D fliflleri Bakan Turan Günefl ve Siirtli fiehit Babalar Birinci bölümü 21 Temmuz 1974 ve ikinci bölümü 14 A ustos 1974 tarihinde yap lan K br s Bar fl Harekat n n 41 inci y ldönümü nedeniyle Mete Akyol, dönemin D fliflleri Bakan Turan Günefl in çok özel bir an s n anlat yor Yazan: METE AKYOL Bir dost sofras nda konuflulan, duyulan, görülen her fley, o sofrada kullan lan çatal kafl k gibi, tabak bardak gibi, o sofran n mal d r. Sofradan kalk l rken, onlar da orada, söylendikleri, duyulduklar, görüldükleri yerde b rak lmak zorundad r. Yaflam boyu özenle korudu um bu uygarl k ilkesini ilk kez o gece bozmak istiyordum ama bunun yaln zca istemekle olamayaca n, ayr ca izin almam gerekti ini de biliyordum. O gece eski D fliflleri Bakan Prof. Dr. Turan Günefl i, stanbul da konuk olarak kald akraba evine götürürken, onun biraz önce dost sofras nda anlatt klar n bir gün yazabilmem için, iznini istedim... Turan Günefl, bu günü o geceden gördü ve galiba da o nedenle koflullu olarak verdi iznini: Zaman n uygun, mekân n uygun oldu una inand n yerde ve zamanda yay mlayabilirsin dedi. 79
Sonra birden akl na geldi, eksik kalan bir koflulu da ekledi: Tabii sadece mekân n ve zaman n uygunlu- u yetmez dedi. Çevrene flöyle bir göz atars n... O uygun mekânda ve o uygun zamanda, flayet çevrendekiler de, karfl ndakiler de uygun iseler, iflte o zaman nakledebilirsin bütün bunlar. Anlaflt k m? Ellerim direksiyonda olmasayd, kollar m boynunda olurdu: Anlaflt k Hocam dedim. Söz. *** Cumhuriyet gazetesi baflyazar Nadir Nadi nin ça r l s olarak gitmifltik o akflam Bo az daki Façyo Lokantas na. Sofradaki yedi, sekiz ça r l aras nda eski D fliflleri Bakan Turan Günefl ve onla aras nda y llar n so utamad eski dost s cakl bulunan Çetin Altan da vard. ki eski dost Turan Günefl ve Çetin Altan, bir yandan özlem giderirlerken, bir yandan da birbirlerinin bilgi, deneyim ve zekâ irtifa s n n ikliminde buluflmalar n n karfl l kl tad n ç k yorlard. Nüktelerden, an lardan ve sevdikleri flairlerin m sralar ndan yapt klar tenis toplar n birbirlerine at yorlar, tutuyorlar ve... Ancak böylesi bir iklimde kendili inden oluflan bu özlenilesi iletiflim ve karfl l kl anlay fl ortam nda ikisi de, salise salise yaflad klar saniyelerini, saniye saniye yaflad klar dakikalar n ve dakika dakika yaflad klar saatlerini, bize de yaflat yorlard. Dost sofram z n kutupy ld z, ça r sahibi Nadir Nadi ydi. Sofrada önce o yerini alm fl, biz ise yerlerimizi, ona göre saptam flt k. Yemekte ne yedi imizin, ne Façyo nun deneyimli garsonlar için bile kolay kolay bulunmaz, bulundu unda ise tad ndan yenilmez bir geceydi o gece. içti imizin, hiçbirimiz ay rd nda de ildik. Çünkü ana menü, Turan Günefl ile Çetin Altan d. kisi-nin, Galatasaray Lisesi nden ayr ca ö retmenleri olan Nadir Nadi ise, iki ö rencisinin birbirlerine tak lmalar na fren yapmas gerekti i anlarda bu özelli ini de kullanmak zorunda kal yordu. Bu ana menülerden birine kimi zaman bir-iki tutam tuz ekiyor, kimi zaman ise ötekine bir-iki tutam biber serpiyor ve ana menülerin tad n her zaman ayn düzeyde tutmaya çal fl yordu. Façyo nun deneyimli garsonlar için bile kolay kolay bulunmaz, bulundu unda ise tad ndan yenilmez bir geceydi o gece. Öteki masalardaki servisi galiba o nedenle komilere b rakm fllard ve bizim masam zdan taflan lezzetten kendileri de paylar n alabilmek için, iki-üç ad m ötemizde kocaman bir yar m daire oluflturmufllard. Prof. Dr. Turan Günefl, D fliflleri Bakan oldu u günlerde bafl ndan geçen kimi ilginç, kimi gülünç gözlemlerini ve an lar n kendine özgü o coflkulu, heyecanl canl l içinde anlat rken bir ara bir fleyler oldu, 80
birden duruverdi. Yüzündeki coflkulu ve güleç ifade kaflla göz aras nda yok oldu, onun yerini yüzünde donuk bir hüzün ald. Bir süre o donuklu u ve o hüznü ile bafl bafla kald, sonra dikti i belirli, belirsiz bir noktadan gözlerini ay rmadan, a r a r konuflmaya bafllad : Hani zaman olur, insan öylesine utan r, öylesine utan r da, içinden Yer yar lsa da yedi kat dibine girsem diye geçirir ya dedi. flte Bakanl - m s ras nda bafl mdan böyle bir olay geçti, onu anlatay m size... Çetin Altan, masan n iki dakika sonras n flimdiden gördü ve Turan Günefl in yüzüne oturan hüznün, iki dakika sonra tüm masay kaplamas n önleyebilmek için, bir latife yapt. Turan Günefl elini kald rarak susturdu Çetin Altan : Allahaflk na flakay b rakal m bir süre için dedi. Gerçekten çok ciddi bir olay anlataca m. Hayat m boyunca bir kez utanm fl md r. O an m anlataca m. Turan Günefl bunlar söyledikten sonra sandalyesini geri çekti, aya a kalkt ve kendisini utand ran an s ndaki kiflilerin el, kol ve beden hareketlerini taklit ederek, anlatmaya bafllad : Bizim K br s Bar fl Harekât n n üzerinden tam bir y l geçmiflti dedi. Ramazan Bayram ya önüne ya sonuna hafta sonunu da eklemifl, ortaya bir haftal k tatil ç km flt. O y l Turan Günefl de bayram tatilini ailesi ve yak nlar yla birlikte K br s ta geçirmek istemifl, Mersin- Magosa seferi yapan Truva vapuruyla Magosa ya gitmifl. Truva vapuru, bayram tatilini geçirmek için K br s a gidenlerle t kl m t kl m doluydu dedi. O y llarda K br s a giden turistlerin ço unun akl fikri, yok teflon tava, yok çelik tencere, yok manyetolu çakmak gibi, Türkiye de bulunmayan eflyalar sat n almakt... O y llar hep biliriz... Bayram tatili nedeniyle, flimdi Truva vapuruyla K br s a birlikte gitti imiz turistlerin ço una yak n bölümü de hiç kuflkunuz olmas n, bavul turizmi amac yla gidiyordu K br s a. Turan Günefl, vapurun salonundaki turistlere bak p bak p, Bunlar n yüzde doksan, kap-kaçak sat n almak için gidiyorlar diye akl ndan geçirirken, vapurun bir görevlisi yaklaflm fl yan na: Say n Bakan m, flurada Siirtli olduklar n söyleyen iki kifli, sizle görüflmek istiyor demifl. Kabul Truva vapuru 81
ederseniz ve izin verirseniz, kendilerine bildirece im. Turan Günefl, bu iki kiflinin kendisiyle hangi konuda görüflmek istediklerini ö renmek istemifl. Sorun, ö renin demifl görevliye. Ne konuda görüflmek istiyorlarm fl benle. Görevli gitmifl ve D fliflleri Bakan yla hangi konuda görüflmek istediklerini sormufl, Siirtli iki kifliye. Sonra da gelmifl, onlar n sözlerini Turan Günefl e nakletmifl: Her ikisi de flehit babas ym fl, Say n Bakan m demifl. Bar fl Harekât s ras nda ikisinin de o ullar flehit olmufl. fiimdi K br s a, çocuklar n n mezarlar n ziyarete gidiyorlarm fl. Turan Günefl, o gün, o an vapurda duyumsad klar n, o gece sofrada bize flöyle anlatt : Hani Bafl mdan afla kaynar sular döküldü deriz ya... dedi. flte o an benim de bafl mdan afla kaynar sular döküldü. Hatta, ondan da beter oldum... Sanki bafl mdan afla kaynar sular döküldü de il de, biri ald kafam, kaynar sularla fokurdayan bir kazana soktu soktu, ç kard, soktu soktu ç kard... Aln m n kenarlar nda, flakaklar m n hizas nda önce boncuk boncuk ter tanecikleri olufltu... Sonra da o ter tanecikleri, bir anda ter derecikleri oluverdi, yüzümden afla inmeye bafllad. Alev alev oldu yüzüm, gözüm, her yan m... Görevliye, flehit babas iki Siirtliyi derhal getirmesini söylemifl. Onlar gelene dek içinden kendi kendiyle konufltuklar n da aç klad : Adamlardan kaçmak mümkün olsa kaçaca m ama vapurday z... nsan nereye kaçabilir ki vapurda?.. dedi. Çaresiz konuflaca z, görüflece iz... Ve ne konuflaca m z, ne görüflece imizi de, sanki görüflmeye bafllam fl z gibi biliyordum. Turan Günefl in o an kafas n n içinde beliren hayali görüflme ye göre flehit babas iki Siirtli yurttafl gelip diyeceklermifl ki: Ey Turan Günefl efendi... Sizin Bakan oldu unuz, hem de D fliflleri Bakan oldu unuz hükümet, K br s n ve K br sl Türklerin kurtulmalar için geçen y l bir Bar fl Harekât bafllatm flt r. Bu harekâta, o s ralarda vatani görevlerini yapmakta olan bizim o ullar m z da kat lm fllard r ve vatan u runda, millet u runda kutsal görevlerini yaparlarken flehit olmufllard r. Biz flimdi, iki flehit babas olarak, bayramda flehit o ullar m z n mezarlar n ziyaret etmek için K br s a gidiyoruz. Peki, ya bu vapurdaki herkes niye gidiyor K br s a?.. Biliyorsunuz niye gittiklerini tabii, Say n Bakan m... Hemen hepsi de teflon tava, çelik tencere almaya, üst bafl almaya, el radyosu almaya, teyp almaya gidiyor... fiimdi soruyoruz size, Say n Bakan m... Bu bir vapur dolusu insan K br s a rahatça gidip, buradan kap kaçak als n, naylon gömlek als n, teyp als n diye mi flehit oldu evlatlar m z?.. Turan Günefl, kafas n n içinde yaratt bu hayali görüflmeyi, yaratt biçimiyle anlatt ktan sonra, iki flehit babas n n bu son sorusuna verebilecek bir yan t bulamad n da söyledi. Rezil olaca m adamlar n karfl s nda 82
Hayat mda bir kez utanç duymuflumdur dedi. BD A USTOS 2015 diye düflünürken birden, flehit babas Siirtli iki yurttafl m z karfl s nda bulmufl. Kendilerini karfl lamak ve ikisine de Hofl geldiniz demek için aya a kalk yordum ki... ki baban n ikisi de bir anda üzerine at lm fllar ve birbirleriyle yar fl edercesine bir davran flla, Turan Günefl in ellerini kapm fllar, öpüp öpüp al nlar na götürmeye bafllam fllar. Bir yandan da flöyle diyorlarm fl: Allah sizden raz olsun olsun, Say n Bakan m... Sayenizde evlatlar m z flehit olmufltur... Allah sizden raz olsun... Allah ne murad n z varsa versin... Evlatlar m z sizin sayenizde flehit olmufltur... Allah tuttu unuzu alt n etsin... Turan Günefl bu an s n anlat rken, yaln zca bizim dost masas nda de il, tüm Façyo da sinek uçsayd, inan n, kanatlar n n sesi duyulurdu. Turan Günefl yerine oturdu, o da bir süre bizle birlikte lokantadaki ve masam zdaki tüm sessizli i dinledi, tüm donuklu u seyretti. An s n anlatmadan önce aç c anahtar olarak söyledi i bir sözü, an s n anlatt ktan sonra bu kez, kilitleyici anahtar olarak yineledi: Hayat mda bir kez utanç duymuflumdur dedi. O da, iflte o iki flehidimizin babalar karfl s nda o gün duydu um utançt r... Çatallar, b çaklar, tabaklar ve bardaklar gibi, o masan n mal olan tüm duyduklar m z ve gördüklerimizi de o gece dost masas n n üstünde b rakt k, lokantan n kap s ndan ç kt k. Otomobillerimize da lmadan önce, davet sahibimiz Nadir Nadi tümümüzü tek tek koklayarak öptü, ellerimizi uzun uzun s kt, yüzlerimize uzun uzun bakt, bir garip duyguyla ayr ld bizden. Prof. Dr. Turan Günefl benim otomobilime bindi, Etiler de konuk kald bir akrabas n n evine götürmemi istedi kendisini. Bu gece anlatt n z o son an - n z yay mlamama izin verir misiniz, Say n Hocam? dedim. Bu günü o geceden gördü ve galiba da o nedenle koflullu olarak verdi iznini: Zaman n uygun, mekân n uygun oldu una inand n yerde ve zamanda yay mlayabilirsin dedi. Sonra birden akl na geldi, eksik kalan bir koflulu da ekledi: Tabii sadece mekân n ve zaman n uygunlu u yetmez dedi. Çevrene flöyle bir göz atars n... O uygun mekânda ve o uygun zamanda, flayet çevrendekiler de, karfl ndakiler de uygun iseler, iflte o zaman nakledebilirsin bütün bunlar. Anlaflt k m? Anlaflt k Hocam dedim. Söz. Ogün ondan orada ald m izni, bugün burada kullan yorum; o gün ona orada verdi im sözü, bugün burada yerine getiriyorum ama Zaman n da, mekan n da böyle bir an n n anlat lmas na uygun olup olmad na da Hatta çevremdekilerin ve karfl mdakilerin böyle bir an y dinlemeye uygun olup olamad klar na da, kendim bir türlü emin olam yorum 83