AŞIRI ŞİŞMANLIK VE CERRAHİ TEDAVİSİ Prof. Dr. Mustafa Taşkın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilimdalı
Şişman Kimdir? Vücudunda yağ birikimi sağlığını kötü yönde etkilemeye başlamıssa bu kişi şişmandır. Çok nedenlidir. Genetik veya Çevresel etkilidir
NASIL SINIFLANDIRIYORUZ VKI( Vücud kitle indeksi) parametresi genelde kullanılan bir yöntemdir. Vücut ağırlığının (kg cinsinden), boyun (metre cinsinden) karesine bölünmesi ile hesaplanır. VKİ = kg / m2
Örn: 75 kg ağırlığında ve 1.80 metre boyunda bir bireyin Vücut Kitle İndeksi 23 tür. VKİ sonucu, çocuklarda, hamile kadınlarda ve vücut geliştirme sporu yapan kaslı kişilerde doğru çıkmayacaktır. Bunun dışında her iki cinsiyet için, tüm yaşlarda bu değer kullanılır. Eğer Vücut Kitle İndeksiniz (VKİ); 25 den küçük ise "Sağlıklı Kilo" 25-29.9 arasında ise "Kilolu" 30-39.9 arasında ise "Obez" 40 dan büyük ise "Morbid Obez" siniz.
ZAYIF VKİ < 18.5 NORMAL VKİ 20 24 KİLOLU VKİ 25.0 29.9 Kg / m ŞİŞMAN VKİ 30.0-34.9 EVRE 1 VKİ 35.0-39.9 EVRE 2 AŞIRI ŞİŞMAN VKİ > 40 EVRE 3 Morbid obezite yani ölümcül şişmanlık VKİ 'nin 40'ın üzerinde olması yada VKİ 'nin 35 ve üstü ve yandaş hastalık olması durumda kullanılan terimdir.
Şişmanlık vücudü nasıl etkiler? Vücut kitle indeksi 35 kg/m2 üzerinde olanlarda diyabet ve koroner arter hastalıkları başta olmak üzere obeziteye bağlı mortalite 8 kat yüksektir. Bel çevresinin daha belirgin artması ile giden santral obezitede diyabet (Şeker Hastalığı) riski daha belirgin artmıştır. Metabolik sendrom olarak tanımlanan obezlerdeki insülin direnci, aşırı insulin salgılanması, bozulmuş glukoz toleransı ve Diabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, kalp damar hastalıklarının birlikte görülmesi dikkat çekicidir.
HASTALIKLARIN GÖRÜLME SIKLIĞININ ŞİŞMANLIĞA BAĞLI YÜZDESİ: TİP 2 DİYABET % 61 RAHİM KANSERİ % 34 SAFRA KESESİ HAST. % 30 EKLEM HAST ( OSTEOARTRİT) % 24 HİPERTANSİYON ( YÜKSEK TANSİYON ) % 17 KALP HASTALIĞI % 17 MEME KANSERİ % 11 KOLON(Kalın Bağırsak) KANSERİ % 11
Sonuç: Obezite (Şişmanlık) İnsan yaşamını kısaltan ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Salgın bir hastalık gibi dünyayı ve ülkemizi etkilemektedir. Ülkemizdeki kadın nüfüsünün üçte biri erkek nüfüsünün ise beşte biri aşırı şişmandır.
Ne yapılmalı? Öncelik yemek ve davranış alışkanlıklarının değiştirilmesi ve erke (enerji) tüketiminin artırılmasıdır. Bu önlemlerin yeterli olmaması durumunda ise ilaç kullanımı,dietisyen kontrolu yada endoskopik ve laparoskopik cerrahi girişimler söz konusu olabilir.
Cerrahi tedavi kime uygundur? CERRAHİ TEDAVİ İÇİN ARANAN ÖZELLİKLER 1) VKİ > 40 ya da VKİ 30 40 arası olması ve bunun yanısıra kiloverme cerrahisi ile iyileşebilecek yandaş hastalık olması ( Hipertansiyon, Tip 2 Diabet, Kolesterol yüksekliği, Uyku Apne Sendromu vs.) 2) Hasta yaşının 18 ile 65 arasında olması 3) Diyet ve diğer yöntemlerin denemiş ve başarısız olmuş olması 4) İç salgı bezleri ile ilintili hastalık olmaması 5) Hastanın işlemi anlaması ve uyum sağlaması 6) Alkol ve Madde bağımlılığı ve akıl hastalığı olmaması 7) Kabul edilebilir cerrahi risk
ÇOCUKLARDA ( 12-19 YAŞ) ÇAĞDA KİLO VERME CERRAHİSİ 12-19 yaş grubunda şişman olan çocukların istatiksel olarak % 80 den fazlası erişkinlik döneminde de şişman kalacağından bazı merkezler bu yaş grubuna da belli şartlarda cerrahi önermektedir. 1) VKİ nin 50 nin üzerinde yada 40 ın üzerinde eşlik eden yandaş hastalıklarla birlikte olması 2) iskelet gelişiminin tamamlanmış olması 3) işlemi kavrayacak ve uyum sağlayabilecek bilinç seviyesi 4) destekleyici bir aile
MİDE BALONU Son yıllarda popülerlik kazanmaktadır. Cerrahi dışı bir tekniktir. Genel anesteziye gerek yoktur. Endoskop yardımı ile mide yerleştilen balonun içinin 400-500 ml ile doldurularak mide hacmini küçültmesidir. Ameliyat öncesi anestezi alamayacak derecede şişman hastalara uygularak operasyona hazırlık yapılması içinde kullanılabilir.
MİDE BANDI Mide bandı uygulaması kısıtlayıcı yöntemle kilo vermeyi sağlar. Yemek borusu ile midenin bileşim yerinin yaklaşık 3 cm altına silikondan yapılan bir bant takılarak yaklaşık 15-20 ml lik bir hacim sınırlandırılır. Bu silikondan yapılan bant ince bir tüp ile cilt altına yerleştirilen bir hazneye bağlıdır. Bu hazneye verilen sıvı silikon bantın içinde başta sönük duran balonu şişirebilir. Böylece zaman içinde gereksinim duyulur ise bantın genişliği ciltten yapılacak iğne ile herhangi bir girişim gerektirmeden ayarlanabilir.
Bu ayarlanabilir olma özelliği diğer hiçbir kilo verme cerrahisi yönteminde yoktur. Diğer bir kazanımı ise yerleştirilmesi sırasında herhangi bir anatomik değişiklik yapılmaması, midenin zımbalanmaması ve bölünmemesidir. Eğer herhangi bir nedenle çıkarılır ise sonrasında hiçbir kalıcı değişiklik bırakmaz, % 100 geri döndürülebilir bir girişimdir.
Nasıl uygulanır? Laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak 4 yada 5 adet 0. 5 ve 1 cm lik giriş deliği kullanılarak yaklaşık 30 dakikada uygulanır. Genel anestezi gerektirir. Ameliyat sonrasında 6. saatte hasta yürüyebilir. Genelde 2 gece hastanede kalmayı gerektirir. Hangi yöntemin seçileceği hastanın genel durumu, yaşı ve eğitim durumu ile ilişkilidir. 2 gün içinde ev içinde rahat hareket eder hale gelebilir ve 1 hafta sonra işine dönebilir. Hastaların çoğu 2 gün sonra ağrı kesici gereksinimi duymazlar. Eve gittiğinde duş alabilir, kişisel gereksinimlerini kendisi karşılayabilir haldedir.
Ameliyat sonrasında erken dönemde sıvı gıda başlanır. Yaklaşık 7 gün sıvı gıda sonrasında püre halinde gıdaya geçilir. 2. hafta ile 3. haftada ise katı gıdaya geçilebilir. Sıvı ve katı birlikte alınmamalı katı gıdalar çok iyi çiğnenmelidir. Doygunluk hissedilir hissedilmez gıda alımı kesilmelidir. Zorlamak bulantı öğürme ve kusmaya neden olacaktır. Uzun dönemde mide bandının başarısı hastanın uyumuna bağlıdır Eğer yeme alışkanlığındaki değişimlere özen gösterilir ve hasta yeterli sıklıkta izlenir ise ilk bir yılda fazla kiloların % 35-55 ini, uzun dönemde ise ( > 5 yıl) % 50 70 ini verebilir ve bu kilosunu koruyabilir.
Mide bandı operasyonunda olası riskler: Her cerrahi girişimde olduğu gibi kanama, organ yaralanması ve infeksiyon görülebilir. Geç dönemde ise en sık (< % 5) rastlanılan sorun; bantın, çoğu kez yemek yeme uyumsuzluğuna bağlı gelişen yer değiştirmesi ve kaymasıdır. Kayma ağızın kapanmasına neden olabilir. Nadiren de olsa laparoskopik girişim ile düzeltilmesi gerektirebilir. Nadiren bant mide çeperine zarar verebilir (erozyon). Ameliyat tekniğinin geliştirilmesi ile erken döneme göre çok daha az (< % 1) görülmektedir. Oluşma nedeni çoğu kez bantın aşırı darlaştırılması yada aşırı yeme ile zorlanmasıdır.
Bant düzeneğine bağlı mekanik sorunlar oluşabilir. Görülme sıklığı % 2 ile % 6 arasında değişmektedir. Hasta uyumsuzluğu yada banta ait sorunlar nedeni ile < % 3 hastada çıkartılması gerekebilir. Riskli hasta grubu olduğu için %1 ölüm yada bazı durumlarda yoğun bakım takibi gerekebilir.
TÜP MİDE Bu ameliyatla midenin büyük lısmı kesilerek çıkartılır geriye 100-150 ml bir mide kalır. Genel anestezi metodu ile uygulanır. Laparoskopik uygulanan bir yöntemdir. Tüp Mide Ameliyatında (TMA), 2 mekanizma ile kilo kaybı olmaktadır: Mide hacminin küçültülmesi ile mekanik bir kısıtlanma ve mide hareketlerinin azaltılmasına bağlı kilo kaybı, Ghrelin olarak bilinen bir maddeyi üreten mide dokusu çıkarıldığından hormonsal bir değişiklik meydana gelmesi sonucu kilo kaybı olur. Tüp Mide Ameliyatında ghrelin üretilen midenin fundus bölgesi çıkarıldığından iştah da azalmış olur ve kilo kaybı meydana gelir
Bu Ameliyat kimlere yapılır? Standart Endikasyonlar: Vücut kitle indeksi 40 tan büyük, Vücut kitle indeksi 35 ten büyük ve beraberinde şişmanlığa bağlı hastalıklar olması, Hastanın 1 yıllık ilaç tedavisi ve düzenli fiziksel aktiviteye cevap vermemesi,
Gastric Bypass Hem kısıtlayıcı hem de emilim bozucu etki ile kilo vermeyi sağlayan ve mide barsak sisteminde kalıcı yapısal değişiklik yaratan bir yöntemdir. Laparoskopik uygulanır. VKI > 60 olan hastalarda açık operasyon tercih edilebilinir. Genel anestezi altında yapılır
Laparoskopik mide baypası karın duvarı açılmaksızın, 5 yada 6 adet 0.5 ile 1.5 cm arasında giriş yeri kullanılarak yapılır. Cerrahi süresi yaklaşık 2 saattir. Midenin yemek borusu ile birleşim yerinin hemen altından yaklaşık 25-30 ml. Lik hacim kalacak şekilde mide zımbalanarak 2 ayrı parçaya ayrılır. Daha sonra ince barsağın yaklaşık 100 cm si sindirim dışı kalacak şekilde ince barsak ile bu yeni oluşturulan mide haznesi arasına yeni bir ağız yaratılır. Böylece hem midenin alabileceği gıda çok sınırlandırılır hem de ince barsağın emilim yüzeyi yaklaşık % 30 oranında azaltılmış olur. Alınan gıda küçük hazneyi doldurduğunda hızlı doyma hissi oluşur ve sonrasında onikiparmak barsağının tümü ve onu izleyen ve jejenum denilen ince barsağın 2. bölümün çoğunu emilim olmaksızın geçen gıda ancak bu düzeyden sonra emilmeye başlanır.
Hastanın hastanede kalış süresi 2-5 gündür.ilk 24 48 saat ağızdan gıda alamayabilir. Öncelikle az miktarda sıvı ile başlanır ve sonrasında püre halinde gıdaya geçilir. Yaklaşık 2 hafta sonra ise normal gıdaya geçilebilir. Ancak her zaman az miktarda ve iyi çiğneyerek yemek, yüksek karbonhidrat içeren gıdalardan uzak durmak gibi kalıcı kısıtlamalar olacaktır.
Olası Riskler Her cerrahi girişimde olabilecek kanama, infeksiyon ve organ yaralanması gibi risklerin yanı sıra bu cerrahiye özel olası riskler vardır Mide ve barsak arasında oluşturulan yeni bileşim noktalarında sızma yada, açılma Uzun dönemde bu ağızlarda darlık ve / veya ülser oluşması ileride edoskopik yada nadiren laparoskopik cerrahi bir girişim gerektirebilir. Bacaklarda kan pıhtısı oluşması ve akciğere atılması olasıdır ancak alınan önlemlerle çok nadir oluşur. Sigara içiciliği pıhtı oluşumun riskini artırır.
Dumping sendromu özellikle diyetine dikkat etmeyen hastalarda yüksek şeker yada yağ içeren gıdaların hızlı şekilde mideden barsağa geçmesi ile oluşur ve yemek sonrası bulantı soğuk terleme kusma ishal şeklinde görülür. Demir, D vitamini ve B12 eksikliği oluşacağından mutlaka ek şekilde alınmalıdır.
Tedavinin kazandırdıkları