Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre sağlık fiziksel, zihinsel ve sosyal açılardan tam bir iyilik halidir.



Benzer belgeler
Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler

Konu:4 Yaşlılıkta Sağlığı Etkileyen Faktörler ve Erken Yaşlanmanın Önlenmesi

6 Epidemiyolojik Geçişler ve Coğrafi Farklılıklar

DERS X Küresel Sağlık Sorunları

TÜRKİYE DE SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN GENEL GÖRÜNÜMÜ

Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü urlara denir.

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA

Dr. Şükrü Keleş, PhD Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı 3 Mayıs 2017 Çarşamba

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ SAĞLIK SEKTÖRÜ

Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreç olarak tanımlanabilir. Organizmanın molekül, hücre,

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER...

Bilişim Zirvesi Dijital Sağlık Ekonomisi Platformu. Big Data ve 6K Tıbbı. Dr. Serdar Savaş 8 Kasım 2017

Sağlık Nedir? Sağlık Tanımı Sağlık Hizmetleri Türk Sağlık Sistemi. Sağlık tipleri. Sağlık Nedir? Tıbbi Model. Sağlık Modelleri 19/11/2015

BUNAMA (DEMANS) NEDİR?

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği. Sürdürülebilir Kalkınma Ders Notu

AÜTF HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMI /

Türkiye nin Tansiyonunu Ölçüyoruz

BİR BAKIŞTA SAĞLIK -AVRUPA

TOPLUMU TANIMA TOPLUMUN TANIMI TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ TOPLUMUN ÖZELLİKLERİ

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

SAĞLIK HİZMETLERİ TALEBİ. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar

Türkiye nin Tansiyonunu Ölçüyoruz

Tütün Kullanımı Hastalık Yükü ve Epidemiyolojisi

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

TOPLUMU TANIMA VE EKİP ÇALIŞMASI YARD. DOÇ. DR. NALAN AKIŞ

2030 da Nasıl Bir Dünya? FAO nun Vizyonu Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Beslenme ve

Çağla Ünlütürk- Pamukkale Üniversitesi TÜRKİYE REFAH REJİMİ VE SOSYAL DIŞLANMA

SAĞLIK NEDİR? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ);

Sağlıkta Eşitsizlikler. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

Sağlık Sektörü -SWOT Analiz-

Halk Sağlığı. YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ

Sağlığın sosyal belirleyicileri ve hekimler / Kayıhan Pala

1-7 NİSAN KANSER HAFTASI

Türkiye Sağlık Sistemi Hakkında OECD/Dünya Bankası İncelemesi, 2008

KANSER TANIMA VE KORUNMA

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Sağlığın Fiziksel Boyutu 10/22/2015. Anayasanın önsözünde, tüm insanlığın mutluluğu, güvenliği ve uyum içinde yaşayabilmesi için sunulan temel ilkeler

Türkiye de Kadınların Sağlığı

Sağlık Sosyolojisi SAĞLIK SOSYOLOJİSİ 10/22/2015. Sağlık Sosyolojisinin Doğuşu ve Gelişimi

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu

Araştırma Notu 15/176

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ. SAĞLIK HİZMETLERİ VE SAĞLIK YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Perihan ŞENEL TEKİN

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

Kamu Sağlık Politikaları

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Sağlık Psikolojisi-Ders 1 Psikoloji-Sağlık Psikolojisi

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Aile Hekimlerinin ve Aile Sağlığı Elemanlarının Kanser Taramalarındaki Rolü ve Önemi

Halk Sağlığı-Ders 1 Hastalık ve Sağlık-Halk Sağlığının Doğuşu

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ANNE ÖLÜMLERİ

Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Araştırması 2011 Harran Üniversitesi-UNFPA

309 HALK SAĞLIĞI-ADLİ TIP-DEONTOLOJİ- BİYOİSTATİSTİK

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI

ERKEK SAĞLIĞI İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

Palyatif Bakım Dr. Ezgi ŞİMŞEK UTKU Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanlığı

KADINLARA YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

29 EYLÜL DÜNYA KALP GÜNÜ FAALİYET RAPORU TEKİRDAĞ HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ

ÜLKEMİZDE VE DÜNYADA KADıN SAĞLıĞı. Araş. Gör. Kevser Özdemir

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

Çalışma Yaşamında Sağlığın Geliştirilmesi

TNSA-2003 ÖNEMLİ SONUÇLARI HİZMET ALANLARI

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

TÜRKIYE NIN EN BÜYÜK KULLANıLMAYAN

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

SAĞLIK YÖNETİMİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN ÖZELLİKLERİ, SINIFLANDIRILMASI VE FONKSİYONLARI

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

AK Parti Hükümetlerinin Yoksullukla Mücadele Performansı ve Sosyal Devlet

FAZLA SU HÜCRELERİ ŞİŞİRİYOR

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

İşgücü Piyasasında Gelişmeler: Döneminde Kadınlar ve Erkeklerin İstihdamı ve İşsizliği Ne Yönde Değişti? 1

HASTA/HASTA YAKINI ZORUNLU EĞİTİM İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

Türkiye de Kadın İşgücünün Durumu: Kocaeli Örneği

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

En çok sanayi sektöründe çalışan kadınlar iş yaşamından çekilip evine dönüyor 1

Sağlık Reformunun Mali Sürdürülebilirlik Açısından Değerlendirilmesi. A. Tuncay Teksöz Pfizer,Türkiye Sağlık Politikası Koordinatörü

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

SKY 329 KARŞILAŞTIRMALI SAĞLIK SİSTEMLERİ. 10. Hafta

Açık Sistem Öğeleri

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Transkript:

KADIN VE SAĞLIK TARİHTEN BUGÜNE SAĞLIKTA KADININ YERİ HAZIRLAYAN: DENİZ ÖZYAVUZ SAĞLIK NEDİR? Dünya Sağlık Örgütü nün tanımına göre sağlık fiziksel, zihinsel ve sosyal açılardan tam bir iyilik halidir. Bu açıdan hastalık kavramını sağlık kavramının zıt anlamlısı gibi düşünmek yanlış olacaktır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlığın hastalığın yokluğu na veya özürlülük durumuna indirgenmesine karşı çıkmış ve 1948 yılında sağlık kavramını fiziksel, zihinsel ve sosyal açılardan tam bir iyilik hali (DSÖ, 2006) olarak tanımlamıştır. Sağlık, bu kapsamlı tanımına, 20. yüzyılın ortalarından itibaren kavuşmuştur. Şimdi, sağlığın bu kapsamlı anlayışa nasıl kavuştuğunu ve bundan önce ne şekilde açıklandığını görelim. Sağlığın ve Hastalığın Biyomedikal ve Sosyal Modelleri 21. yüzyılda sosyoloji, sağlık ve bedenle ilgilenmeye, tıp da toplumsal konularla ilgilenmeye başlamıştır. İlgilerdeki bu değişmenin nedeni, toplumsal düzeyde ölüme neden olan hastalıkların değişmesiydi. Yaklaşık olarak 1950 lere kadar, dünya genelinde insanların ölümüne neden olan hastalıklar enfeksiyonlar, salgınlar ve akut hastalıklardı. Ancak, bir yandan yaşam ve çalışma koşullarını iyileştiren devlet müdahaleleri aracılığıyla toplum sağlığı konusunda elde edilen kazanımlar; diğer yandan da tıbbi teknolojiler sayesinde, bulaşıcı hastalıkların kontrol altına alınmasıyla (Artan, 2007:45) ölüm nedeni olan en önemli hastalıklar değişti. Daha önceleri erken yaşta ölen insanlar, daha uzun yaşamaya ve kronik hastalıklara yakalanmaya başladılar. Böylece, 20. yüzyılın ikinci yarısında, ölüme neden olan en önemli hastalıklar kanser, kalp, şeker gibi hastalıklar oldu. Şimdi, sağlığın bu kapsamlı anlayışa nasıl kavuştuğunu ve bundan önce ne şekilde açıklandığını görelim. Sağlığın ve Hastalığın Biyomedikal ve Sosyal Modelleri 21. yüzyılda sosyoloji, sağlık ve bedenle ilgilenmeye, tıp da toplumsal konularla ilgilenmeye başlamıştır. İlgilerdeki bu değişmenin nedeni, toplumsal düzeyde ölüme neden olan

hastalıkların değişmesiydi. Yaklaşık olarak 1950 lere kadar, dünya genelinde insanların ölümüne neden olan hastalıklar enfeksiyonlar, salgınlar ve akut hastalıklardı. Ancak, bir yandan yaşam ve çalışma koşullarını iyileştiren devlet müdahaleleri aracılığıyla toplum sağlığı konusunda elde edilen kazanımlar; diğer yandan da tıbbi teknolojiler sayesinde, bulaşıcı hastalıkların kontrol altına alınmasıyla Artmış olan, ölüm nedeni olan en önemli hastalıklar değişti. Tıbbın, tarihi, kendi başarılarıyla doluymuş gibi gösterdiği ileri sürülmüş; halbuki toplumların artık daha uzun yaşamasının tıbbi uygulamalardan çok beslenme, temizlik ve doğum kontrolü gibi faktörlerden kaynaklandığı ortaya konmuştur. Sağlık durumu, biyoloji dışındaki faktörlerin sonucudur ve tesadüfi olarak oluşmadığı kanıtlanmıştır. hastalığın sosyal belirleyicileri içinde bireysel düzeyde sigara içmek, stres ve egzersiz; yapısal düzeyde işsizlik ve yoksulluk sayılmaya başlanmıştır. Hastalık, kötü sağlık gibi durumlar diğer toplumsal eşitsizliklerle ilişkilidir. Örneğin, yoksul insanların yaşam ömrü, zenginlere oranla daha kısadır. Kötü yaşama ve barınma koşulları insanların hastalanmasına neden olur. Ekonomik koşulları aynı olan insanların bile sağlık düzeyleri toplumsal cinsiyetlerine, ırk ve etnik durumlarına, kentte mi köyde mi yaşadıklarına, hatta eğitim düzeylerine göre değişir. Bireylerin sağlıkları, önemli ölçüde, içinde bulundukları toplumsal koşullar tarafından biçimlendirilmektedir. Toplumda, sağlık statüsünde, sağlığa ilişkin risklerin dağılımında ve sağlık hizmetlerine erişimde çeşitli eşitsizlikler söz konusudur ve bu eşitsizlikler, bireyler ya da gruplar arasında ölüm ve hastalık oranlarında, ortalama yaşam sürelerinde ve algılanan sağlık statülerindeki farklılıklarda görünür. En önemlisi de kadın ikincilleştirilmiş, sağlığı da erkeklerin çok gerisinde bırakılmıştır. genelden özele doğru genel sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel koşullar, beslenme, eğitim, çevre kirliliği, gelir düzeyi, yaşama ve çalışma koşulları, barış ve insan hakları güvencesi, devlet tarafından iyi bir şekilde yönetilme, temiz su ve hijyenik kanalizasyona erişim, etkili sağlık hizmetlerine erişim, iyi barınma koşulları, sosyal ve topluluksal ağlar, bireysel yaşam tarzı faktörleri, yaş, cinsiyet ve kalıtımsal faktörlerdir. Beslenme tarzı, hareketsizlik, sigara ya da alkol tüketimi gibi bireysel yaşam tarzı faktörleri, sağlığı etkilese de toplumsal eşitsizliklerin bir sonucu olarak sağlık, toplumda eşitsiz bir şekilde dağılmaktadır. Tıp o dönemde kadınların kadınsı rollere uymalarını garantilemek için kullanır. Ayrıca da: parsons: insanların aslında, tedavinin etkisinden çok, iyileşmeyi umdukları için iyileştiklerini vurgulamıştır. ÖRNEK On dokuzuncu yüzyılda, histeri hastalığının, eğitim görmek ve çalışmak isteyen kadınları etiketlemek için nasıl kullanıldığına bir göz atalım. On dokuzuncu yüzyılla birlikte, iş

bölümüne katılma fırsatları gelişip arttıkça kadınlar, ; öğretmen ya da hemşire olarak çalışmak gibi çeşitli yeni fırsatlara sahip olmuş ve ev ' dışında ücretli işlerde çalışmaya başlamışlardır. Diğer taraftan, ataerki, kadınları geleneksel ev içi rolleriyle sınırlamaya çalıştığı için, erkeklerle kadınlar arasındaki kesin farkları vurgulayan bir tıbbi sistem gelişmiştir. Bu bakış açısına göre erkeklerde beyin, kadınlarda ise sinir sistemiyle yeniden üretim sistemi, özellikle yumurtalıklar. ve rahim baskındır. Bir insanda ya beyin ya da yeniden üretim sistemi çalışmakta, ikisi aynı anda çalışamamaktadır. Bu dönemde kadın olduğu, yani baskın sistemi beyin olmadığı halde çalışmaya kalkışan kadınlara histeri teşhisi konmuş, ücretli işlerde çalışan ya da çalışmaya kalkışan kadınların, biyolojik yeniden üretim zorunluluklarını inkâr ederek kendilerini histeri riskine attıklarına inanılmıştır. Ayrıca, beyin ve yumurtalıklar aynı anda gelişemediği için, eğitim görmenin de kadınların hastalanmasına neden olduğu düşünülmüştür. Dolayısıyla, histeri hastalığı (a) erkeklerin, işgücüne katılmaya çalışan kadınları sınıflandırmalarını sağlamış, (b) toplumsal rollerine aykırı davranan kadınlara aktif ve saldırgan bir rol yüklemiştir. Tıp genel düzeyde, ataerki, erkek bedenine rasyonellik, akıl, sağlık gibi değerli sayılan özellikleri atfederek onu yüceltir. Diğer taraftan hastalık, akılcı olmayan davranışlar ve kontrol eksikliği gibi özellikleri kadın bedenine atfederek onu, eksik bir beden olarak inşa eder. kadınların yeniden üretim becerilerinin kontrol edilmesi çok önemlidir ve bu kontrol işlevini de tıp üstlenmektedir. Tıbbın, kadınlara yönelik ilgisinin neredeyse tamamen biyolojik yeniden üretim organlarına ve doğurganlıklarına yönelik olması, bundan kaynaklanmaktadır. Çağdaş kapitalizmde tıp mesleği, kadınların özel alanda ev içi rollerin meşrulaştırılması işlevini yüklenmiş, doğurma ve besleme işlevlerine odaklanarak kadınların ev içi rollerini, doğanın bir gerçeği gibi sunmuştur. bireylerin kendi davranışlarının neden olduğu savunulmakta ve hastalıklara neden olan toplumsal ve ekonomik nedenler göz ardı edilmektedir. Böylece, bireylerin kötü sağlıklarından kendilerini sorumlu tutmaları sağlanmaktadır. Bu nedenle, sağlığı tehdit eden riskler olarak beslenme tarzı, hareketsizlik gibi çeşitli bireysel davranışlar vurgulanmakta, bireylerin örneğin tuz, şeker gibi riskli gıdaları tükettikleri için hastalandıkları ileri sürülmektedir. Yapılan çalışmalar alt sınıflara mensup olanların üst sınıflara mensup olanlara oranla daha kısa ömürler yaşadıklarını ve daha çok hastalandıklarını göstermektedir. Sınıfsal eşitsizliklerle sağlık arasındaki ilişkiyi ortaya koyan ve açıklamaya çalışan en önemli eserlerden biri, 1982 de yayınlanan Kara Rapor dur. Kadın ve erkeklerin ölüm ve hastalanma oranları birbirinden büyük ölçüde farklıdır. Bu farklılıklar, cinsiyet rolleri arasındaki etkileşimin, maddi kaynaklara erişim düzeyinin ve psiko-sosyal stres kaynakların bileşiminin sonucudur. Kadınlar, maddi kaynaklara

erişseler bile, ataerkil düzenden kaynaklanan nedenlerden ötürü, sağlık bakımı alamayabilmektedirler. AIDS Afrika kıtasında günde ortalama 6000 kişinin ölümüne neden olmakta ve binlerce çocuğu öksüz ve yetim bırakmaktadır. Kadınlar, dünya genelinde, sağlık sigortasına erişim açısından dezavantajlıdırlar. Ücretli bir işte çalışmayan kadınlar, genellikle eşlerinin ya da babalarının sosyal güvencesinden yararlanmakta, ücretli bir işte çalışan kadınlar ise genellikle enformel sektörde, düşük ücretle, iş güvencesi ve sosyal güvence olmadan çalışmaktadırlar kadınların sağlıkları hem çalışma koşullarının kötülüğü nedeniyle, hem de sağlık hizmetlerine maddi nedenlerle erişemedikleri için kötüleşmektedir. sağlıkta reform hareketleri, Türkiye de de yankı bulmuş, çeşitli hükümetler tarafından Genel Sağlık Sigortası ve Aile Hekimliği Sistemi kurulmasına ilişkin kanun tasarıları hazırlanmış, ancak bu tasarılar yasalaşmamıştır. Bu tasarıların yasalaşması, 2000 lerde mümkün olmuştur. uluslararası kuruluşların Türkiye deki sağlık sistemine yönelik piyasalaştırma vurgusu taşıyan önerileri doğrultusunda tasarlanan Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde sağlık sistemi neo-liberal ekonomi politikalarına her açıdan uygun hale getirilmiştir. Türkiye de tarihsel olarak, sağlık personeli sayısı giderek artmış ve sağlık personeli başına düşen kişi sayısı azalmıştır. Türkiye, her ne kadar sağlık personeli sayısı açısından gelişmiş ülkelerin standartlarının gerisinde olsa da bu sayı olması gerekenin çok altında değildir. Türkiye de uzman doktorların yarısı Ankara, İstanbul ve İzmir de bulunmaktadır. Hastane yatağına erişimde zorluklar yaşanırken hastane yatağı başına çok hekim düşmesi tek başına sağlık hizmetlerini değerlendirmek için yeterli bir ölçüt değildir. ekonomik eşitsizlikler başta olmak üzere, toplumsal eşitsizliklerin nüfusun sağlık statüsünü etkilemesidir. Türkiye de coğrafi bölgeler, ekonomik, eğitimsel ve cinsiyete dayalı eşitsizlik göstergeleri açısından ayrımlaşmaktadır. Doğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere, bazı bölgelerde ekonomik düzey, eğitim durumu ve sağlık göstergeleri çok düşükken, bazı bölgelerde bu göstergelerin tümü, oldukça olumlu bir tablo çizmektedir. Bu durum, sağlık statüsü ile sosyal ve ekonomik değişkenler arasındaki ilişkiyi ortaya koyması açısından önemlidir. Son yıllarda, kadına ve kadın sağlığına, azda olsa, verilen önem artmıştır. Bunun, nedenlerine de şöyle bakabiliriz. Eğitimin, çalışma yaşamına girmeleri ve ekonomik bağımsızlıklarının, kadınlar açısından, değer ve önceliğinin önem kazanmış olması ve erkek, kadın eşitliğine karşı verilen mücadeleler, azda olsa farkındalık sağlamıştır.