MURİS MUVAZAASI HAKKINDA KISA BİR İNCELEME. Av. Ebru ÇAVUŞOĞLU ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Benzer belgeler
YARGITAY İÇTİHATLARINA GÖRE MURİS MUAVAZAASINDA MİRAS BIRAKANIN ASIL İRADESİNİN TAYİNİ

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

İCRA VE İFLAS KANUNU MADDE ile TÜRK BORÇLAR KANUNU MADDE 19. Kapsamında. İPTAL ve MUVAZAA DAVALARI. Av. Sevinçhan AKPINAR

Bu dava hakkı, geçerli sözleşmeler için sözkonusu olan MK. nun 507. ve 603. maddelerinin sağladığı haklara etkili olmaz.

Dr. Ahmet NAR Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı TÜRK MİRAS HUKUKUNDA TENKİS

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

I.TENKĠS KAVRAMI II. TENKĠS DAVALARININ HUKUKĠ NĠTELĠĞĠ. A. Tenkis davalarının özellikleri

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER...IX

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

VASĠYET ALACAKLISI AÇISINDAN MURĠS MUVAZAASI NEDENĠYLE TAPU ĠPTAL DAVASI AÇMA SORUNU (YARGITAY HUKUK GENEL KURULU NUN 21.11

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Edinilmiş mal sayılan değerler:

EŞLER ARASINDAKİ MALVARLIĞI DAVALARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2,18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2

İlgili Kanun / Madde BK/66

Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü

Yrd. Doç. Dr. SENDİ YAKUPPUR TAPU KÜTÜĞÜNE GÜVEN İLKESİ

T.C. Yargıtay. 7. Hukuk Dairesi E: 2015/40820 K: 2016/13362 K.T.:

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ... V ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XXIII

KEFALET SÖZLEŞMESİNDE GEÇERLİLİK ŞARTLARI. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İŞE İADE DAVASI AÇMA ŞARTLARI ERYİĞİT HUKUK BÜROSU/ANKARA. Stj. Av. Müge BOSTAN

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2,17,4157

YARGITAY 1. HUKUK DA RES

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

Savunmanın Genişletilmesi ve Değiştirilmesi Yasağı Kapsamında Zamanaşımı Def inin İncelenmesi. Stj. Av. Müge BOSTAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İçindekiler. Önsöz III BİRİNCİ KISIM. Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM. Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM. Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

BÎRÎNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

Vergi Davalarında Gerekçe Değişimi, Savunma Hakkını Sınırlar

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2

KİTABIN SİSTEMATİĞİNE DAİR AÇIKLAMA (ÖRNEK)

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

Dr. Aytuğ Ceyhun ÇAKIR SAĞ KALAN EŞİN MİRASÇILIĞI

GİRİŞ I. BELİRSİZ ALACAK DAVASI

Dr. Osman AÇIKGÖZ TARIM ARAZİLERİNDE (TARIMSAL ÖNALIM HAKKI)

ALACAKLILARA ZARAR VERME KASTIYLA YAPILAN TASARRUFLARIN İPTALİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

Mal Rejimleri ve Tasfiyesi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği

EVLİLİK BİRLİĞİ DEVAM EDERKEN EŞLERİN GENEL HÜKÜMLER ÇERÇEVESİNDE AÇTIĞI MANEVİ TAZMİNAT DAVASI. Av. Nur Işın KÖROĞLU ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

MADDE METNİ : MADDE 11 : DEĞERLEME GÜNÜ

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İŞÇİ TEMİNİ HİZMET ALIM ADI ALTINDA YAPILAN SÖZLEŞMELERİN İŞÇİ TEMİNİ NİTELİĞİNDE OLDUĞU MUVAZAA GEÇERSİZ FESİH

KEREM ÇELİKBOYA İstanbul Bilgi Üniversitesi Ticaret Hukuku Araştırma Görevlisi TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

MİRAS HUKUKU ( ALMANYA-TÜRKİYE ) Giriş:

Dr. MERVE ACUN MEKENGEÇ AYNÎ HAKLARDAN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARDA UYGULANACAK HUKUK VE YETKILI MAHKEME

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2013/1450 K. 2013/9838 T

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /2,17-18

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

Menfi Tespit Davasında Görevli - Yetkili Mahkeme ve Yargılama Usulü. İcra Takibinden Önce ve Sonra Açılan Menfi Tespit Davası

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

MEDENİ YARGIDA CENİNİN TARAF EHLİYETİ

Dr. Gülşah VARDAR HAMAMCIOĞLU. Medenî Hukuk ta Tasarruf İşlemi Kavramı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/2,5,18-21

Ahmet Cemal RUHİ Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

Sayı : 2013/ Tarih : Ö Z E L B Ü L T E N TAPU HARCI UYGULAMALARI

İçindekiler. Önsöz. İkinci Baskıya Önsöz. Üçüncü Baskıya Önsöz. Kısaltmalar. Konunun Takdimi ve Sınırlandırılması 29

Alacağın temliki Borçlar Kanunumuzun 162. ve 172. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/3

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

İlgili Kanun / Madde 4857.S.İşK/2

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

BELİRSİZ ALACAK DAVASI

Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

KİŞİLİK HAKKI İHLÂLİNDEN DOĞAN VEKÂLETSİZ İŞGÖRME

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

İÇİNDEKİLER. YENİ TÜRK MEDENİ KANUNU'NA GÖRE MİRAS HUKUKU HÜKÜMLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER ve YENİLİKLER

HARCIRAH UYGULAMASI HARÇLAR

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

BORÇLAR HUKUKU. 1-Aşağıdaki durumların hangisinde, sakat olan bir sözleşmenin iptal kabiliyeti söz konusudur? 2004/3

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

Arzu GENÇ ARIDEMİR. Mirasın Açılmasından Sonra Yapılan Miras Payının Devri Sözleşmesi

2017 DİYARBAKIR BAROSU ASGARİ ÜCRET ÇİZELGESİ

KIYI KENAR ÇİZGİSİ İÇERİSİNDE KALDIĞI GEREKÇESİYLE TAPUSU İPTAL EDİLEN MALİKLERİN TAZMİNAT HAKKI

TÜKETİCİ KANUNU KAPSAMINDA AYIPLI İFA

Transkript:

MURİS MUVAZAASI HAKKINDA KISA BİR İNCELEME Av. Ebru ÇAVUŞOĞLU ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA 09.02.2017 ebru@eryigithukuk.com

Muvazaa, bir sözleşmede tarafların iradeleri ile irade açıklamaları arasında bilerek ve istenerek yaratılmış olan uyumsuzluktur. 1 Diğer bir deyişle, irade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk olarak tanımlanabilir. Burada iki taraf da uyumsuzluktan haberdardır; tarafların asıl amaç ve niyeti, yaptıkları sözde işlemle başkalarını aldatmaktır. Türk Borçlar Kanunu nda, muvazaa, 19. maddede, Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. 2 şeklinde düzenlenmiştir. Bu maddede, tarafların gerçek amaçlarını gizlemek ifadesiyle taraflar arasındaki muvazaalı işlemlere değinilmiş; muvazaalı işlemlerin kabul edilemeyeceğine ve gerçek, ortak iradeler doğrultusundaki işlemin hukuken esas alınacağına dikkat çekilmiştir. Muvazaanın başlıca iki türü bulunur. Mutlak muvazaada, taraflar gerçekte hiçbir işlem yapmazken, başkalarına karşı sanki bir hukuki işlem yapmış gibi görünmek konusunda anlaşırlar. Nisbi muvazaada ise taraflar, aralarında yaptıkları gerçek hukuki işlemi, görünürdeki işlemin arkasına gizlerler; görünürdeki hukuki işlemi yapmış gibi görünmek konusunda anlaşırlar. Muvazaalı bir işlemin unsurlarından olan görünürdeki işlem, hükümsüz olup, bu hükümsüzlük kural olarak bütün üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilse de, kanun bazı halleri istisna olarak belirlemiş ve hükümsüzlüğün üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği halleri belirtmiştir. Muvazaalı işlemlerin bir diğer unsuru olan gizli işlem, yani tarafların görünürdeki işlemin arkasına sakladıkları gerçek işlem, ise geçerlidir. Ancak bu gizli işlemin de kanunun emrettiği şekillere uygun biçimde yapılmış olması şartı aranır. Muris muvazaası ise, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmayı hedefleyen mirasbırakanın gerçek amacını gizleyerek, farklı bir işlem doğrultusunda iradesini açıklamasıdır. Muris muvazaası niteliği itibariyle bir nisbi muvazaa örneğidir. Mirasbırakanın saklı paylı mirasçılarından mal kaçırmak maksadıyla, kaçırmak istediği malı bir kişiye bağışladığı halde, tapuda sanki ona satmış gibi işlem yapmasıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu nun 1974/1 Esas ve 1974/2 Karar sayılı ve 01.04.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı nda Muris muvazaası olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibarıyla nispi muvazaa türüdür. Muris muvazaasında miras bırakan, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla gerçekte bağışladığı taşınmazını, görünüşteki sözleşmede satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstererek temlik 1 Akıntürk, Turgut, Derya Ateş. Borçlar Hukuku, s.54-56 2 (Türk Borçlar Kanunu [TBK], 2011: madde 19)

etmektedir. tanımına yer verilmiştir. 3 İşbu içtihadı birleştirme kararı, halen Yargıtay Hukuk Daireleri ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarında dikkate alınmaktadır. Muris muvazaası, doktrinde de bir kimsenin mirasçısını, miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla, yaptığı ivazsız kazandırmaları satış ya da ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi göstermesi şeklinde tanımlanmıştır. 4 Tüm bu tanımlar dikkate alındığında, muris muvazaasından bahsedilebilmesi için, miras bırakan ile bir kimse arasındaki görünüşteki bir işlem veya sözleşmenin, bu iki taraf arasındaki bir muvazaa anlaşmasının, miras bırakanın mirasçıları aldatma amacının ve yine iki taraf arasında tarafların gerçek iradelerine uygun gizli sözleşmenin varlığı gerekmektedir. Bunlar, muris muvazaasının unsurları olarak kabul edilir. Saklı pay mirasçılarından mal kaçırmak isteyen kişiler, yaptıkları ivazsız kazandırmaları satış gibi gösterirler. Sözde satılan mal karşılığında para almış sayılacaklarından, ilerideki tenkis davalarını önlemektedirler. Mirasbırakanın malvarlığından yaptığı satışlar karşılığında terekeye para girmiş olduğundan, gerçek bir satış sözleşmesi ile yapılan tasarruflar tenkise tabi tutulmamaktadır. Muris muvazaasında da görünürdeki işlem muvazaa sebebiyle geçersiz olmasına karşın gizli işlem geçerlidir. Mirasbırakanın asıl amacı ortaya çıktığında, yapmış olarak göründüğü, yani görünen işlem olan satış sözleşmesi geçersiz sayılır; gizlemiş olduğu bağış sözleşmesi ise geçerli olacaktır. Burada değinilmesi gereken bir diğer nokta vardır. Yapılan satış sözleşmesinin muvazaalı olduğu ispatlandığında, satış sözleşmesi yani görünürdeki işlem geçersiz olacaktır. Ayrıca, gizli işlem olan bağışlama ise tapu sicilinde resmi şekilde yapılmadığından, şekle aykırılıktan geçersiz olacaktır. Bu halde, her iki kazandırma da geçerli sebebe dayanmadığından veya şekle uygun gerçekleştirilmediğinden, tapudaki tescil baştan itibaren yolsuz ve mülkiyet mirasbırakandan hiç çıkmamış sayılacaktır. Gizli işlemin geçersiz olduğu hallerde, ilgili mal aslında terekeden hiç çıkmamış olacağından, tapu sicilindeki tescil yolsuz tescil sayılır ve burada yolsuz tescilin düzeltilmesi amacıyla dava açılması yeterlidir. Muris muvazaasının varlığında, mirasçıların satışın hükümsüzlüğünü tespit ettirmesi gerekmektedir. Muris muvazaası iddiasında olan kişi, muvazaalı işlemi ispatla yükümlüdür. Burada her ne kadar, resmi şekilde yapılan bir satım sözleşmesi bulunduğundan kanunen geçersizliğin yazılı delille ispatı aransa da üçüncü kişilere bir hak tanınmıştır; muvazaalı işlemin tarafı olmayan üçüncü kişiler muvazaanın varlığını her türlü delille ispat edebilecektir. 5 Yargıtay da kararlarında bu görüşü 3 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 1974/1 E., 01.04.1974 T. 4 Dural, Mustafa, Turgut Öz. Türk Özel Hukuku Miras Hukuku, s. 262-267. 5 Oğuzman, Kemal, Turgut Öz. Borçlar Hukuku Genel Hükümler, s. 131.

benimsemektedir. Ayrıca kabul edilmelidir ki, muvazaalı bir işlemin varlığını yazılı bir delille ispat etmek de, muvazaa anlaşmasının yazılı bir dayanağı olmayacağından, çoğunlukla mümkün olamayacaktır. Muris muvazaası iddiası söz konusu olduğunda, tapu iptal ve tescil davasının yanı sıra tenkis davasından da bahsedilebilir. Uygulamada, bu iki dava terditli olarak açılmaktadır; ancak her dava ayrı ayrı da açılabilmektedir. Her iki dava da mirasbırakanın yaptığı devirler hakkında açılır, terekeyi ilgilendirir. Ancak belirtmek gerekir ki, tenkis davasında tarafların gerçek iradeleri sözleşmeye yansırken, muvazaa davalarında tarafların iradesi muvazaalı görünürdeki işlemin yapılması yönünde değildir. Tenkis davaları bu bakımdan geçerli sözleşmelerde de söz konusu olabilirken, muvazaa davaları ancak geçersiz sözleşmeler bakımından uygulama alanı bulur. Tenkis davalarının aksine, muris muvazaası davaları süreye tabi değildir ve saklı paylı olsun olmasın hakkı zedelenen tüm mirasçılar tarafından açılabilecektir. Muris muvazaası sebebiyle açılan davada, davacı, saklı paylı bir mirasçı olup olmamasına bakılmaksızın, davayı açmakta hukuki yararı bulunan ve miras hakkı ihlal edilen her kişi olabilir. Mirası reddeden, miras hakkından feragat eden veya yasal olarak mirastan çıkarılan kişiler, bu davalarda davacı sıfatına sahip olamazlar. Muris muvazaasına ilişkin dava, iradeleri aslında bağışlama olmasına karşılık satış işlemi gerçekleştiren mirasbırakan ile alıcı olan kişilere karşı açılabilecektir; işlemin tarafı olmasa dahi işlemin muvazaalı olduğunu bilerek, işbirliği içinde kötü niyetle taşınmazı alan üçüncü şahıs da davalı olabilir. Davalı sıfatı ve husumet ancak bu kişilere yöneltilebilir. İşbu tenkis davalarında yetkili mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun 11. maddesinin birinci fıkrasının a bendi 6 uyarınca, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak davada bir taşınmaz da söz konusu olabilir. Bu halde dava, Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun 12. maddesinin birinci fıkrası 7 uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilecektir. Muris muvazaası davasında görevli mahkeme ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun 2. Maddesinin birinci fıkrası uyarınca, asliye hukuk mahkemesidir. Yargıtay görüşünün yansıtılması için bazı kararlardan alıntı yapmak gerekirse; Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi ( mevsuf-vasıflı ) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu 6 (Hukuk Muhakemeleri Kanunu [HMK], 2011: madde 11/1/a) 7 (HMK, 2011: madde 12/1)

taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşınmaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır 8 Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil ve tenkis isteklerine ilişkindir. Muvazaa iddiasına dayalı davaların zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği yargısal uygulamayla benimsenmiştir. Muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zamanın geçmesi ile görünürdeki işlemin geçerli hale gelemeyeceği kuşkusuz bulunduğundan, muvazaa iddiası her zaman ileri sürülebilir. Bu nedenle muvazaa iddialarında zamanaşımı kabul edilmemiştir. Öyle ise yasanın kişilere tanıdığı bir hakkın kullanılması da kötü niyetle bağdaştırılamaz. Kaldı ki, işlemin muvazaalı olduğunun belirlenmesi durumunda işlemin tarafı olan kişiler iyi niyetli olamayacakları gibi süre geçmekle de iyi niyetli kabul edilmelerine yasal olanak bulunmamaktadır. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır 9 Öncelikle, muvazaa kavramı üzerinde durulmasında yarar vardır. İrade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanan muvazaa, pozitif hukukumuzda mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 18. maddesinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu'nun 18. maddesinde bir aktin şekil ve şartlarını tayinde, iki tarafın gerek sehven, gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmayarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır ifadeleri mevcut olup, daha çok sözleşmenin yorumuyla ilgili olduğundan, öğreti ve uygulamada muvazaa kapsamlı olarak incelenmiş ve belirli kurallara bağlanmıştır.(benzer hükmede 6098 sayılı TBK'nun 19. maddesinde yer verilmiştir.) Gerek öğretide, gerek uygulamada muvazaa, mutlak ve nispi muvazaa şeklinde iki gruba ayrılmaktadır. Muris muvazaası olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibarıyla nispi muvazaa türüdür 10 8 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1-1634 E., 2015/1531 K., 10.6.2015 T. 9 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1-560 E., 2015/2371 K., 4.11.2015 T. 10 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1-52 E., 2015/1524 K., 10.6.2015 T.

Sonuç olarak, muris muvazaası, mirasbırakanın saklı paylı mirasçılarını miras haklarından yoksun bırakmak maksadıyla, gerçek işlemi gizleyerek, başka bir işlem doğrultusunda iradesini açıklamasıdır. Muris muvazaasına dayanarak asliye hukuk mahkemelerinde dava açma hakkı, sadece saklı paylı mirasçılara verilmemiş olup, miras hakkı ihlal edilen tüm mirasçılar işbu davayı açabilecektir. Dava sonucunda muvazaa ispat edildiği takdirde, muvazaalı işlem geçersiz olacaktır; ancak, şekle uygun yapıldığı takdirde gizli işlem geçerliliğini koruyacaktır. KAYNAKÇA Akıntürk, Turgut, Derya Ateş. Borçlar Hukuku. İstanbul: Beta Basım, 2016. Dural, Mustafa, Turgut Öz. Türk Özel Hukuku Miras Hukuku. İstanbul: Filiz Kitabevi, 2013. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (2011), T.C. Resmi Gazete, 27836, 4.2.2011 Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, www.kazanci.com/kho2/ibb/giris.htm Kılıçoğlu, Ahmet. Miras Hukuku. Ankara: Turhan Kitabevi, 2015. Oğuzman, Kemal, Turgut Öz. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. İstanbul: Vedat Kitapçılık, 2012. Öztan, Bilge. Miras Hukuku. Ankara: Turhan Kitabevi, 2014. Türk Borçlar Kanunu (2011), T.C. Resmi Gazete, 27836, 4.2.2011