Bölgesel Kalkınma ve STK lar



Benzer belgeler
ANKARA KALKINMA AJANSI.

YENİ BÖLGESEL KALKINMA YAKLAŞIMI VE KALKINMA AJANSLARI: KARACADAĞ KALKINMA AJANSI ÖRNEĞİ

Sosyal Kalkınmada Kalkınma Ajanslarının Rolü: İZKA Deneyimi

GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI BİLGİLENDİRME SUNUMU

PROGRAM YÖNETİMİ BİRİMİ 2009 YILI FAALİYET RAPORU

AVRUPA OTOMOTİV PAZARI 2014 YILI OCAK AYINDA %5 ARTTI.

KALKINMA AJANSLARI ve

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu , Eskişehir

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi 2014 Mali Verileri

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK KALKINMA AJANSI. Bursa-Hessen Ekonomi Günü

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

Erasmus+ OKUL DEĞERİNİ BİLİN!

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

YATIRIMLAR Yatırımların Sektörel Dağılımı a) Mevcut Durum

TEST REHBER İLKELERİ PROGRAMI ULUSAL KOORDİNATÖRLER ÇALIŞMA GRUBU 26. TOPLANTISI (8-11 Nisan 2014, Paris)

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

NİLÜFER KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ

2010 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI FAALİYETLERİ (1 Ocak-31 Aralık 2010)

AB 7.Çerçeve Programı Bilgi Bölgeleri Alanı. Selda Ulutaş Araştırma Potansiyeli ve Bilgi Bölgeleri Ulusal İrtibat Noktası

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... TABLOLAR LİSTESİ... BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜRKİYE

YEREL YÖNETİMLERDE STRATEJİK PLAN ve UYGULAMA ÖRNEKLİ PERFORMANS ESASLI BÜTÇE. Dr. Ali İhsan ÖZEROĞLU Hatice KÖSE

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

TEMİZ ÜRETİM (EKO-VERİMLİLİK) ALANINDA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR & ENDÜSTRİYEL SİMBİYOZ KONUSUNDA ÜSTLENİLEBİLECEK ROLLER

Anket`e katılan KOBİ lerin ait olduğu branş 10,02% 9,07% 5,25% 3,10% Enerji sanayi. Oto sanayi. Gıda sanayi. Ağaç sanayi. İnformasyon teknolojisi

Madde 3 - (1) Bu Yönetmelik; 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 76 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

KALKINMA AJANSLARINA VE 5449 NO LU KALKINMA AJANSLARININ KURULUŞU, KOORDİNASYONU VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNA İLİŞKİN BİLGİ NOTU

AVRUPA BİRLİĞİ NİN TÜRKİYE DE DESTEKLEDİĞİ BAZI HİBE PROGRAMLARI

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

Avrupa Birliği Nedir?

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

Mardin Batman Siirt Şırnak

Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK

Ambalaj Atığı Yönetiminde Sanayinin Sorumluluğu. Mete İmer 2011 Atık Yönetimi Sempozyumu Side, Antalya,

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

ÖZGÜN FİKİRLERİNİZİ PROJELENDİRELİM

2. Gün: Finlandiya Maliye Bakanlığı ve Birimleri

KONAK KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ARTEV ENTELEKTÜEL VARLIK YÖNETİMİ İSTANBUL SANAYİ ODASI SUNUMU 30 MART 2012

Bölgesel Kalkınma Aracı Olarak Hibe Mekanizmaları

Turizm Sektörü Aralık 2018

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

Jeotermal Seracılık Stratejilerinin Geliştirilmesi Projesi.

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

Cumhuriyet Halk Partisi

2009 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI. 08 Aralık 31 Aralık 2009

AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ

Hibe Programını Uygulayan Kuruluş. Türkiye İş Kurumu , Avrupa Birliği Bakanlığı. Sivil Toplum Geliştirme Merkezi

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

SEiSMiC TÜRKİYE ULUSAL AĞI

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12) EKİM 2015 TARİHLERİNDE ANKARA DA YAPILACAKTIR.

KÜRESEL KRİZLERİN YEREL YÖNETİMLERE ETKİLERİ. Erol KAYA

Müjgan Şan. Bilişim Enstitüleri, Ulusal Girişimler ve Proje Finansman Araçları

Sosyal politika çerçevesi neden önemli?

KADIN DOSTU KENTLER - 2

HABER BÜLTENİ Sayı 28

Yeni üretim hattı ile kapasite artısı aylık ve yıllık ciromuzda en az %20'lik artış sağlanmıştır.

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

OECD TARIMSAL POLİTİKALAR VE PİYASALAR ÇALIŞMA GRUBUNUN 63. TOPLANTISINA KATILIM

AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE ÖZEL OKULLAR Murat YALÇIN > muratmetueds@yahoo.com

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Enerji Verimliliği: Yüzde 50 Çözüm

AB de Sosyal Güvenlik Politikası Oluşturma

Türkiye de Çevre Yönetimi için Kurumsal Kapasitenin Geliştirilmesi Projesi

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

ANKARA KALKINMA AJANSI

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

T.C. TRAKYA KALKINMA AJANSI 2009 YILI FAALİYET RAPORU

Bir Belediyede Yönetişim Yapılanması. Gürcan Banger

KOBİ LERDE SEKTÖR ve ÖLÇEK BAZINDA İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ: Türkiye - Avrupa Birliği Karşılaştırması

İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

Avrupa Çevre Ajansı. kimiz ne yapıyoruz ve nasıl yapıyoruz. Avrupa Çevre Ajansı

Bölgesel kalkınmada BKA ların genel görünümü

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar

MARDİN YDO 2011 YILI 6 AYLIK FAALİYET BRİFİNGİ

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI

ADANA SANAYİ ODASI MECLİS TOPLANTISI

1 Şekil-1. TEPE (Şubat 2016 Şubat 2017) 1

2011'de enerji güvenliği meselesine nasıl bakalım?

Pazar AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ. Ekim 2018

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

Valiliklerde AB İşleri için Kapasite Oluşturulması Projesi Sertifikalı AB Uzmanlığı Eğitim Programı Dr. Derya ÇAĞLAR

Transkript:

Dr. İlhan KARAKOYUN Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Bölgesel Kalkınma ve STK lar 1. Giriş Küreselleşme süreci, ekonomik kalkınma ve bölgesel gelişmenin öncü ve itici güçleri olarak yerel ve bölgesel dinamiklerin önemini arttırmış ve kalkınma anlayışında bölgesel kalkınma yaklaşımı ön plana çıkmaya başlamıştır. Bunun sonucu olarak yerel/bölgesel birimler, küresel rekabet açısından birer ekonomik aktör konumuna gelmiştir. Stratejik planlama anlayışıyla yerel kaynaklarını ve potansiyellerini harekete geçirerek belirli sektörlerde uzmanlaşan, diğer bölgelerden farklılaşan ve yatırımcılar için en cazip koşulları sunan bölgelerin, dünya ekonomisinde de diğer bölgelerle karşılaştırıldığında birtakım üstünlük ve rekabet avantajları elde ettikleri gözlemlenmektedir. Şüphesiz, bu üstünlük ve avantajların elde edilmesi kendiliğinden ortaya çıkan birer olgu olmayıp bölgedeki kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) işbirliği ve güç birliği yaparak belirli strateji ve politikalar doğrultusunda organize olmaları ve ortak hareket etmelerinin bir sonucudur. Ülkemizde, planlı ekonomik kalkınma anlayışının benimsendiği 1960 lı yıllardan beri, bölgesel gelişmeye ve bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının giderilmesine özel bir önem verilmiştir. Dünyadaki ekonomik konjonktüre paralel olarak ülkemiz ekonomisi de büyük değişim ve dönüşümler geçirmiştir. 1980 lerden itibaren ülkemizde hızlı bir dışa açılma, ekonomi politikalarında yapısal dönüşüm ve uluslararası piyasalara entegre olma süreci yaşanmıştır. Ancak, elde edilen bütün kazanımlara rağmen, ülkemizde bölgeler Bölgesel Kalkınma Ajansları, merkezi hükümet ve yerel yönetim ana yapısının dışında, çoğunlukla yumuşak politika araçlarını entegre biçimde kullanarak yerel iktisadi kalkınmayı destekleyen, bölgesel bazda yerleşik, kamu tarafından finanse edilen kurumlar olarak tanımlanmaktadır. 38

makale arası ve bölge içi gelişmişlik farklılıkları bugün de önemli bir ekonomik ve sosyal sorun olarak varlığını sürdürmektedir. Günümüzde, geri kalmış bölgelerimizin yerel kaynak ve potansiyellerinin harekete geçirilerek istihdam düzeylerinin arttırılması, işsizliğin azaltılması ve rekabet güçlerinin geliştirilmesi suretiyle bölgeler arası ve bölge içi ekonomik ve sosyal gelişmişlik farklılıklarının azaltılması ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi ülkemizin temel öncelikleri arasındadır. Bu öncelikler doğrultusunda, yerel katılımı arttıracak, ortak girişim alanlarını geliştirecek ve yerel ekonomik gelişmeye yerel aktörlerin ortak katılımını düzenleyecek yeni yerel yönetişim modelleri ile kurumsal yapılara ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacı karşılamak düşüncesiyle ülkemizde oluşturulan kurumsal yapıların başında bölgesel kalkınma ajansları gelmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye de bölgesel kalkınma yaklaşımındaki değişimin bir sonucu olarak kalkınma ajanslarının kuruluşu ile birlikte bölgesel kalkınmada STK ların katkı ve katılımını değerlendirmektir. Bu değerlendirme için, kalkınma ajanslarının karar ve danışma organlarında STK nın temsil durumu incelenmiştir. 2. Yeni Bölgesel Kalkınma Yaklaşımı Bölgesel veya yerel kalkınma; sınırları belli bir alanın/bölgenin kapasitesini artırmak ve bu bölgede yaşayanların yaşam kalitelerini ve ekonomik geleceklerini iyileştirmek olarak tanımlanabilir. Bu tür bir tanım, Dünya Bankası, BM, OECD gibi küresel örgütler ile akdemisyenler ve uygulamacılar atarafından genel kabul gören bir tanımlamadır (Clark, Huxley ve Mountford, 2010). Bilindiği gibi, II. Dünya Savaşına kadar devam eden dönemde, kalkınmada devletin rolü ön plana çıkmıştır. Bu dönemlerde, devlet eliyle yapılan büyük yatırımlar sayesinde istikrarlı bir ekonomik büyüme sağlanmıştır. Dolayısıyla, yapılan yatırımlarla bölgeler arasındaki eşitsizlikler en az seviyeye inmiştir. Fakat, bu olumlu tablo savaşın patlak vermesiyle sona ermiştir. 1960 lı yıllarda uygulanan standartlaşmış teşvik sisteminin esas alındığı devlet destekli Keynezyen bölgesel politikalar, dünyada az gelişmiş bölgede istihdam ve geliri arttırmasına yardımcı olsa da, gelişmiş bölgelere kıyasla verimliliği arttırmada etkili olamamıştır (Tutar ve Demiral, 2007). 1970 li yıllarda ise, özellikle az gelişmiş ülkelerin ekonomileri dış şoklara karşı korumasız olduğu için kısmen başarı sağlanan girişimler de başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Daha önce de belirtildiği gibi, artan küreselleşme eğilimi, ekonominin önündeki ulusal engelleri ortadan kaldırırken, aynı zamanda, kamunun ekonomideki rolünün azalması sonucunu doğurmuştur. Bu süreçte devletin ekonomideki denetim olanakları sınırlandığı gibi, özelleştirme uygulamalarıyla özel sektörün hareket alanı giderek genişlemiştir. Bunun sonucu olarak, kalkınma paradigmalarıda da önemli değişim ve dönüşümler yaşanmıştır. Yeni bölgesel kalkınma olarak değerlendirilen bu yaklaşım içsel büyüme modeline dayanmaktadır (Dedeoğlu ve Sertesen, 2011: 2). Yeni yaklaşımda, bölgeler arası eşitsizliklerin azaltılmasında, bölgelerin potansiyelleri ve sahip oldukları varlıklarının değerlendirilmesi önem kazanmaktadır. Yeni bölgesel kalkınma yaklaşımında; organizasyon açısından, bölgesel nitelik ve yarı özerk yapı; strateji olarak yerel büyümenin güçlendirilmesi ve bölgeler arası rekabet; politika araçları olarak yumuşak, seçici Küreselleşme ve dünyada yaşanan ekonomik ve sosyal değişimlerin etkisiyle, klasik merkeziyetçi ve hiyerarşi esasına dayanan yönetim biçimlerinin yerini çok düzelmli/aktörlü yönetişim yaklaşımı almaktadır. ve proaktif araçlar (ağ oluşturma, danışmanlık, eğitim vb) öne çıkmaktadır (Halkıer, 2006). Yeni bölgesel kalkınma yaklaşımının en önemli özelliklerinden biri, yerel kalkınmanın kurumsal yapısıyla ilgilidir. Bu kurumsal yapıda merkezi hükümet temsilcileri, meslek kuruluşları, odalar, sendikalar, STK lar, özel sektör temsilcileri. vb rol oynamaktadır. Ancak bu birimlerin arasında koordine olmaması halinde, çıkar çatışmaları ortaya çıkabilmektedir. Bu çatışmaların önüne geçecek kurum olarak Bölgesel Kalkınma Ajansları gündeme gelmiştir (Apalı, 2009: 8-10). 3. Dünyada ve Avrupa da Kalkınma Ajansları Bölgesel Kalkınma Ajansları, merkezi hükümet ve yerel yönetim ana yapısının dışında, çoğunlukla yumuşak politika araçlarını entegre biçimde kullanarak yerel iktisadi kalkınmayı destekleyen, bölgesel bazda yerleşik, kamu tarafından finanse edilen kurumlar olarak tanımlanmaktadır (Halkıer, 2006: 17). Bölgesel Kalkınma Ajansları, II. Dünya Savaşı öncesinde bölgesel farklılıkları gidermek ve bölgesel kalkınmayı hızlandırmak için geliştirilmiş bir modeldir. İlk Bölgesel Kalkınma Ajansı,1933 yılında ABD de Tennesse Valley Authority (TVA) adı altında kurulmuştur. 39

Sürdürülebilir bir bölgesel kalkınma için iyi işleyen bir yerel kalkınma sistemine ihtiyaç vardır. Yerel kalkınma sistemi, ekonomik ve sosyal kalkınma ve gelişme için kamu ve özel sektör ile STK ın işbirliği ve koordinasyonuna dayanmaktadır. Avrupa da kalkınma ajanslarının kuruluşu, II. Dünya Savaşı sonrası döneme rastlamaktadır. Bu dönemde, ajanslar, savaşın yıkıcı etkilerini ortadan kaldırmak sanayideki gerilemeyi önlemek amacıyla kurulmuştur. Ajanslara, yıkılan şehir ve bölgelerin yeniden geliştirilmesi görevi verilmiştir. Bu dönemde, ajanslar, savaşın yarattığı acil durumu ortadan kaldırmak amaçlı kısa vadeli çözüm aracı olarak düşünülmüştür (Clark, Huxley ve Mountford, 2010). Avusturya, Belçika, Fransa ve İrlanda da 1950 li yıllarda; Almanya, İngiltere, İtalya ve Hollanda da 1960-70 li yıllarda; Yunanistan, İspanya, Finlandiya ve Danimarka da 1980 li yıllarda oluşturulmuştur (Arslan, 2008). Birçok Avrupa ülkesinde 1990 larda AB nin artan etkinliği ve rekabet edebilirliği artırmaya yönelik bölgesel kalkınma fonları sayesinde Bölgesel Kalkınma Ajanslarının sayısı hızla artmıştır. Bu dönemde AB tarafından Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Litvanya, Letonya, Polonya, Portekiz, Slovakya, İsveç ve Ukrayna gibi ülkelere Bölgesel Kalkınma Ajansı kurmaları için öneride bulunulmuş, ajansların kuruluş aşamasında finansman ve uzman desteği sağlanmıştır (Karaarslan, 2008). Günümüzde ulusaltı düzeyde kalkınma stratejilerinin belirlenmesi ve uygulanması açısından oldukça popüler organizasyonlar olarak görülen kalkınma ajanslarının sayısı konusunda da net bir rakam verilememektedir. Ancak, büyüklükleri, kuruldukları bölgelerin ölçekleri, fonksiyonları ve kuruluş gerekçeleri açısında farklılık gösterse de, dünyada 15.000 i ve Avrupa ülkelerinde 200 ü aşkın kalkınma ajansı bulunmakta ve her geçen gün yeni ajanslar kurulmaktadır (Clark, Huxley Ve Mountford, 2010). 4. Türkiye de Kalkınma Ajansları Ülkemizde, planlı ekonomik kalkınma anlayışının benimsendiği 1960 lı yıllardan beri, bölgesel gelişmeye ve bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının giderilmesine özel bir önem verilmiştir. Hazırlanan bütün kalkınma planlarında bölgeler arası dengesizliklerin giderilmesi öncelikli alanlardan biri olmuş; bölgesel gelişmenin hızlandırılması ve bölgeler arası gelişmişlik farklarının giderilmesi amacıyla bölgesel gelişme planlarının yanı sıra, yatırım teşvikleri, kalkınmada öncelikli yöre (KÖY) politikaları, organize sanayi bölgeleri (OSB) ve küçük sanayi siteleri (KSS) ile kırsal kalkınma projeleri gibi çeşitli kalkınma araçları kullanılmıştır. Küreselleşme ve Türkiye nin AB ye üyelik süreçleri, ülkemizdeki bölgesel kalkınma anlayış ve yaklaşımını değiştirmiştir. Bu değişimin etkisiyle, bölgesel düzeyde rekabet edebilirliğin artırılması, yeni ve yerel yönetişim mekanizmalarının geliştirilmesi, bölgesel eşitsizlikleri giderici yeni ve farklı araçların kullanılması gereği Türkiye nin siyaset ve ekonomi gündeminin ön sıralarına tırmanmaya başlamıştır. Küresel eğilimlerin ve AB üyelik sürecinin de etkisiyle 2006 yılında TBMM de kabul edilen 5449 sayılı Kanun ile DPT tarafından yapılan İstatistiksel Bölge Birimleri Sınıflandırmasına dayanılarak toplam 26 bölgede Kalkınma Ajansları kurulmuştur. Ajansların kuruluşunda, Türkiye nin AB ne katılım sürecinin itici gücü yadsınamaz (Reeves, 2006). Kalkınma Ajanslarının kuruluş amacı; kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak ve yerel potansiyeli harekete geçirmek suretiyle, ulusal kalkınma plânı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu olarak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak tır. Başka bir ifadeyle, kalkınma ajanslarına yüklenen misyonu iki başlık altında toplamak mümkündür: bölgenin rekabet edebilirliğini arttırmak ve bölgeler arası eşitsizlikleri gidermek. 5. Kalkınma Ajanslarında Yönetim ve STK lar Küreselleşme ve dünyada yaşanan ekonomik ve sosyal değişimlerin etkisiyle, klasik merkeziyetçi ve hiyerarşi esasına dayanan yönetim biçimlerinin yerini çok düzelmli/ aktörlü yönetişim yaklaşımı almaktadır. Yeni yaklaşım ile birlikte ulusal kurumların yanında, uluslararası kurumlar, bölgeler ve iller farklı yönetişim alanları olarak gündeme gelmektedir. Bu durum, kaynakların tahsisi ve karar verme mekanizmaları noktasındaki merkezi hükümetlerin belirleyici rollerini azaltmaktadır. Bunun yerini daha yatay ilişkilerin olduğu ve daha katılımcı mekanizmalar almaktadır. Bu nedenle, kamu hizmetlerinin yürütülmesi sürecinin yerinden tasarlanması ve uygulanması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır (Dedeoğlu ve Sertesen, 2011; Halkıer, 2006). Günümüzde, yerel kalkınmanın yönetişimi için kamu, sivil toplum ve özel sektör arasındaki işbirliği 40

makale önemli bir araç olarak değerlendirilmektedir. Klasik merkezden yönetim ile bu işbirliğini gerçekleştimek olanaklı gözükmemektedir. Apolitik yapılarıyla, kalkınma ajansları, bu işbirliği ve koordinasyonu sağlayabilecek ve buna süreklilik kazandırabilecek örgütler olarak değerlendirilmektedir (Clark, Huxley ve Mountford, 2010). 5449 sayılı Kanun da, kalkınma ajanslarının organları; Kalkınma Kurulu, Yönetim Kurulu ve Genel Sekreterlik şeklinde belirlenmiştir. Ayrıca, bölge illerinde Genel Sekreterliğe bağlı Yatırım Destek Ofisleri kurulacağı öngörülmüştür. Kalkınma Kurulu; Bölgesel gelişme hedefine yönelik olarak; bölgedeki kamu kurum ve kuruluşları, özel kesim, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve yerel yönetimler arasında işbirliğini geliştirmek ve ajansı yönlendirmek için kurulmuştur. Ajansın kurulduğu illerin dengeli şekilde temsilini sağlayacak yapıda, en fazla yüz üyeden oluşan Kurul, Ajansın tavsiye ve danışma organıdır. Yönetim Kurulu; Ajansın karar organıdır. Tek ilden oluşan bölgelerde vali, büyükşehir belediye başkanı, il genel meclisi başkanı, sanayi odası başkanı, ticaret odası başkanı ile kalkınma kurulu tarafından özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşlarından seçilecek üç temsilciden; birden fazla ilden oluşan bölgelerde il valileri, büyükşehir belediye başkanları veya büyükşehir olmayan illerde il merkez belediye başkanları, il genel meclisi başkanları ve her ilden birer kişi olmak kaydıyla ticaret ve sanayi odası başkanlarından oluşur. Yönetim kurulun başkanı Vali dir. Yatırım Destek Ofisleri; Bölge illerinde, Yönetim Kurulu Kararı ile biri koordinatör olmak üzere, en çok beş uzmandan oluşan yatırım destek ofisleri teşkil edilir. Ülkemizde kurulan kalkınma ajansları modelinde sivil toplum kuruluşlarına da yönetim ve danışma organlarında temsil ve katılma olanağı tanınmıştır. İstanbul, Ankara ve İzmir dışında her bölge en az iki ilden oluşmaktadır. Bu bölgelerde kurulan kalkınma ajanslarının karar organı olan yönetim kurullarında herhangi bir STK (Vakıf, Dernek, Sendika, Cemiyet, Kent Konseyi) temsilcisi bulunmamaktadır. Bu bölgelerde, kamu kurumu niteliğinde kuruluşlar olarak Ticaret ve Sanayi Odalarının temsilcileri yönetim kurullarında yer almaktadır. Grafik 1: Kalkınma Kurullarının Yapısı Tek ilden oluşan bölgelerde (İstanbul, Ankara ve İzmir) ise, yönetim kurulunda yer alacak üç üye, kalkınma kurulu tarafından özel kesim ve/veya sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri arasında seçilmektedir. Halihazırda, İzmir Kalkınma Ajansı nın Yönetim Kurulu nda, Batı Anadolu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı; Ankara Kalkınma Ajansı nın Yönetim Kurulu nda da, Kariyer Danışmanlığı ve İnsan Kaynaklarını Geliştirme Derneği nin Genel Sekreteri üye olarak görev yapmaktadır. Ajansın tavsiye ve danışma organı olan Kalkınma Kurullarında ise, STK (Vakıf, Dernek, Sendika, Cemiyet, Kent Konseyi) temsilcileri bulunmaktadır. Ülkemizde 26 bölgede kurulan kalkınma ajanslarının danışma organları olan Kalkınma Kurullarının yapısı ve bu Kurul içindeki STK ların oranına aşağıdaki grafikte yer verilmiştir. Türkiye deki 26 Bölgede bulunan Kalkınma Kurullarında % 27 lik payla en yüksek temsile sahip olan kesim kamu kurum ve kuruluşlarıdır. Bunları, % 20 lik payla STK lar ve % 18 ile meslek kuruluşları takip etmektedir. Yerel Yönetimler ise, % 17 lik bir paya sahiptir. Kalkınma Kurullarında STK ların temsili bölgelere göre farklılık göstermektedir. Bölgelere göre Kalkınma Kurullarında bulunan STK oranı aşağıdaki grafikte yer almaktadır. Yukarıdaki grafikten de görüldüğü gibi, bölgelerin gelişmişlik düzeyi artıkça, Kalkınma Kurullarındaki STK temsili de artış göstermektedir. Nitekim, STK ların en yoğun olarak Kalkınma Kurulunda yer aldığı illerin başında % 48 lik oranla İstanbul Genel Sekreterlik; Genel sekreterlik Ajansın icra organıdır. Genel sekreterliğin ve yatırım destek ofislerinin en üst amiri genel sekreterdir. Genel Sekreter, Yönetim Kurulu na karşı sorumludur. 41

Etkin bir yerel ve bölgesel Grafik 2: Bölgelere Göre Kalkınma Kurullarında Bulunan STK Oranı (%) kalkınma için karar alma ve uygulama süreçlerinin daha fazla yerelleştirilmesi ve bu süreçlere yerel aktörlerin ve dinamiklerin daha fazla katılması gerekmektedir. gelirken, bunu % 39 ile Ankara ve % 28 ile Çukurova (Adana ve Mersin) takip etmektedir. İzmir ise, % 25 lik oranla 4 ncü sırada yer almaktadır. Kalkınma Kurullarında STK temsilinin en az olduğu bölgeler ise; % 8 ile Van-Bitlis-Muş-Hakkari Bölgesi, % 10 ile Mardin-Batman-Şırnak-Siirt ve Kars-Ardahan-Ağrı-Iğdır Bölgeleridir. 6. Değerlendirme ve Sonuç Günümüzde, yerel ve bölgesel kalkınmanın önemi ve gerekliliği yadsınamaz. Sürdürülebilir bir bölgesel kalkınma için iyi işleyen bir yerel kalkınma sistemine ihtiyaç vardır. Yerel kalkınma sistemi, ekonomik ve sosyal kalkınma ve gelişme için kamu ve özel sektör ile STK ın işbirliği ve koordinasyonuna dayanmaktadır. 2000 li yıllardan itibaren gerçekleştirilen reformlarla önemli bir yapısal dönüşüm sürecine giren ülkemizde kurulan Kalkınma Ajansları, 21 inci yüzyılda potansiyelinin farkına varmış ve gelişen bir Türkiye için küresel rekabette önemli roller üstlenebilecek birimlerdir. Kalkınma Ajansları uygulamasıyla Türkiye de bölgesel gelişme politikalarının belirlenmesi ve uygulanmasında yeni bir mekanizma oluşturulmuştur. Bu kurumların aynı zamanda kamu yönetimi açısından da bir yenilik olduğu açıktır. Yapıları ve nitelikleri itibariyle ne tam kamu ne özel, ne merkezi ne yerel, ne tam kalkınma bankası ne tam kalkınma ajanı konumundadırlar (Dedeoğlu ve Sertesen, 2011: 13). Bölgesel kalkınmada yeni kurumsal yapılardan biri olan kalkınma ajansları, bölgelerde ortak çalışma kültürünün gelişmesine katkıda bulunabilir. Bu yönüyle ajanslar, bölge aktörlerinin, bölgenin gelişmesi, kalkınması ve rekabet gücünün arttırılması yönündeki ortak hedeflerinin tespit edilmesi ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için atılacak adımların belirlenmesi açılarından bölgelerin ortak akıl platformu haline gelebilir. Ancak, bütün bu olumlu düşüncelere ve iyi niyetli çabalara rağmen, Türkiye halen merkeziyetçi yönetim yapısını büyük ölçüde korumakta ve devletin merkezi bürokratik yapısı yerele yetki devri konusunda isteksiz davranmaktadır. Bu nedenle, etkin bir yerel ve bölgesel kalkınma için karar alma ve uygulama süreçlerinin daha fazla yerelleştirilmesi ve bu süreçlere yerel aktörlerin ve dinamiklerin daha fazla katılması gerekmektedir. Bu yapıldığı takdirde, hem etkin ve hızlı karar alınması, hem de yerel gereksinimlere daha uygun politikaların geliştirilmesi mümkün olabilecektir. Etkin ve verimli bir yerel katılım için de sağlıklı ve derinliği olan bir sivil toplumun varlığı yadsınamaz. KAYNAKÇA APALI, Ali. (2009). Bölgesel Kalkınma Ajansları ve İzmir Kalkınma Ajansı Örneği, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kayseri: Erciyes Üniversitesi S.B.E. / ARSLAN, G. E. (2008). Türkiye Açısından Bölge Kalkınma Ajansları Uygulamasının Değerlendirilmesi, Ekonomik Yaklaşım, C. 19, Özel Sayı, ss. 165-182. / CLARK,G., J. HUXLEY ve D. MOUNT- FORD (2010). Organising Local Economic Development: The Role of Development Agencies and Companies, Paris: OECD Publications. / DEDEOĞLU, E. ve S. SERTESEN (2011). Yeni Nesil Bölgesel Planlama Deneyimi Üzerine Bir Yönetişim Çerçevesi Önerisi, Ankara: TEPAV Yayını, http://www.tepav.org.tr/upload/files/1302293855-7.yeni_nesil_bolgesel_planlama_ Deneyimi_Uzerine_Bir_Yonetisim_Cercevesi_Onerisi.pdf, 14.08.2011. / DPT (2010). Kalkınma Ajansları İçin Bölge Planı Hazırlama Kılavuzu, Ankara: Devlet Planlama Teşkilatı. / HALKIER, H. (2006). Bölgesel Kalkınma Ajansları ve Çok Düzlemli Yönetişim: Avrupa Perspektifi, Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Ankara: TEPAV ve ODTÜ Mimarlık Fakültesi Yayını, ss. 17-28. / KARAARSLAN, G. (2008). Avrupa Birliği ve Türkiye de Bölgesel Politikalar ve Kalkınma Ajansları. Ankara: Ankara Üniversitesi. / REEVES, T. (2006). AB ve Türkiye de Bölgesel Kalkınma, Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Ankara: TEPAV ve ODTÜ Mimarlık Fakültesi Yayını, ss. 39-48. / TUTAR, F. ve M. DEMİRAL (2007). Yerel Ekonomilerin Yerel Aktörleri: Bölgesel Kalkınma Ajansları, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, C. 2, S. 1, ss. 65-83. 42