RADYOTERAPİ ve KEMOTERAPİ UYGULANAN KANSER HASTALARINDA GÖZLENEN ORAL KOMPLlKASYONLAR



Benzer belgeler
PEDİATRİK KANSER HASTALARINDA KEMOTERAPİNİN NEDEN OLDUĞU ORAL KOMPLİKASYONLAR (Bir Vaka Nedeniyle)

Baş Boyun Radyoterapisi Yan Etkileri. Yrd. Doç. Dr. Banu Atalar Acıbadem Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi A.D.

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

KANSER KEMOTERAPÖTİKLERİ VE AĞIZ MUKOZASI ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ GİRİŞ

METASTATİK BEYİN TÜMÖRLERİ Hazırlayan: Türk Nöroşirürji Derneği Nöroonkoloji Eğitim ve Araştırma Grubu (TURNOG)

Kanser ile Yaşarken Kendinize İyi Bakmak. Diş Sağlığı ve Çenede Osteonekroz

OROHEKS % 0,2 ORAL SPREY

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Omurga-Omurilik Cerrahisi

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

KANSER TEDAVİSİNE BAĞLI ORTAYA ÇIKAN MUKOZİTLER İÇİN MASSC/ISOO KANITA DAYALI KLİNİK UYGULAMA REHBERİ

Periodontoloji nedir?

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın?

ULUSAL KONGRESİ. Türk Veteriner Jinekoloji Derneği Ekim Liberty Hotels Lykia - Ölüdeniz / Fethiye - Muğla AMAÇ

Kemoterapi Hastalarında Tedavi Uyumunun Arttırılmasında Eczacı Danışmanlığı

ONKOLOJİ ECZACILIĞINA DOKTOR BAKIŞI

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

Periodontoloji nedir?

FEN kurs 2009 risk değerlendirmesi

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI

KANSER TANIMA VE KORUNMA

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Genel Bilgiler. Hastalar için önemli hususlar

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

PERİODONTAL HASTALIK VE TEDAVİSİNİN DİĞER DİŞ HEKİMLİĞİ ALANLARI İLE İLİŞKİSİ PERİODONTOLOLOJİ-PROTEZ

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

OTOLOG YENİLENME HIZLANDIRICISI KAS VE İSKELET SİSTEMİNİ ONARICI, SPOR TRAVMA VE ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİLERİNDE YENİLKÇİ BİR PROGRAM

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

Gebelik ve Trombositopeni

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

%0.2 klorheksidin glukonat içerir. Yardımcı madde olarak; gliserin, limon esansı ve nane esansı içerir.

Selami SERHATLIOĞLU Tıbbi Görüntüleme Teknikleri F.Ü. SHMYO -2014

NÖTROPENİK HASTA BAKIM TALİMATI T.C NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ

HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması

İMPLANT. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir!

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Rehabilitasyon Hizmetleri

Cerrahi Dışı Tedaviler

KEMOTERAPİYE BAĞLI GELİŞEN STOMATİTTE HEMŞİRELİK BAKIMI

BAŞ BOYUN KANSERLERİNDE ADAPTİF RADYOTERAPİ. Medikal Fizik Uzmanı Yonca YAHŞİ

1g losyon, 1.0 mg Metilprednisolon aseponat içerir (% 0.1).

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Kanser Kemoterapi Rehberi ve Uygulamaya Yönelik Öneriler

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç

09/11/2015 ANEMİ (KANSIZLIK)

GİRİŞİMSEL İŞLEMLER HAKKINDA DERNEK GÖRÜŞLERİMİZ & SAĞLIK BAKANLIĞI NA VE SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA YAZDIĞIMIZ YAZILAR

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Tekfin Sprey Dermal % Kısa Ürün Bilgileri Aralık 2008

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI

Periodontal hastalığın başlıca nedeni mikrobiyal dental plaktır. Mikrobiyal dental plak zamanla matris oluşturarak diştaşını meydana getirmektedir.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. Madegsole %1 Merhem 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

Ý nsanda iletiþimin en önemli araçlarýndan biri olan ses,

Osteoporoz Rehabilitasyonu

Santral Sinir Sistemi Rabdoid Teratoid Tümörü Radyoterapisi. Dr. Ayşe Hiçsönmez AÜTF Radyasyon Onkolojisi Nisan 2013

AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİ

HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONUNDA HEMŞİRENİN ROLÜ. Nevin Çetin Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİT Ünitesi

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

HÜCRE KÜLTÜRÜNDEN DOKU MÜHENDİSLİĞİNE

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan

KEMOTERAPÖTİK İLAÇ HAZIRLAMASINDA SIK KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE İLAÇ HATALARI

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KİŞİSEL HİJYEN VE UYGULAMALARI

Uykudan önce ASLA!!!

DERS KURULU-I 19 EYLÜL 21 EKİM 2016 (5 HAFTA) DERSLER TEORİK PRATİK TOPLAM RADYASYON ONKOLOJİSİ 4-4 TIBBİ BİYOKİMYA 2-2 TOPLAM

AKCİĞER KANSERİ AKCİĞER KANSERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Tarih: Sayı: 62. Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanlığı na,

HODGKIN DIŞI LENFOMA

Bası Yarası Tedavisi Sonrası Gelişebilecek Erken ve Geç Dönem Komplikasyonları

Burun yıkama ve sağlığı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Kapağı ters çevirerek tüp delinir ve yara üzerinde ince bir tabaka teşkil edecek şekilde MADÉCASSOL sürülür.

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

Oral Mukozitte Ağız Bakımı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Uygulama şekli: Az miktarda su ile seyreltilerek ya da seyreltilmeden yutulmaksızın gargara yapılır.

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Şekil 1: Mukozit Gelişim Süreci M-2

Transkript:

G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt I, Sayı 1-2, Sayfa 250-257, 1984 RADYOTERAPİ ve KEMOTERAPİ UYGULANAN KANSER HASTALARINDA GÖZLENEN ORAL KOMPLlKASYONLAR Ergun YÜCEL* Ertan DELİLBAŞI* Baş ve boyun bölgesi kanserlerinde tedavi amacı ile uygulanan Radyoterapi, oral kavitenin fonksiyonlarını ve oluşumlarını bozabilen akut ve kronik reaksiyonlara yol alabilmektedir, benzer oral komplikasyonlara özellikle sarkoma, lenf oma, lösemi ve melanomların tedavisine yönelik olarak uygulanan Kemoterapiye bağlı olarak da rastlanılmaktadır. Radyoterapi ve Kemoterapinin ağız ve çevresinde gözlenen birçok yan etkileri tedavinin kaçınılmaz birer sonucu olmakla birlikte, bu sorunların büyük bir bölümü özel bazı tedavi yöntemleri ile büyük oranlarda azaltılabilmektedir, bu nedenle destekleyici ve etkili bir tedavinin sağlanabilmesi amacı ile konu üzerinde çalışan tüm sağlık personelinin kanser radyoterapi ve kemoterapisinin oral komplikasyonlan hakkında yeterli bilgiye sahip olmaları ve bu noktaya spesifik tedavi planı içerisinde ayrı bir özen göstermeleri gereklidir. Oral mukozit, xerostomia, trismus, yaygın diş çürükleri ve periodontal harabiyet gibi, baş ve boyun bölgesine uygulanan ionize radyasyonun gözlenen yan etkileri sonucunda hastanın beslenmesi ve normal düzeni bozulmaktadır. Bu gözlenebilen değişimlerin dışında; sonuçta yumuşak doku ve kemik dokusunun bütünlüğünü ve vaskülarizasyonunu etkileyen süreğen değişimlerde gözlenmektedir. Radyoterapide karşılaşılan oral ve perioral dokulardaki reaksiyonlar radyasyonun tipine, dozuna, uygulanma sahasına ve bireyin organizma cevabına göre değişimler göstermektedir. Radyoterapiye bağlı olarak gözlenen bu değişimlere göz atacak olursak; Mukozit radyoterapi süresince gelişen ve hastaya oldukça rahatsızlık veren bir yumuşak doku reaksiyonudur. Lezyonun (*) Gazi Üniv. Diş. Hek. Fak. Ağız, Diş, Çene Hast. ve Cerr. Anabilim Dalı Dr. Araş. Gör. 250

ilk belirtileri genellikle yaklaşık 1.000 rad lık kümûlatif doz uygulamasını takiben görülmektedir. Mukoza başlangıçta beyaz bir görünümde olup daha sonra yavaş bir süreçle pseudomembranlı bir form almaktadır, bunu izleyen dönemde pseudomembranlar açılmakta yerinde ülsere benzer lezyonlar bırakmaktadır. Mukozit başlangıçta fokal bir lezyon olarak ortaya çıkmakta, ancak dozaj 2.500 rad a ulaştığında tüm mukozayı işgal edebilmektedir. Bu lezyonlar; dişlerde keskin kenarların, abrazyonların olduğu veya kötü yapılmış protez kullanan hastalarda mekanik irritasyonun da etkisiyle daha büyük boyutlara ulaşabilmektedir. Farengeal dokuların radyasyona özellikle hassas olmaları nedeniyle bu bölgedeki mukozit olguların da hastanm ilk şikayeti yutma işlevindeki güçlüktür bu nedenle akut reaksiyon geçene ve olay hafifliyene kadarki süreçte beslenme dengesinin sağlanabilmesi amacı ile hastalara nazogastrik tüp uygulanması gerekebilmektedir. Ciddi boyutlarda gelişen mukozitler genellikle nazofarengeal tümörler, ağız tabam lezyonlan veya retromolar sahadaki lezyonların tedavisi için uygulanan radyoterapiye bağlı olarak oluşmaktadır. Mukozit vakalarının ciddiyeti 6.000-7.000 rad lık doz uygulamalarında en üst düzeye ulaşmakta ve bu konumunu tedavinin sonuçlanmasını izleyen 2-3 haftalık süreçte de koruyabilmektedir (3). Tükrük bezleri radyasyon uygulamalarına oldukça hassas yapılardır, genel bir kural olarak parotid bezlerin seröz asinar hücreleri, ağızın diğer bölgelerindeki müsinöz asinar hücrelere oranla radyasyondan daha fazla etkilenmektedirler. Tükrük bezi fonksiyonundaki bu değişimler nedeniyle salya daha viskoz, yoğun bir yapı göstermekte, mukozal yüzeyler üzerinde ve dokulara yapışma göstermekte ve atılımı da güç olmaktadır. Tükrük bezlerinin bu fonksiyon eksikliği mukozit gelişimi ile paralellik göstermekte ve her iki olgu birlikte olarak işlevsel ve hastaya rahatsızlık veren problemlerin görülmesine yol açmaktadırlar. Xerostomianın ilk bulguları 1.500 rad doz uygulamasını takiben veya tedavinin 2. haftasında görülmeye başlar. Hastalar ilk olarak gündüzleri de gelişim gösteren ancak esas olarak geceleri gözlenen bir ağız kuruluğundan yakınırlar. Tükrüğün kalite ve kantitesindeki değişimlerin kronik seyir ve ciddiyeti radyasyonun dozu, ışınlanan saha ve hastanm yaşı ile ilgilidir, şayet tedavi uygulanan bölge parotis veya submandibuler bezlerin lokalizasyonlarını doğrudan içeriyorsa bu takdirde adı geçen bezlerin işlevleri genellikle tümüyle bloke olabilmekte- 251

dir, yine benzer olgularda tat duyusunda azalma görülebilmektedir, yemek yeme işlevi oldukça güçleşmekte ve ancak sürekli olarak su içilmesi yoluyla gerçekleştirilebilmektedir. Bu sorunlar zamanla hastaların yemek yeme isteğini kaybetmelerine yol açmakta ve sonuçta da beslenme dengesizliği ve yetersizliği sorununun ortaya çıkmasına neden olmaktadırlar. Radyoterapi alan hastalarda xerostomia'nın tümüyle normale dönmesi oldukça nadirdir, bu sorun ağızm solid tümörleri veya farenks tümörleri için uygulanan ve 4.000 rad üzerindeki dozlarda radyoterapi alan hastalarda kronik bir sorun olarak sürmektedir. Bu komplikasyona ilişkin iyileşme yolundaki olumlu gelişmelere genellikle Hodgkin hastalığı nedeniyle tedavi edilen genç hastalarda rastlanılabilmektedir. Dişlerin periodonsiyumları radyasyonun primer ışınlarından doğrudan etkilendiği için önemli tahribatlara uğramaktadırlar. Periodontal ligament lifleri ataşmanlannda ve liflerin doğrultularında bozulmalar olmakta, periodontal membran kalınlaşmakta ve dolaşım bozulmaktadır. Radyasyonun oluşturduğu bu değişimler periodonsiyumun yenilenme ve onarım kapasitesini azaltmaktadırlar (3, 5). Bukkal mukoza, submental ve submandibuler bölgeler ve dilde görülen ödem, genellikle radyoterapi sonrası periyotta gözlenen önemli klinik bulgular arasındadır. Ödem sonucu molarlar bölgesinde dil ve yanağın ısırılmasını engelliyebilmek amacı ile çoğu kez dişlerde oklüzal düzeltmeler gerekebilmektedir, bu işlem protez kullanan hastalar için de geçerli olmaktadır. Trismus; nazofarehgeal tümörlerin, retromolar sahadaki tümörlerin ve damağın posterior bölgesindeki tümörlerin radyoterapisi sonrasında gelişebilmektedir. Temporomandibuler eklem ve çiğneme kasları yukarda bahsedilen lezyonların tedavisinde primer ışınlarca etkilenmektedir. Yanak rhabdomyosarkomlarının tedavisinde olduğu gibi, cerrahi tedavi ve radyoterapinin kombine olarak uygulandığı vakalarda trismus oldukça ciddi boyutlarda görülebilmektedir. Kemik dokusu yapı ve işlevleri açısından radyasyondan büyük ölçüde etkilenmektedir. Bu doku ile ilgili en önemli ve ciddi komplikasyon progresiv ve irreversibl doku değişimlerinin son aşaması olan osteoradyonekrozdur. Kanser tedavisinde kullanılan radyasyon dozları destrüktif kemik değişimlerine, küçük damarların obliterasyonuna ve sonuçta da tümüyle bir devitalizas- 252

yona neden olmaktadır. Hücre sayısındaki azalma ve ilerleyici fibrozis, osteoblastik - osteoklastik dengeyi negatif yönde değiştirmektedir. Bu değişimler, radyoterapi öncesi ve sonrasında yapılacak çekim ve diğer girişimlerde mutlak göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuk ve genç hastalarda baş, boyun bölgelerine uygulanan radyoterapi sonucunda genellikle maksilla, mandibula ve dişlerin gelişimi durmakta ve dişlerin kökleri de normal formlarım alamamaktadırlar. Vücudun bir bölümünün normal işlevlerini engelleyen cerrahi tedavi, radyoterapi veya kemöterapi, hastalan fiziksel, mental ve emosyonel olarak etkilemektedirler. Genç hastalarda dokuların rejenerasyon ve iyileşme yetenekleri yüksek dozdaki radyasyona rağmen sürebilmektedir, tat almada kayıp, kronik ağız kuruluğu ve çiğnemede zorluk gibi sorunlar ise yaşam boyu birer problem olarak kalabilmektedir (3). Baş ve boyun radyoterapisi uygulanacak hastalar tedavi başlamadan önce tüm Dental incelemelerden geçirilmeli ve tedavinin oluşturacağı yan etkiler hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanmalıdır, buna ek olarak radyoterapi öncesinde herhangi bir diş çekiminin yapılıp yapılmayacağına karar verilmeli ayrıca belirtilen olgularda kontrol edilerek hastanın terapiye hazırlanması sağlanmalıdır; ağızın genel durumu örneğin, ilerlemiş bir periodontal hastalığın olup olmadığı, enfekte dişler, restore edilmemiş veya mekanik irritasyon oluşturan dişlerin olup olmadığı, hastanın oral hijyen alışkanlıkları saptanmalı ve yapılacak preventif çalışmalara tam katılımı sağlanmalıdır. Tedavi yönünden; Müköz membranların nemli kalmasına yardımcı olmak, bakteriyel aktiviteyi azaltmak ve mukus akümülasyonunu kontrol edilebilir bir seviyede tutabilmek amacı ile radyoterapi süresince ve sonrasında ağızın günde en az üç kez irrige edilmesi sağlanmalıdır, buna ek olarak hasta sigarayı bırakmalı, alkolüde en aza indirmelidir. Tedavide ticari ağız gargaralarının kullanımından mümkün olduğunca kaçınılmalıdır zira bu preparatların çoğu alkol içermekte ve müköz membranlarda dehidratasyonu arttırmaya eğilimlidirler, bu ilaçların yerine basit ağız gargaralarının kullanımı daha yararlıdır, (örn; tuzlu su, dilüe hidrojen peroksit veya sodyum bikarbonat solüsyonları) Yakın dönemlerde bazı saliva preparatları geliştirilmiştir. Bunların arasında Salivart, Xero-lube ve Moi-Stir sayılabilir, tüm bu preparatların temel yapıları karboksimetilselüloz, sorbitol, mineraller, sodyum florid ve sudan oluşmaktadır. Bu solüsyonlar sprey 253

şeklinde kullanılmaktadır. Ancak şu unutulmamalıdır ki yapay saliva kronik radyasyona bağlı olarak görülen ağız kuruluğu sorununu ancak kısmen çözebilmektedir. Radyoterapi alan hastalarda terapi öncesi, tedavi süresince ve özellikle de radyasyon çürüğü ve periodontal hastalığın ilk görüldüğü andan itibaren bölgesel plak akümülasyonunun kontrolü çok önemlidir, bu amaçla Bass fırçalama tekniği ve dental flos kullanımı etkili yöntemler olarak önerilmektedir (3). Radyasyon çürüklerinin kontrolünde günlük topikal flor uygulamalarından da oldukça yararlanılmaktadır, florid; gel halinde, gargara olarak veya diş macunu ile kombine olarak pasta şeklinde kullanılmaktadır. Yukarıda açıklanmaya çalışılan tüm bu koruyucu önlemler radyoterapinin ağızdaki yan etkilerinin önemli derecelerde azaltılmasında büyük değere sahiptirler. Her ne kadar bu önlemlerin alınması ve sonuçta sağlanan iyi bir oral hijyen radyasyon çürüğü, mukozit ve diğer komplikasyonların tümüyle elimine edilmelerini sağlayamamakla birlikte hastanın yaşamında iyileştirici ve rahatlatıcı yönde etkili olmaktadırlar. Radyoterapi gören hastalar her iki üç ayda bir konservatif tedavi, florid uygulaması ve periodontal kontrol ve tedavi amacı ile Diş Hekimleri tarafından kontrol edilmelidirler, şayet kullanıyorlarsa protezleri de uygunluk ve temizlikleri açısından tetkik edilmelidir (2, 3). t Kanser kemoterapisinde kullanılan birçok kemoterapötik ajan vücutta bazı önemli yan etkilere sahiptirler. Bunların arasında bulantı, kusma, nörotoksisite ve nefrotoksisite. başta gelmektedir. Bu ajanların oral kavitede gözlenen başlıca yan etkileri arasında ise stomatitis, xerostomia, myelosupresyon ve immünosupresyon yer almaktadır. Stomatit bilindiği gibi oral mukozanın enflamatuar bir reaksiyonudur. Bu olgu sıklıkla Methotrexate, Cytarabine (Cytosar), Cyclophosphamide (Cytoxan), Daunorubicin (Cerubidine), Doxorubicine (Adriamycin), Bleomycin (Blenoxane) ve 5-Fluorouracil uygulamalarını takiben görülmektedir. Stomatitler özellikle mekanik irritasyonun söz konusu olduğu bölgelerde ve sadece yumuşak dokuları içeren tek lokalizasyonlar gösterebildikleri gibi, intensif kemoterapi sürecinde yayılımcı bir karakterde de Olabilmektedirler. Stomatitler oldukça ağrılı lezyonlar olup. hastanın beslenmesini ve iyi bir oral hijyenin sağlanıp sürdürülmesini güçleştirici olgulardır (1,4). 254

Kemoterapi sonrasında sıklıkla tûkrüğün kalite ve kantitesinde azalmalar görülmektedir. Radyoterapide olduğu gibi hastalarda ağızda kuruma ve viskoz tükrük birikimi söz konusudur. Uzun süreli xerostomia mevcudiyeti ve tükrük ph smm düşük olması-, çürükleri, periodontal enfeksiyonları ve özellikle candidal enfeksiyonları arttırmaktadır. İleri derecelerdeki myelo ve immünosüpresif durumdaki hastalarda enfeksiyon tehlikesi sürekli olarak söz konusudur. Akut lösemili hastaların % 70'inde, diğer tümör ve lenformalı hastaların da % 50'sinde ölüm nedeni enfeksiyondur. Ağız kavitesi mikroorganizmalar ve enfeksiyon potansiyeli açısından adeta ideal ve sürekli bir depodur. Kemoterapötik ajanlardan Methotrexate, Doxorubicin, Daunorubicin, Cyclophosphamide, diğer alkilleyici ajanlar, Vinblastine, Cytarabine, 5-Fluorouracil, Dacarbazine ve Cisplatine terapötik dozlarda dahi kemik iliği depresyonuna neden olmaktadırlar. Bu preparatlar trombositopeni ve lökopeniye neden olarak hastanm immün ve hematopoetik mekanizmalarım tahrip etmektedirler. Kan plaketlerinin sayısındaki azalma sonucu diş etlerinde spontan kanamalar görülebilmektedir, normal bireylerde plaket sayısı mm 3 de 150 300.000 arasında iken bu sayı başta lösemik hastalar olmak üzere yoğun kemoterapi gören hastalarda mm 3 de 10.000 in altına düşebilmektedir. Myelo ve immünosüprese hastalarda önceden var olan çeşitli kronik dental patolojiler akut safhaya geçebilmektedir, periapikal kemik lezyonlan sürekli birer ağrı odağı oluşturmakta, derin kemik ceplerinin görüldüğü ilerlemiş periodontal hastalıklar ve periodontal ataşmanın harabiyeti, sonuçta fokal kemik nekrozu ve gelişen alveol kemiği kayıpları ile beraber görülen ani enfeksiyonların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir (1,4,6). Ağız bakımı ve tedavisi kemoterapi alan hastalarda son derece önemli bir konudur, ancak bu önemli nokta hastanın spesifik kanser terapisinin yanında çoğu kez göz ardı edilmektedir, ideal tedavi kemoterapi ile birlikte Dental değerlendirmelerin, bakımların ve koruyucu önlemlerin birlikte yürütülmesidir, ancak bu şekilde ilerde kontrolü güç olan komplikasyonlarm azaltılması sağlanabilecektir. Ağız kavitesinin mevcut patojen mikroorganizma potansiyeli nedeniyle bu tip hastalarda tedavide ilk düşünülecek nokta ağızdaki bakteriyel aktiviteyi azaltmaktır. Hastanın içinde bulunduğu tıbbi koşullar dişler ve çev- 255

relerindeki birikimlerin çeşitli enstrümanların kullanımı veya fırçalama gibi mekanik yöntemlerle temizlenmesine uygun olmadığı takdirde oral irrigasyon yöntemi herhangi bir sorun oluşturmadan uygulanabilmektedir, bu konuda kullanılan en etkili solüsyonlardan bir tanesi; 500 cc suda hazırlanan 1/2 çay bardağı tuz ve aynı orandaki karbonatın eriyiğidir. Bu solüsyonun günde en az dört kez kullanımı önerilmektedir. Bu irrigasyon Yöntemi ph'nın yükselmesine yardımcı olur ve başta candida albicans olmak üzere asidürik organizmaların hızla gelişme ve çoğalmalarını engeller, solüsyona ilave edilecek 2 çay bardağı % 3'lük Hidrojen peroksit ilerki süreçte anaerobik organizmaların sayılarının azalmasına yardımcı olmaktadır. Şüphesiz yalnızca irrigasyon yöntemleri ile gingival sulcustaki plağın eliminasyonu sağlanamamaktadır, hastalar trombosit sayısı normal sınırlar içinde olduğu sürece fırçalama ve ara yüz temizliğini sürdürmelidirler. Bu grup hastalarda da en uygun fırçalama yönteminin Bass tekniği olduğu belirtilmektedir. Kan plaketlerinin sayısı mm 3 de 20.000 in altına düştüğü koşullarda fırçanın yerine ucunda yumuşak sünger bir pelot bulunan ince çubuklarla dişlerin temizlenmesi gerekmektedir, bu yöntem fırça kadar etkili olmamakla birlikte plağın azaltılmasında yararlı bir yöntemdir. Yine bu grup hastalarda Water-Pik gibi irrigasyon cihazları düşük basınçta ve doğrudan interproximal bölgelere horizontal yönde uygulanabilmektedir, bu kullanımın dışına çıkıldığında mukoza ve ağız tabanında laserasyonlara yol açılabilmektedir (1,2, 3, 5). Akut dental sorunlar büyük sıklıkla hastalığın aktif döneminde ve intensif kemoterapi süresince ortaya çıkmaktadır. Sıklıkla görülen komplikasyonlar; diş etlerindeki spontan kanamalar, akut periodontal enfeksiyonlar, çürük nedeniyle oluşan ağrılar, yarım retansiyonlu 20 yaş dişlerinin çevresinde gözlenen perikoronitis ve ortodontik bant ve tellerin dil, yanak ve diş eti dokularında oluşturduğu irritasyonlardır. Sonuç olarak kanserin tedavisinde çalışan klinisyenlerin radyoterapi ve sistemik kemoterapinin ağızda bazı yan etkiler oluşturabileceğini ve gerekli önlemlerin süratle alınması halinde bu komplikasyonların başarı ile kontrol altında tutulabileceği noktalarını göz önünde bulundurmaları ve tedavi planını bu yönde hazırlamaları gerekmektedir. 256

ÖZET Bu çalışmamızda kanser hastalarında uygulanan tedaviler sonucu ağız ve çevre dokularında gözlenen komplikasyonlar ve bu sorunların tedavileri ve alınabilecek önlemler değerlendirildi. SUMMARY OBSERVATION OF ORAL COMPLICATIONS IN CANCER PATIENTS UNDER RADIOTHERAPY AND CHEMOTHERAPT Effective therapy for cancer requires the combined efforts of the entire health prof ession team. In the dental treatment and maintenance of cancer patients, we're often presented with conditions related to the cancer therapy. In this article spesific types of oral complications of cancer therapy and their possible treatments were evaluated. KAYNAKLAR 1. CARL, W.: Cancer Chemotherapy and Denttstry. Quintessence Int. 12: 9-14, 1977. 2. CARL, W.: Dental Management of Head and Neck Cancer Patients. J. Surg. Oncology. 15: 265-281, 1980. 3. CARL, W.: Oral and Dental Care for Cancer Patients Receiving Radiation and Chemotherapy. Ouintessence Int. 9: 861-869, 1981. 4. CHAVEZ, R., GREENFIELD, R.: The Effect of Cancer Chemotherapeutic Agents on the Oral Mucosa. Dental Student. pp. 38, 1982. 5. DREIZEN, S., BODEY, G., RODRIQTJBZ, V.: Oral Complications of Cancer Chemotherapy. Postgrad. Med. 58 (2): 75-82, 1975. 6. DREIZEN. S.. McCREDIE, MJC., KEATING, J.M., BODEY. G. : Oral Infections Associated With Chemotherapy. Postgrad. Med. 71 (6): 133-145, 1982. 257