KÜÇÜKKUYU
Kaz Dağlarından Edremit Körfezi
Burhaniye-İskele
Burhaniye
Madra Dağı-Kozak Yaylası
KOZAK YAYLASINDA FISTIK ÇAMLARI
MADRA DAĞI NDA GRANİTLER VE FISTIK ÇAMLARI
MADRA DAĞI NDA LALELER
EDREMİT-HAVRAN OLUĞU Kuzeyde Marmara-Ege bölgeleri arasında sınır vazifesi gören asimetrik manzaralı Kaz Dağları batı-doğu doğrultulu bir fay hattı ile güneydeki Edremit-Havran oluğuna iner. Bu depresyonun büyük kısmı sular altında kaldığı için, körfez halinde kara içerisine doğru sokulmaktadır. Edremit Körfezi'nin doğusunda alüvyal malzeme ile dolan kesimde Edremit, Havran ve Burhaniye'nin de yer aldığı üçgen biçimli Edremit Ovası bulunur. Ovanın kuzeyi ve doğusu platoların dik yamaçlarıyla sınırlandırılır. Güneyi ise Madra Dağı'nın akarsularla parçalanmış basık özellikteki lav ve tüfleriyle kuşatılmıştır. Edremit Körfezi'nin kuzey kenarındaki Kaz Dağları'nın dik yamaçları önünde bir tepelik alan ve kıyıda ise derelerin oluşturdukları küçük deltalar kuşağı yer almaktadır. Edremit Ovası sahilinde Havran Deresi ağzından kuzeye doğru kıyının düzenlendiğini gösteren kıyı kordonlarına rastlanır. Nitekim Edremit-Havran Oluğunun doğu kesimini sulayan Edremit ve Havran Çayları birer lagünde son bulurlar. Edremit Körfezi'ni çepeçevre kuşatan kıyılar elverişli plajlara sahiptir.
Kazdağları ile Edremit Körfezi arasında kalan kesimde idari yönden Çanakkale iline bağlı olan Gülpınar (1344), Ayvacık (7920), Küçükkuyu (7312) kasabaları ile Balıkesir iline bağlı Altınoluk (15803) kasabası ve Edremit (55255) şehri yer almaktadır. Edremit körfezinin uç noktasındaki Akçay (10692) ve Ören bu yörenin ve Türkiye'nin önde gelen turizm beldelerini oluşturmaktadırlar. Ören haritalarda ayrı yerleşme gibi gösterilse de, Burhaniye'nin bir mahallesidir. Edremit Körfezi'nin kuzey kıyılarında Kaz Dağları eteği boyunca ilerleyen tepeler kuşağında, vadi içlerine ve tepelerin düz kısımlarına yerleşmiş büyük köy yerleşmeleri bulunmaktadır. Bu köylerin etrafı bağ ve meyve-sebze bahçeleriyle kuşatılmış durumdadır. Bunun yanı sıra, tepelik saha ve kıyı deltaları kuşağı, Kaz Dağları'nın kuzeyden gelen serin rüzgârları tutması sebebiyle kilometrelerce uzanan zeytin plantasyonlarıyla kaplıdır. Zeytinlikler ve diğer tarım ürünlerinin yetiştirildiği tarım alanları Edremit Ovası'nda da geniş yer tutar. Edremit-Havran Oluğu'nun başlıca ticaret merkezi Edremit 55.255nüfuslu bir şehirdir. Aynı zamanda idari yönden Balıkesir iline bağlı bir ilçe merkezidir. Kıyıdan 8 km. içeride yer alan bu yerleşmede zeytinyağı fabrikaları bulunmaktadır. 2012 yılı nüfus sayımında nüfusu 11.000'e yükselen Havran kasabası ile güneydeki Burhaniye şehri (42.000) ve Gömeç kasabası (5141), zeytin ve zeytinyağı ile geçinen yerleşmelerdendir.
MADRA DAĞI Edremit-Havran Oluğunu güneyden kuşatan Madra Dağı (1344m.), granit çekirdekli üzeri lav ve tüflerle kaplı olan güneybatı-kuzeydoğu doğrultulu bir horsttur. Üzeri aşındığı için plato görünümü alan bu dağın orta kesiminde tabanı 400m. civarında olan bir çöküntü alanı bulunmaktadır.
Alüvyon tabanlı olan ve Madra Çayı tarafından sulanan bu küçük tektonik ovada yeni adı Yukarıbey olan 1224 nüfuslu Kozak yer alır. Kozak, Madra dağı üzerinde yer alan yayla yerleşmelerinin (Kozak yaylalarının) merkezi durumunda olup henüz belediyesi bulunmayan tipik kasabalardandır. Adını bu dağda yetişen fıstık çamı kozasından alan bu yerleşmenin etrafı yoğun bir şekilde fıstık çamları ile kaplıdır. Burası Türkiye'nin en önde gelen çam fıstığı üretilen sahalarından birisidir. Madra Dağı'nın üzerindeki fıstık çamlarının dağılışı zemindeki granitlerin dağılımıyla ilişkilidir. Granitlerin sona erdiği alanlarda fıstık çamlar da sona ermektedir. Palamut meşesi, kızıl ve karaçamlar da bu dağlık sahanın diğer bitki türlerini oluşturmaktadır.
ARMUTOVA - AYVALIK- ALTINOVA -DİKİLİ YÖRESİ Madra Dağı'nın batısındaki saha güneydeki Bakırçay Irmağı'nın yatağına kadar neojen depolar ve alüvyal örtülerle nal şeklinde kuşatılmıştır. İşte bu alanda deniz kıyısını takip eden alüvyal düzlüklere Armutova ve Altınova adları verilmiştir. Kuzeyde, Burhaniye-Ayvalık arasında kalan alüvyal düzlüğe "Armutova", Güneyde Ayvalık-Dikili arasında uzanan düzlüğe ise " Altınova" denilmektedir. Armutova'nın başlıca yerleşim merkezi 5141 nüfuslu Gömeç kasabasıdır. İdari bakımdan Balıkesir iline bağlı bir ilçe merkezi olan Gömeç, zeytincilik ve sebzecilikle geçinen Armutova yöresinin hem idari, hem de ticari merkezi durumundadır.
Edremit Körfeziyle Dikili Körfezi arasında Ege Denizi'ne doğru uzanan ilk çıkıntıyı Ayvalık yarımadası ve Eğribucak Burnu oluşturmaktadır. Ayvalık yarımadasının hemen önünde yer alan ve üzeri andezitlerle kaplı birkaç ada yer almaktadır. Bu adaların en büyüğünün adı Alibey (Cunda ) adasıdır. Alibey adasına komşu diğer küçük adalar ise: Maden, Poyraz, Balık, Kara ve Güneş adalarıdır. Alibey adası önceleri ana karadan ayrı iken, yapay bir kordonla ana karaya bağlanmıştır. Alibey adasının yaz turizmi içerisindeözel bir yeri bulunmaktadır. Güneşin batışının seyredildiği "Şeytan sofrası" denilen kısmı ve hamsiye benzer PAPALİNA balığı ile yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bu adadan çevredeki diğer adalara vapur turları da düzenlenmektedir. Bu kesimin başta gelen merkezi 15. asırda kurulmuş olan Ayvalık'tır. Çevresindeki zeytinliklerden elde edilen zeytinlerin işlendiği zeytinyağı fabrikaları ile bu fabrikaların yan ürünlerini değerlendirerek sabun imal eden fabrikaların bulunduğu Ayvalık 37197 nüfuslu küçük bir şehirdir. İdari bakımdan Balıkesir iline bağlı bir ilçe merkezi olan Ayvalık, turizm fonksiyonu nedeniyle yaz mevsiminde çok kalabalık bir nüfusa hizmet vermektedir. Ayvalık yakınlarındaki Sarmısaklı plajları yaz tatilinde dolup taşmaktadır. Ayvalık'ın diğer bir özelliği de bir tuzlaya (Ayvalık Tuzlası) sahip oluşudur.
Ayvalık yarımadası güneyinde Dikili'ye kadar uzanan alüviyal kıyı ovasına Altınova adı verilmektedir. Çok verimli olan bu kıyı ovası, Madra Dağı'ndan inen küçük derelerin taşıdıkları alüvyal malzeme ile meydana gelmiş deltalardan oluşur. Çok verimli olduğu için altın değerindeki ova anlamına gelen "Altınova" adını almıştır. Sebze tarımı başta olmak üzere meyve ve diğer tarla ürünlerinin yetiştirildiği bu ovanın denize yakın kısımları ( sahil kısmı ) bütünüyle tatil köylerine ve yazlıklara ayrılmıştır. Söz konusu bu ünitenin başlıca yerleşim merkezleri Altınova (11354) ve Dikili (18669)'dir. Ovanın kuzey kesiminde yer alan Altınova kasabası Ayvalık ilçesi sınırları dahilinde yer alan belediye örgütlü bir yerleşmedir. Sahilden biraz içeride bulunan bu kasaba yaz mevsiminde sahildeki yazlıkçıların etkisiyle kalabalıklaşmaktadır. Güneyde adını verdiği körfezin (= Dikili Körezi'nin ) ucunda yer alan ve sahil yolunun içerisinden geçtiği Dikili kasabası, İzmir iline bağlı bir ilçe merkezidir. Altınova ile Bakırçay depresyonu arasında bir kavşak noktasında bulunan Dikili'de zeytincilik, pamukçuluk, tütüncülük, madencilik (perlit, linyit), balıkçılık ve turizm (deniz ve kaplıca turizmi) en önde gelen ekonomik faaliyetleri oluşturmaktadır. Ayrıca 21 Eylül 1939 tarihinde geçirdiği depremde büyük zarar gören Dikili, daha sonraki yıllarda biraz gelişmiştir.
BAKIRÇAY DEPRESYONU
BAKIRÇAY DEPRESYONU Bakırçay depresyonu, Kuzeyden Madra Dağı, güneyden Yund Dağı, doğudan Ömer Dağı tarafından kuşatılan güneybatı-kuzeydoğu doğrultulu, 90 km uzunluğunda bir çüküntü hendeğidir. Önceleri bu çöküntü hendeği içerisinde neojen dolgular içerisinde akan Bakırçay Irmağı, bu dolguları farklı şekillerde aşındırarak oluk içerisinde dört ünitenin meydana gelmesine yol açmıştır. Bu üniteler doğudan batıya doğru Kırkağaç Havzası, Soma Neojen Eşik Alanı, Bergama Ovası ve Bakırçay Deltası olarak isimlendirilmektedir. Şimdi bu üniteleri verilen sıraya göre ele alalım.
KIRKAĞAÇ HAVZASI: Soma batısında, Bakırçay'ın dar bir boğaz kazdığı neojen eşik arazisinin güneydoğusunda kalan kesim Kırkağaç Havzası olarak isimlendirilmektedir. Bakırçay depresyonunun en doğuda kalan bu kesimi üçgen çeklinde bir havza olup, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanmakta ve güneydoğuda havzanın tabanı genişlemektedir. Tabanının denizden yüksekliği 200 metreye varmayan, en fazla 10 km genişlikteki Kırkağaç havzasının başlıca ekonomik faaliyeti tarımdır. Sulanamayan alanlarda tahıl, yamaçlarda ve ovada zeytin, yerleşim alanları çevresinde bağ ve bostan, akarsu boylarında ise pamuk alanları geniş yer kaplamaktadır. Kavunlarıyla ün salmış Kırkağaç (25686), başlangıçta Yund Dağı'nın doğu yamacına kurulmuş, sonra ovaya inmiştir. Zeytinyağı-çırçır fabrikalarının içerisinde yer aldığı ve aynı zamanda çevresinin zirai pazarı durumunda olan bu büyük kasaba, Manisa iline bağlı bir ilçe merkezidir. İzmir'i Bandırma'ya bağlayan demiryolu Kırkağaç tan geçmektedir.
SOMA NEOJEN EŞİK ALANI : Bakırçay depresyonu'nun en dar kesimini Soma batısındaki neojen dolgu alanı oluşturmaktadır. Bu kesimde Bakırçay dar bir yatak içerisinden akmaktadır. Linyit yatakları ile dolu olan bu neojen alanı ekonomik bakımdan ayrı bir öneme haizdir. Soma Kömürü olarak bilinen linyit yatakları Soma şehri yakınlarındaki neojen araziden açık işletmeler şeklinde çıkartılmaktadır. Elde edilen linyitin büyük kısmı Soma'daki termik santralde tüketilmektedir. Geriye kalanı ise bu bölge içerisindeki yerleşmeler veya yakın bölgelere yakıt olarak satılmaktadır. Bugün nüfusu 76305'e erişen Soma şehri, Manisa iline bağlı bir ilçe merkezi olup, çevresindeki yerleşmelerin idari ve ticari merkezi durumundadır.
BERGAMA OVASI : Batıdaki Bakırçay deltası ile Soma civarındaki neojen eşik alanı arasında uzanan kesim Bergama Ovası olarak isimlendirilmektedir. Tabanı alüvyal malzeme ile örtülü olan Bergama Ovası, bir tahıl ve pamuk alanı durumundadır. Bu kesimde Bakırçay depresyonunun yamaçları bağlar ve zeytinliklerle kaplıdır. Ovanın demiryoluna yakın kesimlerinde son yıllarda şeker pancarı da yetiştirilmeye başlanmıştır. Elde edilen şeker pancarı Susurluk şeker fabrikasına gönderilmektedir. Bergama Ovası'nın başlıca büyük yerleşim merkezlerini Kınık ve Bergama oluşturmaktadır. Antik Çağ'da ovaya hakim bir tepe üzerine inşa edilen Bergama şehri, MÖ. 4. asırda kurulduktan sonra son kralın vasiyetiyle Roma imparatorluğuna geçmiştir. Bergama Krallığı nın yönetim merkezi olunca abidevi eserlerle süslenmiştir. 30.000 kişilik tiyatrosu o dönemden kalmıştır. O sırada 200.000 ciltlik kütüphanesi ile dünyanın sayılı kültür merkezlerinden olan Bergama'da dericilikte ileri bir durumdaydı. Ayrıca kap kacak ve parfüm de imal edilmekteydi. Bergama zamanla gelişerek kurulduğu tepenin eteğinden ovaya doğru uzanan birikinti konileri üzerine yayılmıştır. Kültür turizmi yönünden önemli bir merkez olan Bergama şehri (61406), idari bakımdan İzmir iline bağlı bir ilçe merkezidir. Bergama, son yıllarda Euro Gold Şirketi'nin işletmeye çalıştığı altın madeni ile kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Önceleri sıtma salgını olduğu için, depresyon tabanındaki bataklık alandan kaçarak Yund Dağı'nın kuzey eteğine yerleşen Kınık, İzmir iline bağlı bir ilçe merkezi olup, 11789 nüfuslu bir kasaba yerleşmesidir.
BERGAMA OVASI
Yund Dağı'nın kuzey eteğine yerleşen Kınık
BAKIRÇAY DELTASI Bergama Ovası ile Çandarlı Körfezi arasında kalan kesimde Bakırçay Irmağı belli belirsiz küçük bir delta oluşturarak Ege Denizi'ne dökülmektedir. Bakırçay oluğu aslında Dikili Körfezinde sona ermektedir. Bakırçay Irmağı bu doğal oluğu takip etmeyerek Dikili güneyindeki Karadağ ile Yund Dağı arasındaki neojen boğazı geçip deltasını Çandarlı körfezine kayar. Bu delta sadece Bakırçay'ın değil Madra Dağından gelen Sarıazmak Deresi'nin de eseridir.
Sarıazmak Deresi'nin Madra Dağı'ndan indirdiği alüvyonlar, Bakırçay'ı güneye yönlendirdiği için, delta alanı Dikili Körfezi kıyısında oluşamamıştır. Bakırçay ilk önce Çandarlı Körfezinin kara içerisine sokulan kısmının gerisindeki boğazı (Karadağ ile Yund Dağı arasındaki çukur alanı) doldurmakla vakit geçirmiş, boğazın dolmasından sonra Çandarlı Körfezi kıyısındaki deltasını inşa etmeye başlamıştır. Bu nedenle Bakırçay deltası kıyıda dar bir alana sahiptir. Depresyon alanı içerisinden akarak deltanın oluşumunda büyük payı bulunan Bakırçay'ın yıllık ortalama akımı 14 m 3 /sn' dir. Bu akım değeri Şubat ayında 49 m 3 /sn'ye çıkmakta; Ağustos'ta 0.25 m 3 /sn'ye inmektedir. Rejimdeki bu özellik Ege Bölgesi yağış rejimiyle büyük uygunluk göstermektedir. Bakırçay ve kolları kar yağışlarının önemsiz olduğu ortalama yükseltisi 500-750 m. arasında değişen platoların suyunu taşımaktadır. Bu nedenle, kar örtüsü yağmurun etkisini bozacak değerde değildir. Dolayısıyla, Bakırçay yağmurlu Akdeniz rejiminin bütün özelliklerine sahiptir. Bakırçay deltasının sulanan kesimleri pamuk, bostan; kuru zeminleri ise tütün tarlalarıyla kaplıdır. Yamaçlarda ise zeytinlikler ve bağlar geniş yer kaplamaktadır. Bu ünitenin başlıca yerleşmeleri kıyıdaki Çandarlı (5161) ile biraz içerideki Zeytindağ (3079) kasabalarıdır. Çandarlı kasabası Dikili ilçesinin, Zeytindağ ise Bergama ilçesinin sınırları içerisinde bulunmaktadır.