BÖLÜM 8.5. Biyolojik Özellikler - Denizel



Benzer belgeler
BÖLÜM 7. MEVCUT ÇEVRESEL ÖZELLİKLER. BÖLÜM 7.1. Giriş. BÖLÜM 7.2. Çalışma Alanı

Marmara Kıyıları Hassas Alan Yönetimi

BuNLarI BiLiYOr muyuz?

BÖLÜM 8.2. Biyolojik Özellikler - Karasal

İZİN BAŞVURUSU İÇERİĞİ PETROL RAFİNERİLERİ

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26894

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ YENİ FOÇA ATIKSU ARITMA TESİSİ ATIKSU DEŞARJI DEĞERLENDİRME RAPORU

TEBLĐĞ Çevre ve Orman Bakanlığından: KENTSEL ATIKSU ARITIMI YÖNETMELĐĞĐ HASSAS VE AZ HASSAS SU ALANLARI TEBLĐĞĐ ĐKĐNCĐ BÖLÜM

BÖLÜM 11 KÜMÜLATİF ETKİLERİN DEĞERLENDIRILMESI

2019 Çevresel ve Sosyal Politika İncelemesi Özet Sunumu OFFICIAL USE

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

BÖLÜM IV PROJENİN ÖNEMLİ ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ALINACAK ÖNLEMLER

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İZLEME VE SU BİLGİ SİSTEMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

Dip Tarama Malzemesinin Yönetimi ve Boşaltım Alanlarında Potansiyel Etkilerin Değerlendirilmesi

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu. Hazırlayanlar

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI EK-2 FAALİYET BAŞVURU FORMU

Tehlikeli Kimyasal Nedir Tehlikeli Kimyasalların Sucul Çevre Açısından Önemi ve Kontrolü Çevresel Kalite Standartları Yasal Dayanak Yürütülen

BÖLÜM 8.4. Fiziksel Özellikler - Denizel

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

Natura 2000 Alanlarının Belirlenmesi ve Tayin Süreci Bulgaristan Örneği

Enerji Yatırımları Fizibilite Raporu Hazırlanması Semineri Enerji Yatırımlarının Çevresel ve Sosyal Etkilerinin Değerlendirilmesi 29 Mart 2012

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

Kirlenmiş Saha Temizleme ve İzleme Teknik Rehberi Prof. Dr. Kahraman Ünlü O.D.T.Ü. Çevre Mühendisliği Bölümü

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü A. GENEL BİLGİLER

VI Mansaptaki Baraj İnşaatları Bağlamında Aşağı Akışların İlgisi

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT

ZEMİN İNCELEMELERİ. Yetersiz Zemin İncelemesi Sonucu Ortaya Çıkabilecek Kayıplar. İçin Optimum Düzey. Araştırma ve Deney

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Çevre Yüzyılı. Dünyada Çevre

İÇİNDEKİLER. ĠÇĠNDEKĠLER... i. KISALTMALAR... ii 12. SONUÇ Projenin Ana Hatları

AMASYA GES 10,44 MW TEKNİK OLMAYAN ÖZET (TOÖ) Amasya ili, Kutu Köy

MERSİN ENTEGRE SAĞLIK KAMPÜSÜ PROJESİ HAVA KALİTESİ YÖNETİMİ PLANI REVİZYON TAKİP SAYFASI

ÇEVRE KORUMA DAİRESİ ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME VE İZLEME DENETLEME ŞUBE AMİRİ KADROSU HİZMET ŞEMASI

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

Denizlerde Kurulan Balık Çiftlikleri

NAZİLLİ DEVLET HASTANESİ RİSK ANALİZİ PROSEDÜRÜ

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

KORUNAN ALANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ VE EĞİTİMİ


KONUŞMACININ ADI SOYADI : İhsan ÖZEY. KONU BAŞLIĞI :Karayollarında Çevresel Sürdürülebilir Mühendislik Uygulamaları

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

YAYINLANMA TARİHİ: REVİZYON TARİHİ : -

AVRUPA BİRLİĞİ TARAFINDAN FİNANSE EDİLEN PROJE LİSTESİ

Sizce ne oldu da endüstriyel kirlilik kavramı önem kazandı???

YETERLİK BELGESİ TEBLİĞİ

Çevresel ve Sosyal Eylem Planı

POYRAZ HES CEVRE YONETIM PLANI (ENVIRONMENTAL MANAGEMENT PLAN)

TÜBİTAK MAM ÇEVRE ENSTİTÜSÜ ÖZEL HÜKÜM PROJELERİ

1 Proje tanımı. Şekil 1: Tokat Güneş Enerjisi Santrali sahası (yeşil) ve enerji nakil hattının (mor) uydu görüntüsü. Prepared by Arup Page 1

SU KİRLİLİĞİ KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ İDARİ USULLER TEBLİĞİ

Çevre Biyolojisi

ENTEGRE ÇEVRE ĠZNĠ YÖNETMELĠK TASLAĞINA ĠLĠġKĠN GÖRÜġ BĠLDĠRĠM FORMU

TEHLİKELİ ATIK ÖN İŞLEM TESİSLERİ

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum

İÇİNDEKİLER SI BASKISI İÇİN ÖN SÖZ. xvi. xxi ÇEVİRİ EDİTÖRÜNDEN. BÖLÜM BİR Çevresel Problemlerin Belirlenmesi ve Çözülmesi 3

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü MADEN ARAMA PROJELERİNE YÖNELİK UYGULAMA TALİMATI

Fonksiyonlar. Fonksiyon tanımı. Fonksiyon belirlemede kullanılan ÖLÇÜTLER. Fonksiyon belirlemede kullanılan GÖSTERGELER

KANLIĞI ÇEVRE. Tamamlanması ERHAN SARIOĞLU ANTALYA 05-07/10/2010 ÇEVRE İZNİ / ÇEVRE İZİN VE LİSANSI

Doç.Dr. Ahmet DEMIRAK Muğla Sıtkı koçman Üniversitesi, Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi

BALIK ÖRNEKLEME YÖNTEMLERİ

1 MEKÂN-EKOSİSTEM-ÇEVRE-EKOLOJİ- ÇEVREBİLİM: KAVRAMSAL TARTIŞMA

SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM ve BİTKİ KORUMA

ARAŞTIRMA PROJESĐ SONUÇ RAPORU

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Alanında Kapasitesinin Güçlendirilmesi için Teknik Yardım Projesi

YÜZME SUYUNDA UYGUNSUZLUK YÖNETİMİ. Uzm. Bio. Zinnet OĞUZ 3 KASIM 2014

Denizlerimizi ve Kıyılarımızı Koruyalım

SABANCI ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ PROJESİ

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ KURTULUŞ MAHALLESİ ada 2 parsel- 10 ada 4, 5, 7 parsel -9 ada 12 parsel

Elçin GÜNEŞ, Ezgi AYDOĞAR

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

AVRUPA TOPLULUĞU PEGASO PROJESİ

ÇALIŞANLARIN PATLAYICI ORTAMLARIN TEHLİKELERİNDEN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

Deşarj Öncesi Atık Su Arıtımı DENİZ DEŞARJ SİSTEMLERİ

İşçi sağlığı ve güvenliğine (İSAGÜ) yönelik önlemlerin alınması ve etkin bir şekilde uygulanması, İSAGÜ bilincinin oluşması ile ilgilidir.

SU ÇERÇEVE DİREKTİFİ

RİSK ANALİZİ TALİMATI

MADDELERE SOLUNUM İLE MARUZİYETTE RİSK DERECESİ BELİRLENMESİ

Zeminlerden Örnek Numune Alınması

ÇEVRE BOYUTLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ PROSEDÜRÜ

İçindekiler I Contents

İlimizde özellikle 1993 yılında zaman zaman ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği nedeniyle bir dizi önlemler alınmıştır. Bu çalışmaların başında;

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları

TÜRKİYEDE DOĞA KORUMA UYGULAMALARI VE AB SÜRECİNE UYUM ÇALIŞMALARI

GGYS TEHLİKE ANALİZİ VE RİSK DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

Temiz Hava Planları. Sunan: Arş. Gör. Hicran Altuğ Anadolu Üniversitesi MMF Çevre Mühendisliği Bölümü

Kitap Temini için: DİNÇ OFSET Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti İÇİNDEKİLER

Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı

Çevresel & Sosyal Eylam Planı Keskinoğlu Projesi,

Çevre Yönetim Sistemleri ve Çevre Boyutu

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

Transkript:

BÖLÜM 8.5. Biyolojik Özellikler - Denizel i

İÇİNDEKİLER Sayfa No İÇİNDEKİLER... ii TABLOLAR... ii ŞEKİLLER... iii KISALTMALAR... iv 8.5. Biyolojik Özellikler - Denizel... 8.5-1 TABLOLAR Sayfa No Tablo 8.5-1 Etki faktörlerinin denizel flora üzerindeki yoğunlukları İnşaat aşaması... 8.5-2 Tablo 8.5-2 Etki faktörlerinin denizel fauna üzerindeki yoğunlukları İnşaat aşaması... 8.5-8 Tablo 8.5-3 Etki faktörlerinin denizel fauna üzerindeki yoğunlukları İşletme aşaması... 8.5-10 Tablo 8.5-4 Etki faktörlerinin denizel habitatlar ve ekosistemler üzerindeki yoğunlukları İnşaat aşaması... 8.5-13 Tablo 8.5-5 - Etki faktörlerinin denizel habitat ve ekosistemler üzerindeki yoğunlukları İşletme aşaması... 8.5-16 ii

ŞEKİLLER Sayfa No Şekil 8.5-1. Denizel flora: inşaat aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı... 8.5-3 Şekil 8.5-2. Denizel flora: işletme aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı... 8.5-5 Şekil 8.5-3. Denizel fauna: inşaat aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı... 8.5-9 Şekil 8.5-4. Denizel fauna: işletme aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı... 8.5-11 Şekil 8.5-5. Denizel habitat ve ekosistemler: inşaat aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı... 8.5-14 Şekil 8.5-6. Denizel habitat ve ekosistemler: işletme aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı... 8.5-17 iii

KISALTMALAR ACCOBAMS CP ÇED D MAP O TANAP Y Karadeniz, Akdeniz ve Mücavir Atlantik Bölgesi nde Yaşayan Denizel Memeli Türlerinin Korunması Anlaşması Katodik Koruma Çevresel Etki Değerlendirmesi Düşük Etki Seviyesi Akdeniz Eylem Planı Orta Etki Seviyesi Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Yüksek Etki Seviyesi iv

8.5. Biyolojik Özellikler - Denizel Projenin denizel biyoloji üzerine etkileri, aşağıdaki başlıklar altında, ilgili unsurlar için değerlendirilmektedir: Denizel Flora; Denizel Fauna; Denizel Habitat ve Ekosistemler; Denizel Korunan Alanlar. 8.5.1. Denizel Flora Bu bölümde, TANAP Projesi nin, inşaat, işletme ve işletmeye kapatma aşamalarında, denizel flora üzerine olası etkilerine ilişkin yapılan değerlendirme sunulmaktadır. Söz konusu değerlendirme süreci için kılavuz teşkil eden parametre, aşağıdaki gibidir: seçilen denizel flora türleri için uygun habitatın azalması/bozulması. Etki değerlendirmesi; mevcut durum tespit çalışması esnasında toplanan ve Bölüm 7 de değerlendirmeleri sunulan veriler ile Bölüm 3 te verilen etki faktörlerinin tanımlanması esaslarına dayanmaktadır. Bileşenin Duyarlılığı Bileşenin duyarlılığı, seçilen flora türlerinin YÇA içerisindeki varlığı ile tanımlanmaktadır. Bileşenin duyarlılığının tespit edilmesinde kullanılan türler, aşağıdaki kriterler esas alınarak seçilmiştir: tehdit altındaki türler: o Akdeniz de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokol ün (SAP BIO Protokolü UNEP/MAP) tehlikede veya tehdit altındaki türler listesinde (Ek II) yer alan türler; o IUCN ve/veya Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı tarafından duyarlı, tehlikede ve kritik olarak sınıflandırılmış olan türler; o Ulusal mevzuat uyarınca korunan türler; endemik türler; sınırlı alanda dağılım gösteren türler. Duyarlılık seviyeleri, mevcut durum tespit çalışması esnasında kayıt altına alınmış olan ve yukarıda sözü edilen kriterlere uygunluk gösteren denizel flora türlerinin varlığı ve mekânsal dağılımı analiz edilerek tanımlanmıştır. Duyarlılık seviyeleri, Bölüm 3 te belirtilen kriterler esas alınarak belirlenmiştir. Mevcut durum tespit çalışması esnasında, YÇA içerisinde 63 adet denizel bentik makroflora türü tespit edilmiştir: bunlardan 3 tanesi denizel çiçekli bitki (deniz çayırları) ve 60 tanesi makroalglerdir (deniz yosunu). Makroalglerden 23 ü Phaeophyceae, 23 ü Rhodophyta, 14 ü ise Chlorophyta ya aittir. Mevcut durum tespit çalışmaları esnasında tespit edilmiş olan türlerin mevcudiyetine ve jeomorfolojik verilere göre, Bölüm 7 de de belirtildiği gibi, üç farklı duyarlılık seviyesi tespit edilmiştir. 8.5-1

Denizel makroflora bulunmayan yumuşak zeminler gerek Avrupa yakasına yaklaşan sığ alanları, gerekse 25 m derinliğin altındaki neredeyse tüm proje koridorunu kaplamaktadır. Avrupa yakasında bulunan 20-30 m derinlikler arasındaki alanlar, düşük duyarlılık seviyelerine sahiptir. Bu değer, yerel uzmanlar tarafından duyarlı olarak tanımlanan Lithothamnion gibi bazı türlerin varlığı sebebiyle diğer yumuşak zeminlere göre biraz daha yüksek olmakla birlikte, yine de düşük seviyede bulunmaktadır. Ayrıca jeomorfolojik özelikler göz önüne alındığında, Anadolu yakasının karaya yaklaşan kısmında, orta duyarlılık seviyesine sahip bir bölge mevcuttur. Hem Avrupa hem de Anadolu yakalarının sığ sularında, genel olarak çayır alanlarını oluşturan Cymodocea nodosa, Zostera marina ve Zostera noltii deniz çayırlarının koloni oluşturduğu, yüksek duyarlılık seviyesine sahip bir bölge bulunmaktadır. Bu üç deniz yosunu türü, IUCN nin LC kategorisinde listelenmiştir. Ayrıca, iki tür (C. nodosa ve Z. marina), Bern Sözleşmesi Ek 1 kategorisi altında; Z. marina ile Z. noltii ise SAP/BIO Protokolü nün Ek 2 kategorisi altında koruma altına alınmışlardır. Deniz yosunları açısından ise; çalışma alanı içerisinde bulunan Cystoseira compressa hariç tüm Cystoseira türleri, SAP BIO Protokolü Ek II listesinde yer almaktadır. İnşaat aşamasındaki etkiler Etki faktörleri Proje analizine göre, inşaat aşamasında denizel flora üzerine etkisi olması muhtemel etki faktörleri ve her bir etki faktörünün etki alanı (EA), aşağıdaki gibidir: yerel morfolojik değişimler: proje ayak izi; atık su deşarjı: proje sınırlarından 1.000 m uzaklıkta; askıda sediman: proje sınırlarından 1.000 m uzaklıkta; yabancı türlerin girişi: proje ayak izi. Etki faktörlerinin denizel flora üzerindeki potansiyel yoğunlukları, aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. Etki şiddetinin hesaplanmasına ait detaylar Ek-4.5 te sunulmuştur. Tablo 8.5-1 Etki faktörlerinin denizel flora üzerindeki yoğunlukları İnşaat aşaması Proje bileşenleri Yerel morfolojik değişimler Atık su deşarjı Askıda sediman Yabancı türlerin girişi Boru hattı - denizel D O - D Boru hattı döşenmesi O D O D Etki değerlendirmesi Denizel flora, YÇA içinde gerek Avrupa gerekse Anadolu yakasında, yalnızca sığ sularda kolonize olmaktadır. Birçok faaliyet (örn. boru hattı döşenmesi) fotosentez faaliyetlerini sınırlayarak, suyun ışık geçirgenliğini azaltabilir ve/veya proje alanı içinde veya yakınında yaşayan makrofloranın bir kısmına doğrudan zarar vererek gömülmesine sebep olabilir. Bununla birlikte, proje faaliyetleri, tüm çalışma alanı içinde, boru hattının denizel kısmında bile askıda sedimana sebep olarak, genel su kalitesini bozabilir ve denizel flora türlerini olumsuz yönde etkileyebilir. 8.5-2

Deniz suyu kalitesinin düşmesine sebep olan ve dolaylı yoldan YÇA içindeki denizel floranın varlığını ve dağılımını etkileyen faktörlerden üçüncüsü de atık su deşarjıdır. İnşaat çalışmaları ile birlikte yabancı türlerin girişi, eğer doğru bir şekilde değerlendirilmez ve yönetilmez ise, denizel flora üzerinde önemli bir tehdit unsuru oluşturabilir. Bu faktörün, genel olarak denizel flora ve biyoçeşitliliği eşit miktarda etkileyebileceği göz önünde bulundurularak, söz konusu faktörün derinlemesine analizine, raporun denizel biyoçeşitlilik üzerine etkilerin incelendiği kısmında yer verilmiştir. Etki değerlendirmesinde, denizel floranın değişimi açısından değerlendirme unsuru, aşağıdaki gibidir: seçilen denizel flora türleri için uygun habitatın azalması/bozulması. Etki hesaplamalarının detayları Ek-4.5 te sunulmuştur. Farklı etki seviyesi kategorilerindeki alanların ve reseptörlerin coğrafi dağılımları ise Şekil 8.5-1 de gösterilmektedir. İhmal edilebilir Şekil 8.5-1. Denizel flora: inşaat aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı Projenin denizel flora üzerine etkilerinin, boru hattının her iki tarafında da karışık deniz yosunu çayırlıkları tarafından kaplanmış alanlarda daha fazla olması beklenmektedir. Bununla birlikte, Anadolu yakasında, Cystoseira compressa hariç Cystoseira türlerinin tespit edildiği alanlarda da etkinin seviyesi yüksektir. Anadolu yakasında, karaya yaklaşan kısmın daha derin yerlerinde etki orta seviyede; Avrupa yakasında ise daha düşük seviyede beklenmektedir. 8.5-3

İyi boylanmış ince kumlar (Avrupa yakası tarafındaki sığ kıyılar) ve proje koridorunun en derin kısımlarında denizel floraya rastlanmadığı için, herhangi bir etki beklenmemektedir. Öneriler Projenin denizel flora üzerine etkilerinin azaltılması amacı ile uygulanacak olan standart etki azaltıcı önlemler, aşağıda listelenmiştir: sıvı veya katı hiç bir madde denize atılmayacaktır; inşaat atıklarının kazara denize dökülmelerini engellemek için gerekli önlemler alınacaktır; yetkili mercilerden, hidrotestlerde kullanılan su da dâhil olmak üzere, her türlü atık suyun deşarjına ilişkin bütün izinler ve onaylar alınacaktır; kazara oluşabilecek olan herhangi bir kaçak ve/veya sızıntı olması durumunda, gerekli önlemler alınacaktır (örn. sahaya özel hazırlanmış Kirlilik Önleme Planı, Acil Durum Müdahale Planı). Bunlara ilâve olarak, aşağıda listelenmiş olan izleme faaliyetleri ile etki azaltıcı önlemler ve faaliyetlerin, inşaatın başlamasından önce alınması önerilmektedir: YÇA da, mevcut durum çalışmalarından daha detaylı çalışmaya ihtiyaç görülmesi durumunda, deniz çayırlarının varlığı ve mevcut dağılımı hakkında daha detaylı inceleme yapılması. Edinilen detaylı bilgi, aşağıda belirtilen şartları sağlayabilmelidir: o birçoğu önemli habitat 1 teşkil eden deniz çayırlarının tahribatının mümkün olduğunca önlenmesi; o YÇA da askıda sedimanın önlenemeyen etkilerinin en aza indirgenmesi; deniz çayırları dağılım haritasının sonuçlarına göre, eğer gerekirse, boru döşemesi çalışmaları sırasında meydana gelecek sediman dağılımına ait modelleme çalışmasının detaylandırılması; deniz çayırlarının kolonize olduğu deniz tabanına gemilerin demirlemesinden mümkün olabildiğince kaçınılması; mümkünse, hidrotestler için çevre dostu, toksik olmayan ve doğada çözünür kimyasallar kullanılması ve sonrasında da atık suyun, alıcı ortama deşarj edilmeden önce dikkatli ve düzenli bir şekilde arıtılması; kimyasal tipleri ve dozları belirlendikten sonra, hidrotest sürecinin, denizel flora üzerindeki olası etkilerini en aza indirgeyebilmek amacıyla detaylı bir şekilde değerlendirilmesi; proje faaliyetlerinin denizel flora bileşeni üzerine etkilerinin kontrol edilmesi amacıyla izleme planının optimize edilmesi. İşletme aşamasındaki etkiler Etki faktörleri İşletme aşamasında, denizel flora üzerine etkisi olabilecek tek etki faktörü katodik korumadan kaynaklı kirleticilerin açığa çıkması dır. İlgili etki faktörüne göre projenin etki alanı, aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır: 1 UNEP(OCA)/MED WG 149/5 rev.1 Ek IV e göre 8.5-4

katodik korumadan kaynaklı kirleticilerin açığa çıkması: proje sınırlarından 10 m uzaklıkta. Etki faktörünün yoğunluğunun düşük olacağı tahmin edilmektedir. Etki şiddetinin hesaplanmasına ilişkin detaylar, Ek-4.5 te sunulmaktadır. Etki değerlendirmesi İşletme aşamasında, CP sistemlerinden yayılan kirletici maddeler, denizel flora üzerinde potansiyel olarak olumsuz etkilere sebep olabilirler. Ancak, katodik korumadan kaynaklı kirleticilerin (alüminyum ve klor) açığa çıkması, mekânsal uzantıları açısından oldukça sınırlıdır ve yalnızca anotlara yakın alanlar için geçerlidir. Literatür kaynaklarına 2 göre, mevcut katodik koruma sistemi tarafından üretilen klor ve çözünebilir metal iyonlarının deniz suyunda ve sedimanda taşınmasının, anodun yakın çevresi ile sınırlı kaldığı görülmektedir. CP sisteminin sebep olduğu etki, deniz suyu üzerine etkilerle ilgili paragrafta tartışılmıştır. Kirletici maddelerin deniz suyu ve denizel sedimandaki varlığı, aynı zamanda denizel flora türlerini de etkileyebilir. Etki hesaplamalarının detayları Ek 4.5 te verilmektedir. Farklı etki seviyesi kategorilerindeki alanların ve alıcı ortamların coğrafi dağılımları ise Şekil 8.5-2 de gösterilmektedir. İhmal edilebilir Şekil 8.5-2. Denizel flora: işletme aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı 2 KROON, D.H., ERNE, L.M., 2007. MMO Coated Titanium Anodes for Cathodic Protection (Katodik Koruma İçin Karışık Metal Oksitle Kaplanmış Titanyum Anotları), NACE Corrosion. Makale No. 07045. 8.5-5

İşletme aşaması süresince, deniz çayırları ve Cystoseira türlerinin kolonize olduğu bölgelerde etki seviyesi düşüktür. Bu bölgelerde boru hattı, deniz tabanının altına gömülüdür ve mekânsal uzantı göz önüne alındığında, kirletici madde salınımının çok sınırlı olacağı tahmin edilmektedir. Boru hattının her iki tarafında yer alan daha derin alanlarda ise etkinin seviyesi, ihmal edilebilir düzeydedir. İyi boylanmış ince kumlar (Avrupa yakası tarafındaki sığ kıyılar) ve proje koridorunun en derin kısımlarında denizel floraya rastlanmadığı için, herhangi bir etki beklenmemektedir. Öneriler Proje kapsamında etkisi daha fazla olan galvanik sistem yerine katodik koruma sisteminin seçilmiş olması, bileşen üzerindeki potansiyel etkileri azaltabilir ve proje açısından standart bir etki azaltıcı önlem olarak düşünülebilir. İlâve etki azaltıcı önlemler, gerekli görülmemektedir. İşletmeye kapatma aşamasındaki etkiler İşletmeye kapatma aşaması süresince, denizdeki boru hattı mevcut yerinde kalacaktır. Bu nedenle herhangi bir çalışma planlanmamıştır ve denizel floranın değişmesine bağlı olarak ortaya çıkacak herhangi bir etki beklenmemektedir. 8.5.2. Denizel Fauna Bu bölümde, TANAP Projesi nin, inşaat, işletme ve işletmeye kapatma aşamalarında, projenin denizel fauna üzerine olası etkilerine ilişkin yapılan değerlendirme sunulmaktadır. Söz konusu değerlendirme süreci için kılavuz teşkil eden parametre, aşağıdaki gibidir: seçilen denizel fauna türleri için uygun habitatın azalması/ bozulması. Etki değerlendirmesi, gerek mevcut durum tespit çalışmaları esnasında toplanan ve Bölüm 7 de değerlendirmeleri sunulan veriler, gerekse Bölüm 3 te verilen etki faktörlerinin tanımlanması esaslarına dayanmaktadır. Bileşenin duyarlılığı Duyarlılık, YÇA içerisinde, seçilen denizel fauna türlerinin gözlemlenmesi ve/veya seçilen denizel fauna türleri için uygun habitatların mevcudiyeti ile tanımlanmaktadır. Bileşenin duyarlılığının tespit edilmesinde kullanılan türler, aşağıdaki kriterler esas alınarak seçilmiştir: tehdit altındaki türler: o Akdeniz de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokol ün (SAP BIO Protokolü UNEP/MAP) tehlikede veya tehdit altındaki türler listesinde (Ek II) bulunan türler; o IUCN ve/veya Türkiye Kırmızı Kitabı tarafından duyarlı, tehlikede ve kritik olarak sınıflandırılmış olan türler; o Ulusal mevzuat uyarınca korunan türler; endemik türler; sınırlı alanda dağılım gösteren türler. 8.5-6

Duyarlılık seviyeleri, mevcut durum tespit çalışması esnasında kayıt altına alınmış olan ve yukarıda belirtilen kriterlere uyan denizel fauna türlerinin varlığı ve mekânsal dağılımı analiz edilerek tanımlanmıştır. Duyarlılık seviyeleri, Bölüm 3 te belirtilen kriterler esas alınarak belirlenmiştir. Literatür verilerinden sağlanan bilgilere göre, Marmara Denizi nde 250 balık türü, 1 deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ve içlerinde en yoğun olanı afalina (Tursiops truncatus) olmak üzere en az 4 denizel memeli türü yaşamaktadır. Mevcut durum tespit çalışmaları sonucunda, çalışma alanı içerisinde, yumuşak deniz tabanında kolonize olan 323 bentik takson gözlemlenmiştir. Tür sayısı açısından 162 tür ile bentik makrofauna nın yaklaşık % 50 sini içeren Polychaeta en baskın grubu oluştururken, Mollusca 4.683 birey ile birey sayısı açısından en fazla gruptur. Mevcut durum tespit çalışmaları sırasında, YÇA içerisinde denizel memeli veya deniz kaplumbağasına rastlanmamıştır. Bununla birlikte yerel balıkçılar, denizel memelilerin düzenli, C.caretta nın ise aralıklı olarak görüldüğünü belirtmişlerdir. Endemik veya sınırlı dağılıma sahip bentik veya pelajik balık türlerinin yanı sıra, seçilen fauna türleri de gözlemlenmemiştir. Seçilen Hippocampus hippocampus (Denizatı) ve Oxynotus centrina (Domuz balığı) türlerinin bölge içerisindeki muhtemel varlığı, kaynak veriler tarafından doğrulanmaktadır. Denizatı kıyı kesimlerde, domuz balığı ise proje koridorunun derin kesimlerinde yaşamaktadır. Kaynak veriler ve bölge halkı ile yapılan doğrudan görüşmeler neticesinde çalışma alanı içerisinde bulunduğu kabul edilen bütün denizel memeli ve kaplumbağalar, gerek Bern Sözleşmesi Ek-2, gerekse SAP BIO Protokolü uyarınca koruma altına alınmıştır. Aşağıda listelenmiş olan türler, ayrıca IUCN Kırmızı Listesi nde de yer almaktadır: - Delphinus delphis (Tırtak) ve Caretta caretta (İri başlı deniz kaplumbağası): EN; - Grampus griseus (Grampus) ve Phocoena phocoena (Bayağı musur): LC; - T. truncatus (Afalina): VU. Bu türlerin potansiyel dağılımı göz önüne alındığında, koridorun Anadolu yakası girişine yakın kısmı, yüksek duyarlılık seviyesine sahiptir. Proje koridoru boyunca, düşük duyarlılık seviyesinde olan 3 bölge bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi Anadolu yakası girişine yakın, 2 tanesi ise Avrupa yakası kıyı şeridine yakındır. Denizel memeli türlerinin bulunma olasılığının daha yüksek olduğu açık deniz ve proje güzergâhının, seçilen türlerden denizatının bulunması muhtemel deniz çayırlıklarının yer aldığı Avrupa yakası sahiline yakın kısmının duyarlılığı ise orta seviyededir. Duyarlılık seviyelerinin tanımı, Bölüm 3 te belirtilen kriterler esas alınarak belirlenmiştir. İnşaat aşamasındaki etkiler Etki faktörleri Proje analizine göre, inşaat aşamasında denizel fauna üzerine etkisi olması muhtemel etki faktörleri ve her bir etki faktörünün etki alanı, aşağıdaki gibidir: yerel morfolojik değişimler: proje ayak izi; atık su deşarjı: proje sınırlarından 1.000 m uzaklıkta; askıda sediman: proje sınırlarından 1.000 m uzaklıkta; 8.5-7

gürültü emisyonu: proje sınırlarından 10.000 m uzaklıkta; yabancı türlerin girişi: proje ayak izi. TANAP Projesi nin etki faktörlerinin denizel fauna üzerindeki potansiyel yoğunlukları aşağıdaki tabloda özetlenmektedir. Etki şiddetinin hesaplanmasına ait detaylar ise Ek- 4.5 te sunulmuştur. Tablo 8.5-2 Etki faktörlerinin denizel fauna üzerindeki yoğunlukları İnşaat aşaması Proje bileşenleri Yerel morfolojik değişimler Atık su deşarjı Askıda sediman Denizel gürültü emisyonu Yabancı türlerin girişi Boru hattı - denizel D O - D D Boru hattı döşenmesi O D O O D Etki değerlendirmesi Yerel morfolojik değişimler ve askıda sediman, hem doğrudan hem de dolaylı yollarla özellikle bentik faunayı etkileyebilir. Doğrudan etki, askıda sedimandan dolayı süzerek beslenen türler üzerinde baskı uygulanmasına bağlı olarak sediman ve türler üzerindeki mekanik etkiler ile bağlantılıdır. Dolaylı etki ise, gerek denizel sediman içerisinde tespit edilen yüksek seviyelerdeki civa (ve bunun sonucunda suyun kirlenmesi olasılığı ve besin zincirinde kirletici maddelerin birikmesi riski), gerekse denizel flora ve nihayetinde de denizel fauna üzerinde olumsuz etki gösteren suyun geçirgenliğinin azalması ile ilgilidir. İnşaat aşamasında, özellikle boru hattı döşenmesinin hazırlık aşamalarında dip taraması ve hidrotestler, denizel fauna türlerini etkileyebilecektir. Atık su deşarjına ilişkin en önemli potansiyel etki, borunun bütünlüğünün ve sağlamlığının test edilmesi için yapılan hidrostatik test aşamasında, borunun su ile doldurulup boşaltılarak kurutulması esnasında ortaya çıkmaktadır. Test için kullanılan suya kimyasallar eklenecektir. Boru hattında sızıntı olması durumunda, kimyasal ürünler denizel faunayı etkileyebilecektir. Ayrıca test tamamlandıktan sonra, içerisinde kimyasalları da barındıran suyun deşarjı, potansiyel olarak suyun boşaltıldığı alan(lar)da yaşayan faunayı etkileyebilecektir. Daha az önem taşıyan diğer bir potansiyel etki ise, inşaat esnasında kullanılan deniz taşıtlarından yapılan atık su deşarjıdır. Deniz taşıtlarının sebep olduğu gürültünün ve inşaat aşamasındaki proje faaliyetlerinin denizdeki yaşamı nasıl etkileyebileceğine ilişkin mevcut bilimsel birikim, oldukça sınırlıdır. Yine de, su altındaki gürültü seviyesinin, en azından deniz memelileri için bir endişe sebebi olduğu doğrulanmıştır. ACCOBAMS verileri ve bölgedeki balıkçılarla yapılan görüşmelere dayanarak, Marmara Denizi nin özellikle afalinaların (Tursiops truncatus) varlığı açısından dikkat çekici olduğu tespit edilmiştir. Deniz memelileri üzerindeki gerçek etkinin değerlendirilmesi oldukça zordur; çünkü bu etki, yunusların bölgedeki yoğunluğuna, etkilenen alanın yunuslar açısından önemine, ses özelliklerine ve yunusların geçici olarak başka alanlara gitmeleri olasılıklarına bağlıdır. Balıklar ve omurgasızlar açısından değerlendirildiğinde, proje faaliyetlerinden kaynaklanan gürültü, balıkların geçici olarak gürültünün olduğu alandan kaçmalarına, daha hassas olan bazı omurgasızların ise beslenme veya besin arama faaliyetleri esnasında rahatsız olmalarına sebep olabilir. Yabancı türlerin girişi, bu türlerin istilâcı türler olması durumunda, yerel denizel fauna üzerinde potansiyel bir etki oluşturabilir. Bununla birlikte, proje faaliyetleri süresince yabancı türlerin ortaya çıkma riski oldukça düşüktür ve yabancı türlerin hepsi de istilâcı 8.5-8

türler değildir. Bu faktörün derinlemesine analizi, denizel biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerin anlatıldığı bölümde yapılmıştır. Etki değerlendirmesinde denizel faunanın açık denizdeki değişimi açısından değerlendirme unsuru, aşağıdaki gibidir: seçilen denizel fauna türleri için uygun habitatın azalması/bozulması. Etki hesaplamalarının detayları, Ek-4.5 te sunulmuştur. Farklı etki seviyesi kategorilerindeki alanların ve reseptörlerin coğrafi dağılımları ise Şekil 8.5-3 de gösterilmektedir. İhmal edilebilir Öneriler Şekil 8.5-3. Denizel fauna: inşaat aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı Projenin denizel fauna üzerine etkilerinin azaltılması amacı ile uygulanacak olan standart etki azaltıcı önlemler, aşağıda listelenmiştir: sıvı veya katı hiç bir madde denize atılmayacaktır; inşaat atıklarının kazara denize dökülmelerini engellemek için gerekli önlemler alınacaktır; yetkili mercilerden, hidrotestlerde kullanılan su da dâhil olmak üzere, her türlü atık suyun deşarjına ilişkin tüm izinler ve onaylar alınacaktır; kazara oluşabilecek olan herhangi bir kaçak ve/veya sızıntı oluşması durumunda gerekli önlemler alınacaktır (örn. sahaya özel hazırlanmış Kirlilik Önleme Planı, Acil Durum Müdahale Planı). Bunlara ilâve olarak, aşağıda listelenmiş olan izleme faaliyetleri ile etki azaltıcı önlemlerin, inşaatın başlamasında önce alınması önerilmektedir: 8.5-9

hidrostatik testler açısından, deniz suyu üzerine etkilerde açıklandığı şekilde, mümkünse çevre dostu, toksik olmayan ve doğada çözünür kimyasalların kullanılması önerilmektedir. Testler sonuçlandıktan sonra da atık su arıtılmadan denize deşarj edilmemelidir. Buna ilâve olarak, denizel fauna üzerine su kalitesi ve ilgili diğer etkilerin deşarj noktaları civarı ile sınırlandırılması amacıyla, deşarj sırasındaki baskılar kısıtlanmalıdır; askıda sediman mümkün olabildiğince sınırlandırılmalıdır. İşletme aşamasındaki etkiler Etki faktörleri TANAP Projesi nin işletme aşamasında, aşağıdaki etki faktörlerinin ve buna karşılık gelen etki alanının oluşması beklenmektedir: yeni binaların/altyapı tesislerinin yapılması: proje sınırlarından 3.000 m uzaklıkta; katodik korumadan kaynaklanan kirletici/kirleticilerin açığa çıkması: proje sınırlarından 10 m uzaklıkta. Yukarıdaki her iki etki faktörünün yoğunlukları, aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Etki şiddetinin hesaplanmasına ait detaylar Ek 4.5 te sunulmuştur. Tablo 8.5-3 Etki faktörlerinin denizel fauna üzerindeki yoğunlukları İşletme aşaması Proje bileşenleri Katodik korumadan kaynaklanan kirleticinin/kirleticilerin açığa çıkması Yeni binaların/altyapı tesislerinin yapılması Boru hattı - denizel D O Boru hattı döşenmesi D - Etki değerlendirmesi İşletme aşamasında, CP sistemlerinden salınan kirletici maddeler (alüminyum ve klor), deniz suyu kalitesi üzerine ve bunun sonucu olarak da bu ortamda bulunan gerek sediman, gerekse denizel fauna üzerinde potansiyel olarak olumsuz etkilere sebep olabilirler. Deniz suyu üzerine etkilerin anlatıldığı bölümde açıklanmış olduğu üzere, söz konusu kirletici maddeler; metallerin oksitlenmesi, oksijenin ve klorun açığa çıkması ile oluşmaktadır. Ancak, katodik korumadan kaynaklı kirleticilerin açığa çıkması, mekânsal uzantıları açısından oldukça sınırlıdır ve yalnızca anotlara yakın alanlar için geçerlidir. Yeni binaların/altyapı tesislerinin yapılması etki faktörü, deniz tabanına döşenecek olan boru hattının mevcudiyeti ile ilgilidir ve denizel fauna üzerine muhtemelen olumlu etkiye sebep olacaktır. Çünkü yeni altyapı sonucu oluşacak sert zeminler ile, denizel canlılar için sığınak alanlarının, yavrular için barınma alanlarının ve genel olarak koloni meydana getirmek üzere kullanılacak yeni ortamlar ın oluşması söz konusu olacaktır. Bu etki faktörü, projenin sadece denizel boru hattı bileşeni için geçerlidir. Etki değerlendirmesinde denizel faunanın denizdeki değişimi açısından değerlendirme unsuru, aşağıdaki gibidir: seçilen denizel fauna türleri için elverişli habitatın azalması/bozulması. Etki hesaplamalarının detaylarına Ek 4.5 te yer verilmektedir. Farklı etki seviyesi kategorilerindeki alanların ve alıcı ortamların coğrafi dağılımları ise Şekil 8.5-4 de gösterilmektedir. 8.5-10

İhmal edilebilir Şekil 8.5-4. Denizel fauna: işletme aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı Öneriler Etkilerinin azaltılması amacı ile uygulanması gereken ek tedbirlere ihtiyaç olmadığı düşünülmektedir. İşletmeye kapatma aşamasındaki etkiler İşletmeye kapatma aşaması süresince, denizdeki boru hattı mevcut yerinde kalacak ve katodik koruma sistemi kapatılacaktır. Bu sebeple herhangi bir çalışma planlanmamıştır ve herhangi bir etkinin oluşması beklenmemektedir. 8.5.3. Denizel Habitatlar ve Ekosistemler Bu bölümde TANAP Projesi nin inşaat, işletme ve işletmeye kapatma aşamalarında, denizel habitat ve ekosistemler üzerine olası etkilerine ilişkin yapılan değerlendirme sunulmaktadır. Söz konusu değerlendirme süreci için kılavuz teşkil eden parametre, aşağıdaki gibidir: koruma değeri yüksek denizel habitatın azalması/bozulması. Etki değerlendirmesi, gerek mevcut durum tespit çalışması esnasında toplanan ve Bölüm 7 de sunulan veriler, gerekse Bölüm 3 te verilen etki faktörlerinin tanımlanması esaslarına dayanmaktadır. 8.5-11

Bileşenin duyarlılığı Bileşenin duyarlılığı, YÇA içerisinde, koruma değeri yüksek habitatların mevcudiyeti ile tanımlanmaktadır. Duyarlılığın belirlenmesinde, göz önünde bulundurulan habitat için kullanılan kriterler, aşağıdaki gibidir: duyarlılığı sebebiyle özellikle özen gösterilmesi gereken habitat; koruma altındaki türler için uygun habitat; yüksek miras değerine sahip türler veya estetik ve ekonomik açıdan öz değere sahip türlerin varlığı ile karakterize edilen habitat; nadir habitat. Bu kriterler esas alındığında, habitatlar aşağıdaki üç ana kategori altında sınıflandırılabilir: öncelikli habitatlar: korunması zorunlu olan habitatlar; önemli habitatlar: özel dikkat ve yönetim gerektiren habitatlar; diğer habitatlar: nadir olmayan veya hassas özellikler göstermeyen ve miras, estetik ve ekonomik açıdan sınırlı öneme sahip habitatlar. Bu habitatların, özel koruma veya yönetim önlemlerine gereksinimleri yoktur. Akdeniz Eylem Planı (MAP) 3 kapsamında, Türkiye nin de içinde bulunduğu Akdeniz Ülkeleri tarafından, bu kategorilere uygun olarak referans bir Denizel Habitat Listesi belirlenmiştir. Duyarlılık seviyeleri; mevcut durum tespit çalışmaları esnasında belirlenen ve yukarıda sözü edilen kriterlere uyan YÇA daki habitatların varlığı ve mekânsal dağılımı analiz edilerek tanımlanmıştır. Duyarlılık seviyeleri, Bölüm 3 te belirtilen kriterler esas alınarak belirlenmiştir. Bölüm 7 de sunulan mevcut durum çalışmalarında, YÇA da mevcut habitatların belirlenmesine odaklanılmıştır. Saha çalışmaları esnasında gözlemlenen türlere ilâve olarak, noktasal veriler ile jeomorfolojik (yan taramalı sonar) bilgiler entegre edilerek, denizel habitatların dağılımının haritası oluşturulmuştur. Sonuçlar, YÇA da sınırlı miktarda dağılımı olan az miktarda küçük sert zeminin bulunduğunu göstermiştir. Yumuşak zemin üzerinde, 3 farklı tip habitat, 3 biyosenöz ve 4 fasiyes tespit edilmiştir. YÇA da 2 önemli habitat bulunmuş, ancak hiçbir öncelikli habitata rastlanmamıştır. Bulunan bu habitatlar; iyi boylanmış ince kumlar ile deniz çayırı Cymodocea nodosa nın kolonileştiği infralittoral ince kumlardır. C. nodosa çayırlarının kolonize olduğu alanlar, hem Avrupa hem de Anadolu yakalarında mevcuttur ve birçok alanda Zostera marina and Zostera noltii ile birlikte bulunmaktadır. Bu iki tür tarafından, örihalin ve öritermal ortamlarda oluşturulan birlikler, öncelikli habitatlar olarak değerlendirilmektedirler. Ancak, YÇA daki ortam örihalin veya öritermal ortam değildir. Dolayısıyla söz konusu habitatın duyarlılığı, buna göre 3 UNEP(OCA)/MED WG 149/5 Rev.1 Ek IV 8.5-12

değerlendirilmiştir. Deniz çayırlarının kolonileştiği habitatın duyarlılığı yüksek seviyededir çünkü denizel bitkiler, birçok bitki ve hayvan türü için uygun habitatlar oluşturmaktadır. Diğer taraftan, 30 m derinliğin altında bulunan habitatların çoğunun duyarlılık seviyeleri, ihmal edilebilir düzeydedir. İyi boylanmış ince kumun, düşük duyarlılık seviyesine sahip olduğu görülmüştür. Son olarak, yerel uzmanlar tarafından hassas olduğu tespit edilen türlerin varlığı göz önüne alındığında, Anadolu yakası sahilinde sınırlı bir bölge, orta duyarlılık seviyesine sahiptir. İnşaat aşamasındaki etkiler Etki faktörleri Proje analizine göre, inşaat aşamasında denizel habitat ve ekosistemler üzerine etkisi olması muhtemel etki faktörleri ve her bir etki faktörünün etki alanı, aşağıdaki gibidir: yerel morfolojik değişimler: proje ayak izi; atık su deşarjı: proje sınırlarından 1.000 m uzaklıkta; askıda sediman: proje sınırlarından 1.000 m uzaklıkta; gürültü emisyonu: proje ayak izinden / sınırlarından 10.000 m uzaklıkta; yabancı türlerin girişi: proje ayak izi. TANAP Projesi nin etki faktörlerinin, inşaat aşamasında denizel habitatlar üzerindeki potansiyel yoğunlukları aşağıdaki tabloda özetlenmektedir. Etki şiddetinin hesaplanmasına ilişkin detaylar Ek 4.5 te sunulmuştur. Tablo 8.5-4 Etki faktörlerinin denizel habitatlar ve ekosistemler üzerindeki yoğunlukları İnşaat aşaması Proje bileşenleri Yerel morfolojik değişimler Atık su deşarjı Askıda sediman Denizel gürültü emisyonu Yabancı türlerin girişi Boru hattı - denizel D O - D D Boru hattı döşenmesi O D O O D Etki değerlendirmesi Denizel flora, YÇA içinde sadece sığ sularda koloni oluşturmaktadır. Gerek Avrupa, gerekse Anadolu yakasındaki bazı faaliyetler (örn. boru hattı döşenmesi ve geri dolgu yapılması) fotosentez faaliyetlerini sınırlayarak suyun ışık geçirgenliğini azaltabilir ve/veya proje ayak izi içerisinde yaşayan deniz çayırlarının bir kısmına doğrudan zarar vererek, gömülmesine sebep olabilir. Bitki örtüsü ile kaplı habitatlar için en sık görülen sonuçlardan bir tanesi, habitat parçalanmasıdır. Bununla birlikte proje faaliyetleri, tüm çalışma alanı içerisinde, denizel kısmında bile askıda sedimana sebep olarak, genel su kalitesinin bozulmasına sebep olmak suretiyle bentik türleri, bitki türlerini ve süzerek beslenen türleri olumsuz yönde etkileyebilir. Atık suyun deşarjı, deniz suyuna ilişkin bölümde anlatıldığı gibi, su ve sediman kalitesinin bozulmasına yol açarak, YÇA daki habitatlarda da bozulmalara sebep olabilir. 8.5-13

Deniz taşıtlarının sebep olduğu gürültünün ve inşaat aşamasındaki proje faaliyetlerinin denizel yaşamı nasıl etkileyebileceğine ilişkin mevcut bilimsel birikim, oldukça sınırlıdır. Yine de su altındaki gürültü seviyesinin, en azından denizel memelilerin habitatı için bir endişe sebebi olduğu doğrulanmıştır. Farklı balık ve omurgasız habitatları açısından değerlendirildiğinde, proje faaliyetlerinden kaynaklanan gürültü, balıkların geçici olarak gürültünün olduğu alandan kaçmalarına, daha hassas olan omurgasızların ise beslenmeleri veya besin arama faaliyetleri esnasında rahatsız olmalarına sebep olabilir. Yabancı türlerin girişi, bu türlerin istilâcı türler olması durumunda, yerel denizel habitat ve ekosistemler üzerinde potansiyel bir etki oluşturabilir. Bununla birlikte, proje faaliyetleri süresince, yabancı türlerin ortaya çıkma riski oldukça düşüktür ve yabancı türlerin hepsi de istilâcı türler değildirler. Bu faktörün derinlemesine analizi, denizel biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerin anlatıldığı bölümde yapılmıştır. Etki değerlendirmesinde denizel faunanın denizdeki değişimi açısından değerlendirme unsuru, aşağıdaki gibidir: koruma değeri yüksek denizel habitatın azalması/bozulması. Etki hesaplamalarının detaylarına Ek-4.5 te yer verilmektedir. Farklı etki seviyesi kategorilerindeki alanların ve alıcı ortamların coğrafi dağılımları ise Şekil 8.5-5 de gösterilmektedir. İhmal edilebilir Öneriler Şekil 8.5-5. Denizel habitat ve ekosistemler: inşaat aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı Projenin denizel habitat ve ekosistemler üzerine etkilerinin azaltılması amacı ile uygulanacak olan standart etki azaltıcı önlemler, aşağıda listelenmiştir: sıvı veya katı hiç bir madde denize atılmayacaktır; 8.5-14

inşaat atıklarının kazara denize dökülmelerini engellemek için gerekli önlemler alınacaktır; yetkili mercilerden, hidrotestlerde kullanılan su da dâhil olmak üzere, her türlü atık suyun deşarjına ilişkin tüm izinler ve onaylar alınacaktır; kazara oluşabilecek olan herhangi bir kaçak ve/veya sızıntı oluşması durumunda gerekli önlemler alınacaktır (örn. sahaya özel hazırlanmış Kirlilik Önleme Planı, Acil Durum Müdahale Planı). Bunlara ilâve olarak, aşağıda listelenmiş olan izleme faaliyetleri ile etki azaltıcı önlemlerin, inşaatın başlamasından önce alınması önerilmektedir: Boru döşenmesi esnasında, YÇA da habitat parçalanmasını önlemek ve askıda sedimanın önlenemeyen etkilerinin en aza indirgenmesi amacıyla, mevcut durum çalışmalarından daha detaylı bir çalışmaya gerek görülmesi halinde, deniz çayırları habitatlarının varlığı ve mevcut dağılımı hakkında inceleme yapılmalıdır; deniz çayırları dağılım haritasının sonuçlarına göre, eğer gerekirse, denizel habitatlar üzerinde oluşabilecek potansiyel etkilerin en aza indirgenebilmesi için, boru döşemesi çalışmaları sırasında meydana gelecek sediman dağılımına ait modelleme çalışması detaylandırılmalıdır; olası habitat parçalanmalarını önlemek için, deniz tabanında deniz çayırlarının kolonize olduğu alanlarda gemilerin demirlemesinden mümkün olabildiğince kaçınılmalıdır; hidrotest için, eğer mümkünse, çevre dostu, toksik olmayan ve doğada çözünür kimyasallar kullanılmalı ve sonrasında da denizel habitatta kalan etkilerin en aza indirgenmesi için atık su, alıcı ortama deşarj edilmeden önce dikkatli ve düzenli bir şekilde arıtılmalıdır; kimyasal tipleri ve dozları belirlendikten sonra, hidrotest süreci detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir; proje faaliyetlerinin denizel habitat ve ekosistemler bileşeni üzerine etkilerinin kontrol edilmesi amacıyla izleme planı optimize edilmelidir. İşletme aşamasındaki etkiler Etki faktörleri TANAP Projesi nin işletme aşamasında, aşağıdaki etki faktörlerinin ve buna karşılık gelen etki alanının oluşması beklenmektedir: yeni binaların/altyapı tesislerinin yapılması: proje sınırlarından 3.000 m uzaklıkta. katodik korumadan kaynaklanan kirletici / kirleticilerin açığa çıkması: proje sınırlarından 10 m uzaklıkta. Yukarıdaki her iki etki faktörünün yoğunlukları, aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Etki şiddetinin hesaplanmasına ait detaylar Ek 4.5 te verilmektedir. 8.5-15

Tablo 8.5-5 - Etki faktörlerinin denizel habitat ve ekosistemler üzerindeki yoğunlukları İşletme aşaması Proje bileşenleri Katodik korumadan kaynaklanan kirleticinin/kirleticilerin açığa çıkması Yeni binaların/altyapı tesislerinin yapılması Boru hattı - denizel D O Boru hattı döşenmesi D - Etki değerlendirmesi İşletme aşaması esnasında, CP sistemlerinden salınan kirletici maddeler, denizel ekosistemler üzerinde, farklı habitatları karakterize eden flora ve faunayı etkileyerek olumsuz etkilere sebep olabilirler. Alüminyum ve klor iyonları, potansiyel kirleticilerdir. Ancak, katodik korumadan kaynaklı kirleticilerin açığa çıkması, mekânsal uzantıları açısından oldukça sınırlıdır ve yalnızca anotlara yakın alanlar için geçerlidir. Yeni binaların/altyapı tesislerinin yapılması başlıklı etki faktörü, deniz tabanına döşenecek olan boru hattının mevcudiyeti ile ilgilidir ve denizel canlılar için koloni oluşturmak üzere yeni bir ortam sağlaması sebebi ile denizel habitatlar üzerinde olası olumlu etkilere sebep olabilir. Yeni altyapıların varlığı, ilk etapta öncü türler tarafından koloni oluşturulmasına olanak sağlayacaktır. Daha sonra, deniz tabanına döşenmiş olan boru hattı, ekolojik süksesyonu destekleyerek yapay sert zeminler üzerinde ve yakın çevresinde, daha kararlı ve karmaşık habitatların oluşmasını sağlayabilir. Etki değerlendirmesinde denizel habitat ve ekosistemlerin denizdeki değişimi açısından değerlendirme unsuru, aşağıdaki gibidir: koruma değeri yüksek denizel habitatın azalması/bozulması. Etki hesaplamalarının detaylarına Ek 4.5 te yer verilmektedir. Farklı etki seviyesi kategorilerindeki alanların ve alıcı ortamların coğrafi dağılımları ise Şekil 8.5-6 da gösterilmektedir. 8.5-16

İhmal edilebilir Öneriler Şekil 8.5-6. Denizel habitat ve ekosistemler: işletme aşamasında etkilerin coğrafi dağılımı Proje kapsamında, etkisi daha fazla olan galvanik sistem yerine katodik koruma sisteminin seçilmiş olması, proje açısından CP ile ilgili olası etkilerin sınırlandırılmasında standart bir etki azaltıcı önlem olarak düşünülebilir. İlâve etki azaltıcı önlemler gerekli görülmemektedir. İşletmeye kapatma aşamasındaki etkiler İşletmeye kapatma aşaması süresince, denizdeki boru hattı mevcut yerinde kalacaktır. Bu sebeple herhangi bir faaliyet planlanmamıştır ve denizel habitat ve ekosistemler üzerinde herhangi bir etkinin oluşması beklenmemektedir. 8.5.4. Denizel Korunan Alanlar YÇA içerisinde veya projenin yer aldığı bölgede, günümüze kadar herhangi bir Denizel Korunan Alan belirlenmemiştir. Bu sebeple, TANAP Projesi nin bu bileşen üzerinde, inşaat, işletme ve işletmeye kapatma aşamaları olmak üzere üç aşamasında da herhangi bir etkisinin olmayacağı öngörülebilir. Bununla birlikte, ACCOBAMS madde 3.22 de, Türk Boğazlar Sistemi (Marmara Denizi ve Çanakkale dâhil), Afalina (Tursiops truncatus) Türü İçin Özel Öneme Sahip Alan olarak gösterilmiştir. Sözleşme için 2012 de Kanun Tasarısı hazırlamış olan Türkiye, uygun olan alanlarda denizel koruma alanı oluşturmak üzere işbirliği yapılması için davet edilmiştir. 8.5-17

Öneriler Marmara Denizi nde Denizel Korunan Alanlar ın oluşturulmasına ilişkin güncellemeler olması durumunda, bu bileşen üzerine olması muhtemel etkinin değerlendirilmesi özellikle tavsiye edilmektedir. 8.5-18