AVRUPA BİRLİĞİ TARAFINDAN HAZIRLANAN TÜRKİYE 2012 YILI İLERLEME RAPORU YÖNETİCİ ÖZETİ



Benzer belgeler
FASIL 5 KAMU ALIMLARI

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

FASIL 29 GÜMRÜK BİRLİĞİ

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

AB ĠLE MÜZAKERE SÜRECĠNDE AB MÜKTESEBATINA UYUMUN VE BU BAĞLAMDA ÇEVĠRĠNĠN ÖNEMĠ. Nilgün ARISAN ERALP TEPAV AB ENSTİTÜSÜ DİREKTÖRÜ

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

İlgi: B.06.1-ABG / Sayılı, tarihli Mektubunuz

15. TÜRKİYE TEKSTİL İSİMLERİ VE ETİKETLEMEYE İLİŞKİN AB MEVZUATINA NE KADAR UYUMLU?

17- EKONOMĐK VE PARASAL POLĐTĐKA

2012 İlerleme Raporu nda Yer Alan Gümrük ve Ticaret Bakanlığını ile İlgili Fasıllar

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

6- REKABET POLİTİKASI

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

TÜRKİYE-HIRVATİSTAN-MAKEDONYA CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

Türkiye'nin TESPİT Tamamlandı Eksik 1

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

FASIL 6 ŞİRKETLER HUKUKU

İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri

Dünya Bankası. 8 Nisan 2014 İstanbul

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

2. Siyasi Kriterler ve Güçlendirilmiş Siyasi Diyalog 2.1. Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü Kamu Yönetimi (s. 12)

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

11- EKONOMİK VE PARASAL BİRLİK

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

FASIL 4 SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan 2011 İlerleme Raporu

T.C. Sağlık Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

MÜZAKERE SÜRECİ ve AB YE UYUM

2010 Yılı İlerleme Raporu ve Genişleme Stratejisi ne Bakış

FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ

Sayı: 7/2017. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı. yapar:

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

İSTİHDAM VE SOSYAL YENİLİK PROGRAMI. EMPLOYMENT AND SOCIAL INNOVATION PROGRAMME (EaSI)

FASIL 7 FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİNDE SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI HAKKINDA BİLGİ VE DEĞERLENDİRME NOTU

ÖMER ŞENGÜLER. İstanbul, 27 Haziran 2007

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI YÖNETİM OTORİTESİNİN GÖREVLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

FASIL 11 TARIM VE KIRSAL KALKINMA

1 AB ve DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Avrupa Birliği Dairesi FASIL 1 - MALLARIN SERBEST DOLAŞIMI (İLGİLİ BÖLÜMLERİN ÇEVİRİSİ)

YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU. Mali Yardımlar ve IPA N. Alp EKİN/Uzman

ULUSAL PROGRAM TASLAĞININ MESLEKİ AÇIDAN DEĞERLENDİRMESİ,

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

FASIL 1: MALLARIN SERBEST DOLAŞIMI

3. Ekonomik Kriterler 3.1. İşleyen bir piyasa ekonomisinin varlığı Makroekonomik istikrar (s ) Piyasa güçlerinin etkileşimi (s.

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

Yatırım Ortamı Değerlendirme Raporu: Türkiye nin ikinci nesil reform gündeminin tasarımı

4- SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

2008 TÜRKİYE İLERLEME RAPORU NUN İSTİHDAM VE SOSYAL POLİTİKA BAŞLIKLI 19

EKONOMİ BAKANLIĞI. Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü. İthalat Denetimleri TAREKS Uygulamaları 11 Haziran İstanbul EKONOMİ BAKANLIĞI

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

FASIL 6: ŞİRKETLER HUKUKU

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

AB LİDERLER ZİRVESİ BRÜKSEL 30 OCAK 2012

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu , Eskişehir

YENİ TÜRK TİCARET KANUNU

Nilgün ARISAN ERALP AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: Sayı: 2009/21

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

FASIL 19 SOSYAL POLİTİKA VE İSTİHDAM

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

AB İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ NİN GÜNCELLENMESİ

VI- FİNANSMAN İHTİYACI (MÜKTESEBAT BAŞLIKLARI İTİBARIYLA)

23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

AVRUPA BİRLİĞİ MALİ KAYNAKLARI

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

Sentez Araştırma Verileri

Transkript:

AVRUPA BİRLİĞİ TARAFINDAN HAZIRLANAN TÜRKİYE 2012 YILI İLERLEME RAPORU YÖNETİCİ ÖZETİ Rapor, Ekim 2011 den Eylül 2012 ye kadar olan dönemi kapsamaktadır. İlerleme; alınan kararlar, kabul edilen mevzuat ve uygulanan tedbirler temelinde değerlendirilmektedir. Kural olarak, hazırlık aşamasında olan veya Parlamento tarafından kabul edilmeyi bekleyen mevzuat ve tedbirler dikkate alınmamıştır. Aralık 1999 tarihli Helsinki Zirvesinde Türkiye ye aday ülke statüsü verilmiştir. Türkiye ile katılım müzakereleri Ekim 2005 te başlamıştır. Türkiye ile o tarihteki AET arasında Ortaklık Anlaşması 1963 yılında imzalanmış ve Aralık 1964 te yürürlüğe girmiştir. Türkiye ve AB, 1995 yılında bir gümrük birliği oluşturmuşlardır. AB ile Türkiye Arasındaki İlişkiler Konsey tarafından Aralık 2011 de kabul edilen Pozitif Gündem başlatılmıştır. Gündemin amacı, siyasi reformlar, AB müktesebatına uyum, dış politika konusunda diyalog, vizeler, hareketlilik ve göç, ticaret, enerji, terörizmle mücadele ve topluluk programlarına katılım gibi ortak menfaatleri ilgilendiren bir dizi alanda güçlendirilmiş işbirliği vasıtasıyla katılım müzakerelerini desteklemek ve tamamlamaktır. Bugüne kadar, 13 fasılda (Bilim ve Araştırma, İşletme ve Sanayi Politikası, İstatistik, Mali Kontrol, Trans-Avrupa Ağları, Tüketicinin ve Sağlığın Korunması, Fikri Mülkiyet Hukuku, Şirketler Hukuku, Bilgi Toplumu ve Medya, Sermayenin Serbest Dolaşımı, Vergilendirme,Çevre, Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası) müzakereye açılmış olup bunlardan biri (Bilim ve Araştırma) geçici olarak kapatılmıştır. 2012 yılının ikinci yarısında Türkiye, AB Dönem Başkanlığı ile ilişkileri dondurma ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi AB Dönem Başkanlığı nın başkanlık ettiği toplantılara katılmama kararı almıştır. AB Zirvesi, Türkiye nin söz konusu açıklamaları ve tehditlerine ilişkin olarak, duyduğu endişeleri dile getirmiş ve Türkiye yi, Antlaşma uyarınca AB nin temel bir kurumsal unsuru olan AB Dönem Başkanlığının rolüne saygı duymaya çağırmıştır.

Raporda, AB-Türkiye Gümrük Birliğinin, AB ile Türkiye arasında 2011 yılında toplam 120 milyar Avro olarak gerçekleşen ikili ticaretin geliştirilmesine katkıda bulunmaya devam ettiği belirtilmiştir. Türkiye, AB nin altıncı en büyük ticari ortağı, AB ise Türkiye nin en büyük ticari ortağıdır. Türkiye nin toplam ticaretinin neredeyse yarısı AB ile gerçekleşmekte ve ileri teknoloji bileşeninin büyük bir bölümünü oluşturduğu doğrudan yabancı yatırımların yaklaşık % 75 i AB den gelmektedir. Ancak, Türkiye nin gümrük birliğini tam olarak uygulamamakta olduğuna ve hâlâ gümrük birliği kapsamındaki taahhütlerini ihlal eden mevzuatın mevcudiyetine dikkat çekilmiştir. Bunun sonucu olarak, bazı ticari konuların çözümsüz kalmaya devam ettiği belirtilmiştir. Bu kapsamda Türkiye nin, ithalat lisansları, AB de serbest dolaşımda olan üçüncü ülke mallarının ithalatı üzerindeki kısıtlamalar, devlet destekleri, fikri mülkiyet haklarının etkili biçimde uygulanması, yeni ilaçların tescili için gereken koşullar ve vergi konusunda ayrımcı muamele gibi ticaretin önündeki teknik engellerin kaldırılması ile ilgili olarak verdiği bir dizi taahhüdü hâlâ yerine getirilmediğine dikkat çekilmiştir. Komisyon, gümrük birliğinin bugüne kadar olan uygulamasındaki güçlü yanlar ile gümrük birliğinin zayıf yanları (veya sınırlamalar) ve muhtemel modernizasyonundan doğacak fırsatlara yönelik bir dış değerlendirme başlatmıştır. Birlik, Türkiye den, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ne yönelik taşımacılık alanındaki kısıtlamalar da dâhil, malların serbest dolaşımı ile ilgili süregelen tüm kısıtlamaları kaldırmasını ve gümrük birliğini tam olarak uygulamasını talep etmiştir. Siyasi Kriterler Ve Güçlendirilmiş Siyasi Diyalog Söz konusu raporda siyasi kriterlere ilişkin aşağıdaki vurgular yapılmıştır: Yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin olarak olumlu adımlar atıldığı ve şeffaflık konusunda bazı sınırlamalar söz konusu olsa da demokratik ve katılımcı bir süreç uygulandığı belirtilmiştir. Yeni Anayasanın, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, azınlıklara saygı ve azınlıkların korunmasını teminat altına alan kurumların istikrarını güçlendirmeli ve başta Kürt meselesi olmak üzere uzun süreden beri devam eden sorunları ele alması gerektiği belirtilmiştir. TBMM nin yürütmenin denetimi dahil, kilit görevlerini yerine getirebilmesini kuvvetlendirmek için, seçim ve siyasi partilere ilişkin kanunlar ve TBMM nin çalışma

usul ve esasları başta olmak üzere, hukuki çerçeveye ilişkin reformlara gerekli önemin gösterilmesi gerektiği ve sivil toplum ile istişarenin kuraldan ziyade istisna olmaya devam ettiği kaydedilmiştir. Uludere de sivillerin hayatlarını kaybettiği olay benzeri durumlarda, yetkili makamlara yapılan etkili ve hızlı soruşturma ve kamuoyu önünde şeffaf bir araştırma yürütülmesi çağrısı yerine getirilmediği ve yerinden yönetim konusunda daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kamu yönetimi mevzuatına ilişkin reformlarda ilerleme kaydedildiği ve Kamu Denetçiliği Kurumu nun kurulmasının vatandaşların haklarının güvence altına alınmasında ve kamu yönetiminin hesap verebilirliğinin sağlanmasında önemli bir adım olduğu belirtilmiştir. Temmuz ayında kabul edilen Üçüncü Yargı Reformu Paketinin, Türk ceza adaleti sisteminin yönetilmesindeki sorunlu alanları yeterince ele almamakla birlikte, doğru yönde atılmış bir adım olduğu dile getirilmiştir. Ceza adaleti sistemi ve ağır ceza davalarının yüklü miktarda yığılması dahil olmak üzere, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliği ile ilgili daha fazla çaba harcanması gerektiğine değinilmiştir. Suçun mahiyeti ve siyasi partilerin finansmanının şeffaflığı konularında bazı gelişmeler kaydedilmekle birlikte, yolsuzlukla mücadele konusunda sınırlı ilerleme olduğu ancak siyasi partilerin finansmanının daha şeffaf olması gerektiği ve yolsuzlukla mücadele davalarında tarafsızlık konusunda endişeler bulunduğu belirtilmiştir. Güvenlik güçlerinin sivil denetimi daha da güçlendirilmiştir. Uygulamada sınırlı kalmasına rağmen, savunma bütçesinin TBMM tarafından denetlenmeye başlanması olumlu bulunmuş ve sivil-asker ilişkilerinin daha fazla demokratikleştirilmesinde birkaç sembolik adım atıldığına değinilmiştir. Ancak bu konuda daha fazla reform gerçekleştirilmesine ihtiyaç bulunduğu belirtilmiştir. İnsan haklarına ilişkin uluslararası belgeler konusunda, Türkiye, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesini 14 Mart 2012 tarihinde onaylamıştır. Rapor döneminde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), toplam 160 başvuruya lişkin olarak, Türkiye nin AİHS nin güvence altına aldığı hakları ihlal ettiği sonucuna varmıştır. Eylül 2011 den bu yana AİHM ye yapılan toplam 8.010 yeni başvuru ile

birlikte yeni başvuruların sayısı, son altı yıldır arttığı ve bunların önemli bir bölümü, adil yargılanma hakkı ve mülkiyet hakkının korunmasıyla ilgili olduğu görülmektedir. Adalet Bakanlığı ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun çalışmalarıyla, uluslararası insan hakları hukukuna riayet konusunda bazı ilerlemeler kaydedildiği ancak, insan hakları yapılarını güçlendirme konusunda önemli reformlara ihtiyaç duyulduğu ve insan hakları savunucularının aleyhine başlatılan cezai kovuşturma sayısının endişe verici düzeyde olduğu ifade edilmektedir. Gözaltı merkezlerinde işkence ve kötü muamele vakalarında azalma eğilimi görülmüştür; ancak, aşırı güç kullanma iddiaları endişe konusu olmaya devam ettiği ve cezaevlerinin aşırı kalabalık oluşundan kaynaklanan sorunların devam ettiği belirtilmiştir. İfade özgürlüğü ihlallerindeki artışın ciddi endişelere sebep olduğu ve basın özgürlüğünün uygulamada daha da kısıtlandığı dile getirilmiştir. İnternet sitelerinin sıklıkla yasaklanmasının ciddi bir endişe kaynağı olduğu ve internet hakkındaki kanunun revize edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Genel olarak, gösteri ve toplantı düzenlenmesine ilişkin anayasal hakkın uygulanmasında eksiklik bulunduğu ve gösteriler için önceden bildirim gerekliliklerinin katı olması ve gösterilerin zaman zaman uygun olmayan yer ve tarihlerde yapılmasına izin verilmesi gibi toplanma özgürlüğü konusunda aşırı idari kısıtlamaların devam ettiğine dikkat çekilmiştir. Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü konusunda sınırlı ilerleme kaydedildiği belirtilmiştir. Söz konusu durumun endişe verici olmaya devam ettiğine değinilmiştir. Kadın haklarına saygı ve toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin mevzuatın iyileştirilmesi yönünde adımlar atıldığına ve Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun aile bireylerinin ve evlilik dışı ilişki yaşayanların şiddetten korunmasını temin ederek, önceki mevzuatta iyileşme sağlandığına değinilmiştir. Kadınların; istihdama, politika geliştirilmesine ve siyasete daha fazla katılmaları gerektiği ifade edilerek erken yaşta ve zorla yaptırılan evliliklerin endişe konusu olmaya devam ettiği dile getirilmiştir. Eğitim, çocuk işçiliği ile mücadele, sağlık, idari kapasite ve koordinasyon dahil, bütün alanlarda çabalar gerektiği belirtilmiştir.

Engellilere ve yaşlılara yönelik hizmetlerin genişletildiğine ancak sosyal bakımdan korunmaya muhtaç ve engelli kişilerin korunması için hala ciddi çaba gösterilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. İşçi hakları ve sendikal haklar alanında sınırlı ilerleme kaydedildiği ve Kamu görevlilerinin sendikal haklarının halen AB ve ILO standartlarıyla uyumlu olmadığı belirtilmiştir. Hükümet ve azınlıklar arasındaki diyaloğun devam etmesinin ve azınlık temsilcilerinin Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonuna yeni Anayasa hakkındaki görüşlerini sunmalarının olumlu karşılandığı ifade edilmiştir. Bununla birlikte, Türkiye nin azınlıklara yönelik yaklaşımı kısıtlayıcı olmaya devam ettiğine değinilerek, Avrupa standartlarına uygun şekilde, dil, kültür ve temel haklara saygı gösterilmesi ve bunların korunması tam olarak sağlanamadığına dikkat çekilmiştir. Türkiye nin Suriyeli mültecilere insani yardımı başarıyla sağladığı ancak, yerlerinden olmuş kişilerin ihtiyaçlarını daha iyi bir şekilde ele alan bir ulusal strateji belgesinin ve mülteciler ve sığınmacılarla ilgili kapsamlı bir yasal çerçevenin hâlâ mevcut olmadığına değinilmiştir. Türkiye nin, Kıbrıs sorununa, iki toplumun liderleri arasında BM Genel Sekreterinin İyi Niyet Misyonu çerçevesinde adil, kapsamlı ve uygulanabilir bir çözüm bulmayı amaçlayan müzakerelere açık desteğini ifade etmeye devam ettiğine değinilmiş ancak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ikili ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda ilerleme kaydedilmediği ifade edilmiştir. Ekonomik Kriterler Komisyon un Türkiye deki ekonomik gelişmeleri tahlil ederken benimsediği yaklaşımda, Birliğe üyeliğin, işleyen bir piyasa ekonomisinin mevcudiyetini ve Birlik içinde rekabet baskısı ve piyasa güçleriyle baş edebilme kapasitesini gerektirdiğini belirten Haziran 1993 tarihli Kopenhag Zirvesi sonuçları temel alınmaktadır. Söz konusu raporda ekonomik kriterlere ilişkin aşağıdaki vurgular yapılmıştır: Ocak 2012 de Komisyon a iletilen Katılım Öncesi Ekonomik Program (KEP) ile cari açıkta hızlı bir artışa yol açan tüketim odaklı politikalardan ihracat odaklı politikalara geçilmesi suretiyle dengelerin yeniden tesisine yönelik kararlılığın yansıtıldığına değinilmiştir. Bu uyum sürecinin ekonomik istikrar için olumlu olmasına rağmen,

Türkiye nin kayda değer dış dengesizliklere sahip olduğu ve sermaye akımlarının tersine dönmesi başta olmak üzere, daha ileri küresel finansal şoklara karşı hassas durumda olmaya devam ettiği ifade edilmiştir. Yeni kurulan bakanlıklar ve birimler nedeniyle sorumlulukların kamu kurumları arasında dağılmış olmasının bütçeleme ve orta vadeli ekonomi politikalarının oluşturulmasında koordinasyonu giderek zorlaştırdığına dikkat çekilmiştir. Yüksek seviyelerde seyreden ekonomik büyümenin, zayıflayan iç talebe bağlı olarak yavaşladığı ve dış dengesizlikler kayda değer biçimde mevcudiyetini sürdürdüğü belirtilmiştir. Ekonomideki güçlü toparlanmanın, istihdamda ciddi bir artışı ve işsizlik oranında gerilemeyi beraberinde getirdiği ve enflasyonun yüksek seyretmeye devam etse de, 2012 ortasında, hızla artan gıda fiyatlarına rağmen, gerilediği ifade edilmiştir. Mali performans tatmin edici olduğu belirtilerek, Kamu Mali Yönetimi Kanunu nun kabul edilmesinin ardından dört yıl geçmesine rağmen, özellikle bütçe sürecine ilişkin hesap verebilirliğin, etkinliğin ve şeffaflığının artırılmasına yönelik tedbirlerde hala eksiklikler olduğuna dikkat çekilerek mali şeffaflığı artırıcı çaba gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır. 2011 yılında iş kurma süreci uygulamalarında bazı düzeltmeler yapıldığı, bununla birlikte Türkiye de iş yeri açma sürecinin hala maliyetli olduğu ve bu maliyetin kişi başına düşen milli gelirin % 11,2 sine tekabül ettiği belirtilmiştir. Şirket hesapları ve maddi varlıkların tescili için alınan bazı harçların şeffaf olmadığına ve ticaret kayıt harçlarının oldukça yüksek olmasına değinilmiştir. Pazardan çıkış engellerini kaldırmaya yönelik çalışmalardaki ilerlemelerin yetersiz kaldığı ve Türkiye de şirket tasfiyesinin hâlâ oldukça maliyetli ve uzun zaman alan bir süreç olduğu vurgulanmıştır. Tasfiye prosedürlerinin yaklaşık 3,3 yıl sürmekte olduğu ve alacaklıların alacaklarının yalnızca ortalama % 22 sini tahsil edilebildiğine dikkat çekilmiştir. Ticari sözleşmelerin uygulamaya geçirilebilmesi için 36 işlem gerçekleştirilmesi gerektiği ve 420 gün gibi oldukça uzun bir süreye tekabül ettiği belirtilmiştir. Ticaret Mahkemeleri hâkimlerinin ihtisaslaşma düzeylerinin düşüklüğü sebebiyle davaların uzadığına değinilmektedir. Mali sektörün daha önce gerçekleştirilen kapsamlı reformlar sayesinde dinamik ve güçlü gidişatını sürdürdüğü belirtilmiştir. Türkiye nin, para ve maliye politikası

bileşimini krizi takip eden dönemde oldukça başarılı bir şekilde yürüttüğüne vurgu yapılmıştır. Eğitim harcamalarındaki artış ve gerçekleştirilen reformlar, eğitime erişim ve okullaşma oranlarını olumlu yönde etkilemesine rağmen eğitimin kalitesine yönelik önemli sorunların mevcudiyetini sürdürdüğüne değinilmiştir. Devlet desteklerinde şeffaflığın artırılmasına yönelik çok sınırlı ilerleme kaydedildiğine dikkat çekilmiştir. ÜYELİK YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ ÜSTLENEBİLME YETENEĞİ Fasıl 1: Malların Serbest Dolaşımı Risk Esaslı İthalat Kontrol Sisteminin (TAREKS) pilot düzeyde uygulamasının yeni ürün kategorilerini kapsayacak şekilde genişletildiği belirtilerek söz konusu ürünlerin ithalatçılarının TAREKS üzerinde kayıtlı olmaları gerektiğine değinilmiştir. ATR belgesi olan ve AB de serbest dolaşımda olan ürünler için ithalata izin veren TAREKS kayıt numarasının, herhangi bir ek kontrol olmaksızın doğrudan sistem tarafından düzenlendiğinden AB menşe şartının bu ürün kategorileri için kesin olarak kaldırıldığı ifade edilmiştir. Elektroteknik alanındaki ve basınçlı ekipmanlar ile gaz yakan cihazlara ilişkin diğer Yeni Yaklaşım direktifleri kapsamında yer alan ve AB de serbest dolaşımda olan üçüncü ülke ürünlerinin, hâlâ belge üzerinden uygunluk değerlendirmesine ve gerekli görüldüğünde, gümrüklerde fiziksel kontrollere tabi tutulduğu ve bu durumun ürünlerin Türk piyasasına girişlerini geciktirdiği belirtilmiştir. AB de serbest dolaşımda olan üçüncü ülke menşeli tekstil ve hazır giyim ürünleri, Türk piyasasına girişlerinde ek vergilere maruz kaldığı ve 22 Haziran 2011 tarihinden bu yana uygulanan söz konusu tedbirin Gümrük Birliğinin temel ilkelerini ihlal ettiği ifade edilmiştir. İlaçlar gibi bazı alanlarda, ticarette teknik engellerin devam ettiği ve malların serbest dolaşımının engellendiği belirtilmiştir. Beşeri tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılması sürecinin bir kısmını oluşturan ve AB üyesi ülkeler tarafından düzenlenen iyi imalat uygulamaları belgelerinin hâlâ kabul edilmediği ve bu ürünler için, Türk makamları tarafından düzenlenen iyi imalat uygulamaları belgesi arandığına dikkat çekilerek bu durumun ruhsatlandırma işlemleri sırasında uzun gecikmelere neden olduğu ve yerli

üreticiler için avantaj teşkil edecek şekilde, AB den ithal edilen ürünlere karşı fiili bir ayrımcılık yarattığı ifade edilmiştir. Şirketlerin ticari değere sahip bilgileri açıklamamalarını sağlamak amacıyla, verilecek bilginin türü konusunda bir miktar esneklik sağlanmış olsa da, tekstil ve hazır giyim ürünlerinin ithalatı için elektronik ortamda tescil gerekliliğinin devam ettiği belirtilmiştir. İnşaat malzemeleri gibi eski veya ikinci el mallar ile yenilenmiş veya defolu olarak sınıflandırılan mallar için lisans uygulaması hâlâ devam ettiği, alkollü içecekler için, kontrol sertifikası sisteminin yerini ön bildirim sisteminin alarak ilerleme kaydedildiği ifade edilmiştir. Alüminyum, kâğıt ve bakır hurdası ihracatı ile bazı işlenmiş tarım ürünlerinin ithalatı, Gümrük Birliği kurallarına fiili bir ihlali teşkil eden kısıtlamalara tabi olduğu ve diğer bazı malların ise ön tescile tabi olduğu vurgulanmıştır. Türkiye nin uyuma yönelik önemli bir adım atarak ve düzenlenmemiş alanda karşılıklı tanımaya ilişkin olarak uzun süredir çıkarılması beklenen bir yönetmeliği kabul ettiği belirtilmiştir. (Yönetmelik, 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girecektir.) Birlik tarafından söz konusu yönetmeliğin, malların serbest dolaşımı önündeki bir dizi teknik engeli ortadan kaldırması beklenmektedir. Bu fasılda ileri seviyede bir uyum olmasına rağmen Türkiye nin AB-Türkiye Ortaklık Konseyinin 2/97 sayılı Kararının II No lu Ekinde belirtilen gümrük birliği alanında ticaretin önündeki teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin diğer AB araçlarını, hâlâ iç hukukuna tam olarak aktarmadığı dile getirilmiştir. Eylül 2011 de, Piyasa Gözetimi, Denetimi ve Ürün Güvenliği Değerlendirme Kurulu hakkında bir Başbakanlık genelgesi çıkarıldığı ve söz konusu genelgenin ilgili tüm kamu kurumlarının dikkatini, Kurul faaliyetlerine aktif olarak katılımın önemine çektiğine değinilmiştir. Piyasa Gözetimi, Denetimi ve Ürün Güvenliği Değerlendirme Kurulu, yeni Ulusal Piyasa Gözetimi ve Denetimi Strateji Belgesini (2012-2014) kabul ettiği vurgulanmıştır. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı nın düzenlenmemiş alan kapsamına giren bazı tüketici ürünlerinin güvenlik riskleri ile ilgili bir tebliğ yayımladığına ve bunlar için asgari güvenlik şartlarını belirlendiğine dikkat çekilmiştir. Birlik tarafından söz konusu ürün gruplarında piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinin artırılması beklenmektedir.

Ürünler ile bağlantılı kazalar ve yaralanmalara ilişkin veri tabanının pilot düzeyde başlatıldığına değinilmiştir. Güvenli olmayan ürünlerin, piyasa gözetimi ve denetimi yetkilileri tarafından Ekonomi Bakanlığına bildirilmesine devam edildiği ancak, piyasa gözetimi kurumları arasında koordinasyonun eksik olması, mali ve beşeri kaynakların yetersiz şekilde tahsis edilmesi ve risk analizi ve örnekleme yöntemlerinin nadir olarak kullanılmasının ele alınması gerektiği vurgulanmıştır. Malların Serbest Dolaşımı, 11 Aralık 2006 tarihinde Konsey (Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi) tarafından kabul edilen ve 14-15 Aralık 2006 tarihlerinde AB Zirvesinde onaylanan Türkiye ye ilişkin kararlar kapsamındaki 8 fasıldan biridir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nde kayıtlı olan ya da son uğradığı liman Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nde olan gemiler ve uçaklar tarafından taşınan malların serbest dolaşımına yönelik kısıtlamalar yürürlükte kaldığı sürece, Türkiye bu fasla ilişkin AB müktesebatını tam olarak uygulama konumunda olmayacaktır. Fasıl 2: İşçilerin Serbest Dolaşımı İşçilerin serbest dolaşımı alanında az ilerleme kaydedildiği bunun yanı sıra Türkiye nin kapasitesini, önümüzdeki dönemde EURES e katılmak ve sosyal güvenlik sistemlerini koordine etmek amacıyla artırdığına dikkat çekilmiştir. Fasıl 3: İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunma Serbestisi İş kurma hakkı ve sınır ötesi hizmet sunma serbestisi alanlarında ilerleme kaydedilmediği ve kapsamlı bir uyum stratejisi henüz hazırlanmadığı belirtilmiştir. Üye ülkelerden birinde yerleşik durumda olan ve Türkiye de çalışma ve oturma izni verilmesi için başvuran hizmet sağlayıcıları için kayıt, lisans ve izin koşullarının hâlâ mevcudiyetini sürdürmekte olduğu ifade edilmiştir. Hizmetler Direktifine henüz uyum sağlanmadığı ve herhangi bir Tek Başvuru Noktası bulunmadığı belirtilmiştir. Yabancı uyruklu doktorların ve hemşirelerin Türkiye deki özel hastanelerde istihdam edilmesinin önündeki engellerin kaldırılmasının dışında, bu fasılda çok az ilerleme kaydedildiği ve genel olarak, bu fasıldaki uyum erken aşamada olduğu ifade edilmiştir.

Fasıl 4: Sermayenin Serbest Dolaşımı Mali Eylem Görev Gücü (FATF), Türkiye nin kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanıyla mücadele konusunda stratejik yetersizlikleri olan ülkeler listesinde kalmasına karar verdiğine dikkat çekilmiştir. Terörizmin finansmanının suç olarak kabul edilmemesinin ve terörist malvarlıklarının tespit edilmesi ile dondurulmasına ilişkin yasal çerçevenin yetersiz olmasının FATF tarafından tespit edilen belli başlı eksiklikler olduğu ifade edilmiştir. Sermayenin serbest dolaşımı konusunda sınırlı ilerleme kaydedildiği ve AB kaynaklı doğrudan yatırımlar da dahil olmak üzere, bir dizi sektörde sermaye hareketleri üzerindeki kısıtlamalar devam ettiği vurgulanmıştır. Fasıl 5: Kamu Alımları Kamu alımları alanında sınırlı ilerleme kaydedildiği ve kurumların çalışmaya devam ettiği ifade edilmiştir. Türkiye nin, AB müktesebatı ile uyumlu olmayan istisnaları kaldırması ve başta su, enerji, ulaştırma ve posta sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluşların alımları ile imtiyazlar ve kamu-özel işbirliği konuları olmak üzere, mevzuatını daha uyumlu hale getirmesi gerektiği vurgulanmıştır. Fasıl 6: Şirketler Hukuku Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK), Şubat 2011 de kabul edilmesini müteakip, Temmuz 2012 de yürürlüğe girdiği, ancak yürürlüğe girişinden önce yeni kanunda, esas itibarıyla paydaşlar ve şirket arasındaki ilişkileri, şeffaflığı ve muhasebe sistemini ele alan bir değişiklik yapıldığına ve bazı değişikliklerin AB müktesebatıyla uyumlu olmadığına dikkat çekilmiştir Pilot uygulamanın tüm ticaret odalarını kapsayacak şekilde genişletilmesi hazırlıkları da dâhil olmak üzere, şirketlerin elektronik ortamda tesciline yönelik hazırlıkların devam ettiğine değinilmiştir. Yeni TTK, yeni şirketler hukuku kurallarının uygulanması bağlamında ticaret mahkemelerine bazı yeni görevler verirken, bu mahkemelerin kapasitesi hâlâ yetersiz olduğu ifade edilmiştir. Ticaret odaları da dâhil olmak üzere, ticari meslek örgütlerinin de güçlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Şirketler hukuku konusunda, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun kurulmasıyla iyi düzeyde ilerleme kaydedildiği, ancak, yeni mevzuatın

getirdiği değişikliklerin ele alınması amacıyla, ticari yargının ve ticari meslek örgütlerinin kapasitesinin güçlendirilmesi gerektiği belirtilerek genel olarak, Türkiye nin bu alanda ileri düzeyde olduğu ifade edilmiştir. Fasıl 7: Fikri Mülkiyet Hukuku Gümrüklerdeki fikri mülkiyet hakları uygulamalarıyla ilgili olarak, merkezi gümrük veri tabanı ve bilgi teknolojileri (BT) yönetim sistemi, gümrük kontrol noktalarında taklit malların piyasaya girişini önlemek amacıyla etkili bir biçimde kullanılmadığı ve gümrükte el koyma işlemi için hak sahipleri tarafından elektronik ortamda başvuru yapılabilmesinin henüz mümkün olmadığı belirtilerek potansiyel fikri mülkiyet hakları ihlallerine yönelik bir risk analiz sisteminin de kullanılamadığı ifade edilmiştir. Hak sahiplerinin şikâyetleri üzerine yapılan el koyma işlemleri artmasına rağmen özellikle büyük çaplı sevkiyatlara ilişkin olmak üzere resen yapılan gümrük kontrollerinin düşük düzeyde kalması eleştirilmiştir. Türkiye nin fikri mülkiyet hakları ihlali şüphesi bulunan malların, AB ye giriş yaptığı başlıca ülkelerden biri olmaya devam ettiği ifade edilerek, gümrüklerdeki fikri mülkiyet hakları uygulama kapasitesinin özellikle ihracat kontrollerine ilişkin olarak güçlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Fikri mülkiyet hukuku konusunda bazı ilerlemeler kaydedildiği ve AB müktesebatıyla uyumlu şekilde, fikri ve sınaî mülkiyet haklarını düzenleyen güncellenmiş kanunların ve fikri mülkiyet hakları uygulama usullerine ilişkin bir kanunun kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Fasıl 8: Rekabet Politikası Rekabet Kurumunun genel idari kapasitesinin yüksek olmayı sürdürmekte olması ve kurumun tatmin edici düzeydeki idari ve operasyonel bağımsızlığı ve personeline yüksek seviyeli eğitim verme konusundaki kararlılığı takdir toplamıştır. Ancak, 2011 in sonlarında çıkarılan bir kanun hükmünde kararname ile, Başkan ve İkinci Başkanın atanmasına ilişkin kurallarda değişiklik yapılmış olması ve 2011 de ilgili bakana Rekabet Kurumunun faaliyetlerini izleme ve denetleme yetkisi veren bir kanun hükmünde kararname yayımlanmasının kurumun bağımsızlığına ilişkin endişeleri arttırdığı ifade edilmiştir.

Fasıl 9: Mali Hizmetler Basel II standartları bankacılık sektörü için zorunlu hale geldiği ve özellikle menkul kıymet piyasaları ve yatırım hizmetleri konusunda ve sigortacılık sektöründe daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği belirtilerek genel olarak, mali hizmetler alanındaki çalışmalar olumlu yönde ilerlediği ifade edilmiştir. Fasıl 10: Bilgi Toplumu ve Medya Verilerin korunması ve e-ticaret ile ilgili kanun tasarıları hâlâ beklemede olduğuna değinilerek bilgi toplumu ve medya alanında ilerleme kaydedildiği vurgulanmıştır. İnternet içeriğine ilişkin ifade özgürlüğünü kısıtlayabilecek hükümler ile yayıncılara yönelik yaptırımlar başta olmak üzere, bazı yasal hükümlerin çok geniş biçimde yorumlanmasının endişe uyandırdığı ifade edilmiştir. Fasıl 11: Tarım ve Kırsal Kalkınma Ortak Tarım Politikası (OTP) ile uyum sağlaması için gerekli idari yapıyı geliştirmek amacıyla AB konularıyla ilgilenen personel sayısını önemli ölçüde artırıldığı belirtilmiştir. Canlı sığır, sığır eti ve türev ürünler üzerindeki ithalat yasağında kaydedilen bazı ilerlemeler, AB ihracatının hacminde önemli bir artış getirdiği ifade edilmiştir. Ancak, bazı AB üyesi devletlere yönelik fiili yasağın devam ettiği belirtilmiştir. Kırsal Kalkınma Konusunda;Türkiye, Katılım Öncesi Yardım Aracı-Kırsal Kalkınma Bileşeni (IPARD) kapsamında,irpad fonlarının kullanımının, yetki devri yapılan il sayısının ve IRPAD ajansı personel sayısı arttırıldığı ifade edilerek, Otoritenin bakanlık içindeki konumunun güçlendirilmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Güney Kıbrıs Rum Yönetimine yönelik ticari kısıtlamaların devam ettiği müddetçe bu fasla ilişkin AB müktesebatını tam olarak uygulama konumunda olmayacağına dikkat çekilmiştir.tarım ve kırsal kalkınma alanındaki hazırlıkların ileri düzeyde olmadığına işaret edilmiştir.

Fasıl 12: Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası Gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı politikası alanında bazı ilerlemeler kaydedildiği ifade edilmiş, ancak, AB müktesebatı ile tam uyuma yönelik ilerleme için ilave çabalar gerektiğine değinilmiştir. Tarımsal gıda işletmelerinin AB standartlarına yükseltilmesi, hayvan hareketlerinin kontrolü,başta şap hastalığına karşı mücadele olmak üzere hayvan sağlığı ve hayvansal yan ürünler konularında kayda değer çabalara ihtiyaç olduğu belirtilmiştir. Genel olarak, bu alandaki hazırlıkların erken aşamada olduğu ifade edilmiştir. Fasıl 13: Balıkçılık İdari kapasitenin geliştirilmesi, kaynak ve filo yönetimi, denetim ve kontrol ve Uluslar arası anlaşmalar olmak üzere balıkçılık alanında ilerlemeler sağlandığı belirtilmiştir. Ancak, mevzuat uyumu, yapısal eylem, piyasa politikası ve devlet destekleri konularında ilave çabalara ihtiyaç bulunduğuna vurgu yapılmıştır. Genel olarak, bu alandaki uyum çok ileri seviyede olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca Bu fasılda da Güney Kıbrıs Rum Yönetimine yönelik ticari kısıtlamaların devam ettiği müddetçe bu fasla ilişkin AB müktesebatını tam olarak uygulama konumunda olmayacağına dikkat çekilmiştir. Fasıl 14: Taşımacılık Politikası Ulaştırma bakanlığının yeniden yapılandırılması düzenleyici niteliğini güçlendirdiği belirtilmiştir. Demiryolu ve Karayolu ile ilgili olarak Genel Müdürlükler kurularak idari kapasitenin arttırıldığı belirtilerek,bu alanlarda AB mevzuatına uyum için mevzuat düzenlenmesi gerekliliğine vurgu yapılmıştır. Havayolu, Denizyolu taşımacılığı ve küresel navigasyon konularında ileri düzeyde ilerleme kaydedildiği ve uyum için sağlam bir diyalog tesis edildiği belirtilmiştir. Ayrıca, AB nin son dönemde kabul ettiği deniz ve demiryolu taşımacılığına ilişkin mevzuat paketlerine uyum sağlanması gerektiği ifade edilmiştir. Genel olarak, taşımacılık faslındaki hazırlıklar ileri düzeyde olduğu belirtilerek, Bu fasılda da Güney Kıbrıs a yönelik ticaret kısıtlamalarının kaldırılması gerekliliği vurgulanmıştır.

Fasıl 15: Enerji Rusya ve Azerbaycan ülkeleriyle doğalgaz satışı ve iletimi konularında bir dizi anlaşma imzalandığından söz edilmiştir. Ayrıca, komşu ülkelerden AB ye yönelik petrol ve gaz iletimi için kaynak ve güzergah çeşitlendirmesi bakımından öncü bir rol oynama potansiyeline sahip olduğuna vurgu yapılmıştır. İç Piyasa işleyişine yönelik olarak EPDK'nın yönetmelikler çıkardığı belirtilmiş ve söz konusu kurumun bağımsızlığı ve kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesine ihtiyaç bulunduğu vurgulanmıştır. Ayrıca enerji piyasasındaki özelleştirmelerin yavaşlığına dikkat çekilmiştir. Elektrik piyasasındaki maliyet esaslı fiyatlandırma mekanizması işleyişinin iyileştirilmesi ve söz konusu mekanizmanın doğal gaz piyasalarında da oluşturulması gerekliliği ifade edilmiştir. Genel olarak, enerji konusunda ileri düzeyde bir uyumun olduğu belirtilmiştir. Fasıl 16: Vergilendirme Uygulama kapasitesi ve bilgisayar ortamına geçiş ve İdari işbirliği ve karşılıklı yardım konularında iyi düzeyde ilerleme kaydedildiği belirtilmiştir. Tütün, Alkollü içkiler ve ithal ürünlere yönelik ayrımcı uygulamaların bulunduğu ve Ayrımcı uygulamaların aşamalı olarak kaldırılmasının, daha fazla ilerleme kaydedilmesi bakımından kilit unsur olduğu ifade edilmiştir. Türkiye nin üyelik öncesinde, iç piyasa hareketleri ve mali antrepolar için gümrük vergilerinin askıya alınması rejimini uygulamaya koyması gerekliliği ifade edilmiştir. Yapı, muafiyetler, özel planlar ve indirimli oranlara ilişkin uygulamalar başta olmak üzere AB müktesebatı ile daha fazla uyum sağlanması gerektiği vurgulanmıştır. Genel olarak, bu fasıldaki uyum oldukça ileri düzeyde olduğu belirtilmiştir. Fasıl 17: Ekonomik ve Parasal Politika Merkez Bankasının, karışık sonuçlara rağmen fiyat istikrarını ve mali istikrarı sağlamak amacıyla farklı araçları aktif biçimde kullanması takdir toplamıştır. Bununla birlikte, Ekonomi politikası oluşturma ve koordinasyon kapasitesinin yeterli olduğu ifade edilmiştir. Merkez Bankası ve Hükümetin, enflasyon hedefini birlikte belirlediğine dikkat çekilerek, Merkez Bankasının tam bağımsızlığı ve kamu sektörünün finansal

kuruluşlara imtiyazlı erişim yasağı açısından AB müktesebatına uyumun henüz tam olarak sağlanmadığı belirtilmiştir. Ocak 2012'de sunulan 2012 Yılı Katılım Öncesi Ekonomik Programının AB katılım perspektifi açısından reform gerekliliklerine sadece kısmen uyum sağladığı ifade edilmiştir. Bu fasılda genel olarak, Türkiye nin hazırlık durumu ileri düzeyde olduğu belirtilmiştir. Fasıl 18: İstatistik İstatistiki altyapı konusunda TÜİK'in kurumsal yapısının güçlendirildiği ve Avrupa İstatistik Sistemi vizyonuyla uyumlu hareket edildiği belirtilmiştir. Özellikle ulusal hesaplar, iş istatistikleri ve tarım istatistikleri konularında daha fazla ilerleme sağlanması gerekliliği vurgulanmıştır. Bu fasılda, AB müktesebatına genel uyumun iyi olduğu ve iyi düzeyde ilerleme kaydedildiği ifade edilmiştir. Fasıl 19: Sosyal Politika ve İstihdam İdari kapasite iyileştirilmiş, sosyal güvenlik kapsamı genişletilmiş, işyerinde sağlık ve güvenlik konusunda yeni bir mevzuat ile kamu görevlileri sendikalarına ilişkin mevzuatın kabul edildiğinden ve işçiler ve kamu görevlilerine yönelik sendikal hakların, AB ve ILO standartlarını karşılamak bakımından hâlâ yetersiz kaldığından söz edilmiştir. Küçük işletmelerde ve tarım sektöründe kayıt dışı istihdamın yaygın olması,iş Kanunu nun etkili biçimde uygulanmasını engellemeye devam ettiği belirtilmiştir. Yoksulluğun azaltılması için açık bir politika çerçevesinin oluşturulması, işgücü piyasası tabakalaşmasının azaltılması, kayıt dışı istihdamla mücadele edilmesi ile kadın ve engellilerin istihdam oranlarının artırılması konularında daha fazla çabaya ihtiyaç bulunduğu ifade edilmiştir. Fasıl 20: İşletme ve Sanayi Politikası Türkiye Sanayi Stratejisi Eylem Planı (2011-2014) 2011 yılında kabul edilerek, böylece bu alanda uyuma yönelik kilit gerekliliğin karşılandığı ifade edilmiştir. Ayrıca, Nisan 2012 de, iş kurmaya ilişkin bürokratik işlemlerin azaltılması için çok sayıda yönetmelik kabul edildiği belirtilmiştir.

Toplumda girişimcilik kültürünü teşvik etmek için, bu alandaki STK ları ve bakanlıklardan oluşan bir Girişimcilik Konseyi kurulduğundan söz edilmiştir.işletme ve sanayi politikası araçlarına ilişkin olarak,kobi lerin finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla, Kredi Garanti Fonu A.Ş güçlendirilmiş ve KOSGEB destekleri arttırıldığı bunula birlikte,rekabet ve Yenilik Programı çerçevesinde KOBİ lere fırsatlar sağlanması için tedbirler alarak iyi bir performans sergilediği ifade edilmiştir. İşletme ve sanayi politikası ilkeleri ve araçları ile sektörel stratejilerin kabul edilmesi konularında ilerleme kaydedildiğinden söz edilmiştir. Bu alanda yeterli düzeyde uyum sağlandığı vurgulanmıştır. Fasıl 21: Trans-Avrupa Ağları Taşımacılık ağları konusunda,türkiye deki Trans-Avrupa Taşımacılık Ağı (TEN-T)'na uyumlaştırma için önemli adımlar atıldığı belirtilmiştir. Bunula birlikte, Avrupa Elektrik İletim Sistemi İşletmecileri Ağının (ENTSO-E) Avrupa Kıtası Senkron Bölgesine uyum hazırlıklarının ileri seviyede olduğu, 2012 sonbaharında tamamlanması beklendiği ifade edilmiştir. Genel olarak bu konudaki uyumun ileri düzeyde olduğu belirtilmiştir. Ancak, Gaz enterkoneksiyon bağlantıları ve Güney Gaz Koridorunun hayata geçirilmesi için sürekli çaba sarf edilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. Fasıl 22: Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu Hukuki çerçeve IPA Bölgesel Kalkınma ve İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Bileşenlerinin uygulanması için kurumsal çerçeve güçlendirildiği ve Bölgesel Rekabet Edebilirlik, Çevre ve İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programlarından sorumlu Program Otoritelerinin, ihale, sözleşme ve mali yönetim işlevleri için akreditasyon alınmış olmasına rağmen, program uygulama sürecini hızlandırmak, kalitesini artırmak ve fon kaybını önlemek için IPA kurumlarının idari kapasitelerinin daha fazla güçlendirilmesine hâlâ ihtiyaç duyulduğu ifade edilmiştir. Bu alandaki hazırlıkların ileri düzeyde olmadığı belirtilmiştir.

Fasıl 23: Yargı ve Temel Haklar Hedeflerine geniş ölçüde ulaşan 2009 Yargı Reformu Stratejisi revize edildiği ve Adli yargılama usulleri ve askeri yargı sisteminde reform gibi hususların üzerinde durulması gerektiği ifade edilmiştir. Türk ceza adalet sistemine bir dizi iyileştirmeler getiren Üçüncü Yargı Reformu Paketinin kabul edilmesinin ardından yargı alanında bazı ilerlemeler kaydedildiği belirtilmiştir.ancak, temel eksikliklerin ele alınmasında reformlar yetersiz kaldığına vurgu yapılmıştır. Yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliğine yönelik atılması gereken adımlar bulunduğu ve Suçun mahiyeti ve siyasi parti finansmanında şeffaflığın artırılması hususlarında bazı gelişmeler olmakla birlikte yolsuzlukla mücadele konusunda sınırlı ilerlemelerin kaydedildiği belirtilmiştir. Ayrıca temel haklara ilişkin konularda sınırlı ilerlemeler olmakla beraber daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Fasıl 24: Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Kara sınır kapılarında (BCP) özel gümrük bölgelerinin mevcudiyetinin, taşrada entegre bir sınır yönetiminin kurulmasına yönelik başlıca sorunu oluşturduğuna vurgu yapılmıştır. Her bölge müdürlüğünde, yerel gümrük birimleri arasında risk analizi ve profil çıkarmaya ilişkin olarak koordinasyon ve işbirliğini mümkün kılacak bir risk analizi birimi kurulduğuna değinilmiştir. Risk yönetiminin uygulanması için ilave eğitime ihtiyaç olduğuna dikkat çekilmişitir. Bir adet merkezi araç takip sistemi ve birkaç mobil denetim birimi kullanımda olduğu belirtilmiştir. Ancak Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünün birçok sınır geçiş noktasında personel sayısını artırması gerekliliği vurgulamıştır. Göç alanında,yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı kabul edilirse AB ve uluslararası uyumda kilit rol oynayacağına değinilmiştir.türkiye, düzensiz göç için hedef ülke konumunun devam ettiği ve Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun kabul edilmesi beklendiğinden düzensiz göçmenler ve iltica konularında sınırlı ilerlemeler kaydedildiği belirtilmiştir. Terörizmle ve örgütlü suçlarla mücadele konusunda reformlara ihtiyaç olduğu ifade edilmiştir.bu fasılda sınırlı ilerlemeler kaydedildiği ve erken uyum aşamasında olduğu bildirilmiştir.

Fasıl 25: Bilim ve Araştırma Türkiye nin kapasitesinin daha fazla güçlendirilmesi için adımlar atılığı ve Avrupa Araştırma Alanına entegrasyonunun olumlu yönde ilerlediği belirtilmiştir. AB Araştırma Çerçeve Programına (7.ÇP) katılım ve başarı oranının arttığı, ancak sunulan tekliflerin kalitesinin güçlendirilmesi ve araştırmacıların niteliğinin artırılması bakımından daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğine dikkat çekilmiştir. Genel olarak, bu alandaki hazırlıkların iyi durumda olduğu ifade edilmiştir. Fasıl 26: Eğitim ve Kültür Ulusal Ajansın işlevinin arttırıldığı ve Kamuoyunun, Hayat boyu Öğrenme ve Gençlik Programlarına ilgisinin arttığına değinilmiştir. Zorunlu eğitimi 8 yıldan 12 yıla çıkarıldığı ve Yükseköğretim alanında önemli adımlar atılmakla birlikte yapılması gereken değişiklikler bulunduğu ifade edilmiştir. Kültür alanında sınırlı ilerleme kaydedilirken, mevzuat uyumu bakımından ilerleme kaydedilemediğine dikkat çekilmiştir. Genel olarak, bu alanda nispeten ilerleme sağlandığı belirtilmiştir. Fasıl 27: Çevre ve İklim Değişikliği Çevre ve iklim değişikliği alanında daha fazla uyum sağlanması bakımından düzensiz ilerlemeler kaydedildiği belirtilmiştir. Hem yurt içinde hem de uluslararası düzeyde daha iddialı ve koordineli bir iklim politikasının oluşturulmasına ve uygulanmasına duyulan ihtiyaç devam ettiğine dikkat çekilmiştir. İdari kapasite konusunda ilerleme kaydedilmediği ve genel olarak bu alandaki hazırlıkların erken aşamada olduğuna değinilmiştir. Fasıl 28: Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Tüketici STK larının politika oluşturulması ve yasal düzenleme yapılması faaliyetlerine aktif katılımlarının sağlanması için yapıcı ve düzenli bir diyalog mekanizması geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğu ve Tüketici hareketinin zayıf kalmaya devam ettiği belirtilmiştir. Ulusal Piyasa Gözetimi ve Denetimi Strateji Belgesinin, Piyasa Gözetimi, Denetimi ve Ürün Güvenliği Değerlendirme Kurulu tarafından kabul edildiği belirtilmiştir. Genel

ürün güvenliği mevzuatının revizyonu konusunda ilerleme kaydedilemediğine değinilmiştir. Güvenlik risklerine ilişkin asgari güvenlik şartlarını belirleyen bir tebliğin kabul edildiği ve söz konusu tebliğin AB veya AB üyesi olmayan ülkelerden yapılacak ithalata ilişkin belirli bir hüküm içermediği ve piyasadaki tüm ürünlere uygulanabilir olduğu ifade edilmiştir. Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü kurulduğu ve idari kapasitesinin geliştirildiğine değinilmiştir. Tüketicinin Korunması hakkındaki kanun kabul edilmediğine dikkat çekilmiştir. Uygulamaya ilişkin olarak, tüketici mevzuatının yasal yorumlamasının daha tutarlı ve daha kaliteli bir biçimde yapılması da dâhil olmak üzere Tüketici mahkemeleri ve hakem heyetlerinin kapasitelerinin daha fazla geliştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Mahkeme karalarına erişilemediği ve Tüketici şikayet istatistiklerinin bulunmadığı vurgulanmıştır. Halk sağlığı konusunda, sağlık sisteminde devam eden kurumsal reform Sağlık Bakanlığının idari kapasitesinin gelişmesini sağladığı ve tütün kontrolü,bulaşıcı hastalıklar,kan, doku, hücre ve organlar,ruh sağlığı konularında iyi düzeyde ilerlemelerin kaydedildiği belirtilmiştir.bazı iyileştirme yapılacak konular var olmakla birlikte bu alanda yapılan hazırlıklar olumlu yönde ilerlemektedir. Fasıl 29: Gümrük Birliği Ağırlıklı olarak özet beyana ilişkin kuralların kabul edilerek gümrük kanununu uygulayan hükümlerin değiştirildiği ve malların Birleşik Nomenklatürde sınıflandırılmasına ilişkin tüzüklerle uyum sağlandığı ifade edilmiştir. Başta giriş noktalarında gümrüksüz satış mağazalarına izin veren mevzuat olmak üzere, serbest bölgeye ilişkin kuralların ve vergi muafiyeti mevzuatının AB müktesebatı ile tam uyumlu olmadığı ve Fikri mülkiyet hakları konusunda daha fazla uyuma ihtiyaç bulunduğuna dikkat çekilmiştir. Malların AB de serbest dolaşımda bulunmasına rağmen, belirli dokuma kumaşlar ve hazır giyim ürünlerinde bir grup üçüncü ülkelere değişen oranlarda ilave gümrük vergisi uygulandığı, dolayısıyla AB ve Türkiye nin serbest ticaret ortakları menşeli ürünleri kapsam dışı bıraktığı vurgulanmıştır.

Gözetim ve tarife kotalarının yönetimine ilişkin kuralların AB müktesebatı ile tam uyumlu olmadığı ve Özellikle işlenmiş tarım ürünlerine yönelik tarife kotalarına ilişkin ilerleme kaydedilemediği ifade edilmiştir. İlgili gümrük işlemleri AB de serbest dolaşım için hâlihazırda tamamlanmış olduğundan, uygunluk değerlendirme kontrollerine tabi olan üçüncü ülke menşeli ürünlerin menşe beyanının sunulması gerekliliğinin Gümrük Birliği ile uyumlu olmadığı vurgulanmıştır. Bölge müdürlüklerinde risk analizi birimlerinin kurulduğu ve yerel düzeyde hizmet veren kaçakçılıkla mücadele ve istihbarat birimlerinin sayısının arttırıldığına değinilmiştir. Fiziksel denetimlerin sıklığının bir miktar azaltıldığı; ancak fiziki kontroller ile belge kontrollerini azaltmak ve risk analizi usullerini geliştirmek için risk yönetimi sisteminde ilave gelişmelerin kaydedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Risk analizinin malların giriş ve çıkışından önce elektronik olarak yapılabilmesini sağlamak için özet beyanlara ilişkin otomatik bir risk yönetimine ihtiyaç olduğu ifade edilmiştir. Fikri mülkiyet hakkı ihlalleri ile ilgili vakalarda, resen gümrük kontrolleri düşük seviyede seyrederken, büyük çaplı nakliyatlar başta olmak üzere, hak sahiplerinin şikâyetleri üzerine gerçekleştirilen el koymaların arttığına vurgu yapılmıştır. Türkiye taklit malların AB ye giriş yaptığı ana ülkelerden biri olmaya devam ettiği ve İhracat kontrolleri başta olmak üzere, Türkiye nin gümrüklerde fikri mülkiyet hakkı uygulamalarını güçlendirmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, Basitleştirilmiş usuller AB müktesebatı ile tam uyum içinde uygulanmadığı belirtilmiştir. Ulusal transit bilgi teknolojileri (BT) sisteminin yeni bilgisayarlı transit sistemi (NCTS) ile bağlantıya geçilebilirliği ve birlikte çalışabilirliği mümkün kılınmış olsa da (Ortak İletişim Ağı (CCN), ve Ortak Sistem Ara Yüzü (CSI) bağlantısı, CCN/CSI bağlantısı), Türkiye nin Ortak Transit Sözleşmesine taraf olma durumu hâlâ beklemede olduğuna değinilmiştir. Gümrük tarifeleri sistemi (TARIC, Kota ve Gözetim) alanında, BT sistemlerinin henüz mevcut olmadığı, Kâğıtsız gümrük ortamına ilişkin gelişmelerin ihracat usulleri ile sınırlı kaldığı ve Tek pencere sistemine yönelik faaliyetlerin henüz erken aşamada olduğu belirtilmiştir. Bakanlığın, modernize gümrük kurallarını uygulamak üzere, elektronik gümrük işlemlerinin yanı sıra, BT faaliyetlerinin ve iş girişimlerinin yakınlaştırılmasına

yönelik bir stratejik planı bulunmadığı ve Bu bağlamda, bir BT stratejisinin kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, İdari ve operasyonel kapasite konusundaki hazırlıkların olumlu yönde ilerlediği belirtilmiştir. Gümrük BT sistemleri alanındaki hazırlıkların devam etmesine ihtiyaç olduğu ifade edilmiştir. Bir yandan güvenlik ve emniyetin sağlanması, diğer yandan da yasal ticaretin kolaylaştırılması amacıyla, risk esaslı kontrollerin ve basitleştirilmiş usullerin geliştirilmesine yönelik ilave çaba gösterilmesi gerekliliği belirtilmiştir. Fasıl 30: Dış İlişkiler Ortak ticaret politikası konusunda sınırlı ilerleme kaydedildiğine değinilmiştir.. Genelleştirilmiş Tercihler Sistemine (GTS) uyum konusunda sınırlı ilerleme kaydedildiği belirtilmiştir. Başta coğrafi kapsam ve menşe kuralları olmak üzere, AB nin GTS si ile daha fazla uyum sağlanması ihtiyacı bulunduğuna dikkat çekilmiştir. Üçüncü ülkelerle yapılan ikili anlaşmalar konusunda ilerleme kaydedilmiştir. Lübnan ile serbest ticaret anlaşmasının onaylandığı ve Türkiye, Moritus ve Güney Kore ile serbest ticaret anlaşması imzalandığı belirtilmiştir. Türkiye ve Suriye arasındaki serbest ticaret anlaşması askıya alındığı ifade edilmiştir. Türkiye'nin Gümrük Birliği kapsamındaki mallara ilişkin olarak AB ile kümülasyon sağlamak için Bosna-Hersek ve Hırvatistan ile imzalanan serbest ticaret anlaşmalarının orijinal protokollerinde yapılan değişiklikleri yayımladığı belirtilmiştir. Çift kullanımlı eşya ve teknolojilere yönelik tek bir konsolide liste kullanılarak, çift kullanımlı malların ihracat kontrolüne ilişkin mevzuatın geliştirilmesi ihtiyacının devam ettiği belirtilmiştir. Ayrıca, Türkiye nin AB ortak ticaret politikasına uyumu yüksek düzeyde seyrettiği vurgulanmıştır. Genelleştirilmiş tercihler sistemi ve çift kullanımlı malların kontrolü gibi konularda daha fazla uyum sağlanması gerektiğine değinilmiştir. Ayrıca, Korunma tedbirlerinin yoğun kullanımı endişe konusu olduğu ifade edilmektedir.. Genel olarak, bu konudaki uyumun hâlâ yüksek olduğu ifade edilmiştir.

Fasıl 31: Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası AB ile dış ve güvenlik politikası konusundaki siyasi diyalog yoğun şekilde sürdüğü belirtilmiştir. Türkiye'nin, Ortak Dış Güvenlik Politikasına uyumu düşük seviyede kaldığı ancak, Ortak Güvenlik Savunma Politikası çerçevesinde desteklerini sürdürdüğüne dikkat çekilmiştir. Genel olarak, dış, güvenlik ve savunma politikası alanındaki hazırlıkların nispeten ileri düzeyde olduğu ifade edilmiştir. Fasıl 32: Mali Kontrol Kamu iç mali kontrolü (KİMK) konusunda AB müktesebatıyla uyuma yönelik hazırlıklar ileri düzeyde olduğu, ancak uygulamaya yönelik daha fazla çaba gösterilmesi gerekliliğine vurgu yapılmıştır. Dış denetim konusunda, Sayıştay Kanununda yapılan son değişikliklerin dış denetim konusunda daha önceden kaydedilen gelişmeleri geçersiz kıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, AB nin mali çıkarlarının korunması ve Avronun sahteciliğe karşı korunması konusunda olumlu düzenlemeler yapıldığı ifade edilmiştir. Genel olarak, bu alandaki hazırlıkların nispeten ileri düzeyde olduğu tespiti yapılmıştır. Fasıl 33: Mali ve Bütçesel Hükümler Tarım, gümrük, vergilendirme, istatistik ve mali kontrol gibi bu sistemin uygulaması ile bağlantılı olan politika alanlarında temel ilke ve kurumların hâlihazırda mevcut olduğu ve Geleneksel öz kaynaklar konusunda, Türkiye nin gümrük mevzuatı AB müktesebatı ile büyük ölçüde uyumlu olduğu belirtilmiştir. KDV kaynağı ve İdari altyapı konularında ilerleme kaydedilemediği ifade edilmiştir. KDV ve Gümrük vergilerindeki yolsuzluğa ilişkin sağlam tedbirler alınması gerekliliğine dikkat çekilmiştir. Genel olarak, mali ve bütçesel hükümler konusundaki hazırlıkların henüz erken aşamada olduğu tespiti yapılmıştır.

İLGİLİ GENEL MÜDÜRLÜK İLGİLİ FASIL İLERLEMELER ELEŞTİRİLER VE ÖNERİLER VURGULAR TÜKETİCİNİN Fasıl 1: Malların Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Birlik tarafından söz konusu KORUNMASI VE Serbest Dolaşımı tarafından düzenlenmemiş alan ürün gruplarında piyasa PİYASA GÖZETİMİ kapsamına giren bazı tüketici gözetimi ve denetimi GENEL ürünlerinin güvenlik riskleri ile faaliyetlerinin artırılması MÜDÜRLÜĞÜ ilgili bir tebliğ yayımlanmıştır beklenmektedir. ve bunlar için asgari güvenlik Piyasa gözetimi kurumları şartları belirlenmiştir. arasında koordinasyonun eksikliği vardır. Ayrıca mali ve beşeri kaynaklar yetersiz şekilde tahsis edilmekte ve risk analizi ve örnekleme yöntemlerinin nadir olarak kullanılmaktadır.

İLGİLİ GENEL MÜDÜRLÜK İLGİLİ FASIL İLERLEMELER ELEŞTİRİLER VE ÖNERİLER VURGULAR Fasıl 28: Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Ulusal Piyasa Gözetim Strateji Belgesi Piyasa Gözetimi ve Ürün Güvenliği Değerlendirme Kurulu tarafından kabul edilmiştir. İdari kapasite, yeni Tüketicinin Korunması uzman yardımcılarının istihdam edilmesi suretiyle güçlendirilmiştir. Tüketici hareketi hala zayıftır. Tüketici STK larının (Sivil Toplum Kuruluşlarının) politikaların oluşturulması ve yasaların yapılması faaliyetlerine aktif bir şekilde katılım sağlamasına yönelik olarak yapıcı ve düzenli bir diyalog mekanizmasının geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Genel ürün güvenliği mevzuatının revize edilmesine ilişkin olarak ilerleme sağlanmamıştır. Tüketicinin Korunması yasası hala kabul edilmemiştir. Uygulamaya ilişkin olarak,

İLGİLİ GENEL MÜDÜRLÜK İLGİLİ FASIL İLERLEMELER ELEŞTİRİLER VE ÖNERİLER VURGULAR tüketici mahkemeleri ve uzlaştırma komitelerinin kapasitesinin, tüketici mevzuatının yasal olarak tutarlı ve daha nitelikli şekilde yorumlanmasına yönelik de olmak üzere, daha güçlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Tüketici mahkemelerinin kararlarına erişilememektedir. Tüketici şikayetlerine ilişkin istatistiki veriler mevcut değildir. Çocuk bakım ürünleri, plastik dekorasyon malzemeleri, magnetler, Tebliğ, ürünlerin uygunluğunun kontrolüne yönelik olarak, sadece zorunlu olmayan nitelikteki uyumlaştırılmış ve

İLGİLİ GENEL MÜDÜRLÜK İLGİLİ FASIL İLERLEMELER ELEŞTİRİLER VE ÖNERİLER VURGULAR banyo ürünleri ve mumlarda asgari güvenlik gereklerini ortaya koyan bir Tebliğ kabul etmiştir. ulusal standartlara atıfta bulunmaktadır. AB den ve AB dışından yapılan ithalatlar için özel bir hüküm içermemektedir ve piyasadaki tüm ürünler için geçerlidir. İÇ TİCARET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Fasıl 3: İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunma Serbestisi Üye ülkelerden birinde yerleşik durumda olan ve Türkiye de çalışma ve oturma izni verilmesi için başvuran hizmet sağlayıcıları için kayıt, lisans ve izin koşulları hâlâ mevcudiyetini sürdürmektedir. Hizmetler Direktifine henüz uyum sağlanmamış ve herhangi bir Tek Başvuru

İLGİLİ GENEL MÜDÜRLÜK İLGİLİ FASIL İLERLEMELER ELEŞTİRİLER VE ÖNERİLER VURGULAR Noktası bulunmamaktadır. İÇ TİCARET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Fasıl 6: Şirketler Hukuku Pilot uygulamanın tüm ticaret odalarını kapsayacak şekilde genişletilmesi hazırlıkları da dâhil olmak üzere, şirketlerin elektronik ortamda tesciline yönelik hazırlıklar devam etmektedir. Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK), Şubat 2011 de kabul edilmesini müteakip, Temmuz 2012 de yürürlüğe girmiş ancak yürürlüğe girişinden önce yeni kanunda, esas itibarıyla paydaşlar ve şirketler arasındaki ilişkileri, şeffaflığı ve muhasebe sistemini ele alan bir değişiklik yapılmıştır ve bazı değişiklikler AB müktesebatıyla uyumlu değildir. İÇ TİCARET Fasıl 6: Şirketler Ticaret odaları da dâhil olmak üzere, ticari meslek