TÜRKOLOJİ ÜZERİNE. Prof. Dr. Talât TEKİN ile Söyleşi

Benzer belgeler
DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova

Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

KİTÂBİYAT KARAHAN, AKARTÜRK (2013), DÎVÂNU LUGATİ T-TÜRK E GÖRE XI. YÜZYIL TÜRK LEHÇE BİLGİSİ, TDK YAY., ANKARA.

PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ DERS PLANI

TALAT TEKİN VE TÜRKOLOJİ. Editörler: Prof. Dr. Emine Yılmaz Prof. Dr. Nurettin Demir Dr. Öğr. Üyesi İsa Sarı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

3. Emine Yılmaz Ceylan, Çuvaşça Çok Zamanlı Ses Bilgisi, TDK yay., 675, Ankara 1997.

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DOKTORA PROGRAMI

TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER DİL AİLELERİ, DİL GRUPLARI, DİL TÜRLERİ. Dil Aileleri Dil Grupları Dil Türleri

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

Dünyadaki milletlerin temel yapısını aile kurumu teşkil eder. Her aile üyesi için de farklı

TÜRK DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE ÜNLÜLERİN SINIFLANDIRILMASINA YÖNELİK ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME. 2. Araştırmanın Kapsamı ve Kaynakları

Türk Dilleri Araştırmaları, 25.2 (2015): Sabırlı ve hoşgörülü olmanın örneği, Mehmet Ölmez * (İstanbul)

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

3. Yarıyıl. 4. Yarıyıl. Eski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS TDE ÖZEL KONULAR Z

ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİNDE ÜNLÜLER

Yüksek Lisans Öğretim Programı Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı

Türkçe İlgi Hâli Eki ni n Kökeni Üzerine

ARAPKİR/MALATYA AĞZINDA BİRİNCİL UZUN ÜNLÜLER

TÜRKÇENİN SÖZ DİZİMİNE DİLBİLİMSEL BİR BAKIŞ, PROF. DR. GÜNAY KARAAĞAÇ, TÜRKÇENİN SÖZ DİZİMİ, KESİT YAYINLARI / 12, İSTANBUL-2009, 209 S.

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ. Hafta 7

ÖZGEÇMİŞ. Yüksek Lisans Tezi: Çin in Ming Döneminde Yapılmış olan Türkçe-Uygurca Sözlük: Ġdikut Mahkemesi Sözlüğü (1997 Ankara)

DİL KİMLİK İLİŞKİSİ ÇERÇEVESİNDE RUSYA FEDERASYONU NDAKİ TÜRK HALKLARININ VE TÜRK LEHÇELERİNİN DURUMU

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 53, ERZURUM 2015, TÜRK DİLİNDE BİR GEÇMİŞ ZAMAN EKİ -çi

ÇAĞDAŞ TÜRK YAZI DİLLERİ I TDE303U

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

COURSES IN FOREIGN LANGUAGES for ERASMUS INCOMING STUDENTS. at Sofia University. 2018/2019 academic year FACULTY OF CLASSICAL AND MODERN PHILOLOGY

Mustafa Canpolat Armağanı

ÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : :

TÜRK LEHÇELERİNİN SINIFLANDIRILMASINDA BAZI KRİTERLER

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

KAZAKÇA İLE TÜRÇENİN KARŞILIKLI ANLAŞILABİLİRLİĞİ ÜZERİNE Ümran SINIKÇI

Dersin Kodu ve Adı Tarih Saat Yer Gözcü CLE-102 Türkiye Türkçesi Şekil Bilgisi F. ERSOY

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Güvenevler Mahallesi Cinnah Caddesi No:16/A Çankaya-ANKARA

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

PROGRAM (Taslak) Türk Dilbiliminde Tanımlama ve Belgeleme. Lisans Üstü Öğrencileri İçin Yaz Okulu Ağustos 2013

önce biz sorduk 50 Soruda KPSS 2017 soru ÖABT TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI Eğitimde

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT TÜRK DİLİ EDEBİYATI Tamamı Çözümlü SORU BANKASI

ZfWT Vol. 5, No. 1 (2013)

Dr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

OSMANİYE AĞZINDA KULLANILAN FİİLDEN AD TÜRETEN gel EKİ ÜZERİNE Yrd. Doç. Dr. Mustafa TANÇ

Dr. Mikail CENGİZ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Fakültesi

ÖZGEÇMİŞ : : cuneyt.akin@hotmail.com

ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ I GENEL BİLGİLER

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI

III. Teklik Kişi İyelik Eki +(s)i * 1. ve Zamir n si Üzerine Bir Değerlendirme Denemesi

KUZEY DOĞU TÜRKÇESİ ESKİ TÜRKÇE

2. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ-1

NOGAY DİLİNİN BUGÜNKÜ SORUNLARI CURRENT PROBLEMS OF THE NOGHAY LANGUAGE

P.M. MELİORANSKY VE SOVYET TÜRKOLOJİSİ *

Prof. Dr. Mehmet KUTALMIŞ

ÖABT. TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI SORU BANKASI ÖABT ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ. Tamamı Çözümlü. Fat h Mehmet Muş Eda Lale.

Karay The Trakai Dialect, Timur Kocaoğlu-Mykolas Firkovičius, Lincom Europa, 2006, 242 P.

Selahittin Tolkun, Özbekçede Fiilimsiler, Dijital Sanat Yayıncılık, Kadıköy, İstanbul, 2009, s. 269.

MOĞOLCA İBNİ MÜHENNÂ LÜGATİ BÜLENT GÜL

Dilleri ve Kültürleri Yok Olma Tehlikesine Maruz Türk Toplulukları konulu 4. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu (23-26 Mayıs 2012)

NEDEN BOĞAZİÇİ? Özgür düşünceli Araştırmacı Kendine güvenen Önyargısız Topluma saygılı Girişimci. bireyler

TANITMALAR. Türk DilleriAraştırmaları 1992:

Yayın Değerlendirme / Review. Türkoloji Tarihinde Samoyloviç ve Eserleri

T.C. MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI BÖLÜMÜ 2016/2017 GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI 1. SINIF

Türk Dünyası Ortak İletişim Dili. Prof. Dr. Gülzura JUMAKUNOVA Ankara Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi, Türkiye

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ FİNAL PROGRAM VE GÖZETMENLİKLERİ CUMARTESİ

Lisans ve Önlisans Öğrencilerin Kitap Okuma Analizi ( yıllarına göre karşılaştırma)

ÜNİTE NO: III DİLİMİZİN YERİ VE BUGÜNKÜ DURUMU

TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I TDE 102 Türkiye Türkçesi II Turkey Turkish II

ÖABT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖSYM ÖABT ALAN BİLGİSİ - ALAN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ. Sıddık Akbayır Demet Gülenç Fat h Mehmet Muş

ÖABT. TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI. öabt ÖSYM ALAN BİLGİSİ - ALAN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ

YAYIN DÜNYASINDAN. on yirmi yılda özelde Eski

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ LİSANS DERS PROGRAMI 1. SINIF

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies

TÜRK DİLLERİNDEN GÜRCÜCEYE GİRMİŞ BİRKAÇ ALINTI HAKKINDA

1. TEORİK EĞİTİM 1-5 Temmuz 2013 (T)

CJ MTP11 AYRINTILAR. 5. Sınıf Türkçe. Konu Tarama Adı. 01 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - I. 02 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - II

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

ESKİ TÜRK YAZITLARINDA KELİME BAŞINDA /h-/ SESİ GÖSTERİLMİŞ MİYDİ? *

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ I VE II. ÖĞRETİM DERS İÇERİKLERİ

Aslında bugün İbrahim in Mihrac Ural ın kıçındaki ihanet kılıçları yazısının ikinci bölümü sitede yer alacaktı, ama ne yapayım!

ÖZGEÇMİŞ. 5. Akademik Unvanlar: Yardımcı Doçentlik Tarihi : Yönetilen Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri: 6.1. Yüksek Lisans Tezleri:

EDEBİYAT FAKÜLTESİ Öğretim Yılı : RUS DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI Dönem :GÜZ

TÜRKÇEDE VE TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA S/Ş MESELESİ MATTER OF Ş/S IN TURKISH AND IN TÜRKİYE TURKISH DIALECT

ÖABT SINIF ÖĞRETMENLİĞİ KPSS Eğitimde

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ BAHAR DÖNEMİ FİNAL PROGRAMI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Sayfa: -2- ÇİZGİ KİTABEVİ Tel: Çizgi Kitabevi Yayınları: 726 Eğitim Bilimi. Genel Yayın Yönetmeni Mahmut Arlı

Transkript:

TÜRKOLOJİ ÜZERİNE A Prof. Dr. Talât TEKİN ile Söyleşi A.K.: Sayın hocam, yıllardır Türkoloji çalışmalarının içindesiniz; ayrıca dilbilim eğilimi gördünüz. Bu iki geleneği birlcşiircn tanınmış bir bilim adamı olarak görüşlerinizin değer taşıdığına inanıyoruz. Türkoloji nedir? Türkoloji ile dilbilim arasında ne tür bir ilişki söz konusudur? T.T.: Türkoloji'nin biri geniş öbürü de dar olmak üzere iki anlamı vardır. Geniş anlamıyla Türkoloji, Türklerin dil, tarih, edebiyat, sanat ve folklorunu inceleyen bir bilim dalıdır. Geniş anlamıyla Türkolojiyc bu nedenle bazıları "Türklük Bilgisi" adını veriyorlar. Dar anlamıyla Türkolojiyc gelince, bu, Türk dilini en eski dönemlerinden bugünkü türlü dil ve lehçelerine varıncaya kadar inceleyen, onun sesbilimsel, biçimbilimscl, sözdizimsel, sözlüksel ve anlambilimsel yapılarını ve gelişmelerini araştıran bir bilim dalıdır. Bu anlamıyla Türkoloji "Türk dilbilimi" demektir. Türk dilbilimi, Hini-Avrupa dilbilimi, Gcrmanistik, tranislik vb. gibi genel dilbiliminin konusu eski-yeni Türk dil ve lehçeleri olan özel bir dalı ya da koludur. Bu nedenledir ki Türk dilbilimi ile genel dilbilimi arasında pek sıkı bir ilişki vardır. Genel dilbilimini dışlayan, onun dili inceleme yöntemlerine ve evrensel ilkelerine sırt çeviren bir Türkoloji düşünülemez. Araştırmalarında genel dilbilimi yöntemlerini uygulamayan bir Türkolog sağlam bilimsel sonuçlara ulaşamaz. A.K.: Günümüzde Türkoloji konusunda bellibaşlı tartışma konuları nelerdir? T.T.: Günümüz Türkolojisinde bellibaşlı tartışma konuları Ana Türkçenin yeniden kuruluşu ile ilgili sorunlardır. Bu sorunların başlıcaları şunlardır: 1. Kapalı /e/ sorunu, 2. uzun ünlüler sorunu, 3. releşme (rholacism) ve İçleşme (lambdacisrn) ya da zeleşme (zelacism) ve şeleşme (sigmalism) sorunu, 4. sözbaşı /h-/ sorunu. Bunlara bir de Türk dillerini sınıflandırma ve adlandırma sorununu ekleyebiliriz. Kapalı /e/ sorunu üzerinde bugüne kadar birçok araştırma ve inceleme yapılmışsa da sorun kesin olarak çözümlenmiş sayılamaz.yalnız ilk hecede bulunan kapalı /e/ ünlüsünü bazı Türkologlar dokuzuncu ünlü fonem olarak kabul etmeye pek yanaşmıyorlar. Onlara göre bu normal açık /e/ ünlüsünün belirli fonetik çevrede oluşmuş bir yanses, yani alofonudur. Oysa Ana Türkçcde var olduğu düşünülen kapalı /e/ ünlüsü bugün Azeri

6 Dilbilim Araştırmaları 1992 Türçesinde dokuzuncu ünlü fonem olarak yaşamakla ve anlam farkı yapmaktadır: ar 'koca' : er 'erken, âl el' : el 'halk, memleket', at 'et' : et- 'etmek, yapmak', an 'en (üstünlük edatı) : en 'en, genişlik' vb. gibi. Bazı Türkologlar (ülkemiz Türkologlarmın çoğu) Ana Türkçede aslî uzun ün.ülerin var olduğuna inanmıyorlar. Oysa, karşılaştırmalı Türk dilbilimi verilerine göre Ana Türkçede kısa ünlülerin yanı sıra uzun ünlüler de vardı. Bir başka deyişle, ünlü uzunluğu Ana Türkçede fonemikti, yani anlam farkı yapıyordu: al 'a t': ât 'ad, isim', ot 'ot' : öt 'ateş' vb. gibi. Bu uzun ünlüler Türk dillerinin çoğunda kısalmış, fakat Türkmence ile Yakutçada sistemli olarak korunmuşlardır. Alman Türkologlarından Gerhard Docrfcr'in son yıllarda arkaik bir Türk dili olarak yeniden keşfettiği Halaççada da Ana Türkçedcki birincil uzun ünlülerin ya olduğu gibi ya da diftonglu olarak korunduğu anlaşılmıştır. Ülkemiz Türkologlarmın bazıları Türkmcncedcki uzun ünlülerin Farsçanın etkisi ile sonradan meydana geldiği gibi hiç de bilimsel olmayan bir görüş ileri sürmekledirler. Türkmcncedcn binlerce kilometre uzakta konuşulan ve Farslarla hiç temasları olmayan Yakutların dilinde de aynı kelimelerde uzun ünlülerin bulunması bu görüşü çürütmeye yeter. Uzun ünlüler konusuna değinmişken Harvard Üniversitesinde görev yapan Prof.Şinasi Tekin ile aramızda çıkan bir tartışmadan söz etmek isterim. Ş. Tekin bir süre önce 'yazı yazmak' anlamındaki yaz- eyleminin anlam değişmesi yolu ile 'yanılmak, yoldan sapmak, günah işlemek' anlamlarındaki Eski Türkçe yaz- eyleminden çıktığını ileri sürmüştü ('Bilim Bakalım Yazı Yazmak Nereden Geliyor', Tarih ve Toplum, Haziran 1990, s. 330-333). Bu etimoloji, her şeyden önce, fonetik nedenlerle kabul edilemezdi; çünkü birinci eylem uzun ünlülerin korunduğu Türkmencede kısa /a/ ile olduğu halde, İkincisi aynı dilde uzun /a/ ile yaz- biçiminde, Yakutçada da uzun /ı/ ile sis- biçimindedir. Ben bir yazı ile sayın Ş.Tckin'in bu etimolojisine itiraz edince aramızda tartışma çıktı, hâlâ da sürüp gidiyor! Genel Türkçe /z/ = Çuvaşça /r/ (örneğin GT kız = Çuv. hir) ve GT /ş/ = Çuv. /I/ (örneğin GT kış = Çuv. hil) ses denkliklerindeki iki fonem çiftinden hangisinin daha eski ve birincil olduğu sorunu geçen yüzyıldan beri Türkologlar (ve Altayistlcr) arasında tartışma konusu olarak süregelmektedir. Bir grup Türkolog (oldukça kalabalık bir grup!) GT /z/ ve /ş/ fonemlerinin daha eski ve birincil olduğunu savunurken başka bir grup Türkolog da Çuvaşçadaki /r/ ve /!/ fonemlerinin daha eski ve birincil olduğu görüşünü savunmaktadır. Çuvaşça bir Türk dili olduğuna göre Ana Türkçenin reconstruction'u için bu sorunun çözümlenmesi gerekiyor. Bu konu üzerinde yaptığım araştırmalar sonucunda Çuvaşçadaki /r/ ve /l/ fonemlerinin daha eski ve birincil olduğunu kanıtlayan yüze yakın kelime çifti bularak yayımladım. Bu kelime çiftlerinden biri semiz sıfatı ile onunla köktaş olan semir- eylemidir. Eski araştırmacılar semir- biçimini aslî sandıkları için işin içinden çıkamamışlardı. Oysa, konu çok basittir: Türkçe semir- eylemi daha eski ve aslî semri- eyleminden gelir; sernri- eylemi de *semir gibi eski bir biçimden adlardan geçişsiz eylem yapan {-I-} eki ile türemiştir. Durum böyle olunca semri- eyleminin kendisinden türediği * semir' in bugünkü semiz sıfatının ilk ve aslî biçimi olduğu anlaşılır. Bunun gibi yüze yakın kelime çifti Çuvaşçadaki İri ve /l/ fonemlerinin Genel Türkçe /z/ ve /ş/ fonemlerinden daha eski ve birincil olduğunu kanıtlamaktadır. Buna rağmen bu konudaki tartışmalar sürüp gitmektedir. Yalnız şunu sevinerek belirtmeliyim

A.Kocaman - T.Tekin 7 ki benimle bu konuda tartışmaya giren Docrfer sonunda Çuvaşçadaki /r/ ve /l/ fonemlerinin eskiliğini ve asliliğini kabul etmek zorunda kalmıştır! Bir başka tartışma konusu da Ana Türkçede söz başında bir/h/ foneminin bulunup bulunmadığıdır. Halaççayı arkaik bir Türk dili olarak yeniden keşfeden Doerler bu dilde birçok kelimede söz başında bir /h/ foneminin bulunduğu gerçeğinden hareket ederek bu /h/ sesinin türeme olmayıp Ana Türkçede var olması gerekliğini ileri sürmüştür. Halaççadaki bu önses /h/ dağınık olarak Azeri Türkçesinde ve öbür Türk dillerinde de bulunmaktadır: Türkçe ürk- = Az. hiirk- = Halaçça hirk-, Halaçça önses /h/ Altay dilleri teorisine göre Türkçe ile akraba olan Moğolcada (Orta Moğolca) da fh/ olarak karşımıza çıkıyor: Orta Moğolca hürgü- 'ürkmek'. Bu durumda Ana Türkçede, bugün ünlü ile başlayan bazı kelimelerin başında, sonradan düşmüş fakat Halaççada sistemli olarak korunmakta olan bir /h/ sesinin bulunduğunu da kabul etmek gerekiyor. Türkolojide bir başka tartışma konusu da Türk dillerini adlandırma ve sınıflandırma sorunudur. Dünya Türkologlarmın haklı olarak 'dil' adını verdikleri Çuvaşça, Yakutça, Tuvaca, Makasça vb. gibi Türk dillerini ülkemiz Türkologlarmın çoğu 'lehçe', hattâ 'lehçe'den daha az farklı bir konuşma türü saydıkları 'şive' terimi ile adlandırmaktadırlar: Türk lehçeleri, Türk şiveleri. Bu adlandırma bence de yanlıştır; çünkü şive terimi Türkçemizde daha çok accent karşılığı kullanılmaktadır: İngilizceyi Alman şivesi ile konuşmak, Türkçeyı Amerikan şivesi ile konuşmak vb. gibi. Şive kelimesinin bir de 'ağız' anlamında kullanılması vardır: Kayseri şivesi, Kastamonu şivesi vb. gibi. Bu nedenle şive kelimesinin Türk dillerinin sınıflandırmada kullanmak yanlıştır. Dilbilimi üç türlü konuşma türüiyaricties of speech) tanır: ağız (Alırı. Mundarı, Ing. sub-dialect), lehçe(dialcct) ve dil (languagc). Bunlar dışında dördüncü bir konuşma türü yoktur. Bu nedenle 'Türk dilleri' yerine Türk şiveleri' ya da 'Türk lehçeleri' deyimlerini kullanmak yanlış olur. Çuvaşça, Yakutça, Tuvaca, Hakasça, Altayca, Kırgızca, Kazakça, Tatarca, Türkçe vb. gibi konuşma türleri arasında karşılıklı anlaşılabilirlik (rnulual inielligibility) oranı da çok düşüktür ya da sıfırdır. Bir Türkoloğun her şeyden önce kendi araştırma alanına giren konuşma türlerini, dil ve lehçeleri, doğru dürüst adlandırması gerekir. Bununla ilgili bir başka tartışma konusu da Türk dillerinin sınıflandırılmasıdır. Birçok Türkolog Genel Türkçe /z/ fonemine karşılık /r/, /ş/ fonemine karşılık da /!/ bulunduran Çuvaşçayı kardeş dil saymaktadır. Bu da bence doğru değildir. Çünkü Çuvaşçadaki /r/ ve /l/ fonemlerinin eskiliği kanıtlanmıştır. Milât sıralarında Samoyetçeyc geçmiş Türkçe ödünç kelimelerde /z/ yerine /r/, /ş/ yerine de /l/ vardır: Sam. yur T00' < İlk Türkçe *yiir2 ( = Genel Türkçe yüz), Sam. kil 'kış' < ilk Türkçe *ktl2 ( = Genel Türkçe kış). Bu durumda Çuvaşçadaki /r/ ve /]/ fonemlerinin Genel Türkçe //,/ ve /ş/ fonemlerinden daha eski ve aslî olduğunu kabul etmek gerckir.böyle olunca da Çuvaşça Ana Türkçcyc değil, /r/ ve /1/li Ana Çuvaşçaya bütün öbür Türk dilleri de Ana Türkçeye gider. Başka bir deyişle, Çuvaşça ile öbür Türk dilleri 'kardeş' diller değil, 'kardeş çocukları'dır. Bu durumda Ana Türkçe döneminden de eski bir Tiirk-Çuvaş dil birliği tasarlamak zorundayız. Bu döneme İlk Türkçe (Prc-Turkic) adı veriliyor. A.K.: Ülkemizde Türkoloji eğitiminin geliştirilmesi için neler önerirsiniz? T.T.: Ülkemiz Türkolojisi her ne kadar bazılarınca ileri düzeyde sayılıyor ve 'Türkiye

8 Dilbilim Araştırmaları 1992 Türkoloji çalışmalarının merkezi durumundadır' deniliyorsa da gerçek, ne yazık ki, öyle değildir. Türk üniversitelerinden Türkolojinin icmcl kaynaklarından biri olan Radloff sözlüğünü bile kullanamayan 'Türk dili profesörleri' gelip geçmiştir.yine yurt içinde ünlü bir Türkolog Türkmcnceyi Oğuz grubundan saymamak gibi biliıııdışı bir iddiada bulunabilmişim. Bu Türkologun yazdığı gramer bilimsel yanlışlarla doludur. Örneğin bu Türkolog ağar-, kızar-, morar- vb. gibi eylemlerde görülen (+Ar-} addan eylem yapma eki ile suvar-, başar- vb. gibi örneklerdeki addan eylem yapma ekini bir ve aynı saymakla ve bu ek için 'Hem geçişsiz hem de geçişli eylemler yapar demektedir. Oysa, söz konusu eylemlerde bir değil, iki ayrı ek bulunmaktadır. Birinci gruptaki eylemler Eski Türkçede yine {+Ar-} biçiminde olan ekle kuruldukları halde ikinci gruptaki geçişli eylemler Eski Türkçesi {+GAr-} biçiminde olan ekle türetilmiştir. Eski Türkçe (+GAr-) ekinin başındaki /g/ fonemi Türkiye Türkçesinde kurala uygun olarak düşünce bu ek addan geçişsiz eylem türeten {+Ar-} eki ile cşscsli olmuştur. Bu ve bunun gibi daha pek çok örnek ülkemizde Türkoloji eğilimini üstlenenlerin yeterli şekilde yetişmediklerini göstermektedir. Ülkemizdeki Türkoloji eğiliminin geliştirilmesi için yapılacak ilk şey bence Türkoloji programlarına genel dilbilimi derslerinin konulmasıdır. Bildiğim kadarıyla bugün Hacettepe Üniversitesi dışında hiçbir üniversitemizin Türkoloji programında genel dilbilimi dersleri yoktur. Genel dilbilimi öğrenimi görmemiş bir Türkoloji mezunu akademik mesleği seçip Türkolog olmaya yöneldiğinde gerçek bilimsel araştırmalar yapamayacak, eski kuşak Türkologların yanlışlarını, yenilerini de katarak, sürdürecektir. Bugün fonemle alofon,morfemle alomorf farkını bilmeyen ya da bunları birbirine karıştıran,dildeki ses değişmelerinin mutlak düzgünlüğünden ve şartlı ses değişmelerinden habersiz olan bir Tiirkoloğun sağlam bilimsel araştırmalar yapamayacağı açıktır. Burada yeri gelmişken, dilde anlam karışmalarını önlemek için bilinçli ses değişmeleri olabileceğini savunan (!) ünlü bir Türkoloğumuza dildeki ses değişmelerinin kelimelerin anlamlan ile ilgili olmadığı, ses değişmelerinin sadece fonemlerle ilgili olduğu gerçeğini bir türlü kabul ettiremediğimi bclirimck isterim. Bu Türkoloğa Saussureun A Course in General Linguislies i ile Bloomficld'in Language adlı kitabını okumasını salık verdimse de bu tavsiyemin bir işe yarayacağını hiç sanmıyorum. A.K.: Türkolojinin temel kaynakları nelerdir? Türkolojiyc ilgi duyan dilbilimcilere ve dilcilere hangi kitapları okumalarını önerirsiniz? T.T.: Türkolojinin temel kaynaklarının başında ünlü Türk dilcisi Kaşgarlı Mahmud'un l()73'lc tamamladığı Divanii Lügati't-ıürk (Türk Lehçeleri Sözlüğü) adlı Türkçe-Arapça anıtsal sözlüğü gelir. Sözlük alanındaki öbür temel kaynaklar bence şunlardır: Radloffun dört büyük cilllik 'Türle Lehçeleri Sözlüğü' (Sanktpeterburg 1893-1911), bir grup Sovyet Türkologu tarafından hazırlanan Drevnelyurkskiy Slovar (Leningrad 1969), S ir Gerard Clauscn'un An Etymological Dictionary of Pre-Thirtcenlh Century Turkish (Oxford 1972) adlı sözlüğü, ve SSCB'dc konuşulan Türk dillerinin Türk dillerinden Rusçaya ayrı ayrı sözlükleri (bunlar arasında özellikle Pekarski'nin Yakut Dili Sözlüğü ile Yudahin'in Kırgız Dili Sözlüğü mükemmel sözlüklerdir). Burada Klaus Röhrborn'un son yıllarda fasikül halinde yayımlamağa başladığı Uigurischcs Wörtcrbuch

A.Kocaman - T.Tekin 9 adlı Eski Uygurca sözlüğünün dc bütün Türkologlar için çok önemli bir kaynak olduğunu belirtmek isterim. Gramer alanında A.von Gabain'in Altiiirkische Grammatik adlı Eski Türkçe grameri ile Eckmann'ın Chagaiay Manual adlı Çağatayca grameri ve Dcny'nin Grammaire de la langue türe ü Türkolojinin temel başvuru kitapları arasındadır. Kari H.Mcnges'in The Turkic Language s and Peoples adlı eseri ile Nicholas Poppe'nin Inlroduclion lo Ahaic Linguislies adlı Allayisliğc giriş niteliğindeki kitabı da Türkolojiyc ilgi duyan dilbilimcilere ilk ağızda önerilecek kaynak eserlerdendir. Son olarak, eski-yeni bütün Türk dilleri ve lehçeleri için kollektif bir eser olan Fundamenta / (Philologiac Turcicae Fıındamenta, Wicsbaden 1959) adlı kitabın Türkolojinin vazgeçilmez temel kaynaklarından olduğunu belirtmeliyim.