ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN AMENAJMAN PLANLAMA MODELLERĠNĠN ĠNCELENEREK, ÇAĞDAġ PLANLAMA TEKNĠKLERĠ ĠLE KARġILAġTIRILMASI



Benzer belgeler
ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

Faydalanmanın düzenlenmesi

Ormancılıkta Planlama kavramı, Planlama sistemleri ve Yaklaşımları

ORMAN AMENAJMANI SEÇME ORMANLARINDA ANLAMA -XI hafta

AMENAJMAN YÖNTEMLERİ

ORMAN AMENAJMANI Uluslararası Ormancılık 2. Hafta



SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-4. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA AMAÇLARI VE ANA İLKELERİ

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-1. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR. 2.Hafta ( )

TÜRKİYE ORMANLARI VE ORMANCILIĞI

ORMAN AMENAJMANI Orman Envanteri 4-5. Hafta

TRAKYA ORMAN ALANLARİ İLE ORMANLARIN AĞAÇ SERVETİ DEĞİŞİMİ ÜZERİNE BİR İNCELENME

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Orman İdaresi ve Planlama Dairesi Başkanlığı TÜRKİYE ORMAN VARLIĞI

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER

SİLVİKÜLTÜRÜN TEMEL İLKELERİ. Doç. Dr. Zafer YÜCESAN

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-2. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞ NÜN

6. Meşcerede Yaş. İstatistiksel olarak, meşceredeki tüm ağaçların yaşlarının ortalaması o meşcerenin ortalama yaşı ya da yaşı olarak kabul edilir.

ORMAN AMENAJMAN PLANLARI YAPIMI VE REVİZYONU, HARİTA FOTOGRAMETRİ İLE UYDU GÖRÜNTÜLERİNDEN ORMANCILIK AMAÇLARI DOĞRULTUSUNDA YARARLANMA

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ORMAN VARLIĞI

Sürdürülebilir Orman Yönetimi(SOY); ürünün sürdürülebilir olduğu ormancılık faaliyetleridir 3

Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI

Ağaçlandırma Tekniği (2+1) Bahar yarıyılı Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

ORMAN AMENAJMANI. Optimal Kuruluş 6/7.Hafta. Emin Zeki BAŞKENT KTÜ Orman Fakültesi. Şubat 2006, Trabzon, EZB

GIS ORTAMINDA HARİTA OGM ORMAN İDARESİ VE PLANLAMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI

ORMAN AMENAJMANI. Münferit Planlama 12.Hafta. Emin Zeki BAŞKENT Selahattin KÖSE KTÜ Orman Fakültesi. 2013, Trabzon, SK-EZB

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-7. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

AMENAJMANININ TEMEL ESASLARI ( Güz Yarıyılı)

ORMAN YOLLARININ UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE PLANLANMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ

TOHUM. Pof. Dr. İbrahim TURNA

TÜBİTAK 107 G Proje Sonuçları

AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR

Normal (%) Bozuk (%) Toplam (Ha) Normal (%)

2. Karışımın Ağaç Türleri Meşcere karışımında çok değişik ağaç türleri bulunur. Önemli olan, ağaçların o yetişme ortamı özelliklerine uyum gösterip

ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) I. Bölüm

Dolaylı Yöntem (Yaş/Üst boy-bonitet)

Prof.Dr. Mehmet MISIR

Ormancılıkta Planlama kavramı, Planlama sistemleri ve Yaklaşımları

Silvikült Temel Esasları

ORMANLARIMIZ ve ORMANCILIĞIMIZ OLASI İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİNE KARŞI DİRENEBİLİR Mİ?

8. Meşceredeki yapısal değişim Meşcere geliştikçe onu oluşturan ağaçların büyümesi, gelişmesi, türlerin varlığı, bulunma oranı vb özellikler de

KIRGIZİSTAN CUMHURİYETİ ORMANCILIK COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMİ TEKNOLOJİSİ

T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Bu işletme şekli karışık meşcerelerin gençleştirilmesinde kullanılan silvikültürel teknikleri içermektedir.

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma Projesi MEVCUT VE POTANSİYEL YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHALARI İÇİN YÖNETİM PLAN MODELİ GELİŞTİRME

KAYNAĞI ÜLKE İÇİNDEN SAĞLANAN PROJELER

Bu Plan; Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hatt irketi (BTC) Çevresel Yat m Program n n finansman ile Türkiye Ormanc k Kooperatifleri Merkez Birli i (OR-KOOP)

ORMAN AMENAJMANI. Optimal Kuruluş 6/7.Hafta. Emin Zeki BAŞKENT KTÜ Orman Fakültesi. Şubat 2015, Trabzon, SK/EZB

Aksi durumda yabacı bir bölgeden getirilen ırk/ırklar o yöreye uyum sağlamış yerel ırklarla polen alışverişine giriştiklerinde genetik tabanda

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12)

Ağaçlandırma Tekniği. Prof. Dr. İbrahim TURNA

ORMANCILIK UYGULAMALARI I Dersi Orman Amenajmanı Uzungöl Uygulaması (2016-Güz) ( )

T.C ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ORMANCILIK UYGULAMALARI I Dersi Orman Amenajmanı Uzungöl Uygulaması (2016-Güz)

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)


İklim Değişikliğine Bağlı Olarak Ormancılıkta Kullanılabilecek Sürdürülebilir Orman İşletmeciliği Ölçüt ve Göstergeleri

KÖPRÜLÜ KANYON MİLLİ PARKI BALLIBUCAK SERİSİ NİN KONUMSAL ve ZAMANSAL DEĞİŞİMİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İNCELENMESİ

Orman İşletmesi Amaçları

3. ORMAN YOLLARININ ÖNEMİ

YGS Yönetimine Ormancılık Perspektifinden Bakmak. (Ormancılıkta Yaban Hayatına Yer Vermek) II. Bölüm TÜBİTAK 107 G 029

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-3. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER


Tohum ve Fidanlık Tekniği. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

Optimal Kuruluşun Ortaya Konması

SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN YÖNETİMİNDE YERELLİK VE EKOSİSTEM ÖZELLİKLERİNİN ÖNEMİ

Prof.Dr. Mehmet MISIR

Rio Zirvesi. Bölgesel Süreçler

YÖNETMELİK. ç) Araştırma ormanı mühendisliği: Araştırma ormanı ile ilgili faaliyetleri yürütmekle görevli mühendisliği,

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

Tohum Bahçeleri. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

Fonksiyonlara göre dağılım

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

SİLVİKÜLTÜRÜN TEMEL ESASLARI, METOTLARI, TEDBİRLERİ, SİLVİKÜLTÜR PLANLARININ YAPIMI VE SİLVİKÜLTÜR TEKNİKLERİNİN UYGULANMASI

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

AMENAJMANIN TEMEL ESASLARI ENVANTER ( GÜZ YARIYILI) Prof.Dr. Mehmet MISIR

Avrupa Birliği Taşkın Direktifi ve Ülkemizde Taşkın Direktifi Hususunda Yapılan Çalışmalar

ORMAN İDARESİ VE PLANLAMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET İÇİ EĞİTİM DERS NOTLARI

AVRUPA DA ORMANLARIN KORUNMASI BAKANLAR KONFERANSI (MCPFE)

ARAZİ KULLANIM PLANLAMASI

ÖNSÖZ ŞEKİL LİSTESİ TABLO LİSTESİ

Transkript:

ÜLKEMĠZ ORMANCILIĞINDA UYGULANAN ORMAN AMENAJMAN PLANLAMA MODELLERĠNĠN ĠNCELENEREK, ÇAĞDAġ PLANLAMA TEKNĠKLERĠ ĠLE KARġILAġTIRILMASI Abbas ġahin (Orman Yüksek Mühendisi BaĢmühendis) Adres: Orman Bölge Müdürlüğü 25.Orman Amenajman BaĢmühendisliği Maslak / Ġstanbul Tel : 0 212 262 77 09 / 2416 e- mail : naisahin @yahoo.com. ÖZET Ülkemizdeki orman amenajmanının tarihsel gelişimi kısa olarak açıklandıktan sonra, planlı dönemden günümüze orman amenajmanı uygulamaları anlatılmıştır. Bu uygulamalar anlatıldıktan sonra uygulamada karşılaşılan sorunlar ayrıntılarıyla incelemede verilmiştir. Son bölümde ise özellikle Rio Deklerasyonu sonucunda ormancılık alanında meydana gelen gelişmeler incelenmiş ve bizlerin bu alanda neler yapması gerektiği ortaya konulmuştur. 1. TÜRKĠYE DEKĠ ORMAN AMENAJMANININ TARĠHSEL GELĠġĠMĠ 1.1. Cumhuriyet Dönemi Öncesi Türkiye de düzenli ormancılığın temelleri, Orman Amenajmanı nın kuruluş tarihi olarak belirtilen 1917 den 60 yıl önce, 1857 yılında atılmıştır. 1914 yılında, Avusturya dan H. VEITH adlı bir müşavir davet edilmiş ve kendisi özellikle Amenajman Organizasyonu ve mevzuatı ile meşgul olmuştur. Bu nedenle VEITH; Türkiye Orman Amenajmanı nın kurucusu olarak bilinmektedir(evcimen,1978). İlk Orman Amenajman Yasası 1917 yılında; İlk Orman Amenajmanı Yönetmeliği de 1919 yılında çıkarılmıştır. Türkiye de ilk Amenajman Planı nın hazırlanması tarihi ise, 1918 yılıdır. JUDEICH Metodu na göre hazırlanmış bulunan bu Amenajman Planı, 5 Avusturyalı, 7 Türk olmak üzere, 12 Orman Mühendisi tarafından düzenlenmiştir(eraslan ŞAD,1993). EVCİMEN, Cumhuriyet dönemine kadar olan ormancılık tarihini dört aşamaya ayırmış ve bunları; I. Düzenli ormancılığın başlangıcından önceki (1299 1856), II. Düzenli ormancılığın Fransız uzmanları tarafından başlatıldığı ve yerleştirildiği (1856 1878), III. Ormancılık çalışmalarının sadece Türk Ormancıları tarafından sürdürüldüğü (1878 1914), IV. Ormancılığımıza Avusturyalı uzmanlar tarafından yeni bir yön verildiği ve planlı işletmeciliğin başlatıldığı (1914 1923), dönemler olarak tanımlamıştır. Orman Amenajmanı, ormancılık tarihi içerisindeki yerini planlı işletmeciliğin başladığı tarihle birlikte almaya başlamıştır. 1

1.2. Cumhuriyet Dönemi Bu devrin ormancılık açısından en önemli olayı, 1937 yılında ilk olarak Orman Yasası nın çıkarılmasıdır. Orman Amenajmanı açısından kronolojik olarak aşağıdaki gelişmeler yaşanmıştır(eraslan ŞAD,1993). I. 1917 tarihli Orman Amenajman Yasası, 1924 yılında yenilenmiş ve Orman Amenajman çalışmaları buna göre yürütülmüştür. II. 1937 tarihli Orman Yasası çıktıktan sonra, yeni Amenajman Yönetmeliği, ancak 1941 yılında çıkarılmıştır. III. 1941 yılında çıkarılan Amenajman Yönetmeliği yürürlükten kaldırılarak, 1944 yılında yeni bir Amenajman Yönetmeliği uygulamaya konulmuştur. Bu yönetmeliğin amacı, en az masraf yaparak, en kısa süre içinde devlete ait tüm ormanların amenajman planlarının düzenlenmesidir. Bu amaç dört yıl gibi kısa bir sürede gerçekleştirilmiştir. Bu planların,sıhhati de oldukça düşüktür. Ancak, Türkiye de ilk defa olarak tüm ormanların aynı esas ve yöntemlerle Amenajman Planlarının düzenlenmesi işi tamamlanmıştır. IV. 1952 yılında Amenajman Yönetmeliği değiştirilmiştir. V. 1955 yılında Amenajman Yönetmeliği yeniden değiştirilmiştir. Eskiye kıyasla daha ileri hüküm ve esasları kapsayan bu yönetmelikle, amenajman çalışmaları 1963 yılına kadar sürdürülmüştür. 1962 yılında kurulan Devlet Planlama Teşkilatı nca, ülke kalkınma planları hazırlanmış, buna bağlı olarak Ormancılık Sektörüne de belirli amaç ve görevler verilmiştir. Bunları gerçekleştirmek üzere, tüm ormanların modern metotlarla ayrıntılı amenajman planlarının hazırlanması istenmiştir. Bu işin 10 yıl içerisinde bitirilmesi öngörülmüştür. Hazırlanan program çerçevesinde 1964 yılında başlanan bu planlama, 1973 yılında bitirilmiştir. VI. Planlı dönemdeki çalışmalarda elde edilen deneyimlerle, uygulamada karşılaşılan güçlüklerin, revizyon devresinde giderilmesi için, 1973 tarihli Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesine, Uygulanmasına ve Yenilenmesine Dair Yönetmelik uygulamaya sokulmuştur. Günümüzde, Orman Amenajman Planları, 6831 Sayılı Orman Yasası na dayanarak 1991 yılında uygulamaya giren Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesi, Uygulanması, Denetlenmesi ve Yenilenmesi Hakkında Yönetmelik esaslarına göre gerçekleştirilmektedir. Bundan önceki yönetmeliğe göre önemli değişiklikler içermesine rağmen dünyada son dönemde meydana gelen değişim ve gelişmelere (özellikle Rio Deklerasyonu sonrası) uyumlu olabilmesi için yenilenmesi zorunlu hale gelmiştir. 2

2. PLANLI DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE ORMAN AMENAJMANI Orman Amenajmanı ; Ormancılığa konu olacak plan ünitelerinde sahip bulunulan doğal koşullar çerçevesinde ormanların teknik ve ekonomik yönden planlanması, bu planın uygulanmasının izlenerek denetimini ifade etmektedir(eraslan ŞAD,1993). Orman Amenajman bilimi, sahibi, sınırları ile idare ve işletme amaçları bilinen ormanları düzenleyip ve planlamaktadır. Ülkemizde ormanların tümüne yakının sahibi devlet olduğu için mülkiyet ve sahiplilik konusunda sorun yaşanmamaktadır. Fakat, ülke ormanlarının sınırlandırılması işlemi tamamlanmadığı için planlama konusunda önemli sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. Ayrıca, 1991 yılında uygulamaya giren Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesi, Uygulanması, Denetlenmesi ve Yenilenmesi Hakkında Yönetmelik devlet ormanlarının idare ve işletme amaçlarının tayin yetkisini Orman Bakanlığı na bağlı Orman Genel Müdürlüğü ne vermiştir. Buna rağmen ormanların fonksiyonları ve buna bağlı olarak idare ve işletme amaçları kabul edilebilir gösterge ve değişkenlere bağlı olarak tespit edilmemiştir. İdare ve işletme amaçlarının belirsizliği de planlamacı açısından önemli bir kısıt oluşturmaktadır. Yürürlükteki Orman Yasasına göre; İdare ve İşletme Amaçları yönünden orman alanları; 1- Koruma Ormanları, 2- Üretim Ormanları, 3- Milli Park Alanları olarak üç grupta değerlendirilmiştir. Günümüz koşullarında bu amaçlar toplumun ve doğal yaşamın isteklerini yeterince karşılamamaktadır. Orman Amenajmanı çalışmaları planlı dönemle birlikte önemli aşamalar sağlamasına rağmen bu en temel öğelerinden bazılarından yoksun bir şekilde yoluna devam etmektedir. Planlı dönemden günümüze kadar uygulanan planlama modelleri aşağıda açıklanmıştır. Orman Amenajmanı bakımından orman formları; Aynıyaşlı (Maktalı) ve Değişikyaşlı (Seçme) ormanlar olarak ikiye; işletme şekilleri bakımından ; Koru, Baltalık ve Korulu Baltalık ormanları olmak üzere üçe ayrılır(ogm,1991). Ormanlar ve ormanlaştırılacak alanlar; sürekli ve planlı olarak işletilmek üzere, plan ünitelerine ayrılır. Plan ünitesi; Tabii, coğrafi, idari ve mülki sınırlarına göre, müstakil sınırlı ve amenajman planlı, idari ve teknik iş bütünlüğü sağlaması gözetilen bir orman kompleksidir. Plan ünitesinin ormanlık alanları, en çok işletme şefliği sınırlarını kapsayacak büyüklükte olur(ogm,1991). Plan ünitesi; uygulanacak teknik müdahaleler ile envanter, kayıt, hesap ve kontrol işlerine temel teşkil eden, mümkün olduğu kadar arazinin topoğrafik yapısına ve mevcut tabii ve sun i hatlara dayanan ve ayrımında gözetilmesi gerekli faktörler gözönünde tutularak sabit sınırlı, plan ünitesinin parçalarını teşkil eden bölme lere ayrılır. Bölme, farklı meşcere tipi sahalarını kapsaması halinde bölmeciklere ayrılır(ogm,1991). 3

Ormanın bugünkü (aktüel) kuruluşunu, tespit edilen ilkeler ve amaçları gerçekleştirecek optimal kuruluşa götürmek üzere, ormandan alınacak hasılatın miktarını, yerini ve yılını kararlaştırmak için yararlanmanın düzenlenmesinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yararlanmanın düzenlenmesi ülkemiz ormancılığında yaş sınıfları ve çap sınıfları metodu olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilmiştir. 2.1. YaĢ Sınıfları Metodu Şayet kesim objesi bir ağaç topluluğu ve kesim alanı ya da adına makta denilen bir orman alanını kapsıyorsa, böyle ormanlara aynıyaşlı orman veya maktalı orman denir. Maktalar genellikle ormanı oluşturan ağaç türlerinin idare süresi, idare ve işletme amaçları ile işletme şekli, yetişme ortamı faktörleri... vb. etkenlere göre saptanmaktadır. Makta sayısı ve büyüklüğü de, orman alanı, idare süresi ve periyot uzunluğuna göre değişmektedir (ERASLAN ŞAD,1993). Aynıyaşlı ormanlarda düzenleme unsurları, yaş ve alan dır. Plan ünitesinin aynıyaşlı koru ormanı halinde işletilmesi kararlaştırıldıktan sonra, yaş sınıfları metodunu uygulayabilmek için; a. Gerekli verilerin toplanması ve değerlendirilmesi b. Meşcere tanıtım tablosu ve silvikültür planının hazırlanması, c. Aktüel kuruluşun saptanması, d. Normal kuruluşun ortaya konulması, e. Plan ünitesinde aktüel ile normal (optimal) kuruluşun karşılaştırılması, f. Plan ünitesinde aktüel kuruluşun normal (optimal) kuruluşa yaklaştırılması olanakları, g. Son hasılat kesim planının düzenlenmesi ve etasının saptanması, h. Ara hasılat kesim planının yapılması, ı. Kesim haritasının düzenlenmesi gerekmektedir. Bu metod da hasılat; periyodik gençleştirme alanlarından alınacak son hasılat etası ile periyodik gençleştirme alanları dışında kalan alanlardan elde edilecek olan ara hasılat etasından oluşmaktadır. Ülke ormanlarının 12 877 174,6 hektarlık kısmı yaş sınıfları metoduna göre işletilen maktalı koru ormanlarıdır. Bu alanın 6 679 799,2 hektarı verimli koru ormanı olarak planlanmıştır. Üretime konu maktalı ormanların hektardaki ortalama serveti 153,1 m³, hektardaki ortalama yıllık artım miktarı ise 3,986 m³ tür. (DPT,2001). Aynıyaşlı ormanlarda uygulanan yaş sınıfları metoduna yönelik en temel eleştiriler; a. İdare sürelerinin kısa olması, b. Ormanların fonksiyonlarının belirlenmemiş olması ve ormanların çok büyük bir kısmının üretim amaçlı kullanılması, c. İdare ve işletme amaçlarının belirlenmemiş olması, d. Gençleştirme alanlarının çok geniş olması ve buna bağlı olarak gençleştirme alanlarındaki başarısızlık ve planın uygulamadaki yetersizliği, 4

e. Üretim ormanlarında, bir meşcere tipi için belirlenen bakım etası plan ünitesinin tümünde aynı miktarda alındığı için uygulamada sorun çıkarması şeklinde ifade edilmektedir. 2.2. Çap Sınıfları Metodu Kesim objesi tek ağaç, kesim alanı da ormanın tüm alanı ise, düzenli müdahaleler neticesinde oluşan bu forma Değişikyaşlı Orman Formu denir. Değişikyaşlı ormanlar farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Münferit Değişikyaşlı Kuruluş ; Burada ağaçlar arasında, üst üste tabakalanma sözkonusudur. Bu tarz ormanlarda genellikle bir sahada, henüz çimlenmiş fideden, kesim çağına kadar olan gençlik, sırıklık, direklik ve ağaçlık çağındaki fertler bir arada yer almaktadır(eraslan ŞAD,1993). Değişikyaşlı ormanlar, üst üste dört sosyolojik sınıfla (gençlik, gelişme, yaşlanma, ihtiyarlama) temsil edilmektedir. Bu ormanlarda düzenleme unsuru olarak yaş ve alan değil; çap, çap sınıfı, ağaç sayısı ve göğüs yüzeyi gibi unsurlar önem taşımaktadır. Bu nedenle değişikyaşlı koru ormanlarında düzenleme unsurları; çap, çap sınıfı, ağaç sayısı ve göğüs yüzeyi dir. Değişikyaşlı koru ormanları ile ilgili silvikültürel uygulamalarda, ormandaki çeşitli çaplara sahip ağaçların yan yana ve bir arada yaşatılması ve bunların oluşturduğu meşcerelerin normal kuruluşta tutulması veya bu kuruluşa yaklaştırılması amacı güdülmektedir. Bu uygulamalar teknik yönden olgun hale gelen ağaçların hasadı ve yerlerine gençliğin getirilmesi, gençlik ve sırıklık çağındaki fertlerin ışıklandırılması, ince ve orta ağaçlık çağındaki gövdelerde gerekli bakım kesimlerinin yapılması hususlarını kapsamakta ve seçme kesimi adı verilen tek bir kesim tipi ile tüm orman alanı, dönüş süresi içinde bölme, bölme ele alınacak biçimde yürütülmektedir(eraslan ŞAD,1993). Değişikyaşlı ormanlarda uygulanan kesimlerin tümü seçme kesimi olarak nitelenmesine rağmen uygulanan kesimlerin fonksiyonları sağlık kesimi, bakım kesimi ve gençleştirme kesimi olarak nitelendirilmektedir. Yani aynı bölme yada bölmecik içerisinde bu işlemlerin tümü kombine olarak uygulanabilmektedir. Ülke ormanlarının 292 545,5 hektarlık kısmı seçme ormanları olarak işletilmektedir. Bu alanın 235 339,5 hektarı verimli koru ormanı olarak planlanmış ve plan uygulamaları devam etmektedir. Üretime konu seçme işletme sınıfında hektardaki ortalama servet 290.9 m³, hektardaki ortalama yıllık artım miktarı ise 6,544 m³ tür. Bu ormanlardan yıllık ortalama 433 962 m³ seçme etası alınmaktadır(dpt,2001). Çap sınıfları metoduna göre işletilen seçme ormanları ile ilgili uygulamada karşılaşılan en temel sorunlar; a. Seçme işletme sınıfı hakkında yeteri kadar bilgiye sahip olunamadığından seçme damgalarının aynıyaşlı maktalı ormanlar gibi gerçekleştirilmesi, b. Verilen seçme etalarının yetersiz olması, c. Aktüel kuruluş ile optimal kuruluşun birbirinden oldukça uzak olması, d. Göknar ormanlarındaki (özellikle kabuk böceği ve devrik) olağanüstü etaların fazla olmasından dolayı plan uygulamalarının işletme amaçlarına göre yapılamaması, 5

e. Göknar seçme ormanlarının fonksiyonlarının belirlenmemiş olması, f. İdare ve işletme amaçlarının belirlenmemiş olması ve buna bağlı olarak tüm ormanlarda aynı amaç çapının belirlenmiş olması, şeklinde tanımlanmaktadır. 2.3. Örnek ĠĢletmelerin Amenajman Planlaması Orman amenajman planlama teknikleri ülkemizde, planlı dönemle birlikte çok değişiklik göstermiştir. 1963 yılında kurulmuş olan örnek iģletmeler in planlanması İ.Ü. Orman Fakültesinin de katılımıyla oluşturulan bir Teknik Komitenin hazırlamış olduğu Yönetmeliğe göre yapılmıştır. Bölmecik bazında münferit silvikültürel planlama esaslı, yetişme ortamı ünitelerinden özellikle detaylı toprak etütlerinin yapıldığı bu planlamanın uygulaması, örnek işletmelerin 1973 yılında kaldırılmasıyla son bulmuştur(dpt,2001). 2.4. Akdeniz Orman Ürünleri Kullanım Projesi (GazipaĢa Model Planı) 1978 yılından itibaren Akdeniz Orman Ürünleri Kullanım Projesi çerçevesinde Gazipaşa, Mut, Bucak, Eskere ve Karaisalı amenajman planları geliştirilmiştir. Bu planlarda, ağaç serveti ve artım matrisleri oluşturularak etanın 100 yıllık kestirimi simülasyon tekniği ile hesaplanmıştır. İşletme bazında yapılan bu planlarda maliyet analizi raporu da ortaya konmuştur(dpt,2001). Planlama amacı; orman köylüleri vasıtasıyla, daha fazla ürün sağlayabilmek için orman kaynaklarının devamlı olarak elde tutulması, geliştirilmesi, genişletilmesi ve böylece ormandan en iyi şekilde faydalanılmasıdır şeklinde tanımlanmıştır(mizrakli,1999). Plan tekniği diğer plan tekniklerinden oldukça farklılık göstermektedir. Aktüel durum belirlendikten sonra, yeni yetiştirilecek ormanlarda elde edilecek potansiyel verimin saptanması ve planlamanın buna göre yapılması yoluna gidilmiştir. Bu da simülasyon (benzetim) yöntemi uygulanarak sağlanmıştır. Model plan mevcut koru ormanlarının planlanmasını, silvikültür faaliyetlerini, yol, ağaçlandırma ve erozyon kontrol faaliyetlerinin tümünü, sosyal baskı ve işçi durumu koşullarını kapsamaktadır(mizrakli,1999). Planın genel özellikleri; a. Plan ünitesi olarak Orman İşletme Müdürlüğü esas alınarak hizmetlerin gruplandırılması amaçlanmış ve buna dayanan bir yönetim sistemi amaçlanmıştır. b. Eta hesabının yapılmasında kullandığı simülasyon tekniği açısından oldukça başarılı bir planlama tekniğine sahiptir. c. Ağaç hacim ve artım tabloları bonitetlere göre düzenlenmiştir. Ayrıca hacim tabloları, kabuklu ve kabuksuz gövde, bıçkılık tomruk hacmi, kabuksuz direk hacmi, kabuksuz sanayi odunu hacmi ve yakacak odun hacmi olarak ayrıntılı bilgi vermektedir. d. Plan uygulamaları, özellikle gençleştirme alanları yıllık olarak belirlenmiş, planın belirlediği yıl uygulamalar gerçekleştirilmiş ve buna bağlı olarak her yıl düzenli kontroller gerçekleştirilmiştir. e. Faydalanmanın düzenlenmesinde yaş sınıfları amenajman metodu uygulanmıştır. 6

f. Ağaç serveti ve artım matrisleri oluşturularak etanın 100 yıllık kestirimi simülasyon tekniği ile hesaplanmıştır. Planla ilgili kısıtlar(anonim); a. Planlamada baz alınan traşlama kesim ve dikime dayalı yıllık alan metodu biyolojik çeşitlilik ve yaban yaşamının korunması açısından olumsuzluk olarak değerlendirilmektedir. b. Bonitetin düşük olduğu alanlarda uygulanması hem ekonomik anlamda hem de biyolojik anlamda sakıncalar taşımaktadır. c. Plan uygulaması ve kontrol mekanizması sayısal ve bilgisayar ortamında gerçekleştirilmesi gerekirken bu yapılamamıştır. d. Plan uygulama alanı işletmelerin (pilot işletmeler) seçiminde doğru kararlar verilmemiştir. e. Kızılçam dışındaki ağaç türlerinin yayılış gösterdiği alanlarda özellikle kesim ve dikim yoluyla gençleştirme çalışmaları yeterince başarılı olmamış ve ayrıca önerilen bu yöntemin doğruluğu da çok tartışma konusu yapılmıştır(özellikle yüksek rakımlı karaçam meşcereleri için). f. Üretim dışı alanlarda ne tür çalışmalar yapılacağı belirlenmemiştir. g. Planlamanın yeniden değerlendirilmesi yapıldıktan sonra devamlılığı sağlanamamıştır. Ayrıca, planlamanın en temel özelliği orman endüstri sanayiine hammadde teşkil edecek amaçlar doğrultusunda çalışmayı hedeflemesidir. Ülke ormanlarının işletme amaçları belirlendikten sonra endüstriyel ormancılığı amaç kabul eden orman alanlarında bu tür çalışmaların yapılması yararlı olacaktır. Fakat uygulama alanlarının seçiminde kullanılan göstergeler sağlıklı olmalı ve bu tür çalışmalar devamlılık oluşturmalıdır. Bu uygulamalar devamlılık oluşturmadığı takdirde orman endüstri sanayiinin yatırım yapması olanaklı olmayacaktır. 2.5. Batı Karadeniz Bölgesi Yapraklı Orman ĠĢletmeciliği (Türk Alman Ormancılık Projesi) Türk ve Almanya nın Baden Wütenberg Orman Genel Müdürlüklerince ortak olarak yürütülen Batı Karadeniz Bölgesi Yapraklı Orman İşletmeciliği projesi, yapraklı ormanlardaki silvikültürel problemlerin çözülmesi amacıyla 1987 yılında uygulamaya konulmuştur. Bu projenin amenajman faaliyetleri kapsamında Bölmecik Bazında Münferit Silvikültürel Planlama olarak geliştirilmiştir. Projenin Orman Amenajman bölümünden sorumlusu MERİÇ, projenin orman amenajman açısından önemini anlatırken şu ilkelere dayandırmıştır. Bunlar; a. Tabiat tipi ormancılık veya tabiata yakın ormancılık ana amaçtır. b. İdare amaçlarını ve ormanın fonksiyonlarını dikkate alan bir planlama tekniği geliştirilmeye çalışılmaktadır. c. Türkiye şartlarına, Türkiye koşullarına, her bakımdan, gerek teknik, gerek idari ve sosyal bakımdan uygun olan; yani planlandıktan sonra, süresi sonunda % 100 e yaklaşan uygulanabilirlikte planlar yapmak. 7

d. Planların uygulayıcılar tarafından kolaylıkla anlaşılabilir olmasını temin etmeye çalışmak. e. Esneklik 1. Plan uygulama esnasında meydana gelen değişikliklerin planlara yansıtılması, 2. Gerek orman fonksiyonları ve idari amaçları gerek diğer sosyal ve ekonomik olaylar veya daha değişik nedenlerle plan ünitesindeki değişikliklerin yansıtılması, 3. Silvikültür ve amenajman meslek disiplinlerinde meydana gelecek değişikliklerin planlara kolayca aktarılabilmesi şeklinde esnekliğin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu proje kapsam olarak Batı Karadeniz deki yapraklı ormanların silvikültürel isteklerini dikkate alacak şekilde planlanmasını amaç edindiği halde Doğu ve Orta Karadeniz Bölgeleri nde de uygulama alanı bulmuştur. Ayrıca yapraklı ormanlar ana çalışma konusu olduğu halde ışık isteği fazla olan ağaç türlerini kapsayacak şekilde de kapsam genişletilmiştir. Planın özellikleri; a. Envanter tekniği çok yoğun ve bölmecik bazında envanter toplanmasını gerektirmektedir. b. Hem sistematik dairesel deneme alanında hem de serbest releskop deneme alanlarında çalışılmaktadır. c. Özellikle göğüs yüzeyini dikkate alan bir planlama tekniği uygulanmaktadır. d. İşlem ünitesi olarak bölmecik kabul edilmekte ve tüm silvikültürel çalışmalar burada aynı anda uygulanabilmektedir. e. Ormanların fonksiyonları daha net bir şekilde planlamacı tarafından ortaya koyulmaktadır. f. Uygulama alanları her yıl uygulamacı tarafından belirlendiği için esneklik sağlamaktadır. g. Üretim ormanları ile diğer ormanlar ayrıldıktan sonra üretim ormanlarında silvikültürel amaçlara uygun daha yoğun bir üretim gerçekleştirilmektedir. Planla ilgili sorunlar ve kısıtlar; a. Envanter toplama tekniği ve planlamanın maliyeti oldukça yüksek olması ve buna bağlı olarak çok az bir alanın planlanmasının gerçekleştirilmesi, b. Zaman ve mekan düzenlemesini gerçekleştirmemiş olması, c. Denetim ve kontrol mekanizmasının oldukça zor olması ve aktüel optimal kıyaslamasının sağlıklı yapılamaması, d. Özellikle devamlı orman olarak ayrılan işlem ünitelerinin optimal değerlerinin olmaması ormanın nasıl bir gelişme gösterdiğini ortaya konulmasına engel olması, e. Personel devamlılığını zorunlu kılmasından dolayı sorunların oluşması, f. Teknik personelin uygulamada yeteri kadar bilgiye ve tecrübeye sahip olmaması, g. Özellikle yapraklı ormanların dışında da devamlı ormanların yaygınlaştırılmasının doğal gençleştirme alanlarındaki başarının azalmasına neden olması, h. Haritalama tekniğinin ve özellikle meşcere tipleri yerine kullanılan bölmecik numaralarının yeterli bilgiyi vermemesi, 8

i. Etanın devamlılığını sağlayacak değişkenlerin planlamada kullanılmaması, bu planlama tekniğinin en çok eleştirilen değişkenlerini oluşturmaktadır. 2.6. Orman Amenajman Planlama ve Kaynak Bilgi Sistemlerinin GeliĢtirilmesi Projesi (FRĠS Forest Resource Information System) Orman Genel Müdürlüğü ile Finlandiya nın Enso Forest Development Oy. Ltd. arasında yapılan ticari sözleşmenin işlerlik kazanması ile 1998 yılında proje başlatılmıştır. Projenin esası; Amenajman Planlarının yapılmasında teknolojiden en üst seviyede faydalanmak,diğer ormancılık faaliyetleri ile Amenajman Planlarının uygunluğunu sağlamak, özetle bütün ormancılık iş ve işlemlerinin birbirleriyle ve gerekli olduğunda diğer sektörlerle uyumunu sağlamaktır. Arazi faaliyetleri ve uygulamaları Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü nün Karabük Orman İşletme Müdürlüğü orman işletme şefliklerinde, Proje Arazi Düzeyi Uygulama Koordinatörlüğü organizasyonunda yürütülmüştür. Projenin ana bileşenleri kapsamında; envanter metodu, envanter verileri, modeller, çalışma akışı ve raporlardan teşkil edilecek mevcut durumun ortaya konması ile veriler sistem komponentleri, fonksiyonlar, temel haritalar, GIS, mekansal veriyi canlandırma ve Amenajman Planlamadan oluşan Enso FRIS Proje Planının tanımlanması ile sistemin dizaynı sağlanarak uygulama aşamalarına geçilmesidir(temerit.1999). Projenin uzun dönem amaçları; a. Modern orman envanteri ve Amenajman Planlama ile Kaynak Bilgi Sistemlerinin Geliştirilmesi suretiyle sürdürülebilir orman yönetiminin sağlanması, b. Kırsal alanlarda sosyo ekonomik kalkınmaya hizmet edecek güvenilir ve ormanlara ilişkin çevresel bilginin sağlanması, c. Orman Genel Müdürlüğü orman kaynakları bilgi sistemlerinin ilgili uluslar arası ve özellikle de Avrupa Birliği ülkeleri orman kaynakları bilgi sistemlerine entegrasyonunun sağlanması, d. Ormancılık sektörünün faaliyetlerinin, personelin yeni metot ve teknikler konusunda eğitimiyle entansif hale getirilmesidir. Projenin kısa dönem amaçları; a. Orman Bakanlığı bünyesinde yer alan Genel Müdürlükler ve Daire Başkanlıkları ihtiyaçlarına cevap verecek modern bir veri tabanı kurulması, b. Orman Amenajman Planlanması, orman envanteri, haritaların hazırlanması ve amenajman planlaması çalışmaları için modern ekipman ve aletlerin sağlanması, c. Orman Kaynakları Bilgi Sistemi (FRIS) tesisi için, mevcut sistemle uyumlu uygun ekipmanlar ve bilgisayar programlarının sağlanması, d. Teknik elemanların envanter, harita yapımı, amenajman planlama ve özellikle Coğrafi Bilgi Sistemi konusunda Türkiye ve Finlandiya da eğitimi hedeflenmektedir. 9

Bu proje ile haritaları ile birlikte Amenajman Planlarının yapılması, uygulanması, uygulama sonuçlarının denetlenmesi ve Orman İşletmeciliğinin gerektirdiği diğer çalışmaların topluca izlenmesi bilgisayar ortamında gerçekleştirilecek; böylelikle işlemler ve birimler arasındaki koordinasyon kendiliğinden sağlanmış olacaktır. Örneğin; yol durumu, kadastro mülkiyet durumu, yetişme ortamı özellikleri, üretim durumu ve sonuçları, bitkilerin yayılış alanları, orman işletme şekilleri, vb. ile bunları ilişkilerini aynı ortamda görmek olanaklı olacaktır. Kısa dönemli amaçların önemli bir kısmı amacına ulaşmıştır. Planların haritaları ile birlikte münferit plan esasına göre gerçekleştirilmesi sağlandığı halde, programlamanın ve harita yapımının klasik plan yapımı ile ilgili boyutu eksik kalmıştır. Ayrıca planların yapımı bu sistemle gerçekleşirken planların uygulanması, sonuçlarının izlenmesi ve denetlenmesi boyutu sistemin içerisinde yer almamıştır. Her şeye rağmen bu çalışmaların devamlılığı sağlanmalı ve uzun dönem amaçlara ulaşmanın yolları aranmalıdır. FRİS, Amenajman Planlaması açısından bir model oluşturma amacında olmamıştır. Varolan orman amenajman planlama modellerinin orman kaynak bilgi sistemleri ile uyumunu amaçlamıştır. Karabük te gerçekleştirilen çalışmalar ise ağırlıklı olarak Batı Karadeniz Bölgesi Yapraklı Orman İşletmeciliği projesi değişkenleri ile Yaş Sınıfları ve Seçme İşletme Sınıfı değişkenleri kullanılmıştır. 3. ÇAĞDAġ PLANLAMA YÖNTEMĠ NASIL OLMALIDIR BirleĢmiĢ Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı 3 14 Haziran 1992 tarihleri arasında Rio de Janerio da bir araya gelerek;16 Haziran 1972 Stockholm de kabul edilen Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı Deklarasyonu nun teyid edilerek;yeni ve tarafsız global bir ortaklığın kurulabilmesi için devletler, toplumun anahtar sektörleri ve insanlar arasında yeni işbirliği düzeylerinin yaratılması hedefiyle; Bütün toplumların kendi ilgi alanlarını dikkate alan global çevre ve kalkınma sistemini koruyan uluslar arası antlaşmalar için çalışarak; Dünyanın birbirinden ayrılmayan ve bir bütün olan doğasını tanıyarak; Rio Deklarasyonunu yayınlamışlardır. Kendinden evvelki uluslar arası çabalara nispetle Rio zirvesinin en belirgin özelliği Kalkınmaya rağmen çevrenin, çevreye rağmen kalkınmanın sağlanamayacağı hususunun vurgulanmakta olmasıdır. 21. Yüzyılın Stratejisi Sürdürülebilirlik ekseni etrafında Çevre ve Kalkınma konularının dengeli bir şekilde ele alınmasından ibarettir. Rio Zirvesi 5 ana belge üretmiştir. Bunlar ; Deklârasyon Ormancılık Prensipleri Gündem 21 Uluslar arası Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Uluslar arası İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesidir. Bu belgelerin bir tanesi tamamen ormancılıkla ilgili olup, diğer belgelerin tümünde de ormancılık detaylı bir şekilde konu edilmiştir. 10

Burada ormancılıkla ilgili temel stratejiler ortaya konulduktan sonra Orman Kaynakları Yönetim Yapısı ve buna bağlı olarak da Orman Kaynaklarının Planlaması nasıl gerçekleştirilmelidir sorusuna yanıt aramak gerekir. Ormancılık Prensipleri; Ne çeşit olursa olsun, kime ait olduğuna bakılmaksızın bütün ormanlar için uyulması gereken ve resmi bağlayıcılığı olmayan çerçeve prensipler dizinidir. 15 ana madde altında 42 prensipten oluşan bu belge oybirliği ile kabul edilmiştir. Belge özetle aşağıdaki hususları içermektedir. a. Ormanlar şimdiki ve gelecek kuşakların sosyal, ekonomik, ekolojik, kültürel ve manevi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yönetilmelidir. b. Ormanları korumanın getirdiği yükün paylaşımı bütün ülkelere aittir. c. Ulusal politikalar ve stratejiler, ormanların ve orman arazilerinin sürdürülebilir şekilde gelişmesine imkan verecek bir çerçeve sağlamalıdır. d. Hükümetler ve ilgili kuruluşlar ormanların, orman kaynaklarının ve orman programlarının ulusal düzeyde izlenmesine ve değerlendirilmesine yönelik mevcut mekanizmaları güçlendirmelidir. Gündem 21; Çevre ve kalkınmayı etkileyen tüm alanlarda hükümetlerin, kalkınma örgütlerinin, BM kuruluşlarının ve bağımsız sektörlerin yapması gereken faaliyetleri tanımlayan bir eylem planıdır. Bir diğer deyişle Gündem 21 Rio Deklarasyonunda yer alan ilkelerin uygulama belgesidir. Dört temel kısımdan oluşmaktadır. Bunlar : a. Sosyal ve Ekonomik Boyutlar, b. Kalkınma için Kaynakların Korunması ve Yönetimi, c. Etkin Grupların Rolünün Güçlendirilmesi, d. Uygulama Mekanizmalarıdır. Bu dört kısım altında 45 bölümde, sektörel ve sektörler arası konular ayrı ayrı ele alınmaktadır. Dolaylı olarak ormancılığı ilgilendiren 6 bölümün yanı sıra, 11 no lu bölüm doğrudan ormancılığı ilgilendirmektedir. Ormansızlaşma ile Mücadele başlığı altındaki bu bölümün uygulama programında ; a. Ormanların fonksiyonlarının muhafaza edilmesi, b. Ormanların korunması, sürekli ve dengeli yönetimi, c. Ormanlardan elde edilen ürün ve hizmetlerin sürekli ve dengeli bir şekilde kullanımı ve değerlendirilmesi, Ormanların planlanması, değerlendirilmesi ve izlenmesi için kapasite oluşturulması için yapılacak faaliyetler ve uygulama mekanizmaları tanımlanmaktadır. Biyolojik ÇeĢitlilik SözleĢmesi; Biyolojik çeşitlilik, toplumların ekolojik, ekonomik, kültürel ve manevi desteğidir. Böylesine büyük önem taşımalarına rağmen, doğal ekosistemler artan nüfus ve doğal kaynak tüketim hızının etkisiyle zarar görmekte ve genetik çeşitlilik çok büyük bir hızla azalmaktadır. Biyolojik çeşitliliğin global ölçüde azalması, günümüzde insanlığın karşı karşıya bulunduğu en ciddi çevresel sorunlardan biri olarak görülmektedir. Biyolojik çeşitliliğin azalmasının global ölçüde etkileri olduğunun kabul edilmesi, uluslar arası toplumu BirleĢmiĢ Milletler Biyolojik ÇeĢitlilik SözleĢmesi ile 11

ilgili görüşmeler yapma konusunda harekete geçirmiştir. Türkiye bu sözleşmeyi 1992 de imzalamış, 1996 yılında da onaylamıştır. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi nin üç temel hedefini şu şekilde sıralayabiliriz; a. Biyolojik çeşitliliğin korunması, b. Biyolojik kaynakların sürdürülebilir biçimde kullanımı, c. Genetik kaynakların kullanımından kaynaklanan faydaların global ölçüde adil ve eşit biçimde paylaşımı, Rio kararlarının uygulanması için Dünya çapında bölgesel süreçler başlatılmıştır. Bu süreçlerin ormancılıkla ilgili temel hedefi Sürdürülebilir Orman Yönetimi dir. Çalışmalarda FAO, UNEP, İTTO, WWF, CIFOR, FSC gibi uluslar arası kuruluşların yanı sıra Bakanlar Konferansları etkin rol oynamaktadır. Rio Kararlarının Bölgesel bazda uygulanması için başlatılan süreçlerden ülkemiz; Pan Avrupa süreci ve FAO UNEP Yakın Doğu Süreci içerisinde yer almaktadır. Pan Avrupa süreci kapsamında Helsinki de gerçekleştirilen, Helsinki Konferansı nın birinci kararı çerçevesinde başlatılan çalışmalarda ilk adım Sürdürülebilir Orman Yönetimi nin tanımının yapılması olmuştur. Bir dizi çalışmadan sonra bütün Avrupa ülkelerinin mutabık olduğu bir tanım yapılmıştır. Bu tanıma göre Sürdürülebilir Orman Yönetimi ; Ormanların ve orman alanlarının yerel, ulusal ve global düzeylerde, biyolojik çeşitliliğini, prodüktivitesini, kendini yenileme (gençleşme) kabiliyetini ve yaşama enerjisini, şimdi ve gelecekte, ekolojik, ekonomik ve sosyal fonksiyonlarını yerine getirebilme potansiyelini koruyacak ve diğer ekosistemlere zarar vermeyecek bir şekilde ve derecede kullanılması ve düzenlenmesi olarak tanımlanmıştır. Bu tarife göre ormanlarının 3 temel fonksiyonunun olduğu da kabul edilmiş olmaktadır. Bunlar : 1- Ekolojik, 2- Ekonomik, 3- Sosyal fonksiyonlardır. Bu demek oluyor ki ülkemizde Orman Kaynakları Yönetimi ve buna bağlı olarak da Orman Kaynaklarının Planlaması gerçekleştirilirken mutlak suretle bu üç temel fonksiyonu dikkate alacak ve tüm çalışmalarını bu üç temel değişkenin üzerine inşa edecektir. Buna göre nasıl bir planlama akış diyagramı oluşturulacak ve hangi modeller kullanılacaktır sorusuna da yanıt bulmak gerekmektedir. Bu bağlamda; 1. Ulusal Strateji ve Politikaların belirlenmesi, 2. Belirlenen politikalar doğrultusunda ormanların fonksiyonlarının belirlenmesi, 3. Ormanların idare ve işletme amaçlarının belirlenmesi, 4. İşletme amaçları ve ormanların fonksiyonları belirlendikten sonra planlama çalışmalarına geçilmeli ve amenajman planlamasının daha sağlıklı ve işlevsel olabilmesi için kadastro çalışmalarının tamamlanarak sınırlarının belirlenmesi, 5. Orman Amenajman envanteri için aşırı veri toplama yerine eski verilerden yararlanma yoluna gidilmeli ve amaçlar doğrultusunda daha sınırlı veri toplanmalı, 12

6. Örnekleme yapılırken, meşcere tipleri ayrılmalı, tiplerin alanlarına göre yeteri kadar deneme alanı alınmalı, 7. Türkiye de uygulanan planlama modelleri incelenerek amaçlar ve fonksiyonlarda dikkate alınarak envanter yöntemi belirlenmeli, 8. Bonitet ve yaş haritalarındaki hata ve yanlışlıklar giderilerek bunların kullanımı sağlanmalı bu işler için ayrıca veri toplanmamalı, 9. İdare süreleri ve amaç çapı ile ilgili çalışmalar yapılmalı, 10. Bölgesel planlamaya geçilerek yetişme ortamı özelliklerine uygun hasılat tabloları düzenlenmeli, 11. Optimal Kuruluş Tiplerinin belirlenmesi için çalışmalar yapılmalı, 12. Planlama, uygulama, kontrol ve denetim ile sonuçların değerlendirilmesi yapıldıktan sonra sorunlar belirlenmeli ve giderildikten sonra yeniden döngü sağlanmalıdır. 13. FRIS projesi kapsamındaki kısa ve uzun dönemli amaçlar mutlak suretle hedefler arasında yer almalıdır. 14. Tüm bu çalışmalar yapılırken uluslar arası ormancılık çalışmaları ile özellikle Avrupa Birliği standartları ile uyumlu olmalıdır. Orman Kaynakları Planlaması AkıĢ Diyagramı Uluslar arası SözleĢmeler, Anayasa ve Yasalar Dikkate Alınarak Strateji ve Politikaların OluĢturulması Ormanların temel ve alt fonksiyonlarının belirlenmesi Ormanların idare ve iģletme amaçlarının belirlenmesi Planla Önlem al Uygula Kontrol et 13

KAYNAKLAR ÇB 1997 : Çevre Mevzuatı ve Uluslararası Sözleşmeler DPT 2001: VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Ormancılık ÖİK Raporu OGM 1999: Ormanların Çok Amaçlı Olarak Planlanması, 5-6 Mayıs, Bolu Toplantısı OGM 1991: Türk- Alman Ormancılık Projesi OGM 1991: Orman Amenajman Planlarının Düzenlenmesi, Uygulanması, Denetlenmesi, ve Yenilenmesi Hakkında Yönetmelik OMO 1997: Amenajmanda Yeni Model Forumu ERASLAN, İ., ŞAD, C., 1993: Orman Amenajmanı, Edebiyat Fakültesi Basımevi O.F. No : 23 İstanbul, s. 420. EVCİMEN, B, S., 1978 : Türkiye de Orman Amenajmanının Gelişimi, İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları O.F. No. 249 İstanbul,s.62 MIZRAKLI, A.1999: Gazipaşa Model Orman Amenajman Planı, s: 66-76 Fethiye de Yapılan Orman Amenajmanı İle İlgili Toplantı Bildirileri OGM Yayını TEMERİT, A.1999: Türkiye de Orman Amenajman Planlama ve Kaynak Bilgi Sistemleri, s: 77-81 Fethiye de Yapılan Orman Amenajmanı İle İlgili Toplantı Bildirileri, OGM Yayını Karabük Orman İşletme Şefliği Amenajman Planı (2001-2010). 25. Orman Amenajman Başmühendisliği 14

İSTANBUL KORULARINDA İKİ AŞAMALI ENVANTER UYGULAMALARI Doç.Dr.Ahmet YEŞİL Prof.Dr.Ünal ASAN Araş.Gör.U.Yunus ÖZKAN Araş.Gör.İbrahim ÖZDEMİR Kısa Özet Bu çalışmada, İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olan 12 adet şehir korusunun Amenajman Silvikültür planlarının hazırlanması sırasında uygulanan envanter tekniği açıklanmıştır. Bölmelerin belirlenmesinde 1/5000 ölçekli topografik haritalar kullanılmış, meşcere tiplerinin belirlenmesinde ise aynı ölçekli ortofotolardan yararlanılmıştır. Üretilen bu haritalar üzerine daha sonra örnek alanlar işaretlenerek arazi ölçümleri için gerekli hazırlıklar tamamlanmıştır. Arazide yapılan ölçme ve gözlemler sonucu elde edilen bilgi ve bulgular meşcere parametrelerinin ve silvikültürel müdahalelerin belirlenmesi ile koruların gelecek on yılının planlanmasında kullanılacaktır. Şehir korularının orman işletmelerinden farklı olmaları nedeniyle doğal olarak envanter amaçları ve yoğunluğu da farklılık göstermektedir. Tek ağaç, öbek, küme ve grup bazında envanter yapmak normal koruların planlanmasında kullanılmazken, şehir korularının planlanmasında kaçınılmaz bir iş aşamasını oluşturmaktadır. Bu nedenle çalışmada bu konulara biraz daha ayrıntılı değinilmiştir. 1. Giriş İstanbul 12 milyon nüfusu ile ülkemizin en büyük şehridir. Yaklaşık olarak Dğudan Batıya 80 km. Kuzeyden Güneye ise 40 km. uzunluğunda bir alana yayılmaktadır. İstanbul Karadeniz ile Marmara denizini birbirine bağlayan boğazın iki yakasında Asya ve Avrupa kıtalarını birbirinden ayırmaktadır. Tarihi çağlar boyunca doğal bitki örtüsü çok tahrip görmesine rağmen, şehir halkının ihtiyaçlarının tümünü karşılayamamakla birlikte hala bazı korular ve şehir parkları mevcudiyetini sürdürmektedir. Yaklaşık 500 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğunun başkentini oluşturan İstanbulda birçok saray ve köşkün büyük bahçeleri vardır. Bu alanlarda doğal ağaç ve çalı türlerinin yanında çok sayıda egzotik ve süs bitkileri kullanılmıştır. Bu korular, parklar ve bahçeler rekreasyon, toplum sağlığı, doğa koruma ve estetik görünümleri nedeniyle toplumun çeşitli ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Bunlar aynı zamanda erozyon kontrolu ve karbon birikimine de katkı yapmaktadır (Atay,İ. 1988). Şehir koruları, parkları ve bahçelerinin sunmuş olduğu fayda ve fonksiyonları aşağıdaki şekilde gruplandırmak mümkündür: 1-İklim İyileştirme (ekstrem ısıları ayarlama, sert rüzgarlardan ve hava hareketlerinden koruma havadaki nemi ayarlama vb...) 2-Estetik kullanım (renkler, tekstürler, hatlar, formlar, hoş sesler vb...) 3-Yapı elemanları olarak kullanımı (toprak koruma, hava kirliliğinin önlenmesi, gürültünün azaltılması vb...) 4-Mimaride kullanımı (Ağaçlardan ve çalılardan diğer mimari elemanlarla birlikte istenmeyen görüntüleri azaltmada ve kapatmada, insanları park içinde yönlendirmede vb. şekillerde yararlanılmaktadır.) 5-Rekreasyonal kullanımı (Fiziksel ve ruhsal olarak dinlenmede, aile ve arkadaşların biraraya gelmesinde vb...) (Grey and Deneke 1986).

Ormanların görmüş oldukları odun ve odun dışı orman ürünleri üretim fonksiyonu, su üretimi fonksiyonu ve çığları önleme fonksiyonu gibi bazı fonksiyonlar şehir koru ve parklarında söz konusu olmamaktadır. Koruların idare ve işletme amaçları ile uygulanacak silvikültürel müdahaleler normal orman işletmelerinden farklı olmaktadır. Bu yüzden, normal ormanların hasılatını ortaya koymak amacıyla yapılan envanter şekli ve entansitesi şehir koru ve parklarında uygulanabilir görünmemektedir. Örneğin tek ağaç, öbek, küme ve grup bazında envanter yapmak normal koruların planlanmasında kullanılmazken, şehir korularının planlanmasında kaçınılmaz bir iş aşamasını oluşturmaktadır. Bu çalışmada halen devam etmekte olan İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait 12 adet şehir korusunun Amenajman Silvikültür planlarının hazırlanması sırasında uygulanan envanter tekniği açıklanmıştır. Plan ünitesinin aktüel kuruluşu iki aşamalı envanter yaklaşımı ile GIS tabanlı bir yazılım yardımıyla gerçekleştirilmiştir. Envanterin birinci aşamasında 1/5000 ölçekli topografik haritalar ve ortofotolar kullanılmıştır. Plan ünitesine ait arazi ölçüm ve gözlemleri ise envanterin ikinci aşamasını oluşturmuştur. 2. Çalışma Alanı Plan ünitelerinin lokal yerleri ve dağılımları Şekil 1 de görülmektedir. Şeklin incelenmesiyle çalışma alanlarının, boğazın her iki yakasına dağıldığı açıkca görülecektir. Bu koruların bazıları boğazın o güzel silüetini tamamlayan önemli birer parçalarıdır. Tablo 1 de plan ünitelerinin ana özellikleri kısaca verilmiştir. Şekil 1. Plan ünitelerinin lokal yerleri ve dağılımları

Tablo 1: Plan ünitelerinin genel özellikleri Korunun Adı Alanı Yeri Genel Özellikleri (ha) 1-HACIOSMAN 120 MASLAK Doğal bitki örtüsü yanında dikimle doğal olmayan türlerle ağaçlandırılmış olan şehir ormanı 2-ÇUBUKLU 23 ÇUBUKLU Osmanlı dönemi Mısır Hıdivine ait Kasrın Bahçesi 3-BÜYÜK 12.4 ÇAMLICA İstanbul panoramasının izlendiği ÇAMLICA önemli bir nokta olan koru dikimle 4-KÜÇÜK ÇAMLICA kurulmuştur. 24.8 ÇAMLICA Doğal bitki örtüsünü koruyan ve içinde yaşlı ağaçların yer aldığı bir koru 5-OSMANGAZİ 21 ÜMRANİYE Doğal ve doğal olmayan ağaç türleriyle ağaçlandırılarak kurulan şehir parkı 6-FLORYA ATATÜRK ORMANI 7-BEYKOZ ABRAHAM PAŞA 62.9 FLORYA Doğal ve doğal olmayan ağaç türleriyle ağaçlandırılarak kurulan şehir ormanı 27.9 BEYKOZ Osmanlı dönemi Paşalarına ait Koru 8-FETHİPAŞA 16 ÜSKÜDAR Osmanlı dönemi Paşalarına ait Koru 9-HAREM 3.2 HAREM Doğal bitki örtüsünü koruyan şehir parkı 10-YILDIZ 35 BEŞİKTAŞ Osmanlı dönemi Yıldız Sarayına ait bahçe 11-EMİRGAN 47.3 EMİRGAN Osmanlı dönemi Paşalarına ait Koru 12-GÜLHANE 9.7 EMİNÖNÜ Osmanlı dönemi Topkapı Sarayına ait bahçe 3. Sayısal haritaların hazırlanması Meşcere tipleri haritasına esas olmak üzere sayısal haritaların hazırlanmasında 1/5000 ölçekli analog topografik haritalar ve ortofotolardan yararlanılmıştır. Analog formdaki haritalar büyük formatlı tarayıcılar yardımıyla bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Her plan ünitesinin kadastral sınırları GIS yazılımlarından NETCAD programı yardımıyla sayısal ortamdaki ortofotolar üzerine giydirilmiştir (Koç 1995, Ventura-Barry 1997). Plan ünitesi içindeki mevcut yollar, dereler ve sırtlar dikkate alınarak ilk önce bölme sınırları belirlenmiştir. Bölme sınırlarının belirlenmesinden sonra envanter üniteleri ayrılarak haritaya işlenmiştir (Şekil 2 ve 3). 3.1 Envanter ünitelerinin sınıflandırılması Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı beş farklı envanter ünitesi ayrılmıştır. Bu ünitelerin belirlenmesinde ağaç türü ve karışım oranları yanında kapalılık ile çap ve boy

Şekil 2.Hacıosman Korusu Bölme Sınırları Şekil 3. Farklı Meşcere Tiplerinin Ortofoto Üzerinden Ayrılması

değerlerinden de yararlanılmıştır. Envanter ünitelerine ilişkin sınıflandırma aşağıda maddeler halinde verilmiştir. 1-Tek ağaçlar: Tek ağaç olarak 70 cm çapa sahip olan ve daha kalın ağaçlar, relikt, endemik ve az bulunan türler belirlenmiştir. 2-Öbek: 300 m² büyüklüğe kadar alana sahip saf ve karışık ağaç ve çalıların bulunduğu alanlar. 3-Küçük Grup: 300 1000 m² arasındaki alana sahip saf ve karışık ağaç ve çalıların bulunduğu alanlar. 4-Grup: 1000-10000 m² alana sahip saf ve karışık ağaç ve çalıların bulunduğu alanlar. 5-Meşcereler: 10000 m² den büyük alana sahip saf ve karışık ağaçların bulunduğu alanlar. Burada açıklandığı şekilde ayrılan envanter üniteleri ayrı birer poligon olarak ortofotolar üzerinden ayrılmış ve her birine özel bir kod verilmiştir. Böylece plan ünitelerinin sahip oldukları farklı bitki örtülerini gösteren sayısal harita elde edilmiştir (Şekil 4). Yersel kontrolların tamamlanmasından sonra birinci aşama bitirilmiştir. 4. Arazi Ölçümleri Envanter ünitelerinde alan büyüklüğüne, ağaç sayısına ve dikey kuruluşa göre farklı ölçme teknikleri uygulanmıştır. Tek ağaçlar ile az sayıda bireyin bulunduğu öbek, küçük grup ve gruplarda tam alan ölçmesi yapılmıştır. Gruplar ve meşcerelerde ise örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Her bir envanter ünitesinde aşağıda sıralanan özelliklere ilişkin ölçme ve gözlemler yapılmıştır: 1-Dominant, kodominant ve diğer türler, 2-Dikey kuruluş (tek tabakalı, iki tabakalı veya çok tabakalı) 3-Her türün gelişim çağı (küçük çaplı, orta çaplı ve büyük çaplı), 4-Dominant türün ortalama boyu 5-Karışım biçimi ve oranı 6-Toplam birey sayısı 7-Silvikültürel işlem ihtiyacı (budama, aralama, iyileştirme, gençleştirme.), 8-Sağlık koşulları ve görünen zararlar (mantar, böcek, tepe kırılması, yapraklarda renk değişimi, yaprak ve ibre kaybı) 9-Ekolojik koşullar (denizden yükseklik, eğim, bakı, toprak ve humus tipleri) 10-Ünitelerden beklenen fayda ve fonksiyonlar 5.Sonuç ve Öneriler Bu çalışmada İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olan şehir koruları için yapılan amenajman silvikültür planlarının bir bölümü sunulmuştur. İstanbul şehir koruları hakkında kısa bir açıklama yapıldıktan sonra çalışma alanı ve uygulanan yöntem ana hatları ile açıklanmıştır. Amenajman silvikültür planları ile ilgili çalışma Mayıs 2002 de tamamlanarak teslim edilecektir. Bu yüzden burada açıklanan aşamalar çalışmanın ara sonuçlarıdır. Envanter ünitelerinin tanımı, yersel kontroller, örnekleme dizaynı ve örneklerin ölçümü, meşcere tipleri haritasının hazırlanması burada açıklanmıştır. Bu çalışmayla bir örneği ortaya konan meşcere tipleri ve diğer haritalar sayısal ortamda üretildiğinden değişikliklerin aktarılması ve güncelleşmenin daha hızlı ve güvenilir bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktdır. Bu da koru yöneticilerine veri değişimi ve hızlı güncelleştirme kolaylığı sağlayacaktır.

Şekil 4.Hacıosman Korusu Meşcere Tipleri Haritası Harita aşamaları tamamlandıktan sonra koruların veri tabanına ait bilgilerin de sisteme dahil edilerek İstanbul korularının bilgi sisteminin oluşturulması yararlı olacaktır. Yararlanılan Kaynaklar Atay,İ. 1988 : Kent Ormancılığı.İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları No. 3512 / 393, 160 sayfa, Taş Matbaası,İstanbul. Grey G.W., F. J.Deneke. 1986.Urban Forestry. John Wiley & Sons, 299 p. Koç, A. (1995) : Ormancılıkta Coğrafi Bilgi Sistemi, Türkiye İkinci ARC/INFO ve ERDAS Kullanıcıları Grubu Toplantısı, 19-20 Haziran 1995 Ankara Ventura, S., G. Barry. 1997. How to Create a Forest / Tree Geographic Information System. 19 p.

DEVAMLI DENEME ALANLARI YÖNTEMİ İLE MEŞCEREDE ARTIM VE BÜYÜMENİN TAYİNİ (Sahilçamı Örneği) Prof.Dr.Tahsin Akalp İ.Ü.Orman Fakültesi 80895 Bahçeköy-İstanbul Tel: (0212) 226 11 00 / 270 e-mail:akalpt@istanbul.edu.tr Kısa Özet 19.yüzyıldan bu yana meģcere geliģmesini ve odun verimini tahminde kullanılan hasılat tabloları, ülkemiz ormancılığında daha çok geçici deneme alanlarında yapılan tek ölçme ile elde edilen veriler kullanılarak düzenlenmiģtir. 1950 yılında Anabilim Dalımızca temin edilen farklı menģelere ait tohumlarla Belgrad Ormanı Burunsuz ve Çanakkale Kalabaklı yörelerinde oluģturulan sahilçamı meģcerelerinde alınan deneme alanlarında peryodik ölçmeler yapılmıģtır. Sağlanan verilerle oluģturulan tablolardan bu meģcerelerin peryodik geliģmesini izlemek mümkündür. Genellikle Burunsuz ve Kalabaklı yörelerinin farklı bonitetleri temsil ettiği görülmektedir. Elde edilen sonuçların sahilçamının bu yörelerdeki verim gücünü tayin yanında özellikle ara meģcere hacmının tek ölçme ile tayinindeki yöntemlerin tartıģmalı yanlarını gidermede de yararlı olacağı açıktır. 1.GİRİŞ Orman ĠĢletmelerini planlamak ve yönetmek, gerekli kararları alabilmek için, ormanın üretim gücünün, bugünkü ve gelecekteki ürün miktarlarının bilinmesi büyük önem taģımaktadır. Ormanda üretim, ekosistem içindeki öğelerin zamanda değiģmesi ve büyümesi olayıdır. Bu olayın nedenleri; zaman-canlılar-ortam ve çevre koģulları olarak üç ana grupta toplanabilmektedir. Fakat bu etkenler ve üretim (büyüme) olayı, gerçekte sonsuz sayıda ve sürekli değiģen karģılıklı iliģkilerin çok karmaģık sonuçlarıdır. (KALIPSIZ 1988) Orman ekosisteminin baskın populasyonu orman ağaçlarıdır. Ormanda en bol elde edilen ve pazarlama olanağı bulan ürün ise odundur. Bu nedenle ormancılıkta üretim tahminleri çoğunlukla odun hammaddesinin artım ve büyümesinin tayini Ģeklinde yapılmaktadır. Ormancılıkta 19.yüzyıldan bu yana meģcerelerin bazı özelliklerine dayanarak meģcere geliģmesini ve odun verimini tahminde kullanılan özel tablolar düzenlenmektedir. Normal hasılat tabloları bu tablolardan biridir. Normal hasılat tabloları; normal sıklıktaki meģcerelerdeki hacım ve hacım elemanlarını yaģ ve bonitete göre veren tablolardır. Belli bir türün normal sıklıktaki eģit yaģlı saf meģcereleri için asli ve ayrılan meģcereye iliģkin bilgiler yanında genel verim ve artımla ilgili bilgileri de bu tablolardan elde etmek mümkündür. Bu tablolar yardımıyla üretim tahminlerinde örnekleme hatası nedeniyle 20% hata söz konusu olabilmektedir.

Devamlı deneme alanlarında periyodik ölçmeler yöntemi ile hasılat tabloları düzenlemek böylece meģceredeki çeģitli elemanların geliģmelerini izlemek uzun bir zamana ihtiyaç gösterir. Bu zamanı kısaltmak için önerilen çeģitli yollar vardır. (FIRAT 1972) Ülkemiz ormanlarında doğal olarak yetiģen asli ağaç türlerinin hemen tamamının normal sıklıktaki müdahele görmemiģ meģcereleri için düzenlenmiģ hasılat tabloları vardır. Bunlar, -meģe (Eraslan 1954; Eraslan-Evcimen 1967) -kızılçam (Alemdağ 1962, YeĢil 1992, Erkan 1996) -karaçam (Kalıpsız 1963) -sedir (Evcimen 1963) -sarıçam (Alemdağ 1967; Batu 1971; Erdemir 1974) -ladin (Akalp 1978) -sahilçamı (Birler-Yavuz 1983) -kazdağı göknarı (Asan 1984) -ardıç (Eler 1988) -kızılağaç (Batu-Kapucu 1995 ) -kayın (Carus 1998) -diģbudak (Kapucu-Yavuz-Gül 1999) olarak sayılabilir. Ayrıca yapay yolla elde edilmiģ; -kızılçam (Usta 1991) -melez kavak (Birler 1984) -okaliptus (Birler ve Ark. 1995) meģcereleri için de hasılat tabloları düzenlenmiģtir. Bu tabloların biri hariç tamamı geçici deneme alanlarından bir defalık ölçmelerle sağlanan veriler kullanılarak düzenlenmiģtir. Genellikle meģcere ortalamalarından hareketle grafik yada matematik yolla bulunan bu tablolardan kızılçam (Erkan 1996) hasılat tablosu simulasyon yöntemiyle elde edilmiģtir. 2.MATERYAL VE METOT Bireysel halde ve Terkos gölünde kumul üzerinede Fransızlar tarafından küçük meģcereler halinde yetiģtirilen sahilçamlarındaki ölçme ve gözlemler bu türün ülkemiz için ümit verici bir tür olabileceğini göstermiģtir. 1950 yılında Anabilim Dalımızca temin edilen tohumlar 4 farklı yöreden getirtilmiģtir. Bunlar; Ġspanya (alındığı orman bilinmemektedir), Gironde (Lege ormanı-atlantik kıyısı), Toulon (Lambert Ormanı-Akdeniz kıyısı) ve Korsika menģeleridir. Bunlardan Korsika menģeli olanlar hariç diğerleri 1951 yılı ilkbaharında Bahçeköy Orman Fidanlığına dikilmiģ, 1952 yılı ilkbaharında da ĢaĢırtılmıĢlardır. 1/1 yaģlı 18.500 adet fidan 1953 yılı ilkbaharında Belgrad Ormanı Burunsuz Yöresi ile Çanakkale de Kalabaklı, Alemdağda TaĢdelen ve Büyükada Yangın Alanına 2x2 m. aralıkla dikilmģtir. 1965 yılı ilkbaharında Gironde menģeli olan alanda 0.12 ha büyüklüğünde, Ġspanya ve Toulon menģeli olanlarda ise 0,25 ha büyüklüğünde deneme alanları alınmıģtır. 1968 yılınde meģcere kapalılığının oluģtuğu, hatta yer yer sıkıģıklığın baģladığı görülerek deneme alanları ve etrafındaki zonlarda aralama kesimleri yapılmıģtır. Bu meģcerelerde çeģitli yıllarda ve özellikle 1981, 1995 ve 2000 yıllarında kar kırmaları olmuģtur.

Ustboy m. Korsika menģeli sahilçamı tohumları ise 1953 yılı ilkbaharında Bahçeköy Orman Fidanlığına dikilmiģ, 1954 yılı ilkbaharında da ĢaĢırtılmıĢtır. 1954 yılı sonbaharıda Belgrad ormanı Burunsuz yöresine 1680 adet 1/1 yaģlı fidan 2x2 m. aralıkla dikilmiģtir. Bu meģcerede 1967 ilkbaharında 0,25 ha büyüklüğünde bir deneme alanı alınmıģtır. Ġlk üç menģeli sahilçamlarında 1966 ilkbaharından, Korsika menģeli sahilçamlarında ise 1967 ilkbaharından baģlayarak dönemsel ölçmeler yapılmıģtır. Ölçme sonuçları ekde tablolar halinde verilmiģtir. (Ek Tablo-1-2) Tablolardan da açıkça gözlenebildiği gibi baģlangıçtan 1982 yılına kadar düzenli olarak 3 yıllık periyotlarla yürütülen ölçmeler bu tarihten sonra çeģitli olanaksızlıklar nedeniyle aksamıģtır. Belgrad Ormanı Burunsuz yöresinde 1990 yılında iki menģede (Gironde ve Toulon), 1995 yılında ise tüm menģelerde ölçmeler yinelenmiģtir. Çanakkale-Kalabaklı yöresine dikilen Gironde ve Ġspanya menģeli sahilçamlarında 1970 yılı ilkbaharında 0,25 ha büyüklüğünde 2 deneme alanı alınmıģtır. 1970 yılı ilkbaharından baģlayarak yapılan dönemsel ölçmeler 1982 yılına kadar 3 yıllık peryotlarla düzenli olarak sürdürülmüģtür. Uzunca bir süre olanaksızlıklar nedeniyle yapılamayan ölçmeler ancak 2000 yılında tekrarlanabilmiģtir. 1970 yılı ilkbaharından baģlayarak yapılan dönemsel ölçü sonuçları bu iki menģe için ayrı bir tablo halinde düzenlenmiģtir. (Ek Tablo-3) Belgrad Ormanı Burunsuz Yöresindeki alan az meyilli, oldukça derin topraklıdır. Oysa Çanakkale Kalabaklı Yöresinde sahilçamlarının dikildiği alan bir sırt arazisi olup toprak koģulları iyi değildir. 1970 yılında bu yörede özellikle Gironde menģeli sahilçamı meģceresinin güney yamaçlarında oldukça büyük miktarlarda kabuk böceği ve orman bakcıvanı zararı görülmüģtür ( AKALP 1982) Anılan yörelerdeki meģcerelerin kurulmasında ve deneme alanlarının alınması ile bugüne kadarki 50 yıllık ölçme ve değerlendirmelerde Anabilim Dalımız elemanı pekçok araģtırmacı görev yapmıģtır. FIRAT, KALIPSIZ, MĠRABOĞLU, GÜNEL ve daha birçok araģtırmacı yanında idari elemanın bu araģtırmada emeği geçmiģtir. 3.BULGULAR MeĢcere üst boylarının yaģa göre geliģmeleri incelendiğinde Burunsuz ve Kalabaklı yöresi meģcerelerinin farklı gruplar (kümeler) halinde geliģtikleri gözlenmektedir. (Ģekil-1). 30 20 KIB KIT KGB KGT BIB BIT BG- Burunsuz Gironde BK Burunsuz Korsika BT Burunsuz Toulon KI Kalabaklı Ġspanya BTB 10 BTT BGB BKT BGB 0 0 10 20 30 40 50 60 BGT BI Burunsuz Ġspanya KG Kalabaklı Gironde Yas