Değerli Arkadaşlar! Bu modül YÖKDİL Sınavı sosyal bilimler alanında çıkma ihtimali yüksek olan kelimeleri ve Türkçelerini içermektedir.

Benzer belgeler
YDS Kelimeleri

ingilizcemegahafi zam.yolasite.com


yönetmek. idare etmek Abruptly Administrate takdire değer Absolute Admirable ilerlemiş. ileri Absurd Advanced Agreeable. rahat. dostça.

YDS İÇİN EN ÖNEMLİ 160 KELİME

YDS/KPDS/ÜDS VOCABULARY LIST

Zafer HOCA YDS Academy YDS YÖKDiL Hibrit Sistem

ÖNEMLİ PHRASAL VERBS

Alina Marić Turkey - Europeaid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

DİL SINAVLARI İÇİN ÖNEMLİ PHRASAL VERB LİSTESİ

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ. Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

El ve ayak ile ilgili deyimler. Elini sıcak sudan soğuk suya değdirmemek. Elden salmak. El ayak olmak. Eli ayağı kesilmek.

Bilmek Bizler uzmanız. Müşterilerimizi, şirketlerini, adaylarımızı ve işimizi biliriz. Bizim işimizde detaylar çoğu zaman çok önemlidir.

Saygının Hakim Olduğu Bir Çalışma Ortamı İlkesi

Yazan: Eric H GİRİŞ ARAÇLAR: PARÇALAR:

İŞ ORTAĞI DAVRANIŞ KURALLARI

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ VE SATIŞ DERSİ


MacBook Air 13 "Mid 2011 Büyük Harf

KPDS TEKN KLER. Geni letilmi 2. Yayın. Hazırlayan ukant KPDS & ÜDS SINAVLARINA TEK BA INA HAZIRLANMAK

Yazan: Nicolas Siemsen

AKADEMİK KELİME LİSTESİ - Fiiller -

imac Intel 20 "EMC 2105 ve 2118 Optik Sürücü

T.C. MERKEZ BANKASI MENSUPLARI SOSYAL GÜVENLİK VE YARDIMLAŞMA SANDIĞI VAKFI DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ

KPDS VE ÜDS İÇİN PHRASAL VERB LİSTESİ

Motivasyon nedir? Nasıl motive oluruz? Kendi kendimizi nasıl motive edebiliriz? Tuesday, November 26, 2013

Basic Words / Verbs 3 YDS / Eskişehir comment (on/about): yorum yapmak. 1. absorb: (sünger vb) emmek

Etekleri tutuşmak. Kafası kızmak. Telaşlanmak. Öfkelenmek. Dikkatle dinlemek. Kulak kesilmek. Gözden düşmek. Değerini kaybetmek.

Indorama Ventures Public Company Limited

Pazarlama Yönetiminin 2 temel fonksiyonu: Talep Yaratma ve Talep Tahminidir. Pazarlama; hangi mamullerin üretileceği ve özellikleri ile hangi

****Disiplin Yaklaşımları****

KPDS-ÜDS MINI PHRASAL VERBS SÖZLÜĞÜ 1) bir şeyin miktarına ekleme yapmak hear about hear from. 110.

Hayata dair küçük notlar

Mac mini, Model A1176 Optik Sürücü

HAKKIMIZDA TEMİZLİK HİZMETLERİ

ISO 14001:20014 ve ISO 14001:2015 Şartları Arasındaki Eşleştirme Eşleştirme Kılavuzu

Yazan: Jeff Suovanen

T.C. GÜNEY MARMARA KALKINMA AJANSI PROGRAM YÖNETİM BİRİMİ UZMAN PERSONELİNİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI HK. YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ VE KAPSAM

İNGİLİZCE FİİLLER KELİME Build OKUNUŞU. biıld ANLAMI YAPMAK, İNŞA ETMEK

Yazan: Miroslav Djuric

(3) Ray Sigorta A.Ş. bünyesinde, her seviyede sürdürülen, iç ve dış seçme ve yerleştirme uygulamaları bu yönetmelik kapsamındadır.

BFA-01 BIO VÜCUT ANALİZÖRÜ KULLANMA KILAVUZU

ÖNSÖZ... IX III

İÇİNDEKİLER. Yazarlar Hakkında. Giriş: Markalarla Oynamak

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ Kalite Geliştirme ve İzleme Birimi

Bilgi Uçurma Politikası

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

PERSONEL PERFORMANS DEĞERLENDİRME FORMU

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

MESLEK İNCELEME. Şeyma GÜLDAL ÇAMLICA KIZ AİHL REHBER ÖĞRETMEN

TFF- Futbolda Psikolojik Performans Danışmanı Yetiştirme Eğitimi Ders Notları - 1. Modül 2013, Prof. Dr. Acar BALTAŞ, Psikolog

Sunum Teknikleri Eğitimine HOŞ GELDİNİZ. Program. Neler bilmem gerekir?

YÖNETİM SİSTEMLERİ. Alev ACAR Çevre Mühendisi Yönetim Sistemleri Uzmanı

Kurumsal Uygulamalar ve Bilgi Teknolojileri Entegrasyonu

iphone 6'lı kulaklık hoparlörü değiştirin. Yazan: Evan Noronha

DOĞAN GRUBU SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

VERBS FUNCTION WORDS ADJECTIVES ADVERBS. ahmet okal Page 1 10/7/08

imac Intel 27 "Retina 5K Ekran Sabit Disk

Satış Yapanların Kaçınmaları Gereken 39 Hata

Yürüyüş Ünitesi Sessiz, entegre 3 fazlı (AC) yürüyüş ve direksiyon motorları yüksek tork, çabuk hızlanma, enerji tasarrufu ve düşük bakım maliyeti sağ

TÜRK P ve I Sigorta A.Ş. Özel Amaçlı Tenezzüh Teknesi Sorumluluk Sigortası TTK İLE UYUMLU

h e r ş e y z a m a n ı n d a

Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!!

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Microsoft Wedge Dokunmatik Fare Pil Kapağı Tespit Klip Tamir

EK-2 SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Şiddet Uygulamaya Yatkın Hasta Profili. Doç. Dr. Burhanettin Kaya Gazi Ü. Tıp Fak. Psikiyatri AD

T.C. GÜNEY MARMARA KALKINMA AJANSI PLANLAMA PROGRAMLAMA VE KOORDİNASYON BİRİM UZMAN PERSONELİNİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI HK.

SUNU PLANI SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU HAKKINDA GENEL BİLGİLENDİRME 2- ÇALIŞAN TEMSİLCİSİ GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI

GİRİŞİMCİLİK. Nedir? Nasıl Girişimci olunur?

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

FRANSIZCA HAZIRLIK BİRİMİ TOTEM METOD DERSİ GÜNLÜK DERS PLANI

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

FRANSIZCA HAZIRLIK BİRİMİ LATITUDES METOD DERSİ GÜNLÜK DERS PLANI

Bölüm Sekiz. Alıştırmanın Planlanması (Faktörler)

Yazan: Walter Galan GİRİŞ ARAÇLAR: dışarı ses ve mikrofon işlevselliğini yeniden hatalı ses kartını değiştirin.

Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact)

Yaşam Değerleri Envanterinin Faktör Yapısı ve Güvenirliği. Prof. Dr. Hasan BACANLI Doç. Dr. Feride BACANLI

TOPLAM KALİTE LİDERLİĞİ ZTM 433 KALİTE KONTROL VE STANDARDİZASYON PROF. DR. AHMET ÇOLAK

1.Aşama (Cüzdanını doldurmaya başla) Para kazanmanın birçok yolu var. Bu yolların hepsi birer altın kaynağıdır ve işçiler bu kaynaktan

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

VET.HEK.LEVENT ŞAHİN

DÖRTYOL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İNSAN KAYNAKLARI VE EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Asus Zenfone 2 Ekran Aksamı Değiştirme

Xbox 360 S Sağ Vaka Değiştirme

Çocukların hareket gelişimi ve spora başlaması

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRETİM YILI ORYANTASYON ÇALIŞMASI

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ

TEKNİK RESİM 6. Kesit Görünüşler

MacBook Air 13 "Erken 2015 I / O Kartı Değiştirme

Rekabet Avantajının Kaynağı: Satış

Yazan: Sam Lionheart

Genel Bir Bakış. Beceriyi Küçük Parçalara Ayırmak: İlerlemek ve Sıralamak. Bölüm Sekiz. Psikolojik Stratejiler. Alıştırmanın Planlanması (Faktörler)

ÇALIŞANLARIN PATLAYICI ORTAMLARIN TEHLİKELERİNDEN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

7 Alışkanlık DeğerlendirmesiTM

Giriş Bölüm 1. Giriş

SOSYAL GÜVENLİK UZMAN YARDIMCILIĞI ATAMA DUYURUSU

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

Transkript:

Değerli Arkadaşlar! Bu modül YÖKDİL Sınavı sosyal bilimler alanında çıkma ihtimali yüksek olan kelimeleri ve Türkçelerini içermektedir. Ayrıca yan kısma eklenen tekrar kutucuğuna yaptığınız her tekrar için bir tane X koyarak her bir kelime için yaptığınız tekrar sayısını da görebileceksiniz.

Değerli Arkadaşlar! Bu listede bulunan kelimeler öğrenmenizi kolaylaştırmak için karışık olarak sunulmuştur. Bu kelimeler daha önce yapılmış olan tüm ÜDS lerin sosyal bilimler alanından derlenmiştir. 1. trivial abes, bayağı; cüzi 2. ridiculous absurd, saçma 3. hasten acele etmek, ettirmek 4. rush aceleyle koşmak, hücum etmek 5. attainment achievement, başarı, elde etmek, marifet 6. severe acı, sert, şiddetli 7. pain acı, sızı, ağrı 8. reveal açığa çıkarma, 9. open-minded açık fikirli 10. frank açık sözlü, içten, samimi 11. obvious açık, anlaşılır, ortada 12. apparent açık, apaçık, belirli 13. explicit açık, sarih 14. clarify açıklamak, açıklık getirmek 15. per head adam başı 16. dedicate adamak; ithaf etmek 17. candidate aday, namzet 18. nomination adaylık 19. item adet, tane; madde; konu-fıkra 20. notorious adı çıkmış, kötü şöhretli 21. step adım, basamak 22. pace adım, hız 23. asset advantage kıymetli şey, beceri, erdem 24. unpardonable affedilemez 25. affable agreeablerahat, dostça, anlaşılabilir 26. pertain ait olmak, ilgili olmak 27. wise akıllı, akıllıca, mantıklı 28. unwise akılsızlık, akılsızca 1

29. upstream akıntının ters yönünde 30. obsess aklına takılmak, fikri sabit yapmak 31. modest alçakgönüllü 32. deceptive aldatıcı, yanıltıcı 33. deception aldatma, hile 34. deceive aldatmak 35. fool aldatmak, şaka yapmak, kandırmak 36. reckless aldırışsız, kayıtsız 37. ignore aldırmamak, bilmezden gelmek 38. device alet, aygıt 39. retention alıkoyma, tutma 40. accustomed alışkın, alışılmış, her zamanki 41. goal amaç 42. relentless amansız; acımasız, merhametsiz 43. equivocal ambiguous iki anlama gelebilen 44. gist ana fakir 45. outline ana hat, taslak 46. constitution anayasa 47. highway anayol 48. zap with ani bir darbeyle öldürmek 49. abruptly aniden, ani ve nezaketsiz biçimde 50. grasp anlamak 51. comprehend anlamak, kapsamak, içine almak 52. indication anlatma, belirti, gösterge 53. vexed annoyed, bir şeye canı sıkılmak 54. foolishness aptallık, budalalık 55. occasional ara sıra olan, düzensiz 56. seek araştırmak, bulmaya çalışmak 57. boost artırmak, yükseltmek 58. gradual aşamalı 2

59. oversimplify aşırı basitleştirme 60. excessive aşırı, haddinden fazla 61. surpass aşmak, üstün olmak 62. fever ateş, hararet; humma 63. ignite ateşleme, tutuşturma 64. firing ateşleme; pişirme; işten atma 65. skip atlamak 66. prey av 67. adjust ayarlamak, uydurmak, uymak 68. adjustable ayarlanabilir, uyarlanabilir 69. tempt ayartmak, yoldan çıkartmaya çalışmak 70. illuminating aydınlatıcı 71. enlighten aydınlatmak 72. separate ayırmak 73. distinguish ayırmak, ayırt etmek, seçkin, ünlü, kendine yer edinmiş 74. uniformity aynılık, tutarlılık 75. junior az, küçük 76. underestimate az/düşük olarak tahmin etmek 77. abate azaltmak, hızını kesmek 78. diminish azaltmak, küçültmek, eksiltmek 79. reprimand azar, paylama 80. reprove azarlama, paylama 81. scold azarlama, paylama 82. addicted bağımlı, tiryaki 83. addiction bağımlılık 84. acclaim bağırarak kendini göstermek 85. shout bağırmak 86. exempt bağışık; muaf; hariç tutmak 87. pretext bahane 3

88. point of view bakış açısı 89. undermine baltalamak, çökertmek, temelini çürütmek 90. housing barınacak yer 91. press conference basın toplantısı 92. discretion basiret, sağduyu, tedbir, ihtiyat 93. prospects başarı şansı 94. achieve başarma, elde etme 95. accomplish başarma, tamamlama 96. stray başıboş, homeless 97. divert başka yöne çevirmek; saptırmak 98. inconsiderate başkalarını düşünmez, düşüncesiz 99. initial ilk, başlangıç 100. apply başvurmak, müracaat etmek, uygulamak 101. superstition batıl inanç 102. skilful becerikli 103. compensation bedel, tazminat, telafi 104. punctuality being on time 105. unforeseen beklenmedik, umulmadık 106. determine belirlemek, tespit etmek azimli, kararlı 107. indistinct belirsiz, bulanık 108. specify belirtmek 109. noticeable belli, fark edilir 110. selfish bencil 111. bruise berelemek, ezmek; bere, ezik 112. quit bırakmak, vazgeçmek 113. notify bildirmek, haber vermek 114. according to bir kişiye/şeye göre 115. unique biricik; tek; eşsiz 116. combine birleşmek, birleştirmek 117. combine birleşmek, birleştirmek 4

118. merge birleşmek, içine katmak 119. composed birleşmiş; bestelenmiş 120. league birlik 121. union birlik; sendika 122. shower birşey'e boğmak, yağdırmak 123. exhausted bitmiş, tükenmiş, yorgun 124. abundant bol, çok 125. plentiful bol; bereketli 126. dept borç 127. vacant boş, açık; dalgın 128. futile boşuna, beyhude 129. region bölge 130. divide bölmek, ayırmak 131. hence bu nedenle, bundan dolayı 132. locate bulunma, bir yerde yerleşmiş olma 133. accordingly buna gore 134. scholarship bursirfan, ilim 135. wrinkle buruşmak, kırışmak(cilt) 136. budget bütçe 137. heavely büyük oranda, şiddetli olarak 138. extensive büyük, derin, kapsamlı 139. captivate büyüleme, esir etme, cezp etmek 140. enlarge büyütmek, genişlemek 141. monster canavar 142. spy casus 143. espionage casusluk 144. break through cepheyi yarıp geçmek, büyük bir ilerleme, buluş 145. surgeon cerrah, operator 146. attract cezp etmek, çekmek 147. alter change 5

148. grave ciddi, vahim 149. polish cilalamak, boyamak 150. stingy cimri, eli sıkı 151. shrewd clever, kurnaz, açık göz 152. soothe comfortsakinleştirmek, rahatlatmak 153. intricate complicated karışık, 154. duplicate copy kopyasını yapmak 155. brutality crueltyvahşilik 156. struggle çabalamak, mücadele etmek 157. contemporary çağdaş, güncel, yaşıt 158. industrious çalışkan, gayretli 159. mud çamur; iftira 160. tackle çaresine bakmak; üstesinden gelmek 161. collide çarpışma, çarpma 162. collide çarpışma, çarpma 163. withdraw çekmek, çekilmek, ayrılmak 164. conflict çelişmek 165. conflict çelişmek 166. quarter çeyrek; bölge, semt; askeri kışla 167. remove çıkarmak, temizlemek, alıp götürmek 168. bloom çiçek açmak 169. blossom çiçek açmak, canlanmak, gelişmek 170. majority çoğunluk 171. overactive çok aktif, hareketli 172. scholarly çok derin, bilgili, bilimsel 173. prolific çok eser veren 174. vast çok geniş, engin, pek çok 175. versatile çok yönlü; elinden birden fazla iş gelen 176. litter çöp 177. dissolve çözmek, dağıtmak, yok olmak 6

178. rot çürüme, çürük ; zırva 179. scattered dağınık 180. messy dağınık, düzensiz 181. superior daha üstün 182. punctual dakik 183. plunge dalma, fırlama 184. lane dar yol; şerit 185. bear dayanmak, tahammül etmek 186. investigator dedektif, araştırıcı 187. enhance değerini, gücünü, güzelliğini arttırma, süslemek, 188. insignificant değersiz, önemsiz, belirsiz, 189. varied değişik, çeşitli; değişken 190. fearsome dehşetli, korkunç 191. stem from -den ileri gelmek, doğmak, çıkmak 192. on trial denem safhasında 193. trial deneme; duruşma 194. unrestrained denetimsiz, frenlenmemiş, serbest 195. balance denge, dengelemek 196. overseas deniz aşırı 197. at once derhal; aynı anda 198. deeply derinden, son derece 199. lecture ders, konferans 200. appetite desire for food iştah, arzu 201. sustain devam ettirmek, korumak 202. constant devamlı, sürekli 203. overturn devirmek, tepe üstü getirmek 204. sink dibe batmak 205. seam dikiş yeri, bağlantı yeri 206. remarkable dikkate, sözü edilmeye değer 207. pay attention to dikkatini vermek 7

208. unwary dikkatsiz, tedbirsiz 209. petition dilekçe vermek, başvurmak 210. discipline disiplin 211. justify doğrulamak, temize çıkarmak 212. straighten doğrultmak 213. faint donuk, baygın 214. zenith doruk, zirve, p+b1:c922eak 215. quartet dörtlü 216. lay döşemek, yatırmak 217. sneer dudağını bükmek, küçümsemek 218. lapse duraklama 219. sensitive duyarlı 220. hostile düşmanca, saldırgan 221. thoughtful düşünceli 222. amend düzeltme, değiştirme 223. steady düzenli, sabit 224. devote -e adamak 225. readily easilykolayca, seve seve 226. rim edge, kenar 227. disposition eğilim, mizaç, düzen, tertip 228. incline eğilme, aşağı eğilme 229. slope eğim 230. crooked eğri, çarpık, virajlı, hilekar 231. competent ehil, yetenekli, yetkili 232. deficient eksiz yetersiz, noksan 233. grenade el bombası 234. manuscript el yazısı 235. put off elbisesini çıkartmak 236. available elde edilebilir, müsait 237. prevent engellemek, korumak 8

238. considerably epeyce, oldukça 239. melt eritmek, yumuşatmak 240. forestall erken davranıp önlemek 241. postpone ertelemek 242. slave esir, köle 243. synonym eş anlamlı 244. accompaniment eşlik etme, tamamlama 245. unparalleled eşsiz, emsalsiz 246. influence etki 247. homeless evsiz 248. memorize ezberlemek 249. benefit fayda, yarar 250. beneficial faydalı 251. overemphatic fazla vurgulu, çok fazla çarpıcı 252. surplus fazlalık, arta kalan miktar 253. relief ferahlama, kurtarma- takviye-; nöbet kişileri 254. conquer fethetmek 255. hurl fırlatmak 256. occasion fırsat, vesile, önemli gün, özel olay 257. nursery fidanlık, çocuk yuvası 258. opinion fikir 259. flip fiske atmak; keçileri kaçırmak; hayran olmak; küstah 260. blunder gaf, gaf yapmak 261. avidity gayret, heves, hırs 262. invalid geçersiz 263. background geçmiş, tecrübe, arka plan 264. custom gelene 265. revenue gelir, kazanç 266. upgrade geliştirmek 267. shipping gemiler; sipariş alıp gönderme 9

268. embark (on) gemiye binmek; başlamak 269. juveniles gençler 270. grossly genellikle, büyük ölçüde 271. expand genişle(t)mek, büyümek 272. fact gerçek, olgu 273. essential gerekli 274. ample gerektiğinden çok, bol 275. require gerektirmek; istemek 276. recession gerileme, durgunluk, azalma 277. decline gerileme, zayıflama 278. stretch germek, esnetmek 279. reliance geven, itimat 280. regarded as gibi görülmek, kabul edilmek 281. lingered gidememek, ayrılamamak 282. dwindle giderek azalmak 283. course gidişat 284. inaccessible girilemez, ulaşılamaz 285. introduction giriş, önsöz 286. mysterious gizemli, esrarlı 287. conceal gizlemek, saklamak, örtmek 288. conceal gizlemek, saklamak, örtmek 289. blatantly gizlemeye gerek görmeden, apaçık bir şekilde 290. sphere globeküre 291. shade gölge 292. bury gömmek, defnetmek; gizlemek, örtmek 293. allusion gönderme, dokundurma 294. voluntarily gönüllü olarak 295. reluctantly gönülsüzce 296. visual görsel 297. spectacle görülecek şey, 10

298. view görüş, fikir 299. depict göstermek, dile getirmek 300. disgraced gözden düşmüş; itibarsız; yüz karası 301. revise gözden geçirmek 302. blink gözlerini kırpıştırmak 303. on strike grevde 304. pride gurur, iftihar 305. mighty güçlü, kuvvetli 306. intensity güçlülük, yoğunluk 307. sinful günahkar 308. daily günlük gazete 309. confidence güven, itimat 310. confidence güven, itimat 311. trust güvenmek, inanmak 312. distrust güvenmemek 313. mistrust güvensizlik 314. coverage haber konusu olma, işlenme 315. underrate hafife almak, küçümsemek 316. relieve hafiflemek, rahatlamak 317. insult hakaret etme, hor görme 318. genuinely hakikaten, gerçekten 319. contented halinden memnun, mutlu 320. contented halinden memnun, mutlu 321. mobilize harekete geçirmek 322. hamper hareketini güçleştirmek, engellemek 323. grove active hareketlenmek, faaliyete geçmek 324. gorgeous harika, muhteşem 325. harvest hasat, ürün 326. disease hastalık 327. hijacking hava korsanlığı 11

328. vital hayati önemde 329. survive hayatta kalmak; hayatını idame ettirmek 330. astonished hayret etmek, şaşkın olmak, şaşırmak 331. caspian sea hazar denizi 332. impromptu hazırlıksız, doğaçlama 333. target hedeflemek 334. ditch hendek, ark, kanal 335. consider hesaba katmak; göz önünde tutmak; saymak 336. consider hesaba katmak; göz önünde tutmak; saymak 337. reckon hesaplamak, tahmin etmek 338. hectic heyecanlı, telaşlı 339. statue heykel 340. greed hırs, açgözlülük 341. burglar hırsız (ev, dükkan) soyan 342. momentum hız 343. restless hiç durmayan, huzursuz 344. holding hisse, mal, toprak kiralama 345. shareholder hissedar 346. stockholder hissedar 347. accommodate hizmet etmek, karşılamak 348. prodigious huge, şaşılacak, müthiş, kocaman 349. law hukuk, kanun 350. junkyard hurdalık 351. unrest huzursuzluk, kargaşa 352. moderate ılımlı 353. mild ılımlı, hafif, ılıman 354. racial discrimination ırk ayrımcılığı 355. race ırk, yarış 356. heat ısı, ısıtmak 12

357. insist ısrar etmek 358. persist ısrar etmek 359. temple ibadethane, şakak 360. capital punisment idam cezası 361. management idare, yönetim 362. claim iddia etmek 363. divulge ifşa etmek, açığa vurmak 364. expose ifşa etmek; ışığa tutmak; korunmasız bırakmak, maruz 365. exposure ifşa; korunmasızlık; poz 366. disgust iğrenme, tiksinme, midesini bulandırma 367. treachery ihanet 368. negligible ihmal edilebilir 369. neglect ihmal etmek 370. cautious ihtiyatlı, tedbirli 371. cautious ihtiyatlı, tedbirli 372. convince ikna etmek 373. persuade ikna etmek 374. additional ilave, ek 375. back and forth ileri geri 376. advanced ilerlemiş, ileri 377. improve ilerletme, geliştirme 378. inspire ilham etmek 379. preview ilk gösterim 380. primitive ilkel 381. manufacture imal etmek 382. incredible inanılmaz 383. obstinate inatçı 384. stubborn inatçı dik başlı 385. subtle ince, narin; zeka işi 13

386. reduced indirgenmiş, azaltılmış 387. bring down indirim yapmak, düşürmek 388. fluctuate inip çıkmak 389. deny inkar etme 390. denial inkar, yok sayma 391. meddle interfere karışmak, burnunu sokmak 392. sporadic intermittent (düzensiz aralıklarla olan) 393. call off iptal etmek 394. reluctant isteksiz, tereddütlü 395. unwillingness isteksizlik 396. unwillingly istemeyerek 397. involuntary istemeyerek yapılan, gönülsüz 398. readily isteyerek, gönülden 399. resign istifa etmek, ayrılmak 400. resignation istifa; kabullenme 401. pervade istila etmek 402. transaction iş görme 403. employer iş veren 404. task iş, görev 405. sign language işaret dili 406. cooperation işbirliği 407. occupation işgal 408. occupy işgal etmek 409. participate iştirak etmek 410. object itiraz etmek 411. objection itiraz; sakınca 412. alliance ittifak 413. recover iyileşmek, yeniden elde etmek 414. trace iz, eser 415. impression izlenim, etki 14

416. jelly jöle, pelte 417. yield (to) kabul etmek, baş eğmek 418. runaway kaçak 419. flee from kaçmak, firar etmek 420. perplexed kafası karışmış 421. crowd kalabalık 422. elevation kaldırma, yükseltme; terfi 423. whip kamçı; kamçılamak 424. induce kandırmak, ikna etmek 425. prove kanıtlamak; çıkmak 426. shroud kaplamak, gizlemek, gömmek 427. include kapsamak, içine almak 428. indecisive kararsız, kesin olmayan 429. sibling kardeş 430. sophisticated karmaşık, girift, 431. unrequited karşılık görmeyen, karşılıksız 432. exchange karşılıklı değişmek 433. inadvertent kasıtsız, elde olmayan 434. explorer kaşif seyyah 435. stiff katı, sert, kıran kırana 436. join in katılmak 437. contribution katkı 438. indifferent kayıtsız, umarsız 439. accident-prone kaza yapmaya yatkın 440. gain kazanmak, elde etmek 441. accidentally kazara, yanlışlıkla 442. edge kenar; avantaj 443. confidence kendine güven 444. refrain from kendini tutma, sakınma 445. strain kendini zorlamak, gayret göstermek 15

446. intermittent kesik kesik, aralıklı 447. imprecise kesin olmayan, dikkatsiz, özensiz 448. accurate kesin, doğru, yanlışsız 449. decisive kesin, kararlı 450. definition kesinlik, netlik 451. acute keskin (düşünce), şiddetli 452. explore keşif, inceleme gezisi 453. giggle kıkırdamak 454. guide kılavuzluk etmek 455. apparel clothing kılık kıyafet 456. break off kırılıp ayrılmak, ilişiğini kesmek; birdenbire durmak 457. briefly kısa (biçimde), kısaca (özet olarak) 458. jealousy kıskançlık 459. envy kıskanma, gıpta etme 460. coast kıyı 461. coast kıyı 462. flushed kızarmak, utanmak 463. chemist kimyager; eczacı 464. chemist kimyager; eczacı 465. pollute kirletmek 466. contaminate kirletmek; zehirlemek, bozmak 467. huge kocaman, büyük 468. odourless kokusuz 469. susceptible to kolay etkilenen, dayanıksız, hassas 470. inflammable kolay tutuşan, parlayıcı 471. humorous komik, güldürücü 472. irrelevant konu dışı, ilgisiz 473. issue konu; yayım-baskı 474. relevant konuyla ilgili 475. coward korkak 16

476. coward korkak 477. frightened korkmuş 478. apprehension korku, endişe; anlayış, kavrayış 479. horrible korkunç 480. intrepid korkusuz, cesur 481. choir koro 482. conserve koruma muhafaza etme 483. conserve koruma muhafaza etme 484. unprotected korunmamış 485. ill-treat kötü davranma 486. pessimistic kötümser 487. hug kucaklamak, sarılmak 488. tower kule 489. fabric kumaş, doku 490. victim kurban 491. non-fiction kurgusal olmayan, düz yazı 492. flawless kusursuz, defosuz 493. generation kuşak 494. vigorous kuvvetli, etkin 495. minor küçük, önemsiz 496. tiny küçük, ufacık 497. globe küre 498. global küresel 499. insolent küstah, terbiyesiz 500. crop mahsul 501. shattered mahvolmuş, bitmiş; yorgun 502. article makale, madde-fıkra; eşya-parça 503. fiscal mali 504. goods mallar, eşya 505. landscape manzara 17

506. excuse mazeret 507. obligation mecburiyet, zorunluluk 508. clerk memur, tezgahtar, sekreter 509. curious meraklı 510. layman mesleği olmayan kişi 511. underground metro, yer altı 512. battle meydan savaşı 513. emerge meydana çıkmak 514. halt mola, durma 515. treatment muamele, davranış; tedavi 516. accountant muhasebeci 517. compare mukayese etmek 518. compare mukayese etmek 519. mummify mumyalamak 520. interfere müdahale etme, çatışma, engelleme 521. curriculum müfredat 522. sealed mühürlü 523. refugee mülteci 524. vague müphem, belirsiz, şüpheli 525. ambiguous müphem, birden fazla anlama gelebilen 526. affectionate müşfik, sevecen 527. consistently mütemadiyen, devamlı 528. consist of müteşekkil olmak, oluşmak 529. ally müttefik, dost 530. unpleasant nahoş ; tatsız 531. delicate nazik, hassas, narin 532. courteous nazik, kibar, saygılı 533. detest nefret etmek, tiksinmek 534. outrageous nefret uyandırıcı, öfkelendirici 535. moist nemli, ıslak 18

536. gleeful neşe dolu 537. cheer neşe, tezahürat 538. consequence netice ; önem 539. discourteous nezaketsiz, kaba 540. intention niyet 541. nuance nüans, ayrıntı 542. school board okul yönetimi 543. affair olay, mesele, sorun 544. incidence olay; tekrar oranı, oluş sıklığı 545. chain of events olaylar zinciri 546. extremely oldukça fazla 547. immature olgunlaşmamış, toy 548. occur olmak, meydana gelmek 549. take place olmak, meydana gelmek 550. incidence oluş sıklığı, meydana gelme oranı 551. decade on yıl 552. restored onarılmış; iyileşmiş; işine iade edilmiş 553. acknowledgement onay, kabul etme, tasdik 554. nod onaylamak, başını sallamak 555. rate oran 556. orchid orkide 557. partner ortak 558. rub ovma, ovalama 559. vote oy vermek 560. poll oylama, anket 561. reward ödül 562. award ödül, mükafat 563. instructive öğretici, eğitici 564. previous önceki, sabık 565. prior to öncelikli, daha önemli 19

566. leading önde olan, kılavuzluk eden 567. insignificant önemsiz 568. nominally önemsiz, düşük oranda 569. propose önerme, niyet etme, evlilik teklifi 570. commendable övgüye değer 571. praised övmek 572. private özel; şahsa ait 573. peculiarity özellik;-e özgü olma; tuhaflık 574. summary özet 575. sum up özetlemek 576. subsidize para vermek, desteklemek 577. monetary parasal 578. disintegrate parçalamak, bölünmek 579. passageway pasaj, geçit 580. blast patlama 581. staff personel, çalışanlar kadrosu; kurmay 582. pursue peşine düşmek, izini sürmek 583. fume pis kokulu gaz, yaymak 584. scheme plan, tasarı 585. policy politika; davranış biçimi 586. vanity pride, kibir, kendini beğenmiş; abes şey, beyhudelik 587. shield protect, kalkan; korumak 588. unrehearsed provasız 589. briskly quickly, energetically canlı ve istenilen tarzda; enerjik 590. rival rakip 591. agreeable razı, hoş, iyi 592. rule out reject 593. mend repair tamir etmek 594. look up to respect hayran olmak, örnek almak 595. rejection ret 20

596. novelist romancı 597. absurd saçma, gülünç 598. charity sadaka; hayırseverlik, hayır kurumu 599. common sense sağduyu 600. sturdy sağlam, dayanıklı 601. provision sağlama, tedarik 602. obtain sağlamak, elde etmek 603. phony sahte, düzmece 604. dishonest sahtekar 605. tranquil sakin, huzurlu 606. serene sakin; yüce 607. hide saklanmak 608. obscured saklı, anlaşılması güç, 609. vulnerable saldırı veya tenkide açık / maruz olan 610. attack saldırmak 611. release salmak, serbest bırakmak, piyasaya sürmek 612. honest samimi, dürüst 613. sincere samimi, içten 614. chest sandık, kutu, göğüs 615. accused sanık 616. dealer satıcı, tacir 617. purchase satın almak 618. gratify satisfy hoşnut etmek 619. combat savaşmak, mücadele etmek 620. wasteful savurgan, müsrif 621. owing to sayesinde; yüzünden dolayı 622. respect saygı, hürmet 623. discreet saygılı, dikkatli ve nazik 624. decent saygın, aklı başında 625. revere saymak, saygı göstermek 21

626. confidential secretgizli, sır 627. choice seçenek, alternatif, tercih 628. choice seçenek, alternatif, tercih 629. select seçmek, ayırım 630. confiscated seizedhaczetmek; istimlak etmek 631. exhibition sergi 632. harsh sert, kaba, haşin 633. stern sert, müsamahasız 634. violent sert, şiddetli, zorlu 635. asset servet; değerli nitelik 636. endearing sevdiren 637. delight sevinç, zevk, haz, 638. overburdened sıkıntılı 639. jam sıkıştırmak, kilitlemek, izdiham 640. squeeze sıkmak, ezmek 641. boundary sınır 642. border sınır 643. restriction sınırlama 644. queue sıra, kuyruk, waiting line 645. aisle sıralar arası, yol, geçenek 646. leak sızıntı, çatlak 647. symptom sign semptom, belirti 648. premium sigorta primi; ödül, prim 649. insurer sigortacı 650. sly sinsi 651. foggy sisli 652. misty sisli, bulanık 653. drowsy sleepy uykulu, uyku veren 654. pale solgun 655. wither solmak, soldurmak, sindirmek 22

656. deadline son teslim tarihi 657. cease sona ermek, durmak 658. resultant sonucunda ortaya çıkan 659. deduce sonuç çıkarmak 660. in charged sorumlu, görevli 661. liability sorumluluk, yükümlülük 662. irresponsible sorumsuz 663. abstract soyut 664. myth söylence, efsane 665. rhetorical söz sanatıyla ilgili 666. remark söz söyleme; fark etme 667. spokesperson sözcü 668. syntactic sözdizimsel 669. dabble su serpme; suyla uğraşmak 670. crime suç, cürüm 671. blame suç, suçlamak 672. criminal suçla ilgili; suçlu; cezalı 673. misuse suiistimal; yanlış kullanım 674. assassinate suikast yapmak 675. diluted sulandırılmış, su katılmış 676. synopsis summaryözet 677. constant sürekli, devamlı 678. herd sürü 679. trail sürüklemek, gezdirmek; izlemek 680. drift sürüklenmek 681. witness şahit 682. personality şahsiyet 683. fortunate şanlı, talihli 684. luck şans, talih, uğur 685. chance şans, tesadüfen olmak 23

686. shape şekil 687. mold şekil vermek, kalıp 688. eagerness şevk, istek, arzu 689. enthusiastically şevkle, hararetle 690. vehemently şiddetle, hararetli bir şekilde 691. urge şiddetli arzu, tutku 692. poetic şiirsel 693. complaint şikayet etmek 694. swell şişmek, kabarmak; artmak 695. doubt şüphe, kuşku 696. suspicion şüphe, zan 697. suspect şüpheli 698. prediction tahmin 699. forecast tahmin etmek 700. anticipate tahmin etmek, ve ona göre davranmak 701. appreciate takdir etmek 702. admirable takdire değer 703. nickname takma ad 704. supplementary takviye, ek 705. precisely tam olarak; kesinlikle 706. thorough tam, dikkatli eksiz 707. profound tam, eksiksiz, derin; bilgili; etkileyici 708. absolute tam, mutlak, kesin; tamamen 709. utterly tamamen 710. complete tamamlamak; tamamen 711. accessory tamamlayıcı 712. testimony tanıklık, ifade 713. untold tarifsiz 714. dispute tartışma 715. argue tartışma, münakaşa, iddia etme 24

716. discuss tartışma, münazara etmek 717. argument tartışma; sav, iddia 718. approval tasvip, onay; resmi izin 719. contentment tatmin, memnuniyet 720. concession taviz, ödün, ayrıcalık, imtiyaz 721. congratulate tebrik etmek 722. supplier tedarikçi 723. incurable tedavi edilmez, çaresiz 724. precaution tedbir, önlem 725. deplore teessüf etmek, üzülmek 726. hazardous tehlikeli, zararlı 727. wheel tekerlek 728. call up telefon etmek, askere çağırmak 729. basis temel, dayanak, öz 730. base temel, esas; askeri üs 731. lay the foundations temelini atmak 732. clear temizlemek, aklamak, net, berrak 733. clear temizlemek, aklamak, net, berrak 734. purify temizlemek, arındırmak, saflaştırmak 735. represent temsil etme 736. unhesitatingly tereddüt etmeden 737. hesitate tereddüt etmek, çekimsemek 738. promotion terfi 739. promote terfi ettirmek 740. abandon terk etmek, vazgeçmek, bırakmak 741. coincidence tesadüf 742. attempt teşebbüs etmek, denemek 743. constitute teşkil etmek, tesis etmek; tayin etmek 744. constitute teşkil etmek, tesis etmek; tayin etmek 25

745. encouraging teşvik edici, cesaretlendirici 746. examine tetkik, muayene etmek, sorguya çekmek 747. confirm teyit etmek, pekiştirme, onaylama, sürekli, müzmin 748. confirm teyit etmek, pekiştirme, onaylama, sürekli, müzmin 749. meditative thoughtful derin derin düşünen 750. clog tıkamak, tıkanmak; takunya 751. clog tıkamak, tıkanmak; takunya 752. resonance tınlama 753. medicine tıp, ilaç 754. scratch tırmalamak, kazımak, kaşınmak 755. commerce ticaret 756. seed tohum 757. limp topallamak, aksamak 758. pick up toplama, devşirme 759. victory triumph, zafer 760. coherent tutarlı 761. seize tutmak, yakalamak, zapt etmek 762. thrifty tutumlu, idareli 763. grip tutunmak, yakalamak 764. consumer tüketici 765. cliff uçurum, sarp kayalık 766. call at uğramak 767. unreachable ulaşılamaz 768. exotic unusual 769. embarrassment utanma, mahcubiyet 770. ashamed utanmak 771. convenience uygunluk 772. adapt uyum sağlamak 773. far uzak; çok 774. accord uzlaşma 26

775. compromise uzlaşmak 776. hike uzun yürümek; fiyatını artırmak 777. lengthy uzun, uzun uzadıya 778. charge ücret; itham; hamle; şarj 779. country widw ülke çapında 780. despondent ümitsiz, meyus 781. desperate ümitsiz; gözü dünmüş 782. reputation ün, itibar 783. output ürün, verim, çıktı 784. top üst, zirve 785. surmount üstesinden gelmek, alt etmek, yenmek 786. predominate üstün olmak, hakim olmak 787. supremacy üstünlük, egemenlik 788. recruit üye yapmak; işe almak 789. overdue vadesi geçmiş, gecikmiş 790. shift vardiya; rüzgarın yönünü değiştirmesi 791. existence varlık 792. presume varsaymak 793. indispensable vazgeçilmez, zorunlu 794. tax vergi 795. tax-exempt vergiden muaf 796. efficient verimli, randımanlı 797. conscientious vicdanlı 798. accentuate vurgulamak, emphasize, underline 799. bump vurma, toslama; şiş, tümsek 800. affluent wealthy, varlıklı 801. collar yaka; tasma 802. recent yakında olmuş 803. approach yaklaşım, tarz 804. scorch yakmak, kavurmak; acı sözlerle incitmek 27

805. refute yalanlamak, çürütmek 806. lonely yalnız, kimsesiz, tenha 807. cannibalism yamyamlık, kendi türünü yeme 808. inaccurate yanlış 809. misdirect yanlış yol göstermek 810. impartial yansız 811. structure yapı 812. constructive yapıcı 813. feasible yapılabilir, mümkün 814. clammy yapış yapış; soğuk nemli 815. viscid yapışkan 816. worthwhile yapmaya değer, -e değer 817. mischief yaramazlık 818. no-point yararı, anlamı yok 819. creative yaratıcı 820. aid yardım 821. judge yargılamak 822. competition yarışma, rekabet, sınama 823. contestant yarışmacı 824. compete yarışmak; rekabet etmek 825. investment yatırım, sağlanan gelir 826. emit yaymak, çıkarmak 827. revive yeniden canlandırmak 828. recast yeniden çıkarmak, değiştirmek 829. renovation yenileme, tecdit, onarım 830. defeat yenme, bozguna uğratmak 831. reservation yer ayırtma; şart; ihtiyat 832. carry out yerine getirmek, gerçekleştirmek 833. replace yerine yenisini koymak, değiştirmek 834. talent yetenek 28

835. capable yetenekli 836. qualified enough yeterince vasıflı 837. sufficient yeterli 838. adequate yeterli, uygun, elverişli 839. annual yıllık, yıldönümü 840. torn yırtık 841. tear yırtmak, gözyaşı 842. condense yoğunlaşma; sıvıya dönme 843. absent yok, unavailable 844. means yol, yöntem, araç 845. expedition yolculuk; sefer 846. corruption yolsuzluk, yozlaşma 847. interfere with yoluna çıkmak, engellemek, karışmak 848. fatigue yorgun, bitkin; yormak 849. strenuous yorucu, ağır 850. governmental yönetimle ilgili 851. administrate yönetmek, idare etmek 852. govern yönetmek, idare etmek 853. raise yukarı kaldırmak; artırmak; çocuk yetiştirmek 854. smooth yumuşak 855. relent yumuşama, gevşeme, merhamete gelme 856. civic yurttaşlık, vatandaşlık ile ilgili 857. lofty highy yüce, yüksek, azametli 858. abrogate yürürlükten kaldırmak 859. percent yüzde 860. superficially yüzeysel olarak 861. superficial yüzeysel, üstünkörü 862. float yüzmek, su üstünde kalmak, bir şeyi oluruna bırakmak 863. triumph zafer, başarı 29

864. restraint zapt etme, sınırlama, hakim olma 865. barely zar zor, zorla 866. damage zarar, zarar vermek 867. harmful zararlı 868. feeble zayıf, kuvvetsiz 869. weakness zayıflık; zaaf 870. floor zemin 871. wealthy zengin, varlıklı 872. call on ziyaret etmek; talep etmek 873. rugged zor, kaba, yontulmamış, pürüzlü 874. violence zorbalık, şiddet 875. bound to zorunlu, kesin, mutlaka 876. cruelty zulüm, acımasızlık YDS ve YÖKDİL e yönelik diğer ücretsiz çalışmalar ve özel online derslerimiz için grubumuzu ziyaret edebilirisniz Grup Adresimiz: https://www.facebook.com/groups/ydsonlinedershane/ 30