PİYASALARA GENEL BAKIŞ : Nisan ayında yerel gündemde enflasyon, cari işlemler dengesi ve işsizlik açıklandı. Enflasyon Dolar paritesinde yaşanan oynaklık artışı ve gıda fiyatlarındaki yükseliş sonrası yukarı yönlü hareket devam etti ve Manşet enflasyon Nisan ayında 11,87% seviyesine yükseldi. Çekirdek enflasyon kanadında ise 9,42% seviyesinde açıklandı. İşsizlik Ocak ayında 13% seviyesinde gerçekleşti. Genç işsizlik oranı ise 24,5% oranında. Ancak verinin gecikmeli olması ve hükümet tarafından desteklenen istihdam politikalarının etkisini göstereceği beklentisi sebebiyle piyasalar tarafından risk iştahını düşürücü bir etki yaratmadı. Mart ayı cari işlemler dengesi geçen yılın aynı dönemine göre %28,7 artışla, piyasa beklentisine paralel 2,53 Milyar Dolar açık verdi. Cari işlemler açığının yıllık bazda artış göstermesinde ihracatın gerilemesi, ithalatın enerji kaynaklı artış göstermesi etkili oldu. Net hizmet gelirlerindeki artış ise 2014 yılı Aralık ayından bu yana görülen en yüksek seviyede gerçekleşti. Yıllıklandırılmış cari işlemler açığı ise geçen yılın aynı dönemine göre %10,7 artışla 33,7 Milyar Dolara yükseldi. Yıllık enerji ve altın hariç cari işlemler açığı ise 2016 yılı Şubat ayında 2,7 Milyar Dolar iken, 2017 yılı Şubat ayında 8,8 Milyar Dolar oldu. Şubat ayında doğrudan yatırımlar kaleminde yaşanan döviz girişi geçen yılın aynı dönemine göre çok sınırlı artış göstererek 270 Milyon Dolar oldu. Portföy yatırımlarında Ocak ayındaki 1,6 Milyar Dolarlık sermaye girişinin ardından Şubat ayında 907 Milyar Dolar döviz girişi yaşandı. Bütçe ise Mart ayında 19,5 Milyar TL açık vermiştir. Faiz dışı açık ise 12,4 Milyar TL dir. Bütçe gelirleri 3% artarken bütçe giderlerindeki artış 25% olmuştur. Böylelikle ilk çeyrekte bütçe 14,9 Milyar TL açık vermiştir. Bankacılık sektörü Mart ayı net karı 5,063 Milyon TL açıklandı. Net kar Şubat ayı 4,758 Milyon TL idi. Net kar bir önceki aya göre 6,4% artış yaşanmışken, bir önceki yılın aynı ayına göre 39,2%, çeyreklik bazda 65,0% artış yaşanmıştır. Faiz Gelirleri 20,7% artarken, faiz giderleri 12,3% artmıştır. Net faiz marjı 4,06% seviyesine yük-seldi. Komisyon gelirleri ve temettü gelirlerinin de katkısı, karşılıklardan gelen çözülmeyle birlikte net kar artışı dikkat çekmektedir. Böylelikle ilk çeyrek bankacılık sektörünün güçlü performans gösterdiği teyit edilmiş oldu. Markit PMI verisi Nisan ayında 51,7% açıklanırken, bir önceki ay 52,3% idi. Ancak 50 seviyesinin üzerinde kalması olumlu algılanacaktır. Kredi derecelendirme kurulu S&P ise yabancı ve yerel para cinsinden notu ve görünümü değiştirmedi. Böylelikle yabancı para cinsinden notu BB iken, yerli para cinsinden notu BB+ oldu ve görü-nüm negatif olarak kaldı. Gerekçe olarak TL deki oynaklık, enflasyon baskısı ve büyümenin zayıf olduğu belirtildi. Ancak piyasanın risk iştahında bir değişim olması beklenmiyor.
Avrupa bölgesinde Fransa seçimlerinde Macron başkan olurken, küresel risk iştahı olumlu yönde devam ediyor. ABD piyasalarında ise istihdam güçlü seyrini sürdürürken büyüme tarafında istenilen ivmeyi yakalayamadılar. Ancak haziran ortasında yapılacak toplantıda faiz artırım beklentisi 100% seviyesindedir. Nisan ayında Borsa İstanbul 100 endeksi 6,40% değer kazancıyla 94,655 seviyesinden kapattı. Dolar/TL kuru ise ay sonunda 3,55 seviyesine geriledi. Gösterge tahvil faizi de 11,30% seviyesinden 11,34% seviyesine yükselmiş oldu. Yurt içi ve yurt dışı seçim süreci sona erdi. Aynı zamanda ilk çeyrek mali tabloları Mayıs ayında tamamlanacaktır. Bu ay veri seti yurt içi ve yurt dışında görece sakin, aynı zamanda Mayıs ayı endeks tarafında satış baskısı olan bir ay olması (5 yıllık ortalama düşüş 2,2%) sebebiyle riskli enstrümanlarda kısmi düzeltme meydana gelmesi olası görülmektedir. Nisan Ayında yurt içindeki gündem konusu, referandum sonucu ve bu çıkacak sonucun piyasalara olan yansımalarına ilişkin beklentilerdi. Referandum sonrasındaki tabloya bakıldığında, yurt dışı piyasalardaki risk iştahına da bağlı olarak pozitif bir görünüm oluşmuş durumda. Referandum sonrasında iç gündemdeki haber akışının azalmış olması, piyasaların yurt dışı gelişmelere olan duyarlılığının artmasına neden olabilir. Yurt dışına bakıldığında; Avrupa Bölgesinde gözler Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeydi. Piyasa dostu Macron un kazanmasının ardından, tedirginlik vermesi muhtemel olan bir senaryo ortadan kalkmış oldu. Bunun dışında İngiltere deki erken seçim süreci ve erken seçim sonrasında Brexit sürecinin ne şekilde uygulanacağı konusu önemli bir gündem oluşturacak ki bu konu, İngiltere AB ilişkilerine birebir yansayacak nitelikte olacaktır. ABD tarafında Trump reform tasarılarının kongre tarafında onay görmesi hususu ve bunun yanı sıra özellikle yaz aylarına kalması beklenen Fed in bilanço küçültmesi beklentilerine ilişkin olan gelişmeler, önümüzdeki dönem için piyasalar tarafında takip edilecek temel faktörler olarak göze çarpıyor. Tabii ABD Kuzey Kore gerginliği, Kuzey Irak ve Suriye deki gelişmeler de Dünya daki jeopolitik risk unsurları olması dolayısıyla piyasalara tedirginlik vermeye devam edebilir..
BİST 100 ENDEKSİ : Referandum sonrasında genel havanın olumlu olması ve Dünya da özellikle gelişmekte olan piyasaların risk iştahının artmasına paralel olarak TL bazlı en yüksek seviyelerini test eden BİST 100 endeksi, yeni bir trend kanalı oluşturmuş durumda. Teknik göstergelerin de düzelmesiyle beraber Dolar bazlı direnç seviyesi olan 27.150 USD ve 28.700 USD seviyeleri kısa vadeli test edilmesi muhtemel seviyeler olarak ön plana çıkıyor ki bu seviyeler TL bazlı olarak sırasıyla 95.500 ve 101.000 seviyelerine denk geliyor. Piyasada kısa vadede oluşan bu yükseliş kanalının bozulmaması, endeksin geri çekilmesi durumunda yükseliş kanalının alt bandında bulunan 92.000 seviyesindeki önemli destek noktasını kırmamasıyla bire bir bağlantılı olarak görünüyor. KATILIM ENDEKSİ : Katılım 30 endeksi, geçen toplantıda 90.000 92.500 aralığındaki bant içerisinde seyrini devam ettiriyordu. Referandum sonrasında bu bant dışına çıkma ihtimali yüksekti. Nitekim, gerek referandum sonrasında oluşan tablo, gerekse gelişen piyasalardaki risk iştahının artmasına paralel olarak yatay bant kanalı yukarı doğru kırıldı ve kısa vadeli yükseliş kanalı oluştu. Büyük resme bakıldığında yükseliş seyrinin devam edeceğini söylemek yerinde olacaktır. Yükseliş kanalının bozulmaması ve hareketin sağlıklı olabilmesi açısından geri çekilmelerde, katılım 30 endeksinin 92.000 seviyesinin altına gelmemesi gerekiyor. Yakın vadede hedefler ise dolar bazlı olarak 27.150, 27.700 ve 28.300 seviyelerinde bulunuyor ki, bu seviyeler TL bazlı olarak sırasıyla 96.100, 98.000 ve 100.200 seviyelerine tekabül ediyor.
ALTIN : Nisan Ayının başında altın fiyatlarında, genel anlamda yükseliş hareketleri devam etmişti, bunun en önemli nedenini Dünya daki jeopolitik risklerle beraber, ABD 10 yıllık tahvil faiz hareketleriyle altın fiyatları arasında oluşan negatif korelasyondan kaynaklanıyordu. Mart ve Nisan Aylarında süregelen bu negatif korelasyonla beraber, ABD 10 yıllık faizlerde, Trump reform yasalarının yürürlüğe girememesinden kaynaklı olan düşüş hareketi oluşmuş, altın fiyatlarındaki yükseliş yönlü seyir tetiklenmişti. Nisan sonu ve Mayıs başsından itibaren ise özellikle jeopolitik risklerden kaynaklanan tedirginliklerin azalması, yatırımcıların da bu konudan dolayı riskli varlıklara doğru sermaye hareketlerini yönlendirmeleriyle Dünya piyasalarında düşüş yönünde seyir izlenmeye başladı. Bu seyir yükseliş kanalının alt bandına doğru bir hareketi sağlarken, yükseliş kanalının daha henüz bozulmadığını belirtmek yerinde olacak. Altının onsunda 1200 USD seviyesi önemli bir destek noktası olarak gözükmekte. Bu seviyenin altına gelip gelmemesi hususu önem arz ediyor. Öte yandan, Dünya da jeopolitik riskler, son dönemde etkisini kaybetmiş gibi görünse de, tamamen ortadan kalkmış değil. Özellikle Kuzey Kore ABD gerginliği ve Kuzey Irak ve Suriye deki ara ara inen ama bazı dönemlerde de hızlı bir şekilde yükselebilen tansiyon, altın fiyatlarında yeniden yükselişe zemin hazırlayabilir. Bu noktada 1.200 USD seviyesindeki önemli destek kırılmadan kanıya varmak erken diye düşünüyoruz. Öte yandan gram altında da gerek Dünya altın fiyatlarındaki gerileme, gerekse Dolar ın son dönemdeki değer kaybından dolayı düşüş içerisine girdiği göze çarpıyor. Burada da önemli seviye 139 TL seviyesi olarak gözüküyor. Bu seviyenin altında oluşabilecek olası durumlarda satışlar hızlanabilir.
TAHVİL BONO : Tahvil bono tarafında referandumun hemen sonrasında 2 yıllık faizler %11,32 ve 10 yıllık faizler %10,87 seviyelerindeydi. Şu anda ise sırasıyla 11,32 ve 10,50 seviyelerinde bulunuyor. Buradan da görüldüğü üzere, kısa vadeli kağıtta çok fazla hareket oluşmamış olmasına karşın, uzun vadeli kağıtta alış yönlü hareketlilik ön plana çıkmış durumda. Kısa vadeli kağıtta faizin geri çekilmesi, Merkez Bankası fonlama maliyetlerinde düşüş yaşanabilmesi hususuyla bağlantılı. Dolayısıyla şu an için kısa vadeli kağıtta faizin geri çekilme ihtimali nispeten zayıf görünüyor. Öte yandan özellikle 10 yıllıklarda oluşan düşüş hareketinin devamı ve teknik olarak 10 seviyesinde bulunan güçlü direncin aşılması hususları USD/TL nin 3,50 seviyesinin altına gelmesi durumuyla birebir bağlantılı olarak görünüyor. Gelişen piyasalarda artan risk iştahı, pariteye bağlı olarak USD de düşüş yaşanabileceğine yönelik beklentiler, USD/TL de de düşüşün devamının geleceğine yönelik oluşan önemli göstergeler olarak göze çarpıyor. Öte yandan Hazine nin takvimine bakıldığında Mayıs ayı, itfalar konusunda rahat bir ay olarak da görünüyor. Mayıs Ayında Hazine nin 4,5 milyar TL tutarında itfası var. Burada piyasayı geçen ay da olduğu gibi tedirgin edecek konu, mevduat faiz hadlerinin yukarıda kalmasından dolayı faizlerin yükselme ihtimalidir. Bu arada Dünya da jeopolitik risklerden kaynaklı oluşabilecek negatif risk algısı, faiz hadlerinde yeniden yükseliş denemelerini gündeme getirebilir. STRATEJİ : Yatırımcılarımızın risk profillerine uygun ve yatırım yapmayı düşündükleri enstrümanlara bağlı olarak çeşitli emeklilik fonları öneri paketleri sunduk. Faizsiz Enstrümanlar İçin İlgilenen Yatırımcılara Yönelik Olarak Öneri Paketimiz: % 40 Büyüme Amaçlı Katılım Esnek - % 30 Altın EYF - %30 Gelir Amaçlı Alternatif Kamu Borçlanma Araçları Standard EYF (VEB VGA VGB) Yüksek Risk Algısı Olan Yatırımcılara Yönelik Olarak Öneri Paketimiz: % 50 Esnek EYF - % 20 Büyüme Amaçlı Hisse Senedi EYF - %20 Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Standart EYF - %10 Para Piyasası Likit Esnek (VEE VEH VET - VEL) Orta ve Düşük Risk Algısı Olan Yatırımcılara Yönelik Olarak Öneri Paketimiz: % 50 Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Fonları - % 30 Esnek EYF - %20 Likit Esnek (VEK VEE VEL) Şeklinde fon yapılandırması düzenledik.