TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR



Benzer belgeler
Küresel Konumlama Sistemi Yrd. Doç. Dr. Okan Yıldız Yrd. Doç. Dr. Mustafa Dihkan Öğr.Gör.Dr. Deniztan Ulutaş

GPS Hata Kaynakları GPS hataları, gürültü (noise; karışıklık, tesadüfi hata), sapma (bias; kayıklık) ve kaba hatanın (blunder) bir tertibinden oluşur.

Bağıl Konum Belirleme. GPS ile Konum Belirleme

GNSS Teknikleri ve Uygulamaları

UYDU JEODEZISI: ÖLÇME YÖNTEM VE TEKNIKLERI

TEKNOLOJĐK ARAŞTIRMALAR

İyonosfer TEİ Hesabında Yeni Bir Ağırlık Fonksiyonu Yaklaşımı

GPS Nedir? Nasıl Çalışır?

JEOİD ve JEOİD BELİRLEME

EKVATORAL KOORDİNAT SİSTEMİ_devam. Serap Ak

EKVATORAL KOORDİNAT SİSTEMİ

KONUM BELİRLEME YÖNTEMLERİ

GÜNEY YARIM KÜRESİ İÇİN ŞEKİL

Küresel Konumlama Sistemi (GPS)

DÜNYA NIN ŞEKLİ VE HAREKETLERİ

HARİTA DAİRESİ BAŞKANLIĞI. İSTANBUL TKBM HİZMET İÇİ EĞİTİM Temel Jeodezi ve GNSS

Zeus tarafından yazıldı. Cumartesi, 09 Ekim :27 - Son Güncelleme Cumartesi, 09 Ekim :53

İyonosfer TEİ Hesabında Uydu Alıcı Bağıl Geometrisine Uygun Yeni Bir Ağırlık Fonksiyonu Wgeo

GPS İN GENEL ESASLARI

1. GİRİŞ 2. GNSS SİSTEMLERİ

GNSS Teknikleri ve Uygulamaları

TUSAGA-AKTİF CORS İSTASYONLARININ YER DEĞİŞİKLİĞİNİN AĞ BAZLI RTK ÖLÇÜMLERİNE ETKİSİ. Sermet Öğütcü, İbrahim Kalaycı Necmettin Erbakan Üniversitesi

JEODEZİK ÖLÇMELER DERSİ. Yrd. Doç. Dr. Hakan AKÇIN Yrd. Doç. Dr. Hüseyin KEMALDERE

Dünyanın dönmesi: Yer sabit -> gök sistemleri arasındaki dönüşüm r gök = Qr yer-sabit Neden dünyanın dönmesi ile ilgileniyoruz?

DÜNYA NIN ŞEKLİ ve BOYUTLARI

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

GLOBAL KONUM STEMİ GPS

Havacılık Meteorolojisi Ders Notları. 3. Atmosferin tabakaları

Amerikalı Öğrencilere Liselere Geçiş Sınavında 8. Sınıf 1. Üniteden Sorulan Sorular.

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Radyo Antenler

JEODEZİK VERİLERİN İSTATİSTİK ANALİZİ (Ölçüler Yöntemleri) Prof. Dr. Mualla YALÇINKAYA

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ. Anten Parametrelerinin Temelleri. Samet YALÇIN

SDÜ ZİRAAT FAKÜLTESİ METEOROLOJİ DERSİ

Yüzey Pürüzlülüğü Ölçüm Deneyi

KUTUP IŞINIMI AURORA.

Astronomik Zaman Sistemleri

Navigasyon; bulunduğumuz konum, gideceğimiz hedef, hedefin uzaklığı gibi bilgileri göz önünde bulundurarak tekneyi ve ekibi güvenli bir şekilde


GPS YÖNTEMİ İLE HALİHAZIR HARİTA ÜRETİMİ

HRT 105 HARİTA MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

GPS? de Kullanılan Navlgasyoit Amaçlı Doğruluk Ölçütleri

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü TOPOGRAFYA (HRT3351) Yrd. Doç. Dr. Ercenk ATA

OZON VE OZON TABAKASI

AST404 GÖZLEMSEL ASTRONOMİ HAFTALIK UYGULAMA DÖKÜMANI

Apollo 16 dan alınmış Ptolemaeus krateri

Elektromanyetik Radyasyon (Enerji) Nedir?

THE STUDY OF GPS SIGNAL REFLECTION (MULTIPATH) EFFECTS ON POINT POSITION Abstract

olmak üzere 4 ayrı kütükte toplanan günlük GPS ölçüleri, baz vektörlerinin hesabı için bilgisayara aktarılmıştır (Ersoy.97).

GDM 417 ASTRONOMİ. Gökyüzünde Hareketler

1. GLOBAL POSITONING SYSTEM HAKKINDA GENEL BİLGİLER

GPS E ATMOSFERİN ETKİLERİ

Fotovoltaik Teknoloji

Hidroloji Disiplinlerarası Bir Bilimdir

MÜHENDİSLİK MEKANİĞİ (STATİK)


METEOROLOJİ SICAKLIK. Havacılık Meteorolojisi Şube Müdürlüğü. İbrahim ÇAMALAN Meteoroloji Mühendisi

TUJK 2017 BİLİMSEL TOPLANTISI SABİT GNSS İSTASYONLARI UYGULAMALRI CORS İLE ORMANLIK ARAZİLERDE YAPILAN GNSS ÖLÇMELERİNDE RTK KULLANIMI

GPS ile Hassas Tarım Uygulamaları

INM 305 Zemin Mekaniği

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Jeodezi

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu

elektromagnetik uzunluk ölçerlerin Iaboratu ar koşullarında kaiibrasyonu

Kış Vaktinde Yaz Saati ve Astronomik Zaman Ölçümleri

E-DERGİ ÖABT SOSYAL BİLGİLER VE SINIF ÖĞRETMENLİĞİ İÇİN COĞRAFYA SAYI 2. ULUTAŞ

Bir Yıldız Sisteminde Canlılığın Oluşması İçin Gereken Etmenler

ARAZİ ÖLÇMELERİ. Koordinat sistemleri. Kartezyen koordinat sistemi

FİZ217 TİTREŞİMLER VE DALGALAR DERSİNİN 2. ARA SINAV SORU CEVAPLARI

8.333 İstatistiksel Mekanik I: Parçacıkların İstatistiksel Mekaniği

Android Telefonlarla Yol Bozukluklarının Takibi: Kitle Kaynaklı Alternatif Çözüm

Bülent Ecevit Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü JDF 459 GPS Uygulamaları Ders Notları

Test. Yerküre nin Şekli ve Hareketleri BÖLÜM 4

Veri toplama- Yersel Yöntemler Donanım

SEYRÜSEFER VE YARDIMCILARI

TUSAGA-AKTİF GPS AĞ VERİLERİ İLE BÖLGESEL İYONOSFERİK MODELİN OLUŞTURULMASI

Havacılık Meteorolojisi Ders Notları. 9. Rüzgar

Doç. Dr. Bilge DORAN

2. Işık Dalgalarında Kutuplanma:

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

MEVSİMLER VE İKLİM A. MEVSİMLERİN OLUŞUMU

Mobil ve Kablosuz Ağlar (Mobile and Wireless Networks)

GNSS Teknikleri. Lisans Ders Notları. Aydın ÜSTÜN. Kocaeli Üniversitesi Harita Mühendisliği.

İleri Diferansiyel Denklemler

GÜNEŞ ENERJİSİ II. BÖLÜM

Harita Projeksiyonları

Tanımlar, Geometrik ve Matemetiksel Temeller. Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ. JDF329 Fotogrametri I Ders Notu

Ulusal Metroloji Enstitüsü GENEL METROLOJİ

GÜNEŞİMİZ. Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi

Dünya nın Şekli ve Hareketleri

Bir Bakışta Fen Bilimleri Kazanım Defteri

İSTENEN DÖNEM İÇİN DÜZENLİ İYONOSFERİK TOPLAM ELEKTRON İÇERİK TAHMİNİ-DTEİ

SİSMİK PROSPEKSİYON DERS-1 (GİRİŞ) DOÇ.DR. HÜSEYİN TUR

JEODEZİK AĞLARIN OPTİMİZASYONU

UAK Ulusal Astronomi Kongresi Erzurum 5-9 Eylül TÜRKSAT Gözlemevinde Gerçekleştirilen GEO Kuşak Uydu Gözlem Faaliyetleri

Yıldızların uzaklıkları ve uzay hareketleri Zeki Aslan

OPTİK Işık Nedir? Işık Kaynakları Işık Nasıl Yayılır? Tam Gölge - Yarı Gölge güneş tutulması

METEOROLOJİ. IV. HAFTA: Hava basıncı

Uydu Yörüngelerine Giriş

Transkript:

www.teknolojikarastirmalar.com ISSN:1305-631X Yapı Teknolojileri Elektronik Dergisi 2005 (2) 47-52 TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR Teknik Not Global Konum Belirlemede Hata Kaynakları Saffet ERDOĞAN, Mevlüt GÜLLÜ, Tamer BAYBURA, İbrahim TİRYAKİOĞLU Afyon Kocatepe Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü ÖZET En basit ifadeyle Global Konum Belirleme (GPS); herhangi bir kullanıcının, uydu sinyallerinden yararlanarak, herhangi bir yerde ve anda, her türlü hava koşulunda, ortak bir koordinat sisteminde, konum (enlem, boylam, yükseklik), hız ve zaman bilgilerini elde etmesine olanak veren uzay teknolojisine dayalı bir radyo seyrüsefer sistemidir. Günümüzde hızlı gelişen teknoloji ile beraber, GPS çok kısa sürede klasik ölçme tekniklerinin yerini almıştır. Bunun nedeni, sistemin ekonomik, hızlı ve yüksek doğrulukla konum belirleyebilmesidir. GPS, tüm dünyada şimdiye kadar geliştirilmiş en düşük maliyetli presizyonlu konum belirleme sistemi olsa da yine de içerisinde önemli hatalar barındırmaktadır. GPS in Navigasyon için kullanımında bu hataların bir kısmı ihmal edilirken, yüksek presizyon isteyen çalışmalarda ayrıntılı olarak modellenmeleri gerekir. Bu makalede GPS ölçümlerine etki eden hata kaynakları hakkında ayrıntılı bilgi verilecektir. Anahtar Kelimeler: GPS, Uydu, Alıcı, Sapmalar 1. GİRİŞ GPS ölçümleri esnasında diğer tüm sistemlerde olduğu gibi çeşitli sebeplerle elde dilen sonuçları etkileyen bazı rastlantısal ve sistematik hatalar (bias) oluşmakta ve bu hatalar ve sapmalar değerlendirme esnasında giderilmeye çalışılmaktadır. Bu hatalar başlıca; 1. Uydulara Bağlı Hatalar a.yörünge modelleme sapmaları b.uydu saati modelleme sapmaları 2. Alıcıya Bağlı Hatalar a.alıcı saati sapmaları b.alıcı gürültüsü 3. Ölçülere Bağlı Hatalar a.iyonosfer etkisi b.troposfer etkisi c.ambiguity 4. Diğer Hatalar a. Sinyal yansımaları (Multipath) b.anten faz merkezi kayıklığı (Faz merkezi fiziksel bir yer değildir) c.faz sıçramaları (Cycle Slips) d.rastgele tesadüfi hatalar e.istasyon koordinatları hatalarıdır.

Teknolojik Araştırmalar : YTED 2005 (2) 47-52 Global Konum Belirleme de Hata Kaynakları Bunun yanı sıra son yıllarda bilimsel amaçlı kullanılan uydu tekniklerinde çok önemli gelişmelerin olmasıyla beraber uydu sistemlerindeki bir çok hata kaynağı hemen hemen giderilmiştir. Örneğin; uydu saati hataları başlangıçta, uydu gözlemlerinde önemli bir hata kaynağı oluşturmaktayken bugün özellikle GPS uydularında atomik saatlerin kullanılması ile bu hata kaynağı göz ardı edilebilecek kadar azaltılmıştır. Bir diğer hata kaynağı olan Seçimli Doğruluk Erişimi (Selective Availability SA) yani yetkisiz kullanıcıların GPS in sağladığı doğruluklara ulaşmasını engellemek amacıyla ABD tarafından kasıtlı olarak kötüleştirilmesi de 01/05/2000 tarihinden itibaren sonlandırılmıştır. 2. UYDULARA BAĞLI HATALAR Uydular yörüngelerinde, başta yeryuvarı, Güneş ve Ay ın çekimleri olmak üzere birçok kuvvetin oldukça karmaşık etkileri altında hareket ederler. Uydu yörüngelerin modellendirilebilmesi için düşünsel olarak yeryuvarının yoğunluğu (kütle dağılımı) homojen bir küre olduğu, uydunun kütlesinin ihmal edilebilecek kadar az olduğu, uydunun boşlukta hareket ettiği ve öteki gök cisimlerinin çekim ve radyasyonundan etkilenmediği varsayımlarından hareketle normal yörünge tanımı yapılır. Normal yörünge; odaklarından birinde Dünyanın yer aldığı bir elips şeklinde olup, uydunun zamana bağlı koordinatlarını bilinen 6 Kepler elemanı ile tanımlamaya olanak verir. Normal yörünge kavramı, karmaşık yörünge modellendirmesinde anlatım kolaylığı sağlaması, kısa süreler için kaba yörünge hesaplarına yeterli oluşu (uydu görünürlük diyagramları ve planlamalar) ve duyarlı yörünge hesapları için başlangıç değerleri olarak alınması bakımından önem taşımaktadır. Uydu yörüngesi, gök koordinat sisteminde tanımlanmış olup X ekseni ilkbahar noktası (ekliptik ve ekvator düzlemlerinin arakesiti), Z ekseni ise gök kutbu ile belirlenir. Uydunun ekvator düzleminden geçtiği andaki N noktasına yükselen düğüm noktası; yeryuvarına en yakın olduğu P noktasına yerberi (yeryakını, perigee) noktası; yere en uzak olduğu A noktasına yeröte (yeruzağı, apagee) noktası adı verilir (Şekil.1). Şekil 1. Kepler Yörünge Elemanları Yörünge elemanları, a : yörüngenin büyük yarı ekseni (yörüngenin büyüklüğünü), e : yörüngenin eksentrisitesi (yörüngenin şeklini), 48

Erdoğan, S., Güllü, M., Baybura, T., Tiryakioğlu, İ. Teknolojik Araştırmalar : YTED 2005 (2) 47-52 i : yörünge düzleminin ekvator düzlemine göre eğimi, Ω : yükselen düğümün rektasansiyonu, ω : yeryakını noktasının argümanı, f : gerçek anomali (Perigee doğrultusundan uyduya kadar ölçülen açı) olarak tanımlanır. Normal Yörüngeyi belirleyen bu 6 elemandan yalnızca gerçek anomali (f), zamana bağlı olup öteki 5 eleman sabittir. Yörüngenin gök koordinat sistemindeki konumunun (Ω,i), uzaydaki konumunun (Ω,ω,i) elemanları ile; uydunun yörünge düzlemindeki konumunun ise (a,e,f) elemanları ile tanımlandığı kolayca görülebilir. Ancak, yeryuvarının çekim alanında, ağırlık merkezinden yaklaşık 26570 km uzaklıktaki hareketleri sırasında GPS uydularının yörüngelerinde; - Güneş, Ay ve diğer gök cisimlerinin çekim etkileri, - Güneş radyasyon basıncı - Yeryuvarının radyasyon etkisi (albedo), - Yeryuvarının basıklığının dolaylı etkisi, - Katı yerkabuğu, okyanus ve atmosferik gel-git etkileri, - Atmosferik sürtünme, - Rölativite etkileri, - Kutup gezinmesi, - Rezonans hızlanması - Yer gravite alanının merkezsel terimi gibi bozucu kuvvetler nedeniyle anlık hızlanmalar (değişimler) olur. Uydulara etki eden bu kuvvetler, genellikle normal yörüngeden sapmalar olarak modellendirilir. gravite alanının merkezsel terimi dışındaki diğerleri mutlak anlamda oldukça küçüktür. 3. ÖLÇÜLERE BAĞLI HATALAR GPS uydularından yayınlanan sinyaller atmosfere girmeden önce uzaydaki boşlukta ilerlerler. Bu sinyaller atmosfere girdiğinde içinden geçtikleri ilk tabaka iyonosferdir. İyonosferin elektromanyetik dalgaların yayılmasındaki etkisi Toplam Elektron Yoğunluğu (TEC) ile ifade edilmektedir. Diğer bir deyişle, atomlardan kopmuş serbest elektronların sayısı, elektromanyetik dalgaların yayılmasını değiştirmeye yetecek kadar çok olmaktadır. İyonosferik değişimi ifade eden TEC zamana ve konuma bağlı olarak değişim göstermektedir. TEC, uydu-alıcı arasındaki sinyal yolu boyunca m 2 deki toplam elektron sayısı (elektron/m 2 ) olarak da ifade edilebilir. TEC genel eğilimini belirlemek için birçok araştırma yapılmış olup günümüzde bu parametrelerin davranışı özellikle Türkiye nin de içinde bulunduğu orta enlem bölgelerinde oldukça iyi bir şekilde bilinmektedir. Ancak, Ekvator da ve gerekse yüksek enlem bölgelerinde bu bilgiler henüz tam değildir. Genel olarak dünyanın büyük bölümünde TEC değeri yerel zamanla yaklaşık olarak saat 14:00 civarında maksimum günlük değere ulaşmaktadır. Diğer taraftan TEC ile doğru orantılı olan iyonosferik etki yerel zamana göre gece yarısı ile sabah 05:00 saatleri arasında minimum değere ulaşmaktadır. Bu ise, gündüz oluşan etkinin yaklaşık %10-20 si kadardır. Gece süresince olan ortalama iyonosferik etki ~3 m, gündüz ise ~15 m kadardır. Uydu-alıcı arasındaki uzaklığa iyonosfer nedeniyle getirilecek olan düzeltme kışın ve ekinoks aylarında (Mart, Nisan, Eylül, Ekim) maksimum olup yaz aylarında ise minimum değere ulaşmaktadır. Ayrıca, jeomanyetik konuma bağlı olarak ekvatorun ±15 derece enlemlerinde TEC değeri maksimum değere ulaşmakta olup ekvatordaki iyonosferik etkiler orta enlem bölgelerine göre iki kat daha fazladır. İyonosferin GPS ile yapılan kod ve faz ölçülerine olan etkileri farklıdır. Diğer bir ifadeyle kod ölçüleri için iyonosferik grup gecikme etkisi (group delay) söz konusu iken faz ölçüleri için faz hızlanması (phase advance) söz konusudur. İyonosfer, radyo dalgalarını dağıtıcı (dispersive) bir özelliğe sahip olup bu bozucu etki radyo dalgalarının frekansına bağlı olarak değişim gösterir. Dolayısıyla bu etkiler 49

Teknolojik Araştırmalar : YTED 2005 (2) 47-52 Global Konum Belirleme de Hata Kaynakları modellendirilirken öncelikle iyonosferin kırılma indisinin belirlenmesi ve daha sonra da uydu-alıcı arasındaki sinyal yolu boyunca integral alınarak ölçülere getirilecek olan düzeltmenin bulunması gerekmektedir. İyonosferik etki giderildikten sonra sıra Troposferik etkinin giderilmesine gelmiştir. Troposfer, havanın yeryüzü ile temas halinde olan en alt tabakasıdır. Kalınlığı kutuplarda ~8 km, ekvatorda ~18 km dir. Troposferdeki hata 1.9 m ile 2.5 m arasındadır. Troposfer uydu sinyallerinde gecikmeye neden olur. Troposfer 30 Ghz in altındaki radyo frekansları için saçıcı olmayan bir özelliğe sahiptir. Yani troposferden geçen uydu sinyalleri frekansa bağımlı değildir. L1 ve L2 gibi iki farklı uydu sinyalinin kombinasyonuyla troposferik gecikme etkisini gidermek mümkün olmaz. Bu nedenle troposferik gecikmeyi belirlemek için troposferik modeller geliştirilmiştir. Bu modellerden bazıları Saastamoinen (1973), Hopfield (1977) ve Goad Goodman (1974) dür. Bu modeller yardımıyla troposferik gecikme etkisi giderilebilmektedir. Troposferik gecikme elde edilen faz uzaklığından çıkarılır. Troposferik gecikmenin (kırılmanın) yaklaşık %90 ı kuru bileşen ve geri kalan %10 luk kısmı ise ıslak bileşenden oluşmaktadır. Yerel zenit doğrultusundaki kuru bileşen, hidrostatik denge ve ideal gaz kanununa uyduğu kabul edilerek, yalnızca basınç ölçü değeri kullanılarak yeterli doğrulukta belirlenebilmektedir. Ancak aynı durum ıslak bileşen için söz konusu değildir. Çünkü, atmosferdeki su buharı dağılımı yeterli doğrulukta belirlenememektedir. Su buharı basıncı dağılımı çok değişken olup bu değişimler kuru bileşene göre yaklaşık üç kat daha fazladır. Ayrıca, ıslak bileşen ile arazide yapılan meteorolojik ölçüler arasında çok az korelasyon olduğu için arazide yapılan bu ölçülerle gerçeğe yakın sonuçlar elde edilememektedir. Islak bileşenin modellendirilmesindeki bu zorluklardan dolayı halen yoğun çalışmalar devam etmektedir. 4. MULTIPATH Multipath, yüksek hassasiyet isteyen GPS uygulamalarında etkin bir hata kaynağı olmuştur. Diferansiyel tekniğin kullanımı ile bilinen pek çok hata kaynağı giderilebilir ancak multipath kaynaklı hatanın giderilmesinin o kadar da kolay olmadığı kanıtlanmıştır. Çevresel nesnelerin, antene gelmeden önce sinyallerin yansıma ve yayılmasına yol açması multipath e neden olur. Orijinal, normalde gitmesi gereken yoldan antene ulaşan sinyallerle birlikte multipath ile sapmış sinyaller alıcının korelasyon fonksiyonunda yanlışlığa ve mesafe ölçümlerinde hataya yol açabilir. Sinyal yansıması uydu ve antenin her ikisi için de söz konusudur. Başka bir deyişle sinyal yansımalarını, uyduların neden olduğu yansımalar (satellite multipath) ve alıcı anteninin çevresindeki yüzeylerin neden olduğu yansımalar (antenna multipath) diye ikiye ayırmak mümkündür. Bunlardan uyduların neden olduğu etkiler (Şekil.2.) özellikle yerel ağlardaki orta uzunluklu bazlarda (~100-200 km) bazın her iki ucundaki anten için de aynı büyüklüğe sahip olacağından göreli konumlama yöntemi kullanıldığında büyük ölçüde elimine olacaktır. 50

Erdoğan, S., Güllü, M., Baybura, T., Tiryakioğlu, İ. Teknolojik Araştırmalar : YTED 2005 (2) 47-52 Şekil 2.Uyduların Neden Olduğu Yansımalar Anten çevresinin neden olduğu yansımaların olası kaynakları ise yapılar, araçlar, su yüzeyleri (deniz, göl) ve diğer yansıtıcı yüzeylerdir (Şekil.3). Bu sinyal yansımaları faz ve/veya kod (pseudo- range) gözlemlerini, geçiş anındaki uydu-alıcı geometrisine bağlı olarak sistematik, zamana bağlı sinüzoidal sinyaller şeklinde bozarlar. Sinyal yansıma etkisinin büyüklüğü dalga boyu ile orantılı olup bu etkinin neden olduğu hata P-kod (Precise/Protected-Code) için taşıyıcı dalga fazına göre yaklaşık yüz kat daha fazladır. Şekil 3 Anten Çevresinin Neden Olduğu Yansımalar Bu etkinin kod (pseudorange) ve faz gözlemlerindeki büyüklüğü için birçok araştırma yapılmış, normal yansıtma ortamında ~1 m ve yüksek yansıtma ortamlarında ise ~5 m.lik değişimler gözlenmiştir. Tüm bu sonuçlar ise multipath etkisinin kod gözlemleri için daha büyük olduğunu göstermektedir. Çok kötü çevre koşullarında multipath, kod gözlemlerinde kesikliklere neden olabilmektedir. Bu ise özellikle faz başlangıcı bilinmeyenlerinin çözümünde kod/faz kombinasyonu kullanılması durumunda (örneğin fotogrametrik amaçlı GPS gözlemlerinde) daha da önem kazanmaktadır. 51

Teknolojik Araştırmalar : YTED 2005 (2) 47-52 Global Konum Belirleme de Hata Kaynakları 5. ANTEN FAZ MERKEZİ KAYIKLIĞI Bir faz ölçüsünün doğruluğu uydu anteni faz merkeziyle de ilgilidir. Uydunun gövdesine çarpan Güneş ışınlarının bir kısmı emilir, bir kısmı ise yansıtılır. Emilen ve yansıtılan ışınlar Güneş in Radyasyon Basıncı (GRB) adı verilen bir kuvvet oluşturur. Bu kuvvetin büyüklüğü ışınların yoğunluğu ve uydu yüzeyine bağlıdır. GPS uyduları oldukça yüksek yörüngeli olduklarından GRB den diğer bozucu etkilere göre oldukça fazla etkilenirler. Uydu sinyalinin yayınlandığı nokta (uydu anten faz merkezi) uydunun gövdesine göre tanımlanan bir koordinat sisteminde, uydu fırlatılmadan önce, duyarlı olarak belirlenir. Uydular günde iki kez yaklaşık bir saate varan bir süre boyunca yeryuvarının gölgesinde kalırlar. Bu sürede uydu anteninin yeryuvarına doğru yöneltiminde ve Güneş panellerinin Güneş e döndürülmesinde bazı belirsizlikler ortaya çıkar. Uydunun Güneş ışınlarından yeryuvarının gölgesine giriş ve çıkışına kadar sürekli biçimde değişen ısı ve çekim alanı değerleri modellendirilebilir. Gölgede iken hareketsiz ve kontrolsüz kalan Güneş panellerinin çıktıktan sonra Güneş e yöneltimi en az 20 dakika sürer. GPS antenlerinde sinyalin kaydedildiği elektronik merkez ortalama faz merkezi olarak tanımlanır. Bu merkez, firmalar tarafından anten üzerinde geometrik olarak belirlenirse de pratikte (ölçme anında) bu nokta, anten faz merkezi kayıklığı denen değişimler gösterir. Uydu hareket ettikçe hem sinyalin algılandığı nokta (anlık faz merkezi) ortalama faz merkezine göre yer değiştirmekte, hem de antende ölçülen faz değerinde değişim olmaktadır. Fazdaki değişim, anten geometrik merkezi ile uydu ekseni üzerinde görünen bir yer değiştirme anlamında olup büyüklüğü anten-uydu ekseninin, antenin düşeyi ile yaptığı açıya bağlıdır. Ölçü sırasında uyduların sayı ve geometrik dağılımları ne kadar çok ve rastlantısal ise anlık faz değişimlerinin büyüklük ve yönleri o kadar az bozucu etki yapacağından ölçü süresinin uzatılması yararlı olacaktır. Yukarıda anlatılan hataların dışında; gözlenen uyduların yüksekliğinin de iyonosferik etkinin büyüklüğü üzerinde etkisi vardır. Örneğin, düşük yükseklik açılarında iyonosferik etki gündüz ve gece için verilen değerlerin yaklaşık üç katı kadardır. Yani gündüz ~10 m, gece ise ~50 saniyeye kadar çıkmaktadır. Yine İyonosferin GPS ölçülerinde neden olduğu sorunlardan, özellikle uydudan yayınlanan sinyallerin alıcı (receiver) tarafından alınması sırasında oluşan sinyal kesiklikleridir. Bu ise ölçülen taşıyıcı dalga fazının sürekliliğini engellediğinden faz kesikliklerine (Cycle Slips) neden olmaktadır. Bu da GPS ölçülerinin değerlendirilmesi (postprocessing) aşamasında oldukça yorucu ve zaman alıcı işlemler gerektirmektedir. Eğer ölçüler tek-frekanslı (single-frequency) alıcılar kullanarak yapılmışsa sorun daha da karmaşık hale gelmektedir. Dolayısıyla, yüksek doğruluk isteyen jeodezik ve jeodinamik amaçlı GPS ölçülerinde iyonosferik etkinin dikkate alınması daha büyük bir önem kazanmaktadır. 5. SONUÇLAR Tüm diğer ölçü sistemlerinde olduğu gibi, GPS ile konum belirlemede de elde edilen büyüklüklerin doğruluğunu sınırlayan birçok sistematik ve rastlantısal hatalar vardır. Göreli konumlama yöntemi kullanılması durumunda bile bu hataların bir kısmı (troposferik ve iyonosferik etki, sinyal yansıma etkisi, anten faz merkezindeki değişimler, sabit olarak alınan nokta koordinatlarındaki hatalar vb.) giderilememektedir. Dolayısıyla, bu sistematik ve rastlantısal hataların GPS ile gözlenen büyüklükler üzerindeki etkileri iyi bilinmelidir. KAYNAKLAR B.,Hannah ve B.Eng., Modelling and Simulation of GPS Multipath Propagation, PhD. Queensland University of Technology, 2001. 52