ALADAĞLAR MİLLİ PARKININ FLORASI



Benzer belgeler
DOĞU AKDENİZ BÖLGESİ BİTKİLERİ. Plants of East Mediterranean Region

Aladağlar da (Kayseri-Yahyalı) Yetişen Doğal Bitkilerin Flora Turizmi Açısından Değerlendirilmesi

*ANAVARZA KALESİ VE YAKIN ÇEVRESİNİN YÜZEY FLORASININ ARAŞTIRILMASI. Investıgatıon of the Anavarza Castle and Nearby Surface Flora

Vejetasyon Çevre İlişkileri - Analitik Değerlendirmeler. Eğitmen: Yrd. Doç. Dr. Serkan GÜLSOY SDÜ Orman Fakültesi Orman Müh.

KIZILDAĞ (ISPARTA) VE ÇEVRESİNDEKİ ALANLARIN FLORİSTİK ANALİZİ

(*) Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Beytepe

14 NOLU HOMOJEN ALAN ĐÇERĐSĐNDE YER ALAN ESKĐŞEHĐR ĐLĐ MERA TOPRAKLARINDA BULUNAN BĐTKĐLERĐNĐN BELĐRLENMESĐ OZET:

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Bl KARESi (BALIKESİR) İÇİN YENİ FLORİSTİK KAYITLAR

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ

TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM. Özet

Türkiye Florasındaki C1 Karesi İçin Yeni Kare Kayıtları

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

Biological Diversity and Conservation. ISSN Online; ISSN Print 5/3 (2012)

BOZOK ÜNİVERSİTESİ ERDOĞAN AKDAĞ KAMPÜSÜNÜN ENDEMİK BİTKİLERİ

BOLKAR DAĞLARI (EREĞLİ-DÜMBELEK DÜZÜ- MERSİN ARASI) ÖRNEĞİ

ENDEMİK BİTKİLERİN DÜNYA VE TÜRKİYE DEKİ DAĞILIMI DISTRIBUTION OF ENDEMIC PLANTS IN THE WORLD AND TURKEY

Sivrihisar Dağları (Eskişehir/Türkiye) Vejetasyon Tiplerinin Floristik Kompozisyonu Üzerine Bir Araştırma

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

ağaç arbor belli bitkilerin yetiştirildiği alan - etum

KORKUTELİ VE ELMALI DA BULUNAN BAZI DOĞAL MERALARIN VEJETASYON DURUMLARININ BELİRLENMESİ*

Vejetasyon, herhangi coğrafi bölgenin bir kesimi üzerinde, yaşam koşulları birbirine benzeyen bitkilerin bir arada toplanma şeklidir

TAHİR DAĞLARI - GÜZELDERE VADİSİ FLORASI NIN (AĞRI) DOĞU ANADOLU DA YAPILMIŞ FLORİSTİK ARAŞTIRMALARLA KARŞILAŞTIRILMASI

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi MAHLEP (PRUNUS MAHALEB L.) İN BİTKİ KISIMLARINDA MİNERAL BİLEŞİMİNİN BELİRLENMESİ. Seval Aknil MERALER

Mersin Üniversitesi Kampüs Alaný Florasýnýn Tespiti

Düzce ve Batı Karadeniz Bölgesindeki Endemik ve Nadir Bitki Taksonlarının Ex-situ Korunması Amacıyla

ÇORUH VADİSİ FISTIKÇAMI ORMAN EKOSİSTEMLERİNE İLİŞKİN BİTKİ ÖRTÜSÜ VE BAZI FİZİKSEL VE KİMYASAL TOPRAK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

[ ''YAHYALI'ya dair her şey...''

Geyik Dağı (Antalya) ve Çevresinin Orman ve Subalpin Vejetasyonu

ÖNEMLİ BALLI BİTKİLER VE İLLERE GÖRE YAYILIM ALANLARI

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

TRAKYA DA VEJETASYON DEVRESİ VE BU DEVREDEKİ YAĞIŞLAR. Vegetation period and rainfalls during in this time in Trakya (Thrace)

Some endemic plants of Çelikhan Çat Dam Basin (Adıyaman) Ahmet Zafer TEL¹, Murat TAK*²

Biological Diversity and Conservation. ISSN Online; ISSN Print 8/1 (2015) 7-15

BÖLÜM 6. Artvin in Ballı Bitkileri

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

Yarı Kurak Bölgelerde Rehabilitasyon-Toprak Koruma Çalışmalarında Kullanılabilecek Bazı Bitki Türleri

Isparta Kasnak Meşesi Tabiatı Koruma Alanı ve Çevresinin Florası. Flora of Isparta Kasnak Oak Nature Protection Area and District

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda)

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

Çankırı İli Meralarının Mera Durumu ve Sağlığının Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma

KORUNAN ALANLAR. Şekil 1. Korunan Alanlar Haritası (1)

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR

T.C. BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ ve FIRAT ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜLERİ KAMBOS DAĞI NIN FLORASI (BİTLİS) MİZBAH KARATAŞ

ARDAHAN İLİNİN EKONOMİK KALKINMASI

A Research on the Floristic Composition of the Vegetation Types of Ali Mountain and Ziyaret Hill (Adiyaman/Turkey)

T.C. ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

BİTKİSEL TASARIM. Prof. Dr. Mükerrem ARSLAN,

TRABZON YÖRESİ BAZI YOL ŞEVLERİNİN ÖRTÜ BİTKİLERİ VE YETİŞME ORTAMLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK , S: İSTANBUL ISSN: Copyright 2008

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

NEW FLORISTIC RECORDS FOR VARIOUS SQUARES IN THE FLORA OF TURKEY

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

Güvercin (Kahramanmaraş) HES Projesi EkosistemDeğerlendirme Raporu

Biological Diversity and Conservation. ISSN Print; ISSN Online BioDiCon 2/1 (2009) 65-70

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

AVRUPA KAYINI (Fagus sylvatica) NIN YILDIZ (ISTRANCA) DAĞLARINDAKİ YENİ YAYILIŞ ALANLARI

Erzincan ndaki Bazı Erozyonlu Alanlar ve Bu Alanların Dominant Bitki Türleri

Bozan Çevresi (Eskişehir) Bozuk Orman ve Bozkır Vejetasyonu

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

DÜZCE İLİ BİTKİ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİNİ ETKİLEYEN VE TEHDİT EDEN ÇEVRESEL FAKTÖRLER

KÜTAHYA NIN İKLİMSEL ÖZELLİKLERİ

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 9,OCAK İSTANBUL

Aladağlar da Bitki Formasyonları ve Dağılışları. Vegatation Formation on the Aladaglar and Their Distributions

BULDAN NIN FLORİSTİK YAPISI

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi

Silvikült Temel Esasları 7. Klasör

Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi. Contributions to the Flora of Büyükyayla (Eskişehir)

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

MARMARA BÖLGESi. IRMAK CANSEVEN SOSYAL BiLGiLER ÖDEVi 5/L 1132

Kahramanmaraş Ahir Dağı Bitki Örtüsünün Biyoiklim Katları Doğrultusunda İncelenmesi

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

TRABZON İLİ SÜRMENE İLÇESİ ÇAMBURNU YÖRESİNDE ÇIKAN ORMAN YANGINI HAKKINDA RAPOR

Biological Diversity and Conservation. ISSN Online; ISSN Print 6/1 (2013)

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

DAVRAS DAĞI (ISPARTA) VE ÇEVRESİNİN STEP VE KAYA VEJETASYONU *

KURTALAN (SİİRT) İLÇESİNİN ETNOBOTANİK ÖZELLİKLERİ Ethnobotanical Features of Kurtalan (Siirt) District. İ.Ümit YAPICI 1 Hülya HOŞGÖREN 2 Ömer SAYA 3

FEN ve TEKNOLOJİ(FİZİK -KİMYA -BİYOLOJİ) BİLİM DANIŞMANLIĞI ÇALIŞTAYI BİYOLOJİ BÖLÜMÜ PROJE RAPORU Temmuz 2008 (Çanakkale Fen Lisesi)

ÇİTLİ OVASI (ELAZIĞ) VE ÇEVRESİNİN ETNOBOTANİK ÖZELLİKLERİ

Ağaç Fizyolojisi (2+0)

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

P E P _ H 0 5 C

Ağaçbaşı Yaylası Turbalığı/Trabzon: Doğal Çevre Değişimine Güzel Bir Örnek

Adaptation to Climate Change and Protection of Biodiversity through Conserving and Sustainable Use of Wetlands in Turkey. Wetlands & Climate Change


ANKARA İLİ KIZILCAHAMAM İLÇESİ TIBBİ VE AROMATİK BİTKİ ENVANTERİ RAPORU

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

Tödürge Gölü (Sivas) ve Çevresi Florası

Transkript:

Orman Bakanlığı Yayın No: 206 ISSN : 1300-7912 DOA Yayın No: 27 ALADAĞLAR MİLLİ PARKININ FLORASI ODC: 173.5 ; 174 ; 175 The Flora of Aladağ National Park Sedat TÜFEKÇİ Yrd.Doç.Dr. Ahmet SAVRAN Yrd.Doç.Dr. Yavuz BAĞCI Nurten ÖZKURT TEKNİK BÜLTEN NO: 18 ORMAN BAKANLIĞI DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ EASTERN MEDITERRANEAN FORESTRY RESEARCH INSTITUTE TARSUS

YAYIN KURULU Editorial Board Dr. Ali ÖZKURT A. Gani GÜLBABA Sedat TÜFEKÇİ Nurten ÖZKURT Ersin YILMAZ YAYINLAYAN Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü P.K. 18, 33401 Tarsus/TÜRKİYE Published by Eastern Mediterranean Forestry Research Institute P.O.Box 18, 33401 Tarsus/TURKEY Tel : 0 (324) 6487453 Fax : 0 (324) 6487337 E.mail : info@doaresearch.org 2002 Baskı Yorum Ofset Tel : 0 (324) 6226741 Fax : 0 (324) 6137471

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ÖZ ABSTRACT Sayfa No 1. GİRİŞ... 1 2. MATERYAL VE YÖNTEM... 2 2.1. Araştırma Alanının Durumu... 3 2.1.1. Coğrafik Durum... 3 2.1.2. Jeolojik Durum... 5 2.1.3. İklim... 5 2.1.3.1. Sıcaklık Değişimleri ( 0 C)... 7 2.1.3.2. Yağış Miktarı... 7 2.2. Biyoiklimsel Sentez... 9 3.BULGULAR... 13 3.1. Araştırma Alanının Vejetasyonu... 13 3.2. Araştırma Alanının Florası... 17 4. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER... 25 ÖZET... 29 SUMMARY... 30 KAYNAKÇA... 31 EK-1 Araştırma Alanının Bitkileri... 33 EK-2 Familya İndeksi... 109 EK-3 Bazı Endemik Bitkilerin Resimleri... 111

ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil No Sayfa No 1. Araştırma Alanının Coğrafik Haritası... 4 2. Aladağlar Milli Parkının Jeolojik Haritası... 6 3. Pozantı Ombro-Termik İklim Diyağramı... 10 4. Yahyalı Ombro-Termik İklim Diyağramı... 11 5. Çamardı Ombro-Termik İklim Diyağramı... 11 TABLOLAR LİSTESİ Tablo No Sayfa No 1. Meteorolojik İstasyonların Coğrafik Konumu ve Rasat Süreleri... 7 2. Ortalama Sıcaklıklar ( C)... 8 3. Ortalama Yüksek Sıcaklıklar ( C)... 8 4. Ortalama Düşük Sıcaklıklar... 8 5. Toplam Yağış Miktarı... 8 6. Biyoiklim Katları... 11 7. Total Yağış ve Sıcaklık Ortalamaları (Pozantı)... 12 8. Total Yağış ve Sıcaklık Ortalamaları (Yahyalı)... 12 9. Total Yağış ve Sıcaklık Ortalamaları (Çamardı)... 12 10. Hayat Formları... 18 11. En Çok Tür İçeren İlk 10 Familya... 19 12. En Çok Tür İçeren 10 Cins... 19 13.Türlerin Fitocoğrafik Bölgelere Dağılımı... 22 14. Milli Park ve Yakın Çevresindeki En Zengin Takson Sahip 10 Familyanın % Değerlerinin Karşılaştırılması... 22 15. Milli Park ve Yakın Çevresindeki En Zengin Türe Sahip 10 Cinsin % Değerlerinin Karşılaştırılması... 24 16. Karşılaştırma Yapılan Araştırmalardaki Endemizm Oranları 24

ÖNSÖZ Türkiye bitkiler yönünden kıta özelliği gösteren bir ülkedir. Dünya nın çok az ülkesine nasip olan bu boyutta bir tür zenginliği, Anadolu için büyük bir potansiyel ve doğal bir güzelliktir. Bu biyolojik çeşitliliğin korunması için etkili programlar geliştirmek ve bu potansiyeli ekonomik açıdan değerlendirmek, ancak var olan canlı kütlenin iyi tanınması ve envanterinin doğru çıkartılması ile mümkün olacaktır. Birçok endemik türü barındıran ve aynı zamanda gen kaynağı Anadolu olan çok sayıda taksonun da habitatı durumundaki Aladağlar Milli Parkının dört yılı aşan bir çalışma ile florası tespit edilmiştir. Çalışmanın yürütülmesinde eleştiri ve yardımlarını esirgemeyen hocamız Dr. Hüseyin DURAL (S.Ü. Fen-Edb. Fak.) a, bitkilerin çoğunu herbaryum için organize eden ve raporun yazılmasını sağlayan Arş. Gör. Bilgehan BİLGİLİ (N.Ü. Fen-Edb. Fak.) ye, Yüksek lisans öğrencileri Ebru ÇELİK, Ferhat TOPRAK ve Ali Osman ERBAY a teşekkürlerimizi sunarız. Arazi gezilerinde araç temin eden ve çalışmada her türlü desteği sağlayan Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü nün idare ve personeline teşekkür ederiz. Bu çalışmanın ilgilenenlere yararlı olmasını dileriz. Tarsus, 2002 (*) Sedat TÜFEKÇİ (**) Yrd.Doç.Dr. Ahmet SAVRAN (***) Yrd.Doç.Dr. Yavuz BAĞCI (*) Nurten ÖZKURT (*): Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü (**): Niğde Üniversitesi Fen-Edebiyat Fak. Biyoloji Bölümü (***): Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fak. Biyoloji Bölümü

ÖZ Bu araştırma, C5 karesinde yeralan Aladağlar Milli Parkının Florasını tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Araştırma alanından 95 familyaya ve 473 cinse ait 1566 takson toplanmıştır. Bunların 1108 i tür, 297 si alt tür, 161 i varyetedir. Toplanan bitkilerin 392 si ülkemiz için endemiktir (çalışma sahasındaki bitkilerin % 25 i). Bunların 26 sı ise sadece çalışma alanına özgüdür. Mevcut taksonların 9 u Pteridophyta, 1557 si Spermatophyta divizyolarına aittir. Gymnospermae alt divizyosu 11 taksona, Angiospermae alt divizyosu 1546 taksona sahiptir. Angiospermlerden 204 ü Monocotyledones, 1342 si Dicotyledones sınıfına aittir. İçerdikleri takson sayısına göre alandaki büyük familyalar; Astraceae 196, Fabaceae 162, Brassicaceae 129, Lamiaceae 121, Caryophyllaceae 99, Poaceae 90, Boraginaceae 66, Liliaceae 63, Apiaceae 61, Scrophulariaceae 59 dur. Çalışma sonucunda toplanan tıbbi yönden önemli bulunmuş 82 tür ve peyzaj için kullanılabilecek 52 tür öneri olarak verilmiştir. Anahtar Kelimeler: Flora, Spermatophyta, Pteridophyta, Aladağlar, Milli Park ABSTRACT This research was carried out to determine the flora of Aladağlar National Park in the C5 square of Turkey. From this region 95 family and 473 genera of 1566 taxa has been collected; of these, 1108 species 297 subspecies and 161 variety. The number of endemic species to Turkey is 392 (25% of study area). However, 26 of these species are restricted to the research area. Only 9 species belonged to Pteriodophyta and 1557 species belonged to Spermatophyta division. Gymnospermae subdivision had 11 taxa and Angiospermae subdivision had 1546 taxa. 204 of the Angiospermae were Monocotylodones and 1342 were Dicotylodones. The largest families according to their species in the research area were as follows: Asteraceae 196, Fabaceae 162, Brassicaceae 129, Lamiaceae 121, Caryophyllaceae 99, Poaceae 90, Boraginaceae 66, Liliaceae 63, Apiaceae 61,, Scrophulariaceae 59. As a result of this study, medicinally important 82 species were determined and 52 species can be used in landscape. Key Words: Flora, Spermatophyta, Pteridophyta, Aladağlar, National Park.

1. GİRİŞ Türkiye de çevre sorunlarının başında doğal bitki örtüsündeki bozulma ve onun doğurduğu olumsuzluklar gelmektedir. Yerleşim tarihi çok eski olan ülkemizde uzun yıllardan beri devam eden aşırı orman tahribi ve otlatma doğal bitki örtüsünün önemli oranda ortadan kalkmasına neden olmuştur. Bu gerçeklerden hareketle bilim adamları bitki örtüsüne yönelik çalışmalara hız vermişlerdir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Türkiye flora ve vejetasyon açısından dünyanın en önemli coğrafyalarından birini oluşturmaktadır. Bunun en büyük etkeni 3 ayrı flora bölgesinin kesişim noktasında yer almasıdır. Bundan dolayıdır ki, 18. asrın başından beri birçok yabancı botanikçinin ilgisini çekmiştir. Türkiye florasının ilginç olmasının diğer bir nedeni de çok sayıda endemik bitki türünün bulunmasıdır. Avrupa kıtasında 2750 kadar endemik tür mevcut iken Türkiye de 3708 civarında endemik bitki türünün bulunduğu tespit edilmiştir (EKİM ve ark.,2000). Bilindiği gibi endemik bitkilerin yayılış alanları sınırlı olduğu için korunmaları konusunda botanikçilerin ciddi çalışmaları gerekmektedir. Öncelikle bu bitkilerin envanterleri ve habitatlarının durumu iyi tespit edilerek nesillerinin devamını sağlamak yönünde ivedi tedbirlerin alınması gerekmektedir. Türkiye de bu yönde devletin kanun ve yönetmeliklerle aldığı en önemli önlemler arasında Milli Parklar ve Doğal koruma alanları bulunmaktadır. Bu alanların en önemlilerinden biri de Aladağlar Milli Parkı dır. Aladağlar Milli Parkı, tabii yapısı, bitki örtüsü ve yaban hayatı bakımından üstün estetik değere ve manzara bütünlüğü sağlayacak ölçüde yeterli büyüklüğe sahip yerli ve yabancı ziyaretçilerin dinlenmesine ve eğlenmesine uygun son derece çekici bir alandır. Yüksek Dağ özelliği ile dağcılıkla uğraşanların ihtiyaç ve zevklerine yeterince cevap verebilen birçok zirveye sahiptir. Turizm işletmecilerinin yazın sağladığı imkanlarla üzerinde birçok konaklama yeri bulunmaktadır. Dağcılık federasyonuna ait her mevsim aktif 100 yataklı bir Dağ evi hizmet vermektedir. Aladağların kendine özgü karstik yapısının yanı sıra, güneyinde ve doğusunda orman vejetasyonunun çok güzel manzaralar oluşturduğu görülmektedir. Aladağlar Milli Parkı içinde doğal güzelliklerden Kapuzbaşı Şelaleleri, Hacer Ormanı, Pos Ormanları, Emli Vadisi, Cımbar Vadisi, Yedi Göller, Acıman Yayla (Acı su), Narpuz Vadisi yer yüzünde benzerleri pek olmayan son derece ilginç yerlerdir. Aladağlar, Milli Park olmadan önce de bir çok yerli ve yabancı araştırmacının dikkatini çekmiştir. Bitkileri, kuşları, memelileri (özellikle dağ keçisi) ve diğer yaban hayatına yönelik araştırmalar yapan önemli konukları olmuştur. Aladağlar Milli Parkının kapsadığı alandan, bir çok yabancı ve yerli bilim adamı bitki toplamışlardır. Türkiye florasının bütün ciltleri tarandığında görülmüştür ki; çalışma alanından ilk bitki toplayan yabancı botanikçi Siehe (1896) olmuştur. Bunun yanı sıra Darrah, Parry, Findly, Kotschy, Bal, Wood, Gibson, Balansa yöreden

bitki toplayan botanikçilerdir. Urdl, Codde ve Jones, Ehrend, Reese, Nydgeri ve daha birçok araştırmacı çalışma sahasından bitki toplamışlardır (DAVIS, 1965-1986; DAVIS ve ark.,1988). Yakın geçmişte ise HARDWIG ve STR (1986) yöreye ait 11 yeni tür kaydı vermişlerdir. Aladağlar da en detaylı çalışma 1980-1983 yıllarında subalpin ve alpin kata ait KURSCHNER (1982) tarafından yapılan vejetasyon çalışmasıdır. Ayrıca, Pos ormanlarında YURDAKULOL (1977), Yahyalı nın Aladağlar kesiminde BAĞCI (1998) ve Niğde nin Aladağlar kesiminde SAVRAN (1997) a ait flora çalışmaları yapılmıştır. 2. MATERYAL VE YÖNTEM Araştırma materyalini 1998-2002 yılları arasında yapılan arazi çalışmaları sonucunda toplanan bitki örnekleri oluşturmaktadır. Bu proje kapsamında, araştırma 1998 yılında başlamış, bitkilerin değişik vejetasyon devrelerine rastlayan Mart-Ekim ayları arasında yapılan arazi çalışmaları sırasında 6000 civarında bitki örneği toplanmıştır. Toplanan bu örnekler arazide numaralanıp, preslenmiş yaygın herbaryum usullerine göre kurutularak kartonlanmıştır (SEÇMEN ve ark.,1995). Adlandırılan örnekler Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi herbaryumlarında kontrol edilmiştir. Örnekler Niğde Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Herbaryumunda saklanmaktadır. Ayrıca 1998-2002 yılları arasında toplanan bitkilerden birer örnek de Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü nde bulunmaktadır. Toplanan örneklerin adlandırılmasında, Davis tarafından yazılan "Flora of Turkey and the East Aegean Islands" adlı eserin 1-10 cildinden faydalanılmıştır (DAVIS, 1965-1986). Kullanılan tür adları için Türkiye Florası referanstır. Tür adlarının verilmesinde sadece geçerli ad ve ötör adları verilmiş, sinonimleri verilmemiştir. Türlerin raporda verilişinde şu sıra takip edilmiştir: Bilimsel adı, Ötör adı, Araştırma alanından toplandığı yer, yükseklik, tarih, toplayıcı adı ve numarası, dünyada yayılışı, fitocoğrafik bölgesi (belirlenmişse). Örneği toplayıcıdan başka birisi adlandırmış ise, parantez içerisinde o kişinin adı verilmiştir. Bu bilgilere ilave olarak, taksonun endemikse endemik olduğu verilmiştir. Bitkilerin fitocoğrafik bilgileri flora ciltleri taranarak belirlenmiştir. Milli Park, DAVIS (1965-1988) in eserinde kullandığı kareleme sistemine göre C5 karesi içindedir. C5 karesi için yeni olan taksonların tespitine flora ile bazı yayınlar taranarak ulaşılmıştır (YURDAKULOL,1977; SÜMBÜL, 1986; DONNER, 1990; GEMİCİ, 1992; SAVRAN, 1997; BAĞCI, 1998). Çalışma alanındaki türlerin fitocoğrafik bölgelerinin ve hayat formlarının belirlenmesinde Flora of Turkey in yanı sıra ÇETİK ve ark. (1982), ÇETİK (1973), KÜÇÜK (1998) in çalışmalarından yararlanılmıştır.

Araştırma alanının iklimi ile ilgili veriler Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü arşivlerinden elde edilmiştir. Bu verilerin değerlendirilmesinde Emberger'in kuraklık indisi ve Yağış-Sıcaklık emsali formülleri ile De Martonne-Gottman iklim kuşağını belirleyen formüllerden yararlanılmıştır (ANON,1994). Vejetasyona ait bilgiler ise, özellikle arazi çalışmaları sırasında kaydedilen notlardan, KURSCHNER (1982) in bölgede yaptığı vejetasyon çalışmalarından, YURDAKULOL (1981), SAVRAN (1997) ve BAĞCI (1998) nın çalışmalarından yararlanılarak hazırlanmıştır. 2.1. Araştırma Alanının Durumu 2.1.1. Coğrafik Durum Aladağlar Milli Park alanı, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri içinde yer almaktadır. Alanın kuzeybatı ve batı kesimleri Niğde, kuzeyi Kayseri, güney ve doğu kesimleri Adana il sınırlarında kalmaktadır. Alan sınırları; kuzeybatıda Ecemiş Çayı nın doğduğu Maden Boğazından itibaren Ecemiş Çayının çizdiği batı sınırı, güneybatıda Hışır Dağı ndan itibaren güney sınırı başlar. Güneyde Teketepe, Lorut Dağı eteklerinde Göktaş tepe, devamında Trak deresi ve Hizar deresi bulunmaktadır. Buradan itibaren güneydoğuya yönelen sınır Çiğdemli Tepe, Bozarmut Dağı ve Kapuzbaşı Şelaleleri içerde kalmak üzere Ersenin Tepe, doğuda Divrik Dağı, müteakiben Kurtasıldı Tepe, Balaban Tepe, Zorkun Dere ve kuzeyde Aksu Deresinin çizdiği uzun bir sınır ile Saç Kayası na ulaşmakta ve buradan Eğri Tepe, Keklik Tepe üzerinden Eğri ve Meydan yaylalarını içine alarak Sulucaova üzerinden tekrar Maden Boğazına ulaşılmaktadır (Şekil 1). Aladağlar Milli Parkı 54.514 hektar olup, ülkemizin en geniş milli parklarından biri olmasının yanı sıra, en arızalı coğrafik yapıya da sahiptir. Milli park, 37 0 41-37 0 55 kuzey enlemleriyle 35 0 4-35 0 26 doğu boylamları arasında kalmaktadır. Bitki coğrafyası bakımından DAVIS (1965-1986) e göre; Akdeniz ve İran-Turan bölgelerinin kesiştiği C5 karesinin içinde, Anadolu çaprazının Toroslarda çatallanan bölümünün batı çatalı üzerinde kalmaktadır (YALTIRIK ve EFE,1996). Alanın esasını Aladağların yüksek tepeleri ve vadileri oluşturmaktadır. Alanın Niğde il sınırları içinde kalan kesiminde 3756 m lik Demirkazık Tepe ile Kaldı Tepe (3688 m) en yüksek zirveleridir. Bunların dışında 3500 m nin üzerinde; Engin Tepe (3723 m), Kızılkaya (3725 m), Özgüdek (3620 m), Kızılyar (3654 m), Boruklu Tepe (3548 m), Direktaş Tepe (3510 m), Vayvay Tepe (3565 m), Alaca (3562 m), Cubul Tepe (3630 m), Kuruboğaz Tepe (3625 m) bulunmaktadır.

Şekil 1. Araştırma Alanının Coğrafik Haritası Figure 1. Geographic Map of Study Area

2.1.2. Jeolojik Durum Aladağlar, Orta Torosların doğu bölümünde Ecemiş çayı vadisinin hemen doğusunda 3750 m'ye kadar ulaşan yüksek bir dağ silsilesi olarak yeralır. Milli parkın jeolojik yapısını gösteren harita Şekil 2 de verilmiştir. Aladağlarda en önemli yapısal özellik, naplı bir yapının varlığıdır. Bu yapıya katılmış kaya toplulukları üç ana grupta toplanır. Bunlardan en yaygın olanları Üst Devoniyen'den Senoniyen başlangıcına kadar uzanan ve karbonatların egemen olduğu istiflerle, tabanında yer yer metamorfik istifler taşıyan ultramafik-mafik bileşimli ofiyolitlerdir. Üçüncüsü ise, diğerlerine göre oldukça dar alanlarda yayılım gösteren fakat çok belirgin olarak göze çarpan ve çoğunlukla melanj karakterli Senoniyen havzasına ait istiflerdir. Bunlar arazide ince şeritler biçiminde yüzeyler ve bol oranda ofiyolit malzemesi içeren kırıntılı kayaları kaplar (TEKELİ ve ark.,1983). Aladağlarda Üst Devoniyenden Senoniyen başlangıcına kadar herhangi bir orijenik etkinliğin bulunmadığı duyarlı bir dönem hakim olmuştur. Senoniyen başlangıcında ise, karbon-karbonat istifi blok faylanmasına uğrayarak çökmüş ve bu temel üzerinde gelişen havzada Senoniyen istifleri çökelmiştir. Aladağ napları, yapısal konumları açısından birbirinden ayırt edilebildiği gibi, tümünde karbonat kayaları egemen olmakla birlikte, bazı önemli istifler açısından da birbirinden az veya çok farklı nitelikler taşırlar. Orta Toroslar kesiminde yer alan Aladağlar yöresi, naplı yapısı nedeniyle karmaşık bir yapı gösterir. Bölgenin morfolojik, stratigrafik ve tektonik özelliklerini çok iyi yorumlayan BLUMENTHAL (1952), Siyah Aladağ, Çataloturan, Beyaz Aladağ napları ile radyolitli zonları ayırt etmiştir. Birbirinden oluşum, ortam, koşulları ve jeolojik farklılıklarıyla kolayca ayırt edilirler. Aladağ napları alttan üste doğru; Yahyalı, Siyah Aladağ, Üst kuşak, Çataloturan, Minaretepeler, Aladağ ofiyolitli melanj ve Beyaz Aladağ istifleri şeklinde sıralanır (AYHAN,1983). 2.1.3. İklim Araştırma alanlarının yakınlarında rasat yapan 3 meteoroloji istasyonu bulunmaktadır. Bu istasyonlardan Yahyalı, araştırma alanının başlangıç yerine 15 km, Çamardı 5 km, Pozantı ise 40 km uzaklıktadır. Veriler Meteoroloji Genel Müdürlüğü arşiv kayıtlarındaki raporlardan ve Meteoroloji Bülteninden elde edilmiştir (ANON,1994).

Şekil 2. Aladağlar Milli Parkının Jeolojik Haritası Figure 2. Geologic Map of Aladağlar National Park

Tablo 1. Meteorolojik İstasyonların Coğrafik Konumu ve Rasat Süreleri Table 1. Geographical Position of Meteorogical Stations and Observation Time İstasyonlar Stations Bulundukları Rakım Altitude Enlem Boylam Longitude-Latitude Rasat Süresi Observ. Years Pozantı 750 m 37 25' - 34 53' 26 yıl Yahyalı 1100 m 38 06' - 35 22' 26 yıl Çamardı 1500 m 37 50' - 34 58' 23 yıl 2.1.3.1. Sıcaklık Değişimleri ( C) Yıllık ortalama sıcaklıklar Tablo 2 de verilmiştir. Sıcaklığın en yüksek olduğu ay her üç istasyonda da temmuz ayıdır. Sıcaklığın en düşük olduğu aylar ise, her üç istasyonda da ocak, şubat, aralık aylarıdır. Yıllık ortalama yüksek sıcaklıklar Tablo 3 tedir. Ortalama yüksek sıcaklığın en yüksek olduğu aylar Pozantı için 31.7 C ile temmuz ve ağustos, Yahyalı için 30.0 ºC ve Çamardı için 28.0 0 C ile ağustos aylardır. Yıllık ortalama düşük sıcaklıklar Pozantı da 7.8 C, Yahyalı da 5.5 C ve Çamardı'nda da 3.5ºC olup, en düşük sıcaklığa her üçünde de ocak ayında erişilir (Tablo 4). 2.1.3.2. Yağış Miktarı Yıllık yağışın en yüksek olduğu istasyon 707.2 mm ile Pozantı olup bunu 451.2 mm ile Yahyalı ve 388.7 mm ile Çamardı takip etmektedir (Tablo 5). Pozantı da en yağışlı ay 117.2 mm ile aralık ayıdır. Yahyalı'da en yağışlı ay 64.6 mm ile nisan ayıdır. Çamardı'nda da 57.6 mm yağış ile yine nisan ayıdır. En az yağış her üç istasyonda da yaz aylarında düşer. Yağış rejimi bakımından Pozantı, Doğu Akdeniz I değişkeninde (KISY) yer alırken diğer iki istasyon Doğu Akdeniz II. değişkeninde (IKSY) yer alır (AKMAN,1990).

Tablo 2. Ortalama Sıcaklıklar ( C) Table 2. Mean Temperature ( 0 C) İstasyon Adı Rasat Süresi A Y L A R - Months Yıllık Ort. Station Name Observation Ocak Şub. Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağus. Eylül Ekim Kasım Aralık Mean Pozantı 26 yıl 2.7 4.l 7.7 12.3 16.5 21.3 25.2 24.9 20.5 14.5 8.6 4.6 13.6 Yahyalı 6 yıl 1.7 l.7 4.2 10.7 14.3 18.9 22.2 22.l 17.9 11.5 6.8 2.2 11.2 Çamardı 16 yıl -1.6-0.7 3.8 7.9 12.0 16.6 20.l 19.5 15.9 9.7 4.8 0.5 9.l Tablo 3. Ortalama Yüksek Sıcaklıklar ( C) Table 3. Mean High Temperature ( C) İstasyon Adı Rasat Süresi A Y L A R - Months Yıllık Ort. Station Name Observation Ocak Şub. Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağus. Eylül Ekim Kasım Aralık Mean Pozantı 26 yıl 7.9 9.5 13.8 18.6 23.l 27.8 31.7 31.7 28.4 22.6 15.l 10.3 20.0 Yahyalı 6 yıl 6.0 6.l 9.7 16.7 20.4 25.3 29.3 30.0 26.5 18.2 12.2 6.1 17.2 Çamardı 16 yıl 5.l 6.2 10.l 15.l 19.5 24.3 27.7 28.0 25.2 19.1 13.l 7.2 16.7 Tablo 4. Ortalama Düşük Sıcaklıklar ( C) Table 4. Mean Low Temperature ( C) İstasyon Adı Rasat Süresi A Y L A R - Months Yıllık Ort. Station Name Observation Ocak Şub. Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağus. Eylül Ekim Kasım Aralık Mean Pozantı 26 yıl - 1.2-0.5 2.4 6.5 l0.l 14.6 18.4 18.0 13.4 8.2 3.5 0.2 7.8 Yahyalı 6 yıl - 2.8-0.5 - l.4 5.5 8.2 12.0 13.8 14.3 10.5 5.8 2.2 - l.6 5.5 Çamardı 15 yıl - 6.0-4.7-0.9 2.9 6.2 9.9 13.5 12.9 8.l 3.8-0.4-3.4 3.5 Tablo 5. Toplam yağış miktarı (mm) Table 5. Total Precipitation (mm) İstasyon Adı Rasat Süresi A Y L A R - Months Yıllık Ort. Station Name Obs. Time Ocak Şub. Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağus. Eylül Ekim Kasım Aralık Mean Annual Pozantı 26 yıl 106.7 74.2 87.9 64.2 62.5 29.7 8.5 6.l 14.2 55.0 80.6 117.2 707.2 Yahyalı 6 yıl 51.l 39.3 57.4 64.6 54.8 32.8 7.6 4.5 11.4 30.0 41.9 55.8 451.2 Çamardı 16 yıl 38.3 38.0 39.8 57.6 51.3 33.4 11.3 6.8 11.6 33.3 24.8 42.5 388.7

2.2. Biyoiklimsel Sentez Emberger'in Yaz Kuraklığı Indisi (S), S: PE/M formülünden hesaplanmıştır. PE: Yaz aylarının toplam yağış miktarı mm, M: En sıcak ayın en yüksek sıcaklık ortalaması. Değerlerin 5'den küçük olduğu tespit edildi. Bunun yanı sıra en az yağış alan mevsimin yaz olması, toplam yaz yağışlarının 200 mm'den düşük bulunması, sahanın Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunduğunu göstermektedir (AKMAN,1990; Tablo 6). De Martonne-Gottman'ın Kuraklık indisi formülü: P 12.p I = T.10 t 2 P: Yıllık yağış miktarı (mm), T: Yıllık ortalama sıcaklık 0 C, t: En kurak ayın ortalama sıcaklığı 0 C, p: En kurak ayın yağış miktarı (mm), bu değer yıl içindeki ayların toplamı olan 12 ile çarpılır, 10: değeri ise eksi çıkmasını önlemek için kullanılan sabit sayıdır. De Martonne-Gottman'ın kuraklık indisi formülünü kullanarak elde edilen sonuçlara göre Pozantı (I=16.02) nın yarı kurak nemli iklim özelliği gösterdiği, Yahyalı (I=10.93) ve Çamardı (I=11.55)'nın yarı-kurak, az nemli iklim özellikleri gösterdikleri belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre çalışma alanının yarı-kurak, az nemli iklim kuşağında olduğu görülmektedir. Tablo 6' nın Q, m ve P değerlerini birlikte yorumladığımız zaman istasyonlar için aşağıdaki şekilde Akdeniz iklim katları ve tipleri ortaya çıkmaktadır: 1. Pozantı (Q,m,P): Az yağışlı, kışı soğuk Akdeniz biyoiklim katı 2. Yahyalı (Q,m,P): Yarı-kurak, kışı soğuk Akdeniz biyoiklim katı 3. Çamardı (Q,m,P): Yarı-kurak, kışı çok soğuk Akdeniz biyoiklim katı Bu sonuçlara göre çalışma alanı, yarı-kurak, kışı çok soğuk Akdeniz bioiklim katı özelliği göstermektedir. Aynı şekilde floristik yapıda da bu özelliği görmek mümkündür. Çünkü araştırma alanında Akdeniz fitocoğrafik bölgesine ait türler ve İran-Turan floristik bölgesine ait türler hakimdir. 2000. P Emberger'in Yağış Sıcaklık İndisi (Q), Q = formülüne göre M2 m2 (P:yıllık yağış toplamı, M: En sıcak ayın en yüksek sıcaklık ortalaması, m: En soğuk ayın en düşük sıcaklık ortalaması) istasyonlara ait hesaplamalar yapılmış ve sonuçta Q değerleri Pozantı için 74.5, Yahyalı için 48, Çamardı için 40.2 olduğu bulunmuştur. Buna göre Pozantı az yağışlı, Yahyalı ve Çamardı yarıkurak, Akdeniz iklim tipine girmektedir. Bulunan bu sonuçlara göre, çalışma alanı Yarı-kurak Akdeniz iklim tipine girmektedir (AKMAN,1990).

Diger taraftan Gaussen kuralına göre çalışma alanı çevresinde yer alan bu meteoroloji istasyonlarına ait Ombro-Termik iklim diyağramları çizilmiştir. Bu çizimler için yukarıdaki verilen istasyonlara ait aylık ortalama sıcaklık ve aylık ortalama yağış ve sıcaklık eğrileri kesiştirilerek her istasyonun ayrı ayrı kurak ve yağışlı ayları, ayrıca donlu ve don ihtimali olan aylar gösterilmiştir. Bu özelliklere ait simge ve işaretler şöyledir (AKMAN, 1990). g. Yağışlı mevsim h: Kurak mevsim i: Sıcaklık eğrisi k: Yağış eğrisi Donlu aylar Don olma ihtimali olan aylar Pozantı da (Adana), ekim ayı başından nisan ayı sonuna kadar 7 ay yağışlı, mayıs ayından eylül ayı sonuna kadar yaklaşık 5 ay kurak geçmektedir. Aralık, ocak ve şubat ayları donlu, mart ve kasım ayları don ihtimali gösteren aylardır (Tablo 7, Şekil 3). Yahyalı da (Kayseri), mayıs ayı sonundan eylül ayı başına kadar 5 ay kurak geçmekte ve ekim ayı başından nisan ayı sonuna kadar 7 ay yağışlı periyod hüküm sürmektedir. Kasım, aralık, ocak ve şubat ayları mutlak donlu, mart ve ekim ayları ise don ihtimali olan aylardır (Tablo 8, Şekil 4). Çamardı nda (Niğde), haziran ayı başından eylül ayı sonuna kadar 4 aylık kurak bir devre hüküm sürmektedir. Ekim ayı başından mayıs ayı sonuna kadar 8 aylık yağış görülmektedir. Kasım, aralık, ocak, şubat ve mart ayları mutlak donlu, nisan ve ekim ayları ise don ihtimali olan aylardır (Tablo 9, Şekil 5). Şekil 3. Pozantı Ombro-Termik İklim Diyağramı Figure 3. Climate Diagram of Pozantı Ombro-Thermic

Şekil 4. Yahyalı Ombro-Termik İklim Diyağramı Figure 4. Climate Diagram of Yahyalı Ombro-Thermic Şekil 5. Çamardı Ombro-Termik İklim Diyağramı Figure 5. Climate Diagram of Çamardı Ombro-Thermic Tablo 6. Biyoiklim Katları Table 6. Bioclimate Stratum İstasyonlar Stations Rakım Latitude(m.) P PE M m S Q Yağış rejimi Pre.Reg. Pozantı 900 707.2 44.3 31.7-1.2 1.4 74.5 KISY Yahyalı 1200 451.2 44.9 30.0-2.8 1.5 48.0 IKSY Çamardı 1500 388.7 51.5 28.0-6.0 1.8 40.2 IKSY Biyoiklim Katları Biocl.Strat. Az yağışlı, kışı soğuk Akdeniz biyoiklim katı Yarı kurak, kışı soğuk Akdeniz biyoiklim katı Yarı kurak, kışı çok soğuk Akdeniz b. katı

Tablo 7. Total Yağış ve Sıcaklık Ortalamaları (Pozantı) Table 7. Total Precipitation and Mean Temperature (Pozantı) POZANTI : 26 yıl (t), 33 yıl (P) Aylar Ocak Şub. Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağu. Eylül Ekim Kasım Ara. t C 2.7 4.1 7.7 12.3 16.5 21.3 25..2 24.9 20.5 14.5 8.6 4.6 Pi mm 106.7 74.7 87.9 64.2 62.5 29.7 8.5 6.1 14.2 55.0 80.6 117.2 t (Yıllık ortalama): 13.6 C P (Total yağış):707.2 mm Tablo 8. Total Yağış ve Sıcaklık Ortalamaları (Yahyalı) Table 8. Total Precipitation and Mean Temperature (Yahyalı) YAHYALI 4 yıl (t), 24 yıl (P) Aylar Ocak Şub. Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağu. Eylül Ekim Kasım Ara. t C 1.7 1.7 4.2 10.7 14.3 18.9 22.2 22.1 17.9 11.5 6.8 2.2 Pi mm 51.1 39.3 47.4 64.6 54.8 32.8 7.6 4.5 11.4 30.0 41.9 55.8 t (Yıllık ortalama): 11.2 C P (Total yağış): 451.2 mm Tablo 9. Total Yağış ve Sıcaklık Ortalamaları (Çamardı) Table 9. Total Precipitation and Mean Temperature (Çamardı) ÇAMARDI 16 yıl (t), 23 yıl (P) Aylar Ocak Şub. Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağu. Eylül Ekim Kasım Ara. t C -1.6-0.7 3.8 7.9 12.0 16.6 20.1 19.5 15.9 9.7 4.8 0.5 Pi mm 38.3 38.0 39.8 57.6 51.3 33.4 11.3 6.8 11.6 33.3 24.8 42.5 t (Yıllık ortalama): 9.1 C P (Total yağış): 388.7 mm

3. BULGULAR ve TARTIŞMA 3.1. Araştırma Alanının Vejetasyonu Milli Park alanı gerek coğrafik ve gerekse jeomorfolojik yapısı itibariyle değişik bitki topluluklarının oluşturduğu vejetasyona sahiptir. Araştırma alanında, orman vejetasyonu, step vejetasyonu (alçak dağ stebi), yüksek dağ stebi ve alpin kat vejetasyonu mevcuttur. Ancak alan daha önce de belirtildiği gibi üç ayrı kesimden oluşmaktadır. Bunlar Yahyalı (Kayseri), Aladağ (Adana) ve Çamardı (Niğde) olup bu alanların sahip oldukları bitki formasyonlarında da belirgin farklılıklar vardır. Araştırma alanının ilk kesimini oluşturan Yahyalı-Kapuzbaşı arasının vejetasyonu özetle; Yahyalı-Aladağlar yolunun 1500 m lerinde Salvia türleri (Salvia sclarea, S. virgata, S. verticillata, S. multicaulis) oldukça yaygındır. 1600-1900 m yükseklikte bozuk bir Astragalus microcephalus topluluğu mevcuttur. Bu topluluğun içinde; Onobrychis cornuta, Astragalus condensatus, Acantholimon ulucinum, Phlomis linearis, Berberis crataegina gibi bitki türlerine rastlanır. Aralarında yer yer Gramineae türleri de bulunur. Aladağlar- Maden yolunda en dikkat çeken bitki; Asphodelina damascena'dır. Aladağların bu kesimlerinde alçak dağ stebi hakimdir. Yahyalı, Aladağlar-Maden yolunun 1800-2200 m ler arasında kayalıklar ve dik yamaçlarda daha çok şu türlere rastlanmaktadır. Bunlar; Aristolochia maurorum, Onosma albo-roseum, Rindera caespitosa, Ferula rigidula, Sedum tenellum, Euphorbia macroclada ve bir çok Astragalus tur. Aladağların, Kurukapuz ve Suçatı mevkinde rakım 1900-2300 m ler arasındadır. İlk girişte bir vadiyi andıran bu kesimde çok dik yamaçlı ve kayalıklı yerler vardır. 1900 m lerde Sedum tenellum, S. acre, Mentha longifolia, Campanula glomerata, Cyperus longus gibi bitki türleri bulunur. Yüksekliğin 2300 m lerinde Orobanche türleri ve Biebersteinia orphanidis bitki türü yoğun şekilde bulunmaktadır. Ayrıca 2000 m lerde belirli bir alanda Circium lappaceum baskın bir şekilde görülmektedir. Bu topluluğun içinde: Circium arvense, Eryngium campestre, Stipa lessingiana, Bromus tomentellus, Carduus nutans gibi bitki türlerine rastlanır (BAĞCI,1998). Aladağların 2600 m lerinde, maden şantiyesi civarında ocakların açılmasıyla oluşan tahrib sonucu bozulmaya yüz tutmuş Astragalus microcephalus, Marrubium globosum ve Daphne oleoides birlikleri karışık olarak bulunmaktadırlar. İçerisinde Verbascum cherianthifolium, Acantholimon ulucinum ve Gramineae türleri mevcuttur. Bu yüksekliklerde ayrıca Asphodelina taurica ve Onobrychis cornuta yaygın olarak görülür. Maden yolu 3100 m ye kadar çıkar. 3000 metrelerde, derin topraklı yerlerde yüksek dağ stepi, çayır ve kır (alpin kat) dediğimiz kısım başlar.

Burada Gramineae türleri, Marrubium globosum, Astragalus lineatus, A. angustifolius, Acantholimon ulucinum, A. acerosum yaygın olan bitkilerdir. Bu kesimin zirvelerinde ise (3250 m) oldukça az sayıda tür mevcuttur. Bunun nedeni, buranın oldukça rüzgarlı ve soğuk olmasıdır. Zirvede bulunan bitkilerden bazıları şunlardır; Onobrychis cornuta, Pedicularis cadmea, Potentilla pulverulenta, Potentilla speciosum, Alopecurus textilis, Aethionema oppositifolium, Tanacetum armenum, Paracaryum lithospermifolium, Anthyllis vulneraria, Erigeron acer, Draba brunifolia, Allium rotundum, Jurinella moschus, Lamium garganicum ve Ornithogalum oligophyllum'dur. Milli parkın güneydoğusunda en düşük rakımlı (750 m) Büyükçakır köyüne ulaşıldığında (şelaleler) Akdeniz maki taksonlarına rastlanmaktadır. Bunlar; Sytrax officinalis, Quercus pubescens, Pistacia terebinthus gibi çalılardır. Ayrıca bunların arasında, Centaurea pinetorum, Alyssum strigosum, Cistus creticus, Stipa bromioides, Crepis foetida, Crupina crupinastrum ve Rhus coriaria bulunmaktadır. Kapuzbaşı şelalelerinde, Juglans regia, Punica granatum, Platanus orientalis gibi ağaç türleri de mevcuttur. Ulupınar tarafı, şelalelere göre daha dağlık ve ormanlık bir alandır. Fakat orman çok tahrip edilmiştir. Bu mevkide alçak dağ stebi hakimdir. Öne çıkan bitkiler; Acer monspessulanum, Astragalus gummifer, A. plumosus, Berberis crataegina, Juniperus excelsa, J. oxycedrus, Papaver rhoeas ve Dianthus zonatus'tur. Yol kenarlarında hafif meyilli, kayalık yerlerde bozuk Astragalus microcephalus topluluğu mevcuttur. Bu birliğin içerisinde görülen türler şunlardır: Acantholimon ulucinum, Teucrium polium, Astragalus baibutensis, Onobrychis armena, Cichorium inthybus, Phlomis armeniaca, Echinophora tenuifolia, Circium arvense, Juniperus oxycedrus, Scabiosa rotata, S. argentea, Bromus tectorum ve B. tomentellus gibi bitki türlerine rastlanmaktadır. Tarla içlerinde de Boreava orientalis türü bulunmaktadır. Ulupınar ın güney-batısında Quercus cerris topluluğu vardır. Bu topluluğun içerisinde: Quercus pubescens, Juniperus excelsa, J.oxycedrus, Styrax officinalis, Centaurea pinetorum, C. pichleri, Pistacia terebinthus, Ajuga chia, Bromus tomentellus, B. sterilis, Nepeta italica, Ziziphora capitata, Coronilla varia, Rosa canina, Galium aperina, Poa bulbosa gibi bitki türleri bulunmaktadır. Ulupınar-Şelale arasında Ostrya carpinifolia ormanı mevcuttur. Bunun içerisinde: Sambucus ebulus, Populus tremula, Styrax officinalis, Pyrus syriaca, Acer sempervirens, Pistacia terebinthus, Juniperus excelsa, J. oxycedrus, Pinus nigra, Platanus orientalis, ve Rhus coriaria türleri bulunmaktadır. Ulupınar ın Güneybatısında Hacer Ormanlarında: Pinus nigra birliği içinde Abies cilicica, Cedrus libani, Juniperus oxycedrus, J. excelsa, Quercus pubescens, Ostrya carpinifolia, Ulmus glabra, Berberis crateagina, Pistacia terebinthus, Acer monspessulanum gibi ağaç ve çalı türlerinin yanı sıra; Centaurea solstitialis, C.cariensis, Gladiolus atroviolaceus, Galium peplidifolium, Poa bulbosa, Coronilla varia, Dactylis glomerata, Alyssum

strigosum, Silene italica, Galium verum, Dianthus zonatus, Poa bulbosa gibi otsu türlerde bulunmaktadır. Milli parkın Adana kesimini, Aladağ ilçesi sınırları içerisinde bulunan Pos ormanları serisi oluşturmaktadır. Kapuzbaşı ndan itibaren başlayan Şamadan, Yapraklı, Hizar, Trak, Eğni, Hamidiye orman serileri alanın doğu ve güneyini kaplamaktadır. Bu ormanlarda tespit edilen ağaç ve çalı türleri şunlardır (YURDAKULOL,1977); Pinus brutia, P. nigra, Abies cilicica, Cedrus libani, Quercus pubescens, Q. libani, Q.cerris, Q.petrea, Q.coccifera, Phylleria latifolia, Ostrya carpinifolia, Ulmus glabra, Pistacia terebinthus, Acer monspessulanum, Juniperus drupacea, J.communis, J.excelsa, J.foetidissima, J. oxycedrus, Sytrax officinalis, Crataegus monogyna, C. tanecetifolia, Berberis crataegina, Erica manipuliflora, Pyrus elaeagnifolia, Robinia pseudoacacia, Cercis siliquastrum, Hedera helix, Populus tremula, Juglans regia, Rubus sanctus, Nerium oleander, Salix alba, Prunus spinosa, P. divaricata, Rosa canina, Ficus carica, Platanus orientalis, Arbutus andrachne, Tamarix smyrnansis, Cistus creticus, Myrtus communis. Bu bölgede ormanın sona erdiği yükseltiden itibaren başlayan yüksek dağ stepi bazı çalı türlerinin (Juniperus communis, Rosa, Berberis) yanı sıra çok yıllık yastık bitkileri (Astragalus, Onobrycis, Alyssum, Acantholimon) ve Verbascum, Euphorbia, Onopordum, Circium, Salvia, Phlomis cinslerine ait türleri içeren ve sınırı 2500 m de sona eren bir vejetasyon gözlenir. Kırda ise Boraginaceae familyasından Arnebia, Onosma, Omphalodes, Mysotis, Rosaceae familyasından Potentilla, Rosa, Compositae familyasından Scorzenora, Centaurea, Artemisia, Tragopogon, Anthemis, Cruciferae familyasından Alyssum, Aethionema, Aurinia, Arabis taksonları bulunmaktadır. Milli parkın Niğde kesimi, orman vejetasyonundan ziyade bozkır ve kır vejetasyonuna hakimdir. Buraya ait vejetasyon bilgileri kendi gözlemlerimizin yanı sıra KURSCHNER (1982) ve SAVRAN (1997) nın çalışmalarına dayanılarak kısaca ortaya konulmaya çalışılmıştır. Aladağlar ın Niğde kesiminde bütün kurakçıl bitkiler en alttan zirveye doğru tabakalanarak yayılış gösterirler. Step (bozkır) vejetasyonunda baskın türler, 1800 m ye kadar hayat formlarına göre aşağıdaki gibi belirlenmiştir. Şamefitler: Artemisia caucasica, Convolvulus assyricus, C. compactus, Ebenus laguroides var.cilicica, Fumana procumbens, Helianthemum canum, Pterocephalus pinardii, Teucrium chamaedrys, Yastık Şamefitler: Acantholimon acerorum, Astragalus condensatus. Hemikriptofitler: Ajuga chia, Alyssum sp., Centaurea carduiformis, C. urvillei, C. virgata, Galium incanum, Hedysarum varium, İnula montbretiana, Linum hirsutum subsp. anatolicum, Minuartia corymbulosa, Paracaryum racemosum, Scabiosa argentea. Geofitler : Allium scorodoprasum subsp. rotundum, Crocus danfordiae.

Terofitler: Androsace maxima, Bupleurum heldreichii, B. sulphureum, Consolida hellerpontica, Scabiosa rotata, Xeranthemum annum, Ziziphora taurica. Aladağlarda en olumlu vejetasyona sahip alan Emli Boğazı'dır. Bu vadide primer ve sekonder bitki birliklerini yanyana görmekteyiz. Çünkü henüz yok olmamış orman şeklindeki Abies cilicica subsp.isaurica birliği ve onun kesintiye uğradığı yerlerde Quercus pubescens, Q.trojana, Berberis crataegina, Colutea cilicica, Daphne oleoides, Junipeus excelsa, J. oxycedrus, Rosa canina gibi odunsu taksonların yanısıra şamefitler ve hemikriptofitlerde bulunur (HARDWIG ve STR, 1986). Şamefitler: Ebenus laguroides var. cilicica, Globularia trichosantha, Marrubium globosum, Tanecetum armenum, Teucrium chamaedrys, Michauxia campanuloides. Hemikriptofitler: Astragalus tauricolus, Campanula glomerata subsp. hispida, C. psilostachya, Coronilla varia, Euphorbia kotschyana, Cruciata taurica, Hypericum hyssopifolium subsp.elongatum. Aladağların Niğde kesiminde kaya vejetasyonu son derece belirgin ve karekteristiktir. Eteklerdeki birikinti konileri üzerinden başlayarak kıra kadar devam eder. Kurakçıl bitkilerden oluşan bu vejetasyonun birlik oluşturan ve baskın olan türlerinin başlıcalarını şöyle sıralamak mümkündür. Şamefitler: Genista albida, Marrubium globosum, Teucrium chamaerys, Thymus sipyleus, Ebenus laguroides var. cilicica, Helianthemum canum, Ononis sesilifolia, Artemisia caucasica, Convonvulus compactus, Fumana procumbens, Salvia cryptantha, Scutellaria diffusa, Micromeria myrtifolia, Veronica tauricola. Hemikriptofitler: Aethionema oppositifolium, Androsace villosa, Anthyllis vulneraria, Astragalus hirsutus, A. tauricolus, Galium cilicicum, Centaurea lanigeria, Myosotis alpestris, Pedicularis cadmea, P. comosa, Potentilla speciosa, Saxifraga kotschyi, Silene supina, Draba brunifolia, Erysimum kotschyanum, Lamium eriocephalum, Dianthus micranthus, Tanecetum armenu, Verbascum cherianthifolium. Terofitler: Papaver pseudo-orientale, Scabiosa rotata, Bubleurum sulphureum, Ziziphora taurica, Centaurea depressa, Bromus tectorum, Bunium microcarpum, Bromus tomentellus bütün dağda yaygın olarak bulunur. Geofitler: Muscari tenuiflorum, Allium scorodoprasum subsp. rotundum, Ornithogalum montanum, O. umbellatum, Asphodelus aestivus, Scilla bifolia, Firtillaria aurea, Colchicum variegatum. Nanofanerofitler: Cerassus prostrata var. prostrata, Rosa pulverulanta, Sorbus umbellata var. umbellata, Berberis crataegina ve daha birçok tür Aladağ'ların kaya vejetasyonunu oluşturur. Yörenin higrofit bitkiler yönünden zengin olmadığını söylemek mümkündür. Çünkü alanın bu kesiminde devamlı tek akarsu Ecemiş çayıdır.

Bu çay boyunca bazı sucul bitkiler vejetasyon oluşturmaktadır. Bunlardan en baskın olanları: Salix alba, Platanus orientalis, Euphorbia stricta, Pharamites australis, Taraxacum crepidiforme subsp. crepidiforme, Blymus compressus, Carex tristis, C. hirta, Cyperus longus, Potentilla reptans, Typha laxmanni, T. angustifolia, Orchis mascula, Juncus inflexus, J. conglomeratus, J. articulatus, Gladiolus halophilus, Plantago maritima, Mentha aquatica, Primula ariculata, Veronica anagllis-aquatica, V. beccabunga, Polygonum amphibium, P. bistorta, Alchemilla ellenbergiana, Swertia longifolia higrofit vejetasyonun başta gelen türleridir. Bu bitkiler dere yataklarından başka Aladağlar üzerinde kar sularından oluşan gölcüklerin içinde ve kenarlarında da yer almaktadırlar (SAVRAN,1997). 3.2. Araştırma Alanının Florası Çalışma sonucu toplanan bitkilerin listesi EK 1 de, Familya indeksi de EK 2 de verilmiştir. Bu çalışma Aladağlar milli parkından 4 yıl süreyle toplanan yaklaşık 6000 bitki örneğine dayanmaktadır. Bu örneklerin klasik taksonomi kurallarına göre değerlendirilmesi sonucu bölgede 95 familya ya ait 473 cins, 1108 tür, 297 alt tür ve 161 varyete saptanmıştır. Araştırma alanından daha önce değişik araştırmacılar tarafından toplanıldığı halde tarafımızdan toplanamayan 48 taksonun varlığı literatürden belirlenmiştir. Alandan bizim topladığımız takson sayısı 1566 dır. Bu taksonların 9 u Pteridophyta, 1557 si Spermatophyta divisiolarına aittir. 1557 taksondan 11 i Gymnospermae, 1546 sı ise Angiospermae dir. Angiospermae lerin 1342 si Dicotyledones, 204 ü ise Monocotyledones sınıfında yer almaktadır. Araştırma alanından toplanan taksonların, Raunkier sistemine göre hayat formları belirlenerek Tablo 10 da sunulmuştur. 6 adet hayat formu bulunup, bunların açıklamaları şöyledir: Hemikriptofitler: Yılın kötü şartlarının hüküm sürdüğü mevsimlerde toprak üstü organlarının büyük kısmı ölen, tomurcukları ve gövdeleri toprak yüzeyinde bulunan bitkiler. Terofitler: Kışı tohum halinde geçiren tek yıllık bitkiler. Kriptofitler: Yaşama şartları kötü olan mevsimlerde tomurcuklarını toprak altında veya su içinde saklamak suretiyle kötü mevsimi geçiren bitkiler. Şamefitler: Tomurcukları toprak yüzeyine yakın bitkiler. Geofitler: Toprak altındaki soğan, rizom ve yumruları ile kötü mevsimi toprak altında geçiren bitkiler. Fanerofitler: Toprak üstü organları ve tomurcukları toprak üzerinde yükselen ve iklimden zarar görmeden uzun süre yaşayan bitkiler. Endofitler: Parazitler.

Hayat formları incelendiğinde alana hakim olan formun Hemikriptofitler (%53.32) olduğu ve onu takiben Terofitlerin (%21.78) geldiği görülmektedir. Kriptofitler (% 8.68) ile Şamefitlerin (% 8.05) birbirine yakın oldukları, Fanerofitlerin (%6.13) onları takiben beşinci sırada ve Parazitlerin de (%2.04) son sırada olduğu görülmektedir. Tablo 10. Bitkilerin Hayat Formları Table 10. Life Form of Flora Hayat Formu Takson Sayısı Life Form Number of Species Toplam Takson Sayısına Oranı (%) Ratio to Total Amount of Taxa and Species (%) Hemikriptofitler 835 53.32 Terofitler 341 21.78 Kriptofitler 136 8.68 Şamefitler 126 8.05 Fanerofitler 96 6.13 Endofitler (Parazitler) 32 2.04 TOPLAM 1566 100 ÇETİK (1973), Hemikriptofitlerin yüksek çıkmasının temel nedenini dünyanın bir çok yerinde yaygın olmaları ve tomurcuklarını kötü şartlarda toprak altında saklamalarına bağlamaktadır. Yazları kurak ve sıcak, kışları soğuk ve yağışlı Akdeniz ikliminin karekteristik formu olan Terofitlerin ikinci sırada yer alması çalışma alanının iklim yapısının müsait olmasındandır. Bodur çalıları ve otsu bitkileri içine alan Şamefitler kışı sert ve yazları kurak bölgelerde bulunmasıyla dikkat çeker. Özellikle çalışma alanının kuzey kesimlerinde yoğunluk arzederler. Mevsimsel değişikliklerin çok etkilemediği Fanerofitler alanda çok yaygın olmasına rağmen, yer yer oluşturdukları birlikler ile lokal homojen vejetasyonlar meydana getirmişlerdir. Son sırada yer alan endofitler (vasküler parazitler) dünyada sınırlı sayıda olan taksonları, birkaç familya örneği ve 32 tür sayısı ile çalışma alanında bulunmaktadır. Tür sayısı bakımından alandaki en büyük ilk 10 familya, büyüklüklerine göre sıralanarak Tablo 11 de gösterilmiş olup, incelendiğinde ilk on familyanın 1046 takson ile alandaki bitkilerin yaklaşık 2/3 ünü oluşturmaktadır. Geriye kalan 85 familya ise 520 takson ile alandaki bitkilerin 1/3 ünü oluşturmaktadır. Araştırma alanındaki cinslerden en çok tür içeren 10 cins Tablo 12 deki gibi sıralanmaktadır. Buradan da görüleceği üzere ilk sırayı Astragalus almakta, onu Centaurea, Alyssum, Silene ve diğerleri takip etmektedir. Bu cinsler toplam 303 takson, geriye kalan 461 cins ise 1263 takson içermektedir. Bu cinsler Orobanche hariç, Türkiye florasının ilk yirmi cinsinin içinde yer almaktadırlar (TUTİN ve ark.,1964-1980).

Tablo 11. En Çok Takson İçeren İlk 10 Familya Table 11. First 10 Families Rich in Species Familya Adı Name of Families Takson Sayısı Amount of Species Toplam Takson Sayısına Oranı (%) Ratio to Total Amount of Species (%) Asteraceae 196 12.52 Fabaceae 162 10.34 Brassicaceae 129 8.24 Lamiaceae 121 7.73 Caryophyllaceae 99 6.32 Poaceae 90 5.75 Boraginaceae 66 4.21 Liliaceae 63 4.02 Apiaceae 61 3.90 Scrophulariaceae 59 3.77 Geri kalan 85 familya 520 33.20 TOPLAM 1566 100 Tablo 12. En Çok Takson İçeren 12 Cins Table 12. 12 Genius Rich in Species Cins Adları Genus İçerdikleri Tür Sayıları Species Astragalus 56 Centaurea 33 Alyssum 32 Silene 29 Salvia 25 Euphorbia 22 Veronica 20 Galium 19 Minuartia 18 Ranunculus 17 Hypericum 16 Orobanche 16 TOPLAM 303 Araştırma alanından toplanan 1566 taksonun 392 si endemiktir (%25). Bu endemiklerden bazılarının fotoğrafları EK 3 te verilmiştir. Bu türlerin sadece 26 sı alana mahsus endemiklerdir. Diğerleri ise ülkemiz endemik türlerindendir. Araştırma alanına mahsus endemik türler şunlardır: 1. Alyssum trapeziforme Bornm.Ex Nyar (C5-Masmeneu) 2. Thlaspi rosulare Boiss. & Bal. (C5-Masmeneu) 3. Potentilla aladaghensis Leblebici (C5-Emli vadi) 4. Delphinium nydeggeri Hub.-Mor. (C5-Çamardı) 5. Astragalus stridii Kit Tan. (C5-Narpuz boğazı)

6. Alchemilla rivularis Ponert (C5-Demirkazık) 7. Lamium garganicum L.ssp.pulchrum R.Mill (C5-Demirkazık) 8. Lamium eriocephalum Bentham.ssp.eriocephalum (C5-Narpuz boğazı) 9. Verbascum adenocaulon Boiss & Bal. (C5-Çamardı) 10. Veronica kotschyana (C5-Aladağ) 11. Veronica tauricola Bornm. (C5-Emli vadi) 12. Onosma cappadocicum Siehe ex.h.riedl (C5-Masmeneu) 13. Vicia canescens Lab.ssp.leucomalla (Bornm.) Davis (C5-Aladağ) 14. Ebenus cappadocica Hausskn. & Siehe (C5-Çamardı) 15. Centaurea chrysantha Wagenits (C5-Aladağ) 16. Centaurea aladaghensis Wagenits (C5-Masmeneu) 17. Cousinia cirsioides Boiss. & Bal. (C5-Çamardı) 18. Bornmuellera glabrescens (C5-Mazmılı) 19. Alyssum stylare (C5-Mazmılı) 20. Viola jordanii sensu Yurdakulol (C5- Pos ormanları) 21. Sideritis phlomoides Boiss. & Bal. (C5-Demirkazık) 22. Dianthus goerki Hartvig & Strid (C5-Narpuz boğazı) 23. Potentilla pulvinaris Fenzil. (C5-Göğgöl üstü) 24. Alyssum macropodum. var. Macropodum (Toplanamadı) 25. Onosma papillosum (Toplanamadı) 26. Veronica hispudula.ssp.oxsoides (Toplanamadı) Bu türlerin tarafımızdan toplanamamasının nedeni kısmen toplama eksikliği olarak kabul edilirse de vejetasyonun yoğun tahribi (otlatma, erozyon, v.s.) sonucu yok olmuş olması da düşünülebilir. Kalan 366 tür de (özellikle Toroslar) ülkemiz için endemiktir. Endemiklerin tespiti DAVIS (1965-1986) in Flora of Turkey inin yanısıra EKİM ve ark. (2000) nın hazırlamış oldukları Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı adlı eserden yararlanılarak yapılmıştır. Tipi veya sintipi araştırma alanı olan bitkiler, Flora of Turkey adlı eserden tespit edilerek toplandıkları yerlere gidilmiş ve topotipleri tarafımızdan toplanmıştır. Bu örneklerin çoğunun endemik olması ve tip örneklerin çoğunun ülkemizde bulunmamasından dolayı alınan topotipler floristik açıdan önem oluşturmuştur. Toplanan türlerin Türkiye florası ve bazı araştırıcıların önerilerine göre fitocoğrafik elementleri belirlenmiş ve bu sonuca dayanarak Tablo 13 hazırlanmıştır. Milli Park, İran-Turan ve Doğu Akdeniz floristik bölgelerinin kesiştiği bir yerdir. İran-Turan elementleri 418 takson (% 26.70) ile ilk sırada yer alırken, Akdeniz elementleri 296 takson (% 18.89) ile ikinci sırada yer almıştır. Alanın özel lokalitelerinde hayat bulan az miktarda Avrupa-Sibirya elementleri (% 4.79) dördüncü sırada gelmektedir. Çok nadir birkaç Öksin element (13 adet) de sahadan toplanmıştır. Çok bölgeli veya elementi bilinmeyen 764 takson ise % 48.79 değere sahiptir (Tablo 13).

Bu çalışmada sonuçlardan bazıları, özellikle Toroslar üzerinde yapılan çalışmalara ait sonuçlarla kıyaslanarak benzer ve ayrılan tarafları değerlendirilmiştir. Ayrıca endemizm yoğunluğu gösteren familyalar ve tür sayısı yüksek familya ve cinsler ülke sonuçları ile karşılaştırılmış, kesişen ve ayrılan taraflarına açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre en çok türe sahip ilk on familya ve çalışma alanı yakınlarında özellikle Toroslar üzerinde yapılmış floristik çalışmalardan seçilen on araştırmanın sonuçları Tablo 14 te gösterilmiştir. Karşılaştırılan araştırmalarda, genelde Türkiye nin en çok tür içeren familyası Asteraceae dir. Bunun nedeni Akdeniz bölgesinin Fabaceae familyası için uygun habitat alanı oluşu düşünülebilir. Asteraceae familyası Türkiye şartlarına oldukça toleranslı ve tohumla üreme kolaylığı nedenleriyle adaptasyonu hemen her ortamda mümkün olan bir taksondur (TUTIN ve ark.,1964-1980). Fabaceae familyası Türkiye florasında 2. sırada yer almaktadır. Bu familyanın da ekolojik şartlara toleransı yüksek ve yayılma kolaylığı vardır. Özellikle Akdeniz bölgesinde, çeşitlilik ve yoğunluk arzettiği için Amanos dağlarında ve Torosların güney kesimlerinde daha çok öne çıkması tabiidir (GEMİCİ,1993). Astragalus cinsinin tür zenginliği de bu familyayı baskın kılan faktörlerdendir (DUMAN,1990). Brassicaceae ve Lamiaceae familyaları, çalışmaların çoğunda birbirine yakın rakamlar göstermektedirler. Her iki familya da Türkiye florasında 3. ve 4. sırayı paylaşan büyük familyalardır. Diğer familyalardan Caryoppyllaceae, Liliaceae, Scrophulariaceae ve Boraginaceae Türkiye nin ilk on familyası içerisinde yer alan büyük familyalardır. Araştırmalardaki değerleri de hem birbirine, hem de araştırmalar açısından yakın sonuçlar vermektedir. Poaceae, Apiaceae gibi familyalar da ortalama % 3-7 arasında gösterdikleri değerler ile ülkemizin ilk on familyası içinde yer alırlar. Poaceae, Anadolu nun iklim özelliklerine en iyi uyum sağlayan familyalarından biridir. Step için karakteristiktir (DURAL, 1985). Apiaceae özellikle step şartlarında, dağ şartlarında son derece toleranslı familyadır. Sonuç olarak Türkiye florasında zengin tür içeren familyalar bu araştırmalarda da ilk on sırayı paylaşmışlardır (MUTLU, 1995). Tüm bu sonuçlar göstermektedir ki; Türkiye bitkilerinin çoğunluğunu bu ilk on familya içermektedir.

Tablo 13. Taksonların Fitocoğrafik Bölgelere Dağılımı Table 13. Distribition of Species to the Geographic Regions Floristik Element Floristic Element Takson Sayısı Amount of Taxa Toplam Takson Oranı (%) Ratio to Total Taxa İran-Turan 418 26.70 Akdeniz 296 18.89 Avrupa-Sibirya 75 4.79 Öksin 13 0.83 Çok bölgeli ve Bilinmeyenler 764 48.79 TOPLAM 1566 100 Tablo 14. Milli Park ve Yakın Çevresindeki En Zengin Taksona Sahip 10 Familyanın % Değerlerinin Karşılaştırılması Table 14. Comparison of % of 10 Families Rich in Species on the National Park and Its Neighbourhood Yapılan Çalışmalar Researches Mevcut Çalışma SAVRAN 1997 GEMİCİ 1993 ERİK 1980 AKMAN 1973 OCAKVERDİ 1984 BAĞCI 1998 SÜMBÜL 1986 PEŞMEN 1980 SAVRAN 1999 Takson Sayısı 1566 1122 1582 846 880 900 713 1053 865 766 Familyalar (%) Asteraceae 12.52 11.67 10.38 13.80 12.70 12.70 9.96 11.40 10.50 11.22 Fabaceae 10.34 8.37 10.98 8.80 9.50 9.50 10.53 9.90 9.20 10.83 Lamiaceae 8.24 8.37 5.70 6.90 6.00 6.00 7.71 7.20 4.90 8.35 Brassicaceae 7.73 7.93 7.10 6.30 6.10 6.10 8.41 7.10 8.50 8.61 Caryophyllacea 6.32 5.70 6.25 6.30 5.30 5.30 6.17 5.40 6.40 6.78 Poaceae 5.75 5.43 7.89 3.70 6.70 6.70 6.45 3.40 6.10 5.09 Liliaceae 4.21 4.72 4.00 -- - -- 5.47 4.70 5.10 4.30 Scrophulariacea 4.02 3.83 3.52 3.50 5.30 5.30 4.63 3.70 2.90 5.87 Boraginaceae 3.90 3.38 4.00 5.08 5.30 5.30 3.93 3.50 4.70 3.26 Apiaceae 3.77 4.09 4.06 3.30 4.10 4.10 3.08 4.60 4.20 -

Tablo 15 incelendiğinde, Astragalus un hemen hemen bütün araştırmalarda ilk sırada olmasının temel nedeni olarak Türkiye de yayılmış 400 ü aşkın türüyle (% 65 endemik) her yerde yoğun olarak, bulunması gösterilebilir. Centaurea, Silene ve Salvia nın tür sayısı bakımından zengin, ülke geneline yayılmış ekolojik toleransı fazla olan cinsler olması nedeniyle çalışmalarda ilk sırada olmaları doğaldır (PEŞMEN ve GÜNER,1976). Alyssum cinsinin çalışma alanından başka Bolkarlardan, Amanos dağından, Aydos dağından ve Taşeli platosundan da toplanması, Euphorbia türlerinin alanımızdan başka Olimpos-Beydağları, Taşeli platosundan, Bolkarlardan ve Amanoslardan toplanması, Galium cinsinin bütün çalışmalarda ilk on sırada bulunması; Veronica cinsinin AKMAN (1973) ın çalışması hariç diğerlerinde ilk on cins içinde yer alması, bu cinslerin özellikle Toroslarda yoğunlaşmasının ve tür zenginliği açısından da hayli yüksek olmalarının bir sonucudur. Orobanche nin çalışmamızın yanı sıra SAVRAN (1997) ve BAĞCI (1998) nın çalışmaları dışında diğerlerinin ilk on sırada olmaması habitat ve çalışma şekline bağlanabilir. Cinslerin dizilişindeki farklılıklar ise bölgelerin birbirine göre konumundan ve araştırıcıların özelliklerinden kaynaklanabilir (EKİM ve ark., 1989). Milli Parkın endemizm oranının % 25 olduğu daha önce belirtilmişti. Karşılaştırma yapılan araştırmaların endemizm oranları ile birlikte Tablo 16 da verilmiştir. En yüksek endemizm oranı bu çalışmada görülmektedir. Endemik türlerin çoğunluğu Aladağların yüksek kesimlerinden toplanmıştır. Bunun nedenlerini ekstrem dağ şartları, yükseklik ile oluşan bazı izolasyonlar ve ana kaya yapısının homojenliğine ve Magnezyum oranına bağlamak mümkündür (GEMİCİ,1992).