Travmatik diyafragma rüptürünün gecikmiş prezentasyonu: iki çocuk olgu

Benzer belgeler
Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

Sağda Gecikmiş Karaciğer Herniyasyonlu, Travmatik Bilateral Diyafragma Rüptürü

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Geç bulgu veren konjenital diyafram hernisinde torakoskopik diyafram onarımı: Olgu sunumu

Künt Batın Travması Sonrası Solunum Sıkıntısının Nadir Bir Nedeni; Diyafram Rüptürüne Bağlı Karaciğerin Sağ Hemitoraksa Fıtıklaşması

Spontan Sağ Diyafragma Rüptürü Spontaneous Rupture of The Right Diaphragm Göğüs Cerahisi

Cukurova Medical Journal

Bilateral Pnömotoraks ile Seyreden Sağ Ana Bronş Rüptürü: Olgu Sunumu

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

Erişkinde Diyafragmatik Morgagni Hernisinin Laparoskopik Onarımı, Olgu Sunumu

Gecikmiş Travmatik Diafragmatik Herniler

Geç Bulgu Veren Bochdalek Hernisinde Cerrahi Tedavi ve Sonrası

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Slayt 1. Slayt 2. Slayt 3 DİAFRAGMA HASTALIKLARI ANATOMİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger. Diafragma - Muskuler - Tendinöz (Centrum tendineum)

Nefes Darlığı ile Ortaya Çıkan Yetişkin Tipi Bochdalek Hernisi An Adult Bochdalek Hernia Presenting With Shortness of Breath Göğüs Cerahisi

(Bir vaka dolayısı. Dr. Ayfer SAGLAM (""") ÖZET GİRİŞ

DR. GÜLNUR GÖLLÜ BAHADIR ÇOCUK CERRAHİSİ AD

Epigastrik heterofagus ve omfolosel: nadir görülen bir olgu sunumu

Penetran Toraks Travmasına Bağlı Diyafragma Yaralanmaları

Penetran Göz Yaralanmaları

Acil Servise Başvuran Doğurganlık Yaş Grubu Kadınlardan İstenilen β-hcg Testinin Pozitifliğinin Araştırılması

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Hiatal Herniler Tanım Hiatal herni, diyafragmanın özefageal hiatusunda herhangi bir organın anormal protrüzyonu olarak tanımlanmaktadır.

Özofagus Perforasyonları; 11 Olgunun Analizi*

GÖĞÜS TRAVMALARI: 132 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

Temel Cerrahi Aciller: Akut batın Travma

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

PELVİK TRAVMALARDA GÖZDEN KAÇMAMASI GEREKENLER

Acil Serviste Göğüs Travmalı Çocuk Hastaların Geriye Dönük İncelenmesi

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ

Acil Serviste Bilgisayarlı Tomografi Kullanımı. Doç. Dr. M. Ruhi Onur Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Travmatik Diyafragma Rüptürleri:

Travmatik diyafram y rt : Bir gö üs cerrahisi klini indeki sonuçlar

Down Sendromu ile Konjenital Diyafram Hernisi Birlikteliği: Olgu Sunumu

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

DÖNEM 4 -GENEL CERRAHİ ( CTB 402) 1. HAFTA EYLÜL 2014 PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Bora Barut1, Volkan İnce1, Fatih Özdemir1, Hüseyin Yönder1. Abstract. Billroth II

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı.

Diyafram yaralanmalar : 36 olgunun analizi

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

TRAFİK KAZALARINDA PLASTİK CERRAHİ NİN YERİ(-)

Çocuk Hekimleri için Akıl Defteri / Radyolojik Değerlendirmeler*

Akut Karın Ağrısı. Emin Ünüvar. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı.

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

Spontan Proksimal Özofagus Rüptürü Spontaneous rupture of the proximal esophagus Göğüs Cerahisi

Diafragma Patolojilerinde Radyolojik Görüntüleme. Hatice Öztürkmen Akay*, Mehtap Barç**, M. Nuri Özbek***

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Akut karnın nadir bir nedeni olarak safra kesesi torsiyonu; olgu sunumu ve literatür derlemesi

A Rare Late Complication of Port Catheter Implantation: Embolization of the catheter

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Travmal hastalar n de erlendirilmesinde ak lda tutulmas gereken tan : Diyafram y rt

Çoklu Travma Hastasına Yaklaşım. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Travma Merkezleri. Dr.Erkan Göksu Acil Tıp A.D. I.

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Genelde 1 hafta içinde başlayan ağrılar akut karın ağrısı kabul ediliyor.¹

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Post-travmatik Dev Psödokist Post-traumatic Giant Pseudocyst Göğüs Cerahisi

GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ YILI EĞİTİM PLANI

Diyafragma yaralanmaları: Defekt uzunluğunun erken tanı ve mortalitedeki rolü (Deneysel çalışma)

Çift stomalı, İntestinal Atrezili Olguda Hemşirelik Bakımı

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

GÖZDEN KAÇAN-MORTAL GÖĞÜS AĞRISI / NEFES DARLIĞI. Doç. Dr. Ayhan SARITAŞ Düzce Üniversitesi

DİYAFRAM RÜPTÜRLERİ. Dr. Ş. Tuba Liman

MEME KANSERİ TARAMASI

1-Radyolojide Fizik Prensipler Amaç:Radyolojide kullanılan görüntüleme sistemlerinin fiziksel çalışma prensiplerinin öğretilmesi amaçlanmıştır.

Yalancı Pnömotoraks Pseudopneumothorax Göğüs Cerahisi

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

Doç. Dr. Cuma Yıldırım

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

HODGKIN DIŞI LENFOMA

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Hastaneye yatırılmayı gerektiren toraks travmalı 748 olgunun analizi

Doç. Dr. İbrahim İKİZCELİ Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kayseri. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi

Paraözofageal (Tip II hiatal) hernilere cerrahi yaklaşım: Dört olgu sunumu

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Due to Rare Location And Difficulty in Diagnosis: Left Diaphragmatic Cyst Hydatid

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Pediatrik Ekstremite Travmaları. Doç Dr. Onur POLAT Acil Tıp Anabilim Dalı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

BVÜ Genel Cerrahi AD Dönemi Asistan Hekim Teorik Eğitim Programı

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

Hiatal Herniler. Fatih Hikmet Candaş, Orhan Yücel

Göğüs Cerrahisi Akın Yıldızhan. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

PULMONER GÖRÜNTÜLEME. Radyografi planlanması

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Ölümcül Göğüs Hastalıkları 2 (Pnömotoraks, tansiyon pnomotoraks, masif hemotoraks,

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

YAŞLILARDA KARIN AĞRISI

Transkript:

Çocuk Cerrahisi Dergisi 28(1):26-30, 2014 doi:10.5222/jtaps.2014.026 Olgu Travmatik diyafragma rüptürünün gecikmiş prezentasyonu: iki çocuk olgu Engin Yılmaz, Çağatay Evrim Afşarlar, Ayşe Karaman, İbrahim Karaman Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği, Ankara Özet Amaç: Travmatik diyafragma rüptürü (TDR) çocuklarda ender görülen bir durumdur ve çocuklarda sıklıkla major torakoabdominal travmalar sonucunda görülür. Travmatik diyafragma rüptürü tanısı travmaya bağlı daha ciddi yaralanmaların varlığı ve tanıya spesifik semptomların ve radyolojik bulguların olmaması nedeniyle atlanabilir. Bu yazıda, geç tanı almış diyafragma hernili iki çocuk olgunun, travmatik diyafragma rüptürü olabileceği düşünülerek klinik özellikleri tartışılmış ve tanı için farkındalık oluşturmak amaçlanmıştır. Olgu 1: Dokuz yaşında erkek çocuk akut apandisit ameliyatı sonrası kusma, solunum ve beslenme güçlüğü şikayetleri ile tetkik edilirken çekilen akciğer grafisinde sol diyafragma düzensizliği görülmesi üzerine kliniğimize sevk edildi. Hastanın 5 yıl önce yüksekten düşme nedeniyle karaciğer ve dalak travması öyküsü vardı. Çekilen kontrastlı özefagus mide pasaj grafisi ile sol diyafragma hernisi saptandı. Operasyon esnasında defektin görünümünün düzensiz olması ve öyküsü dikkate alınarak travmaya bağlı geliştiği düşünüldü. Toraksa herniye olan midede strangülasyon ve perforasyonlar saptandı. Diyafragma defekti ve mide perforasyonları primer onarıldı. Olgu 2: On dört yaşında erkek çocuk nonspesifik karın ağrısı nedeniyle kolelitiyazis ön tanısıyla preoperatif tetkik edilirken çekilen akciğer grafisiyle sol diyafragma hernisi tanısı aldı. Hastanın 6 ay önce araç içi trafik kazası nedeniyle dalak travması ve çoklu kemik fraktürü öyküsü vardı. Operasyon esnasında defektin görünümünün düzensiz olması ve öyküsü dikkate alınarak travmaya bağlı geliştiği düşünüldü. Primer diyafragma defekti onarımı ve kolesistektomi yapıldı. Sonuç: TDR başlangıçta asemptomatik olabilir ve karın içi basıncı arttıran patolojilerin etkisiyle semptomatik hale gelebilir. Ancak semptomlar tanıya özgü olmadığından, torakoabdominal travma öyküsü olan tüm çocuklarda radyolojik görüntülerin karşılaştırmalı olarak incelenmesi erken tanıyı kolaylaştırılacak ve olası komplikasyonları engelleyecektir. Anahtar kelimeler: Diyafragma rüptürü, künt travma, travmatik diyafragma hernisi, çocuk Adres: Uzm. Dr. Engin Yılmaz, Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi, Çocuk Cerrahisi Kliniği Babür Cad. No:44, Altındağ - Ankara Alındığı tarih: 23.01.2014 Kabul tarihi: 07.04.2015 Summary Late presentation of traumatic diaphragmatic rupture: Two pediatric case reports Aim: Traumatic diaphragmatic rupture (TDR) is an uncommon injury in children and mostly encountered following major thoracoabdominal traumas. TDR diagnosis may not be recognized due to accompanying more severe injuries or absence of specific imaging signs and clinical symptoms may cause delayed diagnosis. In this article, we reported two children who presented with delayed diagnosis of diaphragmatic hernia, presumed to have TDR, and their clinical features were discussed to raise awareness relevant to TDR diagnosis. Case 1: During imaging studies of a 9 year old boy complaining of vomiting, respiratory distress and feeding intolerance following an uneventful appendectomy procedure in another medical center was referred to our department for further evaluation due to irregular diaphragm outline demonstrated in the chest X-Ray. The patient had a medical history of falling a from height resulting in liver and spleen injury, 5 years ago. Contrast study of upper gastrointestinal tract revealed a left sided diaphragmatic hernia. During surgical intervention diaphragmatic defect was irregular, and presumed to be caused by trauma when considered with the medical history. The stomach herniating into the thorax was strangulated and had multiple perforations. The diaphragmatic defect and the perforations on the stomach were fixed with primary closures. Case 2: A 14 year old boy complaining of non-specific abdominal pain was diagnosed with cholelithiasis. During his preoperative workup, chestx-ray demonstrated a left sided diaphragmatic hernia. Detailed medical history revealed that he had spleen injury and multiple bone fractures due to a traffic accident 6 months before. During surgical intervention diaphragmatic defect was irregular, and presumed to be caused by trauma when considered with the medical history. Primary closure of diaphragmatic defect and cholecystectomy were performed. Conclusion: Initially TDR may be asymptomatic, and may become symptomatic as a result of pathologies that increase the abdominal pressure. However, existing symptoms are non-specific to the diagnosis. Thus, comparative evaluation of imaging studies in all children with thoracoabdominal trauma will facilitate early diagnosis and prevent potential complications. Key words: Diaphragmatic rupture, blunt trauma, traumatic diaphragmatic hernia, child 26

E. Yılmaz ve ark., Travmatik diyafragma rüptürünün gecikmiş prezentasyonu: İki çocuk olgu Giriş Travmatik diyafragma rüptürü (TDR) çocuklarda ender karşılaşılan ve hayatı tehdit eden bir durumdur. Çoğunlukla şiddetli torakoabdominal künt ve penetran travmalarla birlikte görülür. Ancak TDR nin tanısı çoğu zaman klinisyenlerin şiddetli travmaların neden olduğu başka organ yaralanmalarına odaklanmaları nedeniyle, bazen de klinik ve radyolojik bulguların nonspesifik olması sebebiyle sıklıkla atlanır ve bu durum TDR nin geç tanı almasına neden olur (2,9). Tanıdaki bu gecikme çoğu zaman birkaç günle sınırlıdır ve ender olarak ayları, hatta yılları bulabilir (1,9,15). TDR gelişen çocuklarda tanı gecikmesinin ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi sorunlara yol açabileceği de bildirilmiştir (4,11). Bu yazıda geç tanı almış diyafragma hernili iki çocuk olgunun, TDR olabileceği düşünülerek klinik özellikleri tartışılmış ve tanı için farkındalık oluşturmak amaçlanmıştır. Dokuz gün önce dış merkezde gangrenöz apandisit nedeniyle opere edilen 9 yaşında erkek çocuk beslenmeyi tolere edememesi ve kusması nedeniyle çekilen direkt karın grafisinde diyafragmada düzensizlik görülmesi üzerine kliniğimize yönlendirildi. Hastanın hastanemize başvurduğunda kusma, oral beslenememe ve solunum güçlüğü şikayeleri mevcuttu. Hastanın öyküsünden 5 yıl önce 1,5 m yüksekten düşmeye bağlı karaciğer ve dalak travması nedeniyle kliniğimize başvurduğu, opere edilmeden konservatif olarak takip edildikten sonra haliyle taburcu edildiği öğrenildi. Hastanın eski dosyası incelendiğinde akciğer grafisi (ancak bu grafi elde edilemedi) çekildiği ve grafide solda minimal plevral effüzyon saptandığı tespit edildi. Hastanın son başvurusundaki fizik muayenesinde solunum güçlüğü, dinlemekle sol hemitoraksta solunum seslerinde azalma ve barsak sesleri saptandı. Hastaya çekilen baryumlu pasaj grafisinde midenin sol hemitoraksa herniye olduğu tespit edildi ve operasyon kararı alındı (Resim 1). Genel anestezi altında sol subkostal insizyonla batın eksplore edildi. Kolon ve midenin 5x7 cm lik posterolateral diyafram defektinden sol hemitoraksa herniye olduğu görüldü. Kolon karın içine çekildi ancak mideyi batına çekmek mümkün olmadı. Ardından sol 6. interkostal aralıktan torakotomi yapıldı. Dolaşımının bozulduğu tespit edilen strangüle mide toraks içerisinden serbestleştirilerek karın içine çekildi. Mide fundusunda yaklaşık 3x3 cm, 3x2 ve 2x1 cm boyutlarında üç adet kenarları nekrotik perforasyon alanı tespit edildi (Resim 2). Diyafragma defektinin sınırlarının düzensiz olduğu ve herni kesesinin olmadığı görüldü. Midedeki perforasyonlar ve diyafragma defekti primer onarıldı. Postoperatif 5. gün oral beslenen ve 7. gün şifa ile sorunsuz taburcu edilen hasta 3 yıldır sorunsuz takip edilmektedir. Olgu 1 Resim 1. Baryumlu grafide sol hemitoraksta midenin görünümü. Resim 2. Gastrik fundusta perforasyon alanları. Olgu 2 On dört yaşında erkek hasta nonspesifik karın ağrısı nedeniyle başvurdu. Kusma, ateş ve solunum sıkıntısı yoktu. Hastanın öyküsünden 6 ay önce araç içi 27

Çocuk Cerrahisi Dergisi 28(1):26-30, 2014 trafik kazası geçirdiği, dalak laserasyonu, sol temporal ve oksipital kemik fraktürü ve sağ tibia fraktürü nedeniyle bir travma yoğun bakım merkezinde tedavi gördüğü ve şifa ile taburcu edildiği öğrenildi. Fizik muayenesinde epigastrik hassasiyet dışında özellik saptanmadı. Laboratuvar tetkiklerinde belirgin bir özellik yoktu. Ancak, hastanın karın ultrasonografisinde safra kesesi içinde 13 mm ve 8 mm boyutlarında iki adet taş saptandı. Kolelitiyazis tanısıyla kolesistektomi planlanlanan hastanın preoperatif hazırlığı sırasında çekilen akciğer grafisinde sol diyafragma hernisi ile uyumlu görünüm tespit edildi (Resim 3). Bilgisayarlı Tomografi (Resim 4) ile sol hemitoraksa herniye olmuş mide ve barsak ansları görüntülendi. Hastaya kolelitiazis ve sol diyafragma hernisi ön tanısıyla operasyon planlandı. Göbek üstü median laparotomide; sol diyafragmadan toraksa herniye olmuş Resim 3. Akciğer grafisinde sol diyafragma hernisi görünümü. Resim 4. Bilgisayarlı tomografide sol hemitoraksta herniye olmuş mide ve barsakların görünümü. kolon, mide, omentum ve bir kısım ince barsak ansları karın içine geri çekildildi. Hiatusun sol posterolateralinde 10x12 cm lik herni kesesi olmayan düzensiz sınırlı diyafragma defekti tespit edildi. Defektin primer onarımı yanısıra kolesistektomi yapıldı. Postoperatif 2. gün oral beslenen, 5. gün taburcu edilen hasta bir yıldır sorunsuz olarak takip edilmektedir. Tartışma Çocuk yaş grubunda diyafram yaralanmalarıyla ilgili literatürde çok az çalışma vardır. Bunun nedeni çocuklarda künt travma sonrası diyafragma rüptürü ile ender olarak karşılaşılmasıdır (2,9,13). Travma sonrası meydana gelen hayati önem taşıyan diğer organ yaralanmalarının olması nedeniyle diyafragma rüptürü ihtimali gözden kaçmaktadır. Ancak, TDR hayatı tehdit edebilen ve hatta ölümle sonuçlanabilen ciddi bir durumdur (1,4,11). Çocuklarda TDR ye genellikle şiddetli travmanın neden olduğu akciğer, karaciğer, dalak, böbrek, barsak, mesane gibi diğer organ yaralanmaları (1,2,9,10,13) ve çoklu travmaya bağlı pelvis (2,9) ekstremite (1,2,6) kot (6,10) kraniyal kemik fraktürleri (2,6) eşlik edebilmektedir. Bununla birlikte izole TDR olguları da bildirilmiştir (5). Her iki olgumuzda operasyon esnasında diyafragma defekti konturlarının düzgün olmaması; karaciğer, dalak gibi batın içi solid organ yaralanmaları ve kemik fraktürlerine yol açan travma öyküsünün bulunması nedeniyle her ne kadar travma öncesi döneme ait grafileri olmasa da diyafragma hernilerinin travma sonrası TDR nedeniyle geliştiği düşünüldü. TDR karaciğerin koruyucu etkisi nedeniyle sıklıkla sol tarafta görülür (12). Sağ tarafta TDR olduğunda ise karaciğerin barsak ve diğer batın içi organların herniasyonuna engel olması nedeniyle sıklıkla tanıda gecikme yaşanır. Bu gecikme genellikle birkaç gün ile sınırlıyken (1,2,12,13) literatürde bir olgunun ancak 50 yıl sonra tanı alabildiği de bildirilmiştir (14). Sunduğumuz olgularda ise 6 ay ve 5 yıl gibi uzun süre geçtikten sonra diğer patolojileri nedeniyle radyolojik görüntülemeler yapıldığı esnada tanı alabilmişlerdir. TDR li hastalarda en sık görülen semptomlar (% 40-75) dispne (6,8,10,15) karın ağrısı (% 13-8) (6,7,10) göğüs ağrısı (% 22-50), (7,15) kusma (% 20) ve bilinç kaybıdır (% 13) (6). En sık görülen klinik muayene bulguları ise etkilenen tarafta azalmış solunum sesleri (% 22-87), 28

E. Yılmaz ve ark., Travmatik diyafragma rüptürünün gecikmiş prezentasyonu: İki çocuk olgu karında hassasiyet (% 53), interkostal ve subkostal çekilmeler (% 40), siyanoz (% 33), takipne (% 33) ve batın distansiyonudur (% 20) (6,7,10,15). Hastaların yalnızca % 1-25 inde etkilenen taraf hemitoraksta barsak sesleri duyulması ile TDR tanısı konulabilmektedir (6,8,10,15). İlk olgumuzda kusma ve solunum güçlüğü semptomlarına ek olarak oskültasyonda sol hemitoraksta barsak sesleri mevcutken, ikinci olgumuzda nonspesifik karın ağrısı semptomu ve fizik muayenede epigastrik hassasiyetten başka bulgu tespit edilmemişti. Travma sonrası erken dönemde, akciğer grafisinde TDR ye bağlı diyafragma hernisi tanısı için spesifik olan toraksta hava sıvı seviyesi ve barsak anslarının görülmesi sık karşılaşılan bir bulgu değildir (% 11-37) (7,10,15) TDR yi gösteren diyafragma elevasyonu ise hastaların yanlızca % 8-25 inde bulunur (7,10). Akciğer grafisinde yükselmiş diyafragmatik kavisi gösteren yumuşak doku opasitesi, diyafragma kontüründe düzensizleşme, mediastinal yer değiştirme ve ilerletilen nazogastrik tüpün anormal yerleşimi gibi bulgular tespit edilebilir (1). Ayrıca akciğer grafisinde hemotoraks, pnömotoraks ve kot fraktürü gibi spesifik olmayan bulgular saptanabilir (3,6,10,13,15). Ancak bu bulguların hiç biri tanıya spesifik değildir ve nonspesifik diyafragma elevasyonu, akciğer kontüzyonu, atelektazi ve plevral effüzyon ile maskelenebilir. Dahası başlangıçta çekilen akciğer grafisi normal olabilir (1). TDR tanısını kesinleştirmek veya dışlamak için akciğer grafisi yanında, floroskopi, ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, sindirim sisteminin kontrastlı pasaj grafileri ve manyetik rezonans görüntüleme faydalı olabilecek radyolojik yöntemlerdir (3,10,13,15). İlk olguda travma anında akciğer grafisinde sol hemitoraksta minimal plevral effüzyon saptanmasına rağmen hastanın ayırıcı tanısında TDR düşünülmemişti. Literatürde de plevral effüzyonun TDR nü maskeleyebileceği bildirilmiştir (1). İkinci olguda ise daha önce dış merkezde takip edildiğinden travmanın erken dönemindeki akciğer grafisi bulguları bilinmiyordu. Ancak karın ağrısı nedeniyle tetkik edilirken kolelitiyazis tanısı almış ve operasyon planlanıyorken çekilen akciğer grafisi ile diyafragma hernisi saptanmıştı. TDR nin literatürde üç farklı evresi tariflenmiştir. Akut evre hastalar, erken tanı alan ve tedavi edilen hastalardır. Latent faz hastalara ise erken tanı konulamaz ve klinik bulgular önemsizdir. Bu hastalarda diyafragma defektinden herniasyon yoktur veya herniasyon olsa bile intestinal obstrüksüyon veya strangülasyon bulguları olmadan sessiz kalırlar. Obstrüktif fazda ki hastalarda ise, herniye olan organların strangülasyonu veya intestinal obstrüksüyon nedeniyle ciddi klinik bulgular mevcuttur. Mide bizim olgularımızdan birinde de olduğu gibi en sık herniye olan organ olup bunu kolon, ince barsaklar, dalak ve omentum takip eder (10). Ancak çocuklarda TDR nedeniyle mide volvulusu ve buna bağlı perforasyon oldukça ender olarak bildirilmiştir (4). Sunulan olgulardan birincisi obstrüktif fazda, ikincisi ise latent fazda tanı almıştır. Asemptomatik olgular karaciğerin herniasyona engel olması nedeniyle sıklıkla sağda görülmesine karşın, bizim her iki olgumuzda da diyafragma defekti sol taraftaydı. Ancak hastalar yine de uzun süre semptomsuz kalmış, akut apandisit ve kolelitiyazis nedeniyle yapılan radyolojik incekemeler sırasında acil patolojilerine eşlik eden diyafragma hernisi olduğu tespit edilmişti; ameliyat sırasında defekt kenarlarının düzensiz olduğunun görülmesi ve öykülerinde multiorgan yaralanmalı travma öyküsünün bulunması nedeniyle her iki olgunun da TDR ye sekonder gelişmiş diyafragma hernisi olgusu oldukları düşünüldü. İlk olguda solunum güçlüğü ve kusma gibi klinisyeni grafi çekmeye yönlendiren semptomlar nedeniyle TDR ye sekonder gelişmiş olabilecek diyafragma hernisi ön tanısı ameliyattan önce yapılabilmiştir; ancak karın ağrısı yakınması ile başvuran ikinci olguda akciğer grafisi çekilmesi için başka bir endikasyon gerekinceye kadar tanı konulması gecikmiştir. Sonuç olarak, travma sonrası akut dönemde çekilen grafilere ulaşılamamış olması akıllarda soru işareti bıraksa da, karın içi basıncı artıran patolojilerin eklenmesiyle başlangıçta asemptomatik seyreden ve belirgin radyolojik bulgu vermeyen travmatik diyafragma defektinden batın içi organların toraksa herniasyonuyla diyafragma hernisinin geliştiği ve tablonun semptomatik hale geldiği düşünülmektedir. Hatta ek patolojilerin neden olduğu karın içi basınç artışının şiddetine bağlı olarak klinik tablonun mide strangülasyonu ve perforasyonuyla sonuçlanması mümkündür. Ancak gerek erken, gerekse geç dönemde tanıya özgü semptomlar olmadığından, torakoabdominal travma öyküsü olan tüm çocuklarda radyolojik görüntülerin mukayeseli olarak incelenmesi erken tanı konulmasını kolaylaştırılacak ve olası komplikasyonları engelleyecektir. 29

Çocuk Cerrahisi Dergisi 28(1):26-30, 2014 Kaynaklar 1. Alper B, Vargun R, Kologlu MB, et al. Late presentation of a traumatic rupture of the diaphragm with gastric volvulus in a child: report of a case. Surg Today 2007;37:874-7. http://dx.doi.org/10.1007/s00595-007-3513-9 2. Al-Salem AH. Traumatic diaphragmatic hernia in children. Pediatr Surg Int 2012;28:687-91. http://dx.doi.org/10.1007/s00383-012-3107-5 3. Daum-Kowalski R, Shanley DJ, Murphy T. MRI diagnosis of delayed presentation of traumatic diaphragmatic hernia. Gastrointest Radiol 1991;16:298-300. http://dx.doi.org/10.1007/bf01887372 4. Gajdos V, Perreaux F, Brivet F, et al. Abdominal pain and ketonuria in an 11-year-old girl five months after abdominal trauma. J Pediatr Surg 2002;37:1361-2. http://dx.doi.org/10.1053/jpsu.2002.35015 5. Jain P, Kushwaha AS, Pant N, et al. Isolated posttraumatic right-sided diaphragmatic hernia. Indian J Pediatr 2009;76:1167-8. http://dx.doi.org/10.1007/s12098-009-0282-z 6. Karnak I, Senocak ME, Tanyel FC, et al. Diaphragmatic injuries in childhood. Surg Today 2001;31:5-11. http://dx.doi.org/10.1007/s005950170212 7. Kaulesar Sukul DMKS, Kats E, Johannes EJ. Sixtythree cases of traumatic injury of the diaphragm. Injury 1991;22:303-306. http://dx.doi.org/10.1016/0020-1383(91)90011-3 8. Lee WC, Chen RJ, Fang JF et al. Rupture of the diaphragm after blunt trauma. Eur J Surg 1994;160:479-83. 9. Ninan G, Puri P. Late presentation of traumatic rupture of the diaphragm in a child. BMJ 1993;306:643-4. http://dx.doi.org/10.1136/bmj.306.6878.643 10. Nursal TZ, Ugurlu M, Kologlu M, et al. Traumatic diaphragmatic hernias: a report of 26 cases. Hernia 2001;5:25-9. http://dx.doi.org/10.1007/bf01576161 11. Oyinloye OI, Adeboye MA, Abdulkarim AA, et al. Traumatic diaphragmatic hernia masquerading as left-sided hydropneumothorax: a case report. Ann Trop Paediatr 2010;30:57-60. http://dx.doi.org/10.1179/146532810x12637745452077 12. Rattan KN, Narang R, Rohilla S, at al. Thirteen Years Experience of Diaphragmatic Injury in Children from the Post Graduate Institute of Medical Sciences (PGIMS), Rohtak, India. Malaysian J Med Sci 2011; 18:45-51. 13. Shehata SM, Shabaan BS. Diaphragmatic injuries in children after blunt abdominal trauma. J Pediatr Surg 2006;41:1727-31. http://dx.doi.org/10.1016/j.jpedsurg.2006.05.047 14. Singh S, Kalan MM, Moreyra CE, et al. Diaphragmatic rupture presenting 50 years after the traumatic event. J Trauma 2000;49:156-9. http://dx.doi.org/10.1097/00005373-200007000-00025 15. Sözübir S, Tander B, Bernay F, et al. Traumatic diaphragmatic ruptures in children. TJTES 2005;11:64-8. 30

XXXIII. Ulusal Çocuk Cerrahisi Kongresi XIX. Ulusal Çocuk Cerrahisi Hemşireliği Kongresi 28-31 Ekim 2015 Port Nature Luxury Resort Oteli, Antalya World Federation of Associations of Pediatric Surgeons (WOFAPS) bilimsel katkıları ve Cumhuriyet Bayramı etkinliklerimiz ile www.cocukcer2015.org İletişim Bilgileri Kongre sekreteri: H. Tuğrul Tiryaki httiryaki@hotmail.com Hemşire kongresi sekreteri: Mine Boyacı mineboyaci@hotmail.com ORGANİZASYON SEKRETERYASI: Medula Organizasyon Tel: (0222) 231 34 33

ÇOCUK ÜROLOJİSİ