15 bin 825, Ýzmir de 14 bin 957, Kýrklareli nde ise 14 bin 717 hektar 2B arazisi yer alýyor. Ýstanbul daki 2B arazileri 15 bin 825 hektarlýk 2B arazisi bulunan Ýstanbul un ise Sarýyer, Ümraniye, Çekmeköy, Þile, Sultanbeyli, Beykoz, Kemerburgaz, Ayazaða gibi bölgelerinde önemli oranda 2B arazisi yer alýyor. Özellikle Ýstanbul, Ýzmir, Antalya ve Muðla daki 2B arazilerinden yüksek getiri bekleniyor. Hazine arazilerinden 2,5 milyar liralýk gelir Bu arada, 2006-2011 yýllarý arasýnda toplam 76 bin 442 adet Hazine arsasý ve arazisinin satýþý gerçekleþtirildi ve 2 milyar 458 milyon 133 bin 571 lira elde edildi. 2006 yýlýnda 16 bin 940 adet arsa ve arazi 531 milyon 559 bin 502 lira, 2007 yýlýnda 10 bin 502 adet arsa ve arazi 358 milyon 962 bin 985 lira, 2008 yýlýnda 10 bin 308 adet arsa ve arazi 458 milyon 190 bin 138 lira, 2009 yýlýnda 8 bin 445 adet arsa ve arazi 264 milyon 940 bin 509 lira, 2010 yýlýnda 17 bin 481 adet arsa ve arazi 424 milyon 525 bin 253 lira, 2011 yýlýnda da 12 bin 766 adet arsa ve arazi 419 milyon 955 bin 185 lira bedelle satýldý. Kaynak : Akþam