KAYNAK: Diyarbakır Rehberlik Araştırma Merkezi

Benzer belgeler
ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

İÇİNDE COŞKU VE KAYGIYI BİRLİKTE BULUNDURAN BİR ÇİFT GÖZ KENDİ BAŞINA YENİ VE BİLİNMEZ BİR SERÜVENE BAŞLAMANIN HEYECANINI VE KORKUSUNU TAŞIYAN BİR

OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE

OKUL KORKUSU VE BAŞ ETME YOLLARI. Banu SOYDABAŞ Şeker İlköğretim Okulu Psikolojik Danışman

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

Okul fobisi nasıl gelişir?

OKULA BAŞLARKEN OKULA BAŞLAMA SÜRECİ

OKUL KORKUSU. Çocuğum okula gitmek istemiyor. Okul saati yaklaştığında huzursuzlanıyor. Karnı veya başı ağrıyor, midesi bulanıyor.

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Sevgili Anne ve Babalar;

OKUL FOBİSİ. Bir çocuğun okul deneyiminin beyin işlevi ve anatomisinde gerçek değişimler yarattığı biliniyor Mel Levine

Okul fobisi, okula devamla ilgili şiddetli korku, huysuzluk, çeşitli hipokondriyak belirtilerle kendini gösteren bir kaygı (anxiety) bozukluğudur.

IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

Okul Dönemi Çocuklarda

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK ANAOKULU 4 YAŞ SINIFI BÜLTENİ

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

OKUL KORKUSU. Okul korkusu okuldan kaçma ile karıştırılabilmekte bazen bu kavramları birbirinden ayırabilmek güç olabilmektedir.

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR

SINAV KAYGISI AŞIKPAŞA ORTAOKULU.

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur.

ÇOCUK OKULA NASIL HAZIRLANIR?

2016/2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI MERAM MEVLANA ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ EKİM AYI AİLE BİLGİLENDİRME BÜLTENİ

BURSA ÖZEL BİREY OKULLARI OKULA UYUM SÜRECİ BAHAR İLHAN REHBER ÖĞRETMEN

FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK ANAOKULU 4 YAŞ SINIFI EYLÜL BÜLTENİ

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

Kasım ayı Bültenimiz 3 yaş GruBu (uğur BöceKleri) Atam seni unutmadık, unutmayacağız asla

ADEM İLKKILIÇ İLKOKULU REHBERLİK SERVİSİ 1. SINIFLAR UYUM SÜRECİ VELİ BİLGİLENDİRME SEMİNERİ

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

Mutlu Dünya Kreş, Anaokulu, Anasınıfı 1

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

Bu nedenle ebeveynlerin duygu, ifade ve davranış olarak tutarlı, kararlı ve pozitif bir tavır sergilemeye çalışmaları gerekmektedir.

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI SINAV KAYGISI

Okula Başlıyorum Okul Korkusu ile Başetme Okyanus Kolejleri nin Rehberlik Hizmetidir.

ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOOORRR

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla

MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ. Dr.Abdullah Atli

Topluluk içine çıkamayan, yeni tanıştığı bir kişi karşısında aşırı derecede sıkılan, kalabalık ortamlarda kızarıp bozaran pek çok kişi görmüşsünüzdür.

Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI

ÇOCUKLARIMIZ VE TEKNOLOJİ

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

KEKEMELİK KEKEMELİK NEDİR?

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Anne ve kız arasında en çok yaşanan iletişim sorunları nelerdir?

İNTERNET VE TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI. Rehberlik Servisi Selçuk ÖZTÜRK

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

ÇOCUK-EBEVEYN İLİŞKİSİ EĞİTİMİ=FİLİAL TERAPİ UZM. KLİNİK PSİKOLOG&OYUN TERAPİSTİ ZEYNEP BETÜL TORUN

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısı, sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan kaygıdır.

Hizmetiçi Eğitimler.

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

OKUL ZAMANI. PDR Bülteni Sayı: 01

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

OKUL KORKUSU. HAZIRLAYANLAR Necmettin GÜNEY Müdür Vekili. Rukiye İNCE ÇELENK Özel eğitim Hizmetleri Bölümü Başkanı

OKUL KADEMELERİNE GÖRE GELİŞİMSEL REHBERLİK. Prof. Dr. Serap NAZLI

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni. Çocuk ve Cinsellik

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

ÖNSÖZ... IX III

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1

Can Kardeş Kreşi Rehberlik Servisi ARALIK 2014 REHBERLİK BÜLTENİ

Maslow a Göre İhtiyaçlar Hiyerarşisi

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı, kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

Kardeş Kıskançlığı Nedir?

4+4+4 YAVRULARIMIZIN ÖZGÜVENSİZ, BAŞARISIZ VE MUTSUZ OLMASINI İSTER MİYİZ? Zeynep okula başlıyor. Canımdan çok sevdiğim kızım.

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SULUCA ORTAOKULU 6/B SINIFI 2. DÖNEM VELİ TOPLANTI TUTANAĞI

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

Bülten GELİŞİM DÖNEMLERİ. Rehberlik. Mutlu Bir Gelecek Için. Onur Kolejleri Rehberlik ve Psikolojik Danışma Aylık Ücretsiz Bülten

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ

SEVGİ, SAYGI ve YARDIMLAŞMA

Transkript:

Okul Fobisi Okul fobisi, kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmeyi reddetmesi yada bu konuda isteksiz görünmesidir. Okul fobisi olan çocuklar, okula olan isteksizliklerini tipik bir biçimde bedensel yakınmalarıyla dile getirmeye çalışan, bu nedenle kendilerini evde tutma yolunda anne-babalarını ikna etmeye çalışan çocuklardır. Okul fobisi olan çocukların mide bulantısı, karın yada baş ağrısı şeklinde bedensel şikayetleri genellikle sabahları uyanır uyanmaz görünmekte ve okula gitmemelerine karar verilir verilmez de kendiliğinden kaybolmaktadır. Eğer çocuklara okula öğleden sonra gitmeleri önerilirse, aynı tür şikayetlerinin bir saat içinde tekrarlandığı görülür. Kendilerine o gün için okula gönderilmeyecekleri konusunda söz verilirse, ertesi gün belirtilerin yeniden ortaya çıktığı dikkati çeker. Eğer anne-baba bir hafta sureyle çocuğun okulu unutmasına karar verirse, çocuğun bir sonraki pazartesine kadar sağlığının yerinde olduğu görülür. Hafta sonu genellikle okul fobisi olan çocuklar için aktif olabildikleri ve okul baskısı olmaksızın diledikleri gibi eğlendikleri için en sevilen dönemdir Psikosomatik kökenli şikayetleri ortadan kaldırmak üzere öğretmen değiştirme. çocuğun daha az başarılı bir sınıfa alma yada bir başka okula gönderme gibi alınabilecek önlemler sadece geçici bir süre için sonuç verir. Bu gibi durumlarda çocuklar başlangıçta mutlu ve yeni okul ortamına coşku içinde görünürler, ancak birkaç gün yada bir hafta sonra yeniden evde kalmak üzere yeni ortamla ilgili bazı yakınmalarda bulunurlar. Okul fobisi ile okul kaçağı olmayı bir biriyle karıştırmak gerekir. Okul fobisi olan çocuk, değişik zamanlarda okula anne-babasının bilgisiyle gitmez ve evde kalır. Çocuğun okula gitmemesinin temelinde başarısızlık korkusu ve sınıf içinde aktif olamama endişesi bulunur Okuldan kaçan çocuklarsa okulu sevmezler, aynı zamanda tembeldirler ve akademik bir amaçları yoktur. Bu çocuklar, okuldan kaçtıkları zamanı anne ve babalarının bilgisi olmaksızın ev dışında istedikleri gibi geçirirler. Buna karşılık okul fobisi olan çocuklar evden uzaklaşmazlar; evde mutlu ve neşelidirler. Bu çocukların okul başarıları orta düzeydedir; ödevlerinin aksamasıyla yakından ilgilidirler Akut iç Kronik Okul Fobisi Okul fobisi tepkileri görünmeye başladıkları sırada şiddetli bu takım belirtiler dikkati çeker. Akut okul fobisi olan bu çocuklarda evde kaldıkları surece mutludurlar, arkadaş ilişkilerinde ve sosyal faaliyetlerde etkilidirler. Hatta bu çocuklar evde kaldıkları süre içinde ev ödevlerini yaparlar. Akut okul fobisi ilkokuldan liseye kadar her yaşta, hatta kolej öğrencilerinde bile görülebilir. Bununla birlikte gerek ergenlik döneminde, gerekse ergenlik öncesi dönemde rastlanan okul fobisi belirtileri, yeni okula başlayan çocuktaki gibi kuvvetli ve zorlu değildir Çoğunlukla çocuklar büyüdükçe şiddetli biçimde okul fobisi görülmez, ancak bunun yerini kronik fobi alır. Kronik okul fobisi zamanla oluşur. Bu fobinin oluşmasında gencin çocukluk yıllarındaki akut okul fobisini de içine alan çeşitli davranış problemlerinin rolü büyüktür Kronik okul fobisi. akut okul fobisini tam tersine, bir takım uyum zorluklarını içerir Kronik okul fobisi olan çocuklar sadece okuldan değil, ayni zamanda önceden zevk aldıkları faaliyetlerden de uzaklaşmaya başlarlar. Bu çocuklar ne ders çalışırlar nede belirli bir ilgi alanında faaliyet gösterirler. Ev çevresinde sıkıntılı bir biçimde zamanlarını geçirmeye çalışırlar. Bunun yanı sıra, bu tür çocuklar okula olan korkularını tüm çevreye genelleştirirler. Sonuç olarak bu çocuklar gerek insan ilişkilerinde, gerekse yabancı oldukları ortamlardaki huzursuzlukları giderek artar. OKUL FOBİSİNİN NEDENLERİ Diğer fobilerde olduğu gibi, okula girdikten sonra oluşan korkularda da kalıtsal ve yapısal etkenlerden çok, psikolojik yaşantıların daha önemli yer tuttuğu görülür. Okul fobisi olan çocuk görünüşte nedensiz olarak okula gitmekten korkmaktadır. Ancak bu korkuyu oluşturan bazı temel etkenler vardır. Bunların başında yaygın bir baskının egemen olduğu aile ortamı sayılabilir. Okul fobisi olan çocukların yaşamalarının daha önceki yıllarında anneleri tarafından aşırı özen içinde büyütüldükleri görülür Bu tür annelerin sürekli olarak çocuklarını memnun ederek onların sevgilerini kazanma çabası içinde oldukları, tüm ihtiyaçlarını karşıladıkları ve onları sürekli olarak kırıklığa uğramaktan korudukları dikkati çeker. Bu anneler özellikle çocukların bedensel rahatsızlıklarıyla yakından ilgilidirler. Çocuklar, gözlerinin önünde olmadığında kendilerini çok yalnız hissederler. Psikolojik ve fizyolojik

olarak çocuklarıyla yakın olma ihtiyacını duyarlar. Bu anneler, çocuklarını anaokullarına göndermekten kaçındıkları gibi,arkadaşlarının evine bile oyun oynamak üzere göndermekten kaçınırlar. İşte yaşamın ilk yıllarında bu tür bir anne-çocuk ilişkisi Çocuğun okula başladığı- sırada önemli bir engel oluşturur Anneler tüm bu koruyucu ve baskılı ortamından bir an olsun uzak kalmamış bu çocukların yabancı bir çevrede tanımadıkları insanlarla birlikte günlerini geçirmeleri onları son derece huzursuz eder. Okul fobisi olan çocukların babaları da aşırı bağımlılık ve koruma konusunda eşleriyle iş birliği içindedir Bu tür babalar ev içinde bir takım kurallar koyma yada disiplin uygulama yerine, sürekli bir barış ve sakinlik ortamının olmasını tercih ederler. Böylelikle okul fobisi olan çocuklarda şu üç temel karakteristik kişilik özelliği gelişir: 1. Bu çocuklar anne-babaları tarafından aşırı korunma sonucu bağımlı anne-babaya adeta yapışık bir birey olarak gelişirler. 2. Tüm ihtiyaçlarının karşılanması, çocuğun çok isteyen ve hileye baş vuran bir birey olmasına yol açar. Bu tür çocuklar istedikleri her şeye istediği zaman kavuşurlar. 3. Anne ve babalarının disiplin konusundaki yetersizlik ve başarısızlıkları nedeniyle gerektiğinde çocuğun isteklerine set çekilmemesi çocukta egemenlik duygusunun gelişmesine neden olur. Bu durumda çocuk, sadece kendisini ilgilendiren konulara değil, tüm ev işlerine karışır. Bu tür aileyi nedenler sadece okul fobisini oluşturan tek etken gurubu değildir. Ayrılık endişesi, değişiklik ve sıkıntı da okul fobisinin nedenleri arasında sayılabilir. Anne ve babanın hastalığı, evde yangın çıkması yada hırsızlık vb. nedeler Çocuğun evden uzaklaşmasını engelleyen etkenlerdir. Böyle durumlarda çocuk, kendini evde bulunmakla sorumlu tutar. Değişiklik, bazı çocuklarda okul fobisinin oluşumu için tek neden olabilir. Yeni eve, yeni koşullara, yeni okula yada sınıfa geçme bu fobiye neden olabilir. Yatılı Okul: Yatılı okul, özellikle ergenliğin başlarına rastlayan 11-12 yaşlarında çocuğun annebabasına en çok gereksinim duyduğu bir dönemde onlardan ayrı kalmasına neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak da çocukta bir takım uyum ve davranış bozukluklarına rastlanabilmektedir. İlköğretim okulunun 2 nci kademe, 6. sınıfta okuyan bir öğrenci, yatılı okuldayken pek çok kez okuldan kaçmayı denemiş, iki kez evine yürüyerek gitmiş ve başarı düzeyi çok düşükken, gündüzlü okula geçtikten iki hafta sonra okul birincisi olduğu gözlenmiştir. OKUL FOBİSİNİN SONUÇLARI VE TEDAVİSİ Okul fobisi, çocuğun okuldan, sosyal faaliyetlerden ve öğrenme yaşantısından uzaklaşmasına neden olduğundan, akademik ve sosyal gelişmeyi ciddi bir şekilde etkilemektedir. Okul fobisi, özellikle kronik olduğu taktirde, ergenlik döneminde gençliğin diğer nörotik belirtilerinden daha zorlu bir takım psikolojik sorunların oluşumuna yol açar. Okul fobisinin en çok yaygın olduğu 5-8 yaşlarında bıraktığı olumsuz iz, ikinci yoğun olan yaş grubu 11-14 yaşlarına oranla daha azdır Okuldan uzak kalmanın getireceği sorunlar nedeniyle okul fobisi olan çocukların elden geldiğince bir an önce okula dönmeleri amaçlanır. Uzmanların çoğu, çocuğun okula dönmesinden önce sorunun nedenlerini anlamasına yardımcı olmak ve endişelerini azaltmak amacıyla bir süre için psikoterapi yapılmasını öngörmektedirler. 6-12 ay gibi bir tedavi sürecinden sonra çocukların okula dönmelerinin başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür. Kronik okul fobisinde çocuğun okula dönmesinde psikoterapi olumlu sonuçlar verir, böyle bir tedavi yöntemine girişmeden çocuğun okula dönmesi onun okulda giderek daha çok mutsuz olmasına ve gerek sosyal gerekse akademik başarı açısından arkadaşları arasındaki statüsünü kaybetmesine neden olur. Akut okul fobisi olan çocukları okula bağlayabilmek ancak uzman terapistlerin yoğun çabalarıyla olasıdır. Sağlıklı bir gelişim ancak etkili bir davranış terapisi ve aile yönlendirme yöntemiyle gerçekleşebilir. Bu çocukların sınıfta daha az endişe duymalarını, daha huzurlu olmalarını sağlamak üzere yapılacak özel eğitim egzersizleriyle, okulu çocuğa yeniden tanıtma ve özendirme girişimleriyle, gerekirse önce 1 saat, sonra yarım gün, sonunda tam gün okula gitmelerini sağlamakla, gerektiğinde annelerinin de okula gelmelerini ve çocuk kendini rahat hissedinceye kadar kısa bir süre sınıfta oturmalarını sağlamakla, nihayet anne ve babaları eğiterek, okulda yeterli bakım ve eğitim olmadığı yolundaki onların aşırı koruyucu tavırlarından kurtulmalarını sağlamakla mümkündür.

Tedavi edici programlar, çocuğun okul hakkındaki şüphe ve endişelerini aydınlığa kavuşturma açısından yararlı olmaktadır Bu tür çalışmalar okul fobisi olan çocukların o70 ının birkaç gün ya da birkaç ay içinde okula dönmesini sağlamıştır. Bu konuda yaşında önemli rol oynadığı dikkati çeker. Okul fobisi olan 10 yaş çocuklarının %90 ı çeşitli tedavi çalışmalarından olumlu sonuç alırken, aynı sorunu olan 11 yaş çocuklarında başarı oranı %50 yi geçmemiştir. KAYNAK: Diyarbakır Rehberlik Araştırma Merkezi Okul fobisi 2 Okula başlayış ailenin yaşamında çocuğun konuşması ve yürümesi gibi önemli bir aşamadır. Okula başlama çocuk yönünden belli bir ruhsal olgunluğa ulaşmış olmayı gerektirir. Zihinsel gelişimi normal olan bir çocuk, ruhsal bakımdan evden kopabilme olgunluğunu da gösteremeye bilir. Böyle çocuklar için okula gidiş Öyle mutlu bir olay değildir. Okula yeni başlayan her çocuk için okulda öğretmen ve arkadaşlar başlangıçta onun duygusal olgunluğuna bağlı olarak az veya çok bir tehdit kaynağı oluşturmaktadır. Okula başlama kaygılı ve güvensiz çocuklar üzerinde büyük bir psikolojik baskı yaratabilir. Okula yeni başlayan bazı çocuklarda kekemelik ve tiklerin görülmesi mümkündür. Okul korkusu kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmeyi reddetmesi yada bu konuda isteksiz görünmesidir. Okul korkusu olan çocuklar okula olan isteksizliklerini bedensel yakınmaları ile dite getirmeye çalışırlar. Bu çocukların mide bulantısı, karın yada baş ağrısı şeklindeki bedensel şikayetleri genellikle sabahları uyanır uyanmaz başlar, okula gitmelerine karar verilir verilmezde kaybolur. Acı çeken çocuk ya okuldan önce yada okuldan sonra doktora götürülmelidir. Onu okul saatlerinde götürmek okuldan kaçıp evde kalmak için cesarellendirebilir. Okul korkusu olan çocukların aileleri birbirlerine çok bağımlı ve biri ötekine, kendisine bir şeyler olacak korkusunu yaşayan bireylerdir. Çocuk evden uzaklaşıp okula geldiğinde annesine babasına veya kardeşlerine bir şey olacak kaygısını taşır. Çocuklar için düşünülebilecek en büyük korku ana babadan ayrı düşmek, yalnız kalma korkusudur. Eğer anne veya baba beni üzersen annesiz, babasız kalırsın yada benzeri sözler kullanırsa, her tehlikede sığındığı ailesinin kendisini bırakıp gitmesi olasılığı çocuğu sınırsız biçimde tedirgin eder. Bunun yanında oyun ve arkadaşlıktan uzak tutulmuş, dış etkenlerden etkilenmiş ( hırsızlık, kaza gibi olaylara şahit olma ), çocuğun ailesinin aşın koruyucu olması, ailenin beklentisinin yüksek olması gibi nedenler çocuk için okul korkusuna neden olan etmenlerdir. Bedensel rahatsızlıkları hususunda fobili çocuğun şikayetlerine ölçülü ilgi göstermek gerekir. Endişeli bir annenin yoğun sempatisi, belirtileri sadece arttırır.halbu ki dostça kesin ve cesaretlendirici müsaadesiz ve merhametsiz bir tavır çocuğa yardım edebilir. Samimi bir konuşma gerekli görülebilir. Her şeyden önce çocuğun okuldan uzak kalmamasına önem verilmelidir. Çocuk derse girmese bile okul bahçesinde bulunmalıdır. Evde kalış uzadıkça okula dönüş o ölçüde güçleşir. Çocuğa soğukkanlı bir tutum ile yaklaşılmalıdır. Korkutmalar, dayaklar, geri tepmeler, alttan almalar da etkisiz kalır. Çocuğun sıkıntıları ilk günleri artar gibi olsa da sonraları yatışır. Her türlü öğretim de olduğu gibi çocuğa neden burada olduğunun uygun bir dille anlatılması gerekir. Çocuk okula gidiş sebebini öğrenmelidir. Önce hata yapmasına müsaade etmek daha sonra bunun için onu cezalandırmaktan ziyade davranışlarının sonuçlarından çocuğu haberdar etmek tercih edilir. Çocuğun hatasını önlemek onu bu yüzden cezalandırmaktan daha olumlu sonuçlar verir. Çocuğa okulu yeniden tanıtma ve özendirme girişimleri yaralı olacaktır. Öğretmenin sıcak ilgisi, eğlenip oynayacak ortamın varlığı çocuğun kısa bir süre içinde gevşeyip rahatlamasına yardım eder. Bu çocukların girdikleri bu yeni ortama uyabilmeleri ve kendilerini güvenlik içinde hissedebilmeleri için kendilerine güven sağlayıcı birine ihtiyaçları vardır. Küçük çocuklara okulda bu güveni en iyi verebilecek kimse öğretmenleridir. Öğretmen onun gözünde güçlü ve önemlidir. Eğer öğretmen ulaşılmaz bir otorite ise hemen her çocuk için bîr tehlike oluşturur. Yukarıda belirtilen çalışmalar yapıldığı takdirde öğrencinin durumunda düzelme olacağı düşünülmektedir. Bütün alınan tedbirlere rağmen durumunda halen bir düzelme görülmediği takdirde bir uzman kuruluşa götürülmesinde fayda vardır. KARNIM AĞIRIYOR, OKULA GİTMESEM OLMAZ MI? Okul Fobisi Nedir? Çocukta Okul Fobisi Nasıl Önlenir? Çözümleri Nelerdir?

Okul çocuğun hayatındaki önemli bir başlangıçtır. Çocuğun ev dışındaki dünyaya ilk adımıdır. Bu yeni başlangıcı hem çocuklar hem de ebeveynleri büyük hevesle karşılarlar. Çünkü okul, çocuk için farklı olan birçok etkinliği gerçekleştiği, birçok konuda merakını giderdiği yerdir. Aynı zamanda yeni arkadaşlar edinme, farklı şeyler öğrenmek, farklı çevreye girmektir. Anne baba için ise çocuklarının büyüyor olması nedeni ile gurur verici bir olaydır. Fakat madalyonun birde diğer yüzü vardır. O ana kadar ailesini özellikle oyundan her kafasını kaldırdığın da karşısında bulduğu annesini (veya çocuğa bakan kişiyi) görmeyecektir. Bununla birlikte daha önce deneyimlemediği bir çevreye anne babası olmaksızın giriyor olmak çocukta ciddi bir kaygı ve panik halini de yaratabilmektedir. Okul fobisi; okul çağına gelmiş çocuğun, okula gitmek istememesi ve dolaylı davranışlarla direnç göstermesidir. Bu süreçteki her çocuk okula isteksizliğini bazı tipik bedensel yakınmalarla sergiler. Okulla gidiş saatlerine yakın gözlenen daha sonra kendiliğinden yok olan mide bulantıları, baş karın ağrıları, mide krampları, titreme, hırçınlık, huysuzluk, ağlama nöbetleri, uykusuzluk bu çocukların tipik davranışlarıdır. Bu yolla da ebeveynlerini okula gitmeme konusunda ikna etmeye çalışırlar. Çocuğun hayata yeni başladığı yıllarda ebeveyn sevgisi ile özgüven, öz denetim ve çabaya yönelik davranışların gelişimi arasında yakın bir ilişki vardır. Bu kavramların gelişimini sağlayan anne babadan ayrılmak çocuk için çok büyük bir olaydır. Dolayısıyla okul fobisinin özünde yatan sebep ebeveynlerinden ayrılma korkusudur. Bunu destekleyen durum ise ebeveynlerin erken çocukluk dönemindeki aşırı koruyucu baskıcı tutumlarıdır. Bu tutumdaki ebeveynler çocuklarını memnun etme çabası içinde olduklarından, onların sorumluluk alma bilincini geciktirirler. Çocuklarını sürekli gözlerinin önünde tutarlar. Bu nedenle de çocuklarının arkadaş deneyimi yok denecek kadar azalır. Aşırı koruyucu baskıcı tutumda yetiştirilen çocuklar başarı kaygısı olan, uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen, bağımlı kişilik özellikleri sergiler. Okul fobisi yaşayan çocuklar özellikle annelerine çok bağımlıdır. Peki, bütün bunları yaşamamak için ne yapabiliriz? Evet şu anda çocuğumuz belki daha okul çağına gelmemiştir. Belki böyle bir sorunu çocuğumuzla yaşamadan bu dönemleri geçmişizdir. Belki de çocuğumuz yoktur. Fakat şu anda var olan gerçek şudur: Bir süre sonra bu durumu bizimde yaşama ihtimalimiz veya yaşayan birilerine şahit olma ihtimalimiz. Ön görülebilecek olumsuzlukları yaşamak mı? Yoksa önlem almak mı? Tabiî ki önlem almak öyle değil mi? Susamadan önce kuyu kazın. Çin Atasözü O halde, bizlerde susamadan önce kuyuyu kazmalıyız. Çocukta Okul Fobisini Önlemek İçin Yapmamız Gerekenler; * Öncelikle okul öncesi dönemde çocuklarımızın bizi taklit ederek bir şeyler öğrendiğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Çocuklarımızın olduğu ortamlarda her hangi bir nesne veya olayla ilgili korkularımızı dile getirmemeliyiz. Çünkü korku taklit yoluyla edinilebilecek bir durumdur. * Aşırı koruyucu- baskıcı tutumlar da bulunmamalıyız. Evi içi etkinliklerde onlara yapabilecekleri ölçüsünde küçük sorumluluklar vermeliyiz. ( çiçekleri sulamak, hayvan beslemek, masadan kendi yemek tabağını kaldırmak gibi) * Aile de hastalık, sosyo-ekonomik kriz, kardeş doğuşu, göç, okul veya öğretmen değişikliği gibi kritik durumlara çocukları önceden hazırlamalıyız. * Okulla ilgili önceden bir ön deneyim oluşturmalıyız. Eğer mümkünse gideceği eşdeğer okullardan birine götürmeliyiz. * Erken çocukluk döneminde çocuğun öz bakım ile ilgili becerileri kazanmalarını sağlamalıyız. Yani çorabını biz giydirmeyeceğiz. Onun giymesine yardımcı olacağız. Kendi başına bir şeyler başarıyor olmak, çocukta güven duygusunu destekleyecek bir süreçtir. * Okul çağına kadar çocuğumuzun tuvalet eğitimini tamamlamasını sağlamalıyız. * Kendi akranları ile etkileşim sürecine girebileceği ortamlar oluşturmalıyız. * Okulla ilgili çocuk öyküleri okuyarak, öykü canlandırma çalışmaları yapabiliriz. Sevgi de var olmak mı? Sevgi de yok olmak mı? İyi niyetli ve yardımsever bir arkadaşımla bir gün doğada gezinirken, kozasından çıkmaya çabalayan bir kelebek gördük. Kelebek kozanın lifleri arasından sıyrılmaya çalışıyordu. Arkadaşım hemen kelebeğin imdadına koştu. Dikkatlice kozanın liflerini sıyırdı. Kozayı araladı ve kelebeğin fazla çabalamadan kozadan çıkmasını sağladı. Ancak kelebek kozadan kolaylıkla çıktıysa da, biraz çırpındı ve uçamadı. Yardımsever arkadaşımın göz ardı ettiği gerçek şuydu: kanatlar ancak kozadan çıkma çabaları ile güçlenir ve uçuşa hazırlanır. Kelebek kendini kurtarama çabalarıyla aslında kaslarını geliştirmekte, kendini ayakta tutacak, güçlü kılacak, uçmaya hazırlayacak hareketleri çabalarıyla öğrenmekteydi. Arkadaşım işini kolaylaştırarak kelebeğin güçlenmesine engel olmuştu. Kelebek hiçbir zaman özgürlüğü tanımadı. Hiçbir zaman gerçekten yaşamadı. Psikiyatr Ruth Sanford Evet, kıyamamamızın, sevgimizin arkasına sakladığımız, aşırı ilgili ve korumacı yaklaşımımızın acaba

çocuklarımızın gelişimlerine ne katkısı oluyor? Asıl yapmamız gereken bize bağımlı mı, yoksa bağlı mı olmasını sağlamak? Aşırı sevgiye boğarak kendileri olmalarını engellemek mi, yoksa dozunda sevgi ile kendileri olmalarına eşlik etmek mi? Onların hayatını kolaylaştırmak mı, yoksa hayata hazırlanmadaki deneyimleri için fırsatlar oluşturmak mı? Hangisi? Bu soruların cevaplarını ararken, çocuğumuzun okul fobisi ile karşı karşıya gelebiliriz. Böyle bir sürece girdiğimizde neler yapmalıyız? Okul fobisini çözmek için yapmamız gerekenler; * Okula gitmediğinden dolayı çocuğu suçlamaktan kaçınılmalıyız. Onu asla gitmesi konusunda zorlamamalıyız, sabırlı davranmalıyız. * Korkuyorum derse Ne var bundan korkacak diye karşı çıkmak yerine Demek korkuyorsun diyerek sarılmalıyız. Bakın işte o zaman hem korkusunu anlattığını hem de onu yenme şansının arttığını göreceğiz. * Ona bu durumun birçok çocukta görüldüğünü, bunun geçici bir durum olduğunu anlatmalıyız. * Çocuğumuza okula gitmenin avantajlarını vurgulamalıyız; okulda yeni arkadaşlar edinebileceğini, arkadaşları ile çok keyifli vakit geçirebileceğini, eğlenirken yeni şeyler öğrenebileceğini anlatmalıyız. * Kendi çocukluğumuzda okula ilk başlangıçta yaşadığınız kaygıları ve pozitif deneyimleri paylaşabiliriz. * Okul konusunda resimli bir öykü okuyabiliriz; öyküdeki kahramanın okul deneyimlerini öğrenmek onu yüreklendirecektir. * Eğer mümkünse ilk günler de okula gidiş ve okuldan dönüşlerde biz anne veya baba olarak eşlik etmeliyiz. Daha sonraki sürede birlikte belirlediğimiz saatlerde onu okulunda ziyaret edebiliriz. * Çocuğun korkuları beden diliyle ifade ettiğini unutmayın (karın ağrısı gibi), fizik sağlığı ile ilgili temel kontrolleri yaparak (ateşini ölçmek gibi) ona güven vermeliyiz, sağlığı yerinde ise okula götürmeliyiz. Sınıfa girmese dahi her gün düzenli olarak okula götürmeliyiz. Öbür türlü istemeden korkusunu desteklemiş oluruz. * Çocuğumuzu bizden ayrı güvenli ortamlarda vakit geçirmeye teşvik etmeliyiz. Arkadaşlık ve oyun alışkanlıklarını geliştirme konusunda desteklemeliyiz. Sondan Önce; Okul fobisi kız ve erkek çocuklarını eşit şekilde etkiler. Bu fobi sıklıkla ilkokul döneminde görülmesine rağmen ortaokula veya lise yıllarında da oluşabilmektedir. Farklı çevre giriyor olmak bunun için uyarıcı etkenlerdendir. Okul çağının ilk yıllarında bu sorun ebeveyn - çocuk öğretmen işbirliği ile çözülebilmektedir. Fakat ileriki yaşlarda oluşmuş okul fobisi çözümlerinde mutlaka uzmandan destek almalıyız. Çünkü her çocuğun bireysel süreçleri farklılık göstermektedir. Bireysel süreçlerdeki detayları ebeveyn olarak göremeyebiliriz. Sağlıklı bir gelişim ancak uzman kişiler tarafından ailelerin yönlendirilmesi ile mümkün olacaktır. Sözün Özü; Çocuklarımızı insan olarak başarılı kılacak şeyler onlar için ne yaptığımız değil, onlara kendileri için neler yapmayı öğrettiğimizdir. Bütün çocukların gelecekte kendilerini gerçekleştirebilen bireyler olması dileğiyle Aynur Birkan