ITAMAR EVEN-ZOHAR. Yazınsal Çoğuldizge İçinde Çeviri Yazının Durumu



Benzer belgeler
Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

1940 YILI: TÜRK KÜLTÜR VE EDEBİYATINDA ÇEVİRİ İLE AÇILAN ÇIĞIR

Çeviri Eleştirisi (ETI402) Ders Detayları

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü

DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ BATI DİLLLERİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ

Yüksek Lisans Programları

Literatür Değerlendirmesi ARAŞTIRMALARDA LİTERATÜR TARAMASI VE ETİK. Literatür kaynakları neler olabilir?

Temel Kavramlar Bilgi :

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Çocuk Edebiyatı SNFS Ön Koşul Dersler

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ FELSEFE

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...7

Laboratuvara Giriş. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBT 109 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 3. Hafta (03.10.

Modern Edebi Teori ve Eleştiri (ELIT 404) Ders Detayları

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

Çeviri Kuramı (ETI319) Ders Detayları

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

MAKALE YAZIM KURALLARI

DİL VE İLETİŞİM. Prof. Dr. V. Doğan GÜNAY

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

MÜTERCİM -TERCÜMANLIK BÖLÜMÜ

(TÜRKÇE) I. (Ana sayfada görünecektir.)

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

Fen - Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Programı

Türk Dili I (TURK 101) Ders Detayları

DERS BİLGİLERİ Ders Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin Yardımcıları Dersin Amacı

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

C# Programlama Dili. İlk programımız Tür dönüşümü Yorum ekleme Operatörler

Fransızca-Türkçe Çeviri I (ETI471) Ders Detayları

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

MAKALE YAZIM KURALLARI

GÖSTERGELER ARASI ÇEVİRİ ÖRNEĞİ OLARAK SİNEMA UYARLAMALARI. Ezgi KESKİN

Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları

Metin İncelemeleri I (ETI103) Ders Detayları

AKTS 5 (GÜZ) Örgün Eğitim Türkçe Yok Yok Yok. bilme, Çocuk. özelliklerine. uygulama.

Türk Kütüphaneciliği'nde Bilimsel Bölümlendirme

Tez ve Eser Projesi Hazırlama Esaslarında kullanılan kısaltmalar aşağıdaki anlamları ifade eder:

T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ-1 DERS PROGRAMI AKADEMİK YILI

GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM KAVRAMSAL VE KURAMSAL ÇERÇEVE: İŞLETME KULUÇKASI KAVRAMI 1.1. İŞLETME KULUÇKALARININ TANIMI... 24

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

KADIN VE TOPLUMSAL CİNSİYET ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

İletişim ve Medya Çevirisi (ETI310) Ders Detayları

Genel Çeviri I (ETI419) Ders Detayları

ARAŞTIRMA SÜRECİNİN ADIMLARI. LİTERATÜR TARAMA PROBLEMİN TANIMLANMASI Prof.Dr.Besti Üstün

Arnavutça (DİL-2) Boşnakça (DİL-2)

Tam Öğrenme Kuramı -2-

Dile Gelen Metin Türk Edebiyatına Dilbilimsel Bir Yaklaşım Murat Lüleci ISBN: Baskı Kasım, 2018 / Ankara 500 Adet

PARALEL KUVVETLERİN DENGESİ

UZMANLIK DERNEKLERİ ETİK KURULLAR KILAVUZU. TTB-UDEK- Etik Çalışma Grubu

Yumuşak Yol Vericiler - TEORİ

Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Doç. Dr. Recep KARA

Yazın ve Çeviri I (ETI407) Ders Detayları

Eğitimde Program Geliştirme Süreci

Metin Edebi Metin nedir?

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS A-Çocuk Edebiyatı Ön Koşul

Basit Kılavuzu Eliberato bir Kitap Yayıncılık Eylül 'den fazla dile çevrildi

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ

KİMLİK, İDEOLOJİ VE ETİK Sevcan Yılmaz

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

İŞLETMENİN KURULUŞ ÇALIŞMALARI. Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT

MARMARA ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ İNGİLİZCE MÜTERCİM TERCÜMANLIK BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

BURCU ŞENTÜRK Bu Çamuru Beraber Çiğnedik

Ruhumdaki. Müzigin Ezgileri. Stj. Av. İrem TÜFEKCİ. 2013/2 Hukuk Gündemi 101

TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I TDE 102 Türkiye Türkçesi II Turkey Turkish II

Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları

TÜBİTAK ULAKBİM TÜRK TIP DİZİNİ KOMİTESİ Yayın Etiği Araştırma Anketi Sonuçları 2009

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türk Dili I (TURK 101) Ders Detayları

SOSYOLOJİK SORU SORMA VE YANITLAMA

Çeviriye Giriş (ETI200) Ders Detayları

Uluslararası Sempozyum Duyurusu Nisan 2014/İstanbul /Yeditepe Üniversitesi

Eylem Odaklı Çeviri Kuramı ve Çevirmenin Performans Değerlendirmesi İçin Bir Öneri Oktay Eser

BARKOD SİSTEMİ (Çizgi İm)

Küçük Yaşar ın Öyküsü. Alucura Çayevi

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Editörden. Editör Doç. Dr. Onur KÖKSAL

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Boğ aziçi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Çeviribilim Bölümü LİSANS PROGRAMI

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KL- 007 YÜKSEK LİSANS TEZ / PROJE ÖNERİSİ HAZIRLAMA KILAVUZU

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK

BİRİNCİ BÖLÜM KURAMSAL ÇEVİRİ YAKLAŞIMLARI

1. Uluslararası Karadeniz Dil ve Dil Eğitimi Konferansı, Eylül 2017, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, SAMSUN

Türk Dili I (TURK 101) Ders Detayları

AMAÇ ve TANIM. Ödül sürecine katılımınız ile ülkemize insan kaynakları yönetimi alanında değerli kazanımlar sağlayabileceğiz.

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Edebiyat eleştirisinin yeniden ulus-aşiri hale getirilmesi

TÜRKÇE ANABİLİM DALI TÜRKÇE EĞİTİMİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM ÖĞRETİM PLANI

Yazar Hakkında Dilek Turan Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü nden lisans (1995), yüksek lisans (1998) ve doktora (2002)

Uluslararası İlişkiler ve Hukuk Çevirisi (ETI409) Ders Detayları

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

Teknik Çeviri (ETI320) Ders Detayları

DERS ÖĞRETİM PLANI TÜRKÇE. 1 Dersin Adı: Din Sosyolojisi. 2 Dersin Kodu: SSY Dersin Türü: Zorunlu. 4 Dersin Seviyesi: Lisans

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ DİLBİLİM BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİĞİ

Konsept Yorum 200 EYLÜL 2010

Transkript:

ITAMAR EVEN-ZOHAR Yazınsal Çoğuldizge İçinde Çeviri Yazının Durumu "Ulusal kültürlerin biçimlenmesinde çeviri yazının önemli işlevi" vardır. I Çeviri yazın "yapısı ve işleviyle bir dizge oluşturan metinler topluluğudur." I Ancak "çeviri yazın, başlı başına bir dizge değil, çoğuldizgenin tarihine tam anlamıyla katılan, onun bir parçası olan, çoğuldizge içindeki bütün ortak dizgelerle ilişki içinde bulunan bir dizgedir." I Bu nedenle çeviri yazın üstüne kuramsal ve betimleyici çalışmaların yapılması gerekir. I Bir ulusal yazın içinde yer alan çeviri yapıtların hem birbirleriyle hem de yerli yazındaki yapıtlarla ilişkileri ele alınmalıdır. I Bu anlayış doğrultusunda, çoğuldizge kuramının bir bakıma kalkış noktasında yer alan Rus biçimcilerinin yaklaşımlarının değerlendirilmesi. I Çoğuldizge yapısı içinde çeviri yazının konumunun ele alınması. I "Merkez" ve "çevresel" konumda bulunmanın koşullarının incelenmesi ve bu konumların yaratacağı durumların saptanması. I Çeviri yazının çoğuldizge içinde aldığı konumla çeviri normları, davranışları ve "politikalar"ı arasındaki ilişkilerin belirlenmesi. I Sonuç olarak çevirinin "yapısı ve sınırları kesinkes belirlenmiş bir olay değil, belli bir kültür dizgesi içindeki ilişkilere bağımlı bir etkinlik" olduğunun vurgulanması.

Çeviri Seçkisi 2 çeviriyi düşünenler çeviri(bilim) nedir? başkasının bakışı Hazırlayan Mehmet Rifat dünya kitapları

DÜNYA KtTAPLARI 233 Seçki 4 Çeviri Seçkisi 2 Çeviri(bilim) Nedir? Mehmet Rifat Yayın Yönetmeni Feridun Andaç Sanat Yönetmem Fatih Durmuş Editör Volkan Atmaca Grafik Uygulama Erdal Bayraktar Teknik Hazırlık ve Basım Dünya Yayıncılık A.Ş. Birinci Basım Ocak 2004 ISBN: 975-304-129-2 Tüm haklan saklıdır. Bu kitabın yayın hakları Dünya Yayıncılık A.Ş.'nindîr. İzinsiz kopyalanamaz, aktarılamaz, çoğaltüamaz. Dünya Yayıncılık A.Ş. "GLOBUS" Dünya Basmevi 100. Yıl Mahallesi 34440 Bağcılar/İstanbul Tel: (0212) 440 24 24 pbx Fax: (0212) 440 23 67 / 440 23 70 http://www.dunya.com e-posta: dunyayayincilik@dunya.com internet satış adresi: http://www.dunya.com

Yazınsal Çoğuldizge İçinde Çeviri Yazının Durumu* Ulusal kültürlerin biçimlenmesinde çevirinin önemli bir işlevi olduğunun kültür tarihçileri tarafından yaygın olarak kabul edilmesine karşın, bu alanda çok az sayıda kuramsal ya da betimleyici araştırma yapılmış olması şaşırtıcıdır. Edebiyat tarihleri, çevirilerden ancak bunlara değinmek kaçınılmaz olduğu zaman söz ederler, örneğin Ortaçağ ya da Rönesans dönemini incelerken. Tabii, bazı başka dönemlerdeki yazınsal çevirilere arada sırada değinildiği olur ama bunların tarihsel çözümlemelerin parçası olarak tutarlılık içinde incelenmeleri enderdir. Bunun bir sonucu olarak çeviri yazının bir edebiyatın tümü içindeki işlevi, ya da o edebiyat içindeki konumu üzerine pek bir fikir edinilmez. Üstelik, çeviri yazının ayrı bir yazınsal dizge olarak var olabileceği konusunda da bir bilinç yoktur. Egemen olan, "çeviri" ya da tek tek ele alman "çeviri eserler" gibi kavramlardır. Aslında bu duruma şaşmamak gerekir. Yazınsal incelemelerin çoğu, ister dönemler ve türler, ister yazarlar üzerine olsun, tarihsel işlevleri açıklama bakımından aydınlatıcı değildirler. Çeviri yazından başka daha birçok yazınsal dizgeden de, şayet söz edilecek olursa, ancak 'ayaküstü' söz edilir. Çocuk edebiyatı, sıradan dergilerde çıkan öyküler, ya da polisiye roman gibi örneklerin hepsi aynı kaba konur. Kemikleşmiş bir tarihselciliği daha yeni yeni üzerinden atmaya çalışan Batı yazınbilimi, alanı geleneksel edebiyat incelemecilerine terk etmiştir. Birçok bakımdan 1920'lerdeki Rus biçimciliğinden pek öteye gidememişizdir. Tinyanov, Eyhenbaum ya da Zirmunski'nin edebiyat tarihi ve edebiyat tarihi yazımı konusunda verdikleri eserler, eskimiş olmak bir yana, hâlâ uygulamaya konulmayı bek- * "The Position of Translated Literature within the Literary Polysystem", James S. Holmes, José Lambert, Raymond van der Broeck (yay. haz.), Literature and Translation: New Perspectives in Literary Studies, Leuven: Accio, 1978, s.117-127; Itamar Even-Zohar, Papers in Historical Poetics, The Porter Institute for Poetics and Semiotics, Tel Aviv University, 1978, s.21-27. Yazarın 27-30 Nisan 1976'da Leuven Katolik Oniversitesi'nde düzenlenen Yazın ve Çeviri: Yazın Araştırmalarında Yeni Bakışlar sempozyumunda sunduğu ve Aralık 1985'te gözden geçirerek üzerinde değişiklikler yaptığı bu bildirinin metni söz konusu değişikliklerle Saliha Paker tarafından dilimize aktarılarak ilk kez Adam Sanat'ta (Ocak 1987) yayımlanmıştır, (yay.haz.n.) 191

Even-Zóhar temektedirler. Öyleyse bu bağlamda çeviri yazının durumu sadece ona özgü bir durum değildir; çeviri yazım başlıca ilgi alanımız olarak seçsek bile bunu göz önünde bulundurmamız gerekir. Açıkça anlaşılacağı gibi, "çeviri yazın" terimini sadece "çevrilmiş yazınsal yapıtların toplamı" gibi uzun bir ifadenin kısaltılmış biçimi olarak değil, "yapısı ve işleviyle bir dizge olan metinler topluluğu" anlamında kullanmaktayım. Böyle biv varsayımın dayandığı temel nedir? Çoğu zaman şu ya da bu nedenle yapılmış çeviriler topluluğunda da özgün edebiyatın bütününde var olduğu düşünülen türde bir kültür ve dil bağdaşımı bulunur mu? Denilebilir ki, belli bir ulusal edebiyatın kabul ettiği dilde yazılmış olan özgün edebiyat eserleri birbirleriyle karşılıklı ilişki içindedirler ve Tinyanov'un göstermiş olduğu gibi, bunlardan hangisinin "merkez" konumu alacağı konusunda sürekli bir çekişme vardır: Buna karşılık, tamamlanmış olgular olarak sunulan, başka edebiyatlardan ithal edilen ve kendi öz bağlamlarından koparılmış olup, bunun sonucunda "merkez-çevre" çekişmesi açısından cinssizleşen çeviri eserler arasında ne tür karşılıklı ilişkiler bulunabilir? Bana göre çeviri eserler en azından iki bakımdan birbirleriyle ilişkilidirler: (a) erek-edebiyat tarafından seçilişleri bakımından (çünkü seçim sırasında kullanılan ilkelerin yerli edebiyat içindeki ortak dizgelerle ilişkisiz olduğu düşünülemez) ve (b) yerli edebiyattaki ortak dizgelerle arasındaki ilişkilerin bir sonucu olan özgül "norm"lan, davranışları ve politikaları benimsemeleri bakımından. Bu ilişkiler sadece dilsel düzeyle sınırlı kalmayıp herhangi bir düzeyde yapılan seçimde de görülür. Böylece çeviri yazının kendine özgü biçimlendirme ilkeleri olabilir ve bunlar bir dereceye kadar yalnız çeviri yazma özgü kalabilir. Yukarıda belirttiğim düşünceler, çeviri yazmm incelenmesini yalnız haklı göstermekle kalmaz, aynı zamanda zorunlu kılar. Bu nokta kabul edilmezse, yazınsal çoğuldizgenin davranışını, eşsürem ve artsürem içinde betimleyecek ve açıklayacak bir bilimsel çalışma nasıl yeterli bir biçimde ilerleyebilir, bilemem. Başka sözlerle belirt- 192

Çeviri Seçkisi 2 mek gerekirse, bence çeviri yazın yalnız başlı başına bir dizge değil, çoğuldizgenin tarihine tam anlamıyla katılan, onun bir parçası olan, çoğuldizge içindeki bütün ortak dizgelerle ilişkiler içinde bulunan bir dizgedir. Burada amacım, ne tür ilişkilerin geçerli olduğunu çözümlemektir. Yazınsal çoğuldizge kavramı üzerinde fazla durmamız gerekmez. Bu kavramı ilk kez 1970'te ileri sürdüm. Çabam, sanat değeri olmadığına karar verilmiş olan eserlerle herhangi bir biçimde ilgilenmeyi önleyen geleneksel estetik yaklaşıma özgü yanılgıları ve bunlardan doğan güçlükleri gidermekti. Konuya yaklaşımım, her türlü yazınsal ve yarı-yazmsal metni bir dizgeler topluluğu olarak ele almanın (daha "doğru" olmaktan çok) daha uygun olacağı varsayımına dayanıyordu. Bu hiç de tümüyle yeni bir düşünce değildi. Aynı düşünce 1920'lerde Tinyanov, Eyhenbaum ve Şklovki gibi bilim adamları tarafından çok vurgulanmıştı. Onlann çalışmalarından yola çıkarak, 1973'te sunduğum bir bildiride bu kavramla ilgili ön açıklamalarımı yaptım. Daha yakın bir tarihte, Toury ayrıntılı olarak bu kavramın verimli olup olmadığını ve bununla ilgili olarak ne gibi tipolojilerin ileri sürülebileceğini tartıştı (Toury, 1974). Aynı yaklaşım Lotman'm bir bildirisinde de görülür (Lotman, 1973; 1976). Lotman'a göre Bahtin'in (Bachtin) Rabelais üzerine yapmış olduğu inceleme, bugüne kadar tarihsel bir "külliyat"a dayanarak yapılmış olan ve "üstün" edebiyat ile "aşağı" edebiyat arasındaki ilişkilerin işleyişini en iyi biçimde irdeleyen çalışmadır (Bachtin 1965; 1971). Burada konuyu tümüyle tartışmamak için bu eserlere değinmekle yetindim. Çoğuldizge kuramının bilgimizi ilerletmesinin nedeni, daha önce hemen hemen hiç araştırılmayan alanlarda ilişkiler görebilmemizi sağlamasından, aynı zamanda bu ilişkilerin işleyişini ve dolayısıyla edebiyatın tarihsel varlığı içinde yazınsal "tip'lerin özgül konumunu ve işlevini açıklayabilmemize yardımcı olmasından ileri gelir. Şklovki'ye göre birçok çeşit yazınsal örnek vardır: Bunlardan biri en üst konumda iken öbürleri yükselmek için kendi sıralarını beklerler. Tinyanov, bir bütün olarak edebiyat yapısı içindeki yenilikçi ve tutucu/koruyucu güçler, politikalar, tipler ve örnekler aram

Even-Zohar smdaki çekişmelere dikkati çeker. Örtülü biçimde, tutuculuk kavramı yalmlaştırma, çizgiselleştirme ve kalıplaştırma süreçlerini de kapsar. Bu bağlamda "epigonik" edebiyat* sorunu büyük önem kazanır. Sonuç olarak, bizim için artık söz konusu olan, önceden belirlenmiş bir yazınsal katmanlaşma değil, belli özellikler ortaya çıkaran çeşitli yazınsal tiplerin ya da dizgelerin aldıkları konumlardır. En üst konumda niteliği yenilikçi olan bir yazınsal tip var iken, katmanlardan ne kadar aşağıya doğru inilirse, tiplerin o kadar tutucu olduğu görülür; oysa en üst konumda kemikleşmiş bir yazın tipi var iken, yenilikleri başlatan daha aşağıdaki katmanlardır. Bu ikinci durumda, üst ve alt konumda bulunanlar yer değiştirmezlerse, edebiyatın tümü bir durağanlık durumuna girer. Bu önermelerin ışığında en önemli sorun, hangi yazın tiplerinin üst ve alt katmanları oluşturduğu değil, belli tiplerin çoğuldizge içindeki değişmeler sürecine hangi koşullarda katıldıklarıdır. "Birincil etkinliğe" karşı "ikincil etkinlik" kavramlarını önermemin (Even-Zohar, 1975) nedeni budur. "Birincil" olanı, yemlik ilkesini içeren etkinlik, "ikincil" olanı ise yerleşik düzgünün [kodun] devamını sağlayan etkinliktir. Çoğuldizgenin yapısı içinde çeviri yazının konumu nedir? Üstte mi altta mı, yenilikçi mi tutucu mu, yalmlaşmış mı yoksa kalıplaşmış mıdır? Değişmelere hangi biçimde katılır ya da katılmaz? Bu sorulardan ilkine cevabım şudur: Çeviri yazın, yukarda sıralanan konumlardan herhangi birinde olabilir ve ilkece konumu değişmez değildir. "Merkez" ya da "çevresel" konumda bulunması, çoğuldizgenin özgül işleyiş koşullarına bağlıdır. Ancak bu, çeviri yazının konum bakımından sürekli olarak değiştiği anlamına da gelmez; belli bir türdeki uzun süreli koşullar, onun yalnız bir konumda uzunca bir süre kalmasına neden olabilirler. Çeviri yazının merkez konumda olması, etkin bir biçimde çoğuldizgenin merkezini biçimlendirmesi demektir. Böyle bir durumda çeviri yazın büyük ölçüde yenilikçi güçlerin bir parçasıdır ve edebi- * Even-Zohar, "The Relations Between Primary and Secondary Systems in the Literary Polysystem" (1973) başlıklı makalesinde "epigonik" edebiyatı, "önceden egemen olan 'norm'lan zamanla merkezden çevreye kayan, hatta kullanılmaz hale gelen, bununla birlikte belli bir kesim tarafından okunan edebiyat" olarak tanımlar, (ç.n.) m

Çeviri Seçkisi 2 yat tarihinde önemli olaylar olurken bu konumda bulunuyorsa, bu olaylarla özdeşleştirilebilir. "Özdeşleştirmeden dolaylı olarak şu anlaşılır: Özgün eserlerle çeviri eserler arasında açık seçik bir ayrım bulunmaz ve en önemli çevirileri yapanlar, başta gelen yazarlar, ya da başta gelen yazarlar arasına girmek üzere olan öncü yazarlardır. Bundan başka, yeni yazınsal örnekler meydana çıkmakta iken, çeviri, bu yeni örneklerin geliştirilmesini sağlayan araçlardan biri durumuna da gelebilir.yabancı eser yoluyla yerli edebiyata, daha önce olmayan özellikler girer. Bu özellikler arasında artık etkisini yitirmiş olan uzlaşımlann yerini alabilecek yeni bir gerçeklik örneğinden başka, yeni bir şiir dili, yeni "matriks'ler, yazın politikaları ve deyiş biçimleri gibi birçok başka özellik de bulunur. Açıkça görülür ki çevrilecek eserlerin seçimini yöneten ilkeler, çoğuldizgede egemen olan durum tarafından belirlenmiştir: Çevrilecek metinler, yeni yaklaşımlarla aralarındaki uyuma göre ve erek edebiyatta görebilecekleri yenilikçi işleve göre seçilirler. Böyle bir duruma olanak sağlayan koşullar nelerdir? Bence bunlar çoğuldizgede egemen olan başlıca üç durumda görülür: (a) çoğuldizge henüz oluşmamışken, ya da başka deyişle, edebiyat henüz "genç" ve yerleşme sürecinde iken; (b) edebiyat ya "çevresel" ya "güçsüz" ya da her iki durumda iken; (c) edebiyatta dönüm noktalan, bunalımlar ve yazınsal boşluklar yaşanırken. (a) Birinci durumda çeviri yazın, genç bir edebiyatın, henüz yerleşmiş (ya da yenilenmiş) olan dilini, bir yazın dili olarak görev yapması ve belirginleşmekte olan okur çevresine yarar sağlaması amacı ile, olabildiğince çok sayıda yazın tipine uygulama isteğini karşılar. Genç bir edebiyat kısa zamanda bütün yazın tür ve tiplerinde önemli metinler üretemediğinden, başka edebiyatların deneyiminden yararlanır ve böylece çeviri yazın, bu edebiyatın en önemli dizgelerinden biri durumuna gelir. (b) Aynı şey ikinci durum için de geçerlidir. Bir ölçüde yerleşmiş sayılmakla birlikte kaynakları sınırlı olan ve geniş bir yazınlar topluluğundaki "aşama sırası" içinde genellikle "çevresel" konumda kalan edebiyatlar, içinde bulundukları koşulların sonucu olarak, çoğuldizgesel yapının "gerektirdiği" bütün dizgeleri üretemezler ve 195

Even-Zohar olmayan dizgelerden bazılarının yerini çeviri yazın ile doldururlar. Böyle durumlarda, örneğin "saygın görülmeyen" edebiyat, tümüyle ya da geniş ölçüde çeviriye dayanır. Ancak bundan çok daha önemli bir sonuç da şudur: Bu tür "çevresel" edebiyatlarda yenilik hareketini başlatma olanağı, "merkez" konumda bulunan edebiyatlara göre daha azdır. Dolayısıyla bu edebiyatların yalnız çevresel dizge - leriyle değil, tam merkeziyle de başka bir edebiyat arasında bağımlılık ilişkisi kurulur. (Sözlerimin yanlış anlaşılmaması için şunu belirtmeliyim: Belli bir çoğuldizge içindeki çevresel dizgeler gibi, bu edebiyatlar da yükselip bir "merkez" konuma gelebilirler, ama bu ayn bir konudur). Bu düşünce bizi üzebilir, çünkü çevresel edebiyatlar genellikle daha küçük ulusların edebiyatlarıyla eştir. Ancak çaresiz kabul etmek gerekir ki, Avrupa edebiyatları gibi aralarında bağıntı kurulabilen bir ulusal edebiyatlar topluluğu içinde, çok geçmeden "aşama sırası"na göre ilişkiler kurulur ve sonuç olarak bu "makro-çoğuldizge" içinde bazı edebiyatlar çevresel bir konum alırlar; bu da çok kere ve büyük ölçüde bu edebiyatların yabancı bir edebiyata göre biçimlendirilmeleri demektir. Bu çeşit edebiyatlar için çeviri yazm, "moda" olan örneklerin yerli edebiyata girdiği önemli bir yol olmakla kalmaz, aynı zamanda öykünülecek bir örnek oluşturur. Kimi durumlarda çeviri yazının, başlıca "seçenekler" kaynağı olduğunu görebiliriz. Başka deyişle, daha zengin ya da daha güçlü edebiyatlar (Şklovski ve Tinyanov'un gösterdiği gibi) kendi ulusal sınırları içindeki çevresel bir yazın tipinden yenilik üretme konusunda bir seçim hakkına sahip iken, "güçsüz" edebiyatlar böyle bir durumda yalnız "ithal" örneklere bağımlı kalırlar. (c) Üçüncü durumda çoğuldizge içindeki devingenlik, dönüm noktaları, ya da başka deyişle, yerleşmiş örneklerin yeni bir kuşak için artık geçerli olmadığı tarihsel anlar yaratır. Böyle anlarda çeviri yazın, merkez konumlu edebiyatlarda bile merkeze yükselebilir. Bu durum özellikle bir dönüm noktasında, yerli yazınsal malzeme içinden kabul edilebilir hiçbir örnek çıkmadığı zaman geçerlidir ve sonuç olarak yazınsal bir "boşluk" yaratır. Böyle bir boşlukta, yabancı örneklerin yerli edebiyata sızması kolay olduğundan, çeviri yazın merkez konuma yükselebilir. Tabii, "güçsüz" ya da sürekli 196

Çeviri Seçkisi 2 olarak yoksullaşmakta olan (komşusu ya da temas halinde olduğu yabancı edebiyatlarda bulunan yazınsal örneklere sahip olmayan) edebiyatlarda bu durum daha da sarsıcı olabilir. Öte yandan, çeviri yazının çevresel konumda bulunması, çoğuldizge içinde genellikle "epigonik" yazın özelliğini kazanarak çevresel bir dizge oluşturması demektir. Başka deyişle, böyle bir durumda çeviri yazın, çoğuldizge içindeki başlıca süreçler üzerinde etkili değildir; daha önceden egemen olan bir yazın tipinin saptadığı alışılmış "norm"lara göre biçimlendirilmiş ve tutuculuğun başlıca etkenlerinden biri olmuştur. Özgün edebiyat yeni normlar ve örnekler geliştirirken, onunla çağdaş olan çeviri yazın, yeni merkez dizgenin az ya da çok önce reddettiği normlara bağlı kalır ve artık özgün edebiyatla olumlu ilişkiler kuramaz. Bu noktada çok ilgi çekici bir terslik belirir: Bir edebiyata yeni düşünceler, örnekler ve özellikler sokabilecek bir araç olan çeviri, geleneksel beğeniyi koruyacak bir araca dönüşür. Merkez konumlu özgün yazın ile çeviri yazın arasındaki bu ayrılık birçok biçimde gelişmiş olabilir. Örneğin, çeviri yazın, büyük değişmeler sırasında merkez konumlu bir dizge olarak meydana çıktıktan az sonra yerli özgün yazından kopmuş olabilir ve bu nedenle özgün yazın, kendi yapısı içinde değişimini sürdürerek çeviri yazından etkilenmeyebilir. Başta devrimci bir yazın ömeği olarak ortaya çıkabilmiş çeviri yazın da, çok kere "ikincil" etkinlikleri sürdürenler tarafından küçük değişikliklere karşı bile bağnazca korunarak, eski ve kemikleşmiş bir dizge olarak sürüp gidebilir. Tabii, bu ikinci duruma olanak sağlayan koşullar, çeviri yazının merkez konumlu bir dizge olmasına neden olan koşulların tam karşıtıdır. Şöyle ki, çoğuldizge içinde ya hiçbir önemli değişme olmaz, ya da bu değişmeler, çeviri biçiminde gerçekleşen yazmlararası ilişkilerin etkisiyle doğmaz. Çeviri yazının bir merkez ya da çevresel dizge olabileceği varsayımı, çeviri yazının tümüyle bunlardan biri ya da öbürü olduğu anlamına gelmemelidir. Bir dizge olarak çeviri yazının kendisi katmanlıdır ve çoğuldizge üzerine yapılacak çözümlemeler açısından, çeviri yazm dizgesi içindeki tüm ilişkiler, bu dizgenin merkezindeki katmanın elverişli görüş açısından gözlemlenir. Bu, çeviri yazın 197

Even-Zohar bir bölümüyle merkez konuma gelebilirken bir başka bölümüyle çevresel kalabilir, demektir. Yukarda, çeviri yazının konumu ile yazmlararası temaslar arasında sıkı bir ilişki olduğunu belirtmiştim. Bence bu önemli bir ipucudur. Dış etkilerin yoğun olduğu zamanlarda, çeviri yazının merkez konuma yükselebilecek bölümü, önemli bir kaynak edebiyatla beslenen bölümüdür. Örneğin, iki dünya savaşı arasındaki dönemde İbrani edebiyatının çoğuldizgesinde Rusçadan kaynaklanan çeviri yazın çok belirgin biçimde merkez konumda iken, ingilizce, Almanca, Lehçe ve öbür dillerden çevrilen eserler çevresel konumda idi. Üstelik, önde gelen ve en yenilikçi olan çeviri normları Rusçadan yapılan çevirilerde ortaya konulduğundan., öbür edebiyatlardan yapılan çeviriler de Rusçadan çevirilerin geliştirdiği örneklere ve normlara bağlı kaldılar. Şimdiye kadar çoğuldizgenin işleyişi açısından tarihsel malzemeyi değerlendiren çözümlemeler, çeviri yazının belli bir konumu olma olasılığı konusunda uzun boylu sonuçlara götüremeyecek ölçüde sınırlıdır. Ancak, bu alanda gerek kendi yaptığım, gerek başka araştırmacıların yaptığı çalışmalar, çeviri yazının "normal" olarak çevresel konumu almaya yatkın olduğunu göstermektedir, ilkece bu durumun kuramsal düşüncelere uyması gerekir. Gerçekten de uzun sürede hiçbir dizgenin değişmeyen bir güçsüzlük, "dönüm noktası", ya da bunalım durumunda kalacağı düşünülemez. Bununla birlikte, bazı çoğuldizgeler bu gibi durumları oldukça uzun bir süre yaşatabilirler; kural olarak, değişme olabilmesi için önce bir durgunluk dönemi gerekir. Tabii, bütün çoğuldizgelerin yapısı aynı değildir ve kültürler birbirlerinden belirgin biçimde ayrılırlar. Örneğin, Fransız edebiyatını içeren Fransız kültür dizgesinin birçok başka kültür dizgesinden çok daha katı olduğu açıktır. Bu durum ve Fransız edebiyatının Avrupa bağlamı (ya da Avrupa "makro-çoğuldizge"si) içinde çok eskiye giden geleneksel merkez konumu, Fransızca çeviri yazının çevresel bir konum almasına neden olmuştur. İngiliz-Amerikan edebiyatının durumu da buna benzerken, Rus, Alman ya da iskandinav edebiyatlan bu açıdan ayn davranış örnekleri gösterebilmektedirler. Çeviri yazının çoğuldizge içinde aldığı konumla, çeviri normları, davranışları ve politikaları arasında ne gibi ilişkiler olabilir? Yu- 198

Çeviri Seçkisi 2 karda belirttiğim gibi, yazınsal davranış bakımından bir çeviri ile özgün eser arasındaki aynm, belli bir zamanda çeviri yazının aldığı konuma göre değişir. Çeviri yazın merkez konumda iken çevirilerle özgün eserler arasındaki sınırlar bulanık olduğundan, "çeviri eserler" kategorisini, "yarı-çeviri" ve "çeviri gibi" eserleri de kapsayacak biçimde geniş tutmak gerekir. Bence bu gibi eserlerin, tarihsel olmayan ve durağan bir çeviri anlayışına göre bir yana atılmasmdansa, böyle genişletilmiş bir kategorinin kapsamına alınması, çeviri kuramı açısından daha yeterli sayılmalıdır. Bu bir yana, çeviri etkinliği merkez konumu alarak yeni "birincil" örnekler yaratma sürecine katıldığı sırada, çevirmenin başlıca uğraşı kendi edebiyatında hazır örnekler arayarak kaynak metinleri bunlara göre aktarmak değildir. Çevirmen bunun yerine yerli uzlaşımları çiğnemeyi göze alır. Böyle durumlarda bir çevirinin "yeterlilik" bakımından (başka deyişle, kaynak eserde egemen olan metin ilişkilerini yeniden üretmesi bakımından) kaynak esere bağlı kalma olasılığı, başka durumlara göre artar. Tabii, bu biçimde benimsenen çeviri normları erek edebiyata çok yabancı ve devrimci görünebilir ve yeni akım yazınsal çekişmeler içinde yenik düşerse, bu akıma özgü görüşlere göre gerçekleştirilmiş çeviriler hiçbir zaman kendilerine bir yer yapamazlar. Buna karşın, eğer yeni akım üstün çıkarsa, çeviri yazının düzgüsü zenginleşip daha esnek bir duruma gelebilir. Hangi koşullar altında olursa olsun, çevirmen, genel çeviri davranışı açısından hemen hemen yalnız böyle dönemlerde, yerleşik düzgünün sunduğu seçeneklerin çok ötesine gitmeyi yeğleyerek, kaynak eserin metin ilişkilerini değişik bir biçimde işlemek için çaba göstermeyi uygun bulur. Unutmamak gerekir ki durgunluk dönemlerinde, eğer çoğuldizge yeniliklere izin vermiyorsa, erek edebiyatta olmayan örnekler dışardan aktarılmayabilir. Ancak, bir edebiyat dizgesinin dışanya açılma süreci bazı edebiyatları zamanla birbirine yaklaştırır ve uzun dönemde, yeterlilik koyutları [postulate] ile eşdeğerlik gerçeklerinin önemli ölçüde örtüşebildiği bir durumun ortaya çıkmasına olanak sağlar. Avrupa edebiyatlarında böyle olmuştur, ancak, bunlardan kimisinde öyle güçlü bir dışlama ile karşılaşılmıştır ki burada sözünü ettiğim türden değişmeler oldukça sınırlı kalmıştır. 199

Even-Zohar Tabii, çevresel konumda iken çeviri yazının davranış biçimi bunun tam tersidir. Bu durumda çevirmenin çabası, metin için hazır bulduğu en iyi ikincil örnek üzerinde yoğunlaşmaktır; bunun sonucunda genellikle "yeterli olmayan" bir çeviri, ya da daha uygun bir deyişle, sağlanan eşdeğerlik ve beklenen yeterlilik arasında daha büyük bir farkın görüldüğü bir çeviri ortaya çıkar. Özetlemek gerekirse, çevirinin toplumsal-yazmsal durumu çoğuldizge içindeki konumuna bağımlı olmakla kalmaz, çeviri uygulamasının kendisi de buna bağımlıdır. Ve "çeviri eser nedir?" sorusu bile, önceden belirlenmiş, tarih-dışı, bağlam-dışı, ülküselleştirilmiş bir duruma göre yanıtlanamaz: Bunun, çoğuldizgenin işleyiş biçimine dayanarak belirlenmesi gerekir. Bu açıdan bakılınca çeviri, yapısı ve sınırları kesinkes belirlenmiş bir olay değil, belli bir kültür dizgesi içindeki ilişkilere bağımlı bir etkinliktir. Bunun sonucu olarak, çoğuldizgesel konumlar hesaba katılmadıkça, yeterlilik ve eşdeğerlik gibi ana kavramlar gerektiği gibi ele alınamaz. Bunun da ötesinde diyebilirim ki bu tür bir ihmal, dural dilbilimsel örnekler ya da azgelişmiş edebiyat kuramlarına gereğinden çok yaslanan çağdaş çeviri kuramlarının en önemli yanlışlarından biridir. Amsterdam, Nisan 1976. İngilizceden çeviren: Saliha Paker Adam Sanat, 14, Ocak 1987, s. 59-67. (Metin bu kitaptaki yeni baskı için çevirmeni tarafından gözden geçirilmiştir.) KAYNAKÇA BACHTIN, Mikhail M. 1971 (1965), Rabelais and His World, çev. H. Iswolsky, Cambridge, Mass.: M.l.T. DURISIN, Dionyî 1975 Sources and Systematics of Comparative Literature, Bratislava: Università Komenského (bkz. özellikle s. 135-140, 150-157). ETKIND, Efim 1973 Russkie poéty-perevodciki ot Tredjakovskogo do Pustola. Leningrad: Nauka. 200

Çeviri Seçkisi 2 EVEN-ZOHAR, Itamar 1975 (1973) "Le relazioni tra sistema primario e sistema secondario all'interno del polisistema letterario", Strumenti Critici, 26: 71-75. 1977 (1974) "The Textemic Status of Sings in a Literary Text and Its Translation", Targarti. 1 LAMBERT, José 1976 Ludwig Tieck dans les lettres françaises: aspects d'une résistance au romantisme allemand. Paris: Didier/Louvain: Presses Universitaises de Louvain. LEVIN, Yuri 1967 "Nacional'naja literatura i perevod", Aktual'nye problemy teorii chudozestven nogo perevodo, yay. haz. Z. Kufmanova, 1: 79-71 LOTMAN, Jurij 1976 (1973) "The Content and Structure of the Concept of'literature'", çev. Christopher Pike. PTL, 1: 339-356. POPOVIC, Anton 1975 Teoria umeléckeho preklada. Bratislava: Tatran. TİNYANOV, Yuri 1929 Archaisty i novatory. Leningrad: Priboj. TOURY, Gideon 1974 "On the Problem of Describing literature as a Polysystem", Ha-Sijrut, 18-19: 1-9.