Analiz No: 2015-2 Ocak 2015. Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği. Cemalettin TAŞKEN. Analiz

Benzer belgeler
Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

Kuzey Kore ile Ortadoğu da komşu olmak

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Kuzey Kore'nin yeni füzesi ABD'ye ulaşabilir mi? Uzmanlara göre Kuzey Kore'nin denemeleri Batı açısından kaygı verici

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

Haftalık Gelişmeler

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Son 5 yıldır Orta Doğu pazarında %48 gibi bir Pazar kaybı yaşayan Türkiye, bu pazarı tekrar kazanabileceği değerlendirilmektedir.

Devrim Öncesinde Yemen

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

Araştırma Notu 15/179

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

Ortadoğu. pençesinde...

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

2014 YILI NİSAN AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Dış Ticaret Verileri Bülteni

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

İran-Kuzey Kore Savunma Sanayii ve Nükleer Teknoloji İşbirliği

İhtiyar casus RC-135 iz peşinde

Türkiye nin İnşaat Demiri Üretim ve İhracatındaki Rekabet Gücü. Dr. Veysel Yayan Genel Sekreter Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği

ABD'nin Fransa'ya Reaper İnsansız Uçak Satışı ve Türkiye'nin Durumu 1

Dünyada Enerji Görünümü

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

MADEN SEKTÖRÜ DOĞAL TAŞ RAPORU. Türk doğaltaş üreticilerinin uluslararası pazardaki rekabet gücünü arttırmaktır.

MİLLİ GURURU. Türkiye nin. YILMAZ: 2023 TE HEDEFİMİZ 25 MİlYAr DOlAr İHrAcAT YAPMAK

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

CEZAYİR ÜLKE RAPORU

AVİM Yorum No: 2015 / 112 Eylül 2015

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü Ulusal Kümelenme Stratejileri Literatür Araştırması Raporu

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Türk ve Alman Bak fl Aç s ndan ran daki Geliflimin Güvenlik Politikas Boyutlar

KAYNAK MAKİNELERİ SEKTÖRÜ NOTU

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

İktisat Tarihi

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

2004 yılında 929 milyon Dolar olan değerli maden ve mücevherat ihracatımız, %62 artışla 2008 yılı sonunda 1.5 milyar Dolara ulaşmıştır.

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu

ABD bombardıman uçakları neden Kuzey Kore'nin hedefinde?

Aylık Dış Ticaret Analizi

Dış Ticaret Verileri Bülteni

HİDROLİK PNÖMATİK SEKTÖRÜ NOTU

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Şubat Ayı İhracat Bilgi Notu

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

49 yıl önce Ay a ilk adımla başlayan uzay yolculuğu /// ABD RUSYA SAVAŞI

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

Dış Ticaret Verileri Bülteni

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

EURUSD. Destekler; Dirençler;

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

Bebek Hazır Giyim Sektörü Dış Ticaret İstatistikleri Raporu

Aylık Dış Ticaret Analizi

DİASPORA - 13 Mayıs

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

BASIN BİLDİRİSİ. RS : GMD.PG / Nisan 2015 KONU : Roketsan Basın Bildirisi ATIŞ VE TEST DEĞERLENDİRME MERKEZİ AÇILDI

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

S-400 Hava Savunma Sistemi. Bilgi Notu AR-GE BAŞKANLIĞI

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Ağustos Ayı İhracat Bilgi Notu

İran ın Nükleer Emelleri: Bombaya Giden Iki Yol, Barışa Giden Diğer Yol. Büyükelçi Gregory L. Schulte nin Açıklamaları

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

2012 YILI AĞUSTOS AYINDA HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI HAZİRAN AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

2014 YILI TEMMUZ AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2018 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

KONYA DIŞ TİCARET BÜLTENİ

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2017 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

ABD Suriye Rejimi'nin hava üssünü vurdu

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Transkript:

Analiz Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği Cemalettin TAŞKEN Analiz No: 2015-2 Ocak 2015

Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği Cemalettin Taşken Ankara Ocak 2015

Copyright 2015 Ankara Strateji Enstitüsü Tüm Hakları Saklıdır. Birinci Baskı Kütüphane Katalog Bilgileri Cemalettin TAŞKEN, Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği Ankara Strateji Enstitüsü Yayınları Tasarım&Baskı: Karınca Ajans Yayıncılık Matbaacılık Dr. Mediha Eldem Sokak No: 56/1 Kızılay/ANKARA Tel: (0312) 431 54 83 Faks: (0312) 431 54 84 www.karincayayinlari.net - karinca@karincayayinlari.net Ankara Strateji Enstitüsü Gençlik Cad. Ordular Sok. No: 25 Anıttepe 06580 ANKARA/TÜRKİYE Tel: (0312) 213 84 44 Faks: (0312) 213 84 34 info@ankarastrateji.org

içindekiler 7 Giriş...V Uluslararası Tecrİde Karşı Kuzey Kore - İran İşbİrlİğİ Kuzey Kore-İran Ortak Paydası...7 Tahran-Pyongyang Yakınlaşmasının Tarihi Seyri...8 İran Devrimi ve İlk Diplomatik Temas...10 Yaptırımlar Altında Ekonomik İlişkiler...12 Savunma ve Askeri İşbirliği...15 Tahran-Pyongyang Nükleer Ortaklığı...19 Rusya ve Çin Gölgesinde Kuzey Kore-İran-Suriye Üçgeni...21 Sonuç...25 III

giriş GİRİŞ Kuzey Kore ve İran, benimsedikleri aykırı tavırları ve yönetim anlayışları nedeniyle küresel güçler tarafından ekonomik ve siyasi baskıya maruz kalmalarına rağmen idealize ettikleri direniş fikrini ayakta tutmayı başaran iki devlet. Nükleer silah girişimleri ve yaptıkları nükleer silah denemeleriyle Batı yı sürekli bir kaygıya itmişlerdir. Bu kaygı sonucu ABD nin başını çektiği Batı bloğu, bu süreçte İran ve Kuzey Kore ye kapsamlı ekonomik ve siyasi yaptırım uygulamış, yaptırımlar sonucu her iki ülkede yaşananlar ve iki ülke üzerindeki uluslararası tecrit, direnişin sembolü fikrini yaşattığını iddia eden bu iki rejimi işbirliğine sevketmişir. İki ülkenin işbirliği içinde çalıştığına dair Batı nın ciddi kanıtları ve bu kanıtların meydana getirdiği endişeler bulunmaktadır. Söz konusu endişelerin tarihsel arka planına baktığımızda her iki ülkenin de Batı ile ilişkilerinde birbirinden farklı ideolojik ve politik seyri olsa bile özellikle 1980 li yıllardan itibaren Batı ya karşı güçlü bir işbirliği mevcuttur. The Korean War kitabının yazarı Hugh Deane, Batı ile Kuzey Kore zıtlığının tarihsel arka planını ve söylemsel düşmanlıktaki anlayış farklılığını şu şekilde özetlemektedir; Anaakım tarih anlatısında Kore Savaşı nın başlangıcı olarak 1950 yılı işaret edilir. Fakat Hugh Deane bu savaşı anlattığı kitabına Kore Savaşı, 1945 1953 (The Korean War, 1945 1953) adını verdi. Deane in kitabının hemen başında alıntıladığı Cumings in dediği gibi Amerikalılara göre savaş 1950 de ani bir gök gürültüsü ile başladı. Korelilere göre savaş 1945 yılında, Amerikalıların geldiği ve henüz kurulmuş yerel hükümeti baskı altına aldığı yıl başladı. 1 Kuzey Kore nin aksine, Batı-İran stratejik ve politik çıkarlarının birbirine uymadığı dönem, daha sonraki tarihe yani 1979 yılındaki İran Devrimi nden sonraki sürece denk gelmektedir. 1950 li yıllardan 1979 V

Ankara Strateji Enstitüsü, Analiz No: 15-02 yılındaki Devrim e kadar Batı nın Ortadoğu daki en iyi müttefiklerinden birisi olan İran da, 1970 li yıllarda İran toplumunda kendisini iyiyden iyiye hissettirem halk hareketlenmeleri, 1979 yılında yaşanan köklü ideolojik değişimle yerini bambaşka bir yönetim anlayışı ve farklı bir dış politika söylemine bırakmıştır. City University of New York bünyesindeki Baruch College and Graduate Centre da tarih profesörü olan Ervand Abrahamian, İran ın 20. yüzyıldaki köklü değişimini; İran 20. yüzyıla öküz ve kara sabanla girdi. Yüzyıldan çıkarken çelik fabrikaları, dünyada en çok sayıda trafik kazasının yaşandığı ülkelerden biri olma ünü ve pek çoklarını dehşete düşüren bir nükleer programı vardı. 2 şeklinde tasvir etmektedir. Söz konusu çalışmada, uluslararası tecride karşı İran-Kuzey Kore işbirliğinin tarihi geçmişi incelenecek, Batı tarafından uygulanan yaptırımlar sonucu her iki ülkenin almış olduğu pozisyon değerlendirilerek küresel ve bölgesel gelişmelerin ikili ilişkilere yansımaları irdelenecektir. VI

I. Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği Kuzey Kore-İran Ortak Paydası 2013 yılında Kuzey Kore nin yapmış olduğu bir nükleer denemeyi dünya kamuoyuna duyurması sonucu Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry nin konuyla ilgili açıklaması, İran ve Kuzey Kore arasındaki bu işbirliğinin Batı tarafından ciddiyet ve kaygıyla takip edildiğinin bir işaretidir. Söz konusu olayda Kerry nin: Bu sadece nükleer silahların yayılmasıyla ilgili değil. İran la da ilgili. Çünkü bunlar birbiriyle ilişkili. 3 açıklaması, Batı nın iki ülkenin işbirliğine karşı yaklaşımını gözler önüne sermektedir. Tahran ve Pyongyang arasındaki işbirliği, 1979 yılındaki İran Devrimi nden hemen sonra şekillenmeye başlamış, İran ve Irak arasında sekiz yıl sürecek savaşın başladığı 1980 den itibaren özellikle savunma sanayi alanında kapsamlı bir işbirliği ortaya çıkmıştır. İki ülkenin nükleer teknoloji alanında işbirliğine gidiş süreci ise Birleşmiş Milletler in (BM) İran ın nükleer programına yönelik başlattığı yaptırımlarla ortaya çıkmıştır. Nükleer silaha sahip olma çalışmalarını daha önceleri başlatan ve bu konuda bir çok kez başarılı denemeler yapan Kuzey Kore, 1979 İran Devrimi sonrası Mollaların, politika değiştirerek tekrar nükleer silaha yönelmesi sonucu başlatılan İran ın nükleer programını desteklemiştir. Genel kanaate göre Kuzey Kore nin nükleer konuda İran ı desteklemesindeki en önemli ve temel neden, Tahran ın ABD ve İsrail karşıtlığına dayalı geliştirdiği dış politika argümanıdır. Aynı zamanda İran ın sahip olduğu ama yaptırımların bir sonucu olarak alt yapı yetersizliği nedeniyle tam kapasite kullanamadığı yer altı zenginliklik kaynakları ve ekonomik potansiyeli Kuzey Kore nin ilgisini çekmiş, Pyongyang, kendisine yönelik Batı tehdidine, Tahran gibi Tahran ve Pyongyang arasındaki işbirliği, 1979 yılındaki İran Devrimi nden hemen sonra şekillenmeye başlamış, İran ve Irak arasında sekiz yıl sürecek savaşın başladığı 1980 den itibaren özellikle savunma sanayi alanında kapsamlı bir işbirliği ortaya çıkmıştır. 7

Ankara Strateji Enstitüsü, Analiz No: 15-02 Dikkat çekilmesi gereken diğer bir önemli nokta ise her iki ülkenin de coğrafi, ideolojik veya herhangi bir soy yakınlığı olmamasına rağmen kendi rejimlerini idame ettirme ve nükleer programları nedeniyle kendilerine uygulanan yaptırımları delme gayretleri, bu iki ülkeyi birbirine yakınlaştıran ortak paydadır. İran ın bu stratejik yalnızlığıyla birlikte Batı nın İran la yakınlaşma amacıyla zaman zaman uyguladığı stratejiler beklenen başarıyı sağlayamamış ve İran ın güvenlik temelli politikalarının güçlenmesine sebep olmuştur. potansiyel sahibi bir ortakla direnebileceğini düşünmüştür. Bu hususta dikkat çekilmesi gereken diğer bir önemli nokta ise her iki ülkenin de coğrafi, ideolojik veya herhangi bir soy yakınlığı olmamasına rağmen kendi rejimlerini idame ettirme ve nükleer programları nedeniyle kendilerine uygulanan yaptırımları delme gayretleri, bu iki ülkeyi birbirine yakınlaştıran ortak paydadır. Yaşanan gelişmelerle birlikte hem Kuzey Kore hem de İran ın yaşadığı değişimler, iki ülkeyi de Batı karşıtlığı söyleminde buluşturmuştur. Söz konusu söylem ve Rusya-Çin çizgisi, Kuzey Kore ve İran ı söylemsel ortaklığın yanı sıra askeri, nükleer ve ekonomik anlamda da işbirliğine sevketmiştir. Tahran-Pyongyang Yakınlaşmasının Tarihi Seyri 1979 yılında Pehlevi hanedanlığına son vererek teokratik bir yönetim anlayışı benimseyen İran, devrimden sonra dış politikada Batı karşıtlığı söylemi üzerinden radikal bir duruş benimsemiş ve yalnızlaşma sürecine girmiştir. 1979 Devrimi nden sonraki süreçte Tahran, ABD ile resmi bağını koparmakla kalmamış, ABD bloğunda yer alan Avrupalı devletlerle de yakın ilişkilerine mesafe koymuştur. İran ın bu süreçteki yalnızlığı, başta ABD olmak üzere Batı nın İran ı topyekün bir baskı altında tutarak uluslararası sistemden tecrit etmeye yönelik politikalarıyla en üst seviyeye çıkmıştır. İran ın bu stratejik yalnızlığıyla birlikte Batı nın İran la yakınlaşma amacıyla zaman zaman uyguladığı stratejiler beklenen başarıyı sağlayamamış ve İran ın güvenlik temelli politikalarının güçlenmesine sebep olmuştur. Uluslararası sistemden tecrid edilen bir diğer ülke Kuzey Kore nin durumuna baktığımızda ülkeye uygulanan baskının daha eskilere dayandığı görülür. İkinci Dünya Savaşı nın ardından Japonya nın Kore Yarımadası ndaki hakimiyeti sona ermiştir. Bu süreçle birlikte başlayan Soğuk Savaş ın etkisiyle Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye bölünen yarımadanın, güneyinin ABD, kuzeyinin ise Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesi sonucu ideolojik olarak iki farklı Kore Devleti ortaya çıkmıştır. 1945 yılında Japonların çekilmesinin ardından Kuzey Kore de Sovyetler Birliği yanlısı komünist bir hükümet kuruldu. 1948 yılında Kim II-sung tarafından kurulan ve 195o de bağımsızlığını ilan eden Kuzey Kore, Soğuk Savaş döneminde Sovyet yanlısı bloğun tarafında yer alarak ABD ile ilişkilerini sınırlandırmış, daha sonra da Batı tarafından tehdit unsuru olarak değerlendirilmiştir. 4 8

Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği Bu tarihten sonra özellikle Güney Kore ve Japonya ya karşı Çin için her zaman bir tampon bölge vazifesi gören Kuzey Kore, uygulanan yaptırımlar ve uluslararası sistemden dışlanması sonucu Çin e bağımlı hale geldi. 2003 yılına gelindiğinde ise Kuzey Kore nin Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme (Non-Proliferation Treaty) Anlaşması ndan (NPT) 5 çekilmesi üzerine Pyongyang ı nükleer kaabiliyetten varzgeçirme adına Altı Ülke Görüşmeleri veya Altı Taraflı Görüşmeler (Six Nations Talks) 6 diye bilinen süreç başlatıldı. Çin in de görüşme sürecine katkısıyla bazı kesin olmayan sonuçlara varılsa da yapılan görüşmeler Kuzey Kore ye sadece önemli politik çıkarlar sağladığı düşünülebilir zira, özellikle Ortadoğu da yaşanan son gelişmeler nedeniyle ABD nin bu bölgeye yoğunlaşma gayretleri, Kuzey Kore yi Güney Kore ve diğer komşu devletleri tehdit etme ve savaş söylemlerini kullanma konusunda cesaretlendirebilir. Kore yarımadasında olası bir savaş, Kuzey in Güney i kısa dönemde işgal etme niyetine uygun konvansiyonel bir savaş senaryosuyla ile başlayacak ancak, nükleer silah kullanımının kaçınılmaz olduğu bir savaş söz konusu olduğu bir çatışma alanına dönüşecektir. Nuclear Nightmare olarak anılan ve istenmeyen senaryo da Kuzey Kore nin, kullanmış olduğu tehditkar üslupta ne kadar ciddi olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Her iki ülkenin de yönetim anlayışına bakıldığında totaliter özellikler taşıyan rejimin akıbeti iki ülke için de temel öncelik olarak öne çıktığı görülmektedir. Tarihi tecrübelerinin de etkisiyle İran ve Kuzey Kore, dış politikasında ulusal güvenliğini ön planda tutmakta ve ulusal prestijini öncelemektedir. 7 İran, devrim sonrası süreçte algıladığı tehditlere karşı kimliksel Şiilik dinamiği ile Velayet-i Fakih 8 doktrinini benimsemiştir. Kuzey Kore ise Songun yani önce ordu olarak adlandırılan politika temelinde komünist bir rejime sahiptir. Kuzey Kore nin kurucu, lideri olan Kim Il-sung tarafından 1980 li yıllarda geliştirilmiş olan bu politika Juche İdeali 9 ne dayanmaktadır. Songun politikası çerçevesinde ordunun, iç ve dış politikanın belirlenmesi ve uygulanmasında önemli rolü bulunmaktadır. 10 Ayrıca Kuzey Kore rejimi, Bitmemiş Devrim ilkesi ile içerideki rakiplerini caydırmakta, iç sorunları dış faktörlere bağlama stratejisi uygulamaktadır. 11 İran ve Kuzey Kore yönetimi, totaliter rejimlerini muhafaza edilebilmek için uzun vadede nükleer silah teknolojisini elinde bulunduran ülkeler seviyesine gelmeyi hedeflemektedir. İran, Şii coğrafya üzerinde kendi nüfuzunu arttırmaya atıf yapan Şii Hilali 12 söylemine dayalı konumunu korumayı hedeflerken, Kuzey Kore de Batı ile mücadele edebilmek ve güvenliğini sağlama almak için nükleer silaha sahip olmayı istemektedir. Bu Her iki ülkenin de yönetim anlayışına bakıldığında totaliter özellikler taşıyan rejimin akıbeti iki ülke için de temel öncelik olarak öne çıktığı görülmektedir. Tarihi tecrübelerinin de etkisiyle İran ve Kuzey Kore, dış politikasında ulusal güvenliğini ön planda tutmakta ve ulusal prestijini öncelemektedir. 9

Ankara Strateji Enstitüsü, Analiz No: 15-02 1979 İran Devrimi ne kadar geçen süre içerisinde de herhangi bir Ortadoğu ülkesiyle ikili teması bulunmayan Pyongyang yönetiminin, devrim sonrası yeni İran yönetiminin geliştirdiği Batı ve İsrail karşıtlığı söylemiyle birlikte Kuzey Kore ve İran ilişkilerinin de başladığını söylemek mümkündür. çerçevede hem Tahran hem de Pyongyang dış politikasında ülkelerinin işgal edilme kaygısının getirmiş olduğu varlığını devamlı tehdit altında algılama, etrafının düşmanlar tarafından sürekli çevrili olduğunu düşünme, kendini güvensiz, yalnız ve istikrarsız hissetme, toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına vurgu yapma stratejisinin süreklilik teşkil ettiği söylenebilir. Tüm bu sebeplerden ötürü İran ve Kuzey Kore nin iç ve dış politikasındaki benzerliklerin yalnızlaşan iki devleti hem politik hem de söylem olarak birbirine yakınlaştırdığını ve işbirliğine yönelttiğini söylemek mümkündür. 13 İran Devrimi ve İlk Diplomatik Temas 1950 li yıllardan itibaren Sovyetler Birliği kontrolünde Batı karşıtı bir söylem geliştiren Kuzey Kore, bu süre zarfında birçok devletle diplomatik ilişki kuramamıştır. 1979 İran Devrimi ne kadar geçen süre içerisinde de herhangi bir Ortadoğu ülkesiyle ikili teması bulunmayan Pyongyang yönetiminin, devrim sonrası yeni İran yönetiminin geliştirdiği Batı ve İsrail karşıtlığı söylemiyle birlikte Kuzey Kore ve İran ilişkilerinin de başladığını söylemek mümkündür. 1980 yılında Saddam Hüseyin in İran a saldırması sonucu başlayan ve sekiz yıl devam eden Irak-İran Savaşı sırasında (1980-88) Kuzey Kore yönetiminin İran a diplomatik ve askeri yönden destek vermesi, ikili ilişkilerin seyrini değiştirmiş ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin geleceğini belirlemiştir. İki ülke arasında 1990 lı yıllarda devam eden diplomatik ilişkiler 2000 li yıllarda Batı nın her iki ülke üzerinde arttırdığı yaptırımlar sonucu Tahran-Pyongyang yakınlaşması belirgin biçimde gelişme kaydetmiştir. Kuzey Kore heyetinin 2007 yılındaki Tahran ziyaretinde 14 ekonomik, askeri ve kültürel ilişkiler başta olmak üzere birçok alanda işbirliğine gidilmesi konusunda anlaşma sağlanmıştır. 2008 yılında İranlı yetkililerin Pyongyang ziyaretinde 15 ise iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin bir üst seviyeye çıkarılması ve uluslararası toplantılarda özellikle uranyum zenginleştirme 16 ve Batı-İsrail karşıtlığı söylemi konusunda her iki ülkenin de birbirlerini desteklemesi yönünde karar alınmıştır. Artan işbirliği neticesinde 2009 yılında Kuzey Kore de düzenlenen İran Kültür Haftası etkinliklerinde İranlı diplomatlar, Pyongyang daki iki ülkenin ortak değerlerine ve politikalarına vurgu yapmış ve Kuzey Kore toplumunun Farsçaya ve İran kültürüne olan ilgiyi arttırmaya çalışmıştır. 17 2005 yılından sonra Kuzey Kore ve Batı arasında yaşanan uluslararası bir kriz, Tahran- Pyongyang yakınlaşmasını gözler önüne sermiştir. Buna göre Kuzey Kore, 2006 ve 2009 yıllarındaki denemelerinden sonra 12 Şubat 2013 tarihinde üçüncü nükleer denemesini gerçekleştirmiştir. 2006 ve 2009 daki dene- 10

Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği meler, Pyongyang ın nükleer denemeler ve balistik füze geliştirme programına hız vereceğini işaret etmiştir. Üçüncü nükleer denemeden sonra Kuzey Kore nin niyetlerinin belirsiz ve ölçülmez olması, başta ABD olmak üzere Batı dünyasını ciddi anlamda kaygılandırmıştır. Kuzey Kore nin nükleer denemelerini cezalandırmak için 7 Mart 2013 tarihinde BM Güvenlik Konseyi oturumunda yaptırımların genişletilmesi kararının oy birliği ile kabul edilmesinin ardından 9 Mart 2013 tarihinde Pyongyang, BM nin kararlarını tanımadığını ilan etmiştir. 18 Yaşanan bu uluslararası gerginliğin ardından İran, tavrını Kuzey Kore den yana koymuş, ABD, yaşanan gerginlik karşısında Kozey Kore ye yönelik daha sert tedbirler almanın yollarını aramıştır. 19 Resmi olarak 4 Ağustos 2013 tarihinde makamı teslim alan İran ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani nin Tahran daki yemin törenine Kuzey Kore den üst düzey bir heyet de katılmıştır. 20 Ziyaret sırasında iki ülke, başta nükleer program ve uzun menzilli füze teknolojisi olmak üzere askeri, ekonomik ve kültürel işbirliğini daha da ilerletme konusunda mutabakat sağlamıştır. 21 Anlaşma sonrası Tahran ve Pyongyang ikili ilişkileri daha ileri bir aşamaya taşımak için karşılıklı adımlar atmaya ve işbirliğini geliştirmeye devam etmiştir. Son olarak 2013 yılının Ekim ayında Tahran ı ziyaret eden Kuzey Kore dostluk heyeti İran a nükleer teknoloji konusunda destek vermeye devam edeceklerini vurgulamışlardır. 22 İki ülkenin nükleer politikasındaki benzerlik ve Batı karşıtı söylemlere karşı birbirlerine duyduğu yakınlık, İranlı ve Kuzey Koreli yetkililerin açıklamalarına da yansımıştır. Kuzey Kore nin Tahran Büyükelçisi, İran ın nükleer programının sonuna kadar arkasında olduklarını ve İran ın bölgedeki faaliyetlerini desteklediklerini açıklamıştır. 23 İranlı sivil toplum örgütleri ve düşünce kuruluşları, İran-Kuzey Kore ilişkileri konusunda ortak bir yaklaşım geliştirmektedir. İran da bölgeyle ilgilenen uzmanlara göre, İran ve Kuzey Kore, doğal müttefiklerdir ve birçok alanda işbirliğine devam etmelidir. Nükleer program, enerji ve Suriye meselesi iki ülkenin bağlarını güçlendirme konusunda en çok işbirliği yapılması gereken kalemlerin başında gelmektedir 24. Ayrıca İran basını İsrail in, Pyongyang-Washington arasındaki söylemsel gerginliğin yanı sıra Kuzey Kore yle İran ın nükleer faaliyetlerindeki benzerlikten faydalanarak Batı yı Tahran ve Pyongyang a karşı kışkırttığına dair iddaların yer aldığı yazılar dikkat çekmektedir. 25 Diğer taraftan İran basını Kuzey Kore yi ele alırken daha çok Kuzey Kore nin olumlu yönlerinin ve özellikle sosyal hayattaki işbirliğinin altını çizmektedir. 26 Medyanın ilgi duyduğu konular arasında Kuzey Kore nin İran a Kuzey Kore nin nükleer denemelerini cezalandırmak için 7 Mart 2013 tarihinde BM Güvenlik Konseyi oturumunda yaptırımların genişletilmesi kararının oy birliği ile kabul edilmesinin ardından 9 Mart 2013 tarihinde Pyongyang, BM nin kararlarını tanımadığını ilan etmiştir. 11

Ankara Strateji Enstitüsü, Analiz No: 15-02 Ruhani nin göreve geldiği 2013 yılından itibaren Batı ile yeni bir sayfa açan İran, bu süreçte biraz rahatlamış görünse de Kuzey Kore Batı karşıtı söylemlerinin sertleştirerek devam ettirmektedir. Son dönemde yaşanan tutum farklılığına rağmen Tahran ve Pyongyang yönetimi ikili ilişkilerde dikkatli ve ihtiyatlı davranmaktadırlar. verdiği gizli askeri teknoloji desteği, iki ülkenin Batı ya bakış açısındaki benzerlik, nükleer programlar ve Suriye politikasındaki fikir birliği öne çıkmaktadır. 27 Kuzey Kore ile gelişen ilişkiler konusunda İran yönetiminin ve diplomatlarının olumlu demeçlerinin yanı sıra muhafazakar kesimin desteklediği köşe yazarlarının görüş ve makaleleri de İran basınında sıkça yer almaktadır. 28 İran basınındaki muhafazakar görüşün aksine muhalif kanada bakıldığında ise Kuzey Kore deki olumsuz hava ve kötü gidişatın, İran a zarar verdiğine ve Tahran ın nükleer programına olumsuz etkilediğine dair köşe yazıları da mevcuttur. 29 Tüm bu işbirliği girişimleriyle beraber, Bağlantısızlar Hareketi 30 üyesi iki ülke, son olarak BM tarafından hazırlanan Uluslararası Silah Ticareti Antlaşması nı engelleme noktasında fikir birliğine varmıştır. 31 Yaptırımlar Altında Ekonomik İlişkiler Tartışmalı nükleer programları yüzünden uzun yıllardan beri Batı nın uygulamış olduğu ekonomik ve siyasi ambargolarla mücadele etmek zorunda olan Tahran ve Pyongyang yönetimi, ekonomik bir buhran dönemi yaşamaktadır. Ruhani nin göreve geldiği 2013 yılından itibaren Batı ile yeni bir sayfa açan İran, bu süreçte biraz rahatlamış görünse de Kuzey Kore Batı karşıtı söylemlerinin sertleştirerek devam ettirmektedir. Son dönemde yaşanan tutum farklılığına rağmen Tahran ve Pyongyang yönetimi ikili ilişkilerde dikkatli ve ihtiyatlı davranmaktadırlar. Son derece hassas bir zemin üzerinde devam eden ikili ilişkilerin geçmişi 1980 li yıllara dayanmaktadır. 1980 sonrası başlayan İran-Irak savaşı esnasında İran a askeri ve mühimmat desteğinde bulunduğu bilinen Kuzey Kore, 1990 lı yıllara gelindiğinde ise İran a balistik füze ve füze teknolojileri ile ilgili ihracat desteğini hızlandırmıştır. 32 İran a Scud-B ve Nodong 33 balistik füzeleri satan Kuzey Kore yönetimi, İran ın Şahab-3 adlı balistik füzesinin de altyapısını oluşturmuştur 34. Bunun yanı sıra iki ülke başta petrol ve doğalgaz olmak üzere enerji alanında da bir dizi ortak proje yürütmeye devam etmektedir. 2000 li yılların ortalarından itibaren İran a yönelik yaptırımların etkisini azaltmak ve yaptırımların aşılması konusunda Kuzey Kore, Çin ile birlikte hareket ederek önemli bir rol oynamıştır 35. Bütün bu gelişmelerle birlikte İran tarafından, nükleer işbirliğinden sonra petrol ihracı için de Kuzey Kore ile sürekli irtibatta olmak istedikleri yönünde açıklamalar gelmiştir. Ayrıca her iki taraftan da yapılan açıklamalara göre ekonomik işbirliğinin artarak devam edeceği vurgulanmıştır. 36 12

Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği Dış dünyaya kapalı bir ekonomik sisteme sahip olan Kuzey Kore nin önemli madenler ve zengin mineral kaynakları bulunmasına rağmen, temel gıda maddeleri başta olmak üzere günlük yaşamı dahi idame ettiremeyecek bir çöküş yaşamakta ve uluslararası yardımlarla ayakta kalmaya çalışmaktadır. Sovyetler Birliği nin çöküşü ve Doğu bloğunun dağılmasıyla Kuzey Kore en önemli ticaret ortaklarını kaybetmiş ve dış ticarette büyük bir gerileme yaşamıştır. 37 Özellikle, 1998-99 yılları arasındaki yaşanan kıtlık sırasında dış ticaret 1990 yılına kıyasla neredeyse yarı yarıya azalarak ülke tarihindeki en düşük seviyesini görmüştür 38. 2000 yılına gelindiğinde ise dış ticarette bir nebze de olsa canlanma yaşanmıştır. İthalat ve ihracatının büyük bir bölümünü Çin ve Rusya ile yapan Kuzey Kore nin 2012 yılındaki ihracatı yaklaşık 5 milyar dolar, ithalatı ise 4 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. 39 Ekonomisi dış yardıma muhtaç olan Kuzey Kore, temel gıda ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorluk çekmekte ve ülkede her üç kişiden birinde yetersiz beslenme görülmektedir 40. Bu tür yetersiz beslenme sonucu 1990 lı yılların başında iki milyon çoçuğun hayatını kaybettiği ülkede, çoçukların beşte biri normal kilosunun altındadır. BM in özellikle çocuklara yönelik başlatmış olduğu yardım kampanyaları günümüzde de devam etmektedir. CIA nin 2014 tahminlerine göre yaklaşık 25 milyonluk nüfusa sahip olan ve silah altında yaklaşık 1 milyondan fazla askeri bulunan Kuzey Kore, 2013 itibariyle 9.500.000 aktif, milis ve yedek personeli ile dünyanın en büyük askeri organizasyonuna sahiptir. Kuzey Kore ordusu 1.21 milyon aktif askeriyle dünyanın en büyük dördüncü ordusunu oluşturmaktadır. Nüfusun %40 ı askeri personel olan Kuzey Kore, nüfusa göre asker sayısı oranıyla dünyanın en askerileşmiş ülkesi konumundadır. Yukarıda verilen askeri rakamlar, Kuzey Kore ekonomisinin neden gelişim gösteremediğinin anlaşılması açısından önem arz etmektedir. 41 Kuzey Kore ekonomisi gibi İran ekonomisi de yaptırımlar nedeniyle buhranlı bir dönem yaşamaktadır. İran a uygulanan ekonomik yaptırımlar, her ne kadar Kuzey Kore ye uygulanan yaptırımlara göre yeni olsa da İran ekonomisi de bu süreçte durağanlaşmış hatta küçülmüştür. 42 İran ekonomisinin çıkış kapısı olan Asya ülkeleri de ABD eksenine girdikçe İran, petrolünü satamadığı için ekonomik kayıplar yaşamış ve Güney Kore gibi Batı yanlısı olmakla itham ettiği ülkelere tepki göstermiştir. 43 İran ın mutedil Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de göreve geldikten sonra Kuzey Kore heyeti ile yaptığı görüşmede ikili ilişkilerin gelişmesinin gerekliliğinden bahsetmiş, Pyongyang yönetimiyle ilişkilerinin uzun vadeli olduğunu vurgula- Yaptırımların yanı sıra İran ekonomisini yıpratan diğer bir olumsuz etken ise İran ekonomik sisteminin, tamamen dini bir yapının tahakkümü altında olmasıdır. Ekonomisinin neredeyse tamamı devlet hâkimiyetinde olan Kuzey Kore de olduğu gibi çok sayıdaki bürokratik kurumun ve iktisadi kamu kuruluşlarının varlığı İran ekonomisinin yavaş işleyişini de beraberinde getirmektedir. 13

Ankara Strateji Enstitüsü, Analiz No: 15-02 Devrimden hemen bir yıl sonra Irak ile başlayan savaş, hızlı nüfus artışı karşısında azalan petrol gelirleri, dış politikasının üzerine inşa edildiği Batı karşıtlığı ile gelen uluslararası izolasyon, İran ekonomisinin hızla daralmasına neden olmuştur. mıştır. 44 Yaptırımların yanı sıra İran ekonomisini yıpratan diğer bir olumsuz etken ise İran ekonomisinin, tamamen dini bir yapının tahakkümü altında olmasıdır. Ekonomisinin neredeyse tamamı devlet hâkimiyetinde olan Kuzey Kore de olduğu gibi çok sayıdaki bürokratik kurumun ve iktisadi kamu kuruluşlarının varlığı İran ekonomisinin yavaş işleyişini de beraberinde getirmektedir. İran ekonomisindeki bu hantallığın devrimle birlikte yeni bir boyut kazandığını söylemek mümkündür zira Devrim, İran da yüzyıllardır devam eden monarşiyi sona erdirdiği gibi toplumsal bir kökten dönüşümü de beraberinde getirmiştir. Ancak devrimle birlikte istenilen seviyede bir değişime uğramayan ekonomideki devletçi anlayış, 34 yıl sonra bugün hala İran da sağlam ve dengeli bir ekonomik düzenin tesis edilemeyişinin ardındaki temel sebeptir. Petrole dayalı İran ekonomisi, tıpkı monarşi döneminde olduğu gibi, ancak bu sefer de İslami rejimin koyduğu kurallara göre şekillenmiştir. Devrimden hemen bir yıl sonra Irak ile başlayan savaş, hızlı nüfus artışı karşısında azalan petrol gelirleri, dış politikasının üzerine inşa edildiği Batı karşıtlığı ile gelen uluslararası izolasyon, İran ekonomisinin hızla daralmasına neden olmuştur. 45 İronik bir şekilde, devrim ideolojisinin bir unsuru olan İslami ekonomi, merkezi ekonomiyi, halkçı devleti ve refah düzenini savunan bir siyasi topluluk ile düzensiz bir özel sektörün kendi içindeki çıkarları arasında sıkışıp kalan bir hakem rolünden öteye gidememiştir. Her ne kadar Amerikan mallarının İran pazarına girişi engellenmiş olsa da, ithalata bağımlılığını azaltamayan İran da Almanya, İtalya, Japonya ve Türkiye den birçok ürün pazara hâkim olmuştur. Söz konusu durum, İran Devrimi nin yabancı tahakkümüne karşı yapılan bir devrim özelliği taşıyıp taşımadığı yönünde bir kuşku teşkil etmiştir. 46 Tüm bu olumsuz tabloyla birlikte göreve gelen ve mesaisinin çoğunu ekonomik sıkıntıların aşılması ve nükleer meselenin çözümüne harcayan İran Cumhurbaşkanı Ruhani, petrole olan ekonomik bağımlılıktan kurtulup bütçeye alternatif gelir getirebilecek sanayi sektörünün gerekliliğinden bahsetmiştir. Tahran yönetiminin petrol gerçeğinin İran siyasetindeki etki alanını kısıtlayarak farklı üretim ve gelir alanı oluşturma gayreti, İran ın içinde bulunduğu ekonomik vaziyetin ve bundan sonraki süreçte nasıl bir politika izleyeceğinin ipuçlarını içermektedir. 47 İran ve Kuzey Kore ye uygulanan yaptırımların zamanlamasına dikkat çekmekte fayda vardır. Tahran ve Pyongyang yönetimi, çeşitli dönemlerde siyasi ve ekonomik yaptırımlara maruz kalmıştır. 2006 dan itibaren başlatılan yaptırımlar İran ın tartışmalı nükleer programından kaynaklanmaktadır. İlk etapta İran ın nükleer programı ve balistik füze projelerini sürdürmesini 14

Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği engellemeye yönelik tasarlanan BM yaptırımları, daha sonra İran bankalarının yurtdışı faaliyetlerini ve enerji sektörünü kapsayacak şekilde genişletilmiştir. 48 2006 da BM Güvenlik Konseyi nde kabul edilen 1737 sayılı kararla başlatılan yaptırımlar, 2007 yılında 1747 sayılı kararla, 2008 yılında 1803 sayılı kararla ve 2010 da 1929 sayılı kararla genişletilerek sürdürülmüştür. 49 Kuzey Kore hakkında da geliştirmekte olduğu nükleer programı ve uzun menzilli füze fırlatma çabaları nedeniyle Güvenlik Konseyi tarafından alınan ve tüm BM üyesi ülkeler için bağlayıcı nitelikte olan 1718 (2006), 1874 (2009) ve 2087 (2013) sayılı yaptırım kararları bulunmaktadır. 50 Savunma ve Askeri İşbirliği 1979 İran Devrimi sonrasında Batı ile ilişkilerini koparan ve Doğu bloğu ile yakınlaşan İran ın balistik füze programının birkaç aşama geçirerek olgunlaştığını belirtmek gerekir. Bu süreçten sonra her iki ülke de ekonomik ve siyasi alanda olduğu gibi askeri ve savunma sistemleri alanında da birbirlerini destekleyen açıklamalar yapıp ortak politika takip etmişlerdir. 51 İran, seksenli yılların ortalarında Mısır ve Suriye gibi ülkelerle birlikte Kuzey Kore den kısa menzilli Scud füzelerini temin etmeye başlamıştır 52. Kuzey Kore nin yardımlarıyla İran ın balistik füze programı doksanlı yılların başında olgunlaşmış ve İran son otuz yıl içerisinde gerçekleştirdiği balistik füze araştırma-geliştirme çalışmaları sonucunda bugün caydırıcı kabiliyetlere sahip balistik füze sistemlerini seri olarak üretme kabiliyetlerini kazanmıştır. 53 Pyongyang yönetimi, özellikle 1970 li yıllardan sonra ürettiği füzelerle her fırsatta dünyaya meydan okumaktadır. Füze bataryalarını saldırıya hazır hale getiren ülke, menzili altı bin metreyi bulan füzelerle ABD topraklarını vurmayı hedeflemektedir. Kuzey Kore bu füzeleri iki kez denemiş ancak başarısız olmuştur. Ülkenin elindeki orta menzilli füzelerin, Amerika nın bölgede bulunan üslerini vurabilecek kapasiteye sahip olduğu düşünülmektedir. 54 Taepodong-2 tipi füzelerin menzilinin 6 bin 700 kilometreye ulaşabileceği tahmin edilmektedir. Bu da Alaska nın hedef alınabileceği anlamına geliyor. Pyongyang ın 10 bin kilometreden fazla menzile sahip füzeler üzerinde çalışılması, Washington ve Seul yönetimini endişeledirmektedir. 55 ABD li resmi makamlar Kuzey Kore nin yapmış olduğu nükleer, roket ve siber çalışmalarını kaygıyla takip ettiklerini, söz konusu çalışmların sadece kendilerini deği tüm dünyayı tehdit ettiğini 1979 İran Devrimi sonrasında Batı ile ilişkilerini koparan ve Doğu bloğu ile yakınlaşan İran ın balistik füze programının birkaç aşama geçirerek olgunlaştığını belirtmek gerekir. Bu süreçten sonra her iki ülke de ekonomik ve siyasi alanda olduğu gibi askeri ve savunma sistemleri alanında da birbirlerini destekleyen açıklamalar yapıp ortak politika takip etmişlerdir. vurgulamaktadır. 56 15

Ankara Strateji Enstitüsü, Analiz No: 15-02 Dönemin İran Savunma Bakanı, Muhammed Neccar, 2007 yılında ismi önce Aşura olan ve geliştirilerek iki motor taşıma kapasitesine çıkarıldıktan sonra Sejil adını alan 2,000 kilometre menzilli yeni bir füze geliştirdiklerini aşıklamıştır. Söz konusu açıklamanın tarihine bakıldığında Batı nın İran a yönelik yaptırımlarını sertlerştirdiği döneme denk geldiği dikkat çekmektedir. Uluslararası baskılara rağmen gerekli teknolojik kabiliyeti edinen İran ise, bugün Kuzey Kore nin desteğiyle sadece kısa menzilli ve orta menzilli balistik füzeleri üretme kapasitesini elde etmekle kalmayıp, bu tip füzelerden çok sayıda envanterinde bulundurmaktadır. 57 İran ın bir sonraki hedefi orta vadede ileri seviye uzun menzilli balistik füzeleri üretmek ve nihayetinde de kıtalararası balistik füzeleri üretmek olacaktır. 58 Kısa menzilli balistik füzeler, menzilleri 1000 kilometreye kadar olan füzelerdir. Kısa Menzilli Balistik Füzeler (Short-Range Ballistic Missile) 59 ; 100-200 km menzilleri arasında, kullanımı topçu roket sistemleri gibidir ve taktik muharebe sahasında kullanımları yaygındır. İran ın kısa menzilli füzelerinin temelini Kuzey Kore den satın aldığı Fetih-100 ve Şahab-2 (Scud-C) oluşturmaktadır. 60 Tahran, üçüncü kısa menzilli füzesi olan CSS- 8 i ise Kuzey Kore nin yardımları ile Çin den temin etmiştir. İran, topçu roketi diye bilinen Nezaca 61 isimli güdümsüz roket sistemlerinin üretimini başarmış ve resmi bir törenle Dini Lider Ali Hamaney e tanıtmıştır. Benzer bir amaçla başlatılan Zelzal füzesinin son versiyonlarında, füzede INS (Inertial Navigation System) 62 güdüm sisteminin kullanıldığı ve dairesel hata payını minimuma indirerek hareket ve dönüş sensörleriyle sürekli olarak pozisyon ve yön bilglerinin harici bir aparat olmadan hesaplanabildiği sistemdir. Zelzal-2 63 roketinin Suriye ile ortak üretilen versiyonu ise Fattah-110 64 olarak isimlendirilmektedir. 600 mm çapındaki bu füzenin menzilinin ise 200 kilometreden daha fazla olduğu düşünülmektedir. 65 İran özellikle 2000 li yıllardan başlayarak kısa, orta ve nihayetinde uzun menzilli füzeler üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Dönemin İran Savunma Bakanı, Muhammed Neccar, 2007 yılında ismi önce Aşura olan ve geliştirilerek iki motor taşıma kapasitesine çıkarıldıktan sonra Sejil adını alan 2,000 kilometre menzilli yeni bir füze geliştirdiklerini aşıklamıştır. Söz konusu açıklamanın tarihine bakıldığında Batı nın İran a yönelik yaptırımlarını sertlerştirdiği döneme denk geldiği dikkat çekmektedir. 66 Bu tarihin ardından İran, 2008 yılının Şubat ayında Safir 67, 2010 yılının Haziran ayında ise dönemin Savunma Bakanı Ahmed Vahidi, yaptığı açıklamada Simurg adlı yeni nesil yakıt sistemi kullanılarak elde edilen tamamen yerli üretim füzesini uzaya gönderdiklerini açıklamıştır. 68 İran a balistik füze geliştirme konusunda yardımcı olan Kuzey Kore, 1960 lı yıllarda SSCB nin desteğiyle ilk füze sistemi olan hava savunma amaçlı füzeler üzerinde çalışmıştır. 1970 lerin ortalarından itibaren de orta ve uzun menzilli balistik füze geliştirmeye yönelik girişimlere başlamıştır. Pyonyang, 1980 lerin sonundan itibaren 1000 km menzilli Nodong füze 16

Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği sistemini geliştirmiştir. Daha sonra Libya, Mısır, Suriye ve nihayetinde İran ın desteğiyle daha uzun menzilli Taepodong füzeleri için çalışmalara başlamış ve 1998 yılında menzili 2200 kilometreyi bulan Taepodong-1 roketini uzaya fırlatmayı başarmıştır. 69 2006 yılında 6000 km menzilli Taepodong-2 yi deneyen Kuzey Kore başarılı olamamıştır. 70 Denemelere son vermeyen Kuzey Kore, 2009 yılında Taepodong-2 nin daha gelişmiş versiyonu olan Unha-2 yi denemiş, ancak yine başarılı olamamıştır. Nisan 2012 de en yeni roketi Unha-3 ü ateşlemiş, fakat roket üçüncü kez yörüngeye ulaşmayı başaramamıştır. Son olarak Aralık 2012 deki denemesinde 10 bin km menzile sahip olduğu tahmin edilen Unha-3 ü uzaya fırlatmayı başarmıştır. 71 Kuzey Kore nin elinde; 600 den fazla 300 kilometrenin üzerinde menzili olan kısa menzilli füze, 300 civarında 1.300 km menzilli Nodong füzesi ve 30 adet menzili 3.000 km kadar olan orta menzilli füze olduğu tahmin edilmektedir. 72 İran ve Kuzey Kore arasındaki askeri ve savunma sistemleri alanında yapılan işbirliğini gösteren somut olaylar da basına yansımıştır. Son olarak İran ın Kuzey Kore den menzili 2500 kilometrenin üzerinde olan Rusya kaynaklı R-27/RSM-25 tipi 18 adet balistik füze satın aldığı ortaya çıkmıştır. 73 Bunun öncesinde 2005 yılında Kuzey Kore ye füze parçaları almak üzere bir İran kargo uçağının indiği tespit edilmiştir. 2007 yılında ise Iran Air e ait bir uçağın İran ın füze programına yönelik füze jet kanatçıkları sevkiyatı yapmak üzere Kuzey Kore den İran a doğru yola çıktığı kayıtlara geçmiştir. 74 2009 yılının Ağustos ayında Birleşik Arap Emirlikleri, Kuzey Kore yapımı silahları İran a taşıyan bir gemiye el koymuştur. 75 2009 yılının Aralık ayında Reuters da yer alan bir habere göre Tayland, Kuzey Kore uçağında yaptığı aramada İran a gönderilen füze başlıklarına ve çok sayıdaki diğer askeri mühimmatı tesbit edip el koymuştur. 76 2010 yılının Mart ayında ise İranlı ve Kuzey Koreli uzmanlardan oluşan bir grubun Tahran yakınlarındaki Semnan da yeni bir balistik füze tesisi kurdukları ortaya çıkmıştır. 77 İran bandıralı gemilerin Kuzey Kore ye 2012 yılının Şubat ve Kasım ayında Füze ve roket yakıtı teslim ettiği ortaya çıkmıştır. İran menşeli uçaklar ise en son Nisan-Temmuz 2013 yılında Kuzey Kore ye altı uçakla kruvazör füzeler içerdiğinden şüphelenilen kargo teslimatı yapmıştır. 78 İran ve Kuzey Kore nin balistik füze teknolojisi konusunda yaptığı işbirliği BM raporlarına da yansımıştır. BM nezdindeki uzmanlar tarafından hazırlanan 2011 yılındaki rapora göre, İran ve Kuzey Kore düzenli olarak balistik füze teknolojisi hakkında bilgi paylaşımında bulunmaktadır. Ayrıca yasaklanmış balistik füze ve unsurların Kuzey Kore ve İran arasında İran ve Kuzey Kore nin balistik füze teknolojisi konusunda yaptığı işbirliği BM raporlarına da yansımıştır. BM nezdindeki uzmanlar tarafından hazırlanan 2011 yılındaki rapora göre, İran ve Kuzey Kore düzenli olarak balistik füze teknolojisi hakkında bilgi paylaşımında bulunmaktadır. 17

Ankara Strateji Enstitüsü, Analiz No: 15-02 İran, 2013 yılında hava savunma sistemi Talaş ile hava savunma füzesi Sayyad-2 nin tanıtımını yapmasının ardından 2014 yılının sonlarına doğru da roket ve füze üretim kapasitesiyle ilgili dikkat çeken bir açıklama yapmıştır. transfer edildiğini ve bu şekilde Kuzey Kore ye yönelik BM yaptırımlarının ihlal edildiği savunulmaktadır. Rapora göre; füze transferleri Koryo Havayolları ve Iran Air in düzenli uçuşlarında gerçekleştirilmiş, sevkiyatta yolcu terminallerinden daha az güvenli prosedürü olan hava kargo merkezleri kullanılmıştır. Yapılan sevkiyatın Çin üzerinden gerçekleştirildiğini savunan rapor, BM Güvenlik Konseyi ne sunulmuş ancak Çin in engellemesi sonucu rapor askıya alınmıştır. İran ın katı yakıt teknolojisi, entegre GPS/ INS güdüm sistemi, nükleer silah taşıma kapasitesine sahip atmosfer dönüşlü başlık teknolojisi gibi ileri seviye balistik füze teknolojileri üzerinde çalışmalarını sürdürdüğü bilinmektedir. İran ın günümüzde sahip olduğu ve yaklaşık 2500 kilometrelik mesafede 500 kilogramdan fazla yük taşıma kapasitesine sahip katı ve sıvı yakıtlı balistik füze üretme kabiliyetlerini, yakın gelecekte IRBM (Intermedıate-Range Ballıstıc Mıssıle) 79 olarak da adlandırılan ve menzili 3000 kilometreyi aşan balistik füze üretimi şeklinde devam ettirmesine dair kaygılar mevcuttur. 80 Tüm bu gelişmelerin yanı sıra İran, 2013 yılında hava savunma sistemi Talaş ile hava savunma füzesi Sayyad-2 nin tanıtımını yapmasının ardından 2014 yılının sonlarına doğru da roket ve füze üretim kapasitesiyle ilgili dikkat çeken bir açıklama yapmıştır. 81 Askeri politikasının birincil hedefi askeri manevra ve mukavamet kapasitesini geliştirmek olan Tahran, bu konuda dikkat çeken adımlar atmaktadır. Bu anlamda, İran da askeri roket geliştirme programlarına öncelik veriliyor ve kamuya açık verilere göre İran da füze ve roket programları üzerinde çalışan yedi ana merkez ve yaklaşık 20 tasarım bürosu faaliyette bulunmakta. Ayrıca Tahran yönetimine göre yeni askeri roket geliştirme programları dahilinde menzili 80 ile 750 kilometre arasında değişen çeşitli taktik füzeler üretiliyor. Bu füzeler nükleer silah taşıyıcısı olarak kullanılamasa da Basra Boğazı ve Hürmüz Boğazı ndaki hedefleri vurma kabiliyetine sahip. Diğer taraftan Tahran, bir sonraki amaçlarının radara yakalanmayan füze üretmek olduğunu belirterek bu konuda iddialı ve kararlı olduğunu vurgulamıştır. 82 İran ın füze ve roket üretiminin başlıca amacının Şahab programıyla ilgili araştırma ve tasarım çalışmaların en ileri seviyeye taşınmasıdır. Bu program çerçevesinde İran 2000 kilometre uzaklıktaki hedefleri yok edebilen ve bir ton ağırlığındaki nükleer başlık taşıyabilen orta menzilli Şahab-3 füzesini geliştirmiştir. 83 Bu özelliklere sahip olan füzelerin İsrail, Suudi Arabistan, Irak, Afganistan ve Kuveyt teki askeri üslere saldırı gerçekleştirebilecek kapasite ve menzile sahip olduğu düşünülüyor. Ayrıca İran füzelerinin Rus, Çin ve Kuzey Kore teknolojilerinin kullanımıyla geliştirildiğine dair güçlü iddialar geçerliliğini koruyor. 84 18

Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği Tahran-Pyongyang Nükleer Ortaklığı Nükleer faaliyet geçmişleri yarım yüzyıldan fazla bir süredir devam eden Kuzey Kore ve İran, 1979 İran Devrimine kadar birebir iletişime geçmemiş; farklı politik algılar nedeniyle kendi muhataplarıyla nükleer faaliyetlerine devam etmişlerdir. Söz konusu nükleer faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde devam etmesi veya nükleer gelişmelerin belirli bir seviyede tutularak gözetim altına alınması adına dünya ülkeleri pek çok uluslararası anlaşmalar imzalamışlardır. Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması bunlara önemli bir örnektir. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması nın (NPT) imzalandığı 1968 yılından bu yana aslında tüm taraflar, anlaşmanın üç temel prensibi olan nükleer silahların yayılmasının önlenmesi, silahsızlanma ve enerjinin barışçı amaçlarla kullanılmasını desteklemek amacıyla çaba göstermeyi kabul etmişlerdir. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Antlaşma nın (Treaty on the Non-proliferation of Nuclear Weapons NPT) faaliyet ve içeriğine kısaca göz atmakta fayda var. NPT anlaşmasına göre, ilk nükleer testini 1 Ocak 1967 tarihinden önce yapmış olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya, Birleşik Krallık, Fransa ve Çin e nükleer silah bulundurma hakkı veriyor. Söz konusu ülkeler, aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi nin daimi üyeleri konumunda bulunuyor. 5 Mart 1970 te yürürlüğe giren NPT, nükleer silahların yayılmasını engellemenin yanında, dünya üzerindeki silah sayısını azaltmayı ve nükleer enerjinin barışçıl yollarla kullanılmasına imkân sağlamayı amaçlamaktadır. 85 Söz konusu anlaşma şartlarının geçerliliğini koruduğu dönemlerde Kuzey Kore, 12 Ocak 1985 te onayladığı anlaşmadan ABD nin bu ülkenin nükleer silah geliştirdiği iddiaları sonrasında, anlaşmadan çekildiğini açıkladı. Kuzey Kore, 9 Ekim 2006 da ilk nükleer denemesini yeraltında gerçekleştirdiğini duyurdu. Nükleer sızıntı gerçekleşmemesi nedeniyle Kuzey Kore tarafından başarılı olarak addedilen düşük güçteki test, daha sonra Rusya tarafından da doğrulandı. 1 kiloton gücünde olduğu belirtilen denemenin başarılı olup olmadığı halen muamma olsa da ABD, Rusya ve Güney Kore ye göre, bu ülkenin 25 Mayıs 2009 tarihli ikinci nükleer denemesi muhtemelen başarılı ve ilk denemeye göre daha güçlü bir durumda. Kuzey Kore, 11 Mayıs 2010 da füzyon reaksiyonu elde etmeyi başardığını açıklasa da, bu iddia bilim adamları tarafından absürt olarak nitelendirilmiştir. Ayrıca, söz konusu denemelerden önce Kuzey Kore nin 1985 tarihinde imzaladığı anlaşmadan 10 Ağustos 2003 tarihinde çekildiğini de belirtmek gerekir. Kuzey Kore, 11 Mayıs 2010 da füzyon reaksiyonu elde etmeyi başardığını açıklasa da, bu iddia bilim adamları tarafından absürt olarak nitelendirilmiştir. Ayrıca, söz konusu denemelerden önce Kuzey Kore nin 1985 tarihinde imzaladığı anlaşmadan 10 Ağustos 2003 tarihinde çekildiğini de belirtmek gerekir. 19

Ankara Strateji Enstitüsü, Analiz No: 15-02 İran nükleer programının tarihsel süreci baktığımızda ise 1950 lerde Barış için Atom programının bir parçası olarak ABD nin yardımı ile başlatıldığı görülür. ABD nin ve Batı Avrupalı hükümetlerin İran ın nükleer programına desteği, cesaretlendirmesi ve katkısı 1979 da Şah rejimini deviren İran Devrimi ne kadar sürdü. Nükleer çalışmaların İran ayağında ise, dünya devletlerinin tereddütle yaklaştığı bir vaziyet mevcuttur. 1979 İran Devrimi nden itibaren başlayan içe kapanma sürecinden 2013 yılına kadar geçen sürede İran ve Batı arasındaki en gergin dönem olan muhafazakarların desteğiyle iktidara gelen Mahmud Ahmedinejad dönemi, bu tereddütü daha da arttırmıştır. (2005-2013) Zira Ahmedinejad ın radikal tavırları ve sert dış politika söylemleri sonucu yaşanan gerilimle birlikte İran ın nükleer konuda tüm dünyadan gizlediği bir takım faaliyetlerin bu dönemde ortaya çıkması, dikkat çekilmesi gereken bir konudur. 86 İran nükleer programının tarihsel sürecine baktığımızda ise 1950 lerde Barış için Atom programının bir parçası olarak ABD nin yardımı ile başlatıldığı görülür. ABD nin ve Batı Avrupalı hükümetlerin İran ın nükleer programına desteği, cesaretlendirmesi ve katkısı 1979 da Şah rejimini deviren İran Devrimi ne kadar sürdü. 87 1979 daki devrimden sonra İran hükümeti programı durdurdu ve daha sonra devrim öncesine göre daha düşük bir Batı desteği ile yeniden canlandırıldı. İran nükleer programı bir dizi araştırma merkezi, uranyum madeni, bir nükleer reaktör ve bir uranyum zenginleştirme merkezi içeren uranyum işleme yapılarından oluşmakta. 88 Ahmedinejad dönemindeki gerilimin en yüksek seviyeye ulaşması Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) tarafından Kasım 2011 tarihinde İran nükleer çalışmalarıyla ilgili hazırlanan raporlara da yansımıştır. İran nükleer programının askeri boyutuna dikkat çekilen raporda, İran ın nükleer santrallerinde nükleer silah üretmek amacıyla birçok deney yapıldığı ve bu deneylerin bir kısmında başarıya ulaşıldığı aktarılmıştır. Bununla birlikte İran ın nükleer silah tasarımı ve üretimi konusunda faaliyetlerde bulunduğu ve denemeler yaptığı belirtilmiştir. Raporun vurguladığı önemli noktalardan biri de, İran ın nükleer savaş başlığı elde etmek için bilgisayar simülasyonları ve modellemeleri gerçekleştirdiğini, nükleer mühendislerin nükleer başlıkların füzelere entegrasyonu konusunda çalışmalar yaptığını ve bu kapsamda orta menzilli Şahab 3 füzesinin nükleer füzeye dönüştürülmeye çalışıldığını ileri sürmesi olmuştur. 89 UAEK ayrıca Çin ve İran ın Kuzey Kore ile nükleer teknoloji paylaşımında bulunduğunu açıklamıştır. Kuzey Kore seviyesinde olmamakla birlikte İran ın Rusya ve Çin le de işbirliği içinde olduğu düşünülmektedir. İran ın nükleer programına önemli katkılarda bulunan Çin ve Rusya, kendilerinin Ortadoğu ya yönelik stratejileri gereği Kuzey Kore-İran nükleer işbirliğini desteklemektedir. 90 ABD yönetimi bu duruma karşı atağa geçmiş ancak Washington un, Çin i Kuzey Kore nin nükleer programına 20

Uluslararası Tecride Karşı Kuzey Kore - İran İşbirliği son vermemesi durumunda Japonya nın da nükleer bir güç olarak belirebileceğini söylemesi, Pekin üzerinde herhangi bir caydırıcılık etkisi yaratmamıştır. ABD nin Irak işgalinin hemen sonrasında, Kuzey Kore ye de askeri bir müdahalede bulunmaktan çekinmeyeceğini açıklaması sonrası Çin, Pyonyang ın nükleer programı konusunda tutumunu değiştirmiştir. Çin in katkısı ile bazı kesin olmayan sonuçlara varılsa da yapılan görüşmeler sonrasında Kuzey Kore ye sadece önemli ekonomik yaptırımlar uygulanabilmiştir. 91 Sonu gelmeyen ekonomik ambargolar ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nin 1874 sayılı karar tasarısı ile uygulanan uluslararası yaptırımlara rağmen, Kuzey Kore nükleer kabiliyetini geliştirmek için elinden gelen çabayı göstermekte ve bu amaç doğrultusunda İran ile yakın işbirliği içerisinde bulunmaktadır. 92 Kuzey Kore ve İran ın nükleer faaliyetleri hakkında hazırlanan raporlar, iki ülkenin nükleer faaliyetlerinin dünya barışı ve güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturduğunu göstermektedir. İlk başlarda Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması na imza atan Kuzey Kore, imzaladığı anlaşma sayesinde plütonyuma ulaşmış ve daha sonra nükleer silahsızlanma anlaşmasına uymaktan vazgeçtiğini açıklamıştır. Bu gelişmeler sonrasında Kuzey Kore nin İran la gizli bir anlaşma imzaladığı ve iki ülkenin nükleer silah konusunda bilgi paylaşımı içinde olduğu iddia edilmiştir. 93 Son dönemde Pyonyang ın geliştirdiği orta menzilli füzelere monte edilebilecek nükleer başlık teknolojisini Tahran ile paylaşmasından endişe edilmektedir. İran basınında ise söz konusu ortaklık zaman zaman eleştirilmiş ve bunun ileride İran için tehlike arzedebileceğine vurgu yapılmıştır. 94 UAEK, Tahran ın 2000 yılında bu teknolojiyi geliştirmek üzere çalışmalara başladığını ancak 2003 yılında ara verdiğini belirtmiştir. Bunun yanında 2012 yılının Eylül ayında İran ve Kuzey Kore arasında Tahran da imzalanan bilimsel işbirliği anlaşması, iki ülkenin nükleer silahların geliştirilmesinde birlikte çalışmasına dair kaygıları arttırmıştır. 95 Kuzey Kore ve İran ın nükleer faaliyetleri hakkında hazırlanan raporlar, iki ülkenin nükleer faaliyetlerinin dünya barışı ve güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturduğunu göstermektedir. İlk başlarda Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması na imza atan Kuzey Kore, imzaladığı anlaşma sayesinde plütonyuma ulaşmış ve daha sonra nükleer silahsızlanma anlaşmasına uymaktan vazgeçtiğini açıklamıştır. Rusya ve Çin Gölgesinde Kuzey Kore-İran-Suriye Üçgeni 2010 yılından itibaren Ortadoğu da başlayan halk hareketleri ülkelerin konumları ve yönetim anlayışlarına göre içerik bakımından farklılık arz etti. Tunus taki halk hareketleri, yerini demokratik seçimler ve barışçıl halk gösterilerine bırakırken, durum Mısır, Libya ve özellikle Suriye de böyle olmadı. 2011 yılından itibaren Suriye de başlayan halk ayaklanmalarının yerini iç savaşa bırakması, birçok bölgesel ve küresel gücün de ABD nin 2003 21

Ankara Strateji Enstitüsü, Analiz No: 15-02 İran ın yanı sıra Batı bloğuna karşı genelde yekvücut hareket ettiği düşünülen Rusya- Çin ittifakı, Suriye konusunda da benzer bir politika sergilemiştir. Moskova ve Pekin in desteğiyle bölgede aktif olan İran, Kuzey Kore nin sürece dahil olmasıyla birlikte Esed i iktidarda tutmayı başarmıştır. yılında Irak ı işgali etmesiden sonra dikkatlerini yeniden bu bölgeye yoğunlaştırmalarına neden oldu. Bölgedeki Körfez Ülkelerinin büyük bir kısmı ve Türkiye gibi ülkeler Suriye muhalefetinin yanında yer alırken, İran ve Rusya gibi küresel ve bölgesel güçler de stratejik ve politik çıkarları gereği Esed rejimini destekledi. Bu süreçten sonra özellikle İran, tüm askeri ve istihbari gücüyle birlikte Rusya nın da desteğiyle Esed yönetiminin yanında yer aldı. Öyle ki basında, Rusya ve İran ın Suriye de istihbari olarak bile beraber hareket ettiklerine dair iddialar yer almıştır. 96 İran ın yanı sıra Batı bloğuna karşı genelde yekvücut hareket ettiği düşünülen Rusya-Çin ittifakı, Suriye konusunda da benzer bir politika sergilemiştir. Moskova ve Pekin in desteğiyle bölgede aktif olan İran, Kuzey Kore nin sürece dahil olmasıyla birlikte Esed i iktidarda tutmayı başarmıştır. 97 Tahran la birlikte Kuzey Kore yönetimi de Esed rejimine silah ve mühimmat yardımının yanında başta savaş pilotları olmak üzere askeri personel desteğinde de bulunmuştur. 98 Ayrıca İran basınında da Kuzey Kore, İran ve Suriye nin balistik füze ve nükleer alanda işbirliği yaptıklarına dair haberler yer almıştır. 99 Yaklaşık bir yıl önce Siraj Press te yer alan habere göre Suriye iç savaşı sırasında muhalifler ve Esed rejimi arasında meydana gelen çatışmalarda Kuzey Kore li askerlerin Esed rejimi tarafında savaştığı görülmüştür. 100 Bunlarla birlikte Pyonyang ın, Hizbullah a da eğitim desteği sağlayarak Lübnan ın güneyinde Hizbullah için yer altı sığınakları inşa ettiği düşünülmektedir. 101 Kuzey Kore nin Esed rejimi ve Hizbullah ile bağlantısının ise İran tarafından koordine edildiğine dair haberler çıkmıştır. 102 Suriye-İran ve Kuzey Kore arasındaki işbirliği süreci sadece Suriye krizi ile sınırlı değildir. Suriye deki iç savaş başlamadan önce de Kuzey Kore Esed rejiminin nükleer ve kimyasal silah teknolojisine önemli katkılarda bulunmuştur. 103 Suriye yönetimi iç savaştan önce de balistik füze konularında ciddi çalışmalar yapmış ve Esed, 2005 yılında başarısız balistik füze denemesinin ardından Kuzey Koreli uzmanların teknolojik ve enformasyon desteğiyle 2007 yılında Scud-D füzelerini başarıyla test etmiştir. 104 Kuzey Kore-İran ve Suriye arasındaki nükleer işbirliği 2000 li yıllara dek gizlice yürütülmüştür. Bu gizliliği gün yüzüne çıkaran en önemli olay ise 2007 yılında Halep yakınlarındaki balistik füze tesislerinde meydana gelen büyük bir patlamadır. Scud-C balistik füzelerinin üretildiği iddia edilen tesisteki patlamanın ardından Suriyeli uzmanların yanı sıra çok sayıda İranlı ve Kuzey Koreli uzmanın da hayatını kaybetmesi, bu üçlü arasında yürütülen gizli işbirliğini de meydana çıkarmıştır. 105 Halep teki patlamadan birkaç ay sonra İsrail in Suriye nin doğusundaki el-kibar nükleer tesisine bir hava 22