Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarýnda Ruhsal Bozukluklarýn Daðýlýmý

Benzer belgeler
Uyku Fizyolojisi Uyku Hijyeni Obstrüktif Uyku-Apne Sendromu

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Uykuda Solunum Bozuklukları Merkezimize Başvuran Hastaların Demografik Özellikleri, Tedavi Yöntemleri ve Tedaviye Uyumları

OSAS TANIM, SEMPTOMLAR & KLİNİK BULGULAR

Obsesif kompulsif bozuklukta sosyodemografik verilerin tedaviye direnç açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý

Uyku apne sendromlu hastalarda CPAP tedavisine uyum ve tedavinin anksiyete ve depresyon üzerine etkisi

Bipolar Bozukluk Baþlangýç Yaþýnýn Klinik ve Gidiþ Özellikleriyle Ýliþkisi

Hemodiyaliz ve Periton Diyalizi Uygulanan Hastalarda Psikiyatrik Bozukluklar, Algýlanan Sosyal Destek ve Yaþam Kalitesi Düzeylerinin Karþýlaþtýrýlmasý

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu Tanýsý Alan Çocuklarýn Ebeveynlerinde Kiþilik Bozukluklarý

Yataklý Tedavi Hizmeti Sunan Psikiyatri Kliniklerinde Ektanýlar

Dr. Sevim Buzlu*, Nihal Bostancý**, Derya Özbaþ***, Sevil Yýlmaz****

Ağır OUAS lı bir olguda klostrofobi ve uykuda ölüm korkusuna bağlı yaşanan CPAP cihazına uyum sorununun davranışsal destekle çözümlenmesi

Yatan hastalarýn anksiyete ve depresyon düzeyleri ve iliþkili faktörlerin incelenmesi

Agorofobisi Olmayan Panik Bozukluk Hastalarýnda Eþlik Eden Sosyal Fobik Semptomlarýn ve Sosyodemografik Deðiþkenlerin Ýncelenmesi

Obstrüktif uyku apne sendromlu hastaların psikiyatrik açıdan değerlendirilmesi

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarında Hastalık Şiddeti, Anksiyete ve Depresif Belirtiler Arasındaki İlişki

Mardin ili ilköðretim okullarýnda 6-15 yaþ grubu öðrencilerde kilo fazlalýðý ve obezite prevalansý

Kahta Devlet Hastanesi Psikiyatri Kliniðinde Yatan Hastalarýn Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon

Hipersomnia Ýle Ýlgili Belirtilerin Ankara'nýn Kentsel Bir Bölgesinde Yaygýnlýðý


1960'lardan Günümüze Depresyonun Epidemiyolojisi, Tarihsel Bir Bakýþ

Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu ile Anksiyete ve Depresyon Arasındaki İlişki

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

Huzurevindeki Yaþlýlarda Depresyon Sýklýðý ve Ýliþkili Risk Etmenleri

Akne Vulgaris ve Psikopatoloji Ýliþkisini Aydýnlatmaya Yönelik Bir Çalýþma

Kalple Ýliþkili Olmayan Göðüs Aðrýsý Olan Hastalarda Psikiyatrik Eþtaný

Yineleyici ve Tek Dönem Major Depresif Bozukluðu Olan Hastalarýn Kiþilik ve Affektif Mizaç Özellikleri

Madde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði

Sosyal Fobinin Diðer Psikiyatrik Hastalýklarla Birlikteliði

Obsesif Kompulsif Kiþilik Bozukluðu Olan ve Olmayan Obsesif Kompulsif Bozukluk Hastalarýnda Klinik Özelliklerin Karþýlaþtýrýlmasý

Erken ve Geç Baþlangýçlý Erkek Alkol Baðýmlýlarýnda Sosyodemografik, Klinik ve Psikopatolojik Özelliklerin Karþýlaþtýrýlmasý

Subklinik Hipotiroidili Hastalarda Tiroid Replasman Tedavisinin Anksiyete ve Depresyon Düzeylerine Etkisi

Sýnav Kaygýsý ve Ýliþkili Psikiyatrik Belirtiler

DEHB Tanýlý Çocuklarýn Ebeveynlerinde DEHB Oraný

Yaþa Baðlý Makula Dejenerasyonunda Risk Faktörleri

Madde Baðýmlýlýðý Olan Hastalarýn Ebeveynlerinde Öfke Düzeyi: Öfkenin, Depresyon ve Anksiyete Düzeyi ile Ýliþkisi

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

Psikiyatri Polikliniðine Baþvuran Bir Grup Yaþlýda Huzurevi ya da Aile ile Kalmanýn Depresyon ve Anksiyete Düzeyine Etkisi

Depresyon Tanýsý Almýþ Hastalarda Ölüm Kaygýsýnýn Araþtýrýlmasý

Tıkayıcı uyku apne sendromunun ve sürekli pozitif havayolu basıncı titrasyonunun evre 3 ve REM uykusuna etkisi

Aurasýz migren ile epizodik gerilim tipi baþaðrýsý: Psikiyatrik morbidite ve ayýrt edici diðer özelliklerin araþtýrýlmasý

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Klinik ve Subklinik Hipotiroidide Psikiyatrik Belirti Düzeyi ve Psikiyatrik Belirtilerin Tiroid Hormon Düzeyleri Ýle Ýliþkisi

Psikiyatrik Bozukluklara Baðlý Engellilik Hali; Üniversite Hastanesi Deneyimi. Disabilites Due to Psychiatric Disorders: Sample Of University Hospital

Batman'da Çocuk Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirti ve Taný Daðýlýmlarý

Sosyal Anksiyete Bozukluðunda Baþlangýç Yaþýnýn Klinik Gidiþ Üzerine Etkisi

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA


Bir Eðitim Hastanesinde Psikiyatri Konsültasyon Hizmetlerinin Deðerlendirilmesi

Obsesif Kompulsif Bozukluðun Belirti Daðýlýmýnýn ve Komorbiditesinin Çocuk ve Ergenler ile Eriþkinler Arasýnda Karþýlaþtýrýlmasý

Aile Hekimliðinde Genogram

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Çocuk Psikiyatri Hastalarýnda Yatýþ Süresine Etki Eden Faktörler

Bir Üniversite Hastanesinde Yatan Hastalardan Ýstenen Psikiyatrik Konsültasyonlarýn Deðerlendirilmesi

Kemoterapi alan hastalarýn sosyodemografik ve tanýsal özellikleri

Þizofrenide Cinsel Ýþlev Bozukluklarý: Kesitsel Bir Deðerlendirme

Obstrüktif uyku apne sendromu olgularýnda hipotiroidi taramasý yapýlmalý mý?

Gazi Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Kliniðinde Yatan Hastalarýn Sosyal Güvenlik Kurumuna Fatura Edilen Tedavi Maliyetlerinin Deðerlendirilmesi

Klinik Yaklaşım 1 OLGU

Başoğlu Ö K 1 Yürekli B S 2 Taşkıranlar P 1 Tunçel Ş 1 Yılmaz C 2. Özet

Konversiyon Bozukluðunda Aleksitiminin Depresyon ve Anksiyeteye Etkisi #

Psikiyatri Kliniðinde Yatarak Tedavi Gören Þizofreni Hastalarýnýn Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu

Kronik Böbrek Yetmezlikli Depresif Hastalarda Sitalopram Tedavisinin Yaþam Kalitesine Etkisi: Açýk Etiketli Bir Ön Çalýþma

Trikotilomanide Klinik Özellikler

Anksiyete Bozukluðu ve Depresyonun Tanýsal Ýliþkileri

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Tedavi Arayýþýnda Olan Eroin Baðýmlýlarýnda I. Eksen Psikiyatrik Komorbidite: Sosyodemografik ve Madde Kullaným Özellikleri Ýle Ýliþkisi

Genelevde Çalýþan Kadýnlarýn ve Ev Kadýnlarýnýn Cinsel Yolla Bulaþan Hastalýklar Konusundaki Bilgi Düzeylerinin Anksiyete ile Ýliþkisi

Obez Kadýnlarda Psikiyatrik Taný Sýklýðý

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

Van Ýl Merkezi Lise Son Sýnýf Öðrencilerinde Obsesif Kompulsif Bozukluk Yaygýnlýðý

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMÝ PSÝKÝYATRÝK SORUNLARI ÝLE EBEVEYN DEPRESYONU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝ: CÝNSÝYETÝN ROLÜ

Menopozda Semptom Örüntüsünün Anksiyete, Depresyon Düzeyleri ve Sosyal Destek ile Ýliþkisinin Ýncelenmesi

Depresyon Tanýsý Almýþ Hastalarda Ölüm Kaygýsýnýn Araþtýrýlmasý

Obstruktif Uyku Apne Sendromlu Hastalarda Ek Hastalıklar ile Obezite İlişkisi

TARTIŞMA ve SONUÇ: Benzer risk faktörlerine sahip olmaları nedeni ile OUAS tanısı almış bir hastada KOAH atlanabilir.

Türk Uyku Tıbbı Derneği. Akreditasyon Başvuru Formu

Bedensel Hastalýðý Olan Kiþiler Arasýnda Psikiyatrik Yardýma Ýhtiyacý Olanlar Tanýnabiliyor mu?

GÜÇLER VE GÜÇLÜKLER ANKETÝ'NÝN (GGA) TÜRKÇE UYARLAMASININ PSÝKOMETRÝK ÖZELLÝKLERÝ

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Dr. Hakan Altýntaþ*, Dr. Funda Sevencan**, Dr. Tuðba Aslan***, Dr. Murat Cinel***, Dr. Engin Çelik***, Dr. Fatih Onurdað***

Sosyal Kaygý Bozukluðu ile Panik Bozukluðu Olgularýnýn Demografik ve Bazý Klinik Özellikler Açýsýndan Karþýlaþtýrýlmasý

Nöroloji Polikliniğine Başvuran Hastalarda Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Semptom Taraması

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

Hızlı göz hareketleri ile ilişkili obstrüktif uyku apne sendromu: Antropometrik ve

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

2006 cilt 15 sayý

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Hiperprolaktinemisi Olan Hastalarda Bromokriptin Tedavisinin Depresyon ve Yaþam Kalitesi Üzerine Etkisi

Panik Bozukluðu ve Obsesif Kompulsif Bozukluk Hastalarýnýn Yeme Tutumlarý Açýsýndan Karþýlaþtýrýlmasý

Bir Eğitim Hastanesine Başvuranlarda Horlama, Habitüel Horlama, Tanıklı Apne ve İlişkili Faktörlerin Değerlendirilmesi

Cornell Demansta Depresyon Ölçeðinin Türk Demans Hastalarýnda Geçerlik ve Güvenilirliði

Transkript:

ARAÞTIRMA Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarýnda Ruhsal Bozukluklarýn Daðýlýmý Distribution of Psychiatric Disorders in Patients with Obstructive Sleep Apnea Syndrome Haluk Hýdýroðlu 1, Evrim Özkorumak 2, Ahmet Tiryaki 3, Ýsmail Ak 4 1 Uz.Dr., 2 Yrd.Doç.Dr., 3 Doç.Dr., 4 Prof.Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Trabzon ÖZET Amaç: Obstrüktif Uyku Apne Sendromunun (OSAS) týbbi durumlarla iliþkisi önemli oranda çalýþýlmýþken, ruhsal saðlýklý iliþkisi yeterince irdelenmemiþtir. Bu çalýþmanýn amacý, OSAS tanýsý konulan hastalarda ruhsal bozukluklarýn daðýlýmýný tespit etmek ve OSAS ile iliþkili çeþitli klinik özelliklerle nasýl bir daðýlým gösterdiðini incelemektir. Yöntem: Polisomnografik deðerlendirmeye göre OSAS tanýsý alan 102 hasta çalýþmanýn örneklemini oluþturmuþtur. Hastalar polisomnografi sonucuna göre ICSD- 2 (The International Classification of Sleep Disorders) ölçütlerine göre sýnýflandýrýlmýþtýr. Hastalara sýrasýyla Montgomery Asberg Depresyon Derecelendirme Ölçeði, Beck Depresyon Envanteri, Epworth Uykululuk Skalasý uygulanmýþtýr. Ruhsal tanýlar DSM-IV Eksen I Bozukluklarý için Yapýlandýrýlmýþ Klinik Görüþme (SCID-I) ile deðerlendirilmiþtir. Bulgular: Deðerlendirilen 102 hastanýn %19.6'sý (n=20) hafif, %29.4'ü (n=30) orta, %51.0'ý (n=52) þiddetli OSAS hastasýdýr. Hafif ve þiddetli OSAS olgularýnýn VKÝ ile olan iliþkisi istatistiksel olarak anlamlýdýr (p= 0.010). Hastalarýn %31.4'ünde (n=32) SCID-I'e göre tek taný, %22.5'inde (n=23) birden fazla taný bulunurken %46.1'i (n=47) taný almamýþtýr. Sonuç: Tespit edilen depresyon sýklýðý OSAS'lý hastalarda depresyon oranlarýnýn artmýþ olduðunu bildiren pek çok çalýþmayla uyumludur. Bu çalýþmada anksiyete bozukluðu sýklýðý saðlýklý toplumdan yüksek, OSAS'lý hastalarda yapýlan çalýþmalarla karþýlaþtýrýldýðýnda benzer veya düþüktür. Bedensel hastalýðý olanlarda ruhsal hastalýklar, morbidite ve mortaliteyi etkileyen önemli bir klinik sendromdur. Bu konuda farklý alt gruplarýn karþýlaþtýrýlabildikleri ileri çalýþmalara ihtiyaç vardýr. Anahtar Sözcükler: OSAS, ruhsal hastalýklar, uyku. () SUMMARY Objectives: The relationship of Obstructive Sleep Apnea Syndrome (OSAS) and other medical conditions has been studied widely while relationship between OSAS and mental health is not sufficently investigated. The aim of this study is to determine distribution of mental disorders within clinical features of OSAS. Method: Patients with a diagnosis of OSAS according to polysomnography composed the sample of this study (n=102). The patients were classified according to ICSD-2 (The international Classification of Sleep Disorders). Montgomery Asberg Depression Rating Scale, Beck Depression Inventory, The Epworth Sleepiness Scale were administered respectively. Psychiatric diagnosis were made with the interview for DSM-IV Axis I Disorders (SCID-I). Results: Among 102 patients, 19.6% (n=20) was mild, 29.4% (n=30) was moderate, 51.0% (n=52) was severe form of OSAS. Relationship of mild-moderate OSAS with BMI was significant (p=0.010). %31.4 (n=32) of patients had one additional psychiatric diagnosis according to SCID-I, 22.5% (n=23) had more than one psychiatric diagnosis and 46.1% (n=47) did not have any. Conclusion: The detected depression rate was correlated with many studies which had reported higher depression rates in OSAS. In this study the rate of anxiety disorders was higher than healthy population while similar or lower than the rate estimated in studies with OSAS patients. Mental disorders in medical diseases are important clinical syndromes effecting morbidity and mortality. Regarding this issue, further studies which compare different subgroups is needed. Key Words: OSAS, mental disorders, sleep. 18 Makalenin geliþ tarihi: 22.11.2011, Yayýna kabul tarihi: 05.02.2012

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarýnda Ruhsal Bozukluklarýn Daðýlýmý GÝRÝÞ Obstrüktif uyku apne sendromu (OSAS), uyku sýrasýnda tekrarlayan tam (apne) veya kýsmi (hipopne) üst solunum yollarý obstrüksiyon nöbetleri ve eþlik eden kan oksijen satürasyonunda azalma ile belirli bir sendromdur (ICSD-2 2005). OSAS, her iki cinste, tüm ýrk, yaþ, sosyoekonomik düzey ve etnik gruplarda görülebilen ve en sýk karþýlaþýlan uyku bozukluklarýndan biridir. Türk toplumunda OSAS yaygýnlýðýnýn %0.9-1.9 olduðu belirtilmektedir (Köktürk ve ark. 1997). Genel toplum verileri ile karþýlaþtýrýldýðýnda OSAS hastalarýnda yüksek hastalýk yükü mevcuttur (Sharafkhaneh ve ark. 2004, Lindberg ve ark. 1998, Partinen ve Guilleminault 1990, Smith ve ark. 2002). Tedavi edilmeyen OSAS kalp ve beyin damar hastalýklarýna, metabolizma sorunlarýna yol açabilmektedir. Kýsa dönemde yaþam kalitesinde bozulma ve sýk kaza geçirmeye neden olurken, uzun dönemde kalp damar ve sinir sistemi rahatsýzlýklarýna yol açar (Parkinson ve ark. 2002). OSAS'ýn komplikasyonu olarak ortaya çýkan bu hastalýklarýn varlýðý ruhsal hastalýklara da zemin hazýrlamaktadýr. OSAS halsizlik, yorgunluk, enerji eksikliði, dikkat sorunlarý, huzursuzluk ve kiþilik deðiþikliklerine sebep olabilir (Greenberg ve ark. 1987, Kales ve ark. 1985, Brown 1994). OSAS'ýn bazý belirtileri depresyon ve anksiyete belirtileri ile benzeþmektedir. OSAS'ýn hipertansiyon ve obezite gibi týbbi durumlarla iliþkisi literatürde önemli oranda yer alýrken, ruh saðlýðý ile iliþkisi yeterince irdelenmemiþtir. Bu çalýþmanýn amacý, OSAS tanýsý konulan hastalarýn psikiyatri gözü ile durum deðerlendirmesini yaparak var olan ruhsal bozukluklarýn daðýlýmýný tespit etmek ve ruhsal bozukluklarýn OSAS ile iliþkili çeþitli klinik özelliklerle nasýl bir daðýlým gösterdiðini incelemektir. GEREÇ VE YÖNTEM Örneklem Karadeniz Teknik Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi uyku ünitesinde 15 Kasým 2009 ile 15 Kasým 2010 tarihleri arasýnda herhangi bir poliklinik tarafýndan uyku ünitesine yönlendirilen ve uyku ünitesinde yatan hastalar bu çalýþmanýn evrenini oluþturmaktadýr. 15 Kasým 2009 ile 15 Kasým 2010 tarihleri arasýnda 441 hasta uyku ünitesine baþvurmuþ, bunlardan 20'si yatýþa gelmemiþ ya da gece polisomnografiyi yarým býrakarak gitmiþtir. Polisomnografiyi tamamlayan 421 hastadan 60'ý (%14,25) narkolepsi, huzursuz bacak sendromu, peryodik bacak hareketleri gibi OSAS dýþý tanýlar almýþ, 47'sinde (%11.16) OSAS'a ek olarak OSAS dýþý uyku bozukluðu saptanmýþ, 54'nün (%12.82) polisomnografi sonuçlarý normal olarak deðerlendirilmiþtir. Otuz dört hasta (%8.07) yaþlýlýk, iþitme kaybý, mental kýsýtlýlýk gibi nedenlerle saðlýklý iletiþim kurulamadýðý için çalýþmadan dýþlanmýþtýr. Geriye kalan 226 OSAS hastasýnýn 120'si hastalarýn çalýþmayý kabul etmemesi ve çalýþma takvimi boyunca baþvurmamasý nedeniyle çalýþmaya alýnamamýþtýr. Polisomnografik deðerlendirmeye göre OSAS tanýsý alan ve dýþlama ölçütlerini içermeyen 102 hasta çalýþmaya alýnarak çalýþmanýn örneklemini oluþturmuþtur. Polisomnografiye göre OSAS dýþý uyku bozukluðu tanýsý konmasý, klinik deðerlendirmeye uyum saðlamayacak zeka yetersizliði, psikotik belirtiler ve aðýr fiziksel hastalýk bulunmasý dýþlama ölçütü olarak kabul edilmiþtir. Çalýþmaya alýnan hastalar telefon ile aranarak çalýþmaya katýlýmlarý için davet edilmiþtir. Çalýþmaya katýlmayý kabul eden hastalar polisomnografi sonucuna göre ICSD-2 (The International Classification of Sleep Disorders) ölçütlerine göre hafif, orta ve aðýr þiddetli olarak sýnýflandýrýlmýþtýr. Çalýþmanýn etik kurul onayý, 23.05.2011 tarih ve 2011\79 protokol no ile Trabzon Klinik Araþtýrmalar Etik Kurul Baþkanlýðý tarafýndan verilmiþtir. Deðerlendirme Araçlarý Polisomnografi: Hastalar uyku laboratuvarýnda tek gece 32 kanallý poligraf (Alice Sleepware polysomnografic system) ile calýþýlmýþtýr. Hastalar ilk gece polisomnografik uyku tetkiklerinde iki kanal elektroensefalografi (EEG), iki kanal elektrookülografi (EOG), submental elektromiyografi (EMG), oronasal hava akýmý, toraks ve abdomenal solunum hareketleri, horlama þiddeti, vücut pozisyonu, arteryel oksihemoglobin satürasyonu, bacak hareketleri (EMG) ve nabýz dakika sayýsý kayýtlarý yapýldý. Uyku laboratuarlarýnda EEG, EOG, kan oksijen doygunluðu, hava akýmý, soluma eforu, 19

Hýdýroðlu H, Özkorumak E, Tiryaki A, Ak Ý. EKG, çene altýndan ve tibialis anterior kasýndan EMG kaydý alýnarak yapýlmaktadýr (Susheel ve ark. 2007). Polisomnografide OSAS tanýsý konabilmesi için uyku sýrasýnda saat baþýna geliþen toplam apne ve hipopnelerin sayýsý þeklinde tanýmlanan apnehipopne indeksi (apnea hypopnea index, AHI) deðerinin en az 5 olmasý gerekmektedir (ICDS-2 2005). Bu çalýþmada AHI deðeri kullanýlmýþtýr. Sosyodemografik Veri Formu: Çalýþmayý yürütenler tarafýndan hazýrlanan form ile katýlýmcýlarýn çeþitli sosyodemografik bilgileri (yaþ, cinsiyet, medeni durum, eðitim gibi) ve klinik özellikleri kaydedilmiþtir. Ayrýca hastalarýn vücut kitle indeksi (VKÝ) hesaplanarak Dünya Saðlýk Örgütü (WHO) sýnýflamasýna göre normal, kilolu, obez ve morbid obez olarak sýnýflandýrýlmýþtýr (WHO 1995, WHO 2000). Vücut kitle indeksi vücut aðýrlýðýnýn (kg olarak) boy uzunluðunun karesine (m 2 olarak) bölünmesiyle elde edilen deðerdir. DSM-IV Eksen I Bozukluklarý Ýçin Yapýlandýrýlmýþ Klinik Görüþme (Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis I Disorders, SCID-I): SCID-I, yapýlandýrýlmýþ bir klinik deðerlendirme aracý ile DSM- III-R Eksen I bozukluklarýnýn tanýlarýný koymak amacýyla 1987'de geliþtirilmiþtir (Gibbon 1987). Daha sonralarý DSM-IV için güncellenmiþtir (First ve ark. 1997). Bu çalýþmada, DSM-IV için güncellenmiþ sürümleri kullanýlmýþtýr. Bu ölçek, tanýsal deðerlendirmenin standart bir biçimde uygulanmasýný, böylece tanýnýn daha güvenilir olmasýný ve belirtilerin sistematik olarak araþtýrýlmasýný saðlamaktadýr. Türkiye'de DSM-III-R ve DSM-IV için olan sürümlerinin geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmalarý yapýlmýþtýr (Çorapçýoðlu ve ark. 1999, Sorias ve ark. 1990). Polisomnografi sonuçlarýna göre OSAS tanýsý alan hastalara DSM-IV-TR ölçütlerine göre oluþturulmuþ yapýlandýrýlmýþ görüþme formu olan SCID-I uygulanmýþtýr. Montgomery Asberg Depresyon Derecelendirme Ölçeði (Montgomery-Asberg Depression Rating Scale, MADRS): MADRS, aðýrlýklý olarak depresyonun biliþsel ve emosyonel belirtilerini içermektedir. Ölçek görüþmecinin deðerlendirdiði toplam 10 maddeden oluþmaktadýr. Her bir maddeye 0 ile 6 arasýnda deðiþen puan verilmektedir. Toplam puanlamasý 0 ile 60 arasýnda deðiþmektedir. Türkçe formunun geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmasý, Özer ve ark. (2001) tarafýndan yapýlmýþtýr. Beck Depresyon Envanteri (BDE): Depresyonun duygusal, biliþsel, somatik ve motivasyonel bileþenlerini ölçmek amacýyla Beck tarafýndan 1961'de geliþtirilmiþ bir özbildirim ölçeðidir. "0" ile "3" arasýnda derecelendirilen dörtlü likert tipinde cevaplanan 21 maddeden oluþmaktadýr. Bu ölçekte en düþük 0, en yüksek 63 puan alýnabilir. Ülkemizde üniversite öðrencileri için geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmasý Hisli (1989) tarafýndan yapýlmýþtýr, kesme puanýnýn 17 olarak kabul edildiði bildirilmiþtir (Hisli 1989). Bu ölçek hastanýn kendisi tarafýndan doldurulmuþtur. Epworth Uykululuk Skalasý (EUS): 1991 yýlýnda M.W. Johns tarafýndan geliþtirilmiþtir. EUS dörtlü likert tipi bir ölçektir. 0, 1, 2, 3 þeklinde puanlanmakta ve yüksek puan uykululuðu göstermektedir. Uykululuðun niteliksel ve niceliksel olarak ölçülmesine yönelik olarak geliþtirilen öz bildirim ölçekleri arasýnda, EUS diðer öz bildirim ölçeklerinden farklý olarak, uykululuðun günlük özel durumlar ve özel zaman dilimleri için deðerlendirilmesinden öte, gündüz uykululuðunun genel düzeyinin ölçülmesini hedef alýr (Johns 1991, Johns 1993). EUS'nin genel uykululuk düzeyini deðerlendirmede geçerli ve güvenilir bir ölçek olduðu ve Türkiye'de uyku ve uyku bozukluklarýyla ilgili çalýþmalarda kullanýlabilecek geçerli ve güvenilir bir test olduðu belirtilmiþtir (Izci ve ark. 2007). Ýstatisksel deðerlendirme Ölçümle elde edilen verilerin normal daðýlýma uygunluðu Kolmogorov Smirnov testi ile incelenmiþtir. Ýki grup ölçümsel verilerinin karþýlaþtýrýlmasýnda normal daðýlýma uyanlarda ANOVA testi (post hoc olarak Bonferroni testi), normal daðýlýma uymayanlarda Kruskal Wallis testi (post hoc olarak Mann Whitney U testi) kullanýlmýþtýr. Niteliksel verilerinin karþýlaþtýrýlmasýnda ki-kare testi kullanýlmýþtýr. Ölçümle elde edilen verilerin aritmetik ortalamasý standart sapma, sayýmla elde edilen verilerin (%) olarak gösterilmiþtir. Anlamlýlýk düzeyi p<0.05 olarak alýnmýþtýr. Anlamlýlýk düzeyi çoklu karþýlaþtýrmalarda (post hoc) ise "0.05/karþýlaþtýrma sayýsý" olarak alýnmýþtýr. BULGULAR Çalýþmaya OSAS tanýsý konmuþ 102 hasta alýn- 20

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarýnda Ruhsal Bozukluklarýn Daðýlýmý mýþtýr. ICSD-2'e göre 102 hastanýn %19.6'sý (n=20) hafif, %29.4 ü (n=30) orta, %51.0 i (n=52) þiddetli OSAS hastasýdýr. Bu hastalarýn %43.1 i (n=44) kadýn, %56.9 u (n=58) erkektir. Çalýþmaya katýlan hastalarýn yaþ ortalamasý 49.75±11.207 yýldýr. Hastalarýn %86.3 ü (n=88) evli, %13.8 i (n=14) bekar ya da boþanmýþtýr (Tablo 1). Eðitim düzeyi 7.69±4.877 yýldýr. Hastalarýn kilo ortalamasý 91.15±16.78 kg'dýr. On dört hastanýn (%13.7) alkol kullanýmý varken 30 hastanýn (%29.4) sigara kullanýmý vardý. Uyuþturucu kullanan ya da kullanma öyküsü olan hasta yoktu. Çalýþmaya katýlan hastalarýn %28.4'ünün (n=29) hiçbir bedensel hastalýðý yok iken %36.3'ü (n=37) hipertansiyon (HT), %8.8'i (n=9) diabetes mellitus, %4.9'u (n=5) HT dýþýndaki diðer kalp hastalýklarý, %6,9'u (n=7) kronik obstrüktif akciðer hastalýðý ve %14.7'sinde (n=15) çeþitli bedensel hastalýklar vardý. %57.8'inin (n=59) daha önce psikiyatri baþvurusu varken, %42.2'sinin (n=43) psikiyatri baþvurusu yoktu. Vücut kitle indeksine göre hastalarýn %5.9'u (n=6) normal kilodayken %30.4 ü (n=31) kilolu, %54.9'u (n=56) obez, %8.8'i (n=9) morbid obezdi. Epworth uykululuk skalasýna göre %44.1 i (n=45) 10'dan düþük puan alýrken %55.9'u (n=57) 10'dan yüksek puan almýþtýr. Epwort toplam puaný þiddetli OSAS hastalarýnda anlamlý yüksektir (p=0.002). VKÝ'e göre normal kiloda olan hastalarýn %37.8'i (n=14) hafif, %29.7'si ( n=11) orta ve %32,4'ü (n=12) þiddetli OSAS olarak deðerlendirilmiþtir. Obez hastalarýn ise % 9,2'si (n=6) hafif, % 29.2'si (n=19) orta ve %61.5'i (n=40) þiddetli OSAS olarak deðerlendirildi. Hafif ve þiddetli OSAS olgularýnýn VKÝ ile olan iliþkisi istatistiksel olarak anlamlý iken (p= 0.010) diðer gruplar arasýnda anlamlý bir iliþki yoktu. Hastalarýn OSAS þiddetini ve yaþlarý incelendiðinde þiddetli OSAS hastalarýnýn yaþ ortalamasý hafif þiddetteki OSAS hastalarýndan anlamlý daha yüksek olduðu bulunmuþtur (p=0.052). Hastalarýn %31.4'ünde (n=32) SCID-I'e göre tek taný, %22.5'inde (n=23) birden fazla taný bulunurken %46.1'ine (n=47) hiçbir taný konmamýþtýr. Hastalarýn SCID-I'e göre %31.4'ü (n=32) depresif bozukluk, %18.6'sý (n=19) yaygýn anksiyete bozukluðu (YAB) tanýlarý konmuþtur. Bu hastalarýn %9.8'inde (n=10) YAB birincil taný iken, Tablo 1. Çalýþma grubunun cinsiyet, medeni durum, mesleklere göre daðýlýmý (n =102) Cinsiyet %8.8'inde (n=9) YAB depresyon ya da diðer anksiyete bozukluklarýna eþtaný olarak bulunmaktaydý. Hastalarýn %11.8'i (n=12) obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tanýsý konmuþken bunlarýn %4.9'u (n=5) ilk taný, %6.8'i (n=7) baþka ruhsal hastalýklara eþtaný olarak bulunmaktaydý. Hastalarýn %7.8'i (n=8) panik bozukluk tanýsý konmuþtur. Panik bozukluk tanýsý alan hastalarýn %4'ünde (n=5) birincil taný panik bozuklukken %2.9'unda (n=3) panik bozukluk eþtaný olarak deðerlendirildi. Hastalarýn %5.8'i (n=6) özgül fobi, %2'si (n=2) sosyal fobi ve %2'si (n=2) posttravmatik stres bozukluðu tanýsý almýþtýr. Tüm örneklemde BDI ve MADRS toplam puanlarý sýrasýyla 5.49±9.05 ve 5.82±9.40'týr. TARTIÞMA n % Kadýn 44 43.1 Erkek 58 56.9 Medeni Durum Evli 88 86.3 Bekar\boþanmýþ 14 13.8 Meslek Ev Kadýný 31 30.4 Memur 25 24.5 Serbest meslek 24 23.5 Ýþçi 10 9.8 Emekli 10 9.8 Ýþsiz 1 1.0 Öðrenci 1 1.0 Bu çalýþmada; bir üniversite hastanesi uyku ünitesinde OSAS tanýsý konulan hastalarda ruhsal bozukluklarýn daðlýmý incelenmiþtir. Bu deðerlendirme sonucunda OSAS hastalarýnda en sýk olarak depresyon ve anksiyete bozukluklarý tespit edilmiþtir. 21

Hýdýroðlu H, Özkorumak E, Tiryaki A, Ak Ý. Tablo 2. Çalýþma grubunun EUÖ, OSAS þiddet, VKÝ derecesine göre daðýlýmý (n =102) % n EUÖ %55,9 57 10'dan fazla %44.1 45 10'dan az %19.6 20 Hafif %29.4 30 Orta OSAS Þiddet %51.0 52 Þiddetli VKÝ %5.9 6 Normal %30.4 31 Kilolu %54.9 56 Obez %8.8 9 Morbid obez n=sayý %: yüzde OSAS, uyku sýrasýnda tekrarlayan üst solunum yolu obstrüksiyonu ile beraber hipoksemi ve uyku bölünmelerine yol açan bir bozukluktur (Kjelsberg ve ark. 2005). Ruhsal bir çok durum OSAS'la iliþkili belirtilerle örtüþmektedir (Krieger ve ark. 2002). OSAS için birçok risk etmeni vardýr. En önemlileri obezite, cinsiyet, yaþ ve orofarengeal anatomidir. Eriþkin hastalarda erkek hakimiyeti mevcuttur. Bu çalýþmada erkek hastalarýn sayýsý kadýnlardan fazladýr. En önemli risk etmenlerinden biri obezitedir (Jaffe ve ark. 2006). Bu çalýþmada da hastalarýn çoðunluðunu obez ve morbid obez hastalar oluþturmaktadýr. Uyku sorunlarý depresyonun önemli bir belirtisi olmasýnýn yansýra, kronikleþen uyku bozukluðu da depresyona neden olabilmektedir. Depresyon, OSAS'ýn gündüz sekellerinden biri olarak sýklýkla bildirilirken OSAS hastalarýnda depresyon oranlarýnýn artmýþ olduðunu gösteren bir çok çalýþma vardýr (Young ve ark. 1993, Day ve ark. 1999, Bassiri ve ark. 2000). OSAS'da depresyon görülme sýklýðýnýn %40 ile %60 gibi genel toplumdan oldukça yüksek olduðunu belirten çalýþmalarýn yanýnda %8 gibi daha düþük oranlarýn bildirildiði çalýþmalar da vardýr (Quereshi ve Ballard 2003). Bu çalýþmada OSAS'lý hastalarda depresyon görülme sýklýðý %31.4'dür. Bu oran Aloia ve ark. nýn yaptýklarý çalýþma bulgularý ile desteklenmektedir (Aloia ve ark. 2005). Farklý ülkelerdeki yaþam boyu major depresyon yaygýnlýðý %1.5-19 arasýnda deðiþmektedir (Blazer ve ark. 1994, Weisssman ve ark. 1996). Ülkemizde depresyon yaygýnlýðý diðer ülkelerdekine benzer oranlarda %8-20 bulunmuþtur. Bir yýllýk yaygýnlýk kadýnlarda %8, erkeklerde %3'tür (Weisssman ve ark. 1996). Çalýþmamýzda depresyon sýklýðýnýn %31.4 olarak bulunmasý beklenen deðerlerin üstündedir. Bu sonuçlar OSAS hastalarýnda depresyon oranlarýnýn artmýþ olduðunu bildiren pek çok çalýþmayla uyumludur (Sharafkhaneh ve ark. 2004, Partinen ve Guilleminault 1990, Smith ve ark. 2002, Parkinson ve ark. 2002). OSAS'da anksiyete belirtileri depresyondan daha az çalýþýlmasýna raðmen nadir deðildir. Literatürde anksiyete belirtilerinin þiddeti ve OSAS'la olan iliþkisi konusunda farklý sonuçlar vardýr. Bir kýsým çalýþmalar anksiyete belirtilerinin OSAS'ta var olduðu ve dikkat edilmesi gereken bir durum olarak deðerlendirirken (Weissman ve ark 1996), bir kýsým çalýþmalar ise anksiyete belirtilerinin var olduðunu fakat CPAP ile anksiyete belirtilerinde gerileme mevcutsa dikkate alýnmamasý gerektiðini vurgular (Borak ve ark. 1994, Sanchez ve ark. 2001). Ülkemizde yapýlan bir çalýþmada ise OSAS'lý hastalarda anksiyete belirti þiddetinin saðlýklý denetimlerden düþük olduðunu bildirilirken, OSAS ile anksiyete belirtileri arasýnda bir iliþki tespit etmeyen çalýþmalarda mevcuttur (Fidan ve ark. 2006, Bardwell ve ark. 1999). Bu çalýþmada hastalarýn %48'i (n=49) anksiyete bozukluðu spektrumunda deðerlendirilmiþtir. Epidemiyolojik Saha Toplama (ECA) çalýþmasý Münih'te anksiyete bozukluklarý için 1 aylýk yaygýnlýðý %7.3 olarak bildirmiþtir (Wittchen 1986). OSAS'lý hastalarda anksiyete belirtilerini deðerlendiren çalýþmalardan birinde %16 iken bir diðerinde %50 oranýnda anksiyete belirtileri tespit edilmiþtir (Sforza ve ark. 2002, Doherty ve ark. 2003). Bu çalýþmada anksiyete bozukluðu sýklýðý saðlýklý toplumdan yüksek, OSAS'lý hastalarda yapýlan bazý çalýþmalardan yüksek bazýlarýndan düþüktür (Sforza ve ark. 2002, Doherty ve ark. 2003, Flint 1994). Anksiyete belirtileri ve OSAS arasýnda iliþkiyi gösteren çalýþmalarýn yanýnda anksiyete belirtilerinin OSAS'dan çok uykusuzluða baðlayan çalýþ- 22

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarýnda Ruhsal Bozukluklarýn Daðýlýmý malarda mevcuttur (Pillar ve Lavie 1998). Benzer bir sonuç Pillar ve Lavie (1998) tarafýndan tespit edilmiþtir. Çalýþmamýzda AHÝ <30 ve AHÝ >30 olan iki grup karþýlaþtýrýldýðýnda depresyon sýklýðý açýsýndan istatistiksel olarak anlamlý bir fark bulunmamýþtýr. Bu bulgu Pillar ve Lavie (1998) çalýþmasýyla uyumludur (Pillar ve Lavie 1998). Sforza ve ark. nýn yaptýklarý çalýþmada AHÝ ile depresyon þiddeti arasýnda iliþki bulunmamýþtýr (Sforza ve ark. 2002). Obezite, OSAS geliþimi için en güçlü risk etmenidir ve vücut aðýrlýðýndaki 10%'luk bir artýþýn hafiften ciddiye OSAS görece geliþme riskini altý kat arttýrdýðýný gösteren çalýþmalar mevcuttur (Kripke ve ark. 1997, Wilhoit ve Surat 1987). Bu çalýþmada OSAS þiddeti ve VKÝ arasýnda istatistiksel olarak anlamlý iliþki saptanýrken, obez ve morbid obez hastalarda OSAS þiddetinin diðer hastalara oranla yüksek olduðu bulunmuþtur. Çalýþmamýzda 43 hastanýn (%42.2) daha önceden psikiyatri bölümüne baþvuru ve tedavi hikayesi vardý. Bu sonuç OSAS hastalarýnýn psikiyatri bölümüne baþvuru oranýnýn oldukça yüksek olduðunu göstermektedir. Psikiyatri bölümüne baþvuran hastalarýn vermiþ olduklarý öyküden çoðunun þikayetlerinin devam ettiði ve gördükleri ruhsal tedaviden yeteri kadar fayda görmedikleri bildirilmiþtir. Bu durum depresyonun OSAS'ýn büyük bir epifenomeni (ikincil klinik durum) olduðu bakýþ açýsýný, iliþkinin týbbi bir bozukluða ikincil bir durum olabileceði görüþünü destekler gözükmektedir (Reynolds ve ark. 1984). Bedensel hastalýðý olanlarda depresyon, hastalýk yükü ve ölüm oranlarýný etkileyen önemli bir klinik sendromdur. Bu kiþilerde depresyon çok sýk gözlenmesine raðmen, taný ve tedavisi çoðu kez gözden kaçmaktadýr. Bunun en sýk nedeni bedensel hastalýða baðlý ortaya çýkan belirtiler ile depresyon belirtilerinin örtüþmesidir. Özellikle somatik belirtilerin, yakýnmalarýn büyük bir kýsmýný oluþturmasý alttaki depresyonun atlanmasýný kolaylaþtýrmaktadýr (Sertöz ve Mete 2004). Tüm bu bilgilerden ve yapýlan tartýþmalardan bedensel hastalýðý olan, özelliklede OSAS gibi somatik yakýnmalarýn belirgin olduðu hastalýklarda ruhsal taný koymak güç olmakla birlikte mevcut bir ruhsal rahatsýzlýðýn atlanma ihtimali de yüksek gözükmektedir. Bu nedenle psikiyatri polikliniðine baþvuran hastalarýn uyku düzeni dikkatlice sorgulanmalý, gerekirse yakýnlarýyla da görüþülmelidir. Özellikle kilolu hastalarýn, horlama þikayeti olan hastalarýn OSAS açýsýndan sorgulanmasý önem taþýmaktadýr. Böylece depresyon ve anksiyete bozukluklarýnýn çekirdek belirtilerini taþýmayan, dikkat bozukluðu, halsizlik, sinirlilik, uykululuk, iþ hayatýnda sorunlar yaþama gibi þikayetleri olan hastalarýn doðru taný ve tedavi almasý saðlanabilir. Hastanýn doðru bir taný ve tedavi almasý bedensel hastalýðý ile ilgili tedaviye uyumunu da artýracaktýr. OSAS hastalarýnýn doðru deðerlendirilmesi ve zamanýnda doðru tedavi almasý hem sosyal, mesleki iþlevselliklerinin düzelmesi, hem de uzun süre yeterli fayda göremeyecekleri bir ruhsal tedavi kullanýmýný engelleyecektir. Çalýþma sonuçlarýný ruhsal hastalýk yükünü ölçmede kullanýlan araçlar etkileyebilir. Bu çalýþmada hastalara SCID-I uygulanmýþtýr. SCID-I, DSM-IV eksen I bozukluklarýn tanýlarýný koyabilmek için geliþtirilmiþ yapýlandýrýlmýþ bir klinik deðerlendirme aracýdýr (First ve ark. 1997). Bedensel hastalýðý olanlar da DSM-IV ölçütleri bazý araþtýrmacýlar tarafýndan eleþtirilmekte ve halsizlik, uykusuzluk, iþtahsýzlýk gibi belirtilerin deðiþtirilmesi önerilmektedir. Çalýþmaya katýlan hastalarýn %42.2 oranýnda daha önceden psikiyatriye baþvuru ve tedavi aldýklarý öðrenilmiþtir. Fakat hastalarýn çoðu aldýklarý tanýyý ve tedaviyi bilmemektedir. Yeterli kayýt sisteminin olmamasý hastalarýn týbbi geçmiþini yeteri kadar öðrenemememize neden olmaktadýr. Bu durum taný kargaþasýna neden olmakta ve hastalarýn etkin tedavi almasýna engel olmaktadýr. Bu durum çalýþma açýsýndan bir eksiklik olarak gözükmektedir. Sonuç olarak OSAS'ýn belirti ve bulgularýný tanýmak önemlidir. Altta yatan uyku bozukluðunu tanýmak ve tedavi etmek ruhsal belirtilerin denetimini saðlayacaktýr. Bu konuda daha büyük bir örneklemde, farklý alt gruplarýn karþýlaþtýrýlabildikleri ileri çalýþmalara ihtiyaç vardýr. Yazýþma adresi: Dr. Evrim Özkorumak, Karadeniz Teknik Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Trabzon, evrimozkorumak@yahoo.com 23

Hýdýroðlu H, Özkorumak E, Tiryaki A, Ak Ý. KAYNAKLAR Aloia M, Arnedt JT, Smith L ve ark. (2005) Examining the construct of depression in obstructive sleep apnea syndrome. Sleep Med, 6:115-121. Bardwell WA, Berry CC, Ancoli-Israel S ve ark. (1999) Psychological correlates of sleep apnea. J Psychosom Res, 47:584-596. Bassiri AG, Guilleminault C (2000) Clinical features and evaluation of obstructive sleep apnea-hypopnea syndrome. Principles and practice of sleep medicine. MH Kryger, T Roth, WC Dement (Ed), 3. Baský, Philadelphia, WB. Saunders, s.869-878. Izci B, Ardýç S, Fýrat H ve ark. (2007) Reliability and validity studies of the Turkish version of the Epworth Sleepiness Scale. Sleep Breath, 12:161-168. Blazer DG, Kessler RC, McGonagle KA ve ark. (1994) The prevalence and distribution of major depression in a national community sample: The national comorbidity survey. Am J Psychiatry, 151:979-986. Borak J, Cieslicki, J, Szelenberger W ve ark. (1994) Psychopathological characteristics of the consequences of obstructive sleep apnea prior to and three months after CPAP. Psychiatria Polska, 28: 33-44. Brown LK (1994) Sleep apnea syndromes: overview and diagnostic approach, Mt Sinai J Med, 61:99-112. Çorapçýoðlu A, Aydemir Ö, Yýldýz M ve ark. (1999) DSM-IV Eksen I Bozukluklarý (SCID-I) için Yapýlandýrýlmýþ Klinik Görüþme Klinik Versiyonu. Hekimler Yayýn Birliði, Ankara. Day R, Gerhardstein R, Lumley A ve ark. (1999) The behavioral morbidity of obstructive sleep apnea. Prog Cardiovasc Dis, 41: 341-354. Doherty LS, Kiely JL, Lawless G ve ark. (2003) Impact of nasal continuous positive airwaypressure therapy on the quality of life of bed partners of patients with obstructive sleep apnea syndrome. Chest, 124:2209-2214. Gibbon M (1987) Structured Clinical Interview for DSM-III-R Axis I Disorders (SCID-I). Washington DC, American Psychiatric Pres Inc. Greenberg GD, Watson RK, Deptula D (1987) Neuropsychological dysfunction in sleep apnea. Sleep, 10:254-262. Fidan F, Ünlü M, Sezer M ve ark. (2006) Obstrüktif uyku apne sendromu ile anksiyete ve depresyon arasýndaki iliþki. Toraks Dergisi, 7:125-129. Flint AJ (1994) Epidemiology and comorbidity of anxiety disorders in the elderly. Am J Psychiatry, 151: 640-649. First MB, Spitzer RL, Gibbon M (1997) Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis I Disorders (SCID-I) Clinical Version. Washington DC, American Psychiatric Pres Inc. Hisli N (1989) Beck depresyon envanterinin üniversite öðrencileri için geçerliði, güvenirliði. Türk Psikoloji Dergisi, 7:3-13. Jaffe F, Markov D, Doghram K (2006) Sleep-disordered breathing in depression and schizophrenia. Psychiatry (Edgment), 3:62-68. Johns MW (1991) A new method for measuring daytime sleepiness: the Epworth sleepiness scale. Sleep, 14:540-545. Johns MW (1993) Daytime sleepiness, snoring, and obstructive sleep apnea. The epworth sleepiness scale. Chest, 103:30-36. Kales A, Caldwell AB, Cadieux RJ ve ark. (1985) Severe obstructive sleep apnea-ii: associated psychopathology and psychosocial consequences. J Chronic Dis, 38:427-434. Kjelsberg FN, Ruud EA, Stavem K (2005) Predictors of symptoms of anxiety and depression in obstructive sleep apnea. Sleep Med, 6:341-346. Köktürk O, Tatlýcýoðlu T, Kemaloðlu Y ve ark. (1997) Habitüel horlamasý olan olgularda obstrüktif sleep apne sendromu prevalansý. Tüberküloz ve Toraks Dergisi, 45:7-11. Krieger J, McNicholas WT, Levy P ve ark. (2002) Public health and medicolegal implications of sleep apnea. Eur Respir J, 20:1594-1609. Kripke DF, Ancoli IS, Klauber MR ve ark. (1997) Prevalence of sleepdisordered breathing in ages 40-64 years: a populationbased survey. Sleep, 20:65-76. Lindberg E, Janson C, Svardsudd K ve ark. (1998) Increased mortality among sleepy snorers: a prospective population based study. Thorax, 53: 631-637. Özer S, Demir B, Tuðal Ö ve ark. (2001) Montgomery asberg depresyon deðerlendirme ölçeði: Deðerlendiriciler arasý güvenilirlik ve geçerlik çalýþmasý. Turk Psikiyatri Derg, 12:185-194. Parkinson RB, Hopkins RO, Cleavinger HB ve ark. (2002) White matter hyperintensities andneuropsychological outcome following carbon monoxide poisoning. Neurology, 58:1525-1532. Partinen M, Guilleminault C (1990) Daytime sleepiness and vascular morbidity at seven-year follow-up in obstructive sleep apnea patients. Chest, 97:27-32. Pillar G, Lavie P (1998) Psychiatric symptoms in sleep apnea syndrome: effects of gender and respiratory disturbance index. Chest, 114:697-703. Reynolds CF, Kupfer DJ, McEachran AB ve ark. (1984) Depressive psychopathology in male sleep apneics. J Clin Psychiatry, 45:287-290. Sanchez AI, Buela-Casal G, Bermudez MP ve ark. (2001) The effects of continuous positive air pressure treatment on anxiety and depression levels in apnea patients. Psychiatry Clin Neurosci, 55:641-646. Sertöz ÖÖ, Mete HE (2004) Bedensel hastalýklarda depresyon. Klinik Psikiyatri, Ek 2: 639. Sforza E, De Saint Hilaire Z, Pelissolo A ve ark. (2002) Personality, anxiety and mood traits inpatients with sleep-related breathing disorders: effect of reduced daytime alertness. Sleep Med, 3:139-145. Sharafkhaneh A, Richardson P, Hirshkowitz M (2004) Sleep apnea in a high risk population: a study of veterans health administration beneficiaries. Sleep Med, 5:345-550. Smith R, Ronald J, Delaive K ve ark. (2002) What are obstructive sleep apnea patients being treated for prior to this diagnosis? Chest, 121:164-172. 24

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarýnda Ruhsal Bozukluklarýn Daðýlýmý Sorias S, Saygýlý R, Elbi H (1990) DSM-III-R Yapýlandýrýlmýþ Klinik Görüþme Türkçe Versiyonu (SCID-I). Ege Üniversitesi Basýmevi, Bornova. Susheel PP, Hartmut S, Alan R ve ark. (2007) Adult obstructive sleep apnea pathophysiology and diagnosis. Chest, 132: 325-337. Quereshi A, Ballard RD (2003) Obstructive sleep apnea. J Allergy Clin Immunol,112:643-651. Weissman MM, Bland RC, Canino GJ ve ark. (1996) Crossnational epidemiology of major depression and bipolar disorder. JAMA, 276:293-299. WHO (1995) Physical status: the use and interpretation of anthropometry. Report of a WHO Expert Consultation. WHO Technical Report Series Number 854. Geneva, World Health Organization. WHO (2000) Obesity: preventing and managing the global epidemic. Report on a WHO Consultation on Obesity, Geneva, 3-5 June, 1997. WHO/NUT/NCD/98.1. Technical Report Series Number 894.Geneva: World Health Organization. Wilhoit SC, Suratt PM (1987) Obstructive sleep apnea in premenopausal women. A comparison with men and with postmenopausal women. Chest, 91:654-658. Wittchen HU (1986) Natural Course and Spontaneous Remissions of Untreated Anxiety Disorders: Results of the Munich Follow-up Study (MFS). Panics and Phobias. 2. Cilt, Berlin, Germany: Springer Verlag. Young T, Palta M, Dempsy J ve ark. (1993) The occurence of sleep-disordered breathing among middle-aged adults. N Engl J Med, 328:1230-1235. 25