ÖZEL EGE LİSESİ TÜRKÇE BÖLÜMÜ DERS NOTLARI EYLEMDE (FİİLDE) YAPI
EYLEMDE YAPI İş, oluş, hareket bildiren sözcüklere eylem denir. ÖRNEK: okumak, yazmak, çalışmak, gezmek, eğlenmek... Günlük yaşamda en az iki sözcükten oluşan eylemler de kullanılır. ÖRNEK: mutlu olmak, görünüvermek, geç kalmak, olamazdı, hoşuna gitmemişti...
Fiiller yapı bakımından üçe ayrılır: Eylemlerin Yapısı Basit eylem Türemiş eylem Birleşik eylem Kurallı Birleşik Eylemler Yardımcı Eylemle Kurulan Birleşik Eylemler Anlamca Kaynaşmış Birleşik Eylemler
BASİT EYLEM Yapım eki almamış, başka bir kelimeyle de birleşmemiş olan eylemlere basit yapılı eylem denir. Çekim eki alabilirler. ÖRNEK: geldim, yazacaksın, okumalılar, sevmeyeceğim
TÜREMİŞ EYLEM İsim ya da fiil köklerine yapım eki getirilerek türetilen eylemlerdir. Çekim eki alabilirler. ÖRNEK: sordurdum, rahatladık, görünmüşsünüz, çoğalacaklar
BİRLEŞİK EYLEMLER En az iki sözcüğün birleşmesiyle oluşan eylemlerdir. Birleşik eylemler kendi arasında üçe ayrılır. ÖRNEK: vazgeçmek, yardım etmek, hissetmek, kaybolmak, burun kıvırmak, gelebilirim, düşeyazdım
I. YARDIMCI EYLEMLE KURULAN BİRLEŞİK FİİLLER: (isim+fiil) İsim soylu bir sözcük ile bir yardımcı fiilin bir araya gelmesiyle oluşan birleşik fiillerdir. Bu tip birleşik eylemlerin kuruluşunda etmek, eylemek, olmak, kılmak, yapmak, bulunmak, düşmek eylemleri yardımcı eylem görevindedir. Bu fiillerde asıl anlam isim soylu sözcüktedir. Ad + Yardımcı fiil = Birleşik Fiil Pişman + ol (mak) = pişman oldum Gayret + etmek = gayret ettim
Yardımcı fiiller a) ETMEK: Evlat edinmek, rahmet eylemek, reddetmek, ifade etmek, yardımcı olmak, hitap etmek, rica etmek, yolcu etmek, yardım etmek, hak etmek, kaybolmak, sabretmek, hissetmek, halletmek, reddetmek, affetmek, terk etmek, söz etmek, yok etmek, devam etmek, mahvetmek, talan etmek, itiraz etmek, alay etmek, kabul etmek, telefon etmek, oyun etmek, göz etmek, not etmek, gevezelik etmek, boykot etmek, ikram etmek, inat etmek, sipariş etmek, takip etmek, razı etmek, park etmek, berbat etmek, merhamet etmek, hürmet etmek Gelenleri biz misafir edelim. Ben bir kere gidip rica ederim. Hep şikâyetçi olacağına biraz da şükret. Bu lüzumsuz işler beni hasta ediyor. Uzun uzun kendinden söz etti. Siz müracaat edin, reddedilirse başka bir yol deneriz.
Etmek yardımcı fiili bazı durumlarda yardımcı fiil olarak değil, asıl fiil olarak kullanılır. Bu durumda başlı başına bir anlam ifade eder. Güzelliğin on para etmez Bu bendeki aşk olmasa. (Aşık Veysel) Sözümü dinle, etme, eyleme, Ağam, ben ettim, sen etme! Bu elbise yüz bin lira eder. Bu ev söylendiği kadar etmez. ÖRNEK: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde etmek sözcüğü yardımcı eylem olarak kullanılmamıştır? A)Bu konuda ona ancak sen yardım edebilirsin. B)Evde yoktuk, misafirlerimizi yolcu etmeye gitmiştik. C)Bu ödülü çoktan hak ettiğini o da biliyordu. D)Bu tablo sence on bin lira eder mi? Yanıt:D
b) OLMAK: sahip olmak, tamir olacak, kaybolmak, hapsolmak, kahrolmak, memnun olmak, dost olmak, bir olmak, kör olmak, almış olmak, alır olmak, alacak olmak, gitmiş olmak, bulunmuş olmak, görülmüş olmak, gezer olmak, ölecek olmak, kahrolmak, söyleyecek olmak, mutlu olmak Sizin gelmeniz iyi oldu. Herkes yerinde sağ olsun. Biz de çok memnun olduk. Kıymetli eşyalar arada kaybolmuş.
Olmak da yalnız başına fiil olarak kullanılabilir. Bu durumlarda olmak kendisi bir anlam ifade eder. Olay bölgesinde bir patlama daha olmuş. Yarın bu saatlerde Konya da olacağız. Yemek henüz olmamış. Uyan artık sabah oldu. Bir kız çocukları daha oldu. Saat sekizde burada olun. Elbisesi güzel ama bana olmaz. Ben hep sizin yanınızda olacağım. Yarın aynı saatte burada olun. Bu yaz ekinler erken oldu. Evimizin bir de bahçesi olmalı. Bahçedeki meyveler henüz olmadı. Şimdi bizim köyde kirazlar olmuştur. Benim de bazen hayallere daldığım olmuştur.
c) KILMAK: mecbur kılıyor, namaz kılmak, zorunlu kılmak Bu konuda yönetim bizi yetkili kıldı. Verilen hüküm icra kılındı. Denetim konusunda yetkili kılındı. Bizi bu seçime mecbur kılıyor. Kerem kıl, gedana ey sultan-ı dil. Sözü etkili kılmak için sözcükleri iyi seçmek gerekir. Günümüzde kılmak yardımcı eylemi pek kullanılmaz. Kılmak yerine etmek kullanılmaktadır.
d) EYLEMEK: sabreylemek, hasta eylemek, alt eylemek, rahmet eyledi, seyreylemek, Gönül sabreyle, sabreyle, Neylerse güzel eyler. Sonra elin kolun bağlanıp seyreylersin. Eylemek yardımcı fiili de daha çok eski metinlerde karşımıza çıkmaktadır. Bunu yerine de etmek yardımcı eylemi kullanılmaktadır.
e) BUYURMAK: Fikrimizi söylemek için müsaade buyrun. Nasıl emir buyrulursa öyle yaptırırız. Günümüzde buyurmak fiili yardımcı fiil olarak pek kullanılmamaktadır. Yerini daha çok etmek yardımcı fiiline bıraktığı söylenebilir. f) BULUNMAK: yapmış bulunmak, olmuş bulunmak, gitmiş bulunmak g) YAPMAK: banyo yapmak, spor yapmak.. h) DÜŞMEK: hasta düşmek, yorgun düşmek, bitap düşmek..
UYARI: Birleşik fiilin oluşması sırasında yardımcı eylemden önceki ad soylu sözcük, birleşik eylem yaparken ses kaybına ya da ses türemesine uğruyorsa yardımcı eylem bitişik; herhangi bir ses değişimine uğramıyorsa yardımcı eylemden ayrı yazılır. (Emir etmek) emretmek, (neşir etmek) neşretmek, (af etsek) affetsek, (şükür etmek) şükretmek, (seyir eyledim) seyreyledim, (his ettiği) hissettiği, (zan ederim) zannederim, (sabır etmek) sabretmek, (red etmek) reddetmek, (bahis etmek) bahsetmek, hapsolmak (hapis olmak... Gayret etmek, terk edecek, ifade etmek, mutlu olmak, memnun olmak, yardımcı olmak, muhtaç oldu, arz etmek, söz etmek, iyi oldu, var olmak...
UYARI: Etmek, eylemek, olmak, kılmak fiillerinin yardımcı eylem olabilmesi için: a)kendilerinden önce gelen ad soylu sözcüklerle birlikte eylemlilik bildirmesi, b)kendilerinden önce gelen ad soylu sözcüklerin, adın durum ekiyle çekime girmemesi gerekir. Örnek: Seninle tanıştığıma memnun oldum. Saat sekizde burada olun. Elbisesi güzel ama bana olmaz. Bu elbise yüz bin lira eder. Ben hep sizin yanınızda olacağım. Yarın aynı saatte burada olun. Bu yaz ekinler erken oldu. Evimizin bir de bahçesi olmalı.
II. KURALLI BİRLEŞİK ( ÖZEL BİRLEŞİK) FİİLLER: (fiil+fiil) Bu gruba giren birleşik fiiller, iki fiilin bir birleşmesinden oluşur. Görebilmek, yapıvermek, bakakalmak, düşeyazmak... Bu tür eylemlerde asıl anlam ilk sözcüktedir. İkinci sözcük, ilk eyleme yeterlik, tezlik, sürerlik, yaklaşma anlamlarından birini kazandırır. Özel birleşik eylem olarak da adlandırılan bu eylemler mutlaka birleşik yazılır.
1.YETERLİK FİİLİ Eylem kök ve gövdelerine -e bilmek getirilerek yapılır. fiil + -ebilmek = Birleşik Fiil Yaz + -abilmek = yazabilmek Koşabilmek, yüzebilmek, bakabilmek, yapabilmek, çıkabilmek, yürüyebilmek... Yeterlilik fiili eklendiği asıl fiile gücü yetme, başarma, izin verme, olasılık anlamları katar.
Gücü yetme, başarma anlamı: Bu soruları hepiniz cevaplayabilirsiniz. Herkes kendi derdini söyleyebilir. Buradan tek başına bile gidebilir. Bu yemeği bitirebiliriz. Bu yükü taşıyabilirim. ( gücü yetme) İhtimal, olasılık anlamı: Bu yaz İzmir e gidebilirim. Yarın bizi de çağırabilirler. Türkiye belki savaşa katılabilir. İki güne kadar gelebilirim. Yarın burada olmayabilirim. Az sonra fırtına çıkabilir. İzin verme anlamı: Dışarı çıkabilirsin Pencereyi biraz açabilir miyim? İçeri girebilir miyim? Ders bitti çıkabilirsiniz.
Yeterlik Birleşik Eylemin Olumsuzu: Yeterlik eyleminin olumsuzu yapılırken bil eylemi düşer, onun yerine me olumsuzluk eki kullanılır: Bulamadım, göremedik, okuyamadı, çalışamadık Bu eylemin olumsuzu da cümleye gücü yetme anlamı katar. Onun yüzüne bakamam. Soruyu kimse çözemedi. Çok aradım ama bulamadım. Bazı durumlarda olumsuzluk eki me ile,bil- eylemi birlikte kullanılır: Bu tür örneklerde gücü yetme ve olasılık anlamı birlikte kullanılır. Sizi bir daha göremeyebilirim. Bu soruyu o da çözemeyebilir. O bizimle gelmeyebilir. O bizimle gelemeyebilir. Uyarı: Yeterlilik fiilinin olumsuzu ile geniş zamanın olumsuz şekli birbirine karıştırılabilir.
2.TEZLİK FİİLİ Eylem kök ve gövdelerine i vermek getirilerek yapılır. fiil + -(i)vermek = yaz + ıvermek Çözüvermek, koşuvermek atlayıvermek, yazıvermek, bakıvermek, çıkıvermek, alıvermek, kayboluvermek, yakalayıvermek... İkinci fiil birinciye tezlik, çabukluk, birdenbirelik anlamı katar: Birden karşımıza çıkıverdi. Biz otururken içeri giriverdi. Cevabı sorulunca kitabı açıverdi. Çocuk duvardan aşağı kayıverdi. Önemsizlik, önem vermeme anlamı da katar: Atıver şunları dışarı. Babana söyle de alıversin. İçeri bakıver, gelmişler mi? Ne olacak, bir gün daha geliversin? Masayı da sen temizleyiver.
Tezlik eyleminin olumsuzu iki türlü yapılır: a)olumsuzluk eki me vermek fiilinden sonra getirilir: Açıvermemek, gelivermemek, b)olumsuzluk eki me asıl eylemden sonra getirilir: Açmayıvermek, gelmeyivermek.. Cümleye her zaman yaşanan durumların ansızın ortadan kalktığı anlamını verir. Her gün tam zamanında çalan zil çalmayıverdi. Otobüs zamanında gelmeyiverdi. Her gün uyuyan çocuk uyumayıverdi.
3.SÜRERLİK FİİLİ Eylem kök ve gövdelerine -egelmek, -ekalmak, - edurmak, -e görmek getirilerek yapılır. fiil + -e gelmek + kalmak+ durmak Sür + -e gelmek = süregelmek Bak+ -a kalmak = bakakalmak Git + -e durmak =gidedurmak Olagelmek, yalvaragörmek, isteyegörmek, istemeyegörmek; yapadurmak, gidedurmak, oynayadurmak; bakakalmak, şaşakalmak, gidekoymak, oturakoymak, alıkoymak, durup durmak, gezip durmak, koşup durmak... Sürerlik eylemi eklendiği asıl eyleme asıl eylemdeki işin kesintisiz devam ettiği anlamı katar.
ÖRNEK: Söylediklerin karşısında donakaldım. Yıllardır söylenegelir bu şarkı. Doğrusu, ben de bu olaya şaşakaldım. Küçük Hasan trenin arkasından bakakaldı. Kırlarda koşup zıplayan çocuklara bakakaldım. Ormanda yolumuzu kaybedince öyle kalakaldık.
4.YAKLAŞMA FİİLİ Eylem kök ve gövdelerine -eyazmak getirilerek yapılır. fiil + -e yazmak Öl + -e yazmak = öleyazmak Düş+ -e yazmak= düşeyazmak Yaklaşma eylemi, eklendiği asıl eyleme az kalsın, yaklaşma anlamı katar. Taşa takıldım, düşeyazdım. Susuzluktan öleyazdım. Yüzme bilmediğim için boğulayazdım. Yaşlı adam, ayağı kayınca düşeyazdı. Soğuktan donayazdık. Kolum kırılayazdı.
5.İSTEKLENME FİİLİ Bir fiilin kök ve gövdesine -eceği gelmek ya da -esi gelmek fiili getirilerek yapılır. İkinci fiil birinci fiile istek duyma anlamı kazandırır. fiil+ -eceği gelmek ağlayacağı gelmek fiil+ -esi gelmek göresi gelmek, göreceği gelmek O dürüst adamı alnından öpesim geldi. Gönlümü yare salasım geldi. 6.BEKLENMEZLİK FİİLİ Bir fiilin kök veya gövdesine -eceği tutmak ek ve fiili getirilerek yapılır. İşin, oluşun istenmeden, beklenmeden yapıldığını anlatır. fiil + -eceği tutmak Evlendir+ eceği tuttu Öfkeleneceği tutmasın mı? Kızını evlendireceği tutmuş. Bugün gideceği tuttu. Orada kalacağı tuttu. Bizimle gezeceği tuttu. Nedeni yokken öfkeleneceği tuttu.
3. ANLAMCA KAYNAŞMIŞ BİRLEŞİK FİİLLER: İsim soylu bir sözcük ya da sözcüklerle bir fiilin bir araya gelip birleşmesiyle oluşur. Birleşme sırasında birleşik fiil oluşturan sözcüklerin en az biri, bazen de hepsi kendi anlamının dışında kullanılır. Boy ölçüşmek, ileri sürmek, ağır basmak, başvurmak, ağzını bıçak açmamak, elinde tutmak, kulağına gelmek
a) Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller: İki ya da daha çok sözcüğün bir deyim oluşturmadan kalıplaşmasıyla ortaya çıkan bir birleşik eylem çeşididir. Birleşik fiilin oluşması sırasında yalnız fiil kendi anlamından uzaklaşabilir: karşı çıkmak, meydana gelmek,hoş görmek, söz istemek, yardım almak, yorgun düşmek, azar işitmek Zavallı buralarda çok eziyet çekti. Yapılanlara dayanamayıp hasta düştü. Bu garip fikirleri kim ileri sürüyor. Bu teklife herkesin aklı yattı. Elemanlara yol verildi. Çalışmalarda bir hayli yol alındı. Bana annemden azar işittireceksin.
Birleşik fiili oluşturan sözcüklerden hem isim hem de fiil kendi anlamından uzaklaşmış olabilir: Alıkoymak, varsaymak, öngörmek, vazgeçmek, elvermek, aşermek, başvurmak Şartlarımız elvermiyor. Taşınmaktan vazgeçmiş. Sizin gelmeyeceğinizi varsaydık. Bir dilekçe ile hemen başvurdum.
b) Deyimleşmiş Birleşik Fiiller: Anlamca kaynaşmış fiillerin bir bölümü de deyim özelliği gösterir. Hasta düşmek, göz atmak, göz süzmek, göz çıkarmak, kafa patlatmak, kan ağlamak, bel bağlamak, can vermek, avucunu yalamak, çile doldurmak, ağzını açmamak, baş koymak, dili tutulmak, çam devirmek, küplere binmek, bir dediğini iki etmemek, aradan çıkarmak... O derece üzülmüş ki ağzını bıçak açmıyor. Birazcık yüz bulursa her gün rahatsız eder.
Cümlede deyimi oluşturan sözcüklerin tümü bir bütün oluşturur. Deyim yüklem görevi üstlendiğinde deyimi oluşturan bütün sözcükler yüklem olarak gösterilir. Bütün gün çalışmış yorgun düşmüştük. Yaşama dört elle sarılmalıyız. Çocuk bütün gün ağzını açmadı. Adam boş atıp dolu tuttu.