Nükleer ran ve Gergin Ankara

Benzer belgeler
Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Son 5 yıldır Orta Doğu pazarında %48 gibi bir Pazar kaybı yaşayan Türkiye, bu pazarı tekrar kazanabileceği değerlendirilmektedir.

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

Türk ve Alman Bak fl Aç s ndan ran daki Geliflimin Güvenlik Politikas Boyutlar

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

İran ın Nükleer Emelleri: Bombaya Giden Iki Yol, Barışa Giden Diğer Yol. Büyükelçi Gregory L. Schulte nin Açıklamaları

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

Kuzey Kore ile Ortadoğu da komşu olmak

Ortadoğu. pençesinde...

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

Türk ve Alman Bak fl Aç s ndan ran daki Geliflimin Güvenlik Politikas Boyutlar

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

Araştırma Notu 15/179


TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TAYSAD Aylık Sektör Raporu Haziran 2010

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TAYSAD Aylık Sektör Raporu Mayıs 2010

Dış Ticaret Verileri Bülteni

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

2014 YILI ŞUBAT AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan:

2014 YILI TEMMUZ AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

KONYA DIŞ TİCARET BÜLTENİ

İRAN IN NÜKLEER PROGRAMI

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2019 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU MART 2019 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

ABD nin Nükleer Silahları Trump ın Elinde Daha Büyük Tehlike Arz Ediyor. Mustafa KİBAROĞLU*

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Dünyada silahlanma artıyor, Türkiye 20'nci sırada

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu

Enerji ve İklim Haritası

2017 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

Aylık Dış Ticaret Analizi

KONYA DIŞ TİCARET BÜLTENİ

Ortadoğu'da su ve petrol (*) İki stratejik ürünün birbiriyle ilişkisi... Dursun YILDIZ. İnş Müh Su Politikaları Uzmanı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Ağustos Ayı İhracat Bilgi Notu

Dış Ticaret Verileri Bülteni

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

İhracat kontrolleri kapsamında firmalar için ticaret riskleri

KAZAN VE BASINÇLI KAPLAR SEKTÖR NOTU 1. KAZAN VE BASINÇLI KAPLAR SEKTÖRÜNÜN DÜNYADAKİ DURUMU

KONYA DIŞ TİCARET BÜLTENİ

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Trump ın Elinde Daha Büyük Tehlike Arz Ediyor

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Devrim Öncesinde Yemen

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

TAYSAD Aylık Sektör Raporu Nisan 2010

TÜRKİYE PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU / 9 Ay PAGEV

Dünyada Enerji Görünümü

2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

SİBER SAVAŞLAR RAUND 1 STUXNET

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

ELEVATÖRLER-KONVEYÖRLER SEKTÖR NOTU

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Çimento Sektörü ve 2010 Beklentileri

1 1. BÖLÜM ASKERLİKTE ÖZELLEŞTİRMENİN TARİHİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2013 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

PLASTİK İŞLEME MAKİNELERİ SEKTÖR İZLEME RAPORU

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

KONYA DIŞ TİCARET BÜLTENİ

2011 YILI OCAK- KASIM DÖNEMİNDE HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Türkiye nin İnşaat Demiri Üretim ve İhracatındaki Rekabet Gücü. Dr. Veysel Yayan Genel Sekreter Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

TÜRKİYE VE İZMİR İN OCAK-MART 2015 İHRACAT RAKAMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DIŞ PİYASALARDAKİ DURUMU

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Şubat Ayı İhracat Bilgi Notu

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Mart Ayı İhracat Bilgi Notu

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Transkript:

Nükleer ran ve Gergin Ankara Selim SUNAL* İran, içerisinde bulunduğu coğrafyanın en eski ve köklü medeniyetlerinden birisidir. Günümüzde çok tartışılan ve pek çok uluslararası krizin merkezindeki ülke olarak gösterilen İran, bu yöndeki tartışmaların odağında bulunmasını, sahip olduğu tarihsel süreç ve dini özelliklerinden kaynaklanan iddialı konumuna da borçludur. 1979 daki Humeyni devrimine kadar batının sadık müttefiki olan İran, krizin odağında olan bir ülke olma görüntüsünden oldukça uzaktı. Ancak devrimden sonra sadece İran değişmemiş, aynı zamanda yakın çevresinde ve dünyada İran algısı da köklü bir değişime uğramıştır. İran ın nükleer teknoloji ile ilgili ilk girişimleri, Türkiye ile paralellik göstermektedir. İki ülke de yaklaşık aynı yıllarda barışçıl amaçlı nükleer teknolojiyi ülkelerine transfer etme çalışmalarına başlamıştır. Söz konusu çalışmalar her iki ülkede dönemsel kesintilere uğramakla birlikte, İran 1973 dünya petrol krizinin sağladığı ekonomik getiriler ve bu yöndeki kararlılığı nedeniyle önemli bir avantaj sağlamıştır. ABD Destekli İran dan Şeytan Ülke İran a İran, dünya kamuoyunu meşgul eden nükleer faaliyetlerine 1957 de ABD nin desteği ile başlatmıştır. 1958 de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı na (UAEA) üye olmuş, 1968 de ise ABD desteğiyle Tahran Üniversitesi bünyesinde 5 Megavatlık bir Araştırma reaktörü kurmuştur. 1 İran ın nükleer enerji çalışmalarının başlaması ve gelişmesinde sadece ABD değil, Batı Almanya ve Fransa da önemli roller üstlenmiştir. 1974 yılında Batı Almanya firması Siemens ve yan kuruluşu Kraftwerke Union un (KWU) Busheir de başlattığı çalışmalar, devrim sonrasında kesintiye uğramış, 1980-1988 İran-Irak savaşı boyunca, Irak tarafından 6 kez bombalanarak tamamlanamadan kapatılmıştır. 1980 lerin sonunda Batı Almanya, * Fizikçi 1 Mensur Tarcai, Şah ve Etom, Gozareş, Sayı 155, 1383, s.36-37 Nisan 10 Sayı: 16 21. YÜZYIL [39]

Selim Sunal İspanya ve Arjantin firmalarından oluşan bir konsorsiyum Busheir santralini bitirmeyi önermiş, ancak ABD nin baskısı nedeniyle anlaşma sağlanamamıştır. 1990 da benzer bir anlaşma, İspanya Ulusal Endüstri Enstitüsü (INI) ve Nükleer Ekipman (ENSA) ile, Busheir tesisinin tamamlanması, İspanya Ulusal Uranyum İşletmesi (ENUSA) ile de reaktör yakıtının sağlanmasına yönelik yapılmış, ancak yine ABD nin baskılarıyla iptal edilmiştir. 2 Batı Avrupalı bir tedarikçi bulamayan İran, Çin ve Rusya ya yönelmiştir. Şubat 1995 de santralin tamamlanması ve nükleer bilim adamlarının eğitimine yönelik Rusya ile yapılan anlaşmanın ardından, Tahran, nükleer çalışmaları çerçevesinde ilişkilerini genişletmiş, Rusya Federasyonu, Arjantin, İspanya, Çin, Kuzey Kore, Pakistan ve Belçika ile de işbirliğine girmiştir. Bu çabalar sonucunda, bugün İran 20 den fazla (nükleer santral, araştırma reaktörü, zen- 2 Andrew koch-jeanette Wolf, İran ın Nükleer Tesisleri, 1998, Silahsızlanma Çalışmaları Merkezi. [40] 21. YÜZYIL Nisan 10 Sayı: 16

ginleştirme tesisi, vb.) nükleer tesise sahip olmuştur. Esfehan (nükleer teknoloji merkezleri), Natanz (uranyum zenginleştirme tesisi), Arak (döteryum araştırma laboratuarı) ve Busheir (hafif su reaktörü) sahaları en önemli nükleer tesisleri olarak bilinmektedir. Şubat 2003 te, İran ın kendi kaynaklarına dayalı bir nükleer enerji planı geliştirdiğini açıklamasıyla, uluslararası kamuoyunda kaygılar artmıştır. UAEA denetçilerinin incelemeleri sırasında tespit edilen bazı parçalardaki nükleer kirlilikte, yüzde 36 ya varan oranında zenginleştirilmiş uranyum 235 bulunmuştur. Ajans ın kasım 2003 tarihli raporuna göre; 3 en az 9 tane daha önce bildirilmemiş dış yardım (bilgi, malzeme, tesis bileşeni, vb.) tespit edilmiş ve bu yardımların en az 4 farklı ülkeden temin edildiği belirtilmiştir. Uluslararası kamuoyunda güven boşluğu yaratan bu bulgular İran ı, dönemin ABD Başkanı George Bush tarafından tarif edilen şer ekseni nin bir parçası olarak hedef tahtasına oturtmuştur. Bu tarihten sonra özellikle İsrail yanlısı batı basınında, İran a yönelik yoğun bir kampanya başlatılmıştır. İran ise nükleer politikasında, nükleer silah ve nükleer enerji arasında ayrımın dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, nükleer enerjiyi; barışçıl amaçlarla kullanma hedefi doğrultusunda, teknolojik gelişmede, tıp-tarım alanlarında ve Nükleer ran ve Gergin Ankara Nükleer reaktörü 1968'de ABD taraf ndan kurulan ran' n nükleer faaliyetlerinin önüne flu an en büyük tafl ABD koymaktad r. 1979 ran devrimi ve eski ABD Baflkan George Bush'un fler ekseni tan mlamas ran' n flu an ABD için ne ifade etti ini aç kça ortaya koymaktad r. özellikle elektrik enerjisi üretiminin temeli olarak nitelendirmekte, uranyum zenginleştirme faaliyetinin nükleer silah elde etmek hedefi doğrultusunda olmadığının altını çizmektedir. 4 Ancak İran ın, açıklamış olduğu nükleer enerjiyi geliştirme programı nın samimiyeti açısından, masum olmadığını gösteren, en azından bir dizi ihmalleri bulunduğu, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması nın (NSYÖA) yürütülmesinden ve denetiminden sorumlu olan UAEA nın Genel Direktörü El Baradei tarafından açıklanmıştır. İran, uluslararası bağlayıcılığı olan NSYÖA yı 1 Temmuz 1968 tarihinde imzalamış ve 2 Şubat 1970 de onaylamıştır. Antlaşmanın birinci maddesi; nükleer silaha sahip devletlerin, nükleer silaha sahip olmayan devletlere hiçbir şekilde nükleer patlayıcı veya bu patlayıcıların yapımında kullanılabilecek madde, teknoloji, bilgi, vs. vermemesini; ikinci maddesi ise, nükleer silaha sahip 3 Peter Crail, Jean du Preez, IAEA Board Deplores Iran s Failure to Come into Full Compliance: Is Patience with Iran Running Out?, 2004. http://www.nti.org/e_research/e3_48a.html 4 Joby Warrick, Iranian Nuclear Plans Found; U.N. Team s Discovery Raises Doubts about Tehran s Vow of Candor, Washington Post, 13 Şubat 2004 Nisan 10 Sayı: 16 21. YÜZYIL [41]

Selim Sunal olmayan devletlerin hiçbir şekilde nükleer patlayıcı veya bunların yapımında kullanılan madde, teknoloji, bilgi, vs. edinmek yönünde girişimde bulunmamasını emretmektedir. NSYÖA nın 9. maddesinde ise, 1 Ocak 1967 den önce nükleer silaha sahip olan ülkeler; yasal olarak Nükleer Silaha Sahip Devlet, diğer ülkeler ise Nükleer Silaha Sahip Olmayan Devlet olarak tanımlanmıştır. Antlaşmaya taraf olan ve henüz nükleer silahlara sahip olmayan devletler, nükleer silah üretmeyi ve elde etmemeyi yükümlenmişlerdir. 5 Ancak, 1993 yılında NSYÖA dan çekilen Kuzey Kore, ilk nükleer denemesini Ekim 2006 de, ikincisini ise, Mayıs 2009 de gerçekleştirmiştir. İran ın uranyum zenginleştirme ve dönüştürme tesislerini tamamlaması halinde ise, nükleer silahlanma açısından gri bölge oluşturacağı ve tesislerini UAEA denetimine açsa bile, (Kuzey Kore örneğinde olduğu gibi) NSYÖA nın istediği zaman askıya alabileceği ve UAEA denetçilerini ülkeden çıkardıktan sonra, nükleer silah için gerekli olan malzemeyi çok kısa bir sürede üretebileceği öne sürülmektedir. ABD nin Önündeki Soru: Nükleer bir İran la Nasıl Yaşanır? İran ın nükleer tutkusunun tek nedeni İsrail değildir. Özellikle, Irak ın işgalinin ardından bölgeye yerleşen ABD ile birlikte artan ve İslami rejim açısından yaşamsal tehdit algılaması boyutuna çıkan güvensizlik hissine ek olarak, 5 Nükleer Silahların Yayılmasınını Önlenmesi Antlaşması için Bkz. Birleşmiş Milletler Web. Sitesi http://un.org/depts/dda/treaty/ [42] 21. YÜZYIL Nisan 10 Sayı: 16

Nükleer ran ve Gergin Ankara saygınlık ve baskı aracı, nükleer faaliyetlerinin en önemli nedeni olarak görülmektedir. Prestij, İran ın önemli bir karakteristik özelliği olan ulusal onurunu yansıtmaktadır. Siyasi yelpazede ekonomisi, toplumu ve siyasi olgunluğu açısından çok daha aşağı gördükleri komşu Pakistan ın daha ileri askeri teknolojiye sahip olması, İranlılar için kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. İran ın nükleer seçeneği değerlendirmesine neden olan ikinci faktör, baskı aracıdır. Tahran daki birçok kişi için, uygun bir nükleer programa sahip olmak, ülkenin Washington la pazarlık konumunu güçlendiren en önemli etken olarak görülmektedir. 6 Bu olgu, İran ın yaşam alanı ile doğrudan ilgilidir ve nükleer tutkusunu anlaşılır kılmaktadır. Bu noktada dünya kamuoyunun zihnini meşgul eden soru; İran ın nükleer programının sonuçlanması (atom bombası elde etmesi) durumunda, İran ın politikalarında ne gibi değişiklikler yaşanabileceğidir. ABD nin bölgesel politikalarındaki değişim ne olacaktır? ABD ve İsrail, nükleer silaha sahip bir İran ı kabul edecek midir? Nihayet, ABD ve İsrail, İran ile muhtemel bir savaşı göze alabilecek midir? 6 Zbigniew Brzezinski/Robert M. Gates, İran ın Zamanı Geldi, 2004, ss. 42 Nisan 10 Sayı: 16 21. YÜZYIL [43]

Selim Sunal İran ile ABD arasında devam eden süreç, bir dönem yaşanan Küba Füze Krizi nin 7 ağır çekim hali olarak değerlendirilmektedir. Bununla beraber, Ortadoğu nun muhtemel bir savaşın içine sürüklenmesi ABD ye çıkar sağlamayacaktır. Aksine, bölgenin istikrarsızlaştırılması ve dünyanın büyük bir bölümünün enerji kaynağı olması nedeniyle, tahmin edilemez ve sıra dışı yıkıcı sonuçları da beraberinde getirecektir. 8 Diğer bir endişe ise, İran ın nükleer tesislerinin ABD-İsrail tarafından vurulması durumunda, İran ın nükleer reaktöre yakıt yüklemesi ve reaktörde test çalışmalarına başlama zamanı ile ilgilidir: Bu işlemden sonra çıkacak söz konusu bir savaş, çok ciddi radyasyon tehlikesine yol açabilir. Bu kaygıların yanı sıra, Washington ile Tahran arasındaki düşmanlığın tuhaf bir istikrarı söz konusudur. İki devlet arasında yaklaşık çeyrek asırdır sürmekte olan bölgesel Tahran daki birçok kifli gerilim, adeta istikrarın bir sembolü haline gelmiştir. İran ın Rusya ve Çin ile yapmış olduğu için, uygun bir nükleer programa sahip olmak, anlaşmalar elini güçlendirmektedir. Öyle ki İran, ülkenin Washington la enerji ihraç eden bir ülkedir ve dünyada kanıtlanmış petrol rezervlerinin yüzde 8.5 ini, doğal gaz pazarl k konumunu güçlendiren en önemli rezervlerinin ise yüzde 14.5 ini elinde bulundurmaktadır. Çin, İran ın güneyindeki doğal gaz ya- etken olarak görülmektedir. Bu ran n nükleer taklarının geliştirilmesi konusunda Tahran yönetimi ile anlaşmaya varmış; 4,7 milyar dolarlık tutkusunu anlafl l r k lmaktad r. Güney Pars projesi kapsamında Petro China nın Mart 2010 da doğal gaz çıkarmaya başlayacağını duyurmuştur. Bu anlaşmayla Çin, İran ın en çok dış ticaret yaptığı ülke konumuna yükselmiştir. Bu ilişki modeli, ABD açısından sorunun savaş yolu ile çözümünü zorlaştırmış ve hatta nükleer bir İran ile yaşamanın yollarını araştırmaya başlamıştır. Bu aşamadan itibaren önemli olan, İran ın oluşturduğu nükleer tehdidin nasıl anlaşıldığı değil, mevcut planın nasıl değiştirileceğidir. Bu görüşe göre; (1) İran ın nükleer silahlara sahip olması öncelikle ABD için değil, komşuları için bir tehdit oluşturacaktır. Washington, El Kaide gibi örgütlere yataklık eden otokratik Arap rejimlerini İran ın nükleer silahlarına karşı koruması karşılığında, bu ülkelerden ekonomik, politik ve sosyal alanda reforma gitmelerini isteyebilir. (2) Oluşturduğu nükleer kalkanla Ortadoğu nun koruyucusu haline gelecek olan ABD, OPEC in kartelini kırabilir. Bu 7 Dünyayı nükleer kaosa ve nükleer dehşetin eşiğine getiren Ekim 1962 Küba Füze Krizi: Soğuk Savaş döneminde, ABD ile SSCB arasında yaşanmasına rağmen, Türkiye yi kontrolü dışında nükleer harbin hedefi haline getiren ve ulusal güvenliğini pazarlık konusu yapan gerginlik dönemidir. 8 Zbigniw Brzezinski, Amerika ve Dünya, s. 78, Profil Yayıncılık, şubat, 2009 [44] 21. YÜZYIL Nisan 10 Sayı: 16

sayede petrol üretim miktarı ve fiyatları üzerinde kontrol sağlayan ABD, her yıl milyarlarca dolar tasarruf edebilir. (3) İsrail, İran ın nükleer programı dolayısıyla kendisini tehdit altında hissetmesi, yıllardır tıkanmış durumda olan Ortadoğu barış görüşmelerine yeniden hız kazandırabilir. Buna karşın İsrail le Filistinliler arasında barış sağlanması, Tahran ın İsrail e yönelik tehditlerinin de zayıflamasını ve bölgedeki gerginliğin sona ermesini beraberinde getirecektir. (4) ABD nin nükleer tehdit altına girecek Ortadoğulu müttefiklerine silah ve mühimmat ile eğitim ve danışmanlık sağlaması, hem mevcut ittifakın geliştirilmesini sağlayacak, hem de savunma sanayisine hız kazandıracaktır. (5) ABD, bölgedeki otokratik rejimlere dolar akışını kesebilir; Washington bunu sadece petrolün fiyatını aşağı çekerek ve silah ihracatını artırarak değil, güvenlik sağladığı ülkelere bu güvenliğin bedelini ödeterek yapacaktır. Uzun vadede ABD nin terörle savaşında zafere ulaşması, Irak ve Afganistan daki savaşlara akan milyarlarca dolardan tasarruf edilmesi anlamına gelecektir.9 İran ın nükleer güce ulaşması halinde ise, bölgesel yeni dinamikler oluşacak, Suudi Arabistan ve Irak, İran korkusuyla bölgedeki daha küçük ülkelerle işbirliğine gidebilecektir. ABD nin Avrupalı müttefikleri ve hatta Çin ve Rusya bu koşullar altında İran la kurdukları ticaret ilişkilerini Nükleer ran ve Gergin Ankara ran' n Çin ve Rusya ile kurdu u yak n iliflkiler, ABD aç s ndan sorunun savafl yolu ile çözümünü zorlaflt rm fl ve hatta nükleer bir ran ile yaflaman n yollar n araflt rmaya bafllam flt r. bir kez daha gözden geçirebilecektir. İran, uranyum zenginleştirme programının ABD lilerin yüreklerine korku salacağını düşünüyor olsa bile, yeni durumun Ortadoğu da ABD nin etkisi ve etkinliğinin yeniden doğuşu anlamına gelecektir. Türkiye Nükleer İran a Hazır mı? Türkiye ile İran arasında tarihi süreç içerisinde coğrafi, kültürel, iç ve dış politika etkileri bakımından dönemsel inişli-çıkışlı ilişkiler yaşanmıştır. Bu ilişkiler, her iki ülkenin iç ve dış politikalarını etkilemekle birlikte, tarihi tecrübe birikimine dayalı olarak akılcı politikalarla aşılmıştır. İki ülke arasında varolan olumsuzluklar, özellikle ABD nin Irak ı işgal etmesinin ardından azalma göstermiş, bölgesel, ekonomik ve politik ilişkileri gelişmiştir. Türkiye, bölgesinde nükleer silahlara karşıdır. Ancak, nükleer teknolojinin barışçıl amaçlarla kullanımının herkesin hakkı olduğunu savunmaktadır. Bu doğrultuda Türkiye, İran a yaptırım uygulanmaması yönünde ABD ile yoğun 9 Adam B. Lowther, Iran s Two-Edged Bomb, http://www.nytimes.com/2010/02/09/opinion/09lowther.html Nisan 10 Sayı: 16 21. YÜZYIL [45]

Selim Sunal bir diplomasi yürütmekte, ABD ile İran arasında giderek yükselen nükleer tansiyonu düşürmeye çalışmaktadır. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü El Baradei in İran ın nükleer tesislerinde kullanacağı yakıta ilişkin olarak, Türkiye, zenginleştirilmiş uranyum için takas merkezi olabilir önerisi, ABD, Fransa, İngiltere, Çin, Rusya Federasyonu ve İran tarafından kabul görmüş, Batı ile İran arasında Türkiye üzerinden gerçekleşmesi öngörülen takasın, Türkiye açısından da memnuniyetle karşılandığı yetkili ağızlardan ifade edilmiştir. Ancak, 21 Ekim 2003 de, İngiltere, Fransa ve Almanya nın İran ile yaptığı görüşmelerin ardından yayınlanan Tahran bildirisi 10 göz önüne alındığında, görüşmelerin aynı başarısızlığa uğramasından endişe edilmektedir. Takasın ne şekilde yapılacağı yönündeki devam eden görüşmelerin, Birleşmiş Milletler tarafından İran a yaptırım uygulanmasının önünün kesilmesi ve bu yöntem ile İran ın zaman kazanmaya çalıştığı düşünülmektedir. Bu sebeple, Türkiye nin son dönemdeki ABD ile İran arasında yapmış olduğu arabuluculuk girişimlerinin yanı sıra, konunun BM ye taşınması halinde Türkiye nin göstereceği tutuma yönelik de baskılar artmıştır. Bu girişimlere rağmen İran ın nükleer programının, bölgede kendisine biçtiği rolün önemli bir parçası olduğu göz ardı edilmemelidir. İran ın nükleer silah yapabilecek nükleer teknolojiye ve bilgiye sahip olması, bölge ülkeleri, özellikle İsrail, Körfez deki Arap ülkeleri ve hatta Türkiye için de endişe vericidir. İran, elde edeceği bu yetenek ile, bölgesel ve uluslararası politikada elini güçlendirecektir. Nükleer gücü elde etmiş bir İran için Türkiye, birinci öncelikli olmasa bile, nükleer silah tehdidine maruz kalacaktır. Nükleer silaha sahip bir İran, bölgesel hiyerarşide de Türkiye den bir basamak yukarı çıkacaktır. İran ın, bu silahları Türkiye ye karşı kullanmak istemediği ve hatta istemeyeceği kabul edilse bile, gelecek yıllarda İran ile yaşanabilecek muhtemel bir sorun karşısında İran, müdahale edilemez bir ülke haline gelecektir. Türkiye ise, başka birçok imkanına rağmen, stratejik olarak sıradanlaşarak bölgesel bir güç olma iddiasını kaybedecektir. Türkiye de Ortadoğu kaynaklı tehditler konusunda yapılan çalışmalar, nükleer başlık olmasa bile, İran ın balistik füzelerinin Türkiye nin güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu göstermektedir. Türkiye nin önemli bir kısmı söz konusu füzelerin menzili içindedir ve İran la Türkiye arasında bunların kullanımı ya da kullanma tehdidini tetikleyecek sorunlar mevcuttur veya ilave yeni sorunlar doğması muhtemeldir. Öyle ki, nükleer gücü elde etmiş bir İran ın, Or- 10 İran uranyum zenginleştirme işlemine ara vermiş, Avrupalılar ise İran ın barışçıl nükleer teknoloji hakkını tanımış ve İran a yardım etmeyi yükümlenmişlerdir. Ancak, Avrupa yükümlülüğünü yerine getirmeyince, İran 2005 te zenginleştirmeye yeniden başlamıştır. [46] 21. YÜZYIL Nisan 10 Sayı: 16

ta Asya ve Kafkasya da etkinliğini ciddi şekilde arttırması ve Türkiye nin enerji politikalarını etkilemesi söz konusudur. Bu durum, bölgedeki güvenlik sistemini daha da karmaşık hale getirecektir. Bununla birlikte, İran ın nükleer programı sebebiyle yaşanan veya muhtemel yaşanacak sorunlar, Türkiye nin barışçıl amaçlı nükleer teknoloji transferinde zorluklarla karşılaşmasına neden olacaktır. Diğer yandan, Kuzey Irak ta bağımsız bir Kürt varlığının oluşumu ve PKK ile mücadelede ABD nin yavaş ve yetersiz kalması, Türkiye nin güvenlik ve savunma politikasında zafiyete yol açmaktadır. Bu durum, Türkiye-İran ilişkilerinde zorunlu işbirliği sürecini beraberinde getirmektedir. Bunun en somut örneği, son dönemde PKK terör örgütüne yönelik yapılan işbirliğidir. Ancak Türkiye, İran ve Suriye Irak ın toprak bütünlüğünün bozulmasına yönelik duyarlılığını ortaya koymasına rağmen, ortak bir Kürt politikası geliştirme yönünde gerekli işbirliği geliştirme iradesini gösterememişlerdir. Çünkü, her üç ülkenin Irak ın toprak bütünlüğünden ne anladıkları ve kimin tarafından bozulmasına karşı oldukları noktasında, aralarında derin ayrılıklar vardır. Örneğin; Irak ta bir Şii devletin kurulmasına İran ın itirazı yoktur. Hatta, Suriye nin bile işine gelmektedir. Nükleer ran ve Gergin Ankara ran n, nükleer silahlar Türkiye ye karfl kullanmak istemeyece i kabul edilse bile, ran ile yaflanabilecek muhtemel bir sorun karfl s nda ran, müdahale edilemez hale gelecektir. Türkiye, stratejik olarak s radanlaflarak bölgesel bir güç olma iddias n kaybedecektir. Bu farklılıklara rağmen bölgede güçlü bir Türkiye-İran ilişkisi, ABD nin amacına hizmet etmese de, özellikle Kuzey Irak ve Irak politikasına ilişkin birçok konuda Türkiye ve İran, ABD den farklı düşünmektedir. Bu işbirliğinin ne kadar süreceğini ise, İran ın nükleer programı ve Irak ın geleceği üzerindeki güç hesapları belirleyecektir. Bu hesapların arasında, İran ın nükleer bir güç olması da vardır. İran ın direnci, kararlılığı ve Rusya-Çin-İran üçgenindeki ilişki yumağında, ABD nin İran a yönelik bir harekatı göze alamayacağını düşünenler az değildir. Nitekim İran, %3 ü geçen oranda uranyum zenginleştirme işlemini başardığını ve %20 zenginleştirme çalışmalarını başlattığını dünya kamuoyuna ilan etmiştir. Şayet, İran ın niyeti nükleer silah elde etmek ise, hedefe giden yolda en önemli aşamayı geçmiş, hatta yolu yarılamıştır. ABD Başkanı Barack Obama, İran ın nükleer silah sahibi olması durumunda, zaten karışık olan Ortadoğu da bir silahlanma yarışı başlayabileceğini ifade ederek, Endişemiz, İran ın bizi, İsrail gibi müttefiklerimizi ve komşularını tehdit edebileceği değildir. Gerçek endişe; İran ın nükleer silaha sahip olması, bölgede silahlanmayı tetikleyebilir. Mısır, Suudi Arabistan, Türkiye gibi Nisan 10 Sayı: 16 21. YÜZYIL [47]

Selim Sunal ülkeler, kendilerini nükleer silah konusunda zorunlu hissedebilir. Bu durumda, dünyanın en kırılgan bölgesi tepeden tırnağa silahlanır ve potansiyel bir felaketin reçetesi çıkar şeklindeki demeciyle açıkça vurgulamaktadır. Bu varsayımın reçetesi; Ortadoğu da felaketle sonuçlanabilecek bir savaş ya da yeni bir Soğuk Savaş demektir. Bölgede nükleer silah sahibi İsrail, Rusya, İran ve bölgedeki üs ve askeri varlığıyla ABD, dengeleyici unsurları çok az olan bir soğuk savaşın habercisidir. Türkiye nin ABD den bağımsız politikalar geliştirme iradesini saklı tuttuğu ölçüde bölgedeki etkinliğinin artması söz konusudur. Bu nedenle Türkiye, bölgesel politikasında ABD-İsrail politika ve stratejilerinin bir parçası olmamaya özen göstermelidir. Ortadoğu da geniş çaplı bir barışın gerçekleşmesinin önündeki en önemli engel, hala İsrail in uzun vadeli hedefleri ve bunların ABD tarafından destekleniyor olmasıdır. Türkiye nin en önemli çıkarı, bölgesel istikrardır. Türkiye, olumsuz gelişmelere gebe söz konusu sorunun, savaş, nükleer güce ulaşmış bir İran ya da uzun dönemli bir belirsizlik yaşanmasından en çok zarar görecek ülkedir. 21. YÜZYIL [48] 21. YÜZYIL Nisan 10 Sayı: 16