TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ



Benzer belgeler
TÜRKİYE. PLASTİK AMBALAJ SEKTÖRÜ 2010 YILI DEĞERLENDİRMESİ ve 2011 YILI BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci Genel Müdür

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Plastik, 1850'li yıllarda sert kauçuğun kullanılmasıyla birlikte doğal maddeler yerine kullanılabilen kimyasal bir maddeden elde edilmiştir.

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

plastik sanayi PLASTİK AMBALAJ MAMULLERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU TÜRKİYE Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Plastik Sanayicileri Derneği

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

EGE BÖLGESİ PLASTİK SEKTÖRÜ RAPORU

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Türkiye de Plastik Sektörü & Maliyet Tasarrufu Tekniklerinin Önemi

plastik sanayi MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 6 AY PLASTİK İŞLEME TÜRKİYE Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Plastik Sanayicileri Derneği

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜ 2010 YILI 9 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2010 YILI BEKLENTİLERİ

plastik sanayi MAKİNELERİ TÜRKİYE SEKTÖR İZLEME RAPORU PLASTİK İŞLEME Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

PLASTİK ÜRÜNLERİ SANAYİİ RAPORU

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME

plastik sanayi PLASTİK AMBALAJ MALZEMELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU TÜRKİYE Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

PLASTİK VE KAUÇUK İŞLEME MAKİNALARI ve AKSAM VE PARÇALARI SEKTÖRÜNÜN 2008 YILI DEĞERLENDİRME RAPORU

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü

TÜRKİYE. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / 6 Ay PAGEV

PAG EV. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı. TÜRKiYE AMBALAJ MAMULLERİ 2012 YILI 3 AYLIK SEKTÖR İZLEME RAPORU

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 9 Ay PAGEV

DÖKÜM VE DÖVME ÜRÜNLERĠ DEĞERLENDĠRME NOTU (MART 2009)

PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE BOYA SEKTÖRÜ

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

EGE BÖLGESİ PLASTİK PLASTİK SEKTÖRÜNÜN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ

PAGEV TÜRKİYE POLİETİLEN RAPORU

Türkiye Makine ve Teçhizat İmalatı Meclisi

TÜRKİYE. PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / 8 Ay PAGEV

SEKTÖRÜN TANIMI TÜRKİYE TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

plastik sanayi PVC TÜRKİYE DÜNYA VE RAPORU Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Plastik Sanayicileri Derneği

TÜRKĐYE PLASTĐK SEKTÖR RAPORU ( 2010 ) Barbaros Demirci Genel Müdür PAGEV

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

TÜRKİYE POLİPROPİLEN RAPORU 2016 PAGEV

TÜRK DERİ VE DERİ MAMÜLLERİ SEKTÖRÜ

plastik sanayi Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri Plastik Sanayicileri Derneği

Konya Ekonomik Verileri. Temmuz 2015

KİMYEVİ MADDELER, PLASTİKLER VE MAMULLERİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI İLK 3 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ Barbaros Demirci PLASFED Genel Sekreteri

PAKİSTAN PLASTİK VE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ DIŞ TİCARETİ. Barbaros Demirci Genel Müdür - PAGEV

- plastik sanayicisinin derneği - PAGDER. Reha GÜR. PAGDER Başkanı

Haziran Konya Dış Ticaret Verileri

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ RAPORU

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

Mayıs Konya Ekonomik Verileri

Enerji ve İklim Haritası

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

Konya Ekonomik Verileri. Temmuz 2014

Nisan Konya Ekonomik Verileri

1 PLASTİK HAMMADDE ÜRETİMİ : 2011 yılında, PETKİM tarafından toplam ton PE, PP ve PVC, diğer üreticiler tarafından da ton civarında PE

Barbaros Demirci Genel Müdür PAGEV

TÜRK İNŞAAT MALZEMELERİ. Tahsin ÖZTİRYAKİ Yönetim Kurulu Başkanı İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği

Ayakkabı Sektör Profili

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

TAŞOCAKÇILIĞI *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR.

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU

POLİPROPİLEN (PP) RAPORU. DÜNYa ve TÜRKİYE

Barbaros Demirci Genel Sekreter PAGEV / PAGDER

İTKİB Tekstil, Deri ve Halı Şubesi

Kaynak : CIA World Factbook

Mart Konya Dış Ticaret Verileri

OTOMOTİV SANAYİİ-2014 ve GELECEK. 24.Ekim.2014 Tarihinde MDK Toplantısı FIRAT Üniversitesi Mühendislik Fakültesi / ELAZIĞ

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

Aylık Dış Ticaret Analizi

TÜRKİYE PLASTİK HAMMADDE VE MAMUL SEKTÖR RAPORU ( 2012 YILI 6 AYLIK KESİN ve 2012 YILI TAHMİNİ DEĞERLENDİRMESİ )

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017)

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

PAGEV TÜRKİYE PLASTİK İNŞAAT MAMÜLLERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU Ay

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Tekstil ve Makine Sektörüne Genel Bir Bakış

Lojistik. Lojistik Sektörü

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM

Konya Ekonomik Verileri. Ağustos 2014

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Türkiye nin İnşaat Demiri Üretim ve İhracatındaki Rekabet Gücü. Dr. Veysel Yayan Genel Sekreter Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

2006 YILI EGE BÖLGESİ NİN 100 BÜYÜK FİRMASI

TEMİZLİK MADDELERİ SEKTÖRÜ

PAGEV PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU 2015 / İLK 9 AY

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

KONYA DIŞ TİCARET BÜLTENİ

Ekim Konya Ekonomik Verileri

MOBİLYA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM

Eylül Konya Ekonomik Verileri

Mayıs Konya Dış Ticaret Verileri

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2010 OCAK - MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

Konya Ekonomik Verileri. Ağustos 2015

DIŞ TİCARET BEKLENTİ ANKETİ ÇEYREĞİNE İLİŞKİN BEKLENTİLER

KONYA DIŞ TİCARET BÜLTENİ

Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk

Transkript:

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ Taş Devri, Tunç Devri, Plastik Devri 20. yüzyıl Plastik Devri ydi, görünen o ki 21. yüzyıl da Plastik Devri olacak Plastik tüketimi, günümüzde refah artışının en önemli göstergelerinden biri olarak kabul ediliyor. Plastikler, gıdadan sağlığa, tarımdan otomotiv sektörüne, beyaz eşyadan oyuncak sektörüne kadar gündelik yaşamın her alanında oldukça yaygın olarak kullanılıyor. Ayrıca, giderek azalan doğal kaynakların yerine ikame edilen plastikler, kolay işlenebilirliği, hafifliği, geri dönüştürülebilir olması gibi özellikleri nedeniyle çevre dostu ürünler olarak öne çıkıyor. Plastik sektörüne ekonomik anlamda projeksiyon tutulduğunda, akla yaşamımızın her alanına girmiş plastiklerle birlikte (şezlong, top, şişe, market poşeti, oyuncak, mutfak eşyası, beyaz ve elektronik eşya, tıbbi araç gereçler ve yüzlercesi), plastik hammadde (PE, PP, PVC, PS, PA, PET vs) ve plastik işleme makineleri (enjeksiyon ve ekstrüzyon makineleri) gelir. Daha doğrusu siyaset, bürokrasi bu bütünün tamamını görür ve aksiyonlarını ona göre belirler. Çünkü sektör ve sektör temsilcileri olan bizler, kendimizi bu şekilde ifade ediyoruz. Oysa sokaktaki vatandaş için plastik, ne hammaddedir, ne de plastiği işleyen makinedir. Onun için plastik günlük yaşamını kolaylaştıran bir eşya veya araçtır, yani şezlongdur, yani saklama kabıdır, yani market poşetidir, yani plastik mamuldür. Plastik hammadde ve plastik işleme makineleri bu sektörü besleyen ana damarlardır. Plastik sektörüne bakarken plastik değer zinciri içinde yer alan tüm alt sektörlere de bakacağız. Sektörün sayılarına bakarken genel alışkanlık dahilinde, değer zincirinin tümüne dair sayıları paylaşacak, sonra da başta plastik sektörü (plastik mamül) olmak üzere majör alt sektörlerine de ışık tutacağız. Plastik Değer Zinciri Plastik mamulcüler- Plastiği işleyenler Plastik işleme makineleri üreticileri Plastik hammadde üreticileri Plastik karışım üreticileri Plastik ürünleri dağıtanlar, perakendeciler Ömrünü tamamlamış plastiklerle ilgili işletmeler RAKAMLARLA TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜ 6000 firma 200.000 çalışan Yıllık ortalama % 15 büyüme 7 milyon ton üretim kapasitesi ile Avrupa 3 üncüsü Plastik hammadde ithalatı 4,7 milyon ton 7,7 milyar dolar / 2010 yılı İhracat rakamı 3 milyar 522 milyon dolar / 2010 yılı İthalat rakamı 9,8 milyar dolar / 2010 yılı Makine ve teçhizat yatırımı 630 milyon dolar / 2010 yılı Plastik enjeksiyon makinelerinde Çin den yapılan ithalat, toplam ithalatın adet bazında % 63 ünü değer bazında da % 31 ini oluşturdu Makine ithalatındaki ilk üç ülke Almanya, Çin ve İtalya

2011 yılı kesinleşmemiş rakamları Toplam mamul üretiminin 6,9 7.0 milyon ton olarak gerçekleşerek 2010 yılına kıyasla % 13 15 arasında artacağını, Bu düzeyde bir üretim düzeyi ile Türk plastik sektör üretiminin Almanya ve İtalya dan sonra 3 üncü büyük proses kapasitesine erişeceğini, TUİK verilerine göre: o Plastik hammadde ithalatının 5 milyon 266 bin ton ve 10,2 milyar dolara çıkarak 2010 yılına kıyasla miktar bazında % 13, değer bazında % 31 artacağını, o Plastik mamul ithalatının 493 bin ton ve 2,7 milyar dolara çıkarak, 2010 yılına kıyasla miktar bazında % 18, değer bazında % 29 artacağını, o Toplam ithalatın 5,8 milyon ton ve 12,7 milyar dolara çıkarak, 2010 yılına kıyasla miktar bazında % 13, değer bazında % 33 artacağını, o Plastik hammadde ihracatının 501 bin ton ve 917 milyon dolara çıkarak 2010 yılına kıyasla miktar bazında % 14, değer bazında % 30 artacağını, o Plastik mamul ihracatının 1 milyon 190 bin ton ve 3,7 milyar dolara çıkarak 2010 yılına kıyasla miktar bazında % 11, değer bazında % 23 artacağını, o Toplam ihracatın 1 milyon 691 bin ton ve 4,6 milyar dolara çıkarak 2010 yılına kıyasla miktar bazında % 12, değer bazında % 24 artacağını, o Sektörün ihracatçı sektörler kanalı ile 5 milyar dolar dolaylı ihracat gerçekleştirerek, toplam 9,7 milyar dolarlık ihracat döviz girdisi sağlayacağını, o Plastik hammadde dış ticaretinde 4,8 milyon ton ve 9,2 milyar dolar dış ticaret açığı verileceğini, o Plastik mamul dış ticaretinde 697 bin ton ve 1,01 milyar dolar dış ticaret fazlası verileceğini, o Sektörün toplam olarak 4,1 milyon ton ve 8 milyar dolar dış ticaret açığı vereceğini, o İMMİB istatistiklerine göre plastik sektörünün, toplam kimya sektör ihracatı içinden % 29 payla ikinci ihracatçı sektör konumunda olacağını gösteriyor. Plastik sektöründe yer alan firmaların % 90'ı KOBİ niteliğindedir ve onlarca farklı sektöre yüzlerce çeşit mamul üretiliyor. Firmaların yaklaşık olarak % 30'u ambalaj, % 15'i inşaat, % 11'i tekstil, % 10'u ev eşyası, % 10'u otomotiv ve % 9'u teknik parça sektörlerine mamul üretiyor. % 15'i ise geri kalan diğer sektörlere yönelik üretim yapıyor. Dışa açıklık düzeyinin sürekli arttığı yoğun rekabet ortamında Türk plastik sektörü, ölçek, teknoloji ve yenilik boyutlarıyla dinamik bir yapıya sahip. PLASTİK SEKTÖRÜ 2011 YILI DIŞ TİCARETİ (Tahmini) 1000 Ton Miktar artış 2011/2010 ( % ) Milyon $ Değer artışı 2011/2010 ( % ) İthalat Plastik hammadde 5.266 13 10.164 31 Plastik mamul 493 18 2.692 29 Toplam ithalat 5.759 13 12.656 33 İhracat Plastik hammadde 501 14 917 30 Plastik mamul 1.190 11 3.703 23 Toplam ihracat 1.691 12 4.620 24 Dış ticaret dengesi Plastik hammadde ( - ) 4.765 ( - ) 9.247 Kaynak: TUİK Plastik mamul 697 1.011 Toplam dış ticaret dengesi ( - ) 4.068 ( - ) 8.036

1000 Tons 2011 yılında plastik mamul ihracatından en büyük payı alan ilk 10 ülkenin sırası ile Irak, Almanya, Rusya, İran, Romanya, Fransa, İngiltere, Azerbaycan, Gürcistan ve Bulgaristan olacağı, bu ülkelere yapılan plastik mamul ihracatının toplam ihracatımızın % 41 ini oluşturacağı tahmin ediliyor. 2011 sonunda sektörün toplam üretim değerinin 19 milyar dolar ve ekonomiye sağlayacağı katma değerin de 7,6 milyar dolar olacağı öngörülüyor. TOPLAM ÜRETİM (MAMUL/Bin Ton) 6.115 6.960 4.052 4.402 4.752 5.369 5.201 5.195 2.629 2.377 2.996 3.426 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2.008 2009 2010 2011 ( E ) E: 2011 Ekim ayı PLASTİK SEKTÖRÜNÜN BÜYÜME HIZI GSMH BÜYÜME HIZI (%) 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 (Ekim) Plastik büyüme 26 14 18 9 8 13-3 0 17 15 GSMH büyüme 6 5 9 8 7 5 7-4,8 9 8 PLASTİK İHRACATININ ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (Milyon Dolar) ÜLKELER 2009 ÜLKELER 2010 Libya 200.5 Irak 280.6 Irak 192.2 Almanya 182.9 Almanya 145.6 Rusya Federasyonu 175.9 Rusya 140.7 Romanya 147.7 Romanya 139.6 İngiltere 138.2 Azerbaycan-Nahçıvan 117.6 Libya 137.4 İngiltere 116.9 Azerbaycan 131.7 İran 103.9 İran 130.9 Fransa 99.7 Fransa 124.2 Bulgaristan 79.2 Gürcistan 98.1

Million Tons PLASTİK TÜKETİMİNİN SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI İnşaat 22 % Elektrik & Elektronik 10 % Tarım 6 % Ambalaj 40 % Tekstil 4 % Diğerleri 14 % Otomotiv 4 % 2010 YILI İTİBARİYLE PROSES KAPASİTE KARŞILAŞTIRMASI (Milyon Ton) 2011 rakamları kesinleştiğinde Türkiye nin proses kapasitede 7 milyon tona ulaştığı ve Almanya ile İtalya dan sonra 3 üncü durumda olduğu görülecek 12,0 10,0 8,0 6,0 4,0 2,0 0,0 Germany Italy France Turkey Spain UK Poland Million Tons 12,0 10,0 6,5 6,1 5,4 5,1 3,5 ÜLKELERE GÖRE KİŞİ BAŞI PLASTİK TÜKETİMİ (KG) KG USA 98 Japonya 85 Batı Avrupa 75 Türkiye 65 Dünya ortalaması 23 Brezilya 21

2012 de en az yüzde 10 büyüme hedefliyoruz Türk plastik sektörü, imalat sanayinin en genç sektörlerinin başında geliyor. Büyüme potansiyelinin yanı sıra, oldukça dinamik ve gelişmelere hızlı ayak uydurabilen bir yapı sergiliyor. Avrupa üçüncülüğü ile plastik sektöründeki başarımızı kanıtladık, aynı performansı 2012 yılında da göstereceğimize inanıyorum. Bu yılın son çeyreğinde piyasalara ve dünya ekonomisine yönelik endişeler yoğunluk kazandı. 2012 yılı için ise dünya ekonomisine dair beklentilerin olumsuz olduğunu gözlemliyoruz. Euro Bölgesi ve ABD de bir düzelme olmaz ve özellikle Avrupa daki borç krizi devam ederse, belirsizlik artar ve bu gelişmelerden sektörümüz olumsuz etkilenebilir. Plastik sektörü ortalama yüzde 80 gibi yüksek bir oranda ithal hammadde ile üretim yapıyor. Hammaddedeki dışa bağımlılığımız bizi her türlü küresel dalgalanmada olumlu veya olumsuz mutlaka etkileyecektir. 2012 yılında ülkemize biçilen büyüme rakamları yaklaşık yüzde 4 lerde. Sektörümüz her zaman ülke büyüme rakamlarının üstüne çıktı. Bu veriler doğrultusunda plastik sektörü, 2012 yılında en az yüzde 10 büyüme sağlar düşüncesindeyiz. Gelmeden, girmeden üstünde bu denli yoğun spekülasyon yapılan bir ikinci yıl olmamıştır. Hiçbir şey olmasa iktidarından muhalefetine hiçbir aktörün eksik kalmadığı bunca olumsuz söylem bu yılı sallar. Malum plastik, tüm sektörlere ürün tedarik eden bir sektör. Ürün tedariki yaptığımız iki lokomotif sektör 2012 büyüme hedeflerini, beyaz eşya % 15 ler, otomotiv % 30 lar civarında ilan etti. Bu rakamlar bize de moral verdi. Dünya ekonomisine yönelik bu belirsizlik ve endişeler devam ederken, sektör olarak yeni ihraç pazarları bulma noktasında agresif ve yaratıcı olmalıyız. Ayrıca tüm gelişmeleri yakından izleyerek; kaynaklarımızı ekonomik kullanmanın, tasarruf yapmanın ve verimlilik takibi yapmanın önemli olduğunu unutmamamız gerekiyor. PLASTİK SEKTÖRÜNÜN MAJÖR SORUNLARI HAMMADDEDE DIŞA BAĞIMLILIK: Hammaddede dışa bağımlılık söylenenin ve bilinenin aksine sektörün majör sorunu değildir Plastik sektörünün en önemli sorunlarından biri olarak hammaddede dışa bağımlılık dile getirilir. Ekonomi Bakanlığı tarafından da yüksek dış ticaret açığına sebep olması nedeniyle, konuya özel önem gösteriliyor. Oysa hammaddede dışa bağımlılık, tek başına plastik sektörünün bir sorunu değildir. Aşılması gereken ve dış ticaret dengelerini olumsuz etkileyen ciddi bir ülke sorunudur. Esasen plastik değer zinciri içinde yer alan bir alt sektör sorunudur. Hammadde kaynaklarımız kısıtlı ve % 80 gibi bir oranda ithal ediliyor olmasına rağmen, plastik mamul üreten işletmelerimiz, enerji ve istihdamın üzerindeki yüklere kıyasla hammadde temininde uluslararası rekabet problemlerini daha az yaşıyor. Türkiye nin cazip bir pazar olması nedeniyle hammadde üreticileri Türkiye ye yoğun ilgi gösteriyor. Dünya hammadde piyasalarını yönlendiren tüm büyük oyuncular, fiyat dezavantajı olmaksızın uluslararası fiyatlarıyla pazarda yer alıyor. Sektörde toplam maliyetin % 70 ini oluşturan hammaddenin, özellikle talebin yükseldiği dönemde temin edilme güçlüğü ve yüksek fiyatlar nedeniyle, kısa vadede olmasa dahi uzun vadede sektörün rekabet gücünü azaltan bir faktör olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Sürdürülebilir sektörel büyümenin önündeki tehditlerden biri olduğu ise unutulmamalı.

ENERJİ: Türkiye nükleer enerjiye mahkumdur Plastik sektörü enerji yoğun bir sektördür. Enerji, hammaddeden sonra ikinci büyük gider kalemini oluşturur. Birçok AB ülkesine kıyasla, ülkemizde enerji maliyetleri çok yüksektir. 2030 yılında dünya enerji talebinin bugüne oranla % 60 artacağı ama aynı zaman diliminde Türkiye de artış oranının % 160 olacağı öngörülüyor. Bugün ABD de kişi başına yıllık enerji tüketimi 14 bin kwsaat tir. OECD ortalaması 8500, Fransa da 7700, bizde ise 2400 kwsaat tir. Türkiye kaynakları itibariyle enerji yoksulu bir ülkedir. Sanıldığı gibi akarsu zengini değildir. Kömür kaynakları yetersiz ve kalitesizdir. Petrol ve bileşenleri ise dış ticaret açığımızın en ciddi yarasıdır. Hükümetin gündeminde olan iki nükleer santralin 85 milyar kilowatt saat enerji üreteceği belirtiliyor. Bu miktarın doğal gazdan üretilmesinin faturasının 4 milyar dolar olacağı, aynı miktardaki üretimin nükleerle yapılması durumunda ise maliyetin 320 milyon dolar olacağı söyleniyor. Bu ilan olunan rakamlar ve mevcut enerji ihtiyaçları bile Türkiye nin 2023 hedeflerine ulaşmak için nükleer enerjiye mahkum olduğunu gösterir nitelikte. Bugün Fransa enerji ihtiyacının % 75 ini, Amerika ise % 25 ini nükleer enerjiden karşılıyor. Plastik sanayicileri olarak, hükümetin nükleer enerji alanındaki politikalarını sonuna kadar destekliyoruz. İSTİHDAM ÜZERİNDEKİ YÜKLER: Kayıt dışı teşvik ediliyor Türkiye'de istihdam yaratan kayıtlı işverenler, yüksek istihdam vergileri ve diğer yasal ödemelerle adeta cezalandırılıyor. Türkiye'deki vergi ve sosyal güvenlik yükleri indirildiği takdirde istihdamın önü açılacaktır. Aksi takdirde işletmelerin iç ve dış pazarlardaki rekabet gücü azalacaktır. Bu olumsuzluk, işletmelerin yatırım yapma isteğinin azalmasına, ülkemizdeki işsizliğin büyümesine, işletmelerde verimsiz, niteliksiz ve pahalı üretime neden olmaktadır. SANAYİ YERLEŞİM ALANI: Toprak zengini ülkenin mekan fakiri sanayicileriyiz Entegre yapılanmaya uygun Bölgesel Plastik Sektörü kümelenme modelleri oluşturulmalı ve teşvik edilmelidir. Ülkemizde konut yapılaşmasında olduğu gibi sanayi yapılaşmasında da ciddi problemler vardır. Şehir içlerinde sıkışmış modern sanayinin alt yapı gereklerinden uzak binlerce küçük işletme, dağınık alanlarda büyük işler yapmaya çalışıyor. Büyük şehirler ve yakın çevresinde sanayi yerleşim alanları büyük servetler karşılığında el değiştiriyor. Ülkemizin genç sanayisinin en büyük problemlerinden bir tanesi de sermaye zafiyetidir. Zaten az ve yetersiz miktardaki sermayesini sanayi alanlarına aktarabilen sanayicilerimiz büyümelerini ötelemekte veya ciddi sıkıntılara girmekte. Oldukça geniş arazilere sahip, toprak zengini bir ülkeyiz. Belli kriterler dahilinde ucuz, hatta bedelsiz ve çok uzun vadeli sanayi arsaları, fabrikalar, sanayicilerin kullanımına sunulmalıdır. SERMAYE ZAAFİYETİ: Finans akıyor, Türkiye bakıyor Sermaye zafiyeti, genç sanayimizin en önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa daki sanayi kuruluşlarının ömürleri 80-100 yıllara dayanırken, bizde ortalama 20-30 yıllar civarındadır. Köy yaşamından kent yaşamına, çiftçilikten sanayiciliğe henüz geçen insanımız, sermaye yapılanmasını tamamlayamamıştır. Hal böyle iken, sanayileşme sürecini çok önceden tamamlamış Avrupa ülkeleri bile sanayilerini belli finansal

enstrümanlarla desteklerlerken, aynı uygulamayı Uzakdoğu nun yıldızı parlayan ülkeleri; Japonya, Kore ve Çin de de görmek mümkünken, ülke sanayicimiz bu noktada tek başınadır. Eximbank ihracat kredileri ve Halk Bankası aracılığıyla koordine edilmeye çalışılan ülke kredileri ise yetersiz kalmaktadır. Sektörümüz özelinde özellikle hammadde teminine yönelik Kredi Garanti Fonu benzeri enstrümanlar kullanılmalıdır. Yatırım mallarına, makine sanayisine yönelik Hermes tarzı krediler sektörlerin hizmetine sunulmalıdır. AR-GE VE İNOVASYON: Ya kafalar değişmeli, ya kelleler Ar-Ge ye dayanmayan, yenilik yapmayan ayakta kalamaz, düşer 2010 yılı rakamlarıyla ülkemiz 419 bin ton plastik mamulünü, 2.1 milyar dolar bedel ödeyerek ithal etmiştir. Ton başı maliyeti 5.011 dolar olmuştur. Yine 2010 yılı rakamlarıyla; 1 milyon 70 bin ton mamulü 3 milyar dolar bedelle ihraç etmiştir. Ton başı maliyeti 2.803 dolar olmuştur. Aradaki fark, yüksek katma değerli ürünlere geçmemiz gerekliliğinin göstergesidir. Ar-Ge, inovasyon bir kültürdür. Sanayimizin kültürel değişime, zihinsel devrime ihtiyacı vardır. Bunun için de zamana, pek kıymetli zamanı efektif kullanmaya ihtiyacı vardır. Kamu, üniversiteler ve sanayi işbirliği ile bu değişim, bu devrim, hızlı bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Mevcut durum, uluslararası rekabet gücümüzü zayıflatmaktadır. Ülkemiz, Dünya Rekabet Gücü sıralamasında 59 uncu sıradadır. İlk sıralarını İsviçre, Singapur ve İsveç in paylaştığı Dünya Rekabet Gücü derecelendirmesinde, bu üç ülkenin ortak özellikleri inovasyon, teknoloji ve işgücü piyasasındaki verimlilik olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca akademik çevre ile iş dünyası arasında güçlü bir işbirliğinin tesis edilmesi, firmaların Ar-Ge harcamalarının yüksek oluşu ve yapılan harcamaların büyük bölümünün pazarlanabilir olması, rekabet gücünü arttırıcı faktörlerdir. OLUMSUZ ALGI VE SÖYLEMLER: Yüzyılın malzemesi, yüzyılın mağduru!... Plastikler, ekonomik ve kolay uygulanabilir olması nedeniyle bütün dünyada demir, tahta, cam gibi malzemeler yerine alternatif olarak kullanılıyor ve plastik tüketimi de giderek artıyor. Günlük hayatın her alanında karşımıza çıkan plastiklerin tüketim oranının fazlalığı, ülkelerin gelişmişliğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Çevre bilinci çok daha gelişmiş toplumlarda plastik malzemeler diğer malzemelere tercih ediliyor. Bunun sebebi plastiklerin üretim, işleme ve geri dönüşüm aşamalarında en az fosil kaynaklı enerji tüketen ve çevresel etkisi en az malzeme olması... Küresel ısınmaya neden olduğu gerekçesiyle eleştirilen plastiklerin üretimi için, dünyada bir günde tüketilen 90 milyon varil petrolün sadece yüzde 4 ü kullanılıyor. Polimerler, kullanım ömürleri boyunca bundan daha fazlasını tasarruf olarak insanlığa geri veriyor. Plastik ürünler üretimleri sırasında bir birim karbondioksit emisyonu yayıyorsa, yaşam döngüsü boyunca bunun 4-5 katı karbondioksit tasarrufu sağlıyor. Çünkü plastik ambalajda alternatiflerine göre daha çok mal taşınıyor, daha az yakıt kullanılıyor. Yeni teknolojilerin geliştirilmesi ile bu rakam giderek de düşüyor. 1978 de 20 gr gelen bir poşet bugün 5 gr geliyor ve aynı işi yapıyor. Alternatif malzemelere göre daha ucuz olan ve daha az kaynak tüketen bir malzeme, ekolojik değil de nedir? Plastikler, daha hafif, daha ucuz, üretim sürecinde çok daha az kirliliğe yol açan ürünlerdir. Sanılanın aksine plastiğin çevre dostu pek çok özelliği vardır. Üretim sürecinde birçok maddeye göre çok daha az enerji kullanılır. Örneğin plastik üretmek için çevre dostu olduğu düşünülen cam ve metalden çok daha az enerji harcanır. Kâğıt ve karton malzeme üretmek için de ağaç kesmek ve tonlarca zehirli kimyasal madde kullanmak zorunluluğu vardır.

Bütün bunların yanı sıra plastiğin geri dönüşümü için de daha az enerji harcanır. Bir plastiği geri kazanım için eritirken 120 ile 200 derece arasında ısıya ihtiyaç duyulurken, alüminyum için bu seviye 650 derece, cam için ise tam 1400 derecedir. Plastik olmasaydı Ambalajların ortalama ağırlığı 4 katına Ambalajların üretimi için harcanan enerji 2 katına Ambalajların hacmi iki buçuk katına çıkardı Günümüz otomobilleri 200 300 kg daha ağır olurdu Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşanan su sıkıntısı artardı Ayrıca, plastik malzemelerden üretilen tarımsal sulama boruları ve sera örtüleri sayesinde gıda ürünlerinin verimi üç kat artmış durumda. Serum torbalarından tek seferlik şırıngalara, yapay kalp kapakçıklarından yapay eklemlere kadar plastik, insan sağlığı için de vazgeçilmez ve pratik bir malzeme. İnsanlığa ve ekonomiye bu kadar katkı sağlayan bir malzeme, bu kadar saldırıyı hak etmiyor Yüzyılın malzemesi aynı zamanda yüzyılın mağduru dur. Son günlerin popüler konusu PET şişeler ve polikarbonat damacanalar a gelince... Akademisyenlerimiz birer magazin figürü olarak söylemler geliştirmek yerine, akademik etik dahilinde bilimsel altyapıya dayanan söylemler geliştirmeli Son günlerin popüler konusunun en büyük mağduru PET şişeler oldu. Pet şişeler tabir yerindeyse, bazı akademisyenlerin magazinsel söylemleri ile birlikte kim vurduya gitti. Ancak bilinmelidir ki insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğu iddia edilen ve bazı plastiklerin içinde bulunan bisfenol A veya kısaca BPA dediğimiz madde, PET şişelerde bulunmuyor. Evlerimizde kullandığımız 19 litrelik polikarbonat damacanalar, BPA içeriyor. BPA gerçeği ise şu şekildedir: BPA nın insan vücuduna girmesi olasılığı çok düşüktür ve eser miktardaki BPA, insan vücudu tarafından 24 saatte dışarı atılır. Bu miktarlardaki BPA nın hiçbir sağlık sorununa yol açmadığı, ABD Gıda Güvenlik Kuruluşu FDA ve EFSA tarafından raporlanmıştır. BPA migrasyon (göç-suya geçiş) analizine ve toplam migrasyon analizine tabi tutulmuş ve BPA migrasyonu analizi damacananın içi su dolu olarak 40 derece sıcaklıkta 10 gün bekletilmesi ve daha sonra damacanadan suya geçen BPA miktarının ölçülmesi şeklinde gerçekleştirilmiştir. Bu koşullarda bile bu değer 0,005 mg/lt miktarından düşük çıkmaktadır. Sağlık Bakanlığı nın içme suları ile ilgili yönetmeliğine dayanak olan Avrupa Birliği 2002/72/EC no. lu gıda ambalajı yönetmeliğinde izin verilen azami BPA migrasyon miktarı ise bunun 120 katı olan 0,6 mg/lt dir. Hacettepe Üniversitesi Gıda Araştırma Merkezi (HÜGAM) tarafından yapılan araştırma sonuçları ise şöyle: İçi su dolu polikarbonat damacana 35 derece sıcaklıkta 60 gün bekletildikten sonra yapılan ölçümlemelerde, uluslararası düzeyde belirlenen sağlık limitlerinin 200'de biri kadarının suya geçtiği tespit edilmiştir. Saptanan migrasyon düzeyi ile bir insanın polikarbonat damacanalardan sağlığı tehdit eder düzeyde BPA alabilmesi için, günde 60 damacana, bir bebeğin de 6 damacana su içmesi gerektiği belirtilmiştir. ULUSAL VE ULUSLARARASI REKABET: Tüm sektörlerimizin sorunu Piyasa Gözetim ve Denetim Uygulaması aktive edilmedikçe tüm sektörlerimiz çok sayıda haksız rekabete maruz kalmaya devam edecektir.

NİTELİKLİ ARA ELEMAN İHTİYACI: Her şeyin başı eğitim Ülke ekonomisinde ağırlığını her geçen gün biraz daha artıran Türk plastik sektörünün, üretim alanında sorunlarından biri de nitelikli ara eleman ihtiyacı olarak ortaya çıkıyor. Sektör büyüdükçe bu sorun da daha çok hissedilir hale geliyor. Eğitim kurumlarıyla işbirliği yapılarak bu soruna kalıcı çözümler üretilmesi gerekiyor. PLASTİK SEKTÖRÜNÜN ALT SEKTÖRLERİ PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ: Realist ol, Çin le parasal rekabet yapma, gücün esnekliğinde 2023 yılı için hedeflenen 500 milyar dolar ihracat rakamı içinde 100 milyar dolar ile aslan payı makine sektörüne ait. Türkiye, makine sektöründe dünyada Çin den sonra en fazla ihracat artışını sağlayan ülke. Türkiye nin genel ihracatı 2000-2009 döneminde % 268 artarken makine ihracatı artış oranı % 462 olmuş. Bu rakamlara rağmen dünya makine ihracatı içinden aldığımız pay % 0,6. Almanya nın % 17.6, ABD nin % 11.8, Çin in % 9 payları yanında oldukça minik bir rakam. Plastik işleme makineleri sektöründeki durum ise biraz daha kötü maalesef. Plastik işleme sektörü, 2010 yılında 558 milyon dolarlık makine-teçhizat yatırımı yaptı. Yapılan yatırımın 102 milyon dolarlık, yaklaşık % 18 lik bölümü yerli üreticiden karşılanırken, 452 milyon dolarlık bölümü, yani yaklaşık % 82 si ithal edildi. Plastik işleme makineleri sektörünün üretimi, 2010 yılında % 7 arttı ve 178 milyon dolarlık üretim gerçekleşti. 2010 yılı ihracat rakamı 71 milyon dolar olarak gerçekleşen sektörün, 2011 yılı ihracat rakamı % 45 artarak 104 milyon dolar oldu. 2011 yılında ithalatın ise yaklaşık 700 milyon dolar olarak geçekleşmesi bekleniyor. Bu durumda yaklaşık 600 milyon dolar civarı dış ticaret açığı söz konusu olacak. Sektörümüzün en önemli gücü esnek, butik üretim yapabilme kabiliyeti. Bu özellik ve bulunduğumuz coğrafi konum en büyük gücümüz, avantajımız. Bir de bunların yanına iyi ve sürekli kaliteyi koyabilirsek, Avrupa dan, Ortadoğu dan, Kuzey Afrika dan, Uzakdoğu özellikle Çin e kaçışları engelleyen, tutan bir konuma getirebiliriz ülkemiz plastik işleme makine sektörünü. PLASTİK HAMMADDE: Av ol Plastik hammadde temini, 2011 rakamları ile yaklaşık 9 milyar dolar dış ticaret açığına neden oluyor. 71-72 milyar dolar dış ticaret açığımızın yaklaşık % 12 si plastik hammadde ihtiyacını karşılamaya yönelik oluşuyor. Ülkemiz plastik işleme sanayisi çok genç, oldukça dinamik ve son on yıl süresince tüm krizlere rağmen ortalama % 11.7 büyüyen bir sektör. Bu dinamikler ve büyüme trendi göz önünde bulundurulduğunda, ülkemiz ekonomisi için sürdürülebilir bir durum olmadığı ortaya çıkıyor. Yerli hammadde üreticisi Petkim iç talebin yaklaşık % 20 lerini karşılar durumda. Socar Turkey Enerji tarafından temeli atılan Star Rafineri tamamlandığında, Petkim in temel hammaddedeki dışa bağımlılığı sona erecek, iç talebi karşılama oranı % 35 lere kadar yükselecek ama yeter seviyenin yine de çok uzağında kalacak.

Yerli üretici mutlaka korunmalıdır. Bu koruma, alçak yoğunluk polietilen için uygulanan İthalatta Gözetim Uygulaması gibi plastik işleme sektörünün, tüm sektörü domine eden nihai ürün sektörünün rekabetçiliğine darbe indirmemeli. Devlet korumayı yaparken esasen kendini korumuş, dış ticaret açığını engelleyici bir tedbir almış olacak. Bu sebeplerle, devlet korumayı sanayicinin cebi üzerinden değil kendi cebi üzerinden yapmalı. Yerli üreticinin korunmasına yönelik tedbirler, yeni yerli üreticiler ve yabancı yatırımcılar için de teşvik edici olacaktır. Nedir bu korunma önlemleri dersek, enerji indirimleri, vergi indirimleri olabilir. Enerji konusuyla ilgili biliyoruz ki indirim değil bindirim mevcut. EPDK ya, ciro üzerinden ödenen paylar var. Petrokimya tesislerinin temel hammadde girdilerinin üzerindeki vergisel yükler kaldırılabilir. LPG ye hammadde olarak ithal izni acilen verilmeli. Bu bile tek başına 30-40 dolarlar civarı bir maliyet avantajını beraberinde getirecektir. Yerli üreticinin, sürekli ürün ve rekabetçi fiyatın bir sigortası olduğunu unutmamak gerekir. Yerli üreticinin olmadığı sektörlerde örneğin kauçuk sektöründe bu durum bir dezavantaj olarak ortaya çıkıyor. Yeni yerli üreticilerin ve yabancı yatırımcıların sahne alabilmesi için gerekli yasal mevzuat ve düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Merakla beklediğimiz yeni Teşvik Yasası nda stratejik öneme sahip yatırımların ayrı kapsamda ele alındığını düşünüyor ve bunu görmeyi bekliyoruz. Yabancı yatırımları çekmek konusunda burnu iyi koku alan avcı değil av olmak gerekiyor. Entegre petrokimya tesisleri için neler vaat edildiğini tüm dünyaya ilan etmek, önemli bir çekim oluşturacaktır. Ülkemiz için stratejik öneme sahipse, ki sahiptir, kolay ol mak gerekiyor. Bizim gibi gazı ve petrolü olmayan ama bizim 10 katımız üretim kapasitesine sahip Tayvan, Kore gibi ülkeleri model olarak almalıyız. GERİ DÖNÜŞÜM: Plastiğin ölüsü de para Plastik geri dönüşüm sektörünün en büyük sorunu, standartlarının olmayışıdır. Hangi ürün kaç kere dönüştürülmeli, hangi ürün kullanımı sonrası geri dönüştürülmeden bertaraf edilmeli gibi önemli konuların tanımı maalesef yok. Plastik Sanayicileri Federasyonu - PLASFED olarak ele almamız ve üzerinde çalışmamız gereken en önemli konulardan biri budur. Çünkü bu konu beraberinde plastiğin olumsuz imajı olarak sektöre geri dönüyor. Usulüne uygun şekilde ve tehlikeli atıklarla kontamine olmamış plastik atıklardan geri dönüştürülen malzemelerin özellikle kullanımının yaygınlaştırılması, orijinal malzemelerin miktarını azalttığı için dış ticaret açığına ve çevreye olumlu katkı yapar ve bu yüzden özendirilmelidir. Uluslararası çok önemli markalar bile ürünlerinde hangi oranda geri dönüşüm malzeme kullandıklarını deklare ediyorlar ve bu durumu bir pazarlama unsuru olarak kullanıyorlar. Bu süreçte herhangi bir sorun yok. Sorun, tehlikeli atıklarla kontamine olmuş plastik atıkların geri dönüşümünde yaşanıyor. Sorun, Türk Gıda Kodeksi ne göre geri dönüşüm malzemeler gıda ambalajı olarak kullanılamazlar denmesine rağmen kullanılmasında Daha doğrusu denetim mekanizmalarının ve buna bağlı cezai yaptırımların çalışmayışında. Denetim ve cezai uygulamaların işlemeyişinden cesaret bulan bazı işletmeler, maalesef ki tüm sektörün imajını zedeliyor. En çok plastik işleme kapasitesine sahip Almanya da plastik imajı diğer Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha iyi ve bir Alman vatandaşı plastik ürünleri tehdit olarak algılamıyor. Çünkü Almanya evsel atıkları kaynağında ve ayrıştırarak topluyor. Bu toplanan atıklar ya geri dönüşüme aktarılıyor ya da merkezi ısıtma tesislerinde yakılarak enerji elde ediliyor. Ülkemizde plastik hurda ve atıkların toplanmasında da bir sıkıntı yok. Toplama metotlarına yönelik haklı eleştiriler gelebilir elbette ama iyi toplanıyor, çünkü ciddi bir ekonomik değer. Toplanan tüm plastik atıklar geri dönüşüm tesislerinde işlenerek tekrar ekonomiye kazandırılıyor.

Artık geri dönüşümü mümkün olmayan ve tehlikeli atıklarla kontamine olmuş plastik atıklardan da yakılarak enerji elde ediliyor. Türkiye de toplamı 350 bin tonlara ulaşan kentsel atık plastiklerin enerjiye dönüştürülmesi halinde, 3,4 milyar kwh enerji elde edilmesi mümkün. Türkiye nin 2009 yılı enerji tüketim miktarı ise 191 milyar kwh tir. Plastik atıkların enerjiye tahvil edilmesi durumundaysa, ülkemizin elektrik tüketiminin yaklaşık % 2 sini karşılayacağı öngörülüyor. Ölüsü bile para eden bir malzemedir plastik PLASTİK SANAYİCİLERİ FEDERASYONU - PLASFED Birlikte ve daha güçlü Türk plastik sektörünü federasyon çatısı altında toplama fikri, uzun süredir gündemimizde olan bir konuydu. Yoğun çalışmalarımız sonucu Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER), Ege Plastik Sanayicileri Dayanışma Derneği (EGEPLASDER), Kayseri Plastik İşletmeciler Derneği (KAYPİDER), Bursa Plastik ve Ambalaj Sanayicileri Derneği (BURPAS) ve Ankara Plastik Sanayicileri Derneği kuruculuğunda, Plastik Sanayicileri Federasyonu - PLASFED i hayata geçirdik. Federasyonumuzda 5 derneğimize üye, 700 e yakın firmayı temsil ediyoruz. Plastik sanayiinin güçlü olduğu Gaziantep, Adana, Konya, Samsun ve Eskişehir illerindeki sektör temsilcilerimizi de PLASFED çatısı altında bir araya getirmeyi planlıyoruz. Bu illerdeki örgütlenme ve dernekleşme faaliyetlerine ön ayak olup, tesis olan güç birliğini pekiştirmek istiyoruz. Sektörel derneklerimizin varlıkları PLASFED i, PLASFED in varlığı ise sektörün tümünü güçlendirecektir. Plastik sektörü, her yıl ülke ekonomisinin üzerinde büyüyerek başarılı bir performans sergiliyor. Sektörümüzün Avrupa nın üçüncü büyüğü olması, bu başarısını ortaya koyuyor. Ancak sektörümüzün büyümesiyle birlikte sorunları da giderek artıyor. Bu sorunların çoğu da yapısal ve ülke kaynaklı olarak karşımıza çıkıyor. Sorunların aşılması noktasında sektörün içinde dünden bugüne var olan sivil toplum örgütlerimizin koordinasyon ve senkronizasyon problemleri yaşadıklarını gördük. Dolayısıyla sorunların çözümünde etkin bir gücü ortaya koyamıyorlardı. Aynı konuyla ilgili çok farklı söylemler oluşturulabiliyor ve bir eş güdüm olmaksızın farklı zamanlarda dile getirilen sorunlar da çözüme, sonuca ulaşmaktan uzak kalıyordu. Ekonomik kaynak ve zaman israfı ise başka bir sorun olarak karşımıza çıkıyordu. Tek ses tek vücut olup, tüm bu olumsuzlukları aşmak istedik. Sektörümüzü temsil edecek, daha etkin bir kuruluşa ihtiyaç olmasından dolayı federasyon çatısı altında bir araya geldik. PLASFED ile sağlanan güç birliğinin sektörümüzün geleceğini etkileyen sorunları çözüme kavuşturacağına inanıyoruz. Sloganımız Birlikte ve daha güçlü, aslen amacımız da bu kadar net, bu kadar basit. Ülkemizde 200 e yakın federasyon var bunların 150 ye yakını aktif. Bu aktif federasyonlar içinde yaklaşık 8-10 tanesi sektörel federasyon, diğerleri ise hemşericilik federasyonları. Federasyon kelimesi, üst kuruluş, çatı kuruluş tanımı ile karşılık bulur, aynı zamanda prestij unsurudur federasyonlar. PLASFED i sektörel federasyonlar içinde nispeten ilkler arasında sayabiliriz. Sektörümüz adına atılan bu adım, sektörümüzün gücüne ve büyüklüğüne yakışır bir adım olmuştur. PLASFED in öncelikleri arasında plastiklerin olumlu katkılarını topluma anlatmak olacaktır: Plastik malzemenin tüm ömrü boyunca gösterdiği faydalı özelliklerini ve topluma olumlu katkılarını vurgulamak Toplumu eğiterek sektör hakkında farkındalık yaratmak ve plastikler hakkındaki yanlış bilgileri düzeltmek Kamu ve toplum temsilcileri ile işbirliği yaparak doğru bilgilere dayanan politikalar oluşturulmasını güvence altına almak Plastiklerin sürdürülebilir kalkınma, yenilikçilik ve yaşam kalitesine yaptıkları katkıları duyurmak

Sektörümüzü dünyanın dört bir yanına taşıyoruz PLASFED kurulduktan hemen sonra, yurtdışındaki federasyonlar ve derneklere bir tanıtım yazısı göndermiş ve Türkiye plastik sektörüyle ilgili her türlü bilgi paylaşımına hazır olduğu bilgisini aktarmıştır. PLASFED in kuruluş ve işleyiş amacına paralel olarak, yurtdışındaki plastik federasyon ve derneklerinin de amacı, üyeleri için rekabet, büyüme ve verimlilik için en iyi koşulları yaratmaya yönelik çalışmalar yapmaktır. En önemli hedef ise üretim süreçlerinin ve ürünlerin sağlık, güvenlik ve çevre açısından yüksek talepleri yerine getirmesidir. Ayrıca seminerler de dahil olmak üzere sadece üyelerine özel network etkinlikleri, grup toplantıları ve yıllık toplu akşam yemekleri, global plastik birliği ile bağlantılar, dünya çapında uluslararası ticari fuarlar, üyelerinin yer aldığı sektör kataloglarını katıldıkları tüm uluslararası organizasyonlarda, fuarlarda seminerlerde ve web sitelerinde dağıtmak, üyelerini mevzuat, teknoloji, vergi, KDV bordro, istihdam, personel, iş sağlığı ve güvenliği, ticari hukuk gibi konularda ücretsiz hukuki danışmanlık vermek, sektör haberleri için haftalık bültenlerle bilgilendirmeler yapmak gibi organizasyon ve aktivitelerin altına imza atıyorlar. PLASFED olarak biz de özellikle ülkemiz plastik sektörünü yeni ihraç pazarlarına taşımak konusunda çok dinamik bir yapı kurduk. 01-06 Şubat 2012 tarihlerinde Hindistan da yapılan Plastindia Fuarı na ve geçen seneye göre yüzde 50 katılımcı artışıyla ve 18-21 Nisan 2012 tarihleri arasında düzenlenen Chinaplas Fuarı na, milli katılım düzenledik. Potansiyeli yüksek, gelişen ülke pazarlarına yönelik çalışmalarımız ilerleyen dönemlerde hız kazanacak. Çin, Brezilya, Hindistan gibi ülkelerin uzaklığı ve rekabet ortamı, firmalarımızın gözünü asla korkutmamalı. Türk plastik sektörü; birikimi, teknolojisi ve kalite çizgisiyle dünyanın her yerine ihracat yapacak güce sahip.