TÜRKİYE DE BELEDİYELERİN BÜYÜKLÜĞÜ VE KENTİN BÜTÜNLÜĞÜ SORUNU: REFORM VE UYGULAMA ANALİZİ Erbay Arıkboğa *

Benzer belgeler
YEREL YÖNETİMLER VE ORGANLARI: ORGANLAR ARASI İLİŞKİLERİN ÜÇ BOYUTLU ANALİZİ Yrd. Doç. Dr. Erbay Arıkboğa

BÜYÜKŞEHİR YÖNETİM SİSTEMİ: BÜYÜKŞEHİR VE İLÇE BELEDİYELERİ

YENİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ KURULMASINA İLİŞKİN YASA HAZIRLIKLARI

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

tepav Eylül2011 N POLİTİKANOTU Yerelde Siyasi Sorumlulukla Hizmet Sorumluluğunun Örtüşmemesi ve Seçim Sisteminden Kaynaklanan Temsil Sorunları

KÜRESEL KRİZLERİN YEREL YÖNETİMLERE ETKİLERİ. Erol KAYA

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ

İL ÖZEL İDARELERİNE VE BELEDİYELERE GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİNDEN PAY VERİLMESİ HAKKINDA KANUN

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

İL ÖZEL İDARELERİNE VE BELEDİYELERE GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİNDEN PAY VERİLMESİ HAKKINDA KANUN

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI 2018 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU. Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

ESTETİK VE SANAT KURULU YÖNETMELİĞİ SAKARYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAKARYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAKARYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

2012 YILI İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI

2012 YILI İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OCAK-MART DÖNEMİ BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI

T.C. ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. Dairesi: İmar ve Şehircilik Müdürlüğü

Yeniden Yapılanma Sonrasında Belediye Meclisleri: İstanbul Örneği. Erbay ARIKBOĞA Tarkan OKTAY Nail YILMAZ

Cari: 5393 Sayılı. Belediye Kanunu

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: MAHALLİ İDARELERİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE...

YILI İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI

YILI İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OCAK-MART DÖNEMİ BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI

YILI İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OCAK-MART DÖNEMİ BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI

T.C. ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. Dairesi: İmar ve Şehircilik Müdürlüğü

YILI İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YIL SONU BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI

BELEDİYE MECLİSLERİ: İSTANBUL ÖRNEĞİ

ŞEHİRSEL TEKNİK ALTYAPI ( ) Prof. Dr. Hülya DEMİR

YILI İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI

AFYONKARAHİSAR BELEDİYESİ 2012 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

AFYONKARAHİSAR BELEDİYESİ 2013 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

TÜRKİYE DE YEREL YÖNETİMLER. Yerel Yönetimler Maliyesi Dersi

AFYONKARAHİSAR BELEDİYESİ 2014 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

YILI İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YIL SONU BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE UYGULAMA SONUÇLARI

Araştırma Notu 17/212

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı HANEHALKI TÜKETİM HARCAMALARI

Erkan KARAARSLAN

Onbirinci Bölüm: İl Özel İdaresinde Mali Yönetim ve Bütçe. Bölüm Hedefleri. Anahtar Kavramlar. İlgili Mevzuat

TÜİK in YOKSULLUK ANALİZLERİ ÜZERİNE

BELEDİYE VERİLERİNE AİT İSTATİSTİKLERİN EŞLEŞTİRİLMESİ (MAPPING) ÇALIŞMASI. Doç. Dr. H. Hakan Yılmaz Ankara

AFYONKARAHİSAR BELEDİYESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

AFYONKARAHİSAR BELEDİYESİ 2015 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

Mahalli İdareler Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

YEREL YÖNETİMLERDE ÖLÇEK SORUNU VE BELEDİYE REFORMU

Mahalli İdareler Seçimi Sonrasında Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Belediyelere Verilecek Paylar

Kurumsal Sınıflandırma. Fin. Tipi. Fonksiyonel Sınıflandırma

AKSARAY BELEDİYESİ 2018 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU MALİ HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ

6360 sayılı Kanun un 1 inci maddesine göre büyükşehir belediyesi bulunan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır.

2017 YILI KURUMSAL MALİ DURUM ve BEKLENTİLER RAPORU

2009 YATIRIM PROGRAMI GENEL BİLGİLER VE ANALİZLER

ERGENE BELEDİYE BAŞKANLIĞI 2015 YILI MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

YÖNETMELİK. MADDE 4 (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında 6475 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki tanımlar yanında;

AFYONKARAHİSAR BELEDİYESİ 2017 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

Araştırma Notu 18/229

KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU 2017 YILI

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE SINIRLARI İÇİNDE TAHSİL EDİLEN GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİNDEN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNE AKTARILAN PAYLAR

Bu sayıda: 2017 Aralık ayı İşgücü, İstihdam ve Sigortalı İstatistikleri ile Birleşmiş Milletler in 2018 Dünya Mutluluk Raporu sonuçları

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

YEREL YÖNETİMLERDE ÜRETİLEN ÇEVRE-ATIK HİZMETLERİNİN FİYATLANDIRILMASI İLE TAKİP VE TAHSİLİNDE YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

T C. GÜRSU BELEDİYESİ MECLİS KARARI. Esas No : 2014/128 ÖZETİ : Yatırım Teşvik Belgesi

Yerel Yönetimler. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Yeni Büyükşehir Yasası ve Arazi Yönetimi

KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU 2015 YILI

T.C. KAYSERİ İLİ HACILAR BELEDİYE MECLİSİ KARAR ÖZETİ K A R A R

2017 MARDİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİ RAPORU

Büyükşehir Belediye Mevzuatı

Şekil 1. Planlama Alanının Konumu

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

GELİR VE YAŞAM KOŞULLARI ARAŞTIRMASI. Son Güncelleme

SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

İMAR ve ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ

ANTALYA İLİ, KEPEZ İLÇESİ, ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ 1/ ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI REVİZYONU AÇIKLAMA RAPORU

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1

MAHALLİ İDARELERİN BORÇ VE HARCAMA YAPISINDAKİ SON GELİŞMELER. Ahmet ARSLAN CPA, MBA, SMMM Bağımsız Denetçi MALİYE BAKANLIĞI

T.C. SULTANBEYLİ BELEDİYE MECLİSİ Tarih : KOMİSYON RAPORLARI Rapor No: 2017 / 14 HUKUK KOMİSYONU RAPORU BELEDİYE MECLİS BAŞKANLIĞINA

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME

T.C. BALÇOVA BELEDİYESİ MECLİS KARARI

GÖLMARMARA MAHALLESİ, 6920 VE 6921 PARSELLERE AİT

6360 SAYILI 14 İLDE BÜYÜKŞEHİR VE 27 İLÇE KURULMASI HAKKINDA KANUN. (06/12/2012 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır)

2018 YILI KURUMSAL MALİ DURUM ve BEKLENTİLER RAPORU

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Proje Uygulama Başkanlığı

KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

6.14 KAMU KULLANIMLARI

BODRUM BELEDİYESİ NDE GÖREVLENDİRMELER YAPILDI

AKSARAY BELEDİYESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU MALİ HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ

Yeni Büyükşehir Yasası Perspektifinde 2014 Yerel Seçimleri

Türkiye'de "Decentralization" Süreci

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1

Onbirinci Ders: Norm Kadro Uygulamaları. Dersin Amacı. Dersin İçeriği NORM KADRO SİSTEMİNİN KAPSAMI

KAMU HARCAMA ANALİZİ

Büyükşehir Belediyesinin Organları

MALÎ BÜLTEN-01 M A R M A R A Ü N İ V E R S İ T E S İ M A LÎ BÜLTENİ REEL RAKAMLAR

Yerel Yönetimlerde Bütçe Hakkı Sorunlar ve Çözüm Önerileri

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK

İMAR KOMİSYON RAPORU. Plan ve Proje Müdürlüğü'nün tarih sayılı yazısında ;

5393 Sayılı Belediye Kanunu nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi gerekçeleri ile birlikte ekte sunulmuştur.

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören

Transkript:

TÜRKİYE DE BELEDİYELERİN BÜYÜKLÜĞÜ VE KENTİN BÜTÜNLÜĞÜ SORUNU: REFORM VE UYGULAMA ANALİZİ Erbay Arıkboğa * 1. Belediyelerin Büyüklüğü ve Kentin Bütünlüğü Sorununun Önemi 1.1. Sorunun teorik çerçevesi 1.2. Avrupa uygulamasından dersler 2. Türkiye de Belediyelerin Büyüklüğü ve İdari Parçalanmışlığı: Durum Analizi 2.1. Belediyelerin nüfus büyüklüğü 2.2. Ortalama belediye büyüklüğü 2.3. Parçalanma endeksi: Belediye sayılarının ilçeler bazındaki görünümü 3. Belediye Büyüklüğünü ve Kent Bütünlüğünü Sağlamaya Yönelik Yasal Araçların ve Uygulamanın Analizi Sonuç 3.1. Sorunu önlemeye yönelik araçlar 3.2. Sorunu çözmeye yönelik araçlar 3.2.1. Belediyelere ilişkin yasal düzenlemeler 3.2.2. Büyükşehirlere ilişkin yasal düzenlemeler 3.2.3. 5393/11 Uygulamaları: Uygulama süreci ve sonuçları 3.2.4. Zorunlu birleştirmenin istisnaları ve belediye yasasının değerlendirilmesi 3.3. Ölçek Reformu Yasası 3.3.1. Belde belediyeleri 3.3.2. İlk kademe belediyeleri 3.3.3. Yeni ilçeler Son nüfus verilerine göre Türkiye deki 70,5 milyon kişi, yerel yönetimlerden hizmet almaktadır. Bunlardan 58,5 milyonu belediye ve il özel idaresinden, 12 milyonu ise köy ve il özel idaresinden hizmet almaktadır. Yine 32 milyon kişi, belediye, büyükşehir belediyesi ve özel idare hizmetlerinden yararlanmaktadır. Bu makale, Türkiye deki küçük ölçekli belediye sorunu ile kentsel alanın parçalanmışlığı sorununa odaklanmakta, bu bağlamda söz konusu sorunların çözümüne yönelik son yıllardaki yasal ve idari düzenlemeleri analiz etmektedir. Makalede, belediyelerin * Yrd. Doç. Dr., Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi.

büyüklüğü ve kentin bütünlüğü meselesinin neden önemli olduğu açıklandıktan sonra, Avrupa ülkelerinin bu konudaki uygulamalarından örnekler sunulmakta ve Türkiye nin durumu sorgulanmaktadır. Ancak Avrupa ülkelerine kıyasla Türkiye nin kendine özgü farklılıkları söz konusudur ve bu farklılıklar ilave sorunlara yol açmaktadır. Makalede söz konusu sorunlar analiz edilirken belediyelerin nüfus grupları bazında dağılımı, belediyelerin ortalama büyüklüğü ve parçalanma endeksi gibi verilerden yararlanılmaktadır. Makalede bu sorunların çözümüne yönelik yasal araçlar analiz edilmektedir. Bu araçlardan en önemlisi 2008 Martı başında kabul edilen ölçek reformu yasasıdır. Yine belediye yasasında da önemli araçlar söz konusudur. Makalede, belediyelerin ölçeklerini büyütmeyi ve kentsel alanın bütünlüğünü sağlamayı amaçlayan yasal düzenlemeler incelenmekte ve belediye kanununun 11. maddesine yönelik uygulamaların etkinliği sorgulanmaktadır. 1 1. Belediyelerin Büyüklüğü ve Kentin Bütünlüğü Sorununun Önemi 1.1. Sorunun teorik çerçevesi Belediyelerin büyüklüğü ve kentin bütünlüğü birbirinden farklı kavramlar olmakla birlikte, bazı durumlarda birbiriyle yakından ilişkili olgulardır. Belediyelerin büyüklüğünden kasıt, belediyenin nüfus büyüklüğüdür. Kentin bütünlüğü, daha doğru bir ifadeyle kentsel alanın bütünlüğü ise, bütünleşmiş bir kentsel alanın, tek bir belediyenin yönetimi ve/veya kontrolü altında olup olmaması şeklinde ifade edilebilir. Gerek belediyelerin büyüklüğü gerekse kentsel alanın bütünlüğü, farklı sorunlara yol açabilmektedir. Burada dört temel sorundan söz edilebilir. Birincisi hizmet etkinliğinin yeterli düzeyde sağlanıp sağlanmamasıdır. İkincisi kentsel alanın bütünlüğünün sağlanması konusunda yaşanan sıkıntılardır. Üçüncüsü toplumsal adalet sorunudur. Dördüncüsü ise büyükşehir belediye (BŞB) meclislerindeki temsil adaletsizliğidir. Bu sorunlar, büyüklük ve bütünlük sorunu ile doğrudan ilişkili olarak ortaya çıkmaktadır. İkinci sorun hem büyüklük hem de bütünlük ile ilişkili iken, diğer üç sorun temelde belediyelerin büyüklüğü ile ilişkilidir. Bu sorunlara ana hatlarıyla değinmek gerekir. Bir belediyenin büyüklüğü ile o belediye tarafından sunulan ya da sunulabilecek hizmetlerin etkinliği arasında bir ilişki söz konusudur. Dolayısıyla ilk sorun hizmet etkinliğiyle ilgilidir; buna farklı şekillerde yaklaşılabilir. Hizmet etkinliğini önceleyen kimi çalışmalar salt ekonomik açıklamalar üzerine kuruludur. Bu çalışmalardaki temel amaçlardan birisi uygun büyüklüğün (optimum ölçek) belirlenmesidir. Bu tür çalışmalar hizmet etkinliğinin hangi ölçekte daha iyi sağlanabileceğini, diğer bir ifadeyle hizmetler hangi ölçekte sunulursa etkinlik düzeyinin daha yüksek olacağını hesaplamaya çalışır. Bu tür araştırmalar belediyelerin uygun büyüklüğün, hipotetik olarak, marjinal fayda ile marjinal maliyetin eşit olduğu noktada belirlenmesi gerektiğini söylerler. Ancak belediyeler bağlamında bu sorunun kolay bir cevabı yoktur. Zira uygun büyüklük, hizmetin türü ve niteliği ile doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda kimi hizmetler, görece daha küçük ölçekli belediyeler tarafından başarılı biçimde yapılabilirken, bazı hizmetlerin etkinlik düzeyi çok daha büyük ölçekleri gerektirmektedir. Bu durumda, birbirinden farklı nitelikteki çeşitli hizmetleri sunmakla yetkili kılınan bir belediyenin büyüklüğünün ne olması gerektiği 1 Makale üç temel bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde sorunun teorik çerçevesi ortaya konulmakta, ikinci bölümde soruna yönelik durum analizi yapılmakta, üçüncü bölümde ise buna yönelik düzenlemeler incelenmektedir. Makalenin ikinci ve üçüncü bölümleri, birbirine karşılıklı atıflar yapmaktadır. İncelenen konunun niteliği bu tür atıfları ve geçişleri zorunlu kılmıştır. Okuyucuların bu durumu anlayışla karşılamaları beklenir.

şeklindeki sorunun, tek alternatifli bir cevapla karşılanması kolay değildir. Ayrıca çeşitli dış etkenlerin varlığı hesaba katıldığında, bu tür ölçümlerin yapılabilmesi hayli zordur (MİGM, 1995: 13 22). Diğer taraftan bu tür pür ekonomik temelli yaklaşımların, toplumsal coğrafyaya uygulanmasında da önemli güçlükler söz konusu olacaktır. Uygulamaya koyma aşamasında coğrafi yapı ve yerleşimin niteliği yanında çeşitli siyasal faktörler de devreye girmektedir. Bu nedenle kimi araştırmacılar, küçük belediyelerin büyük belediyelerle birleşmesinde, ekonomik boyutun yanı sıra siyasal boyutu da analizlerine dahil etmeye çalışırlar (örneğin Carey vd. 1996). Etkinlikle ilgili diğer bazı çalışmalardaki vurgu, uygun büyüklükten küçük belediyelere (asgari büyüklük) doğru kaymaktadır. Bu çalışmalar, belirli büyüklüğün altındaki belediyelerde, hizmet sunumunda birim maliyetlerin yüksek düzeyde seyredeceğini öngörmektedir (Akdede ve Acartürk, 2005: 6). Bu bağlamda çeşitli Avrupa ülkelerinde belediyelerle ilgili bazı asgari büyüklüklerin belirlenmeye çalışıldığı görülmektedir. Örneğin Danimarka da 5 6.000; Almanya nın bazı eyaletlerinde 5.000, Saarland Eyaletinde kırsal alanda 8.000, kentsel alanda 15.000; Hollanda da 8.000; İsveç te 8.000; Norveç te ise 5.000 gibi asgari büyüklüklerin temel alındığı görülmektedir (MİGM, 1995: 22 24). Türkiye deki belediyelerin gelir ve harcama yapıları üzerine yapılan bir araştırmada da, asgari büyüklükle etkinlik arasındaki ilişkiyi doğrulayan bulgular mevcuttur. Örneğin nüfusu 10 binin altında olan belediyelerde kişi başına personel harcamalarının oranı % 34,8 ile diğer belediyelerden daha fazla çıkmıştır. Benzer şekilde 5 binin altındaki belediyelerde bu oran % 41,8 e ulaşmaktadır. Buna karşılık belediye personeli başına düşen belde nüfusu, küçük belediyelerde daha azdır. Diğer bir ifadeyle, büyük belediyelerdeki çalışanlara kıyasla küçük belediyelerdeki bir personelin iş yükü daha az iken, personel ödemelerinin belediye bütçesi içindeki payı daha yüksek düzeyde gerçekleşmektedir. Yine 5 bin nüfusun altındaki belediyelerde idari harcamaların oranı diğer belediyelere kıyasla çok daha yüksek düzeydedir (Kurtuluş, 2006: 86, 94). Yine farklı nüfus gruplarındaki belediyelerin yatırım ve cari harcamaları karşılaştırıldığında da benzer bulgularla karşılaşılmaktadır. Kurtuluş, 5 ila 20 bin arası nüfusa sahip belediyelerin mali yapılarında bir kırılganlık olmakla birlikte, alınacak önlemlerle birlikte bunun düzeltilebilir olduğunu söylemektedir. Ancak nüfusu 5.000 ve daha altı olan belediyeler ise sistemin en zayıf halkası konumundadır. Personel ve diğer cari harcamaları sürekli olarak artan [bu gruptaki] belediyeler, borç ödemeleri hariç bütçe harcamalarının yaklaşık dörtte üçünü personel ve diğer cari harcamalar için kullanmaktadırlar. Yatırımlara ayrılan pay ise yüzde 17 ler düzeyine kadar gerilemiştir (2006: 89 92). Sorunun ikinci boyutu, kentsel alanın bütünlüğünün sağlanmasıdır. Bütünleşmiş bir kentsel alanda, kentin farklı bölgelerinde yetkili olan birden fazla belediyenin varlığı halinde bir takım sorunların çıkması olasıdır. Bu sorunlar iki grupta toplanabilir. Birinci grup sorunlar temel altyapı hizmetleri konusunda ortaya çıkabilir. Bu kapsamda kent içi yolların, su ve kanalizasyon hizmetlerinin eşgüdümünün sağlanması ve katı atıklarının depolanmasında yaşanan sorunlardan söz edilebilir. Diğer grupta ise planlama sorunları yer alır. Bağlayıcı nitelikte çerçeve bir imar düzenlemesinin ya da bir nazım imar planının yokluğu durumunda, farklı belediyeler tarafından yapılacak imar planlarında bir bütünlüğün sağlanması son derece zor olacaktır. Bu sorunlar, hizmet etkinliğinde azalma ve eşgüdümsüzlük ile birlikte, belediyeler arasında çeşitli problemlerin yaşanmasına neden olacaktır. Böylesi bir kentsel alandaki yönetim sorunu, kentin büyüklüğüne bağlı olarak farklı şekillerde çözümlenebilir. Örneğin Türkiye de 1970 li yılarda büyükşehirlerdeki yerel yönetim sorunu bu bağlamda tartışılmaktaydı. 1984 yılında uygulamaya konulan BŞB modeli ile büyükşehirlerin bu kapsamdaki sorunları çözümlenmeye çalışıldı. Benzer şekilde yeni BŞB yasası (5216), büyükşehir bütünündeki çeşitli hizmetlerin tek elden yönetilmesi ve kontrol edilmesi konusunda ilave düzenlemeler getirdi.

Ancak kentsel alanın bütünlüğü sorunu sadece büyükşehirlere özgü değildir. Özgür ün ifadesiyle orta ölçekli kentsel alanlar (Özgür, 2005) için de böyle bir sorun söz konusudur. 2 Zira temel alt yapı hizmetleri ve imar düzeni bağlamında yukarıda tartışılan sorunlarla bu tür kentlerde de karşılaşılmaktadır. Ancak büyükşehirden farklı olarak burada sorunun tarafları, genellikle, merkezde yer alan büyük ölçekli belediye ile çevresindeki çok sayıda küçük belediyedir. Bu tür kentlerdeki sorunun çözümünde farklı alternatiflerden söz edilebilir. Örneğin belediyeler arası anlaşmalara dayanan ve çeşitli hizmetlerin kurulacak birlik eliyle yürütülmesini öngören modellerde olduğu gibi; (örneğin Özgür (2007), bu bağlamda çeşitli alternatifleri tartışmaktadır). Ancak bu tür alanlardaki daha etkili bir çözüm, küçük belediyelerin büyük belediyeyle birleşmesi ya da birleştirilmesidir. Bu makalede de, bu alternatif üzerine odaklanılacaktır. Sorunun üçüncü boyutu, toplumsal adaletle ilgilidir. Bu sorun, Türkiye deki köybelediye ayrımından ortaya çıkmaktadır. Gerek belediye gerekse köyler, Türkiye deki farklı yerel yönetim birimleridir. Ancak bu birimlerden belediyelere her ay düzenli olarak genel bütçe vergi gelirlerinden pay aktarılır (bu paylar belediye gelirleri içinde önemli bir oran oluşturur), köylere ise böyle bir kaynak aktarılmaz. Toplumsal adalet sorunu, aynı nüfus büyüklüğüne sahip olduğu halde, sadece idari niteliği farklı olduğu için bu kaynaktan yararlanamama durumunda ortaya çıkmaktadır. Daha açık bir ifadeyle, örneğin bir belediyenin nüfusu 2.000 den daha az ise, bu yerleşim birimindekiler diğer köylerde yaşayanların kullanamadığı bir kaynağı kullanıyor demektir. Benzer şekilde, yeni belediye kanunu nüfus eşiğini 5.000 e çıkarmıştır. Bu durumda 5.000 den daha az nüfusa sahip belediyelerle, 5.000 nüfus eşiğine ulaşamadığı için belediyeye dönüşemeyen, dolayısıyla belediyelerin yararlandıkları mali kaynaklardan yararlanamayan köyler arasında bir eşitsizlik ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda 5.000 nüfus eşiğinin altındaki belediyeler, yukarıda değinilen hizmet etkinliğine ilave olarak, toplumsal adalet anlamında da sorunlu bir alanda yer almaktadırlar. Örneğin Türkiye deki belediyelerin yarısından fazlası, 5.000 den daha az nüfusa sahiptir. Buna karşılık son nüfus sayımı verilerine bakıldığında, 200 köyün nüfusu, 2.000 in üzerindedir (TUİK verilerinden hesaplanmıştır, tuik.gov.tr). Söz konusu köyler belediyelerdekine benzer bir kaynaktan yararlanabilmek için en az 5.000 nüfusa ulaşana kadar beklemek zorundadırlar. Belediyelerin büyüklüğü bağlamında ortaya çıkan dördüncü sorun, büyükşehir belediye meclislerindeki temsil adaletsizliğidir. Mevcut durumda aynı büyükşehir sistemi içinde yer alan belediyeler arasındaki büyük nüfus farklılıkları nedeniyle, BŞB meclisinde ciddi bir temsil adaletsizliği söz konusudur. Birçok BŞB meclisinde küçük belediyelerin önemli bir ağırlığı vardır ve BŞB meclisleri, küçük belediyeler meclisine dönüşmüştür (bkz. Arıkboğa, 2007a). Burada 20.000 lik nüfus büyüklüğü kullanılarak bazı bulgular aktarılabilir. Örneğin Adana BŞB Meclisinin üye sayısı 57 dir. 20 binden daha az nüfusa sahip belediyelerin bu meclisteki temsil oranı % 68 dir, ancak bu belediyelerin Adana BŞB nüfusu içindeki payı 2 Bu makalede kentsel alan kavramını kullanırken, Özgür den kısmen ayrılıyorum. Özgür (2005 ve 2007), makalelerinde orta ölçekli kentsel alanı, 50.000 ila 750.000 arasında nüfusa sahip, içinde birden fazla belediye ve/veya köyün yer aldığı yerleşim öbekleri olarak tanımlamaktadır. Özgür, yaptığı tanımı, ilçe mülki sınırlarıyla kısıtlamaz; eğer kentsel alan bir bütünlük taşıyorsa, birkaç ilçeyi de pekala içine alabilir. Buradan hareketle Özgür, orta ölçekli kentsel alanlar sorununu tartışırken, büyükşehire dönüşme sorunlarını da tartışır. Onun yaptığı kentsel alan tanımı, büyükşehire dönüşümü kapsamaya da imkan vermektedir. (Özgür, 2005; 2007; Özgür vd. 2007). Ben ise bu makalede kentsel alanı daha dar bir anlamda kullanacağım. Kentsel alanı tanımlarken, Türkiye deki yasal düzenlemelerden ve pratik nedenlerden dolayı, ilçe sınırlarına bağlı kalıyorum. Dolayısıyla kentsel alanın parçalanmışlığı sorununa çözüm ararken, bu çözümü ilçe sınırları içinde arayacağım. Zira Türkiye de birden fazla ilçeyi kapsayacak nitelikteki büyük kentsel alanların çözümü konusunda zaten elimizde BŞB modeli mevcuttur. Belediyelerin büyükşehire dönüşme sorunları, bu makalenin kapsamı dışındadır.

sadece % 9 dur. Benzer şekilde 20 binden daha az nüfusa sahip belediyeler, Kayseri BŞB de, % 16 lık nüfusla % 70 düzeyinde temsil edilmektedir. Bu oran Mersin BŞB de % 14 lük nüfusa karşılık % 56 lık temsil, Kocaeli BŞB de % 20 lik nüfusa karşılık % 55 lik temsil, İstanbul BŞB de ise % 2,7 lik nüfusa karşılık % 21,6 lık temsil şeklinde gerçekleşmektedir. Örneklerde de görüldüğü gibi, birçok BŞB meclisinde küçük belediyelerin ciddi bir ağırlığı söz konusudur. Bu durumun karar alma sürecine yansımalarının olması ve kentin planlama bütünlüğünü olumsuz yönde etkilemesi beklenebilir. Bununla birlikte 5747 sayılı ölçek reformu yasası, ilk kademe belediyelerini kaldırmak suretiyle bu konuda önemli iyileşmeler getirmiştir.