Bahşılar Köyü Kooperatif Algısı Ve Pazarlama Davranışları Songül AKIN 1 sakin @dicle.edu.tr 'Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi 2Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Fatma ÖCAL KARA2 focal @harran.edu.tr Özet Ekolojik koşulları sofralık ve şıralık üzüm yetiştiriciliği için çok uygun olan Güneydoğu Anadolu bölgesinde geleneksel sistemle kurulmuş yer bağlarda Şire, Tahanebi, Mazrani, Rumi, Kabarcık gibi çeşitler yetiştirilmektedir Diyarbakır Eğil ilçesi özellikle sofralık ve şıralık üzüm üretiminde diğer ilçelere göre üretim alanı bakımından daha az ve küçük parsellerde üretim yapılmasına rağmen, 900 Kg/da ile diğer ilçe ortalamaların üzerinde verime sahiptir. Bu nedenle de yöre halkı için önemli bir gelir kaynağı niteliğindedir. Eğil ilçesinin coğrafi yapısı gereği arazileri büyüklüklerinin küçük, sulama olanaklarının çok sınırlı olması nedeniyle tarımsal geliri de ova ilçelere göre daha düşüktür. İlçede ortak ekonomik menfaatlerin korunması için kooperatif işletmelerden faydalanmasının üreticilerin gelir seviyelerinin artırılmasında etkili olacağı düşünülmektedir. Bu çalışma Eğil ilçesi Bahşılar köyünde üzüm üreticilerinin üretimden pazarlamaya kadarki tüm aşamalarda yaşadıkları sorunlar ile bu sorunların çözümüne yönelik örgütleneme biçimleri ile bu örgütlenme yapılarına bakış açılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada Bahşılar köyünde üzüm üreticileri, diyarbakır merkezinde şire ürünleri pazarlayan işletmeler ile yapılan anket çalışmaları ve nitelikli sohbetlerden elde edilen birincil kaynaklı verilerle, Tarım ilçe müdürlüğünden ile elde edilen ikincil kaynaklı veriler kullanılmıştır Anahtar Kelimeler: Kooperatifçilik,, Pazarlama, Eğil. Abstract Ecological conditions, table grapes and Order It is very suitable for grape growing in the vineyards of the Southeastern Anatolia region was established with the conventional system, Sire, Tahanebi, Mazrani, Rumi, the Blob and Order It is a great variety of table grapes grown in the production of Diyarbakir Eğil County, especially in terms of production area less than other districts. Ecological conditions are suitable for the cultivation of grapes for eating and şıralık Southeastern Anatolia region is located in the traditional system, Tahanebi, Mazrani, established vineyards Sire like Rumi, Bubble, and are trained in the assortment of eating grapes in the production of şıralık Diyarbakir Eğil County especially by other less in terms of the production area, he and small plots in production despite, 900 Kg/also with other locals on the County averages with a source of income for so. Eğil over, their small irrigation facilities of geographical nature of the lands to be limited due to the mountainous nature of agricultural income in the ova, he is lower than for the protection of the common economic interests in the faydalanmasının cooperative business to be effective in improving income levels by the manufacturers. This work is in the village of Bahşılar, up to marketing grape producers from the County, bend over at all stages of their problems with this to solve problems with this organisation structures determining the perspectives coperative formats. In the village of Bahşılar in the study of viticulture and grape manufacturers work with survey data sourced from qualified conversations, the resulting primary. Agriculture was obtained by the County Directorate of secondary-source data Keywords: Cooperative, Marketing, Bahşılar. 1. Giriş Ülkemiz 482 789 ha bağ alanına sahip olup, toplam üzüm üretimi 3 918 442 ton olarak gerçekleşmiştir. Üretilen üzümün %50,3 ü sofralık, %37,7 si kurutmalık ve % 12,0 si sıralık-şaraplık olarak değerlendirilmektedir. Çekirdeklilik durumuna göre yapılan bir sınıflandırmada ise, Türkiye de üretilen üzümlerin yaklaşık %38,0 i çekirdekli sofralık, %12,3 ü çekirdeksiz sofralık, %29,5 i çekirdeksiz kurutmalık, % 8,2 si çekirdekli kurutmalık ve %12,0 i ise sıralık-şaraplık çeşitlerdir (Anonim, 2009). Güneydoğu Anadolu Bölgesinde özellikle Diyarbakır, Mardin illerinde şire ürünlerinin üretiminde kullanılan başlıca üzüm çeşitleri Mazrani ( Şire) ve Tahnebi, çeşididir. Organik tarım potansiyeli bakımından Dünya nın önemli ülkeleri arasında kabul edilen ülkemizde bu konudaki uygulamalar 1985 yılında Avrupa ülkelerinin organik kuru üzüm talepleriyle başlamıştır (Altındişli, 2000). Halen ülkemizde üzümün de içerisinde bulunduğu 247 farklı ürünle toplam 166 883 ha alanda 530 225 ton organik ürün üretilmektedir (Anonim, 2009). Ülkemizde üretilen yas üzümün yaklaşık %10 unun sırası değişik tipte pekmez, sucuk (orcik), pestil (bastık), köfter, muska, gibi ürünlere işlenmektedir ( Çelik, 2010). 2004 yılındaki geçiş süresi dâhil, 378 803 ton ile başlayan toplam organik üretimimiz, 2008 yılında %29 artışla 530 225 ton a yükselmiştir. Bu üretim içerisinde üzüm önemli bir paya sahiptir. Su anda ülkemizdeki toplam organik üretimin %4.28 ini organik üzüm oluşturmaktadır. Ekolojik koşulları sofralık üzüm yetiştiriciliği için çok uygun olan Ortadoğu ve Güneydoğu bölgelerinde, geleneksel şekilde yetiştirilen Mazrani (Şire) özellikle Diyarbakır ve Mardin illerinde yetiştirilmektedir. 1025
10. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 5-7 Eylül 2012 Konya Ülkemizde bağ parsel büyüklükleri genellikle mekanizasyon için yeterli genişlikte değildir (Anonim, 2001). Entansif bağcılık yoğunluklu olarak Ege ve Akdeniz Bölgelerinde gerçekleştirilmektedir ki bu bölgelerde bağ parsel büyüklükleri diğer bölgelerimizden büyüktür. Güneydoğu Anadolu bölgesinde parsel büyüklüklerinin daha düşük olduğu bilinmektedir. Bağcılığın yaygın olarak yapıldığı ve ekonomisi tamamen bağcılığa dayanan Diyarbakır ın Çermik ve Çüngüş ilçelerinde bile üreticilerin %48.8 nin parsel büyüklüklerinin 9-10 da ve altındaki parsel büyüklüklerine sahiptir ( Akın ve Özdemir, 2010). Ayrıca yöredeki bağların genellikle üzerinde başka bir bitkisel üretim yapılamayacak susuz engebeli ve nispeten küçük arazilerde dağınık bir şekilde oluşu entansif bağcılığın önündeki engellerden biridir. Dolayısı ile hem makine kullanımı hem de kimyasal ilaç ve gübre kullanımı çok az düzeydedir. Diyarbakır yöresindeki bağların büyük bir kısmı için söz konusu olan bu durumun değerlendirilmesi halinde üreticiler için avantaja dönüşmesi söz konusu olabilecektir. Diyarbakır yöresinde özellikle küçük alanlarda bağcılık yapan üreticiler ürünlerini depolama, işleme ve toplu olarak satabilme imkanına sahip olmadıkları nedeniyle getirisi en yüksek formda veya zamanda piyasaya kontrollü sunum yapamamakta ve piyasanın üreticiyi yönlendirdiği görülmektedir. Aslında bu durum ülkemizde tarım sektöründe genel olarak karşımıza çıkan bir durumdur. Tarım ürünlerinin fiyatları, çok sayıda ve örgütsüz üreticiler ile özellikle fiyat konusunda fikir birliği içerisinde olan sınırlı sayıdaki alıcının buluştuğu oligopson bir piyasada teşekkül etmektedir (Anonim, 2001 ve Aral, 2000). Örgütsüzlükleri nedeniyle bu eksik rekabet piyasasında varlığını sürdürmeye çalışan üreticiler, artan girdi maliyetleri karşısında ürettikleri ürünlerin fiyatlarının oluşumunda etkili olabilecek bir güce sahip değildirler. Tarım, ürünlerinin fiyatlarında ve dolayısıyla çiftçi gelirlerinde istikrarsızlığın önüne geçebilmek ancak etkin bir örgütlenme modeli yaratılarak mümkün olmaktadır (Köroğlu, 2003). Tarım isletmelerinin çoğunun küçük isletmelerden oluşması, bu isletmelerin ekonomik ve sosyal yönlerden kalkındırılması için en önemli aracın tarım kooperatifleri olduğunu da ortaya çıkarmaktadır. Bu bakımdan tarımsal amaçlı kooperatifler, hem piyasalarda fiyat oluşumunda etkili olabilmekte, (sanayi.gov.tr, 2009). Bu çalışma ile Diyarbakır ili Eğil ilçesinde üzüm yetiştiriciliği yapan üreticilerin üzüm üretiminden, ürünlerin değerlendirilmesi ve pazarlanmasındaki sorunları üreticilerin örgütlenmeye bakış açılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. 2. Materyal ve Yöntem Çalışmanın ana materyalini 2010 yılında Diyarbakır ili Eğil ilçesinde bağcılık yapan üreticiler ile Diyarbakır merkezde bağ ürünleri satışı yapan işletmelerle yapılan anket ve nitelikli sohbetlerden elde edilen birincil kaynaklı veriler ve Tarım il Müdürlüğü, Çiftçi Kayıt Sistemi ve Türkiye İstatistik Kurumundan elde edilen ikincil kaynaklı veriler oluşturmaktadır. Çalışmanın sosyo kültürel çerçevesinin de bulunması nedeniyle nicel deneysel çalışmanın yanında nitel bilimsel araştırmaya da başvurulmuştur. Niteliksel araştırmada; görüşme katılımcı gözlem, doküman analizi veya diğer tekniklerle birlikte kullanılabildiği için (Özdamar, 1999) nicel araştırma tekniği ile birlikte kullanılmıştır. Yapılan nitelikli sohbetlerin soruları ise anket uygulamasına çıkmadan önce yapılandırılmıştır. Araştırmanın ana kütlesi Bahşılar köyünde bağcılık yapılan 90 hane oluşturmaktadır.örneklem büyüklüğü tesadüfi örneklem yöntemiyle bulunmuştur. Hesaplamada şu formül kullanılmıştır; n= Z2*N*P*Q/(N*D2+Z2*P*Q Bu formüle ait açıklamalar aşağıdaki gibidir. n= Örnek büyüklüğü Z= Güven katsayısı(%95 lik güven için bu katsayı 1.96 alınmaktadır) N= Ana kütle büyüklüğü P= Ölçmek istediğimiz özelliğin ana kütlede bulunma ihtimali Q= 1-P D= Kabul edilen örnekleme hatası (Çıngı, 1994) Yukarıdaki formül ile yapılan hesaplamada örneklem büyüklüğü 84 olarak belirlenmiştir. Elde edilen veriler, SSPS bilgisayar programında, çok değişkenli analiz tekniklerinden faydalanarak yorumlanmıştır. Ayrıca birbiri ile ilişkisi olduğu düşünülen bazı sorular arasında cevapların cevapları arasındaki sıklıkların tespiti için Chi-Square Tests kullanılmıştır (Püskülcü ve İkiz, 1989). 3. Bulgular Ve Tartışma 3.1.Diyarbakır ili Eğil ilçesi Bağcılığının Genel Durumu Diyarbakır ın toprak yapısı ve iklim özellikleri bağcılık için son derece uygundur (Özdemir ve Tangolar, 2005; Özdemir, 2009). Güneydoğu Anadolu Bölgesi illeri içerisinde önemli bir bağcılık potansiyeline sahip olan Diyarbakır ilinde 24 126 ha bağ alanında yaklaşık 130 741 ton üzüm üretilmektedir (Özdemir ve Karataş, 2009). Diyarbakır ili Eğil ilçesinde 13 000 dekarlık bir alanda bağcılık yapılmaktadır, sofralık çekirdekli üzüm yetiştiriciliğinde dekara 900 kg gibi yüksek bir verim alınmaktadır. Yerel pazarlarda ilçede üretilen üzümüden elde elde edilen pestil, sucuk, pekmez ve sucuk tercih edilmektedir. Bahşılar köyü Eğil e 7 Km uzaklıkta kuru tarım yapılan arazi yapısı engebeli ve çok parçalı olan bir köy olup bağcılık neredeyse tüm hanelerce yapılmaktadır. 1026
3.2.Üreticiler ile ilgili Genel Bilgiler Anket yapılan işletme sahiplerinin yaşları 20-75 arasında değişmekle birlikte ankete katılanların %29.1 nin 41-50 yaş aralığında olduğu görülmüştür. 20-30 yaş aralığında bulunan üreticilerin oranın % 14.5 tür. Üreticilerin bağcılık deneyimleri 5 ve 40 yıl arasında değişmekle birlikte, katılımcıların % 35.4 ünün 16 ile 20 yıl arasında bağcılık deneyimine sahip oldukları tespit edilmiştir. (Çizelge1). Chi-Square esas alındığında p= 0.1938 olarak bulunmuş ve Üreticilerin yaş dağılımı ve bağcılık deneyimleri arasındaki farklılık tesadüfi olarak nitelendirilmiştir. Çizelge 1. Üreticilerin yaş dağılımları ve bağcılık deneyimleri. Yaş dağılımları Sayı % Oran Bağcılık deneyimleri Sayı % Oran 20-30 7 14.5 5-10 4 4.0 31-40 11 22.9 11-15 9 18.7 41-50 14 29.1 16-20 17 35.4 51-60 10 20.8 21-30 14 29.1 61-75 6 12.5 40-50 4 4.0 P= 0,1938 Çalışmada, üreticilerin %41.6 sinin ilkokul mezunu, %29. 2 sinin okuryazar, %18.7 sinin orta okul % 2.1 lik kısmının lise mezunu olduğu tespit edilmiştir (Çizelge 2). Katılımcıların asıl mesleklerinin % 56.25 nin oranında çiftçi, % 20.08 oranında işçi, % 16.6 oranında emekli olduğu tespit edilmiştir. Çizelge 2. Üreticilerin eğitim düzeyi ve meslekleri Eğitim düzeyi Sayı % Oran Mesleği Sayı % Oran Okuryazar değil 4 8.3 Çiftçi 27 56.25 Okuryazar 14 29.2 işçi 10 20.8 İlkokul 20 41.6 Emekli 8 16.6 Oratokul 9 18.7 Esnaf 2 3.06 Lise 1 2.1 Memur 1 2.08 Toplam 48 100 48 100 3.3.îşletmeler ile ilgili Genel Bilgiler Araştırma kapsamına alınan işletmelerin büyüklüğü 0-5 da ile 100 da ve üzeri arasında değişmekle birlikte işletmelerin % 29 luk bir kısmının 41-50 dekarlık bir büyüklüğe sahip olduğu görülmektedir. Bitkisel üretim yapılan araziler içinde bağ arazilerin miktarı 2-4 da ile 50 da arasında değişmektedir. Katılımcıların %7 lik bir kısmının bağ alanı miktarı 6-9 da %20.8 i 21-31 dekar bağ arazisine sahip iken % 29.16 lık bir kısmın bağ arazisi miktarının 41-50 da arasında olduğu görülmüştür. Bu durum köyde ki sosyo ekonomik yapısı içinde bağcılığın önemini göstermektedir.(çizelge 4). Çizelge 4. İşletmelerin toplam üretim alanı ve bağ alanı genişlikleri. Toplam üretim alanı (da) Sayı % Oran Bağ alanı (da) Sayı % Oran 0-5 2 4.16 6-9 7 14.5 6-10 3 6.25 10-20 8 16.6 11-30 8 16.6 21-30 10 20.8 31-40 9 18.75 31-40 9 18.75 41-50 14 29.16 41-50 14 29.16 51-60 3 6.25 51-60 - 61-80 2 4.16 61-70 - 81-100 1 6.08 71-100 - 200 ve üzeri 100 ve üzeri Üreticilerle yapılan nitelikli sohbetlerde köyde sadece şire olarak nitelendirilen üzüm çeşidinin yetiştirildiği belirtilmiştir. Şaraplık üzüm yetiştirmeyi düşünüp düşünmedikleri sorulduğunda pazarlama sorunu yaşayacakları için düşünmediklerini belirtmişlerdir. 1027
10. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 5-7 Eylül 2012 Konya 2008 Verim (kg/da) Sayı Çizelge 5.Yıllar İtibari ile dekara verim. % Oran 2009 Verim (kg/da) Sayı % Oran 2010 Verim (kg/da) Sayı % Oran 300-400 300-400 3 6.25 300-400 401-599 2 4.16 400-600 18 37.5 400-600 2 4.16 601-800 6 12.5 600-800 26 54.4 600-800 18 37.51 801-1000 40 83.3 800-1000 1 2.08 800-1000 28 58.33 Toplam 48 100 Üreticilerin yıllar itibari ile dekara aldıkları üzüm miktarları sorulmuş ve böylece ortalama verim hesaplanmaya çalışılmıştır. 2009 yılında olumsuz giden hava koşulları nedeniyle ortalama verim dikkat çekici bir şekilde düşmüştür. 2008 ve 2010 yıllarında 800-1000 kilogram arasında verim alan üreticilerin sırasıyla %83.3 ve %58.33 oranlarında yoğunlaştığı görülmüştür ki bu durum tarım il müdürlüğü verileri ile uyum göstermektedir. 3.4.Ürün İşleme Değerlendirme ve Pazarlama İle İlgili Bilgiler Üreticilerin %6.25 nin elde ettikleri ürünü taze olarak, %66.66 sının ise üzümü pekmez, pestil ve kesmeye işledikleri, üreticilerin %6.25 nin elde ettikleri ürünü satmadıkları tespit edilmiştir. Ürünün taze veya işlenerek pazarlamada karlılık sorgulandığında üreticilerin % 70.08 nin taze olarak satmanın daha karlı olduğunu söyledikleri görülmüştür. Değerlendirme şekli ve pazarlamadaki karlılık miktarını sorgulandığı iki soruda p= 0.0001 düzeyinde anlamlı bulunmuştur, Çizelge 6. Üzümün işleme, değerlendirme ve pazarlanması. Değerlendirme şekli Sayı % İşleme şekline göre Sayı % karlılık durumu Taze olarak satıyorum 3 6.25 Pekmez 29 60.40 Aile içi tüketimden kalanı taze satıyorum 10 27.08 Pestil 13 27.08 İşleyip satıyorum 32 66.66 Sucuk 5 10.41 Satmıyorum 3 6.25 Kesme 1 2.08 Toplam 48 100 Toplam 48 100 İşlenmiş ve taze pazarlamadaki karlılık Sayı % Taze 34 70.08 İşlenmiş (pekmez, Pestil) 14 29.20 Toplam 48 100 Yapılan nitelikli görüşmelerde bu durumun nedeni sorulduğunda üzümün dayanıksız olması ve nakliye masrafları nedeniyle ürünlerini işlemek zorunda kaldıklarını beyan etmişlerdir. Üreticilerin %27.08 i pestilin, % 10.41 i sucuğun, % 60.40 ının pekmezin daha karlı olduğunu düşündükleri görülmüştür (Çizelge 6). Üreticiler diğer işleme şekillerinin işçilik ve özel bir çaba gerektirdiğini, pekmezin daha kolay, maliyeti düşük ve riski az olması nedeniyle tercih edildiğini belirtmişlerdir. Bahşılar köyü ilçeye 7 Km uzaklıkta olması köylülerin ürünlerini perakendecilere kendilerinin satabileceği fikrinin oluşmasına neden olmaktadır. Yapılan nitelikli sohbetlerde komisyoncuların yörede yoğun olarak çalıştıkları ve komisyoncularında aynı veya komşu köyden üreticiler olduklarını belirtmişlerdir. Ürünlerinin pazarlama şekli ve dağılım sorgulandığında, Üreticilerin % 12.5 inin ürünlerini kendilerinin perakendecilere sattıkları, % 79.16 sını komisyonculara sattıkları % 8.33 ünün ürünlerini kendilerinin pazarda perakende olarak sattıkları tespit edilmiştir ( Çizelge 7). Çizelge 7.Ürünlerin pazarlanma şekli üreticilerin bu konuda düşünceleri İşlenmiş ve taze pazarlamadaki karlılık Sayı % Ürünlerinizi komisyoncuya satmaktan memnun musunuz? Sayı % Perakende olarak kendim 4 8.33 Evet memnunum 2 4.16 Komisyoncuya 38 79.16 Hayır değilim 35 72.91 Perakendecilere 6 12.5 Kısmen 11 22.93 1028
3.5.Üretici Örgütlerinin Varlığı Tanıma Düzeyleri ve Bakış Açıları Bilindiği gibi katılımcılık düzeyi fazla olan toplumlarda insanların farkındalık ve çözüm yaratma kabiliyetleri daha fazladır. Ayrıca, Kooperatif işletmelerde katılımcılık örgüt kültürünün bir parçası olarak sürekli desteklenmektedir (Fişek, 1997). Bu nedenle kooperatifçiliğin hemen hemen tüm tanımlarından ekonomik güçlüklerle karşılasan insanların bu güçlükleri ortadan kaldırmak için kendi aralarında eşit hak ve görevlerle bireysel sorumluk esasına göre serbestçe birleşerek ekonomik islerinden bir veya bir kaçını devretmek suretiyle kurdukları ortaklıklar olarak tanımlanmıştır (Müftüoğlu, 2001). Bahşılar köyünde üreticilerin Kooperatifleşe bilmek için çok önemli olan katılımcılık birlikte hareket etme yetenekleri (ortak hareket) ve kooperatifler ile ilgili görüşleri sorgulanmış ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. Köyün menfaatleri için emeğinizi verir misiniz sorusuna üreticilerden % 66.66 sı evet yanıtı verirken, köyün menfaatleri için emek ve para verir misiniz sorusuna %50.0 oranında evet veririm, % 50.0 arasında hayır vermem cevabını vermiştir. İki soru arasındaki p= 0.0193 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. Kooperatifler ile ilgili olumsuz örneklerin üreticilerin kooperatiflere bakış açılarını olumsuz etkiledikleri bilinmektedir. Bahşılar köyündeki üreticilerin % 47.92 si kooperatiflerle ilgili olumsuz yargılarının olduğunu, % 45.83 ü olumsuz bir yargının olmadığını belirtmelerine rağmen, kooperatiflerde sizi en çok tedirgin eden şey nedir sorusuna üreticilerin % 66.66 sı kooperatif başkanları, % 29.18 Kooperatifin işleyişi ile ilgili bilgisizlik cevabını vermişlerdir. Bir önceki soruda kooperatifler hakkında olumsuz değer yargısına sahip olmayanların oranı %45 iken bu soruda Kooperatif başkanlarına olan güvensizliğin %66.66 çıkması dikkat çekicidir (Çizelge 8). Çizelge 8.Katılımcılık ve Kooperatif algıları Köy menfaati için Köy menfaati için emek ve para emeğinizi verir misiniz? verir misiniz? Sayı % Sayı % Evet 32 66.6 Evet 24 50.0 Hayır 10 20.8 Hayır 24 50.0 Kooperatifler ile ilgili olumsuz Kooperatiflerde sizi en tedirgin bir yargınız var mı? eden konu hangisidir? P=0.0193 Sayı % Sayı % Evet 23 47.92 Kooperatif 32 66.66 Başkanı Hayır 22 45.83 Aidatlar 2 4.16 Kısmen 3 6.25 Bilgisizlik 14 29.18 48 100 Toplam 48 100 P=0.0001 3.6.Bağ Ürünleri Satıcılarının Araştırma Sonuçları Diyarbakır merkezde bağ bozumlarının ardından piyasadaki üzüm ürünleri birçok işletmede satılmakla birlikte büyük miktarlarda üzüm ürünü satan ve çoğu zaman yerel ürün pazarı olarak nitelendirilen işletmeler yoğunluklu olarak Balıkçılar başında bulunmaktadır. Örnekleme alınan 20 işletmeye anket uygulanmıştır. Çizelge 9. Satıcıların yaş dağılımları ve meslek deneyimleri. Yaş dağılımları Sayı % Oran Meslek deneyimleri Sayı % Oran 20-30 2 1.0 5-10 1 0.5 31-40 11 55.0 11-15 3 15.0 41-50 3 15.0 16-20 7 35.0 51-60 3 15.0 21-30 8 40.0 61-75 1 0.5 40-50 1 0.5 Toplam 20 100 Toplam 20 100 Satıcıların yaş aralığı 20-75 yaş aralığında değişmektedir yoğunluklu olarak % 55 oranında 31-40 yaş aralığında bulunmaktadır. Meslekteki deneyimleri ise yoğunluklu olarak 16-30 yıl arasında olduğu tespit edilmiştir ( Çizelge 9). 1029
10. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 5-7 Eylül 2012 Konya Çizelge 10.En çok satılan ve en karlı ürünler En çok sattıkları ürün Sayı % Ürünlerin karlılık Sayı % durumu Pekmez 3 15. Pekmez 5 25.5 Pestil 10 50.0 Pestil 1 0.5 Sucuk 7 35.0 Sucuk 13 65.0 Kesme Kesme 1 0.5 Toplam 20 100 Toplam 20 100 Satıcıların e % 50.0 oranında en çok pestil, % 35.0 oranında en çok sucuk, % 15.0 oranında pekmez sattıkları tespit edilirken, satıcıların %65 gibi yüksek bir oranda sucuğun en fazla kar bırakan ürün olduğunu, daha sonraki ürünün ise pekmez olduğunu düşündükleri görülmüştür (Çizelge 10). Çizelge 11.Ürünün nasıl temin edildiği Ürünü nerden temin ediyorsunuz Sayı % Ürünü kimden Sayı % alıyorsunuz Diyarbakır/İlçeler 10 50.0 Komisyoncudan 8 40.0 Batman 1 0.5 Köylüden 12 60.0 Mardin 5 4.0 Kooperatiften - - Gaziantep 3 15.0 Adıyaman 1 0.5 Toplam 20 100 Toplam 20 100 Diyarbakır üzüm ürünleri piyasasında satılan ürünlerin % 50.0 ının Diyarbakır ve ilçelerinden sağlandığı, %15.0 sinin Gaziantep, % 4 ünün Mardin den karşılandığı tespit edilmiştir. Ürünlerin kimden alındığı sorusuna ise % 60.0 oranında köylüden cevabı alınmıştır. (Çizelge 11). Bu cevap oldukça şaşırtıcı bir cevaptır, çünkü üreticiler çizelge 7 de görüldüğü gibi %79.16 oranında ürünlerini komisyonculara sattıklarını belirtmişlerdir. Satıcılar ile yapılan nitelikli görüşmelerde komisyoncularında köylü olmaları ve kendi köylülerinden ürünleri alıp getirdikleri için onlara da köylü dedikleri görülmüştür. 4..Sonuç Diyarbakır ekonomisi içerisinde üzüm ve üzüm ürünlerinin payının oldukça büyük olduğu görülmektedir. Üreticilerin karşılaştığı önemli sorunlardan biri olan pazarlama probleminin aşılması durumunda üreticilerin pazar fiyatını belirlemede daha etkin olacağı düşünülmektedir. Ayrıca etkili bir kooperatif örgütlenmesi sayesinde pazarlama marjının üreticilere aktarılması söz konusu olabilecektir. Yine Özellikle entansif bağcılığa hem ekonomik gerçeklerden dolayı hemde arazi yapısından dolayı imkanı olmayan üreticilerin yine etkin bir kooperatif çatısı altında organik tarım konusunda eğitilmesi ve güçlerini birleştirerek sertifikasyon işlemlerinin yapılması durumunda üreticilerin ürünlerini karlı bir şekilde pazarlaması söz konusu olacaktır. Analiz sonuçlarında da görüldüğü gibi üreticilerin bir kısmı kooperatifler hakkında yeterli bir bilgiye sahip olmadıklarını, önemli bir kısmı da kooperatif başkanlarına güvenmediklerini belirtmişlerdir ki kanımızca bu da kooperatifin işleyişi konusundaki bilgisizlikten kaynaklanmaktadır, be nedenle acil eğitim ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir Kaynakça Anonim 2009. Türkiye Organik Tarım istatistikleri. http://www.tarim.gov.tr/uretim/organik Tarım.Organik Tarım Statistikleri.html (Eylül 2009). Anonim, 2001. VIII. Beş yıllık kalkınma planı,hayvancılık ekonomisi özel ihtisas komisyon raporu. Devlet Planlama Teşkilatı, Ankara. Aral S, Cevger Y, 2000. Türkiye de Cumhuriyet ten günümüze izlenen hayvancılık politikaları. Türkiye 2000 Hayvancılık Kongresi. 31 Mart-2 Nisan, Ankara -Turkey. 1030
Altındisli, A., 2000. Organic Viticulture in Turkey. Proceedings 6th International Congress on Organic Viticulture. Helga Willer und Urs Meier (Eds.). 25 and 26 August 2000 C onvention Center Basel. 86p. Bahar,E., Korkutal, İ., Kök, D., Trakya Univ J Sci, 7(1): 65-69, 2006 ISSN 1305-6468 DIC: 198EBTT710605060606 http://fbe.trakya.edu.tr/tujs ulaşılma tarihi 08 062012 Fişek, K., 1977. Yönetime Katılma.TODAİE Yayınları.Ankara http//:www.sanayi.gov.tr/download/teskilat/koop_strateji_belgesi_taslagi.rar, (20.10.2009) Köroğlu, Semiha (2003) Avrupa Birligi nde ve Türkiye de Tarımsal Örgütlenme AT Uzmanlık Tezi http://diabk.tarim.gov.tr/semiha-tez.pdf. (20.10.2009) Müftüoğlu, H.,2001. Türk Konut Kooperatifçiliğine Alternatif Bir Model: Almanya. İTO Yay. İstanbul Özdamar, K. 1999. Paket Programlarla İstatistiksel Veri Analizi, c. 1, 2. bs., Kaan Kitabevi, Eskişehir. Özdemir, G ve Karataş, H. 2008. Diyarbakır İli Bağcılığı. Ulusal Bağcılık-Şarap Sempozyumu ve Sergisi. 6-8 Kasım 2008, s. 405-413, Denizli. Özdemir, G. 2009. Diyarbakır İlinde Bağcılığın Mevcut Durumu ve Geliştirilmesi için Bazı Öneriler. Tarım il müdürlüğü dergisi, 5(17): 18-19. Özdemir, G. ve Tangolar, S. 2005. Diyarbakır ve Adana Koşullarında Yetiştirilen Bazı Sofralık Üzüm Çeşitlerinde Fenolojik Devreler ile Etkili Sıcaklık Toplamı Değerleri ve Bazı Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi. Türkiye VI. Bağcılık ve Şarapçılık Sempozyumu. Cilt 2:446-453, 19-23 Eylül, Tekirdağ. Püskülcü, H. ve İkiz, F. 1986. İstatistiğe Giriş, Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir. 1031