Kliniğimizde yeniden tedavi rejimi uygulanan akciğer tüberkülozlu olguların sonuçları

Benzer belgeler
Çok ilaca dirençli tüberküloz tedavisinde cerrahinin yeri. Dr. Kemal Tahaoğlu Antalya 2007

SSK Ballıdağ Göğüs Hastalıkları Hastanesi nde Yılları Arasında İzlenen Tüberküloz Olgularında İlaç Direnci

3. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Nazilli Verem Savaş Dispanseri nde Haziran 1996-Mayıs 2000 Tarihleri Arasında Yürütülen Çalışmaların Değerlendirmesi: DGT Öncesi Durum

Yaygın İlaç Dirençli Tüberküloz (YİD-TB)

Tüberküloz kontrol programı kapsamında il değerlendirmesi

stanbul Eyüp Verem Sava Dispanserinde Tüberküloz Hastalarının Tedavi Sonuçları ve Bu Sonuçları Etkileyen Faktörler

Özel durumlarda tüberküloz tedavisi. Dr. Serir Aktoğu Özkan İzmir Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Akciğer Tüberkülozlu 117 Olgunun Tanısında Balgam Yaymasının Kullanımı

Özel durumlarda tüberküloz tedavisi

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

AGHH de 1997 Yılında Tüberküloz İlaç Direnç Oranları

Nüks ve Tedaviye Ara Verip Dönen Akci er Tüberkülozlu Olgularda Yeniden Tedavi Rejimi Sonuçlar

İzmir Kahramanlar Verem Savaş Dispanseri nde 1998 Yılında Kayıtlı Tüberküloz Hastalarının Değerlendirilmesi #

Tüberküloz Kontrolünde Hasta ve Doktor Gecikmesi

Batman Verem Savaşı Dispanseri nde 2003 Yılında Takip Edilen Tüberküloz Olgularının Analizi

Bununla birlikte tüberkülozla savaş yeterli bütçeyi büyük ölçüde bulamamaktadır. Bu kabul edilemez bir durumdur.

Genç Askerlerde Tüberküloz İnsidansı ve Primer İlaç Direnci Oranları: Ülkemizdeki 14 Asker Hastanesinin Verileri

Yeni Olgu, Genç Erişkin, Tüberkülozlu Erkek Hastalarda İlaç Direnç Oranları

Tüberküloz Tedavisinde Temel İlkeler

Yaygın İlaç Dirençli Tüberküloz (YİD-TB) (XDR-TB)

Edirne İlinde Yılları Arası Antitüberküloz İlaç Direnç Oranlarındaki Değişim

The Factors Effecting The Treatment Results of Relapsing Tuberculosis

Eskişehir Verem Savaş Dispanseri nde Takip Edilen Hastaların Beş Yıllık Aralarla Tanı ve Tedavi Etkinliğinin Değerlendirilmesi #

Eski Akciğer Tüberkülozu Olgularında Tedavi

İstanbul Eyüp Verem Savaş Dispanserindeki Tüberküloz Hastalarının Değerlendirilmesi

DÜZCE TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ DUZCE MEDICAL JOURNAL

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

TÜBERKÜLOZ SÜRVEYANS ÇALIŞMALARINA PRATİK YAKLAŞIM ve ÖNEMİ

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

TÜBERKÜLOZ LABORATUVARLARI VE LABORATUAR AĞI(ORGANİZASYON)

YETİŞKİNLERDE TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ

Verem Savaş Dispanseri Hizmet Değerlendirme Çalışması

TÜBERKÜLOZUN MOLEKÜLER TANISINDA GÜNCEL DURUM

TÜBERKÜLOZ. Dr. Şeref ÖZKARA 1. TÜBERKÜLOZ KONTROL (VEREM SAVAŞI) PROGRAMI

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİLER (TDM)

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

2015 e az bir zaman kala Türkiye, tüberküloz hedeflerinin neresinde?

Diyarbakır ilinde tüberküloz insidansını etkileyen faktörler

442 Mycobacterium tuberculosis Su unda BACTEC Yöntemi ile Kombine laç Direncinin Ara tırılması

Factors that affect the transmission risk during contact with multi drug resistant tuberculosis

TÜBERKÜLOZ Dr. Behice Kurtaran. Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Akciğer Tüberkülozu Olgularında Balgam Tetkiklerinin Sonuçları ve Bunları Etkileyen Faktörler #

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ - STANDART TÜBERKÜLOZ TEDAVİSİ, Haziran 2004, Gözden geçirme STAG tarafından onaylanmıştır. (Çeviri: Şeref Özkara)

İstanbul Dispanserleri Çalışmalarının Yeni Akciğer Tüberkülozlu Olguların Tanı-Tedavi ve Takip İşlemleri Açısından Değerlendirilmesi

Diyarbakır ilinin yılları arasındaki tüberküloz kontrol durumu

ARAŞTIRMA. Gülhane Tıp Dergisi 2009; 51: Gülhane Askeri Tıp Akademisi 2009

Küresel Bir Problem Olarak Tüberküloz. Prof. Dr. Ali ALBAY Gülhane Askeri Tıp Akademisi Tıbbi Mikrobiyoloji. AD. Öğretim Üyesi

Tüberkülozlu Asker Hastaların Sekiz Yıllık Tedavi Sonuçları

Çok İlaca Dirençli Akciğer Tüberkülozu ile Yeni Olgu Akciğer Tüberkülozunun Tedavi Maliyeti

Isparta da Tüberkülozun Bazı Epidemiyolojik Özelliklerindeki Değişimler #

Serum Rifampisin Seviyesinin Antitüberküloz Tedaviye Yanıttaki Rolü

Dr. Servet ALAN Memorial Sağlık Grubu

İstanbul Küçükçekmece de Tüberküloz Çalışmalarının Durumu

Referans Özelliği Olan Bir Askeri Hastanede Tüberkülozlu Asker Hastaların 2003 Yılı Tedavi Sonuçları

Prof. Dr. Ayşe Yüce. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Nisan-2014

Tüberkülozlu Olgularda Sosyokültürel Yapı #

Yeni ve Önceden Tedavi Alm fl Akci er Tüberkülozlu Olgularda laç Dirençleri

Ýzmir de Saðlýk Çalýþanlarý Arasýnda Tüberküloz Hastalýðý Riski: Tüberküloz Meslek Hastalýðý Olarak Kabul Edilebilir mi?

TÜBERKÜLOZDA KAYIT ve BİLDİRİM. Dr. Suha ÖZKAN Ankara Verem Savaşı İl Koordinatörü

Malatya Verem Savaş Dispanserlerinde İzlenen Akciğer Tüberkülozlu Hastaların Değerlendirilmesi #

Sivas İlinde Klinik Örneklerden İzole Edilen Mycobacterium tuberculosis Kompleks Suşlarının Primer Anti-tüberküloz İlaçlara Direnç Oranları

BÖLGE TÜBERKÜLOZ LABORATUVARLARINDAN GÖNDERİLEN MYCOBACTERIUM TUBERCULOSIS SUŞLARININ MAJÖR ANTİTÜBERKÜLOZ İLAÇLARA DUYARLILIKLARI

Tüberküloz hastaları nerede tanı alıyor ve tedavisi başlanıyor?

HIV: ALGORİTMALAR VE DİRENÇ: HIV Anti-Retro Viral Direnç: Ülkemizdeki Son Durum

Tularemi Tedavi Rehberi Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Tüberküloz tedavi ve direnç

Nüks-Ara Verip Dönen ve Tedavi Baflars zl -Çok laca Dirençli Tüberküloz Hastalar nda Balgam Konversiyon Zaman n Etkileyen Faktörler

Afyon Verem Savaş Dispanseri nde Yılları Arasında İzlenen 627 Tüberküloz Olgusunun Değerlendirilmesi

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

TÜBERKÜLOZ Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Laboratuvar Sürveyans Ağı (TULSA) Çalışmaları

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Diyarbakır. Göğüs Hastalıkları Hastanesi, Diyarbakır

İstanbul Eyüp Verem Savaş Dispanseri ndeki Akciğer Tüberkülozlu Olguların Demografik, Klinik, Radyolojik ve Bakteriyolojik Özellikleri #

Tüberküloz Hastalarında Tüberküloz Hakkında Bilgi Düzeyinin Değerlendirilmesi

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Tekirdağ da Tüberkülozun Yıllar İçindeki Değişimi

TÜBERKÜLOZDA TEDAVİ İLKELERİ, TEDAVİ VE TEDAVİNİN İZLENMESİ Doç. Dr. Şeref Özkara

Denizli Merkez İlkokullarında Yıllarında Yapılan Tüberkülin Taramasının Sonuçları #

ÇIKAR ÇATIŞMALARI. Antibiyotik / aşılarla ilgili konuşma, danışmanlık Abdi İbrahim Bayer GlaxoSmithKline Pfizer Sanofi Pasteur

AKCİĞER TÜBERKULOZU TEDAVİSİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR

AKCİĞER TÜBERKÜLOZU TEDAVİSİ Dr. Mediha Gönenç Ortaköylü SBÜ Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi

YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

İlaç Direncinin Saptanmasında Güncel Moleküler Yöntemler. O. Kaya Köksalan Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) İstanbul Üniversitesi

ERZURUM BÖLGE TÜBERKÜLOZ LABORATUVARINDA İZOLE EDİLEN MYCOBACTERIUM TUBERCULOSIS KOMPLEKSİ SUŞLARININ PRİMER ANTİ-TÜBERKÜLOZ İLAÇLARA DİRENÇ ORANLARI

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

Yaşlı Hastalarda Tüberkülozun Klinik ve Laboratuvar Özellikleri #

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Kronik Hepatit B li Hastalarda Oral Antiviral Tedavilerin Değerlendirilmesi

Akciğer ve Akciğer Dışı Organ Tüberkülozunun Klinik ve Epidemiyolojik Özelliklerinin Karşılaştırılması

Kısa Süreli Antibiyotik Kullanımı

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları

Prof. Dr. Hayati Bilgiç

TÜRKİYE ULUSAL VEREM SAVAŞI DERNEKLERİ FEDERASYONU 71. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası

İstanbul Eyüp Verem Savaş Dispanserinde Yıllarında Belirlenen İlaç Direnç Oranları

Transkript:

Kliniğimizde yeniden tedavi rejimi uygulanan akciğer tüberkülozlu olguların sonuçları Dilek SAKA 1, Müge AYDOĞDU 2, Haluk Celaleddin ÇALIŞIR 3, Filiz ÇİMEN 1, Mihriban ÖĞRETENSOY 1 1 SB Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği, Ankara, 2 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Yoğun Bakım Ünitesi, Ankara, 3 SB Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği, İstanbul. ÖZET Kliniğimizde yeniden tedavi rejimi uygulanan akciğer tüberkülozlu olguların sonuçları Kliniğimizde Ocak 1997-Aralık 2005 tarihleri arasında tedavi gören, Dünya Sağlık Örgütü kategorilerine göre kategori 2 tedavi grubuna dahil olan 164 insan immünyetmezlik virüsü (HIV) seronegatif akciğer tüberkülozu olgusunun kayıtları retrospektif olarak incelendi. Tüm olgular erkekti. Olguların yaş ortalaması 43.72 ± 12.73 yıl idi. Yirmi üç (%14) olgu tedavi başarısızlığından gelen olgu, 42 (%25.6) olgu nüks, 99 (%60.4) olgu tedaviyi terkten dönen olgu idi. Ortalama konversiyon süresi 2.62 ± 1.84 aydı. Konversiyon oranı nüks olgularda (%76.2), tedavi başarısızlığından gelen olgulardan (%56.5) ve tedaviyi terkten dönen olgulardan (%57.6) daha yüksekti. Yüz kırk olguda direnç testi yapıldı. Yetmiş üç (%52.1) olguda herhangi bir ilaca direnç saptandı. Kırk beş (%32.1) olguda çok ilaca direnç mevcuttu. Tüm olgular içinde, 7 (%4.3) olgu öldü. Kırk sekiz (%29.3) olgu tedaviyi terk etti. Otuz üç (%20.1) olguda kategori 2 rejimine karşı tedavi başarısızlığı gelişti. Yetmiş altı (%46.3) olgu kür oldu. Kür oranı, kontrolden çıkmamış olan olgularda %65.5 idi. Tedaviyi terkten dönen olguların %36.4 ü tedaviyi terk etti. Bu oran nüks ve tedavi başarısızlığından gelen olgulardan daha fazla idi (p= 0.014). Tedaviyi terkten dönen olgularda kür oranı (%38.4), nükslerden (%61.9) ve tedavi başarısızlığından gelen olgulardan (%52.2) anlamlı olarak daha azdı (p= 0.012). Herhangi bir direnç varlığı ile kür olma arasında ve konversiyon olması arasında anlamlı ilişki vardı. İkinci ve üçüncü ay aside dirençli basil ve kültür pozitiflikleri ile tedavi başarısı arasında anlamlı bir ilişki mevcuttu. Sonuç olarak; nüks ve tedavi başarısızlığı olan olgularda, minör ilaçlara başlama kararı vermeden önce yeniden tedavi rejimine bir şans verilebilir. Çünkü tedaviyi terkten dönen olgularla kıyaslandığında, kür oranı daha yüksektir. Tedaviyi terkten dönen olgular, tedaviyi terk etme eğilimindedir ve direnç oranları yüksektir. Çok ilaca direnç oranı tüm olgularda %32 dir ve bunların %46.7 sinde yeniden tedavi rejimi ile kür sağlanmıştır. Tedavi yanıtının bakteriyolojik olarak izlemi, tedaviye yön vermede etkilidir. Anahtar Kelimeler: Tüberküloz, yeniden tedavi, nüks, tedaviyi terkten dönen, tedavi başarısızlığından gelen. SUMMARY The treatment results of retreatment pulmonary tuberculosis patients in our clinic Dilek SAKA 1, Müge AYDOĞDU 2, Haluk Celaleddin ÇALIŞIR 3, Filiz ÇİMEN 1, Mihriban ÖĞRETENSOY 1 Yazışma Adresi (Address for Correspondence): Dr. Dilek SAKA, Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi Ata Bilge Sitesi No: 32/38 Çayyolu 06810 ANKARA - TURKEY e-mail: sakadilek@yahoo.com 111 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2011; 59(2): 111-119

Kliniğimizde yeniden tedavi rejimi uygulanan akciğer tüberkülozlu olguların sonuçları 1 Clinic of Chest Diseases, Ataturk Chest Diseases and Chest Surgery Training and Research Hospital, Ankara, Turkey, 2 Intensive Care Unit, Department of Chest Diseases, Faculty of Medicine, Gazi University, Ankara, Turkey, 3 Clinic of Chest Diseases, Sureyyapasa Chest Diseases and Chest Surgery Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey. 164 human immunodeficiency virus (HIV) seronegative pulmonary tuberculosis cases treated in our clinic between January 1997 to December 2005 and included in category two treatment group were evaluated retrospectively. All the cases were male. The mean age was 43.72 ± 12.73 years. The mean duration of disease was 3.96 ± 4.80 years. The patients had used mean 4.62 ± 0.86 types of drugs. The patients were hospitalized for mean 100.54 ± 67.43 days. 23 (14%) patients were defined as treatment failure. 42 (25.6%) patients were relapse and 99 (60.4%) were defaulter. Mean time of conversion was 2.62 ± 1.84 months. Conversion rate was higher in relapse cases (76.2%) compared with treatment failure (56.5%) and defaulter (57.6%). In 140 patients, resistance tests were performed. 73 (52.1%) patients had any drug resistance. 45 (32.1%) patients had multidrug resistance. Among all the patients, 7 (4.3%) patients had died. 48 (29.3%) patients defaulted. 33 (20.1%) had treatment failure. 76 (46.3%) had cured. The cure rate was 65.5% in patients who were in control. 36.4% of defaulters were out of control. This rate was significantly higher than relapse and treatment failure cases (p= 0.014). Cure rate in defaulters (38.4%) were significantly lower than relapses (61.9%) and treatment failures (52.2%). There was a significant relationship between any drug resistance and cure and conversion. There was also a significant relationship between positive second and third ARB and culture and treatment success. As a result, a chance to retreatment regimen can be given in relapses and treatment failures before deciding minor drug therapy because they have higher cure rates than defaulters. Defaulters are hard to cure. They have the tendency to default again and they have higher resistance rates. The multi drug resistance rate in all patients was about 32% and 46.7% of these have cured with retreatment regimen. Bacteriological follow up of treatment outcome is effective in management of therapy. Key Words: Tuberculosis, retreatment, relapse, defaulter, treatment failure. Tüberküloz tüm dünyada hastalık ve ölümün önemli bir nedeni olma özelliğini korumaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2007 raporuna göre, 2005 yılında, ülkemizden toplam 21.089 olgu bildirilmiştir. Buna göre 2005 yılında tüberküloz insidansı 100.000 de 29 dur. Yeniden tedavi rejimi ise %10 olguya başlanmıştır. Bu rapora göre ülkemizde yeniden tedavi rejimi başlanan olguların tedavi başarısı yeni olguların tedavi başarısından daha düşüktür (tedavi başarısı yeni olgularda %89, yeniden tedavi verilenlerde %65, kür oranı yeni olgularda %73, yeniden tedavi verilenlerde %51) (1). DSÖ 2003 tedavi rehberinde ve ülkemizde Sağlık Bakanlığı Verem Savaş Daire Başkanlığının hazırladığı tüberküloz tanı ve tedavi rehberinde, nüks ve tedaviye ara verip dönen tüberküloz olgularında yeniden tedavi rejiminin uygulanması önerilmektedir (2,3). 2003 DSÖ raporunda ise yeterli program performansı olan bölgelerde, ilaç direnci verilerinde yüksek çok ilaca direnç mevcutsa özel, bireysel tedavi önerilmektedir. Bölge verilerinde çok ilaca direnç düşükse, hastanın direnç testinde ilaçlara duyarlı ise veya bölgenin program performansı düşük ise, kategori 4 tedavi için yeterli kaynak yoksa yeniden tedavi rejimi önerilmektedir (4). 2003 yılında yayınlanan ulusal tedavi rehberimizde ise tedavi başarısızlığından gelen olguların uzmanlaşmış merkezlere gönderilmesi önerilmektedir (3). DSÖ 1997 raporunda ise, tedavi başarısızlığı olgularında yeniden tedavi rejimi önerilmekteydi (5). Kliniğimizde önceki dönemlerde DSÖ önerileri doğrultusunda yeniden tedavi rejimi başlanırken, daha sonra ilaç direnç testi sonuçlarına göre tedaviler uygulanmaya başlanmıştır. Bu çalışmanın amacı; kliniğimizde Ocak 1997-Aralık 2005 tarihleri arasında yeniden tedavi rejimi uygulanan olguların tedavi sonuçlarını değerlendirmektir. MATERYAL ve METOD Ocak 1997-Aralık 2005 tarihleri arasında tüberküloz kliniğimizde yatarak yeniden tedavi rejimi başlanan 164 insan immünyetmezlik virüsü (HIV) seronegatif tüberküloz olgusunun dosyası geriye dönük olarak incelendi. Olgu tanımları önceki hastane kayıtları, verem savaş dispanseri kayıtları ve olguların ifadelerine dayanılarak yapıldı. Buna göre; Nüks olgu: Daha önce tüberküloz tanısı konan ve tedavisini başarıyla tamamlayan ancak yeniden balgamda basil pozitifliği saptanan olgu. Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2011; 59(2): 111-119 112

Saka D, Aydoğdu M, Çalışır HC, Çimen F, Öğretensoy M. Tedaviyi terkten dönen (TTD) olgu: Tedaviye iki ay ya da daha uzun süre ara verdikten (tedaviyi terk) sonra yeniden yayma pozitif olarak başvuran olgu. Tedavi başarısızlığından gelen (TBG) olgu: Yeni tanı konulmuş ve tedavinin başlangıcından beş ay sonra ya da daha sonra alınan balgam örneklerinde yayma pozitif olan ya da kültürde basil üremesi gösterilen olgu. Olgulara iki ay izoniazid (H), rifampisin (R), morfozinamid (Z), etambutol (E), streptomisin (S), bir ay HRZE, beş ay HRE tedavi başlandı. İlaçlar günlük olarak verildi. Hastalar yattıkları süre boyunca ilaçlarını hemşire gözetiminde aldılar. Hastalara hastanede yattıkları süre boyunca aylık bakteriyolojik, radyolojik ve rutin laboratuvar testleri yapıldı. Yan etkiler açısından değerlendirildi. Hepatotoksisite için, karaciğer fonksiyon testleri (KCFT) nde normalin beş katı artış, total bilirubin düzeyinin 1.5 mg/dl olması ya da hepatotoksisite semptomlarının varlığıyla beraber KCFT değerlerinin yüksekliği göz önüne alındı. Bu ölçütlerden herhangi birinin varlığında antitüberküloz ilaçların tamamı kesildi. İlaçların tümüne KCFT değerleri normale döndükten sonra aynı dozlarda tekrar başlandı. Ototoksisitenin tespiti için, yakınması olan olgularda kulak burun boğaz konsültasyonu ve odyometrik değerlendirme yapıldı. Gerekli görülen olgularda tedaviden streptomisin çıkarıldı. Hastanemizde olguların hepsine, tedavi başlangıcında kültür, direnç testi bakılmaktadır. Olguların kültür pozitif olanlarının hepsinin başlangıç ilaç direnç testleri dosyada mevcuttu. Hastanemiz bakteriyoloji laboratuvarında değerlendirilen balgam örneklerinde, aside dirençli basil (ARB) incelemesi, homojenizasyon konsantrasyon yöntemiyle yapılmaktadır. Kültür ortamı olarak, Löwenstein-Jensen besiyeri kullanılmakta, ilaç duyarlılık testi indirekt proporsiyon yöntemiyle yapılmaktadır. Posteroanterior akciğer grafileri iki göğüs hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirildi. Akciğer alanlarının %75 ten fazlasını tutan infiltratlar yaygın, diğerleri sınırlı olarak adlandırıldı. Ayrıca, grafiler kavite varlığı açısından değerlendirildi. Tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi DSÖ tanımlarına göre yapıldı. Buna göre; Kür: Yayma pozitif olguda, biri tedavinin idame fazında diğeri tedavinin tamamlandığı sırada olmak üzere, en az iki kez mikroskopiyle balgam negatifliğinin gösterilmesidir. Tedavi başarısızlığı: Tedavinin beşinci ya da altıncı ayında balgam yayma pozitifliğinin saptanmasıdır. Tedavi terki: Tedavisi sırasında olgunun iki ay ya da daha uzun süreyle ilaçlarını almamasıdır. Ölüm: Tedavi sırasında bir tüberküloz olgusunun ölmesidir. İstatistiksel Analiz İstatistiksel incelemeler SPSS version 11 programı ile yapıldı. İstatistiksel incelemelerde ki-kare testi ve ANOVA kullanıldı. BULGULAR Toplam 164 olgu çalışmaya alındı. Tüm olgular HIV negatif idi. Olguların hepsi erkekti (kliniğimiz erkek tüberküloz kliniğidir). Yaş ortalaması 43.7 ± 12.7 (17-78) yıl idi. İlk hastalıktan sonra ortalama hastalık süresi 4.0 ± 4.8 (1-26) yıl idi. Olgular ortalama 4.6 ± 0.9 (2-10) çeşit ilaç kullanmıştı. Olguların hastanede yatış süresi ortalama 100.5 ± 67.4 gün idi (3-400). Olguların bazı özellikleri Tablo 1 de görülmektedir. Eşlik eden hastalıklar sırasıyla diabetes mellitus (12 olgu), depresyon (4 olgu), kalp hastalığı (3 olgu), kronik böbrek yetmezliği (2 olgu), amiloidoz (2 olgu), ankilozan spondilit (2 olgu), kronik obstrüktif akciğer hastalığı (2 olgu) ve diğer hastalıklar (7 olgu) idi. Olguların 23 (%14) ü TBG olgu, 42 (%25.6) si nüks, 99 (%60.4) u TTD olgu idi. Yirmi dört (%14.6) olguda yan Tablo 1. Yeniden tedavi rejimi uygulanan olguların bazı özellikleri. Olgu sayısı % Yaş, yıl 17-35 37 22.6 36-50 82 50.0 51 45 27.4 Eğitim durumu Eğitimi yok 12 7.3 İlkokul 101 61.6 Ortaokul 24 14.6 Lise 22 13.4 Üniversite 5 3.1 Sigara alışkanlığı olan 137 83.5 Alkol alışkanlığı olan 35 21.3 Eşlik eden hastalık varlığı 34 20.7 Ailede tüberküloz öyküsü 50 30.5 Radyolojik görünüm Lokalize 78 47.6 Yaygın 86 52.4 Kavite var 96 58.5 Kavite yok 68 41.5 113 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2011; 59(2): 111-119

Kliniğimizde yeniden tedavi rejimi uygulanan akciğer tüberkülozlu olguların sonuçları etki izlendi. Yirmi olguda yan etki nedeniyle, ortalama 13.2 ± 9.6 gün tedaviye ara verilmişti. En sık görülen yan etki hepatotoksisite idi (17 olgu). Bunun dışında üç olguda ototoksisite, iki olguda böbrek fonksiyon bozukluğu, bir olguda trombositopeni, bir olguda kaşıntı ve kızarıklık görüldü. Ototoksisite nedeniyle üç olguda S tamamen kesildi. Ortalama balgam konversiyonu 2.62 ± 1.84 (1-8) ayda gerçekleşmişti. Yüz iki (%62.2) olguda balgam konversiyonu izlendi. İkinci ayda balgam yayma konversiyonu 60 (%36.6) olguda, üçüncü ayda ise 71 (%43.3) olguda izlendi. İkinci ay kültür konversiyonu 88 (%53.7) olguda, üçüncü ay kültür konversiyonu 98 (%59.8) olguda izlendi. Yüz kırk olguda (kültür pozitif olduğu için) direnç testi çalışıldı. Yetmiş üç (%52.1) olguda en az bir ilaca direnç mevcuttu. Olguların direnç testi sonuçlarına göre dağılımı Tablo 2 de görülmektedir. Kırk beş (%32.1) olguda çok ilaca direnç izlendi. Çok ilaca dirençli olguların %57.8 i TTD olgu idi. Tüm olguların %46.3 (76 olgu) ünde kür sağlandı. Yedi (%4.3) olgu öldü. Kırk sekiz (%29.3) olgu tedaviyi terk etti. Otuz üç (%20.1) olguda tedavi başarısızlığı gelişti. Takipte kalan 116 olgu içinde kür oranı %65.5 (76 olgu) idi. TTD olgularda kür oranı %38.4, nüks olgularda %61.9, TBG olgularda %52.2 idi. TTD olgularda tekrar tedaviyi terk oranı %36.4 idi (Tablo 3). Bu oran diğer iki gruptan anlamlı olarak farklı idi (p= 0.014). Tablo 2. Yeniden tedavi rejimi uygulanan olguların ilaç direnci sonuçlarına göre dağılımları. Nüks TBG TTD Toplam İlaç direnci Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Duyarlı 25 71.4 8 40.0 34 40.0 67 47.9 Dirençli 10 28.6 12 60.0 51 60.0 73 52.1 H - - - - 5 5.9 5 3.6 R 2 5.7 2 10.0 9 10.6 13 9.3 E - - - - - - - - S 1 2.9 - - 4 4.7 5 3.6 R + E - - - - 1 1.2 1 0.7 R + S - - 1 5.0 2 2.3 3 2.1 H + E - - 1 5.0 - - 1 0.7 H + S - - - - - - - - E + S - - - - - - - - R + E + S - - - - - - - - ÇİD 7 20.0 8 40.0 30 35.3 45 32.1 TTD: Tedaviyi terkten dönen, TBG: Tedavi başarısızlığından gelen, ÇİD: Çoklu ilaca dirençli, R: Rifampisin, H: İzoniazid, E: Etambutol, S: Streptomisin. Tablo 3. Yeniden tedavi rejimi uygulanan olguların tedavi sonuçları. Tedavi Kür başarısızlığı Tedaviyi terk Ölüm Toplam Tedavi sonucu Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Nüks 26 61.9 3 7.1 10 23.9 3 7.1 42 100 Tedaviyi terkten 38 38.4 21 21.2 36 36.4 4 4.0 99 100 dönen olgu Tedavi başarısızlığından 12 52.2 9 39.1 2 8.7 0 0 23 100 gelen olgu Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2011; 59(2): 111-119 114

Saka D, Aydoğdu M, Çalışır HC, Çimen F, Öğretensoy M. Tablo 4. Tedavi sonucunu etkileyen risk faktörleri. Tedavi başarılı Tedavi başarısız Sayı % Sayı % p Yaş grupları 17-35 19 51.4 18 48.6 0.387 36-50 40 48.8 42 51.2 51 17 37.8 28 62.2 Hastalığın yaygınlığı Yaygın 35 40.7 51 59.3 0.128 Sınırlı 41 52.6 37 47.4 Eşlik eden hastalık Var 13 38.2 21 61.8 0.287 Yok 63 48.5 67 51.5 Tanım Nüks 26 61.9 16 38.1 0.031* Tedavi başarısızlığından gelen olgu 12 52.2 11 47.8 Tedaviyi terkten dönen olgu 38 38.4 61 61.6 Herhangi bir ilaç direnci Var 24 32.9 49 67.1 0.020* Yok 35 52.2 32 47.8 Çok ilaca direnç Var 11 24.4 34 75.6 0.004* Yok 48 50.5 47 49.5 * p< 0.05 Nüks, TBG ve TTD olgular arasında, konversiyon varlığı açısından (p= 0.095), çok ilaca direnç olması açısından (p= 0.190), kavite varlığı (p= 0.184), eşlik eden hastalık varlığı (p= 0.752), yaş grupları (p= 0.105) ve yatış süresi (p= 0.365) açısından fark yoktu. Üç grup arasında, herhangi bir direnç varlığı açısından (p= 0.006), kür olma açısından (p= 0.031) ve tedavi terk oranı açısından (p= 0.021) anlamlı düzeyde fark vardı. TTD olgularda tedavi terk oranı anlamlı olarak yüksek (p= 0.014) ve kür oranı anlamlı olarak düşük idi (p= 0.012). Herhangi bir ilaç direnci varlığı, diğer iki grupla karşılaştırıldığında TTD olgularda anlamlı olarak yüksekti (p= 0.021). TTD olgularda, ayrıca radyolojik yaygınlık anlamlı olarak yüksekti (p= 0.024). Herhangi bir ilaca direnç varlığı ile tedavi başarısı arasında (p= 0.020) ve konversiyon olması arasında (p= 0.000) anlamlı fark vardı (Tablo 4). Çok ilaca dirençli olgularda tedavi başarısı (p= 0.004) ve konversiyon oranı (p= 0.000) anlamlı olarak düşüktü. Çok ilaca dirençli olgularda radyolojik yaygınlık anlamlı düzeyde (p= 0.027) fazla idi. İkinci ay ARB pozitifliği (p= 0.000) ve üçüncü ay ARB pozitifliği (p= 0.000) ile tedavi başarısı arasında ve ikinci ay kültür pozitifliği (p= 0.000) ve üçüncü ay kültür pozitifliği (p= 0.000) ile tedavi başarısı arasında bir ilişki vardı (Tablo 5). İkinci ve üçüncü ay ARB ve kültür pozitiflikleri ile radyolojik yaygınlık, eşlik eden hastalık varlığı ve yaş grupları karşılaştırıldığında anlamlı fark izlenmedi (p> 0.05). TARTIŞMA Olguların %60.4 ü TTD olgu idi. %25.6 olgu nüks, %14 olgu ise TBG olgu idi. Üç grup arasında kavite varlığı, eşlik eden hastalık, yaş grupları, yatış süresi açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark izlenmedi. Yüz iki olguda balgam yayma konversiyonu (%62.2) izlendi. İkinci ay balgam yayma konversiyon oranı %36.6, üçüncü ay balgam yayma konversiyon oranı %43.3 idi. Nüks, TBG ve TTD olgular arasında balgam konversiyonu varlığı açısından fark yoktu. Erer ve arkadaşlarının nüks ve TTD olgularda yaptığı bir çalışmada ikinci ayda %86, üçüncü ayda %98 konversiyon saptanmıştır (6). Sevim ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada yine nüks ve TTD olgularda ikinci ayda %71.9 yayma, %80.7 kültür, üçüncü ayda %80.7 yayma, %84.2 kültür konversiyonu saptanmıştır. Ayrıca, ikinci ve üçüncü ayda yayma ve kültür pozitifliği tedavi başarısızlığı için anlamlı risk faktörü olarak bildirilmiştir (7). İkinci ay ve üçüncü ay yayma ve kültür negatifliği ve tedavi başarısı arasında anlamlı bir ilişki 115 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2011; 59(2): 111-119

Kliniğimizde yeniden tedavi rejimi uygulanan akciğer tüberkülozlu olguların sonuçları Tablo 5. İkinci ve üçüncü ayda balgam konversiyonuna göre tedavi başarısı. Tedavi başarılı Tedavi başarısız Toplam Sayı % Sayı % Sayı % p İkinci ay yayma (n= 150) Pozitif 29 32.2 61 67.8 90 100 0.000 Negatif 47 78.3 13 21.7 60 100 İkinci ay kültür (n= 150) Pozitif 15 24.2 47 75.8 62 100 0.000 Negatif 61 69.3 27 30.7 88 100 Üçüncü ay yayma (n= 137) Pozitif 18 27.3 48 72.7 66 100 0.000 Negatif 58 81.7 13 18.3 71 100 Üçüncü ay kültür (n= 137) Pozitif 6 15.4 33 84.6 39 100 0.000 Negatif 70 71.4 28 28.6 98 100 mevcuttu. Cao ve arkadaşları yeni ve yeniden tedavi rejimi başlanan tüberküloz olgularında, balgam konversiyonunda gecikme olan olguların nüks oranının hızlı konversiyon görülen olgulara oranla daha yüksek olduğunu bulmuşlardır (8). Bu sonuçlar, bakteriyolojik izlemin tedavi yapılandırılmasında önemli olduğunu göstermektedir. Yeniden tedavi rejimi başlanan tüberküloz olgularında kür oranı %46.3 idi. Tedavi terk oranı ise %29.3 gibi yüksek bir oran idi. Tedavi başarısızlığı ise %20.1 olguda gelişti. Erer ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada kür oranı %33.8, nüks olgularda kür oranı %40.9, tedavi terki %30.8, tedavi başarısızlığı oranı ise %3.1 idi (6). Sevim ve arkadaşlarının çalışmasında ise kür oranı %68.4, tedavi terki %5.3, tedavi başarısızlığı %22.8 olarak bulundu (7). Bleumink ve arkadaşlarının Endonezya dan yaptığı bir çalışmada, yeniden tedavi rejimi uygulanan olgularda tedavi başarısı %86.6, Cao ve arkadaşlarının Çin de yaptığı çalışmada ise %79.0 olarak bulundu (8,9). Malawi den bir çalışmada, TBG 64 olguda %75 kür sağlandı (10). Malawi den bir başka çalışmada, 747 nüks olguda, %65 tedavi başarısı sağlandı (11). Fas tan bir çalışmada, 14.635 yeniden tedavi olgusunda, %70.9 tedavi başarısı, %12.1 tedavi terk oranı saptandı. Nüks olgularda tedavi başarısı, TTD ve TBG olgulara göre anlamlı olarak yüksek bulundu. TBG olgularda tedavi başarısızlığı nükslerden anlamlı olarak yüksek, TTD olgularda ise, tedavi terki diğer iki gruptan anlamlı olarak yüksekti (12). Sisodia ve arkadaşları Hindistan da yapılan çalışmada, 195 yeniden tedavi verilen olguda %83.6 tedavi başarısı saptadı (13). Nikaragua dan bir çalışmada TBG olgularda, tedavi başarısızlığı, nüks ve TTD olgulardan anlamlı olarak yüksek bulundu (14). Benin ülkesinden bir çalışmada, TTD olgularda tedavi başarısı, nüks ve TBG olgulardan anlamlı olarak yüksek bulundu. Ayrıca, tedavi terki TTD olgularda diğer iki gruptan belirgin olarak fazla idi (15) (Tablo 6). Çalışmamızda nükslerde kür oranı %61.9, TTD olgularda %38.4, TBG olgularda %52.2 idi. TTD olgularda, kür oranı anlamlı olarak düşüktü. Ayrıca, TTD olgularda tedavi terk oranı %36.4 idi ve bu oran diğer iki gruptan anlamlı olarak yüksekti. Herhangi bir ilaç direnci diğer iki gruptan anlamlı olarak yüksekti. TTD olgular çok ilaca dirençli olguların %66.7 sini oluşturmaktaydı. Daha önce tüberküloz tedavisini düzensiz kullanmanın ilaç direnci gelişmesi açısından önemli bir risk faktörü olduğu bilinmektedir. Radyolojik olarak yaygın olguların oranı TTD olgularında anlamlı olarak yüksekti. Yani TTD olgular tedaviyi terk etmeye meyilli oluyor, bu nedenle zaman içinde hastalık radyolojik olarak daha fazla yayılıyor ve tedavi başarısı da düşük oluyordu. Ayrıca, bu olgular tedavilerini düzensiz kullandıkları için ilaç direnci oldukça yüksek saptanıyordu. Erer ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada TTD olgularda tedavi terk oranı %39.5 iken, nüks olgularda bu oran %13.6 olarak bulunmuş ve tedavi başarısı da TTD olgularda anlamlı olarak düşük saptanmıştır (6). Sevim ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise TTD olgularda tedavi başarısı nükslerden yüksek bulunmuştur (7). Mukherjee ve arkadaşlarının Hindistan dan yaptıkları bir çalışmada, nüks olgularında tedavi başarısı, TTD ve TBG olgulara göre, anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Nüks olgularda TBG olgulara göre daha az kronikleşme izlenmiştir (16). Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2011; 59(2): 111-119 116

Saka D, Aydoğdu M, Çalışır HC, Çimen F, Öğretensoy M. Tablo 6. Değişik ülkelerden yeniden tedavi rejimi sonuçları. Kür/Tedavi başarısı oranı (%) Tedavi terk oranı (%) Nüks TTD TBG Toplam Nüks TTD TBG Toplam Bu çalışma 61.9 38.4 52.2 46.3 23.9 36.4 8.7 29.3 (n= 164) (kür) (kür) (kür) (kür) Türkiye (Erer ve ark.) 40.9 30.2-33.8 13.6 39.5-30.8 (n= 65) (kür) (kür) (kür) Türkiye (Sevim ve ark.) 62.2 80.0-68.4 5.4 5.0-5.3 (n= 57) (kür) (kür) (kür) Çin (Cao ve ark.) 80.1 - - 79.0 - - - 0 (n= 435) (kür) (kür) Endonezya(Bleumink ve ark.) 86.6 - - 86.6 - - - - (n= 320) (kür) (kür) Malawi (Harries ve ark.) - - 53.0 53.0 - - 20.0 20.0 (n= 90) (kür) (kür) Malawi (Salaniponi ve ark.) 62.0 - - 62.0 6.0 - - 6.0 (n= 747) (kür) (kür) Fas (Ottmani ve ark.) 74.8 58.0 51.4 70.9 9.7 9.3 27.9 12.1 (n= 14635) (tedavi (tedavi (tedavi (tedavi başarısı) başarısı) başarısı) başarısı) Hindistan (Sisodia ve ark.) - - - 80.5 - - - 12.3 (n= 195) (kür) Nikaragua (Heldal ve ark.) 96.0 96.0 88.0 94.5 - - - 13.0 (n= 2935) Benin (Gninafon ve ark.) 80.0 59.0 85.0 78.0 12.0 8.0 21.0 12.0 (n= 236) (tedavi (tedavi (tedavi (tedavi başarısı) başarısı) başarısı) başarısı) TTD: Tedaviyi terkten dönen, TBG: Tedavi başarısızlığından gelen. İlaç direnci 73 (%52.1) olguda saptandı. Çok ilaca direnç ise 45 (%32.1) olguda mevcuttu. Ülkemizde, yeniden tedavi rejimi uygulanan olgularda, ilaç direncinin yüksek olduğu çeşitli verilerle ortaya konmuştur. Verem Savaş Daire Başkanlığı 2007 tüberküloz raporunda, 2005 yılında yeniden tedavi rejimi verilen olgularda, çok ilaca direnç %17.7, toplam direnç %34.8 olarak belirtilmiştir (17). Karagöz ve arkadaşlarının Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesinden yaptığı bir çalışmada, yeniden tedavi rejimi verilen olgularda, herhangi bir ilaç direnci %34.3, çok ilaca direnç %13.5 olarak bulunmuştur (18). Herhangi bir ilaç direnci ile kür ve konversiyon olması arasında anlamlı fark vardı. Ayrıca, çok ilaca direnç ile de kür ve konversiyon olması arasında fark vardı. Sonuçta, ilaç direncinin tedavi başarısını etkileyen önemli bir faktör olduğu kararına varıldı. Erer ve arkadaşlarının çalışmasında çeşitli ilaç direnci varlığı nüks ve TTD olgularda farklı değildi. İlaç direnci ve konversiyon arasında da fark yoktu (6). Sevim ve arkadaşlarının çalışmasında, çok ilaca direnç nüks olgularında, TTD olgulardan yüksekti. Herhangi bir rifampisin direnci ve çok ilaca direncin tedavi başarısı üzerine ters etkili olduğu bulunmuştu (7). Çalışır ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada, rifampisin direncinin prognozu olumsuz yönde etkileyen bir faktör olduğu raporlanmıştır (19). Abate ve arkadaşları yeniden tedavi rejimi uygulanan olguların %50 sinde bir ya da birden fazla ilaca direnç, %12 sinde çok ilaca direnç saptamışlardır (20). Quy ve arkadaşları TBG olgularda %42.5 primer çok ilaca direnç, %65 sekonder çok ilaca direnç saptamışlar ve TBG olgularda standart yeniden tedavi rejiminin yeterli olmayabileceği, ikinci basamak ilaçlarla tedavi gerekebileceği sonucuna varmışlardır (21). Kliniğimizde yapılan bir çalışmada, nüks olgularda toplam %56.7 oranında direnç, %10 oranında çok ilaca direnç saptanmıştır (22). Salaniponi ve arkadaşları nüks olgularında çok ilaca direnç varlığında %50, H veya S 117 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2011; 59(2): 111-119

Kliniğimizde yeniden tedavi rejimi uygulanan akciğer tüberkülozlu olguların sonuçları direnci olan olgularda %76, tüm ilaçlara duyarlı olgularda ise %67 tedavi başarısı saptamışlardır (11). Espinal ve arkadaşlarının altı ülkeden bildirdiği tüberküloz tedavi sonuçlarına göre, 876 yeniden tedavi verilen olguda %57 kür sağlamışlardır. Çok ilaca direnç saptanan olgularda tedavi başarısızlığı anlamlı olarak daha fazla gelişmiştir (23). Saravia ve arkadaşları yeniden tedavi verilen olguları iki gruba ayırmışlardır. Strateji A da olgulara klasik kategori 2 tedavisi verilmiş, strateji B de ise olgulara ilaç direnci testi yapılmış ve %90 a yakını çok ilaca dirençli olarak bulunmuştur. Önce olgulara ampirik olarak üç ay kanamisin, siprofloksasin, etionamid, etambutol, pirazinamid tedavisi başlanmıştır. İlaç direnci testleri çıktıktan sonra bu sonuçlara göre bireysel olarak tedaviler planlanmıştır. Bu tedavi, hiyerarşik olarak aşağıdaki sıraya göre seçilen beş ya da daha fazla ilaçtan oluşmuştur. Birinci basamak ilaçlar (etambutol ve/veya pirazinamid), enjektabl bir ilaç (streptomisin, kanamisin veya kapreomisin), bir florokinolon (siprofloksasin veya ofloksasin), oral bakterisidal bir ajan (etionamid, sikloserin, PAS). Çok yüksek düzeyde ilaç direnci saptanmış olgularda, basilin yukarıdaki beş ilaca hassasiyetinden emin olunamıyorsa, klofazimin ve/veya amoksisilin-klavulanik asit de tedaviye eklenmiştir. Sonuçta bu tedavi kür sağlamada, kategori 2 tedavisinden daha başarılı bulunmuştur (24). Bu çalışmada yeniden tedavi rejimi uygulanan olgularda belli bir oranda tedavi başarısı sağlandığı görülmüştür. Diğer taraftan belli bir oranda olguda da tedavi başarısızlığı gelişmiştir. Bu durumda bu olgulara bireysel tedavi uygulanması gerektiği akla gelmektedir. DSÖ 2003 tüberküloz tedavi rehberinde özellikle TBG olgularda, ülke kaynakları yeterli olduğu takdirde direnç testi sonuçlarına göre tedaviyi önermektedir (4). TTD olgularda tedavi terki oldukça yüksek oranda gözlendiğinden bu olguların tedaviye uyumlarının artırılması için yeterli psikolojik ve sosyoekonomik desteğin sağlanması çok önemlidir. Bu çalışmanın bir başka sonucu ise, çok ilaca dirençli olgularda, %46.7 oranında tedavi başarısı sağlanmıştır. Böylelikle, bu olgular 24 ay süren, oldukça toksik olan ikinci basamak ilaçlarla tedaviden kurtarılmıştır. Yine de tedavi başarısı sağlanan olguların, nüks açısından uzun süreli izlemi gerekmektedir. İlaç direnç testleri yüksek laboratuvar standartları gerektirdiği için sonuçların her zaman güvenilir olmayabileceği de bilinmektedir (25). Bu durumda olay iyice karmaşık hale gelmektedir. Gerçi hastanemiz laboratuvarının 2005 ve 2009 yıllarında ilaç duyarlılık testleri açısından yurt içi ve yurt dışı kalite kontrol çalışmalarının yapıldığı da bilinmektedir. Bu grup olguların tedavisine bakteriyolojik izleme göre yön verilmesinin uygun olacağı ve ikinci ile üçüncü ay balgam konversiyonlarının tedavi sonucuna çok etkili olduğunun göz önünde bulundurulması gerektiği bu çalışmada ve benzer birçok çalışmada ortaya çıkmıştır. Hal böyle iken, beşinci ay pozitifliği nasıl tedavi başarısızlığı kriteri ise kategori 2 rejiminde, üçüncü ay yayma ve kültür pozitifliği devam eden olgularda aynı tedaviye devam kararı gözden geçirilmelidir yargısına varılabilir. Ülkemizde doğrudan gözetim altında tedavi uygulamasına tüm illerde Haziran 2006 tarihinde başlanmıştır. Bu çalışmanın olguları, ülkemizde doğrudan gözetim altında tedavi uygulanmayan dönemde alınmıştır. Bu durumda, alt gruplar olgu anamnezlerine göre tanımlanmıştır. Doğrudan gözetim altında tedavide tedavi terk sorunu ile başa çıkılabilir, hastane ve dispanser arasında daha kolay iletişim sağlanabilir. DSÖ verilerine göre 2007 yılında yeniden tedavi uygulanan olgularda kür oranı toplamda %74, TBG olgularda %47, TTD olgularda %58, nüks olgularda %80 olarak bildirilmiştir. Bu olgularda, tedavi terki %11 olarak belirtilmiştir. Bu durumda doğrudan gözetim altında tedaviye rağmen TBG ve TTD olgularda düşük tedavi başarısı dikkati çekmektedir. Bu çalışma verilerine göre özellikle nüks olgularda direnç oranlarının sonuçları da dikkate alınarak kategori 2 yeniden tedavi rejimi ile tedavi başarısı sonuçları oldukça yüksektir (yaklaşık %62). Bu nedenle en azından doğrudan gözetim altında tedavi ile kategori 2 rejiminin uygulanmasının, çeşitli nedenlerle tedavi terklerinin yüksek oranda görüldüğü ülkemizde, kategori 4 rejiminin getireceği gerek ilaç yan etkileri, gerek maliyet, gerekse hasta uyumu açısından komplikasyonları göz önüne alındığında tüberküloz kontrol çalışmaları açısından yararlı olacağı kanısındayız. Bildirilmemiştir. ÇIKAR ÇATIŞMASI KAYNAKLAR 1. Global tuberculosis control: surveillance, planning, financing. WHO Report 2007; WHO/HTM/TB/2007.376. 2. World Health Organisation. Treatment of Tuberculosis. Guidelines for national programmes. World Healt Organization, Geneva 2003; WHO/CDS/TB/2003.313. 3. Özkara Ş, Aktaş Z, Özkan S, Ecevit H. Türkiye de Tüberkülozun Kontrolü İçin Başvuru Kitabı. T. C. Sağlık Bakanlığı Verem Savaş Daire Başkanlığı. Ankara, 2003. Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2011; 59(2): 111-119 118

Saka D, Aydoğdu M, Çalışır HC, Çimen F, Öğretensoy M. 4. World Health Organization. Treatment of tuberculosis: guidelines for national programmes, WHO/CDC/TB/2003. 313. Geneva, Switzerland: WHO, 2003. 5. World Health Organization. Treatment of tuberculosis: guidelines for national programmes. 2 nd ed. Geneva: WHO, 1997. 6. Erer OF, Kömürcüoğlu A, Bilgin M ve ark. Nüks ve tedaviye ara verip dönen akciğer tüberkülozlu olgularda yeniden tedavi rejimi sonuçları. Toraks Dergisi 2002; 3: 156-60. 7. Sevim T, Ataç G, Güngör G, Törün I, Aksoy E, Gemci, et al. Treatment outcome of relapse and defaulter pulmonary tuberculosis patients. Int J Tuberc Lung Dis 2002; 6: 320-5. 8. Cao JP, Zhang LY, Zhu JQ, Chin DP. Two-year follow-up of directly-observed intermittent regimens for smear-positive pulmonary tuberculosis in China. Int J Tuberc Lung Dis 1998; 2: 360-4. 9. Becx-Bleumink M, Djamaluddin S, Loprang F, de Soldenhoff R, Wibowo H, Aryono M. High cure rates in smear-positive tuberculosis patients using ambulatory treatment with once-weekly supervision during the intensive phase in Sulawesi, Republic of Indonesia. Int J Tuberc Lung Dis 1999; 3: 1066-72. 10. Harries AD, Nyirenda TE, Kemp JR, Squire BS, Godfrey-Faussett P, Salaniponi FM. Management and outcome of tuberculosis patients who fail treatment under routine programme conditions in Malawi. Int J Tuberc Lung Dis 2003; 7: 1040-4. 11. Salaniponi FM, Nyirenda TE, Kemp JR, Squire SB, Godfrey-Faussett P, Harries AD. Characteristics, management and outcome of patients with recurrent tuberculosis under routine programme conditions in Malawi. Int J Tuberc Lung Dis 2003; 7: 948-52. 12. Ottmani SE, Zignol M, Bencheikh N, Laâsri L, Chaouki N, Mahjour J. Results of cohort analysis by category of tuberculosis retreatment cases in Morocco from 1996 to 2003. Int J Tuberc Lung Dis 2006; 10: 1367-72. 13. Sisodia RS, Wares DF, Sahu S, Chauhan LS, Zignol M. Source of retreatment cases under the revised national TB control programme in Rajasthan, India, 2003. Int J Tuberc Lung Dis 2006; 10: 1373-9. 14. Heldal E, Arnadottir T, Cruz JR, Tardencilla A, Chacon L. Low failure rate in standardised retreatment of tuberculosis in Nicaragua: patient category, drug resistance and survival of 'chronic' patients. Int J Tuberc Lung Dis 2001; 5: 129-36. 15. Gninafon M, Tawo L, Kassa F, Monteiro GP, Zellweger JP, Shang H, et al. Outcome of tuberculosis retreatment in routine conditions in Cotonou, Benin. Int J Tuberc Lung Dis 2004; 8: 1242-7. 16. Mukherjee A, Sarkar A, Saha I, Biswas B, Bhattacharyya PS. Outcomes of different subgroups of smear-positive retreatment patients under RNTCP in rural West Bengal, India. Rural Remote Health 2009; 9: 926. Epub 2009 Feb 27. 17. Gümüşlü F, Özkara Ş, Özkan S ve ark. Türkiye de Verem Savaşı 2007 Raporu. T.C. Sağlık Bakanlığı Verem Savaş Daire Başkanlığı. Ankara, 2007. 18. Karagoz T, Pazarli P, Mocin OY, Duman D, Duman G, Salturk C, et al. Evaluation of drug resistance in pulmonary tuberculosis patients at Sureyyapasa Chest Diseases Hospital, Istanbul, Turkey. Int J Tuberc Lung Dis 2008; 12: 631-5. 19. Çalışır HC, Yılmaz H, Sarıoğlu N ve ark. Tüberkülozda inisiyal izoniazid ve rifampisin dirençlerinin prognoza etkileri. Solunum Hastalıkları 1997; 8: 217-24. 20. Abate G, Miörner H, Ahmed O, Hoffner SE. Drug resistance in Mycobacterium tuberculosis strains isolated from re-treatment cases of pulmonary tuberculosis in Ethiopia: susceptibility to first-line and alternative drugs. Int J Tuberc Lung Dis 1998; 2: 580-4. 21. Quy HT, Lan NT, Borgdorff MW, Grosset J, Linh PD, Tung LB, et al. Drug resistance among failure and relapse cases of tuberculosis: is the standard re-treatment regimen adequate? Int J Tuberc Lung Dis 2003; 7: 631-6. 22. Çalışır HC, Yurdakul AS, Öğretensoy M. Relaps olgularında antitüberküloz ilaçlarına dirençlilik durumu. Tuberk Toraks 2001; 49: 119-23. 23. Espinal MA, Kim SJ, Suarez PG, Kam KM, Khomenko AG, Migliori GB, et al. Standard short-course chemotherapy for drugresistant tuberculosis: treatment outcomes in 6 countries. JA- MA 2000; 283: 2537-45. 24. Saravia JC, Appleton SC, Rich ML, Sarria M, Bayona J, Becerra MC. Retreatment management strategies when first-line tuberculosis therapy fails. Int J Tuberc Lung Dis 2005; 9: 421-9. 25. Drobniewski FA, Hoffner S, Rusch-Gerdes S, Skenders G, Thomsen V; WHO European Laboratory Strengthening Task Force. Recommended standards for modern tuberculosis laboratory services in Europe. Eur Respir J 2006; 28: 903-9. Epub 2006 Aug 9. 119 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2011; 59(2): 111-119