AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) (Başvuru No. 55197/07) KARAR STRAZBURG 25 Mart 2014 İşbu karar Sözleşme nin 44 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecek olup şekli bazı değişikliklere tabi tutulabilir. T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayriresmi çeviri, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü İnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme'yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü İnsan Hakları Daire Başkanlığına atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir.
BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARARI 1 Bayar (5 No.lu) / Türkiye davasında, Başkan Guido Raimondi, Hâkimler Işıl Karakaş, András Sajó, Nebojša Vučinić, Helen Keller, Egidijus Kūris, Robert Spano, ve Daire Yazı İşleri Müdürü Stanley Naismith in katılımıyla Daire olarak oluşturulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (İkinci Bölüm) 4 Mart 2014 tarihinde yapılan müzakereler sonrasında, bu tarihte aşağıdaki kararı vermiştir: USUL 1. Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan (No. 55197/07) davanın temelinde Türk vatandaşı Hasan Bayar ın («başvuran»), 14 Kasım 2006 tarihinde İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme nin («Sözleşme») 34. maddesi uyarınca yapmış olduğu başvuru bulunmaktadır. 2. Başvuran İstanbul da görev yapan avukatlar Ö. Kılıç tarafından temsil edilmiştir. Türk Hükümeti («Hükümet») kendi görevlisi tarafından temsil edilmiştir. 3. Başvuran özellikle Sözleşme nin 6. ve 10. maddelerinin ihlal edildiğinden şikâyet etmektedir. 4. Başvuru, 31 Mart 2010 tarihinde Hükümet e tebliğ edilmiştir. 5. Mahkeme, Sözleşme nin 29. maddesinin 1. fıkrasının imkan sağladığı şekilde Dairenin söz konusu davanın esas ve kabul edilebilirliği hakkında aynı zamanda karar vereceğine hükmetmiştir.
2 BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARARI OLAYLAR I. DAVANIN KOŞULLARI 6. Başvuran 1982 doğumludur ve İsviçre nin Berne (İsviçre) şehrinde ikamet etmektedir. Başvuran, merkezi İstanbul da bulunan Ülkede Özgür Gündem Gazetesi nin yazı işleri müdürüdür. 7. Ülkede Özgür Gündem isimli günlük gazetede 16 Temmuz 2004 tarihinde, Aydar: Hedefimiz demokrasi başlıklı bir makale yayımlanmıştır. Bu makale, PKK lideri Abdullah Öcalan ın tutukluluk koşulları ve güncel haberler hakkında Kongra-Gel (PKK ın bir kolu Kürdistan İşçi Partisi) Başkanı Aydar ın açıklamalarını içermektedir. 8. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununun ( 3713 Sayılı Kanun ) 6. maddesinin 2. ve 4. fıkraları uyarınca suç olarak nitelendirilen, yasadışı silahlı örgüt adına açıklamalar yayınlama fiilleri nedeniyle başvuran ve söz konusu gazetenin imtiyaz sahibi Ali Gürbüz hakkında aynı gün bir iddianame düzenlemiştir. 9. Başvuran, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda özellikle Sözleşme nin 10. maddesini ileri sürmüştür. 10. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi 19 Nisan 2005 tarihinde 3713 sayılı Kanunun 6. maddesinin 2. ve 4. fıkraları uyarınca başvuranı 1 802 880 000 Eski Türk Lirası ( TRL ) yani bu tarihte yürürlükte olan döviz kuruna göre 1 008 avro adli para cezası ödemeye mahkûm etmiştir. Buna ek olarak, Mahkeme, Ali Gürbüz ü de 3 605 760 000 TRL adli para cezası ödemeye mahkûm etmiştir. Mahkeme sanıkların açıklanan kararı temyiz etme hakkının bulunduğunu da belirtmiştir. 11. Başvuran özellikle hakkında yürütülen ceza yargılaması nedeniyle, Sözleşme nin 10. maddesi ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek belirtilmeyen bir tarihte kararı temyiz etmiştir. 12. Yargıtay, ilk derece mahkemesince alınan kararın Ali Gürbüz ü de ilgilendirdiği gerekçesiyle kararı 10 Mayıs 2006 tarihinde bozmuştur.
BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARARI 3 Yargıtay, bununla beraber (yürürlükte olan) Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu nun 305. maddesi gereğince, mahkemece hükmedilen para cezası miktarının 2 000 TL yi aşmaması halinde söz konusu kararın temyizinin kabil olmadığı gerekçesiyle başvuranın temyiz başvurusunun kabul edilemez olduğuna karar vermiştir. 13. Para cezası ödeme emri, 20 Temmuz 2006 tarihinde, başvurana tebliğ edilmiştir. 14. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi, 13 Ocak 2010 tarihli bir kararla, Ali Gürbüz ün beraatına karar vermiştir. II. İLGİLİ İÇ HUKUK VE UYGULAMASI 15. Somut olayla ilgili iç hukuk ve uygulamaları Gözel ve Özer / Türkiye (No. 43453/04 ve 31098/05, 23, 6 Temmuz 2010) ve Bayar ve Gürbüz / Türkiye (No. 37569/06, 12-16, 27 Kasım 2012) kararlarında ele alınmıştır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME I. KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA 16. Başvuran, Sözleşme nin 1, 6, 10, 13 ve 14. maddeleri ile Sözleşme ye Ek 1 No.lu Protokolün 1. maddesinin ihlal edildiği kanısındadır. A. Sözleşme nin 6. maddesi bağlamındaki şikâyet hakkında (mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı) 17. Sözleşme nin 6. maddesini ileri sürerek başvuran, kendisine göre davaya ilişkin olayların 5187 sayılı Basın Kanunu gereğince diğer mahkemelerin (Ağır Ceza veya Asliye Ceza Mahkemeleri) yetki alanına
4 BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARARI girmesine rağmen Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi tarafından mahkûm edilmesinden şikâyet etmektedir. Bu bağlamda başvuran hakkında karar veren Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesinin bağımsızlığı ve tarafsızlığını şikâyet konusu yapmaktadır. 18. AİHM, başvuran hakkında yürütülen ceza yargılamasının, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu nca yetki verilen Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri nde yapıldığı görüşündedir. Bu bilgiler ışığında Mahkeme, başvuranın şikâyetini desteklemediğini ve ileri sürülen bu şikâyete dair yapılan incelemenin Sözleşme nin 6. maddesinin 1. fıkrasının ihlal edildiğine ilişkin herhangi bir bulgunun tespitine imkân vermediğini saptamaktadır. Dolayısıyla, başvurunun bu kısmının, Sözleşme nin 35. maddesinin 3 ve 4 fıkraları uyarınca reddedilmesi gerekmektedir. B. Diğer şikâyetler hakkında 19. Hükümet, Sözleşme nin 35. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen altı aylık süre kuralına riayet edilmediğini ileri sürmektedir. Hükümet, başvuranın, eski Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu nun 305. maddesinin 2. fıkrası gereğince, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi kararına karşı temyize başvurma hakkının bulunmaması nedeniyle, söz konusu mahkeme kararının verildiği 19 Nisan 2005 tarihi itibariyle işlemeye başlayan bu süre zarfında Mahkeme ye başvurmadığını savunmaktadır. 20. Diğer taraftan, Hükümet başvuranın beraatına karar verilmesi nedeniyle mağdur sıfatı taşımadığı kanaatindedir (yukarıdaki 14. paragraf). 21. Başvuran bu iddiayı kabul etmemektedir. 22. Mahkeme, altı aylık süre şartına uyulmaması konusunda, başvuranın, Yargıtay kararının tebliğ edilmediğini iddia ettiğini ve para cezası ödeme emrinin 20 Temmuz 2006 tarihinde tebliğ edilmesiyle Yargıtay kararından haberdar olduğunu gözlemlemektedir. 23. Mahkeme, Belek ve Özkurt / Türkiye (No. 1544/07, 23, 16 Temmuz 2013) davası çerçevesinde benzer bir itirazı reddetmiş olduğunu hatırlatmaktadır. Mahkeme, somut olayda, örnek verilen bu duruma aykırı
BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARARI 5 olabilecek herhangi bir gerekçe tespit etmemektedir (bkz. ayrıca, Bayar ve Gürbüz, anılan 26. paragraf). 24. Mahkeme, 14 Kasım 2006 tarihinde yapılan başvurunun, yani para cezası ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren altı aylık süre içerisinde, geç sunulmadığı sonucuna varmaktadır. 25. Hükümetin, başvuranın beraat ettiği varsayıldığından artık Sözleşme nin bir ihlali sonucu mağdur olduğunu iddia edemeyeceği hususundaki görüşü hakkında Mahkeme, mevcut başvurunun yargılamanın sonunda beraat eden Ali Gürbüz tarafından değil, başvuran tarafından bizzat yapıldığını gözlemlemektedir. Hâlbuki başvuran, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla mahkûm edilmiş ve bu karar da kesinleşmiştir. Mahkeme, başvuranın hâlihazırda Sözleşme nin 34. maddesi anlamında mağdur olduğunu iddia edebileceği sonucuna varmıştır. 26. Mahkeme, başvuranın, aynı gerekçeye, yani 2 000 TL nin altındaki para cezalarının ödenmesine hükmeden yargı kararlarının temyizinin kabil olmamasına dayanarak, Sözleşme nin 1, 6, 13 ve 14. maddeleri ile Sözleşme ye Ek 1 no.lu protokolün 1. maddesinin ihlal edildiğini ileri sürdüğünü tespit etmektedir. Davayla ilgili olayların hukuki nitelendirmesi konusunda takdir yetkisine sahip olan Mahkeme, başvuranın somut olaydaki şikâyetlerinin sadece Sözleşme nin 6. maddesi kapsamında incelenmesi gerektiği kanısındadır (Bayar ve Gürbüz, anılan 38. paragraf). 27. Mahkeme, ilk derece mahkemesinin kararına karşı temyize başvurma imkanı bulunmaması hakkında ileri sürülen Sözleşme nin 6. maddesi bağlamındaki şikayetin ve Sözleşme nin 10. maddesi bağlamındaki şikayetin Sözleşme nin 35. maddesinin 3. fıkrası gereğince açıkça dayanaktan yoksun olmadığını ve herhangi bir kabul edilemezlik gerekçesiyle bağdaşmadığını tespit ederek, bu şikayetlerin kabul edilebilir olduğunu beyan etmektedir.
6 BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARARI II. SÖZLEŞME NİN 10. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA 28. Başvuran, mahkûm edilmesi nedeniyle Sözleşme nin 10. maddesinde öngörülen ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği kanısındadır. İlgili madde, aşağıdaki gibidir: «1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ulusal sınırlara bakılmaksızın, bu görüşe sahip olma, haber ve düşünceleri elde etme ve bunları ulaştırma özgürlüğünü de içerir. Bu madde, Devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine tabi tutmalarına engel değildir. 2. Bu özgürlükleri kullanırken ödev ve sorumluluk içinde hareket edilmesi gerektiğinden, ulusal güvenlik, ülke bütünlüğü veya kamu güvenliği, suçun veya düzensizliğin önlenmesi, ( ),amacıyla, demokratik bir toplumda gerekli bulunan ve hukukun öngördüğü formalitelere, şartlara, yasaklara ve yaptırımlara tabi tutulabilir.» 29. Hükümet bu iddiaya itiraz etmektedir. 30. Mahkeme, somut olayda devletin, başvuranın anılan suçlarla itham edilmesi yönündeki müdahalesinin kanun tarafından öngörülmesinin ve müdahalenin Sözleşme nin 10. maddesinin 2. fıkrası anlamında kamu güvenliğinin korunması, düzenin sağlanması ve suçun önlenmesi gibi meşru bir amaç taşımasının taraflar arasında tartışma konusu yapılmadığını, kaydetmektedir (Gözel ve Özer, anılan 45. paragraf). Mahkeme, bu değerlendirmeyi kabul etmekte ve bu durumda, söz konusu uyuşmazlığın, müdahalenin «demokratik toplumda gerekli» olup olmadığıyla ilgili olduğunu saptamaktadır. 31. Mahkeme, somut olaydakine benzer sorunları ileri süren bir kısım davaları daha önce incelediğini ve Sözleşme nin 10. maddesinin ihlal edildiğini tespit ettiğini hatırlatmaktadır (Gözel ve Özer,anılan). Mahkeme dolayısıyla, mevcut davayı yukarıda belirtilen içtihat ışığında inceleyecektir. 32. Bu bağlamda ihtilaflı makale, Öcalan ın tutukluluk koşulları ve güncel haberler hakkında Kongra-Gel Başkanı Aydar ın açıklamalarını içermektedir.
BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARARI 7 33. Mahkeme, özellikle terörle mücadeleye bağlı zorlukların yanı sıra incelemeye tabi tutulan durumu çevreleyen koşulları göz önünde bulundurarak, bu makalede kullanılan ifadeler ve yayının içeriğini dikkatle incelemiştir (Sürek / Türkiye (no. 4) [BD], No. 24762/94, 58, 8 Temmuz 1999). Mahkeme, bu makalenin, bütünüyle değerlendirildiğinde, şiddete, silahlı direnişe ya da isyana teşvik içerikli olmadığını ve Mahkeme nin nazarında dikkate alınması gereken en önemli unsur olan herhangi bir nefret ifadesinin de kullanılmadığını tespit etmektedir. 34. Mahkeme, ulusal hâkimler tarafından başvuranı mahkûm etmek amacıyla ileri sürülen gerekçeleri inceledikten sonra, bu gerekçelerin ilgilinin ifade özgürlüğü hakkına yapılan müdahaleyi haklı göstermek için yeterli olmadığı sonucuna varmıştır. Dolayısıyla, Mahkeme anılan Gözel ve Özer davasında ulaşılan sonuçtan uzaklaşmak için herhangi bir neden görmemektedir. 35. Dolayısıyla, Sözleşme nin 10. maddesi ihlal edilmiştir. III. SÖZLEŞME NİN 6. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA 36. Başvuran, temyiz başvurusunun Yargıtay tarafından kabul edilemez olduğuna karar verilmesinden şikâyet etmektedir. Başvuran bu kararın, Sözleşme nin 6. maddesi bağlamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmesine neden olduğu kanaatindedir. Bu maddenin somut olayla ilgili kısmı aşağıdaki gibidir : Herkes davasının, ( ) ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, ( ) bir mahkeme tarafından ( ) hakkaniyete uygun olarak görülmesini isteme hakkına sahiptir. 37. Hükümet bu iddiaya itiraz etmektedir. 38. Mahkeme, somut olaydakine benzer sorunları ileri süren bir kısım davaları daha önce incelediğini ve Sözleşme nin 6. maddesinin ihlal edildiğini tespit ettiğini hatırlatmaktadır (Bayar ve Gürbüz, anılan, 49. paragraf). Mahkeme, buna ek olarak Omar / Fransa ([BD] No. 24767/94,
8 BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARARI 41, 29 Temmuz 1998) davasında, sanık için büyük önem taşıyan ceza yargılamasının özel bir aşamasını teşkil eden, temyiz makamının oynadığı rolün önemi üzerinde durmuştur. Mahkeme, somut olayda başvuranın, mahkemeye erişim hakkının orantısız biçimde engellendiği ve bu nedenle Sözleşme nin 6. maddesinin 1. fıkrasıyla güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının özü itibariyle ihlal edildiği kanısındadır. Dolayısıyla, Mahkeme, anılan Bayar ve Gürbüz davasıyla verilen hükümden uzaklaşmak için herhangi bir neden görmemektedir. 39. Bu nedenle, Sözleşme nin bu hükmü ihlal edilmiştir. IV. SÖZLEŞME NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA 40. Başvuran Sözleşme nin 41. maddesi bağlamında, mevcut başvuru ile aynı zamanda yapılan diğer dokuz başvuruya ilişkin tüm taleplerini sunmuştur. Başvuranın talepleri aşağıdaki gibidir: Başvuranın ödediği para cezalarının geri ödemesi olarak, uğradığı maddi zarar için 10 000 avro, manevi zarar için 20 000 avro, Mahkeme huzurunda on başvurunun sunulmasına ilişkin olarak yapılan masraflar için 7 200 avro talep edilmiştir. Başvuran bu talebi desteklemek için Mahkeme huzurunda avukatı tarafından gerçekleştirilen hizmet ve çalışmaların detaylı bir listesini göndermiştir. 41. Hükümet bu meblağlara itiraz etmektedir. 42. Mahkeme, maddi zarar konusunda, başvuran hakkında hükmedilen 1 802 880 000 TL para cezasının (10. paragraf) Sözleşme nin 10. maddesi alanında tespit edilen ihlalin doğrudan bir sonucu olduğunu saptamaktadır. Dolayısıyla bu bağlamda başvuranın ödediği meblağın kendisine tümüyle geri ödenmesi yönünde karar verilmesi uygundur. Mahkeme bu nedenle maddi zarar için başvurana 1 008 avro ödenmesine karar vermiştir. 43. Mahkeme, manevi zarar konusunda, başvuranın somut olaya ilişkin koşullarda şüphesiz bazı rahatsızlıklar yaşadığı kanısındadır ve
BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARARI 9 Sözleşme nin 41. maddesi gereğince hakkaniyete uygun olarak, başvurana mevcut davadaki manevi zarar için 1 300 avro ödenmesine karar vermiştir. 44. Mahkeme, masraf ve giderlere ilişkin olarak, elinde bulunan belgeler ile konuya ilişkin içtihadını dikkate alarak, başvurana bu bağlamda 500 Avro ödenmesinin makul olacağı kanısındadır. 45. Mahkeme, gecikme faizi olarak Avrupa Merkez Bankasının marjinal kredi faizlerine uyguladığı faiz oranına üç puan eklenerek elde edilecek oranın uygun olduğu sonucuna varmaktadır. BU GEREKÇELERE DAYANARAK, MAHKEME, OYBİRLİĞİYLE, 1. Sözleşme nin 6. maddesi bağlamında temyize başvurma imkânının bulunmaması yönündeki şikâyet ile 10 maddesi bağlamındaki şikâyete ilişkin başvurunun kabul edilebilir olduğuna, geri kalan kısmın ise kabul edilemez olduğuna; 2. İlk derece mahkemesinin kararına karşı başvuranın temyize başvurma imkânının bulunmaması nedeniyle Sözleşme nin 6. maddesinin ihlal edildiğine; 3. Sözleşme nin 10. maddesinin ihlal edildiğine; 4. a) Sözleşme nin 44 2 maddesine uygun olarak; davalı devletin başvurana kararın kesinleştiği tarihten başlamak üzere üç ay içerisinde, ödeme tarihinde geçerli olan döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmek üzere aşağıdaki miktarları ödemekle yükümlü olduğuna: i. Ödenmesi gereken her türlü vergi tutarı hariç olmak üzere, başvurana maddi zarar için 1 008 avro (bin sekiz avro),
10 BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARARI ii. Ödenmesi gereken her türlü vergi tutarı hariç olmak üzere, başvurana manevi zarar için 1 300 avro (bin üç yüz avro), iii. Başvuran tarafından ödenmesi gereken her türlü vergi tutarı hariç olmak üzere gider ve masraflar için başvurana 500 avro (beş yüz avro), b) Söz konusu sürenin bittiği tarihten başlayarak, ödemenin yapıldığı tarihe kadar, Avrupa Merkez Bankası nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına; 5. Adil tazmine ilişkin diğer taleplerin reddine karar vermiştir. İşbu karar Fransızca dilinde tanzim edilmiş; Sözleşme nin 77. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca 25 Mart 2014 tarihinde yazılı olarak tebliğ edilmiştir. Stanley Naismith Yazı İşleri Müdürü Guido Raimondi Başkan