GAP BÖLGESİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ. Doç. Dr. Gürsel DELLAL Ankara Üniversitesi



Benzer belgeler
GAP BÖLGESİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİREN İŞLETMELERİN EKONOMİK ANALİZİ ve HAYVANSAL ÜRÜNLERİN PAZARA ARZI

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

ÖZET Doktora Tezi TÜRKİYE DE ANKARA KEÇİSİ YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YAPISAL VE YETİŞTİRİCİLİK ÖZELLİKLERİ Havva ÖZDEMİR Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri En

Tarım Sayımı Sonuçları

Burdur İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiriciler Birliği Üyesi Koyunculuk İşletmelerinin Yapısal Özellikleri ve Sorunları Üzerine Bir Araştırma*

BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU TÜRKİYE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 4. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

Burdur İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Üyesi Keçicilik İşletmelerinin Yapısal Özellikleri ve Sorunları Üzerine Bir Araştırma

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

HAYVANCILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Altyapı ve Çevre İzleme Daire Başkanlığı ANKARA / 25 AĞUSTOS 2014

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

BULDAN HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

GAP BÖLGESEL TAŞIMACILIK VE ALTYAPI GELİŞTİRME PROJESİ

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

önemli yer tutmaktadır. Çünkü Türkiye'nin coğrafi şartları, arazi durumu ve tarımsal ORTA ANADOLU'DA KOYUN YETİŞTİRiCİLİGİ VE EKONOMİK ÖNEMİ

Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ. Gaziosmanpaşa Üniversitesi

1926

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 5. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

Diyarbakır Ticaret Borsası Laboratuar Rapor No:002-08

ISBN: YAYIN NO: GAPUTAEM-K-01

T.C. SELÇUK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ

SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması

Van İli Küçükbaş Hayvancılık İşletmelerinin Mevcut Durumu ve Verimliliği Etkileyen Sorunların Tespiti Üzerine Bir Araştırma *

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

AMASYA KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ VE SORUNLARI

KONYA SÜT SEKTÖR RAPORU (Konya Süt Eylem Planı)

TC. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI GAP ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ. Hayvancılık Raporu

Gap Bölgesinde Hayvansal Üretimde Mevcut Durum Ve Geliştirme Çalışmaları

TARIM İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Kaynak (1) Dr. Cemal ÇAKMAK

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri

SİVAS İLİ TARIM VE HAYVANCILIK RAPORU

T.C...İLÇESİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI BAŞKANLIĞI KOYUNCULUK PROJESİ

Kahramanmaraş İlinde Süt Üretimine Yönelik Keçi Yetiştiriciliğine Yer Veren Tarım İşletmelerinin Ekonomik Analizi *

Başlama Tarihi 2011 Bitiş Tarihi 2015 Proje Bütçesi - Mehmet Emin VURAL, Veteriner Hekim

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

TÜRKİYE DE TARIM ve HAYVANCILIK: SORUNLAR VE ÖNERİLER DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ

Hüsamettin GÜLHAN T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

S. Kızıloğlu 1, E. Karakaya. Structural Condition, Problems and Solutions of Small Livestock Enterprises in Bingol

Tekirdağ&Ziraat&Fakültesi&Dergisi&

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

Koyun ve keçi sütü ve ürünlerinin üretiminde karşılaşılan temel sorunlar ile muhtemel çözüm önerileri

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

İÇİNDEKİLER KIRMIZI ET, SÜT VE YEM SEKTÖRÜ ANALİZİ Kırmızı Et Sektöründeki Gelişmeler Yem Sektörü Pazar Analizi... 21

Grafik-1: Avrupa Birliğinde Haftalık Dana Karkas Ortalama Fiyatları / 100 KG

Kesilen Hayvan Sayısı

İLİMİZDE HAYVANCILIĞIN DURUMU

KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG

GAP Bölgesinde Mekanizasyonun Gelişimi ve Sorunları. Development and Problems of Agricultural Mechanization in GAP

Grafik-1: Avrupa Birliğinde Haftalık Dana Karkas Ortalama Fiyatları / 100 KG

ÇEŞİTLİ YÖRELERDE YAPILAN ARAŞTIRMA SONUÇLARINA GÖRE TARIM İŞLETMELERİNDE GELİR DURUMU VE TÜKETİM EĞİLİMLERİ

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU (TKDK) DESTEKLERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

VİRANŞEHİR İLÇESİNDE GELENEKSEL ÜRETİM YAPAN KOYUNCULUK İŞLETMELERİNDEN ELDE EDİLEN VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

TARIM - AGRICULTURE. İlkay Dellal. 6 th March 2018, Bilkent Hotel, Bilkent- Ankara 6 Mart 2018, Bilkent Otel, Bilkent Ankara

TEKİRDAĞ İLİNDE KABA YEM ÜRETİMİ VE İHTİYACI KARŞILAMA ORANI

KONYA İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ KIRSAL KALKINMA VE ÖRGÜTLENME ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ KERIM MUZAÇ

T.C. Kalkınma Bakanlığı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

TARIM İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EYLÜL Bilgi Notu. 1 S a y f a.

2014 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

AKÖREN İLÇE RAPORU 2014

1. KIRMIZI ET SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER a. Kırmızı Et Sektörü Pazar Analizi

2023 E DOĞRU BARTIN TARIMI

KAMU KURUMLARI VE BELEDİYELER İLE YÜRÜTÜLEBİLECEK ÇALIŞMA VE PROJELER

2013 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

Gayri Safi Katma Değer

GAP BÖLGESİNDE YER ALAN İLLERİN YATIRIM FAALİYETLERİ BÖLGESEL TOPLANTISI

... i S TAT i S T i K L E R L E DiYAR BAKiR 2018

HATAY TARIM VİZYONU

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

PROGRAM EKİNİN GAYRİ RESMİ ÇEVİRİSİDİR. E K L E R EK DAİMİ İKAMET EDENLERİN SAYISI, TOPLAM NÜFUS, İLLERE GÖRE ŞEHİR VE KIRSAL

DİYARBAKIR İLİ SIĞIRCILIK İŞLETMELERİNİN GENEL YAPISAL DURUMU VE BAKIM-BESLENME TEKNİKLERİ ANALİZİ PROJESİ

İlk Tohumlama Döneminde Hamdani Koyunlarının Döl Verimi ve Kuzularının Süt Emme Dönemindeki Yaşama Gücü İle Büyüme Performanslarının Araştırılması

T.C. GIDA,TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TÜRKİYE TARIM HAVZALARI ÜRETİM VE DESTEKLEME MODELİ. 30 Havza

TÜRKİYE DE SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ

SOSYO-EKONOMİK GÖSTERGELER

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

Grafik-1: Avrupa Birliğinde Haftalık Dana Karkas Ortalama Fiyatları / 100 KG

Ağrı İlinde Küçükbaş Hayvancılığın Mevcut Durumu, Sorunları ve Çözüm Önerileri

Ulusal ve Uluslararası Mali Destekler Konferansı / ERZURUM

Türkiye'de keçi yetiştiriciliği

SİVAS İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ EKİM-2015 BORSA

TÜRKİYE DE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

İŞ GÜCÜ PİYASASI İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU

Arazi verimliliği artırılacak, Proje alanında yaşayan yöre halkının geçim şartları iyileştirilecek, Hane halkının geliri artırılacak, Tarımsal

Dicle Vadisinde Pamuk Üretimi Yapan İşletmelerin Mekanizasyon Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma

VAN TİCARET VE SANAYİ ODASI HAYVANCILIK İŞLETMELERİNİN ŞEHİR DIŞINA ÇIKARILMASI İÇİN KÜMELENME MODELİ ORGANİZE HAYVANCILIK BÖLGESİ

Transkript:

GAP BÖLGESİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİNİN YAPISAL ÖZELLİKLERİ Doç. Dr. Gürsel DELLAL Ankara Üniversitesi Prof. Dr. Ayhan ELİÇİN Ankara Üniversitesi Nihat TEKEL Dicle Üniversitesi Dr. İlkay DELLAL Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü Proje Raporu 2002-1 Temmuz 2002 Ankara

YAYIN NO: 82 ISBN 975-407-102-0 Bu çalışma TÜBİTAK tarafından, Tarım Orman ve Gıda Teknolojileri Araştırma Grubu, Türkiye Tarımsal Araştırma Projesi (TARP) çerçevesinde desteklenmiştir.

ÖNSÖZ Hayvancılık, Türkiye ekonomisi bakımından; artan nüfusun hayvansal protein ihtiyacının karşılanması, hayvanların doğrudan insan gıdası olarak değerlendirilmeyen bitkisel ürünleri ve artıklarını faydalı gıdalara dönüştürebilme yetenekleri, sanayiye hammadde sağlaması ve istihdama olan katkıları nedenleriyle önemli bir sektördür. Küçükbaş hayvancılık ise, özellikle küçük aile işletmeleri açısından önemli bir faaliyettir. Türkiye nin doğal kaynaklarının, özellikle çayır ve meraların koyun ve keçilere daha uygun oluşu ve kırsal kesimdeki ailelerin tüketim alışkanlıkları gibi etmenler, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için uygun bir ortam oluşturmaktadır. GAP bölgesinde de küçükbaş hayvancılık önemli bir faaliyettir. Türkiye de koyun ve keçi varlığının yaklaşık dörtte biri Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde bulunmaktadır. GAP bölgesinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ile uğraşan işletmelerin yapısal özelliklerinin incelendiği bu araştırma, bölgedeki mevcut durumun ortaya konulması açısından önemlidir. Ayrıca bu çalışma, gelecekte bölgede uygulanabilecek politikalar ve bilimsel çalışmalara da ışık tutacaktır. GAP bölgesinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yeniden yapılandırılmasına katkılar sağlayacağına inandığım bu araştırmayı yapan tüm araştırmacılara ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Prof. Dr. Hüsnü Yusuf GÖKALP Tarım ve Köyişleri Bakanı i

TEŞEKKÜR GAP Bölgesi Türkiye yüzölçümünün %9,5 ini, nüfusun ise %9,2 sini oluşturmaktadır. GAP, Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini kapsayan esas olarak Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde kurulacak barajlarla sulama ve hidroelektrik üretimine yönelik olarak planlanan, bölgenin sosyo-ekonomik olarak da kalkınmasını içeren entegre bir projedir. GAP ile bölgenin ve Türkiye nin tarımsal ürün potansiyelinin artacağı bir gerçektir. Ancak bitkisel üretimle sağlanacak artışın hayvansal üretimde de gerçekleştirilmesi ve bölgede sulanmayan alanlarda da sosyo ekonomik gelişmenin sağlanması gerekmektedir. Bu da ancak bölgedeki mevcut tarımsal yapının bilinmesi ve potansiyel üretim faaliyetlerinin geliştirilmesi ile mümkündür. GAP Bölgesinde sulanan alanlarda bitkisel üretim ve büyükbaş hayvancılıkta entansifleşmeye yönelirken, meraya dayalı ekstansif küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin sürekliliğinin sağlanması bölgedeki doğal kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayacak ve proje ile amaçlanan sosyoekonomik kalkınmanın sulanmayan alanlarda da gerçekleşmesi mümkün olabilecektir. GAP'nin başladığı günden bugüne değin bitkisel üretimle ilgili çeşitli araştırmalar yapılmasına karşın, başta yapısal özelliklerin saptanması olmak üzere hayvansal üretime yönelik olarak yeterli düzeyde araştırma yapılmamıştır. Bu noktadan hareketle bu çalışmada, GAP Bölgesinde bünyelerinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine yer veren işletmelerin yetiştiricilik özellikleri, su ve yem kaynakları, barınak koşulları, işgücü kullanım olanakları, aşım dönemi, kış bakım ve beslemesi, doğum dönemi, sağım dönemi ve sağlık koruma uygulamaları gibi bazı yapısal özellikleri ile birlikte bu bölgede koyun ve keçi yetiştiriciliğine ilişkin bazı sosyal özellikler ortaya konulmuştur. Bu nedenle, bu çalışmanın, GAP bölgesinde hayvancılık ve özellikle küçükbaş hayvancılıkla ilgili yapılacak araştırmalara ve planlamalara temel teşkil edeceğini umuyor ve öncelikli olarak bu projenin yürütülmesi için maddi desteği sağlayan TUBİTAK Tarım Orman ve Gıda Teknolojileri Araştırma Grubuna olmak üzere, araştırmanın yayınlanmasını üstlenen Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü ne, çerçeve tespiti ve anket aşamasında yardımlarını esirgemeyen GAP Bölge Kalkınma idaresi personeline, Tarım İl ve ilçe müdürlükleri personeline, köy muhtarları ve yertiştiricilere ve anketlerin dökümü ve yazımındaki büyük yardımlarından dolayı Araş.Gör. İlkay Barıtcı'ya teşekkür ediyoruz. ii

ÖZET Bu araştırmada, GAP Bölgesinde küçükbaş hayvancılığa yer veren tarım işletmelerinin yapısal özellikleri incelenmiştir. Bölgede küçükbaş hayvan yetiştiriciliği büyük oranda (%98.9) köyde yerleşik tarzda yapılmaktadır. Yaylacılık şeklindeki üretim tarzı düşük düzeyde (%15.1) olup, esas olarak Diyarbakır, Şanlıurfa ve Adıyaman illerinde yapılmaktadır. Yetiştiricilikle uğraşma süresi ortalama 43.9 yıldır. Barınaklar büyük oranda (%88.4) şahıs malıdır ve genel olarak eve bitişik veya evin altında inşa edilmişlerdir. Köydeki su kaynakları büyük oranda (%83.3) çeşme suyudur. Meralar esas olarak köy orta malıdır ve köy merkezine yakındırlar. Mera ve yaylada otlatma dışındaki yem kaynakları sırasıyla tane yem (%100), saman (%100), anız (%80.5), fabrika yemi (%100) ve silaj (%0.4)'dır. Çobanlar genellikle aile içerisinden sağlanmaktadır. Koyun ve keçilerde aşım dönemi başlangıcı ve bitişi yoğunluklu olarak sırasıyla Haziran-Temmuz; Ağustos-Eylül ve Ağustos-Ekim; Ekim-Kasım aylarıdır. Doğumlar sırasıyla Kasım-Şubat ve Ocak-Mart aylarında başlamaktadır. Sütten kesim yaşı kuzu ve oğlaklar için ortalama 3.2 ve 3.3 aydır. Tam sağım koyun ve keçilerde sırasıyla Mart/Nisan-Temmuz/Ağustos ve Mayıs/Haziran-Ekim/Kasım ayları arasındadır. İncelenen işletmelerin tamamı koyunlarını kırkarlarken, keçilerini kırkan işletmelerin oranı %60.6'dır. ilk kırkım yaşı koyun ve keçiler için sırasıyla 12.7 ve 12.2 aydır. İlkine damızlıkta kullanma yaşı ve damızlıkta kalma süresi dişi koyun ve keçiler için sırasıyla 18.3 ay, 6.6 yıl ve 17.9 ay, 6.6 yıl iken, koç ve tekeler için sırasıyla 19.0 ay, 3.6 yıl ve 18.8 ay, 3.6 yıldır. İşletmelerin %88.8'inde ağıllarda dezenfeksiyon yapılmaktadır. İşletmelerin tamamı sürülerinde koruyucu aşı yaptırmaktadırlar. Anahtar kelimeler: Küçükbaş hayvancılık, Yapısal analiz, GAP Bölgesi. iii

ABSTRACT The aim of this study was to determine structural characteristics of sheep and goat farms in South Eastern Anatolian Project (SAP) region. According to research results, it was found that, the proportion of settled farms rearing sheep and goats was 98,9%. It was also preferred going tableland in summer period mainly in Diyarbakır, Şanlıurfa and Adıyaman provinces but it was low level (15.1%). The average management period of farmers rearing sheep and goats was 43.9 years. The 88,4 percent of farmers used their own shelters and these shelters were built generally near or under their house (83,3%). The source of water in the villages were mostly fountain water (83.3%). Postures were mainly in common land and near the village center. Feed sources out of grazing on posture and tableland were grain (100%), straw (100%), stubble (80.5%), fabric feed (61.0%) and silage (0.4%), respectively. Shepherds were obtained from family. The beginning and ending date of breeding season were generally June- July; August-September and August-October; October-November months, respectively. The beginning of parturition was on November- and -March months, respectively. The age of weaning for lambs and kids were 3.2 and 3.3 months, respectively. Full milking was between March/April-July/August and May/June-October/November months, respectively. While all of studied farms sheared their sheep, the percentage of shearing for goats were 60.6%. First shearing age for sheep and goats were 12.7 and 12.2 months, respectively. While first breeding age and breeding period for ewes and goats were 18.3 months, 6.6 years and 17.9 months, 6.6 years, for ram and bucks were 19.0 months, 3.6 years and 18.8 months, 3.6 years, respectively. Disinfections were carried out in the sheltering of 88% farms. All of farms made a protective vaccine in their herds. Key words: Sheep and goat farms, structural analysis, SAP region iv

İÇİNDEKİLER ÖZET...iii ABSTRACT...iv 1.GİRİŞ... 1 2. KONU İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR... 3 3. MATERYAL ve YÖNTEM... 6 3.1. Materyal... 6 3.2. Yöntem... 6 3.2.1. Örnekleme aşamasında uygulanan yöntem... 6 3.2.2. Anket aşamasında uygulanan yöntem... 8 4. ARAŞTIRMA BÖLGESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER... 8 4.1. Tarımsal Üretim... 10 4.1.1. Bitkisel Üretim... 10 4.1.2. Hayvansal Üretim... 11 5. BULGULAR VE TARTIŞMA... 13 5.1. Yetiştiricilik özellikleri... 13 5.1.1 Sürü büyüklüğü, üretim sistemi ve yetiştirilen ırklar... 13 5.1.2. Barınak Özellikleri... 15 5.1.2.1 Barınak yeri, mülkiyeti ve konumu... 15 5.1.2.2. Barınak yapı özellikleri... 17 5.1.2.3. Ek yapılar... 18 5.1.3. Su kaynağı, sulama yöntemleri, suluk ve yemlik materyali... 19 5.1.4. Mera Özellikleri... 20 5.1.4.1. Meradan yararlanma durumu ve mera mülkiyeti... 20 5.1.4.2. Meraya çıkış-dönüş zamanı ve çıkış şekli... 21 5.1.4.3. Merada yapılan işler ve ek yem durumu... 21 5.1.5. Yaylacılık Özellikleri... 22 5.1.5.1. Yayladan yararlanma durumu ve yayla mülkiyeti... 22 5.1.5.2. Yaylaya çıkış-dönüş zamanı ve çıkış şekli... 23 5.1.5.3. Yaylada yapılan işler ve ek yem durumu... 23 5.1.6. Otlatma dışı yem kaynakları... 24 5.1.7. Çoban Durumu... 24 5.1.7.1. Çoban kaynağı... 24 5.1.7.2. Kiralık çoban kullanma yöntemleri... 25 5.1.7.3. Geçici çoban kiralama dönemleri... 26 5.1.8. Aşım Dönemi Uygulamaları... 26 5.1.8.1. Koç ve teke katım yöntemi ve kaynağı... 26 5.1.8.2. Koç ve teke katım zamanının başlangıcı ve bitişi, erkek ve dişi oranı... 26 5.1.8.3. Koç ve tekeye gelme zamanı ve aşım dönemi ek yem uygulaması... 27 5.1.8.3. Koç ve teke katımının başlama ve bitiş yeri ve aşım mevsiminde karşılaşılan sorunlar... 28 v

5.1.9. Kış Bakımı ve Beslemesi... 28 5.1.9.1. Kışın sürü idaresi ve meradan yararlanma durumu... 28 5.1.9.2. Kış beslemesi... 29 5.1.9.3. Gebe hayvanların beslenmesi... 29 5.1.10. Doğum Dönemine İlişkin Özellikler ve Uygulamalar... 30 5.1.10.1. Doğumların başlama ve bitiş zamanı ve doğuma hazırlık... 30 5.1.11. Kuzu ve Oğlak Büyütme Dönemine ilişkin Özellikler... 30 5.1.11.1. Sütten kesim yaşı ve bu döneme ilişkin bazı uygulamalar... 30 5.1.12. Sağım Dönemine İlişkin Özellikler... 31 5.1.12.1. Sağımın başlama ve bitiş ayı, sağım sayısı ve zamanı... 31 5.1.12.2. Sağımcıya ilişkin özellikler ve sağım hijyeni... 31 5.1.13. Kırkım Dönemine İlişkin Özellikler... 32 5.1.13.1. İlk kırkım yaşı, kırkım sayısı ve kırkım zamanı... 32 5.1.13.2. Kırkım yöntemi ve kırkım yeri... 33 5.1.13.3. Kırkım şekli, kırkımda banyo ve kırkımda karşılaşılan sorunlar... 33 5.1.14. Damızlık Kullanımı... 34 5.1.14.1. Damızlık özellikleri ve damızlık fazlası hayvanları değerlendirme şekli... 34 5.1.15. Sağlık Koruma Uygulamaları... 34 5.1.15.1. Ağıl dezenfeksiyonu ve banyo... 34 5.1.15.2. Banyo zamanı ve yöntemleri... 36 5.1.15.3. Aşılama uygulamaları... 36 5.1.16. Koyun ve Keçiciliğin Durumu... 36 5.1.16.1. Koyun ve keçi sayısındaki değişimler... 36 5.1.16.2. Koyun ve keçi sayısındaki azalmanın nedenleri... 37 5.1.16.3. Koyun ve keçi yetiştiriciliği daha kârlı hale getirilebilir mi?... 37 5.1.17. Yetiştiricilikle İlgili Sosyal Özellikler... 37 5.1.17.1. Yetiştiricilik yapma nedeni, yetiştiricilik ile ilgili bilgi kaynağı ve yetiştirici örgütlenmesi... 37 6. SONUÇ ve ÖNERİLER... 77 KAYNAKLAR... 83 vi

ÇİZELGELER LİSTESİ Çizelge 1.1. Türkiye de ve GAP Bölgesi'nde hayvan sayısı ve hayvansal üretim değeri... 2 Çizelge 3.1. Örneğe çıkan köyler ve örnek sayıları... 7 Çizelge 4.1. GAP Bölgesi nüfus durumu... 9 Çizelge 4.2. GAP Bölgesi nüfusun okur-yazarlık oranı (6 ve daha yukarı yaştaki nüfus)... 10 Çizelge 4.3. GAP Bölgesinde bitkisel üretim... 11 Çizelge 4.4. GAP Bölgesinde hayvan varlığı... 12 Çizelge 4.5. GAP Bölgesinde hayvansal üretim miktarı... 12 Çizelge 4.6 GAP Bölgesinde hayvansal üretim değeri... 13 Çizelge 6.2 Barınak yeri, mülkiyeti ve konumu... 40 Çizelge 5.3. Barınak yapı özellikleri... 41 Çizelge 5.4 Ek yapılar... 42 Çizelge 5.5. Su kaynağı, sulama yöntemleri, suluk ve yemlik materyali... 43 Çizelge 5.6. Meradan yararlanma durumu ve mera mülkiyeti... 44 Çizelge 5.7. Meraya çıkış-dönüş zamanı ve çıkış şekli... 45 Çizelge 5.8. Merada yapılan işler ve ek yem durumu... 46 Çizelge 6.9. Yayladan yararlanma durumu ve yayla mülkiyeti... 47 Çizelge 5.10. Yaylaya çıkış-dönüş zamanı ve çıkış şekli... 48 Çizelge 5.11. Yaylada yapılan işler ve ek yem durumu... 49 Çizelge 5.12. Otlatma dışı yem kaynakları... 50 Çizelge 5.13. Çoban kaynağı... 51 Çizelge 6.14. Kiralık çoban kullanma yöntemleri... 52 Çizelge 5.15. Geçici çoban kiralama dönemleri... 53 Çizelge 5. 16. Koç ve teke katım yöntemi ve kaynağı... 54 Çizelge 5.17. Koç ve teke katımı zamanının başlangıcı ve bitişi, aşım mevsimi erkek ve dişi oranı... 55 Çizelge 5.18. Koç ve tekeye gelme zamanı ve aşım dönemi ek yem uygulaması... 56 Çizelge 5.19. Koç ve teke katımının başlama ve bitiş yeri ve aşım mevsiminde karşılaşılan sorunlar... 57 Çizelge 5.20. Kışın sürü idaresi ve meradan yararlanma durumu... 58 Çizelge 5.21. Kış beslemesi... 59 Çizelge 5.22. Gebe hayvanların beslenmesi... 60 Çizelge 5.23. Doğumların başlama ve bitiş zamanı ve doğuma hazırlık... 61 Çizelge 5.24. Sütten kesim yaşı ve sütten kesime kadar sağım uygulaması... 62 Çizelge 6.25 Sağımın başlama ve bitiş ayı, sağım zamanı ve sayısı... 63 Çizelge 5.26. Sağımcıya ilişkin özellikler ve sağım hijyeni... 64 Çizelge 5.27. İlk kırkım yaşı, kırkım sayısı ve kırkım zamanı... 65 Çizelge 5.28. Kırkım yöntemi ve kırkım yeri... 66 Çizelge 5.30. Damızlık özellikleri ve damızlık fazlası hayvanları değerlendirme şekli... 68 Çizelge 5.31. Ağıl dezenfeksiyonu ve banyo... 69 Çizelge 5.32. Banyo zamanı ve banyo yöntemleri... 70 Çizelge 5.33. Aşılama uygulamaları... 71 Çizelge 5.34. Koyun ve keçi sayısındaki değişimler... 72 Çizelge 5.35. Koyun ve keçi sayısındaki azalmanın nedenleri... 73 Çizelge 5.36. Koyun ve keçicilik kârlı hale getirilebilir mi?... 74 Çizelge 5.37. Yetiştiricilik yapma nedeni, yetiştiricilikte bilgi kaynağı ve yetiştirici örgütlenmesi... 75 vii

viii

1.GİRİŞ Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği genel olarak zayıf çayır ve meraları, nadas alanlarını ve bitkisel üretime uygun olmayan diğer alanları değerlendirerek et, süt, yapağı, kıl, tiftik ve deri gibi ürünlere dönüştüren bir faaliyettir. Türkiye de bazı bölgelerde doğal kaynakların, özellikle çayır ve meraların, koyun ve keçilere daha uygun oluşu ve başta kırsal kesimdeki aileler olmak üzere, tüketim alışkanlıkları gibi etmenler, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için uygun bir ortam yaratmaktadır (Kaymakçı ve Sönmez 1996). Türkiye'de yaklaşık 4 milyon tarım işletmesi bulunmakta ve bu işletmelerin %3,5'inde yalnızca hayvancılık yapılmaktadır. Diğer yandan, bu işletmelerin %73'ünde bitkisel ve hayvansal üretim birlikte gerçekleştirilmektedir. Türkiye'de koyun ve keçi yetiştiriciliği genel olarak ekstansif tarzda yapılmakla birlikte, elde edilen hayvansal ürünler düşük gelirli tarım işletmelerinin temel gıda kaynağını oluşturmakta, işletme gelirine katkıda bulunmakta ve işgücüne istihdam olanağı yaratmaktadır (Anonim 1994 ). Nitekim işletme bazında değerlendirildiğinde 1991 yılı tarım sayımı verilerine göre Türkiye de küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan toplam 1.201.765 adet tarım işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerin 1.017.380 sinde koyun, 396.962 sinde ise keçi yetiştiriciliği yapılmaktadır (Anonim 1994). Ülkemizde, 1999 yılı verilerine göre küçükbaş hayvan varlığının %80,6 sı koyun, %19,4 ü ise keçidir. Küçükbaş hayvanlardan elde edilen süt, toplam süt üretiminin %10,3 ünü, et, toplam et üretiminin %30,5 ini ve deri de toplam deri üretiminin %80,4 ünü oluşturmaktadır. Ayrıca 46 bin ton yapağı, 3 bin ton kıl ve 571 ton tiftik küçükbaş hayvanlardan elde edilen üretim miktarlarıdır (Anonim 1999). GAP Bölgesi nde de küçükbaş hayvan yetiştiriciliği hayvan sayısı ve üretim değeri itibariyle önemli bir yer tutmaktadır. Nitekim, Türkiye genelinde irat hayvanlarının %76,99 unu küçükbaş hayvanlar oluştururken, GAP Bölgesinde bu oran % 89,45 dir. Türkiye de hayvansal üretim değerinin %21,46 sı küçükbaş hayvanlardan elde edilirken, bu değer GAP Bölgesi nde %49,83 dür (Çizelge 1.1). 1

Çizelge 1.1. Türkiye de ve GAP Bölgesi'nde hayvan sayısı ve hayvansal üretim değeri GAP Bölgesi TÜRKİYE Baş % Milyon TL % baş % milyon TL % Küçükbaş 5.156.060 89,45 149.989.976 49,83 37.492.000 76,99 1.057.460.989 21,46 Koyun 3.812.810 73,95 119.491.082 79,67 29.435.000 78,51 876.588.677 82,90 Kıl keçisi 1.304.240 25,30 29.725.837 19,82 7.523.000 20,07 171.788.876 16,25 Tiftik Keçisi 39.010 0,76 773.057 0,52 534.000 1,42 9.083.436 0,86 Büyükbaş 607.980 10,55 129.508.704 43,02 11.207.000 23,01 2.978.376.468 60,44 Sığır 603.490 99,26 128.931.481 99,55 11.031.000 98,43 2.944.205.310 98,85 Manda 4.490 0,74 577.223 0,45 176.000 1,57 34.171.158 1,15 Diğer 21.514.728 7,15 891.591.188 18,09 TOPLAM 5.764.040 100,00 301.013.408 100,00 48.699.000 100,00 4.927.428.645 100,00 Kaynak: Anonim 2001. DİE GAP İl İstatistikleri, 1996-98, Yayın no:2418, Ankara. Bu nedenle, GAP Bölgesinde, hem kendi ihtiyaçlarını karşılamak, hem de tarımsal gelirlerine katkı sağlamak amacıyla küçükbaş hayvancılığa yer veren tarım işletmelerinde karlılığı artırmak gerekmektedir.bu şekilde bölgenin ekonomik ve sosyal açıdan gelişimine de oldukça önemli katkı sağlanmış olunacaktır. Karlılığın artırılabilinmesi için ise söz konusu işletmelerin yapısal özelliklerinin incelenerek, sorunlarının saptanması ve bu sorunların giderilmesine yönelik öneriler geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Elde edilecek bulgular ve bulgulara bağlı olarak geliştirilecek öneriler, bu bölgede koyun ve keçi yetiştiriciliğine yönelik olarak oluşturulacak genetik, çevresel ve sosyal planlamalara önemli düzeyde katkı sağlayacaktır. Bu noktadan hareketle, bu araştırmada GAP Bölgesinde küçükbaş hayvancılığa yer veren tarım işletmelerinin yapısal özellikleri araştırılmıştır. Araştırmanın birinci bölümünde çalışmanın önemi ve amacı, ikinci bölümde konu ile ilgili araştırmalar, üçüncü bölümde araştırmaya ilişkin materyal ve yöntem, dördüncü bölümde Türkiye'de küçük baş hayvan yetiştiriciliğinin önemi, beşinçi bölümde araştırma bölgesi hakkında bilgiler ve altıncı bölümde bulgular ve tartışma verilmiştir.yedinci bölümde ise elde edilen sonuçlar değerlendirilerek, sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmiştir. 2

2. KONU İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR Türkiye de koyun ve keçi yetiştiriciliğine yer veren tarım işletmelerinin yapısal özelliklerini saptamaya yönelik olarak yeterli sayıda araştırma yapılamamıştır. Bununla birlikte, aşağıda bünyelerinde hayvansal üretime yer veren tarım işletmelerinin yapısal özelliklerini saptamaya yönelik olarak gerçekleştirilen araştırmaların başlıcaları verilmeye çalışılmıştır. Ölez (1975); tarafından Ankara Bölgesinde gerçekleştirilen bir çalışmada sığır besiciliğinin genel karakterleri ortaya konularak, konuya ilişkin alınacak tedbirlere ışık tutulmaya çalışılmıştır. Sönmez vd. (1990); Batı Anadolu ve Trakya bölgesinde koyun yetiştiriciliğine yer veren tarım işletmelerinin yapısal özelliklerini ve verimliliklerini saptamışlardır. Araştırmada işletmecinin yaşı ve hane halkı sayısı, işletme genişliği, mera kullanım durumu, çoban sayısı ve kaynağı, barınak özellikleri, koç katımı uygulamaları, döl verimi ve gelişme özellikleri ve laktasyon ve kırkım dönemi uygulamalarına ilişkin özellikler belirlenmiştir. Doğu Anadolu Bölgesinde gerçekleştirilen bir çalışmada koyun yetiştiriciliğinin sosyolojik, ekonomik ve genetik görünüşü ortaya konmuştur. Araştırma sonuçlarına göre işletmecilerde ortalama yaş 49.42±13.43, hane halkı sayısı ise 13.68±5.85' dir.işletmelerinin sahip oldukları arazi genişliği ortalama 116.20±111.85 dekardır. Bütün işletmelerde barınaklar benzer özellikler taşımaktadırlar. Yapı malzemesi olarak taş, toprak ve ahşap kullanılmaktadır. Değerlendirilen işletmelerde koyun varlığı ortalama olarak 51.50±29.40 baştır. Meralanma süreleri yaklaşık 6-7 aydır. Yayladan yararlanma olanakları sınırlıdır. Sayıları ortalama 458.3±243 baş kadar olan ortak sürülerin 1-2 çobanla idare edildiği saptanmıştır. Koç katımı Eylül, Ekim ve Kasım aylarında yapılmaktadır. İşletmeler arasında sağım ve emiştirme bakımından birbirinden oldukça farklı uygulamalar saptanmıştır. Laktasyon süresi ortalama 133±20 gün, günlük süt verimi ise ortalama 582±185 g olarak belirlenmiştir (Karaca vd. 1993). Kıral vd (1996); Ankara ilinin en önemli tiftik üretim merkezi olan Ayaş ve Güdül ilçelerindeki tarım işletmelerinin ekonomik analizini gerçekleştirmişlerdir. İşletmeler iki büyüklük grubuna ayrılarak, büyüklük grupları ve işletmeler ortalaması itibariyle tiftik üretim 3

maliyetleri hesaplanmıştır. Yapılan regresyon analizi sonucunda işletmelerde maliyeti etkileyen en önemli faktörün işgücü olduğu belirlenmiştir. Yurdakul vd (1996)' tarafından GAP Bölgesi'nde tarım işletmelerinin mevcut sosyo-ekonomik yapısı araştırılarak sulu ve kuru üretim koşullarında elde edilecek ürünlerin farklı işletme büyüklük guruplarındaki maliyetlerinin ürün ve işletme bazında kredi ihtiyacı belirlenmiştir. Tapkı (1996); Hatay ili ve çevresinde süt sığırı yetiştiriciliği ve besiciliği yapan tarım işletmelerinin teknik, ekonomik ve yapısal özelliklerini saptamıştır. Kaymakçı vd (1999); Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nde; Lefkoşe, Güzelyurt, Girne, G.Magosa ve İskele illerinde 48 köyde 218 adet koyunculuk işletmesinin yapısal özellikleri ve verimliliğini incelemişlerdir. İşletmelerde; kısırlık oranı, koçaltı koyun başına doğan kuzu sayısı, koçaltı koyun başına sütten kesilen kuzu sayısı ve kuzu ölüm oranı gibi döl verim özellikleri sırasıyla; %8,81, %1,17, %1,03 ve %16,79, sütten kesim ağırlığı, sütten kesim yaşı, pazarlama ağırlığı ve pazarlama yaşı gibi gelişme özellikleri ise sırasıyla; 26,48 kg, 105,9 gün, 39,33 kg ve 147,11 olarak saptanmıştır. Günlük ortalama süt verimi, sağım süresi ve yıllık süt verimi gibi özellikler sırasıyla; 0,67 kg/gün, 96,67 gün/yıl ve 66,99 kg/yıl, yapağı verimi ise koyun ve koçlarda sırasıyla; 1,37 kg ve 2,55 kg dır. KKTC koyun yetiştiricilerinin, pazarlama, örgütlenme, kredi temini, tarım sigortası, besleme, damızlık ve hayvan sağlığını koruma konularında önemli sorunları olduklarını belirlenmiştir. Tutkun (1999)' tarafından Diyarbakır ili Merkez ilçeye bağlı köylerde süt sığırcılığının bazı yapısal özellikleri saptanmıştır. İncelenen işletmelerin %47 sinin 1-5 BBHB ne, % 29 unun 6-10 BBHB ne ve % 24 ünün ise 11 ve daha fazla BBHB ne sahip büyük işletmelerden olduğu belirlenmiştir. Merkez ilçeye bağlı köylerde işlenebilir arazi varlığının %1.17 sinin yem bitkileri üretimi için kullanılmakta olduğu saptanmıştır. Dellal (2000a); Antalya ilinde Kıl Keçisi yetiştiriciliği yapan işletmelerde iş gücü durumu, üretim sistemleri, kaba yem kaynağı ve barınak özelliklerini saptamaya yönelik gerçekleştirdiği bir araştırmada; toplam hane halkı sayısı, işletmeci yaşı ve keçi yetiştiriciliği ile uğraşma süresini sırasıyla 6.3±0.26 kişi, 51,6±1.14 yıl ve 33.6±5.27 yıl olarak belirlemiştir. Toplam arazi büyüklüğü ve keçi sayısı sırasıyla 34.5±11.58 dekar ve 213.3±37.4 4

baştır. Kaba yem kaynağını esas olarak makilik alanlar (% 49) ve orman içi mera (% 47) oluşturmaktadır. İşletme başına düşen çoban sayısı 2.3±0.33 dür. Dellal (2000b)' tarafından Antalya ilinde kıl keçisi yetiştiriciliğinde üreme, sağım ve kırkım dönemi özelliklerini saptamaya yönelik olarak gerçekleştirilen araştırmada; ilkine damızlık yaşı ve damızlıkta kullanma süresini erkek ve dişi keçiler için sırasıyla 1.7±0.14; 2.0±0.16 yıl ve 5.1±0.38 yıl; 6.38±0.41 yıl olarak belirlemiştir. Sütten kesim yaşı ve sağım süresi sırasıyla 2.5±0.25; 3.8±0.51 aydır. İlk kırkım yaşı 1.3±0.09 yıl olup, kırkım esas olarak Ağustos ayında yapılmaktadır. Direk vd. (2000)' tarafından Konya ilindeki koyunculuk işletmelerinin yapısal özelliklerini saptamaya yönelik gerçekleştirilen araştırmada Konya merkez ve ilçelerinde toplam 45 işletme incelenmiştir. Araştırmadan Konya ilinde hakim koyun ırkının Akkaraman olduğu, bununla birlikte Merinos, Kıvırcık, Akkaraman x Dağlıç, Akkaraman x Merinos melezlerinin de yetiştirildiği belirlenmiştir. Sürü kompozisyonunun %63,60 anaç koyun, %21,17 toklu, %13,47 kuzu ve %1,26 koç şeklindedir. Damızlık seçiminde morfolojik yapıya bakılmaktadır. Damızlıkta kullanma yaşı 17-20 ay, damızlıkta kullanma süresi 3-3,5 yıldır. Yetiştiricilik ekstansif yapıdadır. Koyunların beslenmesi anız ve meraya dayanmakta, kış aylarında ek yemleme yapılmaktadır. Bölgede koyunlar Ağustos'ta kızgınlık göstermeye başlamakta ve aşım Kasım'a kadar sürmektedir. Koç katımı serbest usulde yapılmaktadır. Koç katımı döneminde ek yemleme (flushing) uygulanmamaktadır. Koyunculuk, tarım işletmelerinin genelde yan gelir kaynağını oluşturmaktadır. Sağlık-koruma uygulamaları yetersizdir. Barınaklar koşulları ve yetiştiricinin koyunculuk konusundaki bilgi düzeyi yetersizdir. Şahin (2000); Bolu ilinde sığır yetiştiriciliğinin yapısını belirmeye yönelik gerçekleştirdiği araştırmada, 211 adet süt sığırı ve 9 adet sığır besiciliği işletmesini incelenmiştir. Süt sığırcılığı işletmelerinin %79.6 sını 1-5 BBHB kapasiteli küçük işletmeler, %17.5 ini 6-10 BBHB kapasiteli orta ölçekli işletmeler ve %2.9 unu 11+ BBHB ne sahip büyük ölçekli işletmelerin oluşturduğu tespit edilmiştir. Sığır besiciliği işletmelerinde işletmelerin %66.7 sini 1-50 baş kapasiteli, %33.3 ünü 51+ baş kapasiteli işletmelerin oluşturduğu saptanmıştır. Süt sığırcılığı işletmelerinde sığırların %56.8 ini Siyah Alaca ırkı ve melezlerinin, %14.7 sini Esmer ırk ve melezlerinin, %8.7 sini Simmental ırkı ve melezlerinin ve %19.7 sinin yerli ırk sığırların oluşturduğu belirlenmiştir. İncelenen işletmelerde toplam 5

işlenebilir arazinin %8.6 sının yem bitkileri üretimine ayrıldığı tespit edilmiştir. Ele alınan ineklere ait ortalama laktasyon süresi 230.3±17.48 gün, günlük ortalama süt verimi ise 10.2±0.96 kg olarak hesaplanmıştır. Aydın (2001); Artvin iline bağlı Merkez, Şavşat, Yusufeli ve Ardanuç ilçelerinde koyun yetiştiriciliği yapan işletmelerin yapısal özelliklerini araştırmıştır. Üretim sistemleri, barınak özellikleri, yayla ve mera kullanımı, su kaynakları, çoban kullanımı, kış bakımı ve beslemesi, sürü sağlığını koruma uygulamaları ve koç katımı, kuzulama, sağım, kuzu büyütme ve kırkım dönemine ilişkin özellikler ve uygulamalar incelenmiştir. 3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1. Materyal Araştırmada küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine yer veren tarım işletmelerinin yapısal özelliklerinin belirlenmesi amaçlandığından, araştırma materyalini GAP Bölgesi nden basit tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilen örnek işletmelerden anket yoluyla toplanan veriler oluşturmuştur. Tarım işletmelerinde Mayıs 2000 döneminde anketle bilgi toplanmıştır. Ayrıca konu ile ilgili olarak daha önce yapılmış bilimsel çalışmalar ile kamu ve özel kuruluşların kayıtlarından da yararlanılmıştır. 3.2. Yöntem 3.2.1. Örnekleme aşamasında uygulanan yöntem Araştırma alanı olan GAP Bölgesi ni doğal faktörler, küçükbaş hayvan varlığı ve üretim tekniği bakımından Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Adıyaman illerinin temsil ettiği saptanmıştır. Yine aynı faktörler dikkate alınarak bu illeri temsil eden ilçeler ve köyler belirlenmiştir. Daha sonra köylerde, işletmelerdeki küçükbaş hayvan varlığı dağılımı dikkate alınarak, 10 başın üzerinde küçükbaş hayvana sahip tarım işletmeleri ana populasyonu oluşturmuştur. Örnek seçiminde esas olacak populasyonu belirlemek üzere hazırlanan çerçeve tespit formları araştırma alanını temsil eden tüm köylerde doldurulmuştur. 6

Çizelge 3.1. Örneğe çıkan köyler ve örnek sayıları İl İlçe Köy Gaziantep (49) Araban (14) Sarıtepe (5), Dağdancı köyleri (9), Nizip (9) Sarıkoç (3), Dashöyük (3), Güder (3), Oğuzeli (26) Aşağı yeniyapan (5), Güzelce (4), Kavunlu (4), Doğanpınar (4), Tınazdere (5), Keçikuyu köyleri (4), Şanlıurfa (73) Merkez (20) Osmanbey (9), Akçalı (3), Mağaracık (5), Dalkılıç (3), Ceylanpınar (18) Yeşiltepe (5), Maden (3), Aşağı doruklu (7), Çatalca (3), Siverek (21) Aşağı alankoz (4), Arpacık(5), Karabahçe (8), Söğütlü (4), Viranşehir (14) Çökerge (3), Demirci (7), Kargalı (4), Adıyaman (53) Besni (17) Üçgöz (5),Kızılpınar (5), Konuklu (4),Akdurak (3), Gerger (14) Kaşyazı (5),Üçkaya (4), Döşni (5), Kahta (22) Tabaklı (3), Gölgeli (7), Tütenocak (4), Beycan (6),Tıfrındır (2) Diyarbakır (76) Merkez (23) Tırşerif (6), Sati (5), Sakallı (6), Oğlaklı (6), Çınar (17) Köylühöyük (5), Alabaş (8), Beşpınar (4), Ergani (18) Çukurdere (5), Selman (4), Ahmetli (5), Kayın (4), Silvan (18) Sulubağ (12), Boyunlu (6) Bu populasyondan işletmelerde bulunan küçükbaş hayvan sayısı ölçütü dikkate alınarak basit tesadüfi örnekleme yöntemiyle anket yapılacak örnek işletme sayısı 251 olarak hesaplanmıştır. Bu amaçla aşağıdaki formül kullanılmıştır (Güneş ve Arıkan 1989). 2 N * σ n = (N 1) * D + σ Formülde; n: Örnek hacmi σ 2 : Populasyona ait varyans N: Populasyon D: Populasyon ortalamasından müsaade edilen hata miktarını 2 gösterir ve D= (E/t) 2 dir. Araştırmada %90 güven sınırı öngörüldüğünden t tablo değeri 1,645 olarak alınmıştır. Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine yer veren işletmelerin yapısal özellikleri, yetiştiriciliğin yapıldığı bölgenin genetik (ırklar ve ırklara dahil tipler) ve çevresel potansiyelini (barınak koşulları ve özellikleri, yem ve su kaynakları, aşım, gebelik, doğum, sağım, kırkım, sağlık koruma ve hastalıklarla mücadele) gibi dönemlerdeki uygulamalar ile birlikte, doğal, sosyal ve kültürel çevreyi de yansıttığı için yapısal özelliklere ilişkin veriler esas olarak bölgeler (il, 7

ilçe ve köy) arasındaki farklılıkları da yansıtacak şekilde verilmeli ve tartışılmalıdır. Bu nedenle, bu araştırmada küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yapısal unsurlarına ilişkin veriler tesadüfi örnekleme yöntemine sadık kalınarak, fakat tabakalama yapmadan araştırmanın yürütüldüğü illere göre gruplandırılarak verilmiştir. Araştırmanın amacına uygun olarak hazırlanmış anket formları bizzat araştırıcı tarafından kişisel görüşme yoluyla doldurulmuştur. Böylece analize esas teşkil edecek birincil derecede veriler doğrudan doğruya örneğe çıkan çiftçi ailelerinden elde edilmiştir. İkincil veriler ise konuya ilişkin literatür ve istatistiklerden yararlanılarak temin edilmiştir. 3.2.2. Anket aşamasında uygulanan yöntem Örneklemeyle tespit edilen 251 işletmenin bulunduğu köylere bizzat gidilmiş ve daha önce hazırlanan anket formlarında bulunan sorular, işletme sahiplerine yöneltilmiştir. Sahibi bulunamayan veya bilgi vermekten kaçınan işletmeciler yerine, yedek işletmeler dahil edilmiştir. 4. ARAŞTIRMA BÖLGESİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini içine alan GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) Bölgesi, 75.358 km 2 'lik bir alana sahiptir ve toplam ülke yüzölçümünün % 9,7' sini oluşturmaktadır. Türkiye de sulanabilir 8,5 milyon hektar arazinin %20 si Aşağı Fırat ve Dicle Havzalarındaki geniş ovalardan oluşan GAP Bölgesinde yer almaktadır. GAP, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, toprak, su ve insan kaynaklarını geliştirerek, topyekün sosyo-ekonomik kalkınmaya yönelik entegre bir projedir. Projenin hedefleri, bölge halkının gelir düzeyi ve hayat standardını yükselterek, bu bölge ile diğer bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkanlarını artırarak, sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkıda bulunmaktır. Önceleri Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde sulama ve hidroelektrik enerji üretimine yönelik 13 proje olarak planlanan GAP, bugün bu bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasını hedefleyen, Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapımı öngörülen barajlar, hidroelektrik santraller, sulama tesisleri, kentsel ve kırsal altyapı, tarımsal altyapı, ulaştırma, 8

sanayi, eğitim, sağlık, konut, turizm ve diğer sektörlerdeki yatırımları da içine alan çok yönlü bir bölgesel kalkınma projesidir (Anonim 1999). Çizelge 4.1'de görüldüğü gibi 1997 Yılı Nüfus Tespiti kesin sonuçlarına göre; GAP Bölgesi nüfusu 6.128.973 kişi olup, ülke toplam nüfusunun % 9,7 sine tekabül etmekte, bu nüfusun % 64 ü kentlerde % 36 sı kırsal alanlarda yaşamaktadır (Anonim 2001). Ülke ve Bölge düzeyinde kentsel ve kırsal alanlardaki nüfus artış hızlarına bakıldığında, Bölge de kentsel nüfus artış hızının % 4,6 olduğu görülmektedir. Bu değer, ülke genelinde kentsel nüfus artış hızı % 2,9 un oldukça üzerindedir. Kırsal alandaki nüfus artış hızında ise hem Bölge hem de ülke genelinde azalma söz konusudur. Ancak, nispi bir azalmayı gösteren bu değer Bölge için % -0,5, ülke için % -0,7 dir. Bu oranlara Türkiye de kırsal alanlarda meydana gelen nüfus azalış hızının Bölgeye göre daha yüksek olduğunu işaret etmektedir. 1990 yılı itibariyle Bölge toplam nüfusu içinde % 56 lık paya sahip olan kent nüfusu 1997 yılında % 64 e çıkarken, kırsal alan nüfusu % 44 ten % 36 ya düşmüştür. Çizelge 4.1. GAP Bölgesi nüfus durumu GAP BÖLGESİ 1990 1997 Miktar % Miktar % Şehir nüfusu 2.870.251 55,65 3.926.509 64,06 Köy nüfusu 2.287.762 44,35 2.202.464 35,94 Toplam nüfus 5.158.013 100 6.128.973 100 Nüfus yoğ.(kişi/km 2) 68 81 TÜRKİYE Miktar % Miktar % Şehir nüfusu 33.326.351 59,01 40.882.357 65,03 Köy nüfusu 23.146.684 40,99 21.983.217 34,97 Toplam nüfus 56.473.035 100 62.865.574 100 Nüfus yoğ.(kişi/km 2) 73 81 Kaynak: Anonim 2001. DİE GAP İl İstatistikleri, 1996-98, Yayın no:2418, Ankara. GAP Bölgesinde okur-yazarlık oranı %60,42 olup, ülke genelinden (%80,46) daha düşüktür. Bölgede erkek nüfusun %75,53 ü, kadın nüfusun ise %44,77 si okur-yazardır. Özellikle kadın nüfusun okur-yazarlık oranı Türkiye genelinin çok altındadır (Çizelge 4.2). 9

Çizelge 4.2. GAP Bölgesi nüfusun okur-yazarlık oranı (6 ve daha yukarı yaştaki nüfus) GAP BÖLGESİ Toplam Erkek Kadın kişi % kişi % kişi % Okuma-yazma bilmeyen 1.645.681 39,55 517.294 24,44 1.128.387 55,20 Okuma-yazma bilen 2.513.993 60,42 1.598.795 75,53 915.198 44,77 Bilinmeyen 1.068 0,03 586 0,03 482 0,02 Toplam 4.160.742 100,00 2.116.675 100,00 2.044.067 100,00 TÜRKİYE Okuma-yazma bilmeyen 9.587.981 19,50 2.779.172 11,18 6.808.809 28,01 Okuma-yazma bilen 39.555.483 80,46 22.066.860 88,78 17.488.623 71,95 Bilinmeyen 19.646 0,04 10.496 0,04 9.150 0,04 Kaynak: Anonim 2001. DİE GAP İl İstatistikleri, 1996-98, Yayın no:2418, Ankara. 4.1. Tarımsal Üretim GAP Bölgesi sektörlere göre incelendiğinde, ilin toplam gelirinin %34,31 ini tarım, %20,92 sini sanayi, %44,77 sini de hizmetler sektörü oluşturmaktadır. Bölgenin toplam tarımsal üretim değeri içinde ise bitkisel üretimin payı %70,18, hayvansal üretimin payı ise %29,82 dir (Anonim 2001). GAP Bölgesinde toplam arazi varlığı yaklaşık 7 milyon hektar olup, bu alanın %95,5 i, kültüre elverişli arazidir. Toplam arazi varlığının %42,2 si, işlenen arazi, %32,2 si çayır-mera ve %20,5 i orman ve fundalık arazidir (Anonim 2001). GAP Bölgesinde toplam tarımsal işletme sayısı 248.770 adettir ve bunların %68,35 ini 1-50 dekar araziye sahip işletmeler oluşturmaktadır. 200 dekardan küçük işletmelerin payı %49,66, 200 dekardan büyük işletmelerin payı ise %6,87 dir. Bölgedeki işletmelerin %90 ı hem bitkisel hem de hayvansal üretim yapan işletmelerdir (Anonim 2001). 4.1.1. Bitkisel Üretim Çizelge 4.3'den görüldüğü gibi, GAP Bölgesi ekim alanı itibariyle, Türkiye de tahıl ekim alanlarının %12,65 ini, Baklagillerde %34,78 ini, Endüstri bitkilerinde %22,98 ini, Yumru bitkilerde %2,13 ünü, Sebzede %17,04 ünü ve sert kabuklu meyve ağaçlarının %72,50 sini oluşturmaktadır (Anonim 2001). 10

Üretim miktarı itibariyle ise GAP Bölgesi baklagiller (%36,54) ve sert kabuklu meyveler açısından (%19,71) önemli oranda pay almaktadır (Anonim 2001). Bitkisel üretimde verimler incelendiğinde ise özelikle tahıl veriminde sulanan alanların artması nedeniyle yıllar itibariyle bir artış gözlenmektedir. Ayrıca yine sulanan alanlardaki artış, endüstri bitkilerinde ekim alanlarını, üretimi ve verimi arttırmıştır (Anonim 2001). Çizelge 4.3. GAP Bölgesinde bitkisel üretim Tahıl Baklagil End. Bit. Yağlı Toh. Yumru Bit. Sebze Meyve Ekilen Alan (ha) Ağaç sayısı GAP 1980 1.645.711 136.366 64.282 8.502 7.802 63.340 24.847.034 1990 1.652.751 767.041 180.827 55.055 11.091 68.393 33.672.776 1998 1.758.403 528.261 360.017 50.455 6.781 90.129 38.049.596 TÜRKİYE 1980 12.899.000 690.000 1.198.372 642.000 266.000 372.169 37.020.000 1990 13.530.500 1.961.000 1.364.400 899.000 284.500 504.203 46.609.000 1998 13.896.000 1.519.000 1.566.683 713.000 319.000 623.790 52.483.000 GAP'IN PAYI 1980 12,76 19,76 5,36 1,32 2,93 17,02 67,12 1990 12,22 39,11 13,25 6,12 3,90 13,56 72,25 1998 12,65 34,78 22,98 7,08 2,13 17,04 72,50 Üretim (Ton) GAP 1980 2.255.143 139.765 92.657 5.056 106.622 1.144.008 19.367 1990 3.037.366 779.876 443.631 22.784 213.636 1.278.479 23.766 1998 3.911.743 528.438 1.092.667 20.102 116.503 1.650.193 37.644 TÜRKİYE 1980 23.730.000 749.000 8.330.502 819.300 4.040.000 10.979.000 161.500 1990 29.784.200 1.886.000 16.014.816 1.124.000 5.920.000 14.874.000 175.000 1998 32.725.700 1.446.000 24.836.673 1.044.000 7.600.000 18.401.802 191.000 GAP'IN PAYI 1980 9,50 18,66 1,11 0,62 2,64 10,42 11,99 1990 10,20 41,35 2,77 2,03 3,61 8,60 13,58 1998 11,95 36,54 4,40 1,93 1,53 10,52 19,71 Verim Verim (kg/ha) (kg/ağaç) GAP 1980 1370 1025 1441 595 13666 18061 0,78 1990 1838 1017 2453 414 19262 18693 0,71 1998 2225 1000 3035 398 17181 18309 0,99 TÜRKİYE 1980 1840 1086 6952 1276 15188 29500 4,36 1990 2201 962 11738 1250 20808 29500 3,75 1998 2355 952 15853 1464 23824 29500 3,64 Kaynak: Anonim 2001. DİE GAP İl İstatistikleri, 1996-98, Yayın no:2418, Ankara. 4.1.2. Hayvansal Üretim GAP Bölgesinde mevcut tarımsal yapı içerisinde hayvansal üretim önemli oranda yer almaktadır. Hayvancılık genelde meraya dayalı olup, ekstansif hayvancılık karakteri 11

taşımaktadır. Hayvan ırkları içinde yerli ırklar önemli oranda bulunmaktadır ve verimlilik düşüktür. Çizelge 4.4'ten görüldüğü gibi, GAP Bölgesinde 603.490 baş sığır, 3.812.810 baş koyun, 1.304.240 baş kıl keçisi, 39.010 baş tiftik keçisi bulunmaktadır. Kanat hayvanları sayısı 4.755.100 adettir. 117.095 adet arı kovanı ve 366 adet ipekböceği kutusu bulunmaktadır (Anonim 2001). Çizelge 4.4. GAP Bölgesinde hayvan varlığı Hayvanın Cinsi Sayısı (adet) Sığır 603.490 Koyun 3.812.810 Kıl keçisi Tiftik keçisi 1.304.240 39.010 Kanatlılar 4.755.100 Arı kovanı 117.095 Açılan ipekböceği kutusu 366 Kaynak: Anonim 2001. DİE GAP İl İstatistikleri, 1996-98, Yayın no:2418, Ankara. GAP Bölgesinde 1998 yılı itibariyle 621.198 ton süt, 35.999 ton kırmızı et, 4.832 ton beyaz et, 6.488 ton yapağı, 719 ton kıl, 56 ton tiftik, 1167 ton bal, 391 milyon adet yumurta, 9 ton ise yaş koza üretilmiştir (Çizelge 4.5). Çizelge 4.5. GAP Bölgesinde hayvansal üretim miktarı Ürün adı Üretim Miktarı (ton) Süt 621.198 Et Kırmızı Beyaz 35.999 4.832 Yapağı 6.488 Kıl 719 Tiftik 56 Bal 1.167 Yumurta (bin adet) 391.216 Yaş koza (kg) 9.000 Kaynak: Anonim 2001. DİE GAP İl İstatistikleri, 1996-98, Yayın no:2418, Ankara. Yine çizelge 4.6'dan görülebileceği gibi, GAP Bölgesinde hayvansal üretim değeri incelendiğinde, hayvansal üretim değerinin %49,83 ü küçükbaş hayvansal ürünlerden, 12

%43,02 si de büyükbaş hayvanlardan elde edilmektedir. Türkiye de hayvansal üretim değerinin %21,46 sı küçükbaş hayvanlardan elde edildiği göz önünde bulundurulursa, Bölgede hayvansal üretim içinde küçükbaş hayvancılığın ne derece önemli olduğu anlaşılmaktadır. Çizelge 4.6 GAP Bölgesinde hayvansal üretim değeri GAP Bölgesi TÜRKİYE baş % Milyon TL % baş % milyon TL % Küçükbaş 5.156.060 89,45 149.989.976 49,83 37.492.000 76,99 1.057.460.989 21,46 Koyun 3.812.810 73,95 119.491.082 79,67 29.435.000 78,51 876.588.677 82,90 Kıl keçisi 1.304.240 25,30 29.725.837 19,82 7.523.000 20,07 171.788.876 16,25 Tiftik Keçisi 39.010 0,76 773.057 0,52 534.000 1,42 9.083.436 0,86 Büyükbaş 607.980 10,55 129.508.704 43,02 11.207.000 23,01 2.978.376.468 60,44 Sığır 603.490 99,26 128.931.481 99,55 11.031.000 98,43 2.944.205.310 98,85 Manda 4.490 0,74 577.223 0,45 176.000 1,57 34.171.158 1,15 Diğer 21.514.728 7,15 891.591.188 18,09 TOPLAM 5.764.040 100,00 301.013.408 100,00 48.699.000 100,00 4.927.428.645 100,00 Kaynak: Anonim 2001. DİE GAP İl İstatistikleri, 1996-98, Yayın no:2418, Ankara. 5. BULGULAR VE TARTIŞMA 5.1. Yetiştiricilik özellikleri 5.1.1 Sürü büyüklüğü, üretim sistemi ve yetiştirilen ırklar Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde koyun ve keçi yetiştiriciliği esas olarak yerleşik, yaylacılık ve göçer sistemde yapılmaktadır. Buna karşın, bu bölgelerde son yıllarda sosyal ve ekonomik bir çok faktöre bağlı olarak, yetiştiricilik sistemlerinde önemli düzeyde değişiklikler olmuş ve yetiştiricilik yapan aileler ya yerleşik sisteme geçmişler ya da bu üretim kolunu bırakmışlardır. Benzer durum GAP illerinde de yaşanmakta olup, göçer ve yaylacılık tarzında koyun ve keçi yetiştiriciliği hızlı bir şekilde ortadan kalkmaktadır. Nitekim, Çizelge 5.1'den de görülebileceği gibi, araştırmanın gerçekleştirildiği Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman illerinde yerleşik tarzda koyun ve keçi yetiştiriciliği yapan işletmelerin oranı sırasıyla %84,2, %82,2, %100,0 ve %75,5 olup, bu özellik bakımından Gaziantep ve Adıyaman ile Diyarbakır ve Şanlıurfa illeri arasındaki farklılıklar önemlidir (P<0.05, P<0.01). Gaziantep ilinde koyun ve keçi yetiştiriciliğinin tamamen yerleşik sistemde yapılmasının Oğuzeli ilçesinde yayla olarak kabul edilebilecek alanların son derece sınırlı olması, Araban ve Nizip ilçelerinde ise bir çok faktöre bağlı olarak artık yaylaya çıkılmamasından kaynaklandığı söylenebilir. Yaylaya çıkma oranının en yüksek (%75,5) olduğu Adıyaman ilinde yaylacılık tarzında koyun ve keçi yetiştiriciliği Gerger (%85,7) ve Besni (%5.9) ilçelerinde görülmekte ve bu ilçelerdeki koyun ve keçi yetiştiricileri Malatya ve 13

Adıyaman illeri arasında bulunan Akdağlar Bölgesi ndeki yaylalara çıkmaktadırlar. Adıyaman iline göre yaylaya çıkma oranlarının daha düşük olduğu Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinde ise yayla alanlarını esas olarak bu iki il arasında yer alan Karacadağ Bölgesi oluşturmaktadır. Her iki ilde de yaylaya Karacadağ bölgesine yakın ilçe ve köylerde bulunan yetiştiriciler çıkmaktadırlar. Araştırmanın yürütüldüğü Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman illerinde koyun ve keçi yetiştiricilerinin bu işle ortalama olarak sırasıyla 44,0 yıl, 39,5 yıl, 35,4 yıl ve 56,5 yıldır uğraştıkları saptanmış olup, bu özellik bakımından iller geneli ise ortalama 43,9 yıldır (Çizelge 5.1). Görüldüğü gibi incelenen tüm illerde koyun ve keçi yetiştiriciliği genç kabul edilecek yaş grupları tarafından yapılmaktadır. Araştırmada Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman illerinde incelenen küçükbaş hayvancılık işletmelerinde koyun ve keçi sayıları ortalama olarak sırasıyla 90.9 ve 43.3 baş, 152.9 ve 28.8 baş, 85.6 ve 30.0 baş ve 92.3 ve 47.3 baş olarak saptanmıştır. İller geneli ise 105.4 ve 37.4 baştır. Şanlıurfa ilinde koyun sayısının diğer illere göre daha yüksek bulunması; bu ilde özellikle Ceylanpınar ve Siverek ilçelerinde koyunculuğun diğer ilçelere göre çok daha yoğun yapılıyor olmasından kaynaklanmaktadır. Ceylanpınar ilçesinde özellikle Ceylanpınar Tarım İşletmesine yakın yerlerde yerleşmiş küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin sürü kapasiteleri oldukça geniş olup, bu ailelerin esas gelirlerini koyun ve keçi yetiştiriciliği oluşturmaktadır. Bu yetiştiriciler yaz aylarında anızlardan yararlanabilmek için Viranşehir ilçesi ve/veya Mardin iline bağlı Kızıltepe ve Nusaybin ilçelerinde kiralanan anızlık bölgelere göçmektedirler. Kışın ise büyük çoğunlukla ilçede var olan düşük düzeydeki mera alanlarından ve/veya Ceylanpınar Tarım İşletmesindeki arazilerden kiralık olarak yararlanmaktadırlar. Bu yetiştiricilere göçer denilmesine karşın, göçer tarzındaki yetiştiricilik sisteminin genel özelliklerini taşımamaktadırlar. Siverek ilçesinde de özellikle karacadağ bölgesine yakın yerlerde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yoğun bir şekilde yapılmakta olup, buradaki ailelerin de geçim kaynaklarını esas olarak koyun ve keçi yetiştiriciliği oluşturduğundan sürü kapasiteleri diğer ilçelere göre daha geniştir. Araştırmada incelenen küçükbaş hayvancılık işletmelerinde keçi sayılarının koyun sayılarına göre çok daha düşük olduğu saptanmıştır. Buna karşın, Diyarbakır ilinde Silvan, Gaziantep ilinde Nizip ve Adıyaman ilinde de Gerger ve Besni ilçelerinde keçi varlığının koyun varlığından daha yüksek olduğu işletmeler de bulunmaktadır. Bu işletmeler, bu ilçelerin esas 14

olarak dağlık bölgelerindeki köylerde bulunmakta olup, doğal şartlar gereği ağırlıklı olarak keçi yetiştiriciliği yapmaktadırlar. Çizelge 5.1'den görülebileceği gibi Araştırmanın yürütüldüğü illerde esas olarak İvesi, Akkaraman ve Morkaraman koyun ırklarıyla, Kıl ve Kilis x Kıl melezi keçilerin yetiştirildiği saptanmıştır. Bununla birlikte yapılan sözlü görüşmelerde söz konusu illerde Karakaş ve Herik koyun ırkları ile saf Kilis keçisi ırkının da yetiştirildiği bildirilmiştir. İller genelinde en yoğun olarak yetiştirilen koyun ırkının İvesi (%88) olduğu belirlenmiştir. Bu koyun ırkını ise sırasıyla Akkaraman (%30,0) ve Morkaraman (%4,4) koyun ırkları izlemektedir. İvesi koyun ırkının en yoğun olarak yetiştirildiği iller sırasıyla Gaziantep (%100), Şanlıurfa (%92,0), Adıyaman (%88,7) ve Diyarbakır (%76,3) olup, Şanlıurfa ve Adıyaman illeri arasındaki farklılık hariç diğer iller arası farklılıklar önemlidir (P<0.05; P<0.01). Akkaraman koyun ırkı yoğunluklu olarak sırasıyla Gaziantep (%47,0), Diyarbakır (%36,8), Adıyaman (%34,0) ve Şanlıurfa (%8,23) illerinde yetiştirilmekte olup, bu ırk bakımından ise Diyarbakır ve Adıyaman illeri arası farklılık hariç, diğer iller arasındaki farklılıklar önemlidir (P<0.05; P<0.01). Morkaraman koyun ırkının ise yalnızca Diyarbakır ilinde yetiştirildiği (%14,5) belirlenmiştir. Araştırmada incelenen işletmelerin tamamında (%100) yetiştirilen keçi ırkının Kıl keçisi olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte, Diyarbakır ve Adıyaman illerinde çok düşük düzeylerde de olsa (sırasıyla, % 22,2 ve % 5,3) Kilis x Kıl melezi keçiler yetiştirilmektedir. 5.1.2. Barınak Özellikleri 5.1.2.1 Barınak yeri, mülkiyeti ve konumu Çizelge 5.2 den görülebileceği gibi araştırmanın yürütüldüğü Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman illerinde incelenen küçük baş hayvancılık işletmelerinin tamamının barınağa sahip olduğu belirlenmiştir. Söz konusu illerde barınak mülkiyeti sırasıyla %80,3, %94,5, %92,9 ve %98,1 oranında bireysel olup, iller geneli %88,4 dür. Yine, ortak barınak mülkiyetinin Şanlıurfa ve Gaziantep (sırasıyla %5,5 ve %14,3), hem bireysel hem ortak barınak mülkiyetinin ise Diyarbakır (%19,7) ilinde yoğunlaştığı saptanmıştır. Araştırmanın yürütüldüğü tüm illerde küçük baş hayvan barınaklarının esas olarak köyde bulunduğu belirlenmiştir. Nitekim, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman illerinde incelenen işletmelerin sırasıyla %84,2, %100,0, %100,0 ve %100,0 ünde barınakların köyde bulunduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, Diyarbakır ilinde barınakların %1,3 oranında 15

yalnızca yaylada ve %14,5 oranında köy ile birlikte yaylada, Adıyaman ilinde ise %23,0 oranında köy ile birlikte yaylada bulunduğu saptanmıştır (Çizelge 5.2). Köy ile birlikte yaylada da barınağa sahip işletmeler düşük oranda da olsa özellikle yaylacılık tarzında koyun ve keçi yetiştiriciliğinin olduğu illerde bulunmaktadır. Yine, yetiştiriciler, son yıllarda yaylaya çıkışın azalması ile birlikte yaylada barınağa olan ihtiyacın da azaldığını bildirmişlerdir. Araştırmada, köyde kullanılan barınakların konutun altında, konuta bitişik veya konuttan bağımsız olarak inşa edildikleri saptanmıştır. Bununla birlikte, barınağın konumu bakımından iller arasında farklılıklar bulunmaktadır. Nitekim, Diyarbakır ve Gaziantep illerinde barınaklar yoğunluklu olarak (sırasıyla %55,3 ve %53,1) konuta bitişik, Şanlıurfa da konuttan bağımsız (%60,3), Adıyaman da ise konutun altında (%79,2) bulunmaktadır. Söz konusu illerde barınak konumu bakımından görülen farklılıklar önemlidir (P<0.05, P<0.01). araştırmanın yürütüldüğü illerde barınak konumuna özellikle barınağın bulunduğu yerin (Merkez ilçe veya diğer ilçeler) etkili olduğu söylenebilir. Nitekim çizelge 5.2 den de görülebileceği gibi son yıllarda önemli ölçüde göç alan Diyarbakır ve Gaziantep illerinde merkez ilçelerde konuta bitişik barınak oranı (sırasıyla %73,9 ve %65,8) diğer ilçelere göre önemli (P<0.01) ölçüde yüksektir. Aynı durum, Şanlıurfa iline bağlı Siverek (%100) ve Adıyaman iline bağlı Kahta (%45,5) ilçeleri içinde söz konusudur. Özellikle Merkez ilçeye göç eden yetiştiriciler ilçenin herhangi bir yerine yaptıkları konutlara bitişik olarak geleneksel koyun ve keçi barınağı özellikleri taşımayan fakat az sayıdaki hayvanlarını barındıracak şekilde olan barınaklar da inşa etmektedirler. Özellikle Merkez ilçelerde barınakların konuta bitişik olarak yapılması, bu ilçelerde bitkisel üretimin hayvansal üretime oranla daha yüksek yapılıyor olmasından da kaynaklanmaktadır. Yetiştiriciler, bitkisel üretimde değerlendirebileceği alanlarda daha büyük ve bağımsız barınak yapma yerine, konuta bitişik veya konutun altındaki barınakları kullanmayı tercih ettiklerini bildirmişlerdir. Araştırmada Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep illerinde bağımsız olarak yapılan barınakların sırasıyla %88,9, %79,5 ve %77,8 oranında kapalı olarak inşa edildiği saptanmış olup, bu özellik bakımından aralarındaki farklılıklar önemsizdir. Kapalı barınağın iller genelinde bulunma oranı ise %80,6 dır. Açık barınak sistemine araştırmanın yürütüldüğü illerin hiç birisinde rastlanılmamıştır. Bununla birlikte, yarı açık barınak sisteminin Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep ilinde sırasıyla %11,1, %20,5 ve %22,2 oranında bulunduğu belirlenmiştir. Yarı açık barınağın bulunması bakımından Diyarbakır ili ile Şanlıurfa ve 16

Gaziantep illeri arasındaki farklılıklar önemlidir (P<0.01). Yarı açık barınağın iller genelinde görülme oranı ise %19,4'dür. Yetiştiriciler ile yapılan sözlü görüşmelerde barınakların esas olarak küçükbaş hayvan barınağı olmasına karşın, barınaklarda sığır, at ve eşek bulunduran işletmelerin de bulunduğu anlaşılmıştır. Yine işletmelerin büyük çoğunluğu barınak içinde boynuzlu koyun ve keçileri ayrı yerlerde bulundurduklarını bildirmişlerdir. 5.1.2.2. Barınak yapı özellikleri Çizelge 5.2 den de görülebileceği gibi araştırmanın yürütüldüğü illerde barınak tabanlarının büyük oranda köyde bulunması nedeniyle aşağıda esas olarak buradaki yapı özellikleri incelenmiştir. Araştırmanın yürütüldüğü Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman illerinde barınakların sırasıyla %94,7, %90,4, %100 ve %94,3 oranında toprak olduğu belirlenmiştir. Beton barınak tabanının en yoğun (%9,6) olduğu il ise Şanlıurfa dır (Çizelge 5.3) Araştırmanın yürütüldüğü illerde incelenen küçükbaş hayvancılık işletmelerinde barınak duvar malzemesinin esas olarak tuğla, briket, kerpiç ve taş olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte, illerin hepsinde en yoğun olarak görülen duvar malzemesi taştır. Barınak duvar malzemesi olarak taş kullanımının en yoğun olduğu iller ise sırasıyla Adıyaman (%79,2), Diyarbakır (%67,1), Şanlıurfa (%46,6) ve Gaziantep (%46,6) olup, Diyarbakır ve Adıyaman illeri ile Şanlıurfa ve Gaziantep illeri arası farklılıklar önemlidir (P<0.05, P<0.01). Diyarbakır ve Adıyaman illerinde yoğunluklu olarak taş malzeme kullanılmasının araştırmanın yürütüldüğü küçükbaş hayvancılık işletmelerinin bulunduğu bölgelerin arazi yapılarının büyük ölçüde taşlı olmasından kaynaklandığı söylenebilir. Duvar malzemesi olarak kerpiçin en yoğun oranda (%31,5) kullanıldığı il Şanlıurfa olup, bu malzemenin kullanımındaki tercihte hayvancılık işletmelerinin bulunduğu arazinin yapısından kaynaklanmaktadır. Duvar malzemesi olarak ahşap kullanımının ise oldukça düşük oranda (%2) Gaziantep ilinde olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte, özellikle kış mevsiminde ahşap duvar malzemenin naylon ve tenekelerle desteklendiği bildirilmiştir. 17