TÜRK YE DE KÜRTLER. BARIfi SÜREC Ç N TEMEL GEREKS N MLER



Benzer belgeler
3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

Ard fl k Say lar n Toplam

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

STRATEJ K V ZYON BELGES

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

NTERNET ÇA I D NAM KLER

FİKİR MÜLKİYETİ HUKUKU

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

Yeniflemeyen Zarlar B:

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Çeviren: Dr. Almagül sina

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

TOPLUMSAL ETK NL KLER

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

YÖNET M KURULU RAPORU

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

Koçun Kendisini De erlendirmesi çin Kontrol Listesi

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

Genel S ra No: /19 Cep Kitapl : XXV ISBN:

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m.

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

Cep Yönderi Dizisi. Cep Yönderi Dizisi yöneticilerin ifl yaflam nda her gün karfl laflt klar

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Bu dedi im yaln zca 0,9 say s için de il, 0 la 1 aras ndaki herhangi bir say için geçerlidir:

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

Bir Çal flan fle Almak

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

filetme 1 ÜN TE III filetme YÖNET M I. flletme fllevleri a. Yönetim b. Üretim c. Pazarlama ç. Muhasebe d. Finansman e.

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

yaz -tura at yor. Yaz gelirse birinci oyuncu, tura gelirse ikinci oyuncu kazanacak. Birinci oyuncu oyunun bafl nda ortaya 1 lira koyuyor.

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

TMMOB NfiAAT MÜHEND SLER ODASI ANKARA fiubes. KURULTAY SEKRETERYAS N N AÇ L fl KONUflMAS LKER GÜNDEZ

Ders 10: BEKLENEN ETK LER (SONUÇLAR/ÇIKTILAR)

Ders 13: DO RULAMA KAYNAKLARI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

flletme Bölümü Pazarlama Anabilim Dal Ö retim Üyesi

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

Degisimi_Yonetmek 4/19/10 5:12 PM Page 1 De iflimi Yönetmek

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

T bbi Makale Yaz m Kurallar

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor

MESLEK MENSUBU KURUMSALLAfiMA PROJES F Z B L TE VE YOL HAR TASI

29 Ekim coflkusu Ekim Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Transkript:

TÜRK YE DE KÜRTLER BARIfi SÜREC Ç N TEMEL GEREKS N MLER

TÜRK YE DE KÜRTLER BARIfi SÜREC Ç N TEMEL GEREKS N MLER Heinrich Böll Stiftung Derne i Türkiye Temsilcili i nönü Caddesi, Hac Han m Sk. No: 10/12 34439 Gümüflsuyu stanbul +90 212 249 15 54 www.boell-tr.org kinci bask stanbul, fiubat 2009 Proje sorumlusu Dr. Ulrike Dufner Editör Cem Bico Çeviri Forum Çeviri Deflifre Sevil Üzrek Garrett Gilmore Kapak tasar m Umut Pehlivano lu, Myra Kapak foto raf fiaban Dayanan Sayfa uygulama Myra Bask Sena Ofset II. Matbaac lar Sitesi, B Blok Kat: 6, No: 39 Topkap stanbul ISBN 978-975-00954-7-4

Ç NDEK LER ÖNSÖZ Bar fla Bir fians Verelim! 7 Ulrike DUFNER AÇILIfi Sezgin TANRIKULU 9 Ulrike DUFNER 13 B R NC OTURUM: ÇATIfiMALARIN SONLANDIRILMASI SÜREC : AKTÖRLER 17 Konferans n lk Oturumuna Bafllarken... 19 Orhan M RO LU Çat flmay Sona Erdirmeye Geçifl: Aktörlerin Motivasyonu 22 Clem McCARTNEY Bir Çözüm Önerisi: Türkiye nin Derin Devletinin Ehlilefltirilmesi 30 Michael M. GUNTER Bask Sorunu ve Çözümü 46 Ak n ÖZÇER Kürt Sorununda Geçmifl, Bugün ve Gelecek: Adalet, Gerçek, Siyaset 55 Dilek KURBAN Birinci Oturum Tart flma Bölümü 67 K NC OTURUM: OTOR TER M L TAR ST YAPILARDAN KATILIMCI DEMOKRAS YE GEÇ fi SÜREC 73 Ayr l kç fiiddet ve Bar fl Süreçleri : spanya n n ETA Deneyimi 75 Thomas Jeffrey MILEY Kürt Milliyetçilik Hareketlerinin Durumu Hakk nda Baz Teorik Düflünceler 90 Robert W. OLSON Otoriter-Militarist Sistemlerden Kat l mc Demokrasiye Geçifl Süreci 101 Ali BAYRAMO LU Biz Konsensüs stiyoruz! 107 Aysel TU LUK kinci Oturum Tart flma Bölümü 111 ÜÇÜNCÜ OTURUM: BARIfiA C NS YET PENCERES NDEN BAKIfi 117 Yaflanan Savaflta Özgün Olan n Önemi 119 Filiz KOÇAL Sorumlu Yurttafllar Olarak Kad nlar Adriana ZAHARIJEVIĆ 121 Benim Kürt Sorunum 126 Nebahat AKKOÇ 3

Bar fl çin Feminizme htiyaç Var 131 P nar SELEK Kad nlar ve Bar fl 135 Yurdusev ÖZSÖKMENLER Üçüncü Oturum Tart flma Bölümü 140 DÖRDÜNCÜ OTURUM: ULUSLARARASI AKTÖRLER N ROLÜ VE HT LAF ÇÖZÜMÜNE YÖNEL K ULUSLARARASI MEKAN ZMALAR 147 Günümüze Kadar Kürtlerin Uluslararas Sahneye Ç k fllar ve ABD yle liflkileri 149 Bask n ORAN Uyuflmazl klar n Hallinde Uluslararas Oyuncular n Rolü: Türkiye ve Avrupa Birli i 155 Michael M. GUNTER Irak Kürdistan ve AB: ki Çözüm Yönü 166 Cengiz ÇANDAR Dördüncü Oturum Tart flma Bölümü 172 BEfi NC OTURUM: SOSYOEKONOM K YAPI VE KALKINMAYA YÖNEL K ADIMLAR 177 Sosyoekonomik Boyutuyla Kürt Sorunu 179 Nurcan BAYSAL Diyarbak r ve Bölgenin Sosyoekonomik Yap s : Nedenleri ve Çözüm Önerileri 184 fiahismail BED RHANO LU Beflinci Oturum Tart flma Bölümü 189 ALTINCI OTURUM: KÜLTÜREL TALEPLER VE S YAS ÇER K 197 Bar flç Siyasal Çözüm 199 Gencay GÜRSOY spanya n n Katalonya Bölgesinde Dilsel Normalizasyon Politikas 201 Thomas Jeffrey MILEY Etnik ve Göçmen Az nl klar n Dil Mobilizasyon Süreçleri Araflt rma Raporu 221 Jochen BLASCHKE spanyol Anayasal Sisteminde Kültürel Haklar ve Siyasi çerik 234 Ak n ÖZÇER Dil Haklar ve Anadilde E itim 240 Füsun ÜSTEL Türkiye de Kürtler: Dil ve Kültür Haklar n n ve Kullan m n n Yasal Güvenceye Al nmas 249 Fehim IfiIK Türkiye çin Uygulanabilir Say lan Çokdilli Toplum Modelleri ve Toplumun Çokdilli Yap s n n Korunmas Yöntemleri 257 Pulat Y. TACAR Alt nc Oturum Tart flma Bölümü 262 4

YED NC OTURUM: POL T K TEMS L VE DEMOKRAT K KATILIM 267 Yeni Dönemde Yeni Sorumluluklar 269 Ak n B RDAL Federasyon: Demokrasi Üzerinde fiekillenen Yönetim Modeli 271 Sertaç BUCAK Kürt Sorununda Tarihsel Süreç ve Yeni Anayasan n Önemi 275 Galip ENSAR O LU Bar fl Yürek flidir 278 Selahattin DEM RTAfi Cumhuriyet Döneminde Vatandafll k Kavram n n Görünümü 285 Abdurrahman KURT Yedinci Oturum Tart flma Bölümü 292 SONSÖZ 297 Sezgin TANRIKULU ÖZGEÇM filer 299 5

6

ÖNSÖZ Ulrike DUFNER BARIfiA B R fians VEREL M! Silahl çat flma ortam ndan bar fl ortam na geçmenin ne kadar zor oldu unu yak n tarihteki örneklerden kolayl kla anl yoruz. Türkiye de Kürt sorunu yüzünden 20 y ldan uzun bir süredir silahl bir çat flma yaflan yor. Bugün Türkiye de, Kürtlerin var oldu unu kimse inkâr edemez. Bir Kürt sorununun var oldu unu da herkes bir flekilde kabul eder. Ama hangi ad mlar n bu sorunun çözümüne katk sa layabilece i hâlâ çok tart fl lan bir konudur. lk olarak, Kürt sorunu derken nelerden bahsetti imizi aç klamak gerekir. Baz kesimler için Kürt sorunu bir terör sorunudur. Bu sorun ancak ve ancak silahl mücadele ile bitirilebilir. Kürt sorununu bölücülük sorunu olarak da s fatland ranlar var. Yani Türkiye Cumhuriyeti nin topraklar n n bölünmek istendi i vurgulan yor; ve bu nedenle devletin bütünlü ünü savunmak gerekiyor. Baz kesimler Kürtlerin varl n n vurgulanmas n ve bu kitlenin kültürel haklar n n savunulmas n bile bölücülük olarak de erlendiriyorlar. Yani, Türkiye Cumhuriyeti nin topraklar n n de il onun halk n n bölünmek istendi i söyleniyor. Popülist ideolojilere göre bir ülkenin halk ancak bir bütün olarak kabul edilebilir. Aksi takdirde, yani bir halk n etnik, dinsel, sosyal, kültürel kesim ve kitlelerinin var oldu u savunulursa bölücülük yap lmaktad r. Siyasal bilimlerde böyle bir yaklafl m totaliter olarak nitelendiriliyor. Çünkü her toplumun çeflitli kesimlerinin var oldu u bilinmektedir. Bu çeflitli kesimlerin bar flç l bir flekilde birlikte yaflayabilmeleri için her kesimin haklar savunulmal ve her kesim hukukun önünde ayn haklara sahip olmal d r. 2008 y l Uluslararas nsan Haklar Sözleflmesi nin 60. y ldönümü. Bu 60 y l içerisinde insan haklar kavram gelifltirilip sosyal, kültürel ve siyasal haklar kapsayan bir anlay fla kavuflturuldu. Bu nedenle Kürt sorununun çözümüne varabilmek için kapsaml bir insan haklar anlay fl ndan yola ç kman n daha do ru ve mant kl oldu u düflünülmektedir. Kürtlerin haklar hangi alanda k s tlanm flt r? Bu k s tlamalar nas l afl labilir? Hangi aktör hangi ad mlar atabilir ve atmal d r? Türkiye de 20 y ld r süren bir çat flma söz konusudur. Sadece geçen haftalarda bu savafl veya ihtilaf s ras nda iki yüze yak n insan öldürüldü; yaral lar n say s bilinmemektedir. Travma yaflayanlar n say s da bilinmemektedir. Bu sorunun böyle çözülebilece ine kimse inanmamaktad r. Her iki tarafta bulunan insanlar art k kendi kendilerine sormaya bafll yorlar: Bar fla nas l kavuflabiliriz? Silahl çat flmalardan kim kazançl ç kar? Bar fltan kim kazançl ç kar? Bu insani travmay bir an önce bitirebilmek için, silahlar n susmas bir kofluldur ama ayn zamanda ancak bir ilk ad md r. 7

Eskisi gibi bugünkü Türkiye de de benzeri talepler gündeme gelmektedir: DTP, PKK yi bir terör örgütü olarak nitelemek zorunda. Aksi takdirde DTP kapat lmal d r. htilaflar n sivil çözümü konusundaki siyasal bilim literatürüne bir bakt m zda bu talebin mant kl olmad hemen ortaya ç kar. Devletlerin kendilerine karfl silahl mücadele yürüten örgütler ile temasa geçemedikleri bilinmektedir. Ama bar fla ulaflabilmek için öbür taraf n sivil bir muhatab n n olmas gerekmektedir. Bu muhatap, Kuzey rlanda örne inde gördü ümüz gibi silahl örgütün sivil kanad olabilir. Veya baflka örneklere bakt m zda siyasi bir parti olabilir. Bu konuda bir muhatap olabilmek için bu aktörlerin önemli bir s fat bulunmal d r: Bu aktörler silahl mücadele yürütenler ile temasta olmak zorunda. Ve tabii ki bu aktör silahl mücadeleden uzak durmal. Bu kitapta 29-30 Eylül 2007 tarihlerinde Diyarbak r flehrinde Türkiye de Kürtler: Bar fl Süreci çin Temel Gereksinimler bafll kl konferansta yap lan konuflma ve tart flmalar yay mlanmaktad r. Bu konferans Heinrich Böll Stiftung Derne i Türkiye Temsilcili i ile Diyarbak r Barosu taraf ndan ortaklafla düzenlendi. Burada, Kürt sorununun sivil çözümüne nas l kavuflabilece imiz hakk nda birçok yeni fikir sunulmaktad r. Türkiye, kendi topraklar nda yaflayan çeflitli kesimleri bar flç l bir flekilde entegre edebilirse o zaman onlardan korkmak yerine bu çeflitli kesimleri bir zenginlik olarak anlayabilmifl olur. Bu kitab n ve onun temeli olan konferans n gerçeklefltirilmesinde eme i geçenlere, özellikle de Aylin Örnek ve Diyarbak r Barosu çal flanlar na teflekkür ederim. Cem Bico ya da titiz editörlü ü için ayr ca müteflekkirim. stanbul, Kas m 2007 8

AÇILIfi Sezgin TANRIKULU De erli Konuklar, Konferans m z n De erli Kat l mc lar, Diyarbak r Barosu ad na hepinizi sayg yla selaml yor ve hofl geldiniz diyorum. Çok önemli bir platformda oldu umuza olan inanc m belirterek konuflmama bafllamak istiyorum. Benim için bu platformun öneminin k sa hikâyesi flöyle: 1980 li y llar n sonundan itibaren yurtd fl nda kat ld m Kürt sorunu yla ilgili birçok seminer, toplant, konferans vb. etkinlikte her zaman akl mdan ç kmayan fley, sorunun bar flç yollarla çözümüne iliflkin etkinliklerin, bizzat sorunun merkezi olan co rafyada, dolay s yla Diyarbak r da yap labilmesinin çözüm yolunda gerçek bir bafllang ç olabilece i düflüncesiydi. Art k Kürt sorunu nu, sadece Almanya da, sveç te, Fransa da, ngiltere de, Amerika da ve daha sayamayaca m dünyan n dört bir köflesindeki ülkelerde, kendi ülkelerinden mahrum b rak lm fl yüzbinlerce Kürdün de çabalar yla düzenlenen toplant larda de il, Diyarbak r da, siz de erli uzmanlar n ve kuflkusuz eksikler olmas na karfl n bu sorunda kendilerini taraf olarak görenlerin önemli bir kesiminin huzurunda konuflaca z. Ben ve benim gibi onlarca ülkeyi dolaflarak bu konuda bilgi ve deneyimlerini paylaflan birçok baflka Kürt art k misafir de il ev sahibi olarak kendi sorunumuzu ve çözüm yollar n masaya yat r yoruz. Sadece bu nedenle, sonuçlar ne olursa olsun, böyle bir konferans n yap l yor olmas n, meflakkatli, ama bir o kadar da verimli bir çözüm sürecinin bafllang c na dair önemli bir iflaret olarak görüyorum. Bar fl sürecinin veya daha do ru bir deyimle toplumsal sorunlar n bar flç yollarla çözüm sürecinin birçok boyutu vard r. Bu boyutlar aras nda, siyasal, sosyal, ekonomik, askeri, kültürel, psikolojik, fiziki-co rafi vb. boyutlar ve uluslararas ilgi boyutu say labilir. Zaten konferans - m z n yedi oturumunun farkl bafll klar bile bunun bir yans mas n oluflturmaktad r. Ancak tüm bu boyutlar aras nda, sorunun karakterine, zaman na, yerine, muhtemel etkilerine ve sonuçlar na göre belirleyici olanlar vard r. Bu nedenle de umar m ki bu konferans m z, Türkiye de Kürtler sorununun çözümü bak m ndan, çat flman n d fl nda bir yol oldu u, olmas gerekti i konusunda kamuoyuna ve ilgili tüm taraflara mesaj ve öneri sunabilecek somut bir düflünce gelifltirme platformu olabilsin. ki gün boyunca yo un bir çal flma program ve genifl bir uzman kat l m ve temsili kat l mla gerçeklefltirdi imiz konferans n temas n oluflturan Kürt sorunu, cumhuriyet tarihi ile yafl t ve hatta ondan daha eski bir sorundur. Sorunun çözümsüzlü ü büyük ac lara, a r insani, sosyal ve ekonomik tahribatlara yol açm flt r. Ve tüm bu geçmifl tarih, çözümün fliddette ve inkârda olmad n tüm ç plakl ile ortaya koymufltur. Kürtler, tüm inkâr, telin ve tehcir politikalar ile ne ortadan kald r labilmifller ne 9

de silahl fliddetle kendi insani, ulusal ve bir o kadar da hakl talepleri konusunda sonuç alabilmifllerdir. Art k yeni yollar n, yeni metodlar n denenmesi, kullan lmas zaman d r. Bu iki günlük tart flmalar m zla, Bu konuda temel aç l mlara nas l ulafl labilir? sorusunun cevab n bulmaya biraz daha yaklaflabilece imiz inanc nday m. Çat flma varsa taraflar da var m d r veya olmal m d r? Diyalog gerekli ise taraflar olmal m - d r? Bar fl ve bar flç çözüm isteniyorsa taraflar gerekli midir? Benzer sorular ve sorunlar alabildi ine uzundur. E er tüm bu sorular n cevab hay r ise zaten burada bulunmam z n anlam yoktur! E er bu ve benzeri sorulardan sadece birine bile verilecek cevap evet ise o zaman bunun gereklerini yerine getirmek gerekiyor. Bunlar ve benzeri sorulardan somut olarak konferans m z n konusuna geçecek olursak, Kürt sorununda bar flç çözüm süreci için temel gereksinimler çerçevesinde bana göre öne ç kan iki temel boyut vard r. Bunlardan ilki, silahl mücadele yöntemlerinin gündeme gelmesine ve küçümsenmeyecek bir toplumsal destek bulmas na neden olan iç hukuksal, sosyal ve siyasal sebeplerdir. kincisi ise bunlar n uluslararas politik ve ekonomik ç karlar ekseninde sahip oldu- u süreklilik potansiyelidir. Bu iki boyut üzerinde k saca durmak istiyorum. Samimiyetle ve cesaretle kabul etmek gerekir ki, silahl mücadele yöntemlerinin toplumsal meflruiyetinin temel nedeni Kürtlerin varl n n inkâr ve temsil sorunu, yani kendilerini ifade etmelerinin ve örgütlenebilmelerinin önündeki yasal, siyasal ve toplumsal engellerdir. Çok gerilere gitmeden ve fliddetin yol açt tahribatlar tek tek saymaya gerek olmadan, sadece temsil ve ifade özgürlü üyle ilgili boyut konusunda son 20 y la ait çarp c bir örnek vermekle yetinece im. 1990 y l ndan beri kapat lan siyasi partilerden biri hariç (Fazilet Partisi, ki ard llar bugün iktidard r) hepsi sadece Kürt sorununu programlaflt rmak istedikleri için kapat lm fllard r. Ancak Say n Demirel ve nönü Diyarbak r da Kürt realitesini tan yoruz dediklerinde, Say n Mesut Y lmaz AB yolu Diyarbak r dan geçer dedi inde, Say n Çiller Bask modeli uygun olabilir ve son olarak da Say n Baflbakan Tayyip Erdo an 12 A ustos 2005 tarihinde Kürt sorunu benim de sorunumdur ve bunu demokrasiyi geniflleterek çözece iz, devletin büyüklü ü yanl fllar n kabul etmesidir ve Kürtlere yanl fl yap lm flt r dediklerinde, ne kendileri ma dur oldular ne de partileri kapat ld. Acaba bu sözlerinin arkas n n dolu olmad bilindi i için mi? Kapat lan partileri yarg layan kurumlar neredeydiler? Kürtçe davetiye yazd klar için yarg lananlar olmas bile bu sorular sormam z hakl k lacak yeterli bir gösterge de il midir? Yukar da aktard m sözleri sarfeden hangi Kürt politikac s yarg sal kuflatmayla karfl karfl ya kalmam flt r? SHP nin 1992 Siirt konferans nda kabul etti i Güneydo u raporunda belirtilenler, kapat lan partilerin programlar ndan çok farkl fleyler miydi? Halbuki e er Kürtler var ise ve baz hak taleplerinde ve siyasi, kültürel vb. iddialarda bulunuyorlar ise, yap lmas gereken en do ru fley, bu taleplerini ve iddialar n kendi kimlikleriyle, aç kça ortaya koymalar na müsaade etmek ve bunu hukuksal güvenceye kavuflturmak de il midir? Böyle bir durumda çat flma ortam n n en az ndan siyasal, hukuksal ve toplumsal zemini ortadan kalkm fl olur. Ama maalesef, Kürtler yok say lmaktad rlar ve tak yeye zorlanmaktad rlar. 10

Bar flç çözüm, özgür tart flmay ve bask s z diyalo u gerektirir. Bar flç çözüm tam da bu nedenle, herkesin herhangi bir k s tlamaya maruz kalmadan kendisini ifade edebilmesi ve örgütleyebilmesiyle mümkün olabilir. Devletin, isterse, Kürtlerin uluslararas hukuktan kaynaklanan en temel ve insani haklar için fliddet kullan m n tercih etmelerinin toplumsal ve hukuksal meflruiyetini ortadan kald rabilece ine inan yorum. K saca ifade etti im bu durumdan anlafl laca üzere, inkâra, yok saymaya ve hatta yok etmeye dayanan bir anlay flla bar flç çözüm yollar aç lamaz. At lmas gereken somut ad mlardan biri inkârdan vazgeçmek olmal d r. Kim kendisini nas l ve hangi ulusal/etnik, dinsel, dilsel vb. kimlikle adland r yorsa bunun serbest b rak lmas ve bu kimli iyle toplum yaflam n n siyasal yaflam dahil olmak üzere tüm kademelerinde kendisini özgürce ifade edebilmesi ve örgütleyebilmesinin yolu aç lmal d r. Bu ilk boyutun bir di er yan ise di er taraf n tutumudur. Yani Kürtler bar flç çözüm yollar konusunda nerede durmaktad rlar? Özellikle de Kürtler aras nda silahl güç sahibi olan PKK nerede durmaktad r? Bar flç çözüm konusunda srarl olanlar dezavantajlar na ra men bunun koflullar n kendileri haz rlayabilirler. Dolay s yla, sadece terör söylemine karfl l k olarak ateflkes, bar fl, vb. kavramlar bar flç çözüm yolunu açmaya yard mc olmuyor. Kürt taraf n n yapmas gereken, kendi iradesi ve karar ile siyasal amaçlar na ulaflmak için silahl fliddeti tüm biçimleri ile kullanmaktan vazgeçmek, siyasetin bar flç yollarla ama meflakkatli ve zor bir süreçten geçerek baflar kazanaca n görmek ve kendisini buna göre düzenlemek olmal d r. Bu mümkündür, gereklidir ve do ru oland r. Sorunun uluslararas boyutuna iliflkin de yine iki k sa örnek ile görüfllerimi somutlaflt rmaya çal flaca m. Bu örneklerden ilki, malum cumhurbaflkanl krizinin hemen sonras nda, bas nda hayli genifl yer alan ABD kaynakl raporlar ve PKK ya ABD deste i idi. Seçimlerden hemen önce bas nda ve önemli devlet kademelerinde srarla sözü edilen bu raporun ve gündeme getirilmesinin zamanlamas n n ne anlam olabilir? Bilindi i gibi bahse konu olan, ABD kaynaklar n n 1991 y l nda haz rlad ve önemli bölümleri ile (1,5 sayfa hariç) 2000 y l nda gizlilik flerhini kald rarak kamuya açm fl olduklar bir Kürt Raporu dur. Ancak bu rapor ne ilktir ne de son olmufltur. Eldeki bilgilere göre gizlili i kald r lm fl her rapordan sonra yeni bir rapor daha haz rlam flt r. 1948, 1979, 1988 ve 1991 tarihli raporlar internet sitelerinde mevcuttur. En uzun ömürlü olan 1948 y l raporudur. Demek ki ABD bugün de il 1948 de de rapor yazm flt r ve 1979 raporunda PKK n n ad bile geçmemektedir. Yani her dönem için geçerli yeni bir analiz, sentez ve hedef önerilmektedir. Demek ki ABD, bu bölge ve bu sorun ile yeni yeni de il öteden beri ilgilenmektedir. 1948-1978 aras nda geçerli olan raporlar ve hedefleri Türkiye nin de temel hedefleri ile çak flmaktad r. Hatta o çok sözü edilen 1991 y l raporunda bile ba ms zl k taraftar bir Kürt hareketinin ortaya ç kmas durumunda bile mevcut s n rlar içinde kendi ç karlar m z korumak için haz rl kl olmal y z diye bir sonuç/tespit/öneri yer almaktad r! Ayn dönemde, Aral k 1992 de Avrupa Parlamentosu da Ortado u da mevcut s n rlar içinde Kürtlere yönetim hakk 11

tan nmas biçiminde karar alm flt. Bu iki k sa örnekten de anlafl laca üzere, uluslararas boyut Kürt sorununda önemli bir faktördür. Önemli olmas sadece sözü edilen ilgiden kaynaklanmamakta, aksine bununla birlikte dünyada güç merkezlerinin çözüm konusundaki öngörülerinin ve önerilerinin çak flmas nda da somutlaflmaktad r. Türkiye, mevcut hali ile bir dünya devleti oldu unu, her yerde ç kar oldu unu iddia etmiyor mu? Son yüz y l n önemli çat flmalar n n merkezi durumunda olan Ortado u co rafyas ndaki dört devleti ilgilendiren bir çat flma potansiyelinde, ABD ve di er uluslararas güç merkezlerinin sadece seyirci olduklar n düflünmek veya böyle bir beklenti içinde olmak safdillili in de ötesinde bir durumdur. Dolay s yla bar flç çözüm, çok büyük ölçüde ayn zamanda uluslararas aktörlerin yaklafl mlar na ve çözüm perspekliflerine göre flekillenecek bir süreç olarak alg - lanmal d r. Ancak, biliniyor ki bu tür çat flmalar ve özellikle de bölgemizde, Ortado u da, Kürt kimli i ile ilgili bu çat flmalar ayn zamanda çok daha farkl ç karlar ve dolay s yla da aktörleri ilgilendirmektedir. Bütün bu faktörlere karfl n uluslararas güçlerin sorunun çözümünde rollerini asgariye indirmek hepimizin elindedir. Bunun yolu da, birbirimizi dinleyerek, elefltirilere tahammül ederek ve tart flarak çözüm üretmekten geçmektedir. Bar fl ve kardefllik kavramlar bütün çat flmalarda en fazla kullan lan kavramlard r. Ancak en az özen gösterilenlerdir de. Bu zor bir süreçtir ve bir o kadar da gereklidir. Ben sadece politik ve hukuki boyutu ile hem ulusal hem de uluslararas düzlemde iki temel gereksinime de indim. Bunlar ile birlikte tüm di er temel gereksinimleri ve bahsetti im iki boyutun da farkl yanlar - n iki gün boyunca konuflaca z. Bu konferanstan ç kacak perspektiflerin ve önerilerin bar flç çözüm yolu için önemli bir zemin oluflturaca inanc nday m. 12

Ulrike DUFNER De erli Konuklar, De erli Misafirler, Türkiye de Kürtler: Bar fl Süreci çin Temel Gereksinimler bafll kl konferans m za hofl geldiniz. Heinrich Böll Stiftung Derne i, Diyarbak r Barosu ortakl yla organize edilen bu konferans n zamanlamas bence tam yerindedir. Neden? Türkiye bugünlerde çok önemli bir dönemden geçiyor. Bu dönemi simgeleyen birkaç unsurdan bahsetmek istiyorum: 1. Yeni seçilen parlamentoda 20 tane ba ms z milletvekili var. Bu milletvekilleri için önem tafl yan konular n bafl nda Kürt sorunu geliyor. 2. Yeni bir anayasan n haz rlanmas sürecindeyiz. Bu süreç hem otoriter sistem hem de demokratik ve sivil sistem hakk nda bir tart flma zemininin aç lmas na neden oldu. 3. Birkaç y ld r hâkim olan milliyetçilik kavram ve anlay fl yerine bir yurttafll k anlay fl gündeme geldi ve önem kazanmaya bafllad. 4. Türkiye de tabu say lan konular üzerine konuflulmaya baflland. Tam bu ortamda Kürt sorununu gündeme getirmenin çok önemli oldu unu düflünüyorum. Her gün Kürt sorunu yüzünden ölenler, may nlar yüzünden ölen ya da yaralananlar var. Bunlar sadece örnekler, ama Kürt sorununun çözülmesinin aciliyetini ve önemini anlatan örneklerdir. Biz bu konferansla ne istiyoruz? Bu ülkede sadece bar fla de il, demokrasiye de katk sunmak istiyoruz. Demokrasi sadece silah seslerinin susmas demek de ildir... Demokrasi, otoriter olmayan, toplumun temsiliyeti ve kat l m n sa layan bir sistemdir. Ama demokrasinin oturmas için silahlar n susmas ve may nlar n patlamas n n durdurulmas n n vazgeçilmez bir önkoflul oldu unu düflünüyoruz. Bunu gerçeklefltirebilmek için her iki taraf n da otoriter zihniyetten ve silah veya savafl ile ilerleyebilme düflüncesinden vazgeçmesi gerekmektedir. Bugünlerde bu düflünceden çok uzak oldu umuzu düflünüyorum. Tabii ki uluslararas boyutta, savafl ve silahlarla diktatörlüklerden kurtulunabilece i zannediliyor. Bu yöntemin baflar l olmad n Irak, Afganistan ve baflka örneklerden görebiliriz. Irak örne inden, bir ç k fl stratejisi gelifltirmenin ne kadar zor oldu u hakk nda baflka bir ders ç kartabiliriz: Silahlar n kullan lmas n n ard ndan sivil döneme geçebilmek hiç kolay de- ildir. Çünkü, savafl s ras nda otoriter bir zihniyet gelifltiriliyor, güç kullanmak normal olmaya bafll yor, demokratik bir yoldan gitmek gereksiz görülmeye bafll yor ve savafl s ras nda geliflen güç odaklar, kazan lan güçten vazgeçmek istemeyebiliyor Bu nedenle, savafl n ve çat flman n bitmesi baz zümreler için hiç cazip olmayabilir. Çat flma ve savafllar bu zümrelerin var ol- 13

mas için gerekebilir; onlar için savafl, toplumsal güç ve bu gücün devam için bir önkoflul haline gelir. Çat flmalar n ilk hedef inden uzaklaflabilirler, fakat çat flmalar n durdurulmamas için hep ayn ideolojiyi kullan p devam etmesini sa lamaya çal fl rlar. Ayr ca, silahl çat flmalar s ras nda normal olarak otoriter bir zihniyet geliflir. Bunun nedeni normal ordularda oldu u gibi silahl örgütlerde de bir emir-komuta zinciri olmas d r. Örgütün liderleri gittikçe önem kazan p kutsal hale gelebiliyorlar. Hareketin ilk hedefi do ru olsa da geliflen otoriter bünyeler bir sorun olmaya bafll yor. Demek ki silahlar n susturulmas önemli olmakla birlikte demokrasiye geçmek için yeterli de- ildir ve otoriter zihniyetten, fliddet kullan m ndan ve de emir-komuta zincirinden vazgeçmek gerekir. Bu, toplumsal bir kat l m ve demokrasiyi sa layabilmek için bir önkofluldur. Çünkü demokrasi, otoriter bir yap ile ba daflmaz. Her savaflta, ama özellikle de etnik çat flma ve savafllar s ras nda cinsiyet çok önemli bir boyuttur. Baflka bir rk n, etnik veya dinsel bir grubun zedelenmesi için k z çocuklar na ve kad nlara tecavüz edilmesi yayg n bir uygulamad r. Bu sadece bir etnik grubun afla lanmas için de il, ayn zamanda da bu etnik grubun devam etmemesi için uygulan r. Bir yandan da etnik çat flmalarda di er etnik gruptan bir kifli ile bir aflk iliflkisi kurmak da yasaklanabilir. Sadece etnik grubun içinde evlenme kabul edilebilir. Aksi takdirde, kad nlara gebeliklerinin sonland r lmas için bask uygulanabilir veya etnik grubun ço alt lmas için kad nlara tecavüz uygulan r Özellikle savafl ve etnik çat flma s ras nda kad nlar n vücudu ile siyaset yap laca için kad nlara karfl çok çeflitli fliddet yöntemleri uygulan r. Kad nlar n hürriyeti, serbestli i, haklar s - n rland r l r. Emir zincirinin sonunda kad n bulunur; itaat etmek zorundad r. Kad nlar silahl güçlere kat ld nda da durumun çok fazla de iflmedi ini vurgulamak istiyorum. Ayr ca bar fl süreçlerinde genellikle kad na ya hiç yer verilmez ya da çok s n rl bir rol tan n r. Bu genelde demokrasi aç s ndan bir eksikliktir. Ama daha da önemlisi, etnik, milliyetçi veya dinsel savafllar n ideolojik temelinin bir parças kad nlar n rolü olmas na ra men, yani kad nlar, bu otoriter düflüncenin temelinde olan bir unsur olmalar na ra men, yine de yokturlar. Bu flekilde demokratik bir toplum anlay fl na varmak nas l düflünülebilir? Otoriter düflünceden nas l vazgeçebilece ini zanneder bu bar flç l güçler? Kad nlar, otoriter zihniyetlerden kurtulabilmek için yaflanacak bar fl süreçlerinde vazgeçilmezdirler. Geçen y llarda uluslararas siyasi düflüncede kapsaml güvenlik kavram gelifltirilmifltir. Kapsaml güvenlik kavram, sosyal ve ekonomik güvenli i kapsayan bir kavramd r. Yani, sadece silahlar n susmas de il, ayr ca insan n onurlu bir yaflam sürdürmesini de sa layan bir durum söz konusudur. Hepimiz bu bölgenin yaflam koflullar n n buna müsait olmad n biliyoruz. Sa l k, e itim, ifl imkânlar vs. aç s ndan bu bölgenin yaflam koflullar n n son derece olumsuz oldu unu biliyoruz. Ama bar fl n sürdürülebilmesi için kapsaml bir güvenli in ve onun koflullar n n gelifltirilmesi gerekir. Bu bölgede ülkenin sosyal ve ekonomik kat l m n sa layabilmek için gereken ad mlar belirlemek, bölgenin yerel ve ulusal kaynaklardan faydalanmas n sa lamay gerektiren bir süreçtir. 14

Dilsel ve kültürel haklar n ne kadar önemli oldu unu biliyoruz. Almanya da yaflayan yabanc kökenli ikinci veya üçüncü nesil için anadilde e itimin önemini Türkiye de herkes savunuyor. Ama Kürtçe anadilinde e itim söz konusu oldu unda bu önem reddediliyor. Yine Almanya dan bildi imiz gibi, göçmenlerin hem Almancay, hem de kendi dillerini ö renmeleri önemlidir. Toplumsal kat l m aç s ndan her iki dilin de bilinmesi zorunlu bir unsurdur. Yine de siyasi kat l m ve temsiliyet, toplumsal bütünleflme için vazgeçilmez unsurlard r. Bunu sa lamak için uluslararas iyi ve iyi olmayan örnekler vard r. Bir Lübnan modelini muhtemelen kimse savunmak istemez. Bütün bu konular Kürt sorununun çözülmesi için büyük önem tafl yor. Baz sorunlar flimdiden çözülmeye bafllanabilir, baz sorunlara yönelik ad mlar ise daha sonra atmak gerekebilir. Kürt sorunu, çözülmesi kolay ve hemen olabilecek bir sorun de ildir. Ama ne kadar erken ve ciddi ad mlar at l rsa, bar fla ve yukar da bahsetti im genifl güvenli e o kadar erken kavuflmufl olaca z. Bu konferansla, bu ad mlar n netleflmesi için katk sa lamay umuyoruz. Kürt sorunu yeni bir sorun olmad için ortada çok çeflitli düflünce ve fikirler var. Bazen düflünceleri hiç be enmeyebilirsiniz, kat lmayabilirsiniz, bazen de tamamen yanl fl bulabilirsiniz. Ama bar flç l bir çözüme ulaflmak istiyorsak, birbirimizi dinlemek zorunday z ve tabii ki de tart flmal y z. Demokrasinin prosedürü zaten budur. Biz mümkün oldu u kadar genifl bir fikir yelpazesi sunmaya çal flt k. Bu nedenle bizi elefltirenlere bu konuda elefltiri almamak zaten mümkün de ildir hemen söylemek isterim: Biz sadece düflüncelerimizi savunanlar davet etmedik. deolojik davranmamaya çal flt k ve bu konuda ciddi çal flmalar yapm fl ve çaba göstermifl insanlar davet ettik. Bu konferans n eksikli i varsa, bunun sorumlulu unu biz tafl yaca z. Ama elefltirilerinizden ve burada yap lan tecrübeden faydalan p bir sonraki konferans veya faaliyette onlar dikkate almaya çal flaca z. lerleme de zaten budur. Hepimize verimli ve yeni fikirler üreten bir konferans diliyorum. Teflekkür ederim. 15

16

B R NC OTURUM ÇATIfiMALARIN SONLANDIRILMASI SÜREC : AKTÖRLER 17

18

KONFERANSIN LK OTURUMUNA BAfiLARKEN Orhan M RO LU Türkiye, geride b rakt m z yüzy l n son çeyre inde yo un ve fliddetli bir iç çat flma yaflad. 1938 y l nda yaflanan Dersim syan ndan sonra uzun bir çat flmas z ortam n ard ndan Türkiye de yaflayan Kürtler in bir k sm 1984 y l nda yeniden silahl mücadele yolunu benimsedi ve Türkiye nin son çeyrek yüzy lda geliflen tarihine bu çat flma süreci böylece damgas n vurdu. Akademik bir çal flmay gerektirecek ve hak edecek düzeyde zengin ve kapsaml nedenleri olan bu dönem art fl gösteren silahl çat flmalarla sürmektedir. Bu siyasal dönemi kazanmak için siyasi aktörlerin ödemekten çekinmedikleri bedeller, her iki halk için de çok ac ve çok a r oldu. Toplumsal bar fl ortam derin yaralar ald. Her iki halk n siyasal demokratik bütünlü ü önünde afl lmas zor engeller olufltu. Toplumun vicdan nda ve haf zas nda aç lan yaralar hâlâ kanamaya devam ediyor. Öyle anlafl l yor ki toplumu saran ac ve yas, bu tehlikeli fliddet t rman fl devam ederse yeni yaralar n üstelik bu kez etnik çat flma temelinde çok daha derin yaralar n aç lmas ve ac lar n yaflanmas kaç n lmaz olacakt r. Yak n tarihin süregelen temel dinamiklerini anlayabilmek için elbette toplumsal haf zam z n canl ve diri tutulmas na ihtiyaç vard r. Geçmifli unutmak, bu geçmiflle yüzleflmemek ve onu sorgulamaktan kaç nmak gibi bir bellek zay fl n n, tarihe tan kl imkâns z hale getirdi ini ve böylece çat flma sürecini sona erdirecek bar fl inflas n n imkâns z hale geldi ini uluslar n tarih boyunca yaflad deneylerden bugün daha iyi bilmekte ve anlamaktay z. Geçmifle dair genel bir tarih saptamas, 70 li y llardan bu yana Türkiye nin ulusal güvenlik stratejileriyle yönetildi ini göz ard etmeyecektir kan s nday z. Milli Güvenlik Siyaset Belgeleri ile yönetildi Türkiye ve bugün de bu belgeler, yeni jeopolitik gerekliliklere göre, yeniden düzenlenmekte ve uygulanmaktad r. Bu belgelerde de iflen bir tek fley vard r, o da döneme uygun iç-d fl düflman alg lamalar ndaki farkl l klard r. Bu alg lama ba lam nda ise, Kürtlerin pozisyonunda bugün de de iflen bir fley yoktur. Kuzey Irak ta oluflan Kürt Federe Yönetimi nden sonra, Kürtler bugün her zamankinden daha ölçüsüz bir flekilde, hem içte hem s n r ötesinde ayr l kç ve Türkiye yi bölmek isteyen bir halk gibi görülmektedir. Geçmiflin, Kürtlerin de asl nda Türk soyundan, Müslüman ve kardefl bir halk oldu u fleklinde ifade edilen Türk milliyetçi paradigmas afl lm fl, Evet Kürtler vard r, ama Türklükten ayr ve düflman bir halkt r fikri Türk milliyetçileri aras nda giderek ortak bir fikir haline gelmeye bafllam flt r. Çat flmalar n sona erdirilmesi için, uygulanan askeri konseptlerin d fl ndaki ilk bar flç l giriflimler Özal n flüpheli bir biçimde ölümünden önce bafllam fl ve o dönemde bugünkü Irak Cumhurbaflkan Celal Talabani, Özal ve Abdullah Öcalan aras nda arabuluculuk yapm fl ama bu çabalar, çeflitli provakasyonlarla engellenmiflti. Bu görüflmelerin haberini 23 Kas m 1991 tarihinde UBA ya dayanarak Cumhuriyet gazetesi iç sayfalarda vermifl ama bu küçük haber kimsenin dikatini fazlaca çekmemiflti: PKK den Demirel e mesaj. Araya kanl Newroz kut- 19