DOLAŞIM SİSTEMİ HİSTOLOJİSİ DERS NOTLARI-2

Benzer belgeler
Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Düz Kas. Nerede???? İçi boş organların duvarı, Kan damarlarının duvarı, Göz, Kıl follikülleri. Mesane. Uterus. İnce bağırsak

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR

ENDOTEL YAPISI VE İŞLEVLERİ. Doç. Dr. Esra Atabenli Erdemli

KALP KASI Kalpte ve kalpten çıkan büyük damarlarda bulunur. Miyofilamanların organizasyonu iskelet kasındakilerle aynıdır; histolojik kesitlerde

SAFRA KANAL SİSTEMİ VE SAFRA KESESİ. Yrd.Doç.Dr.Sevda Söker

Özofagus Mide Histolojisi

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

Dolaşım Sisteminin fonksiyonu

Bu sistem, kan ile oksijen ve besin maddelerinin dokulara taşınmasını sağlar. Karbondioksit ve diğer atık maddeleri dokulardan uzaklaştırır.

DOLAŞIM SİSTEMİ. Doç. Dr. Nejdet ŞİMŞEK

1.3. Kas-iskelet sistemi gelişimini açıklar.

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

Sıkı bağ dokusu yapısında parankimi yada dalak pulpasını. birbiriyle devamlılık gösteren bölümlere ayıran trabekulaların

KARACİYER SAFRA KESESİ. Dr. Oktay Arda

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ANATOMİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

Hücre. 1 µm = 0,001 mm (1000 µm = 1 mm)!

PULMONES (AKCİĞERLER) DOÇ.DR.M.CUDİ TUNCER D.Ü.TIP FAKÜLTESİ ABD

KARACİĞER HİSTOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr.Sevda Söker

SİNİR SİSTEMLERİ. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ Beyin. Anatomik Olarak PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ His Motor

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI III UYGULAMA REHBERİ

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN DEVAMI II UYGULAMA REHBERİ

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

DOLAŞIM SİSTEMİ HİSTOLOJİSİ DERS NOTLARI-1

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

ER Golgi Lizozom Yönünde Vezikül Trafiği

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı KAS FİZYOLOJİSİ. Düz Kas. Dr. Sinan CANAN

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

ABSTRACT ANAHTAR SÖZCÜKLER / KEY WORDS

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 13 a

DERS TANITIM BİLGİLERİ

Kapiller Membrandan Diffüzyon

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

Kardivasküler Sistem

DERS TANITIM BİLGİLERİ

HÜCRE ZARINDA TAŞIMA PROF. DR. SERKAN YILMAZ

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

KAS DOKUSU. Kontraksiyon özelliği gelişmiş hücrelerden oluşur Kas hücresi : Fibra muskularis = Kas teli = Kas iplikleri

DOKULAR. A-Hücreler B-Hücrelerarası madde (intersellüler substans) veya -Temel madde (Fundamental substans)

ÜRİNER SİSTEMİ. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

LİPOPROTEİNLER. Lipoproteinler; Lipidler plazmanın sulu yapısından dolayı sınırlı. stabilize edilmeleri gerekir. kanda lipidleri taşıyan özel

Örtü Epiteli Tipleri:

Hipotalamus ve Hipofiz Hormon Denetim Süreçleri. Ders Öğretim Üyesi: Prof. Dr. T. Demiralp v1: 30 Nisan 2009

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

LENF DÜĞÜMÜ DR. OKTAY ARDA

Tıp Fakültesi 1. Sınıf Genel Histoloji Laboratuvar Ders Programı

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Fizyoloji Nedir? 19/11/2015. FİZYOLOJİ KAVRAMI ve HÜCRE. Yaşayan organizmaların karakteristik özellikleri nelerdir?

Endokrin Sistem. Paratiroid Tiroid Pankreas Surrenal bez. Dr.Murat TOSUN

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

DOLAŞIM SİSTEMİ HİSTOLOJİSİ

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS. Sinir Sistemi TIP Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

Beyin Kan Akımı B.O.S. ve Beyin Metabolizması. Dr Şebnem Gülen

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

Epitel hücreleri glikokaliks denen glikoprotein örtüsü ile çevrilidir. Epitel hücrelerinin birbirine yapışmasını sağlar. Epitel hücrelerinin üzerine

Akciğerin Embryolojisi Akif Turna

Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji Embriyoloji Anabilim Dalı. Histoloji I Hücre. Doç.Dr. Nejdet ŞİMŞEK

TİMUS DR. OKTAY ARDA DR. OKTAY ARDA 1

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

Omurgalılarda Boşaltım Organı (Böbrekler) Pronefroz böbrek tipi balıkların ve kurbağaların embriyo devrelerinde görülür.

HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANABİLİM DALI. Doç. Dr. Meltem KURUŞ Yrd.Doç. Dr. Aslı ÇETİN

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

OMÜ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM I HAYATIN TEMELİ I HİSTOLOJİ UYGULAMA REHBERİ

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

Truncus (arteria) pulmonalis

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

Boşaltım Sistemi Fizyolojisi = Üriner Sistem Fizyolojisi

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler

Sistemin Diğer Özellikleri Atar ve toplar damarlar birbirleriyle bağlantılı olduğu için devamlıdır. Bu bağlantıyı kılcal damarlar sağlar. Kan devamlı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Kas Dokusunun Gelişimi. Doç.Dr. E.Elif Güzel

Yaşayan organiznaların karakteristik özellikleri nelerdir

Kemik iliği yapısı Miyeloretiküler Bağ Dokusu

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

Hücreler arası Bağlantılar ve Sıkı bağlantı. İlhan Onaran

ADIM ADIM YGS LYS Adım BOŞALTIM SİSTEMİ 3

Fetus Fizyolojisi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

ÜRİNER SİSTEM HİSTOLOJİSİ. Prof.Dr.Yusuf NERGİZ

PLASENTANIN OLUŞMASI. Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Anatomi II

Boşaltım Sistemi Fizyolojisi

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

HİSTOLOJİ ATLASI UYGULAMA KILAVUZU

9- Deri, koku, göz, kulak ve tad organları anatomisi

Transkript:

DOLAŞIM SİSTEMİ HİSTOLOJİSİ DERS NOTLARI-2 3.Adventisya : Pek iyi gelişmemiştir. Longitudinal seyirli kollagen ve elastik lifler içeren ince bir bağ dokusudur. Belirli bir sınır göstermeden çevre bağ dokusuna karışır. Media-adventisya sınırında çok zayıf bir lamina elastica exsterna bulunur. IV. Artercik (arteriol): Küçük boy arterlerin çapları 30 mikronun altına düşerse arteriol adını alır. Bunlar arter ağacının son dallarıdır, kapillar ağlara açılırlar. Lumenleri dardır. Bölgesel olarak vazodilatasyon ve vazokonstriksiyon göstererek kapillar yataklarına kanın dağılımını kontrol ederler. Duvar yapıları. l. İntima: a.endotelium: Bazal membran üzerine oturmuş tek katlı yassı endotel hücreleri. b.lamina elastica interna: Çok incedir. 2. Media: 1-2 sıralı, sirküler seyirli düz kas tellerinden yapılmıştır.çapı küçüldükçe kas tek sıralı hale dönüşür. 3.Adventisya : Çok ince bağ dokusudur, lamina elastica externa bulunmaz. Arteriol un çapı l0 mikronun altına düşerse prekapiller arteriol ya da metarteriyol adı verilir. Bunların duvarı sadece endotel hücreleri ve tek sıra düz kas tellerinden ibarettir.

(i nternet ten alınmıştır)

(i nternet ten alınmıştır) ARTERLERE AIT ÖZELLEŞMELER: Bazı arterler yukarıda tanımladığımız genel yapıya uymayan özellikler gösterir. Örneğin; 1) Kafatası içindeki organların arterleri (kafatası kemikleri ile korunduklarından dolayı) ince duvarlıdır. Lamina elastika interna iyi gelişmiştir, lamina elastika eksterna ise bulunmaz. 2) Akciğer arterleri de kas ve elastik unsurların azlığından dolayı ince duvarlıdır. Bu durum akciğer içindeki düşük kan basıncı ile uyumludur. 3) Umblikal arterlerde ise media tabakası iyi gelişmiştir ve içte sirküler dışta longitudinal seyirli iki düz kas tabakası oluşturmuştur. Bunların lamina elastika internaları bulunmaz veya kesintilidir. 4) Penis arterlerinde intima içerisinde uzunluğuna seyreden düz kas hüçreleri (epiteloid hücreler de denir) gruplaşması görülür. Bunlar kasıldıkları zaman lumene doğru kabartı yaparak intima yastıkcılarını şekillendirirler. Bunun sonucunda arter lumenleri tıkanarak kavernleri boşaltır. Bunun tersine durumda ise intima yastıkcığı silinir ve kavernelere kan dolar böylece penis ereksiyona uğrar.

KAPİLLAR DAMARLAR: Kapillarlar arter ve venleri birbirine bağlayan basit endotelial tüplerdir.ortalama 7-9 mikron çapında, 0.25-1 mm uzunluğundadırlar ( normal bir insandaki uzunlukları yaklaşık 96.000 km olarak hesaplanmaktadır). En uzun kapillarlar iskelet kası dokusunda ve adren korteksinde bulunur. Kapillarlar içindeki kan akış hızı damar içi ve dışı arasında madde alış-verişine müsade edecek kadar yavaştır ( arterlerdeki kan akış hızı ortalam 320 mm/saniye iken kapillardaki kan akış hızı 0.3 mm/saniyedir). Kapillar damarlar dolaşım sisteminin fonksiyonel üniteleri olarak kabul edilirler (değişim damarları, exchange vessels ). Kapillarların çeşitli organ ve dokularda oluşturdukları ağlar boyut ve biçimce farklılıklar gösterirler. Bazı organlardaki metabolik yoğunluk daha sıkı bir kapillar ağ gerekir. Bu nedenle karaciğer, akciğerler, böbrekler, mukozalar, bezler, iskelet kasları, beyin in boz maddesi daha sık kapillar damar içerirler. Metabolik aktivitesi düşük olan tendon, sinir, düz kas seröz membranlar gibi yerlerde ise kapillar ağlar daha seyrektir. Buna karşın; epitel doku, kıkırdak doku, cornea epiteli ve lamina propriyası, lens crystallina, endocardium, kalb kapakçıkları gibi yerlerde ise kapillar damar bulunmaz.

(internet ten alınmıştır) Kapillarların duvarı bir bazal membran üzerine oturmuş 1-3 adet tek katlı yassı endotel hücresi ve bunun etrafını kuşatmış olan bağ dokusundan ibarettir.kapillarları saran bağ doku kollagen ve elastik lifler, perivasküler hücreler (pericyt,adventisyal hücre) içerirler. Genel olarak fibroblastlara benzeyen bu perisit lerin fonksiyonları hakkında farklı görüşler ileri sürülmüştür. Eskiden bu hücrelerin kontraktil oldukları, ihtiyaca göre kapillar lumenini daraltıp genişlettikleri kabul ediliyordu. Yeni bulgulara göre; endotel hücrelerinin de kontraktilite yeteneği vardır ve sınırladığı lumen çapını daraltıp genişletebilmektedir. Perisitler ise fazla diferensiye olmamış mezenkin hücreleridir ve diğer hücrelere (histiyosit,düz kas, endotel) dönüşebilir. Görüldüğü gibi sadece endotel hücreleri ve dışında çok az bağdoku içeren kapillar damarların görevlerinin çoğu endotel hücreleri tarafından yerine getirilir. Bu görevler özetle şunlardır: 1. Geçirgenlik (permeability): Kan ile dokular arasındaki gazlar ve çeşitli metabolitlerin değişimi sağlanır. Bu iş, yerine göre; transsitozis, aktif ve pasif transport veya kapillar duvarında bulunan küçük porlar aracılığıyla gerçekleştirilir. 2. Metabolik fonksiyon: Endotel hücreleri çok çeşitli maddelerin metabolizmalarına etki ederler. Bunlar; a) Aktivasyon: Anjiotensin I i anjiotensin II ye dönüştürürler, b) İnaktivasyon: Bradykinin, serotonin, prostoglandinler, norepinefrin, trombinin gibi maddeleri biyolojik olarak

reaksiyon vermeyen bileşiklere dönüştürürler, c) Lipoliysis: Lipoproteinleri trigliseridlere ve kolesterole dönüştürürler. 3. Antitrombojenik fonksiyon: Endotel hücreleri kanın subendotelial bağdokusu ile temasını önlemek suretiyle trombus (pıhtı) oluşmasına engel olur. Vücudun değişik yerlerinde bulunan kapillarlar yapı özelliklerine göre şöyle sınıflandırılır: I.Sürekli (continous)kapillarlar (Tip I): Merkezi sinir sistemi, akciğerler, kas doku, bağ doku, ekzokrin bezler, deri, timus gibi organlarda bulunurlar. Endotel hücreleri kapillar lumenini sürekli bir örtü halinde kuşatır. Endotel hücreleri arasındaki bağlantılar zonula okludens yapısındadır. Madde geçişi pinositoz vezikülleri ( pinositoz vezikülleri içi caveolin adlı proteinle kaplıdır, bu veziküller MSS organları kapillarlarında yoktur veya çok azdır ve çapları küçüktür, kas dokuda 70 nanometre çapta olabilirler ) yoluyla olur. Endotel hücreleri ile bağ doku arasındaki bazal membran devamlıdır. Kapillar çevresinde perisit ler bulunur ( perisitler bazal membran ile endotel hücreleri arasında sıkışmış olarak da bulunabilir).

(i nternet ten alınmıştır) II.Pencereli ((Fenestrate)kapillarlar (Tip II): Permeabilite ve resorbsiyon olaylarının şiddetli olduğu barsak mukozası, pleksus koriyedeus ta, bazı endokrin bezler, böbrek glomerulus ları ve pankreas ta bulunurlar. Endotel hücrelerinin sitoplazması çekirdekten uzak olan uç bölgelerde küçük submikroskopik yuvarlak delikciklere (30-50 nm) sahiptirler. Bu delikcikler hücre membranından daha ince yapıda bir diafragma (unite membran yapısında değil!!) ile kapatılmıştır ( böbrek glomeruluslarında ise açıktırlar ). Endotel hücreleri arasındaki bağlantılar sıkı değildir, gap junctiun yapısındadır, bazal membran devamlıdır.

(internet ten alınmıştır)

III. Kesintili (discontinous) kapillarlar (sinusoid ler) ( Tip III) : Kan ile ilgili organın parenkiması arasında sıkı bir ilişkinin bulunması gereken yerlerde, örneğin; karaciğer, dalak, kemik iliği ve bazı iç salgı bezlerinde bulunurlar. Çapları normal kapillarlardan daha büyüktür (30 mikron veya daha büyük). Düzensiz, kıvrımlı bir yapıya sahiptirler. Bunlarda endotel hücreleri arasında geniş aralıklar mevcuttur. Bu aralıklara makrofajlar yerleşmişlerdir ( iç salgı bezleri sinusoid lerinin duvarında makrofajlar bulunmaz). Ayrıca bazal membran devamlı değildir, yer yer kesintiye uğramıştır. Bu kesintili yerler retikulum iplikleriyle doldurulmuştur. Normal kapillerlerde, kapiller ile organ veya dokunun parenşim hücreleri arasında ince bir gevşek bağ dokusu bulunurken, bulunur. sinusoid lerde bulunmaz, arada sadece biraz retikulum ipliği

(internet ten alınmıştır) VENA LAR: Venalardaki kan basıncı arterlerdekilerin 1/10 u kadardır, bu nedenle duvarları daha incedir. Ayrıca venalardaki kan hacimce arterdekilerden daha fazladır, lumenleri bundan dolayı daha geniştir. Venalarda arterler gibi intima, media ve adventisya tabakaları olmak üzere üç ana katmandan yapılmıştır. Venöz damarları arteriyel kapillarlardan itibaren aşağıdaki gibi sınıflandırabiliriz: I. Venöz kapillarlar: Arteriollerin kapillar yataklarda sonlandığını görmüştük. Arteriyel kapillarlar venöz kapillarlarla devam ederler. Venöz kapillarların yapıları devamı oldukları arteriyel kapillar gibidir ancak; - lumenleri daha geniştir, - endoteller arasındaki bağlantılar daha gevşektir bu nedenle diyapedez olayına imkan sağlarlar, - lenfatik dokulardaki venöz kapillarlarda endotel hücreleri yüksekliği yerlerdekinden daha yüksektir (lenfositlerin lenfatik dokuya yerleşmesiyle ilgili), - duvarlarında kas hücresi bulunmaz, diğer

- bazal membran ve dışında kollagen lifler ve fibroblastlarla desteklenmiş adventisyaları vardır. Bunlar vena ların en küçüğü olan venula lara dönüşürler: II. Küçük boy venalar (Venula): En küçük çaplı venula larda intima tabakası sadece endotel hücreleri ve dışında az bir bağ dokusundan ibarettir. Çapları 50 mikronu geçince intima dışında düz kas telleri oryante olmaya başlayarak media tabakasını şekillendirir. Bu andan itibaren ise adventisya daha iyi gelişmiş olarak izlenir. Venula ların lumeni arteriola larınkinden daha geniştir, ayrıca lamina elastika interna bulunmaz. (internet ten alınmıştır)

(internet ten alınmıştır) II. Orta boy venalar: Çapları 1-9 mm arasında değişir. İntima incedir. Endotel hücreleri poligonal şekillidir. Subendotelium tabakası az belirgindir. Media tabakası arterlerinkinden daha incedir. Düz kas tellerinden yapılmış olan media hidrostatik basıncın yüksek olduğu alt taraf venalarında iyi gelişmiştir, hidrostatik basıncın düşük olduğu üst taraf venalarında ise incedir. Adventisya Arterlere göre daha iyi gelişmiştir. Kollagen ve elastik liflerden kurulu bağ doku özelliğindedir. Bazen (alt taraf venalarında) içinde tek tük düz kas telleri görülebilir.

(i nternet ten alınmıştır) III. Büyük boy venalar : Vena cava superior, v. cava inferior, v. porta ve bunların ana kolları bu gruba girer. Düşük basınçlıdırlar İntima küçük venalardaki gibidir, azıcık kalın olabilir. Media Tabakası zayıf gelişmiştir, düz kas telleri azalmıştır veya bulunmayabilir. Adventisya ise çok iyi gelişmiş olup üç alt tabaka arzedebilir:media ya dönük tarafı yoğun fibroelastik dokudan, orta kısım longitudinal seyirli bir çok düz kas telinden, dış taraf ise kollagen ve elastik iplik ağından yana zengindir. Vasa vasorumlar yaygındır ve daha derinlere nüfüz eder. VENALARA AIT ÖZELLESMELER: 1) Bazı venalarda düz kas telleri bulunmaz, bunlar media sızdırlar. Beyin zarları venaları, dural sinuslar, retina venaları, kemik venaları, penisin erektil dokusu içindeki venalar ve plasentadaki maternal venalar bu gruba girerler. 2) Media sı düz kas tellerinden zengin olan venalar da vardır. Uterus venaları, bacak venaları, umblikal venalar ve bazı mezenterik venalar bu gruba girer. 3) Vena cava superior, v. cava inferior ve v. pulmonalis ler kalbe giriş yerlerinde adventisyaları içinde kalb kası telleri içerirler.

4) Kalbden uzak bölgelerdeki venalarda (bacak venaları) intima tabakası lumene doğru uzayan kıvrımlar (valvula,kapakcık) yaparlar. Bunlar vena içindeki kanın aşağıdan yukarıya doğru akışında hizmet görürler. (i nternet ten alınmıştır) LENF DAMARLARI : Lenf damarları ve lenfatik organlar birlikte lenfatik sistem i oluştururlar. Dolaşım sisteminin bir parçası olarak kabul edilirler. Lenf damarları bu bölümde, lenfoid organlar ise daha sonra incelenecektir. 1. Lenf kapillarları: Lenf damarlarında sirkülasyon tek yönlüdür (çevreden merkeze doğru). Bağ doku da, kan kapillarlarının yanında, kör tüpler halinde başlayan lenf kapillarları; sadece tek katlı yassı endotel hücrelerinden yapılmışlardır, bazal membran bulunmaz veya kesintili bir bazal membran bulunabilir.

(internet ten alınmıştır) Bulundukları doku ve organlardaki doku sıvısını ve lenfoid organlardaki lenf sıvısını ve orada yapılan hücreleri ve antikorları toplarlar ve kalbe doğru taşırlar. Kas kasılmaları, sıkı bağlantıları olmayan lenfatik endotellerinin aralarını açarak kan kapillerleriyle alınamayan protein ve büyük moleküllerin içeri alınmasını ve sonrada doku basıncı yoluyla kalbe doğru taşınmasını temin ederler. 2. Lenf damarları: Lenfatik kapillarlar birleşerek lenf damarlarını oluştururlar. Lenf damarlarını da diğer damarlar gibi küçük,orta,büyük boy olarak sınıflandırmak mümkündür. Büyük boy olanları kan damarları gibi intima, media, adventisya tabakalarına sahiptir: Tunika intima; endotel ve ince bir subendotel bağ dokusundan ibarettir. Tunika mediya; az sayıda düz kas telleri ve aralarında kollajen liflerin oluşturduğu orta katmandır. Tunika adventisya; fibroblastlar, kollagen ve elastik lifler içeren geniş bir bağ dokusundan oluşmuştur. Lenf damarlarının İntima ları, alt taraf venalarındaki gibi, lumene doğru uzayan valvula lar yapmıştır, ancak bunlarda valvulalar oldukça sıktır. En iyi gelişmiş tabakası adventisyadır. Ana lenf damarlarının (duktus torasikus ve duktus lenfatikus dekster) yapısı orta büyüklüktedi bir venaya benzer, ancak tunika mediyadaki kaslar daha belirgindir. Lenf damarları seyirleri sırasında bir veya bir kaç lenfoid organa uğrarlar. Vücuttaki lenf damarları birleşerek içeriklerini ana lenf damarları olan ductus thoracicus ve ductus lymphatıcus dekster e boşaltırlar. Bunlarda toplanan lenf sıvısını kalbe açılan büyük venalar yoluyla kalbe boşaltırlar.

Merkezi sinir sistemi organları, kemik iliği, göz küresi, iç kulak, plasenta, epitel doku gibi yapılar lenf damarları içermezler. (i nternet ten alınmıştır)

(i nternet ten alınmıştır) Lenf akışına etki eden güçler: Bunu sağlayan iki mekanizma vardır: 1) Lenf damarları sıkca valvula lara sahiptir. Bir lenf damarı segmenti ( iki valvula arasındaki kısım) lenf sıvısıyla dolunca genişler ve segment duvarındaki düz kasların kasılmasına neden olur, kasların kasılmasıyla oluşan pompa işlevi sayesinde valvula açılır, lenf sıvısı bir sonraki segmente aktarılır, bu işlem lenfatik kanalın tüm uzunluğunca, lenf sıvısı boşaltılıncaya kadar devam eder. 2) Asıl mekanizma birincisi olmakla beraber; düzenli spor ve eksersiz yapmak lenf damarı çevresindeki kasların kasılması, nabız atışının hızlanması gibi bazı dış etkenler de lenf damarlarına baskı uygulayarak lenf akışına hizmet ederler. ARTERIO-VENÖZ ANASTOMOZLAR : Arterler ve venalar arasındaki bağlantıyı kapillar damarlar oluşturur. Bazı yerlerde ve gerektiği durumlarda kapillar içindeki dolaşım, prekapiller arteriol ile postkapiller venül arasındaki direkt bağlantılarla by-pass edilebilir. Arteriol-venül arsındaki bu direkt bağlantı sağlayan yapılara arterio-venöz anastomoz lar ( arterio-venöz şantlar ) adı verilir. Anastomozu sağlayan damar kolunda, endotel hücreleri özelleşmiş bir media üzerine oturmuştur. Epitelin altında, mediada, bir kaç sıralı özelleşmiş kas hücresi topluluğu bulunur

(bunlara epiteloid hücre adı da verilir). İlgili doku veya organdaki çalışma düzenine bağlı olarak bu kasların gerilip/gevşemesiyle anaostomozu sağlayan damar kapatılıp/açılarak doku veya organdaki kapillar ağa giden kan miktarı düzenlenir ( örneğin; yemek öğünleri sırasında sindirim sistemi mukozasında kapillar ağa giden kan miktarı artırılır, istirahat sırasında ise kapillar dolaşım askari düzeye indirilir). Anastomozlar değişik yapılarda olabilirler: I. Köprü anastomozu (basit anastomoz) : Tiroid bezi, mide gibi metabolik aktivitesi kesintili organlarda bulunur.anastomoz kolundaki şifinkter kapandığı zaman kan direkt olarak kapillar yataklara akar. Damardaki şifinkter açıldığı zaman kanın çoğu kapillar yataklara uğramaksızın direkt olarak venalara geçer. II. Glomus tipi anastomoz (yumaklı anastomoz) : Bağlantı sağlayan damar kolu uzundur ve yumaklanmıştır.kulak,burun,parmak uçları ve deri gibi vücudun uç bölgelerinde bulunur. PORTAL SİSTEM: Vücudumuzdaki normal sistemik kan dolaşımı ; kalb arter kapillar vena kalb sırasını takip eder. Vücudumuzun bazı yerlerinde ise bu sıralamaya uymayan özel durumlar vardır. Şöyleki: Kapillara gelen kan büyük bir damar yada damarlar vasıtasıyla toplandıktan sonra sistemik dolaşıma geçmeden önce ikinci bir kapillar yatağa boşalır. İşte böyle iki arteriyel kapillar veya iki venöz kapillar arasında meydana gelen damar ağına portal sistem veya plexus mirabilis adı verilir. Bu durum vücudumuzda üç yerde mevcuttur: 1. Böbrekler de (glomerulum): Kalb aorta abdominalis a. renalis a. interlobaris a. arcuata a. interlobularis a. afferentia yoluyla böbrek cisimciğine gelen kan, burada kapillar yumağını yaptıktan sonra (glomerulum) a. efferentia olarak böbrek cisimciğini terkeder. Bu arada kanda birikmiş bulunan vücudumuzun metabolik artıkları (karaciğerde üre ye dönüştürülerek tekrar kana verilmiştir) süzülmüştür. A. efferentia böbrek tubulusları etrafındaki ( bilhassa Henle kulpu etrafında ) bağ dokusu içinde tekrar, düz seyirlerinden dolayı vasa recta adı verilen, kapillarlara ayrılır. Bu glomerul sistemi kanın böbreklerden tam süzülmesi ve idrar oluşumu için gereklidir. 2. Karaciğer de (portal sistem): Aldığımız gıdalardan absorbe edilen çeşitli besin maddeleri mide ve barsakların duvarındaki venöz kapillarlarda toplanır, bunların birleşmesiyle oluşan tek bir venöz damar (vena porta ) vasıtasıyla, sistemik dolaşıma geçmeden önce, karaciğere gelir. Vena porta karaciğere girdikten sonra interstisyum içinde küçük dallara ayrılır, bu küçük dallarda tekrar venöz kapillarlara ayrılır ve karaciğer lobcukları içindeki ve merkezindeki sentral venalarla (sinuzoidler) ağızlaşırlar. Sental venaların birleşmesiyle oluşan vena hepatika, oradan da vena cava

inferior yoluyla sistemik dolaşıma dahil olur. Bu sayede barsaklardan alınan gıda maddeleri genel dolaşıma girmeden önce karaciğerde bazı işlemlerden geçirilir. 3. Hipofiz de (portal sistem): Beyin de, hipotalamusdaki (eminentia mediana) venöz kapillarlar bir venül aracılığıyla hipofiz ön lobundaki (adenohipofiz) sinuzoidal kapillarlara bağlanmışlardır (hipotalamo-hipofizeal sistem). hipofiz bezinin ön lobundaki sinuzoidal kapillarlar arasında da bir portal sistem (hipotalamo-hipofizeal sistem) mevcuttur. Bu yol hipotalamustan hipofiz ön lobuna, hormon salınımını başlatıcı hormonları (releasing factors) taşır. VASA VASORUM ( DAMAR BESLEYEN DAMARLAR): Çapı 1 mm nin üzerindeki arter ve venalar kendilerini besleyen küçük damarlara sahiptirler. Bunlara vasa vasorum adı verilir. Vasa vasorumlar kalbi besleyen koroner damarların analoğu olarak kabul edilirler. Civar damarlardan çıkan bu damarlar damarın adventisya sından girerek media derinliklerine kadar sokulur ve sonlanırlar. Genel olarak intima içine girmezler. Ancak kan basıncının ve oksijen miktarının düşük olduğu bazı büyük venalarda intimada da raslanırlar. Vasa vasorum lar arterlere göre venalarda daha çok ve sık bulunurlar. Bu durum venalardaki kanın ( venöz kan) oksijen ve besleyici maddelerden fakir oluşu ile açıklanabilir. Bazı büyük vena ve arterler lenf damarları da içerirler. Lenf damarları arterlerin sadece adventisyası içinde bulunurken venaların adventisya ve mediyası içinde bulunurlar. Arterlerin mediyası içinde bulunsalardı bile, ince duvarlı oluşlarından ve yüksek kan basıncından dolayı kollapse olup kapanırlardı, işlevsel olmazlardı. DAMARLARIN INNERVASYONU: Özellikle arterlerin duvarı zengin bir sinir ağına sahiptir. Sempatik ganglionlardan çıkan myelinsiz, vazomotor aksonlar adventisyadan girer ve mediadaki düz kas tellerine yakın bir konumda sonlanırlar. Duyuları alıcı (sensorik, reseptör) myelinli sinir lifleri ise prensip olarak adventisya içinde serbest sensorik uçlar halinde bulunurlar. KAYNAKLAR 1. Abraham L. Kierszenbaum, (Çev.Edit. Ramazan Demir), Histoloji ve Hücre Biyolojisi, Patolojiye giriş, Palme Yayıncılık, 2006, Ankara. 2.Beresford WA. Lecture notes on Histology, Blackwell Scientific Publ. Oxford,1977. 3. Erençin, Z., Özel Histoloji, Ankara Üniversitesi Yayınları, 1963, Ankara. 4. Erbengi T., Histoloji II, Beta Basım Yay. Dağ. A.Ş., 1985, Ankara. 5. Erkoçak A. Özel Histoloji. 4.baskı. Ankara: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Basımevi. 1982. 6. Johnson, Kurt E., Histology and Cell Biology, 2. Ed., NMS series, Harwal Publ. Comp., Pennsylvania, 1991.

7. Mills Spring EJ. Microscopic Anatomy, Department of Anatomy and Cell Biology State Univ. of New York Health Sci. Center Syracuse, New York, 1992. 8. Paker Ş. Histoloji. 2.baskı. Bursa: Uludağ Üniversitesi Basımevi. 1993. 9. Sadler TW. Medical Embryology. 6th ed. USA: Williams & Wilkins. 1990. 10. Tanyolaç A. Özel Histoloji, Yorum Matbaacılık Sanayii, Ankara, 1993. 11. Junqueira LC, Carneiro J, Kelly RO. Basic Histology. 7th ed. USA: Appleton and Lange. 1992. 12. Junqueira LC, Carneiro J, Kelly RO (Çev.Edit. Yener Aytekin), Temel Histoloji, Nobel Tıp Kitapevi, 2006, İstanbul. 13. Leeson TS, Leeson CR, Paparo AA. Text/Atlas of Histology. Canada: WB Saunders Co. 1988. 14. Netter Temel Histoloji, Çev. Edit. S.Müftüoğlu ve ark., Güneş Tıp Kitabevi, 2009. 15. M.H. Ross, W. Pawlina, Histology A text and Atlas, Lippincott Will., 2006. 16. Gartner, L.P., Hiatt, J.L., Color Textbook of Histology, Third Ed., Saunders, 2007.