SANCAK-I ŞERÎF. SANCAK-: ŞARİF P e y g a m b e r e âit oldı ğu söylenen ve bilinen ve bugün 'stanbul'da Topkapısar ayı *nda m u k a d d e s e m â n e



Benzer belgeler
DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

MÜTEFERRİKA. MUTAFARRİKA, Osmanlı d e v l e t i t e ş k i l â t ı n d a ve sar a y ı n d a bir türlü h i z m e t s ı n ı f ı t i a ( müteferrika

Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması

Fatih Sultan Mehmed in Liderlik Sırları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Fatih Sultan Mehmet'in Başarı Sırları ve Liderlik Özellikleri

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN*

ARPALIK, Osmanlı imparatorluğu teşkilâtında, devlet tarafından, muhtelif zamanlarda muhtelif tatbik şekillerine göre, belli başlı idare ve saray

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TARİH BOYUNCA ANADOLU

SEKBAN. SAGBAN ( diğer şekilleri: SEG-BÂN, SEĞMEN. SEYMEN ), Osmanlı askerî teşkilâtında bir a s k e r s ı n ı f ı n ı n adı.

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

T. C. Başbakanlık, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu TÜRK TARİH KURUMU

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

: 1490/ / [ 998] 1590

KANDİLLİ SARAY I. Dr. Suat Kesili

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

İsmail E. Erünsal, Osmanlılarda Sahaflık ve Sahaflar, Timaş Yayınları, İstanbul 2013, 581 s.

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey mh. Deve Kald r mı cd. Gelincik sk. no:6 Ba c lar / stanbul, Türkiye

1- XVII.YÜZYILDA ASYA VE AVRUPA

SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi Kaynaklar-Tetkikler... 2

Osmanlı danbugüne Zengin İftar Lezzetleri

Yavuz Selim 1470 tarihinde Amasya da doğdu. Annesi Gülbahar Hatun Dulkadiroğulları beyliğindendir.

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

775QSU& b T Ü R K İY E C U M H U R İY E T İN İN H E D E F İ; BİR A Ç IK D E N İZ D E V L E T İ O LM AK TIR. Fahri S. K O R UTÜRK

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA DÖNEMİ ( XVII/17.YÜZYIL) ÖNEMLİ GELİŞMELERİ

Ordu ve Savaş Araçları (Hz. Muhammed Döneminde)

Yer Esnaf/Dükkan İsim Nefer Aded Arşiv İsmi

Koca Mustafa Reşid Paşa

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TOPKAPI SARAYI. Topkapı Sarayı Web Sitesi GENEL BİLGİLER 1 / 14

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 3

*Topkapı Sarayı Müzesi Salı günleri dışında her gün saatlerinde açıktır.

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

3. 18.yy da Grek ve Dakya projesi ile Osmanlıyı paylaşmayı planlayan Avrupalı iki devlet aşağıdakilerden hangisidir? I. Rusya. II.

Fotobiyografi AHMET MİTHAT EFENDİ. AHMET MİTHAT (İstanbul, Aralık 1912)

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Bazı Dini/Tarihi Yapıların Sırları

Osmanlı Tarihi El Kitabı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

MİMAR SİNAN. Hazırlayan : Doç. Dr. Yavuz Unat. Mimar Sinan

İstanbul u Fethinin Dahi Stratejisi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

Prof. Dr. Mehmet Ali BEYHAN Tel: [0 212] Oda no: 315

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

Ararat, Ş. (2010). Enderunlu Mehmed Hamid Beg Divanı inceleme-metin.

MÜHRÜ SÜLEYMAN. Osmanlı Paralarının üzerinde Hazreti Süleyman ın mührü bulunurdu..

İÇİNDEKİLER. 16 Mayıs Amiral Souchon Padişah V. Mehmed Reşad ın huzurunda. Amiral şerefine Bomonti Bira Fabrikasında düzenlenen ziyafet.

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3

KONULARINA GÖRE G OSMANLI MİNYATM OTTOMAN MİNİATURES ACCORDİNG TO SUBJECT

AnkaraVilayetiYabanabadKazası ŞeyhlerKaryesi(1.Ş EYLÜL 1840)NüfusSayımı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Asr-ı Saadette İçtihat

YENİ METİN Yönetim Kurulu Madde 8:

OSMANLI SİYASİ TARİH 100 Soru-Cevap

Server Dede. - Server baba şu Bektaşilerin bir sırrı varmış nedir? Diye takılır, sula sorarlardı.

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

OSMANLI ARAŞTIRMALARI

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

Yahya Kemal Beyatlı, 30 Mart 1922 tarihli Tevhid-i Efkâr gazetesinde Ezan ve Kur an başlığıyla neşrettiği bir yazısında diyor ki:

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Kanuni Sultan Süleyman

AVUKATLARIN BİRBİRLERİNE VE MÜVEKKİLLERİNE YAPACAKLARI BİLDİRİMLERE İLİŞKİN YÖNERGE

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

ÎBRÂHİM HAN. İBRAHİM HAN ( = Ağa, Bey, Paşa ; ?), Selim II. 'in kızı E s m â h a n S u l t a n (ölrh. 1585) ile ve-zîr-i âzam S o k u l l u

İtalya'da Hizmetten Hizmete Koşan Bir Şeyh: Abdülvahid Pallavicini

T.C. BAŞBAKANLIK GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI Gümrükler Genel Müdürlüğü

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

BORUSAN MANNESMANN BORU SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS MUKAVELE TADİL METNİ YENİ ŞEKİL

a. Merkez Yönetiminin Bozulması

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez

Eğitim. Resul KESENCELİ EĞİTİMDE

FETİH SONRASI OSMANLI MİMARLIĞINDA KLASİK DÖNEM

B.M.M. Yüksek Reisliğine

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Metin 5. Ahmed-i Yesevî nin Menkabevî Hayatı

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

Hürrem sultan kimdir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Sirküler Rapor /162-1 VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 347) NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 438) YAYIMLANDI

Transkript:

SANCAK-I ŞERÎF. SANCAK-: ŞARİF P e y g a m b e r e âit oldı ğu söylenen ve bilinen ve bugün 'stanbul'da Topkapısar ayı *nda m u k a d d e s e m â n e t l e! arasında saklanan s a n c a k b a y r a k ' >>lup, alem-i nebevi, alem-i şerif, tivâ-i saadet ve!ivâ-i şerif adları '!» -' anılmakta idi. Peygamber zamanında harplerde kullanıldığı sırada ise, bu sancak Kurayş 'in büyük bayrağına telmîhen ve Kureyşlilerce çok hızlı uçan tavşancıl" kuşu demek olan 'Ukâb ismi ile mâruf idi. D'Ohsson ( Tableau general de l'empire ottoman, II, 378 v. d.) 'un kaynaklara atfen bildirdiğine göre, Peygamberin beyaz ve siyah renkte bir çok bayrakları var idi ve bunlardan siyah renkte olanı 'A işa 'nin kapı perdesi vazifesini görüyordu ki, 'uküb tesmiye edilen ve muahharen sancak-ı ş e r î f diye tanınan işte bu idi. Peygamberin hayâtında her kumandan askerî bayrak taşıyor ve her biri mızrağı elinde olarak. kendi kıt'ası başında harp ediyordu. Bizzat Peygamberin iştirak ettiği Bedr gazasında ise, ilk defa Hamza sancak-ı şerifi taşıdı; daha sonra Mekke 'nin fethi günü Ali bu şerefe nail oldu. Peygamberin ölümünden sonra, halîfe Abö Bakr de islâmiyetin en mühim remizlerinden biri olan bu sancağa karşı büyük tazim göstermiş idi. İlk dört halîfe zamanında, kumandanlardan veya yüksek rütbeli emirlerden biri, her tarafta tazim gösterilen bu sancağı dâima ordunun önünde taşırdı. Şam 'daki Eme-vî halîfelerine ve daha sonra da Bagdad ve Mısır 'daki Abbasî halîfelerine geçen bu sancak, Osmanlı hükümdarı Yavuz Sultan Selim 'in Mısır '1 fethinden sonra, Osmanlılara intikal etti (D"Ohsson, ayn. esr., s. 383 v. d.). Sancak-ı şerîfin Kahire 'den istanbul 'a nakli hakkında türlü rivayet ve kayıtlar vardır. Bunlardan bâzılarına

göre, Yavuz Sultan Selim, Mısır 'dan avdetinde, onu beraberinde getirmiştir ( Uzun-çarşılı, Osmanlı devletinin saray teşkilâtı, Ankara, 1945, s. 248 i. Ancak daha güvenilir kayıtlara ve kaynaklara göre ( Süheylî, Târih Mişr al-cadid, Müteferrika tab., var. 52 ve bundan naklen J v. Hammer, trk trc, V, 38 ; Si-lâhdar, Tarih, İstanbul. 1928, II, 14 \ Rodos muhasarası sırasında Mısır valisi Hayır-Bay tarafından. Kanunî Sultan Süleyman 'a gönderildiği merkezindedir. Silâhdar tarihinin 'uküb ismini tasrih eylediği bu sancağın Hayır-Bay tarafından Yavuz Sultan Selim'e gönderildiği yolundaki kaydında bir zühul bulunması ve hâdiselerin seyrinden de anlaşılacağı vecihle, Kanunî Sultan Süleyman yerine. Selim I. yazılmış olması muhakkak gibidir ve tarihî hakikatlere daha uygundur. Buna mukabil, Alî "nin, itendi devrine âit ve sancak-ı şerîf ile ilgili olarak verdğ bilgiden anlıyoruz ki, Kanunî Sultan i Süleyman. Rodos fetainden sonra, sancak-ı şe-i rîfi berâber'nde İstanbul 'a getirmemiş, her sene hacılar ve sürre alayı" ile beraber Mekke'ye kadar gidip-gelmesini te'minen, Şam hazîne n-!«a'ıkjymuş ve bu hâl 1593 senesine, yâni 190 SANCAK-t SERİP. ıooı tarihindeki Avusturya seferine kadar, devam etmiştir [Kunh al-ahbâr, basılmamış nüshadan naklen, Uzunçarşılı, göst. yer.). BÜ tarihte Avusturya seferi münâsebet'yle Şam yeniçerileri ile birlikte ilk defa teberrüken muharebe sahasına gönderilmek üzere, getirtilip, Gelibolu yolu ile orduya, sadrâzam ve serdâr-ı ekrem Koca Sinan Paşa 'ya gönderilmiş idi ki, İstanbul 'a uğratılmadan gönderilmiş olması, ordu mensuplarını gücendirmiş, kendilerine itibâr edilmediğini, aynı zamanda sancak-ı şerife de hürmet gösterilmenrş olduğunu iddia eylemelerine sebep olmuş idi. Bu

yüzden ertesi sene sancak-ı şerîf İstanbul 'a getirtilip, oradan Macaristan 'daki harp sahasına gönderilmiştir. İki sene bu suretle Şam 'dan İstanbul yolu ile cepheye ve kış münâsebeti ile de tekrar aynı yoldan Şam 'a gittikten ve gidiş-gelişinde hazînede saklandıktan sonra, 1595 senesinde seferden dönüşte enderûn-ı hümâyûnda alıkonulmuş ve bir daha Şam 'a gönderilmeyerek, saraydaki emânetler arasında muhâ'aza edilmiştir ( Alî ve Selânikî 'nin basılmamış kısımlarından naklen Uzun çarşılı, göst. yer.). Bu tarihten sonra pâdişâhlar ile ve onlar sefere gitmedikleri zaman sadrâzam ve serdâr-ı ekremler ile beraber, sancak-ı şerifin sefere gönderilmesi âdet oldu. Pâdişâh ile beraber ilk defa 1596 senes'nde Eğri seferine götürülmüş ve bu esnada sancağın yanında 300 kadar seyyid ve şerif de beraber bulundurulmuş idi ( Selânikî, göst. yer.). Sancak-ı şerîfin zamanla yıpranmış ve eskimiş bir hâle gelmesi sebebi ile, bu sıralarda yenilendiği, aslen siyah renkte bulunan sancak-ı şerîfin bâzı parçalarıma da, yeşil ipekli kumaştan yapılan yenisinin üzerine, teberrüken dikildiği anlaşılmaktadır. Silâhdar tarihinin, mürûr-i zamanla eczâ-i şerife müteferrika olmağla devlet-i aliy-yede aslına göre üç saacak-ı şerîf işletilip, her birine ikişer üçer kıta tâyin olunup, üç sancak etmişlerdir" kaydı da bunu te'yit etmektedir (Silâhdar, göst. yer.). Bu müverrihe göre, bunlardan biri mevkib-i hümâyûna ile gidip, hırka-i saadet yanından ayrılmaz, ikincisi hazîne-i âmi-rede mahfuz bulunur ve icâbında vezîr-i âzam ve serdâr-ı ekrem olanlara verilirdi. Sancak-ı şerîfin sonradan aldığı yeşil renkten veya kılıfının da yeşil olmasından dolayı, XVIII. asırdan itibaren, yeşil sancak mânasına, livâ-î hadrâ" diye anıldığı da görülmekt' dir v Subhî, Tarih, var. 7,170,220 >.

Seferlerde sancak-ı şerîfin vezîr-i âzam ve serdâr-ı ekrgme teslimi, onun ordu ile birlikte teşyi ve istikbâli merasim ile yapılır; pâdişâh huzuruna kabul ettiği vezîri azama sancağı bizzat tevdi eder ve avdetinde de yine kendisi alırdı. Ordunun çadırlı ordugâha acıkmasından bir müddet önce de, sandığından çıkarılarak, bir mızrak üzerine takılması kaııûn icâbı îdi (bu husustaki tafsilât için bk. Başbakanlık arşivindeki bir hatt-ı hümâyûndan naklen, Uzunçarşılı, ayn. esr., s. 251 ). Sancak-ı şerîf merasimlerinde muhtelif asırlarda, usûl ve kaideler bakımından bâzı farklar göze çarpmaktadır ki, Nîmetî efendi kanûn-nâmesindeki Sancak-ı şerîf ihracı merasimi" maddeleri ve XVIII. asra âit bir vesîkadaki sancak-ı şerîf çıkarılırken yapılan merasim" kayıtları bunun tafsilât ve teferruatını ihtiva eder ( bk. Tarih vesikaları dergisi, sayı 4; Uzunçarşılı. göst. yer.). Saneak-ı şerîfin hizmetinde ve muhafazasında bulunanlara Hvâ-i şerîf takımı" denilirdi. Tarihlerimizde de, seferlerde sancak-ı şerîf çıkarılması münâsebeti ile, bir çok kayıtlara rastlanmaktadır ve bunlardan bâzılarındtn bu husustaki kanun-nâmelerde mevcut olmayan bilgiler elde edilmektedir. Msl. eğer pâdişâh ordu ile bir yere kadar gidip, orada vezîr-i âzami serdâr-ı ekrem yaparak, daha ileriye gön-derecekse, o zaman sancak teslimi merasimi yapılmakta idi. Nitekim 1683 te Mehmed IV. 'in, ordu ile Belgrad 'a kadar beraber gittikten sonra, vezîr-i âzami Merzifonlu Kara Mustafa Paşa 'yi harp sahasına gönderdiği esnada bu merasim Belgrad'da icra olunmuş, şeyhülislâm ile Şeyh Vânî Efendi 'nin de hazır bulunduğu bu merasimde pâdişâh, serdâr-ı ekre-me : Sancak-ı şerifi sana ve seni Allaha emânet eyledim, yardımcın olsun" diye iyi temennilerde bulunmuş idi ( Silâhdar,

göst. yer.). Diğer taraftan, bu harplerin devamı sırasında, bilâhare Fâzıl Mustafa Paşa 'nin muvaffakiyetli harp harekâtında bulunduktan sonra avdetinde, pâdişâh Süleyman II. da sancak-ı şerifi karşılamak üzere, Davud Paşa'ya kadar gitmiş ve sarayda vezîr-i âzamin elinden hürmetle bunu teslim alarak, mahalline göndermiş idi Sancak-ı şerîf için orduda ayrı bir çadır kurulduğu gibi, muharebe sahasından avdetten önce de, Davud Paşa 'da buna mahsûs bir çadır kurulur ve pâdişâh istanbul'da ise, bu çadırda orduyu istikbâl ederdi. Seferlerde, Eğri sefernde de görüldüğü gibi, sancak-ı şerîf ile beraber sancak-ı şerif şeyhi" denilen ve sey-yidlerden olan bir zât ile, bunun maiyetinde yine bir çok seyyidler bulunurdu. Muharebe esnasında ise, sancak-ı şerîf «erdâr-ı ekremin önünde durur ve seyyidler ile hafızlar bunun etrafında Fetih sûresini okurlardı Vekayi-i tarihiye ve Zuhdat al-valâyi 'den naklen Uzunçarşılı, ayn. esr., s. 256 ı Bâzı seferlerde sancak- 1 şerif ile beraber hırka-i saadetin de götürüldüğü görülmektedir. Sarayda harem kapısâmcak- İ ŞERİF SANEM. M cılarından 40 kiş;, sancakdar unvanı ile, sancak-ı şerifin muhafazasına ms'mûr edilmişlerdi. Sancak-1 şerîf ihracı yalnız seferlere inhisar etmez, bâzan İstanbul'da vukua gelen mühim yeniçeri ve kapı-kulu isyanlarında da çıkarılarak, bütün halk âsîlere karşı bu sancağın altında toplanmağa davet olunurdu. Bu suretle âsîlerin maneviyatı üzerinde mühim bir te'sir yapılarak, isyan bastırılırdı. Msl. 1651 "de ocak ağaları-n n tahakkümlerini ortadan kaldırmak ancak sancak-ı şerîf çıkarılması ile mi;mkün olabilmiş idi. 1687 'de Mehmed IV. 'i hal'eden kapıkulu ocaklarının istanbul 'da yaptıkları taşkınlıklar tahammül edilmez bir hâle

gelince, hükümet sancak-ı şerifi çıkarmak ve bir işaret bekleyen halkın yardımını sağlamak sureti ile, hâdiseyi bertaraf etmiş ve mes'ûlleri cezâlan-dırabilmişti. Kapıkulu ocaklarını te'dip için, sancak-ı şerifin son defa ihracı 1826 ( 124: ) senesindeki vak'a-i hayriye" denilen, yeniçerilerin ilgâsı hâdisesinde olmuştur. Bu gibi isyanlarda yeniçerilerin: Yeniçeri olanlar Etmeydanında kazan başına ge'sin" diye bağırmalarına karşılık, pâdişâh ve hükümet ta-rafdarları da: Ommet-i Muhammed 'den olan sancak 1 şerîf altında toplansın!" diye bağırırlardı. Hâkim olan inanca göre, 7 yaşından 70 yaşma kadar her müslümamn onun altında toplanarak cihâda iştirak etmesi farz idi ve bu cihâd, devletin emniyet ve bekasını tehlikeye sokan iç düşmanlara karşı da icra edilebilirdi. Bu defa da pâdişâh Mahmud II. kendisine sâdık tebeasını, âsî askerine karşı, Top-kapı sarayından çıkarılarak, Sultan Ahmed camii nrnber'ne dikilmiş olan sancak-ı şerîf altına çağırdı, âsîlerin kışlaları yıkılarak, bunlar kamilen te'dip edilinceye kadar, camide bırakıldı ( tafsilât için bk Es'ad Efendi. Üss -i zafer, s. 73 v.dd., 121 v.dd.). Topkapı sarayının, arz odası karşısındaki kapısı önüne dikilen sancağın dikildiği yere kimsenin ayak basmaması ve bu suretle hurme s;zlik gösterilmemesi, ikinci meşrûtiyet 'nkılâbına, kadar sağlanmış ve bunu te'nrn için bu yerde nöbet bekletilmiş idi. Şimdi burada bu yerin hâtırasını muhafaza eden bir taş bulunmaktadır. Osmanlı imparatorluğunun sancak-ı şeriften en son istifâde etmek istediği harp, birinci dünyâ harbi olmuş ve bu seferde sancak-ı şerîf çıkarılmak sureti ile cihâd-ı ekber" ilân edilmiş di. B i b l i y o g r a f y a : Metinde zikredilenlerden

başka bk Râşid. Tarih, I, 302, IV, 172; Vâsıt, Tarih, [[, 309; Şem dânî zade, Mar 't-1avarih. 1182 senesi vekayii Asım. Tarih. 11, 260 I. Hakkı Uzunçarşılı, Saray teşkilâtı s. 248 260; Tahsin öz, Hırka-i saadet dâiresi ve emânât-i mukaddese (İstanbul, 1953); Mehmed Zeki Pakalın, Osmanlı tarih deyimleri ve terimleri sözlüğü, fas. XIX; Abdullah Uygur, Siyah sancak-ı şerîf {Resimli tarih mecm., 1950, say 4 ) ( M. TAYYİB GöKBİLGİN.)