clkrmz35.wordpress.com FOSİL YAKITLAR

Benzer belgeler
ORGANĠK BĠLEġĠKLER. 2. ÜNİTE 6. Bölüm

Serüveni 7.ÜNİTE Endüstride -CANLILARDA ENERJİ hidrokarbonlar

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KÖMÜR BİTÜMLÜ ALT BİTÜMLÜ. Termal Buhar Kömürü Elektrik enerjisi üretimi, çimento sanayi, vs

HİDROKARBONLAR I ÖRNEK 1

Endüstride ve Canlılarda Enerji

HİDROKARBONLAR ve ALKANLAR. Kimya Ders Notu

MAKİNE VE TEÇHİZAT İŞLERİNDE İSG

ALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu

Endüstride ve Canlılarda Enerji

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

Serüveni. Endüstride -CANLILARDA ENERJİ 1-ORGANİK VE ANORGANİK BİLEŞİKLER 2.. FOSİL YAKITLAR. Fosil Yakıtların Sınıflandırılması. Kömür Nasıl Oluşur?

HİDROKARBONLAR ve ALKİNLER. Kimya Ders Notu

ALKANLAR FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

HİDROKARBONLAR HİDROKARBONLAR 2. AROMATİK 1. ALİFATİK HİDROKARBONLAR HİDROKARBONLAR TEK HALKALI (BENZEN VE TÜREVLERİ) DOYMAMIŞ

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

AROMATİK BİLEŞİKLER

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMASÖTİK KİMYA ANABİLİMDALI GENEL KİMYA II DERS NOTLARI (ORGANİK KİMYAYA GİRİŞ)

AMİNLER SEKONDER AMİN

ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ HAZIRLAYAN FEHMİ GÜR

FONKSİYONLU ORGANİK BİLEŞİKLER I

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ

HİDROKARBONLAR ve ALKENLER. Ders Notu

ELEMENTLER VE BİLEŞİKLER

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

ELEMENT VE BİLEŞİKLER

Alkinler (Asetilenler)

ÖĞRETİM YILI 2. DÖNEM 12. SINIF / KİMYA DERSİ / 1. YAZILI

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI

KİMYA-IV. Alkanlar (2. Konu)

KİMYA-IV. Aromatik Hidrokarbonlar (Arenler) (5. Konu)

ELEMETLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ

ALKOL ELDE EDİLME TEPKİMELERİ ALKOL KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri

1. Doğalgaz nedir? 2. Doğalgaz nasıl oluşur?

Alkenlerin Kimyasal Özellikleri KATILMA TEPKİMELERİ

Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Buca/İZMİR. Yanma. Prof.Dr. Abdurrahman BAYRAM

KARBOKSİLLİ ASİT TÜREVLERİ-I

KÖMÜR JEOLOJİSİ. Kömürün Kullanım Alanları ve Teknolojisi

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

ALKENLER; ÇALIŞMA SORULARI

Yapısında yalnızca C ve H u bulunduran bileşiklere hidrokarbon adı verilir.

ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla

KİMYA-IV. Alkenler (3. Konu)

1)Isı ve Sıcaklık farklıdır Sıcak Madde Soğuk Maddeyi İletir

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü

5) Çözünürlük(Xg/100gsu)

FOSİL YAKITLARIN YANMASI

YANMA. Özgür Deniz KOÇ

Element ve Bileşikler

HİDROKARBONLAR II ÖRNEK 2. ALKENLER (Olefinler) Alkenlerde, iki karbon atomu arasında çift bağ vardır. Genel formülleri, C n H C = C C = CH CH

ARES 1-ASİTLER. MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ

KİMYA-IV. Alkoller, Eterler ve Karbonil Bileşikleri (6. Konu)

ÖĞRETİM YILI 2. DÖNEM 12. SINIF / KİMYA DERSİ / 3. YAZILI

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ VE HİDROJEN ZEYNEP KEŞKEK ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI TEKNOLOJİSİ

Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliği

maddelere saf maddeler denir

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü)

Yanma Kaynaklı Kirleticiler

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ

BENZENİN NİTROLANMASINDA GRAFİTİN KATALİZÖR OLARAK ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI

Atomlar ve Moleküller

HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT

Element ve Bileşikler

KİMYA-IV. Alkinler (4. Konu)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

KİMYA-IV. Aromatik Hidrokarbonlar (Arenler) (5. Konu)

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

KİMYA-IV. Alkenler (3. Konu)

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.

KĐMYA EĞĐTĐMĐ DERSĐ PROF. DR. ĐNCĐ MORGĐL

İÇERİK. Amaç Yanma Dizel motorlardan kaynaklanan emisyonlar Dizel motor kaynaklı emisyonların insan ve çevre sağlığına etkileri Sonuç

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

DENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması

2+ 2- Mg SO 4. (NH 4 ) 2 SO 4 (amonyum sülfat) bileşiğini katyon ve anyonlara ayıralım.

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

ORGANİK BİLEŞİKLER. Prof. Dr. Arif ALTINTAŞ

Teorik : 6 ders saati Pratik : 2 ders saati : 8 Ders saati

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

CANLILAR VE ENERJİ İLŞKİLERİ

Bölüm 2. Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir.

GENEL KİMYA 101 ÖDEV 3

BURADA ÖZET BİLGİ VERİLMİŞTİR. DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN VERİLEN KAYNAK KİTAPLARA BAKINIZ. KAYNAKLAR

Batman Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Güz

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ GAMA M.Y.O. ENERJİ YÖNETİM VE POLİTİKALARI ÖMER FATİH TUĞLUCA

Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği

Biyogaz Temel Eğitimi

Organik Bileşiklerin Sınıflandırılması - Alkanlar. Prof. Dr. Arif ALTINTAŞ

MADDE DÖNGÜLERİ SU, KARBON VE AZOT DÖNGÜSÜ SELİN HOCA

STOKİYOMETRİ. Kimyasal Tepkimelerde Kütle İlişkisi

Transkript:

FOSİL YAKITLAR Organik ve Anorganik Bileşikler Organik bileşiklerin temelinde karbon elementi bulunur. Karbon elementinin yanısıra hidrojen, oksijen, azot gibi elementler de organik bileşiklerin yapılarında yer alır. Organik bileşiklerin ana kaynağı, bitki, hayvan gibi canlı organizmalarla, canlı maddelerin değişikliğe uğrayarak oluşturduğu kömür, petrol, doğal gaz gibi maddelerdir. Anorganik maddeler ise yeryüzünde mineral kaynaklarından elde edilirler. Anorganik bileşikler, su, mineral, oksit, asit, baz ve tuzlardır. Bazı anorganik bileşiklerin de yapısında karbon bulunur. CO 2, CO, CS 2 ve CaCO 3, Na 2 CO 3 gibi karbonat bileşikleri yapılarında karbon bulundurmasına rağmen organik bileşik değil, anorganik bileşiklerdir. Organik bileşiklerin özellikleri, anorganik bileşiklerden oldukça farklıdır. Aşağıdaki tabloda organik ve anorganik bileşikler arasındaki farklar verilmiştir. Anorganik bileşiklerin sayısı yüz bin kadar olduğu halde organik bileşiklerin sayısı iki milyardan fazladır. Her geçen yıl binlerce yeni bileşik doğada bulunmakta ya da laboratuvarda sentezlenmektedir. Metan (CH 4 ), etil alkol (C 2 H 5 OH), aseton (CH 3 COCH 3 ), metanal (HCHO), formik asit (HCOOH), protein, nişasta, selüloz, şeker, bitkisel yağlar birer organik madde örneğidir. Sofra tuzu (NaCl), sönmemiş kireç (CaO), zaç yağı (H 2 SO 4 ), karbondioksit (CO 2 ), sodyum karbonat (Na 2 CO 3 ), alüminyum sülfat (Al 2 (SO 4)3 ) ve sud kostik (NaOH) birer anorganik madde örneğidir. Organik kimya tarihinde bilinmesi gereken en önemli olay, Alman kimyacı Friedrich Wöhler'in ilk kez anorganik bir maddeden canlı hücre veya organizma kullanmadan deney ortamında ilk organik bileşiği sentezlemesidir. Wöhler, organik bileşik olmayan amonyum siyanattan (NH 4 OCN), organik bir bileşik olan üreyi elde etmiştir. Aşağıda verilen bileşiklerden hangisi organik bileşik değildir? A) C 2 H 6 B) CH 3 COOH C) HCOOH D) C 3 H 4 E) KNO 3 FOSİL YAKITLAR Fosil yakıtlar, canlı kalıntılarının (hayvan ve bitki kalıntılarının) milyonlarca yıldır toprak altında ayrışması sonucunda meydana gelen enerji kaynağıdır. Yerkabuğunun katmanları içerisinde havasız ortamlarda kalarak yüksek basınçlarda fosilleşmesiyle oluşan yakıtlardır. Günümüzde en yoğun olarak kullanılan enerjidir. Fosil yakıtlar fabrikaların çalıştırılması, elektrik üretilmesi, araçların çalıştırılması, ısınma, mutfak ihtiyaçlarının karşılanması gibi çeşitli alanlarda kullanılabilir. Yeraltından çıkartılan petrol, kömür ve doğal gaz fosil yakıtlara örnek verilir. Fosil yakıtların katılaşmış ve sıkıştırılmış hali kömürdür. Toprak altından kırılarak parçalar şeklinde çıkartılmaktadır. Fosil yakıtların sıvılaşmış hali petroldür. Petrol, yapılan özel sondajlar sonucunda çıkartılır ve işlenecekleri rafinerilere boru hatları yardımıyla iletilir. Petrolün işlenmesi sonucunda benzin, LPG, dizel, naftalin, boya, teflon, asfalt, plastik gibi çeşitli ürünler elde edilebilir. Fosil yakıtların gaz şeklindeki çeşiti de doğal gazdır. Doğal gaz yer altında birikmiş büyük yataklar şeklinde bulunur. 1

Fosil yakıtlar ile ilgili; I. Kömür ve petrol fosil yakıttır. II. Elektrik santrallerinde kullanılırlar. III. Bitki ve hayvan kalıntılarından elde edilemezler. A) Yalnız I B) I ve III C) II ve III D) I ve II E) I, II ve III KÖMÜR Yeraltı madenciliği veya açık işletme metodları kullanılarak çıkarılan fosil kaynaklı yakıttır. Bitki ve hayvan fosillerinden oluşur. Bitki, havasız ortamda bakteriler tarafından parçalanırsa çürür; oksijen (O) ve hidrojen (H) atomları uzaklaşır. Böylece maddenin karbon (C) içeriği zamanla artar. Bu dönüşüm ne kadar uzun zaman sürerse kalan kalıntının bileşimi de o oranda saf karbona yakın olur. Yüksek basınç ve sıcaklıkta oksijensiz ortamda kömürleşme başladığında karbon yüzdesi de artmaya başlar. Kolayca yanabilme özelliği olan kömür, dünyada en çok elektrik üretiminde kullanılmaktadır. Bir çok çeşidi vardır. Turba Bitkilerin köklerinden, ayrışmış yaprak ve saplarından oluşan bir kömür türüdür, antrasit ya da grafit oluşumuyla biter. Yani henüz karbonlaşma sürecini tamamlamamış en genç kömür türüdür. Bu kömüre daha çok bataklık bölgelerde rastlanır. İçindeki su ve yabancı madde miktarı oldukça yüksektir. İçerdiği karbonunsa kütlece yüzdesi % 60'ı geçmez. çok yabancı madde bulunur. Kütlece yaklaşık % (65 70) kadar karbon içerir. CO 2 ve CH 4 gazlarının salınımıyla taş kömürüne dönüşebilir. Kahverengi kömürde denilen linyitin tamamına yakını termik santrallerde yakıt olarak kullanılır. Linyitin ısıl değeri düşük ve barındırdığı nem ve kül miktarı oldukça fazladır. Türkiye'de en çok bulunan kömürdür. Taş Kömürü Kütlece % (80-90) civarında karbon içerir. Yüksek kalorili bir kömür türüdür. Taş kömürü kömürleşme derecesi açısından antrasit ile linyit arasında yer alır. Maden kömürü olarakta bilinen taş kömürü karbon ve uçucu maddeler açısından oldukça zengindir. Isı, ışık ve güç kaynağı olarak kullanılan taş kömürünün ayrıca sanayide de bir çok kullanım alanı vardır. Kauçuk, madeni yağ, akaryakıt yağı, yapay reçine, naylon gibi maddelerin üretilmesinde hammadde olarak kullanılır. Taş kömürü, ülkemizde özellikle Zonguldak yöresinde çıkarılmaktadır. Antrasit Kütlece % 95'i karbondan oluşan yüksek kalorili kömür türüdür. Oluşumu yaşça en eski olandır. Doğada bulunma yüzdesinin düşük olması da antrasite ekonomik olmama dezavantajı getirir. Antrasitin bazı spesifik özellikleri, Koku ve duman çıkarmadan yanması Tutuşma sıcaklığının yüksek olması; güçlükle tutuşması Diğer kömür türlerine göre sert ve yoğun olması Parmakta leke bırakmaması Kısa ve mavi renkli bir alevle yanması olarak sıralanabilir. Antrasit, kimyasal reaksiyonlarda indirgeyici ve lokomotiflerde yakıt olarak kullanılır. Elektrik enerjisi üretimi ve endüstriyel alanda da kullanımı yaygındır. Kok, gerçek anlamda kömür değildir. Doğada serbest halde bulunmaz. Fabrikalarda taş kömürünün ısıtılması sonucu içindeki gazların ayrıştırılmasıyla elde edilir. Evlerde ve yüksek fırınlarda başta demirin eldesinde ısıtma amacıyla kullanılır. Linyit Daha oluşumu tamamlanmamış kömür türüdür. Yaklaşık 60 milyon yıl önce oluşmaya başlamıştır. Linyitin içinde su ile birlikte bir 2

Parmakta leke bırakmaz. Koku ve duman çıkarmadan yanar. Tutuşma sıcaklığı yüksek olup, güçlükle tutuşur. Yukarıda özellikleri verilen kömür türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Linyit B) Antrasit C) Taş kömürü D) Turba E) Kok Kömürün Yakıt Özelliği Yakıldığında enerji veren maddeler yakıt özelliği taşır. Enerji gereksiniminin büyük bir çoğunluğu fosil yakıtlar denen petrol, doğal gaz ve kömür tarafından karşılanır. Farklı yakıtları birbiriyle karşılaştırma yollarından biri yanma ısılarını karşılaştırmaktır. Genel olarak yanma ısısı daha yüksek olan yakıt daha iyi yakıttır. Fosil yakıtlardan kömürün ana bileşeni karbondur. Ayrıca oksijen, azot, kükürt, nem ve kül içerir. Kül yanıcı olmayan anorganik kısımdır. Kömürün yanma işlemi sırasında yakıt içindeki karbon tamamlanmış yanma gerçekleşirse CO 2 gazına, tamamlanmamış yanma gerçekleşirse CO gazına dönüşür. C (k) + O 2(g) CO 2(g) (tamamlanmış yanma) C (k) + 1/2O 2(g) CO (g) (tamamlanmamış yanma) Kömürün tamamen yanmaması durumunda oluşan CO gazı insan sağlığı açısından oldukça tehlikelidir; hemoglobine oksijenden 250 kat daha fazla bağlanma özelliğine sahiptir. CO, oksijenin hemoglobinde bağlandığı bölgeye bağlanarak oksijen ile yer değiştirir; dokulara oksijen transferini engeller, hemoglobindeki oksijen stoğunu azaltır. CO zehirlenmeleri ani ölümlere sebep olabilir. Öte yandan kömürdeki karbonun tamamlanmış yanması ile oluşan CO 2 gazı asidik bir oksittir. Su ile birleştiğinde karbonik asit (H 2 CO 3 ) oluşur. Yağmur suyundaki asitliğin büyük bir kısmı bu asidin iyonlaşmasıyla oluşur. Kömürün kullanımı sonucu atmosfere karışan kirletici elemanlar, ince toz, kükürt oksitler, azot oksitler, karbondioksit, hidrokarbonlar ve aldehitler olarak özetlenebilir. Atmosfere karışan bu maddelerin çevreyi kirletmesi ise asit yağmurları ve atmosferdeki CO 2 artışı şeklinde iki ana başlıkta incelenebilir. Asit yağmurlarına neden olan gazlar ise başta SO x ve NO x gazlarının H 2 SO 4 ve HNO 3 sıvılarına dönüşmesi olayıdır. Bu gazlar atmosferdeki su buharı (H 2 O (g) ) ile birleşerek asit yağmurlarını oluştururlar. SO 3(g) + H 2 O (g) H 2 SO 4(s) NO 2(g) + H 2 O (g) HNO 3(s) Azotlu gazların zehirli olması, diğer atmosfer kirleticiler ile girdiği foto-kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşturduğu bileşikler, insan sağlığını ve doğayı olumsuz yönde etkilemektedir. Asit yağmurlarının bazı etkileri şehirlerde, özellikle heykeller ve kireç taşı ya da mermerden yapılmış binalarda net olarak görülür. Özellikle ekolojik dengenin bozulması sonucunda göl ve akarsu sularının ph değerlerinin düşmesi, balıkları ve suda yaşayan diğer canlıların hayatlarını tehdit etmektedir. Ayrıca atmosferde biriken CO 2 gazı güneşten gelen kısa dalga boylu ışınların dünyaya ulaşmasını engelleyemez. Ancak yeryüzünden yansıtılan kızıl ötesi ışınları absorbe ederek yeryüzüne yeniden yansıtırlar. Böylece CO 2 artışı kızıl ötesi ışınların daha çoğunun yeryüzüne dönmesi ve dünyanın atmosferi ile birlikte daha çok ısınması demektir. Son yıllarda elektrik üretiminde kömür kullanımı yaygınlaşmış olması ve birçok termik santralin yapılmış olması ya da planlanması ile hava kirliliği ve doğal dengenin bozulma korkusu ülkelerin sıkı kurallar koymasına neden olmuştur. PETROL Petrol sözcüğü Latince petra (taş) ve oleum (yağ) sözcüklerinden türetilmiştir. Çok koyu yeşil (siyaha yakın yeşil) renginde bir sıvıdır. Petrolün yoğunluğu 0,8 0,95 g/cm3 arasında değişir. Petrolü doğal mineral yağ olarakta kabul edebiliriz. Petrol Oluşumu Petrol, yüz milyonlarca yıl önce denizde yaşayan ya da suların denizlere sürüklediği bitki kalıntılarının yer altında ve oksijensiz ortamda, uygun sıcaklık, basınç ve mikroorganizmaların etkisiyle başkalaşmasıyla oluşur. Yani bakterilerce bozunur, üzerleri çamur ve kumla kaplanır. Kum ve çamur zamanla kum taşına (tortul katmanlarına) dönüşür. Sıcaklık ve kumtaşı kayalarının uyguladığı basınç, organik maddeleri petrol ve doğal gaza çevirir. Bu birikimin oluşması 250-500 milyon yıl sürer. 3

Tarihte petrolü ilk kullananların Sümerler, Asurlular ve Babilliler olduğu bilinmektedir. Petrolde hidrokarbon bileşiklerinin sonsuz sayıda karışımının yanı sıra çok daha düşük oranlarda ancak petrolün kimyasal yapısını etkileyecek düzeylerde azot, kükürt ve oksijen elementleride bulunur. Ham petrol çıkarıldığı coğrafyaya göre değişen bileşimlere sahiptir. Kraking: Yüksek sıcaklık ve basınçta büyük moleküllü (yüksek karbon sayılı) hidrokarbonların küçük moleküllü hidrokarbonlara parçalanması işlemidir. Petrolün Rafinasyonu Tipik bir petrol bir karbonlu C 1 moleküllerden (CH 4 ), kırk karbonlu C 40 moleküllere (C 40 H 82 ) kadar değişen yüzlerce farklı hidrokarbondan oluşur. Petrolü ayrımsal damıtma ile ayrıma işleminde damıtma birimlerinde (rafinerilerde) çoğunlukla günde 100 bin-200 bin varil petrol işlenebilir. Petrolün rafinasyonu işleminde petrole ayrımsal damıtma yöntemi uygulanarak çeşitli ürünler elde edilir. Ayrımsal damıtma işleminde ilk önce kaynama sıcaklığı en düşük olan petrol gazları (C 1 C 4 aralığı; metan, etan, propan ve bütan) alınır. Bu gazlardan propan ve bütan basınç altında ayrılarak çelik tüplere doldurulur ve piyasada çeşitli adlar altında mutfak gazı olarak kullanılır. Aşağıdaki tabloda petrolün rafinasyonu sonucunda oluşan ürünlerin bileşimi ve kullanım alanları verilmiştir. Petrolün damıtılmasında geriye kalan artık bölüm vakumda (düşük basınç) damıtılarak sıvı parafin, makine yağları ve katı parafinlere ayrılır. Damıtma sonunda kalan artık bitümlü (yumuşak) madde asfalt, zift, katran ve koktur. Petrol ürünleri, deterjanlar, lastik, plastikler, sentetik iplik vb. birçok endüstriyel maddelerin üretiminde hammadde olarak kullanılır. Petrolün Bileşenleri Petrol, fiziksel ve kimyasal özellikleri çok değişik olmakla birlikte hemen hemen bütün sıvı petrollerin kütlece % 82-87 arasında karbon, yüzde 12-15 arasında hidrojen ve %5'i geçmeyecek bir oranda diğer bileşenlerden içerir. Ham petrolü oluşturan bileşikler başlıca üç ana grupta toplanabilir. Alkanlar (Parafinler) Naftenler Aromatik Bileşikler Petrol, hidrojen ve karbondan oluşan bir doğal bileşim olup yerkabuğunda veya yüzeyde bulunabilir. Genellikle sıvı olup, peltemsi ve katı halde olanları da mevcuttur. Ana bileşeni karbon ve hidrojen de olsa yapısında az miktarda kükürt, azot, oksijen elementleri de içerir. Ağırlıkça % bolluk olarak, karbon ve hidrojenden sonra kükürt (S) % 0,05-5 oranında bulunur. Hemen hemen her petrolün yapısında sodyum klorür (NaCl) de bulunur. Petrol, deniz suyunda bulunan birçok metal elementini de bulundurmaktadır. Bunun nedeni büyük bir olasılıkla petrolü oluşturan organik kaynakların (hayvanlar ve bitkiler) deniz suyu ile ilişkisidir. Petrolde en bol bulunan metal elementler vanadyum ve nikel olup, eser miktarda anorganik tuzlar, H 2 S ve su bulunur. Değişik oranlarda bileşenlerden elde edilen petrolün kimyasal bileşimlerinin yanı sıra birçok fiziksel özellikleri de farklılık gösterir. Bu fiziksel farklılıklar renk, yoğunluk, viskozite ve kaynama noktasında olduğu gibi kendini gösterir. Ham petrol bir karışım olduğundan belirli bir erime ve kaynama noktası yoktur. Petrol ile ilgili; I. Fosil kökenli bir maddedir. II. Doğal sıvı yakıtlardandır. III. Yalnızca organik maddeler içerir. A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III 4

HİDROKARBONLAR Yapılarında sadece karbon (C) ve hidrojen (H) elementlerini içeren organik bileşiklerdir. Hidrokarbonların doğal kaynağı petroldür. Bu nedenle petrokimyasal ürünlerin elde edilmesinde hidrokarbonlar dolayısıyla da petrol önemli bir yer tutar. Hidrokarbonlar, alifatik ve aromatik olarak sınıflandırılırlar. Aromatik hidrokarbonlar bir ya da daha fazla benzen halkası içerirken, alifatik hidrokarbonlar doymuş ve doymamış hidrokarbonlar olarak ikiye ayrılır. Doymuş hidrokarbonlara alkanlar, doymamış hidrokarbonlara ise alken veya alkin adı verilir. Aşağıda organik moleküllerde elementlerinin bağlanma birimleri tablolaştırılmıştır: elektron çifti içerdiği söylenebilir. Polar moleküldür. CH 3 OH, metanol molekülünde oksijen atomunun C ve H atomlarına tekli bağlarla bağlanması söz konusudur. Polar moleküldür. HCOOH, metanoik asit molekülünde oksijen atomu C atomuna çift bağ ile bağlıdır. Polar moleküldür. CH 3 NH 2, metil amin molekülünde N atomunun ikisi H atomlarıyla biri C atomu ile olmak üzere üç bağ yapması söz konusudur. Polar moleküldür. CH 4, CH 3 Cl, CH 3 OH, HCOOH ve CH 3 NH 2 organik bileşiklerinde karbon, oksijen, azot ve hidrojen atomlarının bağ yapma özelliklerini inceleyelim. CH 4, metan molekülünde bir C atomu dört bağ yaparak dört H atomuna bağlanmıştır. Apolar moleküldür. CH 3 Cl, metil klorür molekülünde Cl atomunun tıpkı H atomu gibi bir bağ yaptığı ancak hidrojenden farklı olarak ortaklanmamış Alkanlar Karbon atomları arasında tekli bağ bulunur. Genel formülleri C n H2 n + 2 dir.(n: 1, 2 gibi bir tamsayıdır.) Doymuş hidrokarbonlardır. Suda çözünmezler, eter ve kloroform gibi organik çözücülerde çözünürler. Yakıt olarak ve diğer organik maddelerin sentezinde kullanılırlar. Apolar moleküldürler. İlk altı üyesinin adı, formülü ve top-çubuk modeli tablodaki gibidir. 5

Genel formülleri CnH2n olup en basit üyesi 3 karbonludur. Alkenler Karbon atomları arasında en az bir tane ikili bağ bulunur. Adlandırılırken alkanlardaki an eki çıkartılıp en eki getirilerek okunur. Doymamış hidrokarbonlardır. Bir tane ikili bağ içeren alkenlerin genel formülleri C n H 2n şeklindedir. En basit üyesi iki karbonlu olan eten(etilen)dir. Apolar moleküllerdir. ALKİL GRUPLARI (R ) Alkanlardan bir hidrojen atomunun çıkarılmasıyla geriye kalan gruba alkil grubu denir. Alkanlardan bir tane hidrojenin çıkarılmasıyla elde edilen gruplara alkil grubu adı verilir. Adlandırmaları yapılırken alkanlardaki an eki yerine il eki getirilir. Sikloalkanlar (Halkalı alkanlar) Karbon atomlarının halka şeklinde birbirlerine bağlanması sonucu oluşan alkanlara sikloalkanlar adı verilir. Adlandırmaları yapılırken C sayısına karşılık gelen alkanın isminin önüne "siklo" kelimesi getirilir. Alkinler Karbon atomları arasında en az bir tane üçlü bağ bulunur. Adlandırılırken alkanlardaki an eki çıkartılıp in eki getirilerek okunur. Doymamış hidrokarbonlardır. Bir tane üçlü bağ içeren alkinlerin genel formülleri C n H 2n 2 şeklindedir. En basit üyesi iki karbonlu olan etin (asetilen) dir. Apolar moleküllerdir. 6

CH 3 CH = CH 2 CH 3 C C H X Y Yukarıda yarı açık formülleri verilen X ve Y hidrokarbonları ile ilgili; I. Doymamış hidrokarbonlardır. II. Y'nin genel formülü CnH2n 2'dir. III. X; alken, Y; alkindir. A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III Aromatik Bileşikler Aromatik bileşiklerin tümü halkalı yapıya sahiptir. Aromatik bileşiklerde karbon ve hidrojenden başka azot, oksijen, kükürt gibi atomlarda halkaya bağlı olabilirler. Aromatik hidrokarbonlar ise benzenden (C 6 H 6 ) türeyen halkalı bileşiklerdir. Benzen apolar molekül olup, kararlıdır ve suda çözünmez. Benzen, altı köşesinde karbon atomları bulunan düzlemsel altıgen bir molekül olup, bir tek bir çift olmak üzere yerleşen üç tane ikili bağ içerir. Piridin molekülünde ise benzenin bir karbonu yerine bir azot atomu geçmiştir. Piridin bileşiği C 5 H 5 N formülüne sahiptir. Yukarıda verilen benzen bileşiği ile ilgili, I. Kapalı formülü C 6 H 12 'dir. II. Aromatik hidrokarbondur. III. Yapısında ikili bağ vardır. A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III Apolar moleküllerdir. Aromatik hidrokarbonlar benzen halkası içerirler, tek ya da bitişik halkalı olabilirler. Aromatik bir bileşik olan toluen, benzen halkasına CH 3 (metil) grubunun bağlanmasıyla oluşur. Aromatik bir bileşik olan anilin, benzen halkasına NH 2 (amino) grubunun bağlanmasıyla oluşur. bileşiği ile ilgili; I. Halkalı yapıda hidrokarbondur. II. Genel formülü CnH2n'dir. III. Adı benzendir. A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III D) I ve III E) I, II ve III Yaygın Organik Bileşikler Alkoller Yapısında bir veya birden fazla hidroksi ( OH) grubu bulunduran organik bileşiklerdir. Polar yapıda oldukları için suda çok iyi çözünürler. Monoalkoller (bir OH içeren) ve polialkoller (birden fazla OH içeren) olarak sınıflandırılırlar. 7

Monoalkollerin genel formülü C n H 2n+1 OH şeklindedir. Bazı alkollerin isimleri ve formülleri aşağıda belirtilmiştir. tarafından fotosentezle üretilen organik bileşiklerdir. Karbonhidrat sözcüğü "sulu karbon" anlamına gelir. Doğada en çok bulunan bu bileşikler yapılarında C, H ve O elementlerini içerir. En çok bilinen karbonhidratlar selüloz, nişasta ve şekerdir. Glikoz ve fruktoz kapalı formüleri aynı olan basit şekerlerdir. Karboksilli Asitler Yapısında karboksil ( veya COOH) grubu bulunduran organik bileşiklerdir. Polar moleküllerdir ve küçük moleküllü olanları suda iyi çözünür. Bazı karboksilli asitlerin isimleri ve formülleri aşağıda belirtilmiştir. Aminoasitler Yapısında hem amino ( NH2) grubu hem de karboksil ( COOH) grubu bulunan organik bileşiklerdir. Aminoasitler proteinlerin yapı taşlarıdır. Karbonhidratlar Yapısında birden fazla OH grubu ile birlikte C = O bağını bulunduran ve bitkiler Hidrokarbonlardan Enerji Üretimi Yanma tepkimeleri maddelerden enerji elde etme yöntemlerinden yalnızca biridir. Alkanlar genellikle tepkimeye pek yatkın olmayan bileşiklerdir. Ancak uygun koşullarda yanma tepkimesi verirler. Örneğin, doğal gaz, benzin ve akaryakıt bol miktarda ısı veren yanma tepkimelerini geçekleştirir. CH 4(g) +2O 2(g) CO 2(g) +2H 2 O (s) ΔH= 890,4 kj/mol 2C 2 H 6(g) +7O 2(g) 4CO 2(g) +6H 2 O (s) ΔH= 3119 kj/mol Bunlara benzer yanma tepkimeleri fabrikalarda, evlerde, ısıtma ve pişirme işlemlerinde yıllardır kullanılmaktadır. Hidrokarbonların yükseltgenerek yanmaları onların yakıt olarak kullanılmaları açısından önemlidir. Örneğin, oktan (C 8 H 18 ) oksijenle, C 8 H 18(s) +25/2O 2(g) 8CO 2 (g)+9h 2 O (s) ΔH= 5,48.10 3 kj/mol şeklinde tepkimeye girer. Metan ve etan gibi alkanlar, başlıca doğalgazda bulunur. Propan ve bütan petrolde çözünmüş halde bulunur ve buradan ekstraksiyon ile elde edilip LPG olarak satılır. Benzinin bütün bileşenleri aynı oranda yakıt özelliğine sahip değildir. Bazı bileşenler diğerlerine göre daha düzgün yanarak motorda vuruntuya neden olmaz. Oktan hidrokarbonu, motorda en düzenli yanan benzin bileşenidir. Heptan ise kötü yanan benzin bileşeni olup bu iki hidrokarbon oktan ve heptan otomobil yakıtlarının kalitesini belirler. Asetilen (C 2 H 2 ) hidrokarbonu aşırı oksijen ile yandığında yüksek sıcaklıkta bir alev oluşturur ve asetilen kaynağı olarak metallerin kesilmesi ya da bükülmesi işlemlerinde kullanılır. C 2 H 2(g) + 5/2O 2(g) 2CO 2(g) + H 2 O (s) ΔH= 1300 kj 8