Epidemiyolojik çalışmalar belirli bir hastalığın toplumda dağılımını ve bu hastalıkla. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Epidemiyolojisi

Benzer belgeler
Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Ergenlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Sıklığının Araştırılması ARAŞTIRMA

ÖZGEÇMİŞ. Doktora Tezi/S.Yeterlik Çalışması/Tıpta Uzmanlık Tezi Başlığı ve Danışman(lar)ı :

Bir bölge çocuk hastanesinde okul öncesi dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu prevalansı ve ilaç kullanım sıklığı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

DEHB VE SUÇ. Bana bulaşmak istemezsin.ben de otoriteye karşı saygı eksikliği varmış! Prof. Dr. Bengi SEMERCİ

Ergenlik döneminde DEHB bozukluğu tanısı konan bir grubun özellikleri ve altı-on yaş grubunda tanı konan çocuklarla karşılaştırılması

JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Gençlik Döneminde DEHB ve Alkol ve Madde Kullanım Bozukluğu

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tıp Fakültesi Ankara Üniversitesi

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu: Alt tipleri*

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Týp Fakültesi Öðrencilerinde Dikkat Eksikliði Ve Hiperaktivite Bozukluðunun Sosyodemografik Ve Klinik Özellikleri

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan Çocuk ve Ergenlerde Eşlik Eden Psikiyatrik Bozukluklar

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

ÖZGEÇMİŞ. Doktora Tezi/S.Yeterlik Çalışması/Tıpta Uzmanlık Tezi Başlığı ve Danışman(lar)ı :

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ/SAĞLIK BİLİMLERİ YÜKSEKOKULU/ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ)

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

BASKIDA. İlköğretim Öğrencilerinde Anksiyete ve Duygudurum Bozuklukları Yaygınlığı ve Sosyodemografik Özellikler

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

MOXO SÜREKLİ PERFORMANS TESTİNİN DİKKAT EKSİKLİĞİ ve HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNDA DEĞERLENDİRME ARACI OLARAK KULLANILMASI

MOXO SÜREKLİ PERFORMANS TESTİNİN DİKKAT EKSİKLİĞİ ve HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNDA DEĞERLENDİRME ARACI OLARAK KULLANILMASI 1

DENEYSEL RATLARDA ATOMOKSETİN VE OMEGA 3 ÜN SERUM ÇİNKO VE BAKIR DÜZEYLERİ ÜZERİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mevlüt Sait KELEŞ

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB);

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler

DEHB, okul çağı çocuklarının yaklaşık olarak

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Madde Kötüye Kullanım Öyküsü Olan Bireylerde Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtilerinin Yaygınlığı

YIKICI DAVRANIŞ BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARDA TEDAVİ SEÇENEKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: 18 AYLIK İZLEM ÇALIŞMASI

A.Evren Tufan, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN DİZİNİ

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Çiğdem Yektaş 1, Sümeyra Elif Kaplan 1. Yektaş Ç ve ark. Fakültesi Çocuk Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı, Düzce, Türkiye

Özgün Problem Çözme Becerileri

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU TEDAVİSİNDE ATOMOKSETİN

ÇOCUK PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde depresyon ve anksiyete düzeyleri

Kırıkkale İl Merkezi İlköğretim ve Lise Öğrencilerinde Sigara ve Alkol Alışkanlıkları ve Etkileyen Faktörler

DSM-5 Depresyon Şiddet Ölçeği Çocuk Formu Türkçe sürümünün güvenilirliği ve geçerliliği*

Araştırma / Research. Şükriye Boşgelmez 1, Ali Evren Tufan 2

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN 8-12 YAŞ GRUBU ÇOCUKLARDA YAŞAM KALİTESİ DEĞERLENDİRMESİ

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

Katastrofik Sağlık Harcamaları Anket Çalışması Örneklem Seçimi ve Veri Toplama Yöntemleri

Araştırma. Burcu ÇAKALOZ 1, Aynur PEKCANLAR AKAY 2, Ece BÖBER 3, Neslihan EMİNAĞAOĞLU 2, Türkan GÜNAY 4

Nuran DEMİR*, Zehra TOPAL*, Basri KÖYLÜ**, Evren TUFAN***, Umut Mert AKSOY**** *Arş. Gör. Dr., AİBÜ Tıp Fak. ÇERSAH AD **Arş. Gör. Dr., AİBÜ Tıp Fak.

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARIN ANNE BABALARINDA PSİKOLOJİK BELİRTİLER VE AİLE İŞLEVSELLİĞİ

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

ÇOCUK VE ERGENLERDE DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNUN SOSYO-DEMOGRAFİK OLARAK İNCELENMESİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA: ARDAHAN ÖRNEĞİ

Hastalarla Ortaklık. Dikkat Eksikliği Sendromu. ESOGÜ Tıp Fak. Psikiyatri A.D. Dr.Ş.Soner ÖZDEMİR

ESKİŞEHİR İLİ MERKEZ İLÇELERİNDE İLKÖĞRETİM ÇAĞI ÇOCUKLARDA DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU YAYGINLIĞI VE RİSK ETMENLERİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) DEHB Tanılı Çocukların Ebeveynlerinde DEHB ile İlişkili Bazı Sorunlu Yaşam Olayları

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

ÇOCUKLUKTA DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU TANISI ALMIŞ OLGULARIN ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ PSİKİYATRİK DURUMLARININ İNCELENMESİ

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar. bir sağlık sorunu. Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye

ilk 12 ayındaki durumları ile ilgili verilerinin analizi edildi.

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Çocuk ve ergen psikiyatri poliklinikleri farklı ruhsal. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Hastalarda Tanı Dağılımı

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Hastalarda Tanı Dağılımları

YIKICI DAVRANIfi BOZUKLUKLARINDA DSM-IV BEL RT LER AÇISINDAN ANNE VE Ö RETMEN VER LER N N UYUMU

Ergenlerde Sürekli Dikkat Performansı İle Anne Baba, Öğretmen ve Kendini Değerlendirme. Ölçekleri Arasındaki Korelasyon

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunda Sosyal Cevaplılıkta Görülen Değişiklikler

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU TANILI OLGULARDA DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE VARLIĞINDA METİLFENİDAT KULLANIMI

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Belirtileri Bulunan Ergenlerde Madde Kullanımı ve Aile Özellikleri Üstüne Kesitsel Bir Çalışma

Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğuna Birinci Basamak Yaklaşım

Zekâ Geriliği Olan Çocuk ve Ergenlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun Özellikleri

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

D KKAT EKS KL H PERAKT V TE BOZUKLU U TANISI KONULAN B R KL N K ÖRNEKLEMDE YIKICI DAVRANIfi BOZUKLUKLARI VE ÖZGÜL Ö RENME BOZUKLUKLARI

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Erişkin Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu ve Duygudurum Bozuklukları

Kısa Araştırmalar / Brief Reports. Cem Gökçen 1, Bilge Burçak Annagür 2

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılı çocuklarda doğum sırası

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozuklugu Olan Çocukların Ailelerin Ağız Diş Sağlığı Hakkındaki Tutum ve Bilgileri

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Bir İlköğretim Okulunda Öğrenim Gören Çocuklarda Ruhsal Uyum Sorunları

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU TANILI ÇOCUKLARDA YAŞAM KALİTESİ: BİR GÖZDEN GEÇİRME

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılı Türk çocuklarında OROS-metilfenidatın etkinlik ve güvenilirliğinin değerlendirilmesi

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Araştırma Makalesi / Research Article

Vanderbilt Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Aile Değerlendirme Ölçeği Türkçe Uyarlama Çalışması

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile örtülü fiziksel istismar ve ihmal

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Transkript:

DERLEME Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Epidemiyolojisi Taciser UYSAL ÖZASLAN, a Öznur BİLAÇ b a Isparta Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Isparta b Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi, Manisa Yazışma Adresi/Correspondence: Taciser UYSAL ÖZASLAN Isparta Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi, Isparta, TÜRKİYE taciser1535@hotmail.com ÖZET Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri ile karakterize, çocukluk çağının en sık görülen psikiyatrik hastalıklarından birisidir. Dünyada yapılan çalışmalar gözden geçirildiğinde, okul çağı çocuklarında %0,2-%0,4 gibi çok düşük değerlerden %23,4-%27 gibi daha yüksek değerler arasında oldukça farklı prevalans oranları görülmektedir. Bazı araştırmacılar bozukluğun bir Amerikan hastalığı olduğunu, Amerikan toplumunda daha sık olan sosyal ve kültürel özelliklerden kaynaklanabileceğini ve dünyanın diğer bölgelerinde çok daha az sıklıkla görüldüğünü öne sürmektedir. Son yıllarda yapılan oldukça önemli iki meta analiz çalışmasına göre, DEHB nin tüm dünyadaki ortalama prevalansı %5,29 ve %5,9-7,1 olarak bulunmuş ve dünyada DEHB sıklığındaki büyük farklılıkların, temelde çalışmalarda kullanılan metodolojik özelliklerden olduğu gösterilmiştir. DEHB prevalans çalışmalarının az olduğu bölgelerden daha çok kapsamlı çalışma yapılmasına ihtiyaç olduğu açıktır. Bu yazıda DEHB epidemiyolojisinin literatür ışığında gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Anah tar Ke li me ler: Hiperaktivite ile birlikte dikkat eksikliği bozukluğu; epidemiyoloji ABS TRACT Attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) is one of the most common psychiatric disorder of childhood which is characterized by symptoms of inattention, hyperactivity and impulsivity. A huge variability in prevalence rates is detected among studies in the world, ranging from as low as 0.2%-0.4% to as high as nearly 23.4%-27%. Some researchers suggest that ADHD is largely an American disorder, perhaps stemming from social and cultural factors which are more common in American society and is much less prevalent elsewhere. The worlwide pooled prevalence of ADHD was estimated to be 5.29% and 5.9-7.1% according to two quite important metaanalytical reviews in recent years and these reviews suggest that the large variability of worldwide ADHD prevalence rates is associated with methodological differences among studies. It is obvious that the large scale epidemiological studies of ADHD are needed from the regions where ADHD epidemiology were less studied. The aim of this article is to review epidemiologic aspects of ADHD in the light of the literature. Key Words: Attention deficit disorder with hyperactivity; epidemiology :1-5 Copyright 2015 by Türkiye Klinikleri Epidemiyolojik çalışmalar belirli bir hastalığın toplumda dağılımını ve bu hastalıkla ilişkili faktörleri inceler. Hastalıkların erken tanı ve tedavisine yönelik sağlık stratejileri geliştirmede toplum sağlığına önemli yararlar sağlayan epidemiyolojik verilere ihtiyaç duyulmaktadır. 1 Çocuklarda görülen ruhsal bozuklukların saptanması, tedavi edilmesi ve önlenmesi bu yaş grubundaki mevcut sıkıntıların ortadan kaldırılması kadar erişkin yaşamdaki işlevselliğin arttırılması ve sorunların tekrarlanmaması açısından da önemlidir. 2 1

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), çocukluk çağında başlayan, kişinin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri ile karakterize olan, çocukluk çağının en sık görülen psikiyatrik bozukluklarından birisidir. 3 Son derece önemli akademik, sosyal ve psikiyatrik sorunlara yol açabilen ve olumsuz etkileri yaşam boyu sürebilen bir bozukluk olan DEHB Amerikan Psikiyari Birliği verilerine göre okul çağı çocuklarının %3-7 sinde görülmektedir. 3,4 Genel olarak DEHB nin yaygınlığı çocuklarda %3-10 olarak verilmekte ve benzer değerlendirme şekilleri kullanıldığı zaman farklı ülke ve ırklarda bozukluğun benzer oranlarda görüldüğü bilinmektedir. 4-6 Hem klinik örneklemde hem de epidemiyolojik örneklemde DEHB nin kızlara oranla erkeklerde daha sık görüldüğü saptanmıştır. Yapılan oldukça geniş örneklemli bir araştırmada DEHB nin erkeklerde kızlardan 2,5 kat fazla görüldüğü bildirilirken; 1978-2005 yılları arasındaki araştırmaların derlendiği bir meta analiz çalışmasında ise DEHB prevalansının erkeklerde kızlara göre 2,4 kat fazla olduğu gösterilmiştir. 5,7 Epidemiyolojik örneklemde erkek-kız oranı 3/1 iken; klinik örneklemde 9/1 olarak bildirilmiştir. 8 Bu farklılığın kızlarda dikkatsizliğin ve kognitif sorunların daha sık olmasından, davranışsal sorunlara erkeklerden daha az rastlanması nedeniyle tedavi başvuru sıklığının kızlarda daha düşük olmasından kaynaklanabileceği düşünülmüştür. 9 Yapılan araştırmaların çoğunda DEHB dikkat eksikliği baskın tipin diğer alt tiplere oranla daha sık görüldüğü; dikkat eksikliği baskın tipi sırasıyla DEHB kombine tip ve DEHB hiperaktivite-impulsivite baskın tipin izlediği saptanmıştır. Erkeklerde her 3 alt tipin kızlara oranla daha sık görüldüğü belirlenmiştir. Kızlarda DEHB dikkat eksikliği baskın tip diğer alt tiplere oranla daha sık görülmektedir. 10 DEHB epidemiyolojisi hakkında yapılan bir meta analiz çalışmasında; hiperaktivite- impulsivite baskın tip sıklığının okul öncesi dönem sonrasında azaldığı ancak dikkat eksikliği baskın tip sıklığının arttığı ve alt tipler arasında birbirine geçiş olabileceği bildirilmiştir. 11 DEHB ile sosyoekonomik sınıf arasındaki ilişki her ne kadar tam olarak açıklanamamış olsa da yüksek eğitim düzeyi olan ailelerin hastalık hakkındaki bilgi düzeylerinin ve tedaviye başvuru oranları daha yüksek olduğu bilinmektedir. 1 Aile işlevselliğinin bozuk olması, ailede psikiyatrik hastalık varlığı, zayıf arkadaş ilişkileri, kendine güven duygusunun zayıf olması, düşük akademik başarı gibi faktörler DEHB sıklığı ve uzun dönemde ortaya çıkabilecek sorunlarla ilişkili bulunmuştur. 1 DÜNYADA YAPILMIŞ ARAŞTIRMALARA AİT EPİDEMİYOLOJİK VERİLER Çocukluk çağının en sık görülen psikiyatrik bozukluklarından biri olan DEHB nin epidemiyolojisi konusunda tüm dünyada oldukça fazla araştırma yapılmıştır. DEHB nin sıklığının belirlenmesine yönelik araştırmalar tek tek göz önüne alındığında çalışmalardaki prevalans sonuçlarının %0,2, %0,4, %0,7, %0,9 gibi düşük değerlerden %19,8, %20,4, %23,4 ve %27 gibi yüksek değerler arasında bulunduğu görülmüştür. 1 Son yıllarda yapılan oldukça kapsamlı iki meta analiz çalışmasında DEHB nin tüm dünyadaki ortalama prevalansının %5,29 ve %5,9-7,1 olduğu gösterilmiştir. 5,11 Bu iki meta analiz çalışması sonucunda yazarlar, daha önce çok sayıda yapılmış olan çalışmalarda elde edilen birbirinden oldukça farklı DEHB prevalanslarının coğrafi ve ırksal farklılıklardan değil, temelde metodolojik özelliklerden kaynaklandığını belirtmişlerdir. 1,5,11 Çocuk ve ergenlerde tüm psikiyatrik bozuklukların sıklığının araştırıldığı 27 ülkeden 41 çalışmanın dâhil edildiği yeni bir meta analiz çalışmasında tüm dünyada ortalama psikiyatrik bozukluk sıklığı %13,4 olarak saptanmış, ortalama DEHB prevalansı %3,4 olarak bulunmuştur. 12 DEHB SIKLIĞI COĞRAFİK VE KÜLTÜREL FAKTÖRLERE BAĞLI MI? DEHB prevalans çalışmalarında birbirinden çok farklı sonuçlara rastlanması, özellikle Kuzey Amerika da yapılan çalışma sayısının ve oranların yüksek olması nedeniyle bazı yazarlar DEHB sıklığının coğrafik farklılardan olabileceğini ve bozukluğun Amerikan toplumuna özgü sosyal ve kültürel özelliklerden kaynaklanmış olabileceği görüşünü belirtmektedir. 13,14 Amerikan toplumunda hastalığın diğer toplumlara göre daha yaygın olup olmadığını araştırmak amacıyla yapılan bir çalışmada 1982 ve 2001 yılları arasındaki DEHB prevalans çalışmaları incelenmiştir. Bu araştırmada 20 si Amerikan toplumundan, 30 u ise Amerika nın dışında yapılmış olan toplam 50 araştırma aynı tanı sistemi kullanılarak yapılanlar kendi aralarında karşılaştırılarak (DSM-III, DSM-III-R, DSM-IV) değerlendirildiğinde DEHB nin Amerika dışı pek çok bölgede de en az Amerika kadar yaygın olduğunu bildirilmiştir. 6 Yapılan araştırmalarda DEHB prevalansındaki farklı sonuçların temelde metodolojik özelliklerden kaynaklandığı belirtilmekle birlikte, coğrafik bölge olarak Kuzey Amerika ve Avrupa arasında anlamlı farklılık olmadığı ancak bu iki kıta ile Orta Doğu ve Afrika arasında anlamlı farklılıkların bulunduğu belirlenmiştir. 1,5 Araştırmacılar bu farklılığın Orta Doğu ve Afrika da son derece az sayıda araştırma yapılmış olma- 2

sına bağlı olabileceğini düşünerek, tüm bu bulgularla birlikte DEHB epidemiyolojisinin daha da net olarak belirlenmesinde dünyanın tüm bölgelerinden iyi metodolojik yöntemlerle yapılmış araştırmalara gereksinim olduğunu önermişlerdir. 1,5 DEHB SIKLIĞINA ETKİ EDEN METODOLOJİK ÖZELLİKLER Son yıllarda yapılan oldukça geniş kapsamlı analiz çalışmaları ve bir gözden geçirme-güncelleme yazısında DEHB sıklığındaki farklılığın araştırmalarda kullanılan tanı sistemine, kullanılan yönteme, bilgi kaynağına ve tanısal şartların (bozulma ve en az iki alanda görülme) aranıp aranmadığına bağlı olduğu gösterilmiştir. 1,5,10,15 DEHB sıklığına ilişkin farklı sonuçların elde edilmesinde en önemli nedenlerden biri araştırmalarda farklı tanı sistemlerinin kullanılmış olmasıdır. DEHB sıklığı belirlenirken DSM-IV ölçütleri kullanıldığında en yüksek oranlar elde edilirken DSM-III-R ve ICD-10 ölçütleri temel alındığında daha düşük değerler elde edilmektedir. 1,5,6 Aynı örneklemin DSM-III-R ve DSM-IV e göre değerlendirildiği iki çalışmada, DSM-III-R ye göre elde edilen oranlar (%7,3 ve %10,9) DSM-IV ölçütleri uygulandığında (%11,4 ve %17,8) son derece artış göstermiştir. 16,17 Epidemiyolojik çalışmalarda klinik görüşme ve ölçeklerin değerlendirilmesi yöntemleri kullanılmaktadır. Sadece ölçeklerin değerlendirilmesi ile tanı konan çalışmalarda klinik değerlendirme yapılanlardan çok daha yüksek DEHB oranları elde edilmektedir. 18 Sadece ölçeklerle tanı konulan ve tek bilgi kaynağı kullanılan çalışmalara kıyasla daha fazla kaynaktan bilgi alınarak yapılan ve ölçeklerle değerlendirme sonrası klinik görüşme de yapılan çalışmalarda DEHB prevalansının daha düşük bulunduğu belirlenmiştir. 1,10 En iyi tahmin yöntemi (best estimated procedure) ise çocuğun klinik psikiyatrik değerlendirilmesini de içeren tüm bilgilerin deneyimli bir klinisyen tarafından değerlendirilerek tanı konulmasıdır ve en çok tercih edilen yöntemdir. 18 DEHB sıklığını araştıran çalışmalarda farklı sonuçların elde edilmesinin en önemli nedenlerinden birisi bozulma (impairment) ve en az iki alanda görülme tanı ölçütlerinin uygulanmasıdır. DEHB ölçütlerinin bozulmaya neden olacak kadar şiddetli olup olmadığı ve en az iki alanda görülüp görülmediği ölçütleri ele alındığında bu ölçütlerin değerlendirilmediği çalışmalara göre daha düşük DEHB sıklığı rakamları elde edilmektedir. 1,5,10,18 DEHB SIKLIĞI ARTIYOR MU? Çocukların 2001 ve 2010 yılları arasında tıbbi kayıtlarının incelendiği bir araştırmada 4-11 yaş aralığında 10 yıl içerisinde DEHB tanısı alan çocuklarda %24 oranında artış saptanırken; telefon kayıtlarına dayalı diğer bir araştırmada ise 2003-2007 yılları arasında yaşam boyu DEHB tanısı alan çocuklar karşılaştırıldığında oranlar %7,8 den, %9,5 e yükselmiş ve tanı alma oranındaki artış %21,8 olarak hesaplanmıştır. 19,20 DEHB tanı ve tedavi oranlarının arttığını bildiren bu çalışmalar bozukluğun prevalansında gerçek bir artış olup olmadığı sorularını düşündürmüştür. Polanczyk ve ark. tarafından yapılan 1985 ve 2012 yılları arasında yayınlanan toplum kökenli 135 araştırmanın dâhil edildiği, yayınlanma yıllarına göre DEHB sıklıklarının karşılaştırıldığı meta analiz çalışmasında yayınlanma yılı ile DEHB prevalansı arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır. Araştırmacılar DEHB tanı ve tedavi oranlarındaki artışın farkındalığın ve tedavi olanaklarının artmasına bağlı olabileceğini belirtmişlerdir. 15 TÜRKİYE DE YAPILIMIŞ ARAŞTIRMALARA AİT EPİDEMİYOLOJİK VERİLER Ülkemizde DEHB epidemiyolojisi alanındaki araştırmaların son yirmi yıl içinde yapıldığı dikkati çekmektedir. İstanbul da 7-9 yaş grubunda 620 ilkokul çocuğunu kapsayan iki aşamalı (tarama ve klinik görüşme), iki tanı yaklaşımı (kategorik ve boyutsal) temel alınarak ve iki bilgi kaynağından (ebeveyn ve öğretmen) yararlanılarak yapılan bir çalışmada DEHB sıklığı ebeveynin boyutsal yaklaşımı ile %6,2, ebeveyn ile klinik görüşme ile %5, öğretmenlerin DSM-III-R kriterlerini değerlendirmeleri ile %10,6 olarak bulunmuş ve duruma bağlı DEHB prevalansı ise %2,9 olarak saptanmıştır. 21,22 Sivas ilinde aile ya da öğretmen ölçeklerine göre tanı konularak gerçekleştirilen 1425 olgu ile yapılan bir çalışmada 6-15 yaş grubunda DEHB görülme sıklığı ise %8.1 olarak bildirilmiştir. 23 Trabzon ilinde 6-12 yaş grubunda 1226 ilkokul öğrencisinde aile ya da öğretmen ölçeklerine göre tanı konulan diğer bir çalışmada ise DEHB yaygınlığı %8,6 olarak bulunmuş ve erkek/kız oranı 3,5/1 olarak belirlenmiştir. 24 Güler ve ark. tarafından İstanbul da 7-14 yaş arası 3110 ilköğretim öğrencisinde aile ve öğretmen ölçekleriyle yapılmış başka bir araştırmada aile tarafından DEHB yaygınlığı %2,7-%9,6 aralığında ve öğretmen ölçeklerine göre ise %2-%10,1 olarak saptanmıştır. 25 Yine bu araştırmada DEHB nin düşük sosyoekonomik düzeyde anlamlı olarak daha sık görüldüğü olduğu ve SNAP-IV skorlarının erkeklerde kızlara göre daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir. 3

Ülkemizde DEHB sıklığı konusunda Ercan ve ark. tarafından yapılmış en kapsamlı çalışmalardan birinde ilkokul öğrencilerinde 2. sınıftan başlayarak iyi belirlenmiş ve yeterli sayıdaki bir okul örneklemiyle, iki kademeli değerlendirme (tarama yapılması sonrası olguların seçilmesi) yöntemiyle, DSM-IV tanı ölçütleri kullanılarak, yarı yapılandırılmış tanı görüşmesi kullanılarak (K-SADS), çocuk, ebeveyn ve öğretmenden bilgi alınarak, kısa WISC-R ile mental değerlendirme yapılarak ve bozulma kriteri göz önüne alınarak yapılan bu çalışmada DEHB prevalansı ilk yıl için %13,38, ikinci yıl için %12,53, üçüncü yıl için %12,22, dördüncü yıl için %12.55 olarak saptanmıştır. Çalışmanın ilk yılında DEHB tanısı konan olguların erkek/kız oranı 3,23/1 bulunurken; ikinci yılında tanı konan olgularda erkek/kız oranı 3,4/1 bulunmuştur. 26 Yine Ercan ve ark. tarafından yapılmış başka bir araştırmada ise epidemiyolojik çalışmalar için önerilen ölçütlerin çoğunu karşılayan; iyi belirlenmiş ve yeterli sayıdaki bir okul örneklemiyle, sene başı liste dikkate alınarak, tek aşamalı değerlendirme yöntemiyle, DSM- IV Tanı Ölçütleri kullanılarak, birebir yüz yüze çocuk ve ebeveynle yarı yapılandırılmış tanı görüşmesi yapılan (K-SADS-PL), DEYDB DSM-IV Değerlendirme Ölçeği, ÇDDÖ ve ÖBF ölçekleri, öğretmen ve ebeveyn ile görüşülerek bozulma (impairment) kriterleri kullanılarak DEHB sıklığı araştırılmıştır. 27 Bu araştırmada bozulma kriteri eklenmeden DEHB prevalansı %21,8, bozulma kriteri olarak öğretmen veya ebeveyn değerlendirmesi göz önüne alınırsa DEHB prevalansı %19,7 ve her iki ortamda da semptomlardan kaynaklanan bozulma saptanan olgular değerlendirildiğinde DEHB prevalansı %12,7 saptanmıştır. DEHB nin erkeklerde kızlara göre 2,8 kat daha fazla görüldüğü saptanmış ve cinsiyetler arasında istatistiksel olarak fark bulunmuştur. Araştırmada anne-baba eğitim düzeyi, medeni durum, sosyoekonomik düzey ile çocuktaki DEHB arasında ilişki saptanmıştır. DEHB tanısı alan olguların tanı almayan olgulara oranla; daha düşük sosyoekonomik kesimde yaşadıkları, anne-baba eğitim düzeylerinin daha düşük olduğu ve ebeveynlerinin boşanma oranlarının daha fazla olduğu belirlenmiştir. Ülkemizde aynı örneklemde yapılan boylamsal izlem çalışmasında bulunan sıklık değerleri (ilk yıl için %13,38, ikinci yıl için %12,53, üçüncü yıl için %12,22 ve dördüncü yıl için %12,55) ile bulunan değerin son derece uyumlu olması; farklı ülkelerde yapılan birçok araştırmayı içeren yakın zamanda yapılmış olan bir meta-analiz çalışmasında elde edilen ortalama (pooled) DEHB prevalans ile karşılaştırıldığında ülkemizde okul çağı çocuklarında DEHB prevalansının daha yüksek olduğunu düşündürmektedir. 26,27 Her iki çalışmada da bozulma kriterlerini de içeren oldukça sıkı tanısal prosedürler uygulandığından dolayı bu farklılık daha önemli hale gelmektedir. 1. Polanczyk G, Jensen P. Epidemiologic considerations in attention deficit hyperactivity disorder: a review and update. Child Adolesc Psychiatr Clin N Am 2008;17(2):245-60. 2. Ford T, Goodman R, Meltzer H. The British Child and Adolescent Mental Health Survey 1999: the prevalence of DSM-IV disorders. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2003; 42(10):1203-11. 3. Pliszka S; AACAP Work Group on Quality Issues. Practice parameter for the assessment and treatment of children and adolescents with attention-deficit/hyperactivity disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2007; 46(7):894-921. 4. American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. 4 th ed., text revision (DSM-IV-TR). Washington, DC: American Psychiatric Association; 2000. 5. Polanczyk G, de Lima MS, Horta BL, Biederman J, Rohde LA. The worldwide prevalence KAYNAKLAR of ADHD: a systematic review and metaregression analysis. Am J Psychiatry 2007; 164(6):942-8. 6. Faraone SV, Sergeant J, Gillberg C, Biederman J. The worldwide prevalence of ADHD: is it an American condition? World Psychiatry 2003;2(2):104-13. 7. Mental Health in the United States: Prevalence of Diagnosis and Medication Treatment for Attention-Deficit/Hyperactivity Disorder --- United States, 2003. MMWR Mortal Wkly Rep 2005;54(34):842-7 8. Polanczyk G, Rohde LA. Epidemiology of attention-deficit/hyperactivity disorder across the lifespan. Curr Opin Psychiatry 2007;20(4): 386-92. 9. Staller J, Faraone SV. Attention-deficit hyperactivity disorder in girls: epidemiology and management. CNS Drugs 2006;20(2):107-23. 10. Skounti M, Philalithis A, Galanakis E. Variations in prevalence of attention deficit hyperactivity disorder worldwide. Eur J Pediatr 2007;166(2):117-23. 11. Willcutt EG. The prevalence of DSM-IV attention-deficit/hyperactivity disorder: a meta-analytic review. Neurotherapeutics 2012;9(3): 490-9. 12. Polanczyk GV, Salum GA, Sugaya LS, Caye A, Rohde LA. Annual research review: A meta-analysis of the worldwide prevalence of mental disorders in children and adolescents. J Child Psychol Psychiatry 2015;56(3):345-65. 13. Anderson JC. Is childhood hyperactivity the product of western culture? Lancet 1996; 348(9020):73-4 14. Taylor E. Developing ADHD. J Child Psychol Psychiatry 2009;50(1-2):126-32. 15. Polanczyk GV, Willcutt EG, Salum GA, Kieling C, Rohde LA. ADHD prevalence estimates across three decades: an updated systematic review and meta-regression analysis. Int J Epidemiol 2014;43(2):434-42. 4

16. Baumgaertel A, Wolraich ML, Dietrich M. Comparison of diagnostic criteria for attention deficit disorders in a German elementary school sample. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1995;34(5):629-38. 17. Wolraich ML, Hannah JN, Pinnock TY, Baumgaertel A, Brown J. Comparison of diagnostic criteria for attention-deficit hyperactivity disorder in a county-wide sample. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1996;35(3):319-24. 18. Ercan ES. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunda Epidemiyolojik Veriler. Turkiye Klinikleri J Pediatr Sci 2010;6(2):1-5. 19. Increasing prevalence of parent-reported attention-deficit/hyperactivity disorder among children --- United States, 2003 and 2007. MMWR Mortal Wkly Rep 2010;59(44):1439-43. 20. Getahun D, Jacobsen SJ, Fassett MJ, Chen W, Demissie K, Rhoads GG. Recent trends in childhood attention-deficit/hyperactivity disorder. JAMA Pediatr 2013;167(3):282-8. 21. Mukaddes NM. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu: Tanı Ölçütleri, yapısı, sınıflandırma sistemindeki yeri. Nöropsikiyatri Arşivi 1993;30(1):226-31. 22. Mukaddes NM, Zoroğlu S, Kora M, Aydoğmus K. Symptoms and factor analysis results of attention deficit/hyperactivity disorder in Turkish children determined by teacher ratings. Nöropsikiyatri Arşivi 1998; 35:171-6. 23. Erşan EE, Doğan O, Doğan S, Sümer H. The distribution of symptoms of attentiondeficit/hyperactivity disorder and oppositional defiant disorder in school age children in Turkey. Eur Child Adolesc Psychiatry 2004; 13(6):354-61. 24. Gul N, Tiryaki A, Cengel Kultur E, Topbas M, Ak I. Prevalence of attention deficit hyperactivity disorder and comorbid disruptive behavior disorders among school age children in Trabzon. Bulletin of Clinical Psychopharmacology 2010;20(1):50-6. 25. Güler AS, Scahill L, Jeon S, Taşkın B, Dedeoğlu C, Ünal S, Yazgan Y. Use of Multiple Informants to Identify Children at High Risk for ADHD in Turkish School-Age Children. J Atten Disord 2014. pii: 1087054714530556. [Epub ahead of print] 26. Ercan ES, Kandulu R, Uslu E, Ardic UA, Yazici KU, Basay BK, et al. Prevalence and diagnostic stability of ADHD and ODD in Turkish children: a 4-year longitudinal study. Child Adolesc Psychiatry Ment Health 2013;7(1):30. 27. Ercan ES, Bilaç Ö, Uysal Özaslan T, Akyol Ardic U. Prevalence of psychiatric disorders among turkish children: the effects of impairment and sociodemographic correlates. Child Psychiatry Hum Dev 2015 Apr 7. [Epub ahead of print]. 5