ADALET MESLEK ETİĞİ Okt. Ahmet KAZĞURT

Benzer belgeler
AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ KARARLARI IġIĞINDA YARGI BAĞIMSIZLIĞI ve TARAFSIZLIĞI

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 11.00

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

TÜRK YARGI SİSTEMİ DERS NOTLARI

Kanuni (Doğal) Hakim İlkesi Hakimlerin Tarafsızlığı Genel Olarak Hakimin Davaya Bakmasının Yasak Olduğu

Yrd. Doç. Dr. Selman DURSUN. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

Ceza Usul Hukuku (LAW 403) Ders Detayları

1987 yılında ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne bireysel başvuru kabul edilmiştir.

İÇİNDEKİLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI. Madde Sayfa BAŞLANGIÇ...17 BİRİNCİ KISIM. Genel Esaslar. I. Devletin şekli

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

4 Ocak 2004 Tarihli Resmi Gazete Sayı: Başbakanlık Genelgesi 2004/12 Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması

BİRİNCİ BÖLÜM ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

KALEM MEVZUATI ADL108 KISA ÖZET

İdare Hukuku - İdari Yargı Ders Notları

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları)

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 21

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

Özet : Hakim ve savcıların havaalanlarında VIP uygulamasından yararlanamayacağı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

Sosyal Düzen Kuralları

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

SAVCILARIN ROLÜNE DAİR İLKELER

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

BİREYSEL BAŞVURU KARARLARININ SONUÇLARI

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

CEZA MUHAKEMESİNDE SES VE GÖRÜNTÜ BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. (Resmi Gazete: 20 Eylül 2011, sayı: 28060) BİRİNCİ BÖLÜM

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

TEMEL HUKUK. Hukuk ve Kaynakları

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI:

Savcıların Mesleki Sorumluluk Standartları ile Temel Görev ve Hakları Beyannamesi*

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

İktisat Bölümü CEZA USUL HUKUKU BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX

AVRUPA KONSEYĐ BAKANLAR KONSEYĐ

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891)

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI BİLİRKİŞİLİK TEMEL EĞİTİMİ PROGRAMI Ekim 2017/21-22 Ekim 2017

YARGILAMA HUKUKUNA İLİŞKİN İLKELER ve İSPAT HUKUKUNA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR (150 DAKİKA) Giriş

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İdari Yargının Geleceği

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Transkript:

ADİL YARGILANMA HAKKI İÇİNDEKİLER Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde Adil Yargılanma Hakkı Türk Hukuku ADALET MESLEK ETİĞİ Okt. Ahmet KAZĞURT HEDEFLER Bu üniteyi çalıştıktan sonra; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki adil yargılanma hakkını anlayabilecek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bazı uygulamalarını görebilecek, Tür hukukunda, hakkın düzenlemesini kavrayabilecek, Adil yargılanmaya ilişkin bazı temel düzenlemeleri inceleme imkânı bulabileceksiniz. ÜNİTE 11 1

GİRİŞ Hukuk devleti, bireylerin özel olarak ve kanunda belirtilen zorunlu durumlar ve kamusal menfaatin gerektirdiği istisnai hâller dışında, herkesin, yasalar karşısında eşit muameleye tabi tutulduğu bir düzeni ifade etmektedir. Bu düzen, toplumsal barışın sağlanması adına günümüz devletlerinin çoğunda tesis edilmeye çalışılan, hatta varılması gereken bir hedef olarak kabul edilmektedir. İnsanlık tarihi kadar eski olan ve günümüzde dâhi erişilebilen birçok eski dönem hukuk metninde dâhi insanın toplu olarak yaşayabilmesi için, bir dizi kurallara bağlı olarak yaşamanın zorunlu olduğu, kabul edilen bir hakikattir. Hukuk devleti kavramı ile bu düzenin tesisi için, bir toplumun sahip olması gereken asgari ilkeler kastedilmektedir. Hukuk devleti ifadesinden hiçbir kural ile bağlı bulunmayan, sadece gücü yetenin bazı haklara sahip olduğu bir düzenin tersi anlaşılmaktadır. İnsanoğlu, önünde birçok engel bulunmasına rağmen ütopik ve oldukça karmaşık hukuk devleti idealinin peşinden koşmaya devam etmektedir. Örneğin günümüzde birçok insanın ölümüne neden olan savaşların dâhi bir hukukunun olduğu savunulmaktadır. İnsan için öneme sahip olan hukuk kuralları, ulusal ve uluslararası birçok kural ile devlet güvencesine bağlanmıştır. Adil yargılanma hakkı da bu ilkelerden biridir. Aşağıda adil yargılanma hakkının yer aldığı İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdindeki adil yargılanma hakkı uygulamaları ve iç hukuktaki bazı düzenlemeler incelenecektir. İNSAN HAKLARI AVRUPA SÖZLEŞMESİ Türkiye nin üyesi olduğu Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesi, 04/11/1950 tarihinde Roma da kabul edilmiş ve 03/09/1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ni 04/11/1950 tarihinde imzalamıştır ve bu Sözleşme yi, Protokol no. 1 ile birlikte, 10/03/1954 tarih ve 6366 sayılı İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Koruma Sözleşmesi ve Buna Ek Protokolün Tasdiki Hakkında Kanun u çıkartarak onaylamıştır. Anayasa nın 90. maddesi usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır şeklindedir. Maddenin amir hükmü gereği, iç hukukun bir unsuru sayılan ve Anayasa ya aykırılığı dâhi ileri sürülemeyen ve kanunlardan daha üst bir konumda kabul edilen Sözleşme hükümleri, tüm organları bağlayıcı bir güce sahiptir. Adil yargılanma hakkı Sözleşme nin altıncı maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir; 2

1. Her kişi, medeni hak ve yükümlülüklerinin yahut kendisine yöneltilen herhangi bir suçlamanın karara bağlanmasında, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir yargı yeri tarafından, makul süre içerisinde, adil ve aleni olarak yargılanma hakkına sahiptir. Hüküm aleni oturumda açıklanacaktır; ancak bir demokratik toplumda ahlak, kamu düzeni yahut ulusal güvenlik için, çocukların ve gençlerin menfaati ya da tarafların özel yaşamının korunması bunu gerektirdiğinde, ya da aleniyetin, adaletin tecellisine zarar verilebileceği özel koşulların bulunması hâlinde, mahkemenin görüşüne göre kesin biçimde gerekli olduğu ölçüde, basın ve halk duruşmanın tamamından ya da bir bölümünden çıkarılabilir. 2. Kendisine bir suç isnat edilen her kişi, yasa uyarınca suçluluğu kanıtlana dek masum sayılacaktır. 3. Kendisine bir suç isnat edilen her kişi, asgari aşağıdaki haklara sahiptir: Kendisine yöneltilen suçlamanın mahiyeti ve nedeni hakkında, anlayabileceği dilde ve ayrıntılı olarak bilgilendirilmiş olmak; savunmasını hazırlamak için yeterli zaman ve kolaylıklara sahip olmak; savunmasını bizzat yahut kendi seçimi ile belirlediği bir avukattan yararlanmak sureti ile veya adaletin tecellisinin bunu gerektirmesi hâlinde, ücreti, kendisi, tarafından ödenmeyecek olan bir avukat temin etmek; aleyhindeki tanıkları sorguya çekmek ya da çektirmek ve lehindeki tanıkların, aleyhindeki tanıklarla aynı koşular altında hazır bulundurmalarına ve sorgulanmalarına hak sahibi olmak; mahkemede kullanılan dili anlamıyor ya da konuşamıyor ise çevirmenin yardımından ücretsiz olarak yararlanmak (Gemalmaz, s. 7-8). AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARLARINDA ADİL YARGILANMA HAKKI Adil Yargılanma Hakkının Mahkeme Kararlarında Uygulanması Türkiye nin taraf olduğu Sözleşme gereğince, sözleşme ve ek protokoller kapsamındaki bir hakkın ihlali neticesinde, iç hukuk başvuru yollarını tüketenler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de uyuşmazlığı taşıyabilmektedirler. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (bilinen adı ile AİHM) nin bağlayıcı yetkisini 25/09/1989 tarihli ve 89/14563 sayılı kararname ile üç yıl için tanımış, daha sonra bu yetkinin, 22/01/1993 tarihinden itibaren aynı koşullarla üç yıl daha devamına karar vermiştir. Günümüzde ise Sözleşme ye taraf olan her devlet Mahkemenin yargı yetkisini de doğrudan tanımaktadır. Türkiye, Sözleşme ye taraf olduğundan, Mahkemenin yetkisini tanımaktadır. İç hukuk için bağlayıcı etkiye sahip olan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nde düzenlenen adil yargılanma hakkının kapsamı Mahkeme kararlarında aşağıda belirtilen şekilde uygulandığı savunulmaktadır (İnceoğlu, 2005: 71). 3

Bir yargı yerine başvurma hakkı: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 6. maddenin ana kuralı koyan birinci fıkrasındaki herkes bir mahkeme tarafından davasının görülmesini istemek hakkına sahiptir hükmünden hareketle söz konusu maddede bir yargı yerine başvurma ilkesini düzenlemiştir. Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan mahkemeye başvurma hakkı mutlak bir hak olmayıp, bazı durumlarda bu hakkın sınırlandırması mümkündür. Mahkemeye göre bu hak, Sözleşme nin, lafzın dar anlamında tanımlanmaksızın beyan ettiği bir hak olduğundan, herhangi bir hakkın gerçek kapsamını sınırlayan hudutlardan başka, örtülü olarak izin verilen sınırlamalara da tabidir; hakkın sınırlandırılması kriterleri Ashingdane Birleşik Krallığa karşı davada belirlenmiştir. Yargı yeri önünde hak arama hakkına getirilen sınırlamalar, çeşitli sebep ve araçlarla gerçekleşmektedir. Ayrıca, Mahkeme 6. maddenin temyiz yargılamasında da uygulanacağını kabul etmektedir. Anayasa da, her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı hâlinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir hükmü düzenlenmiştir. Davanın hakkaniyete uygun dinlenilmesini isteme hakkı: AİHS nin 6. maddesinde ifadesini bulan hakkaniyete uygun yargılanma hakkı, hem ceza yargılaması hem de medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin yargılamalar için geçerli bir haktır. Madde metninde yer alan tarafsız ve bağımsız mahkeme, aleni yargılama ve makul sürede yargılama gibi haklara uymak yargılamanın adil olduğunu tek başa göstermez. Aynı zamanda davanın, hakkaniyete uygun olarak dinlenilmesi de gerekmektedir. AİHS nin 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan hakkaniyete uygun yargılama deyimi 6. maddenin özünü oluşturmaktadır ve dava olgusunun bütününü kapsar. Yargılamanın usul açısından adil- hakkaniyete uygun bir şekilde yapılması zorunluluğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin 6/1 maddesinin, adil yargılanma hakkı nın temel unsurlarından birisidir. AİHM hakkaniyete uygun yargılamanın genel ve nesnel bir tarifini vermiş değildir. Bunun yerine, önüne gelen her davada, pragmatik bir yaklaşımla, yargılama faaliyetinin bütününü inceleme altına alarak davanın adil surette görülüp görülmediğini araştırmaktadır. Böylece hakkaniyete uygun yargılamanın unsur ve gereklerini içeren bir koşullar listesi oluşmuştur. AİHM içtihatlarına baktığımızda, hakkaniyete uygun yargılama çok geniş bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, silahların eşitliği, çelişmeli yargılama davanın hakkaniyete uygun dinlenmesinin çok önemli parçalarıdır. Diğer yandan gerekçeli karar, duruşmada hazır bulunma, masumiyet karinesi, susma hakkı, sanık hakları gibi haklar da yine hakkaniyete uygun yargılanma hakkının içinde yer almaktadır 4

Duruşmaların ilke olarak açıklığı: AİHS ye göre aleniyet, adil yargılanma hakkının vazgeçilmez bir unsurudur. Aleni olarak yapılmayan bir yargılama, adil yargılama değildir. Adil yargılanma hakkının unsurlarından biri olan aleni surette yargılanma hakkı, sadece davanın taraflarına ait bir hak olmayıp aynı zamanda kamuya ait bir haktır. Tarafların herhangi bir talebine gerek olmaksızın duruşmaların sözlü ve kamuya açık olmasını gerektirir. Yargılamanın aleni yapılmasının sebebi, yargılamada şeffaflığı sağlayarak, adli mekanizmaların işleyişinde kamu denetiminin etkin olmasının sağlanması yoluyla gizli duruşma ve bunun getirebileceği keyfiliklerin önlenmesidir. Bir başka deyişle, yargılamanın doğru olması yetmemekte, doğru ve hakkaniyete uygun olduğunun görülmesi de gerekmektedir. Aleni duruşma hakkı, Avrupa Sözleşmesi düzenlemesinde davanın tarafları için iki hak ve devletler için iki yükümlülük getirmektedir. Bunlardan birincisi, davanın aleni duruşma ile görülmesi, ikincisi ise duruşma sonucu kararın aleni olarak açıklanmasıdır. Aleniyet ilkesi demokratik toplumun temel ilkelerinden biri olan adil yargılanma güvencesi için son derece önemlidir. Aleniyet ilkesini sağlamak kaydıyla, yargılama usulünün özelliklerine göre aleniyetin şekline AİHS ye taraf devletlerinin kendileri karar verebilirler. Örneğin, mahkeme kararının ilgililere bilgi edinmeleri amacıyla kaleme bırakılması veya mahkeme binasının uygun bir yerine kararın asılması hâlinde aleniyet sağlanmış olacaktır. Anayasa mızın 141. maddesine göre mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde karar verilebilir. Küçüklerin yargılaması hakkında kanunla özel hükümler konulur denilmektedir. Anayasa mızda yer alan aleniyet ilkesi hem ceza yargılaması hem de medeni yargılama için geçerli olan bir ilkedir. Makul sürede yargılanma: Makul sürede yargılanma hakkı, insanlık tarihinin her döneminde önemini korumuştur. Bu temel hak, 19 Haziran 1215 tarihli Magna Carta Libertatum da, kimseye hakkı ve adaleti satmayacağız, adaleti menetmeyeceğiz ve geciktirmeyeceğiz sözleriyle ifadesini bulmuştur. Gecikmiş adalet adaletsizlik olarak kabul edildiği için, adil bir yargılamadan bahsedebilmek için bunun makul bir sürede olması, sürüncemede kalmaması gerekmektedir. Gerçekten de mahkeme kararı lehe olsa bile, uzun bir süre geçtikten sonra verildiğinde kişi için taşıyacağı değer azalır ve bu durum hukuki korumadan yararlanmama ile aynı anlama gelebilir. Ancak unutmamak gerekir ki adaletin gecikmesi ne kadar sakıncalı ise, adaletin aceleye getirilmesi de o kadar sakıncalar ve olumsuzluklar doğurabilir. Bundan dolayı makul süre kavramı farklı şekillerde değerlendirilmektedir. Uyuşmazlıkla ilgili böyle bir değerlendirmenin yapılabilmesi için ise Divan, kendi belirlediği 3 temel kıstastan hareket ederek 3 yönlü bir araştırma yapmaktadır. Makul 5

sürenin değerlendirilmesinde kullanılan ölçütleri söyle sıralayabiliriz: Dava konusunun niteliği; bireysel başvuruda bulunanın yargılama sırasındaki tutumu; ulusal yargılama makamlarının tutumu. 1961 Anayasası nda yer almayan bu ilke 1982 Anayasası nın 141. maddesinde, Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir. denilmek suretiyle davaların makul bir süre içerisinde bitirilmesi gerekliliğini açıkça düzenlenmiştir. AİHM, Türkiye ye karşı çeşitli başvurularda yargılamanın makul sürede yapılmadığı sonucuna varmıştır. Örneğin, Sargın- Türkiye davasında, incelediği 2 yıl 5 ay 24 günlük (Türkiye nin AİHM nin yargı yetkisini tanıdığı tarihten sonrası için) yargılama süresini makul bulmayan AİHM, hükümetin davanın karmaşık olduğu, davanın uzamasında sanıkların çok sayıda avukatla temsil edilmelerinin davanın uzamasında rol oynadığı ve yargı yerlerinin yargılamanın kısa sürede bitirilmesi için çaba harcadıkları yönündeki savunmasına karşın; sanıkların çok sayıda avukatla temsil edilmelerinin yargılama süresinin uzamasını tek başına açıklayamadığı, ulusal hukukun olanaklarından savunmalarında yararlanan sanıkların bu nedenle suçlanamayacaklarını belirtmiştir. Tarafsız ve bağımsız bir mahkemede yargılanma hakkı: AİHS nin 6.maddesinde yer alan mahkeme deyimi Strasbourg içtihadında, kanunla kurulan, yürütme organı ve taraflar önünde bağımsız ve tarafsız; yargılama usulü güvencelerine sahip bir makamı ifade etmektedir. Kanunla kurulmuş, tarafsız ve bağımsız bir mahkeme önünde yargılanma hakkı; temel insan hakları içerisinde düzenlenen en önemli haklardan biri olup, taşıdığı önem itibariyle pek çok ülke anayasası, ulusal sözleşmeler ve ulusal yasalar tarafından güvence altına alınmıştır. Bu hakkın önemli bir unsuru, yargılama yapan makamın mahkeme statüsüne sahip olması, yargıçlardan kurulu olması ve bu mahkemenin kanunla kurulmasıdır. Özellikle kanuni hâkim güvencesi; uyuşmazlığın ortaya çıkmasından önce kanunla kurulmuş ve yine yetkileri, görevleri ve uygulayacağı yargılama usulü kanunla belirlenmiş olan mahkemeleri ifade etmektedir. Herkes, yargılama usulü, görevi, yetkisi önceden belirlenmiş olan bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde yargılanma hakkına sahiptir. Mahkeme, tarafsızlık kavramını, objektif ve subjektif olmak üzere iki ayrı açıdan ele almaktadır: Subjektif tarafsızlık, mahkeme üyesi yargıcın birey sıfatıyla, kişisel tarafsızlığı; objektif tarafsızlık da kurum olarak mahkemenin kişide bıraktığı izlenim yani hak arayanlara güven veren tarafsız bir görünüme sahip bulunması, tarafsızlığı sağlamak için alınmış bulunan tedbirlerin organın tarafsızlığı konusunda makul her türlü şüpheyi ortadan kaldırır nitelikte olmasıdır. Savunma hakkı: Soruşturma, kovuşturma veya bir ithama maruz kalan kişinin kendisini doğrudan ya da bir temsilci vasıtası ile savunması gerektiğini bildirmektedir. 6

İsnadı öğrenme hakkı: Anayasa madde 19 da yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhâlde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması hâlinde sözlü olarak derhâl, toplu suçlarda en geç hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir hükmü ile bu hak açıkça düzenlenmiştir. İsnadı öğrenme, soruşturma veya kovuşturmaya tabi kişinin veya hukuk yargılamasında bir iddia karşılığında kişinin kendisine yöneltilen iddiayı bilmesidir. Adli yardım: Yargılanan, maddi imkânsızlık nedeni ile zor bir durumda kalacaksa, gerekli olan yargılama giderlerinin devlet tarafından ödenmesini ifade eder. Anlayabileceği bir dilde yargılanma güvencesi: Yargılanan, yargılama dilini bilmiyor veya yeterince anlamıyorsa, ona anlayacağı bir dilde tercüman vasıtası ile yardımda bulunulması anlamına gelmektedir. Avukat yardımından yararlanma hakkı: Maddi yetersizlik nedeni ile avukat yardımından faydalanamayacak olana, devlet tarafından avukat sağlanmasını ifade eder. Adil yargılanma hakkının kapsamına giren yukarıda sayılan unsurlar, metninden açıkça anlaşılmaktadır. Anayasanın (m. 90) usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır hükmü gereği iç hukukumuzda adli, idari ve askeri yargılamanın tüm kesitlerinde kural olarak bu esaslara uyulması gerekmektedir. Bir başka ifade ile Sözleşme nin altıncı maddesinin hem özel hukuk uyuşmazlıklarında hem de kamu hukuku uyuşmazlıklarında doğrudan uygulanması gerektiği belirtilmektedir. Altıncı maddede adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerden bir kısmı açıkça belirtilmiş; bir kısmı ise bu maddenin hukuk devleti ve demokratik toplum için sahip olduğu özel yer nedeni ile, geniş bir yorumla madde hükmüne zımmen dâhil unsular olarak AİHM tarafından saptanmıştır. Anayasa ile güvence altına alınan, ayrıca iç hukukun bir parçası olan Sözleşme nin altıncı maddesindeki adil yargılanma hakkı bireylere etkin bir şekilde kullanıldığında birçok güvence getirmekle beraber, hükmün tam anlamıyla uygulandığını söylemek, yüksek mahkeme kararlarında zaman zaman atıf yapılmasına rağmen ilk derece yargılamasında tam anlamı ile uygulanmaması nedeniyle mümkün değildir. Adil Yargılanma Hakkının Yorumunda Mahkemenin Gözettiği Hususlar Yorum, bir yargılama faaliyeti sırasında, yargılama taraflarının yaptıkları zihinsel eylemdir. Bir hükmün kapsamını belirleme ve hükmü uyuşmazlığa uygulamanın, yorum yöntem ve tekniklerinin etkin bir şekilde kullanılması ile 7

olanaklı olduğu söylenebilir. Yasaları uygulamakla görevli olanların yoruma başvururken dikkat etmeleri gereken en önemli unsur yasanın kendisidir. Adil yargılanma hakkı hükmünün yorumunda Mahkemenin, değişik kıstaslara başvurduğu söylenebilir. Adil yargılanma hakkının, yorumu konusunda AİHM kararlarında şu yorum ilkelerine yer verildiği ifade edilmektedir (Tezcan ve diğerleri): Adil yargılanama hakkı, Türkiye nin taraf olduğu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinde açıkça düzenlenmiştir. Demokratik bir toplumda yargılananlar kadar yargılayanlar açısından da hukuk kuralına titiz bir şekilde uyma yükümlülüğü vardır. Hukukun üstünlüğü ilkesinin ortaya konulması, Sözleşme yi imzalayan devletlerin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ndeki bazı hakların güvence altına alınmasını sağlamak için aldıkları ilk önlemdir. Ulusal yargı yerlerinde açılan davaların yerindeliğini incelemek Mahkeme nin görev alanına girmez. Adil yargılanma hakkı tüm yargılama faaliyeti boyunca devam eder. Kişi bu haktan vazgeçemez. Örneğin, basit insan yaralama suçundan yargılanan ve hakkında hiçbir delil olmamasına rağmen kolluk görevlilerince daha soruşturma aşamasında, kendisine yasal hakları hatırlatılmada, yakınlarına haber verilmeden ve kanunun öngördüğü süre içerinde hâkim huzuruna çıkartılmayarak haksız bir şekilde tutulan kişi hakkında, daha sonra yine kanuni sürelere uyulmaksızın, yargılanıp cezaevine konulan biri için Sözleşme nin adil yargılanmaya ilişkin hükmü açıkça ihlal edilmiş olacağı savunulabilecektir. Bireysel Etkinlik Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi iç hukukun bir parçasıdır. Türkiyenin taraf olduğu anlaşmaları inceleyiniz. TÜRK HUKUKU 1876 tarihli Kanuni Esasi, 1921, 1924 ve 1961 Anayasalarında adil yargılanma hakkı açıkça düzenlenmemişti. Hukuk, bireylerin bir arada yaşamaları için uymaları gereken toplumsal düzendir. Hukuk, kelime olarak haklar anlamında kullanılsa da gerçek mahiyeti açısından üst bir kavramdır. Kısaca hukukun toplum düzeni olarak kabul edildiği söylenebilmektedir. Türk hukuku, eski çağlardan itibaren çeşitli değişiklere uğrayarak günümüze kadar etkisini sürdürmüştür. Hukuk, yazılı ve yazısız birçok kuraldan oluşmaktadır. Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik, örf, âdet kuralları ve teamüller hukukun kapsamına giren başlıca unsurlardır. Anayasa, devletin yapısı, organları, organların işleyişi ve birbiri ile ilişkileri, iktidarın el değiştirmesi, siyasal iktidarın sınırlandırılması ve bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması konularını düzenleyen hukuki ve siyasi belgedir (Korkmaz, 2012: 21). Bir başka açıdan anayasa, maddi anlamda ve şekli anlamda anayasa olarak iki şekilde tanımlanmıştır. Maddi anlamda anayasa, devletin temel organlarının kuruluşunu ve işleyişi belirleyen 8

hukuk kurallarının bütünü olarak; şekli anlamda anayasa ise, normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden kanunlardan farklı daha zor bir usulle konulup değiştirilebilen hukuk kurallarının bütünü olarak (Gözler, 2009) tanımlanmaktadır. Yasama, yürütme ve yargı organları, idare makamlarını, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları (Anayasa madde 11) olarak tanımlanan, anayasa hükümleri bireye güvence sağlayan en üst hukuki norm olarak kabul edilmektedir. Hukuk devletine ulaşmanın gereği olan adil yargılanma hakkı, bir yargılama faaliyetinin hakkaniyete, evrensel hukuk ilkelerine ve adalete uygun bir şekilde yürütülmesini ifade etmektedir. Adil yargılanma hakkı, 1876 tarihli Kanuni Esasi, 1921 Anayasa, 1924 Teşkilatı Esasiye Kanunu ve 1961 Anayasasında açıkça düzenlenmemişti. Adil yargılanma hakkı, 2709 sayılı kanun numarası ile 18/10/1982 tarihinde kabul edilen, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın, ikinci kısmında, temel haklar ve ödevler üst başlığının birinci bölümünde düzenlenmiştir. Anayasa nın ilk metninde yer almayan bu hak, hak arama hürriyeti madde başlığı ile, 03/10/2001 tarih ve 4709 saylı Kanun un 14. maddesinde açıkça ifade edilerek, hukuk düzenimize girmiş bulunmaktadır. Dayanağı, İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesi (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olarak anılacak) (Gemalmaz, 2003: 21) olan, adil yargılanma hakkı, bu konuda detaylara inilmeden ana hatları ile incelenecektir. 1876, 1921, 1924 ve 1961 Anayasalarına ilişkin üst başlık açılmayacak, genel olarak, 1982 Anayasasının adil yargılanmaya ilişkin hükmü üzerinde durulacaktır. 1982 Anayasasında Adil Yargılanma Hakkı Adil yargılanma hakkı, Anayasa nın 36. maddesinde açıkça herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir denilerek düzenlenmiştir. Öte yandan, Anayasa nın yargı ile ilgili üçüncü bölümünde mahkemelerin bağımsızlığı (m. 138), yargıçlık ve savcılık güvencesi (m. 139), yargıçlık ve savcılık mesleği (m. 140) ve mahkemelerin kuruluşu ile ilgili anayasal kurallara da (Tezcan ve diğerleri, 2009) yer verildiği ifade edilmektedir. Anayasa nın çeşitli maddelerinde şu şekillerde yer almaktadır: 1982 Anayasası nın 36. maddesinin 1. fıkrasında: herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir ; 1982 Anayasa sının 138. maddesinde, hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa ya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme 9

Adil yargılanmaya ilişkin hükümlerin çeşitli kanunlarda düzenlenmesinin nedeni bu hakkın kapsamının geniş olmasıdır. kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez ; 1982 Anayasası nın 139. maddesinde, hâkimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz. Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır ; 1982 Anayasası nın 140. maddesinde hâkimler ve savcılar adli ve idari yargı hâkim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu görevler meslekten hâkim ve savcılar eliyle yürütülür. Hâkimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler. Hâkim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya yetersizlik hâlleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. Hâkimler ve savcılar altmış beş yaşını bitirinceye kadar hizmet görürler; askerî hâkimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri kanunda gösterilir. Hâkimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka, resmi ve özel hiçbir görev alamazlar. Hâkimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlıdırlar. Hâkim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hâkimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar, hâkimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hâkimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar ; 1982 Anayasası nın 141. maddesinde mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde karar verilebilir. Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur. Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir ; 1982 Anayasası nın 141. maddesinde mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir hükümlerine yer verilmiştir. Anayasa da düzenlenen bu güvenceler ile adil yargılanma hakkı etkin bir şekilde kullanılmak istenmekte ve bu böylece hedeflenen hukuk devletine de kavuşulacağı ümit edilmektedir. Anayasa da tanımlanmayan bu hak, 10

uluslararası bir sözleşme olan ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de taraf olduğu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi nde detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Aşağıda adil yargılanma hakkına ilişkin bazı maddelere değinilecektir. Tar\şma 1982 Anayasası'nın gemrdiği bir yenilik olan adil yargılanma hakkının kapsamını tarnşınız. Adil yargılanma hakkının iç hukuktaki yeri konusunu araşnrınız. Ceza Muhakemesi Kanunu Ceza yargılaması hukukunun temel kurallarının toplandığı Ceza Muhakemesi Kanunu, adil yargılanma hakkına dair pek çok düzenlemeye açıkça yer vermiştir. Örneğin sanığın, mahkeme tarafından ve aleni olarak yargılanma hakkı vardır. Ancak mahkeme, bağımsız, tarafsız ve olağan hâkim ilkesine uygun biçimde kurulmuş olmalıdır (AİHS m. 6; İnsan Hakları Evrensel Beyanname m. 10; m. 138, 141; CMK m. 3, 22, 182 (Centel ve diğerleri, 2012). Örneğin: mahkemelerin görevi (m. 3); hâkimin davaya bakmasının yasaklılığı ve reddi sebepleri (m. 22); müdafiiden faydalanma (m. 149); duruşmaların açıklığı (m. 182); sanık, iddianamenin okunması ve esas hakkındaki mütalaanın verilmesi, üzerine sözlü savunmasını, kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilir (m. 202) hükmü, sanığın anladığı dilde kendisini savunmasına (AİHS m. 6/3. e) ilişkin birçok hüküm doğrudan adil yargılanma hakkı ile ilgilidir. İdari Yargılama Usul Kanunu İdari yargı uyuşmazlıklarının yürütülmesine ilişkin kuralları düzenleyen 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu, adil yargılanma hakkına ilişkin hükümlere yer vermektedir. Örneğin, duruşmalar açık yapılır (m. 18) hükmü ile adil yargılanma hakkı düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu Adil yargılanma hakkına ilişkin düzenlemelerin sadece Anayasa da ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nde yer almadığı ifade edilmişti. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun madde 27 ve 28 de doğrudan adil yargılanma hakkı düzenlenmiştir. Kanun un bu hakka ilişkin bazı hükümleri şunlardır: Örneğin, gönderilen çağrı yazılarında yalnız duruşma gününün ve yerinin belirtilmesi yeterli olmayıp saati de mutlaka gösterilmelidir (Umar, 2011). Bu kurala uyulmadığı takdirde, kişinin sahip olduğu ve temel hakkı olan, adil yargılanma hakkı ihlal edilmiş olacaktır. 11

Yargılamanın aleni olması ve herkesin gözü önünde cereyan etmesi, Anayasa da (m. 141) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde (AİHS m. 6) düzenlenen adil yargılanma hakkının bir gereğidir (Yılmaz, 2012). Madde başlıkları adil yargılanma hakkı olmasa dâhi bu düzenlemelerin doğrudan bu hakkın kapsamında olduğu savunulabilir. Özel hukuk yargılamasının tamamına hâkim olan bu iki hükmün gerekçesinde, hukuki dinlenilme hakkı, Anayasa nın 36. maddesinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin en önemli unsuru olarak ifade edilmiştir. Bu hak ile, insan onurunun yargılamadaki zorunlu bir sonucu olarak, yargılama süjelerinin, yargılamada şeklen yer almaları dışında, tam olarak bilgi sahibi olmaları, kendilerini ilgilendiren yargılama konusunda açıklama ve ispat haklarını tam ve eşit olarak kullanmaları ve yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermesi gerekliliği ileri sürülmüştür (Budak, 2012). Uluslararası hukuk metinlerde açıkça düzenlenen adil yargılanma hakkı, Türk hukuk sisteminde önceleri açıkça yer almamaktaydı. Avrupa Birliği uyum yasaları ile evrensel hukuk standartlarına ulaşma adına, 2001 yılında, adil yargılanma hakkı hukukumuzda açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır. Anayasa başta olmak üzere birçok kanunda bu hakka dair düzenlemelere rastlamak olanaklıdır. Adil yargılanma hakkının gerçek anlamda uygulanması ise hukukla ilgilenen herkese Anayasa nın bağlayıcı bir emridir. 12

Özet Adil yargılanma hakkı, Avrupa Konseyi tarafından, hazırlanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde düzenlenmiştir. Türkiye Konsey üyesidir ve İnsan Hakları Sözleşmesi'ni onaylamıştır. 1982 Anayasında açıkça yer almayan adil yargılanma hakkı, 2001 değişikliği ile Anayasa'da açıkça yer almıştır. Adil yargılanma hakkı temel haklardandır. Anayasanın temel haklar ve ödevler adlı ikinci kısmında, düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesinebireysel başvuru hakkının tanınması ile birlikte, adil yargılanma hakkı, Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenme ayrıcalığına kavuşmuştur. Adli, idari, askerî makamlar ve diğer kurum, kuruluşlarla bireyler adil yargılanma hakkına uymak zorundadırlar. Adil yargılanma hakkı, Anayasa'da düzenlendiğinden, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu hakkının kapsamını değiştirmek için nitelikli karar yeter sayısı ile hareket etmek zorundadır. Adil yargılanma hakkı, olağanüstü kanun hükmünde kararname ile değiştirilebilir; ancak olağan dönem kanun hükmünde kararname ile değiştirilemez. Anayasa madde 90'a göre adil yargılanma hakkının ayrıntılı olarak düzenlendiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, iç hukukun parçasıdır. 13

DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Aşağıda verilenlerden hangisi adil yargılanma hakkının kapsamına girmemektedir? a) Savunma hakkı b) Tarafsız bir mahkemede yargılanma c) Masumiyet karinesi d) İsnadı öğrenme e) İdari bir makamın emrinde yargılanma 2. Adil yargılanma hakkı aşağıdakilerden hangisinde düzenlenmemiştir? a) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi b) 1982 Anayasası c) Hukuk Muhakemeleri Kanunu d) 1924 Anayasası e) Ceza Muhakemesi Usul Kanunu 3. Aşağıdakilerden hangileri adil yargılanma hakkına sahip değildir? a) Yabancılar b) Azınlıklar c) Sadece Türk vatandaşları d) Türkiye de yaşayan gayrimüslimler e) Çocuklar 4. Adil yargılanma hakkı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a) Bu haktan herkes faydalanır. b) Bu hak, temel bir haktır. c) Kişi bu haktan rızası ile vazgeçebilir. d) Adil yargılanma hakkı, anayasal bir haktır. e) Kişi bu haktan vazgeçemez. 5. Adil yargılanma hakkının da düzenlendiği, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi aşağıdakilerden hangisi tarafından hazırlanmıştır? a) Türkiye Büyük Millet Meclisi b) Avrupa Birliği c) Uluslararası Adalet Divanı d) Avrupa Konseyi e) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 6. Adil yargılanma hakkı, aşağıdakilerden hangilerini bağlamaz? a) Hâkimler b) Avukatlar c) Savcılar d) Ombudsman e) Hiçbiri 14

7. Adil yargılanma hakkı aşağıdakilerden hangisi ile sınırlanabilir? a) Tüzük b) Olağan dönem kanun hükmünde kararname c) Olağanüstü dönem kanun hükmünde kararname d) Yönetmelik e) Bakanlar Kurulu Kararı 8. Aşağıdakilerden hangisinde, Türkiye de ilk olarak açıkça, adil yargılanma hakkı kavramı yer almıştır? a) 1982 Anayasası ilk metni b) 1921 Anayasası c) 1982 Anayasası nda 2001 yılında yapılan değişiklikle d) 1924 Anayasası e) 1961 Anayasası 9. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin hangi maddesinde adil yargılanma hakkı açıkça yer almıştır? a) Birinci madde b) Altıncı madde c) İkinci madde d) Dördüncü madde e) Hiçbiri 10. Adil yargılanma hakkı ilkesi, aşağıdaki kanun yollarından hangisinde geçerli değildir? a) Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunda b) Yargıtayda temyiz yargılamasında c) Danıştayda itiraz ve temyiz yargılamasında d) Hiçbiri e) Bölge İdare Mahkemelerine itiraz kanun yoluna başvuruda Cevap Anahtarı: 1.e, 2.d, 3.c, 4.c, 5.d, 6.e, 7.c, 8.c, 9.b, 10.d 15

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR İnceoğlu, S. (2005) İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı: Beta Yayınları. Korkmaz, F. vd., (2011), Hukukun Dili ve Adli Yazışmalar: Atatürk Üniversitesi Yayınları. Polis Akademisi İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararları Dergisi, sayı 8 Cilt: 2 İnceoğlu, S. (2007), Yargı Etiği ve Adil Yargılanma Hakkı, Ankara: Şen Matbaa. Gemalmaz, M. S. (2003), İnsan Hakları Belgeleri, İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi. Tezcan, D. vd., İnsan Hakları El Kitabı: Seçkin Yayıncılık. Gözübüyük, A. Ş ve Gölcüklü, F. (2007), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, Ankara: Turhan Kitabevi. Centel, N. ve Zafer, H. (2012), Ceza Muhakemesi Hukuku, 9. Baskı Beta Yayınları. Yılmaz, E. (2012), Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara: Seçkin Yayıncılık. Umar, B. (2011), Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi: Yetkin Yayıncılık. Gözler, K. (2009), Kısa Anayasa Hukuku, Bursa: Ekin http://hub.coe.int/, Erişim Tarihi: 17.01.2013, saat 14:30 http://tr.wikipedia.org/wiki/ombudsman 16