P i V O L K A, Y l: 4 Say : 16, Sayfa: 4

Benzer belgeler
Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Psikolojiye Giriş. Gözden geçirme oturumları. Evrim ve Akılcılık Ders 10. Pazartesi, 26/02, Salı, 27/02,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

Araştırma Notu 15/177

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

Öğretim Tasarımında ASSURE Modeli The Heinich, Molenda, Russell and Smaldino Model

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞINA

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

YÖKAKADEMİK (Yükseköğretim Akademik Arama Sistemi)

ÖĞRENME FAALĠYETĠ GELĠġMĠġ ÖZELLĠKLER

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

Anonim Verilerin Lenovo ile Paylaşılması. İçindekiler. Harmony

NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ STAJ ESASI

Politika Notu. Yönetişim Etütleri Programı. Ekim Özelleştirme Gelirlerinin Kullanımı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

KURUL GÖRÜ Ü. TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler. Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A..

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Ar. Gör. Cemil OSMANO LU Erciyes Üniversitesi lahiyat Fakültesi Din E itimi Anabilim Dal

DİCLE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ STAJ UYGULAMA ESASLARI 1. GENEL HUSUSLAR

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YAPAY ZEKA Problem Çözme ve Karar Verme Problem Çözme Süreci

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015


YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

ALGILAMA - ALGI. Alıcı organların çevredeki enerjinin etkisi altında uyarılmasıyla ortaya çıkan nörofizyolojik süreçler.

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

REFLEKS F HAREKETLER DÖNEM

NIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

FOTOGRAMETRİK DEĞERLENDİRME - ÇİFT FOT. DEĞ. Analog ve Analitik Stereodeğerlendirme. Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

İÇİNDEKİLER. 1. Projenin Amacı Proje Yönetimi Projenin Değerlendirilmesi Projenin Süresi Projenin Kapsamı...

SPROGVURDERING OG SPROGSCREENING AF 3-ÅRIGE BØRN

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU

5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Üç-fazlı 480 volt AC güç, normalde-açık "L1", "L2" ve "L3" olarak etiketlenmiş vida bağlantı uçları yoluyla kontaktörün tepesinde kontak hale gelir

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ÜNİTE 5 KESİKLİ RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 14) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

14.8. İşyeri Temsilcileri Şube Koordinasyonu

Parametrik Yapı Modelleme: BIM in Temeli

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 14) BİRİNCİ BÖLÜM

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

Güç Artık İnternette! Power is now on the Internet!

PROJE TEKLİF FORMU. Haydi birlikte harika bir iş çıkartalım.

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

ELEKTRĐKLĐ OCAK TR. Kurulum Kullanım Bakım

KDU (Kazanım Değerlendirme Uygulaması) nedir?

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri

3- Kayan Filament Teorisi

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

AMASYA ÜNĠVERSĠTESĠ AVRUPA KREDĠ TRANSFER SĠSTEMĠ (ECTS/AKTS) UYGULAMA YÖNERGESĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç-Kapsam-Dayanak-Tanımlar

GENEL İLETİŞİM. Öğr.Gör.Afitap BULUT Bülent Ecevit Üniversitesi 2013

İnşaat Firmalarının Maliyet ve Süre Belirleme Yöntemleri Üzerine Bir Alan Çalışması

Transkript:

FarklÕ Bir Bilinçlilik Durumu: Uyku* Metehan Irak epmirak@hacettepe.edu.tr Hacettepe Üniversitesi, Psikoloji Bölümü Uykunun úüleyiüi ve Genel Özellikleri Uyku çal ümalar n n geçmiüi oldukça eski y llara dayanmaktad r. Henüz beynin biyoelektriksel faaliyetlerinin kaydedilmediùi y llarda bile, insan uykusuyla ilgili gözlemlere dayal bilgiler vard. Geçmiü dönemlerde uyku, insanlar n dinlendikleri, günün yorgunluùunu silmek üzere geçirdikleri bir zaman dilimi olarak kabul edilirdi. Günümüzde ise uykunun, kendi içinde bir bütünlük oluüturacak üekilde organize bir durum olduùu kabul edilmektedir. Uykunun, sinir sisteminin aktif kat l m ile ortaya ç kan, belirli bir amaca hizmet eden bir dönem olduùu kabul edilmektedir (1, 2). Uyku, insan ömrünün yaklaü k üçte birini oluüturmakta ve farkl 5 dönemden oluümaktad r. Bu dönemlerden biri REM -H zl Göz Hareketleri- (Rapid Eye Movement), diùerleri ise Non-REM (NREM) olarak adland r lmaktad r. Bu dönemleri içine alacak üekilde bir tan m yap lacak olursa; uykunun, uyan kl kla beü uyku dönemi aras ndaki periyodik geçiüler olduùu söylenebilir. Genç eriükin insan n her bir uyku döneminde geçirdiùi zaman yaklaü k olarak üöyle daù lmaktad r: 1. dönem % 5-10, 2. dönem % 45-60, 3. ve 4. dönem % 20-25, REM dönemi % 20 30. Ev r e 1 Ev r e 2 Ev r e 4 R EM ûekil 1: Uyku evrelerinin EEG görüntüsü (3) Uykunun baülamas, eü zamanl olarak meydana gelen bir dizi faaliyet sonucu olmaktad r. Retiküler Aktivasyon Sistemi (RAS) ile çevresel sinir sistemi aras ndaki pozitif geribildirim döngüsünün engellenmesi (ketlenmesi), uyku merkezlerinin engelleyici etkileri ve uykuyu oluüturan kimyasal ajanlar n (nörotransmiterlerin) birikmesi uyan kl ktan uykuya geçiüe yol açmaktad r. Ayr ca, uykuya geçerken vücut s s ve kortizol düzeyi düümekte, melatonin salg s artmaktad r. Organizma, sirkadien ritm e uygun olarak uykuya giriüe haz rlanmakta, sinir sisteminde korteks alt * Bu çal üma yazar n Irak, M. (1998). Uyku ve bilgi iüleme süreçleri. Türk Psikoloji Yaz lar, 1 (1), 13-20. yaz s ndan derlenmiütir. Salvador Dali, Sleep bölgelerde, locus coeruleus da (LC) engellenme baülamakta, giderek dorsal raphe çekirdeklerinde (DR) faaliyetin artt ù dikkati çekmektedir. Bunun sonucu, eüzamanl olarak derin uyku ortaya ç kmakta, uyku derinleütikçe sinir sistemindeki engellenme derinleümektedir. Engellenme sürdükçe korteks alt bölgelerde kolinerjik sistem faaliyet göstermeye baülamakta ve kolinerjik faaliyet belirli bir noktaya ulaüt ù nda ise, REM dönemi ortaya ç kmaktad r. Genellikle k sa bir uyan kl k döneminden sonra insanlar 1., 2., 3. ve 4. uyku dönemine girmektedir. Uykunun baülamas ndan yaklaü k 90 dakika sonra da ilk REM dönemi ortaya ç kmaktad r. Daha sonra da yaklaü k 90 dakika aral klarla bir gecede, 3 ile 5 REM döneminden geçilmektedir. Genel olarak uykunun ilk üçte birlik bölümünde derin uyku, son üçte birlik bölümünde de REM uykusu daha fazla yer almaktad r (2, 4). Seçici olarak yavaü dalga uykusu ya da REM ortadan kald r ld ù nda, bir sonraki gecede insanlar n neredeyse bir önceki gecenin eksikliùini tamamlarcas na yoùun REM ya da yavaü dalga uykusu uyuduklar dikkati çekmektedir. Buna rebound fenomeni ad verilmektedir. Diùer bir deyiüle, bir anlamda organizma uyku aç ù n kapatmaya çal ümaktad r. Sadece REM ve yavaü dalga uykusunda rebound fenomeninin olmas, bu dönemlerin öneminin göstergesi olarak kabul edilmektedir. Fizyolojik deùiümelerin daha çok yavaü dalga ve REM döneminde çal ü lm ü olmas n n yan s ra uykunun diùer dönemlerinin yoksunluùunda rebound fenomeni olmamas da bu düüünceyi desteklemektedir. únsanlar n uyku süresini k saltt klar dönemlerdeki çal ümalarda öncelikle uykunun 1., 2. ve 3. dönemlerinin sürelerinin azald ù, yavaü dalga ve REM uyku süresinin olabildiùince korunduùu dikkati çekmektedir (2, 5). Yeterince uyunmad ù nda fiziksel ve biliüsel çökkünlük oluütuùu bilinmektedir. Hayvan deneylerinde de toplam uyku yoksunluùunda (deprivasyon) 6-7 haftadan sonra nedeni aç klanamayan ölümler ortaya ç kmaktad r. P i V O L K A, YÖl: 4 SayÖ: 16, Sayfa: 3

Yoksunluk sürecinde, önce adrenerjik sistemde aktivasyon ba lamakta, psikomotor alanda uyar lm l k olu maktad r. Bu dönemde yeterince besin al nmas na kar n kilo kayb olmakta, sistemin dengesi bozulmakta ve hayvan ölmektedir. Deney s ras nda uyku yoksunlu u sona erdirildi inde hayvan h zla normale dönmektedir. Gözlemler; uykunun, salt dinlenmek için var olmad, bu s rada bir dizi düzenlemenin yap ld, k sacas uykunun aktif süreçlerle dolu bir dönem oldu u dü üncesini peki tirmektedir (6, 7). REM uykusu oldukça farkl bir dönem olarak dikkati çekmektedir. REM döneminde solunum ve göz kaslar d ndaki iskelet kaslar nda tonus kayb (atoni) olmaktad r. REM s ras nda bili sel ve fizyolojik faaliyetlerdeki art dikkati çekmektedir. Rüyalar n % 80'inin REM s ras nda görüldü ü bilinmektedir. REM s ras nda beyindeki kan ak m çal malar, kan ak m n n ve oksijen kullan m n n uyan kl a benzer tarzda art lar gösterdi ine i aret etmektedir (5, 8). REM de elektroensefelogram (EEG) ani olarak de i ir ve uyan kl n ilk dönemindeki özelli i gösterir. Dolay s yla uykunun bu evresinde beyin faaliyeti yüksektir. Yukar da da de inildi i gibi REM genelde rüyalarla birliktedir ve rüya da bir zihinsel bir faaliyettir. Yava dalga uykusuna rüyas z uyku denilmesine ra men, rüyalar yava dalga uykusunda da görülür. Ancak yava dalga uykusundaki rüyalar ile, REM de görülen rüyalar aras nda fark vard r. REM deki rüyalar uyku sonras dönemde hat rlan rken, yava dalga uykusundaki rüyalar n hat rlanmas çok daha zordur. Ba ka bir ifadeyle, yava dalga uykusundaki rüyalar n kal c bir bellek kayd yoktur ya da çok azd r. Di er bir deyi le, yava dalga uykusunda görülen rüyalar, uyku sonras dönemde hat rlanabilecek kadar herhangi bir bellek sistemine yerle ememektedir (9). Alg lama, bellek, bilgi i leme, ö renme süreçleri bir bütün içinde ele al nd nda, REM-rüyabili sel i lev ili kisi anla labilecektir. An larla yak ndan ili kili olan bu i leyi, uyan kl ktaki dü ünme i levleriyle benzerlik göstermektedir. Uyan kl kta oldu u gibi REM de de beynin faal oldu unu gösteren çal malar bulunmaktad r. Uyku - Bilgi leme Süreçleri li kisi Organizmaya gelen bir uyar c n n duyum (sensation) sürecinden geçmesinden sonra, o uyar c ya ili kin bili sel düzeydeki de erlendirmeler genel olarak bilgi i leme süreçleri (information processing) ad alt nda toplanmaktad r. Bilgi i leme süreçlerini, her bir sistemin kendi içindeki a amalar ve i leyi leri farkl l klar göstermekle beraber, duyum, dikkat (attention) ve bellek (memory) sistemleri olu turmaktad r. nsanda ve memeli hayvanlarda, uyan kl takip eden REM periyotlar öncesinde ve sonras nda sunulan ö renme görevlerinin gerçekle mesi bak m ndan, çok az fark oldu u görülmü tür. Bu tür deneylerde ilk göze çarpan sonuçlar, uyan kl k ve REM aras nda, bilgi i leme süreçleri aç s ndan benzerlik bulunmas d r. REM ve ö renme aras nda kurulmaya çal lan ilk ba lant lardan biri, her iki durumda da hücre düzeyinde protein sentezlenmesindeki art t r. Uyan kl kta bir görevin ö renilmesi s ras nda (örne in problem çözme) ve REM uykusu s ras nda protein sentezlenmesi engellendi inde bu i leyi ler bozulmaktad r. Yani uyku bölünmekte; buna kar n uyan kl kta ise ö renme yava lamakta ya da gerçekle ememektedir (9). Baz deneysel çal malar s ras nda, ilaçlarla protein sentezi engellendi inde, REM uykusu ya bloke olmu ya da bozulmu tur. Di er yandan benzer ara t rmalar, REM uykusu ve protein ba nt s na benzeyen i leyi in, ö renme ve bellek i leyi inde de oldu una dair görü ler ileri sürmektedir (1). Uyku aç s ndan bak ld nda bu durum, psikolojik fenomenlerin de etkisiyle garip, yeni bir nöral faaliyet biçimidir. Baz ara t rmac lar bu durumun, uyan kl kla kar la t r ld nda, asl nda garip olmayan ancak bilinmeyen yeni ve uyan kl ktaki alg ve dü ünceyle benzer bir durum oldu u ileri sürmektedir (9). REM s ras nda Pontogenikulo-oksipital (PGO) faaliyetleri dikkat çekmektedir. PGO faaliyetleri temel olarak alg ya da uyar lmayla ili kilidir. PGO, REM s ras nda bir tür uyar lm l a yol açarak oksipital bölgeyi (görmeyle ilgili beyin lobu) uyarmakta ve görsel olaylar n/kay tlar n harakete geçmesini sa lamaktad r. Bunun yan s ra PGO, REM s ras nda alg sal mesajlar farkl biçimde ele almakta ve kortikal düzensizli e (desenkronizasyona) yol açarak rüya imajlar n n olu umunda rol oynamaktad r. Bu yolla, bireysel anlamda kendine özgü bir biçimde olu an rüyalar n, gerekli olmayan kay tlar silerek, gerekli olanlar ise düzenleyerek duygusal ve bili sel dengeye hizmet etti i ileri sürülmektedir (6, 7, 10). PGO, uyan kl ktaki görme alg s nda oldu u gibi beyin sap bölgesinden talamik genikulate bölgeden geçerek oksipital loba ula maktad r. Uyan kl ktan farkl olarak, REM de PGO herhangi bir d uyar c olmadan ortaya ç kmaktad r. Rüyalar n görsel materyalle olu mas bu yolla aç klan rken, neden görsel? sorusu ise yan tlanamam t r. Uykuda bilgi i leme, ço unlukla REM döneminde gerçekle mekte, bu s rada beyin yayg n bir ekilde aktif olmaktad r. Uyan kl ktan farkl olarak, d ardan uyar al nmadan i lemler yap lmakta, ancak bunlar baz uyku bozukluklar d nda motor ifadelere dönü ememektedir. Yap lan i lemlerin eyleme geçirilememesi nedeni ile sempatik sinir sistemi geribildirim almamakta, gerçek anlamda da yer-zaman ba lam nda kontrol ortadan kalkmaktad r. Uykuda, önceden alg lanm olan ya ant lar veya olaylar aras ndaki ili kiler P i V O L K A, Y l: 4 Say : 16, Sayfa: 4

de erlendirilmekte, nesne ya da olaylar anlamland r lmakta, cevaplar n bili sel motor ön haz rl yap lmaktad r. Bu s rada ki iler, ya ad klar n n içindeki ayr nt lar ke fetmekte, bunlar aras nda yeni ve olanaks za yak n bile enlere ula maktad rlar (6, 7). Uykudaki bilgi i leme süreçlerine ili kin olarak iki temel soru vard r. Bunlardan ilki, beyin yap lar uykuda hangi tür bilgi i leme süreçlerine olanak sa lamaktad r? kincisi ise, bilgi i lemeyle ilgili hangi tür olaylar n kal nt lar /etkileri uyan kl ktan uykuya transfer edilmektedir? Uyan kl ktaki gibi uykuda da bilgi i leme s ras nda, gelen bilgiye hücresel bir cevap (uyan kl ktakinden daha geç bir sürede ve iddette) ve beynin faaliyet düzeyine göre baz bilgi a lar nda (özellikle serebral yap larda) aktif bir haz rl k görülmektedir (11). Bu bilgilerden hareketle, uykuda bilgi i lemenin tam olarak var oldu unu söyleyebilmek için u iki durumun test edilmesi gerekir: 1) Bir uyar c n n ya da görevin sunulmas sonucunda, bu görevin ya da uyar c n n ö renilmesinin yan nda, bu sürecin uykuda da tan nmas (fark na var lmas ) gerekir. 2) Bununla ilgili yeni ça r mlar n, uykuda ekillenmesini beklemek gerekir. Bu a amada üzerinde durulmas gereken bir nokta vard r. Ö renme, organizmaya gelen uyar c lar n, organizmada belirli bir davran de i ikli i yaratmas olarak tan mlan rsa, uykuda böyle bir i leyi ten söz etmek olanakl de ildir. Bu nedenle, ö renme ifadesi yerine, uykuda bilgi i leme ifadesinin kullan m daha yerinde olacakt r. Bu konudaki ilk spekülasyonlar n kaynaklar ndan biri psikoanalitik yakla mla yap lan rüya analizleridir. Bu analizlerde, çok say da rüyan n birkaç ortak tema etraf nda topland ve belli bir patolojinin kayna n, bireylerin sembolik görüntüleriyle rüyalar nda ya ad klar ; bast r lm olan ya ant lar n, duygular n veya dü üncelerin farkl semboller arac l yla yeniden i lendi i bildirilmi tir. Ba ka bir deyi le, bu bireylerin, uykular nda ve rüyalar nda bilinçalt n belli bir süre de olsa bilinç düzeyine ç kard klar, böylece bir tür hat rlama ve geri getirme sürecini i leme soktuklar bildirilmi tir (12). Foulkes, boylamsal bir çal mas nda, 5-13 ya lar aras ndaki bir grup çocu un be y l süreyle, rüya içeriklerini ve zihinsel geli imlerini incelemi ve rüya içerikleriyle, zihinsel geli im düzeylerini kar la t rm t r. Sonuçta, rüya içeriklerini temsil ve ifade etme yetenekleri, sembolle tirme yöntemleri, sembolleri anlamland rma yetenekleri ve rüyalar n mant ksal ifadelerle aç a vurma yetenekleriyle, zihinsel geli im süreçleri aras nda do rusal bir ili ki saptam t r. Çocuklar n ya lar na göre zihinsel geli imleri artt kça, rüyalar na ili kin sözü edilen yeteneklerinde de bir art gözlenmi tir. Sonuç olarak Foulkes, çocuklar n ya ilerledikçe bili sel düzeydeki i leyi lerinin geli imiyle, rüyalar ndaki sembollerin analizindeki bili sel i leyi aras nda yüksek ve do rusal bir ili ki oldu unu saptam t r (Akt., 9). Sözü edilen ara t rma asl nda beklenen sonuçlar vermi tir. Çünkü, bireylerin ya lar ilerledikçe buna ba l olarak geli en bilgi i leme performanslar belirli bir ya a kadar rüyalar na da yans maktad r. Ara t rman n en ilgi çeken yönü rüyalar n içeri indeki geli menin, bili sel fonksiyonlar n ve de özellikle bellek fonksiyonlar n n geli imiyle paralel oldu una dikkat çekmesidir. REM, memelilerde görülen bir uyku dönemidir. Yeni do anda, günlük uykunun yakla k yar s n REM olu turmaktad r. Belki de bili sel i levlerin do umla birlikte rüyada gözden geçirilmeye ba land söylenebilir. REM, duygu ve dü ünce alanlar ndaki düzenlemelerle ili kilidir. Bu de i me de genel ifadesiyle rüyay olu turur. Rüyalar n büyük bir bölümünün yer ald REM in i levinin baz an ve ya ant lar unutmak; baz lar n da daha iyi an msamay sa lamak oldu u söylenebilir. Bu anlamda REM s ras nda bellek yeniden i leniyor gibidir. Asetilkolinin (Ach), uyan kl kta uyaran-bellek ili kisini h zland rmas, bu maddenin REM in ortaya ç k n sa lamas, Ach- REM-bellek aras nda bir ili kinin var oldu una i aret etmektedir. Ancak REM de norepinefrin gibi kimyasal ajanlar n farkl i leyi i, rüyadaki olaylar n zaman, yer, ki iler ile ve bunlar aras ndaki ba lant lar n tuhaf, garip ve anla lmaz bir hal almas na yol aç yor gibi görünmektedir. Bu da uyku ve uyan kl ktaki bilgi i lemenin nitelik yönünden fark n aç klamada bir yakla m olarak de erlendirilebilir. Uykuda Bilgi leme Süreçleri Konusundaki Çal malar n Genel Sonuçlar Uykuda bilgi i leme süreçlerine ili kin yap lan çal malar, baz aç lardan grupland r labilmektedir. Bu çal malar n baz lar nda, belirli uyku evrelerindeki yoksunlu un, uykudan önce yap lan ö renme ya ant s na etkisi incelenmektedir. Baz çal malar da, hangi uyku evresinin hangi bellek türüyle ili kili oldu uyla ilgilidir. Bunun yan s ra, rüyalar n içeri iyle ili kili olarak, bunlar n belli uyku evrelerinde nas l farkl la t n n ya da bilgi i leme süreçlerinin özellikle uykunun hangi evresinde (ya da evrelerinde) yo un oldu unun ve bu evreler aras nda varsa farkl l klar n ortaya konmas amaçlanm t r. Sözü edilen ara t rma yakla mlar n n genel sonuçlar a a da özetlenmeye çal lm t r. Daha ayr nt l bilgi için yazar n ilgili makalesinden yararlan labilir (13). Ö renme yukar da da de inildi i gibi organizmaya gelen uyar c n n(lar n), organizmada belli bir davran de i ikli i yaratmas olarak tan mlan rsa, mevcut ara t rma bulgular na dayan larak, uykuda ö renme gibi bir durumdan söz etmek olanaks zd r. Bu nedenle genel yakla m, P i V O L K A, Y l: 4 Say : 16, Sayfa: 5

uykuda bilgi i leme süreçlerinin incelenmesi ve de erlendirmesi yönünde olmak durumundad r. Uyku ve uyan kl ktaki bilgi i leme süreçleri benzerlik göstermektedir. Temel ve önemli bir farkl l k olarak, uyan kl ktaki bilgi i leme süreçleri d uyaran n varl ndan hareketle yap l rken, uykuda içsel uyar lma söz konusudur. Bu nedenle, uykudaki bilgi i leme çal malar na ili kin bak aç s, uyku fenomenlerinin kendi iç i leyi inden olmak durumundad r. Çünkü, uykudaki bilgi i leme çal malar na yaln zca uyan kl k penceresinden bak l rsa, birçok sonuç tutars z ve ba nt s z görünmektedir. Uykuda bilgi i leme ara t rmalar n n ula t temel sonuç, uykunun özellikle bellek i leyi iyle il kili oldu u, hatta bellek i leyi ine olumlu etkilerinin oldu udur (14, 17). Uyku yoksunlu u, gerek insan gerekse hayvan çal malar nda önemli ve benzer sonuçlar vermi tir. Bu sonuçlara bak ld nda uyku yoksunlu unun, uyan kl ktaki bilgi i leme süreçlerine olumsuz etki yapt sonucu elde edilmi tir. Uyku yoksunlu u gerek yoksunluktan hemen sonraki uyan kl k dönemindeki hedeflenen belli bir ö renme ya ant s na, gerekse yoksunlu u izleyen gün içindeki genel bilgi i leme süreçlerine olumsuz etki yapmaktad r. Hat rlamada güçlük, alg e i inin yükselmesi, dikkat da n kl vb. (17, 18). Di er yandan uyku yoksunlu u çal malar nda, yoksunlu un zaman ve hangi uyku evresinde yap ld önem kazanmaktad r. Çünkü farkl zamanlardaki ve farkl uyku dönemlerindeki yoksunluklar n, bilgi i leme süreçleri üzerine olan etkisi de farkl olmaktad r (19, 21). Baz uyku evrelerinin (REM, NREM vb.), baz bellek türlerine (anlamsal bellek, olay belle i vb.) özelle mi oldu u tam olarak söylenemese de, baz uyku evrelerinin baz bellek türlerinin i leyi iyle daha yak n ili ki içinde oldu una dair ara t rma bulgular bulunmaktad r. Bu da uyku evrelerinin birbirlerinden ayr lan di er özelliklerinin yan nda, bilgi i leme süreçleri söz konusu oldu unda da farkl özellikleri oldu unu göstermektedir. Bu aç dan bak ld nda, uyku ve evreleri, kendi içinde bili sel i levler aç s ndan bütünlük ta maktad r (22, 23). Ara t rmalara ili kin di er bir genel bulgu ise, uyku öncesi sunulan bili sel görevin türü ile (motor görevler, alg e i i, bellek görevleri vb.) ilgilidir. Uyan kl ktaki farkl bili sel görevlerin ard ndan yap lan uyku yoksunlu u etkisi de farkl olmaktad r. Di er bir deyi le, uyku yoksunlu u farkl bili sel görevler üzerinde farkl etkiler yaratmaktad r (17, 23). Sonuç olarak, yukar da sözü edilen ara t rma ve yakla mlar genel olarak ele al nd nda, uykuda bilgi i leme süreçlerinin var oldu unu söyleyebiliriz. Ancak uykudaki bilgi i leme süreçlerini inceleyen ara t rma yakla mlar n n s n rl l klar na da dikkat etmek gerekir. Çünkü, uyan kl ktaki bilgi i leme süreçleri çal malar n n zorlu u dikkate al nd nda, ayn tür bir çal man n uykuda yap l yor olmas, uygulama aç s ndan birçok zorlu u da beraberinde getirmektedir. Popüler olan birçok konu gibi uyku konusu da spekülasyonlara aç kt r. Uykunun insan ya am ndaki önemi, konu hakk nda yanl yorumlara yol açm, bilimsel olarak desteklenmemi ve ço unlukla magazinsel içerikli tart malara malzeme olmaktan kurtulamam t r. Uyurken ö renin, uyurken dil ö renin, az uyuyun; çok uyuyun, ustalardan rüya yorumlar, istedi iniz rüyay görmek için unlar yap n vb. sloganlar san r m hat rlat c olmu tur. Hatta, yazar n uyku konusundaki bir makalesi, makalenin verdi i ana mesaj n tam tersi bir ba l k ve ilginç foto raflarla süslenerek, yine yazar n bilgisi d nda bilimsel içerikli oldu unu iddia eden popüler bir dergide, hem de kapak konusu yap larak yay nlam t r. Bu türden yay nlar n önüne geçmek; bilimsel bulgulara öncelik vermek ve bu bulgular gündelik hayat n içine bir girdi olarak sunmaktan geçmektedir. Bilimin amaçlar ndan biri do a olaylar n, bilimsel yöntemi kullanarak aç klamaya çal mak ve mümkün oldu unca gizemden ar n k hale getirmektir. Uzun y llard r uyku konusunda yap lan ara t rmalar ve bu yaz da uykunun bili sel süreçlerle olan il kisine yönelik aktar lan bilgiler, uykunun tamamen gizemli bir olay olmad na i aret etmektedir. Böylece, gündelik hayatta uykuya ili kin bak aç s n n ve uykuyu anlamaya yönelik çaban n, yine bilimsel temele dayanmas önemli olmaktad r. Kaynaklar: 1. Hobson, J.A. (1990). Sleep and dreaming. Journal of Neuroscience, (10), 371-382. 2. Siegel, J.M. (1990). Mechanism of sleep control. Journal of Clinical Neurophysiology. (7), 49-65. 3. Köro lu, E. (1996). Uyku Monograflar Serisi 1 ve 2, Ankara: Hekimler Yay n Birli i. 4. McFadden, D. (Ed.) (1980). Neural mechanism in behavior. New York: Springer-Verlag. 5. Jasper, H.H., & Tessier, J. (1971). Acetylcholine liberation from cerebral cortex during paradoxical (REM) sleep. Science, (172), 601. 6. Ayd n, H. (1994a). Ya am m z n gizli kalm kesiti: Uyku. Bilim ve Teknik, (317), 32-37. 7. Ayd n, H. (1994b). Uykuda uyanan hayallerimiz: Rüya. Bilim ve Teknik, (318), 22-28. P i V O L K A, Y l: 4 Say : 16, Sayfa: 6

8. Molinari, S., & Foulkes, D. (1969). Tonic and fhasic events during sleep: Psychological correlates and implications. Perceptual and Motor Skills, (29),343-368. 9. Anch, M.A., Browman, P.C., Mitler, M.M., & Walsh, K.J. (1988). Sleep. A scientific perspective. New Jersey: Prentice Hall, Engelwood Cliffs. 10. Ayd n, H., & Özgen, F. (1992). The effect of imipramine on REM: Paradoxical or paralell? European Neuropsychopharmacology, 2(3), 389-391. 11. Hennevin, E., Hars, B., Maho, C., & Bloch, V. (1995). Processing, of learned information paradoxical sleep: Relevance for memory. Behavioral Brain Research, (69), 125-135. 12. Tobler, I. (1995). Is sleep fundamentally different between mammalian species? Behavioral Brain Research, (69), 35-41. 13. Irak, M. (1998). Uyku ve bilgi i leme süreçleri. Türk Psikoloji Yaz lar, 1(1), 13-20. 14. Drucker-Colin, R. (1995). The function of sleep is to regulate brain excitability in order the requirements imposed by waking. Behavioral Brain Research,69, 117-124. 15. Manica, M. (1995). One possible of sleep: To produce dreams. Behavioral Brain Research, (69), 203-206. 16. Marks, A.G. ve di er. (1995). A functional role for REM sleep in brain maturation. Behavioral Brain Research, 69, 1-11. 17. Smith, C. (1995). Sleep states, memory processes and synaptic plasticity. Behavioral Brain Research, (78), 49-56. 18. Cicogna, P., Cavellero, C., & Bosinelli, M. (1991). Cognitive aspects of mental activity during sleep. American Journal of Psychology, 104(3), 413-425. 19. Datto, L. (1996). Sleep stages, memory and learning. Canadian Medical Association Journal. 154(8), 1193-1196. 20. Empson, J. (1993). Sleep and dreaming (2nd. Ed.). Hovester-Wheatsheaf. 21. Guerrien, A., Dujardin, K., Mandai, O., & Lecomte, P. (1991). Improvement of memory by auditory-stimulation during REM sleep. International Journal of Psychophysiology.11(1), 36-37. 22. Gardner-Medwin, A.R., & Kaul, S. (1995). Possible mechanism for reducing memory confusion during sleep. Behavioral Brain Research, (69),167-175.. 23. Smith, C., & Wong, P.T.P. (1991). Paradoxical sleep increases predict successful learning in a complex operant task. Behavioral Neuroscience. 105 (2), 282-288. Past Dreams P i V O L K A, Y l: 4 Say : 16, Sayfa: 7