Türki Cumhuriyetler, Komşular ve Anayasal Sorunlar



Benzer belgeler
TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

İdari Yargının Geleceği


DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

BALIKESİR TABİP ODASI EYLÜL 2016 ETKİNLİK RAPORU

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

TÜRK MAHKEMESİNCE UYGULANACAK YABANCI YASANIN, ANAYASA YA AYKIRILIĞI SORUNU

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

ANAYASA HUKUKU DERSİ

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Sosyal Düzen Kuralları

ANAYASA HUKUKU DERSİ

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

Komisyon ANAYASA 30 DENEME ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Anayasası na göre, TBMM aşağıdakilerden hangisini bir parlamento kararıyla gerçekleştirir? Anayasası na göre ara seçim ne demektir?

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

İŞ HUKUKU TEMEL HUKUK Kanunların Özellikleri

özlü bir medya kazası işledi. Yıldırı m

TEMEL HUKUK. Hukuk ve Kaynakları

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

İŞLETME İLE ORTAKLARI ARASINDAKİ PARASAL TRAFİĞİN BANKALAR ARACILIĞIYLA TEVSİKİ ZORUNLU MU?

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

İdare Hukuku Ve İdari Yargı Alanında Anayasa Değişikliği İle İlgili Bazı Öneriler

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb. bütünü.

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları: Yatırım Kavramı ve En Çok Gözetilen Ulus Kayıtları

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69

Biz yeni anayasa diyoruz

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

İstinaf Kanun Yolu ve Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Konferansı İstanbul, 1 Haziran 2017

Özet : Hakim ve savcıların havaalanlarında VIP uygulamasından yararlanamayacağı

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

Biz de yazımızda bunu irdeleyelim, yani vergi aslında af olur mu sorusunun cevabını irdeleyelim istedik.

KMÜ İİBF KAMU YÖNETİMİ VİZE SORULARI

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI : S.K

TURİZM HUKUKUNUN KAYNAKLARI:

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL 7. DÖNEM TEMMUZ AYININ 1. TOPLANTISININ 3.BİRLEŞİMİNE AİT M E C L İ S K A R A R I D I R

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

YENİ YAPISI (istinaf) BU BİR «FARKINDALIK» SUNUMUDUR

Cumhuriyet Halk Partisi

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ:

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

TEMEL HUKUK. Sosyal Düzen Kuralları

Sosyal Güvenlik Alanındaki Hukuki İhtilafların Azaltılması Çalıştayı

facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Pratik

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

TC. YÜKSEK ÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI Bilkent/ANKARA. 26 Temmuz 2006

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

MALKARA BELEDİYE BAŞKANLIĞI BASIN YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Transkript:

Türki Cumhuriyetler, Komşular ve Anayasal Sorunlar Prof. Dr. Rona AYBAY Sayın Başkan çok teşekkür ediyorum. Anayasa Mahkemesi nin çatısı altında, konuşmacı olarak bir sempozyuma katılmaktan çok büyük bir onur ve mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Türkiye de Anayasa Mahkemesi nin kurulduğu günlerden beri, anayasa yargısıyla karınca kararınca ilgilenen bir hukukçuyum; fakat bugüne kadar Anayasa Mahkemesi tarafından hiç hatırlanmamıştım. Bu hatırlanmayışı Sayın Başkan Tülay Tuğcu kırmış oldu, kendisine çok içten şükranlarımı sunmak istiyorum. Kendisini bugün ikinci defa bir açış konuşmasında dinleme onuruna erdim, bunu da övünçle belirtmek istiyorum. Çünkü 20 Ocak 2006 günü Strazburg da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin adli yıl açılış konuşmasını da Sayın Tülay Tuğcu yapmıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin etkenliğini arttırmak için görüş geliştirmekle görevli Âkil Kişiler grubunun üyesi sıfatıyla, Mahkeme Başkanı Wildhaber in çağrılısı olarak ben de oradaydım. Tabii tahmin edeceğiniz gibi, gözlerimiz yaşararak dinledik Başkan Tuğcu nun açış konuşmasını. Bir kadın hukukçunun Anayasa Mahkememizin başkanı olması belki bize bugün doğal görünüyor; çünkü daha önce de bir Yüksek Mahkememizde, Danıştay da mahkeme başkanlığı bir bayan hukukçumuz tarafından yürütülmüştü. Ayrıca, daire başkanı olarak, üye olarak çeşitli mahkemelerde yıllardır görev yapan pek çok kadın yargıcımız var. Tabii bunları, bugün doğal görüyoruz ama bugünlere nereden geldiğimizi de bir an durup düşünmekte yarar var. Atatürk ün uygulamaya koyduğu hukuk reformundan AİHM nin etkenliğini arttırmak üzere görüş geliştirmekle görevli Âkil Kişiler Grubu Üyesi; İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

52 Anayasa Yargısı 23 (2006) önce bir kadının bırakın kadı, yani yargıç olmasını, mahkemede tanıklık yapması bile mümkün değildi. Bilenler bilir her davada değil belki ama bazı davalarda olsa olsa iki kadının tanıklığı bir erkeğin tanıklığına eşit olabiliyordu. Yani Atatürk ün yaptıklarını küçümsemeye yeltenenler biraz durup düşünseler yerinde olur diyorum, efendim. Sayın Başkan, bu girişten sonra sizin bir tespitinize değinmek istiyorum. Siz programdaki Türki Cumhuriyetlerin anayasal sorunlarını ifade ederken Türk Cumhuriyetleri dediniz Turhan YAZGAN (Başkan) Evet efendim Türki değildirler, Türkik de değildirler Türklerdir çünkü. Türk Cumhuriyetleridir. AYBAY Çok haklısınız. Ben, bu Arapça aidiyet eki olan i yerine gil demeyi öneriyorum. Eğer bunlara Türk Cumhuriyetleri diyeceksek Türkgil Cumhuriyetler demek düşünülebilir ama herhalde Türki dememek lazım, onda mutabıkız. Başkan Tabii AYBAY (devamla) Şimdi, bu deyim sorunundan sonra 44 yıl kadar önceye gitmek istiyorum. O günlerde ben İstanbul Hukuk Fakültesi nde bir asistan idim ve Resmi Gazete yi izlemeye çalışıyordum.o zamanlar çıktığı gün gelmiyordu İstanbul a Resmi Gazete. Bugün olduğu gibi internet aracılığıyla anında ulaşmak ise bir hayal bile değildi. Neyse, birkaç gün gecikmeyle de olsa Resmi Gazete bize ulaşıyordu.işte Resmi Gazete de iki satırlık küçücük bir ilan şeklinde Anayasa Mahkemesi nin göreve başladığını duyurulmuştu. İlanı görünce çok heyecanlandım; Türk Hukukunda yepyeni bir dönem başlıyordu. O zamanlar Dünya Gazetesi nde ara sıra makaleler yazıyordum, bu konuyla ilgili bir yazıyı heyecanla yazdığımı yayınladığımı hatırlıyorum. Fakat ne yazık ki unutkanlık hocalığın şanındandır, İstanbul dan gelirken yanımda getirmeyi unuttum o makaleyi; yoksa bugün sizlere sunmayı çok arzu ederdim. Benden önce konuşan Uyuşmazlık Mahkememizin değerli Başkanı Ahmet Akyalçın 1924 Anayasası ndan bahsettiler, kanunların anayasaya uygunluğunun denetimi konusunda 24 Anayasası nda bir hüküm bulunmadığından isabetle bahsettiler. Hep biliyoruz, o dönemde kurum olarak Anayasa Mahkemesi de yoktu, Anayasa Yargısı da yoktu. Yalnız işte bu noktada, bir vefa borcunu ödemek için, bu yüce çatı altında bir yargıcın adını anmak istiyorum: Refik Gür. Refik Gür, kim derseniz, şahsen tanıma onuruna erişmediğim için kişiliği hakkında ancak yazdıklarını, yaptıklarını okuyarak bilgi sahibi olabildiğim bir insan. Konya nın Akşehir ilçesinde bir yargıç. Asliye hukuk hakimi. Önüne gelen bir davada,

Rona AYBAY Birinci Oturum Değerlendirme Oturumu 53 uygulaması gereken kanun hükmünü anayasaya aykırı görüyor; tabii iptal etmesi söz konusu değil, ihmal yoluyla anayasaya uygunluk denetimini yürürlüğe koymaya kalkıyor 1950 li yılların başında. Herhalde o zaman 40 yaşında bile olmayan genç bir yargıç ve dayanağı da şu: 24 Anayasası nda bir hüküm var: anayasanın hiçbir maddesi hiçbir sebep ve bahaneyle ihmal edilemez, savsaklanamaz, işlerlikten alıkonulamaz; ve ondan sonra kısa bir cümle: hiçbir kanun anayasaya aykırı olamaz. Refik Gür isimli, o zamanki yaşına göre genç yargıç, herhalde bu hükme dayanarak önüne gelen bir davada, anayasaya uygunluk denetimi yaparak anayasaya aykırı bulduğu kanunu ihmal yoluyla bertaraf ederek, bu yolu açmaya çalışmıştır. Fakat Yargıtay, o zaman bu yolu kapatmıştır. Yargıtay ın dayanağı da yine anayasadaki bir hüküm olmuştur. O zaman ki anayasaya göre, tüzüklerin kanunlara aykırılığı iddia edilirse bunun çözüm yeri TBMM idi; dolayısıyla tüzüklerin kanunlara aykırılığı meselesi bile mahkemelerin yetkisi dışında olduğuna göre, öncelikle kanunların anayasaya uygunluğu mahkemelerce denetlenemez şeklinde bir sonuca vardı Yargıtay. Tabii bu bir hayal, ama eğer Refik Gür ün açtığı yol, Yargıtay tarafından kesilmiş olmasa idi, belki de bugün bambaşka bir Türkiye olabilirdi diye düşünebiliriz. Nitekim, bilindiği gibi, Amerika Birleşik Devletleri Anayasası nda da kanunların anayasaya uygunluğunun Yüksek Mahkeme tarafından denetleneceğine ilişkin bir hüküm yoktur, bu yol içtihatla açılmıştır. Bu, bizde de pekala mümkün olabilir idi. Ben bu vesileyle sayın Başkanımıza bir öneri yapmak istiyorum, Refik Gür le ilgili Anayasa Mahkememizin bir etkinlik başlatmasını diliyorum. Bu bir sempozyum olabilir, Refik Gür ün adının Anayasa Mahkemesinde bir salona verilmesi, uygun bir yere büstünün konulması olabilir... Ama herhalde Türkiye de tarihi kendimizle başlatmadığımızı gösterelim, diyorum. Tarihimizde, yalnız hukuk alanında değil, pek çok alanda örnek alınacak, gençlere örnek gösterilecek nice değerlerimiz olduğunu hep biliyoruz. Bizden önce, emek vermiş, fikir yürütmüş, çaba göstermiş insanları analım ki, gençler de örnek alsınlar. Şimdi sayın başkan, sayın konuklarımızın konuşmalarıyla ilgili birkaç izlenimi ancak sizlerle paylaşmaya başlamak istiyorum. Önceden okuyarak, sistematik bir şekilde notlar alarak, bir değerlendirme yapma fırsatı bulamadığım için, sadece bazı saptamalarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle sayın konuklarımızın kendi ülkelerindeki anayasa yargısı ile ilgili, anayasal yaşamla ilgili aksaklıkları, eksiklikleri,sorunları açık yürekle burada bize anlatmalarını, doğrusu, çok takdirle karşıladım. Özellikle Taci

54 Anayasa Yargısı 23 (2006) kistan Anayasa Mahkemesi Başkanı sayın Aliyev Zarif Malakhovich ve Kırgızistan Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Başkanı sayın Cholpon Baekova, burada büyük bir içtenlikle kendi ülkelerinin bir tür öz eleştirisini yaptılar. Bu tabii ancak bir yüksek mahkeme yargıcının, bir yüksek mahkeme başkanının kendine güveninden kaynaklanan rahatlığıyla izah edilebilir. Bir başka bize övünç veren nokta da şu olabilir: bizi o kadar kendilerinden biliyorlar ki, bizlerle sorunlarını rahatça paylaşmakta bir sakınca görmüyorlar. Bizi kardeş bildiklerinin bir göstergesi olarak, ayrıca bunu not etmekte fayda var. Konuşmacıların konuşmalarını dinlerken aldığım notlar arasında birkaç tanesini sizlerle paylaşayım. Bizde, hepimizin bildiği gibi 65 yaş bütün yargıçlarımız için emeklilik yaşı olarak adeta bir giyotin gibidir. Konuklarımızın söylediklerinden tespit edebildiğim kadarıyla, farklı uygulamalar yapılabiliyor, Mesela KKTC nde genel olarak 60 yaş yargıçlar için emeklilik yaşı, Yüksek Mahkeme yargıçları için 65 yaş. Bulgaristan da ise belli görevde geçen hizmet süresine göre uygulama yapılıyor: 9 yıl. Demek ki iki sistem var; bir tanesi, belli bir yaşı emeklilik yaşı olarak tespit etmek, bir diğeri de belli bir hizmet süresini tespit etmek. Bu hizmet süresi, yanlış anlamadımsa, Bulgaristan da 9 yıl, bazı yerde 10 yıl, bazı yerde 15 yıl. Değerli konuklarımız, bizim Anayasa Mahkememizin daha eski ve kıdemli ve tecrübeli olması sebebi ile bizden öğrenecekleri olduğunu büyük bir açık yüreklilikle söylediler. Bu, tabii bizim için onur verici bir şey; ama bizim de başkalarından öğrenecek şeylerimiz olabilir. Bu emeklilik yaşı meselesi bakımından başka ülkelerin deneyimlerinden yararlanmayı düşünmemiz zannederim fena olmaz. Kazakistan la ilgili bazı tespitlerim oldu. Vatandaşlıktan ihraç, vatandaşlıktan çıkarma yolu Kazakistan da anladığıma göre, anayasayla kapatılmış durumda. Bu başka bazı devletlerin anayasalarında da vardır. Yani bir vatandaş, ne olursa olsun, vatandaşlıktan yoksun bırakılamaz şeklinde hükümler başka anayasalarda da var. Bizde ise böyle bir hüküm yok. Bilindiği üzere, Anayasaya göre, vatana bağlılıkla bağdaşmayan eylemler dolayısıyla vatandaşlıktan yoksun bırakma mümkün. Ama iftihar ederek, onur duyarak söyleyebiliriz ki Danıştay çok eski yıllardan beri bu gibi konuları hükümet tasarrufu saymamayı içtihat yoluyla kabul etmiştir. Vatandaşlıktan çıkarmayla ilgili işlemlere karşı yargı yolu her zaman açık olmuştur. Zaten 1961 Anayasası ndan sonra da bu, bir anayasa hükmü haline gelmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında verilmiş çok istisnai bir karar dışında, vatandaşlıktan çıkarmayla ilgili işlemler, her zaman Danıştay tarafından denetlenmiştir; bu da Türk hukuku açısından gerçekten övünç verici bir durumdur. Yalnız bu durumu gölgeleyen çok küçük bir bulut Danışma Meclisi Üyesi sıfatıyla

Rona AYBAY Birinci Oturum Değerlendirme Oturumu 55 üstelik hukuk profesörü unvanı da taşıyan bir zat tarafından yaratılmıştır. Kendisi Danışma Meclisi ne bir öneri vererek vatandaşlıktan çıkarmayla ilgili işlemlerde, çıkarılanların Danıştay a veya yargı yoluna başvurmalarının önlenmesini talep etmiştir; bu yolda bir önerge vermiştir. Çok şükür ki, bu öneri Danışma Meclisi nce kabul görmemiştir; Anayasaya girmemiştir. Kazakistan Anayasası ile ilgili bir tespit; Sayın Başkan, izah etti. Anayasa Mahkemesi değil de, Fransa daki gibi bir Anayasa Konseyi var dedi. Yalnız, yine yanlış anlamadımsa bir tür anayasaya aykırılık itirazı yoluyla Kazakistan da bu Konseye alt mahkemelerden başvuru yapılması imkanı varmış. Vatandaşın diplomatik korunması ile ilgili de bir hükümden bahsettiler. Hırvatistan Anayasası nda da, başka bazı anayasalarda da benzeri bir hüküm vardır. Buna bizim Anayasada gerek var mı yok mu, söz götürür. Şu bakımdan; bir devletin kendi vatandaşına diplomatik koruma sağlama yetkisine sahip bulunduğu zaten uluslararası hukukun geleneksel kurallarınca kabul edilmiş bir durumdur. Yani anayasanızda yazmasanız da devlet olarak bu yetkiye uluslararası planda sahipsiniz. Yalnız anayasaya böyle bir hüküm konursa belki vatandaşın, hükümetçe kendisine diplomatik koruma sağlanıp sağlamayacağı yolunda tereddüt halinde, devlete kendisine diplomatik koruma sağlamaya zorlama şeklinde bir hak yaratacağı düşünülebilir. Bunun da, bizim anayasamız bakımından üstünde durmaya değer bir fikir olduğunu sanıyorum. Beni en çok ilgilendiren noktalardan birisi Tacikistan la ilgili oldu efendim. Tacikistan Anayasa Mahkemesi, Tacikistan ın taraf olmayı düşündüğü yahut taraf olma yolunda bir işlem başlattığı uluslararası antlaşmaları bir tür ön denetim yoluyla anayasaya uygunluk denetiminden geçirme yetkisine sahip. Bu, beni şahsen çok ilgilendirdi, çünkü 1961 Anayasası nın hazırlık çalışmalarında Onar Komisyonu nda genç bir asistan olarak getir götür işlerine baktığım günlerden beri hep üzerinde durduğum bir konudur. Onar Öntasarısında da, Temsilciler Meclisi Anayasa Komisyonu tasarısında da, Siyasal Bilgiler Fakültesi tasarısında da hep bu sistem, yani Anayasa Mahkemesince yürütülen ön denetim önerilmişti. Yani, Türkiye nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların anayasaya aykırılığı iddia edilemez şeklinde A nayasaya giren bugünkü hüküm vardı; ama Meclisteki belli bir çoğunluğun başvurması gibi bir durumda, Türkiye nin taraf olması sözkonusu olan uluslararası antlaşmanın, Türk Anayasası na uygunluğunun Anayasa Mahkemesince ön denetimden geçirilmesi öneriliyordu. Anayasa Mahkemesi nin denetimi olumsuz sonuç verirse; yani anayasaya aykırı olduğu tespit edilirse uluslararası antlaşmaya Türkiye nin taraf olma yolu kapatılıyordu.

56 Anayasa Yargısı 23 (2006) Bu öneri 1961 Anayasasını hazırlayan Temsilciler Meclisi nin ön çalışmalarında, bütün aşamalarda hep kabul edilmiştir. Dediğim gibi, Sıddık Sami Onar başkanlığındaki tasarıda da, Siyasal Bilgiler Fakültesi tasarısında da, bizzat Temsilciler Meclisi nde birinci görüşmede de kabul edilmiştir. Fakat ikinci görüşmede, ön denetim çıkarılmış, madde bugünkü halini almıştır. Yani bir öndenetim söz konusu olmaksızın uluslararası antlaşmalar kanun hükmündedir. 1982 Anayasasının hazırlandığı dönemde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden ve Hukuk Fakültesinden, aralarında benim de bulunduğum, bir grup öğretim üyesi, bir Anayasa Taslağı hazırlayıp,kitap olarak bastırmıştık. Götürüp, Danışma Meclisi Anayasa Komisyonuna bizzat elden verdiğimizi hatırlıyorum. Orada da aynı yönde, ön denetim önerisi vardı; ama 1982 Anayasasını hazırlayanlarca dikkate alınmadı. Günümüzde, 90. maddede yapılan son değişiklikle uluslararası antlaşmalar daha da bir başka değer kazanmıştır. Ben, bunda büyük bir sakınca gördüğümü ifade etmek istiyorum. Çünkü, yürütme organı, birçok uluslararası antlaşmayı Meclisten bile geçmeksizin, yürütme antlaşması denilen antlaşmalar yoluyla sonuçlandırıyor. Bunun çok sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Anayasa Mahkemesince yürütülecek öndenetim sistemi konusunda yeniden düşünmemiz yararlı olacak, diyorum. Sayın Başkan, vaktimi tecavüz etmek istemiyorum. Bir kere daha bu çatı altında bu konuşmayı yapmış olmaktan dolayı çok büyük bir mutluluk duyduğumu ifade edeyim. Beni davet ettiğiniz için başta sayın Başkan Tuğcu olmak üzere Anayasa Mahkemesinin bütün üyelerine teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.