TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 25 Kasım 2015 1
Türkiye de Enerji Sektörü Ne Durumda? Fosil kaynaklar bakımından oldukça yetersiz olan Türkiye enerjide %73 oranında dışa bağımlıdır. Tabloya baktığımızda, enerji kaynaklarının kullanım oranında doğalgaza aşırı bağımlılık olduğu, yenilenebilir enerji ve linyit in yüzdesel olarak kullanım etkinliğinin az olduğu ve nükleer kaynakların bulunmamasının göze çarptığını söyleyebiliriz. 2
Türkiye de Enerji Sektörü nün Odak Noktaları Neler Olmalı? Enerji üretiminde yakıt miksini yerel kaynaklar lehinde geliştirmemiz gerekmektedir. yerli ve yabancı sermaye yatırımlarının teşvik edilmesi amaçlanmalı, 2023 e kadar %50 yerli, %50 yabancı sermayenin kullanımı ile enerji üretiminin sağlanabilir olması hedeflenmelidir. Doğalgaz ithalatında yeni kontratlar ile kaynak ülke çeşitliliğinin oluşturularak bir denge sağlanması, yakıt miksinde doğalgaz ın ağırlığının azaltılması yönünde girişimlerde bulunulmalıdır. 2023 yılına kadar olan dönemde bu rakamın %25 e indirilmesi hedeflenmelidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzındaki %21 lik payının %35 e çıkarılması hedeflenmelidir. Nükleer enerjinin birincil enerji kaynakları içindeki payını 2023 yılında mevcut enerji politikaları dahilinde %10 a çıkarılması hedeflenmelidir. Yerli kömürün etkin kullanımı için teknolojilere yoğunlaşılmalı, akıllı santraller ile elektrik enerjisi üretim yatırımlarına dönüştürülmesi sağlanmalı, 2023 yılında birincil enerji kaynakları içinde payının %30 olması sağlanmalıdır. Petrol ve doğalgaz boru hatlarına yapılan yatırımlar artarak devam etmeli, kaynak çeşitlerindirilmesine gidilmeli, boru hattı güvenliği mutlaka sağlanmalı ve petrol & doğalgaz değer zincirinde bir üst nokta hedeflenmelidir. Ayrıca boru hatları ve Ceyhan enerji bölgesi projelerindeki finansman sorunlarının çözümü için devlet, yerli bankalar ve yabancı finansör/ yatırımcılar arasında etkin işbirliği sağlanmalıdır. 3 TPAO ve özel enerji şirketlerinin komşu ülkeler ve bölgedeki petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri ve mevcut sahalardaki ortaklıklar konusunda daha aktif olmalı, bu konu bir devlet stratejisi olarak etkin koordine edilmelidir.
Türkiye de Enerji Sektörü nün Sorunları-I Gelişmiş ülkeler enerjiye ilişkin bakış açılarını belirlerken, arz güvenirliliği, sürdürülebilirlik, erişilebilirlik, çevreye olan etki ve ödeme gücüne göre kabul edilebilirlik gibi kavramlara büyük önem vermektedirler. Bu çerçevede biz de ele aldığımızda, sağlanan gelişmelere rağmen, enerji sektörümüzde sorunlar olduğunu görmekteyiz. Bu sorunlardan bazıları şöyle özetlenebilir; Tedarik Sorunları; Dışa bağımlılık Yerli kaynaklarımızın varlığı, ancak onların tam değerlendirilmemesi Türkiye de enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine önem verilmemesi (Örneğin; nükleer santraller) Koordinasyon Sorunları; Girişimcilerde, devletin yakıt politikası konusundaki kafa karışıklığı (Örneğin; devletin ithal/yerli kömür politikası, doğalgazdan kömüre geçiş vs.) Kapasite planlaması sorunu. Zaman zaman aşırı lisans dağıtımı yapılması ya da belli kategorilerde (örnek: doğalgaz santralleri gibi) planlama dışı yatırımlar söz konusu olması 4
Türkiye de Enerji Sektörü nün Sorunları -II Dağıtım ve Tüketim Sorunları; Elektrik, petrol ve doğalgaz ile ilgili fiyatların yüksel olması ve kalite sorunu Enerjinin verimli kullanılamayışı Kayıp - kaçak sorunları Finansman Kaynaklı Sorunlar; Uzun vadeli finansman imkanlarının kısıtlı olması Kur riski: Sağlanabilen uzun vadeli finansman ve yakıt girdilerin FX, gelirlerin TL olması Proje Tahvili («Project bond») denenmemesi Yerli girişimcilerdeki sermaye sorunu. Yerli oyuncuların yabancı ortaklık peşinde olması ve bu durumun yerli girişimci için yeni sorunları da beraberinde getiriyor olması Yerli yatırımcılarda, yabancı şirketlere mevcut şirketleri/ lisansları satıp sistemden çıkma hedefinin bulunması 5
Sorunlara İlişkin Çözüm Önerilerimiz -I Başta hükümet, sivil toplum kuruluşları, özel sektör, üniversiteler, TMMOB ve çeşitli kuruluşlar yeterli koordinasyonu sağlayarak bir an önce harekete geçmelidir. Türkiye'nin enerji politikalarını stratejik olarak planlayacak, bunların gerçekleşmesi için gerekli altyapıyı oluşturacak yapısal düzenleme yapılmalı, bu kapsamda devlet daha çok planlamacı ve kontrol edici rolü üstlenmeli, uygulama ve işletmecilik ise özel sektörün dinamizmine ve girişimciliğine bırakılmalıdır. Bu yönde atılan adımlardan birisi de ilk önce Mersin de daha sonra Sinop ta kurulacak olan nükleer santrallerdir. Her ne kadar bazı çevreler tarafından tepki alsa da nükleer santraller ülkemiz enerji üretimi karşılanmasında kaynak çeşitliliğinin önemi tartışılmazdır. Bu konuda etkin halkla ilişkiler çalışmaları yürütülebilir. Rüzgar, güneş, jeotermal ve su gücü bakımından büyük potansiyele sahip olan ülkemiz bu kaynakların kullanımına ağırlık vermelidir. Buradaki kronik finansman sorunlarına özel olarak eğilmek gerekmektedir. (Örnek: geri ödeme süresi uzun olduğundan yeterli finansman bulunamaması konusu) 6
Sorunlara İlişkin Çözüm Önerilerimiz -II Diğer yandan Türkiye önemli kömür ve linyit rezervlerine sahiptir. Yeterli ve uygun teknolojiler ile bu potansiyelleri değerlendirmemiz gerekmektedir. Bunun yanında mevcut enerjiyi yeni teknolojilerle en verimli şekilde kullanmalıyız. Devlet yeterli destek ve teşvik mekanizmaları oluşturarak ve uzun vadeli ve şeffaf bir enerji planlaması yaparak özel sektörün ve yabancı yatırımcıların önü açmalıdır. Bunların yanında kamu kurum ve kuruluşları rekabetçi bir piyasa oluşmasını sağlayarak, gerek üreticiye gerek tüketiciye kaliteli hizmet ve yatırım yapılabilir bir piyasa sunmalıdır. Bölge ülkelerinde petrol ve doğalgaz arama/ çıkarma projelerinde TPAO maksimum payı almalıdır. Enerji güvenliği ve Türkiye nin enerji köprüsü olma hedefi tavizsiz sürdürülmelidir. Enerji üretim, dağıtım ve tüketiminde verimlilik ve tasarruf gerekli idari ve teknik düzenlemelerle kontrol altına alınmalı, bu konu üzerine kalite standartları getirilmelidir. 7
Sorunlara İlişkin Çözüm Önerilerimiz -III Yerli ve yabancı emeklilik fonlarının enerji projelerinde kullanımını önü açılmalı, bu konu özendirilmelidir. Benzer şekilde proje tahvili ve halka arz yöntemlerinin daha fazla özendirilmesi ihtiyacı söz konusudur. Türkiye deki yatırım ortamı ve enerji sektöründeki fırsatlar yabancı yatırımcılara (doğrudan yatırımcı, banka, emeklilik fonları, yatırım bankaları, DEG,AFD,EIB,IFC,EBRD gibi IFI lar vb.) daha etkin ve sistematik olarak anlatılmalıdır. Yoğun sermaye gerektiren bu sektörde büyük yatırımlarda yabancı ortaklık / finansörler şarttır. Özelleştirmeler daha etkin ve hızlı yapılabilir. Burada bir miktar hız kaybı yaşanmıştır. Bu konunun doğru ve planlı bir şekilde yürütülmesi, sektörün dönüşümüne ciddi katkı yapacaktır. 8
SAYGILARIMIZLA. 9