Küreselleşme: Büyük Hayal Kırıklığı *



Benzer belgeler
1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

KÜRESEL KRİZ SONRASI KÜRESEL FİNANSAL SİSTEM İÇERİSİNDE TÜRK FİNANSAL SİSTEMİ BAKİ ALKAÇAR (BDDK)

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

İktisat Tarihi

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

«KUŞAK VE YOL» VİZYONU

JAPON EKONOMİSİNİN ANA BAŞLIKLAR İTİBARİYLE ANALİZİ

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

İSTANBUL EKONOMİK ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ

DTÖ DOHA MÜZAKERELERİ VE TARIM POLİTİKALARI. Prof. Dr. Ahmet ŞAHİNÖZ Başkent Üniversitesi

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

Finansal Krizden Bu Yana Dünya Ticaretinin En Kötü Yılı : 2015

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2013 I. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

TARIM DIŞI İŞSİZLİK ARTIŞTA (Temmuz Ağustos - Eylül)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TÜRKİYE EKONOMİSİ TÜK

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

KRİZİN TÜRKİYE YE ETKİLERİ

Dış Ticaret Politikasının Amaçları

Politika Notu Nisan ve 2008 Krizlerinin Karşılaştırması. Müge Adalet Sumru Altuğ

AKP hükümeti zamanında ekonomik büyüme ve istikrar sağlanmıştır

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

AKOFiS ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN. Halkla İlişkiler Başkanlığı

İSTANBUL EKONOMİK ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır.

IMF Küresel Ekonomi Raporu Nisan 2016 Çok Uzun Süredir Çok Yavaş Büyüyen Dünya Ekonomisi

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

Türkiye Ekonomisinde Dönüşüm

MDT 225 Türkiye Ekonomisi ve Avrupa Birliği TÜRKİYE NİN SOSYO-EKONOMİK GÖSTERGELERİ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

İçindekiler kısa tablosu

CDS Primlerinin Borsa Endeksi Üzerindeki Etkisi: Borsa İstanbul Üzerine Bir Uygulama

Dünyada ve Türkiye de Doğrudan yabancı Sermaye Yatırımları

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

Original Sin olgusu ve BRIC-T ülkelerinin Dış finansmana Dayalı Kalkınması. Tahsin BAKIRTAŞ

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

MALİYE POLİTİKASI II

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 73

TÜRKİYE DE EKONOMİK KRİZLER VE TARIMA YANSIMALARI

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve EİT Ticaret ve Kalkınma Bankası

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:4

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Türkiye de Yabancı Bankalar *

İSTANBUL EKONOMİK ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

İktisat Tarihi II. 26 Mayıs 2017

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

İSTİHDAM SORUNLARI NEDENLER - SONUÇLAR BÜLENT ŞIK. Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Bşk.

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Dünya Ekonomisi. Bülteni. İstanbul Sanayi Odası Araştırma Şubesi. Ekim Dünya Ekonomisine Küresel Bakış 1

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRO BÖLGESİNDE BORÇ KRİZİNİN GELİŞİMİ VE NEDENLERİ III. AVRO BÖLGESİNDEKİ BORÇ KRİZİNİN SİSTEMİK NEDENLERİ 10

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa 1

İHRACAT PERFORMANSI VE BÜYÜME. Ecem Erdoğmuş Hakan Kurtman

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2011 I. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 49,04. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 2,29. Katılım Emeklilik Fon Büyüklüğü (milyon TL)

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016-III. Çeyrek (Temmuz, Ağustos, Eylül) Değerlendirmesi

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

DÜNYA EKONOMİSİ. FED in faiz artırımı sürecine yönelik zamanlamayı fiyatlandırmakla güçlük çeken küresel piyasalar,

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

Ekonomik Entegrasyon, Ülkeler Arası Yakınlaşma (Yakınsama) ve Avrasya Ekonomik Birliği. Ahmet Burçin Yereli*, Mustafa Kızıltan**, Emre Atsan***

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2015 III. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

SEÇİLMİŞ EKONOMİK GÖSTERGELERLE G20 ÜLKELERİ

Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

Transkript:

Bilgi (11) 2005 / 2 : 141-145 K i t a p T a n ı t ı m ı Küreselleşme: Büyük Hayal Kırıklığı * Hale Biricikoğlu 1 1993 yılında Bill Clinton a bağlı Ekonomik Danışmanlar Konseyi nde görev yapmak için akademik kariyerini bir kenara koyan Joseph E. Stiglitz, 1997 yılında Dünya Bankası na geçip üç yıl boyunca burada baş ekonomist ve başkan yardımcısı olarak görev yapmıştır. Bu nedenle Stiglitz in, küreselleşmenin gelişmekte olan ülkeler ve orada yaşayan insanlar üzerindeki etkisini görmek bakımından oldukça önemli bir konumda bulunduğunu söyleyebiliriz. 2001 yılında Nobel Ekonomi Ödülünü alan yazar Küreselleşme Büyük Hayal Kırıklığı isimli kitabında, IMF yi ve önerdiği politikaları sert bir dille eleştirmektedir. Stiglitz esas itibariyle küreselleşme sürecine karşı değildir. Ona göre, küreselleşme, yani serbest ticaretin önündeki engellerin kalkması ve ulusal ekonomilerin daha fazla bütünleşmesi iyi yönde kullanılabilecek bir güç oluşturabilir. Bu güç, dünyadaki herkesi, özellikle de fakir insanları zenginleştirebilecek bir potansiyele sahiptir. Ancak engellerin kaldırılmasında büyük rol oynayan uluslararası ticari anlaşmalar ve gelişmekte olan ülkelere dayatılan politikalar, küreselleşmenin gözden geçirilmesini gerekli kılmaktadır (Stiglitz, 2004: 9). Görüldüğü gibi, Stiglitz in eleştirisi, daha çok, küreselleşmenin yönetiliş tarzına yöneliktir. Stiglitz in küreselleşmeyi değerlendirme biçimi Falk ile aynı doğrultudadır. Falk da uygulanan neo-liberal politikalar sonucu ortaya çıkan ve yırtıcı küreselleşme * 1 Joseph E. Stiglitz (2004). Küreselleşme Büyük Hayal Kırıklığı (Çeviri: Arzu Taşçıoğlu, Deniz Vural, İstanbul: Plan B Yayıncılık (Üçüncü Baskı). 315 Sayfa. Araştırma Görevlisi, Sakarya Üniversitesi, Kamu Yönetimi Bölümü

142 olarak ifade ettiği ters etkilerin kaçınılmaz olmadığını, bu etkilerin küreselleşmenin yanlış yönetilmesinden kaynaklandığı belirtmektedir (Falk, 2001). Buna karşın ekonomik küreselleşmeye daha farklı açılardan yaklaşanlar da bulunmaktadır. Örneğin Thompson ve Hirst, küreselleşmeye kuşkulu bir şekilde yaklaşmakta ve varlığını sorgulamaktadır. Onlara göre, bugün gerçek anlamda bir küreselleşmeden bahsedemeyiz. Çünkü bugün ulus ötesi şirketler görece azdır, çoğu şirket ulusal temellidir. Sermaye hareketliliği sanayileşmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere değildir. Daha çok sanayileşmiş ülkeler arasında yoğunlaşmaktadır. Bir başka ifade ile ticari ve finansal hareketlilik Avrupa, Japonya ve Kuzey Amerika arasında cereyan etmektedir. Sonuç olarak, küresel sistem, dünya nüfusunun üçte ikisini dışlamaktadır (Thompson ve Hirst, 1996: 27-28). Stiglitz in incelemeye çalıştığımız kitabı dokuz bölümden oluşuyor. İlk bölümde, küreselleşmenin olumlu ve olumsuz yönlerinden bahsedilmektedir. Stiglitz, bir çok ülkenin hızla kalkınmasını, bilgiye ulaşmanın giderek kolaylaşmasını ve dış yadımların daha fazla sayıda insana ulaşmasını küreselleşmenin olumlu tezahürleri olarak görmektedir (sayfa 26-27). Ancak küreselleşmenin getirileri savunucularının iddia ettiğinden az, buna mukabil dünyanın ödemekte olduğu bedel küreselleşme savunucularının iddia ettiğinden fazladır (sayfa 30). Stiglitz, dünyadaki eşitsizliğin her geçen gün artmasını 2 ve dünya çapında ekonomik istikrarın sağlanamamasını küreselleşmenin olumsuz sonuçları olarak görmektedir (sayfa 27-28). Stiglitz, IMF nin empoze ettiği ekonomi politikalarının başarısız olduğunu ve bu politikaları uygulayan ülkelerde ekonomik krizlerin daha da arttığını, buna karşın IMF nin politikalarına karşı alternatif programları uygulayan ülkelerin başarılı olduğunu söylemektedir. Hatta bu konuda ABD yi örnek olarak vermektedir. Ona göre, eğer ABD de IMF nin danışmanlık raporunu dinlemiş olsaydı 90 lı yıllardaki ekonomik patlama yaşanmazdı (sayfa 70). Stiglitz e göre, IMF nin önerdiği politikaların başarısız olmasının en önemli nedeni, muhatap ülkelerin sosyoekonomik koşullarını dikkate almıyor, bütün ülkelere aynı programı dayatıyor olmasıdır. İki ülkenin taslak raporlar arasındaki tek farklılık ülke isimleridir. Paragraflar bütün halinde bir ülkenin raporundan alınıp diğerine kopyalamaktadır. Bu nedenle Stiglitz, IMF nin programlarını hazırlarken, mutlaka söz konusu 2 Günümüzde küreselleşmeye yönelik en önemli eleştiri, dünyadaki eşitsizliği arttırıyor olmasıdır. N i- tekim küreselleşme ile refah ve üretim artmasına rağmen, yaygınlık ve derinlik kazanan hegemonyaya karşı gezegen ölçeğinde direniş gösterilmesine yönelik çağrılar yapılmaktadır (Yılmaz, 2004: 114).

143 ülkede yaşayanlara danışılması gerektiğinden bahsetmektedir. Çünkü bu ülkelerde yaşayanlar ülke ekonomisi hakkında daha fazla bilgiye sahiptirler. Bunun yanında bir programın etkili bir şekilde uygulanabilmesi için, programın uygulayıcıları tarafından da desteklenmesi gerekmektedir (sayfa 70-71). IMF nin politikaları konusunda Tabb da aynı görüşlere sahiptir. Ulus ötesi şirketler, Dünya Bankası ve IMF gibi küresel hükümranlık örgütleri, coğrafi konumlarına ve tercihlerine aldırış dahi etmeden bütün ülkeleri birbirine benzemeye zorlamıştır. Böyle bir yaklaşımın doğal sonucu, radikal alternatiflerin söz konusu olmadığı, Thatcher in özdeyişindeki gibi, başka seçenek yok dayatması olmuştur (Tabb, 2001: 351). Ancak Stiglitz den farklı olarak Tabb, IMF politikalarının dışında Dünya Bankası ve ulus ötesi şirketlerin politikalarından da bahsetmektedir. Stiglitz, IMF tarafından adil ve sürdürülebilir bir büyüme için tek seçenek olarak sunulan ve Washington Uzlaşması olarak ifade edilen neo-liberal iktisat politikalarını piyasa fundamentalizmi olarak kavramsallaştırmaktadır. Söz konusu politikalar Adam Smith in görünmez el kavramına dayanmaktadır. Bu anlayışa göre, piyasa sanki ekonomide görünmez bir el varmış gibi verimli olarak işler. Ancak Stiglitz, gelişmekte olan ülkelerde piyasaları kendi haline bırakmanın bu sonuçları ortaya çıkarmadığını, piyasalarda verimliliği arttırmak için devlet müdahalesinin gerekli olduğuna inanmaktadır (sayfa 95). IMF nin önerdiği politikalar, mali kemer sıkma, özelleştirme, liberalleştirme ve yabancı yatırımların arttırılmasıdır. Stiglitz e göre, bu politikaları benimseyen ülkelerde kalkınma yavaş olmaktadır. Ona göre, özelleştirmenin olabilmesi için, öncelikli olarak gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekir. Ancak IMF, gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını beklemeden hızlı bir şekilde özelleştirme yapılması gerektiğini savunmaktadır (sayfa 76-78). Stiglitz, finans piyasalarında, sermaye piyasalarında ve ticaret engellerinde devlet müdahalesinin ortadan kaldırılması olarak ifade edilen liberalleşme politikalarında da batının ikiyüzlü hareket ettiğini söylemektedir. Batılı ülkeler bir yandan kendi ihraç ettikleri ürünlerin serbestleşmesini istemekte ancak diğer yandan gelişmekte olan ülkelerin rekabetinin tehdit edebileceği alanlarda korumacı politikalarını sürdürmektedir. Stiglitz, aynı ikiyüzlülüğün sermaye piyasalarında da olduğunu söyler. Batılı ülkeler, sermaye piyasalarını liberalleştirmek için 1970 li yıllara kadar beklemişlerdir. Ama gelişmekte olan ülkelerden bunları hemen yapmaları istenmektedir (sayfa 81-82).

144 Kissenger da IMF patentli politikalar bağlamında Stiglitz ile aynı görüşleri paylaşmaktadır. Kissenger a göre IMF, serbest dolaşımın bağnazlığının doğal sonucu olarak ortaya çıkan bunalımın nedenlerini, ülkelerin güçsüzlüklerinde aramaktadır. IMF nin tek ilaçlı reçetesinin sonuçları, yaşam düzeyinin hızla düşmesi, işsizlik ve yolsuzluk patlaması ve kapitalist ekonomik rejimlerin bu ülkelerde zayıflamasıdır. Güneydoğu Asya daki durum bunun canlı örneğidir (Kissinger, 2000: 134-135). Parenti da Üçüncü Dünya ülkelerinin, ABD ve diğer batılı ülkeler tarafından kontrol edilen IMF den çok ağır koşullar altında borç aldığını söylemektedir. Ona göre yüksek faizler ve ağır ödeme koşulları nedeniyle borçlu ülkelerin gelirlerinin giderek daha büyük bölümü iç tüketime pek bir şey bırakmaksızın borç ödemeye gitmektedir (Parenti, 2002: 29). Ancak Stiglitz, Üçüncü Dünya ülkelerinin içine düşmüş olduğu bu handikaptan çok fazla bahsetmemektedir. Stiglitz in Washington Uzlaşması politikalarına yönelttiği bir başka eleştiri, bu politikaların adalet kavramına önem vermemesidir. Küreselci, serbest piyasacı ve IMF ci yaklaşım, fakirlere yardım etmenin en iyi yolu olarak, ekonomik büyümeyi göstermektedir. Büyümenin nimetlerinden eninde sonunda fakirler de istifade edecektir. Stiglitz, bu yaklaşımın gerçekleri yansıtmadığını söylemektedir (sayfa 99-100). Nitekim Avrupa Komisyonuna sunulan 1999 tarihli rapor, gelir dağılımındaki dengesizliğin giderek arttığını göstermektedir. Dünya nüfusunun yüzde 95 ini teşkil eden 77 ülke üzerinden yapılan çalışmaya göre, nüfusun yüzde 56,6 sında gelir dengesizliği artmış, yüzde 11,9 unda ise değişmemiştir (Yılmaz, 2004: 318). Stiglitz, Doğu Asya krizi üzerinde de durmaktadır. Ona göre, IMF Doğu Asya krizinin ortaya çıkışından sorumlu olduğu gibi, bu krizin şiddetlenmesinin de müsebbibidir. Stiglitz, IMF ve ABD nin dayatması sonucu sermaye hesabının liberalleşmesini, tek başına krize yol açan neden olarak görmektedir. Bunun yanında IMF nin kriz ortaya çıktıktan sonra da birçok hatası olduğunu belirtmektedir. Öncelikli hatasının ise, krizin yanlış teşhis edilmesi olduğunu söyler. Yazar, Doğu Asya daki krizin aşılması için ekonominin canlanmaya ihtiyaç duyduğunu, ancak IMF nin dayattığı maliye politikalarının çok sıkı olduğunu, bunun da ekonomik durgunluğu daha da arttırdığını ifade etmektedir. Stiglitz e göre, IMF nin ikinci hata dalgası ise, bankacılık sistemi ile ilgili yaptığı düzenlemeleridir. IMF, sermayesi yetersiz olan bankaların kapatılmasına yönelik bir politika izlemiştir. Ancak bu durumda olan bankalar birden fazla olunca, sistemde önemli sorunlar ortaya çıkmıştır. Stiglitz e göre, bu krizde IMF nin en korkunç hatası ise, sosyal

145 boyutu ihmal etmiş olmasıdır. Aşırı daralmacı para ve maliye politikaları birçok ülkede isyan çıkmasına neden olmuştur (sayfa 121,126,135,141). 3 Stiglitz, piyasa ekonomisine geçiş sürecinde, Rusya nın yanlış bir yöntem uyguladığını da söylemektedir. Yazara göre, piyasa ekonomisine geçişte iki yöntem uygulanabilir. Bunlardan birisi şok terapi yöntemi, diğeri de aşamalı geçiş yöntemidir. Aşamalı geçiş yöntemine göre, piyasa ekonomisine geçiş hızlı bir şekilde gerçekleşmemelidir. Buna karşın şok terapi yönteminde, geçiş hızlı bir şekilde olmalıdır. Komünizme geri dönüş ihtimali dikkate alınarak Rusya da ikinci yöntem uygulanmıştır. Fakat ekonomik gelişmeyi sağlanamamıştır. Buna karşın Çin in başarısı, Rusya nın başarısızlığı karşısında tezattır. Çin Ekonomisi ortalama yüzde 10 lar seviyesinde büyürken, Rusya Ekonomisi yüzde 5,6 lık bir küçülme yaşamıştır. Nitekim Kissenger da, IMF nin karşılaştığı her olayda gözlemlenen politik ve ekonomik yetersizliğin Rusya deneyimi ile tescil edildiğini, Rusya daki siyasi rejimin üzerinde ısrarla durulmasının ekonominin çöküşünü hızlandırdığını belirtmektedir (Kissenger, 2000: 137). Kaynakça Falk, Richard (2001). Yırtıcı Küreselleşme (Çeviri: Ali Göksu). İstanbul: Küre. Kissenger, Henry (2000). Uluslararası Para Fonu Yarardan Ziyade Zarar Veriyor (Çeviri: Erdoğan Soral). Mülkiye Dergisi, Cilt 24, Sayı 22 (Mayıs-Haziran 2000). Parenti, Michael (2002). İmparatorluğa Hayır (Çeviri: Serpil Demirci, İbrahim Yıldız). Ankara: Ütopya Yayınevi. Stiglitz, J. E. (2004). Küreselleşme: Büyük Hayal Kırıklığı, (Çeviri: Arzu Taşçıoğlu, Deniz Vural). İstanbul Plan B Yayıncılık (Üçüncü Baskı). Şimşek, Osman (1999). Küreselleşmenin İktisadi Etkileri ve Kıtlık Meselesi. KÖK Araştırmalar Dergisi, Sayı 1-2. Tabb, K. W. (2001). Küreselleşme Bir Sorun Ama Asıl Sorun Sermayenin Gücü (Çeviri: Ali Tartanoğlu). Mülkiye Dergisi, Cilt 25, Sayı 26 (Ocak-Şubat 2001). Thompson, G., P. Hirst (1996). Küreselleşme Sorgulanıyor (Çeviri: Çağla Erdem, Elif Yücel). Ankara: Dost. Yılmaz, A. (2004), İkinci Küreselleşme Dalgası. Ankara: Vadi. 3 Asya da görülen mali kriz, küreselleştiğine inanılan dünya ekonomisinin, karşı karşıya kaldığı küresel boyutlu ciddi bir kaza olarak değerlendirilmektedir (Şimşek, 1999: 40).