SUÇ SANAYİİNİN BİR ALANI İNSAN TiCARETi: TÜRKİYE AÇlSINDAN BİR



Benzer belgeler
İNSAN TİCARETİ İLE MÜCADELE; SORU VE CEVAPLAR

Türkiye'nin İnsan Ticaretiyle Mücadelesi

Türkiye'nin İnsan Ticaretiyle Mücadelesi

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

I. Genel Bilgiler Ülkeler arasındaki hayat standartlarının farklılığı, bazı ülkelerde yaşanan ekonomik sorunlar, uygulanan baskıcı rejimler, yaşanan

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

STRATEJİK VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE DE GÖÇ. Göç Veren Ülkeden Göç Alan Ülkeye Fırsat ve Risklerin Dönüşümü

KKTC`de İNSAN TİCARETİ VE HUKUKİ AÇIDAN DEĞERLENDİRMESİ

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

ÖZEL CEZA HUKUKU Cilt I ULUSLARARASI SUÇLAR

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

Organ bağışında bulunan herkesin organları kullanılabilir mi?

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

AĞUSTOS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Araştırma Notu 15/176

REKABET KURUMU REKABET RAPORU ÖZETİ Ahmet ÇELİK

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek

ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi

KRİMİNOLOJİ -I- 11 Aralık 2014 Suçun Ölçümü 2. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

TİCARİ İLİŞKİLER DURUM İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA AVRUPA BİRLİĞİ >>

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

OCAK-AĞUSTOS 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ

BURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

KRİZ İŞSİZ BIRAKIYOR

18 Ocak 2002 de STK olarak kuruldu. 19 Ocak 2006 tarih ve no lu Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsü kazandı.

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 57/176 No lu Kararı: Kadın ve Kız Çocuk Ticareti 14,15

GÜNEY İN YÜKSELİŞİ: FARKLILIKLAR DÜNYASINDA İNSANİ GELİŞME İnsani Gelişme Raporu ndaki muhtelif göstergelerle ilgili açıklama notu

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Kadına Yönelik. Siddete Karsı. Uluslararası. Dayanısma Günü 25KASIM. Av. Selcen BAYÜN Stj. Av. Narin Ceren DİNÇER. 110 Hukuk Gündemi 2013/2

KUZEY KIBRISTA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATI

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME

İş Yeri Hakları Politikası

Bilmek Bizler uzmanız. Müşterilerimizi, şirketlerini, adaylarımızı ve işimizi biliriz. Bizim işimizde detaylar çoğu zaman çok önemlidir.

KADINLARA KARŞI ŞIDDETIN TASFIYE EDILMESINE DAIR BILDIRI. Genel Kurulunun 20 Aralık 1993 tarihli ve 44/104 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti?

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

KRİZ ÜÇ KOLDAN SARSIYOR ENFLASYON-KÜÇÜLME-İŞSİZLİK

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DENİZ EMNİYETİ VE GÜVENLİĞİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

trafikte bilinçli bir nesil için

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU. Edirne Bölge Müdürlüğü

Toplumsal cinsiyet ve şiddet

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

2014 OCAK AYI İŞSİZLİK RAPORU

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

ÇOCUKLARA YÖNELİK TİCARİ CİNSEL SÖMÜRÜ NE DEMEKTİR?

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE

Transkript:

Ehıııotııik Yakloşım, Cüt: 18, Sayı: 62, w. 79-102 SUÇ SANAYİİNİN BİR ALANI İNSAN TiCARETi: TÜRKİYE AÇlSINDAN BİR DEGERLENDİRME.... * Fahriye OZTURK Hakan Naim ARDOR'' ÖZET U:.un bir geçmişe salıip; yoksulluk, güç dengesizliği, ucu:. emek istemi gibi iktisadi ve sosyal nedenler ve sosyal çalkanu/ann beslediği insan ticareti küreselleşmenin olumsuz etkileriyle birlikte bugün küresel ölçekte giderek artan organize bir suç olgusu ve küresel bir sorun alamna dönüşmüştür. Bu çalışmada Türkiye'de insan ticareti olgusunu, özellikle "kadm ticareti" bağlammda irdelenmiştir. Bu amaca yönelik olarak öncelikle "insan ticareti" olgusuna ilişkin temel kavramiara yer verilmiştir Bu çerçevede insan ticaretinin tanımı, nedenleri, türleri ve konumlarına göre ülke tanımlarına değinilmiştir. Son aşamada ise, Türkiye'nin konumu \'e Türkiye'de insan ticaretinin boyutu bazı göstergeler dikkare almarak belirlenmeye çalışılmışıır. Organize suçlarm yakından ilgili olduğu etkinlik alanlarından biri olan insan ticaretine ilişkin sayısal verilerin elde edilmesi çok mümkün olamanıaktadır. Bu nedenle Türkiye'de insan ticaretinin boyutwıa ilişkin bulgular için ulusal ve uluslararası araştırma/ardan, alan çalışmalarmdan ve yurt içinde saptanan olaylardan yararlamlarak bazı irdelemeler yapılmıştır. Analıldr kelimeler: suç sanayi, insan ticareti, kadm ticareti ABSTRACT HUMAN TRAFFICKJNG AS A FIELD OF CR/ME INDUSTRY: AN EV ALUAT/ON FOR TURKEY Feeding from economic and social reasons like poomess, power imbalanceness, c/ıeap labor demand and social tumai/s lumıan trade wlıiclı have * Yard. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi. t.i.b.f iktisat Bölümü Öğretim O yesi. fahriye@gazi.edu.tr u Yard. Doç. Dr., Gazi Üııiversiıcsi, i.i.b.f!l.tisaı Bölümii Öğretim Üyesi. ardor@gazi.edu.ır

80 Falıriye ÖZTÜRK- Hakmı Naim ARDOR Jang pasi have transformed to a plıenomenon 's of organize erime whiclı gradually increased at global scale anda global problem square nowadays. have At this swdy, the pfıenomenon oflıummı trafficking, especially in cantext witlı "women trafjicki11g" was scrwini::.ed. To aclıieve rlıis purpose, first of all basic ternıs regarding wir/ı rlıe plıenomeııon oflıumau trafficking were given place. At this frame, tlıe defiııition of lwnum traffıcking, reasons. types and position of tlıe human trafficking w ere examiued. At last part, pasifian of Turkey and dimension of fmman trafficking in Turkey were eııdeavored to be determilıed by taking atte11tion same indicators. To acquire tlıe rıumerica! data regarding witlı lıumarı traffickirıg wlıiclı is being a efficiency area of doselv concemed witfı organize crimes is not possible. By this reason, for findüıgs whiclı is regarding with tlıe dimension of the lıwnan trafficking were scrutinized by putti11g account from ll(lfional and international investigations and some domeslic eı ents. Key words: C rime industry, lıuman traffıcking, women traffıckiııg GİRİŞ Uzun bir geçmişe sahip; yoksulluk, güç dengesizliği, ucuz emek istemi gibi iktisadi ve sosyal nedenler ve sosyal çalkantıların beslediği insan ticareti küreselleşmenin olumsuz etkileriyle birlikte bugün küresel ölçekte giderek artan organize bir suç olgusu ve küresel bir sorun alanına dönüşmüştür. Küreselleşme süreci ile birlikte ülkeler ve bölgeler arasında sosyal ve iktisadi olanaklar arasındaki farklıkların derinleşmesi insan ticaretine konu olan kişi sayısının artmasına neden olmuş; insan ticareti dünyada üçüncü büyük ve en hızlı gelişen suç alanı durumuna gelmiştir. Araştırmalar her yıl yaklaşık 1 milyon insanın ticarete konu olduğunu ve fabrikalarda, evlerde ve seks sanayinde tam anlamıyla kölelik koşullarında yaşayarak, yaşatılarak organize suç örgüderine milyarlarca dolar kazanç sağladıklarını göstermektedir. İnsan ticareti mağdurlarının ise özellikle kadınlar ve çocuklar olduğu dikkat çekmektedit. Öte yandan dünyada herkesin doğuştan sahip olduğu temel hak ve özgürlükler özel bir önem ve değer kazanmıştır. Bütün uluslararası insan hakları belgelerinde her insanın eşit ve özgür doğduğu, herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine hiçbir ayrım gözetilmeksizin sahip olduğu ilkeleri yer almakta ve uluslararası alanda insan haklarının önemi sürekli vurgulanmaktadır. Bu bağlamda insan ticareti olgusu mağdurları açısından çok ciddi ve telafi dilmesi çok güç insan hakları ihlali anlamına gelmektedir. Çünkü insanlar güç kullanılarak, kandırılarak, tehdit edilerek ve yoksunluklarından yararlanılarak kendilerine rağmen ticarete konu olmakta ve sömürülmektedirler. Yoksulluğun ve eşitsizliğin sömürüsü olan insan

Suç Sanayiini/ı Bir Alanı İnsaıı Ticareti: Türkiye Açısından Bir Değerlendirme 81 ticareti, yukarıda da ifade edildiği gibi, uluslararası bir sorun alanı durumuna geldiğinden çözümü için de uluslararası işbirliği önem kazanmaktadır. Bu çalışmada amaç, Türkiye'de insan ticareti olgusunu, özellikle "kadın ticareti" bağlamında irdelemektir. Bu amaca yönelik olarak öncelikle "insan ticareti" olgusuna ilişkin temel kavrarnlara yer verilecektir. Bu çerçevede insan ticaretinin tanımı, nedenleri, türleri ve konurularına göre ülke tanımlarına değinilecektir. Son aşamada ise, Türkiye'nin konumu ve Türkiye'de insan ticaretinin boyutu bazı göstergeler dikkate alınarak belirlenmeye çalışı lacaktır. Organize suçların yakından ilgili olduğu etkinlik alanlarından biri olan insan ticaretine ilişkin sayısal verilerin elde edilmesi çok mümkün olamamaktadır. Bu nedenle Türkiye'de insan ticaretinin boyutuna ilişkin bulgular için ulusal ve uluslararası araştırmalardan, alan çalışmalarından ve yurt içinde saptanan olaylardan yararlanılarak bazı irdelemeler yapılacaktır. I. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.1. Tanım Sınıraşan Örgütlü SuçlarlaMücadele Sözleşmesi'nin ek protokollerinden biri olan insan ticaretiyle mücadele sözleşmesinin protokolünde insan ticareti; "Kuvvet tuhanarak veya kuvvet kuhanma tehdidi ile veya diğer biçimde wrlama, kaçırma, hile. aldatma, nüfuzu kötüye kullanma, kişiııin çaresizliğiııden yararlanma veya başkası üzerinde denetim yetkisi olan kişilerin nzıısmı kazanmak için o kişiye veya başkalanna kazanç veya çıkar sağlama yoluyla kişilerin istismar am;ıç\ı temini. bir yerden bir yere taşınması, devredilmesi, barındmiması veya teslim almması"' biçiminde tanımlanmıştır. Yukarıdaki ifadelerin devamında "istismar" teriminin anlamı ve içeriği özellikle vurgulanmıştır. Buna göre "istismar terimi" asgari olarak, başkalannın fuhşunun istismar edilmesini veya cinsel istismann başka biçimlerini, wrla çalıştırmayı veya lıizmet ettinneyi. esareıi veya esaret benzeri uygulamaları. kulluğu veya organljrm alınmasını içerecektir." Küreselleşme olgusu ile birlikte uluslararası bir suç olgusu durumuna gelen insan ticaretine ilişkin olarak, uluslararası sözleşmelerde yer alan tanımdan da hareketle, aşağıdaki saptamalar yapılabilir: Bir suç sanayi haline gelen insan ticareti nde, insanları bir meta gibi satanlar (insan tacirleri, organizatörler); mağdurlar; ticareti yapanlara, suçun işlenmesi

82 Falıriye ÖZTÜRK -Hakan Naim ARDOR sürecinde ulaşım, konaklama, istemde bulunanlarla buluşturma ve benzeri her türlll yardımda bulunanlar, yani ticaretin gerçekleşmesine yardımcı olan "destekleyici yapı"yı oluşturanlar ve sanayinin ürünleri için istemde bulunanlar olmak üzere dört grup vardır. İnsan ticaretine ilişkin olaylar, bir ülke sınırları içinde gerçekleşebileceği gibi sınırları aşıp öteki ülke ya da illkelere yayılan boyutlar kazanabilmektedir. Diğer bir deyişle insan ticareti uluslararası olabileceği gibi ulusal sınırlar içerisinde de gerçekleşebilir. İnsan ticaretinde zorlama, tehdit gibi baskı unsurları söz konusudur. Bu bağlamda insan ticaretine konu olan kişinin seçim şansı yoktur. İnsan ticaretini tanımlayan temel kavramlardan biri de kişilerin sömürülmesidir. Bu bağlamda kavramı içerisinde değerlendirilebilir. aldatma, tehdit, zorlama gibi unsurlar sömürü İnsan ticareti, insana karşı işlenen, konu olan kişilerin güvenliği, gönenci ve insan haklarına ilişkin ağır sonuçlar doğuran bir suçtur. İnsan ticaretine çoğunlukla kadınlar ve çocuklar konu olmaktadır. Bu bağlamda insan ticareti ağırlıklı olarak cinsiyet ve yaşa dayalı bir olgu olarak değerlendirilebilir. İnsan ticaretinde, kişilerin varış ülke ya da bölgesine varmasının ardından insan taeiriyle ilişkisi kesilmez ve tam tersi varış yerinde sömürülmeleri başlar. Kişilerin insan ticaretine konu olmasına ülke ya da bölgedeki siyasal, sosyal ve/veya iktisadi istikrarsızlık; gönencin artırılına isteği, cinsiyet ayrımcılığı ve bu olgunun sonuçlarından haberdar olmama -bilgi eksikliği- gibi etkenler ve bu etkenler yüzünden ortaya çıkan işsizlik, yoksulluk ve eğitimsizlik gibi olgular yol açmaktadır. Bu bağlamda insan ticaretine konu olanlar genellikle nüfusun fakir kesimi, kimsesizler, azınlıklar veya toplum içinde baskı gören gruplar, doğal afet, savaş ve suç kurbanları, çocuk ve kadınlar arasından çıkmaktadır. Aşağıdaki alt başlıkta ınsan ticaretine yol açan unsurlara kısaca değinilecektir. 1.2. İnsan Ticaretinin Nedenleri İnsan ticaretinin günümüzdeki artan eğiliminin arkasında hem varış ülkelerinde insan ticaretine konu olan kişilere yönelik istemin giderek arıması hem de insan tacirlerinin düşük risk yüksek kiir beklentileri yatmaktadır. İnsan ticareti eğilimin artması ve giderek daha çok sayıda insanın bu suç olgusunun kurbanı

Sııç Saııayiiniıı Bir Afam İ11san Ticareti: Tiirkiye Açısından Bir Değerfeııdirnıe 83 olmasında küreselleşme ve teknolojik ilerlemenin ulaştığı boyutlar ve soğuk savaşın bitmesi etkin rol oynamaktadır. Gerçekte işaret edilen tüm bu etkenler insan ticaretinin temel nedenleri olarak kabul edilen işsizlik, yoksulluk ve eğitimsizliğe bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Ortalama gelir düzeyi açısından Dünya'nın en zengin ve fakir ülkeleri arasında yüz kattan fazla fark vardır. Dünya'nın en fakir ülkesi olan Siera Leone'de kişi başına gelir satın alma gücü değerdeşliğine göre 490 ABD doları iken, Lüksemburg'da kişi başına gelir 50.061 ABD dolandır {World Bank, 2000). Aynı zamanda. örnekteki dramatik gelir farklılıklarının kısa- orta ve hatta uzun dönemde kapanması da olası görünmemektedir. Çünki.J gelir farklılıklarını giderebilmesi ülkelerin üretim kapasitelerini artırmalarına bağlıdır ve üretim kapasiteleri açısından da söz konusu ülkeler arasında çok büyük farklılıklar vardır. Örneğin 1998 yılı verilerine göre Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) kişi başına üretim, Nijerya'daki kişi başına üretimin 35 katıdır. ABD'de ortalama bir çalışanın lo günde gerçekleştirdiği üretimi, Nijeryalı ortalama bir işçi bütün bir sene boyunca yapabilmektedir (Hall, Jones, 1999:83). Dolayısıyla insan ticaretinin temel kaynaklarından olan yoksulluk sorununun ortadan kaldırılması bir yana azaltılması bile var olan dünya düzeninde çok olası görünmemektedir. Benzer bir görüntü insan ticaretinin diğer temel nedenleri olan eğitim düzeyi ve işsizlik olgusu için de geçerlidir. İnsan ticaretinin temelinde yer alan nedenleri, yukarıda belirtilen olgu içerisinde yer alan farklı gruplar açısından da bakıldığında, birkaç grup altında ifade edilebilir. 1.2.1. Siyasal, Sosyal ve/veya İktisadi istikrarsızlık Çatışmaların yaşandığı ve istikrarsızlıkların bulunduğu bölge ve ülkelerde siyasal. sosyal ve iktisadi açıdan ortaya çıkan belirsizlikler insanların insan tacirler tarafından daha kolay ikna edilerek insan ticaretine konu olmalarına yol açmaktadır. Siyasal ve iktisadi istikrarsızlıkların yarattığı yoksulluk, güvensizlik, çatışma, belirsizlik ve benzeri sorunların bulunduğu ortamda insan tacirleri iş olanağı. iyi bir yaşam güvencesi sözü ile işaret edilen sorunları yaşayan kişilerden yararlanmaktadır. Bu tür siyasi, sosyal ve iktisadi çalkantıların ve çatışmaların bulunduğu bölgelerde insan tacirlerinin sahte sözlerle ikna edebileceği çok sayıda insan bulabiieceği açıktır. 1.2.2. Gönenç Düzeyini Artırma isteği insan tacirleri tarafından hedef olarak seçilen kitle, dal\a iyi bir yaşam sürdürme umudu taşıyan, çaresiz ve yoksun olan insanlardan oluşmaktadır. Yaşadıkları bölgedeki veya ülkedeki sosyal çalkantılar. yoksulluk, iş bulma

Suç Sanayiiııin Bir Alanı İnsan Ticareti : Türkiye Açı~t11da11 Bir De,i(crlendirme 85 Yapılan araştırmalar, insan ticaretine konu olanların büyük kısmının eğitimli olduğu ve düşük miktarda da olsa bir ücret karşılığı çalışma olanaklanna sahip olduklarını göstermektedir 1 Ancak ailesinin ve kendisinin içinde bulunduğu iktisadi ve sosyal açıdan olumsuz koşulları iyileştirme isteği ve sürecin yaratacağı olumsuz etkiler hakkında bilgi sahibi olmama kişinin kurban durumuna düşmesine neden olmaktadır. Yukarıda insan ticaretine konu olunmasının işaret edilen genel nedenleri yanında, insan ticaretini gerçekleştiren organizatörlerin bu suçu işlemeterinin en önde gelen nedenleri arasında ise ucuz emek isteği ve düşük riskle yüksek kir sağlama olanağı gibi güdüler sayılabilir. 1.2.5. Ucuz Emek İşlendirme isteği Küreselleşme olgusu ile birlikte değişen iktisadi yapı, birçok yerde ucuz emeğe duyulan gereksinimi artırmaktadır. Ek olarak birçok ülkede işgücil piyasasındaki katılıklar işgücü isıeminde bulunanları kayıt dışı kesime yöneltmektedir. Bu iki etkenin birleşimi insan ticareti olgusunu besleyen bir süreci ortaya çıkarmaktadır. Belli dönemlerde, özellikle hizmet kesiminde ve düşük nitelikteki işçilere gereksinim duyulan kesimlerde işgücü istemi artmaktadır. Bu durum gelişmemiş bölgelerde yaşayan insanlar açısından, zor koşullara karşın iş olanağı anlamına gelmektedir. Son dönemlerde turizm ve eğlence kesiminde çalıştınlmak üzere kadınlardan yararlanılması bu durumun en açık örneklerinden biridir. Dünyanın birçok yerinde bu amaçla yapılmış olan turistik etkinliklerde eğlence kesiminde çalışan kadınların cinsel açıdan sömürillmesi ya da borçlandırılarak fuhşa zorlanması neredeyse "normal" bir olay gibi algılanmaktadır. Bu durum ise ağırlıklı olarak bu tür etkinliklere yönelik istemin sonucudur. Söz konusu istemin varlığı ve sürekliliği insan taeirierin bu yöndeki etkinlikleri üzerinde belirleyici olmakta ve insan ticaretine konu olan kişilerin sayısının arımasma neden olmaktadır. 1.2.6. Düşük Risk Durumunda Yüksek K:ir Elde Etme isteği İnsan tacirleri, düşük risk ve yüksek kir gibi iki ana unsur tarafından yönlendirilmektedir. İnsan ticareti suç örgütlerine yüksek maddi çıkar sağlamasına rağmen diğer silah ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi sınır ötesi suçlarla karşılaştırıldığında daha düşük risk taşıyan bir suçtur. Çünkü sınır ötesine yasal ' Göçmen KJçakçıhğı ve İıısJn Ticareti. www.arem.gov.tr/proje/ars_rapor/gocmeıı/gocınen_kacjk_pdf, s.8

86 Fahriye ÖZTÜRK- Hakall Naim ARDOR olmayan biçimde yapılan ticarete konu olan insanlardır. Bu bağlamda insanlar, sınırlardan uyuşturucu ve silahtan çok daha kolay geçebilmekte ve sınırlardaki görevlileri çok daha kolay aşabilmektedir. Ayrıca fuhuş kesiminde kullanılan kadınlar örneğinde olduğu gibi insan ticaretine konu olanlar tekrar tekrar satılabildiği için elde edilebilecek kazanç süreklilik kazanabilmektedir. Öte yandan insan ticaretine konu olanlar tehdit altında olduğundan polise ya da yardım alabileceği başka bir yere gidernemeleri yüzünden de suçu işleyenierin yakalanıp cezalandırılmaları da çok mümkün olamamaktadır. Bugün yüksek kiir ve düşük risk unsurlarının bileşimi insan tacirlerinin sayısını inanılmaz boyutlara çıkarmış ve kesimi de dünyada en hızlı büyüyen uluslararası suç sanayi durumuna getirmiştir. Birleşmiş Milletlerio yaptığı bir araştırmaya göre insan ticaretinden yılda yaklaşık 7-10 milyar dolar 2 kazanç elde edilmektedir. Yüksek kar ve dtişük risk insan ticareti suçunu işleyenler için olguyu daha cazip hale getirmekte ve her geçen gün insan tacirlerinin ve mağdurlarımn sayıları da giderek artmaktadır. Kesimin bugün geldiği noktanın arkasındaki en önemli nedenlerden biri de, insan tacirlerinin kesime girmeleri için az miktarda bir başlangıç sermayesi dışında hiçbir özel yetenek ve birikime sahip olmalarının gerekmemesidir. İnsan tacirlerinin yapması gereken tek şey, zaten var olan istemi karşılayacak kurbanları bulmaktır. Bunun da günümüz dünya düzeninin ortaya çıkardığı koşullarda çok zor olmadığı, yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, açıktır. İnsan ticaretinde sömürü ve çıkar sağlama ortak amaç olduğundan hem hedef alınan kitle hem de yöntem açısından farklılıklar görülmektedir. Bu farklılıklar da insan ticaretinin farklı biçimlerine işaret etmektedir. Aşağıda, genel olarak, insan ticareti türlerine kısaca değinilecektir. 1.3. İnsan Ticareti Yöntemleri İnsan ticareti iktisadi göç, işsizlik, yoksulluk, sağlık gibi pek çok sorunla iç içedir. Bu noktada da amaç doğrultusunda, yukarıda da ifade edildiği üzere, hedef alınan kitle ve yöntem açısından farklı biçimlerde gerçekleştirilebilmektedir. İnsan ticaretinde kullanılan yöntemler ülke sınırlarının aşılmasında çok fazla çeşitlilik göstermemekte; farklılıklar, suçun asıl unsurunun gerçekleştiği sömürü alanında ortaya çıkmaktadır. Aşağıda kısaca, en çok karşılaşılan, bazı insan ticareti yöntemlerine yer verilmişıir. 2 VS Departınem ofsıaıe, Traficcking in Persons Reporı. June, 2003. s. 9.

Suç Sanayiinin Bir Alanı İ11saıı Ticareti: Türkiye Açısmdaıı Bir Değerfe11dirme 87 1.3.1. Kadınların Cinsel Amaçlı Kullanımı İnsan ticaretinin önemli bir boyutunu oluşturan "kadın ticareti", temel olarak baskı, tehdit, aldatma gibi çeşitli yöntemlerle bir kadının kendi rızası olmadan çıkar sağlamaya yönelik olarak cinsel amaçla sömürülmesi ve pazarlanması biçiminde gerçekleşmektedir. Diğer bir deyişle, kadın ticareti. kadın ve kız çocuklannın zorla fuhşa, hizmetçiliğe, sahte evlilik ve evlatlığa, gizli ve uydurma iş sözleşmeleri yapılarak ağır koşullar altında çalışmaya yönlendirilmesi biçiminde kendini göstermektedir. Varış ülkesi ya da bölgesine ulaşlıktan sonra ise kadının sömürülmesi başlamaktadır. Çoğu zaman getirildikleri ülkelerin dilini ve yasalarını bilmemeleri ve ailelerine daha önce öndelik biçiminde para verilmesinden dolayı iktisadi bağımlılıklarının devam etmesi kadınların ailelerine veya ülkelerine geri dönmeleri önünde çok ciddi engel oluşturmaktadır. Farklı alanlarda çalışacağını düşünen ve yasal veya yasal olmayan yollardan yabancı ülkelere ve bölgelere götürülen kadınların bu duruma düşmelerine etkili olan unsurlar arasında yaşadıklan ülke ya da bölgelerde işsizlik oranının yüksekliği, işgücü piyasasındaki cinsiyet ayrımcılığı, eğitim düzeylerinin düşük olması gibi nedenler sayılabilir. 1.3.2. Organ Ticareti Organ kaçakçılığı, insan ıicaretinde en önemli dallardan biri olarak kendini göstermektedir. İnsan vücudunun ticari amaçla kullanımı ve ticari amaçlı organ nakli tamamen yasaklanmıştır. Ancak organ ticaretinde istemi oluşturan organ nakli için beklemekte olan çok sayıda insanın varlığı söz konusudur. Avrupa'da İsviçreli parlamenter Ruth-Gaby Vermont-Mangold'un (akt. Kayabal. 2004) yaptığı bir araştırma sonucu hazırladığı rapora göre, Avrupa'da diyalize bağlı olarak yaşamını sürdüren 120 bin, böbrek nakli için sırada bekleyen 40 bin hasta bulunmakta ve her yıl 15-30 hasta ise organ nakli gerçekleşmesini beklerken yaşamını yitirmektedir. Bugün, gerekli organ nakli için bekleme süresi üç yıl iken 2010 yılında bu sürenin 10 yıla çıkacağı öngörülmektedir. Öte yandan yoksul olan ve maddi kazanç sağlamak için organını satmak isteyen kişilerin ve bu kesimden para kazanan, organ bulunmasına aracılık yapan taeirierin varlığı, organ ticaretinin, kesinlikle yasaklanmış olmasına karşın. neden önlenemediği sorusunun yanıtını açıkça ortaya koymaktadır. İsviçreli parlamenterin raporu organ nakli ticaretinde yoksul bir ülke olan Moldova'nın önemli bir merkez olduğuna işaret ediyor. Bu ülkede organlarını satan kişilerin aldıklan paraları ailelerinin geçimi, kullanılmış araba ve alkollü içecek satın almak için harcadıkları görülmektedir. Raporun bir başka bulgusu ise kötü

88 Falıriye ÖZTÜRK- Hakan Naim ARDOR beslenme, yetersiz sağlık hizmetleri, alkolizm, kötü yaşam koşulları gibi nedenlerle organ veren kişilerin sağlığının zamanla bozulduğudur. Organ kaçakçılığına ilişkin hazırlanan raporda bir böbreğin yaklaşık 2500-3000 dolardan satıldığı, organ nakli operasyonlarının ise 150-200 bin dolar karşılığında yapıldığı öne sürülmektedir. Bu veriler de organ kaçakçılığından elde edilen kazancın boyutlarının nerelere varabiieceği ne ilişkin ipuçları vermektedir. Bu kazancın da insan tacirleri için çok cazip olacağı açıktır. Öte yandan organ ticaretinin tanıtlanması ve ortaya çıkarılması çok zor ve uzmanlık gerektiren bir konudur. 1.3.3. Çocuk Ticareti Günümüzde bebekler ve çocuklar da, tıpkı bir mal gibi alınıp satılmakta, insan ticaretine konu olmaktadır. İnsan ticaretinin türlerinden biri olan çocuk ticareti, uluslararası evlat edinme, çocukların cinsel isıisınan ya da pomografide ve asker olarak kullanılması veya zorla çalıştırılması gibi biçimlerde gerçekleştirilmektedir. Bu boyutuyla insan ticareti, binlerce çocuğun her türlt.l tehlikeye açık olması, çocukluklarından ve çoğu kez kimliklerinden yoksun bırakılması anlamını gelmektedir. Çocuk ticareti kapsamında belirtilen uygulamalar "En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi"nde (http:j/www.fisek.org.tr/oll6.php) özetle aşağıdaki biçimde ifade edilmektedir; - Çocukların alım-satımı, borç karşılığı veya bağımlı olarak çalıştınlması ve askeri çatışmalarda zorla kullanılmasını da içeren zorla çalıştınlmaları gibi uygulamaların tüm biçimlerini; - Çocuğun pornografık yayımlarda veya gösterilerde kullanılması, bu amaçla temini ya da sunumu; - Çocuğun, özellikle ilgili uluslararası antlaşmalarda belirtilen uyuşturucu maddelerin üretimi ve ticareti gibi yasal olmayan etkinliklerde kullanılması; - Dilencil ik, sokak ve caddelerde satıcılık gibi doğası ya da gerçekleştirildi ği koşullar açısından çocukların sağlık, güvenlik veya ahlaki gelişimleri açısından zararlı olan işlerde çalıştırılması. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) tarafından (http:j/www.bbc.co.uk, 2004) yaptırılan araştırmalarda 53 Afrika ülkesinde insan ticareti yapıldığı saptanmıştır. Araştırmaya göre, bu ülkelerden neredeyse hepsiyle (yüzde 89), komşuları arasmda insan ticareti gerçekleştiği görülürken, ülkelerin

Suç Smıayiiniıı Bir Alam insau Ticareti: Türkiye Açısmdmı Bir Değerleııdirme 89 yüzde 34'ilnden Avrupa ülkelerine, %26'sından da Orta Doğu'ya insan ticareti çerçevesinde bir hareket söz konusudur. UNICEF için hazırlanan rapora göre, bölgedeki insan ticareti mağdurlarının başında çocuklar; ikinci sırada ise kadınlar gelmektedir. Çocuklar köleliğe, fahişeliğe zorlanıyor, asker olarak kullanılıyor Çok sayıda ülkede çocuk ticaretinin ailenin de işbirliği ile gerçekleşmesi; çocukların bir meta gibi alınıp satılmasının bir suç olarak değil de aile ekonomisine bir katkı olarak algılanması sorunla mücadelede ciddi zorluk çekilmesinin en önemli nedeni olarak kendini göstermektedir. Yoksulluğun çok yüksek düzeylerde bulunduğu ülkelerde maddi sorunlar yilzunden çocuklarına iyi bir gelecek sağlayamayacakları nı düşünen ailelerin ve yine yoksul bekilr annelerio çocuklarının uluslararası evlat edinilmesini onayladıkları ve bunun karşılığında da belirli bir miktar maddi kazanç sağladıkları görülmektedir. Örneğin, bir aile, çocukları karşılığında insan tacirlerinden 1000 dolar gibi çok az para alabijirken insan tacirleri de. bu çocukları 50.000-100.000 dolara varan fiyatlarla satınakla ve böylece büyük miktarlarda maddi kazanç elde etmektedirler (İçişleri Bakanlığı, 2005a: 5). Bugün iletişim ve teknolojik gelişmenin geldiği aşamada çocuk ticareti çok büyük ölçüde internet üzerindeki siteler aracılığı ile yapılmaktadır'. 1.3.4. Zorla Çahştırma: Kölelik Kişinin, yoksunluğundan, içinde bulunduğu olumsuz durumdan yararlanarak, zorla ağır koşullarda, sosyal güvence olmaksızın ve çok düşük ücretlerle karın tokluğuna çalıştırılması insan ticaretinin başka bir boyutunu oluşturmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO tarafından hazırlanan bir rapora (http://www.bbc.co.uk, 2006) göre Brezilya'da en az 25 bin kişi kölelik koşullarında çalıştırılıyor. Yağmur ormanları içinde tarım ve hayvancılık için arazi açan bu kişiler, giln doğumundan karanlığın çökmesine kadar uzun saatler çalıştınlıyor, derme çatma barakalarda yaşatılıyor ve yemek için tarım zarariısı ilaçların boşalan kutularını kullanıyorlar. Ayrıca bu kişilerin çoğu işverenlerine borçlu konumda. ' Kişiler inıemeııen beğendikleri bir çocuğu hiçbir yere gitmeden tacirler aracılığıyla saun alabilmektedir. Bu sitelerde sadece evlat verilecek çocukların tanıtımı yanında, doğmuş ya da doğacak çocuğunu evlatlık vermeyi düşünen anneler için yardım hizmetleriyle evlatlık alacak ailelerin tanıtımı da bıılunnı.aktadır. Uluslar amsı evlat edinme ve edindirmede, www.adoption.com: www.adoptioo.org: www.infertjlity.adoption.org: www_adopthelp com: www.amcricanadopıion.com gibi siteler ku\lanıhtıaktadır. Ayrıca uluslararası evlat edinme işlemlerin l/3'i ABD bağlantılıdır!içişleri Bakanlığı, 2005a: 5).

90 Falıriye ÖZTÜRK- Hakan Naiın ARDOR Yani işi kendi özgür iradeleriyle bırakmalan, borçlarını ödeyemeyecekleri için olanaksız görünmektedir. İşverenler ise bu kişilerin kaçmasını önlemek için onları silahlı muhafızlar denetiminde tutuyor. Raporda siyasetçi ve yargıçların da bu tür uygulamaları yaygınlaştıran zengin toprak sahipleri arasında olduğuna vurgu yapılıyor. 1.4. İnsan Ticaretinde Konumlarana Göre Ülke Sınıflandırması Küreselleşme olgusu ile farklı boyutlar kazanan insan ticaretine ilişkin olaylar yalnız bir ülkenin sınırları içinde kalmamakta sınırları aşan boyutlar kazanmaktadır. Diğer bir deyişle bir ülkede başlayan olay, başka bir ülkede devam edebilmekte, bir üçüncü veya dördüncü ülkede tamamlanabilmektedir. Bu bağlamda insan ticaretinde çıkış ülkesi (kaynak ülke), geçiş lllkesi (transit ülke), varış ülkesi (hedef ülke) gibi ülkelerin olayın içindeki konumuna bağlı olarak sınıflama yapılmaktadır (İçişleri Bakanlığı 2005c: 2). Çıkış (Kaynak)Üikesi: İnsan ticaretine konu olan kişilerin vatandaşı oldukları ülke. Varış (HedeO Ülkesi: İnsan ticaretine konu olan kişilerin ulaşmak istedikleri veya götürülmek istendikleri ülke. Geçiş (Transit) Ülkesi: Çıkış ülkesinden varış ülkesine gerçekleşen yolculukta içinden geçilen veya elverişli koşullar oluşuncaya kadar yasa dışı veya yasal olarak kalınan ülke. Çıkış ülkelerinin ortak özelliklerinin iktisadi sıkınıılar, işsizlik, sosyal güvencenin olmaması veya yeıersizliğiı bölgesel savaşlar ve kargaşalar, insan hakları ihlalleri olduğu görülmektedir. Bu bağlamda özellikle Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Doğu Avrupa'da kurulan devletler, Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkelerinden bazıları, içinde bulundukları iktisadi kargaşalar, işsizlik, insan hakları ihlalleri gibi nedenlerden dolayı çıkış ülkelerine arasında yer almaktadır. Avrupa ülkeleri, Amerika gibi iktisadi yapısı güçlü, sosyal olanakların ve iş bulma olasılığının daha fazla olduğu ülkeler ise varış ülkelerine örnek oluşturmaktadır. 1.5. İnsan Ticaretiyle Mücadelede Ülke Sınıflaması ABD tarafından yayınlanan 2000-2001 yılları "İnsan Ticareti Raporu"nda (http://www.state.gov/gltip/rls/tiprpt/2003/), insan ticaretiyle mücadele konusunda dünya ülkelerinin durumuna değinilmiş ve gerekli yasal ve idari önlemleri alıp almamalarına göre lllkeler üç alt~ınıfa ayrılmıştır.

Suç Sanayiinin Bir Alanı İnsan Ticareti: Türkiye Açısmdan Bir Değerlendirme 91 -İnsan ticareti konusunda gerekli yasal ve idari önlemleri alan ve uygulayan ülkeler (1. altsınıf). -İnsan ticareti konusunda gerekli yasal ve idari düzenlemeleri tam olarak uygulamayan; ancak önemli çabalar gösteren ülkeler (2. altsınıf). -İnsan ticareti konusunda enaz yasal ve idari önlem almayan ve çaba göstermeyen ülkeler (3. altsınıf). Il. TÜRKİYE'DE İNSAN TiCARETi 11.1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE İnsan ticareti konusu 3 Ağustos 2002 tarihinde TBMM tarafından kabul edilerek 9 Ağustos 2002 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürlirlüğe giren 4771 sayılı kanun ile Ceza Kanununa eklenen bir madde ile Türkiye iç hukukuna girmiştir. Bu bağlamda"insan ticareti" kavramına ilişkin Sınıraşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesi'nde yapılan tanıma benzer bir tanım Türk Ceza Kanununda, 201. maddede bir değişiklikle yer almıştır. Bu maddeye (201/b) göre insan ticareti; "Zorla çalıştırmak biçiminde tanımlanmıştır. veya hizmet ettinnek, esarete veya beoreri uygulamalara tabi kılmak. vücut organlannın verilmesini sağlamak maksadıyla, tehdit. baskı, cebir veya şiddet uygulamak. nüfuıu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarına elde etmek suretiyle tedarik edilmesi, kaçırılması, bir yerden başka bir yere götürülmesi veya sevk edilmesi, barındmiması Ceza Kanununda yer alan insan ticareti tanımında uluslararası belgelerde yer alan tanımdan farklı olarak cinselliğin ve fuhşun istismarı konusu eksik kalmışıır. Oysaki Türkiye'de ortaya çıkan insan ticareti olayları incelendiği zaman biiyük oranda fuhşun ve cinselliğin istismarının ön plana çıktığı görülmektedir. Bu bağlamda cinselliğin ve fuhşun istismarının iç hukukta daha ayrıntılı biçimde düzenlenmesi zorunluluktur. Yukanda işaret edilen insan ticaretinin oluşturduğu sanayi içinde yer alan dört gruptan biri olan insan tacirleri ise Türk Ceza Kanunu'nda; "Zorla çalıştırmak veya hizmet etıirmek. esareıe veya benzeri uygulamalara tabi kılmak, vücut organlarının verilmesini sağlamak maks.:ıo.jıyla. tehdit. baskı. cebir veya şiddet uygulamak. nüfuıu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler ilzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri tedarik eden. kaçıran. bir yerden başb bir yere götüren veya sevk eden ve haııııdıran kimse

92 Falıdye ÖZTÜRK- Hakaıı Nai111 ARDOR biçiminde tanımlanmıştır. Bu suçun mağdurları ise yuk<ırıdaki tanımdan da hareketle, olarak tanımlanabilir. 'zorla çalışıırılan veya hizmeı euiruen. köleliğe veya benzeri ııygu!am:ıl:mı tabi kılman, ıehdit. baskı veya şiddel uygııl.ıntırak organlan alinan. bndırılarak veya çaresizliklerinden yaı<ırlanılarak rızalarının elde edilmesiyle temin edilen ı.::ı.~ ınlan. bir yerden başka bir yere götüriilen ki~iler" Yukarıda işaret edilen, tanımından hareketle insan ticaretine ilişkin yapılan saptarnalara ek olarak Tilrkiye ile ilgili, idari düzenlemeler ve konumuna ilişkin, birkaç madde eklenebilir: İnsan ticareti ise TCK 201/b'de düzenlenmiştir. İnsan ticaretinde Türkiye, varış ve bir ölçüde geçiş ülkesi konumundadır. Türkiye açısından insan ticaretinin yaşandığı yön Kuzey-Güney ekseninde, Karadeniz'in kuzeyindeki ülkeler, Kafkasya ve Türkiye yönündedir. İnsan ticaretinde ulusal koordinatör Dışişleri Bakanlığıdır. Türkiye'de gerek sosyal alanda gözlenen gerekse hükümet görevlilerince az sayıda belirlenen insan ticareti olayları, özellikle dağılan Sovyetler Birliği sonrası kurulan ülke vatandaşlarının cinsel amaçlarla zorla kullanımı ve çalıştırılması biçiminde görülmektedir. 11.2. TÜRKİYE'DE İNSAN TİCARETİ YÖNTEMLERİ Türkiye, coğrafi konumu, iktisadi yapısı ve öteki bölge ülkeleriyle karşılaştırıldığında gelişmişlik düzeyi açısından insan ticaretinde varış ve bir ölçüde geçiş ülkesi konumundadır. ABD tarafından (www.state.gov.tr/g!drllhr/, 2006) hazırlanan ülke uygulamalan raporunda Türkiye bölgede seks ticaretine konu olan kadınların yanı sıra evde hizmetçi olarak iştendirilen kadınların geldiği, getirildiği varış ve öteki Avrupa ülkelerine yönelik insan ticareti için de geçiş konumunda bir ülkedir. Türkiye'nin bulunduğu bölgede insan ticareti bakımından çıkış ülkeleri arasında Ukrayna, Moldova, Rusya. Azerbaycan, Romanya ve Belarus gibi ülkeler (bk. Tablo 1) yer almaktadır. Büyük çoğunluğunu eski Doğu bloğu ülkelerinin oluşturduğu çıkış ülkelerinde yaşayanlarca Türkiye, "fırsatlar ülkesi'' olarak görülmektedir.

S11ç Sanayiinin Bir Alam İnsan Ticareti: Türkiye Açısmdan Bir Değerleııdirme 93 Aşağıda kısaca Türkiye'de insan ıicareti yöntemleri üzerinde duruhıcaktır. Ancak Türkiye, yukarıda da vurgulandığı üzere, Eski Doğu Bloku ülkelerinden kadınların cinsel nmaçh sömürülmesine dayanan insan ticareti yönteminde varış ülkesi durumunda olup; insan ticaretinin diğer yöntemlerinin az rastlandığı ülke konumundadır. Bu nedenle çalışmada da ağırlıklı olarak 11.2.4. nolu alt başhkta ele alınacak ''Yabancı Uyruklu Kadınların Fuhuş ve Cinsel Amaçlı Ticareti" üzerinde daha ayrıntılı durulacaktır. 11.2.1. Organ Kaçakçılıgı Türkiye'de tedavi. teşhis ve bilimsel amaçlarla organ ve doku alınması, saklanması ve nakli "Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun" ile düzenlenmiştir. Bu kanun çerçevesinde; on sekiz yaşını doldurmuş ve mümeyyiz olan bir kişiden organ ve doku alınabilmesi için, vericinin en az iki tanık huzurunda açık, bilinçli ve her türlü etkiden uzak olarak önceden verilmiş yazılı ve imzalı (veya en az iki tanık önünde sözlü olarak) bildirimde bulunup imzaindığı tutanağın bir hekim tarafından onaylanması zorunludur. Bir bedel karşılığında organ ve doku alınması ve satılması ise kesinlikle yasaktır. Türkiye, bulunduğu bölgede öteki ülkelere göre tıp alanında gerek donanım gerekse uzman açısından iyi bir düzeyde bulunması ve amelıyatın Avrupa ülkelerinden daha ucuz olması nedeniyle, az da olsa, yasal olmayan bir biçimde organ ve doku naklinin gerçekleştiği ülke konumundadır. Organ ve doku bağışı herhangi bir maddi çıkar karşılığı olmaksızın yetkili hastanelerde gerçekleştirilmesi yasal bir durumdur. Bu nedenle organ ticaretindeki en büyük zorluk da bu noktada çıkmaktadır. Çünkü alıcı ve donör belgeleri bağış adı altında düzenlemekte. ancak gerçekte maddi bir çıkar söz konusu olabilmektedir. Böylece herhangi bir şikfi.yet olmadığı sürece suçun kanıtlanması olanaksızlaşmakıadır. Böyle bir durumda da yalnızca n&kilin gerçekleştirildi ği yerin yetkili olup olmadığı sorusu önem kazanmaktadır. ll.2.2. Zorla Çalıştırma Kişinin içinde bulunduğu zor koşullar veya yasadışı durumdan yararlanılarak çıkar sağlamak amacıyla kullanılarak sosyal güvenceden yoksun, çok düşük ücret karşılığı kötü koşullarda çalıştırılması veya çalışmaya zorlanması biçiminde ifade edilen zorla çalışıırma biçimlerine Türkiye'de rastlanmaktadır. Yukarıda da ifade edildiği gibi Türkiye bölgede seks ticaretine konu olan kadınların yanı sıra aı da olsa evde hizmetçi olarak işlendirilen kadınların geldiği,

94 Fahriye ÖZTÜRK- Hakan Naim ARDOR getirildiği bir ülkedir. Öte yandan Türkiye'de işsizlik ve yoksulluk içinde olan Türk vatandaşlarına yönelik sosyal güvenceden yoksun ve düşük ücretle çalışıırma gibi uygulamalar da söz konusudur. Yasadışı işçi çalışıırma kapsamına giren bu uygulamalar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülen denetlemeler ve güvenlik güçlerine yapılan ihbarlar çerçevesinde gerçekleştirilen müdahalelerle izlenmekte ve hertaraf edilmeye çalışılmaktadır. Ancak zorla çalıştırma uygulamalarına konu olan insanların yabancı uyruk\u olması, yasa dışı konumu veya başka bir iş bularnama korkusu gibi nedenlerle içinde bulunduğu olumsuz koşulları kabu\lenmesi suçun saptanması ve kanıtianmasını güçleştirmektedir. Bu durum aynı zamanda insan ticaretinin bu biçimi ile mücadeleyi de güçleştirmektedir. Çünkü bilindiği gibi işsizliğin so~yal maliyeti hem toplum hem de kişi açısından oldukça ağırdır. Dolayısıyla insanlar işsiz kalmaktansa, kötü koşullarda düşük ücretle sosyal güvenceden yoksun çalışmaya razı olmaktadırlar. 11.2.3. Çocuk Ticareti Çocuk ticaretinin Türkiye boyutuna baktığımızda büyüklüğüne ilişkin gerçek veriler olmamasına karşın çok sayıda uygulama olduğu gözlenmektedir. Özellikle büyük kentlerde yaşayanların sokağa çıktığında da çok rahat gözlemleyebileceği gibi çocukların, kendi aileleri de d3.hil olmak üzere, dilendirilmesi; cezai sorumluluklarının olmamasından yararlanılarak hırsızlık, uyuşturucu kaçakçılığı vb suç örgütlerince kullanılmaları Türkiye'de çocuk ticareti uygulamalarına örnek verilebilir. Son dönemde gazetelerde ve televizyonlarda sürekli çocuklarla ilgili haberler yer alıyor. Bu haberlerde özellikle çocukların kullanıldığı durumların gündeme geldiği görülüyor. Bu durum çocukların uyuşturucu, fuhuş gibi çeşitli yasa dışı kesimlerde kullanılmasının ve yaşadıkları şiddetin son yıllarda büyük ölçüde arttığına işaret etmektedir Çocukların pornografide, uyuşturucu kesiminde ve gasp çetelerinin elinde nasıl kullanıldığına gazete ve televizyonlar aracılığı ile hep birlikte tanık oluyoruz. 11.2.4. Yabancı Uyruklu Kadınların Fuhuş ve Cinsel Amaçlı Ticareti Türkiye'nin coğrafi konumu demokratik ve iktisadi yapısı ve diğer bölge ülkelerine göre daha gelişmiş olması nedeniyle yukarıda da vurgulandığı üzere insan ticareti açısından, özellikle cinsel amaçlı sömürü için kadın ve kız çocuklarının geldiği getirildiği varış ülkesi konumundadır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki;

Suç Sanayiinili Bir Alam İnsan Ticareti : Türk(ve Açısmdau Bir Değerfeudirıne 95 Türkiye varış ülkesi konumunda olmakla birlikte girişlerin büyük bir kısmı yasal yollardan gerçekleşmekte, daha sonra yasadışı duruma dönüşlüğü görülmektedir (İçişleri Bakanlığı, 2005b: 13 ). Öncelikle ev işleri, çocuk bakıcılığı gibi farklı kesimlerde ya da eğlence kesiminde. örneğin dansçı olarak çalıştırılmak üzere getirilen kadınlar: ailesine ya da kendisine senet imzalatmak. baskı şiddet uygulamak, belgelerine el koymak, umutsuzluğa düşürmek gibi yöntemler kullanılarak kontrol altına alınıp cinsel amaçlı kullanılmaya başlanmaktadır. Sömürü başladıktan soma ise üzerlerinden büyük miktarda paralar kazanılılan mağdurlara olumsuz ve insanlık dışı yaşam koşulları sunulmaktadır. Yani araştırmalar göstermektedir ki, yasal yollarla ülkeye giren kadınların kandırılarak ya da baskı ve zor kullanılarak cinsel amaçlı sömürüsü ön plana çıkmaktadır (İçişleri Bakanlığı, 2005b: 14-5). Yukarıda da vurgulandığı üzere insan ticaretinin yasa dışı organize bir suç olması boyutlarının tam olarak saptanmasını olanaksız kılmaktadır. Ancak yasa uygulayıcılar tarafından belirlenen ve Uluslararası Göçmen örgütünce (IOM) yardım edilen mağdurlara ilişkin istatistikler dikkate alınarak bazı saptamalar yapmak olasıdır. Tablo 1: IOM Tarafından Yardım Edilen Mağdurlar ve Geldikleri Ülkelere (2004-2005) ÜLKE 2004 2005 2006 TOPLAM PAY(%) AZERBAYCAN 3 2 3 8 1,98 BELARUS ı 5 ı 7 1,73 KIRKIZİST AN o 20 21 41 10,12 M OLDOVA 34 64 37 135 33,33 ÖZBEKiSTAN ı ll ll 25 6,17 ROMANYA 6 ll o 17 4,20 RUSYA 2 29 25 56 13,83 UKRAYNA 12 66 19 97 23,95 DiGER 3 12 4 19 4,69 TOPLAM 62 220 123 405 100 * Haziran itibariyle **Bulgaristan, Emıenistan, Gürcistan Kazakistan, Kolombiya. Turkmenistan ve Ugaııda Kaynak:http://www.cotınıerırafficking.org/tr' deki verilerden yararlanılarak duzenlenmiştir. Türkiye'de sapıanan ve IOM tarafından yardım edilen insan ticareti olayları tablo l'den izlenebilir. 2004-2006 yıllan arasındaki dönemde toplam 405 insan ticareti mağdurunun geldiği ülkeler arasında ilk sırada %33.3'lük pay ile Maldova gelmekte Maldava'yı ise yaklaşık %24'lük payla Ukrayna izlemektedir. Özetle

96 Fahriye ÖZTÜRK- Hakan Naim ARDOR Türkiye'de saptanan insan ticareti olayiarına Eski Dogu Bloğu ülkeleri kaynak olmaktadır. Öte yandan yasa uygulayıcıları tarafından 2004 yılında belirlenen insan ticareti mağduru ıoplam 239 olup bunlardan yalnızca 62 tanesi IOM'dao yardım almıştır. Aynı biçimde 2005 yılında saptanan mağdur sayısı da toplam 469 (256'sı Türkiye yasa uygulayıcıları 2!3'ü ise çıkış ülkelerince saptanmış) olmuştur. Tablo 2: IOM Tarafından Yardım Edilen Mağdurlarm Yaş Profili (2005-2006) 2004 2005 2006* TOPLAM %PAY 14-18 2 27 4 33 8,15 19-?5 41 123 67 231 57,04 25-30 12 44 36 92 22,72 30 üzeri 7 26 16 49 1210 TOPLAM 62 220 123 405 100,00 *Haziran itibariyle Kaynak: http://www.countertrafficking.orgltr' deki verilerden yararlanılarak düzenlenmiştir. İnsan ticareti mağdurlarının, 2005 ve 2006 yıllarında saptananlar dikkate alınarak, yaş grubu açısından değerlendirildiğinde yarısından fazlasının (%57) 19-25 yaş arasında olduğu görlilmektedir. Yaklaşık % 8'inin ise 18 yaşın altında olduğu görlilmektedir. Cinsiyet görlintüsune bakıldığında ise saptanan mağdurların tamamının kadın olduğu görülmektedir. Bu saptamalar da gösteriyor ki, insan ticareti yaş ve cinsiyete dayalı ve daha çok genç yaştaki kadınların konu olduğu bir suç olgusu görünümündedir. Öte yandan Uluslararası Göç Örgütti (IOM)'un hazırladığı (2006) "2005: Türkiye, İnsan Ticareti ve Eğilimler" başlıklı raporda insan ticaretine ilişkin aşağıdaki bulgular yer almaktadır: -Raporda 2005 yılında evlerine dönmeleri için yardım edilen 220 kadının % 38'inin; yani yaklaşık her üç kadından birinin anne olduğuna işaret ediliyor. Bu oran aynı zamanda tüm dünyada insan ticaretine konu olan anne kadınların oranı ile de paralellik göstermektedir. İnsan ticaretine konu olan kadınların büyük bir kısmının anne olması dikkat çekici bir durumdur. Çünkü insan ticareti iki yönlüdür, önce mağdur olan kadını. sonra da geride kalan çocuklarını etkiler. Bu bağlamda, IOM,

Suç Sanayiinin Bir Altını İnsan Ticareti : Türkiye Açısından Bir Değerlendirme 97 Dışişleri Bakanlığı ile birlikte 'Annemi Gördünüz mü?,.ı adlı bir kampanya başlatmıştır. Bu kampanya ile amaç, insan tic::ıretirıin mağduru olmuş kadınlara ulaşmak için yürütülecek kampanya çerçevesinde, kamuoyunun bu konuya ilgisi çekmektir. -2005 yılında saptanan toplam 469 mağdurun Türkiye'de insan ticaretine konu olanların çok az bir kısmını yarısıttığı (yaklaşık %10'unu) tahmin edilmektedir. -Raporda insan tacirlerinin tuzağına düşen kadınlarla gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda onların günde 15-30 kez cinsel ilişkiye girmek zorunda bırakıldığına vurgu yapılıyor. Bu kadınların kendilerini çalıştıranlara günde yaklaşık 2 bin 250 dolar, bir yılda da 765 bin dolar para kazandırdığı tahmin edilmektedir. Dolayısıyla Türkiye'de 2005 yılında belirlenen 469 mağdurun ilzerinden sağlanan getirin yaklaşık 360 milyon dolar olduğu tahmin edilirken, toplam mağdur sayısının bunun 10 katı olduğu öngörüsilnün dikkate alınması durumunda yılda yaklaşık 3.6 milyar dolarlık yasadışı gelir elde edildiği öngörülmektedir. - 2005 yılında saptanan mağdurlar dikkate alındığında İstanbul (% 32.3), Antalya(% 25), Ankara (%16) ve Mersin(% 6) insan ticaretinin merkezi haline gelen şehirler oldu. - Mağdurları, insan ticaretinin ağına % 74 oranında kendi ülke vatandaşları düşürdüğü tahmin edilmektedir. Yasadışı ticareti yönetenlerin% 9'unun Türk. geri kalan kısmının ise Rus uyruklu kişiler olduğu saptanmıştır. - Mağdurların eğitim durumlannın görüntüsü ise şu biçimdedir: % 7'si üniversite, % 28'i lise,% 50'si ise ortaokul mezunudur. - Mağdurların 1/3'ü üreme organları hasar gördliğü için bir daha asla anne olarnama tehlikesi altında bulunurken, % 36'sında cinsel yolla bulaşan hastahklar ve % S'inde beyin hasarı gözlenmektedir. Yukanda yapılan araştırma sonucu ulaşılan bulguların Türkiye'de insan ticaretinin ulaştığı ve ulaşabileceği boyutların büyüklüğüne ilişkin tehlikelere işaret etmektedir. Bu tehlikenin önüne geçilmesi durdurulması için gerekti yasal düzeniemelerin gerçekleştirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması bir zorunluluktur. Türkiye de insan ticareti ile mücadelede gereken yasal reformları yaptığı ve uygulamada kaydettiği ilerlemelerden dolayı, asgari standartiara tamamen Kampanyanın amacı insan ticaretinin sadece kurban durumunda olan kişiyi değil; aynı zamanda b1.ınl:ınn çocuklarını ve ailelerini de etlo..i\ediğini vurgubmakudır. Bu!xığlaında amaç insan ticaretinin çocuklar ve aileler üzerindeki eıkisi hak\..ıııda bilinci anırmaktır. Kampanyadaağırlık noktasını. Sovyet ülkelerinden dört çocuğun Türkiye'de in>an ticaretine konu olmuş annelerini aramalarını konu eden "Annemi gördünüz miit başlıklı bir lannım filmi oluşıumı:ıktadır.

98 Falıriye ÖZTÜRK- Hakan Naim ARDOR uymamasına karşın 2003 yılında çaba gösteren 2. altsınıf ülketer arasında yer almaktadır. İnsan ticaretinin Türkiye açısından önem kazanması nedeniyle acil önlemler alınması gerektiği de bir gerçektir. Bu kapsamda Dışişleri Bakanlığı'nın öncülüğünde "İnsan Ticaretiyle Mücadele Ulusal Görev Gücü" kurulmuş ve ilgili kurum ve kuruluşların katılımı sağlanmıştır. Ulusal Görev Gücü kapsamında yapılan çalışmalar sonucunda ''İnsan Ticaretiyle Mücadele Ulusal Eylem Planı" hazırlanmış ve Başbakanlık tarafından imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Amaç insan ticaretine ilişkin yapılmak istenen çalışmaların belirli bir düzen içerisinde gerçekleştirilmesinin sağlanmasıdır. Ulusal Görev Gücüne İçişleri Bakanlığı'nı temsilen Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı katılım sağlamaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde ise Asayiş, Kaçakçılık ve Organize SuçlarlaMücadele ve Yabancılar Hudut İltica Daire Başkanlıkları Ulusal Görev Gücüne katılım sağlamaktadır (İçişleri Bakanlığı, 2005b: 20-21). IOM ile işbirliği içinde çalışan yetkililer, yasaları uygulayan görevlileri, polisi ve jandarmayı ve adli personeli insan ticareti ile ilgili bilinçlendirmek ve onlara, sorunla ilgilenmenin ilk adımı olarak insan ticareti mağdurlarını belirleme becerilerini kazandırmak için eğitimler düzenlenmiştir. Türkiye, insan ticareti mağdurlarının çoğunun geldiği ülkeler olan Ukrayna, Moldova, Rusya, Bulgaristan. Romanya, Gürcistan ve Azerbaycan dahil bölge Ulkeleri ile sorunla ilgili işbirliğini geliştirmeye çalışmaktadır. Ayrıca idari düzenlemeler ve önlemler yanında insan ticaretinin önlenmesi ve bu konuda kamuoyunun bilinçlendirilmesi amacıyla Türkiye ve ABD'nin ortak finansmanıyla bir proje hazırlanmıştır. Projenin üç temel amacı vardır: Birincisi, insan ticaretinin oluşumunu önlemek, ikincisi; taeirierin cezalarının artırılınasını sağlamak ve üçüncüsü demağdurları korumak ve onlara gerekli yardımı sağlamak. ABD'nin 600 bin dolar, Türkiye'nin de 100 bin dolar katkıda bulunduğu toplam 700bin dolar bütçeli proje kapsamında ilk olarak, seks sanayinde ya da başka bir alanda zorla çalıştırılan, şiddete ve baskıya maruz kalan kişilerin ulaşabilecekleri, ücretsiz telefon hattı kurulmuştur. Kurulan telefon hattı yanında eski Sovyet ülkelerinden 15 ila 45 yaş arası yaklaşık 100.000 kadına insan ticareti ile ilgili bilgi içeren broşürler dağıtılınasını öngören bir kampanya başlatılmıştır. Broşürler, Türkiye'ye girişte pasaportlam konulacak ilanlar biçimindedir ve kurulan telefon hattma ilişkin bilgiyi de içermektedir. Kurulan 157 yardım hattı 5 aracılığı ile ı Mayıs 2005 tarihinden bu yana devrede olan 157 yjrdım hattına gelen çağrıların %27"si mağdurıann kendilerinden gelirken %73'!1 de mağdurlann tanıdıkları ya da m!lşterilerinden gelmiştir (hltp:/fwww.countertraffıckiııg.org/tr/).

Suç Sanayiinin Bir Alanı Insan Ticareti : Türkiye Açtsmdmı Bir Değerlendirme 99 kurtarılan insan ticareti mağdur sayısı 2005 yılında 52; 2006 yılında ise 40 olmak üzere toplam 92 kişi olmuştur. Yukarıdaki açıklamalar ve istatistiklerde gösteriyor ki bulgular yalnızca buzdağının yalnızca görünen parçası olabilir. İnsan ticareti birey ve toplumlar açısından çok ciddi sosyal sorunları da beraberinde getirebilen insana karşı işlenen ve küreselleşme olgusu ile birlikte de giderek derinleşen bir suç olgusudur. Siyasi baskılar, işsizlik, yoksulluk, cinsiyet ayrımcılığı, gelir dağılımındaki eşitsizlik gibi olumsuz koşullar ve sanayinin Urlinierine yönelik istemin devam etmesi durumunda insan ticaretine konu olanların sayısının daha da artması kaçınılmazdır. Sorunla mücadelede de, uluslararası işbirliğinin ise zorunlu olduğu açıktır. SONUÇ Küresel olarak işsizliğin artık kendini çok yoğun hissettirmesinin, buna bağlı olarak alım gücünün azalmasının, fakirliğin çok yükselmesinin toplumsal sorunların ortaya çıkmasında önemli etkileri bulunduğu biliniyor. Küreselleşme olgusuyla beraber sermaye hareketlerinin sınırsız olduğu, her türlü eşitsizliğin derinleştiği; "iletişimin" son derece yaygınlaştığı dolayısıyla her türlü eşitsizlikten insanların kolayca haberdar olduğu bir dünyada "insan ticareti'', "yasadışı göç "ve "göçmen kaçakçılığı" temelindeki nüfus hareketleri kaçınılmaz bir sonuçtur. İnsan ticaretinin önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması konusunda ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde genel bir uzlaşı vardır. Bu uzlaşıyı yansıtan birçok açılama yayımianmış ve ulusal, bölgesel ve uluslararası birçok program uygulamaya konulmuştur. Bununla birlikte tüm bu çabalar insan ticaretinin gözlemlenen etkilerini ortaya koymaktan öteye gidernemekle ve sorunun temel nedenlerini ortadan kaldıramamaktadır. Dolayısıyla da sorunu çözmekten uzaktır. Çoğu insan ticaretini önleme programı toplam nüfus içerisinde insan tacirlerinin eline düşebilecek kitlenin bilinçlendirilmesine odaklanır. Her ne kadar hedef kitlenin kesimin yarattığı olumsuzluklar konusunda bilgilendirilmesi önemli bir konu olsa da etkileri sınırlıdır. Bu yöntem, ancak kesimin sunum (insan tacirleri) ve istemyönllde birlikte değerlendirildiğinde başarılı olabilecektir. İnsan ticareti suçunu önlemede başarılı olunabilmesi için belirlenecek yöntemlerin kesimde yer alan ticareti yapanlar (organizatör; tacir), mağdur, destekleyici yapı ve kesimin ürünlerine yönelik istemde bulunanlardan oluşan dört ana grubu da içermesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle çözüm önerileri söz konusu dört grubun kesim içinde bulunma nedenlerini ortadan kaldırmaya ya da en aza

100 Falıriye ÖZTÜRK- Hakaıt Naim ARDOR indirmeye yönelik olmalıdır. Bu bağlamda, insan tacirleri açısından önem taşıyan yüksek kar ve düşük risk unsurlarının yarattığı cazibe ancak kesimi sürükleyen dinamiklerin tersine çevri!ebilnıesi ile değiştirilebilir. İnsan ticaretini önlemeye yönelik yöntemler bir yandan yüksek karlara engeller yaratırken bir yandan da insan tacirleri açısından ca ydırıcı yasal yaptırımlar getirilmelidir. Öte yandan in.~an ticaretinin önlenmesine isteme odaklanmış bir yöntem sorunla mücadelede başarılı olabilmenin en önemli koşuludur. İnsanların ucuz mal ve hizmet elde etme isteği ve ticari sekse yönelik istem surekli artmakta ve bu da sorunun giderek büyümesinde etkin rol oynamaktadır. Dolayısıyla insan ticareti ile mücadelede bir bölge için sunuma ilişkin başarılı sonuçlar alınsa bile tacirler, istem olduğu sürece, varolan istemi karşılamak üzere, yalnızca etkinliklerini başka bir bölgeye kaydıracaklardır. Öte yandan isteme yönelik mücadele yöntemlerinin sorunun boyuılan ve sonuçlan konusunda varış konumundaki ülkelerdeki insanların bilgi ve buna bağlı olarak soruna duyarlılık düzeylerinin artırılması ve kesimin ürünlerini kullananlara yasal ve toplumsal cezaların artırılması oldukça etkin olabilecek uygulamalar olabilir. Öte yandan, yukarıda da vurgulandığı üzere, bir sanayi durumuna gelen insan ticaretinin bugünkü boyutlara ulaşmasının temel nedenleri yoksulluk, işsizlik ve eğitimsizliktir. Bu bağlamda toplumların yoksul ve işsiz kesimlerine sağlanacak sosyal yardım lar, ştiphesiz bu kesimlerin insan tacirlerinin eline düşme olasılıklarını ve onlara olan bağımlılıklarını azaltacakıır. Diğer yandan mağdurların korunması ve onların normal yaşamiarına dönmelerine yardımcı olacak hizmetlerin oluşturulması ve etkin bir biçimde uygulanması çok önemli bir konudur. İnsan ticareti olgusunun destekleyici yapısının ortadan kaldırılması için ise, yasal önlemler., toplumun bi!inçlendirilmesi ve toplumsal baskı gibi çok sayıda yöntem kullanılabilir. Yukarıda belirtildiği gibi, belirtilen bütün bu önlemler iyi tasarlandığı ve başta istem olmak üzere kesimdeki diğer etmeniere yönelik önlemlerle birlikte değerlendirildiğinde sorunla mücadelede etkili olacağı diişünihmekıedir. lnsan ticareti ile mücadele elbette en başta yasal düzenlemelerle yapılmalıdır; ancak bunun yanında sosyal ve iktisadi sıkıntılar, yoksulluk, ilikeler arasındaki iktisadi koşullardaki uçurum ve işsizlik oranındaki artış gibi temel sorunların çözümü gerekmektedir. Bununl;,ı birlikte insanların konuyıı ilişkin bilinci ve bilgileri arttırılınalı ve böylelikle sorunun temeline inilerek konuya çok yönlü yaklaşılmalıdır.