Cinsel Yolla Bulaflan Hastal klar



Benzer belgeler
Erkeklerde Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Dr Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlarda Tanı

Jinekolojik İnfeksiyonlarda Tanı ve Tedavi Yaklaşımı

Genital Sistem Enfeksiyonlarının Olgularla Tartışılması (KİDOK Projesi-KUTEP 2018) Prof.Dr.Filiz AKATA Trakya Ü. Tıp Fak. Edirne

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

SİFİLİZ DIŞI CİNSEL İLİŞKİ İLE BULAŞAN İNFEKSİYONLAR. Prof. Dr. Güzin ÖZARMAĞAN 2012

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Enfeksiyon Hastalıklarının Tanısında Sendromik Yaklaşımlar

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar (CYBE) Tanısında Laboratuvar Yöntemleri

Cinsel Yolla Bulaşan İnfeksiyonlar Tanı ve Tedavi Yaklaşımı

Genital sistem örnekleri Olgu sunumları

Cinsel yolla bulaşan infeksiyonlar (CYBİ), human immunodeficiency virus

GENİTAL SİSTEM ENFEKSİYONLARI. KLİMİK DERNEĞİ OKULU (KİDOK) Prof.Dr.Filiz AKATA

TANIM. Pelvik inflamatuar hastalık (PID), kadın üst genital sisteminin inflamatuar ve enfektif hastalıklarını içeren geniş kapsamlı bir terimdir.

Moleküler Yöntemlerin Klinik Mikrobiyolojide Kullanımı Ne zaman? Nerede? Ne kadar? Klinik Parazitoloji

IV. Türk Tıp Dünyası Kurultayı, Ekim 2017, İstanbul

CİNSEL İLİŞKİ İLE BULAŞABİLEN HASTALIKLARDA (CİBH) TARAMA TESTLERİ

Birinci Basamakta Jinekolojik Enfeksiyonlara Yaklaşım Approach to Gynecological Infections in Primary Care

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır.

6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri. Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında. Lezyon, kısa süre içinde büyümüş, kontakt dermatit

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

Toplum kökenli enfeksiyonların kontrolünde hızlı tanı ve tarama testleri

Ağızda bulgu veren enfeksiyon hastalıkları. Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklarda Tanısal Algoritmalar. Dr. Melek DEMİR PAÜTF-Tıbbi Mikrobiyoloji AD.

her hakki saklidir onderyaman.com

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 13 Ekim 2018 Perşembe

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

Pnömonilerde Ak lc Antibiyotik Kullan m

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Prof Dr. J. Sedef GÖÇMEN

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Neonatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu

Cinsel Temasla Bulaşan Bakteriyel Enfeksiyonlarda Karar verme Süreçleri

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

SİFİLİZ. Prof.Dr.Server Serdaroğlu

ARTRİT Akut Romatizmal Ateş. Dr. Gülendam Koçak Maltepe Üniversitesi

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

YERSİNİA ENFEKSİYONLARI. Dr. Kaya Süer Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

OLGULARLA PERİTONİTLER

Olgularla Klinik Bakteriyoloji: Genito-Üriner Sistem

BRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

Tanı. Asemptomatik.. Laboratuvar ile konur. Akut infeksiyonla, geçirilmiş enfeksiyonu ayırt etmek zor. Serolojik bulgular + Ultrasonografi

Olgu:KJS. Yrd. Doç. Dr. Kaya Süer. Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI

Staphylococcus Gram pozitif koklardır.

METRONİDAZOL SPEKTRUM: KLİNİK KULLANIM: METRONİDAZOL. Bakterinin nükleik asit sentezini inhibe ederek etki eden bakteriyostatik antibiyotiktir.

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

PELVİK İNFEKSİYONLARDA ANTİBİYOTİK SEÇİMİ*

Kadında genital akıntıya yaklaşım: Laboratuvar testleri

ÜST SOLUNUM YOLU ÖRNEKLERİNE LABORATUVAR YAKLAŞIMI. Doç. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi

İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ : LİTERATÜR BİLGİ Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Cinsel yolla bulaşan hastalıkların sınıflandırılm

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

SIK SORULAN SORULARLA Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH) ve HIV /AİDS. Dr. Tutku TAŞKINOĞLU DÜZEN LABORATUVARLAR GRUBU

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Nörosifiliz: çok merkezli çalışma sonuçları

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral

ALGORİTMİK YAKLAŞIMLARLA VENEREOLOJİK HASTALIKLAR

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD

CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR (CYBE)

Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi

İNFEKSİYÖZ MONONÜKLEOZİS


Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tanı. Dr. Z. Birsin Özçakar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji B.D.

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI

VİROLOJİYE GİRİŞ. Dr. Sibel AK

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Ders Yılı Dönem-III Enfeksiyon Hastalıkları Ders Kurulu

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM III ENFEKSİYON HASTALIKLARI DERS KURULU

Hazırlayanlar: Doç. Dr. Yasemin ZER Mikrobiyoloji AD Öğrt. Üyesi

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner

Oral Prekanserözlerde Tanı Bakımından Dişhekiminin Rolü

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Vulvovajinit -Giriş. - Genel yaklașım - Etkenlerin epidemiyolojileri, tanı ve tedavileri. Pelvik İnflamatuar Hastalık.

Genital Siğiller Risk Faktörler: Belirtiler:

Tularemi Tedavi Rehberi Doç. Dr. Oğuz KARABAY Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

İMMÜN SİSTEM HASTALIKLARI VE BAKIMI. Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge ARALIK 2016

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353

15 Mart 2006 ve 17 Temmuz 2006 tarihli Bakanlık talepleri/ Haziran 2005 tarihli PDR / 16 Kasım 2005 tarihli CD referans alınmıştır.

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Transkript:

.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Ak lc Antibiyotik Kullan m ve Eriflkinde Toplumdan Edinilmifl Enfeksiyonlar Sempozyum Dizisi No: 31 Kas m 2002; s. 233-242 Cinsel Yolla Bulaflan Hastal klar Prof. Dr. Fehmi Tabak Epidemiyolojik olarak bulaşmalarında ana yolun cinsel yol olduğu veya diğer bulaşma yollarının yanında cinsel yol ile de bulaşabilen etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilen enfeksiyonlardır. Yaşam tarzına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bir kişinin birden fazla cinsel birlikteliği olduğu arkadaşı olabildiği gibi, birden fazla kişi bir kişinin cinsel partneri olabilir. Bir kişiye cinsel yolla bulaşan hastalık (CYBH) tanısı koyulduğunda bunun anlamı aynı hastalığı taşıyan en az bir kişinin daha varlığıdır. Sonuç olarak tanı alan kişi ile birlikte cinsel olarak birlikte olduğu kişiler de tedavi edilmelidirler. CYBH ı pratik yaklaşım açısından beş major sendroma ayırarak inceleyebiliriz: I. Erkekte üretrit II. Genital ülser adenopati sendromu III. Mükopürülan servisit IV. Pelvik inflamatuvar hastalık V. Vajinit ERKEKTE ÜRETR T Dizüri, üretral akıntı ve/veya üretral kaşıntı ile seyreden klinik sendrom olarak tanımlanabilir. Laboratuvar tanımında ise üretral yaymada büyük büyütme ile her alanda 4 veya daha fazla polimorf nüveli lökositin görülmesi ölçüt olarak alınır. Akıntı açık renkli, mükopürülan veya pürülandır. Enfeksiyöz ve enfeksiyon dışı nedenlere (travma, sistemik hastalıklar-stevens-johnson sendromu veya Wegener granülomatözü, Reiter sendromu, spermisidler) bağlı olarak oluşabilir. Enfeksiyöz nedenleri de iki grupta toplayabiliriz: 1. Gonokokkal üretrit - Neisseria gonorrhoeae 233

Fehmi Tabak 2. Gonokok dışı üretrit - Chlamydia trachomatis Ureaplasma urealyticum Trichomonas vaginalis Herpes simplex virus Mycoplasma genitalium Gonokokkal ve gonokok dışı üretritlerin klinik olarak ayrımı Tablo 1 de görülmektedir. Tablo 1. Gonokokkal ve gonokok d fl üretritlerin ayr m Bulgular Kuluçka devri Bafllang ç Ak nt Dizüri S k karfl lafl lan etkenler 2-7 gün Ani Sar, bol Orta derecede Gram boyas 10-21 gün Dereceli Az, aç k renkli, sulu Hafif Üretritlerin etyolojik tanısında değişik yöntemler kullanılmaktadır. Akıntıdan yapılan yaymanın Gram boyası gonore tanısında duyarlı bir yöntem olup, tarama testi olarak kullanılabilir. Gonorenin standart tanısı rutin olarak yapılmamakla birlikte kültürdür. Klamidyalar için kültür rutinde yapılmamaktadır. N.gonorrhoeae ve C.trachomatis için yüksek derecede duyarlı ve özgül olan nükleik asit probları kullanılabilir. Bu iki etken için duyarlılığı düşük olan ELISA yöntemide kullanılabilir. Klamidya enfeksiyonlarının tanısında halen kullanılmakta olan DFA yönteminin duyarlılığı düşüktür. Klamidya enfeksiyonlarının tanısında son yıllarda kullanılmaya başlanan PZR'ın duyarlılık ve özgüllüğü ileri derecede yüksektir. Gonore (Bel So uklu u) Cinsel yolla bulaşan, erkeklerde dizüri ve üretral akıntı ile kendini gösteren, kadınlarda ise genellikle yakınmasız seyreden bir enfeksiyon hastalığıdır. Etken Neisseria gonorrhoeae dır. Sadece insanlarda hastalığa yol açarlar. Gram negatif koktur. Kahve tanesine benzer şekilde, çiftler halinde bulunurlar. Bazıları kapsüllüdür. Pili proteinlerinin antijenitesi temelinde 100'den fazla serotipe sahiptir. Oksidaz-pozitif bakterilerdir. Hastalık oluşumundan bakteriye ve konağa ait etmenler sorumludur. Bakteriye ait pili en önemli virülans etmenidir. Mukoza hücrelerine yapışmayı sağladığı gibi antifagositik özellikleri de vardır. Pili içermiyen gonokoklar 234

Cinsel Yolla Bulaflan Hastal klar hastalık oluşturmazlar. Bakterinin sahip olduğu IgA proteaz ortamdaki salgısal IgA'yı parçalayarak gonokokların ortamda daha uzun süre kalmasını sağlarlar. Gonokoklar öncelikle üretra ve vajinanın mukozal yüzeylerini enfekte etmekle birlikte tüm vücuda da yayılabilirler. Konağa ait etmenler ise C6-C9 komplementlerinin eksikliğidir. Bu komplement faktörleri eksik olan kişilerde yaygın enfeksiyon ortaya çıkar. En sık cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biridir. Nadiren yenidoğana doğum sırasında anneden bulaşabilir. Kadınlarda sterilite ve pelvik inflamatuvar hastalıkların (PID) en sık nedenlerindendir. Sıklıkla 15-30 yaş arasındaki erkeklerde görülür. Bulaşmada ana kaynak gonokokkal kronik servisiti olan kadınlardır. Kuluçka dönemi 2-8 gündür. Erkeklerde yakınmalar ile, kadınlarda genellikle yakınmasız seyreder. Erkeklerde enfeksiyonun primer yeri anterior üretradır. Erkeklerin %90 ında semptomatik seyreder. Erkekte dizüri ve başlangıçta süte benzer, daha sonra yeşil, bol pürülan akıntı ile süregelen üretrite yol açar. Nongonokoksik üretrit ile karşılaştırıldığında kuluçka dönemi daha kısa, dizüri daha belirgin ve akıntı daha bol ve daha pürülandır. Kadında ise endoservikse yerleşir ve pürülan akıntı ile birlikte adetler arası kanamalara yol açabilir. Kadınlarda semptomatik seyir olguların %50 sinde rastlanır. Ayrıca enfeksiyonun yayılması ile salfenjit, PID ve steriliteye yol açabilir. Yaygın enfeksiyon sıklıkla artrit, tenosinovit veya püstüllere neden olur. Septik artritlerin en sık nedenlerinden biridir. Artrite konjuktivit veya irit eşlik edebilir. Nadiren proktit, farenjit ve yenidoğanlarda pürülan konjuktivite yol açabilir. Gonokok bakteremisi intermitant ateş, artralji ve deri lezyonları (makülopapüler, püstüler, hemorajik) ile kendini gösterir. Nadiren endokardit ve menenjite de yol açabilir. Tanı akıntı, serviks salgıları, rektal sürüntü, farenks sürüntüsü ve eklem sıvısından yapılan yaymanın Gram boyası incelemesi ve kültürü ile koyulur. Erkek hastada gram boyasında nötrofiller içinde gram-negatif diplokokların görülmesi tanı için yeterlidir. Kadın hastalarda Gram boyası yanıltıcı olabilir. Kültür için Thayer-Martin besiyeri kullanılır. Kültür sonucunda gram-negatif diplokoklardan oluşan oksidaz-pozitif kolonilerin görülmesi tanısaldır. Komplikasyonsuz gonorede oral tedavide siprofloksasin (500 mg, tek doz), ofloksasin (400 mg, tek doz), sefiksim (400 mg, tek doz), levofloksasin (250 mg; tek doz) parenteral tedavide seftriakson (125 mg, IM, tek doz) seçkin antibiyotiklerdir. Beta laktam allerjisi olanlarda siprofloksasin, gebelerde ise seftriakson kullanılabilir. Gonore olgularının en az yarısına non-gonokoksik üretrit etkenleri de eşlik edebileceğinden tedaviye doksisiklin (2x100 mg/gün; 7 gün) veya azitromisin (1000 mg; tek doz) eklenmelidir. Hastanın eşinin ve birlikte olduğu tüm partnerlerinin tedavisi ihmal edilmemelidir. Tedavide bugün pe- 235

Fehmi Tabak nisilinin yeri yoktur. Çünkü tüm dünyada penisilinaz üreten N. gonorrhoeae (PPNG) oldukça sıktır. Yaygın gonokok enfeksiyonunda seftriakson (1g/gün) klinik düzelme olana kadar kullanılır. Klinik düzelme ortaya çıktıktan sonra yukarıda önerilen oral antibiyotiklerle tedaviye 7-10 gün daha devam edilir. GEN TAL ÜLSER ADENOPAT SENDROMU Enfeksiyon ve enfeksiyon dışı nedenlere bağlı olarak genital bölgede ülser ortaya çıkabilir. Enfeksiyona ba l nedenler: Genital herpes Sifiliz Şankroid Lenfogranüloma venereum Donovanozis Enfeksiyon d fl nedenler: Travma Fiks ilaç döküntüsü Neoplazi Aftöz ülserler Behçet sendromu Reiter sendromu Genital lezyonlara yaklaşırken dikkatli bir anamnez alınmalıdır. Cinsel ilişkiden dakikalar ve saatler sonra ortaya çıkan lezyonlar travmatik veya partnerin kullandığı topikal kimyasal maddeler bağlıdır. 1-14 günlük kuluçka devri varsa şankroid veya genital herpes, 1-3 haftalık kuluçka devrinde sifiliz ve 4-12 haftada genital siğiller düşünülmelidir. Yakın zamanda uzak doğu Asya veya Afrika'ya seyahat varsa şankroid veya lenfagranüloma ingüinale akla getirilmelidir. Ağrı genital herpes veya şankroide eşlik eder. Tekrarlayıcı ise genital herpese bağlıdır. Genital ülser adenopati sendromunda klinik özellikler Tablo 2'de toplu halde görülmektedir. Tanı için kültür ve serolojik incelemeler yapılır: a. Genital herpes: Tzanck yayması, viral kültür, ELISA ve Fluoresanslı Antikor yöntemi ile antijen aranarak tanı koyulabilir. b. Sifiliz: Aşağıda anlatılmıştır. 236

Cinsel Yolla Bulaflan Hastal klar Tablo 2. Genital ülser adenopati sendromunda klinik Özellik Sifiliz Genital herpes fiankroidlgv Donovanozis Etken Treponema HSV-Tip 2 Hemophilus Chlamydia Calymmatopallidum ducreyi trachomatis bacterium granulomatis Kuluçka devri 9-90 gün 2-7 gün 1-14 gün 7-21 gün 8-80 gün Primer lezyon Papül Vezikül Papül Papül/ Papül veya püstkül Püstül/Vezikül Lezyon say s Genellikle soliter Multipl Multipl Genellikle De iflebilir soliter Ülserin büyüklü ü 5-15 mm 1-2 mm 2-20 mm 2-10 mm De iflebilir Ülserin kenarlar yi demarke, Eritematöz Düzensiz Yüksek, De iflebilir, yüksek, yuvarlak oval veya oval veya düzensiz, yüksek veya oval yuvarlak yuvarlak Ülserin derinli i Yüzeyel veya derin Yüzeyel Kaz nabilir Yüzeyel Yüksek ve derin Ülserin taban K rm z, düz, K rm z, düz, Pürülan De iflebilir K rm z, pürüzlü nonpürülan seröz ak nt eksüda Endürasyon + - - - + A r - + + ± - Lenfadenopati + (Bilateral) + (Bilateral) + (Unilateral) + (Unilateral) - LAP'nin k vam Sert Sert Flüktuasyon Flüktuasyonlu - LAP'nin duyarl l - + + + - c. fiankroid: Tanı için Gram boyası ve kültür yöntemleri kullanılır. d. Lenfogranüloma venereum: Klamidya kültürü ve serolojik yöntemler (komplement fiksasyon, mikroimmünofluoresans) ile tanı koyulur. e. Donovanoz: Doku yaymalarının Giemsa veya Wright boyaması ve doku histopatolojisi ile tanı koyulur. Sifiliz (Frengi) Etken spiroket ailesine ait Treponema pallidum'dur. Oluşturduğu klinik tablo erken ve geç evre olarak ikiye ayrılır. Erken sifiliz ise primer, sekonder ve erken geç evre olarak üçe ayrılır. İlk klinik bulgusu primer sifilize özgü bir lezyonu olan şankrdır. Şankr kırmızı bir makül olarak başlar. Daha sonra papül haline dönerek ülserleşir. Tedavisiz olgularda 3-6 hafta içinde iyileşir. Sekon- 237

Fehmi Tabak der sifiliz en yüksek derecede spiroketemi ve immünitede yeniden etkinleşmenin olduğu evredir. Bu evrenin en sık görülen bulgusu deri döküntüleridir. Diğer yakınma ve bulgular halsizlik, başağrıları, boğaz ağrısı, ateş, kas ağrıları, kilo kaybı, yaygın lenfadenopatiler ve condylama latadır. Bu evrede MSS yayılımı olabilir. Deri döküntüleri makülopapüler veya papüloskuamözdür. El ayası ve ayak tabanı da dahil olmak üzere tüm vücudu tutabilir. Bu evrede nadiren sifilitik hepatit, glomerulonefrit, anterior üveit, artrit ve osteit gelişebilir. Bu evrenin süresi 4 yılı aşmaz. Pozitif serolojisi olan fakat klinik bulgusu olmayan sifiliz latent sifiliz olarak adlandırılır. Nörolojik semptom ve işaretler varsa nörosifiliz olarak adlandırılır. Geç evrede ise sifilitik kalp hastalığı ve değişik organlarda gomlar görülür. Sifilitik gom etkene kronik inflamatuvar bir yanıt olarak ortaya çıkan granülomatöz lezyonlardır. Tanı için ilk olarak ülserin tabanından kazınarak alınan örneğin karanlık saha incelemesi yapılarak spiroketler görülmeye çalışılır. Ayrıca spesifik fluoresanslı veya immünoperoksidazlı antikorlarla da spiroketler saptanabilir. Tarama testi olarak özgül olmayan VDRL (Venereal Disease Research Laboratory) ve RPR (Rapid Plasma Reagin) testleri yapılır. Tedavisiz sifiliz olgularının tümünde bu iki test pozitiftir. Başarılı bir tedaviyi izleyerek kaybolduklarından tedavi başarısını izlemek için de bu testlerden yararlanılır. Bu testler erken sifilizli hastalarda 2 yıl içinde negatifleşir. Özgül testler ile T.pallidum'a özgül olarak bağlanan antikorlar araştırılır. Özgül testler ile tarama testleri doğrulanır. En sık kullanılan özgül testler absorbe fluoresanslı treponemal antikor (FTA-ABS) ve mikrohemaglütinasyon (MHA-TP) testleridir. Genellikle yaşam boyu pozitif olarak kalırlar. Nörosifiliz düşünülen olgularda BOS parametreleri genellikle normal olup, sıklıkla yüksek protein değerleri veya hücre sayımı ile karşılaşılır. BOS'da VDRL veya RPR testlerinin pozitif olarak bulunması tanısaldır. Tedavide seçkin antibiyotik penisilindir. Primer, sekonder ve erken latent sifilizde benzatin penisilin G (2.4 milyon Ü, tek doz), penisiline allerjik hastada penisilin yerine doksisiklin (2x100 mg, 2 hafta) veya tetrasiklin (4x500 mg, 2 hafta) kullanılır. Ayrıca yeterli sayıda klinik çalışma olamamasına karşın seftriakson (1 g; IM-IV, 8-10 gün) veya azitromisin (2 g; tek doz) etkin antibiyotiklerdir. Geç latent ve süresi bilinmeyen latent ve geç sifilizde benzatin penisilin G benzer dozda, haftada bir kez, 3 hafta uygulanır. Penisiline allerjik hastalarda ise tedavi benzer olup, süre 4 haftadır. Nörosifilizde ise kristalize pensilin G (her 4 saatte bir 2-4 milyon Ü, IV, 10-14 gün) veya seftriakson (1 g/gün, IM, 10-14 gün) kullanılabilir. Penisilin uyguladıktan 1-2 saat sonra spiroketal antijenlerin hızlı serbestleşmesine bağlı olarak akut sistemik bir reaksiyon ortaya çıkabilir ve ölüme 238

Cinsel Yolla Bulaflan Hastal klar yol açabilir. Bu reaksiyona Jarisch-Herxheimer reaksiyonu adı verilir. Ortaya çıkınca prednisone (60 mg, IV, tek doz) ile geriye dönüştürülebilir. fiankroid Etken Haemophilus ducreyi dir. Tropikal ve semitropikal bölgelerde endemikdir. Afrika daki en sık genital ülser nedeni şankroiddir. Kuluçka devri 4-5 gündür (1-14 gün). İlk lezyon hızla ülserleşen, küçük, eritem ile çevrili, hassas papül veya püstüldür. Tabanı sarımsı ve pürülan akıntı olabilir. Lokal tek taraflı LAP ye yol açabilir. Ülser zemininden alınan eksüdanın sitolojik muayenesinde (Giemsa-Gram boyası) bakterilerin oluşturduğu balık sürüsü veya tren yolu şeklinde tanımlanan görünüm tanısaldır. Kültürü zordur. Tanıda tanımlanmış olan tanı ölçütleri kullanılabilir: 1. Bir veya daha fazla ağrılı ülserler, 2. Sifilize ait laboratuvar bulgularının negatifliği, 3. Klinik olarak tipik ülser görünümü ile birlikte HSV testlerinin negatifliği. Tedavi olarak azitromisin (1 g, oral, tek doz) veya seftriakson (250 mg, IM, tek doz) veya siprofloksasin (2 x 500 mg, 3 gün) veya eritromisin (4 x 500, 7 gün) kullanılabilir. Lenfogranüloma Venereum (LGV) Etken Chlamydia trachomatis (serovar L1, L2, L3) dir. Tropikal ve subtropikal bölgelerde endemik olarak bulunmaktadır. Klinik üç evreye bölünerek incelenebilir. Evre I de soliter papül veya vezikül tarzında genital lezyon ve nonspesifik üretrit vardır. Evre II de bölgesel LAP ve hastalık için tanısal olan Groove işareti (oluk işareti) bulunmaktadır. Groove işareti inguinal ligament ile inguinal ve femoral lenf bezlerinin ayrılmasıdır. Lenf bezlerinin üzerindeki deri parlak kırmızı renktedir. Bu dönemde ayrıca fistüller ve kronik seropürülan akıntı, ateş, bulantı, başağrısı, artralji, poliartrit ve hepatosplenomegalide bulunabilir. Evre III de ise rektal ağrı, tenezm, kanlı-mükopürülan akıntıdan oluşan anogenitorektal sendrom (%25) vardır. Tanı için tipik klinik bulgular yeterlidir. Serolojik olarak kompleman fiksasyon testi (>1/64) ve mikro İF testi kullanılabilir. Kültür ve immüntipleme en duyarlı yöntemler olmasına karşın pahalı ve zor yöntemlerdir. Tedavi olarak doksisiklin (2x100 mg, 21 gün) veya eritromisin (4x500 mg, 21 gün) kullanılabilir. Granuloma inguinale (Donovanoz) Etken Calymmatobacterium granulomatosis dir. Tropikal ve subtropikal bölgelerde endemikdir. Kronik, ağrısız ülsero-granülomatoz enfeksiyon hastalığa 239

Fehmi Tabak özgüdür. Primer lezyon granülomatöz ülsere dönüşen soliter papül veya nodüldür. Tanı büyük mononükleer hücrelerin sitoplazmik vakuollerde Donovan cisimciklerinin görülmesi ile koyulur. Tedavide doksisiklin (2 x 100 mg) veya TMP-SMX (forte tab, 2 x 1) önerilmektedir. Alternatif antibiyotikler siprofloksasin (2 x 750 mg) veya eritromisin (4 x 500) veya azitromisin (1 g/hafta) dir. Tedavi süresi en az 3 hafta olmalıdır. MÜKOPÜRÜLAN SERV S T Koyu servikal akıntı, endoservikal mukozanın eritemi ve ektopisi ile sonuçlanan endoserviksin inflamasyonudur. Çoğu olgularda etken saptanamaz. Nadiren N.gonorrhoeae ve C.trachomatis etken olarak izole edilebilir. Kadınlarda genellikle sessiz seyreder. Gonoreli kadınların %30-40'ı, klamidyalı kadınların %50'den fazlası asemptomatiktir. Bu olgular CYBH'ın yayılmasında önemli rol oynarlar. Tedavi erkeklerde yapılan gonore ve klamidya tedavisi gibidir. PELV K NFLAMATUVAR HASTALIK (PIH) Vajina ve endoserviksten mikroorganizmaların endometrium, fallop tüpleri ve ilişkili yapıları ulaşması sonucunda ortaya çıkan ve kadın üst genital sistemini tutan akut inflamatuvar bir sendromdur. Değişik kombinasyonlarda endometrit, salfenjit, tuboovariyen apse ve pelvik-peritonit oluşabilir. Genellikle oluşumunda cinsel yolla bulaşan hastalıklar sorumludur. N.gonorrhoeae ve C.trachomatis en sık rastlanan iki etkendir. Ayrıca Gardnerella vaginalis ve diğer fakültatif aerob/anaerob bakteriler de diğer sık rastlanan etkenlerdir. Tanı klinik olarak (fizik muayene ve laboratuvar bulguları) koyulur. Klinik oldukça fazla değişiklik gösterir. Tanıda üç minimal ölçüt mutlaka bulunmalıdır: 1. Karın alt bölgelerinde hassasiyet, 2-Adnekslerde hassasiyet, 3-Serviks hareketlerinde hassasiyet. Bu üç ölçütün bulunması ve diğer nedenlerin dışlanması ile tedavi endikasyonu doğar. Diğer ilave ölçütler şunlardır: servikal ve vajinal akıntı, oral ateş > 38.3 C, lökositoz, yüksek ESH ve CRP, ultrasoundda inflamatuvar kitle, biyopside endometrit, kuldosentezde pürülan aspirat, kültürde N.gonorrhoeae ve C.trachomatis in gösterilmesidir. PIH ile ilişikili bir klinik tablo Fitz-Hugh-Curtis sendromudur. Bu sendromda N.gonorrhoeae veya C.trachomatis salfenjitine eşlik eden perihepatit tablosu vardır. Hastada sağ omuz veya bele yayılan plöritik sağ üst kadran ağrı- 240

Cinsel Yolla Bulaflan Hastal klar sı ve transaminazlarda hafif derecede yükselme bulunur. Karaciğer kapsülü üzerinde pürülan eksüda bulunur. Uygun antibiyotik tedavisine yanıt verir. Tedavide değişik antibiyotikler kullanılabilir: Parenteral rejim A: Sefoksitin (4 x 2g IM, 24 saat) + Doksisiklin (2 x 100 mg,14 gün) Parenteral rejim B: İlk gün Klindamisin (3 x 900 mg) + Gentamisin (2 mg/kg yükleme dozundan sonra, 8 saatte bir kez 1.5 mg/kg); izleyen 13 gün doksisiklin (2 x 100 mg) veya klindamisin (4 x 450 mg, oral) Alternatif parenteral rejim: Ofloksasin (2 x 400 mg, IV) veya Levofloksasin (500 mg/gün, IV) ± metronidazol (3 x 500 mg) veya ampisilin/sulbaktam (4 x 3 g, IV) + doksisiklin (2 x 100 mg, 14 gün) Oral rejim A: Ofloksasin (2 x 400 mg) veya levofloksasin (500 mg/gün) ± metronidazol (2 x 500 mg)-14 gün. Oral rejim B: Seftriakson (250 mg, tek doz, IM) + doksisiklin (2 x 100 mg, 14 gün) ± metronidazol (2 x 500 mg, 14 gün) VAJ N TLER Vajinitler cinsel olarak etkin kadınların sık karşılaşılan sorunlarındandır. Kolaylaştırıcı etmenler olarak sık cinsel etkinlik, çoğul partnerler, gebelik, laktasyon, rahim içi araç kullanımı, diyabet, antibiyotik ve OKS kullanımı sayılabilir. Vajinal mikroorganizmaların %95'ini Lactobacillus cinsi bakteriler oluşturur. Bu mikroorganizmalar ürettikleri hidrojen peroksid yoluyla vajinada gram negatif ve gram pozitif fakültatif ve zorunlu anaerobların üremesini baskılar. Normal vajina florasında ayrıca corynebacterialar, streptokoklar, S.epidermidis, G.vaginalis, peptostreptokoklar, Bacteroides cinsi bakteriler bulunur. Sık karşılaşılan vajinitler: 1. Bakteriyel vajinosis: G.vaginalis, Mycoplasma hominis ve anaerobik etkenler sorumludur. Dört tanı ölçütü vardır. Bunlar gri-beyaz homojen akıntı, ph > 5, akıntıya KOH ilavesi ile balık kokusunun duyulması (Whiff testi) ve ıslak (wet mount) preparatlarda clue hücrelerinin (vajinal epiteliyal hücreler üzerine yapışmış bakteriler) görülmesidir. Seçkin tedavi metronidazol (2 x 500 mg, 7 gün veya 2 g, tek doz), seçeneği klindamisin (2 x 300 mg, 7 gün)'dir. Refrakter değilse eşlerin tedavisi gereksizdir. 2. Vajinal kandidiyaz: Etkenler Candida albicans, C.tropicalis ve C.glabrata'dır. Vajinitlerin %20-25'inden sorumludur. Kadınların %75'i yaşamlarının bir döneminde en az bir kez vajinal kandidiyaz geçirirler. Peynirimsi bir akıntı, vulvar yanma ve kaşıntı ana klinik yakınmalardır. Tedavide topikal ajanlar 241

Fehmi Tabak kullanılır. İntravajinal ajan olarak ilk seçilecek antifungal ilaç klotrimazol (500 mg, tek uygulama veya 100 mg, 2 tablet, 3 gün veya 100 mg/gün, 7 gün)'dür. Tek doz oral flukonazol'de (150 mg) başarılı olarak kullanılabilir. Tekrarlıyorsa kolaylaştırıcı etmenler ortadan kaldırılmaya çalışılır ve ayda bir kez, 150 mg flukonazole veya haftada bir kez topikal klotrimazole kullanılır. 3. Trikomonal vajinit: Etken Trichomonas vaginalis adı verilen bir protozondur. Sarı-yeşil akıntı, vulvar kaşıntı ve çileğe benzer serviks önemli yakınma ve bulgulardır. Akıntının salinle incelenmesi ile tanı koyulabilir. Tedavide tek doz, 2 g metronidazol ile %90 kür şansı vardır. Eşlerde birlikte tedavi edilmelidir. Yanıt alınamadı ise günde 2 kez, 500 mg metronidazol 7 gün boyunca verilir. KAYNAKLAR 1. Bannister BA, Begg NT, Gillespie SH (Eds). Infectious Disease. Oxford:Blackwell Science Publications, 1996. 2. Conn RB, Borer WZ, Snyder JW (Eds). Current Diagnose. 9th Edition. Philadelphia: W.B. Saunders Company Publications,1997. 3. Gates RH. Infectious Disease Secrets. Hanley&Belfus, Inc. Philadelphia, 1998. 4. Gilbert DN, Moellering RC, Sande MA. The Sanford Guide to Antimicrobial Therapy. 28th Edition, 1998. 5. Gorbach SL, Bartlett JG, Blacklow NR (Eds). Infectious Diseases. First Edition,W.B.Saunders Company, Philadelphia, 1992. 6. Guidelines for treatment of sexually transmitted diseases. MMRW 1998; 47-No.RR-01:1-118. 7. Sexually transmitted diseases: Treatment guidelines, 2002. MMWR 2002; 51-No.RR-6:1-77. 8. Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (Eds). Principles and Practice of Infectious Diseases. 5th Edition, Churchill Livingstone, Philadelphia 2000. 9. Schlossberg D (Ed). Current Therapy of Infectious Disease. Mosby Publication. St. Louis, 2001. 242