Kişilerarası Problem Çözme Yaklaşımlarının, Bağlanma Stilleri Açısından İncelenmesi

Benzer belgeler
daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

"SPARDA GÜDÜLENME ÖLÇEGI -SGÖ-"NIN TÜRK SPORCULARı IÇiN GÜVENiRLIK VE GEÇERLIK ÇALIŞMASI

Öfke ve Öfkeyi İfade Etme Biçimlerinin, Stresle Başa Çıkma ve Kişiler Arası Problem Çözme Açısından İncelenmesi

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

LisE BiRiNCi SINIF ÖGRENCiLERiNiN BEDEN EGiTiMi VE SPORA ilişkin TUTUM ÖLÇEGi ii

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

HEDEF BELiRLENEN ENGELLi OLAN VE OLMAYAN ÖGRENCILERDE ANTRENMANIN PERFORMANS VE DUYGUSAL DURUMLAR ÜZERiNE ETKisi

Kişilerarası problem çözme envanterinin yetişkin örnekleminde geçerlik ve güvenirlik çalışması 1

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN SOSYAL PROBLEM ÇÖZME DÜZEYLERİNİN SOSYAL YETKİNLİK AÇISINDAN İNCELENMESİ *

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

The International New Issues In SOcial Sciences

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ VE AKADEMİK BAŞARILARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

THE RELATIONSHIP BETWEEN ADULT ATTACHMENT STYLE, INTERPERSONAL PROBLEM SOLVING SKILLS AND DEPRESSION

Available online at

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

HACETTEPE ÜNivERSiTESi SPOR BiLiMLERi VE TEKNOLOJiSi YÜKSEK OKULU'NA GiRişTE YAPILAN

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

Yrd.Doç.Dr. AYŞE ÖZTÜRK SAMUR

ANAOKULU ÇOCUKLARlNDA LOKOMOTOR. BECERiLERE ETKisi

WEEK 11 CME323 NUMERIC ANALYSIS. Lect. Yasin ORTAKCI.

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRENME STİLLERİ, CİNSİYET ÖĞRENME STİLİ İLİŞKİSİ VE ÖĞRENME STİLİNE GÖRE AKADEMİK BAŞARI 1

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Determinants of Education-Job Mismatch among University Graduates

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

Pazarlama Araştırması Grup Projeleri

Ergenlerde Bağlanma Stilleri ile Çocukluk İstismarları ve Suçluluk-Utanç Arasındaki İlişki

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Differences in the Perception of Constraints and Motives on Leisure Time Exercise Participation

ulu Sosy Anahtar Kelimeler: .2014, Makale Kabul Tarihi: , Cilt:11,

DETERMINING THE CURRENT AND FUTURE OPINIONS OF THE STUDENTS IN SECONDARY EDUCATION ON NANOBIOTECHNOLOGY *

Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölüm Öğrencilerinin Sosyal Beceri Düzeylerinin İncelenmesi

ÖZGEÇMİŞ. E-Posta: Telefon: +90 (312) Derece Alan Kurum Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KİŞİLER ARASI SORUN ÇÖZME BECERİ EĞİTİMİNİN ERGENLERİN SÜREKLİ ÖFKE VE ÖFKE İFADE TARZLARINA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Songül Tümkaya** ABSTRACT

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

An Investigation of Interpersonal Problem Solving. Approaches of Foreign Language Teacher Candidates in the. Context of Locus of Control

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ BEDEN EĞİTİMİ ve SPOR BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ÖSS ve ÖZEL YETENEK SINAVI PUANLARINA GÖRE GENEL AKADEMİK BAŞARILARI

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE

Kişilerarası problem çözme envanteri lise öğrencileri formu nun geçerlik ve güvenirlik çalışması¹

ISSN: e-journal of New World Sciences Academy 2009, Volume: 4, Number: 4, Article Number: 1C0092

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 17, Eylül 2015, s

Eğitim Fakültesi Dergisi. Endüstri Meslek Lisesi Öğrencilerinin Yetenek İlgi ve Değerleri İle Okudukları Bölümler Arasındaki İlişki

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

ELIT VE ELIT OLMAYAN ERKEK BASKETBOLCULARDA HEDEF YÖNELIMI, GÜDÜSEL (MOTIVASYONEL) IKLIM VE

SANAYİ İŞÇİLERİNİN DİNİ YÖNELİMLERİ VE ÇALIŞMA TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ - ÇORUM ÖRNEĞİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

SPOR TÜKETIMINDE PAZARLAMA BILEŞENLERI: ÖLÇEK GELIŞTIRME

ÖZET YENİ İLKÖĞRETİM II. KADEME MATEMATİK ÖĞRETİM PROGRAMININ İSTATİSTİK BOYUTUNUN İNCELENMESİ. Yunus KAYNAR

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Unlike analytical solutions, numerical methods have an error range. In addition to this

Yrd.Doç.Dr. YAŞAR KUZUCU

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 17, Eylül 2015, s

Derece Alan Üniversite Yıl. BA Psychology Hacettepe 1999

Derece Program Üniversite Yıl. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Selçuk Üniversitesi ---

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ VE FENE YÖNELİK TUTUM İLE BAŞARILARI ARASINDAKİ İLİŞKİ *

Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü Öğrencilerinin Stresle Başa Çıkma ve Problem Çözme Becerileri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

N.E.Ü. A.K.E.F. MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

Beden eğitimi ve spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının istihdam durumlarına yönelik. öğrenci görüşleri

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ CİNSİYET DEĞİŞKENİNE GÖRE İNCELENMESİ (BURDUR ÖRNEĞİ)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ TAŞINMAZ DEĞERLEMEDE HEDONİK REGRESYON ÇÖZÜMLEMESİ. Duygu ÖZÇALIK

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN:

İÇİNDEKİLER / CONTENTS

BAĞIMLILIK PROFİL İNDEKSİNİN (BAPİ) FARKLI FORMLARININ PSİKOMETRİK ÖZELLIKLERI

ÇALIŞMAYAN KADINLARIN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARI, SOSYAL GÖRÜNÜŞ KAYGISI VE FİZİKSEL AKTİVİTEYE KATILIMLARINI ENGELLEYEN FAKTÖRLER Zekai

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ WORKING PAPER SERIES. Tartışma Metinleri WPS NO/ 114/ EVLİ ÇİFTLERDE BAĞLANMA STİLLERİ VE İLİŞKİ İSTİKRARI

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES

Doç.Dr. YALÇIN ÖZDEMİR

BİR İSTATİSTİK TUTUM ÖLÇEĞİNİN GÜVENİRLİK VE GEÇERLİĞİ

YRD. DOÇ. DR. MÜGE AKBAĞ

THE ROLE OF GENDER AND LANGUAGE LEARNING STRATEGIES IN LEARNING ENGLISH

ÖZGEÇMİŞ. Telefon : +90 (312) FOTOĞRAF : Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800, Beytepe Ankara

TEŞEKKÜR. Her zaman içtenliğiyle çalışmama ışık tutan ve desteğini esirgemeyen sevgili arkadaşım Sedat Yüce ye çok teşekkür ederim.

İLKÖĞRETİM OKULU 6, 7. VE 8. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN OKUL YAŞAMININ NİTELİĞİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ *

CURRICULUM VITAE. Fatma Gül Cirhinlioglu. Phone:

EXAMINING THE INFLUENCE OF THE PERCEPTUAL MOTOR DEVELOPMENT PROGRAM ON BALANCE AND FASTNESS IN 5-YEAR OLD PRESCHOOL CHILDREN

Üniversite Öğrencilerinin Türk Dünyası Coğrafyasına İlişkin Tutumlarının Farklı Değişkenler Açısından İncelenmesi

İletişim Becerileri ve Kişilerarası Problem Çözme Becerilerinin Sosyal Yetkinliğe Etkisi

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Student (Trainee) Evaluation [To be filled by the Supervisor] Öğrencinin (Stajyerin) Değerlendirilmesi [Stajyer Amiri tarafından doldurulacaktır]

myp - communıty&servıce ınstructıons & forms

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 25, Mart 2016, s

Transkript:

Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Educational Sciences: Theory & Practice - 12(1) Kış/Winter 7-23 2012 Eğitim Danışmanlığı ve Araştırmaları İletişim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. www.edam.com.tr/kuyeb Kişilerarası Problem Çözme Yaklaşımlarının, Bağlanma Stilleri Açısından İncelenmesi Emel ARSLAN a Konya Üniversitesi Ramazan ARI Selçuk Üniversitesi Coşkun ARSLAN Konya Üniversitesi Öz Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin kişilerarası problem çözme yaklaşımlarının, bağlanma stilleri açısından incelenmesidir. Araştırma ilişkisel tarama modeline uygun olarak yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, üniversite öğrenimi görmekte olan 554 (279 kız ve 275 erkek) öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma analizlerinde, Pearson momentler çarpım korelâsyonu tekniği ve çoklu regresyon analizi teknikleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda bağlanma stillerinin problem çözmeyi anlamlı düzeyde açıkladığı bulunmuştur. Ayrıca, güvenli bağlanma ile yapıcı problem çözme, ısrarcı sebatkâr yaklaşım arasında olumlu yönde anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Güvenli bağlanma ile probleme olumsuz yaklaşım, kendine güvensiz yaklaşım ve sorumluluk almama arasında ise olumsuz yönde anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Kayıtsız bağlanma ile yapıcı problem çözme arasında olumlu yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Saplantılı bağlanma ile probleme olumsuz yaklaşım, yapıcı problem çözme, kendine güvensiz yaklaşım ve sorumluluk almama arasında olumlu yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Korkulu bağlanma ile probleme olumsuz yaklaşım, yapıcı problem çözme, kendine güvensiz yaklaşım, sorumluluk almama ve ısrarcı sebatkâr yaklaşım arasında olumlu yönde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Anahtar Kelimeler Bağlanma Stilleri, Problem Çözme, Kişilerarası Problem Çözme. a Dr. Emel ARSLAN Okulöncesi Eğitimi alanında Yardımcı Doçenttir. Çalışma alanları arasında bağlanma, psikososyal gelişim ve bilişsel gelişim yer almaktadır. İletişim: Konya Üniversitesi, A. K. Eğitim Fakültesi, Okulöncesi Ana Bilimdalı, Meram Yeniyol Konya. Elektronik posta: emaslan@ selcuk.edu.tr, emelarslan06@hotmail.com. Tel: +90 332 323 82 20 / 5613 Fax: +90 332 323 82 25. Ergenlik, genç bireyin sosyal, duygusal ve bilişsel gelişim yönünden yetişkinliğe yöneldiği bir dönemdir (Temel ve Aksoy, 2005). Ergenler yaşıtları ve yetişkinlerle olan ilişkilerinde içsel ve dışsal faktörlerden kaynaklanan problemler yaşamaktadırlar. Söz konusu problemler ergenlerin uyumlarını etkilemektedir. En sık karşılaşılanları arasında ilişki problemleri yer almaktadır (Özbay, 2002). Problem çözme becerisi bireyin ve grubun, içinde yaşadığı çevreye etkin uyum sağlamasına yardım eder. Tüm nesiller, yasadıkları çevreye etkin uyum sağlayabilmek için problem çözmeyi öğrenmek durumundadır (Senemoğlu, 2007). Problem çözme becerisi, öğrenilebilen bir özelliktir. Özellikle kişilerarası problemlerin çözümü, kişilerarası iletişimin etkili olup olmamasına bağlıdır (Çam, 1999). Kişilerarası problemler diğer insanlarla ilişkili problemlerin sonucunda ortaya çıkar (Horowitz, 2004). Kişilerarası problemler, etkileşimde bulunan taraflardan en az birinin mevcut etkileşim biçimi ile ideal etkileşim arasındaki farkı algıladığı ve bu algıladığı farktan doğan gerginliği ortadan kaldırmak için girişimlerde bulunduğu, bu girişimlerinin engellendiği bir durum olarak tanımlanabilir (Kesgin, 2006). Kişilerarası problem çözme becerisi, yaşamın ilk yıllarından itibaren desteklenmesi gereken, tüm yaşam boyu süren becerilerden birisidir (Anlıak ve Dinçer, 2005; Özdil, 2008). Kişilerarası problem çözme, sosyal problem çözme olarak nitelendirilmektedir (Çam ve Tümkaya, 2008). Sosyal problem çözme, bir kişinin stresli durumlarda çözüm

KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ yolları bulabilmesi, amaçlı, bilinçli, akılcı, çaba sarf etme temelli bir başa çıkma sürecidir. (D zurilla ve Chang,1995; D Zurilla ve Nezu, 1982, 1990). Sosyal problem çözme modeli, a-probleme yönelme ve b-uygun problem çözme ve problem çözme becerilerinin uygulanması boyutlarını içermektedir. Probleme yönelme, bireyin problemi fark etmesini, problem durumlarıyla ilgili yaptığı nedensel yüklemelerini, beklentilerini içermektedir ve problem çözme sürecinin içerisindeki güdülenme bölümüdür. Bireyin problemlere yönelik genel tutumunu oluşturan probleme yönelme, bireyin geçmiş yaşantılarında karsılaştığı problemler ve bu problemlerle başa çıkma biçimlerinden etkilenmektedir. Probleme yönelme, bireyin kendi problem çözme becerisinin yanı sıra, onun genellikle yaşamdaki problemler hakkında ne düşündüğünü ve hissettiğini, duygusal ve bilişsel şemaları içermektedir. Bireylerin problemler üzerindeki kontrol algılarını da belirleyen bu boyut, çözüm için harcanan zaman ve çabayı da etkilemektedir. (Belzer, D Zurilla ve Maydeu- Olivares, 2002; D Zurilla ve Chang,1995; D Zurilla, Maydeu-Olivares ve Kant, 1998; D Zurilla ve Nezu, 1990; D Zurilla, Nezu ve Maydeu-Olivares, 2004; Maydeu-Olivares ve D zurilla,1996). Uygun problem çözme ve problem çözme becerilerinin uygulanması ise; problem çözme becerileri ya da tekniklerinin uygulanması yoluyla bir problem durumuyla başa çıkma ve en iyi çözümü bulabilmek için akılcı düşünmeyi ifade etmektedir (Belzer ve ark., 2002; D zurilla ve Chang, 1995; Maydeu-Olivares ve D Zurilla,1996). Bireyin problemlere yönelik genel tutumunu, bireyin geçmiş yaşantılarında karsılaştığı problemler ve bu problemlerle başa çıkma biçimlerinden etkilenmektedir (Arslan, Hamarta, Arslan ve Saygın, 2010). Bireyin kendi problem çözme becerilerini değerlendirme ve algılama biçimi yaşamında karsılaştığı güçlüklere nasıl yaklaştığını ve onlarla nasıl başa çıktığını etkilemektedir. (Heppner ve Krauskopf, 1987). Erken çocukluk döneminde ana baba-çocuk ilişkilerinin kişinin gelişimini, diğer insanlarla ilişkilerini ve psikolojik uyumunu etkilediği konusunda genel bir kabul vardır (Kapçı ve Küçüker, 2006). Bowlby, gereksinim duyduğu her an ulaşabileceği bir bağlanma figürüne sahip bireylerin, böyle bir figürden yoksun olan bireylere oranla daha az korku ve endişe duyacaklarını belirtmiştir (Skolnick, 1986). Bağlanma kuramı, çocukların ilk bakıcılarına karşı göstermiş oldukları duygusal bağın nasıl ve neden ortaya çıktığını, ayrıca kişiliğin ve kişiler arası ilişkilerin çocukluk dönemindeki bu bağlanma ilişkisinden nasıl etkilendiğini ortaya koymaya çalışmaktadır (Arslan, 2008). Bağlanma, kişinin öncelikle erken dönemlerinde ona bakım veren kişi ile yaşamının sonraki aşamalarında diğerleri ile kurduğu ilişkilerinde temel bir yapı taşıdır (Özer, 2009). Kişilerin temel bağlılıkları çocukluktan yetişkinliğe doğru gelişir. Bu gelişim süreci boyunca birey, bağlanma stilinin tahmin edilebilir özellikleriyle ilgili içsel çalışma modelleri geliştirir (Bowlby,1973). Bowlby e (1982) göre çocuk geliştikçe bağlanma yaşantılarını, içsel çalışma modelleri ni veya kendisinin ve diğerlerinin zihinsel temsillerini oluşturarak içselleştirir. Ona göre içsel çalışma modeli, çocuğun deneyimlerinin tamamen gerçek bir temsilidir. İçsel çalışma modelleri, insanlarla karşılıklı olarak mantıklı ilişkilerinin kurulmasındaki başarı, duygusal bağların kurulması, güven düzeyi, yakınlığa karşı tutum gibi konularda bireye rehberlik etmektedir (Gray ve Stenberg, 1999). Bowlby nin (1973) bireylerin içsel işleyiş modellerinin bağlanma davranışı ile ikili kişilerarası etkileşimlerde geliştiğini vurgulamaktadırlar. Bowlby (1973, 1980) bağlanma kuramında, kişinin erken yaşlarda bakıcıları ile kurduğu ilişkinin niteliğinin daha sonraki yıllardaki kişilerarası ilişkileri için bir rehber görevi gördüğünü ileri sürmüştür. Yetişkinlikte kullanılan bağlanma stilleri ile ilgili olarak, Bartholomew ve Horowitz, (1991) tarafından, bireyin kendi benliğini ve diğer bireyleri olumlu ya da olumsuz değerlendirmesine dayalı olarak dörtlü bağlanma modeli ortaya konulmuştur. Bireyin kendisine olumlu-diğerlerine olumlu(güvenli), kendine olumlu - diğerlerine olumsuz (kayıtsız), kendine olumsuz - diğerlerine olumlu (saplantılı) ve kendine olumsuz - diğerlerine olumsuz (korkulu) değerlendirmelerini içeren dört çeşit bağlanma stili vardır (Bartholomew, 1990; Bartholomew ve Horowitz, 1991; Bartholomew ve Shaver, 1998). Bağlanma stillerinin kişilerarası ilişkilerde önemli bir faktör olduğu ifade edilmektedir (Deniz, Hamarta ve Arı, 2005). Araştırma ve görüşlerden anlaşılmaktadır ki, bireyin erken yaşlarda geliştirmiş olduğu bağlanma stilleri yetişkinlik yıllarında da davranışlarını birçok yönden etkilemeye devam etmektedir. Bireyin sahip olduğu bağlanma stillerinin kişilerarası ilişkileri ve bu ilişkilerde yaşanan problemlere yaklaşım biçimlerini etkileyebileceği düşünülmektedir. Bu nedenle bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin kişilerarası problem çözme yaklaşımları ve bağlanma stilleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Ayrıca bağlanma stillerinin, kişilerarası problem çözme yaklaşımlarını anlamlı düzeyde açıklayıp açıklamadığına bakılmıştır. 8

ARSLAN, ARSLAN, ARI / Kişilerarası Problem Çözme Yaklaşımlarının, Bağlanma Stilleri Açısından İncelenmesi Yöntem Araştırmanın Modeli ve Çalışma Grubu Bu araştırma ilişkisel tarama modeline uygun olarak yapılmıştır. Araştırmanın çalışma evreni Selçuk Üniversitesine bağlı Eğitim Fakültesi(150 öğrenci), Fen Fakültesi (91 öğrenci), Hukuk Fakültesi( 105 öğrenci), Edebiyat Fakültesi(99 öğrenci) ve Teknik Eğitim Fakültesinde (109 öğrenci) öğrenim görmekte olan öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu, üniversite öğrenimi görmekte olan 554 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan öğrencilerin 279 i kız ve 275 i erkektir. Öğrenciler 17-25 (x=20,56 ve Ss=1.95) yaşları arasındadır. Veri Toplama Araçları Kişiler Arası Problem Çözme Envanteri: Envanter, 18-30 yaşları arasındaki üniversite öğrencilerinde problem çözme yaklaşım ve becerilerini ölçmek için Çam ve Tümkaya (2007) tarafından geliştirilen bir araçtır. Envanter beş alt ölçekten ve toplam elli maddeden oluşmaktadır. Maddelerin 1 (hiç uygun değil) ile 5 (tamamıyla uygun) arasında olmak üzere beşli değerlendirme seçenekleri vardır. Her bir alt ölçek için elde edilen yüksek puan kişiler arası problem çözmeyle ilgili özelliğin yüksek olduğunu göstermektedir. Envanterin yapılan faktör analizi çalışmasında kişiler arası problem çözmeyle ilgili varyansın toplam % 38,38 ini açıklayan beş faktör elde edilmiştir. Faktörler Probleme Olumsuz Yaklaşma (POY), Yapıcı Problem Çözme (YPÇ), Kendine Güvensizlik (KG), Sorumluluk Almama (SA) ve Israrcı-Sebatkâr Yaklaşım (I-SY) alt ölçekleri olarak adlandırılmıştır. Her bir alt ölçekte yer alan madde sayısı sırasıyla 16, 16, 7, 5 ve 6 dır. Maddelerin yer aldıkları alt ölçeklerin toplam puanlarıyla hesaplanan korelasyon değerleri de.22 ile.74 arasında değişmektedir. Envanterin alt ölçek puanlarının iç tutarlılık Cronbach alfa kat sayıları POY=.91, YPÇ=.88, KG=.67, SA=.74 ve I-SY=.70 tir. Envanterin dört hafta ara ile 60 öğrenciye iki defa uygulanması sonucunda hesaplanan test tekrar test korelasyon değerlerinin ise alt ölçekler için sırasıyla.89,.82,.69,.76 ve.70 olduğu gözlenmiştir (Çam ve Tümkaya, 2007). İlişki Ölçekleri Anketi: İlişki Ölçekleri Anketi, Griffin ve Bartholomew (1994) tarafından geliştirilmiş ve Sümer ve Güngör (1999) tarafından Türkçeye uyarlanmıştır. İlişki Ölçek leri Anketi on yedi maddeden oluşmaktadır. İlişki Ölçekleri Anketi saplantılı, kayıtsız, korkulu ve gü venli bağlanma stili olmak üzere dört alt boyuttan oluşmaktadır. Ölçek maddeleri Likert tipine uygun olarak (1) beni hiç tanımlamıyor ile (7) tama mıyla beni tanımlıyor arasında puanlanmaktadır. Benzer ölçek geçerliğine ilişkin bulgularda bağlanma stillerinin belirlenmesinde kullanılan ilişki anketi (Bartholomew ve Horowitz, 1991).47 ile.61 arasında korelas yon olduğu bulunmuştur. Ayrıca ölçeğin test- tek rar test yöntemi ile tüm boyutlarda güvenirlik kat sayılarını.54 ile.78 arasında bulmuştur. Ölçekten alınan yüksek puanlar o bağlanma stili özelliğinin yüksek olduğunu göstermektedir (Sümer ve Güngör, 1999). Veri Analizi Araştırmada uygulanan ölçeklerden elde edilen verilerin değerlendirilmesi SPSS 15.00 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Üniversite öğrencilerinin bağlanma stilleri ve kişilerarası problem çözme yaklaşımları arasındaki ilişkinin ortaya konulmasında Pearson momentler çarpımı korelâsyonu tekniği kullanılmıştır. Bağlanma stillerinin kişilerarası problem çözmeyi anlamlı düzeyde açıklayıp açıklamadığı ise çok yönlü regresyon analizi ile test edilmiştir. Tablo 1 Tanımlayıcı İstatistikler N Ortalama Ss Güvenli bağlanma stili 554 20.47 4.42 Kayıtsız bağlanma stili 554 23.09 3.94 Saplantılı bağlanma stili 554 15.54 4.19 Korkulu bağlanma stili 554 16.57 4.50 Probleme olumsuz yaklaşım 554 42.16 12.50 Yapıcı problem çözme 554 54.17 10.61 Kendine güvensiz yaklaşım 554 14.04 5.14 Sorumluluk almama 554 21.60 4.48 Israrcı sebatkâr yaklaşım 554 12.94 4.28 Bulgular Araştırmada ilk olarak bağlanma stillerinin, kişiler arası problem çözme ile ilişkisini ortaya koymak için Pearson momentler çarpım korelâsyonu tekniği kullanılmış ve sonuçlar Tablo 2 de verilmiştir. Bağlanma stillerinin, Kişilerarası problem çözme yaklaşımlarını açıklama düzeyine ilişkin çoklu regresyon analizi ise Tablo 3, 4, 5, 6 ve 7 de verilmiştir. Tabloda da görüldüğü gibi, güvenli bağlanma ile yapıcı problem çözme(r=.11, p<.01), ısrarcı sebatkâr yaklaşım(r=.12, p<.01) arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Güvenli bağlanma ile probleme olumsuz yaklaşım(r=-.22, p<.01), kendine güvensiz yaklaşım(r=-.11, p<.01) ve sorumluluk almama (r=-.21, p<.01) arasında ise negatif yönde anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Kayıtsız bağlan- 9

KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ Tablo 2. Bağlanma Stilleri ile Kişilerarası Problem Çözme Yaklaşımları Puanları Arasındaki İlişki Probleme olumsuz yaklaşım Yapıcı problem çözme Kendine güvensiz yaklaşım Sorumluluk almama Israrcı sebatkâr yaklaşım Güvenli bağlanma stili -.22**.11** -.11* -.21**.12** Kayıtsız bağlanma stili -.02.10* -.02 -.01.07 Saplantılı bağlanma stili.30**.11**.13**.10*.06 Korkulu bağlanma stili.31**.11**.17**.33**.11** Tablo 3 Probleme Olumsuz Yaklaşım Üzerinde Çoklu Regresyon Analizi R R2 R2ch F Sd B b p (Sabit).45a.22.20 35.43 4/549 32.24.00** Güvenli bağlanma stili -.38 -.13.00** Kayıtsız bağlanma stili -.39 -.12.00** Saplantılı bağlanma stili.94.32.00** Korkulu bağlanma stili.72.26.00** Tablo 4. Yapıcı Problem Çözme Üzerinde Çoklu Regresyon Analizi R R2 R2ch F Sd B b p (Sabit).22.05.04 7.21 4/549 34.13.00** Güvenli bağlanma stili.38.16.00** Kayıtsız bağlanma stili.12.04.30 Saplantılı bağlanma stili.23.09.03* Korkulu bağlanma stili.36.15.00** ma ile yapıcı problem çözme (r=.10, p<.05) arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Saplantılı bağlanma ile probleme olumsuz yaklaşım(r=.30, p<.01), yapıcı problem çözme(r=.11, p<.01), kendine güvensiz yaklaşım (r=.13, p<.01) ve sorumluluk almama (r=.10, p<.05) arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Korkulu bağlanma ile probleme olumsuz yaklaşım(r=.31, p<.01), yapıcı problem çözme(r=.11, p<.01), kendine güvensiz yaklaşım(r=.17, p<.01), sorumluluk almama(r=.33, p<.05) ve ısrarcı sebatkâr yaklaşım (r=.11, p<.01) arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Tablo 3 incelendiğinde, bağlanma stillerinin genel olarak probleme olumsuz yaklaşımı anlamlı düzeyde açıkladığı görülmektedir(r 2 =.22, F (4/549) =35.43, p<.01). Bu sonuç bağlanma stillerinin probleme olumsuz yaklaşım içerisindeki toplam varyansın %20 sini açıkladığını göstermektedir. Standardize edilmiş regresyon katsayısına() göre yordayıcı değişkenlerin probleme olumsuz yaklaşım üzerindeki önem sırası saplantılı bağlanma stili(=.32, p<.01), korkulu bağlanma stili(=.26, p<.01), güvenli bağlanma stili(=-.13, p<.01), kayıtsız bağlanma stili (=-.12, p<.01) şeklinde sıralanmaktadır. Tablo 4 e bakıldığında, bağlanma stillerinin genel olarak yapıcı problem çözmeyi anlamlı düzeyde açıkladığı görülmektedir(r 2 =.05, F (4/549) =7.21, p<.01). Bu sonuç bağlanma stillerinin yapıcı problem çözmenin içerisindeki toplam varyansın %5 ini açıkladığını göstermektedir. Standardize edilmiş regresyon katsayısına() göre yordayıcı değişkenlerin yapıcı problem çözme üzerindeki önem sırası, güvenli bağlanma stili(=.16, p<.01), korkulu bağlanma stili(=.15, p<.01) ve saplantılı bağlanma stili(=.09, p<.01) şeklinde sıralanmaktadır. Tablo 5 incelendiğinde, bağlanma stillerinin genel olarak kendine güvensiz yaklaşımı anlamlı düzeyde açıkladığı görülmektedir(r 2 =.05, F (4/549) =7.22, p<.01). Bu sonuç bağlanma stillerinin kendine güvensiz yaklaşımın içerisindeki toplam varyansın %5 ini açıkladığını göstermektedir. Standardize edilmiş regresyon katsayısına() göre yordayıcı değişkenlerin kendine güvensiz yaklaşım üzerindeki önem sırası, saplantılı bağlanma stili(=.15, p<.01) ve korkulu bağlanma stili(=.14, p<.01) şeklinde sıralanmaktadır. Tablo 5 incelendiğinde, bağlanma stillerinin genel olarak sorumluluk almama alt boyutunu anlamlı düzeyde açıkladığı görülmektedir(r 2 =.13, F (4/549) =20.92, 10

ARSLAN, ARSLAN, ARI / Kişilerarası Problem Çözme Yaklaşımlarının, Bağlanma Stilleri Açısından İncelenmesi Tablo 5. Kendine Güvensiz Yaklaşım Üzerinde Çoklu Regresyon Analizi R R2 R2ch F Sd B b p (Sabit).22.05.04 7.22 4/549 11.95.00** Güvenli bağlanma stili -.06 -.05.21 Kayıtsız bağlanma stili -.09 -.07.11 Saplantılı bağlanma stili.17.14.00** Korkulu bağlanma stili.17.15.00** Tablo 6. Sorumluluk Almama Üzerinde Çoklu Regresyon Analizi R R2 R2ch F Sd B b p (Sabit),36.13.13 20.92 4/549.00** Güvenli bağlanma stili -.10 -.11.01** Kayıtsız bağlanma stili -,.07 -.06.13 Saplantılı bağlanma stili.10.10.01** Korkulu bağlanma stili.28.30.00** Tablo 7. Israrlı-Sebatkâr Yaklaşım Üzerinde Çoklu Regresyon Analizi R R2 R2ch F Sd B b p.21a.04.04 6.10 4/549 (Sabit).00** Güvenli bağlanma stili.17.17.00** Kayıtsız bağlanma stili.03.03.51 Saplantılı bağlanma stili.04.04.38 Korkulu bağlanma stili.16.16.00** p<.01). Bu sonuç bağlanma stillerinin sorumluluk almamanın içerisindeki toplam varyansın %13 ünü açıkladığını göstermektedir. Standardize edilmiş regresyon katsayısına() göre yordayıcı değişkenlerin sorumluluk almama üzerindeki önem sırası, korkulu bağlanma stili(=.30, p<.01), güvenli bağlanma stili(=-.11, p<.01) ve saplantılı bağlanma stili(=.10, p<.01) şeklinde sıralanmaktadır. Tablo 7 ye bakıldığında, bağlanma stillerinin genel olarak ısrarlı-sebatkâr yaklaşım alt boyutunu anlamlı düzeyde açıkladığı görülmektedir(r 2 =.04, F (4/549) =6.10, p<.01). Bu sonuç bağlanma stillerinin ısrarlı-sebatkâr yaklaşımın içerisindeki toplam varyansın %4 ünü açıkladığını göstermektedir. Standardize edilmiş regresyon katsayısına() göre yordayıcı değişkenlerin ısrarlı-sebatkâr yaklaşım üzerindeki önem sırası, güvenli bağlanma stili(=.17, p<.01) ve korkulu bağlanma stili(=.16, p<.01) şeklinde sıralanmaktadır. Tartışma Araştırma bulgularını incelediğimizde, bağlanma stillerinin, probleme olumsuz yaklaşımı anlamlı düzeyde açıkladığı bulunmuştur. Güvenli bağlanma ile probleme olumsuz yaklaşım arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişkinin olduğu bulunmuştur. Bu sonuç, korkulu ve saplantılı bağlanma stiline sahip olmanın, problemlere olumsuz yaklaşımı arttırdığı, güvenli bağlanma stiline sahip olmanın, problemlere olumsuz yaklaşımı azalttığını göstermektedir. Bowlby tarafından geliştirilen bağlanma kuramına göre, çocuğun anne ve baba imgelerini içselleştirme tarzı, gelecekte bir ilişkiye girdiğinde karşısındaki kişiyi ne gözle göreceğinin temelini oluşturur (Siyez, 2010). Bowlby e (1982) göre çocuk geliştikçe bağlanma yaşantılarını, içsel çalışma modelleri ni veya kendisinin ve diğerlerinin zihinsel temsillerini oluşturarak içselleştirir. İçsel çalışma modelleri, diğer insanların davranışları hakkında öngörüye sahip olmak ve bireyin ilişkisel amaçlarına ulaşmak için kendi davranışlarını planlamasına yardımcı olur (Feeney, Noller ve Roberts, 1999). Zihinsel modellerin olumlu veya olumsuz olması, ilişkilerinde hissedilen güvenliği korumaya çalışan bir kişinin, sosyal çevrenin özellikle de kişi için önemli olan başkalarının sergilediği tepkileri ne derece tutarlı ve güvenilir olarak algıladığını ve kişinin kendisini ne ölçüde sevilmeye değer bulduğunu 11

KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ doğrudan etkiler. Bu farklılaşan algılar da, göreli olarak, durağan bir kişilik özelliği olan bağlanma stilini belirler (Sümer ve Güngör, 1999). Birey, yaşamının her döneminde bağlanma davranışı içinde bulunmaktadır (Saymaz, 2003). Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, olumlu benlik ve olumlu başkaları modellerine sahiptir (Bartholomew ve Shaver, 1998). Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler kendilerine ve başkalarına güvenirler. Güvensiz bağlanan çocukta ise dünyaya ve insanlara ilişkin tehdit edici ya da olumsuz beklentiler ile kendisine ilişkin değersizlik duyguları gelişir (Knox, 1999). Bu yüzden karşılaştıkları kişilerarası problemlerinde, problemlere olumsuz yaklaşmadıkları düşünülebilir. Korkulu ve saplantılı bağlanma stiline sahip bireyler ise, olumsuz benlik modeline sahiptirler (Bartholomew ve Shaver, 1998). Bu nedenle kendilerine güvenmedikleri için kişilerarası ilişkilerde bir problemle karşılaştıklarında yaklaşımlarının olumsuz olabileceği beklenebilir. Araştırmamızın diğer bulgusu, bağlanma stillerinin yapıcı problem çözmeyi anlamlı düzeyde açıkladığıdır. Ayrıca güvenli, kayıtsız, saplantılı ve korkulu bağlanma stilleri ile yapıcı problem çözme ile arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Yapıcı problem çözme, kişilerarası bir problem yaşandığında bireyin etkili ve yapıcı biçimde problemi çözmesine katkı sağlayan duygu, düşünce ve davranışlarla ilişkilidir (Çam ve Tümkaya, 2007). Yapıcı problem çözme, kişinin problem durumu ile başa çıkmada etkin bir biçimde çözüme ulaşma çabasını ifade etmektedir (Arslan, 2010). Bireyin kendi problem çözme becerilerini değerlendirme ve algılama biçimi yaşamında karsılaştığı güçlüklere nasıl yaklaştığını ve onlarla nasıl başa çıktığını etkilemektedir (Heppner ve Krauskoph, 1987; Heppner, Reeder ve Larson, 1983). Ayrıca bireyin problem çözmeye yönelmesi, cesareti, isteği ve kendine güven duygusu problem çözmede etkilidir (Çam ve Tümkaya, 2006). Bireyin kendisini problem çözmede yeterli görmesinin kişiler arası ilişkilerinde daha girişken, daha az düşmanca ve olumsuz davranışlar ortaya koymayla ilişkili olduğu bulunmuştur (Dixon, Heppner ve Anderson, 1991; Şahin, Şahin ve Heppner, 1993). Öğülmüş (2001), kişinin; problemin çözümünü çok zor olarak görmesi, kendisinin problemi çözemeyeceğini düşünmesi, çözüm konusunda aceleci davranması gibi düşünceler sorunun çözümünü engelleyen olumsuz düşüncelerdir. Sorunun çözümü konusunda olumlu düşünme ve iyi niyet, birden fazla çözümün olduğuna inanma sorunun çözümünü kolaylaştıran faktörlerdir. Kobak ve Hazan (1991), evli eşlerin bağlanma biçimlerini incelediği araştırmasında güvenli bağlanan eşlerin güvensiz bağlanan eşlerden daha yapıcı problem çözme davranışlarına sahip olduklarını bulmuştur (akt., Işınsu, 2003). Etkili ve yapıcı biçimde kişilerarası problem çözme kişilerarası ilişkilerin doğasını algılamayı-kavrayışı gerektirir (Çam ve Tümkaya, 2006). Yukarıdaki sonuçlar ve literatür bilgisi genel olarak değerlendirildiğinde, problemlere çözülebilir bakış açısı içinde olmak, kişilerarası problem çözme becerilerinde yapıcı problem çözme becerilerini olumlu yönde etkileyecektir. Araştırmamızın sonucunda güvenli ve kayıtsız bağlanma ile yapıcı problem çözme arasında pozitif yönde bir ilişkinin olması, bu stillere sahip bireylerin olumlu benlik düşüncesine sahip olmaları ile açıklanabilir. Olumlu benlik düşüncesi, değerlilik duygusunu ifade etmektedir (Bartholomew ve Shaver, 1998). Bu nedenle güvenli ve kayıtsız bağlanan bireylerin probleme karşı yapıcı bir yaklaşım sergilemeleri beklenebilir. Problem çözme ile ilgili yukarıda açıklanan araştırmalar kendine karşı olumlu bakış açısının, yapıcı problem çözme ile ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak bizim araştırmamızda, olumsuz benlik düşüncesine sahip korkulu ve saplantılı bağlanan bireylerin de yapıcı problem çözme gösterebildikleri ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlar bireylerin sadece olumlu benlik düşüncesinin değil, diğer insanlara karşı bakış açısının etkileşimli olarak, kişilerarası problem çözmede önemli olduğu düşüncesini ortaya koymaktadır. Bu sonucun başka araştırmalarla incelenmesi uygun olacaktır. Araştırmada ayrıca, bağlanma stillerinin kendine güvensiz yaklaşımı anlamlı düzeyde açıkladığı bulunmuştur. Bununla birlikte, güvenli bağlanma ile kendine güvensiz yaklaşım arasında negatif yönde ve anlamlı bir ilişki, saplantılı ve korkulu bağlanma stilleri ile kendine güvensiz yaklaşım arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu sonuç, saplantılı ve korkulu bağlanma stiline sahip bireylerde kendine güvensizliğin arttığını, güvenli bağlanan bireylerin ise daha çok kendine güvendiklerini göstermektedir. Bireylerin problemlerinin üstesinden gelebilme sinde etkili karar verme becerilerine sahip olması ve karar verme konusunda kendilerine güvenme leri önemlidir (Deniz, 2011). Yeterlilik beklentisi yüksek olan bireylerde, yaşamlarında ortaya çıkan problemlerle etkili bir şekilde baş edebileceklerine inanmaktadırlar (Kesgin, 2006). Etkili problem çözme becerisine sahip bireylerin karar verirken kendilerine daha fazla güvendiklerini (Deniz, 2004), stresle başa çıkma becerilerinin daha iyi olduğu (D Zurilla ve Chang, 1995), sosyal ve kişisel uyumlarının daha iyi olduğu (Saygılı, 2000) bulunmuştur. 12

ARSLAN, ARSLAN, ARI / Kişilerarası Problem Çözme Yaklaşımlarının, Bağlanma Stilleri Açısından İncelenmesi Kendini başarılı algılayan öğrencilerin, problem çözme becerilerinde kendilerini daha etkin, daha içten denetimli oldukları bulunmuştur (Serin ve Derin, 2008). Bireyler, sosyal etkileşimlere girdikçe ve karşılaştığı sorunları başarılı biçimde çözdükçe daha sonraki yaşantılarında kişilerarası ilişkilerdeki sorunları çözebileceklerine yönelik kendilerine güven geliştireceklerdir (Çam ve Tümkaya, 2006). Kendisini problem çözme konusunda etkili olarak algılayan bireylerin kaygı düzeylerinin düşük, sosyal becerilerinin ise daha iyi olduğu gözlenmiştir (Heppner ve ark., 1984). Ayrıca etkili problem çözen bireylerin yaşam doyumlarının da daha yüksek olduğunu bulunmuştur (D Zurilla ve Nezu, 1999). Güven li bağlanma stiline sahip bireylerin karar verme ye teneklerine daha fazla güvendikleri ve karar ver meden önce alternatifleri değerlendirdikleri bulunmuştur (Deniz, 2011). Güvenli bağlanan bireylerin daha yüksek benlik saygısına sahip oldukları, daha sosyal oldukları ve böylece daha az yalnızlık hissettikleri bulunmuştur (Hazan ve Sahaver 1990). Güvenli bağlanan bireylerin kişisel becerileri oluşturan öz bilinç, öz saygı, duygusal farkındalık ve kendini gerçekleştirme açısından korkulu, kayıtsız ve saplantılı bağlanan bireylerden daha olumlu özelliklere sahip olduğu bulunmuştur (Hamarta, Deniz ve Durmuşoğlu Saltalı, 2009). Güvenli bağlanmaya sahip bireyler yakın ilişkilerde kendilerine ve başkalarına olumlu bir benlik modeline sahiptirler (Bartholomew ve Shaver, 1998). Bu durum kendilerine ve başkalarına güvendiklerini göstermektedir. Saplantılı ve korkulu bağlanmaya sahip bireyler ise olumsuz benlik düşüncesine sahiptirler (Bartholomew ve Shaver, 1998). Bu durum onların kendilerine güvenmediklerini göstermektedir. Olumsuz benliğe olmaları kişilerarası problemlerde de kendine güvensizlik göstermelerine neden olmuş olabilir. Araştırmamızda bağlanma stillerinin sorumluluk almama alt boyutunu anlamlı düzeyde açıkladığı bulunmuştur. Ayrıca sorumluluk almama ile güvenli bağlanma stili arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki, saplantılı ve korkulu bağlanma stilleri ile pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu sonuca göre, saplantılı ve korkulu bağlanma stiline sahip bireylerin sorumluluk almaktan kaçındıkları güvenli bağlananların ise sorumluluk almaktan kaçınmadıkları söylenebilir. Güvenli bağlanmaya sahip bireyler, güven duygusu içinde dünyayı keşfetme cesaretini kendisinde hisseder (Yılmaz, 2007). Güvenli bağlanma stili ile kişilik özellikleri arasında anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Güvenli bağlanmanın nevrotizmle nega tif, dışadönüklük, deneyime açıklık, yumuşak baş lılık ve sorumlulukla pozitif ilişkili olduğu, korkulu bağlan manın dışa dönüklükle negatif yönde ilişkili olduğu; saplantılı bağlanmanın ise sorumlulukla negatif yönde anlamlı düzey de ilişkili olduğu bulunmuştur (Deniz, 2011). Etkili problem çözme becerisine sahip bireylerin ruh sağlıklarının daha iyi olduğu bulunmuştur (Nezu ve Perri, 1989). Bireyin ruh sağlığının iyi olması, gündelik yasam içinde karsılaştığı sosyal-kişiler arası problemleri çözme biçimiyle yakından ilişkilidir (Kesgin, 2006). Bu araştırma sonuçları bizim bulgularımızı destekler niteliktedir. Araştırmamızda bağlanma stillerinin ısrarcısebatkâr yaklaşımı anlamlı düzeyde açıkladığı bulunmuştur. Israrcı-sebatkâr yaklaşım alt boyutu ile güvenli ve korkulu bağlanma stilleri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu görülmektedir. Bu sonuca göre, güvenli ve korkulu bağlanan bireylerin kişilerarası problem çözme de daha ısrarcı ve sebatkâr bir yaklaşım içinde olduklarını göstermektedir. Israrcı sebatkâr yaklaşım bireyin kişiler arası ilişkilerinde problem çözümü için ısrarla çaba harcamasını ortaya koymaktadır (Çam ve Tümkaya, 2007). Problem çözmede ısrarlı sebatkâr yaklaşım gösteren birey problemin çözümü için çaba göstermektedir (Arslan, 2010). Problem çözmek için başvurulan en eski yöntemlerden biri, deneme yanılma yöntemidir. Deneme yanılma, bos durma, sürekli uğraş, çabala, belki bu çabalardan biri seni çözüme götürür anlayışı içinde yapılır. Modern bilişsel psikologlar problem çözümünde hem deneme yanılmanın hem de iç görünün geçerli stratejiler olduğunu kabul ederler (Kesgin, 2006). Bu durumda kişi problemlerinin çözümünde ısrarcı bir tutum içinde olması sonuca ulaşmasında etkili olabileceğini düşünülebilir. Bireylerin kendilerine güvenmeleri, kendi kararlarını kendilerinin vermesine, problemlerden kaçınmak yerine üstüne gitmelerine ve kendi kendilerine yetebileceklerini düşünmelerine neden olmaktadır (Hamarta ve ark., 2009). Bağlanma stilleri bireyin zorluk ve stresle başa çıkma stratejilerini de yansıtır (Saymaz, 2003). Stresle başa çıkma yeteneğine sahip olan kişiler umutsuzluğa kapılmadan, kontrollerini kaybetmeden içe kapanma, dağılmadan stresle baş edebilirler (Hamarta ve ark.). Ayrıca, problem çözmede ısrarlı-sebatkâr yaklaşım davranışı arttıkça, öfkeyi içe atma davranışının azaldığı; öfkeyi dışa atma ve öfke kontrolü davranışlarının arttığını bulunmuştur (Arslan, 2010). Araştırma sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde, güvenli bağlanma stiline sahip bireylerin kişilerarası problem çözme becerilerinde daha iyi oldukları görülmüştür. Güvenli bağlanana bireylerin, problemlere olumlu yaklaştıkları, yapıcı problem 13

KURAM VE UYGULAMADA EĞİTİM BİLİMLERİ çözdükleri, kendine güvendikleri, sorumluluk almaktan kaçınmadıkları ve problemlerin çözümünde ısrarcı bir tutum içinde oldukları bulunmuştur. Bütün bunlardan dolayı erken çocukluk yaşantısında anne çocuk ilişkilerinde ve çocuğun çevresiyle ilişkileri sonucu edindiği izlenimlerinin çok önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir. Yetişkinlikteki etkileşimlerin ve problem çözümlerinin şekillenmesinde bağlanma biçimlerinde etkili olduğu sonucu göz önünde bulundurularak, erken çocukluk yaşantısından itibaren, çocuğun bakımıyla ilgilenen kişilerin onların kendilerine ve başkalarına olumlu bir bakış açısı geliştirmelerini destekleyici davranışlar sergilemeleri gerekmektedir. Bu sonuçlardan yola çıkarak annelere ve çocuk bakımı ile ilgilenen diğer kişilere, çocuk ve ergenlerle ilişkilerin ve çocukta olumlu benlik geliştirmenin öneminin anlatılmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle özellikle ebeveynlere, öğretmenlere ve eğitimcilere bu konuda eğitimler verilebilir. Ayrıca psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri içerinde problem çözme ile ilgili çalışmalarda ve rehberlik etkinliklerinde bireyin olumlu benlik ve olumlu başkaları düşüncesinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılması uygun olacaktır. 14

Educational Sciences: Theory & Practice - 12(1) Winter 15-23 2012 Educational Consultancy and Research Center www.edam.com.tr/estp An Investigation of Interpersonal Problem Solving Approaches With Respect To Attachment Styles Emel ARSLAN a Konya University Ramazan ARI Selçuk University Coşkun ARSLAN Konya University Abstract The purpose of this study was to investigate interpersonal problem solving approaches with respect to attachment styles. The participants were 554 (279 female and 275 male) university students. Pearson product-moment correlation coefficients and multiple regression analysis were used.the results of the study showed that the attachment styles of the students significantly predicted subdimentsions of interpersonal problem solving. There was a positive relationship between secure attachment style and constructive problem solving, insistentpersevering approach while there was a negative and significant relationship between secure attachment style and approaching problems in a negative way, lack of self confidence, unwillingness to take responsibility. There was a positive relationship among dismissive attachment style scores constructive problem solving score. The relationship among preoccuped attachment style and approaching problems in a negative way, constructive problem solving, lack of self confidence, and unwillingness to take responsibility was positive and significant. There was a positive relationship among Fearful attachment style and approaching problems in a negative way, constructive problem solving, lack of self confidence, unwillingness to take responsibility, and ınsistentpersevering approach. Key Words Attachment Styles, Problem Solving, Interpersonal Problem Solving. Adolescence is a period during which a young individual steps into adulthood in terms of social, emotional and cognitive development (Temel & Aksoy, 2005). In their relationships with adults and their peers, adolescents experience problems caused by internal and external factors. These problems influence the adaptation of adolescents (Özbay, 2002). Relationship problems are among the most common problems. Problem solving skills help an individual or a group a Emel ARSLAN, PhD., is currently an Assistant Professor at the Department of Preschool Education, Her research interests include Atttachment Theory, Psychosocial development and cognitive development.. Correspondence: Assist. Prof. Emel ARSLAN, Konya University, Ahmet Kelesoğlu Faculty of Education, Department of Preschool Education, Konya/Turkey. E-mail: emaslan@selcuk.edu.tr, emelarslan06@hotmail. com Phone: +90 332 3238220/5613 to effectively adapt to the environment they live in. All generations have to learn problem solving to effectively adapt to the environmental the live in (Senemoğlu, 2007). Problem solving skill is a learnable characteristic. Particularly the solution of interpersonal problems depends on whether interpersonal communication is effective or not (Çam, 1999). Interpersonal problems appear as a result of the problems related with other people (Horowitz, 2004). Interpersonal problems can be defined as a situation in which at least one of the persons involved in the interaction perceives the difference between the existing communication and ideal communication; and attempts to eliminate the tension caused by this perceived difference where these attempts are prevented (Kesgin, 2006). Interpersonal problem solving skill is one of the skills that should be supported starting from the early years of life and it continues throughout the life (Anlıak & Dinçer, 2005;

EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE Özdil, 2008). Interpersonal problem solving is termed as social problem solving (Çam & Tümkaya, 2008). Social problem solving is a conscious, rational; effort based coping process aiming to find ways for a solution in stressful situations (D zurilla & Chang, 1995; D Zurilla & Nezu, 1982, 1990). Social problem solving model involves three dimensions which are orientation to the problem, appropriate problem solving, and application of problem solving skills. Orientation to the problem involves the realization of the problem and causal attributions and expectations of a person about problem solutions and constitutes the motivation part in problem solving process. Orientation to the problem constitutes the general attitude of the individual towards the problem and is affected by the problems that the individual have faced in his past experiences and the types of coping with these problems. In addition to problem solving skill of the person, orientation to the problem includes what the person generally thinks and feels about the problems of life, and his/her emotional and cognitive schemes. This dimension, which also determines the control perceptions of the individuals on problems, also affects the time and effort spent for the solution (Belzer, D Zurilla, & Maydeu- Olivares, 2002; D Zurilla & Chang, 1995; D Zurilla, Maydeu-Olivares & Kant, 1998; D Zurilla & Nezu, 1990; D Zurilla, Nezu, & Maydeu-Olivares, 2004; Maydeu-Olivares & D zurilla, 1996). Appropriate problem solving and application of problem solving skills, on the other hand; means thinking rationally when coping with a problem situation and finding the optimum solution through the application of problem solving skills or techniques (Belzer et al., 2002; D zurilla & Chang, 1995; Maydeu-Olivares & D Zurilla, 1996). General attitude of an individual towards the problems is influenced by the problems experienced by the individual in his/her past experiences and the styles of coping with these problems (Arslan, Hamarta, Arslan, & Saygın, 2010). The way an individual evaluates and perceives his/her problem solving skills influences how he/she approaches to the problems he/she encounters in life and how he/she copes with them (Heppner & Krauskoph, 1987). There is a general agreement that parent-child relationships in early childhood period influence development, relationships with other people and psychological adaptation of an individual (Kapçı & Küçüker, 2006). Bowlby, reports that the individuals who have an attachment figure they can reach any time they need will feel less fear and anxiety when compared to the individuals who lack such a figure (Skolnick, 1986). Attachment theory attempts to determine how and why the emotional connection of children for their first caregivers appears and how personality and interpersonal relationships are influenced by this attachment relationship in childhood (Arslan, 2008). Attachment is a building block in the relationships of an individual firstly with his/her caregiver in early periods and in his/ her relationships with other people in next periods of life (Özer, 2009). Fundamental attachments of individuals develop from childhood to adulthood. During this development process, the individual develops internal working models concerning the predictable characteristics of attachment style (Bowlby, 1973). According to Bowlby, (1982) as a child develops, he/ she internalizes his/her attachment experiences, by creating internal working models or mental representations of him/her or other people. Bowlby believes that internal working model is a completely real representation of a child s experiences. Internal working models guide an individual in matters such as success in establishing reciprocal reasonable relationships with other people, establishing emotional connections, confidence level and attitude to closeness (Gray & Stanberg, 1999). Bowlby (1973) emphasizes that internal working models of individuals develop with attachment styles and bilateral interpersonal relationships. In attachment theory, Bowlby (1973; 1980) suggests that the quality of the relationship the individuals establishes with their caregivers at early age serve as a guide for their interpersonal relationships in future. Based on the assessment of the individual s own and other people s self in a positive or negative manner, four attachment styles are introduced (Bartholomew & Horowitz, 1991). There are four different attachment styles consisting of positive self- positive others (secure attachment style), positive self- negative others (dismissive attachment style), negative selfpositive others (preoccupied attachment style) and negative self-negative others (fearful attachment style) (Bartholomew, 1990; Bartholomew & Horowitz, 1991; Bartholomew & Shaver, 1998). Attachment styles are an important factor that affects interpersonal relationships (Deniz, Hamarta, & Arı, 2005). Researches and views clearly indicate that attachment styles developed by an individual at early age continue to influence his/her behaviors in adulthood. It is believed that attachment styles an individual has might affect interpersonal relationships and the style of handling the problems 16

ARSLAN, ARSLAN, ARI / An Investigation of Interpersonal Problem Solving Approaches With Respect To Attachment Styles experienced in these relationships. Therefore, the purpose of this study was to determine the relationship between interpersonal problem solving and attachment styles. Also it was investigated that if attachment styles significantly predicted interpersonal problem solving aproaches. Method Participants The relational survey model is adapted in the current study. The target population of this study consists of the students attending faculties of education (150 students), science (91 students), law (105 students), humanities (99 students) and technical education (109 students) at Selcuk University in Konya/Turkey. The sample of the study ended up consisting of 554 students (279 female and 275 male) who participated in the research voluntarily. The mean age of the participants was 20.56 years (between 17-25 years old) with a standard deviation of 1.95 years. Interpersonal Problem Solving Inventory (IPSI): This inventory was developed by Çam and Tümkaya (2007) as a tool for measuring problem solving approach and skills among university students between the ages of 18-30. The inventory consists of five sub-scales and a total of 50 items. The items vary between 1 (strongly disagree) and 5 (strongly agree). High scores obtained for each sub-scale indicates that the characteristic about interpersonal problem solving is high. In factor analysis study of the inventory, a total of five factors which explained a total of 38.38% of the variance related with interpersonal problem solving were obtained. These factors were approaching problems in a negative way, Constructive Problem Solving, Lack of Self Confidence, Unwillingness to take Responsibility, and Insistent-persevering approach sub-scales. The number of items in each sub-scale was 16, 16, 7, 5 and 6 respectively. The correlation value calculated with total scores of the sub-scales varied between.22 and.74. Internal consistency Cronbach s alpha coefficients of the sub-scale scores of the inventory were approaching problems in a negative way =.91, Constructive Problem Solving =.88, Lack of Self Confidence =.67, Unwillingness to take Responsibility =.74 and Insistent-persevering approach =.70. Test re-tests correlation values were calculated as a result of double application of the inventory to 60 students in four week intervals. Test re-test correlation values for the sub-scales were found to be 89,.82,.69,.76 and.70 respectively (Çam & Tümkaya, 2007). Relationships Scales Questionnaire (RSQ): The RSQ developed by Griffin and Bartholomew (1994) and adapted to Turkish participants by Sümer and Güngor (1999) was used to determine the attachment styles of students. This inventory is a 17-item Likert-type scale to measure four different attachment styles (secure, dismissing, fearful, and preoccupied). The parallel form validity of this scale was tested with the Relationship Questionnaire (Bartholomew & Horowitz, 1991) and the correlation coefficients varied between.49 and.61. The reliability coefficients of the scale were calculated by the Retest Method and varied between.54 and.78 (Sümer & Güngör, 1999). Data Analysis: SPSS 15.0 was used in order to evaluate the data which were collected by the scales employed in the research. The Pearson correlation coefficient technique was used to determine the relationships among the subscales of attachment styles and interpersonal problem solving. Multiple regression analysis was used to determine whether or not attachments styles predicts interpersonal problem solving skills. Table 1. Descriptive Statistics N Mean Std. Deviation Secure attachment style 554 20.47 4.42 Dismissive attachment style 554 23.09 3.94 Preoccuped attachment style 554 15.54 4.19 Fearful attachment style 554 16.57 4.50 Approaching problems in a negative way 554 42.16 12.50 Constructive Problem Solving 554 54.17 10.61 Lack of Self Confidence 554 14.04 5.14 Unwillingness to take Responsibility 554 21.60 4.48 Insistent-persevering approach 554 12.94 4.28 Results The relationships among 4 subscales of attachment styles and the 5 subscales of interpersonal problem solving were analyzed by using the Pearson correlation analysis technique and the results are presented in Table 2 below. A multiple regression analysis was performed to predict interpersonal problem solving approaches by attachment styles and the results are given in Table 3, 4, 5, 6, 7. 17

EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE Table 2. Correlations among Subscales of Attachment Styles and Subscales of Interpersonal Problem Solving Approaching problems in a negative way Constructive problem solving Lack of self confidence Unwillingness to take responsibility Insistentpersevering approach Secure attachment style -.22**.11** -.11* -.21**.12** Dismissive attachment style -.02.10* -.02 -.01.07 Preoccuped attachment style.30**.11**.13**.10*.06 Fearful attachment style.31**.11**.17**.33**.11** *p<.05, **p<.01 Table 3. Multiple Regression Analysis on Approaching Problems in A Negative Way R R2 R2ch F Df B b p (Constant).45a.22.20 35.43 4/549 32.24.00** Secure attachment style -.38 -.13.00** Dismissive attachment style -.39 -.12.00** Preoccuped attachment style.94.32.00** Fearful attachment style.72.26.00** *p<.05, **p<.01 Table 4. Multiple Regression Analysis on Constructive Problem Solving R R2 R2ch F Df B b p (Constant).22.05.04 7.21 4/549 34.13.00** Secure attachment style.38.16.00** Dismissive attachment style.12.04.30 Preoccuped attachment style.23.09.03* Fearful attachment style.36.15.00** It is clear from the Table that there is a positive relationship between secure attachment style and constructive problem solving (r=.11, p<.01), insistentpersevering approach (r=.12, p<.01) while there was a negative and significant relationship between secure attachment style and approaching problems in a negative way (r=-.22, p<.01), lack of self confidence (r=-.11, p<.01), unwillingness to take responsibility (r=-.21, p<.01). There was a positive relationship among dismissive attachment style scores constructive problem solving (r=.10, p<.05) score. The relationship among preoccuped attachment style and approaching problems in a negative way (r=.30, p<.01), constructive problem solving (r=.11, p<.01), lack of self confidence (r=.13, p<.01), and unwillingness to take responsibility (r=.10, p<.05) was positive and significant. There was a positive relationship among Fearful attachment style and approaching problems in a negative way (r=.31, p<.01), constructive problem solving (r=.11, p<.01), lack of self confidence (r=.17, p<.01), unwillingness to take responsibility (r=.33, p<.05), and insistent-persevering approach (r=.11, p<.01) It is understood from Table 3 that in general terms, specific contribution of attachment styles are significant on approaching problems in a negative way (R 2 =.22, F (4/549) =35.43, p<.01). This result indicates that attachment styles explain 22% of total variance in approaching problems in a negative way. According to the standardized regression coefficient (), significance order of precursor variables on approaching problems in a negative way is as follows: Preoccuped attachment style (=.32, p<.01), fearful attachment style (=.26, p<.01), secure attachment style (=-.13, p<.01) and dismissive attachment style (=-.12, p<.01) It is understood from Table 4 that in general terms, specific contribution of attachment styles are significant on constructive problem solving (R 2 =.05, F (4/549) =7.21, p<.01). This result indicates that attachment styles explain 5% of total variance in constructive problem solving. According to the standardized regression coefficient (), significance order of precursor variables on constructive problem solving is as follows: Secure attachment style (=.16, p<.01) fearful attachment style (=.15, p<.01), and preoccuped attachment style (=.09, p<.01). 18

ARSLAN, ARSLAN, ARI / An Investigation of Interpersonal Problem Solving Approaches With Respect To Attachment Styles Table 5. Multiple Regression Analysis on Lack of Self Confidence R R2 R2ch F Df B b p (Constant).22.05.04 7.22 4/549 11.95.00** Secure attachment style -.06 -.05.21 Dismissive attachment style -.09 -.07.11 Preoccuped attachment style.17.14.00** Fearful attachment style.17.15.00** Table 6. Multiple Regression Analysis on Unwillingness to Take Responsibility R R2 R2ch F Df B b p (Constant),36.13.13 20.92 4/549.00** Secure attachment style -.10 -.11.01** Dismissive attachment style -,.07 -.06.13 Preoccuped attachment style.10.10.01** Fearful attachment style.28.30.00** Table 7. Multiple Regression Analysis on Insistent-Persevering Approach R R2 R2ch F Df B b p.21a.04.04 6.10 4/549 (Constant).00** Secure attachment style.17.17.00** Dismissive attachment style.03.03.51 Preoccuped attachment style.04.04.38 Fearful attachment style.16.16.00** It is understood from Table 5 that in general terms, specific contribution of attachment styles are significant on lack of self confidence (R 2 =.05, F (4/549) =7.22, p<.01). This result indicates that attachment styles explain 22% of total variance in lack of self confidence. According to the standardized regression coefficient (), significance order of precursor variables on lack of self confidence is as follows: Fearful attachment style (=.15, p<.01), preoccuped attachment style (=.14, p<.01). It is understood from Table 6 that in general terms, specific contribution of attachment styles are significant on unwillingness to take responsibility (R 2 =.13, F (4/549) =20.92, p<.01). This result indicates that attachment styles explain 5% of total variance in unwillingness to take responsibility. According to the standardized regression coefficient (), significance order of precursor variables on unwillingness to take responsibility is as follows: Fearful attachment style (=.30, p<.01), secure attachment style (=-.11, p<.01) and preoccuped attachment style (=.10, p<.01). It is understood from Table 7 that in general terms, specific contribution of attachment styles are significant on insistent-persevering approach (R 2 =.04, F (4/549) =6.10, p<.01). This result indicates that attachment styles explain 4% of total variance in insistentpersevering approach.. According to the standardized regression coefficient (), significance order of precursor variables on insistent-persevering approach is as follows: Secure attachment style (=.17, p<.01) and fearful attachment style (=.16, p<.01), Discussion Analysis of study findings indicated that attachments styles significantly explained approaching problems in a negative way. It was found that there was a positive significant relationship between secure attachment and approaching the problem in a negative way. This result indicated that having fearful and preoccupied attachment style increased approaching problems in a negative way, while having secure attachment style decreased approaching problems in a negative way. According to the attachment theory developed by Bowlby, the way a child internalizes the images of mother and father forms the basis of how he/she will perceive the person with whom he/she will have a relationship in the future (Siyez, 2010). According to Bowlby (1982), as a child develops, he/she internalizes his/ 19