KORUMA AMAÇLI PLANLAMADA ÜRETİM ve ONAY SÜREÇLERİNİN İRDELENMESİ; Aydın ve Denizli Örneklerinde Sorunlar/Olanaklar ve Öneriler



Benzer belgeler
UNESCO Dünya Mirası.

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu 4. Türksoy Üye Devletleri UNESCO Millî Komisyonları Toplantısı 2. Kültürel ve Doğal Miras Semineri

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

UNESCO DÜNYA MİRAS ALANLARI - TÜRKİYE

Trakya Kalkınma Ajansı. Tarihi Kentler Birliği Bilgi Notu

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

MMKD Stratejik İletişim Planı Araştırma Sonuçları

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK HALKBİLİMİ ANABİLİM DALI

UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLAR TÜZÜĞÜ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII ÖNSÖZ... IX SUNUŞ... XI İÇİNDEKİLER... XV KISALTMALAR... XXI

Kanun No Kabul Tarihi :

TÜRKSOY ÜYESİ ÜLKELER UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLARI İKİNCİ TOPLANTISI ÇALIŞMA RAPORU

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2015 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

AVRUPA MİMARİ MİRASININ KORUNMASI SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN

MİM310 Rölöve-Restorasyon Stüdyosu

Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon Araştırması (KOR 661) Ders Detayları

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI

1. Kültürel Miras Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar. 2. Türkiye de Kültürel Mirasın Anlamı ve Yönetimi

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

DİKMEN BÖLGESİ STRETEJİK GELİŞİM PLANI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı Adalet Meslek Etiği Dersleri

T. C İzmir Bornova Belediyesi Kentsel Tasarım Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

Cumhuriyet Halk Partisi

Geçmişten Günümüze Kültürel Miras. Prof.Dr. Zeliha DEMİREL GÖKALP Anadolu Üniversitesi

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Burdur

Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının Yapı Esasları ve Denetimine Dair Yönetmelik

ANKARA ÜNİVERSİTESİ GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ

KORUNAN ALANLARDA YAPILACAK PLANLARA DAİR YÖNETMELİK

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönerge, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilatı ile bu teşkilatta görevli personeli kapsar.

Bu rapor, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu uyarınca yürütülen düzenlilik denetimi sonucu hazırlanmıştır.

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Büyükşehir Belediye Alanlarında Tabiat Varlıklarının Yönetimi

ISPARTA MİMARLAR ODASI

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu. Basın Duyurusu. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Büyük Buluşması

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

1972 Dünya Miras Sözleşmesi

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), projelerin çevre ve sağlık üzerindeki etkilerinin belirlenmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayan ve

23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI

ŞARTNAME AMAÇ VE KAPSAM KATEGORİLER KATILIMCI KATILIM KOŞULLARI BAŞVURU FORMU VE TESLİM MATERYALİ

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

içindekiler Bölüm I Planlama Sürecine İlişkin Öneriler... 15

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

örnekengelsizkentlerprojesiörnekeng elsizkentlerprojesiörnekengelsizkentl erprojesiörnekengelsizkentlerprojesi

HASAN GÖK KORUMA ALANLARINDAKİ İMAR UYGULAMALARI

Mimari Kalıtı Koruma (MMR 482) Ders Detayları

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

ANTALYA İLİ, BATI ÇEVRE YOLU GÜZERGÂHI İLE KEPEZ İLÇESİ ŞAFAK VE ÜNSAL MAHALLELERİ YERLEŞİM ALANLARININ DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN 1/100.

Somut Olmayan Kültürel Miras. İrem ALPASLAN

SEKİZİNCİ YÖNERGE ÇERÇEVESİNDE AVRUPA BİRLİĞİNDE BAĞIMSIZ DENETİM

BÖLGE: 2440 BU HAFTAKİ GELECEK HAFTAKİ TOPLANTI. Kulüp Toplantı No : 113 Kulüp Toplantı No: 114

KORUMA UYGULAMA VE DENETİM BÜROLARI (KUDEB)

Dersin Amaçları Dersin İçeriği. Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

BİRİNCİ BOLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra;

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Eylem Planları Niçin Hazırlanır ve Hazırlanan Eylem Planlarından Nasıl İstifade Edilir?

AVRUPA MİRAS GÜNLERİ. Umut Özdemir. Kültür ve Turizm Uzmanı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı

HABER BÜLTENİ /NİSAN 2015

TÜRK TURİZMİ. Necip Boz TOBB Turizm Meclisi Danışmanı

Başkent Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Müzecilik TEZLİ/TEZSİZ Yüksek Lisans Programı

F. Şeyda TÜRKAY KAHRAMAN ULUSLARARASI SİLAHLI ÇATIŞMALAR HUKUKUNDA KÜLTÜREL VARLIKLARIN KORUNMASI

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI Balgat / ANKARA Tel: ; Faks: e-posta: sayistay@sayistay.gov.tr

KALİTE KAVRAMI VE KALİTENİN BOYUTLARI

Biyoetik İhtisas Komitesi Prof. Dr. Meral Özgüç

DENİZLİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KALİTE YÖNETİM VE AR-GE ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

19 Aralık 1954 tarihinde Paris'te imzalanan Avrupa Kültür Sözleşmesi ve bu Sözleşmenin 1. Maddesi bakımından;

KENT YÖNETİMİNE KATILIM DÜNYA ÖRNEKLERİ

ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞININ ÖNLENMESİ İÇİN FAALİYETLER ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞININ ÖNLENMESİ İÇİN KÜLTÜR BAKANLIĞINCA YAPILAN FAALİYETLER

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ... iii GİRİŞ...1 ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI VE YÖNETİMİ...9

Avrupa Yerel Demokrasi Haftası

Kültürel Mirasın Kanuna Aykırı Eylemlere Karşı Korunması Hakkındaki Tavsiye Kararı No. R (96) 6, (COE, 1996)

Dr. GÜL ÜSTÜN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN HUKUKİ BOYUTU

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

FASIL 5 KAMU ALIMLARI

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

Yönetmelik. Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları, Proje Büroları ile Eğitim Birimlerinin Kuruluş, İzin, Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik

YENİ TÜRK TİCARET KANUNU

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

SELMA KISA PLANLAMA TEKİRDAĞ İLİ, KINALI-SARAY DEVLET YOLU BÜYÜKYONCALI GEÇİŞİ 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

UNESCO Kültür Sektörü. İrem ALPASLAN UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Kültür Sektör Uzmanı. 31 Ekim - 1 Kasım 2014, Antalya

PERŞEMBE PAZARI YENİLEME ALANI PROJESİ

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

Çevre Yasası (18/2012 Sayılı Yasa) Madde 76 Altında Yapılan Tüzük

Resmî Gazete YÖNETMELİK

TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ VE SİT ALANLARININ KORUNMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN GEREKLİ PROJELER VE PLANLAR NELERDİR?

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI MUĞLA KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU K A R A R

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları

Transkript:

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI ve MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KORUMA AMAÇLI PLANLAMADA ÜRETİM ve ONAY SÜREÇLERİNİN İRDELENMESİ; Aydın ve Denizli Örneklerinde Sorunlar/Olanaklar ve Öneriler UZMANLIK TEZİ Metin KÜÇÜKKAPLAN EYLÜL-2012 AYDIN

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜLTÜR VARLIKLARI ve MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KORUMA AMAÇLI PLANLAMADA ÜRETİM ve ONAY SÜREÇLERİNİN İRDELENMESİ; Aydın ve Denizli Örneklerinde Sorunlar/Olanaklar ve Öneriler UZMANLIK TEZİ Metin KÜÇÜKKAPLAN Tez Danışmanı Doç. Dr. Kübra CİHANGİR ÇAMUR EYLÜL 2012 AYDIN

ÖNSÖZ Koruma olgusunun tek yapı ölçeğinden çıkarak tarihi çevreyi kapsamasıyla birlikte Koruma Amaçlı İmar Planı, modern koruma anlayışı içerisinde en önemli uygulama araçlarından birisi olmuştur. Ülkemiz koruma mevzuatında da koruma amaçlı planlama aynı öneme sahip olmakla beraber, mevzuatın eksikliklerinin olduğu bir gerçektir. Bu çalışmanın yapılmasının amacı, ulusal koruma planlamasına ilişkin mevzuatımızın eksikliklerinin örnek olayların incelenmesi yoluyla tespit edilmesi ve söz konusu eksikliklere yönelik önerilerin oluşturulmasıdır. Çalışmam sırasındaki yardımlarından ve profesyonel karakterinden dolayı tez danışmanım Sayın Doç. Dr. Kübra Cihangir ÇAMUR a, Kaynaklarından yararlandığım kendilerini bilime adamış olan üstatlarıma, Yardımlarından dolayı tüm Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü personeline, Tüm iyi niyet ve sabrıyla her zaman olduğu gibi, tez çalışma ve yazım aşamasında yaşadığım güç ve kolay günlerimde de yanımda olan sevgili eşim Mürüvet Aşcıoğlu KÜÇÜKKAPLAN a tüm içtenliğimle teşekkürü borç bilirim.

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ GEEAYK Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ICOMOS International Council on Monuments and Sites IUCN International Union for Conservation of Nature LANAH Konut Sıhhileştirilmesi İçin Ulusal Ajans UNESCO United Nations Educational, Scientific and Cultural Organisation

TABLOLAR, RESİMLER ve ŞEKİLLER DİZİNİ Dördüncü Bölümün Tablo, Resim ve Şekilleri Şekil 4.1. Türkiye Genelindeki Sit Alanlarının Türlerine Göre Dağılımı ve Oranları... 59 Şekil 4.2. Aydın İlindeki Sit Alanlarının Türlerine Göre Dağılımı ve Oranları... 59 Şekil 4.3. Denizli İlindeki Sit Alanlarının Türlerine Göre Dağılımı ve Oranları... 60 Harita 4.1. Plan Değişikliği Öncesi Pamukkale-Hierapolis Kuzey Kapısı Ziyaretçi Kabul Merkezi. 73 Harita 4.2. Plan Değişikliği Sonrası Pamukkale-Hierapolis Kuzey Kapısı Ziyaretçi Kabul Merkezi. 74 Harita 4.3. Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği Öncesi Pamukkale- Karahayıt Yol Güzergahı 74 Harita 4.4. Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği Sonrası Pamukkale- Karahayıt Yol Güzergahı 75 Harita 4.5. Koruma Amaçlı İmar Planı onama sınırı dışına çıkarılan Özelleştirme İdaresi Mülkiyetindeki taşınmaz... 96 Harita 4.6. Aydın İl Özel İdaresi mücavir alanı ve Koruma Amaçlı İmar Planı onama sınırı... 98 GoogleEarth Görüntüsü 4.1. Hierapolis-Pamukkale ve Denizli... 63 GoogleEarth Görüntüsü 4.2. Pamukkale-Hierapolis İçinde Kurtluca 82 GoogleEarth Görüntüsü 4.3. Aydın İl Merkezi ve Tralleis 89

SINAV YETERLİK KOMİSYONUNA BEYAN Bu belge ile bu uzmanlık tezindeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplayıp sunduğumu; ayrıca, bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi beyan ederim. 17/04/2012 Metin KÜÇÜKKAPLAN Şehir Plancısı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ. İÇİNDEKİLER.... SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ... TABLOLAR, RESİMLER VE ŞEKİLLER DİZİNİ. i ii v vii GİRİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM KORUMA KAVRAMI, TANIMI, KAPSAMI, GELİŞİMİ 1. KORUMA KAVRAMI... 1.1. Koruma Kavramının Tanımı.. 1.2. Koruma Kavramının Tarihsel Gelişimi... 1.3. Uluslararası Koruma Organizasyonları.. 1.3.1. Uluslararası Kongreler.. 1.3.1.1. Venedik Kongresi.. 1.3.1.2. Amsterdam Kongresi. 1.3.2. Uluslararası Kurumlar 1.3.2.1. UNESCO. 1.3.2.1.1. Dünya Miras Listesi 1.3.2.1.2. Unesco Dünya Mirası Listesinden Örnekler... 1.3.2.2. ICCROM. 1.3.2.3. ICOMOS. 1.3.2.4. Europa Nostra 1.3.3. Uluslararası Sözleşmeler 1.3.3.1. Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesi. 1.3.3.2. Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi. 1.3.3.3. Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Sözleşme 3 3 5 6 7 7 8 9 9 10 12 12 13 14 15 15 17 17

İKİNCİ BÖLÜM KORUMA ve KORUMA AMAÇLI PLANLAMADA ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR; FRANSA ÖRNEĞİ 2. KORUMADA ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR 2.1. Avrupa'da Korunmanın Gelişimi 2.1.1. İtalya'da Koruma.. 2.1.2. İngiltere'de Koruma.. 2.2. Fransa'da Koruma 2.2.1. Koruma Olgusunun Gelişimi.. 2.2.2. Koruma Mevzuatının Gelişimi 2.2.3. Koruma Amaçlı Planlama.. 2.2.3.1. Koruma Planının Hazırlanması 2.2.3.2. Katılım.. 2.2.3.3. Planın Onayı.. 2.2.3.4. Finansman. 2.2.3.5. Planların Grafiksel Gösterimi... 2.2.3.6. Plan Değişikliği 2.2.3.7. Uygulama 19 19 20 23 24 25 26 28 29 30 31 31 33 33 35 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE'DE KORUMA ve KORUMA AMAÇLI PLANLAMANIN GELİŞİM SÜRECİ 3. TÜRKİYE'DE KORUMA ve PLANLAMA TARİHİ 3.1. 1923 Yılı Öncesi Koruma Anlayışı 3.1.1. Birinci Asarı Atika Nizamnamesi 3.1.2. İkinci Asarı Atika Nizamnamesi. 3.1.3. Üçüncü Asarı Atika Nizamnamesi.. 3.1.4. Dördüncü Asarı Atika Nizamnamesi.. 3.2. Cumhuriyet Dönemi Koruma Anlayışı 36 36 37 38 39 39 40

3.2.1. 5805 Sayılı Yasa 3.2.2. 6785 Sayılı İmar Kanunu 3.2.2.1. İmar Yönetmeliği 3.2.3. 1710 Sayılı Eski Eserler Kanunu 3.2.3.1. Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu 3.2.4. 1982 Anayasası 3.2.5. 2863 Sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu. 3.2.5.1. 3386 Sayılı Kanun. 3.2.5.2. 5226 Sayılı Kanun. 3.2.5.2.1. Koruma Amaçlı İmar Planı Yapım Yönetmeliği 3.2.5.3. 648 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname 3.3. Türkiye'de Koruma Planlaması. 3.3.1. Plan Müellifi ve Planlama Ekibi.. 3.3.2. Koruma Amaçlı İmar Planının Hazırlanması 3.3.3. Koruma Amaçlı İmar Planının Değerlendirilmesi. 3.3.4. Koruma Amaçlı İmar Planı Onayı.. 40 41 42 42 43 44 45 46 47 47 48 49 53 55 56 56 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM AYDIN ve DENİZLİ'DE KORUMA AMAÇLI PLANLAMASI 4. AYDIN ve DENİZLİ'NİN TÜRKİYE İÇİNDEKİ YERİ.. 58 4.1. Aydın İlindeki Sit Alanları 58 4.2. Denizli İlindeki Sit Alanları 60 4.3. Örnek Sit Alanları.. 60 4.3.1. Hierapolis-Pamukkale I. Derece Doğal ve Arkeolojik Sit 62 4.3.1.1. Mevcut Durum 62 4.3.1.2. Koruma ve Planlama Süreçleri 65 4.3.1.3. İlgili Kanunlar. 66 4.3.1.3.1. 648 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname. 67 4.3.1.3.2. 383 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname. 68 4.3.1.4. Paydaş Kurumlar 70

4.3.1.4.1. Denizli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 70 4.3.1.4.2. Pamukkale Örenyerleri İşletme Müdürlüğü... 70 4.3.1.4.3. Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu.. 72 4.3.1.5. Problemler. 73 4.3.1.5.1. Yasal Problemler 75 4.3.1.5.1.1. Planları Değerlendirme Yetkisi.. 75 4.3.1.5.1.2. Planların Değerlendirme Şekli 77 4.3.1.5.1.3. Koruma Planlamasının Özendirilmemesi 79 4.3.1.5.1.4. Kurul Kararlarında Katılım Eksikliği.. 80 4.3.1.5.2. Takas Hakkının Kullanılması 81 4.3.1.5.3. Karar Alma Sürecinde Çok Başlılık. 82 4.3.1.5.4. Koruma Bölge Kurullarının Çalışma Şekli 84 4.3.2. Tralleis I., II. ve III. Derece Arkeolojik ve Kentsel Sit 85 4.3.2.1.Planlama Alanının Tarihi.. 86 4.3.2.2. Günümüzde Tralleis 87 4.3.2.3. Koruma ve Planlama Süreci 88 4.3.2.4. İlgili Kanunlar. 90 4.3.2.4.1. 4046 Sayılı Kanun.. 91 4.3.2.4.2. 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu 91 4.3.2.5. Problemler. 92 4.3.2.5.1. Hukuki Problemler...... 92 4.3.2.5.1.1. Vakıflar Kanunu 93 4.3.2.5.1.2. Mahkeme Kararları. 94 4.3.2.5.1.3. Plan Değerlendirme Yetkisi.. 96 4.3.2.5.2. Plan Onama Sınırları 97 4.3.2.5.3. Koruma Planının Gecikmesi. 98 4.3.2.5.4. Takas Hakkının Kullanılamaması. 99 4.3.2.5.5. Katılım Eksikliği.. 100 4.3.2.5.6. Katılımın Niteliği, Yerel Farkındalık. 102 4.3.2.5.7. Geçiş Dönemi Kullanma Esasları Sorunu 103

4.3.2.5.8. Bölge Kurulu Üyelerinin Sürekliliği, Bakış Açısı 103 4.3.2.5.9. Uygulamanın Planlamayı Yönlendirmesi. 104 4.3.2.5.10. Koruma Bölge Kurulu Kararlarının Eksikliği 105 4.3.2.5.11. Tescilli Yapılara İlişkin Karar Eksikliği ve Hatalar 106 4.3.2.5.12. Koruma Planı Yapılmasını Geciktirici Hususlar 106 BEŞİNCİ BÖLÜM KORUMA AMAÇLI İMAR PLANLAMASINDA YAŞANAN SORUNLAR 5. KORUMA PLANLAMASINDAKİ PROBLEMLER. 108 5.1. Aydın Örneğinde Özel Problemler. 108 5.2. Denizli Örneğinde Özel Problemler 110 5.3. Ortak Problemler 111 5.3.1. Koruma Amaçlı İmar Planlamasında Yetki Paylaşımı. 112 5.3.2. Koruma ve Planlama Karar Süreçlerinde Parçacıl Yaklaşım 112 5.3.3. Koruma Bölge Kurullarının Çalışma Sistemi 113 5.3.4. Katılım Eksikliği.. 114 5.3.5. Koruma Amaçlı İmar Planı Üretiminin Özendirilmesi. 114 5.3.6. Genel Değerlendirme Formatının Olmaması.. 115 5.3.7. Takas Hakkının Kullanılamaması. 116 DEĞERLENDİRME VE SONUÇ..... 117 KAYNAKÇA 122 ÖZET 127 ABSTRACT. 129 ÖZGEÇMİŞ. 131

KÜLTÜR VE TURİZM UZMANLIK TEZİNİN ÇOĞALTILMASI VE YAYIMI İÇİN İZİN BELGESİ Tezi Hazırlayanın Adı Soyadı : Metin KÜÇÜKKAPLAN Tez Konusu : Koruma Amaçlı Planlamada Üretim Ve Onay Süreçlerinin İrdelenmesi; Aydın ve Denizli Örneklerinde Sorunlar/Olanaklar ve Öneriler Tez Danışmanı : Doç. Dr. Kübra Cihangir ÇAMUR Kültür ve Turizm Uzmanlık Tez çalışmamın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanarak Milli Kütüphane ve İhtisas Kütüphanesinde her türlü elektronik formatta arşivlenmesini ve kullanıma sunulmasını kabul ediyorum. 17/04/2012

Metin KÜÇÜKKAPLAN tarafından hazırlanan KORUMA AMAÇLI PLANLAMADA ÜRETİM VE ONAY SÜREÇLERİNİN İRDELENMESİ; AYDIN VE DENİZLİ ÖRNEKLERİNDE SORUNLAR/OLANAKLAR VE ÖNERİLER adlı bu tezin Uzmanlık Tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Doç. Dr. Kübra CİHANGİR ÇAMUR (Danışman) Bu çalışma, jürimiz tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Kültür ve Turizm Uzmanı Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı ve Soyadı İmzası Başkan : Üye : Üye : Üye : Üye : Tarih :.../. / Bu tez, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzman Yardımcılarının Uzmanlık Tezlerini Hazırlarken Uyacakları Yazım Kuralları Yönergesiyle belirlenen tez yazım kurallarına uygundur.

GİRİŞ Kökeni çok eski devirlere dayanmakla birlikte, günümüzdeki anlamıyla koruma kavramı ve koruma içerikli uygulamalar 19. yüzyılda gelişmeye başlamış, yerleşmeleri oluşturan öğelerin tarihi, biçimsel ve estetik değerlerinin anlaşılmasına yönelik çabaları içeren süreçte eserlerin ve anıtsal yapıların tekil korunmasından bütüncül korunmasına geçiş gerçekleşmiştir. Bu düşünce evrimi sırasında, gerçek anlamda korumanın gerçekleştirilebilmesi için planlama ana araçlardan biri olarak kullanılmaya başlanmıştır. Kültürel mirasımızın korunması konusu, planlamanın ana konusu olmasa da, planlama koruma disiplini içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Koruma olgusunda en verimli ve etkili araç imar planlarıdır. Korumanın ve devamında planlamanın gelişimi sürecinde, uluslararası toplulukta, korumanın ve korumaya esas planlamanın nasıl yapılabileceği konusu tartışılmıştır. Bunların sonucunda, uluslararası ölçekte anlaşmalar, tüzükler imzalanmış, bunlara bağlı olarak ulusal ölçekte ülkeler kendi koruma sistemlerini kurmuşlardır. Türkiye de koruma süreci, uluslararası gelişmelere paralel devam etmiş, koruma ve koruma planlaması konusunda yasal düzenlemeler ve değişiklikler gerçekleştirilmiştir. Günümüze kadar süregelen koruma politikalarının çoğunlukla başarısız bulunması ve kamuoyunun tepkisini çeker hale gelmiş olması ile uygulama

aşamasındaki eksikliklerinden dolayı koruma planlaması konusunun tez konusu haline getirilip irdelenmesi gerekliliği duyulmuştur. Bu amaçla, birinci bölümde koruma kavramı ülkemiz gerçekliği içerisinde tanımlanmış, günümüz koruma anlayışına ışık tutacak şekilde uluslararası gelişmeler ile ülkemizin de taraf olduğu sözleşmeler değerlendirilmiştir. İkinci bölümde, koruma planlaması irdelenmiş, korumayla ilgili başarılı bazı ülkelerdeki gelişmeler aktarılmıştır. Üçüncü bölümde, Türkiye nin koruma geçmişi araştırılmış, günümüz koruma mevzuatının temelleri ve gelişimi anlatılmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde, Aydın ve Denizli illerinden koruma planlaması konusunun ülkemizdeki mevcut yapıdaki sorunlarının ve olanaklarının anlaşılabilmesinde özgün örnekler üzerinden koruma mevzuatı ve korumanın aktörleri değerlendirilmiş, sorunlar örneklerle tartışılmış ve belirlenen sorun alanlarına yönelik yerel/ulusal ölçekte öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır. 2

BİRİNCİ BÖLÜM KORUMA KAVRAMI, TANIMI, KAPSAMI, GELİŞİMİ 1. KORUMA KAVRAMI 1.1. Koruma Kavramının Tanımı Koruma, kentlerin belli kesimlerinde yer alan bilimsel ve yapı tasarım değerleri yüksek yapıtlarla, anıtların ve doğal güzelliklerin, kentte bugün yaşayanlar gibi gelecek kuşakların da yararlanması için her türlü yıkıcı, saldırgan ve zararlı eylemler karşısında güvence altına alınması olarak tanımlanmaktadır (tdk.gov.tr, 2012). 21.07.1983 tarih ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun 3. maddesinde ise koruma kavramı, taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında muhafaza, bakım, onarım, restorasyon, fonksiyon değiştirme işlemleri; taşınır kültür varlıklarında ise muhafaza, bakım, onarım ve restorasyon işleri olarak anlatılmaktadır (resmigazete.gov.tr, 2012). Koruma düşüncesi, insanoğlunun kültürel varlığının, tarihin ve yaşamın sürekliliğinde yarattığı maddi kültür kalıntılarını, yasam sürecinde, toplumunu ve insanlığı boyutsuzlaştırmamak amacıyla yeni yarattığı mekansal-maddi ürünler ile

uyumlu kılarak, toplumsal, kültürel devamlılığın sağlanması için giriştiği çabaların tümüdür ( Aysu, 1977). Koruma kavramı insanlık tarihinde çok uzun zamandan beri varolagelen bir olgudur. İnsanlık tarihinde ilk olarak inançlarının sembollerinin bir sonraki nesile aktarılması düşüncesiyle başlayan koruma olgusu, zamanla günümüze kadar biçim değiştirmiştir. Önceleri daha çok taşınır eski eserleri içeren korunacak kültürel değer kavramı, daha sonra taşınmaz eski eserleri de kapsamına almış, giderek bugünkü tarihsel çevre anlayışı ile en geniş sınırına varmıştır. Tarihsel çevre değerlerini yaşatmak ve gelecek kuşaklara iletmek, günümüz insanının önemli görevleri arasına girmiştir (Akay, Çetiz, Kara, 2012). Tarihi çevredeki tüm değerlerin muhafaza edilerek gelecek kuşaklara aktarılması koruma ile sağlanabilir. Koruma, en basit ifadeyle muhafaza etmektir. Kentsel anlamda ise koruma; tarihi alanların, dokuların, yapıların ve doğal alanların muhafaza edilmesidir. Daha ayrıntılı bir tanımla, kentlerin belli kesimlerinde yer alan tarihsel ve mimari değeri yüksek yapıtlarla anıtların ve doğal güzelliklerin kentte; bugün yaşayanlar gibi gelecek kuşaklarında yararlanması için her türlü yıkıcı, saldırgan ve zararlı eylemler karsısında güvence altına alınması biçiminde tanımlanır (Keleş, 1998). Koruma, genellikle tek yapı, yapı grubu ve bir kent bölgesi gibi üç ayrı ölçekte ele alınmaktadır. Günümüzde izlenen bu farklılık yıllar içinde gelişmiştir. Önceleri tek yapı ve yapı grubu için öngörülen koruma, tek bir anıtın ya da sitin geleceğinin çevre bağlamından ayrı tutulamayacağı gerçeğinin anlaşılması üzerine kent bölgelerini hatta tüm kentleri içine alacak boyutlara ulaşmıştır (Dinçer, 1988). 4

Koruma kavramının günümüze değin kaydettiği gelişim sürecinde, koruma olgusu konusunda yeni uzmanlık alanları oluşmuş, insanların yaşam alanlarında da bir sorun haline gelen bu konuda uluslararası kurumlar kurulmuş, konu ile ilgili ayrıntılı yasal düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. 1.2. Koruma Kavramının Tarihsel Gelişimi İlk olarak dinsel nedenlerle ortaya çıkan koruma olayına daha sonra sanatsal koruma endişeleri katılarak, korumanın boyutları genişletilmiştir. Eski Roma yasalarında, bina cephelerindeki sanatsal ürünlerin yurtdışına çıkarılamayacağına dair hüküm konması, koruma olayının kurumsallaşmasının ilk örneği olmuştur (Çeçener, 1981). Sanat değeri taşıyan anıtsal yapıların korunmasından kent koruma düşüncesine geçiş, yerleşme dokusunu oluşturan öğelerin biçimsel ve tarihi değerlerinin anlaşılmasından sonra olmuştur (Ahunbay, 1999). 17. yüzyıldan itibaren gelişmeye başlayan kentsel koruma anlayışında, 18. yüzyıldan sonra kavramsallaşma ve kurumsallaşma arayışları ortaya çıkmıştır. 18. yüzyıldan itibaren koruma kavramının ele alınmaya başladığı ve 19. yüzyıldan itibaren de korumaya olan ilginin toplumda yaygınlaştığı söylenebilmektedir. 18. ve 19. yüzyılda amacın arkeolojik eser korumayla sınırlı kalmasına karşın, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren koruma, arkeolojinin beraberinde anıt eserlerin de korunması amaçlanmaktadır (Erden, 2003). Anıtların korunması konusunda toplanan ilk konferans olan I. Uluslararası Tarihi ve Artistik Anıtların Korunması Konferansı, Uluslararası Müzeler Birliği 5

Yönetim Kurulu Başkanı olan Belçikalı Jules Destrée tarafından 1931 yılında Atina da düzenlenmiştir. Söz konusu konferansta yer alan bildiriler ve konferans bildirgesi Atina Konferansı başlığı altında yayınlandığı için bu isimle anılmaktadır (Okyay, 2005). Arkeoloji ve sanat tarihi konusundaki araştırmaların arttığı, anıtların birer tarih belgesi oldukları düşüncesinin yayıldığı ve restoratör mimarları etkilemeye başladığı bir dönemde gerçekleştirilen Atina Konferansı nda (1931), ilk defa uluslararası düzeyde korunacak değerlerden bahsedilmiştir (Ahunbay, 1999). Savaş sonrası, savaşın getirdiği yıkımlar, milli kültürün kalıntılarına duyarlılığı arttırmış, bilimsel onarım çalışmaları yapılmış tek eserlerin onarımında izlenecek ilkeler saptanırken eski eserlerin kentsel ve doğal çevreleri ile birlikte düşünülmesi gereği bu ilkeler arasında yer almıştır (Akçura, 1973). Koruma olgusu hakkındaki bu düşünsel oluşum, uluslararası kongreler aracılığıyla gelişimini sürdürmüş, koruma konusunda uluslararası kurumların kurulmasıyla kurumsallaşmış, imzalanan uluslararası sözleşmelerin ülkeler tarafından içselleştirilmesiyle dünya genelinde yayılımını tamamlamıştır. 1.3. Uluslararası Koruma Organizasyonları Koruma, genellikle tek yapı, yapı grubu ve bir kent bölgesi gibi üç ayrı ölçekte ele alınmaktadır. Önceleri tek yapı ve yapı grubu için öngörülen koruma, tek bir anıtın ya da sitin geleceğinin çevre bağlamından ayrı tutulamayacağı gerçeğinin anlaşılması üzerine kent bölgelerini hatta tüm kentleri içine alacak boyutlara 6

ulaşmıştır (Dinçer, 1988). Bu düşünsel anlayışın temelleri Avrupa ülkeleri tarafından oluşturulsa da, diğer ülkeleri de içine alarak gelişimini sürdürmüştür. 1.3.1. Uluslararası Kongreler Koruma olgusunun tek yapı ölçeğinden çıkarak tarihi çevreyi kapsaması ve günümüzdeki modern haline ulaşması konusunda uluslar arası kongrelerin rolü azımsanmayacak kadar önemlidir. 1.3.1.1. Venedik Kongresi 1964 de Venedik te yapılan Eski Eserlerle İlgili Mimarlar ve Teknisyenler Uluslararası Kongresi nde 1931 de kabul edilmiş olan Atina Anlaşması nın savaş sonrası yılların getirdikleri açısından yetersizlikleri tartışılmış ve yerini almak üzere Eski Eserlerin Bakım ve Onarımı konusunda Uluslararası Tüzük hazırlanmıştır. Bu tüzükte korumanın merkezi ilk olarak tek yapıdan mimari bütüne ve hatta bütün tarihi şehri kapsayacak kadar gelişmiştir: Tarihi anıt kavramı, terkedilmiş ve mimari objenin içerdiği kadar özellik gösteren bir uygarlığın, anlamlı bir gelişmeni ya da tarihi bir olayın şahitliğini yapan kentsel ya da kırsal bir siti de içermektedir kararına varılmıştır. Bu koruma anlamında önemli bir adım sayılmaktadır. II. Dünya savası sonrası yapı grupları; tarihi merkezler, semtler ve hatta şehir ve kasabaların tümü ile korunmasını ve koruma çabalarını şehir, bölge ve ülke çapında planlama çabaları ile bütünleştirilmesini sağlamak üzere, birçok ülke koruma 7

ve imar mevzuatlarında değişiklikler yapmaya ve yeni kanunlar çıkarmaya başladılar. Kültürel değerlerin korunması konusu, bakım, onarım, sağlamlaştırma gibi teknik ve pasif sorunlar dışında, korunacak alanların şehir bünyesi ile ilişkisi yeni fonksiyonlar, koruma alanı sınırları içinde ve dışında yeni gelişmeler, bu gelişmelerle korunan değerlerin uyumu gibi sorunları da kapsayan geniş çaplı bir bilgi alanı niteliği kazanmıştır ( Çeçener, Danışman, 1973). 1964 yılında Venedik te yapılan Tarihi Anıtların ve Yerleşimlerin Korunması Toplantısında; korumanın bir örgüt ve dayanışma işi olduğu, amacın anıt ve çevresinin sağlıklı korunması, bakımının sağlanması, kullanılması ve halkla bütünleştirilmesi üzerinde durulmuştur (Erder, 1975). 1.3.1.2. Amsterdam Kongresi Avrupa Konseyi tarafından ilan edilen 1975 Avrupa Mimari Miras Yılı kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, Avrupa Mimari Miras Tüzüğü hazırlanmış ve 26 Eylül 1975 tarihînde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından kabul edilmiştir. Venedik Tüzüğü metnindeki anıt tan mimari miras kavramına geçiş, genişletilmiş, bir tarihî çevre kavramı, tarihî çevrenin evrensel değeri, koruma-ekonomi ve toplumsal yapı arasındaki doğru ilişkileri kurmaya çalışan bütünleşik koruma yaklaşımı ve bunun uygulanması için araçlar gibi önemli yeni yaklaşımlara yer verilmiştir (Binan, 1999). 1975 yılı Amsterdam Bildirgesinde, mimarlık ürünlerinin korunmasının sıra dışı bir sorun olarak değil, kent ve ülke planlamasının ana hedefi olarak ele alınması gerektiği hedeflenmiş ve korumada mimari yapıların korunması için planlamanın ve planlama politikalarının geliştirilmesi gerektiği bildirilmiştir. 8

Bildirgeyle mimari mirasın paha biçilemez bir değer olduğu tekrar vurgulanmış, bu yıllar itibariyle koruma konusunun ekonomik boyutu da önem kazanmıştır (Erden, 2003). 1975 in Avrupa Mimari Miras Yılı ilan edilmesi ile başlayan kampanya sonunda yayınlanan Amsterdam Bildirgesi nde mimari mirasın korunması kentsel ve bölgesel planlamanın hedeflerinden biri olarak belirlenmiştir. Bu bildirgeyle de, hedefin bütünleşik koruma olduğu belirtilmiş ve ekonomik, sosyal, yönetimsel ve yasal yönleri gözetilen bir koruma modeli olarak tanımlanan bu yaklaşımın gerçekleşmesi için gerek duyulan araçlar tanımlanmaya çalışılmıştır. Geleceğe umutla bakan ve yerel yönetimlerin, merkezi hükümetlerin desteğini, halkın katılımını öngören bütünleşik koruma düşüncesi koruma uygulamaları için gerekli onarım, teknik ve yöntemlerinin, uygulama yapacak ustaların yetiştirilmesini de öngörmektedir (Ahunbay, 1999). 1.3.2. Uluslararası Kurumlar II. Dünya Savası, dünya ülkelerini konularını bir arada görmeye zorlamış, uluslararası bir nitelik kazandıran durum ortaya çıkmış, tarihi anıtlar ve çevresel koruma ile ilgili sorunlar uluslararası bir alışveriş ortamına sokulmuş ve 20.yy ın ortalarında çeşitli uluslararası kuruluşlar oluşturulmuştur (Zeren, 1981). 1.3.2.1. UNESCO Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), Birleşmiş Milletlerin bir özel kurumu olarak, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, 1946 yılında 9

kurulmuş olup, UNESCO Sözleşmesi, ülkemizde 20 Mayıs 1946 tarihli ve 4895 sayılı kanunla onanmıştır (resmigazete.gov.tr, 2012). Unesco, 17 Ekim-21 Kasım l972 tarihleri arasında Paris'te toplanan on yedinci Genel Konferansında, Kültürel ve Doğal mirasın herhangi bir parçasının bozulmasının veya yok olmasının, bütün dünya milletlerinin mirası için zararlı bir yoksullaşma teşkil ettiğini göz önünde tutarak Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmesini kabul etmiş ve aynı sözleşmeyle kültürel ve doğal mirasın tanımları yapılmıştır. Tanımları yapılan kültürel ve doğal miras öğelerinin korunmasına yönelik, sözleşmeye taraf olan tüm ülkelerin topraklarındaki kültürel ve miras öğelerin korunması, muhafazası ve teşhirine ilişkin, bir veya birden fazla kurumunu yeterli imkanlarla ve görevlilerle kurmak, konuya ilişkin eğitim merkezlerini oluşturmak ve bu alandaki araştırmaları desteklemek konusunda her türlü çabayı göstereceğini belirtmektedir. Türkiye, 1983 yılında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün sorumluluğu altında yürütülen çalışma ile Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının (Dünya Mirası Sözleşmesi) Korunmasına İlişkin Sözleşmeyi imzalamıştır. 1.3.2.1.1. Dünya Miras Listesi Uluslararası önem taşıyan ve bu nedenle takdire ve korunmaya değer doğal oluşumlara, anıtlara ve sitlere Dünya Mirası statüsü tanınmaktadır. Sözleşmeyi kabul eden üye devletlerin UNESCO ya başvurusuyla başlayan ve Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) ve Uluslararası Doğayı ve Doğal Kaynakları 10

Koruma Birliği (IUCN) uzmanlarının başvuruları değerlendirmesi sonunda tamamlanan bir dizi işlemden sonra, aday varlıklar Dünya Miras Komitesinin kararı doğrultusunda bu statüyü kazanmaktadır. Dünya miras listesi aşağıda verilen ölçütlere uygun, olağandışı evrensel nitelikli kültürel ve doğal varlıklardan oluşmaktadır. Dünya miras listesinde yer alma kriterleri düzenli olarak güncellenmektedir ancak listede yer alan her varlığın aşağıdaki kriterlerden en az birine uyması ve özgün olması beklenmektedir. Yaratıcı insan dehasının ürünü olması, Belli bir zaman diliminde veya kültürel mekanda, mimarinin veya teknolojinin, anıtsal sanatların gelişiminde, şehirlerin planlanmasında veya peyzajların yaratılmasında, insani değerler arasındaki önemli etkileşimi göstermesi, Kültürel bir gelenek veya yasayan ya da kayıp bir uygarlığın tek veya en azından istisnai tanıklığını yapması, İnsanlık tarihinin bir veya birden fazla anlamlı dönemini temsil eden yapı tipinin ya da mimari veya teknolojik veya peyzaj topluluğunun değerli bir örneğini sunması, Bir (veya birden fazla) kültürü temsil eden geleneksel insan yerleşimine veya toprağın kullanımına ilişkin önemli bir örnek sunması ve özellikle bu örneğin, geri dönüsü olmayan değişimlerin etkisiyle dayanıklılığını yitirmesi, 11

İstisnai düzeyde evrensel bir anlam taşıyan olaylar veya yasayan gelenekler, fikirler, inançlar veya sanatsal ve edebi eserlerle doğrudan veya maddeten bağlantılı olması. 2011 yılı sonu itibariyle Dünya genelinde UNESCO Dünya Miras Listesi ne kayıtlı 936 kültürel ve doğal varlık bulunmakta olup, Kültür ve Turizm Bakanlığı nın yürüttüğü çalışmalar sonucunda bugüne kadar UNESCO dünya miras listesine 10 adet varlığımızın alınması sağlanmıştır (unesco.org, 2012) 1.3.2.1.2. Unesco Türkiye Dünya Miras Listesinden Örnekler İstanbul ve Tarihi Alanları (1985) Göreme Milli Parkı ve Kapadokya (1985) Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (1985) Hattuşa (Boğazköy) Hitit Başkenti (1986) Nemrut Dağı (1987) Xanthos - Letoon (1988) Hierapolis Pamukkale (1988) Safranbolu (1994) Truva Arkeolojik Kalıntıları (1998) 1.3.2.2. ICCROM Kültür Varlıklarının Korunması ve Restorasyon Çalışmaları Uluslararası Merkezi (ICCROM) kültürel mirasın korunmasına adanmış hükümetler arası bir kuruluş olup, halen üye devletlerin sayısı 130 dur. 12

ICCROM un kuruluş kararı, 1956 yılında Yeni Delhi de yapılan 9. UNESCO Genel Konferansı sırasında alınmıştır. Eğitim, Bilgi, Araştırma, İşbirliği ve Koruma alanlarındaki yaptığı çalışmalar ile dünyadaki kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunmaktadır. 1.3.2.3. ICOMOS 1964 yılında, Venedik te yapılan 2. Uluslararası Tarihi Anıtlar Mimar ve Teknisyenleri Kongresi nin sonuç bildirgesi olan Venedik Tüzüğü ile anıt ve yerleşmelerin korunması konusunda çalışacak uluslararası bir konseyin kurulması önerilmiştir. UNESCO tarafından 1965 yılında bu tüzüğün uygulayıcısı olarak ICOMOS ( International Council for Monuments and Sites) kurulmuştur. Günümüzde ICOMOS un 110 ülkede kurulmuş ulusal komiteleri ve 7500 ü aşkın üyesi bulunmaktadır. Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi ICOMOS un amaçları; Dünyadaki koruma uzmanlarını bir araya getirerek, bir mesleki diyalog ve fikir alışverişi forumu oluşturmak, ve yaymak, Koruma ilke, teknik ve siyasetleri üzerine bilgi toplamak, değerlendirmek Koruma alanında uzmanlaşmış belgeleme merkezlerinin kurulması için ulusal ve uluslararası otoritelerle işbirliği yapmak, 13

Mimarlık mirasının korunmasını ve geliştirilmesini amaçlayan uluslararası sözleşmelerin kabulü ve yürürlüğe sokulması için çalışmak, Tüm dünyada koruma uzmanları için eğitim programlarının düzenlenmesine katkıda bulunmak, Yüksek düzeyde meslek insanlarının ve uzmanların bilgi ve birikimini, uluslararası topluluğun hizmetine sunmaktır. Bu amaca Türkiye Milli Komitesi tüzüğünde, Türkiye deki taşınmaz kültür varlıklarının uluslararası düzeyde tanıtılmasını sağlamak ve kültür kanalıyla uluslararası ilişkilerin gelişmesine yardımcı olmak şeklinde iki madde daha eklenmiştir (icomos.org.tr, 2012). 1.3.2.4. Europa Nostra Atlantik Sahilinden Rusya nın uzak doğusuna kadar uzanan bir alanda, Avrupa ulus ve vatandaşlarının vakarını, temel değerler olan demokrasiye, insan haklarına ve yasa düzenine saygıyı sağlamak yolu ile güvence altına almak amacı ile kurulan, Avrupa nın demokratik vicdanı olan Avrupa Konseyi çerçevesinde kurulan Europa Nostra, Avrupa Komisyonu tarafından koruma alanında Avrupa nın şemsiye örgütü olarak kabul edilmiştir. 2002 yılından beri tüm Avrupa ülkeleri çapında sürdürdüğü ödüllendirme sistemi yürütücülüğü, bu ödüllere ek olarak Avrupa Komisyonu kararıyla Avrupa Birliği Kültürel Miras Koruma Ödülleri yürütücülüğü görevi ile güçlendirilmiştir 14

Europa Nostra kapsamında, Avrupa nın kültürel miras çeşitliliği arasında binaların restorasyonu, yeni kullanımlara dönüşümü, kırsal ve kentsel iyileştirmeler, arkeolojik alan değerlendirmeleri ve sanat koleksiyonlarının bakım ve korunması, araştırmalar, olağanüstü hizmet veren kişi ve kurumlar ile 2008 den itibaren eğitim alanın başarılı örnekleri ödüllendirmektedir (europanostra, org, 2012). 1.3.3. Uluslararası Sözleşmeler Kültür mirası olarak tanımlanan değerlerin ne derecede korunduğu, kültür varlığının üzerinde bulunduğu ülkenin ekonomik, kültürel, sosyal ve bilimsel kapasitesine bağlıdır. Ancak, değerlerin ulusal olmaktan çıkarak uluslararası dünya mirası olduğu düşüncesinin gelişimi ve söz konusu değerlerin korunmasına yönelik uluslararası çabalar sonucunda bu alanda sözleşmeler oluşturulmuştur. Sözleşmeler kapsamında kültür değerlerinin daha iyi korunması, koruma bilincinin oluşturulması, korumanın halkın katılımıyla gerçekleştirilebileceği düşüncesiyle korumaya katılımın arttırılması, korunacak değerlerin envanterinin oluşturulması ve sözleşmeye taraf ülkelere sözleşmelere uymaması durumlarında yapılacak yaptırımlar belirlenmiştir. Ancak, tüm bu sözleşmeler incelendiğinde, yaptırımların sözleşmeye taraf olan ülkenin sözleşme dışında bırakılması şeklinde belirlendiği görülmektedir. Çok etkili olmayan yaptırımların sözleşmelerin uygulanmasında ne derece etkili olduğu tartışmalıdır. 1.3.3.1. Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, Paris te yapılan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün Genel 15

Konferansı'nda 16 Kasım 1972 tarihinde kabul edilip, 17 Aralık 1975 yılında yürürlüğe girmiştir 14.4.1982 tarih ve 2658 sayılı kanunla katılmamız uygun bulunan bu sözleşme, 23.5.1982 tarih ve 8/4788 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanarak, 14.2.1983 tarih ve 17959 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır (resmigazete.gov.tr, 2012). Sözleşmeyle, kültürel ve doğal mirasın parçalarının istisnai bir öneme sahip olduğu ve bu nedenle tüm insanlığın dünya mirasının bir parçası olarak muhafazası gerektiği göz önünde tutularak, kültürel ve doğal mirasın bozulması ve yok olması bütün dünya milletlerinin kültürel yoksullaşmasına sebebiyet verdiği belirtilmiştir (kültürvarliklari.gov.tr, 2012). Sözleşme, sekiz bölümden oluşmakta olup, sözleşmenin birinci bölümünde nelerin kültürel ve doğal miras olarak tanımlanacağı belirtilmektedir. Sözleşmenin ikinci bölümünde, sözleşmeye taraf olan ülkelerin, sahip oldukları kültürel ve doğal mirasların saptanması, korunması, muhafazası, teşhiri ve gelecek kuşaklara iletilmesinin sağlanması hususunda almaları gereken önlemler tanımlanmış, üçüncü bölümünde ise Dünya Mirası Komitesi adı altında hükümetler arası bir komite kurulmuş ve komitenin çalışma prensipleri belirlenmiştir Sözleşmenin dördüncü bölümünde, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasını Koruma Fonu kurulmuş ve fonun kaynaklarının nasıl oluşturulacağı belirlenmiş, beşinci bölümünde ise söz konusu fon aracılığıyla yapılacak yardımların nasıl gerçekleştirileceği ve denetleneceği tanımlanmıştır. 16

1.3.3.2. Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi 03.10.1985 tarihinde İspanyanın Granada kentinde, Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği ile Türkiye arasında imzalanan sözleşme, 13.04.1989 tarih ve 3534 sayılı Kanunla uygun bulunmuş ve 22.07.1989 tarihli 20229 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir (resmigazete.gov.tr, 2012) 27 maddeden oluşan sözleşmeyle, mimari mirasın ne olduğu tanımlanmakta, tespit edilen mirasın yasal korunmasının nasıl olması gerektiği belirlenmiş, bu konuda sözleşmeye taraf olan ülkelerin atması gereken adımlar tanımlanmıştır. Ülkelerin koruma politikalarının izleyeceği adımlar tespit edilerek bu politikaların Avrupa Konseyi nezdinde nasıl izleneceği belirlenmiştir. Her ne kadar koruma politikaları ve bunların Avrupa Konseyi ile olan ilişkilerini esas düzenleyen bir metin olsa da, sözleşmenin Mimari Mirasın tespiti, korunması, restorasyonu, bakımı, yönetimi ve sayılarının arttırılması açılarından çalışmalara yardımcı olmak amacıyla karar alma süreçlerinin çeşitli aşamalarında devletlerin, mahalli idareler, kültürel kurumlar ile kuruluşlar ve halk arasında, bilgi sağlama, danışmanlık ve işbirliğini geliştirmeyi ve bu konuda gerekli kuruluşların oluşturularak geliştirilmesinin taahhüt edilmesinin, koruma planlaması açısından sözleşmenin en önemli bölümlerinden biri olduğu düşünülmektedir. 1.3.3.3. Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi 16 Ocak 1992 tarihinde Valetta da imzalanan Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi, 05.08.1999 tarih ve 4434 sayılı kanunla 17

uygun bulunmuş, 08.08.1999 tarihli 23780 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir (resmigazete.gov.tr, 2012). Sözleşmeyle, arkeolojik mirasın uygarlıkların geçmişinin tanınması için temel bir öğe olduğu kabul edilmiş, Avrupa arkeolojik mirasının, büyük yapılanma çalışmalarındaki artıştan olduğu kadar doğal tehlikelerden, yasadışı veya bilimsel nitelikten yoksun kazılardan yahut halkın yeterli bilgilendirilmemesinden dolayı ciddi bir şekilde tahrip tehdidi altında olduğu belirtilmiş ve arkeolojik mirasın koruma sorumluluğunun yalnızca ilgili devlete ait olmadığı, bozulma tehlikesinin azaltılması ve uzman ve deneyim değişimi suretiyle korumanın gerçekleştirilmesi bakımından sorumluluğun Avrupa ülkelerinin tümüne ait olduğunun altı çizilmiştir. Onsekiz maddeden oluşan sözleşmenin birinci bölümünde, arkeolojik miras tanımlandırılmış, ikinci bölümde ise mirasın kimliğinin saptanması ve nasıl korunması gerektiği konuları tanımlanmıştır. Üçüncü bölümde, taraf ülkelerin arkeolojik araştırma ve korumanın finansmanı hususunda atması gereken adımlar belirlenmiştir. Sözleşmenin diğer bölümlerinde, konuyla ilgili bilimsel bilginin toplanması ve yayımı, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve arkeolojik miras öğelerinin yasadışı dolaşımını önleme konularında sözleşmeye taraf ülkelerin hangi konularda hangi çabaları göstermesi gerektiği tanımlanmıştır. Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesinde olduğu gibi, Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinde de konuyla ilgili halkın katılımına önem verilmiştir. 18

İKİNCİ BÖLÜM KORUMA ve KORUMA AMAÇLI PLANLAMADA ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR; FRANSA ÖRNEĞİ 2. KORUMADA ULUSLARARASI YAKLAŞIMLAR 2.1. Avrupa da Korumanın Gelişimi Avrupa da koruma uygulamalarının tarihi çok gerilere gitmesine rağmen, bilinçli koruma eylemine dönüşümü ancak 19. yüzyılda başlamıştır. Öncelikle ilk aşamada Fransa, İngiltere, İtalya da üslup birliğine varış için başlamış olan onarım çalışmaları, Avrupa daki koruma bilincinin düşünsel kökenini oluşturmuştur (Ahunbay, 1999). Avrupa ülkelerinde özellikle anıtsal nitelik taşıyan eserlerin korunması için ilk yasal önlemler 18. ile 19.yy içinde alınmaya başlanmış. Bu konuda ön çalışmaları yapacak kuruluşlar oluşturulmuştur. Bu devre yasal düzenlemeler ve kurumsal örgütlenmeler ile eski eserlerin bilinçli bir biçimde korunmasının ilk kez ortaya atıldığı dönem olarak tanımlanır. Avrupalılar genellikle kendi geçmişlerinin somut verilerine, farklı neden biçimlerle sürekli ilgi göstermişler ve günümüze birçok değerin kalmasını sağlamışlardır. XX. yy. anıtların korunması çabalarının arttığı, birçok ülkede korumanın ancak plan yolu ile gerçekleştirilebileceğinin bu nedenle,

yasaların çıkarıldığı, koruma ve denetleme komisyonlarının yetkilerinin arttırıldığı dönem olmuştur (Resuloğlu, 2005). II. Dünya savasının sebep olduğu trafik, yoğun yıkımlar, savaş sonrası spekülatörlerin, şehirlerin, şehir çevrelerinin görünümlerini değiştiren tutumları karşısında çevre koruma anlayışında daha genel daha kapsamlı tutumlara kayıldı. Kendi başlarına anıt olmayan fakat bir arada tarihi, geleneksel, görsel değerler taşıyan kasabaların, şehirlerin kendine özgü karakterlerini yansıtan tüm öğelerin bir arada korunması gereği ortaya çıktı. Bu amaçla, kapsamlı, etkili ve ileriye dönük ilk yasal ve idari önlemler alınmaya başlandı ve koruma çabalarının, şehir hatta ülke kapsamında planlama çabaları ile bütünleşmesi gerektiği görüsü ilk bu dönemde savunuldu (Akçura, 1973). 2.1.1. İtalya da Koruma 1933 yılında Tarihi eserler ve Güzel Sanatlar Yüksek Konseyi tarafından kabul edilen Carta Del Restauro İtaliano diye bilinen kurallardan sonra 1938 yılında Eğitim Bakanlığı anıtların onarımında uygulanmak üzere ayrıntılı bir tüzük yayınlar. 1909 da Musollini zamanında çıkarılan kanunlar ise doğal güzelliklerle birlikte tarihi yerleşmeler, tarihi şehir merkezleri, köyler ve kasabaların geleneksel görüntülerinin korunmasını da kapsar. Bu kanunla Eğitim Bakanlığı ve ilgili diğer bakanlıklar arasında şehir planlama çalışmalarında sıkı bir işbirliği kurulmuştur (Erder, 1975). 1967 yılında, 1962 İmar Planı Kanunu na eklenen hükümlerle, tarihi ve artistik karaktere sahip şehirlerin ve şehir bölümlerinin veya bu şehirlerin ayrılmaz bir parçası olan çevrelerindeki alanların özel kesimler olarak tanımlanması sağlanmış ve bu bölgeler için daha önce imar planları hazırlanmışsa bu planların yeni kanunlara 20

göre geliştirilmesi istenmiştir. İtalya da ayrıca yüksek değerlere sahip Asisi, Ancon gibi tarihi şehirler için özel koruma kanunları çıkarılmış, fonlarla korunmuştur. 1971 yılında ise konut yasası ile tarihi değerleri de ilgilendiren konut kiraları fonlar yardımı ile düşünülmeye çalışılmıştır (Sungur, 1989). Kültürel mirasın korunmasında doğrudan Kültürel Miras ve Çevre Bakanlığı sorumludur. Bayındırlık Bakanlığı da belli konularda sorumluluk taşımaktadır. Kültürel Miras ve Çevre Bakanlığının kültürel mirasla ilgili sorumlulukları Çevre, Mimarlık, Arkeolojik, Sanatsal ve Tarihi Değerler Merkez Bürosu tarafından yürütülür. Bu büro ülke düzeyindeki çalışmalarını yerel düzeyde 64 adet koruma müdürlüğü aracılığı ile sürdürür. Bu birim, hem kültürel mirasın korunması, hem de anıtların ve ulusal müzelerin yönetimi ile yerel ve özel müzelerin denetimi işlerinde yetkilidir. Birim içerisinde; Restorasyon Merkez Enstitüsü, Katalog ve Dokümantasyon Merkezi ve Ulusal Grafik Enstitüsü görev yapmaktadır. Bölgesel olarak kültürel sorumluluklar kültür, çevresel ve yerel planlama uzmanlarınca yürütülür. Bu uzmanlar bölge kurulunca seçilen bölgesel yetkililerdir. Belediyeler ise kendi sınırları içerisinde yerel kültürel mirasın korunmasından sorumlu oldukları için daimi miras koruma uzmanları atamak durumundadırlar (Doordan, 1988). İtalya daki kanun mevzuatına bakıldığında 1939 yılından başlayarak çeşitli konuları kapsayan birçok kanunun yürürlüğe geçirildiği görülmektedir. Aşağıda maddeler halinde bu kanunlara değinilmektedir. 1089 / 1939 tarihli Tarihi ve Estetik Değerli Objelerin Korunması Hakkında Kanun yalnız anıtları değil, özel mülkiyetteki yapıları, parkları ve bahçeleri de içermektedir. Bu yasa tarihi merkezler, kentsel yapı grupları ve kırsal yapı gruplarını da kapsayacak şekilde değiştirilmiştir. Bu kanunla Kültürel Miras ve Çevre Bakanlığı tescilli anıtların korunmasında doğrudan, anıtların çevresindeki alanlardan ise dolaylı olarak sorumlu tutulmuştur. 21

1497 / 1939 tarihli Doğal ve Görsel Güzellikleri Koruma Yasası peyzajlar, nehirler ve kıyı alanlarının korunmasını hedefler. 765 / 1967 tarihli Kültürel Mirasın Korunması Yasası kent planlama alanında daha fazla hükme sahip olup, bütün belediyelerin kentsel arazi kullanım master planını yapmalarını öngörmektedir. Bu planlar kentleri, tarihi dokularının varlığına göre değişik planlama tüzüklerine konu olacak şekilde bölge veya mahallelere ayırır. Eğitim Bakanlığının 117 / 1972 numaralı genelgesi olan İtalyan Restorasyon Tüzüğü restorasyon yöntemlerini ortaya koymuştur. 457 / 1978 tarihli Planlı Rehabilitasyon Yasası tarihi merkezlerdeki koruma alanında gelişmeleri ve diğer işlemleri de idare eder. 431 / 1985 tarihli Doğal Güzelliklerin Korunması Yasası Galasso Act ülke bütününde kırsal peyzaj alanlarının planlarının çizilmesi koşulunu getirmiştir. Bu yasa 1479 / 1939 sayılı yasa hükümlerini de içermekle birlikte bireysel olarak korunacak elemanları da belirtir. 616 / 1977 tarihli Başbakanlık Kararnamesi ile merkezden yerel yönetimlere aktarılan yetkiler, bu yasa ile değiştirilmiş ve bütün kent ve kasaba planlarının kontrolü devlete geri döndürülmüş, peyzaj koruma planlarının yapımında devlet söz sahibi olmuştur. 431 / 1985 ve 1497 / 1939 sayılı yasalar gereğince Kültürel Miras ve Çevre Bakanlığı ile Fiziksel Planlama Bakanlığı peyzajların ve çevrenin korunmasında bölgelerle ve belediyelerle işbirliği içinde sorumluluğu paylaşırlar. 22

1150 / 1942, 765 / 1967 ve 457 / 1978 sayılı yasalara göre belediyeler imar planlama yasalarını uygulamaya koymaya yetkilidirler (Doordan, 1988). 2.1.2. İngiltere de Koruma İngiltere, tarihi anıt, çevre ve yerleşmelerin korunup değerlendirilmesi konusunda, diğer Avrupa ülkelerinden farklıdır. Bu farklılığın en önemli nedeni, amacı mimari ve tarihi bakımdan önemli yapıları ve tabii güzellikleri olan araziyi kamu yararına devamlı olarak koruma seklinde özetlenebilecek National Trust adlı kuruluşun varlığıdır. İlk çalışmalarını kıyılardaki araziyi korumaya yöneltmiş, ülkenin tabii özelliklerinin ve iyi yapıların bozulmamasını denetlemiş, arkeolojik dernekleri mahalli kuruluşlarla birleşmeye çalışmıştır ( Erder, 1975). İngiltere de de krallık yönetimi olmasına karşın ülkede koruma ve planlama ile ilgili pek çok yasa çıkarılmıştır. Korumaya yönelik hükümler içeren bu yasalar; 1953 yılı Tarihi Binalar ve Anıt Eserler Yasası, 1971 yılı Kent Planlama Yasası, 1974 yılı Kent ve Kasabalar, Kentsel Servisler Yasası, 1979 yılı Anıt Eserler ve Arkeolojik Alanlar Yasası, 1983 yılı Ulusal Miras Yasası, 1990 yılı Tescilli Binalar ve Koruma Alanları Planlama Yasasıdır (Bowyer, 1980). 1953 tarihli Tarihi Binalar ve Eski Anıtlar Yasası ndan sonraki 1962 tarihli Yerel Yönetimler Tarihi Yapılar Yasası ile yerel yönetimlere tarihi eserlerin korunmasında Bakanlıkça parasal destekte bulunulması kararlaştırılmış. Civic Amenities Act yerel yönetimleri tarihi ve mimari değerleri olan alanları saptayıp, denetlemekle görevlendirilmiş ve planlamaya koruma alanı düşüncesini sokmuştur. 1968 Şehir ve Kır Planlama Yasası yerel yönetimlerin yetkisini arttırmış. Tescilli yapılara zarar verenlere yeni cezalar öngörmüş, eski ve yeni yapıların arşivlenmesini sağlamaya çalışmıştır. 1972 de yeniden düzenlenen Şehir ve Kır 23

Planlama Yasası, koruma alanı içindeki tescil edilmemiş binaların da kontrolünü sağlamış, önemli koruma alanlarının düzenlemesi için parasal yardım sağlanması kabul edilmiş. 1974 Kent ve Kır Donatımları Yasası planlanan koruma alanı içinde tescil edilmeyen yapılara yapılacak müdahalenin izne bağlanma zorunluluğunu getirmiş. 1979 eski Anıtlar ve Arkeolojik Alanlar Yasası ile arkeolojik alan fikri ortaya konmuş ve planlama yasasından ayrı olarak anıtlara yapılacak müdahalenin programlanmasını ve denetlenmesini sağlamaya çalışılmıştır (Zeren, 1984). 1900 yılında Eski Anıtları Koruma Yasası çıkartılmış. Tarih öncesi kalıntılar yanında ortaçağ yapılarını da korumayı amaçlamış ve kapsamı tarihi geleneksel ve artistik değerleri nedeni ile korunması gerekli görülen yapıları içine alacak şekilde genişletilmiş. Bugünkü anlamıyla, İngiltere de getirilen ilk koruma tedbirleri 1913 yılında yürürlüğe giren Eski Anıtları Sağlamlaştırma ve Düzenleme Yasası ile Tarihi Anıtlar Komisyonu tarafından korunması gerekli görülen eski eserlerin tescil edilmesi ve tescil edilen yapıların korunması için yapılacak her müdahale için izin alınması zorunluluğu getirilmiş, yerel yönetimlere ve Bakanlığı na eski eserleri koruma görevi verilmiş, eski eserlere zarar verenlere para ve hapis cezası öngörülmüştür (Zeren, 1984). 2.2. Fransa da Koruma Her ne kadar anıtlar ve çevre korunması konusunda Roma nın imparatorluk döneminden beri kamunun ilgisini çekmesinden ötürü İtalya önemli yer alsa da Fransızlar, bu konuya verdikleri yön ve kazandırdıkları tanımlamayla, özellikle hukuki yönden en güçlü katkı sağlayan 1887 yılında çıkardıkları kanunla etkili ve farklı bir yer tutmaktadırlar. 1887 kanunu uzun sürede gelişmiş olan kaygının sonucudur. Bu bilince erişmede, toplumun tutumunu dile getiren Fransa nın ünlü yazarlarının katkısı çok olmuştur. Hatta bu yüzden kanunun edebi ifadesini Fransa da bulmuş olduğu ileri sürülebilmektedir. (Çağdaş, 2002) 24

2.2.1. Koruma Olgusunun Gelişimi Fransa da Fransız ihtilali ile feodal yönetimi anımsatan her yapının ve eserin ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir yıkım eylemi başlatılmıştır. Aydınlar arasında yıkıma tepki olarak doğan koruma düşüncesi ihtilalden sonraki yönetim tarafından da benimsenmiş. 1791 yılında anıtların korunmasını sağlayarak Milli Eğitim Komitesi nin kurulması için bir kanun çıkarılmış, 1792 de Fransa daki bütün resmi örgütlere sanat ve eğitim amaçlı kullanımlar için korunmaya değerli görülen eserlere sahip çıkmaları, bu eserlerin zarar görmelerini engellemeleri ve koruyucu tedbirler almaları bildirilmiştir. 18.yy sonunda Anıtlar Komisyonu kurulmuştur. Anıtlar Komisyonu nun çalışmaları Halk Müzesi, Milli Anıt gibi kavramların oluşup yerleşmesini sağlarken, Fransa nın birçok yerlerinden devlet tarafından kamulaştırılarak toplanan eserlerin sergilenmesi için Lauvre ve Fransız Anıtları Müzesi gibi müzelerin kurulması başlamıştır. 1820 lerden sonra Victor Hugo, Prosper Merime gibi yazarlar, yayınları ile koruma bilincinin oluşması ve yaygınlaştırılması için çalışmışlar, 1834 yılında ise Tarihi Anıtlar Komisyonu nu kurmuşlardır. 1830 yılından sonrası, Fransa da anıt ve yaratıldıkları ortamın korunması için çalışmaların yoğunlaştığı ve etkili bir şekilde örgütlendiği bir devrin başlangıcıdır. 1840 tarihinde ilk kez Fransa da özel mülkiyetteki yapılarında tescil edilip korunması öngörülmüştür. 1854-1879 yıları arasında gerek sorumlu mimarlar, gerekse kamuoyu ile özel istemlerde pek çok sayıda anıt onarılmaya çalışılmıştır. 30 Mart 1887 tarihli anıtları sınıflandıran kanun, kısmen dahi binaların tahrip edilmeyeceğini, güzel sanatlarla görevli bakanın onayı olmadan restorasyon ve tamir edilemeyeceklerini veya herhangi bir değişiklik yapılamayacağını belirterek, tarihi anıtların korunması konusundaki ana prensipleri kurumsal olarak oluşturan bir belge olması nedeni ile önem taşımaktadır (Sungur, 1989). 25

2.2.2. Koruma Mevzuatının Gelişimi Fransa nın koruma geçmişi aşağıdaki yasaların çıkarılmasıyla özetlenebilir; 31 Aralık 1913: Tarihî anıtlarla ilgili olan bu yasa günümüzde Fransa da hala yürürlüktedir. Eklerle geliştirilmektedir. Koruma anlayışında tarihi yapıların sınıflandırıcı özelliği vardır 2 Mayıs 1930: Anıt korunmasından sit korunması kavramına geçiş yasasıdır. Doğal yapıların ve sanatsal, tarihi, bilimsel, güzel görünümlü ve ünlü sitelerin korunmasına ilişkindir. 27 Eylül 1941 : (Bu yasa 1945 te yürürlüğe konmuştur) Arkeolojik kazıların devlet müdahalesi ile ilgili kurallar getirdiği yasadır. 25 Şubat 1943 : (1945 te yürürlüğe girmiştir) Yasa, sınıflandırılmış veya kayıt altına alınmış her anıtın etrafında yarıçapı 500 metre olan bir çevre alanı oluşturarak 1913 yasasına ek olmuştur. Bu çevre alanına yapılacak her türlü müdahale (yıkım, bina yapımı, düzenleme) o bölgede yetkili olan Fransa Yapıları Mimarından daha önceden alınacak izne bağlanmaktadır. 4 Ağustos 1962: 1959 da kurulan Kültürel İşler Bakanlığının başına getirilen André Malraux, kentleri modernleştirmek amacıyla yapılacak kitlesel müdahaleler ve bunların gerektireceği yıkımlara karşı korunan kesimler ve taşınmazların restorasyonu ile ilgili ilk yasayı kabul ettirir. Bu yasa, kültür mirası kavramını kentlerin tüm tarihî semtlerini içine alacak biçimde genişleterek ve bu 26

tarihi semtlerin "koruma ve değerlendirme planı" yoluyla yöneltilmesi sağlamıştır. Paris teki Marais semti, Bordeaux, Rennes, Nantes gibi kentlerde uygulanmıştır. Malraux Yasası olarak anılır. 1964: Yine André Malraux tarafından başlatılmış olan Fransa nın Sanatsal Anıt ve Zenginliklerinin Envanteridir. Kültür mirasına ait hangi çeşit olursa olsun her varlığın saptanması ve incelenmesine yönelik bu geniş eylem günümüzde de sürdürülmektedir. 1983 ZPPAUP: Kentsel Mimari Miras ve Doğal Değerleri Koruma Yasası adını alan bu yasa, devletin kültür mirası üzerindeki genel sorumluluğuna resmi nitelik vermektedir. Tüm bölgelerin bu sorumluluğun bir parçası olduğu bilincini yaymaya çalışmıştır. 10 Temmuz 2000: Devletin resmi koleksiyonlar oluşturmak için çıkardığı bu yasa, XX yüzyıl boyunca Fransa da kültür mirası kavramının kapsamını arttırıcı niteliği olmuştur. Anıttan kentlere ve köylere özgü kültürel varlığa, tek ve değerli bir parçadan mahallî yapılara ve manzara değin, giderek genişlemiştir. Bu gelişmenin başka açılımları da olmuştur: binalardan mobilyalara, somut olandan soyut olana, özellikle etnolojik miras, beceriler, giysiler konusunda her türlü varlığı koruma anlayışı yeni yüzyılın ilk yaklaşımıdır (Tosun, 2008). Fransa da Koruma anlayışının değişiminde, göze çarpan özelliklerinden ilki, yasaların birbirini tamamlayıcı olmasıdır. Önceleri tek anıt koruma ve sit alanı korumasına geçişte korumaya bakışın geliştiği görülmektedir. 1960 lı yıllara gelindiğinde dünyadaki değişiklikler ve etkiler ile konut açığının ortaya çıkması tarihi kent merkezlerinin harap edilmesine neden olmuş, görünen yasal boşluklar tamamlanmıştır. Böylelikle, Malraux yasası gibi koruma yasaları, ülkede planlama 27

dinamiklerini harekete geçirmiş, planlama ve koruma alanında kurumsal yapılaşmalara neden olmuşlardır (Okyay, 2001). 2.2.3. Koruma Amaçlı Planlama Fransa da 1995 yılında çıkan 95/770 sayılı Kültür Bakanının Yetkileri Hakkında Kanun, Kültür Bakanlığının kültürel miras konusundaki görevlerini belirlemektedir. Bu kanuna göre; mimari ve kentsel miras ile tarihi anıtların ve çevrelerinin iyileştirilmesine yönelik politikaların belirlenmesi; koruma alanları, kentsel, mimari ve peyzaj mirası koruma alanlarına yönelik kuralların uygulanması; sitlerin korunması, muhafazası ve iyileştirilmesine yönelik politikaların belirlenmesi; tarihi anıtlar, arkeolojik sitler, kentsel yapı grupları ile ilgili koruma politikalarının belirlenmesi ve uygulanması görevleri Kültür Bakanlığının yetki sınırları içindedir (Yılmaz, 2006). Bu açıdan değerlendirildiğinde, aynı şekilde kültür varlıklarının bakımı ve korunması, koruma alanlarındaki uygulanacak kuralların belirlenmesi Türkiye koruma mevzuatında da Kültür ve Turizm Bakanlığının yetkisi içerisindedir. Fransa daki yetki dağılımlarında, kent planlama 1983 yılında merkezi yönetimden yerel yönetimlere kaydırılmasına dair çalışmalar yapılmışsa da, korumada bu yönde bir değişiklik yapılmayarak yetkiler yine merkezde bırakılmıştır. Devlet, planlama konusundaki yetkilerini genellikle kırsal alan içeren, planı olmayan bölgelerde kullanmaktadır. Tarihi anıtların, insan yapımı veya doğal sitlerin korunması, koruma alanlarının belirlenmesi ve koruma planlarının yapımı da devletin sorumluluğundadır. Miras koruma alanlarının belirlenmesi, ilgili bölümlerin görüşü alınarak devlet tarafından yapılmaktadır. Bu alanlarda yapılacak herhangi bir çalışma için idareler devletten onay almak zorundadırlar. Kent planlamanın yerel 28