YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN MERSİN SİAD KONUŞMASI

Benzer belgeler
YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN ADANA SİAD KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE SİAD PLATFORMU 7. SİAD ZİRVESİ AÇILIŞ KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN 34. GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE'DE GİRİŞİMCİLİK RAPORU TANITIM TOPLANTISI KONUŞMASI

Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan'õn Türkiye SİAD Platformu Kayseri Başkanlar Kurulu konuşmasõ

TÜSİAD Yönetim Kurulu. Yüksek İstişare Konseyi

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN'IN 11. ULUSAL KALİTE KONGRESİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BASIN BÜROSU

Makina İmalatõ Sektöründe İş Mükemmelliği ve Elektronik İş Stratejileri

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜSİAD BERLİN BÜROSU AÇILIŞ TÖRENİ KONUŞMASI

BİLGİ TOPLUMUNA DÖNÜŞÜM POLİTİKASI

ANKARA BÜLTENİ İ Ç İ NDEKİ LER. Ankara Bülteni TÜSİ AD Ankara Temsilciliğ i Tarafõ ndan I. ANKARA NIN EKONOMİK VE SİYASİ GÜNDEMİNE YÖNELİK

46,000 44,000 42,000 40, AB liman konusunun görüşüleceği Ortaklõk Konseyi. - Beklenti Anketi nde yõl sonu enflasyon beklentisi

ANKARA BÜLTENİ T Ü R K S A N A Y İ C İ L E R İ V E İ Ş A D A M L A R I D E R N E Ğ İ

ANKARA BÜLTENİ İ Ç İ NDEKİ LER

YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN AVRUPA BİRLİĞİ KONFERANSI KONUŞMASI

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ TÜSİAD YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ BAŞKANI MUHARREM KAYHAN'IN YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ AÇILIŞ KONUŞMASI

17,250 16,500 15,750 15,000 14,250 13,500 12,750 12, Hazine'nin tamamõ piyasaya olmak üzere 31 trilyon TL

Girdilerin en efektif şekilde kullanõlmasõ ve süreçlerin performansõnõn yükseltgenmesi,

... A.Ş.../../200. TARİHLİ YATIRIMCIYI BİLGİLENDİRME FORMU 1

HSBC. HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş. Bu rapor HSBC Yatõrõm Menkul Değerler A.Ş nin Bireysel Müşterileri için hazõrlanmõştõr.

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN BAĞIMSIZ DÜZENLEYİCİ KURUMLAR VE TÜRKİYE UYGULAMASI TOPLANTISI KONUŞMASI

ÇOCUK HAKLARININ KULLANILMASINA İLİŞKİN AVRUPA SÖZLEŞMESİ

BİLGİ VE DOKÜMAN YÖNETİMİ ŞUBESİ BİLGİ BÜLTENİ. Nisna 2007 MERKEZİMİZE GELEN YENİ YAYINLAR

27 Şubat 2003 TS/BAS/ TÜRKİYE DE GİRİŞİMCİLİK ÖZET BULGULAR

ALAN YATIRIM. Migros 1Ç 2006 Sonuçları. 18 Temmuz Cirodaki Yüksek Artõş Karlõlõğõ Olumlu Etkiliyor

1. Aşağõdaki üç temel unsur, demokrasi için vazgeçilmez unsurlardõr: - Siyasal katõlõm (Vatandaşlarõn yönetime katõlõmõ, serbest seçimler, partiler)

DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA)

Nitelikli Elektronik Sertifikanõn İptal Edilmesi EİK m.9 f.1 e göre,

Finansal İstikrar ve Finansal İstikrara Yönelik Kamusal Sorumluluk Çerçevesinde Para Politikasõ: Türkiye Analizi

E-Business ve B2B nin A B C si

ERP nin A B C si. diyalog 2002 ERP nin ABC si 1. Hazõrlayan : Cengiz Pak. diyalog Bilgisayar Üretim Sistemleri Yazõlõm ve Danõşmanlõk Ltd. Şti.

KAMU YÖNETİMİ REFORMU: GENEL EĞİLİMLER VE ÜLKE DENEYİMLERİ

Kõrgõzistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türk Cumhuriyetleri hakkõnda genel bilgiler veren yayõndõr.

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN TÜRKİYE SİAD PLATFORMU MARDİN BAŞKANLAR KURULU KONUŞMASI

Yönetim Kurulu Başkanõ Tuncay Özilhan õn Antalya SİAD Konuşmasõ

2002 YILI İLERLEME RAPORU


EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 56

DPT Bünyesindeki Kurullar:

ANKARA BÜLTENİ T Ü R K S A N A Y İ C İ L E R İ V E İ Ş A D A M L A R I D E R N E Ğ İ

KENTSEL ULAŞIM SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ)

SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!! SU OLMAZSA HAYAT OLMAZ!!!

TAKBİS-TAPU VE KADASTRO BİLGİ SİSTEMİ

Bildirge metninin geniş çapta dağõtõmõnõn arzu edilir olduğunu düşünerek,

The Consequences of IMF s Policies in the Globalization Process: The Case of Azerbaijan

T.C. BAŞBAKANLIK. Herkes için Bilgi Toplumu. e-türkiye Girişimi Eylem Planõ (TASLAK) (Ağustos 2002)

BENİM HAKLARIM ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME. MADDE 1. Ben çocuğum Onsekiz yaşõna kadar bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim.

Yaz l Bas n n Gelece i

ERP projelerinde en çok yapõlan 8 hata

24 OCAK 1980 ve 5 NİSAN 1994 İSTİKRAR PROGRAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

7-8 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA VAN DA YAPILAN İNCELMELER HAKKINDA ALT KOMİSYON RAPORU

Günlük Bülten. 23 Eylül Açõlõşta bekle-gör stratejisinin hakim olmasõnõ bekliyoruz

İÇİNDEKİLER. İÇİNDEKİLER... i. KISALTMALAR... iv. ŞEKİLLER... vi. TABLOLAR... vii. GİRİŞ... viii 1. FİNANSAL KRİZLER... 1

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

GİRİŞ ELDR NELERİ SAVUNUR?

Teminatlandõrma ve Kar/Zarar Hesaplama

Tebliğ. Sermaye Piyasasõnda Bağõmsõz Denetim Hakkõnda Tebliğde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ (Seri: X, No:20)

KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR SÖZLEŞMEYE İLİŞKİN SEÇMELİ EK PROTOKOL

EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL HAKLAR ULUSLARARASI SÖZLEŞMESİ

XXIII. Dönem Çalõşma Raporu. Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği XXIII. Dönem

Türkiye deki Yabanc lar için Gazeteler

Sermaye Piyasasõ Araçlarõnõn Halka Arzõnda Satõş Yöntemlerine İlişkin Esaslar Tebliğinin Bazõ Maddelerinde Değişiklik Yapõlmasõna Dair Tebliğ


Kõsa Vadeli Öncelikler (2001)

24,476. yükselecek - Doğuş Holding Garanti Bankasõ ile ilgili olarak

A N K A R A B Ü L T E N İ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ

HUKUK ELEKTRONİK YAŞAM VE TİCARETİN HİZMETİNDE* VEYA SİBER UZAYDA HUKUKUN YÜKSELİŞİ 1 BİRİNCİ KISIM BİRİNCİ BÖLÜM GENEL BİR BAKIŞ

2

RESMİ GAZETE (24 Ekim 2003 tarih ve sayılı)

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

İMF siz Yapamayacak mıyız?...47 Yakın İzleme Programı Üzerine...48 Daha Dikkatli Olma Zamanı...49 Siyasette İstikrarsızlığa Yılında Ekonomi

ALAN YATIRIM HAFTALIK TEKNİK BÜLTEN

ÖZELLEŞTİRME MEVZUATININ TAŞINMAZ MÜLKİYETİ AÇISINDAN İRDELENMESİ

İKTİSADİ KRİZLER- IMF POLİTİKALARI İLİŞKİSİ VE FINANCE AND DEVELOPMENT DERGİSİNDEKİ YANSIMALARI

ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ GİRİŞİMLERİ VE HAPSEDİLEN ALAN ULUSLARARASI TAHKİM SORUNU. kavuran kara para sahiplerinin gözünde Türkiye'nin müstesna bir yeri

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN İZMİR DOKUZ EYLÜL ROTARY KULÜBÜ TOPLANTISI KONUŞMASI

YÖNETİM KURULU BAŞKANI TUNCAY ÖZİLHAN IN 5. SİAD ZİRVESİ KONUŞMASI

1. MERMER. Mermerin bilimsel ve ticari olmak üzere iki ayrõ tanõmõ bulunmaktadõr.

T.M.M.O.B. Türk Mühendis ve Mimar Odalarõ Birliği DEMOKRASİ KRİZİ Öneriler ve Olanaklar 17 Aralõk ANKARA

1994 yõlõnda yaşanan derin bir ekonomik krizin en önemli nedenlerinden

Günlük Bülten. 5 Ağustos Piyasanõn yatay seyretmesini bekliyoruz

Elektronik Ticaret Bülteni mayıs 2007

Daha yeşil bir gelecek için suyun

Türk Telekomünikasyon Sektöründe Reform: Özelleştirme, Düzenleme ve Serbestleşme

27,000 25,000 23,000 21,000 19, TCK daki değişiklikler bugün Meclis te görüşülecek

27,000 25,000 23,000 21,000 19, İngiltere'de genel seçimler.

Almanya daki Türkler Entegrasyon veya Gettolaflma

Makroskop. Haftalõk Ekonomi ve Strateji Raporu. Tencere Dibin Kara, Seninki Benden Kara...

Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü Akreditasyon Üst Kurulu DERS DOSYASI HAZIRLAMA REHBERİ

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI

26 Eylül 34,000 32,000 30,000

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME YE EK ÇOCUKLARIN SİLAHLI ÇATIŞMALARA DAHİL OLMALARI KONUSUNDAKİ SEÇMELİ PROTOKOL

FED FAİZ KARARINDA SÜRPRİZ YAPABİLİR Mİ?...

Transkript:

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖMER SABANCI NIN MERSİN SİAD KONUŞMASI 6 Eylül 2004 Mersin

Mersin ilinin değerli yöneticileri, sevgili Mersinli dostlar, sayõn basõn mensuplarõ TÜSİAD adõna hepinizi saygõyla selamlõyorum. Bugün sizlerle birlikte, yaz sõcaklarõnõn rehavet ortamõndan biraz sõyrõlõp, geçtiğimiz günlerde yaşadõğõmõz bazõ önemli olaylardan hareketle, Türkiye nin gündemini bir gözden geçirmek, yerli yerine oturtmak yararlõ olur düşüncesindeyiz. Geçtiğimiz günlerin önemli gündem maddelerinden biri, kamu reformu çalõşmalarõ çerçevesinde TBMM de kabul edilen dört kanundan üçünün sayõn Cumhurbaşkanõ tarafõndan veto edilmesiydi. Veto gerekçelerinin temelini, bu tasarõlarõn yerel ağõrlõklõ bir devlet modeline geçişi öngörüyor olmasõ ve bu haliyle Anayasa ya aykõrõ düşmesi oluşturuyordu. TÜSİAD õn bu konuda daha önce kamuoyuyla ve hükümetle paylaştõğõ görüşleri burada bir kez daha dile getirmekte yarar görüyorum. TÜSİAD Kamu Reformu tasarõlarõnõn arkasõndaki temel felsefeyi doğru bulmaktadõr. Bu konuda, çeşitli rapor, seminer ve konferanslarla çalõşmaya destek olduk. Ancak, gerek tasarõlarõn kanunlaştõrõlmasõ için izlenen yolu, gerekse sayõn Cumhurbaşkanõ nõn veto gerekçelerinde de bulunan bazõ stratejik konularda hükümetin yaklaşõmõnõ eleştirdik. Özetleyecek olursak, mevcut yönetim sistemini baştan aşağõ yeniden düzenleyen ve onun felsefesini değiştirmeyi öngören bu kapsamda bir reform çalõşmasõnõn, gerekli Anayasa değişiklikleri yapõlmaksõzõn gündeme gelmesini doğru bulmuyoruz. Çünkü, tasarõ ile getirilmek istenen ve bizim de desteklediğimiz yönetim felsefesi, gerçekten de Anayasa daki yönetim felsefesi ile çelişmektedir. Öte yandan, yeni yasalarõn öngördüğü biçimde yeni görevler üstlenecek kurumlar gerektiği gibi hazõrlanmadan, bu kurumlarõn kapasiteleri geliştirilmeden ve bütün bu süreç ayrõntõlõ biçimde planlanmadan, yeni yetki ve sorumluluklarõn dağõtõlmasõ yanlõş olacaktõ ve reformun başarõlõ olmasõ mümkün olmayacaktõ. Bu da çok önemli bir eksiklik olarak tarafõmõzdan dile getirilmişti. Yeterli denetim mekanizmalarõnõn kurulmamõş olmasõ, bir başka eleştiri noktamõzdõ. Bu çapta bir yetki devrinin, aynõ çapta bir denetim mekanizmasõnõ gerekli kõldõğõ aşikardõ ve yasalarda bu eksiklik hemen göze çarpõyordu. Tasarõda eğreti duran, Belediye Başkanlarõ nõn siyasi parti yönetim ve denetim organlarõnda yer almasõnõ engelleyen madde de eleştirdiğimiz noktalar arasõndaydõ.. Bunlarõ dile getirmekteki amacõmõz, biz söylemiştik demek değil. Bu kapsamda ve önemde bir reform tasarõsõ için henüz hala zamanõn tükenmediğini ve bu yöndeki değişikliklerle, daha iyi hazõrlanmõş bir tasarõnõn, kamuoyuna da iyi anlatõlarak gündeme getirilmesinin elzem olduğunu söylemeye çalõşõyoruz. Geçtiğimiz günlerdeki ikinci önemli konusu, yaklaşan AB Türkiye ilerleme raporu ile ilgili basõna sõzan bazõ değerlendirmeler oldu. Bu değerlendirmelerde, yargõ sistemindeki sorunlardan, azõnlõklarõn dini haklarõndan, kadõn haklarõndan, güvenlik güçlerinin insan haklarõ ihlallerinden, ve köye dönüş projesinde ortaya çõkan sorunlardan söz edildi.

Kuşkusuz bunlarõn hiçbiri yeni sorunlar değil. Olumlu uygulama örneklerinin bulunmayõşõ bir yana, Avrupa kamuoyundaki olumsuz Türkiye imajõnõ destekleyen olaylar da işlerimizi zorlaştõrõyor. Kadõna pozitif ayrõmcõlõk yapõlmasõna ilişkin girişimlerin iktidar partisince engellenmesi, töre cinayetleri, yargõ skandallarõ, güvenlik güçlerince yapõlan kötü muamele örneklerinin caydõrõcõ biçimde cezalandõrõlamamasõ, hukuk devleti ilkesini çiğneyen uygulamalar bu alanda bizlere hala eleştiri yöneltilmesine yol açabiliyor. Bu çerçevede kuşkusuz, MGK nun sivil genel sekreterinin görev başlamasõ ve TCK daki değişikliklerin meclis gündemine gelmiş olmasõ olumlu gelişmeler hanesine yazõlmalõdõr. 6 Ekim de açõklanmasõ beklenen ilerleme raporu öncesinde Türkiye nin hiç değilse, hukuk alanõnda bir boşluk bõrakmamasõ gerekmektedir. Hükümetin bu açõdan geniş bir hazõrlõk içinde olduğunu biliyoruz. Yasa değişikliklerinin, arzu ettiğimiz reformlarõn ruhuna zarar verecek sapmalara uğramadan gerçekleşmesi en büyük dileğimizdir. Bu konuda iktidara olduğu kadar muhalefete de büyük sorumluluk düşmektedir. Özellikle Eylül ortasõnda Meclis gündemine gelecek Türk Ceza Kanunu değişiklikleri büyük önem taşõmaktadõr... Gerek eleştiri ve ifade özgürlüğüne getirilen sõnõrlamalarõn ortadan kaldõrõlmasõnõn, gerekse işkence suçlarõna verilen cezalarõn ağõrlaştõrõlmasõnõn, bu konularõn, bir daha geri dönmemek üzere, demokrasi gündemimizden çõkarõlmasõnõ sağlayacağõnõ umuyoruz. Ancak Terörle Mücadele Kanunu nun ifade özgürlüğünü sõnõrlayan eski maddelerini çağrõştõran düzenlemelerin TCK nda da yer almasõ gibi olumsuzluklarõ kaygõyla karşõlõyoruz. Aynõ şekilde kadõn haklarõ konusunda, bir utanç abidesi olan töre cinayetleri ve õrza geçme konularõndaki ceza indirimi ve ceza infazõnõn kaldõrõlmasõ gibi maddelerin, artõk hukuk tarihimize gömüleceğini umuyoruz. 6 yõl önce suç olmaktan çõkarõlmõş bulunan zinanõn yeniden TCK kapsamõna alõnmasõ girişimlerini ise bir geriye gidiş olarak görüyor ve bu konudaki tartõşmalarõ hayretle izliyoruz. Hükümetin ve muhalefetin, kadõn haklarõnõ ilgilendiren konularda, sivil toplum örgütlerine daha fazla kulak vermesi gerektiğine inanõyoruz. Geçtiğimiz günlerin üçüncü önemli gündem maddesi, IMF ile yeni bir stand-by anlaşmasõnõn yapõlacağõnõn ilan edilmesi, uluslararasõ değerlendirme kuruluşlarõnõn Türkiye ile ilgili farklõ değerlendirmeleri ve cari açõk tartõşmalarõnõn yeniden hõz kazanmasõydõ. Ekonomiyi topluca değerlendirirken önce bir noktanõn altõnõ çizmeliyiz: Türkiye ekonomisi, kriz sonrasõ dönemde, ekonominin dengelerinin yeniden tesis edilmesi yönünde yapõlanlar ve bu politikalarõn bir hükümetten ötekine değişmemesi sayesinde, önemli kazanõmlar elde ederek bugünkü noktaya ulaşmõştõr. Burada eksik gördüğümüz husus, hükümetin, elde edilen kazanõmlarõ yapõsal iyileştirmelerle destekleyerek kalõcõ hale getirmek için, çaba sarfetmeye devam edeceği hususunda, net işaretler vermemesidir. Daha açõk söylemek gerekirse, hükümet, ülkeyi bugüne kadar ekonomik istikrarsõzlõklara sürükleyen bazõ alanlarda, cesur düzenlemeler yaparak, istikrarsõzlõk kaynaklarõnõ ortadan kaldõrmayõ henüz başaramamõştõr.

Kapsamlõ bir vergi reformu ile gelir idaresinin yeniden düzenlenmesi, kayõt dõşõ ekonominin tedricen kayõt altõna alõnmasõ sağlanamamõştõr. Sosyal Güvenlik kurumlarõmõz, kanayan büyük bir yara olmaya devam etmektedir. Özelleştirmenin hukuki altyapõsõ bir türlü oturtulamamakta, ekonomiye sağlanacak ek katma değerin değil, satõş fiyatõnõn öne çõktõğõ anlayõş terkedilememekte, uygulamada da yalnõzca kötü örnekler üretilerek, özelleştirmelerin kamu vicdanõnda kalõcõ olarak mahkum edileceği bir ortama doğru hõzla ilerlenmektedir. En çok ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda, yatõrõm ortamõnõn iyileştirilmesi doğrultusunda kayda değer hiçbir adõm atõlamamaktadõr. Bu alanlar, cesur ve radikal düzenlemeler beklemektedir ve bu düzenlemeler olmaksõzõn kazanõmlarõn kalõcõ olmasõ mümkün değildir. Öte yandan, dõş dengede izlemeye başladõğõmõz olumsuzluk, iyi yönetilemediği taktirde, 2005 yõlõnda ekonomik istikrara yönelik ciddi riskler oluşturabilecektir. Henüz finanse edilemez bir seviyeye ulaşmamõş bulunan ancak dikkatle izlenmesi gereken cari açõk, büyümenin hõzlanmasõnõn doğal bir sonucudur. Yükselen petrol fiyatlarõ gibi konjonktürel olumsuzluklarõn da devreye girmesiyle cari açõğõn daha da büyümesi olasõdõr. Bugünkü işsizlik seviyesi ile Türkiye nin büyümenin hõz kazanmasõnõ ve sürdürülebilir bir seviyede istikrara kavuşmasõnõ desteklemekten başka çaresi yoktur. Son altõ ayda cari açõğõ artõran faktörlerin yatõrõm ve ara malõ ithalatõ olduğu dikkate alõnõrsa, tüketimi kõsmaya yönelik polisiye önlemlerin bir yarar getirmeyeceği görülecektir. Türkiye ne zaman hõzlõ büyüme sürecine girse, cari açõk da büyür ve bu açõklarõn finansmanõ sorun yaratõr. Bu eğilim sorunun yapõsal olduğunu bize göstermektedir. Kõsa dönemde dalgalõ kur politikasõ bir fren etkisi yapabilir ama, büyümeye iradi bir fren koymak yerine, orta vadede açõğõ sağlõklõ biçimde finanse etmenin yollarõnõ aramak gerekmektedir. Bu boyutta cari açõklar ancak doğrudan yabancõ sermaye girişi ile finanse edilebilir. Hükümet, ayaklarõ yere sağlam basan bir politika ile bu gidişatõ ülke ekonomisi için bir avantaja çevirebilir. Bunu sağlamak için hepsi birbirinden önemli dört sağlam dayanağa ihtiyacõmõz var: 1) IMF anlaşmasõ mali piyasalara güven verecektir. Cari açõğõn finansmanõnda güven faktörü birinci derecede önemlidir. 2) Siyasi güven ve istikrar ortamõ hassas dengelerden kaynaklanan olumsuz beklentileri en aza indirecektir. Beklenti yönetimi, başarõnõn önemli koşullarõndandõr. 3) AB ile müzakerelerin başlamasõ, ya da bu doğrultuda çok açõk bir kararõn açõklanmasõ, ekonominin geleceği açõsõndan ciddi olumlu beklentiler yaratacaktõr. 4) Yatõrõm ortamõnõn iyileştirilmesi ekonomik büyümenin nihai amacõna yani istihdam ve refah artõşõna ulaşmak için en kritik faktör olarak önümüzde durmaktadõr. Özellikle yatõrõm ortamõnõn iyileştirilmesinin cari açõklarõn sağlõklõ finansmanõ için doğrudan yabancõ sermaye girişini hõzlandõrmak açõsõndan olduğu kadar, ülkemizin kanayan yarasõ işsizliğe bir çözüm üretilmesi açõsõndan da büyük önem taşõdõğõnõn bir kez daha altõnõ çizmek istiyorum.

İş dünyasõ olarak tecrübemiz göstermektedir ki, yatõrõmlar ve sermaye hareketleri üzerindeki en olumsuz etkiyi uygulanan politikalardaki belirsizlikler yaratmaktadõr. Yatõrõm ortamõnõn iyileştirilmesi için kurulmuş olan Yatõrõm Ortamõnõ İyileştirme Koordinasyon Kurulu, özel sektör, bürokrasi ve siyasi irade sacayaklarõna bina edilmiş yapõsõ ile gerekli uygun zemini sağlamaktadõr. Yapõlmasõ gereken bu kurulu verimli şekilde çalõştõrmak ve hõzlõ sonuç almayõ sağlamaktõr. Değerli konuklar, Hepimiz, yõllardõr öyle sorunlarõn altõnda ezildik ki, hükümetlerin ve kamu görevlilerinin olağan görevlerini yerine getirmelerini bir erdem saymaya başladõk. Özlediğimiz günlere kavuşmak istiyorsak başarõnõn tarifini değiştirmek zorundayõz. Başarõyõ, artõk, kriz çõkarmadan ekonominin yönetilmesi ile sõnõrlõ biçimde tarif etmekle yetinmemiz mümkün değil. Bize göre başarõ, yõllarõn kemikleşmiş sorunlarõna neşter vurulmasõ, sorun kaynaklarõnõ kurutarak, kalõcõ bir değişimin egemen kõlõnmasõdõr. Başarõya götüren yolu katedebilmek için, akõlcõlõğõ elden bõrakmadan, radikal değişimler yaratacak cesur adõmlar atabilmek gerekir. Hepinizi bir kez daha saygõyla selamlõyorum.