Türk Kardiyol Dern Arş - Arch Turk Soc Cardiol 2013;41(7): doi: /tkda

Benzer belgeler
YILIN SES GETİREN MAKALELERİ

ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI

Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

E(mbolic) S(troke) U(ndetermined) S(ource) Kaynağı Belirlenmemiş Embolik İnme PROF. DR. NEVZAT UZUNER ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ

Epstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

İnfektif Endokardit 2015 Rehberi nde neler değişti?

Periferik Vasküler Hastalıklarda Kanıta Dayalı Yaklaşım

Kardiyak cihazlara bağlı olarak gelişen enfektif endokardit; 15 olgunun analizi

ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ

İnfektif Endokardit (Yeni Rehberler)

İnfektif Endokarditte Kalp Yetmezliğinin Klinik Belirteçleri

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Arteriyel Switch Ameliyatı Yapılan Yenidoğanlarda Serum C-Reaktif Proteinin cut-off Değerleri


Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Prof. Dr. Azem AKILLI EÜTF Kardiyoloji İzmir

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

ACİL KARDİYOLOJİDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ DR. BÜLENT BEHLÜL ALTUNKESER SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ AD.

Dabigatran, 4 Mayıs 2013 tarihinde yayınlanan Resmi Gazete de belirtilen kurallarla geri ödeme sistemine alınmıştır

Sepsis Hastalarının Yoğun Bakımdan Servise Taburculukta ph, LDH ve Kalp Hızının Sistematik Değerlendirilmesi

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

Aort Koarktasyonunun Stent Implantasyonu ile Tedavisini Takiben Gelişen Alt Ekstremite Arteryel Trombotik Oklüzyonu Thrombotic Occlusion Of Lower

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

Kalp Kapağı Dışı Yerleşimli Vejetasyon: Olgu Sunumu. Mutlu Büyüklü, Eftal Murat Bakırcı, Hüsnü Değirmenci, Gökhan Ceyhun, Ergün Topal

Tam revaskülarizasyonda CABG standart tedavidir

Mitral yetersizliğinin değerlendirilmesi The evaluation of mitral regurgitation

Nasıl yapalım? / How to?

İNFEKTİF ENDOKARDİT TEDAVİSİNDE PENİSİLİN G: UNUTMAK İÇİN ÇOK MU ERKEN? Dr.Denef Berzeg Deniz Dr.Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi

HEMODİYALİZ HASTALARINDA PROKALSİTONİN VE C-REAKTİF PROTEİN DÜZEYLERİ NASIL YORUMLANMALIDIR?

AKUT KORONER SENDROMDA ANTİPLATELET SEÇİMİ; NE, NE ZAMAN? DOÇ. DR. AYHAN SARITAŞ DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP AD

Toplum başlangıçlı Escherichia coli

Doğumsal kalp hastalığı ve PAH. Dr. Gülten TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Enfektif endokardit tanısıyla ameliyat edilen hastaların demografik verileri ve sonuçları: Çok merkezli retrospektif çalışma

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

DÖNEM IV DERS PROGRAMI

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

İnfektif Endokardit ile Başvuran Hastalarda Hastane İçi Mortalitenin Öngördürücüleri; Tek Merkezli Çalışma

Tedavi. Tedavi hedefleri;

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Enfektif endokarditli olguların klinik ve epidemiyolojik özellikleri

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

Pulmoner Emboli D Dimer ve diğer Biyobelirteçler

Merkezimizde takip edilen her üç enfektif endokardit olgusundan birisi Brusella endokarditidir

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Hipotetik vaka sunumu: yüksek kanama riski ve komorbiditeleri olan hastada strok riskinin ve çarpıntının tanımlanması ve yönetimi

TANI TESTLERINE GIRIŞ & ROC ANALİZİ

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

Nozokomiyal Endokardit. Dr Şirin Menekşe Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Hastanesi

BİRİNCİ BASAMAKTA AKILCI LABORATUVAR KULLANIMI

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi

Yenidoğan Sepsisi Tanı ve Tedavisinde Son Gelişmeler

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

Uzm. Dr Fatma Yılmaz Karadağ. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

TOPLUM KÖKENLİ DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARINDA RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ VE TEDAVİDE SIK KULLANILAN ANTİBİYOTİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

4. S I N I F - 2. G R U P 1. D E R S K U R U L U

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI

Kalp Kapak Hastalıkları

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

SEPSİS OLGULARI. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

14 Aralık 2012, Antalya

Kan Kültürlerinde Üreyen Koagülaz Negatif Stafilokoklarda Kontaminasyonun Değerlendirilmesi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

İdrar Tahlilinde Mitler U Z. DR. B O R A ÇEKMEN ACIL Tı P K L I NIĞI O K MEYDANı E Ğ I T IM VE A R A Ş Tı R MA HASTA NESI S AĞ L ı K B ILIMLERI Ü

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

Malnutrisyon ve İnflamasyonun. Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi


KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

Endokardit ekibi çözüm olabilir mi?

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

Dr. Gökhan AKSAN Şişli Hamidiye Etfal E.A.H Kardiyoloji Kliniği 22/04/16

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Total Tiroidektomi yapılan hastalarda MSKKM Nomogramının Değerlendirilmesi

Atriyal Fibrilasyon: Güncelleme Embolilerin Önlenmesi. Dr. Sabri DEMİRCAN

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

Periferik arter hastalıklarının tanısını ve yaklaşım stratejilerini öğrenecek.

Transkript:

Türk Kardiyol Dern Arş - Arch Turk Soc Cardiol 2013;41(7):589-594 doi: 10.5543/tkda.2013.02058 589 Enfektif endokarditli hastalarda D-dimer düzeyinin sistemik emboliyle ilişkisi Relationship between D-dimer and systemic embolism in patients with infective endocarditis Dr. Ruken Bengi Bakal, Dr. Süleyman Karakoyun, # Dr. Gökhan Kahveci, Dr. Olcay Özveren,* Dr. Onur Omaygenç, Dr. Suzan Hatipoğlu Akpınar, Dr. Taylan Akgün, Dr. Nihal Özdemir Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, İstanbul; # Doç. Dr. Yaşar Eryılmaz Doğubeyazıt Devlet Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, Ağrı; *Yeditepe Üniversitesi Hastanesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, İstanbul ÖZET Amaç: Çalışmanın amacı, enfektif endokarditli (EE) hastalarda plazma D-dimer (DD) düzeylerinin klinik bulgu veren sistemik embolik olayları öngörmedeki değerini araştırmaktır. Çalışma planı: Çalışmaya EE tanısı konulan 42 (ortalama yaş: 45±16, %78 i erkek) hasta dahil edildi. Hastaların klinik, laboratuvar ve ekokardiyografik bulguları değerlendirildi. Bulgular: Sistemik emboli olan 13 hastada plazma DD düzeyi, olmayanlara göre daha yüksek tespit edildi (p=0.016). Ayrıca hastalar DD >500 ng/dl ve <500 ng/dl olmak üzere iki gruba ayrıldığında, DD >500 ng/dl olan grupta klinik emboli oranı daha yüksek saptandı (p=0.036). ROC eğrisi (receiver operating curve) analizinde DD >425 ng/dl değerinde eğri altında kalan alan 0.735 olarak hesaplandı (%95 GA 0.560-0.909, p=0.016). DD >425 ng/dl değeri, %77 duyarlılık ve %62 özgüllükle klinik emboliyi öngörmektedir. Hematokrit (r=-0.31, p=0.045), trombosit (r=-0.40, p=0.009), albümin (r=-0.37, p=0.026) ve globülin (r=0.38, p=0.028) düzeyleri ile DD düzeyi arasında anlamlı korelasyon saptandı. Sonuç: Enfektif endokarditli hastalardan embolik olay gelişenlerde DD seviyeleri yüksek bulundu. Plazma DD düzeylerinin sessiz embolileri öngörmedeki yerini belirlemek için yeni çalışmalara ihtiyaç vardır. D-dimer (DD) koagülasyonun aktivasyonu ve fibrinolizin genel bir göstergesidir ve bu nedenle trombotik aktivitenin dolaylı bir belirteci olarak kullanılmaktadır. Plazma DD, endojen fibrinolitik sistemin fibrini yıkması ile oluşan çapraz bağlı fibrin ABSTRACT Objectives: The aim of this study was to investigate the value of plasma D-dimer (DD) levels for predicting systemic embolism in patients with infective endocarditis (IE). Study design: A total of 42 patients (mean age: 46±16 years; 78% males) with IE were included. Clinical, laboratory and echocardiographic findings of the patients were evaluated. Results: Increased plasma DD levels were determined in 13 patients with systemic embolism (p=0.016). Moreover, when patients were divided in two groups as DD >500 ng/dl and DD <500 ng/dl, systemic embolism was increased in the DD >500 ng/dl group (p=0.036). Receiver operating characteristics (ROC) curve analysis was performed to detect the best cut-off value of DD in the prediction of systemic embolism. DD >425 ng/dl yielded an area under the curve (AUC) value of 0.735 (95% CI 0.560-0.909, p=0.016). DD >425 ng/dl demonstrated a sensitivity of 77% and specificity of 62% for the prediction of clinical embolism. Hematocrit (r=-0.31, p=0.045), platelet count (r=-0.40, p=0.009), albumin (r=-0.37, p=0.026), and globulin (r=0.38, p=0.028) levels were correlated with DD levels. Conclusion: Plasma DD levels are increased in patients with IE who suffered from clinically significant systemic embolism. Further studies are needed to determine the predictive value of DD levels for clinically silent systemic embolism. türevidir. [1] Protrombotik durumun öngördürücüsü olmanın yanı sıra tromboembolik riskin göstergesi de olabilir. DD seviyeleri sağlıklı bireylerde de çok nadiren artmış bulunabilir. Akut koroner sendromlar, periferik damar hastalıkları, derin ven trombozu, pulmo- Geliş tarihi: 28.03.2013 Kabul tarihi: 24.05.2013 Yazışma adresi: Dr. Ruken Bengi Bakal. Denizer Cad., Cevizli Kavşağı, No: 2, Cevizli, Kartal 34865 İstanbul. Tel: +90 216-500 15 00 e-posta: ruken_bakal@yahoo.com 2013 Türk Kardiyoloji Derneği

590 Türk Kardiyol Dern Arş ner emboli, akut inme, gebelik, orak hücreli anemide hemolitik krizler, kötücül hastalıklar, cerrahi sonrası, konjestif kalp yetersizliği, kronik böbrek yetersizliği gibi fibrinin oluşumunu ve yıkılmasını arttıran her durumda DD seviyeleri yükselir. [2,3] Enfektif endokarditte (EE) emboli riski oldukça yüksek olup hastaların %20-50 sinde görülmektedir. [4] Bu çalışmamızda EE li hastalarda plazma DD düzeyleri ile sistemik emboli ilişkisini araştırmayı amaçladık. HASTALAR VE YÖNTEM Hasta seçimi Çalışmaya, Ocak 2004 ile Aralık 2004 tarihleri arasında, EE şüphesi nedeniyle takip edilen ardışık 57 hasta ileriye dönük olarak çalışmaya alındı. Tüm hastalara, ekokardiyografik inceleme ve kan kültürü yapıldı, EE ye yatkınlık oluşturabilecek klinik risk faktörleri açısından hastalar değerlendirildi. Modifiye Duke kriterlerini [4] karşılamayan düşük EE olasılığı olan 15 hasta çalışma dışı bırakıldı ve toplam 42 (9 kadın, 33 erkek) hasta çalışmaya alındı. Plazma DD düzeyleri, klinik, ekokardiyografik ve diğer laboratuvar bulguları değerlendirildi. Tüm katılımcılardan yazılı bilgilendirilmiş onam ile çalışma için yerel etik komiteden onay alındı. Ekokardiyografi Tüm hastaların standart transtorasik ekokardiyografik (TTE) değerlendirmesi Vivid 5 (GE, Vingmed Ultrasound, Horten, Norway) ekokardiyografi cihazıyla yapıldı. Parasternal uzun eksen, kısa eksen, apikal 4-5 ve 2 boşluk pozisyonlarından elde edilen görüntüler kaydedildi. TTE görüntü kalitesi yetersiz olan ve TTE bulgusu negatif olmasına rağmen klinik EE şüphesi yüksek olan 17 (%64.3) hastaya transözofajiyal ekokardiyografi yapıldı. Tüm ölçümler American Society of Echocardiography [5] kriterlerine göre yapıldı. Endokardiyal yapılar, kapaklar ya da intrakardiyak implantlar üzerinde yer alan, osilasyon gösteren ya da göstermeyen intrakardiyak kitleler vejetasyon olarak değerlendirildi. Homojen olmayan, kalınlaşmış, ekodens ya da ekolüsent görünümlü perivalvüler alanlar apse, renkli Doppler ile akış sinyali alınan pulsatil perivalvüler ekosuz alanlar psödoanevrizma, protez kapakta sallanma hareketinin eşlik ettiği ya da etmediği paravalvüler yetersizlik saptanması protez kapak ayrışması, endokart doku bütünlüğündeki bozulmanın renkli Doppler ile gösterilmesi perforasyon, perforasyon sonucu Kısaltmalar: DD D-dimer EE Enfektif endokardit TTE Transtorasik ekokardiyografik komşu iki kavite arasında renkli Doppler ile bağlantı gösterilmesi fistül olarak değerlendirildi. Plazma DD düzeyi Plazma DD düzeyi ölçümleri için kan örnekleri tüm hastalarda başvurunun ilk 24 saati içinde, 12 saatlik açlık sonrası sabah antekübital venden alındı. Kantitatif tayininde polistiren, mikropartikül aglütinasyon analiz testi (AMAX AUTO D-Dimer analyzer) kullanıldı. Bir birim sodyum sitrat, dokuz birim venöz kan ile karıştırıldı ve 3500 devir ile 10 dakika santrifüj edildi. Ayrılan süpernatant plazma +15 derecede bekletildi ve 8 saat içinde ölçümler yapıldı. Kan kültürü örneklemesi Her hastadan başvuru sırasında 30 dakika arayla, farklı periferik venlerden en az bir aerobik ve bir de anaerobik olmak üzere steril teknikle, her biri 10 ml lik üç adet kan örneği alındı. Tıbbi ve cerrahi tedavi Tüm hastalara kan kültürleri alındıktan sonra, uygun ampirik antibiyotik tedavisi başlandı. Kan kültürü sonucunda üreyen mikroorganizmaya duyarlı antibiyotik seçilerek tedaviye devam edildi. Erken cerrahi endikasyonu olarak; akut aort ve/veya mitral kapak yetersizliğine bağlı konjestif kalp yetersizliği, ekokardiyorafik olarak saptanan kapak perforasyonu, korda rüptürü, fistül veya kapak çevresinde apse ve/veya psödoanevrizma, mekanik kapak ayrışması, ileri paravalvüler yetersizlik, sistemik embolizasyona neden olan büyük vejetasyon (>10 mm), embolizasyon olmadan mitral ön yaprakta büyük hareketli vejetasyon ve sağ kalpte yetersizlikle birlikte büyük vejetasyon olarak belirlendi. İstatistiksel inceleme Sürekli değişkenler ortalama±standart sapma, kategorik değişkenler ise yüzde olarak ifade edildi. Sürekli değişkenlerin karşılaştırmasında Student t-testi, Mann- Whitney U-testi, kategorik değişkenlerin karşılaştırmasında ki-kare testi uygulandı. İlişkili parametrelerin belirlenmesi için Spearman ve Pearson korelasyon analizi yapıldı. Sonuçlar %95 lik güven aralığında, anlamlılık p<0.05 düzeyinde değerlendirildi. İstatiksel

Enfektif endokarditli hastalarda D-dimer düzeyinin sistemik emboliyle ilişkisi 591 analiz için SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 20.0 programı kullanıldı. BULGULAR Çalışmaya alınan 9 (%22) kadın ve 33 (%78) erkek hastanın yaş ortalaması 45±16 yıl idi. Predispozan kalp hastalığı olarak, romatizmal kapak (%9.5), senil dejeneratif kapak (%19), biküspit aortik kapak (%19), prostetik kapak (%19), fallot tetralojisi (%2.4), ventriküler septal defekt (%2.4) ve mitral kapak prolapsusu (%2.4) saptandı. İki (%4.8) hastada ise predispozan kalp hastalığı tespit edilemedi. Hastaların 19 unda (%45.5) aort kapağı, 15 inde (%35.5) mitral kapak tutulumu varken; 8 (%19) hastada her iki kapak birlikte tutulmuştu. On sekiz (%42.9) hastada akut kapak hasarı (kapak perforasyonu ve/veya korda rüptürü), 12 (%28.6) hastada anülüse yayılma (apse ve/veya psödoanevrizma), 2 (%4.8) hastada paravalvüler yetersizlik ve 3 (%7.1) hastada protez kapak ayrışması saptandı. Yirmi sekiz (%66.7) hastada ileri derecede kapak yetersizliği mevcuttu. Başvuruda hastaların 13 ünde (%31) atriyum fibrilasyonu, 25 inde (%55.9) ise New York Heart Association (NYHA) sınıflamasına göre sınıf 3-4 kalp yetersizliği semptomları mevcut idi. Hastaların 13 ünde (%31) klinik bulgu veren emboli saptandı. Bunların 8 i (%19) serebral vasküler sistemi, 4 ü (%9.5) periferik vasküler sistemi, 1 i ise (%2.4) hem serebral hem periferik vasküler sistemi ilgilendiren emboliler olarak belirlendi. Üç hasta konjestif kalp yetersizliği, iki hasta sepsis, iki hasta serebral kanama, bir hasta uzun süreli dekübitise bağlı sepsis ve bir hasta ise akut karın sebebiyle olmak üzere toplam dokuz hasta (%21.4) kaybedildi. Altı (%14.3) hastaya ilk 24 saatte (acil), altı hastaya (%14.3) biryedinci günler arasında, 15 (%35.7) hastaya 7-30. günler arasında ve 4 (%9.5) hastaya 31-60. günler arasında olmak üzere toplam 31 (%73.8) hastaya aktif endokardit sırasında cerrahi uygulandı. Hastaların kan kültürlerinde, metisiline dirençli Tablo 1. Hastaların sistemik emboli durumuna göre demografik, klinik ve laboratuvar özellikleri Değişken Sistemik emboli (+) Sistemik emboli ( ) p (n=13) (n=29) % Ort.±SS % Ort.±SS Yaş 47.6±17 44.3±16.5 0.56 Cinsiyet (Erkek) 77 79 0.86 Hipertansiyon 31 10 0.10 Diabetes mellitus 8 14 0.57 NYHA 3-4 62 59 0.86 D-dimer (ng/dl) 1084 (133-8818) 301 (81-3758) 0.016* D-dimer >500 ng/dl (%) 69 35 0.036* Vejetasyon boyutu (cm) 15.6±7.9 15±6.9 0.80 Sol atriyum (cm) 4.5±0.9 5.2±1.6 0.15 SV diyastol sonu çapı (cm) 5.9±0.7 6±1.1 0.61 SV sistol sonu çapı (cm) 3.7±0.7 3.8±1 0.67 Ejeksiyon fraksiyonu 60.5±10.8 63.6±13.5 0.62 Lökosit sayısı (10³/mL) 10.4±4.9 13.8±8.8 0.20 Hemoglobin (g/dl) 10.3±3.3 10.6±1.6 0.70 Trombosit (10³/mL) 220.6±125.7 297.1±188.2 0.19 Kreatinin (mg/dl) 1.5±1 1.7±1.6 0.67 Değişkenler %, medyan (interkuartil aralık) veya ort±sd olarak ifade edilmiştir. *p<0.05. Ort.: Ortalama; SS: Standart sapma; NYHA: New York Heart Association fonksiyonel sınıf; SV: Sol ventrikül.

592 Türk Kardiyol Dern Arş stafilokokkus aureus (n=3, %7.1), metisiline duyarlı stafilokokkus aureus (n=6, %14.3), streptokok türleri (n=6, %14.3), brusella türleri (n=2, %4.8), enterekok (n=2, %4.8) ve koagülaz negatif stafilokokkus aureus (n=1, %2.4) üredi. Yirmi iki (%52.4) hastanın kan kültüründe üreme olmadı. Sistemik emboli olan ve olmayan hastaların klinik, ekokardiyografik ve laboratuvar değerleri Tablo 1 de özetlenmiştir. Hastaların DD düzeyleri ortalaması 1001±1543 ng/dl (81-8818 ng/dl aralığında) olarak ölçüldü. Klinik emboli olan grupta DD seviyeleri anlamlı olarak daha yüksek saptandı (1084 ng/dl [133-8818] ve 301 ng/dl [81-3758], p=0.016). Hastalar DD >500 ng/dl ve <500 ng/dl olarak gruplara ayrıldığında DD >500 ng/dl olan grupta klinik emboli oranı daha yüksek olarak belirlendi (%47.4 ve %17.4, p=0.036). Klinik emboli olan hasta grubunda, emboliyi öngörmede en iyi DD sınır değerini saptamak için ROC eğri analizi yapıldı. DD >425 ng/dl değerinde eğri altında kalan alan 0.735 olarak hesaplandı (%95 GA 0.560-0.909, p=0.016). DD >425 ng/dl değeri, %77 duyarlılık ve %62 özgüllükle klinik emboliyi öngörmektedir (Şekil 1). Ayrıca DD düzeyleri ile, hemotokrit (r=-0.31, p=0.045), trombosit (r=-0.40, p=0.009), serum albümin (r=-0.37, p=0.026) ve serum globülin (r=0.38, Duyarlılık 1.0 0.8 0.6 0.4 0.2 D-dimer 425 ng/dl EAA=0.735 0.0 0.0 0.2 0.4 0.6 0.8 1.0 Özgüllük Şekil 1. Enfektif endokarditli hastalarda (n=42) sistemik emboliyi öngörmede D-dimer için ROC eğrisi. 425 ng/dl kestirim değeri için duyarlılık %77, özgüllük %62. (EAA: Eğri altında kalan alan). p=0.028) düzeyleri arasında korelasyon saptandı. D-dimer ile kreatinin arasında korelasyon saptanmamakla birlikte, DD >500 ng/dl olan grupta kreatinin düzeyi daha yüksek tespit edildi (2.1±1.8 mg/dl yerine 1.2±0.8 mg/dl, p=0.045). Ancak emboli geçiren hastalarda DD seviyeleri yüksek iken kreatinin düzeyleri daha düşük saptandı (1.5±1 mg/dl yerine 1.7±1.6 mg/dl, p=0.07). TARTIŞMA Çalışmaya Modifiye Duke kriterlerini karşılayan toplam 42 (9 kadın, 33 erkek) hasta alındı. Çalışmamızda EE li olgularda artmış plazma DD (>425 ng/ dl) düzeyinin %77 duyarlılık ve %62 özgüllük ile klinik sistemik emboliyi öngördüğünü ortaya koyduk. Hastaların DD düzeyleri ortalaması 1001±1543 ng/dl (81-8818 ng/dl aralığında) ve klinik emboli olan grupta DD seviyeleri anlamlı olarak daha yüksek saptandı (1084 ng/dl [133-8818] ve 301 ng/dl [81-3758], p=0.016). Genel emboli riski EE de oldukça yüksek olup hastaların %20-50 sinde embolik olaylar görülmektedir ve artmış mortalite ve morbidite ile ilişkilidir. Ülkemizde, EE nin epidemiyolojik, klinik ve mikrobiyolojik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılan ve 47 hastanın alındığı bir çalışmada embolik komplikasyon sıklığının %1.4 olduğu bildirilmiştir. [6] Derin ven trombozu ve pulmoner embolide normal DD düzeyi tanıyı dışlamada önemlidir. [7,8] Bu hastalıkların yanı sıra, DD seviyesinin akut iskemik inme, [9] akut miyokart enfarktüsü ve periferik arter embolisi gibi arteryel tromboembolilerde arttığı bilinmektedir. [10,11] Ayrıca mekanik kalp kapağında tıkayıcı olmayan trombüs ve sistemik emboli varlığında DD düzeyleri yüksek saptanmıştır. [12] Enfektif endokarditte sistemik emboli %20-50 gibi oranlarla sık rastlanan bir komplikasyon iken, antibiyotik tedavisinin başlanmasıyla bu oran %6-21 e kadar düşer. [4] Antibiyotik tedavisi altında vejetasyon boyutunda artma olması emboli için yüksek risk kabul edilmektedir. [4,13] Vejetasyon boyutu, vejetasyonun ileri mobil olması, stafilokoklar, streptokokus bovis ve kandida enfeksiyonu, geçirilmiş emboli öyküsü, birden fazla kapak tutulumu ve bazı biyolojik belirteçler sistemik emboli riskini arttırır. [13-17] Bakteriyel enfeksiyonlarda sistemik emboli nedeni koagülasyon sisteminin aktive olması ve endotel

Enfektif endokarditli hastalarda D-dimer düzeyinin sistemik emboliyle ilişkisi 593 hücre hasarı olabilir. Yapılan çalışmalar kalp tutulumu olmasa bile sistemik bakteriyel enfeksiyonların embolik olaylar için bağımsız risk faktörü olduğunu göstermiştir. [14,18,19] Enfektif endokarditli hastalarda yüksek C-reaktif protein düzeyi, genç yaş ve artmış vejetasyon boyutu sistemik emboli ile ilişkili bulunmuştur. [16] Başka bir çalışmada EE li hastalarda artmış trombosit ortalama volümü ile emboli arasında ilişki saptanmıştır. [17] Solid tümöre bağlı bakteriyel olmayan trombotik endokarditli hastalardan tromboemboli olanlarında DD seviyesi yüksek bulunmuştur. [20] EE li hastalarda ise tromboembolizm ile artmış sistemik koagülasyon aktivasyonu, artmış trombosit aktivasyonu/hasarı ve bozulmuş fibrinolizis arasında ilişki gösterilmiştir. [15] Enfektif endokardit patogenezinde, endoteldeki mekanik bozulmayı takiben ortaya çıkan doku faktörü üretimi ve normal bir iyileşme sürecinin bileşeni olarak fibrin ve trombosit birikmesi yer almaktadır. [4] DD seviyesinin, fibrin oluşumu ve fibrinolizin olduğu her durumda artabileceği birçok çalışmada gösterilmiştir. [1,2] Bizim çalışmamızda da benzer olarak EE li hastalanda yüksek DD seviyesi ile sistemik emboli arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Bu yeni bir bulgudur. Çalışmada sessiz embolileri saptamak için ek görüntülemeler yapılmamıştır ancak EE de artmış DD düzeyi, sessiz ya da klinik olarak belirgin sistemik embolinin öngördürücüsü olabilir. Sessiz embolilerin erken tespiti tedaviyi yönlendirmede ve erken cerrahi açısından yol gösterici olabilir. Bu tür hastalarda sistemik emboli tanısını koymada nispeten daha pahalı, invazif ve hastanın sağlık sorunları ve sağkalımı üzerine etkisi olan yöntemler (radyasyon, nefrotoksik ajan kullanımı) yerine, daha ucuz, hasta açısından ek sağlık sorunları oluşturmayacak, daha basit ve erken tanı ve tedavi yönetimine katkısı olacak DD düzeyi belirlenmesi önemli rol oynayabilir gibi görünmektedir. Ancak bu amaçla yeni ve daha kapsamlı çalışmalar planlanmalıdır. Yazar(lar) ya da yazı ile ilgili bildirilen herhangi bir ilgi çakışması (conflict of interest) yoktur. KAYNAKLAR 1. Kario K, Matsuo T, Kobayashi H. Which factors affect high D-dimer levels in the elderly? Thromb Res 1991;62:501-8. 2. Hager K, Platt D. Fibrin degeneration product concentrations (D-dimers) in the course of ageing. Gerontology 1995;41:159-65. 3. Chapman CS, Akhtar N, Campbell S, Miles K, O Connor J, Mitchell VE. The use of D-Dimer assay by enzyme immunoassay and latex agglutination techniques in the diagnosis of deep vein thrombosis. Clin Lab Haematol 1990;12:37-42. 4. Habib G, Hoen B, Tornos P, Thuny F, Prendergast B, Vilacosta I, et al. Guidelines on the prevention, diagnosis, and treatment of infective endocarditis (new version 2009): the Task Force on the Prevention, Diagnosis, and Treatment of Infective Endocarditis of the European Society of Cardiology (ESC). Endorsed by the European Society of Clinical Microbiology and Infectious Diseases (ESCMID) and the International Society of Chemotherapy (ISC) for Infection and Cancer. Eur Heart J 2009;30:2369-413. 5. Cheitlin MD, Alpert JS, Armstrong WF, Aurigemma GP, Beller GA, Bierman FZ, et al. ACC/AHA Guidelines for the Clinical Application of Echocardiography. A report of the American College of Cardiology/American Heart Association Task Force on Practice Guidelines (Committee on Clinical Application of Echocardiography). Developed in collaboration with the American Society of Echocardiography. Circulation 1997;95:1686-744. 6. Sucu M, Davutoğlu V, Ozer O, Aksoy M. Epidemiological, clinical and microbiological profile of infective endocarditis in a tertiary hospital in the South-East Anatolia Region. Turk Kardiyol Dern Ars 2010;38:107-11. 7. Torbicki A, Perrier A, Konstantinides S, Agnelli G, Galiè N, Pruszczyk P, et al. Guidelines on the diagnosis and management of acute pulmonary embolism: the Task Force for the Diagnosis and Management of Acute Pulmonary Embolism of the European Society of Cardiology (ESC). Eur Heart J 2008;29:2276-315. 8. Le Gal G, Righini M, Roy PM, Sanchez O, Aujesky D, Perrier A, et al. Value of D-dimer testing for the exclusion of pulmonary embolism in patients with previous venous thromboembolism. Arch Intern Med 2006;166:176-80. 9. Hirano K, Takashima S, Dougu N, Taguchi Y, Nukui T, Konishi H, et al. Study of hemostatic biomarkers in acute ischemic stroke by clinical subtype. J Stroke Cerebrovasc Dis 2012;21:404-10. 10. Michiels JJ, Palareti G, de Moerloose P. Fibrin D-dimer testing for venous and arterial thrombotic disease. Semin Vasc Med 2005;5:311-4. 11. Vidula H, Tian L, Liu K, Criqui MH, Ferrucci L, Pearce WH, et al. Biomarkers of inflammation and thrombosis as predictors of near-term mortality in patients with peripheral arterial disease: a cohort study. Ann Intern Med 2008;148:85-93. 12. Georgiadis D, Mallinson A, Grosset DG, Lees KR. Coagulation activity and emboli counts in patients with prosthetic cardiac valves. Stroke 1994;25:1211-4. 13. Vilacosta I, Graupner C, San Román JA, Sarriá C, Ronderos R, Fernández C, et al. Risk of embolization after institution of antibiotic therapy for infective endocarditis. J Am Coll Car-

594 Türk Kardiyol Dern Arş diol 2002;39:1489-95. 14. Valtonen V, Kuikka A, Syrjänen J. Thrombo-embolic complications in bacteraemic infections. Eur Heart J 1993;14:20-3. 15. Ileri M, Alper A, Senen K, Durmaz T, Atak R, Hisar I, et al. Effect of infective endocarditis on blood coagulation and platelet activation and comparison of patients with to those without embolic events. Am J Cardiol 2003;91:689-92. 16. Durante Mangoni E, Adinolfi LE, Tripodi MF, Andreana A, Gambardella M, Ragone E, et al. Risk factors for major embolic events in hospitalized patients with infective endocarditis. Am Heart J 2003;146:311-6. 17. Gunebakmaz O, Kaya MG, Kaya EG, Ardic I, Yarlioglues M, Dogdu O, et al. Mean platelet volume predicts embolic complications and prognosis in infective endocarditis. Int J Infect Dis 2010;14:982-5. 18. De Meyer GR, Herman AG. Vascular endothelial dysfunction. Prog Cardiovasc Dis 1997;39:325-42. 19. Ameriso SF, Wong VL, Quismorio FP Jr, Fisher M. Immunohematologic characteristics of infection-associated cerebral infarction. Stroke 1991;22:1004-9. 20. Edoute Y, Haim N, Rinkevich D, Brenner B, Reisner SA. Cardiac valvular vegetations in cancer patients: a prospective echocardiographic study of 200 patients. Am J Med 1997;102:252-8. Anahtar sözcükler: Endokardit, bakteriyel/etyoloji/tedavi; emboli/ kan; D-dimer; kan koagülasyonu. Key words: Endocarditis, bacterial/etiology/therapy; embolism/blood; D-dimer; blood coagulation.