KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ (BOOK REVIEWS)

Benzer belgeler
Derse kabul koşulları (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 2 4 SEÇMELİ YOK TÜRKÇE

DR. MUHAMMED HÜKÜM ÜN ŞAİR - SOSYOLOG: KEMAL TAHİR ADLI ESERİ ÜZERİNE

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Tez Başlığı Yıl

Dersin içeriği:

Kitaplar Yüzyıl Dönümünde Batıcı Bir Aydın: Ahmet Ağaoğlu ve Rol Değişikliği, Kitabevi Yay., İstanbul, 2010.

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEK OKULU SOSYAL HİZMETLER PROGRAMI 1. SINIF BAHAR DÖNEMİ DERS İZLENCESİ

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

Öğretim dili (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

TOPLUM VE KURUMLAR. Öğretim dili (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Editörler Prof. Dr. Zahir Kızmaz / Prof. Dr. Hayati Beşirli DEĞİŞİM SOSYOLOJİSİ

Ders Planı - AKTS Kredileri: 2. Yarıyıl Ders Planı Kodu Ders Z/S T+U Saat Kredi AKTS K / KÇS.604 Kent Kuramları Zorunlu

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu

İ Ç İ N D E K İ L E R

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Kurumlar Sosyolojisi. 2 Dersin Kodu: SSY Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

Dr.Öğr.Üyesi GÖKHAN VELİ KÖKTÜRK

ZfWT Vol 10, No. 2 (2018) 281-

İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ İDARİ ve SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı Ders İzlencesi

MEKANIN SOSYOLOJİSİ. Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

Bölüm Dersin Kodu Dersin Adı SOSYOLOJİ SOSSO092 SOSYAL BİLİMLERDE METOD Kredi AKTS Türü (Seçmeli - Zorunlu) (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Eğitim Sosyolojisi. YAZAR Prof. Dr. Hikmet Yıldırım CELKAN

Editörden. Editör Doç. Dr. Onur KÖKSAL

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

Eğitim Fakülteleri ve İlköğretim Öğretmenleri için Matematik Öğretimi

Sosyal statü elde etmek, Kariyer yapmak, Kendini kanıtlamak, Topluma hizmet etmek İstihdama katkı sağlamak, Özgür çalışmak, Düşünce ve projelerini

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Din Sosyolojisi. 2 Dersin Kodu: SSY Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türk Düşünce Tarihi PSIR

Doç. Dr. Oğuz ARI Boğaziçi Üniversitesi

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ DOKTORA PROGRAMI DERS BİLGİ PAKETİ

EDEBİYAT SOSYOLOJİSİ AÇISINDAN 12 EYLÜL ŞİİRİ Nesîme CEYHAN AKÇA, Kurgan Edebiyat, Ankara 2013, 334 s.,isbn Sabahattin GÜLTEKİN 1

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

Cuma İzmir Basın Gündemi. Edebiyattan sinemaya, sinemadan sosyolojiye Türkiye de sosyal bilimler

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Çağdaş Siyasal Düşünceler PSIR

Niceliksel araştırma teknikleri üzeirne temel bilgiler

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK SİYASİ TARİHİ I TST

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Yaşam Değerleri Envanterinin Faktör Yapısı ve Güvenirliği. Prof. Dr. Hasan BACANLI Doç. Dr. Feride BACANLI

ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ ZORUNLU GÖÇLER, SÜRGÜNLER VE YOL HİKAYELERİ: ULUPAMİR KIRGIZLARI ÖRNEĞİ

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı

ANTROPOLOG TANIM A- GÖREVLER

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

SOSYOLOG TANIM A- GÖREVLER

EDEBİYAT SOSYOLOJİSİ Derse kabul koşulları (Ön Koşul, Bağlantı Koşul)

İ Ç E R İ K. M i s y o n & V i z y o n S o s y o l o j i B ö l ü m l e r i n i n Ö n e m i N e d e n S o s y o l o j i B ö l ü m ü?

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

SOSYAL HİZMET YÖNETİMİ DERSİ İLETİŞİM DOÇ.DR.EDA PURUTÇUOĞLU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS DERS PROGRAMI

ELEŞTİREL DÜŞÜNME. Tablo 1: Ölçekten ve Alt Boyutlarından Alınan Puan Ortalamaları

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ 2 DERS İÇERİĞİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İŞLETME N.Ö. Ders Adı

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I (HIST 101) Ders Detayları

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

BAYKAN SEZER BİBLİYOGRAFYASI

4.DÖNEM DERS ÖĞRETİM PLANI

1 SOSYOLOJİNİN DÜNYADA VE TÜRKİYE DE GELİŞİMİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İÇİNDEKİLER. 3. BÖLÜM BİLİM OLARAK EĞİTİMİN TEMELLERİ 3.1. Psikoloji Sosyoloji Felsefe...51

SOSYOLOJİ YILLIĞI 20: TÜRK SOSYOLOGLARI VE ESERLERİ I-II KİTABI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

2. ISRAIL VE YAHUDILIK KONFERANSI BANDIRMA DA GERÇEKLESTI

Derece Alan Üniversite Tez Başlığı Yıl

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ve PROGRAM: MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ-ELEKTRIK-ELEKTRONIK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DERS BİLGİLERİ. Adı Kodu Dili Türü Yarıyıl

Editörler Prof. Dr. Nazmi Avcı - Prof. Dr. Yaşar Erjem EĞİTİM SOSYOLOJİSİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

Derse kabul koşulları. (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 3 5 SEÇMELİ YOK TÜRKÇE

Elektrik, Plastik Cerrahi ve Prometheus: İlk BK Romanı Frankenstein 18 Ocak2014. Ütopyadan Distopyaya, Totalitarizm ve Anksiyete 25 Ocak 2014

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

Üniversite Öğrencilerinin Eleştirel Düşünmeye Bakışlarıyla İlgili Bir Değerlendirme

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI. Sanat ve Tasarım Yüksek Lisans Programı (Tezli)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Dr. Öğretim Üyesi. Necati Demir

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Editörler Prof.Dr.Mustafa Talas & Doç.Dr. Bülent Şen EKONOMİ SOSYOLOJİSİ

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

İÇİNDEKİLER BÖLÜM - I

TÜRKĠYE YÜKSEKÖĞRETĠM YETERLĠLĠKLER ÇERÇEVESĠ-PROGRAM YETERLĠLĠKLERĠ-TEMEL ALAN YETERLĠLĠKLERĠ ĠLĠġKĠSĠ

TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı

Transkript:

KİTAP DEĞERLENDİRMELERİ (BOOK REVIEWS) TÜRK SOSYOLOJİSİ YENİDEN KENDİ ÜZERİNE DÜŞÜNÜYOR. TÜRKİYE DE SOSYOLOJİ: İSİMLER VE ESERLER * Yıldız Akpolat ** Türk sosyolojisi, Ziya Gökalp in İttihat ve Terakki Cemiyeti okullarında sosyoloji dersleri vermeye başlamasından itibaren neredeyse bir yüzyıllık bir geçmişe ve birikime sahip bir sosyolojidir. Türk sosyolojisi bununla birlikte, tıpkı batıda olduğu gibi, sosyoloji adı zikredilmese bile toplumsal ve siyasal dönüşümlere kafa yoran bir ön düşünsel geçmişin mirası üzerine oturmaktadır. Sayın Prof. Dr. Çağatay Özdemir in büyük organizasyon başarısı ve Türkiye de sosyoloji üzerine düşünen geniş bir sosyolog ve sosyal bilimci kadrosunun çabaları ile ortaya çıkan Türkiye de Sosyoloji adlı kitap bize bu iki birikimi beraber görme fırsatı sunmaktadır. İlk iki cildi Phoenix yayınlarından çıkan kitabın basıma hazırlanan ciltleri de Türk Düşüncesinin özellikle modernleşme/batılılaşma sürecimize yeni öneriler getiren kendimiz olarak kalarak nasıl çağdaş bir toplum ve ulus olabileceğimiz doğrultusunda samimi çabaları olan düşünürlerimiz ile yeni kuşaklar arasında bir düşünsel bağ kurma gayretindedir. Hep sıkıntısını duyduğumuz düşünsel geleneğiniz var mı/yok mu sorularına bu ciltler bir cevap niteliğindedir. Türk düşünürleri ve aydınları akademisyen olsun ya da olmasın Türk toplumunun farklı boyutlarındaki batılılaşma çabalarımıza kafa yormuşlardır. Türk düşünce geleneği modern zamanlarda bu eksen etrafında belirlenmektedir. Bu itibarla bir sosyal düşünce geleneğimizin olduğunu söyleyebiliriz. * Bu yazı daha önce Türk Edebiyatı, Eylül 2008, Sa. 419 da yayınlanmıştır. ** Doç. Dr.; Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü. İletişim: akyildiz@atauni.edu.tr

196 Batıda sosyal düşüncenin eski Yunandan itibaren kendi sosyal, siyasal ve ekonomik sorunları üzerine bina olduğunu düşündüğümüzde Türk düşüncesinin de Türk modernleşmesi sürecine ve sancılarına cevaplar arayışının bir tecrübesi üzerine bina olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, nasıl ki batıda milliyetçilik kuramları arasındaki farklılaşmalar millet denilen yeni oluşumun çıkarları ile oluşmuş ise bizde de Türk milletinin oluşu/modernleşmesi ve batılaşmasına dönük öneriler biz kalarak değişimin anahtarını bulmaya yönelmiştir. Türk modernleşme sürecinde kaçınılmaz olarak batılılaşmanın gereğine inanılmış ancak kendi istiklalimiz den de taviz vermememiz gereğini hep akıllarda tutulmuştur. Türk sosyolojisi ve düşüncesi hep batılı olma ama biz in özgünlüğünün korunması doğrultusunda biçimlenmiştir. Sosyolojinin batı kaynaklı olması ve yeni Türk toplumunun batılılaşması ile birlikte bu toplumu analiz etmek için ithal edilen kuramlar hep bu kaygı ile tartışılmıştır. Batı sosyolojisi ve düşüncesinden ithal edilen kuramlar Türk toplumunun farklılığının kaçınılmazlığında tartışılmıştır. O yüzden ithalin kendisi sürekli bir yoruma tabi tutulmuştur. Aslında batının nicel gelişime karşı nitel bir farklılık vurgusu geç modernleşen batılı toplumlarda da görülmektedir. Örneğin Alman düşüncesi İngiltere ve Fransa nın nicel gelişimine karşılık Hegel den mütevellit bir ruh kavramını gündeme getirmiştir. Hegel in formüle ettiği geist kavramı Durkheim da dönüşerek kolektif bilinç olmuş ve bu kavram Ziya Gökalp tarafından Türk düşüncesine tercüme edilirken milli vicdan ve hars olarak kendini göstermiştir. Emperyal batının saldırılarına karşın var kalma mücadelemiz esnasında bu nitel farklılığı Mehmet Akif ise iman dolu göğsümüz gibi serhadımız var diyerek ifade etmiştir. İşte emperyal batıya karşı varoluş mücadelemiz ya da batıya rağmen batılılaşmamız Türk düşüncesinin ve sosyolojisinin batıyı sürekli ikiye ayırmasına neden olmuştur. Bazen batı teknik ve kültür olarak ikiye ayrılmış bazen emperyal kapitalizm ve rasyonalite olarak ikiye ayrılmış bazen batı medeniyeti ulusların ortak üretimi olarak kabul edilmiş bazen de batı medeniyetinin kökeni Türk medeniyeti olarak gösterilmiştir. Bu çabaların altında batıya karşı nitel farklılığımızın altını çizmek ve onurumuzu kurtarmak vardır. Nasıl ki toplumlar farklı ama birlikte yaşamanın çözümleri ile oluşmuş ise medeniyet dairesinde de Türk ulusunun farklılığına rağmen bu

197 medeniyet dairesinin içinde diğer uluslar ile birlikte yaşamasının mümkün olduğu söylenmeye çalışılmıştır. Nazım Hikmet in dizelerinde dile gelen Bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi birlik ve kardeşçesine yaşamak gerek bir toplum içinde gerek uluslar arası düzeyde farklılığın korunarak birlik içinde yaşanabilineceğine dair bir Türk idealinin evrensel boyutlarda tecellisinin umuduna işaret etmektedir. Türk sosyolojisinin kendi üzerine düşünme pratikleri son çıkan kitaptan öncede tartışılan bir konudur. Bunun ilk örnekleri Hilmi Ziya Ülken in 1933 de yayımlanan Türk Tefekkür Tarihi ve 1966 da yayınlanan Türkiye de Çağdaş Düşünce Tarihi adlı eserleridir. Ülken bu kitabında Tanzimat tan 1950 lere kadar Türk düşüncesinin nasıl bir seyir izlediğini, düşüncenin temel argümanlarını, paradigmatik dönüşümleri Türk düşünürleri etrafında ele almıştır. Ülken, Türk düşünürlerini toplumun bunalımlarına duyarlı olan, fildişi kulelerde yaşamayan, sorumluluğunu bilen ancak henüz orijinal fikirler üretemeyen ve yüzeysel olan olarak değerlendirmektedir (Ülken, 1992; 16). Bununla birlikte Ülken, Türk düşüncesinin sentez yapabilen kafalar ile daha da gelişebileceğine dair iyimserliğini de korumaktadır (Ülken, 1992; 489). Ülken in ifade ettiği sentez yapabilmek, Türk düşünürlerinin yukarıda belirtildiği üzere batılı olan ile Türk gerçeğini ele alırken, batılı kuramı Türk toplumuna uyarlayabilme, yorumlayabilme kapasitesine gönderme yapmaktadır. Hem farklı hem batılı olma Türk düşüncesinin Ziya Gökalp ten itibaren sentezci olmasının saikidir. Hepten farklılığın bizi yerel kalmaya ittiğinin farkındadır, Türk düşünürleri. Batıdan kopmanın tamamen yerli olmanın, düşünülen Türk modernleşmesinden Türk toplumunu koparacağının farkındalığıdır, bu. Aşırı batılılaşma gibi aşırı yerlilik ve özgünlük vurguları da Türk modernleşmesinden umulan değildir. Çünkü batı ile farklılığın aşırılaşması Türk toplumunu aşırı oryantalize etmenin dışında bir anlama sahip değildir. O yüzden Türk düşünürleri ve siyasetçileri Türk toplumun bir İslam ya da Üçüncü Dünya ülkeleri arasında sayılmasına direnç göstermiştir. Sürekli bir şanlı geçmiş vurgusu ikinci ya da üçüncü ligde bir ülke sayılmamamıza gösterilen tepkidir. Bunun gibi azgelişmiş, sömürgeleşmiş, yarı-sömürge gibi yaftalamalara karşı da bir direnç daima vardır. Baykan Sezer in, Türk toplumunun farklılığının ontolojik farklılıktan ziyade batı ile çıkarsal farklılık etrafında ele alması Türk toplumunun aşırı yerlileştirilmesine karşı bir okuma olarak ele alınabilir.

Türk sosyolojisi Üzerine bir self-refleksiyon çalışması Hasan Ali Koçer in 1975 de yayınlanan Türk Sosyologları I adlı eseridir. Ülken in kitabından daha dar kapsamlı bir eser olan bu kitapta Türk sosyolojisinin kurumlaştığı II. Meşrutiyet dönemine ağırlık verildiği görülmektedir. Koçer eserinin önsözünde sadece batılı kuramları aktaran bir Türk sosyolojisinin sıkıntılarından bahsetmektedir. Ona göre, sosyal problemleri anlamak kadar bu sosyal problemleri anlamak için kafa yoranları anlamak da önem arz etmektedir (Koçer, 1975; I). Kronolojik sıra ile Türk sosyolojisi üzerine bir diğer eser, Orhan Türkdoğan ın 1977 de yayınlanan Çağdaş Türk Sosyolojisi: Araştırma, Yöntem ve teknikler adlı kitabıdır. Bu eser özellikle 1950-1970 arası akademisyenlerin Türk sosyolojisi çalışmalarına yoğunlaşmaktadır. Seçilen çalışmalar alan çalışmalarıdır. O dönemde yapılmış olan Toplumsal Yapı ve Değişme kapsamındaki köy, kasaba monografileri tartışılmaktadır. İlk iki eser daha ziyade Türk modernleşmesi için geliştirilen teorik önerileri gündeme getirirken bu eser Türk sosyolojisindeki yeni bir eğilim olan alansal uygulama çalışmalarını gündeme getirmesi Türk sosyolojisinin ağırlıklı eğilimini vermesi itibariyle önemlidir. Türk sosyolojisi zuhurunda Türk modernleşmesine ilişkin çözümler arama ile biçimlenirken gittikçe Türk top0lumunun kendisinin nasıl modernleştiği üzerine eğilmektedir. Bu eser Türk sosyolojisindeki değişimi vermesiyle Türk Sosyoloji Tarihine katkı yapmaktadır. Türk sosyolojisini isimler bazında ele alan bir diğer çalışma Emre Kongar ın derlediği 1982 de iki cilt halinde yayınlanan Türk Toplumbilimcileri adlı eserdir. Bu eser Çağatay Özdemir in derlediği son eser gibi Türk sosyologlarının farklı sosyal bilimciler tarafından yazılması ile hazırlanmıştır. Konu ile ilgili ilk üç eser tek bir isim tarafından yazılmasına rağmen bu son iki eserin farklı isimlerin kaleme aldığı eserler olması Türk sosyolojisindeki farklı bir eğilime dikkat çekmektedir. Bu da artık sosyologlar arası işbirliğine dayalı eser yazma eğilimidir. Nitekim Çağatay Özdemir in 2002 de derleyerek yayınladığı ve son derlediği kitaba da esin kaynağı olan Sorgulanan Sosyoloji adlı eser gerek Türk sosyolojisinin kendi üzerine düşünme pratiğine yönelik gerekse işbirliğine dayalı eser üretme eğilimine bir işarettir. Özdemir Türk sosyologlarının Türk sosyolojisi üzerine görüşlerinden yola çıkarak yaptığı çözümlemede; Türkiye de sosyologların sosyolojinin

ideolojik boyunduruğa girmemesi konusundaki hassasiyetlerinin ön plana çıktığını, doğu toplumları için de sosyolojinin bir ihtiyaç olduğunu, mikro ve makro sosyolojik çalışmaların birlikte yürütülerek toplumun envanterinin çıkarılması gereğini ve sosyolojinin batı güdümünden çıkması gereğini vurgulamaktadır (Özdemir, 2002; xviii). Tekrar Türk Toplum Bilimcileri adlı esere dönersek, eserin Özdemir in derlediği Türkiye de Sosyoloji adlı kitaptan farklı olarak kapsamının daha dar olduğunu söyleyebiliriz. Eser daha ziyade Cumhuriyet dönemi Türk sosyologlarını ele almaktadır. Türk sosyolojisine dönük olan ancak daha ziyade Türk sosyolojisinde akademisyenlerin 1928-1968 yılları arasındaki yaptıkları çalışmaların bir dökümü olan Mahmut Tezcan ın bibliyografik çalışması da Türk sosyolojisi üzerine geniş kapsamlı çalışmalara rehber olabilecek niteliktedir (Tezcan, 1969). Eserde Türk sosyologlarının çalışmaları konu itibariyle bölümlenerek verilmesi bize Türk sosyolojisinin hangi konularda çalıştığını göstermesi açısından önemlidir. Türk sosyolojisinin genel eğilimleri ve Türk sosyolojisinin nasıl bir yol takip edebileceğine dair öneriler sunan Baykan Sezer in 1988 de yayınlanan Türk Sosyolojisinin Ana Sorunları adlı eseri de anmakta fayda vardır. Bu eser, diğerleri gibi tanıtıcı olmaktan ziyade Türk sosyolojisi üzerine kuramsal bir deneme olma özelliğini taşımaktadır. Baykan Sezer in batı sosyolojisine dair çözümleyici eseri olan Sosyolojinin Ana Başlıkları adlı kitabında var olan yaklaşımının bu sefer Türk sosyolojisi üzerine geliştirdiği bir eserdir. Baykan Sezer bu kitabında, Türk sosyolojisinin temel eğilimlerinin Türk toplumunun ve siyasasının zorunlulukları ile belirlendiğini söyleyerek ilk kitabında yaptığı gibi sosyolojinin sosyolojisini yapmaya girişmektedir. Ve Türk sosyolojisinin önündeki alternatifleri belirler, buna göre Türk sosyolojisi ya batı sosyolojisinin geliştirdiği kavramları olduğu gibi benimseyecek ya bu kavramları yeniden tanımlayacak ya da Türk toplumuna uygun olan yeni sosyolojik kavramları geliştirecektir (Sezer, 1988; 9-10). Sezer Türk toplumuna ilişkin sorunlara uygun kavram ve yöntemler ile Türk sosyolojisinin bu sorunlara ilişkin çözümler üretme sorumluluğuna dikkat çekmektedir. Bu kronolojik girişten sonra Türk sosyolojisinin kendi üzerine düşünme çabasının son eseri olan Çağatay Özdemir in derlediği Türkiye de Sosyoloji adlı kitabın diğerleri ile benzerliği ve farklılığını analiz edebiliriz.

200 Söz konusu eser hem ele aldığı isimler hem de yazar kadrosu itibariyle daha geniştir. Bu itibarla kendine en yakın gibi görünen Türk Toplumbilimcileri adlı eserden önemli ölçüde farklılaşmaktadır. Ele alınan isimlerin genişliği onu daha ziyade Ülken in Türkiye de Çağdaş Düşünce adlı eserine daha yakın kılmaktadır. Bununla birlikte çok geniş bir yazar kadrosunun olması gerek Özdemir in Türk sosyologlarını bir araya getirme başarısının gerekse Türk sosyolojisinin kendi içindeki ekolleşmeye rağmen işbirliği kapasitesinin önemli bir göstergesidir. Bununla birlikte Tanzimat tan itibaren Türk düşüncesinin temel problemi olan modernleşme/batılılaşma üzerine düşünme pratiği ile Türk sosyolojisi arasındaki bağı verebilmesi itibariyle de önemlidir. Eser bu sürekliliği Ülken gibi yakalayabilmiştir. Yüzyıllık bir düşünsel birikimi kavrama istemi kitapta sadece sosyologların değil farklı cenahlardan samimi ideologların da kaleme alınmasına saik olmuştur. Nitekim kitabın gelecek ciltlerinde milliyetçi ve İslamcı ideologlara yer verilmesi bize bunu kanıtlamaktadır. Türk sosyolojisinin genel eğilimleri milliyetçilik ve batıcılık olduğuna göre bu kanalda sözü olanlara yer vermek kitabın kavrayış gücüne işaret etmektedir. Bir gelenek ancak bugünün perspektifi ile geçmişin bugüne taşınması ile canlı tutulabilir. Bu itibarla kitapta genç yazarlara yer verilmesi, geçmişte Türk toplumunun problemlerini o günün kavramları ile yorumlayanların düşüncelerini bugünün kavramları ile yeniden yorumlanmasına ve Türk düşünce geleneğinin canlı tutulmasına saik olacaktır. Kitabın bir diğer hoşluğu ele alınan bazı isimlerin aynı zamanda yazar kadrosunda da bulunmasıdır. Örneğin Kurtuluş Kayalı ve Nilgün Çelebi gibi yazarlar aynı zamanda üzerine yazı yazılan isimler arasındadır. Yorumlamanın ufukların kaynaşması denilen şeyi hem geleneğin yeniden yorumlanmasında hem de yazarların aynı zamanda ele alınan isimler olmasında tecelli etmektedir. Aynı zamanda kitapta Türk sosyolojisine Katkı yapmış olan yabancı sosyologlara da yer verilmesi Türk sosyologlarının hatırşinas olduklarına ve kitabın milliyetçi bir çizgisinin olmadığına da delalet etmektedir. Örneğin Hüseyin Akyüz, Hans Freyer i Nilgün Çelebi ve Sezgin Kızılçelik ise Gerhard Kessler i kaleme almışlardır. Kitabın tek handikapı bazı çok da özenli yazılmamış yazıların gene bir insani değer olan verilmiş sözün icabı olarak basılmış olmasıdır. Bununla birlikte üzerine yazı yazılmış olan sosyologların eleştiriye tahammülsüzlüğüne de

201 vurgu yapılmalıdır. Bilimsel yazıların ideoloji bağımsızlığı tartışılabilse de özgürce yazılmaları gereği asla tartışılamaz. Özellikle genç yazarların özgürce yazı yazma hakları tehdit altında olmamalarıdır. Gerek bir editör gerekse bir hoca olarak Çağatay Özdemir in bu konuda genç yazarlara sağlamış olduğu özgürlük ortamı ve koruyuculuğu takdire şayandır. Türk sosyolojisinin kendini düşünme pratiğinin bu son örneği, klasik bir eser olmaya adaydır. Klasik eserler popüler yayınlardan farklı olarak zaman içinde değerini bulacak eserlerdir. Ayrıca kitapta yer alan yazıların sadece bir özet yazı değil değerlendirici yazılar olmaları bu kitabın değerini arttıran önemli bir husustur. Türk sosyologları kendi geleneklerinin ürünlerini hem tanıtmakta hem de değerlendirerek, yorumlayarak geleneğin canlı tutulmasına katkı sağlamaktadırlar. Sosyoloji zuhurunda interdisipliner bir üst sosyal bilim olarak biçimlenmiştir. Bu itibarla kitapta yer verilen isimlerin salt sosyolog değil tüm sosyal bilimcileri konu edinmesi sosyolojinin kendine yaraşır bir genişliğe ve kavrayış gücüne sahip olduğuna işaret etmekle birlikte bu konuda taassupların aşılmasına söz konusu eserin katkıda bulunduğunu söyleyebiliriz. Sonuç itibariyle Türkiye de Sosyoloji adlı eser Türk düşüncesi ve Türk sosyolojisine dair yazılmış en kapsamlı ve nitelikli bir eser olarak artık bir Türk sosyolojisinin tecelli etmiş olduğuna bir kanıttır. Türk sosyolojisinin nereden geldiğine ve nasıl biçimlendiğine dair özel kitapların yanı sıra geniş katılımlı ve müzakereci bir Türk sosyolojisi kongresi de bu tecelliyatın bir simgesi olabilecektir. Sosyoloji geleceğe karşı daima iyimser olmuştur Türk sosyolojisi de gerek konusu olan Türk toplumuna ve kendi geleceğine dair iyimser tavrını sürdürdükçe varlığını da devam ettirebilecektir. Biraz daha kendi konumuza karşı duyarlı olmak bu konu üzerine yazılmış olan emek ürünü samimi çalışmalara hoş görülü olmak da Türk sosyolojisinin gelişimine katkı yapacaktır, diye düşünmek iyimser tavrımızın bir göstergesidir.

202 KAYNAKÇA - Koçer, H.A., (1975), Türk Sosyologları I, Türk Sosyoloji Tarihi Araştırmaları No I. - Kongar, E., (1993), Türk Toplumbilimcileri 1-2, İstanbul, Remzi Kitabevi, 2. basım. - Sezer, B., (1988), Türk Sosyolojisinin Ana Sorunları, İstanbul, Sümer Kitabevi yay. - Tezcan, M., ( 1969), Türk Sosyolojisi Bibliyografyası 1928-1968, Ankara, Ankara Üni. Eğitim Fakültesi yay. - Türkdoğan, O., (1977), Çağdaş Türk Sosyolojisi: Araştırma, Yöntem ve Teknikler, Erzurum, Atatürk Üni. İşletme Fak. Yay. - Özdemir, M.Ç., (2002), Sorgulanan Sosyoloji, Ankara, Eylül yay. - Özdemir, M.Ç., (2008), Türkiye de Sosyoloji: İsimler-Eserler I-II, Ankara, Phoenix yay. - Ülken, H.Z., (1992), Türkiye de Çağdaş Düşünce Tarihi, İstanbul, Ülken yay. 3. baskı.