ABD, Sovyetler (Rusya Federasyonu) ve Türkiye'de Planlama ve Verimlilik

Benzer belgeler
TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. 1.DERS Şubat 2013

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

İKTİSADÎ DÜŞÜNCENİN EVRİMİ (Başlangıcından Neoklasiklere) (İktisada Giriş I dersi için yardımcı kısa notlar)

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

Genel olarak ticaret ve işbölümü ne kadar fazla serbest olursa ve rekabet mevcut ise halk o ölçüde fazla fayda sağlar. Adam Smith

SOSYAL İMKANLAR YOKSULLUĞU VE TÜRKİYE NİN KONUMU

Kitabın çok sayıda tezi bulunmakla birlikte bence bunlar üçe indirilebilir:

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

Dr. A. Tarık GÜMÜŞ Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı. Sosyal Devlet Anlayışının Gelişimi ve Dönüşümü

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

KAPİTALİZM, PİYASA BAŞARISIZLIĞI VE SAĞLIK HİZMETLERİ SUNUMU. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

Rusya nın DTÖ Üyeliğinin Türk-Rus Ticari İlişkilerine Olası Etkileri

Ekonomi II. 13.Bölüm:Makroekonomiye Genel Bir Bakış Doç.Dr.Tufan BAL

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

DR. Caner Ekizceleroğlu

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

ESKİ SOL UN ÇÖKÜŞÜ VE YENİ SOL YUTTURMACASI 1

Ekonomi Nedir? Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından. faydalanılmıştır.

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

Ünite 3. Ana Ekonomik Sorunlar Ve Ekonomik Düzen. Büro Yönetimleri Ve Yönetim Asistanlığı Önlisans Programaı EKONOMİ. Ögr. Öğr.

Brezilya Plastik Ambalaj Sanayi Araştırması

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

KAZAKİSTAN ÜLKE RAPORU EYLÜL 2018 İTKİB HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON ARGE ŞUBESİ

ALMANYA ÜLKE RAPORU

Yarının Dijital Ajandası nda Yeni Fırsatlar. Reha DENEMEÇ AK Parti Genel Başkan Yardımcısı (Ar-Ge) Ankara Milletvekili

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

ŞEHİR YÖNETİMİ Şubat 2018

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

RUANDA ÜLKE RAPORU

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Ekonomi Dersi (BSU 105) Doç. Dr. Türkmen Göksel e-posta: Ankara Üniversitesi / Siyasal Bilgiler Fakültesi / İktisat Bölümü

BİT Büyüme Dalgasının Türkiye Ekonomisine Etkileri

Politika Notu Nisan ve 2008 Krizlerinin Karşılaştırması. Müge Adalet Sumru Altuğ

REFAH, SOSYAL ADALET VE SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİ YÖNETİMİ İÇİN TEMEL İLKELER.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

KÜRESELLEŞME VE BÖLGESELLEŞME

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

ASYA-PASİFİK MUCİZESİNİN SIRRI

Kuruluş 843 (Verdun Anlaşması) ( 1958 Cumhuriyet ) Tarım %1,8, Endüstri %19,3, Hizmetler %78,9

6. Aile İşletmeleri Kongresi 10 Nisan Mustafa MENTE Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreter

TİCARİ İLİŞKİLER DURUM İKÖ ÜLKELERİ ARASINDA AVRUPA BİRLİĞİ >>

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU

İktisat Tarihi II. 26 Mayıs 2017

İKTİSAD VE EKONOMİ TERİMLERİNİN FARKI

Orta Asya daki satranç hamleleri

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:5

TARIM ÜRÜNLERİ TİCARETİNİN ULUSLARARASI BOYUTU

4)Yukarıdaki 3 temel varsayım altında ekonomi daima tam istihdamdadır ve fiyatlar genel seviyesi istikrarlıdır.

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

Editörler Prof.Dr.Mustafa Talas & Doç.Dr. Bülent Şen EKONOMİ SOSYOLOJİSİ

"Yenileşim ve Gelecek" 9. Kalite Sempozyumu. C. Müjdat ALTAY 15 Nisan 2011

İşletmecilik ve Ekonomi İşletmecilik ve Hukuk İşletmecilik ve Matematik / İstatistik İşletmecilik ve Davranış Bilimleri

Ekonomik Entegrasyon, Ülkeler Arası Yakınlaşma (Yakınsama) ve Avrasya Ekonomik Birliği. Ahmet Burçin Yereli*, Mustafa Kızıltan**, Emre Atsan***

1960 ile 2012 arasında ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir.

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

Dr. Öğretim Üyesi Yasemin TELLİ ÜÇLER

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

2012 YILI AĞUSTOS AYINDA HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Tuzaktan çıkmak için sanayisizleşmeyi durdurmak gerekmektedir

METSAN. Metsan Çin Pazarında SAYI:

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Küresel Eğilimler ve Türkiye

Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Transkript:

ABD, Sovyetler (Rusya Federasyonu) ve Türkiye'de Planlama ve Verimlilik ÖZET Dr. Halit Suiçmez Milli Prodüktivite Merkezi drhsuicmez@yahoo.com A.Smith 1776 yılında Ulusların Zenginliği isimli kitabını yayımladı. Kitabında işbölümü üzerinde de durmuş ve verimlilikle ilgili şu görüşü öne sürmüştür: İnsanlar tek bir konuda uzmanlaşırsa üretkenlikleri artar. Bireysel üretkenliğin toplumsala dönüşmesi malların serbestçe değiştirildiği serbest bir piyasa ekonomisinin varlığına bağlıdır. Büyük bütçeli ülkelerin planlama dönemleri ve vizyonları kurumsallaşmaya bağlı olarak küçük ölçekli devletlere göre çok daha ileri düzey zorunluluklar taşımaktadır. ABD kapitalist bir coğrafyanın temsilcisi bir ülke olarak görülse de arka planda bir ekonomik müdahale de olsa planlamacılığı gözardı etmemiştir. Sovyet Rusya zaten bu planlamacılığı yürütmektedir. GİRİŞ: Monopol tipi yapılar, devlet müdahalesi, rekabeti zedeler, toplam üretkenlik üzerinde negatif etkiler yaratır. Smith, serbest piyasanın etkinliğini fiyat mekanizmasına bağlar. Ulusların zenginliği ellerindeki kaynakları ne kadar etkin kullandıklarına ve optimum dağılıma bağlıdır. Bunu sağlayacak olan da işbölümü ve serbest mübadeledir. (A.Smith,The Wealth of Nations,Modern Library Edition, New York, 1937) Piyasa ekonomisi verimlilik, büyüme ve refah yaratma açısından yararlı bir araç olabilir. Ama bütün toplumu yönetmesi abartılı olmakta ve son 2008 krizi biraz da piyasa ekonomisinin ve piyasa anlayışının uç noktaya götürülmesinden kaynaklanmıştır. 71

Piyasa anlayışı uç noktalara götürülürse kriz oluyor. Planlama anlayışı da uç noktalara götürülürse devlet ve sistem çözülmesi olduğunu öne sürebiliriz. Liberalizm, işsizliği ve yoksulluğu önleyemedi, Sovyetler Birliği ise insanlara özgürlük verme konusunda başarılı sonuçlar ortaya koyamadı. 1. 1929 Kirizi ve Sonrasının Kaynak Kullanımı ve Verimlilik Liberal ekonomi en büyük sarsıntısını 1929 bunalımı ve devamında yaşadı. Batıda piyasa düzeniyle işleyen tüm ekonomilerde işsizlik başlıca toplumsal sorundur. Neo liberaller devletin ekonomide verimsizliklere neden olduğu savından hareket ederek piyasayı adeta tanrılaştırıyorlardı. Oysa Hiçbir düzeni, fikri yüceleştirmemek gerekir. Yüceleştirilmesi gereken yaşamdır, insandır. Peki, piyasa sistemi mademki daha verimliydi, niye bugün işsizlik en büyük sorun ve neden dünya bir kriz yaşamakta ve niçin devlete kurtarıcı olarak sarılmış durumdalar? Piyasa demek arz ve talebin fiyatı belirlemesi demektir. Ancak oluşan denge her zaman refahı en üste çıkarmıyor, gelir dağılımı da bozuluyor. Örneğin işgücü piyasasında denge ücret, işsizliğe neden olabiliyor. Fiyatlar en ucuz noktada olmayabiliyor. Çünkü tekel ve oligopollerin varlığı bilinmektedir. Yani tam rekabet hayalden ibarettir. Piyasa düzeninde eğrilikler var da, merkezi planlamaya dayanan sistemlerde eğrilik yok mudur? Daha çok. Çünkü onlarda da katılık var, dinamizmden yoksunlar. Merak eden Aytmatov un Elveda Gülsarı isimli romanını yeniden okusun. Katılıklar, zorlamalar yaşamın içinde çok güzel anlatılmıştır bu eserde. 72

Özel mülkiyet genellikle daha fazla verimlilik sağlar. Fakat bu değişmez bir kural değildir. Her dönemde, her mekânda geçerli olmayabilir. Örneğin İngiltere de bazı kamu işletmeleri özelden daha verimli.(robet Millward, The Economic Journal da çıkan makale, 1981) Demek ki piyasa ideal bir toplumsal düzeni yaratamıyor. Arızaları var: tekeller, fiyat anlaşmaları, eşgüdüm başarısızlıkları, piyasada enformasyon bedava değildir, çok az miktardadır, ayrıca asimetriktir. İşte bu piyasa başarısızlıkları yüzünden düzenlemeler ve kamusal müdahaleler gereklidir. Mülkiyetin bir kısmı özelde de olsa kural ve denetimlerin kamu tarafından yapıldığı sosyal içerikli bir piyasa sistemi daha toplumsal olabilir. 20.yüzyılda siyasal çöküşler oldu. Faşizm, Nazizm, Sovyetizm, Mutlak Liberalizm. Yaşayanlar; Kapitalizm, Karma Modeller, Sosyal Demokrasiler.. Faşizm ve Nazizm totaliter rejimler idi. Sovyetizm hem özgürlük yönünden hem de merkezi planlamanın statikliği nedeniyle yürüyemedi. Hızlı kalkınma üretemediler. İşsizliği büyük ölçüde önlediler. Göreli ve salt yoksulluğu önlediler ama sistemin verimsizliği nedeniyle bu sürdürülebilir olmadı. Yani kendi içinde adil ama bireyi tatmin etmeyen durumlar oluştu. Diğer yandan liberallerin yoksullarının refah düzeyi daha yüksek kaldı. Mutlak ya da idealleştirilmiş, yüceltilmiş piyasacılık da işsizlik ve yoksulluk yaratması yüzünden küresel kriz üretti. Sistemlerin amacı refahı yaratmak ve yaygınlaştırmaktır. Bu noktada bizim de kuruluş felsefemizde var olan karma modelin çok daha güvenilir, gerçekçi ve geçerli olduğu izlenimindeyim. Kamusal yönlendiricilik ve denetleyicilikle birlikte özel girişimciliğin ve yeniliğin toplumsal huzur ve refahta birleştirilmesi, giderek kaynaştırılması esas yaklaşım olmalıdır. 73

2-ABD, SOVYETLER VE TÜRKİYE DE VERİMLİLİK Sovyetlerin ilk kurucularından Gorbaçov a kadar çoğu yöneticiler Sovyet Sisteminin yaşaması ve başarılı olmasını emek verimliliğinin yükseltilmesinde görmüşlerdir. Lenin bir konuşmasında şunu söylemiştir: İş gücünün verimliliği, son çözümlemede yeni bir toplumsal düzenin zaferi için en önemli, en birinci koşuldur. Sosyalizmin kapitalizmi nihai olarak yenmesi yeni ve çok daha yüksek bir işgücü verimliliği yaratmasına bağlı olacaktır. (Aktaran Y. Küçük, Planlama, Kalkınma Ve Türkiye, 1978) Sovyet yapısının kuvvetliliği son çözümlemede emeğin verimliliği ile ölçülür. (Leon Trotski, İhanete Uğrayan Devrim, 1991) Gorbaçov; üretkenlik her yıl yüzde 10 ve üzerinde yükseltilmezse başarılı olamayız, dünyadaki en yüksek düzeye ulaşamayız. (M.Gorbaçov, Konuşmalar, Makaleler, 1988) Prestroyka (yeniden yapılanma) ve glasnost (açıklık) girişiminin neden başlatılmış olduğu Gorbaçov tarafından tüm gerekçeleri ile uzun uzun anlatılmaktadır ve bunlar tamamen haklı gerekçeler olarak gözükmektedir. Michail Gorbaçov un Perestroyka (yeniden yapılanma) adlı kitabında belirttiğine göre, Sovyetler dünyanın en çok demir üreten, en zengin hammadde ve enerji yataklarına sahip olan ülkesi olmasına karşın, savurganlık ve verimli olmayan kullanım nedenleriyle bu ürünlere bile gereksinim duyar hale gelmiştir. Yine Sovyetler dünyanın en çok tahıl üreten ülkesi olmasına karşın, büyükbaş hayvan yemi olarak her yıl milyonlarca ton tahıl ithaleder duruma düşmüştür. Dünyada 1000 kişi başına en çok hekime sahip olmasına karşın, Sovyetler de hastahane sıkıntısı başlamıştır. Venüse füze yollayabilen bir ülke, bilim ve tekniği günlük yaşama yansıtamaz duruma düşmüştür. Moral ve ideolojik değerler aşınmaya başlamıştır... Rusya Devlet Başkanı Medvedev; Rus ekonomisinin sürdürülebilir olması için.yeni teknoloji ekonomisi inşa etmesi gerektiğini söyledi. (13.11.2009, Cumhuriyet) 74

Başkan konuşmasında, Artık daha fazla bekleyemeyiz. Tüm endüstriyel altyapıyı modernize etme çalışmalarını başlatmamız gerekiyor. Ulusumuzun modern dünyada varlığını devam ettirmesi buna bağlı olacak demiştir. Hükümetin sadece verimliliğini artırmayı hedefleyen şirketlere yardımcı olmasını isteyen Başkan sürekli korumacılığa da karşı çıkmıştır. Tablo 1 de Sovyetler Birliği nde verimlilik 1928 de ABD nin yüzde 16 sı civarındayken 1937 de, yani on yıl sonra yüzde 40 ına ulaşmıştır. Almanya nın yüzde 44 ü olan verimlilik yine on yıl sonra yüzde 97 sine ulaşmıştır. Demek ki, bu dönemde (1928-1937) Sovyetlerde muazzam denilebilecek bir emek verimliliği artışı olmuştur. 2009 yılına gelindiğinde Rusya da verimlilik ABD nin yüzde 36 sı durumundadır. (Tablo 2) Rusya da 2009 yılında verimlilik konusunda ABD ile arasında önemli bir açık bulunmaktadır. Bu düşündürücü bir noktadır. Tablo:1. Verimlilik Karşılaştırması ABD VE ALMANYA NIN YÜZDESİ OLARAK SOVYET VERİMLİLİĞİ YILLIK VERİM YILLAR ABD NİN ALMANYA NIN 1928 16,2 44,5 1932 26,1 60,4 1937 40,5 97,0 75

KAYNAK: SSSR I KAPİTALİSTİÇESKİE STRAN, S.77 Aktaran; Y.Küçük, Sosyalist Açıdan Ekonomi Politik, Sf; 423 Tablo:2. Üretkenlik Karşılaştırması Aşağıdaki tablo, (Tablo 3) IMF nin Dünya Ekonomik Görünümü Raporu nda yer alıyor. Dünyanın ekonomik görünümü ve Türkiye nin bu görünümdeki yeri, en iyi bu tabloda gözlemlenebiliyor. Tabloda dikkat çeken noktaları sıralayayım: (1) Gelişmiş ekonomiler dünya nüfusunun yüzde 15 ine sahip oldukları halde gelirin yüzde 52,3 üne ve ihracatın yüzde 63,7 sine sahipler. (2) ABD, tek başına euro bölgesinden fazla GSYH üretiyor. Onun için de o krize girince ötekiler onu izliyor. (3) Çin, GSYH büyüklüğünde euro bölgesini yakalamak üzere. (4) Çin, ihracatta, Almanya yı geçerek ABD den sonra dünyanın en büyük ekonomisi durumuna gelmiş bulunuyor. (5) Türkiye nin de aralarında bulunduğu 6 gelişen ekonomiyi dışarı çıkarırsak geri kalan 144 gelişen ekonomi dünya nüfusunun yüzde 40 ına sahip olduğu halde GSYH nin yalnızca yüzde 19,5 ini üretebiliyor. (6) 39 ağır borçlu ekonomi, nüfusun yüzde 9,1 ine sahip olduğu halde gelirin yalnızca yüzde 1,2 sini alabiliyor. ABD dünya nüfusu içinde yüzde 4,5 lik pay ile dünya üretiminin yüzde 20 sini gerçekleştirmiştir. Yani nüfus başına 4 birimlik üretim olmuştur. Rusya da bu oranlar 2,1 ve 3,0 düzeyindedir. Türkiye de 1,1 ve 1,2 dir. Ülkelerin nüfus ve üretim payları da bir anlamda verimlilik göstergesi olabilir ama daha iyi üretkenlik ölçütü çalışan işçi ve yaratılan katma değer arasındaki ilişkiyi veren bilgilerdir. Tablo:3. Ülkelerin Nüfus, İhracat Ve GSYİH Payları Kaynak; IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu, Nisan 2011 Sovyetler Birliği nin çözülmesinde kaynak kullanım verimsizlikleri için yayımlanan bir çalışmanın bulguları aşağıdaki makalede yer almıştır: 76

(Halit Suiçmez, Sovyetler Birliği'nin Çözülmesinde "Verimsizlik" Problemi, Avrasya Etüdleri, Sayı: 18, 111-126, (2000) 77