EGZERSĠZDE SOLUNUM SĠSTEMĠ DEĞĠġĠKLĠKLERĠ

Benzer belgeler
EGZERSİZDE SOLUNUM SİSTEMİ DEĞİŞİKLİKLERİ

Solunum Sistemi Fizyolojisi

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ PROF.DR.MİTAT KOZ

SOLUNUM SİSTEMİ VE EGZERSİZ

Dr. Öğr. Üyesi Yetkin Utku KAMUK

Solunum: Solunum sistemi" Eritrositler" Dolaşım sistemi"

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ 19/11/2015 SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI SOLUNUM SİSTEMİ MEKANİZMASI

AKCİĞER HACİM VE KAPASİTELERİ. Prof. Dr. H. Oktay SEYMEN 2006

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

Akciğer ve Dokularda Gazların Değişimi ve Taşınması

Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması. Dr. Ahmet U. Demir

Solunum Sistemi Dicle Aras

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O.

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ. Doç Dr Tunçalp Demir

Solunum Sistemi Fizyolojisi

Solunum Sistemi Fizyolojisi

Solunum Sistemi Ne İş Yapar?

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı. EGZERSİZ Fizyolojisi. Dr. Sinan Canan

ANTRENMANA UYUM DOÇ.DR. MİTAT KOZ. Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

Solunum Sisteminde Ventilasyon, Difüzyon ve Perfüzyon

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

ARTER KAN GAZI ANALİZİNİN ORGANİZMAYA AİT YANSITTIKLARI; Klinikte AKG ne işe yarar?

7 Solunum Sistemi Fizyolojisi

EGZERSİZ FİZYOLOJİSİNDE TEMEL KAVRAMLAR

Yrd. Doç. Dr. Murat Sarıtemur Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2014

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

SPORTİF DALIŞ VE ETKİLERİ HYPERBARIA

Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri.

İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU ASİT-BAZ DENGESİ VE KAN GAZI ANALİZİ

Yüzmenin Faydaları \ Kas-İskelet Sistemi \ Kas-İskelet Sistemi YÜZMENİN KAS-İSKELET SİSTEMLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ

Solunum Sistemi Dicle Aras

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir.

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016

Dayanıklılık ve antrenman

EGZERSİZ SONRASI TOPARLAMA

Dolaşım Sistemi Dicle Aras

DEĞİŞİK KOŞULLARDA SOLUNUM (İRTİFA VE SUALTI)

Asit Baz Dengesi Hedefler

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

Homeostazis. O 2 CO 2 ph. Akciğerler. Böbrekler

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Egzersiz sağlık ilişkisi, sağlık için egzersiz uygulamaları DOÇ.DR.MĠTAT KOZ

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

SİYANOZ. Doğal ışıkta en iyi görülür Siyanozun en iyi görüldüğü yerler; Tırnak dipleri Dudaklar Dil Müköz membranlar Konjuktiva

Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi

DÖNEM 2 KURUL EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II II. KURUL DERS PROGRAMI (DOLAġIM SOLUNUM SĠSTEMĠ)

SPOR TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

ASİD BAZ DENGESİ. Prof Dr Salim Çalışkan

TAMPONLAR-pH ve pk HESAPLAMALARI

Temel Solunum Fonksiyon Testi Uygulamaları. Dr. Şermin BÖREKÇİ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna

ENERJİ KULLANIMI VE BESİN MADDELERİ

Asit-Baz Dengesi. Yrd.Doç.Dr.Filiz Bakar

Oksijen tedavisi. Prof Dr Mert ŞENTÜRK. İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilimdalı

SU VE HÜCRE İLİŞKİSİ

VÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings

YÜKSEK İRTİFADA EGZERSİZ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 2 DAMARLAR

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.

ph = 6,1 + log [CO 2 ]

YAŞLILARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ. Nazife ALTIN Bayburt Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

Çocuk ve adolesanlarla çalışma

ORTA VE YÜKSEK İRTİFADA EGZERSİZİN ETKİLERİ PROF.DR.MİTAT KOZ

Anestezi Esnasında ve Kritik Hastalıklarda Ortaya Çıkan Hipoksinin Tedavisinde Normobarik/Hiperbarik Ek Oksijen Tedavisinin Kullanımı FAYDALIDIR

Uzm. Fzt. Kağan Yücel - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Gör. Egzersize Giriş ve Egzersiz Fizyolojisi

T.C AFYONKARAHİSAR KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAŞ GRUBU ERKEK FUTBOLCULARLA AYNI YAŞ GRUBU SEDANTER

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK

Aylin Özgen Alpaydın

Oksijen Tedavisi. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. 21.Hafta ( / 02 / 2015 ) OKSİJEN TEDAVİSİ SlaytNo: 32.

Fotosentez. Fotosentez: CO 2 + H 2. O Glikoz+O 2 O C6H12O6+O 2. Fotosentez: 6CO 2 + 6H 2. Güneş Işığı Klorofil. Güneş Işığı Klorofil

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

CANLILARDA TAMPONLAMA

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Ventilasyon ve Oksijenasyon KAN GAZI ANALİZİ. Ventilasyon ve Oksijenasyon. Ventilasyon ve Oksijenasyon. Alveolar Oksijenasyon

Performans Testleri. Antrenör Nihan DÖNMEZ

OBEZİTE-HİPOVENTİLASYON SENDROMU

KARDİYOVASKÜLER SİSTEMİN EGZERSİZE UYMU

Dr Gökay Güngör Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi EAH Solunumsal Yoğun Bakım Ünitesi

SU HALDEN HALE GĠRER

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ

FONKSİYONEL PARAMETRELERİN TANIMLARI. Prof Dr Sevgi BARTU SARYAL AÜTF Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

47 yaşında erkek hasta YBÜ e KOAH+ Tip 2 solunum yetmezliği nedeni ile yatırılıyor.

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR

SOLUNUM YETMEZLĠĞĠ VE ġok

SOLUNUM DĠLĠMĠ 1. Bu Dilimde, çoktan seçmeli test, beceri labarotuvarında simule hasta uygulaması, yapılandırılmış sözlü sınav vb

EGZERSİZ VE TOPARLANMA SÜRECİ

Transkript:

EGZERSĠZDE SOLUNUM SĠSTEMĠ DEĞĠġĠKLĠKLERĠ DOÇ.DR.MĠTAT KOZ

Solunumun amacı... Dokulara oksijen sağlamak ve karbondioksiti uzaklaģtırmak. Kan asiditesinin kontrolü Ağız yoluyla iletiģim

Solunum Pulmoner ventilasyon-alveoler ventilasyon Akciğerlerde ve dokularda solunum gazlarının değiģimi ve kanda taģınması Solunumun kontrolü

Pulmoner ventilasyon Havanın pulmoner yani akciğer sistemine alınıp verilmesine ventilasyon denir Ġnspirasyon-nefes alma Ekspirasyon nefes verme

Solunum dakika hacmi dakika ventilasyon Bir dakikada solunum yollarına giren yeni hava miktarıdır(ve). Soluk hacmi (TV)ile soluk frekansının (f)çarpımıyla bulunur. VE=TV X f

Dinlenimde ventilasyon Solunum hacmi 500 ml, Soluk frekansı dakikada 12 Solumun dakika hacmi=500*12=6lt/dk

Egzersizde ventilasyon artar Egzersizde ventilasyon artıģı çalıģan kaslarda O2 tüketimi ve CO2 üretiminin artması ile orantılıdır. ArtıĢ O2 kullanımından ziyade CO2 üretimi tarafından düzenlenir. Antrene bireyler aynı iģ yükü yada oksijen kullanımındaki egzersizler sırasında antrenmansız bireylere göre daha düģük dakika ventilasyona gereksinim duyarlar. Bu düģük ventilatuvar yanıt özellikle dayanıklılık sporcularında gözlenmektedir. Nedeni periferik kemoreseptörler ve genetik faktörler olduğu düģünülmektedir.

ġiddetli egzersizde solunum frekansı 35-45 e ulaģır, olimpiyat sporcularında 60-76 yükseldiği saptanmıģtır. Soluk volümü 2 lt nin üzerine çıkabilir. Sonuç olarak ventilasyon bir egzersizde 100 lt nin üzerine kolaylıkla çıkabilir. Bu dinlenim değerlerinin 17 katıdır Ġyi kondüsyonlu dayanıklılık sporcularında bu rakam erkeklerde 180, kadınlarda 130 litreye çıkabilir. Bu değerler dinlenim değerlerinin 25-30 katıdır.

Egzersizde ventilasyon artıģı Ventilasyon değiģiklikleri yalnızca egzersiz sırasında değil, egzersizin baģlamasından önce ve bitiminden sonra da farklılıklar gösterir.

Ventilasyon artıģı; Egzersizden önce Ventilasyon artıģı egzersizden hemen önce baģlar. Bu artıģın nedeninin serebral korteksten yani beyin kabuğundan çıkan uyarılar olduğu sanılmaktadır.

Egzersizin baģlamasıyla ventilasyonda iki ana değiģiklik oluģur. Ġlk birkaç sn de hızlı artıģ gözlenir (kas ve eklem reseptörlerinden gelen uyarılar), Bu hızlı artıģı yavaģ artıģ takip eder Eğer yüklenme maksimal Ģiddetin altında ise(submaksimal) artıģ kararlı düzeye (steady state) ulaģana dek devam eder. Maksimal egzersizlerde kararlı düzey oluģmayıp ventilasyon artıģı egzersiz sonlandırılıncaya kadar devam eder. Bu değiģikliklerden baģlıca egzersiz sırasında üretilen CO2 olmak üzere kimyasal uyarılar sorumludur. Ventilasyon artıģı; Egzersiz sırasında

Ventilasyon artıģı; Egzersiz sonrasında Egzersiz bitirilince ventilasyonda da hızlı bir düģüģ görülür, Bu kas ve eklem reseptörlerindeki motor aktivitelerin kesilmesi nedeniyledir. Ani düģüģün ardından yavaģ ve dereceli bir düģüģ olur.

Sıcak ortamda uzun süreli egzersiz Submaksimal iģ yüklerinde (laktat eģiğinin altında); Ortam ısısının ve neminin düģük olduğu koģullarda dakika ventilasyonu sabit kalırken, Sıcak ve nemli ortamda egzersiz süresiyle iliģkili olarak giderek yükselir. Nedeni ısı kaybının zorlaģması nedeniyle vücut ısısının yükselmesi, bununda doğrudan solunum kontrol merkezini uyarmasıdır.

Alveoler ventilasyon Akciğerlerde gaz değiģimin gerçekleģtiği bölgelere yeni havanın ulaģma hızına alveoler ventilasyon denir. Gaz değiģimi; alveoller, alveol keseleri, alveol kanalları ve respiratuvar bronģiyollerdir. Ġnspire edilen soluk hacmindeki hava terminal bronģiyollere kadar solunum yollarını doldurur. Ġnspire edilen havanın çok küçük bir bölümü alveollere ulaģtırılır.

Ölü boģluk Solunum havasının bir kısmı gaz değiģiminin yapıldığı bölgeler ulaģmaz, burun, farinks, trakea, bronģ ve bronģiyoller gibi gaz değiģiminin olmadığı bölgelerde kalır. Bu bölgelerde kalan havaya gaz değiģimine katılmadığı için ölü boģluk havası denir. Ölü boģluk hacmi 150 ml kadardır.

Alveoler ventilasyon hızı Dakikada alveollere ve öteki bitiģik gaz değiģim alanlarına giren yeni hava miktarıdır. Soluk hacminden ölü boģluk hacminin çıkartılmasından bulunur. (500-350)*12=4200 ml dir. Dinlenimde alınan havanın % 70 i alveoler ventilasyona katılırken % 30 u ölü boģluktadır. Alveoler ventilasyon akciğerlerde CO2 ve O2 konsantrasyonlarını belirleyen önemli bir faktördür.

Alveoler ventilasyon ve egzersiz Orta Ģiddetteki bir egzersizde ölü boģluk hacmi 2 katına çıksa dahi soluk hacminde artma olacağından solunum pek fazla etkilenmez. Örn: SH=1,6 lt, ÖB=0,3 lt, f=25 ise Alveolar ventilasyon = (1,6 0,3) x 25 = 32,5 lt/dk Bu 40 litrelik havanın yaklaģık % 80 inin alveolar ventilasyona katıldığını göstermektedir.

Akciğer hacim ve kapasiteleri Spirometri? Akciğer ventilasyonunun incelenmesinde akciğerlere giren ve çıkan hava miktarlarının kaydedilmesidir. Spirometre? Spirometri iģlemini yapan cihazlar. Spirogram? Spirometre ile elde edilen akciğer hacim ve değiģikliklerini gösteren diyagram.

Akciğer hacimleri.. Statik akciğer hacimleri Soluk hacmi (tidal volüm) Ġnspirasyon yedek hacmi Ekspirasyon yedek hacmi Artık (rezidüel) volüm Dinamik akciğer hacimleri Zorlu ekspirasyon hacmi 1 Maksimum istemli ventilasyon

Soluk hacmi (tidal volüm) Her normal solunum hareketi ile akciğerlere alınan veya akciğerlerden çıkarılan hava miktarıdır. Miktarı ortalama genç insanlarda 500 ml kadardır.

Ġnspirasyon yedek hacmi Normal soluk hacminin üzerine alınabilen fazladan soluk hacmidir. Genel olarak 3000 ml civarındadır.

Ekspirasyon yedek hacmi Normal bir ekspirasyon hareketinden sonra, zorlu bir ekspirasyonla fazladan çıkarılabilen hava miktarıdır. Değeri yaklaģık 1100 ml civarındadır.

Artık (rezidüel) volüm En zorlu bir ekspirasyondan sonra bile akciğerlerde kalan hava hacmidir Değeri yaklaģık 1200 ml kadardır.

Akciğer kapasiteleri Solunum döngüsündeki olaylar tanımlanırken bazen akciğer hacimlerinin iki yada daha fazlasının bir arada ifade edilmesi gerekebilir. Bu tür kombinasyonlar akciğer kapasiteleri olarak tanımlanır.

Akciğer kapasiteleri Ġnspirasyon kapasitesi Fonksiyonel artık kapasite Vital kapasite Total akciğer kapasitesi

Ġnspirasyon kapasitesi Soluk hacmi ile isnpirasyon yedek hacminin toplamına eģittir Değeri yaklaģık 3000+500=3500 ml dir.

Fonksiyonel artık kapasite Ekspirasyon yedek hacmi ile artık hacmin toplamına eģittir. Bu normal bir ekspirasyondan sonra akciğerlerde kalan hava miktarıdır. Değeri yaklaģık 1100+1200=3100 ml dir.

Vital kapasite Ġnspirasyon yedek hacmi, soluk hacmi ve ekspirasyon yedek hacimlerinin toplamına eģittir. Akciğerlere girip çıkan maksimum hava miktarının göstergesidir. Değeri 3000+500+1100=4600 ml

Total akciğer kapasitesi Akciğerlerin mümkün olan en büyük inspirasyon hareketi sonrasında akciğerlerde bulunan maksimum hava miktarıdır. Vital kapasiteye artık volümün ilavesiyle bulunur. Değeri 4600+1200=5800 ml dir.

Sporcu-akciğer kapasiteleri? Bazı sporcular daha büyük akciğer kapasitelerine sahiptir. Bunun genetik bir özellik olduğu ve vücut boyutundan kaynaklandığı düģünülür. Bir maratoncu aynı boyutlardaki normal bir insana göre benzer vital kapasiteye sahiptir. Yüzme, su topu ve dalma ile uğraģan sporcularda torasik kafese suyun baskısı nedeniyle ek bir dirençle karģılaģtıklarından vital kapasiteleri artmıģtır. Bu inspirasyon kapasitesinin artması ve artık volümün azalmasındandır.

Cinsiyet farkı? Tüm akciğer hacim ve kapasiteleri, kadınlarda erkeklerinkinden % 20-25 daha düģüktür. Ġri ve atletik kiģilerde küçük ve zayıf kiģilerden daha yüksektir. Sonuç olarak akciğer kapasite ve hacimlerindeki farklılıklar vücut yapısıyla ilgili olup sporcu olan ve olmayanlar arasında genel bir fark yoktur.

Zorlu vital kapasitesi ve zorlu ekspirasyon hacmi Dinamik akciğer volümleridir. Akciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılan testlerden birsidir. Zamana karģı akciğerlerden çıkartılan hava miktarını tanımlamak için kullanılır. Bunun için ekspirasyonun birinci saniyesinde çıkartılan hava miktarını ölçülür ve buna FEV1 denir. FEV1 in zorlu vital kapasiteye (FEV1/FVC) oranı yaklaģık % 80 kadardır. Solunum yolunda herhangi bir obstruksiyon olduğunda bu değer düģer.

Maksimum istemli ventilasyon Bir dakikada alınabilecek maksimum hava miktarıdır. KiĢi 15 sn süresince hızlı ve derin soluk alıp verir. Bu süre içerisinde alabildiği hava miktarı 4 ile çarpılarak maksimum hava miktarı saptanır.

Egzersiz sırasında akciğer hacim ve kapasiteleri Egzersiz sırasında dakika ventilasyondaki artıģları sağlamak için soluk volümü artar. Buna bağlı olarak ta inspirasyon yedek hacmi ve ekspirasyon yedek hacminde azalmalar olur. Artan akciğer kan akımı nedeniyle total akciğer kapasitesi ve vital kapasitede azalma olur. Sonuç olarak artık hacim ve fonksiyonel artık kapasite bir miktar artar.

Ventilasyon için oksijen kullanımı Dinlenimde ekspirasyon pasiftir, bu nedenle gerekli oksijen miktarı minimaldir (total oksijenin % 1-2 sinden az) Egzersizde soluk hacmi ve frekansı artar. ġiddetli egzersizler sırasında solunum kasları vücudun total oksijen gereksiniminin % 8-10 unu alırlar.

Sigara-ventilasyon-performans Kronik sigara içenlerde artan hava yolu direnci nedeniyle solunum kaslarının gereksinim duyduğu oksijen miktarı artar. ġiddetli bir egzersiz esnasında sigara içenlerde ventilasyonun oksijen maliyeti içmeyenlere göre iki kat daha fazladır. Bu egzersizden 1 saat önce birkaç sigara içilmesi halinde de geçerlidir. Günde 20-30 sigara içenlerde bu farklılık yaklaģık 4 katıdır.

Sigara içen birisi egzersizden 24 saat öncesine kadar hiç içmemiģse, ventilasyonun oksijen maliyeti %25 düģer, ancak içmeyenlere göre hala % 60 fazlalık vardır. Sonuç olarak sigara performansı olumsuz etkiler, her Ģeye rağmen içiliyorsa da egzersiz öncesi içilmemelidir.

Ventilasyon aerobik performansı sınırlar mı? YaĢlı bireylerde düģük akciğer ventilasyon oranının maksimal oksijen alımını sınırlayabilmektedir. Ancak üst düzey dayanıklılık sporcuları dıģında sağlıklı genç bireylerde deniz seviyesindeki egzersizlerde ventilasyon aerobik performansı sınırlamaz Neden?

Ventilasyon aerobik performans iliģkisi-1 Ventilasyon artıģı kardiyak output artıģından daha fazladır. KO 5-6 kat artarken ( 5 lt/dk dan 25-30 lt/dkya), VE 32 kez (6 lt/dk dan 190 lt/dk ya)artar. Ventilasyondaki artma yeteneği kalbin kan pompalamasındaki artıģ yeteneğinden daha fazladır.

Ventilasyon aerobik performans iliģkisi-2 Egzersiz sırasında ventilasyonun oksijen kullanıma oranı da artar. ġöyle ki dinlenimde ventilasyon 6 lt iken dokuların kullandığı oksijen 0,25 lt dir. Dinlenimde VE/VO2 =6/0,25=24. Maksimal bir egzersizde bu değer 190/5 ile 38 e yükselir. O halde ventilasyondaki artma yeteneği oksidadif metabolizmadaki artma yeteneğinden daha büyüktür.

Ventilasyon aerobik performans iliģkisi-3 Egzersiz sırasında ventilasyonda gözlenen artıģ hiçbir zaman maksimum istemli ventilasyonda gözlenen artıģın üzerine çıkmaz. Bir sporcu zorlu bir egzersizin sonunda maksimum istemli ventilasyon testi yapacak olursa MVV her zaman daha yüksek değerdedir. Bu bize maksimal bir egzersizde bile akciğerlerin bir miktar daha ventilasyon yapabileceklerini gösterir.

Ventilasyon aerobik performans iliģkisi-4 Akciğerlerdeki alveollerin gaz değiģim yüzeyi çok büyüktür, yaklaģık 50-100 m2 dir. ġiddetli bir egzersizde kalbin pompaladığı kanın yalnızca 0,5 litrelik bir kısmı solunum sistemindedir. Yarım litrelik bir sıvının tenis kortunun bir yarısı geniģliğindeki yüzeye yayıldığını varsayarsak akciğerlerin difüzyon yüzeyinin ne denli büyük olduğunu anlayabiliriz.

Elit dayanıklılık sporcularında ventilasyon aerobik performansı sınırlar mı?

Çok yüksek egzersiz Ģiddetlerinde solunum sisteminin kanı yeterince oksijenize edemediği gösterilmiģtir. Üst düzey dayanıklılık sporcularının % 40-50 sinde gözlenen bu duruma egzersizle oluģan hipoksemi denir. Yüksek egzersiz Ģiddetlerinde artan dakika kalp atımı nedeniyle kanın akciğerlerden geçiģ süresi kısalmasına bağlı olduğu düģünülmektedir.

Gaz değiģimi; Solunum membranlarında Oksijen ve Karbondioksit değiģimi Gaz değiģimi basınç/konsantrasyon farkına ve gazların eriyebilirlik derecelerine göre difüzyon ile gerçekleģir. Atmosfer havasından alveollere Oksijen Alveollerden atmosfere ise CO2 geçer.

Parsiyel basınç-difüzyon hızı Bir hava karıģımı oluģturan gazların her birinin tek baģına oluģturdukları basınca parsiyel basınç denir ve gazın difüzyonu parsiyel basınç ile doğru orantılıdır.

Gazların parsiyel basınçları Atmosfer havası Gazın adı Yüzdesi Basıncı Oksijen % 20.8 159 mmhg Nitrojen (azot) % 79 597 mmhg Karbondioksit % 0.04 0.3 mmhg Ve diğerleri Su % 0.50 3.7 mmhg Toplam 100 760

Solunum yollarındaki havanın parsiyel basıncı Solunum yollarına giren kuru hava alveollere ulaģmadan önce nemlendirilir. 37 C de su buharı basıncı 47 mmhg dır. Alveollerdeki basınç 760 mmhg dan daha yüksek olamayacağı için su buharı, isnpirasyon yollarındaki diğer tüm gazları seyreltir.

Solunum Yollarındaki Gazların Parsiyel Basınçları Gazın adı Yüzdesi Basıncı Oksijen % 19,67 149 mmhg Nitrojen (azot) % 74 564 mmhg Karbondioksit % 0.03 0.4 mmhg Ve diğerleri Su % 6,20 47 mmhg Toplam 100 760

Alveol havasındaki gazların basınçları Alveollerdeki artık volüm nedeniyle her soluk alıģveriģte yeni gelen hava ile alveolde bulunan eski hava karıģır. Özelliklede CO2 miktarının artması diğer gazları seyreltir. Yer değiģtiren eski alveol havasının miktarı total alveol havasının 1/7 si kadardır. Bu nedenle tüm alveol havasının yenilenmesi için bir çok soluğa ihtiyaç vardır. Alveol havasının bu Ģekilde yavaģ değiģimi solunumun kontrolünde önemlidir.

Alveol havasındaki gazların parsiyel basınçları Gazın adı Yüzdesi Basıncı Oksijen % 13,6 104 mmhg Nitrojen (azot) % 79.4 596 mmhg Karbondioksit % 5,3 40 mmhg Ve diğerleri Su % 6,2 47 mmhg Toplam 100 760

Eskpirasyon havası Alveol havası ile ölü boģluk havasının karıģımıdır. Ölü boģluk havasının oranı ile alveolar havanın oranı eskpirasyon havasındaki gazların miktarını belirler.

Ekspirasyon havasındaki gazların parsiyel basınçları Gazın adı Yüzdesi Basıncı Oksijen % 15,7 120 mmhg Nitrojen (azot) % 74.5 566 mmhg Karbondioksit % 3,6 27 mmhg Ve diğerleri Su % 6,2 47 mmhg Toplam 100 760

Akciğer ve dokularda gaz değiģtokuģu O2 ve CO2 basın farklarına bağlı olarak yer değiģtirirler Difüzyon...

Alveol,kan ve dokulardaki oksijen ve karbondioksit basınçları Alveolü çevereleyen venöz kanda; PO2 40 mmhg, PCO2 45 mmhg

Oksijen difüzyonu akciğerlerde 104 mmhg dan 40 mmhg ya doğru gaz difüzyonu olur. Fark 64 mmhg dır

ALVEOL PO2 104 mmhg Arteriyel uç PO2 40= mmhg Venöz uç PO2=104 mmhg

Oksijenin kapillerlerden dokuya geçiģi Kanın bir bölümü alveoler kapillerleden geçmez ve akciğerlerden gelen temiz kan ile karıģır. Böylece arteriyel kanın PO2 si 104 den 95 mmhg ya düģer Oksijen doku hücreleri tarafından sürekli kullanılmaktadır. Bu nedenle dokuda hücre içi O2 si kapillerdeki O2 den düģüktür. Hücre içi PO2 si 5-40 mmhg arasında değiģir, ortalama 23 mmhg dır. Kan PO2 si kapillerlere geldiğinde hızla 40 mmhg ya düģer. Kapillerin giriģi ile çıkıģı arasındaki bu farka arteriyovenöz oksijen farkı denir

DOKU PO2 23 mmhg Arteriyel uç PO2 =95 mmhg Venöz uç PO2=40 mmhg

Karbondioksitin difüzyonu Oksijen dokular tarafından kullanılır, sonuçta hücre içi CO2 miktarı artar. Böylece CO2 dokudan kapillerlere difüze olur. Hücre içi PCO2 45, arteriyel kan PCO2 si ise 40 mmhg dır. 5 mmhg lık farkla difüzyon olur. Pulmoner kapillerlere giren kanda PCO2 45 mmhg, alveol havasında PCO2 40 mmhg dır. 5 mmhg lık farkla difüzyon olur.

DOKU PCO2 =45 mmhg Arteriyel uç PCO2 = 40 mmhg Venöz uç PCO2=45 mmhg

ALVEOL PCO2= 40 mmhg Arteriyel uç PO2 = 45 mmhg Venöz uç PCO2=40 mmhg

Egzersiz sırasında difüzyon kapasitesi ġiddetli egzersizlerde kas dokusunda PO2 3 mmhg ya kadar düģerken, PCO2 90 mmhg ya kadar yükselebilir. Egzersiz sırasında akciğerlerde ve dokuda gaz değiģ tokuģu geniģleyen geçiģ yüzeyi nedeniyle artar. Difüzyon kapasitesi, 1 dk da 1 mmhg farkında difüzyona uğrayan gaz volümüdür. Sporcular antrene olmayanlara göre hem egzersiz hem de dinlenimde daha yüksek difüzyon kapasitesine sahiptirler. Bu özellikle dayanıklılık sporcuları için geçerlidir.

Gazların taģınması O2 nin taģınması CO2 nin taģınması

Kanda oksijenin taģınması Akciğerden kana geçen oksijenin % 97 si hemoglobine bağlı olarak taģınır. % 3 ise plazmada ve hücrede (eritrositlerde) çözünmüģ durumda taģınır

Oksijenin hemoglobinle bağlanması Oksijenin hemoglobinle bağlanması geri dönüģümlü bir bağlanmadır. Akciğer de yüksek bir afinite ile birbirlerine bağlanırken, dokuda ise birbirlerinden ayrıģırlar.

Hb nin % saturasyonu Hemoglobinin oksijenle bağlanan yüzdesi hemoglobinin % saturasyonu olarak adlandırılır. Normalde 100 mmhg lık PO2 de hemoglobinin oksijen saturasyonu % 98 dir.

Oksijen hemoglobin ayrıģma eğrisi Oksijenle hemoglobin arasındaki iliģki oksijen hemoglobin ayrıģma eğrisi ile ifade edilir. Eğri sağa kaydığında oksijen hemoglobinden ayrılırken, sola kaydığında ise bağlanma artar. Oksijen parsiyel basıncının düģmesi halinde hemoglobin saturasyonu da düģer. Ancak PO2 nin 60 mmhg nın altına düģene kadar hemohlobin % saturasyonunda ciddi bir azalma olmaz. Alveoler PO2 60 mmhg iken Hb % saturasyonu 90 dır.

Hemoglobinle birleģen maksimum oksijen miktarı... 100 ml kan 15 gr hb içerir 1 gr hb 1,34 ml oksijen bağlayabilir. Hb O2 ile % 100 doyduğunda 20 ml oksijen bağlar. Ancak Hb % 97 doyduğundan 100 ml kan 19,4 ml oksijen bağlar. Ġlaveten 0,3 ml de kanda çözünmüģ halde taģınır. Sonuçta 100 ml kanda taģınan O2 miktarı yaklaģık 20 ml kabul edilir. Doku kapillerlerinden geçerken bu miktar azalır ortalama 15 ml ye düģer (PO2 40 mmhg, Hb % 75 doymuģ) Normal koģullarda 100 ml kan ile dokulara yaklaģık 5 ml oksijen taģınır. Buna arteriyo venöz oksijen farkı denir. ġiddetli egzersizler sırasında dokuda PO2 15 mmhg ya düģer. Bu sırada 100 ml venöz kan yalnızca 5 ml O2 içerir. Bu arteriyovenöz O2 farkının 15 ml ye çıktığını gösterir

Oksijen hemoglobin ayrıģma eğrisini etkileyen faktörler ve oksijen taģınmasındaki önemleri Eğriyi sağa kaydıran faktörler; Hidrojen iyon artıģı CO2 artıģı Isı artıģı DPG artıģı(anaerobik glikoliz sırasında artar)

Egzersizde eğri... Egzersizde eğri birkaç faktörün etkisiyle sağa kayar ve sonuçta dokuya daha fazla oksijen bırakılır. Bunlar; CO2 üretiminin artması, Ortamın asitleģmesi Isı artıģı,

Akciğerlerde eğri.. Dokuda eğriyi sağa kaydıran faktörlerin tam tersi akciğerlerde etkilidir. Sonuçta akciğerlerde hemoglobin ile oksijen birbirine bağlanır.

Karbondioksitin kanda taģınması 1. Karbondioksitin çözünmüģ olarak taģınması 2. Bikarbonat iyonu Ģeklinde taģınması 3. Hemoglobin ve plazma proteinlerine bağlı olarak karbomino bileģikleri halinde taģınması

CO2 taģınması 100 ml kanda ortalama 4 ml karbondioksit dokulardan akciğerlere taģınır. Bunun büyük bir bölümü bikarbonat iyonu halinde taģınr- % 70 YaklaĢık % 5-7 lik bir bölümde kanda çözünmüģ olarak taģınır. CO2 de hemoglobine bağlanabilir, hem de çok daha hızlı bir Ģekilde, oksijenden 250 kat daha hızlı. Ancak CO2 nin basıncının düģük olması Hb bağlı CO2 miktarını çok sınırlandırır. YaklaĢık olarak CO2 nin % 23 bu Ģekilde taģınır.

CO2 nin bikarbonat iyonu (HCO3) Ģeklinde taģınması Kanda çözünen CO2 eritrositlerin içine difüze olur ve orada su ile reaksiyona girerek karbonik asiti oluģturur. Bu reaksiyonu karbonik anhidraz enzimi katalizler. Karbonik asit bikarbonat ve hidrojen iyonlarına ayrılır. Hidrojen iyonlarının çoğunluğu hemoglobinle birleģir. Bikarbonat iyonları da eritrositlerden plazmaya geçerek klor iyonları ile yer değiģtirir. Akciğerlerde bu reksiyonların tersi iģlemlerle tekrar CO2 ve su oluģur.

Solunumun kontrolü Solunumun hızı ve derinliği vücudun metabolik gereksinimlerine göre ayarlanır Solunum, sinir sitemi tarafından alveoler ventilasyon hızı ayarlanarak PO2 ve PCO2 basınçları çok değiģse bile sabit tutulur. Bu iģlevler merkezi sinir siteminde bulunan solunum merkezi tarafından yapılır.

Solunum merkezi Solunum merkezi beyin sapında bulunur. Burada soluk alma (isnpirasyon) ve verme (ekspirasyon) ile ilgili solunum merkezleri bulunmaktadır.

Solunumun düzenlenmesi Solunum merkezlerine direkt ve indirekt olarak kimyasal ve sinirsel yollarla uyarılar gelmektedir. Solunum merkezini etkileyen faktörler Ģunlardır; Akciğerlerdeki gerilme reseptörlerinden gelen uyarılar, Eklem kas ve tendonlardaki proprioreseptörlerden gelen uyarılar, Kandaki H iyonu ve CO2 artıģı, Aort kavsi ve karotid arterlerde bulunan kimyasal reseptörlerden (bu reseptörler kandaki PCO2, PO2 ve PH değiģikliklerine duyarlıdır) gelen uyarılar. Deri ve vücut ısısında meydana gelen değiģiklikler, Hormonal (örneğin epinefrin) ve sinirsel faktörler Üst beyin merkezlerinden gelen uyarılar

Asit-baz dengesinin sağlanmasında solunumun rolü Yoğun kas aktivitesi laktat ve H iyon konsantrasyonu üretiminde ve birikmesinde artıģa yol açar. Asidozis Bu artıģ kas enerji metabolizmasını bozar. Solunum sistemi bu asidozis oluģumunu engelleyen birkaç tampon sisteminden birisidir ve özellikle egzersizde ve hemen sonrasında kritik önemi vardır.

Laktik asit ve karbonik asit gibi asitler ortama hidrojen iyonu (H + ) salarlar. H + iyonlarının birikmesine izin verilmez. Tampon sistemi-tamponlama H + + tampon -----> H-tampon Dinlenim koģullarında vücut sıvıları bikarbonat, fosfat ve protein gibi bazlara daha fazla oranda sahiptir ph Kasta 7,1, arter kanında 7,4 arasında değiģir. Kan ph sınırları 6,9-7,5 tir

H + normalin üzerine çıkarsa ki bu düģük ph dır ve asidoz olarak isimlendirilir, H + normalin altına inerse alkaloz olarak isimlendirilir. ph çok dar sınırlar içinde tutulur. Kimyasal tamponlar, Solunum sistemi Börekler

Kimyasal tamponlar Bikarbonat ( HCO 3- )*** Fosfatlar Proteinler Hemoglobin

HCO 3- + H+-- > karbonik asit-- > CO2 + su Laktik asit ph yı 7,4 ten 7 ye düģürdüğünde mevcut bikarbonatın % 60 kullanılır. Bu kimyasal tamponlar oluģan asitlerin oluģtukları bölgeden dıģarı atılacakları bölgelere (akciğerler ve böbrekler) taģıma iģlevi yaparlar. Kanda serbest H+ artıģı solunum merkezlerini uyarır.