Ventilatöre Bağlı Pnömonilerden İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Direnç Paternleri

Benzer belgeler
KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Yıllarında İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları

KISITLI ANTİBİYOTİK BİLDİRİMİ

Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum

Kardiyotorasik Cerrahi Postoperatif Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Ventilatörle İlgili Pnömoniler #

Dr.Önder Ergönül. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Ventilatör İlişkili Pnömoni Patogenezi ve Klinik

Yo un Bak m Biriminde Ventilatörle liflkili Pnömoni Etkeni Olabilecek Bakteriler ve Antibiyotiklere Duyarl klar

Direnç hızla artıyor!!!!

Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Oya Coşkun, İlke Çelikkale, Yasemin Çakır, Bilgecan Özdemir, Kübra Köken, İdil Bahar Abdüllazizoğlu

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

MICROORGANISMS ISOLATED FROM URINE SPECIMENS IN THE BACTERIOLOGY LABORATORY, ULUDAĞ UNIVERSITY HOSPITAL, BETWEEN 1999 AND 2002

Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Hastalardan İzole edilen Etkenler ve Antibiyotik Direnç Paternleri

Sepsisde Klinik, Tanı ve Tedavi

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ PROSEDÜRÜ

Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotik Duyarlılıkları

Ae- MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI İÇ KALİTE KONTROL VE DÖF TALİMATI

İdrar Örneklerinden İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotiklere Duyarlılıkları


Türk Toraks Derneği. Erişkinlerde Hastanede Gelişen Pnömoni (HGP) Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Hazırlayanlar: Doç. Dr. Yasemin ZER Mikrobiyoloji AD Öğrt. Üyesi

HASTANE İNFEKSİYONU ETKENİ PSEUDOMONAS SUŞLARININ ANTİBİYOTİKLERE DUYARLILIKLARI*

Solunum Problemi Olan Hastada İnfeksiyon. Hastane Kaynaklı Solunum Sistemi İnfeksiyonlarında Antibiyoterapi

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

İnfektif Endokarditin Antibiyotik Tedavisinde Antimikrobiyal Direnç Bir Sorun mu? Penisilin

Abant Medical Journal

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesinde Nozokomiyal İnfeksiyonlar: Dört Yıllık Takip Çalışması

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ

Olgularla Antimikrobiyal Duyarlılık Testleri (Gram Negatif Bakteriler)

Hemokültürlerden Elde Edilen Staphylococcus aureus Suşlarında Antibiyotik Duyarlılığı #

Türkiye de Durum: Klimik Verileri

Hastane kökenli pnömonide antibiyotik kullanımı endikasyonunun konulması ve seçimi

Antimikrobiyal Yönetimi Anket Sonuçları

Menenjit Ön Tanılı Hastaların BOS Örneklerinin Bir Yıllık Bakteriyolojik İnceleme Sonuçlarının

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

Klinik Örneklerden İzole Edilen E.coli Suşlarının Kümülatif Antibiyotik Duyarlılıklarının Belirlenmesi

Riskli Ünitelerde Yatan Hastalarda Karbapenemaz Üreten Enterobacteriaceae taranması

YARA YERİ ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN MİKROORGANİZMALAR VE ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ*

Hastane ve Toplum Kaynaklı Metisiline Dirençli Staphylococcus aureus Suşlarının Çeşitli Antibiyotiklere Duyarlılığı *

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Yoğun Bakım Ünitelerinde Hastane İnfeksiyonları

VENTİLATÖR İLİŞKİLİ PNÖMONİ(VİP) TANISINA İNVAZİV YAKLAŞIM

Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kan Kültürlerinden Üreyen Mikroorganizmalar ve Antimikrobiyal Duyarlılıkları

Kan Kültürlerinde Üreyen Koagülaz Negatif Stafilokoklarda Kontaminasyonun Değerlendirilmesi

Hastane infeksiyonlarında klinisyenin klinik mikrobiyoloji laboratuvarından beklentileri

CERRAHİ ALAN İNFEKSİYONLARINDA MİKROORGANİZMA PROFİLİ VE ANTİBİYOTİK DUYARLILIK DURUMU* ÖZET SUMMARY

AMAÇ. o Sefoperazon-sulbaktam (SCP), o Ampisilin-sulbaktam (SAM), o Polimiksin-B (PB) o Rifampin (RİF)

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Yoğun bakımda infeksiyon epidemiyolojisi

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ MİKROORGANİZMA PROFİLİNDEKİ DEĞİŞİMDE GRAM POZİTİF BAKTERİLER. Doç.Dr. Bülent BEŞİRBELLİOĞU GATA Enfeksiyon Hst. ve Kl. Mik.

HASTANE İNFEKSİYONU ETKENİ ACINETOBACTER SUŞLARININ ÇEŞİTLİ ANTİBİYOTİKLERE DUYARLILIKLARININ ARAŞTIRILMASI*

Fahriye EKŞİ İclal BALCI Efgan D. GAYYURHAN Goncanur ÇEKEM

GRAM POZİTİF BAKTERİ ANTİBİYOGRAMLARI

Ventilatörle İlişkili Pnömoni Tanısında Bronkofiberoskopik Korunmuş Fırça ve Nonbronkoskopik Korunmuş Bronkoalveoler Lavaj #

Yoğun Bakım Ünitelerimizdeki Alt Solunum Yolu İnfeksiyonları: 3 Yıllık Analiz

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE HASTANE İNFEKSİYONU ETKENLERİ, ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARI VE ANTİBİYOTİK KULLANIMI

Yoğun Bakım Ünitelerinde Yatan Hastalardan İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi

KAN KÜLTÜRLERİNDEN İZOLE EDİLEN ACINETOBACTER BAUMANNII SUŞLARINDA ANTİBİYOTİK DİRENCİ

Mekanik Ventilasyon Deste i Alan Hastalar n Trakeal Aspirat Örneklerinden zole Edilen Bakteriler ve Antibiyotik Duyarl l klar

Nötropeni Ateş Tedavisinde Yenilikler Dr. Murat Akova. Hacettepe Universitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Ankara

Febril Nötropenik Olgulardan İnfeksiyon Etkeni Olarak İzole Edilen Bakteriler ve Antibiyotik Duyarlılıkları

Yoğun Bakım Ünitesinde Dirençli Gram Negatif İnfeksiyonlar

YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE YATAN HASTALARIN ÇEŞİTLİ KLİNİK ÖRNEKLERİNDEN İZOLE EDİLEN MİKROORGANİZMALAR VE ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARI*

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

Çocuk ve Yetişkin Üriner Escherichia coli İzolatlarında Plazmidik Kinolon Direnç Genlerinin Araştırılması

Enfeksiyon odaklarından izole edilen Gram negatif ve Gram pozitif bakterilerde antimikrobiyal duyarlılık sonuçları

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ

BİR ASKERİ HASTANENİN YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDEKİ HASTANE İNFEKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Kandan izole edilen Escherichia coli suşlarında antimikrobiyal duyarlılık : EARSS

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Hastane İnfeksiyonları +

Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Ventilatör İlişkili Pnömoni Etkenleri

Antibiyotik Direncini Önlemek! (Hastane Bakış Açısı) Dr Gökhan AYGÜN İÜC- CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Bir Üniversite Hastanesi ndeki Pseudomonas Aeruginosa Suşlarının Antibiyotik Duyarlılıkları

PSEUDOMONAS AERUGINOSA İZOLATLARININ ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARININ DEĞERLENDİRMESİ: ÇEŞİTLİ ANTİBİYOTİKLERE AZALAN DUYARLILIK*

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ NDE 2011 YILINDA SAĞLIK HİZMETİ İLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ*

Ventilatör İlişkili Pnömoni Sıklığı Risk Faktörleri ve Etkenleri

BATMAN BÖLGE DEVLET HASTANESİNDE HASTANE İNFEKSİYONLARI, ETKEN MİKROORGANİZMALAR VE ANTİBİYOTİK DİRENÇLERİ

Kan Kültürlerinden İzole Edilen Gram Negatif Çomaklar ve Antibiyotik Duyarlılıkları

Karbapenem dirençli Klebsiella pneumoniae suşlarında OXA-48 direnç geninin araştırılması

Ne değişti? Dr. Özlem Kurt-Azap

Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Ventilatörle İlişkili Pnömonilerin Değerlendirilmesi

Yılları Arasında Kan Kültürlerinde Üreyen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları

DÜZCE TIP DERGİSİ DUZCE MEDICAL JOURNAL

Yoğun Bakım Ünitesinde Kan Kültüründen İzole Edilen Mikroorganizmalar

SIK KARŞILAŞILAN HASTANE İNFEKSİYONLARI ve BUNLARIN NEDEN OLDUĞU EKONOMİK KAYIPLAR. İlhan ÖZGÜNEŞ *

CERRAHİ ve DAHİLİ YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE GELİŞEN ÜRİNER SİSTEM İNFEKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Yo un Bak m Ünitelerinden zole Edilen P. aeruginosa ve Acinetobacter Türlerinin Antibiyotik Duyarl l ndaki Dört Y ll k De iflim (1995 ve 1999) #

Klinik Örneklerden İzole Edilen Gram Negatif Bakterilerde Doripenem ve Diğer Karbapenemlerin İn-Vitro Etkinliklerinin Karşılaştırılması

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ

Komplike deri ve yumuşak doku enfeksiyonu etkeni çoklu dirençli patojenlerin bakteriyofaj duyarlılıklarının araştırılması

ÇEŞİTLİ KLİNİK ÖRNEKLERDEN İZOLE EDİLEN ACINETOBACTER BAUMANNII SUŞLARININ ANTİBİYOTİKLERE DİRENÇ ORANLARININ ARAŞTIRILMASI

Antimikrobiyal Yönetimi: Klinisyen Ne Yapmalı? Laboratuvar Ne Yapmalı?

YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİNDE İNFEKSİYON ETKENİ OLAN GRAM-NEGATİF BASİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Antimikrobiyal tedavide yeni yaklaşım: Doripenem. İn vitro Veriler. Prof.Dr.Güner Söyletir Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstanbul

* 1. Uluslararası Orta Asya İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (ICCAID, 30 Ekim - 2 Kasım 2006, Bişkek, Kırgızistan) nde poster olarak sunulmuştur.

KISITLI ANTİBİYOTİK DUYARLILIK TESTİ BİLDİRİMİ TALİMATI

Transkript:

Ventilatöre Bağlı Pnömonilerden İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Direnç Paternleri Efraim ADAM*, Metin ÖZKAN**, Ufuk DİZER*, Bülent BEŞİRBELLİOĞLU*, Tunçer HAZNEDAROĞLU***, Volkan ÖZGÜVEN* * Gülhane Askeri Tıp Akademisi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, ** Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı, *** Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, ANKARA ÖZET Ventilatöre ba l pnömoniler (VBP) de sorumlu mikroorganizmalar n, antibiyotik direnç paternlerinin belirlenmesi ve ampirik tedavinin kararlaflt r lmas amac ile, ventilatör tedavisi alt ndaki 101 hasta araflt r ld. Bronkoskopik tekniklerle (protected specimen brush, bronchoalveolar lavage) al nan materyalden mikroorganizma izolasyonu için klasik mikrobiyolojik yöntemler ve kantitatif kültür yöntemi kullan ld. Çal flmam zda; hastalar m z n 45 inde (%44.55) VBP geliflti i belirlendi. VBP etkeni olarak P. aeruginosa %35, S. aureus %22.8 ve K. pneumoniae %17.5 s kl kta izole edildi. National Committee for Clinical Laboratory Standards (NCCLS) standartlar na göre disk difüzyon yöntemi ile yap lan antibiyotik duyarl l k testlerinde; P. aeruginosa da; siprofloksasine %82, amikasine %70, imipeneme %64, seftazidime %61 ve aztreonama %60 duyarl l k ve sefoperazona %88, mezlosiline %85 ve gentamisine %80 direnç bulundu. S. aureus izolatlar nda kotrimoksazole %65, siprofloksasine %63 duyarl l k bulundu; %74 metisilin ve %90 penisilin direnci gözlendi. Vankomisin/teikoplanin direnci belirlenmedi. K. pneumoniae da siprofloksasine %83, amikasine %79, imipeneme %74, seftazidime %70 duyarl l k ve ampisilin/sulbaktam ve sefazoline %80, tobramisine %69 direnç bulundu. Bu sonuçlar m zla, VBP olgular na ampirik tedavinin planlanmas nda, her hastane için sorumlu mikroorganizma s kl klar n n ve duyarl l k paternlerinin dikkate al nmas gerekti i söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Ventilatöre ba l pnömoni, Etken mikroorganizmalar, Antibiyotik, Duyarl l k SUMMARY Microorganisms and Antibiotic Resistance Patterns of Pneumonia in Patients on Mechanical Ventilation To determine the causative microorganisms, their antibiotic resistance and empirical treatment in ventilator associated pneumonia (VAP), 101 patients on mechanical ventilation were studied. The material extracted by bronchoscopic techniques (protected specimen brush, bronchoalveolar lavage) was tested by classic microbiological and quantitative culture methods. Flora 2000;5(3):189-194 189

Adam E, Özkan M, Dizer U, Ventilatöre Bağlı Pnömonilerden İzole Edilen VAP was detected at 45 (44.5%) of our patients. We isolated P. aeruginosa (35%), S. aureus (22.8%) and K. pneumoniae (17.5%) as the causative agents of VAP. P. aeruginosa isolates were found to be sensitive to ciprofloxacine (82%), amikacin (70%) imipenem (64%) and ceftazidime (60%), but were resistant to cefoperazone (88%), mezlocillin (85%) and gentamicin (80%) by standart disk diffusion method according to National Committee for Clinical Laboratory Standards (NCCLS) criteria. Staphylococcus aureus isolates were sensitive to cotrimoxazole (65%), ciprofloxacine (63%); methicillin resistance were found as 26%, all isolates were sensitive to vancomycin and teicoplanin. K. pneumoniae isolates were sensitive to ciprofloxacine (83%), amikacin (79%), imipenem (74%), ceftazidime (70%), but were resistant to ampicillin/sulbactam and cefazoline (80%), and tobramycin (69%). In conclusion, the causative microorganisms of VAP and their resistance patterns for each hospital should be taken into consideration for planning the empirical therapy. Key Words: Ventilator associated pneumonia, Causative microorganisms, Antibiotics, Sensitivity Alt solunum yolu infeksiyonlarının, ölüm nedenleri arasında altıncı sırada, infeksiyöz hastalıklara bağlı ölüm nedenleri arasında ise başta geldiği bildirilmektedir [1]. Mekanik ventilatöre bağlı pnömoniler (VBP), ventilatörde izlenen hastada entübasyondan 48 saat sonra gelişen pnömoni olarak tanımlanmıştır. Görülme sıklığı 1000 ventilatör gününde 13-18 arasında değişmektedir ve ventilatör destek tedavisi altındaki hastalarda önemli bir morbitide ve mortalite nedenini oluşturmaktadır. En ideal koşullarda dahi ventilatör destek tedavisi altındaki hastaların ortalama %20 sinde geliştiği bildirilmektedir. Mortalite oranının ise %20-50 arasında değiştiği saptanmıştır [2,3]. Mekanik ventilasyon uygulanan hastalarda alt solunum yolu infeksiyonlarının gelişimini izleyen zaman, uygun ampirik tedavinin başlanması açısından çok değerlidir. En hızlı mikrobiyolojik işlemlere rağmen pnömoniye neden olan mikroorganizmaların izole edilmesi, antibiyotik duyarlılık paternlerinin ortaya konması ve böylece uygun antibiyotik tedavisine başlanması için yaklaşık 48 saat süre geçmesi gerekmektedir. Oysa, primer patolojisine ek olarak bir de VBP geçirmekte olan bir hastanın genel durumu çoğu zaman tedavisiz geçebilecek bu süreye elvermemektedir. Bu durumdaki hastalarda zaman kısıtlılığından dolayı ampirik antibiyoterapi son derece önem taşımaktadır. Uygun tedaviye en kısa sürede başlanmaması halinde mortalite riski hızla artacağı için, öncelikle klinik tanının doğru olarak konulması, hasta VBP olarak kabul edildikten sonra da pnömoni nedeni olabilecek mikroorganizmanın mikrobiyolojik tanısı için gerekli materyalin alınmasını izleyen en kısa sürede uygun ampirik antibiyoterapiye başlanması gerekmektedir [3,4]. Tüm bu işlemler esnasında zamana karşı yarışıldığı unutulmamalıdır. Amacımız, hastanemizin yoğun bakım üniteleri (YBÜ) nde gelişen VBP lerin nedenini oluşturan etkenleri belirlemek ve izole edilen mikroorganizmaların antibiyotik duyarlılık paternlerini ortaya koyarak, uygun ampirik tedavinin seçilmesine yardımcı olmaktır. MATERYAL ve METOD Mekanik ventilatöre bağlı YBÜ hastalarında pnömoni etkenlerini ve antibiyotik direnç paternlerini araştırmak amacı ile yapılan bu çalışmada; Gülhane Askeri Tıp Akademisi nin çeşitli YBÜ lerinde Ocak 1997-Haziran 1999 tarihleri arasında yatarak tedavi edilmiş toplam 101 hasta prospektif olarak araştırıldı. Hastalarımızın 87 si (%86.14) erkek, 14 ü (%13.86) kadındı ve yaş ortalamaları 31.8 (20-72) idi. Klinik olarak VBP tanısı, göğüs hastalıkları uzmanlarınca kondu. VBP tanısında; klinik olarak pnömoni düşünülen hastanın akciğer grafilerinde yeni gelişen infiltrasyon, pürülan trakeobronşiyal sekresyon varlığı ve buna ek olarak aşağıdakilerden birinin varlığı kriter olarak alındı: a. > 12.000/mm 3 lökositoz, b. > 38.3 C yüksek ateş. Klinik olarak VBP tanısı düşünülen ve bu ön tanı ile infeksiyon kontrol komitesine durumları bildirilen hastalarda ilk değerlendirme komite üyelerince yapılmış ve mikrobiyolojik tetkiklerde kullanılacak kültür materyalleri, göğüs hastalıkları uzmanlarınca uygulanan bronkoskopik teknikler olan Protected specimen brush (PSB) ve Bronchoalveolar lavage (BAL) yöntemi ile alındı. Bronkoskopi esnasında bol sekresyonun görüldüğü akciğer segmentinden aspire edilen materyal steril bir tüpe konarak süratle mikrobiyoloji laboratuvarına götürüldü ve hazırlanan preparatlar Gram, Giemsa, Ziehl-Nielsen boyama yöntemleri ile boyandı. %5 koyun kanlı agar, çikolatamsı agar, McConkey agar ve Sabouraud dekstroz agara klasik yöntemle ve %5 koyun kanlı agara kantitatif kültürler için ekimleri yapıldı. Ekimler etüve konularak inkübasyona bırakıldı. Yirmidört ve 48 saat sonraki kontrollerde üreme olanlardan bakteri 190 Flora 2000;5(3):189-194

Ventilatöre Bağlı Pnömonilerden İzole Edilen Adam E, Özkan M, Dizer U, identifikasyonları yapıldı. Kolonizasyon-infeksiyon ayrım kriteri olarak kantitatif kültürlerde; BAL tekniği ile alınan örnekler için 10 4, PSB için ise 10 3 cfu/ml üremeler eşik değer olarak alındı [5]. Araştırmaya sadece BAL ve PSB yöntemlerinden biri uygulanan hastalar alındı. Bu yöntemlerin uygulanamadığı hastalar çalışma dışında bırakıldı. İzole edilen bakterilerin antibiyotik duyarlılık testleri, National Committee for Clinical Laboratory Standards (NCCLS) önerilerine uyularak disk difüzyon yöntemi ile yapıldı. BULGULAR Olgularımızı oluşturan 101 hastamızın 45 inde (%44.55) VBP gelişti. Çalışmaya aldığımız tüm olgularımız ilk epizod olma özelliğindeydi. Bu 45 hastamızdan 57 etken izole edildi (Tablo 1). Yaşlı, beslenme durumu bozuk hastalarımızda VBP etkeni olarak P. aeruginosa ilk sıralarda yer almaktaydı. Çoklu etkenin izole edildiği olgularda en sık P. aeruginosa + S. aureus birlikteliği görüldü. Bir hastamızda ise P. aeruginosa + S. aureus + Acinetobacter birlikte izole edildi. P. aeruginosa nın VBP etkeni olduğu hastaların yaş ortalaması 49.6, S. aureus un etken olduğu olgularda 40.8 ve P. aeruginosa + S. aureus un birlikte izole edildiği 10 hastamızda ise yaş ortalaması 65.5 idi. Antibiyotik direnç paternlerini incelediğimizde, izole edilen mikroorganizmaların birçok antibiyotiğe dirençli oldukları görüldü. Olgularımızdan izole edilen P. aeruginosa suşlarının antibiyotik duyarlılıkları Tablo 2 de, S. aureus suşlarının antibiyotik duyarlılıkları Tablo 3 de, K. pneumoniae suşlarının antibiyotik duyarlılıkları Tablo 4 de verilmiştir. Tablo 1. VBP li olgulardan üretilen etkenler Mikroorganizma İzolat sayısı (%) Pseudomonas aeruginosa 20 (35.01) Staphylococcus aureus 13 (22.80) Klebsiella pneumoniae 10 (17.50) Serratia marcescens 4 (7.01) Proteus spp. 3 (5.20) Diğer Enterobacteriaceae spp. 3 (5.20) Acinetobacter 2 (3.50) Streptococcus viridans 1 (1.75) Corynebacterium 1 (1.75) Toplam 57 (100) Tablo 2. VBP li olgulardan izole edilen P. aeruginosa suşlarının antibiyotik duyarlılıkları (n: 20) Antimikrobiyal madde Duyarlılık Mezlosilin %15 Tikarsilin/klavulanik asit %33 Seftazidim %61 Sefoperazon %11 Aztreonam %60 İmipenem %64 Gentamisin %20 Amikasin %70 Siprofloksasin %82 Tablo 3. VBP li olgulardan izole edilen S. aureus suşlarının antibiyotik duyarlılıkları (n: 13) Antimikrobiyal madde Duyarlılık Penisilin G %10 Ampisilin/sulbaktam %20 Metisilin %26 İmipenem %75 Vankomisin %100 Teikoplanin %100 Siprofloksasin %63 Kotrimoksazol %65 Kloramfenikol %54 Tablo 4. VBP li olgulardan izole edilen K. pneumoniae suşlarının antibiyotik duyarlılıkları (n: 10) Antimikrobiyal madde Duyarlılık Ampisilin/sulbaktam %20 Sefazolin %20 Sefuroksim %34 Seftazidim %70 İmipenem %74 Gentamisin %58 Amikasin %79 Tobramisin %31 Siprofloksasin %83 Kotrimoksazol %47 Flora 2000;5(3):189-194 191

Adam E, Özkan M, Dizer U, Ventilatöre Bağlı Pnömonilerden İzole Edilen TARTIŞMA Tıp teknolojisindeki son gelişmeler, önceleri primer hastalıkları nedeni ile kaybedilmekte olan hastalarda yaşam süresinin uzatılmasını sağlamakta, bunun yanında hastane kaynaklı mikroorganizmaların doğal boşluklarda ve girişim bölgelerinde kolonize olması sonucunda hastane infeksiyonlarının gelişmesi riskini de beraberinde getirmektedir. VBP de, invaziv girişimler sonucu hastanede edinilen infeksiyonlar içinde en ağır seyirli, yüksek mortalite riskine sahip komplikasyonlardan biridir [6]. Çalışmamızda ventilatör destek tedavisi altına alınmış toplam 101 hastadan 45 (%44.5) inde VBP gelişimi gözlenmiştir. Bu olgularımızdan ise 57 bakteri izole edilmiştir. Mortalitesi %50, bazen daha yüksek olsa da, diğer risk faktörlerinin kontrol altına alınması, doğru klinik ve laboratuvar yaklaşım ile, doğru zamanda, uygun ampirik tedaviye başlanması halinde bu oranın oldukça aşağılara çekilebileceği gösterilmiştir [6]. Bu nedenle, etkene yönelik araştırmalara önem verilmiş, özellikle kaliteli klinik materyal alma ve edinilen ilk bulgularla ampirik tedaviye başlanması aşamaları karşılaştırmalı çalışmalarla irdelenmiştir. Yapılan çalışmalarda; ventilatörde izlenen hastada akciğer grafisinde yeni gelişen ve progresyon gösteren infiltrasyon, ateş, lökositoz ve pürülan trakeobronşiyal sekresyonların varlığında VBP den kuşkulanılması gerektiği vurgulanmıştır [6]. Uygun klinik materyalin alınmasında duyarlılık ve özgüllüğü arttırmak için invaziv ve noninvaziv birçok teknik geliştirilmiştir. Duyarlılık ve özgüllüğü yüksek olan PSB ve BAL yöntemlerine bir de kantitatif kültür yöntemi eklenince gerçeğe oldukça yakın sonuçlar alınması nedeni ile, çalışmamızda bu iki materyal alma yöntemi ve kantitatif kültür kullanılmıştır. Farklı merkezlerde yapılan araştırmalarda; VBP olgularında gram-negatif bakterilerin etyolojiden en çok (%60 civarında) sorumlu tutulan etkenler olduğu belirlenmiştir. Hastalarımızda VBP etkeni olarak en çok gram-negatif bakteriler izole edilmiştir (%74.4). Bu etkenler içinde ise birinci sırada P. aeruginosa yer almaktadır. Yapılan bir çalışmada, en sık VBP etkeni olarak %22 ile P. aeruginosa birinci, %18.7 ile S. aureus ikinci etken olarak izole edilmiştir [7]. Rello ve arkadaşlarının İspanya da yaptıkları 153 olguluk bir çalışmada sorumlu etkenler P. aeruginosa ve S. aureus olarak bulunmuştur [8]. Çalışmamız ve diğer iki çalışmadan da anlaşıldığı üzere, en sık karşılaşılan VBP etkenlerinin, çalışmaların yapıldığı merkezlere göre sıklık sıralaması değişmekle birlikte genellikle aynı bakteriler olduğu anlaşılmaktadır. Çalışmamızda bu iki bakteriyi K. pneumoniae izlemektedir. Bu bakteri, hastane infeksiyon etkenleri arasında gittikçe ön plana çıkmakta, çoğul antimikrobiyal direnci tedavide sorun yaratmaktadır. Bu üç bakteriyi gittikçe azalan oranda Serratia ve Proteus gibi hastane ortamı bakterileri izlemektedir. Araştırmamızda, 34 olguda (%75.5) tek, 10 olguda (%22.2) iki, bir olgumuzda (%2.22) ise üç mikroorganizma izole edilmiştir. Burn-Buisson ve arkadaşlarının çalışmasında bu değerler sırası ile %63, %25 ve %12 olarak bulunmuştur [7]. Polimikrobiyal VBP gelişmiş olgularımızın yaş ortalamaları (65.5) yüksektir. Bu sonucumuz, ileri yaşlarda immünite problemlerinin ortaya çıkmaya başlaması, endojen ve ekzojen mikroorganizmaların patolojik kolonizasyonunun önlenememesi ile açıklanabilir. Pseudomonas aeruginosa, multipl antimikrobiyal direnç göstermesi nedeni ile tüm dünyada önemli hastane infeksiyon etkenlerindendir. Özellikle YBÜ infeksiyonlarından izole edilen P. aeruginosa suşları, birçok antibiyotiğe dirençli olmasının yanısıra tedavi sırasında direnç geliştirmesi nedeniyle de önemli sorunlara neden olan bir bakteridir [4]. Çalışmamızda; VBP li olgularımızdan %35 sıklıkla izole ettiğimiz P. aeruginosa suşlarının antibiyotik duyarlılıkları irdelendiğinde; önemli düzeyde mezlosilin, sefoperazon ve gentamisin direnci görülmüş, orta düzeyde imipenem, tikarsilin/klavulanik asit ve seftazidim direnci belirlenmiştir. Bunun yanında; gentamisinin aksine amikasin ve ayrıca siprofloksasin duyarlılığının yüksek düzeylerde olduğu saptanmıştır. Özellikle imipeneme karşı hızla direnç gelişimi dikkat çekici düzeylerdedir. Ulusal veriler de P. aeruginosa nın VBP etkeni olarak ilk sıralarda yer aldığını doğrulamaktadır [9]. Şiddetli nozokomiyal pnömoni kriterleri olan, altta yatan bir hastalığı ve özellikle de entübasyon gibi önemli bir risk faktörü bulunan olgularda etken patojen olarak P. aeruginosa da düşünülmeli, tedavide bir antispödomonal beta-laktam ile bir aminoglikozidin (hastanemiz için amikasinin) kombine edilmesi gerekmektedir [9,10]. Staphylococcus aureus, günümüzde nozokomiyal ve toplumdan edinilmiş infeksiyonlarda önemli bir etkendir. Son yıllarda koagülaz negatif stafilokok (KNS) suşlarının yol açtığı infeksiyonlarda bir artış eğilimi gözlenmekte ve stafilokokların direnç paternlerindeki değişmeler, kullanılan yeni antibiyotiklerin çoğuna dirençli suşların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Özellikle beta-laktamlı antimikrobiyallerin kullanımında önemli bir olumsuzluk oluşturan metisilin direncine de hastane izolatlarında gün geçtikçe 192 Flora 2000;5(3):189-194

Ventilatöre Bağlı Pnömonilerden İzole Edilen Adam E, Özkan M, Dizer U, daha sık rastlandığı bildirilmektedir [11]. Metisiline dirençli suşların beta-laktam antibiyotikler yanında diğer gruplardan antibiyotiklerin çoğuna da dirençli olabilmesi tedavide güçlüklere yol açmaktadır [11-13]. Rello ve arkadaşlarının bir çalışmasında, VBP olgularından izole edilen S. aureus suşlarının %77.55 inin metisiline duyarlı S. aureus (MDSA), %22.45 inin ise metisiline dirençli S. aureus (MRSA) olduğu saptanmıştır [14]. Çalışmamızda ise olguların büyük çoğunluğunun (%74.0) MRSA, daha az bir kısmının ise (%26.0) MDSA olduğu görülmektedir. İspanya da yapılmış olan çalışma 1992 yılına aittir. Bu merkezdeki güncel MRSA oranının da bizim merkezimizdeki gibi daha yüksek olması beklenir. Bu durumun diğer uyarıcı bir sonucu, hastanemizdeki hastane kaynaklı infeksiyon etkeni olan S. aureus izolatlarında oldukça önemli düzeyde metisilin direnci ile yüzyüze bulunulduğudur. MRSA nedenli ciddi infeksiyonların tedavisinde glikopeptid antibiyotikler (vankomisin ve teikoplanin) tercih edilmektedir. Türkiye de şu ana kadar vankomisin dirençli S. aureus suşu bildirilmemesine karşın, yeni kullanıma giren teikoplanine düşük oranlarda da olsa dirençten söz edilmeye başlanmıştır. Beycan ve arkadaşları, hastane kaynaklı metisiline dirençli KNS lerin %14.3 ünde teikoplanin direnci bildirmişlerdir [15]. Disk difüzyon yöntemi ile teikoplanin duyarlılığının araştırıldığı çalışmalarda MRSA suşları için; Baykan ve arkadaşları %4, Diler ve arkadaşları %11, Vural ve arkadaşları %2.3 oranlarında; metisiline dirençli KNS suşları ile yapılan çalışmalarda Vural ve arkadaşları %11.1, Özkan ve arkadaşları ise %3 oranında direnç bildirmişlerdir [16-19]. Çalışmamızda bu özellikleri taşıyan hiçbir suş belirlenmemiştir. Hastane infeksiyonuna yol açan epidemik S. aureus suşlarının yayılımında hasta ile yakın ilişkide bulunan hastane personelinin taşıyıcılık rolü oldukça önemli bir sorundur. Ülkemizde yapılan bir çalışmada, hasta için yüksek bulaş riski oluşturan hastane personelinde yapılan nazal sürüntü kültürlerinde saptanan S. aureus kökenlerinin; %40 ında metisilin direnci, %64 ünde ise beta-laktamaz üretme özelliği bulunduğu gösterilmiştir. Bu araştırmada izole edilen S. aureus suşlarında; kloramfenikol, siprofloksasin, gentamisin, rifampisin, kotrimoksazol ve meropenem duyarlılığı yüksek düzeyde bulunmuştur [20]. Çalışmamızdan elde ettiğimiz S. aureus suşlarının antibiyotik duyarlılıkları irdelendiğinde; oldukça önemli düzeyde metisilin (%74) direnci göze çarpmaktadır. Ülkemizde yapılan diğer araştırmalarda da bizim çalışmamızdaki gibi yüksek MRSA oranları (%53.8) rapor edilmiştir [21]. Bu olgularda beta-laktam antibiyotiklerin kullanılamaması, diğer seçeneklerin önemini arttırmaktadır. Nitekim, kotrimoksazol ve siprofloksasine azımsanmayacak sayıda duyarlı suşların varlığı dikkati çekmektedir. Çalışmamızda S. aureus kökenlerinde belirlenen yüksek MRSA oranına rağmen, izolatlarımızın imipeneme oldukça duyarlı gibi görünmesi tedavinin planlanması açısından yanıltıcı olmamalıdır. Bu in vitro bir sonuç olma dışında anlam taşımamalıdır. Bilindiği üzere, MRSA kökenleriyle oluşan infeksiyonlarda sadece imipenem değil, hiçbir beta-laktam antibiyotik kullanılmamalıdır [10,20]. K. pneumoniae da son yıllarda ilginç direnç mekanizmalarının tanımlandığı, çoğul antimikrobiyal direnç geliştirebilme yeteneğinde, önemli bir hastane infeksiyonu etkenidir. Hastaneye yatıştan sonraki beş gün içinde gelişen erken veya beş günden sonra gelişen geç dönem nozokomiyal pnömonilerinde ve VBP olgularında ilk sıralarda yer almakta, bu nedenle de ampirik sağaltımda gözönünde bulundurulması gereken bir etkendir [9,21,22,23]. K. pneumoniae suşları antibiyotik direnç paternleri açısından irdelendiğinde; olgularımızda yüksek düzeyde ampisilin-sulbaktam, sefazolin, sefuroksim ve tobramisin direnci göze çarpmaktadır. Bunun yanında; siprofloksasin, imipenem, amikasin ve seftazidime azımsanmayacak ölçüde duyarlılık sözkonusudur. Hastanemizde izole edilen Klebsiella türlerinde, gittikçe artan direnç oranlarının rapor edildiği, seftazidime karşı duyarlılığın %70 bulunması sevindirici olmakla birlikte, ampirik tedavide çoğul dirençli kökenler de dikkate alınarak, P. aeruginosa nedenli VBP olgularında da olduğu gibi kombine tedavi kullanılmalıdır [10,24]. Sonuç olarak; VBP geliştiğinden kuşkulanılan olgularda olanaklı ise PSB ya da BAL gibi geliştirilmiş endoskopik yöntemlerle ya da transtrakeal aspirasyon (TTA) gibi uygulanması daha kolay, sensitivitesi ve spesifitesi yüksek ve ucuz yöntemlerle kaliteli materyal alınması, direkt preparasyon ile bu ön tanının desteklenmesi ve mikrobiyolojik sonuçlar çıkıncaya kadar en sık etkenler olan P. aeruginosa, S. aureus ve K. pneumoniae gibi çoğul direnç mekanizmalarına sahip bakteriler gözönünde tutularak planlanan ampirik tedavi, hayat kurtarıcı bir yaklaşımdır. Burada sorun, bu etkenlerin son yıllarda dikkati çeken direnç paternleridir. Merkezden merkeze değişmekle birlikte, bu etkenler başta olmak üzere gram-negatif bakteriler ve stafilokoklara yönelik ampirik tedavilerin başarılı olma şansı yüksek gibi görünmektedir. Flora 2000;5(3):189-194 193

Adam E, Özkan M, Dizer U, Ventilatöre Bağlı Pnömonilerden İzole Edilen Merkezimizde, önceki yıllarda belirli bir ampirik yaklaşım izlenmeyen VBP olgularında, ampirik tedavide; (imipenem veya seftazidim) + (siprofloksasin veya amikasin) kombinasyonunun arzulanan etkinliği sağlayabileceği değerlendirilmektedir. KAYNAKLAR 1. Arseven O. Atipik pnömoniler ve klinik. Klimik Derg 1994;7:117-2. 2. Kollef MH, Silver P. Ventilator-associated pneumonia an update for clinicians. Respir Care 1995;40:1130-5. 3. Topeli A. Ventilatöre bağlı pnömoni. Flora 1998;3:218-23. 4. Meduri GU. Diagnosis and differential diagnosis of ventilator-associated pneumonia. Clin Chest Med 1995;16: 61-93. 5. Fagon JY, Chastre J, Hance AJ, et al. Detection of nososomial lung infection in ventilated patients: Use of protected specimen brush and quantitavite culture techniques in 147 patients. Am Rev Respir Dis 1988;138:110. 6. Papazian l, Bregeon F, Thirion S, et al. Effect of ventilator-associated pneumonia on mortality and morbitidy. Am J Respir Crit Care Med 1996;154:91-7. 7. Burn-Buisson C, Sollet JP, Schweich H, Briere S. Treatment of ventilator-associated pneumonia with piperacillin-tazobactam/amikacin vs ceftazidime/amikacin: A multicentre randomized controlled trial. Clin Infect Dis 1998,26:346-54. 8. Rello J, Ausina V, Ricart M, Puzo C, Net A, Prats G. Nosocomial pneumonia in critically comatose patients: Need for a differential terapeutic approach. Eur Respir J 1992;5:1249-53. 9. Akova M. Nozokomiyal pnömoniler. Bakır M, Akova M, Dökmetaş İ (editörler). Hastane İnfeksiyonları I. İleri Hekim Eğitim Kurs Kitabı. Sivas: Önder Mat. ve Gaz. AŞ, 1999:105-14. 10. Özsüt H. Yoğun bakım ünitesinde infeksiyon sorunu: Dirençli bakteriler ve antibiyotik kullanımı. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1998;2:5-14. 11. Franciolli MJ, Bille MP, Moreillen GP. Beta-lactam resistance mechanism of methicillin-resistant S. aureus. J Infect Dis 1991;163:514. 12. Dukweorth GJ, Lothian JL, Williams JD. Methicillin resistant S. aureus. Report of an outbreak in a London teaching hospital. J Hosp Infect 1988;11:1-15. 13. Panlilio AL, Culver DH, Gaynes RP, et al. Methicillin-resistant Staphylococcus aureus in US hospitals 1975-1991. Infect Control Hosp Epidemiol 1992;13:582-6. 14. Rello J, Torres A, Ricart M, et al. Ventilator associated pneumonia by Staphylococcus aureus: Comparison of methicillin-resistant and methicillin-sensitive episodes. Am J Respir Crit Care Med 1994;150:1545-9. 15. Beycan İ, Çelik Ş, Koçak N. Hastane kaynaklı Staphylococcus suşlarında vankomisin ve teikoplanin duyarlılığı. 8. Türk Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi, Kongre Program ve Özet Kitabı S. 772 Antalya, 1997. 16. Baykan M, Sütçü A, Altındiş M, Baysal B. Teikoplanin ve vankomisinin metisiline dirençli Staphylococcus aureus suşlarına in vitro etkinliklerinin karşılaştırılması. Ankem Derg 1997;111:93. 17. Diler M, Kocabeyoğlu Ö, Erdemoğlu A. Hastane personelininin burun ve boğaz kültürlerinden izole edilen S. aureus suşlarının vankomisin, teikoplanin ve diğer bazı antibiyotiklere duyarlılığı. Ankem Derg 1997;11:94. 18. Vural T, Çolak D, Felek R, Şekercioğlu AO, Öngüt G. Koagülaz olumlu ve olumsuz stafilokok türlerinin metisilin ve glikopeptid antibiyotiklere duyarlılıkları. Ankem Derg 1997;11:95. 19. Özkan F, Tunger A, Ulusoy S, Ertmertcan Ş, Burhanoğlu D, Özinal MA, Tokbaş A. Teikoplanin ve vankomisinin koagülaz olumsuz stafilokoklara karşı in vitro etkinliklerinin karşılaştırılması. Antibiyotik Kemoterapi Günleri Programı Özet Kitabı, Antalya, 1995;21. 20. Usluer G, Durmaz G, Özgüneş İ, Akgün Y, Çolak H, Aydınlı A, Aykın N. Hastane personelinde nazal Staphylococcus aureus taşıyıcılığı ve bazı antimikrobiklere duyarlılık profilleri. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1997;1: 153-7. 21. Çetin ÇB, Yalçın AN, Turgut H, Kaleli İ, Orhan N. Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nde hastane infeksiyonları. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1999; 3:161-4. 22. Biberoğlu K, Tarhan O. Nozokomiyal pnömoni (Hastane kökenli pnömoni). Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1998; 2:63-70. 23. Çalangu S. Hastane infeksiyonlarında antimikrobiyal tedavi ilkeleri. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1999;3:126-32. 24. Biberoğlu K. Hastane kökenli pnömonide ampirik tedavide uzlaşı raporu taslağı. Hastane İnfeksiyonları Dergisi 1998;2:81-2. Yazışma Adresi: Dr. Efraim ADAM Gülhane Askeri Tıp Akademisi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Etlik - ANKARA Makalenin Geliş Tarihi: 02.02.2000 Kabul Tarihi: 10.08.2000 194 Flora 2000;5(3):189-194