Ünite 13. Osmanlı Devleti nde Kültür Ve Medeniyet. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı İSLAM TARİHİ II. Doç. Dr. Kenan AYAR

Benzer belgeler
Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

OSMANLI DEVLETI NDE TAŞRA VE EYALET YÖNETIMI

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BÖLÜM 1 OSMANLI SARAYLARI. 1. Dersin Amacı ve Önemi Kaynaklar-Tetkikler... 2

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

Klasik Dönem Merkez Teşkilatı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

ARAYIŞ YILLARI (17.YÜZYIL) (DURAKLAMA DÖNEMİ ) ISLAHATLAR AYAKLANMALAR

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleriyle birlikte hukuk sisteminde değişiklikler yaşanmıştır. Töre devam etmekle birlikte Şeri Hukuk ta uygulanmaya

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

I. Hutbe okutmak. II. Para bastırmak. III. Orduyu komuta etmek. A) Damat Ferit Paşa

Osmanlı Devlet teşkilatında, gerek yönetim alanında,gerekse askeri alanda bazı değişiklikler olmuştur. Bu değişikliklerin bir kısmı merkez

OSMANLI KÜLTÜR - MEDENİYETİ A. OSMANLILARDA DEVLET ANLAYIŞI

o Günümüzün devlet bakanlarıdır. o Vezir-i Azam' a bağlı olarak çeşitli görevleri yürütürler.

Osmanlı Teşkilat Tarihi El Kitabı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Toprak Yapısı Üretim ve Ticaret Flash Anlatım

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM

5. ÜNİTE: EKONOMİ VE SOSYAL HAYAT

OSMANLI TOPLUMU YÖNETENLER. b) Seyfiye c) İlmiye d) Kalemiye a) Saray halkı. Defterdar ilk dönemlerde Bursa. Nişancı ve Edirne sarayında.

a. Merkez Yönetiminin Bozulması

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

7- Osmanlı Devleti'nde Yükselme Devri'nden sonra yeteneksiz padişahlar görülmeye başlandı. Bunun temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Şehzadele

Türk Yönetim Tarihi Oğuz Yılmaz oguzyilmaz90.wordpress.com

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 7: 27 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Devleti nin Merkez Örgütü Okuma: Ortaylı, 1979, sf

OSMANLILAR Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

BÖLÜM 1 DURUM ANALİZİ 1.1. TARİHÇE * ORTA ASYA DÖNEMİ TÜRK ADALET SİSTEMİ

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 8: 4 Aralık 2006 Konu: Osmanlı Devleti nde Maliye, İlmiyye ve Ordu Okuma: Ortaylı, 1979, sf

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

İktisat Tarihi I

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER

Osmanlı Devletinin Duraklama Nedenleri

FRANCHISE KİMİN BULUŞU NASIL BAŞLADI? NASIL GELİŞTİ?

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

İktisat Tarihi I. 3-4 Kasım 2016

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME TÜRK İDARE TARİHİ SORULAR

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

Osmanlı Devletinde Kültür ve Medeniyet OSMANLI KÜLTÜR - MEDENİYETİ A. OSMANLILARDA DEVLET ANLAYIŞI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Orta Asya Türkleriyle ilgili yukarıdaki kavramlardan hangisi varlığı sürekli olmayan toplumsal ve siyasal birimi ifade eder?

II. MAHMUT ( ) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 6: 20 Kasım 2006 Konu: Osmanlı Toprak Sistemi Okuma: Ortaylı, 1979, sf

KAY 361 Türk İdare Tarihi

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

OSMANLI DEVLETĠ ( )

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 3: 16 Ekim 2006 Konular: İslam Devleti Okuma: Ortaylı, 2000: 47-88

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Merkezi İdarenin Taşra Teşkilatı. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Osmanlı larda Ordu. Kapıkulu Ordusu:

OSMANLI DEVLETİ DURAKLAMA DÖNEMİ ( XVII/17.YÜZYIL) ÖNEMLİ GELİŞMELERİ

I T U M U N ' 1 8. Feth-i

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 6.Hafta OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDA TARIM. Dr. Osman Orkan Özer

ÜNİTE: OSMANLI KÜLTÜR VE UYGARLIĞI KONU: Devlet Yönetimi, Hukuk Sistemi İle Sosyal ve Ekonomik Yaşam, Eğitim, Bilim ve Sanat

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

SELÇUKLULARDA TARIM Dr. Osman Orkan Özer

İktisat Tarihi I. 15/16 Aralık 2016

İktisat Tarihi I

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

A- askeri Alanda : B- Hükümet ve Yönetim Alanında : II.MAHMUT DÖNEMİ ( )

A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE :DÜNYA GÜCÜ OSMANLI DEVLETİ

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

KPSS GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR 2019 TARİH TAMAMI ÇÖZÜMLÜ DENEME SERKAN AKSOY. 120 soruda SORU

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

Osmanlı'da devşirme sistemi

Surre Alayı. Surre-i Hümâyun. Altınoluk. Surre Alayının Güzergâhları. Surre Alayının Güvenliği. Surre Alayının Yola Çıkması

ÇERKEZKÖY BELEDİYESİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NE AİT TEŞKİLAT GÖREV VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA YÖNETMELİK İKİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, KURULUŞ

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT SOSYAL BİLGİLER Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Anadolu Selçuklu Devleti Kültür ve Medeniyeti

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİ VE YASAL DAYANAKLARI

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

T.C KİLİS 7 ARALIK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERS İÇERİKLERİ I. DÖNEM

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

Transkript:

Osmanlı Devleti nde Kültür Ve Medeniyet Ünite 13 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı İSLAM TARİHİ II Doç. Dr. Kenan AYAR 1

Ünite 13 OSMANLI DEVLETİ NDE KÜLTÜR VE MEDENİYET Doç. Dr. Kenan AYAR İçindekiler 13.1. DEVLET YÖNETİMİ... 3 13.1.1. Merkez Teşkilatı... 3 13.1.2. Taşra Teşkilatı... 7 13.1.3. Toprak Yönetimi... 8 13.1.4. Ordu...10 13.1.5. Toplum Yapısı...11 13.1.6. Maliye...12 13.1.7. Hukuk...13 13.1.8. Eğitim Ve Öğretim...14 13.1.9. Bilim, Dil Ve Edebiyat...16 13.1.10. Sanat...17 2

Osmanlı Devleti nde Kültür Ve Medeniyet Ünite 13 13.1. DEVLET YÖNETİMİ Osmanlı Devleti bir uç beyliği olarak kuruldu, yaklaşık bir buçuk asır içinde büyük bir imparatorluğa dönüştü. Kurumsallaşırken büyük ölçüde eski Türk gelenekleri, İslam kültürü ve fethettiği yerlerin geleneklerinden yararlandı; geçmişten devraldığı kültür ve medeniyet mirasını yaşadığı dönemin şartlarına uygun olarak geliştirdi. Osmanlı Devleti bir İslam devletiydi. Adil yönetim, cihan hakimiyeti ülküsü ve kanun üstünlüğü anlayışını benimsemiş; adalet, hoşgörü ve himayeyi esas almıştı. Merkeziyetçi bir yapıya sahipti ve yönetim merkezi fethinden sonra İstanbul du. 13.1.1. Merkez Teşkilatı 13.1.1.1. Padişah Devletin başında Osmanlı soyundan gelen bir padişah bulunuyordu. Osmanlı Devleti merkeziyetçi bir yapıya sahipti. Başlangıç döneminde devlet hükümdar ailesinin ortak malı kabul edilirken, I. Murat merkezi otoriteyi güçlendirmek ve taht kavgalarını önlemek amacıyla devletin hanedanın değil yalnızca hükümdar ve oğullarının malı olduğu kuralını getirdi. Fatih Sultan Mehmet meşhur Kanunnamesinde veraset sistemini yazılı yasa haline getirdi. Merkezi otoritenin korunması için kardeş katline izin verdi. I. Ahmet (1603-1617) taht kavgalarını önlemek amacıyla bu sistemi değiştirip hanedanın en yaşlı ve en akıllısının (ekber-i erşed) başa geçmesi kuralını koydu. III. Mehmet ise kendisine kadar devam eden şehzadelerin sancağa gönderilmesi uygulamasına son verdi ve kafes usulünü getirdi. Böylece I. Ahmet sancağa çıkmadan tahta oturan ilk Osmanlı padişahı oldu. Osmanlı da yönetim padişahın mutlak otoritesinde toplanmaktaydı. Osmanlı padişahları, Yavuz Sultan Selim in Mısır Seferi sonucunda Halifeliği devralmasıyla tüm Müslümanların lideri konumuna geldiler. Devletin mutlak yöneticisi olan padişah, her işin son karar mercii olsa da sonsuz yetkilere sahip değildi; uygulamaları, gelenek, görenek, hukuk kuralları ve Dîvân kararlarıyla sınırlandırılmıştı. Osmanlı padişahları ilk defa 1839 Tanzimat Fermanı ile birlikte mutlak egemenlik anlayışından kendi isteği ile vazgeçerek kanun üstünlüğünü kabul etti. 1876 da I. Meşrutiyet (Kanun-i Esasi) ile birlikte anayasal yönetime ve parlamenter sisteme geçildi. Bununla birlikte Kanun-i Esasi padişahın mukaddes ve gayri mesul olduğunu kabul etmekteydi. 1908 de ise II. Meşrutiyetin ilanı ile birlikte padişahın yetkilerine az da olsa sınırlamalar getirildi ve meclisin yetkileri arttırıldı. Osmanlı padişahları Bey, Gazi, Han, Sultan, Hüdavendigar, Hakan, Hükümdar, Hünkar, Kağan, Padişah ve Halife gibi unvanları kullandılar. Başlıca hükümdarlık sembolleri ise hutbe, sikke, taht, sancak, hilat, çetr, nevbet ve tuğradır. 3

İslam Tarihi II Ülkenin bütün birimleri devletin merkezi olan İstanbul dan yönetilmekteydi. Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Topkapı Sarayı XIX. yüzyıla kadar padişahların oturduğu ve devletin yönetildiği yer oldu. XIX. Yüzyılda Batı etkisiyle Dolmabahçe, Beylerbeyi, Çırağan ve Yıldız sarayları yapıldı. Devletin yönetim merkezi olan sarayda;dîvân toplantıları, padişahların tahta çıkış töreni, yabancı elçilerin kabulü, bayramlaşma törenleri yapılırdı. En yüksek derecede yöneticilerin eğitimi de sarayda gerçekleştirilirdi. Ayrıca padişahın haremi de saraydaydı: 1. Saray Birun 2. Enderun 3. Harem olmak üzere üçe ayrılırdı. 13.1.1.1.1. Birun/Dış Saray Burada saray görevlilerin bulunur ve diğer devletlerle ilgili işler idare edilir, askeri merasimler, bayramlaşmalar ve askerlere maaş dağıtımı yapılırdı. Ayrıca burada padişahın Dîvân üyelerini ve yabancı elçileri karşıladığı Arz Odası bulunurdu. Birun daki görevliler ve teşkilatları şunlardır: Yeniçeriler Altı Bölük Halkı (sipahiler, silahtar, sağ ve sol garipler, sağ ve sol ulufeciler.) Topçular ve Cebeciler Mehterler Müteferrikalar: (Enderun dan çıkma içoğlanlar, beyzade çocukları, devlet ileri gelenlerinin çocukları vb.) Padişah Hocası: Şehzadelerin eğitimiyle meşgul olur. Hekimbaşı: Cerrahbaşı da denilen doktor Çavuşlar ve Çavuşbaşı: Haberleşme ve elçilik görevini yapar. 13.1.1.1.2. Enderun/İç Saray Devşirme kökenli devlet adamlarının yetiştirildiği okul buradaydı ve eğitimine 1833 te II. Mahmut tarafından kapatılıp yerine Mekteb-i Maarif-i Adliye açılıncaya kadar devam etti. Burada Dîvân toplantıları da yapılırdı. Aynı zamanda Padişahın özel hayatının geçtiği Enderun da padişahın hizmetine bakan güvenilir kimselerin bulunduğu hizmet ve eğitim odaları ve harem bulunuyordu. Bu odalar has, hazine, kiler ve seferli odalarıydı. 13.1.1.1.3. Harem Padişahın aile hayatının geçtiği ve saray kadınlarının yer aldığı bölümdür. Saraya alınan kızlar tıpkı iç oğlanları gibi sıkı bir eğitim görürlerdi. Padişahın iltifatına mahzar olmazlarsa Çıkma Usulü ile saray dışında görevlendirilen Kapıkulları ile evlendirilirlerdi. 4

Osmanlı Devleti nde Kültür Ve Medeniyet Ünite 13 Osmanlı merkez ve taşra teşkilatlarında yönetim işleri padişah adına Seyfiye, İlmiye Kalemiye denilen bürokrasi temsilcilerince yürütülürdü. Seyfiye:Yönetim ve askerlik alanındaki yetkililer olup yürütmeyi temsil ederlerdi. Dîvân daki temsilcileri sadrazam, vezirler, yeniçeri ağası, kaptan-ı derya; taşrada ise beylerbeyi ve sancakbeyiydi. İlmiye:Eğitim, öğretim ve hukuk alanı görevlileriydi. Dîvân daki temsilcileri kazasker ve şeyhülislam; taşrada ise kadı ve müderristi. Kalemiye:İdari ve mali alanlarda bürokratik işlerde çalışan görevlilerdir. Dîvân daki temsilcileri nişancı, defterdar ve reisülküttap; taşrada ise kâtipti. Padişah yasama yetkisini ferman, berat, adaletname ve kanunnameler, yürütme yetkisini Dîvân-ı Hümayun, yargı yetkisini ise kazasker ve kadılar yolu ile kullanırdı. 13.1.1.2. Dîvân-ı Hümayun (Hükûmet) Önemli devlet işleri Dîvân-ı Hümayun (padişahın hükümeti) adı verilen bir mecliste görüşülür ve karara bağlanırdı. 1475 e kadar Dîvâna padişah başkanlık ederdi. Toplantı her gün sabah namazında başlar öğleye kadar devam ederdi. Fatih Dîvân başkanlığını sadrazama bıraktı. Bundan başka veziriazamın her gün kendi konağında ikindi vakti topladığı Dîvâna İkindi Dîvânı denirdi. Ayrıca toplanış şekline ve amacına göre ayak, galebe, sefer, ulufe gibi Dîvânlar da vardı. Dîvân toplantıları Kubbe Altı denilen yerde haftanın belirli günlerinde yapılırdı. Başlangıçta her gün yapılan Dîvân toplantıları giderek seyrekleşmiştir. Dîvân en yüksek mahkeme niteliği de taşırdı. Bu nedenle önemli ve çözülemeyen davalara burada bakılırdı. Dîvânda alınan kararlara hüküm adı verilir ve bu kararlar mühimme defterlerine kaydedilirdi. Mühimme defterleri sarayın Defterhane kısmında muhafaza edilirdi. Alınan kararlar padişahın onayıyla yürürlüğe girerdi. 13.1.1.3. Dîvân Üyeleri 13.1.1.3.1. Sadrazam/Veziriazam Devlet işlerinde padişahın mutlak vekiliydi, padişahtan sonra gelen en yetkili kişiydi. Padişah siyasi yetkilerini sadrazam aracılığı ile kullanırdı. Padişahın mührünü taşır ve padişah olmadığı zamanlarda Serdar-ı Ekrem sıfatıyla orduya komutanlık yapardı. Devletin iç ve dış siyasetini yürütmek bununla ilgili politikalar geliştirmek göreviydi. 1475 ten itibaren Dîvân başkanlığı sadrazamlara bırakılmıştır. Veziriazam yetkilerini alanlarında defterdar ve kazaskerlerle paylaşmak zorundaydı. Kapıkulu ordusu üzerindeki yetkileri de sınırlıydı. 5

İslam Tarihi II 13.1.1.3.2. Vezirler Devlet işlerinde sadrazama yardımcı olurlardı. Daha çok askeri ve siyasi işlerden sorumluydular. Sayıları Fatih döneminde dörde, Kanuni döneminde yediye çıkartılmıştır. 13.1.1.3.3. Kazaskerler Hukuk işlerinden sorumlu, şer i hükümler veren en yüksek görevliydi. Dîvân daki büyük davalara bakar, kadı ve müderrislerin atamasını yapardı. Kadıların kararlarını bozma yetkisi de bulunmaktaydı. Fatih sayılarını Anadolu ve Rumeli Kazaskeri olmak üzere ikiye çıkardı. Taht kadısı denilen İstanbul kadısını padişah seçerdi. 13.1.1.3.4. Defterdarlar Devletin mali işlerinden sorumluydular. Hazinenin gelir gider hesaplarını tutar ve bütçeyi hazırlardı. Ayrıca rütbe ve dirlik verilecek kimseleri hükümdara teklif etme yetkisi de vardı. Fatih Dönemi nde sayıları Anadolu ve Rumeli Defterdarı olmak üzere ikiye çıkarıldı. 13.1.1.3.5. Nişancı Dîvân daki yazışmalar, tahrir işleri ve tuğra çekme işi nişancıya aitti. Devletlerarası yazışmalar ile padişah ve sadrazam arasındaki yazışmalardan sorumluydu. Padişahın yazılı emir ve fermanlarına tuğra çekerdi. Fethedilen toprakları Tahrir defterlerine kaydeder, tapu kadastro işlerine bakar ve dirliklerin dağıtımını yapardı.ayrıca Dîvânda yapılan görüşmelerin kayıtlarını tutarak mühimme defterine kaydederdi. XVI. yüzyılda Dîvân a şeyhülislam, reisülküttab, kaptanı-ı derya ve yeniçeri ağası dahil edildi. 13.1.1.3.6. Şeyhülislam Kanuni döneminde Dîvânın daimi üyesi olmuştur. Dîvânda alınan kararların ve çıkartılan kanunların dine uygun olup olmadığı konusunda fetva vermekle görevliydi. Padişah Halifelikten kaynaklanan dini yetkilerini şeyhülislam aracılığı ile kullanmaktaydı.şeyhülislam protokolde sadrazama denk sayılırdı. 13.1.1.3.7. Reisülküttâb XVII. Yüzyıla kadar Nişancı ya bağlıydı. Dîvân da görüşülecek konuların sırasını belirler, dış işlerine bakar, Dîvân da alınan kararları yazıya geçirirdi. 13.1.1.3.8. Kaptan-ı Derya Donanma komutanıydı ve İstanbul da bulunduğu zamanlarda Dîvân a katılırdı. 13.1.1.3.9. Yeniçeri Ağası Yeniçerilerin ocak komutanıydı ve ocakla ilgili konular görüşüldüğünde Dîvâna katılırdı. İstanbul ve sarayın güvenliğinden sorumluydu. Savaşlarda padişahın koruyucusu ve en yakın askeriydi. Padişah tarafından ataması yapılır ve doğrudan padişaha bağlıydı. 6

Osmanlı Devleti nde Kültür Ve Medeniyet Ünite 13 13.1.2. Taşra Teşkilatı Ülke yönetim bakımından eyaletlere, eyaletler sancaklara, sancaklar kazalara, kazalar köylere ayrılmıştı. I. Murat merkezi Manastır olan Rumeli Beylerbeyliğini, Yıldırım Bayezıd da merkezi Kütahya olan Anadolu Beylerbeyliğini kurdu. Fethedilen toprakların genişlemesiyle eyalet sayıları artarak otuzun üzerine çıktı. Eyaletlerin başında Beylerbeyi bulunur ve Paşa Sancağı denilen vilayet merkezinde otururdu. Eyalete bağlı kuvvetlerin komutanı olarak güvenlikten sorumluydu ve oluşturduğu dvânda askeri meseleleri görüşürdü. Eyaletin adli işlerine kadı, güvenliğe subaşı bakardı. Sancakları Sancakbeyi yönetir, adli işlerden kadı, güvenlikten subaşı sorumluydu. Kazaların yönetim ve adli işlerini kadı, güvenliği subaşı yürütürdü. Köylerde ise yönetimden köy kethüdası, adli işlerden kadı naibi, güvenlikten yiğitbaşı sorumluydu. Ayrıca taşrada muhtesip, kapan emini, gümrük ve bac eminleri bulunurdu. 13.1.2.1. Eyaletler (Beylerbeyliği) Osmanlı da eyaletler yönetim şekillerine göre üç bölüme ayrılmıştı: 13.1.2.1.1. Salyanesiz (Yıllıksız - Merkeze Bağlı) Eyaletler Toprakları dirlik sistemine göre dağıtılan ve yöneticileri doğrudan merkezden atanır eyaletlerdi. Bu eyaletlerden toplanan vergiler dirlik sahiplerine maaş olarak ödenir, buna karşılık dirlik sahibi devlete asker yetiştirirdi. Anadolu, Rumeli, Erzurum, Van, Sivas, Diyarbakır, Budin, Bosna, Karaman, Musul ve Şam bu gruba giren eyaletlerdi. 13.1.2.1.2. Bağlı Beylik Ve Devletler (Özel Yönetimli Eyaletler) İlk kez Fatih döneminde oluşan bu eyaletler içişlerinde serbest, dışişlerinde Osmanlı ya bağlı olan eyaletlerdi. Bunların başında yerli hanedandan birisi bulunur, yöneticilerine Bey, Han, Şerif ve Voyvoda denirdi. Devlete yıllık vergi verirler ve asker gönderirlerdi. Kırım vergi vermez savaşta asker gönderirdi. Hicaz ise vergi ve askerden muaftı. Bunlar Eflak, Boğdan, Erdel, Kırım, Lehistan ve Hicaz idi. 13.1.2.1.3. Salyaneli (Yıllıklı Özel Yönetimli) Eyaletler İlk kez Kanuni tarafından oluşturulan bu eyaletler mukataa arazi kapsamında olup merkezden atanan valilerce yönetilirdi. Ürün vergisi iltizam yoluyla peşin olarak alınıp, mültezimler tarafından toplanırdı. İltizam sisteminin zamanla bozulması ve mültezimlerin vergileri ödememeleri merkezi otoritenin zayıflamasına ve taşrada ayanların güçlenmesine sebep olmuş, iltizam Tanzimat döneminde kaldırılmıştır. Yöneticilerine saliyane adı verilen maaş ödenirdi. Eyalet kendi masrafları çıktıktan sonra geri kalan geliri merkeze gönderirdi. Bunlar Basra, Bağdat, Mısır, Yemen, Trablusgarp, Cezayir, Habeş, Tunus gibi halkı daha çok Müslümanlardan oluşan eyaletlerdi. İstanbul da ise özel bir yönetim uygulanmaktaydı. Sadrazam şehrin genel düzenine, yeniçeri ağası güvenlik işlerine, şehremini belediye ve bayındırlık işlerine, muhtesip çarşı ve pazarın düzenine, taht kadısı da adalet işlerine bakardı. 7

İslam Tarihi II 13.1.3. Toprak Yönetimi Osmanlı da toprakların çoğunun mülkiyeti devlete aitti ve bu toprakların işlenmesi ise reayaya bırakılmıştı. Ülke toprakları mülkiyet hakkı bakımından mülk ve mîrî olmak üzere ikiye ayrılmıştı. 13.1.3.1. Mülk Arazi Devlet hizmetinde üstün başarı gösteren kimselere devletin bağışladığı arazilerdi. Bu topraklar sahibine ait olduğundan satılabilir, vakfedilebilir veya miras bırakılabilirdi. Müslümanlara ait olanlara öşri topraklar, gayrimüslimlere ait olanlara haraci topraklar denirdi. 13.1.3.2. Mîrî Araziler Devlet topraklarının genel adı olup mülkiyeti devlete aitti. Ekilip biçilmesi ve işlenmesi amacıyla halka bırakılmıştı. Mîrî topraklar kullanılış ve veriliş amaçlarına göre şu kısımlara ayrılırdı: 13.1.3.2.1. Dirlik Arazileri Geliri devlet tarafından savaşta yararlılık gösterenlere ve devlet memurlarına maaş karşılığı olarak verilen arazilerdi. Has, Zeamet, Tımar olmak üzere üçe ayrılırdı. Has:Yıllık geliri 100.000 akçeden fazla olan dirliklere denirdi. Hanedan üyelerine, Dîvân üyelerine, Beylerbeyleri ve Sancak Beylerine verilirdi. Has sahibi gelirinin her 5000 akçesi için bir atlı asker (cebelü) beslemek zorundaydı. Zeamet:Yıllık geliri 20.000-100.000 arası olan dirliklerdir. Kadı, subaşı gibi ikinci derecede devlet memurlarına verilirdi. Bunlar da gelirlerinin her 5.000 akçesi için bir cebelü beslerlerdi. Tımar:Yıllık geliri 3.000-20.000 akçe arasında olan dirliklerdir. Savaşta yararlılık gösterenlere ve devlete hizmet edenlere verilirdi. Tımar sahipleri gelirlerinin her 3.000 akçesi karşılığında bir cebelü beslerlerdi. Bu da kendi arasında eşkinci, mustahfaz ve hizmet tımarlarına ayrılmaktaydı. Dirlik sisteminde toprağın mülkiyeti devlete, vergisi dirlik sahibine, kullanım hakkı köylüye aittir. Dirlik sahiplerinin görevleri şunlardı: Bulundukları bölgenin güvenliğini sağlamak, Bölgedeki vergileri toplamak, Savaş zamanı toprak gelirlerine göre besledikleri atlı askerler ile orduya katılmak, Halkın toprağı işlemesini sağlamak, 8

Osmanlı Devleti nde Kültür Ve Medeniyet Ünite 13 Boşalan topraklara başkalarını yerleştirmek, yeni toprakları üretime açmak. Dirlik sisteminin yararlarıysa şunlardı: Tarımsal üretimde verimliliğin ve sürekliliğin sağlanması, Vergilerin toplanması, Maaşların ödenmesi, Devlete yük olmadan güçlü bir ordunun yetişmesi, Güvenliğin sağlanması, Yerleşik hayata teşvik. Toprağın sahibinin devlet olması, sadece gelirin dirlik sahibine verilmesi, toprak üzerinde feodalleşmeyi önlemiştir. Devlet üretimin sürekliliğini sağlamak için, toprağı bir yıl ekmeyenden çiftbozan vergisi, üç yıl üst üste ekip biçmeyenden ise toprağı alırdı. Osmanlı Devleti nde taşra teşkilatının temelini tımar (dirlik) sistemi oluşturuyordu. Tımar ve Zeamet Sistemi II. Mahmut zamanında kaldırılarak bunun yerine devlet memurları maaş bağlandı. 13.1.3.2.2. Vakıf Arazi Geliri sosyal amaçlı hayır kurumlarına ayrılan arazilerdir. Vergiden muaf olan bu araziler satılamaz, devredilemez, miras bırakılamazdı. 13.1.3.2.3. Malikhane Arazi Devlet adamlarına hizmetleri karşılığı mülk olarak verilen arazilerdir. 13.1.3.2.4. Mukataa Araziler Geliri iltizam usulüyle doğrudan hazineye aktarılan arazilerdir. İltizam işlerine girenler arasında merkezdeki kapıkulu mensupları ile taşradaki sancakbeyi, subaşı gibi memurlar ilk sıralarda yer alırdı. Maktu vergilerin miktarı önceden belirlenmişti, değişiklik göstermezdi. 13.1.3.2.5. Yurtluk Araziler Geliri sınır boylarında görev yapan askerlere (akıncılara) verilen arazilerdir. 13.1.3.2.6. Ocaklık Araziler Geliri kale muhafızları ile tersane giderlerine ayrılan arazilerdir. 13.1.3.2.7. Paşmaklık Araaziler Hanedan kadınlarına verilen arazilerdir. 13.1.3.2.8. Havas-ı Hümayun Hükümdara aittir. Geliri hazineye bırakılmıştır. 13.1.3.2.9. Metruk Araziler 9

İslam Tarihi II Terk edilmiş topraklardır. Otlak, yaylak, mera, kışlak gibi halkın ortak kullandığı topraklardır. Ayrıca yollar, meydanlar, namazgâhlar, mesireler, pazarlar, panayırlar, baltalıklar ve harmanlar da bu gruba girerdi. 13.1.3.2.10. Mevat Araziler Ölü topraklardır. Çöl, bataklık, çıplak dağlar bu topraklardandır. XVII. yüzyıldan itibaren sosyal ve ekonomik nedenlerin etkisiyle toprak yönetimi bozulmuş, köyden kente göçler hızlanmış ve topraklar devletin denetiminden çıkarak hukuki olmasa da fiilen ayan ve eşraf denilen güçlü kişilerin eline geçmeye başlamıştır. 1858 Arazi Kanunnamesi ile topraklar mülkiyete dönüştürülerek uzun süre toprağı elinde bulunduranlar o toprağın sahibi olmuşlardır. 13.1.4. Ordu Osmanlı da devlet gücünü ordudan alırdı ve ordu üç gruptan meydana gelirdi: Kapıkulu ocakları, tımarlı sipahiler ve yardımcı kuvvetler. 13.1.4.1. Kapıkulu Askerleri Devletten üç ayda bir ulûfe adıyla maaş alan sürekli askerlerdi. Bunlar hükümdar değişikliklerinde cülûs adlı bahşiş de alırlardı. Bunlar devşirme sistemiyle alınıp yetiştirilirdi. İstanbul veya merkeze yakın eyaletlerde bulunurlardı. Sefere padişahla birlikte katılırlardı. Görevleri askerlikti. Evlenmeleri ve değişik mesleklerle uğraşmaları yasaktı. Kapıkulu Askerleri Atlı Yaya olmak üzere ikiye ayrılırdı. 13.1.4.1.1. Kapıkulu Piyadeleri Acemi Oğlanlar Ocağı:Devşirme kanununa göre toplanan Hristiyan çocuklar bu ocakta eğitilir, belli seviyeye geldikten sonra kabiliyetlerine göre bir üst sınıfa yükselirlerdi. Yeniçeri Ocağı:Kapıkulu Piyadeleri arasında en önemlisiydi. Bölüklere ayrılırdı.komutanları Yeniçeri Ağası idi. Topçu Ocağı:Top döken, topçulukla ilgili malzemeleri hazırlayan ve savaşlarda topları kullanan sınıftır. Top Arabacılar Ocağı:Sefer sırasında topları savaş bölgesine götüren sınıftır. Humbaracı Ocağı:Havan topları ve el bombaları hazırlayan ve kullanan sınıftır. Cebeci Ocağı:Ordunun silahlarını hazırlayan ve savaş alanına taşıyan sınıftır. Lağımcı Ocağı:Kuşatma sırasında tüneller kazarak kale duvarlarını çökertmekle görevli sınıftır. 10

Osmanlı Devleti nde Kültür Ve Medeniyet Ünite 13 13.1.4.1.2. Kapıkulu Süvarileri Kapıkulu ocaklarının atlı sınıfıdır. Yeniçeri ocaklarından terfi edenler bu sınıfı oluştururdu. Sipah-Silahtar:Savaşta hükümdarın sağında ve solunda bulunurlar ve padişahı korurlardı. Sağ Ulûfeciler-Sol Ulufeciler:Savaşta saltanat sancaklarını korurlardı. Sağ Garipler-Sol Garipler:Savaşta ordunun ağırlıklarını ve hazineyi korurlardı. 13.1.4.2. Tımarlı Sipahiler Tamamen Türklerden oluşan ve dirlik sahipleri tarafından beslenen ordunun en kalabalık ve en önemli sınıfıydı. Devletten maaş ve savaşlarda ganimet almazlardı. Savaş zamanı orduya katılırlar, barış zamanı toprağı işlerler ve bölgelerinin güvenliğini sağlarlardı. Savaşta Sancak Beyi tarafından komuta edilirlerdi. Ayrıca azaplar, akıncılar, gönüllüler, deliler, beşliler, yaya ve müsellemler, derbentçiler, turnalar gibi kısımlara ayrılan askeri kuvvetler de vardı. 13.1.4.3. Yardımcı Kuvvetler Bağlı beylik ve devletlerden gelen kuvvetlerdi. 13.1.4.4. Donanma Osmanlı Devleti nin ilk donanması Karesi Beyliği nin alınmasından sonra oluştu ve zamanla gelişti. Osmanlı nın en büyük tersanesi Haliç Tersanesi ydi. Osmanlı en büyük donanmaya Kanuni Dönemi nde Barbaros Hayrettin Paşa ile ulaştı. Osmanlı donanması ince donanma ve donanma-i amire olmak üzere iki gruba ayrılırdı. İlki Irmaklarda dolaşan kürekli gemilerden oluşan donanmalardır. Diğeri kalyon, kadırga gibi büyük gemilerden oluşan, denizlerdeki donanmadır. Osmanlı donanma komutanına Kaptan-ı Derya unvanı, görev yapan askerlere de levent adı verilirdi. Kaptan-ı Deryalığın merkezi Cezayir di. 13.1.5. Toplum Yapısı Sosyal hayat Osmanlı Devletinde halk çeşitli bakımlardan çeşitli gruplara ayrılıyordu. 13.1.5.1. Siyasi Bakımdan Osmanlı toplum yapısı yönetenler ve yönetilenler olmak üzere iki bölüme ayrılmaktaydı. 1. Yönetenler:(Askeriler) Saray halkı, ordu mensupları, ulema sınıfı ve devlet memurları bu sınıfı oluştururdu. 2. Yönetilenler:Bunlara Reaya(halk) da denirdi. Bunlar yönetime katılmayan ve kendi işiyle meşgul olan ve devlete vergi veren kimselerdir. 11

İslam Tarihi II 13.1.5.2. Dini Bakımdan 1. Müslümanlar: Müslüman halkın çoğu Türklerden oluşurdu. Askerlik yaparlardı. Öşür denilen vergi verirlerdi. 2. Gayrimüslimler: Genellikle Hristiyan ve Musevi halk bu sınıfı oluştururdu. Bunlardan haraç ve cizye vergileri alınırdı. Askerlik yapmazlardı. 13.1.5.3. Ekonomik Faaliyetler Bakımından 1. Çiftçiler:Köylerde yaşarlar tarım ve hayvancılıkla uğraşırlar. 2. Esnaflar:Şehir ve kasabalarda otururlar ve sanat ve ticaretle uğraşırlardı. Her mesleğin bugünkü meslek odalarına benzeyen bir loncası vardı. Meslek loncaları bir araya gelerek Ahilik teşkilatını oluştururdu. 3. Tüccarlar:Ülke içinde ve dışında mal alıp satan kimselerdir. 4. Göçebeler:Genellikle hayvancılıkla uğraşır, hayvanlarına otlak bulmak için sürekli dolaşır. 13.1.5.4. Sosyal Hareketlilik Bakımından Toplum Dikey ve yatay hareketlilik vardı. Osmanlılarda toplumun sosyal sınıfları arasında geçiş vardı. Dikey hareketliliğe şu örnekleri verebiliriz: Müslüman olmak, medrese eğitimi görmek, bürokrasi kalemlerine kâtip olmak, tımar sahibi olmak. Yatay hareketliliğe şu örnekleri verebiliriz: Savaş kaybetme sonucu Balkanlar dan Anadolu ya olan göçler, ihtiyaç sonucu köyden kente göçler gibi.osmanlı da halkın faydalanması için birtakım sosyal müesseseler yapılmıştır. Bunlar imaret, kalenderhane, han ve kervansaray, darüşşifa, ribat, külliye ve benzerleridir. 13.1.6. Maliye Osmanlı da Maliyeden sorumlu kişi Defterdardır. Osmanlı ekonomisinin gelişmesine paralel olarak defterdarların sayısı ikiye çıkarılmıştır. Osmanlı hazinesi İç Dış hazine olmak üzere ikiye ayrılırdı. 13.1.6.1. Hazine-i Âmire Dış hazine, vergilerin toplandığı ve harcamaların yapıldığı hazinedir. 13.1.6.2. Hazine-i Hassa İç hazine ise yedekte bekletilen hazinedir. Dış hazine yetmediği zamanlarda iç hazineden para aktarılırdı. Osmanlı para birimine akçe denirdi. İlk bakır para Osman Bey, ilk gümüş para (akçe) Orhan Bey, ilk altın para (sultani) ise Fatih tarafından bastırılmıştır. İlk kâğıt para Sultan Abdülmecit döneminde basıldı (1840). Hazine bonosu niteliğindeki bu paraya kaime denildi. Osmanlı Devletinde bankacılığa ilk geçiş, Tanzimat döneminde oldu. 12

Osmanlı Devleti nde Kültür Ve Medeniyet Ünite 13 Hazinenin gelir kaynakları şunlardan oluşmaktaydı: Ganimetlerin beşte biri (humus), Şer i vergiler (tekalif-i şeriyye: öşür, haraç, cizye ve zekat), Örfi vergiler (tekâlif-i örfiye: avarız, çiftbozan, çift resmi, ispenç, ağnam, resm-i pençik, bac, ihtisap, gümrük resmi vb. vergiler), Bağlı beylik ve devletlerden alınan yıllık vergiler ve hediyeler, Maden, tuzla, orman ve gümrük gelirleri, Müsadere. Osmanlı ekonomisinin en önemli sektörleri tarım, hayvancılık, ticaret ve zanaatkârlıktır. Lonca teşkilatı iç ticarette bir denetleme kurumu gibiydi.avrupalıların yaptığı Coğrafi Keşiflerle beraber yeni ticaret yollarının bulunması, Osmanlı nın elindeki İpek ve Baharat yollarının önemini kaybetmesine neden oldu. Ayrıca Coğrafi Keşifler sonucu Avrupa ya taşınan gümüş ve altın gibi değerli madenler bir süre sonra Osmanlı ülkesine girince; Osmanlı Devleti nin parasının değer kaybetmesine ve fiyatların yükselmesine neden oldu. Bununla birlikte XIX. yüzyılın ortalarından itibaren alınan dış borçlar giderek büyümüş ve ödenemez hale gelince de Avrupalı devletler Duyun-u Umumiye İdaresi ni kurarak (1881) Osmanlı nın gelir kaynaklarına el koymuşlardır. 13.1.7. Hukuk Osmanlı Devleti nde hukuk sistemi şer î ve örfi olmak üzere iki bölüme ayrılırdı. 13.1.7.1. Şer-i Hukuk İslam dinine göre düzenlenen kanunlardır. Yürütme ve yasama fetvalarla sağlanırdı. Temeli İslamiyet in Hanefi mezhebine dayandırılmıştır. Kazasker ve kadılar adli işlerden sorumlu görevlilerdi. Şer i hukukun işleyişini sağlayan en önemli kurum Kazaskerliktir. Kazasker, Osmanlı yargı sistemini oluşturan kadıların tayin ve terfi işlerini yapardı. Osmanlı Devletinde şer i ve örfî bütün meseleler Şer î Mahkemelerde çözümlenirdi. Eyalet, sancak ve kazalardaki mahkemelerde hakim olarak Kadı bulunurdu. Kadılar doğrudan Kazaskere bağlıydı. Kadılar devletten maaş almaz, davalardan aldıkları harçlarla geçimlerini sağlarlardı.mahkemeler herkese açıktı. Kadı nın verdiği karardan şüphe duyanlar üst mahkeme olarak Dîvân-ı Hümayun a başvurabilirlerdi. Osmanlı da Kadıların Görevleri: Halk arasındaki çıkan anlaşmazlıkları ve davaları çözme, Miras, ticaret, nikâh, vasiyet gibi davalara bakma ve bunları karara bağlama, 13

İslam Tarihi II Noter görevini yerine getirme, Askeri sınıf hakkında raporlar düzenleme, Bulunduğu bölgenin vergilerini toplayıp hazineye aktarılmasını sağlama, Vakıfları denetleme, Yeni işletme (şirket) kurulmasını onaylama, Kazalarda belediye işlerini yürütme, Merkezden gelen tüm emirleri halka duyurma, halkın dertleriyle ilgilenme, Kanun kaçaklarını takip etme ve cezalandırılmalarını sağlamak. Daha küçük yönetim birimlerinde (nahiyelerde) kadı adına hüküm verenlere naib denirdi. Mahkemelerde görülen davalar Şeriyye Sicilleri denilen defterlere kaydedilirdi.müslüman olmayanların hukuki işleri bağlı oldukları cemaat yasalarına ve mahkemelerine göre düzenlenirdi. 13.1.7.2. Örfi Hukuk İslamiyet öncesinden bu yana devam eden töre kurallarının İslamiyet e aykırı olmayacak şekilde düzenlenmesiyle oluşan kurallardır. Örfi hukuka padişahın yönetim, maliye ve ceza gibi konularda çıkarttığı kanunnameler de dâhildi. Örfi kanunlar hazırlanırken İslam hukukuna aykırı olmamasına dikkat edilirdi.bu hukuk sisteminde yasama yetkisi padişaha aittir. Örfi konularla ilgili padişah buyrukları Ferman olarak Nişancı tarafından kaleme alınırdı. Daha sonra da yine Nişancı tarafından, çıkartılan fermana padişah tuğrası işlenir ve fermanın resmiyet kazanması sağlanırdı. Fatih Dönemi nde hazırlanan Kanunname-i Ali Osman ile örfi hukuk toplatılmış ve yazılı hale getirilmiştir. Bu kanunlar Kanuni Dönemi nde en gelişmiş düzeye ulaştır. Osmanlı da sürekli uygulanan kanunlara Kanun-u Kadim denmiştir. Osmanlı Devleti nde adalet işleri; Şer-i mahkemeler, Cemaat mahkemeleri, Konsolosluk mahkemeleri ve XIX. yüzyıldan itibaren Batılı tarzda mahkemeler tarafından yürütülmüştür. 1878 de İslami temelli ilk medeni hukuk, Mecelle adı altında toplanmıştır. İlk defa Tanzimat Fermanı yla (1839) herkesin temel hakları güvence altına alındı. Hukuk devleti kavramı gelişti. 1856 Islahat Fermanı ile karma mahkemelerin kurulması kabul edildi. Abdülaziz Dönemi nde Dîvân-ı Ahkam-ı Adliye (Yargıtay) adlı bir yüksek mahkeme kuruldu. 1878 de de hukuk alanında uzman ihtiyacını karşılamak amacı ile Mekteb-i Hukuk-i Şahane (Hukuk Fakültesi) kurulmuştur. 13.1.8. Eğitim Ve Öğretim Osmanlı da eğitim ve öğretime büyük önem verilmiştir. Başlıca eğitim kurumları; mahalle mektepleri (sıbyan mektepleri) ve medreselerdir. 14

Osmanlı Devleti nde Kültür Ve Medeniyet Ünite 13 13.1.8.1. Sıbyan Mektepleri Eğitim sisteminin ilk basamağıdır. Genellikle camilerin çevresinde bulunurdu. Ders verenlere Muallim adı verilirdi. Karma eğitim yapılırdı. Belli bir süresi ve sınıfı yoktur. Daha çok gramer ve dil eğitimi yapılırdı. İslamiyet ile ilgili bilgiler verilirdi. Ayrıca okuma yazma ve Kur an öğretilirdi. Osmanlı Devleti nde ilköğretim ilk defa İstanbul da II. Mahmut Dönemi nde zorunlu hale getirildi. 13.1.8.2. Medreseler Temel eğitim kurumlarıydı. Kuruluş yıllarında, Mısır ve Suriye de medrese eğitimi daha ileri olduğu için buralara öğrenci gönderilmiş, buralardan medreselere hoca getirilmiştir. Medreselerde dil Arapçaydı. Buralarda dini ve pozitif bilimler birlikte okutulmuştur. Okutulan dersler ise şu şekildedir; Dini Bilimler; Kuran, Hadis, Fıkıh, Kelam, Belagat (Kur an daki edebi söz ve kavramları açıklama bilimi), Feraiz (İslam a göre miras hesaplama bilimi), Pozitif Bilimler; Kimya, Matematik, Hendese, Astronomi, Tarih, Coğrafya dır. Medreselerde öğrencilerin bütün ihtiyaçları vakıflar tarafından karşılanıyordu. Medreselerde eğitim veren öğretim görevlilerine muid veya müderris denirdi. Fatih Dönemi nde Sahn-ı Seman (Sosyal Bilimler ve Hukuk Fakültesi özeliğindedir. Bu medrese günümüzdeki İstanbul Üniversitesi nin temelidir. Osmanlı nın yüksek düzeyde eğitim veren ilk medresesidir.) ve Kanuni Dönemi nde açılan Süleymaniye medreseleri (Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Tıp ve Fen Fakültesi özelliğindedir. Çağın en iyi eğitim veren kurumu kabul edilir.) en yüksek eğitim öğretim kurumlarıdır. Fatih Dönemi nde ayrıca devlet memuru yetiştirmek amacıyla devşirmelerin okutulduğu Saray Mektebi de denilen Enderun açılmıştır. Daha sonraları Enderun a Müslüman ailelerin çocukları da alınmıştır. Enderun da; askeri eğitim, idari eğitim, beden eğitimi, sanat eğitimi verilirdi. Medrese eğitimi görenler Kadı, Müftü, Kazasker, Defterdar, Nişancı olabilirdi. Medreselerde eğitim görenlere Suhte, Softa, Talebe, Danişment ; medreselerde yetişen bilginlere Ulema denirdi. Medreselerde verilen eğitimin yanı sıra halkın da eğitim almış olduğu yerler vardır. Bunlar; tekke, cami, dergâh, zaviye, lonca, saray okulları ve konaklardır.duraklama Dönemi nden itibaren medreseler ve ulemalık yozlaşmaya başlamış, Beşik Ulemalığı doğmuştur. Bu durum medreselerdeki eğitim kalitesini düşürmüş ve müspet (pozitif) ilimlerin okutulmasını engellemiştir. Bu da Osmanlı Devleti ni olumsuz etkilemiştir. 1869 da çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile azınlıkların özel okul açabileceği hükme bağlanmıştır. II. Meşrutiyet yıllarına gelindiğinde artık medreseler sadece din adamı yetiştiren kurumlar haline gelmişti. 15

İslam Tarihi II Medreseler, 3 Mart 1924 te çıkartılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile kapatılmıştır. Osmanlı Devletinde mesleki eğitimin en yaygın şekilde verildiği yer Lonca teşkilatlarıydı. Esnaf teşkilatı olan loncalar aynı zamanda birer eğitim yeri olup, çeşitli dönemlerde birer sanat okulu olarak görev yapmışlardır. Loncalara gayrimüslimler de üye olabilirdi. Osmanlı Eğitim Sistemi, XIX. yüzyılda değişikliğe uğramıştır. Bu yüzyılda medreselerin yanında Batılı tarzda eğitim öğretim yapan okulların açılması toplumda kültür çatışmasına neden olmuştur. Bunlar: 1835 te Mekteb-i Harbiye kuruldu. 1845 te Harp Okulları na öğrenci yetiştirmek amacıyla Askeri Liseler (İdadi) açılmıştır. 1856 Islahat Fermanı, eğitim alanında yenileşmede önemli bir dönüm noktası oldu. 13.1.9. Bilim, Dil Ve Edebiyat Osmanlı Devleti nde XIV., XV. ve XVI. yüzyıllarda bilime önem verilmiş ve birçok bilim adamı yetişmiştir. Osmanlı Devleti nde resmi dil Türkçe dir. Azınlıklara ise kendi dillerinde konuşma hakkı verilmiştir. Medreselerde bilim dili Arapça dır. Edebiyat dili ise Farsça olmuştur. Enderun da Türkçe kullanılmıştır. Türk, Arap ve Fars dillerinin bir arada kullanılması ile zamanla Osmanlıca (Osmanlı Türkçe si) adlı yeni bir dil ortaya çıkmıştır. Osmanlı Kuruluş Dönemi nde Türkçe ye büyük önem verildi. Halk Edebiyatı bu dönemde çok etkili olmuştur. Halk Edebiyatı nda Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal, Köroğlu, Karacaoğlan, Kul Mehmet, Gevheri, Emrah, Aşık Ömer, Zıhni, Dadaloğlu gibi önemli isimler yetiştirilmiştir. Osmanlı Yükselme Dönemi nde edebiyatta Arap ve İran kültürünün etkileri artmıştır. XV. yüzyıldan itibaren Dîvân Edebiyatı nın önemi artmıştır. Osmanlı Devleti nde Tekke Edebiyatı da gelişmiştir. 16

Osmanlı Devleti nde Kültür Ve Medeniyet Ünite 13 13.1.10. Sanat XV. yüzyılda gelişme gösteren Osmanlı güzel sanatları, XVI. yüzyılda en parlak dönemine ulaştı. Güzel sanatlardaki gelişme özellikle süsleme sanatlarında kendini gösterdi. Hattatlık, çinicilik, minyatür, nakkaşlık, kakmacılık, oymacılık, tezhip başlıca süsleme sanatı dallarıydı. Türk musikisi Osmanlılar döneminde gelişti.osmanlı sanatında en çok mimari alanında gelişme görüldü. 17

İslam Tarihi II 18